annemin arkadaşının kızı ceren

evet arkadaşlar rezervelere göre önce kendimden başlayarak cerenle olan ilişkim nasıl başladı ve hala nasıl devam ediyor hepsini teker teker anlatıcam rezerveleri alın

evet beyler yalanına sokuyumcular bu fotoğrafa bakabilir. cerenle plajdayken çekindim bugün.

http://imgim.com/4427incid6348190.jpg

neyse ben anlatmaya başlıyorum.4 sene önce cerenle ilk tanıştığımızda annem beni zar zor bilgisayarın başından kaldırarak cerenin evine zütürmüştü. hiç gitmek istemiyordum çünkü tam o zamanlar arkadaşlarla dışarı oynamaya çıkıyordum ve dışarı oynamaya çıktığımda çok uzun saatler dışarıda kalıyordum. gece 3 lere 4 lere kadar da duruyordum. arkadaşlarla çok ses yapıyorduk tabii. işte komşular bana sövüyordu uyutmuyosun diye. özellikle de bu cerenin annesi nasıl bağırıyor sus aşşağı inersem seni döverim diye. bende o zamanlar 13 yaşında çocuk, inanıyordum tabi.

işte annem beni de aldı gittik cerenin evine. annesi açtı kapıyı. o nemrut suratlı karıyı gördüğüm anda çok utanmıştım tabii. kadın direk anneme. haa bu senin çocuğun mu dedi. ben o sırada taşaklarım yerinden oynuyor anneme absürt bişe anlatıcak diye çok korkuyodum. bu kadın gelin içeri falan dedi çay koydu. ben ilk şaşırdım çünkü kadının ağzından benle ilgili tek bir laf çıkmıyodu. bunlar işte mağazalardaki elbiselerden siyasete kadar girdiler. beni de çok sıkıntı basmıştı tabii. gittim içeriye. cereni evde bir türlü göremedim. odasını kolaçan ettim heryere baktım. çok sıkılmıştım ve konuşacak birini arıyordum tam salona geri dönücem kapı zili çaldı.

şşt kimse yokmu devam ediyim ses verin lan

kapıyı açtım bir baktım ki ceren gelmiş. hemen salondakilere haber verdim. elinde torbalar vardı. torbaları elinden aldım ve mutfağa zütürdüm. koydum masanın üzerine ardından salona geçtim. cerenin annesi kendi kızından bahsetti işte nerede okuduğunu falan söyledi. ben o sırada çok şaşırmıştım. çünkü özel okulda okuyordu. bende ona göre elin devlet okulunda okuyordum. ceren de çok güzel bir kızdı. ondan gerçekten çok etkilenmiştim. uzun bir süre sonra cerenle dışarı çıktık

ceren açık sarı saçlı ve ela gözlü bir kızdı. ilk gördüğümde çok şaşırmıştım tabi çünkü böyle gudubet tipli bi kadından nasıl böyle dünyalar tatlısı ve dünyalar güzeli bir kız çıkabilirdi hiç anlamış değildim. ben cerene aşık olmuştum tabi ama belli etmemeye çalışıyordum. cerenin okulu yakındı. Bana okulumu gezmek istermisin diye sordu. Bende merakıma yenik düşüp olur demiştim. beni okuluna zütürdü orada gezdirdi. sınıflar çok lüks, sıralar tahta değil, koridorlar bayağı büyüktü. biz sınıfları gezerken benden 10 cm uzun olan bi çocuk yanıma geldi. ayı gbi birşeydi dün gibi hatırlarım. cerene dedi bu kim falan diye. arkadaşım falan dedi ceren yani klagib konuştu ama ayının bana bir bakışı vardı anlatamam. ayrıca bu ayı basketbol takımında olduğu için cumartesi günü antremanları oluyormuş. okuldan çıktık ben cereni soru yağmuruna tuttum.

