anlatıyorum beylerasosyalimsıkıldım biraz ben

ada yeşillikti kuru dal parçarı bulmakta zorlandım bayağı.

orataya biraz çalı çırpıyı yığdım ama en fazla 10 dakika yanar köz olur bunlar.

plajdaki kalın kütük gibi duran ağaç gövdesi dikkatimi çekti.

gidip kaldırmaya çalıştım.

kımıldamadı bile.

bayağ bir uğraştım kımıldamadıkça inada bindirdim zorladıkca zorladım kendimi.

yaşlı olan ali geldi yanıma ben ona bakarken bir anda ağaç gövdesine sarıldı kaldırmaya çalıştı. bende tuttum bir yandan ikimizde uğraşıyoruz ama acınacak bir görüntü vardı.

sonra farkettim buğra kalktı geliyor yanımıza, onu görünce mert de kalktı. geldiler onlardı tuttular gövdeyi.

dördümüz kaldırdık. benim topladığım çalıların dal parçalarının içine attık.

dalları tutuşturmak kolayda kütükde zorlanırız biraz dedim.

ali bekleyin dedi tekneye gitti buğrayla beraber. elleride 2 şer bidon benzinle döndüler.

teknedeki depoyu boşalttım dedi ali.

ben noluyo lan o depoyu boşaltırsan nasıl döneriz
demeye
kalmadan geri dönmeyeceğimiz için ihtiyacımız yok dedi

mert haklısın dedi.

ben noluyo lan modundayım halâ.

hava karıyordu.

elifin yanına gittim.

herkes garip davranmaya başladı ateş yakacağım diye teknedeki benzinleri boşaltıp gelmişler dedim.

normal dedi.

oda ateş yakacağımız yere doğru yürürken peşine takıldım

neresi normal lan teknede benzin yoksa nasıl döneriz diye düşünürken

diğerlerinin yanına vardık.

http://www.youtube.com/watch?v=IumtjxrNRho

toplandık.

ali konuşmaya başladı yaptığımız iş gerçekten cesaret isteyen bir olay.

hepimizin ölmek için kendi nedenleri var.

birlikte yapmamız birbirimizi cesaretlendirmemiz güzel gerçekten.

ölmek dedi ya lan hay ananı skeyim noluyo lan burda? diye içimden geçiriyorum.

http://www.youtube.com/watch?v=a4q2DccsVns hint müziği havaya sokar.

ölmek? birlikte yapmak? birbirimizi cesaretlendirmek?

toplu intihardan mı bahsediyor bunlar?

ali bidonları boşaltmaya başladı çalılıklara kütüğe.

http://www.youtube.com/watch?v=MTxuvrh1MXc

birini buğra diğerinide mert aldı boşaltıyor.

alininki bitince son bidonu aldı eline boşaltacakken göz göze geldik.

- al sen yap

elinden aldım bidonu lan şimdi bidonla kaçsam tekneye benzin nereye kadar zütürür acaba beni? derken istemsizce boşaltmaya başladım kütüğe olaylar isteğim dışında gelişmeye başladı.

ben yakarımm dedim kibriti çaktım.

vücudumla düşüncelerim birbirinden bağımsız hareket etmeye başladı.

ne oluyor lan diye düşünmeye başladım.

uzaklaştık kütükten kibriti attım üzerine.

alevler bir anda yükseldi sonra normal azaldı çember olduk etrafta.

buğra mert klübeden içki poşetleriyle döndüler.

hep birlikte içmeye başladık.

ali hatırlamadığım birşeyler anlatmaya başladı.

anlattığı şeyler komik hepimizi güldüren şeylerdi 2 saat kadar ateşin etrafında içtik.

mert elindeki kitabı ateşe attı.

o
zaman
farkettim elindekinin tıp kitabı olduğunu.
buğra elindeki gameboy u attı alevlerin arasına.

sonra ali cebinden bir fotoğraf çıkardı.

