-
162.
+5pekekent telefonla konuşmaya başladı. Dükkana gelen adamların diğeriydi. Bir, iki dakika sonra bahçeden de çıktı. Beş, altı dakika sokakta dolaşarak konuştuktan sonra, Onur muştasını takıp arabadan çıktı. Adam umrunda değilmiş gibi yürümeye başladı. Adamı bir iki adım geçtikten sonra aniden dönüp adamı yumruklamaya başladı. Adamı yeterince dövdükten sonra, park etmiş iki arabanın arasına sürükledi. Bende peşinden gidip telefona baktım. Abi diye birini aramış. Bu abi dedikleri adam bize problem çıkartıcaktı belliydi. Vaktimiz azdı, adamın üstünde anahtar bulduk. Adamın belindeki silahıda alıp eve doğru sinsice yürümeye başladık.
Onur: Evde 3 kız, dövdüklerimiz ve bir de diğer pekekent varmış.
Ayaz: Güzel, ne ara konuşturdun.
Onur: Döverken.
Bahçeyi hızlıca geçip, ev kapısının yanına sessizce yerleştik. Silahları çıkarıp, eve yavaşça girdik. ilk odadan küfür sesleri geliyordu. Odanın kapasını aniden açıp, silahları doğrulttuk. Odada kızlar elamanların yüzlerini temizlerken, yavşaklar bize hunharca küfür ediyordu. Dayak yiyenler bizi görünce nerdeyse sıçıcaklardı. Sağlam olan ayağa kalktı. -
161.
+6Bir saat sonra beyaz bir araba durdu, dayak yiyen pekekentlerin olduğu yerde, Esra'da arabadaydı. iki pekekent indi arabadan, biri dükkana gelip kartvizit bastırmak isteyenlerin diğeri, ötekisi Ahmet abiyi zorla arabaya bindiren diğer şerefsiz. içlerinden birisi haşat ettiklerimizin olduğu arabanın direksiyona, diğeri kendi geldikleri arabanın direksiyona geçti. Yola çıktılar, bizde takibe başladık. Onur'da, bende hiç konuşmuyorduk. Sadece saldırmak istiyorduk. Nerdeyse ülkeden çıkıcaktı şerefsizler. Bir buçuk saat takip ettik. Sonunda ufak bir bahçesi olan bir eve girdiler. Bizde kapıya uzak ama bahçenin kapısını görebileceğimiz bir yerde durduk.
Onur: Kaç kişiler sence?
Ayaz: Bilmiyorum kardeşim. Şu ikisini alalım, gerisi mühim değil.
Onur: Bunaldım lan. On dakika sonra eve yaklaşıcam. Evin içini kontrol edicem bakalım kaç pekekent var.
Ayaz: inşallah görürsün kardeşim. Kerhane mi lan acaba?
Onur: Bilmiyorum ama hızlı olmamız lazım. Sıkıntı çıkmadan halledip kaçmak zorundayız.
Ayaz: Kanka kerhaneyse kaç karı vardır içerde?
Onur: Bilmiyorum ki çok vardır.
Ayaz: Güzeller midir?
Onur: Güzellerdir.
Ayaz: Vay anasını satıyım yazık lan.
Onur: Yazık tabi oğlum.
Ayaz: Kardeşim adamlara bu kızları bırakıcaksınız lan çekelim. Bizi kızları kurtarmak isteyen müşterileri sansınlar. Ahmet abi yüzünden yaptığımızı anlamasınlar, karşımıza bir daha çıkmasınlar.
Onur: Aynen birader adamlar anlarlarsa bizimkilere zarar verir.
10 dakika geçmeden, Onur daha gözetlemek için bahçeye gitmeden önce adamlardan birisi dışarıya çıktı. -
160.
0Reserved 38
-
159.
