1. 102201.
    +5
    Gecenin ilerleyen saatlerinde sesler çoğaldı. Kapımızın önünden geçen polisler “Kapıyı kilitleyin ve ne olursa olsun açmayın!” diye bağırdılar. Ama Melis onları dinlemedi. Birkaç saat sonra kapımıza vurulduğunda babamızın geldiğini sanarak kilidi çevirdi ve kapıyı araladı. Saniyesinde bir tanesi üzerine fırladı. Arkasından bir diğeri ve diğeri… Ablam gözümün önünde can verirken annemin mutfakta saklanacak yer aradığını fark ettim. Musluğun altındaki mutfak dolabına girdi ve dolabın kapısını kapatmaya çalıştı. Yüzündeki çaresizlik ve gözlerinden akan yaşları unutamıyorum. Melis’in yanındakilerin birkaç tanesi onu fark etti ve yönünü değiştirdi. Elimdeki cep telefonunu onlara fırlattım ve bağrınmaya başladım. Belki dikkatlerini başka yöne çekerek annemi kurtarabilirim diye düşündüm fakat öyle olmadı. O an yaşadığım duygular inanılmazdı. Hani derler ya insan vurulduğunda ya da bir yerini kırıldığında kısa süreliğine acı hissetmez, vücut uyuşturucu salgılar diye. O kadar acıya rağmen soğukkanlılığımı kaybetmedim. Hızlıca yatak odasına koştum. Küçük dosya çantasını omzuma astım. içersine üç tane tabanca ve belki yüzlerce mermi koydum. Kapıyı araladım ve ailemi benden alanların hepsini öldürdüm. Bütün kıyafetlerim, vücudum her yerim kan olduktan sonra evi terk ettim. ilk gece apartmanın çatısında babamın gelişini bekledim. Hiç uyuyamadığımı ve sürekli ağladığımı hatırlıyorum. Belki de hayatımda hiç okumadığım kadar dua okudum.

    Ertesi gün ise karşı apartmanın tepesinde bir grup fark ettim. El işaretleriyle beni çağırdılar. Yanlarına gittiğimde çoğunun yüzüne aşina olduğumu fark ettim. Her yaştan insanın bulunduğu 4 kişilik bir gruptu.

    ...
    ···
  2. 102202.
    +4
    Sonrasını az buz biliyorsunuz. Her yer düştü. Atatürk Havalimanı’nda  karantina bölgesi kurulduğu falan konuşuluyordu. Kim bilir kaç zengin çocuğu güvenli topraklara uçtu oradan. Her zaman ki gibi biz memur çocukları ise kendi kıçımızı kollamak zorundaydık. Sizin de yaptığınız gibi.” dedi Erdal gözleri boşluğa bakarken.

    1991 izmir doğumlu. Babasının mesleği sebebiyle hayatı bütün Türkiye’yi gezerek geçmiş. Polis şark görevleri dışında bundan pek şikayetçi değil. Annesinin ve ablasının ölümünden sonra tek amacı babasını bulmak olmuş. Fakat şuana kadar ona dair hiçbir iz bulamamış. Ama kafasında bir plan olduğu her halinden belli.

    Kendi grubuyla arası nasıl bilmem ama bizi sevdiğine eminim. Emin olduğum bir diğer şey ise Zeynep’in onu sahiplenmiş olması. Normalde kıskanç bir adam olsam da Erdal’ın karımı kaybettiği ablasının yerine koymaya çalıştığını fark ettim.

    ...
    ···
  3. 102203.
    +3
    Silahlar ile arasının iyi olması babasının korumalarından biri olan Özel Harekat Polisi Ferhat’mış. “Millet sokakta yakalamaca oynarken ben askeri eğitim alanında Steyr ile oynuyordum. Ateş edemesem bile oynuyordum.” cümlesi her şeyi özetler gibiydi. Ferhat eğitimlere gizli gizli onu da zütürürmüş, çoğu silah hakkında bilgi sahibi olmasını sağlamış. Babası ise olanları öğrenince Ferhat’ı fırçalamış.

    “Geçenlerde lojmanların cephaneliğine girdim. Birkaç tabanca ve mermi aldım. Fakat içeride hala otomatik ve keşkin nişancı tüfekleri var. Bu silahı size birkaç mermi ile birlikte bırakayım, bende yeterince var.” dedikten sonra montunun cebinden çıkardığı küçücük bir silahı bana uzattı. Avuç içine sığacak kadar küçük bir şeydi. Mermi haznesine baktığımda altı mermi alabildiğini fark ettim.