cerene sordum işte bu çocuk kimdi ne amacı var gibi bir takım sorular. ceren ben üzülmeyeyim diye bahaneler uyduruyor ama tiyatroculuğu o kadar kötüydü ki hemen anlaşılıyodu yani. sonra bana bir takım işte yok efendim eski sınıf arkadaşım yok işte çok iyi arkadaşız falan diyor. ama ben o ayıyla arasında bişe olduğunu anlayabiliyordum. sonra cerene baktım ve bana doğruyu söyle dedim. o da bana erkek arkadaşı olduğunu söyledi. o an ergenliğin verdiği kuvvetle intihar etmeyi bile düşünmüştüm. çünkü cerene çaktırmasamda deli gibi seviyordum içimden

bunu duymamın üzüntüsüyle 1 aya yakın cerenle hiç konuşmadım. asosyel ergenler gibi sınıftaki bir kaç arkadaşımla cs oynadım. ardından telefonuma mesaj geldi. cerendendi. ceren bana ne oldu biraz konuşalım iyi misin gibi 5-6 tane mesaj atmıştı. ben de o zamanki ev kuzusu tavırlarımdan annemden izin alıp dışarı çıktım. ceren evin önünde bekliyordu. bir kız daha önce hiç yapmamıştı bunu. yürümeye başladık. bana küsmüsün iyi misin gibi sorular soruyordu ve bende klagib cevapları söylüyordum. bizim evin arkasında şamil abinin bakkalı vardı. oradan her zaman ıce tea falan alırdım. arkadaşlarla keyif yapardık. işte cerene cola kendimede ıce tea aldım. bakkaldan çıkarken bu boz ayı yine geldi. bende ne takip ediyosun sapığımısın kızın dedim. acayip sinirlenmişti ama ceren olduğu için birşey diyemiyodu. çete gibiydi oç

ses verin ordamısınız

bu salağı yine atlattıktan sonra eve doğru yürüyorduk. cerenin evi 1 sokak ötedeydi. cerenle dertleştikten sonra onu eve bıraktım. ceren erkek arkadaşımın sert tavırlarından dolayı özür dilerim dedi ve bana sarıldı. çok şaşırdım çünkü hiç böyle bişey olmamıştı. bir kız sanki içinden bana dert yanıyordu. neyse cereni eve bıraktıktan sonra evime doğru ilerliyordum. bu ayı bi kaç tane arkadaşıyla geldi önümü kesti. ayı eğildi ve kulağımda çınlar 'senin sapığınım' dedi. zütüm korkudan 3 buçuk oynuyodu. bu bana klagib olarak birdaha cerenin yanına gelmememi ve onla görüşmememi söyledi. bende şimdiki kafa olsaydı görüşürüm oç derdim dayak yerdim cerenimin uğruna. ama o zamanın mallığıyla çok korkup eve kaçtım. cereni facebooktan telefondan heryerden sildim.

devam ediyorum beyler.

cereni facebooktan sildikten ve iletişimi kopardıktan sadece 2 gün sonra bana telefondan neler oluyor diye mesaj geldi. bende cereni evin önüne çağırıp konuşalım dedim.2 saat sonra geldim diye bir mesaj geldi. apar topar evden çıktım ve aşşağı indim. cerene erkek arkadaşının beni senin yanında istemediğini ve seninle konuşmamam gerektiğini söyledim. cerene olan biten herşeyi anlattım. ceren üzülmüş gibiydi ve bana çaktırmasada içinden bana acıdığını anlıyordum. telefonunu eline aldı ve boz ayıyı çağırdı cerene ilk napıyorsun dedim ve o da herşeyi kontrol altına alıcam gibi şeyler zırvaladı. 1 saat parkta bekledikten sonra boz ayı geldi.

ellerim buz kesildi bu öküzü gördükten sonra tabi. bu ne olduğunu bilmiyodu ama çok sinirlendiğini anlayabiliyordum. ceren bu boz ayıya eğer arkadaşıma birdaha zarar verirsen senden ayrılırım gibi şeyler diyodu. beni ilk defa savunan bir kız arkadaşım vardı. bu boz ayı kendine yediremiyodu tabi bana senle görüşcez gibisinden bakıp trip atıyodu. ceren lafını bitirince apar topar kalkıp gitti hayvan.