+7Evin içine sessizce girdim. Onur'un yalvarma sesi, geliyordu. Gözüm döndü birden aklıma gelmedi oyaladığı, koşarak girdim odaya Onur arkasını duvara vermiş ayaktaydı. pekekentlerden birisi, kollarını bağdaştırmış, Onur'a bıçak sallayarak korkuttuğunu sanıp eğlenen diğer pekekenti izliyor. Odaya girdiğim anda Onur pekekentin elindeki bıçağa atladı. Bende o sırada ayaktaki pekekente saldırdım. Bu sefer bayağı darbe yedim. Karnımda ve kaşımda sızı hissediyordum. En son şerefsizi kafa kola alıp yüzünü yumruklamaya başladım. Şerefsiz kendinden geçmişti. Sinirime hakim olamadım. Yumruklamaya devam ettim. Dokuz, on yumruktan sonra bıraktım. Bıraktığım gibi yere yığıldı. Oturup soluklanmaya başladım. Kafamı kaldırdığımda Onur adamı bayıltmıştı. Karnına oturmuş yüzüne yumruklar sallayıp, hırsını alamayıp yumrukların arasına kafalar yerleştiriyordu. Adamın yüzünün anasını gibti. Ben durdurdum. Yeter ölmesin dıbına koydun dedim ve Onur'u ayağa kaldırdım. Adamları arabalarına bindirip. Evi temizledikten sonra kapıyı kapadık anahtarı daire ikinin posta kutusuna koyup Fırat'ı aradım.
Ayaz: Kardeşim ben evden çıkıyorum. Eyvallah çok sağol. Anahtarı posta kutusuna bıraktım. Sıkıntı olur mu?
Fırat: Olmaz kardeşim. Erken çıkıyorsun. Hayırdır?
Ayaz: işler umduğum gibi gitmedi kardeşim.
Fırat: Üzüldüm kardeşim kısmet.
Ayaz: Aynen öyle kardeşim. Hadi eyvallah.
Adamlar arabalarında ölü gibi bayılmış bir halde yatarken, Onur Esra'yı aradı.
Onur: Gel adamlarını evimin kapısının önünden al.
Dedi ve kapattı. Onur'un arabayı sakladık. intikam almamış gereken iki kişi daha vardı. Esra Onur'un arabasını tanırsa takip edemezdik. Hatta saldırırlardı bile, leşlerimizi almaya gelenler. Benim arabaya geçip diğer pekekentlerin gelmesini bekledik. -
158.
0Bekliyorum
-
157.
0Reezzzaa
-
156.
08 152 rezerve
-
155.
0Rezzzzzzz
-
154.
0Rez sardı
-
153.
+5Adamlar kız aradıktan yarım saat sonra gelmişlerdi. Arabadan ilk inen adam, yabancıydı. Yüz kilo civarı 1.80 boylarında bir adamdı. Kameralarda yoktu bu pekekent. ikinci gördüğüm adam, kartvizit için gelenlerden birisiydi. Üçüncü ise Ahmet amcayı zorla başka bir arabaya bindirenlerden birisiydi. Kendimi zor tuttum saldırmamak için, nerdeyse yanlışlıkla kornaya basıcaktım. Adamlar kıza Onur'un nerde olduğunu göstermesini istedi. Ardından pekekentler ses yapmadan apartmana girme yolunu tartışırken. Apartmandan içeri girmeleri için Onur kapıyı açtı büyük ihtimalle. Çünkü adamlar rahat girdi içeri, izliyordu yada diyafondan dinliyordu Onur yavşakları. Kalbim nerdeyse ağzımda atıyordu. Kız uzaklaşmaya başladı evine yada işe yollamışlardı her halde. Şişko adam dış kapıyı beklemek için kalmıştı. Cebimdeki muştayı sağ elime takıp montumun kolunu muştayı saklıcak şekilde sıyırdım. Sol elime bir sigara alıp, arabadan yavaşça indim. Adam gibicek gibi bana bakıyordu. Adama doğru yürüyerek.
Ayaz: Selamünaleyküm abi rica etsem ateşin varsa kullanabilir miyim.
Adam hiç konuşmadan ceplerini yoklamaya başladı. Adama iyice yaklaştım. Çakmağını çıkartıp sigara mı yakarken bütün gücümle çenesine patlattım yumruğu. Vurduğum gibi yığıldı yere pekekent. Elim kırılıcaktı nerdeyse, muşta benimde elime zarar vermişti. Heyecandan çokta umursamadan adamın yüzünü çevirdim bir kaç kırık olduğu belliydi. Biraz da kanlıydı. Adamın ayakkabılarını çıkardım. Adamı yüzü görülmeyecek şekilde duvara çevirip, ayakkabıları kafasının altına koydum ki, birileri görürse uyuyan bir şarapçı zannedip umursamadan geçsin.
Dış kapı açıktı zaten pekekent tutuyordu. Büyük bir ihtimalle yukarda sıkıntı çıkarsa hızlı müdahale edebilmek için kapatmamıştı kapıyı. Koşarak çıktım ikinci kata. Kapı aralıktı sessizce daldım içeriye. -
152.