    ...
    ···
  4. 102204.
    +4
    Hava kararmaya başladığında Erdal gitmesi gerektiğini söyledi. Kendi grubunu endişelendirmemesi için bu gerekliydi.

    Kafamdaki tüm endişeler kaybolmuştu, en azından Erdal için. Fakat grubuna güvenmek için henüz erkendi. Erdal ise onları neredeyse hiç anlatmadı. Sadece Zeynep ile kısa bir dedikodu yaptıklarını duydum.

    Yeni dostumuz sokağa çıktığında onu balkondan kontrol ettik. Sitenin dışında yere yığılı yamyamlardan biri onu fark etti ve doğruldu. “Tipe bak hele. Aklınca beni yiyecek. Görüşürüz. Kendinize dikkat edin!” diye bağırdı alaycı bir şekilde ölünün yanından koşarken.

    Zeynep ile yatak sohbetimizin yeni konusu artık belliydi. “Yeni grubu bilmem ama yeni çocuk güvenilir. Heriften saygı akıyor. Anlattıklarından anladığım kadarıyla bizi kendi grubuna kıyasla daha çok sevdi. Kenan kendimi ebeveyn gibi hissettim. Ne güzel bir hismiş bu! Şu koşuşturmalar bitince hatırlat çocuk çalışmalarına başlayalım.” dedi Zeynep kendinden emin ve ince bir sesle.

    Önemli olan onun mutluluğuydu. Ve öyle de oldu. Bu geceyi kahkahalar içinde bitirdik. Yarın nelere gebe bilemem, fakat ailemize yeni birinin katılması beni de fazlasıyla sevindirdi.
    ···
  5. 102205.
    +3 -1
    Gün 36 – Kurulum

    Geride bıraktığımız günlerde Erdal’ın yardımıyla kamera sistemini kurdum. Her odanın cdıbına yerleştirdiğim kameralar kablolar ile oyun odasına uzanmakta. Bilgisayarda kurulu olan hareket sensörü ise kameraların önünde hareket eden bir şey olduğunda uyarı vermekte.

    Dün gece sistemi test etme imkanım oldu. Yakalanan hareketliliklerin çoğu yarasa ve uçuşan yapraklar. Yağmur yağarken çekilenleri saymıyorum bile. Birleştirsem şuana kadar yapılmış en uzun stopmotion  görüntüyü olurdu herhalde.

    Bütün bu görsel kalabalığı içersinde bir ölü gözüme çarptı. Oyun odasının balkonunun önünde uzun bir süre turlamış, sonrasında ise birkaç adım yaklaşıp kameraya bakmış. Sanırım Erdal evden ayrılırken yanından süzüldüğü ölüydü bu.

    Eczanede ahşap merdiven sayesinde üst kata tırmanmaya çalışan yamyamları gördükten sonra onları fazla hafife alamıyorum. Varlığımızdan haberdar olması problem yaratabilir, özellikle açlığı tahammül edilemeyecek seviyeye geldiğinde. Neye benzediğini unutmamak için küçük bir baskı aldım. Gün içersinde tekrar kameraya yakalanırsa, biraz canını yakmak için dışarıya çıkacağım.

    ...
    ···
  6. 102206.
    +1
    Rez amk bini
    ···
  7. 102207.
    +2
    3 Nisan ilginç bir olay yaşadık. Depoları kontrol etmek için apartmanın altına inerken kapıcı dairesi dikkatimizi çekti. Kapısı aralık bir şekilde duruyordu. “Al işte. Macera bizi buldu.” diye mırıldandı Zeynep sessizce. Elindeki minyatür tabancanın verdiği cesaretle kapıya yöneldi. Hemen arkasından ben de eve girdim.