la bin ben öylesine kurdum bu nicki dinlemiyosan dinleme dinleyen var elbet onlara yazıyorum

cereni de eve bıraktıktan sonra apar topar eve gittim. cerenle olan ilişkimi bayağı bir arttırmıştım. çok mutluydum tabii. bir kaç gün sonra cerenle birlikte okuldan eve gidecekken tuvalete gitmem gerekti ve bende tuvalete gittim. ceren beni dışarda bekliyordu. tuvalete gittim. ayı ekibiyle beni takip etmiş. kulağıma geldi ve yine 'senin sapığınım' dedi. sonra 4-5 kişi aynı anda beni dövdüler. 30 dk olunca ceren noluyor diye bakmaya gelmiş. tam o sırada da bu erkek arkadaşını ve ekibini görünce anlamış tabi hemen müdüre söylemiş. sonra hastaneye gitmişim falan filan gün öyle geçmiş. ama o gün iyiki dayak yedim çünkü ceren o ayıdan ayrılmış. o gün en sevindiğim gündü.

1-2 hafta sonra tam olarak iyileştiğimde cerenin annesi ve ceren beni görmeye geldi. cerenin annesi benden ne kadar nefret etsede geçmiş olsun oğlum gibi kelimeler kullanıyodu. ayrıca cerende hiç yanımdan ayrılmıyor, hep beni gözlüyordu. yavaş yavaş cerene alışmıştım. cerenin yanından ayrıldığımda kötü oluyordum çünkü deli gibi seviyordum ayrıca annesi de geceleri bana bağırmayı kesmişti. benden bu kadar nefret eden bir kadın, neden ve nasıl bana bu kadar iyi olur anlamıyordum. bi an başına taş mı düştü yoksa melekler mi düzeltti hiç anlamamıştım

bir gün okulda bir olay oldu ve bu boz ayı cerene tokat gibi birşey attı. bu olayı duyar duymaz hemen cerenin yanına koştum ve cerenin yanağında kocaman bir el izi vardı. aşırı sinirlenmiştim ve hemen o ayıyı bulup haddini vermek istiyordum ama fiziksel gücüm el vermiyordu. ceren bana sarıldı ve ağladı. bende onu teselli ettim. tam bana sarılırken annesi de gelmiş bizi izliyordu. bana sevgi dolu bakıyordu. annesini de gerçekten sevmeye başlamıştım bu arada. neyse işte annesiyle birlikte cereni eve zütürdük.

akşam çok ilginç birşey oldu. 5-6 aydır eve gelmeyen cerenin babası. ilk defa eve gelmişti. çok şaşırdım. ardından yanıma geldi ve hoşgeldin delikanlı dedi. bende hemen elimi uzattım ve hoşgeldin amca dedim. adamın saçlar sarı gözleri de yeşildi. şimdi anlamıştım cerenin nasıl böyle olduğunu. neyse adam cerene baktı ve hemen noldu iyimisin canım kızım gibi şeyler dedi öyle konuştular uzunca bir süre. sonra bende eve gitme vaktimin geldiğini anladım ve eve gittim.

günler günleri aylar ayları kovaladı. artık cerenin en yakın arkadaşı olmuştum. o kadar yakındım ki okulda karı mısın lan diye dalga geçen muallakler vardı. her gün cerenle buluşup sohbetleşiyorduk. annesi de beni çok seviyordu artık. ama bi sorun vardı. ben cereni deliler gibi seviyordum ve ona onu sevdiğimi söylemem gerektiğini biliyordum. ama bunu söylediğim zaman benden soğuyacağını zannediyordum. ama söylemessem bu hiç bitmezdi gibisinden düşünüyordum. bir gün cereni karşı sitenin parkına çağırdım.

ordamısınız beyler

neyse amk ben devam ediyorum.

ceren ne oldu gibisinden bana bakıyordu ve bende çok heyecanlıydım. ağzım heyecandan kekeliyordu. nasıl desem bilemiyorum gibisinden laflar gevelemeye başladım. ceren bana ne zırvalıyosun gibisinden bakıyordu. saçmaladığımı hissettim ve en doğrusu hemen söyleyip bitirmek olduğunu düşündüm ve direk seni seviyorum dedim.