oğlum dedi
fotoğrafı bizlere gösterek.
karım iflas ettiğimde onuda alarak gitti.
elimde borca batık şirketim. ve zimmetlenmiş bu ada, teknem, arabam ve evim kaldı.
onlarada kısa süre sonra el konulacak.
düştüğüm durumdan utanç duyuyorum daha fazla yaşamamın bir anlamı yok.
dedi.

sonra mert başladı konuşmaya en büyük hayalinin tıp olduğundan
artık
imkansız
olduğundan falan bahsetti dinlemeyi bırakmıştım ben napıyorum burada saçmalık diye düşünüyordum benimde yaşamak için nedenim kalmadı diye bitirdi lafını.

buğra anlattı bir şeyler
oda ölmek istediğiyle ilgili bir şeyler söyledi.

elif nişanlısı hakkında konuştu hayat hakkında konuştu. yalnızlığından yaşa isteğinin kalmamasından bahsetti.

zihnim durmuştu.

elif de söylediklerini bitirdiğinde herkes bana döndü.

dinliyor musunuz?

düşüncelerim donuklaştı.

boş gözlerle millete bakıyordum.

ali fazla sessizsin dedi.

elif o daha dün öğrendi biz uzun süre önce karar vermemize rağmen onun düşünmek için bir günü vardı. eğer kendisine bırakmak için hazırladığım notu bulmuş olmasaydı burada olmazdı büyük ihtimal dedi.

sen ne diyon lan ne notu ne zamanı diye düşünürken akşam çantasından düşen notu hatırladım.

büyük ihtimalle intihar edeceğini ve klagib veda cümleleri kurmuştu notta. anladım bir anda sabah ona bende seninle gelmek istiyorum diyip notu eline uzatınca benimde toplu intihar olayına katılacağımı düşünmüş olmalı.

hasgibtir diye geçirdim içinden.

herks bana bakmaya devam ediyordu.

birşeyler söylemem gerektiğini düşündüm.

anlatmaya başladım.

ağzımdan çıkan cümleler ile düşüncelerim farklıydı.

- hayatım boyunca yalnızdım. zorunlu olmadıkları sürece arkadaşlık kumamıştı kimse benle. ne diyorum lan ben? asosyalin tekiyim toplumdaki yerim sokak hayvanları kadar bile önemli değil. laflara bak dıbına koyim sus bin sussssss yıllardır dışarı bile çıkmıyorum evden geceleri oturuyorum gündüzleri uyuyorum uzun süredir. her fırsatta kullanıldım insanların gözünde saf av olarak görüldüğüme eminim.
hayatım boş.
bir işe yaradığım yok.
geleceğim yok.
güzel bir geçmişim yok.
ihmalkarlıkların adamıyım ben.
yaşamak için bir nedenim yok.

ne söyledim lan öyle ben? hay ağzımı gibeyim olayların gidişatına kendimi kaptırdım. noluyo lan böyle

ateş közleşmeye başladı.

ali bu gün bu adaya ölmeden önceki son anlarımızda eğlenmek için gelmiştik ama herkes bir tarafa dağıldı. o vaktin gelmesini bekledi.

o ateşi yakarak amacımıza bize tekrar hatırlattığın için teşekkür ederim zeref.

herkesden aynı cümleyi duyunca içimde garip bir mutluluk oluştu sırıttım.

ateşi öyle bırakarak ayaklandı herkes.

olayın gidişatına kapıldığım için bende ayaklandım.

peş peşe yürümeye başladık alinin arkasında.

elif önümdeydi en arkada ben vardım.

adımlarını yavaşlattı yanımda elimi tuttu.

adanın diğer ucuna doğru yürüyorduk.

sürekli yokuş çıktık.

yirmi dakikalık yürüyüşümüz bizi adayı, her yerini görebileceğimiz bir tepeye getirdi.

dalgaların seslerini duyuyordum.