Bu arada ulan babanın lafıyla öyle hareket yapılır mu diyenlere cevabım: kardeşim haklısınız kesinlikle eğrisi doğrusu neyse paylaşılır daha akılcı ve pragmatist olan o. Ama o dönemler hayata çok hayalperest ve romantik bakıyorsunuz. En azından bizim zamanımızda öyle. yapıcaz delikanlılığımızı sonra da kan kusup kızılcık şerbeti içtik diyeceğiz

Neyse beyler oturduk iki sandalyeye. zehra yüzüme bakıyor ben yere. Neden dedi Onur kaç gündür kafayı yiyorum hiç bir açıklama olmadan neden yani. Hiç cevap vermeden sadece hala başımın tacısın şu an böyle gerekiyor dedim. acımdan dişlerimi sıkıyorum. Ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. En sonunda boşalt gözümden yaşlar. Hani pare pare döküldü derler ya. Çocuk gibi hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Öyle konsantre yazıyorum ki kafede çalışan çocuğun seldıbını 2.de duydum Onur abi dalmışsın yaa dedi geçti.. daldım tabi hem sigara içip kahve içcem diye dolarda yazıyorum kemiklerim buz tuttu. Neyse beyler ben hüngür hüngür ağlayınca Zehra elimi tuttu şefkatli bir edayla. Benden nefret ediyordu ama merhameti hala vardı. Sol elinin tersiyle gözümün yaşını sildi sen ağlama dedi. Sonra da yanağıma bir öpücük kondurdu. Beraber kalktık sınıflarımıza doğru gitmek üzere ayrı merdivenlere doğru aldık yolumuzu

O sene ÖSS ye girdik beyler. Ben reklamcılık bölümünü kazandım istanbul’da bir üniversitede. Ben Zehra’da istediği okula gider sonra gider durumu anlatırım diyordum. Zehra o sene kendini toparlayamadı baya yüksek puanlı da bir okul istediği için olmadı. Tanerle konuştum çok özledim sence ne yapayım diye. kızı saten mahvettin bir sene daha bekle dedi. Tekrar hayatına girip kızı bir daha tepetaklak etme yeni yeni kız kendine geliyor dedi. Bana da mantıklı geldi madem konu Zehra’nın geleceği bir sene daha beklerim dedim. Bu sürede Zehra ile Taner daha sık görüşüyordu. Benim yakın arkadaşım olarak bu olaydan sonra onun Zehra’nın tanında yer alması zehraya güç veriyordu. Benim için de iyi bir şeydi bu en azından kız hakkında ne zaman istersem güncel Bilgi alıyorum hem de emin ellerde. Taner çocukluktan arkadaşımdı.

Beyler hepinizden özür dilerim. şarj bitti eve geldim. Akşam devam ederiz bağlarız da zaten

Beyler saat 21.00’da burdayım. Devam edeceğiz. çocuğu oyun alanına zütürdüm gezdik oynadık biraz. Kusura bakmayın biraz geciktim. Ama o saatten sonra başka bir işim yok. Uzun uzun konuşuruz.

Geldim beyler bilgisayarı açıyorum rahat yazabilmek için

Evet beyler Taner çocukluk arkadaşımdı. Sayısız iyiliğini görmüşümdür. Herif orta okulda bile koca adam gibi bir adamdı. Böyle bizim peder ve valide ile aynı seviyeden konuşuyor. Akıcı bir konuşması ve muazzam özgüveni var. Maddi manevi muazzam destekleyen bir insan beni. Verdiği bir isimle benle bir arkadaşımı 10 kişinin içinden almışlığı var. Taner varsa sorun yok öyle bir adam. Tüm malını mülkünü üstüne yap öyle bir adam.

Zehra ile olan ilişkimde de devamlı zehra lehine bir denge unsuru idi. Ben genelde abuk sabuk sebeplerden sorun çıkarırdım zehra genelde idare ederdi. Günün sonunda yine Zehra yapıcı olur barışırdık. Biraz daha ilişkimizi anlatayım beyler. Duygusal heyecanlı bir adam olduğumdan saçma sapan mevzular çıkarırdım. Zehra canımdan daha aziz ve değerli idi benim için. Gözümden sakındığımı herkes de görürdü. O dönem çok mümkün olmayan bir şeydi ama hocalar bile ilişkimize saygı duyardı. Zaten Türkiye baya iyi yerdi beyler o zaman. Bunu inanın siyaset yapmak için söylemiyorum. (Herhangi bir parti sempatizanı değil ama kurucu irada ve fikirleri için can veririz.) Öyle müdür kızı odasına çağırsın, "babana söylerim erkeklerle geziyor" falan mümkün değildi. Hatta lise sonda ayrıldığımızda bir hocamız neden boşandınız demişti bana. Ben haylazdım ama itliğim köpeliğim yoktu. Zehra zaten dünya iyisi yürüyen akıl bir insan. O yüzden hocalarımızla aramız çok iyi idi.

sigara içip geliyorum beyler 5 dakika.

