+2
-3
Gün boyunca silinmiş seramikler ışıldıyor. boş koridorlar. Odası açık kapılar ve içlerinde hastalar. Ve annem de orada. Odadan hemşire çıkıyor. Rahatsız edici sesler çıkaran terlikleriyle yürüyor koridor boyunca, arkasından bakıyorum. Sessizlik tekrar başladığında ben de yürüyorum. Dit-dit-ditseslerinin yanına. Annem kefen gibi bir pijamanın içinde. O kadar bol ki pijama, yüzüyor gibi içinde. Onu nefessiz bırakacağım, hem de karada. Bir sürü kablo ve hortum bağlı eli elimde. Ütüsüz bir ten, yaşlı teni, kupkuru. Yüzüyle aynı. Yüzü eli aslında. Beni hissettiğine inanmak istiyorum. Bu ana tanık olmasını. Usulca koyuyorum elini yerine. Suratının ortasındaki maskeyi çekip alıyorum. Makine can çekişiyor. Ditditditditdit... Perdenin havalandığı pencereye yöneliyorum, gitmek için az bir zamanım var. Ama çizginin doğrulduğunu görmeliyim. O da ne, kapıda biri var, beni gördü. Başlıyor çığırmaya, hemşire! Koşan adımları duymaya başladığım sırada çizgi dümdüz oluyor. Şaşırıp kalan kadına gülümsüyorum, geç artık, diyorum. Pencereden atlıyorum, beni bir daha bulamayacaklar.