    Ev birikmiş tozlar dışında tertemiz bir haldeydi. Koltukların üzerindeki danteller her an geleneklerine bağlı bir teyzenin tadıma bakmak için üzerime atlayacağı hissiyatını verdi. Salonun duvarında klagib aile tabloları mevcuttu. Apartmanımızın görevlisi, eşiyle birlikte kırmızı bir arabanın önüne yaslanmış, gülümsüyorlardı. Bir diğer fotoğrafta ise büyük bir leğenin içinde iki küçük kız çocuğu fark ediliyordu. Bunların altında ise küçücük patikler asılı olarak duruyordu. Patiklerden birinin içersinde takvim sayfası dururken diğerinde üzerinde Arapça yazılar olan bir kağıt vardı, muhtemelen dua.

    Ben salonu incelerken Zeynep çoktan mutfağa dalmıştı. Küçük çantasına yenilebilir her şeyi atıyordu. “Oh be! Sonunda baharat…” dedi içinde onlarca baharat poşeti olan bir kavanozu çantasına indirirken.

    ...
    ···
  8. 102208.
    +3
    Karım hırsızlık ile meşgulken ben arka odalara yöneldim. Kendimi test kitaplarıyla dolu, kırmızı ve pembenin hakim olduğu bir odada buldum. Çalışma masasının üzerinde yine aynı iki kız çocuğunun fotoğrafı vardı. Masanın üzerine fırlatılmış kıyafetin altında küçük bir defter olduğunu fark ettim. Günlük veya bir not olması ihtimaliyle elimi uzattım. Fakat sanırım bir karalama defteriydi. Birkaç matematik hesabı ve kurutulmuş güller dışında bomboştu.

    Koridorun sonunda kapısı kapalı bir oda olduğunu fark ettim. Silahımı doğrultarak kapıya yaklaştım. Yavaş bir hamleyle kapının kolunu çevirmeye çalıştım. içeriden kilitliydi, fakat anahtar kapının üzerinde duruyordu. Çocuk odasından kopardığım resim defteri sayfasını kapının altından içeri ittirip anahtarı düşürmeye çalıştım. “Aha bir aksiyon daha.” diye söylenerek Zeynep yanıma geldi. Kısa bir süre sonra beni beceriksiz ilan ederek müsaade etmemi istedi. Saç tokasıyla ilk denemede anahtarı düşürdü.

    ...
    ···
  9. 102209.
    +1
    Tekrar kapının kolunu çevirdim. Daha kapıyı henüz aralamıştım ki yüzümüze felaket bir koku çarptı. “Bu evin halı altı bu oda demek.” dedi Zeynep bir yandan kazağıyla burnunu kapatmaya çalışırken. Kapıyı hızlıca ittirdim ve içeriye daldım.

    içerde beş ceset vardı. Anne, baba ve iki çocuk. Diğeri ise üniformalı bir polis. Yerde ise polise ait olduğunu sandığım bir silah.

    Kızlardan birinin kolunda kalın bir salgı bezi bulunuyordu. Dört tanesinin başından vurulduğu aşikardı fakat apartman görevlisinin boğazında derin bir kegib bulunuyordu. Burada olanlara anlam vermeye çalışırken karım ikinciye kusuyordu.

    Camlardan birini açmak için apartman görevlisinin yattığı divana doğru yönelmişken cesedin gömlek cebinde duran kana bulanmış bir kağıt dikkatimi çekti. Zeynep “O hastalığı kapmış olabilir. Fazla yaklaşma.” diye uyardı fakat yine de kağıdı aldım.

    Birkaç kez katlanmış kağıdı açtığımda iç kısmın okunabilir durumda olduğunu fark ettim.

    ...
    ···
  10. 102210.
    +2
    “Sokağa çıkma yasağından önce Seval hastalığı kaptı. Ne yaptıysak ateşini düşüremedik. Yan apartmandaki doktor hanımdan yardım istedim. Fakat kadın beni gizlice site polislerine şikayet etti.

    Polis evimize geldi ve Seval’in hastalığının tedavi edilemeyeceğini anlattı. Anlattıklarına inanmadık. Onu benden almak istedi. Buna izin vermedim. Serpil “Kızımı rahat bırakın!” diye adamın üzerine yapıştığında belindeki silahı çektim ve onu vurdum. Ekip arkadaşlarından birisi meraklanıp eve gelir diye ölüyü oturma odasında sakladım. Fakat ne gelen oldu ne de giden.

    Bir sonraki gün kızım acılar içinde can verdi. Uzun bir süre kriz geçirirmiş gibi titredi. Oturma odasındaki ceset yetmezmiş gibi ablasının ölümünü izledi küçük Aslı’m.