Neyse beyler ben yine bekledim tabi. Okuluma gidiyorum bir yandan da fuar işleri yapan bir firmada işe girdim harçlığımı çıkarayım mezun olunca network olsun diye. Fuarlarda falan günlük işler yapıyoruz. Dersleri de iyi baya. Tanerle haftada bir iki gün devamlı görüşüyoruz. Zehradan haberler alıyorum hayatı normale dönüşmüş. Unutmamış ama alışmış. Sınav sonuçları baya iyi. Kesin olacak gibi görünüyor bu kez istediği yer. Bir gün çok düşündüm tutamadım kendimi Zehra'nın sesini duymak istedim. Deli gibi özlemişim ama. Yaptırdığı kasetteki sesini dinliyorum devamlı evdeki teypte. Gece boyu düşündüm numaramı gizli yaptım aradım. Sesini duyup kapatcam dedim. Açtı telefonu alo dedi. Herhalde kıza yaşattığımdan mıdır nedir sesi öyle mahzun ve kederli geldi ki. Açtım ağzımı özledim diyecek oldum diyemedim. Bir daha sorar bir şekilde alo dedi. Hemen kapattım telefonu. Oturdum ağladım sadece.

Bunlar yaşanırken beyler ben Zehra'nın hala beni sevdiğini hissediyordum aklında olduğuna inanıyordum. Tanerle konuştum o telefon görüşmesinin üzerine. Oturur oturmaz ilk lafı Zehra'yı mı aradın oldu. Evet dedim çok özledim olum. Bekle az kaldı dedi. şu kızcağız bir şu sınavı halletsin hepsi çözülecek aklı hala sende ben biliyorum dedi. Bu arada babası da beyin kanaması geçirmiş dedi Zehra'nın 2 gündür uyutuyorlar hastaneden. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Zehra'nın kederine ve bu olaya ne kadar üzülebileceği beni kahretti. Bir de neticede bu adam benim Zehra'dan niye ayrıldığımı bilen 2 kişiden biri diğeri Taner. Günü gelip Zehra'ya durumu anlattığımda inanmazsa gider babasına sorar.Çünkü araya ciddi bir zaman gireceği için(Aşağı yukarı 1.5 sene) Belki de der yalnız kaldı diye bana geldi pişman oldu benim gibisini bulamadı. Her neyse en kötü Taner var. Taner'e de çok güvenir onun sözü de ona yeter. Tabi bunlar hep 2.ihtimal. 1.yol Ben durumu Zehra'ya anlattığımda Zehra hemen dönecek bana.

Neyse beyler biraz hızlandırıcam. Zehra'nın pedere bir şey olmadı çok şükür. Günlerimi iş güç sinema kaygısı ile geçiriyorum. Bir gün Tanerle oturduk bana sen unuttun mu Zehra'yı diye bir soru sordu. Sonra biraz şakaya vurarak amma uzattın şu işi de ne olmuş lisede yaşandı bitti gitti. Niye seni zaten beklesin ki çocuğunuz mu var olum dedi. Taner bu konuyla alakalı bana iç bir zaman lakayıd konuşmamıştı. Çok şaşırmıştım hayatımda Zehra'dan başka birisini hiç sevmediğimi çok iyi biliyordu. Dedim makarası yapılcak konu mu bu lan kendimizi heder ettik ne zamandır. Beklediğim tek şey şu sınavın bitmesi. Bana bu konuda böyle konuşcaksan bir daha hiç açmayalım hiç açma bu konuyu daha iyi dedim. Benim tepkimi görünce çevirdi hemen muhabbeti tamam şaka yaptık yaa dedi ne büyütüyosun. Tabi biliyorum kardeşim Zehra'nın senin için değerini. ikiniz de benim için çok önemlisiniz dedi. O gün içime bir kurt düşmüştü

Burda mısınız beyler bir sigara molası verelim mi?

Neyse beyler zaman geçti ben o günden sonra zehra konusunu Tanerle hiç açmadım tuhaf olan Taner'de hiç açmadı. eskisi gibi herşeyden konuşmuyorduk genelde dialoglarımız bir yerde Taner'in susmasıyla son buluyordu. Olum Taner sende bir haller var benim veremim yetmiyor bir de senin kara sevdan mı var yoksa dedim bana anlatmıyosun. Yok kardeşim dedi. iyi peki dedim. Sınav günü yaklaştıkça Taner ile görüşmelerim iyice azaldı.