0Okuyucam kardesim calisiyorum yaz sariyor aq
-
151.
+6Kız küfür ediyor sesi mahalleyi inletiyordu. Birilerinin polisi arayıp şikayette bulunmasından korkmaya başlamıştım ki ses kesildi. Bir, iki dakika sonra apartmanın ışığı yandı. Dışarıya, kızıl saçlı bomba gibi bir hatun çıktı. Ufak bir tebessüm oluştu yüzümde. Kız benim arabanın arkasına yaslanıp, biriyle konuşmaya başladı.
Esra: huur çocuğu paramı vermedi.
Esra: Evet bir saat kadar.
Esra: Adresi bilmiyorum konum atarım.
Esra: Nerdesiniz Dönder, ne zaman buraya gelirsiniz? Siz gelene kadar ben ne yapıcam?
Esra: Tamam Dönder tamam. Bekliyorum burda bağırma bana.
içimi bir heyecan kaplamıştı. Korkuyordum. Ben Yury Boyka yada Rambo değildim ki, tabi ki korkuyordum ama asla bana bir saniye engel olucak bir korku değildi. Sevdiklerim için herşeyi yaparım bu hayatta, herşeyim bedelinide düşünmeden öderim. Bu arada Dönder dediği pekekentin kamerada gördüğümüz pekekent olması için dua ederken, Onur'a mesaj attım. Kız hemen arka cama yaslanmış sigara içiyordu. Sesimi rahat duyardı. Telefonun ışığını kısıp, her ihtimale karşı mesajı kesinlikle kimsenin göremeyeceği şekilde yazdım.
Ayaz: Kız oltaya düştü. Gelen pekekentin adı Dönder, adamlar eve girdikten sonra ismiyle hitap et şaşırsın biraz zaman kazan ne olur ne olmaz. Gerekirse yalvar. Ne yap, ne et ama o zamanı kazan ben gelene kadar sana zarar vermesinler.
Onur: Tamam kardeşim sabırsızlanıyorum. KOOOMANDO KOMANDO, KOOOMANDO KOMANDO.
Onur'dan gelen mesajı okuyunca gülmemek için kendimi zor tuttum. Gaza gelmişti şerefsiz. Komando adam gerçi, normaldi. Arka mı dönüp kıza bir kez daha baktığımda gaza gelmemek pek mümkün değildi tabi bekar bir adam için. Kız bir ara arabadan içeri bakıcak gibi oldu. Allah'a şükrettim o anda, iyi ki taktırmışım bu camlara filmleri diye. Camlar filmliydi görmesi zordu. -
150.
0Asdassdassda
-
149.
0Bekliyorum
-
148.
+7Mesaj sesiyle bıraktık birbirimizi, gizli okumak istedim ama tabi ki tam bir pirana olan sevgilim izin vermedi buna. El mecbur açtım mesajı. Mesaj Onur'dan gelmişti.
Onur: Hesaba param yetişmedi. Hemen gelmen lazım.
Gül: Bu ne aşkım?
Ayaz: Onur'un pgibolojisi bozuldu. içmek istedi gidelim dedim. Yalnız kalmak istedi bende üstelemedim. Parası yetmedi her halde salağın.
Gül: Yalan söyleme Onur senden ayrılmaz. Benden çok onunlasın. Çıkar kokusu birşeyler var ama hadi bakalım.
Ayaz: Hayatım. Çocuğun babasının durumunu biliyosun. Her zaman ki gibi birşeyler değil. Farklı şu an onu sen, ben anlayamayız.
Gül: Haklısın sevgilim.
Ayaz: Neyse hayatım gidip kurtarıyım Onur'u, sende uyu artık geç oldu. Sizinkilerde merak eder.
Gül: Tamam sevgilim dikkatli ol. Yavaş sür.
Gül eve girene kadar izledim. Girdiği an Onur'u aradım.
Ayaz: Söyle kardeşim.
Onur: Hiç kardeşim ya ne yapayım aynı bıraktığın gibiyiz, iş güç işte. Ben seni sonra arasam olur mu? Misafirim var birazdan gidicek ayıp olmasın şimdi.
Ayaz: Parasını vermediğini ne zaman söyleyeceksin?
Onur: Kardeşim bilmiyorum ki Barcelona maçı kaçta 23.30 falandır her halde.
Ayaz: Tamam kardeşim. Vermiyorum de at evden, gerisi artık beklemek gelmelerini.