    ...
    ···
  11. 102211.
    +2
    Kızımın ölümünden birkaç saat sonra Serpil “Kızımız yaşıyor.” diye çığlıklar atmaya başladı. Ama polisin anlattıklarının doğru olduğunu Seval annesine saldırdığında anladım. Yapacak bir şeyim yoktu. Kendi kızımı vurmak zorunda kaldım. Sonrasında her şey sırayla gelişti. Seval’den sonra silahı Aslı’ya doğrulttum ve tetiği çektim. Serpil fark etmedi bile. Bir boynundaki ısırığa, bir de Seval’e bakıyordu. Hiç düşünmeden karımı da öldürdüm. Cesetlerimizin başkalarına yem olmasını engellemek için kapıyı kilitledim. Beklemeden silahı kendi kafama doğrulttum. Fakat merminin bittiğini tetiği çektiğimde anladım. Bütün bu katliamdan sonra bu kadar kolay kurtulamayacağımı biliyordum. Fakat her şeyi onların acı içinde yaşamasını istemediğim için yaptım.

    Belki silahım yoktu ama kendimi bir bıçakla da öldürebilirim. Sen bu satırları okuduğunda kızımı benden alan hastalık hala çevrene aitse hiç düşünme ve benim yaptığımı sen de yap. Çünkü biz bu cezayı hak etmedik…”

    ...
    ···
  12. 102212.
    +2
    Fazlasıyla etkilenmiştim. O sırada söz konusu bıçak Zeynep’in elindeydi : “Bu bıçak ile eskisinden daha iyi bir mızrak yapabilirim sana.”

    Adam haklı mıydı? Bu işin içinden çıkmanın tek yolu kendini öldürmek miydi? Zeynep ile evlendim çünkü kalan her saniyemi onunla geçirmek istiyordum. Bütün bu felakete rağmen yine bir aradayız, hala hayattayız. Yok, apartman görevlisi haksızdı. Onlar için de hala bir şans vardı. Fakat o kolayını seçti.

    Alacaklarımızı çantamıza yükledikten sonra cesetlerin olduğu oturma odasının kapısını kilitledim. Onun istediği gibi olacaktı, cesetler kilitli kalacak, yamyam yemi olmayacaktı. Evden ayrılmadan önce Zeynep’e “Bunu unuttun.” diye seslendim ve mutfak duvarı ile buzdolabı arasına sıkıştırılmış oklavayı ona doğru fırlattım.

    Erdal’ı evimizin kapısının önünde otururken bulduk. Bizi gördüğü gibi ayağa fırlayarak “Çok şükür! Ev gezmesine mi gittiniz? Gün falan mı vardı?” diye söylenmeye başladı. Sırtımdaki çantayı onun üzerine attıktan sonra anahtar ile kapıyı açtım.

    ...
    ···
  13. 102213.
    +2 -1
    Erdal’ın grubunun yaşlılarından birisi bize küçük bir hediye göndermiş; çatı katında besledikleri tavukların taze yumurtaları… Zeynep yumurta, un ve su karışımından asfalt tadında tavada börekler hazırlarken Erdal’a bugün olanları anlattım. Söylediğine göre bizim apartman görevlisi gibi kendilerini öldüren yüzlerce aile varmış.

    Yemeğimizi henüz yedik. Şuanda Zeynep karşıma dikilmiş, kapıcı dairesinde bulduğu kıyafetleri deniyor. Erdal ise gürültülü bir şekilde bulaşıkları yıkıyor. Sanırım günlüğü bırakıp kameraları kontrol etsem daha iyi olacak…
    ···
  14. 102214.
    0
    Ctrl v Cuku
    ···
  15. 102215.
    +1
    oo en sevdigim panpa gibis olacakmı peki zeynebi iyi bi gibsinler de 5 posta atalım neyse yüzü beyaz olan elife 20 posta
    ···
  16. 102216.
    0
    Resimdekini Harun abi sandım
    ···
  17. 102217.
    0
    Rezerved
    ···
  18. 102218.
    0
    Rezervatuarazyon
    ···
  19. 102219.
    0
    Oruspu çocuğu yarına sınavım var senin yüzünden bunu okuyorum aq çok sarıo
    ···
  20. 102220.
    0
    Rez pampa devam et guszell
    ···