Onur: Allah'a emanet ol kardeşim sende kendine iyi bak.
Onbeş dakikada kapıda yerimi almıştım. Ben yerimi aldıktan sonra beş dakika yukardan gürültü sesleri gelmeye başladı. -
147.
0rezervasyon
-
146.
+6Gül'ün sokağına gitmem yirmi dakika sürmüştü. Gül'ü aradım.
Ayaz: Sizin sokağın başındayım. in hadi biraz oturalım.
Gül: Oha tamam sevgilim geliyorum.
Telefonu kapadıktan sonra Onur'a mesaj attım.
Ayaz: Kardeşim Gül'ün yanındayım. Bana aksiyon başlamadan yarım saat önce haber ver. Yerimi alıyım.
Onur: Eve şimdi girdik, sıkıntı çıkmadı. Kıza içki koyuyorum şuanda kız fena lan.
Telefonu tamamen temizledim.
Gül geldi o sırada yanıma.
Gül: Aşkım şöyle biraz aşağı tarafa geçelim görmesin bizimkiler.
Ayaz: Görsünler artık yeter be, SEViYORUM LAN.
Bağırınca ağzımı kapadı hemen çekti, çekiştirdi. Bir yan sokağa sokana kadar açmadı ağzımı.
Gül: Ne oldu aşkım bu saatte hayrola?
Ayaz: Özledim seni hayatım. Ne olucak sadece özledim.
Gül: Yok yok sen özlediğin için gelmezsin.
Ayaz: Hayatım gerçekten özledim. Görmek istedim seni, sarılmak. Hayatta ne olacağı belli değil. Seninle ne kadar vakit geçirsem kâr bana..
Gül: Bak bak bende özledim aşkımı
Sarıldı bana, uzun uzun sarıldı. Kokladım saçlarını, nerin nerin çektim içime, cennet koyuyordu sanki annemin kokusu geçmiş bu kıza. Gerçekten ne olucağı belli değil bu hayatta, bende o yüzden gelmiştim Gül'e. Sebep ne olursa olsun, belimde bir silah vardı ve belkide saatler sonra ateşlenicekti. Belki benim silahımdan çıkan bir kuşun ayırıcaktı bizi, belkide gelicek olan adamların silahından çıkan bir kurşun. Hiç fark etmezdi yastığa kafamı koyduğumda, huzurla uykuya dalmıyorsam. Hayat güzel olamazdı benim için. Ben bugün kardeşimle o intikamı alamazsam, asla huzurla uyuyamazdım bir daha. -
145.
+5Ayaz: Selamünaleyküm
Eleman: Aleykümselam. Ben Fırat kardeşim.
Ayaz: Ben Furkan abi parayı verip kaçıcam ama birşey rica edicem.
Fırat: Et kardeşim yardımcı olabiliceğimiz bir şeyse.
Ayaz: Abi gelicek arkadaş bu kıza aşık liseden beri, senden ricam ev arkadaşıymış gibi yaparsan. Utanıyor biraz çocuk.
Fırat: Nasıl yani?
Ayaz: Abi işte hoş geldiniz desen, beni arkadaşlar bekliyor çıkmam lazım falan.
Fırat: Olur kardeşim sıkıntı yok.
Ayaz: Abi buyur bu senin paran, birde arkadaşın adı Kerim lazım olursa falan diye.
Fırat: Tamam kardeşim eyvallah.
Ayaz: Eyvallah abi.
Çıktım evden, hemen Onur'a mesaj attım.
Ayaz: Adam ev arkadaşın, adı Fırat. Senin adın Kerim. Hemen çıkıcak evden, sıkıntı yapma. Konumu atıyorum şimdi, bizim sinemanın arka sokağı, beyaz bina, ikinci kat.
Onur: Tamam kardeşim ben kızı aldım. En geç yarım saate girerim eve.
Esra'ya ev kiraladığımızı belli etsek, bir sıkıntı olmazdı belki ama ben o adamların bizim o evde yaşadığımızı düşünmelerini istemiştim. Hedef şaşırtmak. isimlerimizin farklı, Furkan ve Kerim olduğunu düşünmelerini, farklı bir semtte Furkan ve Kerim'in peşine düşmelerini hayali insanların izini sürmelerini istemiştim. En fazla para göz ev sahibini döverlerdi, o da gibimde değildi. Ordan Gül'ün evine doğru yola koyuldum tekrar. -
144.
0Rezervasyon
-
143.
0güzelmiş rez
başlık yok! burası bom boş!