Neyse beyler sınav zamanı geldi çattı. Dualar ettim Zehra'ya şansı açık olsun sınavda işi rast gitsin diye. Sınavın üzerinden 2 gün geçti Zehra'ya mesaj atacaktım. Numaramı değştirdiğim için merhaba Zehra ben onur diye başlayan bir mesaj attım. 1-2 saat kadar cevap yazmadı belki daha da kısa bir süredir şu an öle hatırlıyorum. Sonunda SMS sesi geldi "merhaba onur". Nasılsın geçmiş olsun umarım iyi geçmiştir dedim. iyiydi dedi beklediğim gibiydi heralde bu sene olur dedi. Biraz dedim konuşabilir miyiz? Soğukluğu mesajdan hissedilir bir şekilde ne hakkında dedi. Ben de bizim hakkımızda diye cevapladım. Aynı soğukluğu devam ettirdi "biz diye bir şey yok artık"

Hiç bir şey diyemedim beyler. Çok kırılıp yaralanmıştım ben onun için onun geleceği için beklerken o bana bu şekil bir tavrı layık görmüştü. Ama şimdi o döneme gittiğimde düşünüyorum kız nereden bilecekti ki benim ondan neden ayrıldığımı. Beyler bu arada Taner Zehra ile çıktı diye bir durum olmadı. Bu konuda güvenim tamdı zaten ama Zehra'ya. Dediğiniz gibi Taner'de kardeşim gibi olsa da sonuçta erkekti. Ama Zehra asla böyle bir şeye tenezzül edecek bir kız değildi. Neyse beyler ben Tanerle buluştum akşam. Zehra ile olan mesajlaşmamı anlattım. Ben kendime yediremem sen önden bir anlat Zehra'ya dedim benim neden ayrıldığımı. Tabi kardeşim anlatırım dedi görüştüğümde. Bir dahaki Taner ile görüştüğümde bana anlattım ama pek inandırıcı bulmadı dedi. Nasıl bulmaz lan dedim siz bu kızla kardeş gibisiniz sana çok güvenir zor zamanlarında sen yanındaydın bu kızın dedim. Yok dedi inanmadı valla pek bana kalırsa sen artık bu işi unut dedim. Başlama dedim yine daha önce bu konuyu konuştuk. Bana unut deme bu konuyla alakalı dedim. iyi o zaman git topla kendini konuş Zehra ile dedi. Konuşucam tabiki dedim.

Neyse beyler ben oturdum Zehra'ya yine bir SMS attım. Geleceğimizle ilgili konuşalım dedim. senle benim bir geleceğimiz olamaz artık dedi. Peki dedim ne dersen de oturalım bir buluşup konuşalım sadece 1 saat istiyorum senden. Tamam dedi ertesi gün öğlen saatine bir zaman verdi. ben de teşekkür ederim görüşürüz dedim. Ertesi gün kalktım umudum var baya. Favori kıyafetlerimi giydim parfüm falan sıktım çıktım yola gittim. Son buluşmamızda oturduğumuz yere... Ben bir yarım saat önce gittim. O dönem mekanların içinde sigara içmek serbest. Yarım saatte 5-6 sigara içtim. Heyecandan karnım ağrıyor. Ellerim falan titriyor. En sonunda göründü kapıda. Gözümü kapıdan ayırmıyordum. Saçlarını uzatmıştı görür görmez ne kadar çok sevdiğimi tekrar hatırladım. Ayakta karşıladım oturduk beraber. Ben bir çay aldım o da sütlü kahve istedi. Dışardan tam iki yabancı gibi görünüyorduk. oldukça soğuk havadan sudan konuşmalar. Kendisi söze girdi direkt. Ben seni çok aradım Onur dedi ama ulaşamadım telefonunu değiştirmiştin dedi. Evet dedim. Hatta seni bir gün otobüste gördüm tam kalkarken. Çok el salladım farketmedim. Dinlerken beynimden vurulmuşa dönüyordum. Ya bunları Taner bana nasıl söylemezdi. Dondum kaldım iğne batırsan kan çıkmaz derler ya işte öyle. Sigara içip gelcem beyler.

Geldim beyler. bir anda 5 dakikada hayatımın nasıl elimden küçük anlarla akıp gittiğini dinledim Zehra'dan. ben dedim beni aradığından hiç haberim olmadı numarayı değiştirdikten sonra da liseden kimseye vermedim. işe güce okula daldım. Keşke el salladığını görseydim dedim. Ne değişecekti dedi. Başak'la mutlu değilmiydin. Ne Başak'ı ya dedim. Taner anlattı benden sonra Başak ile birlikte olmuşsunuz hatta ona kendini kaptırmışsın da soğumuşsun benden dedi. Bayılacak gibi hissettim bir sigara daha yaktım. Ya dedim böyle bir şey olmadı ben sadece seni sevmeye devam ettim. Baban istedi senden ayrılmamı sınava iyi hazırlanabilmen için o yüzden ayrıldım şimdi sınavın iyi geçmiş o yüzden döndüm işte. Soğuk bir ifadeyle baktı bana. O ifadeyi iyi bilirdim. Zehra o ifadeyi takındığı zaman kesseniz bir şeye inandıramazsınız. Bunun nesine inanayım Onur dedi . Ortadan kayboluyosun sonra gelip tekrar dönüyorsun bencilce ben tam alışmışken hayatıma. istersen Taner'e sor dedim. Taner günah mı çıkarıyor dedi bana Zehra alaycı bir tebessümle. o ne demek dedim... Taner benden hoşlandığını söyledi bana ben de asla böyle bir şey olmayacağını vurguladım ona. O gün bugündür de beni aramıyor dedi Zehra. Başımdan aşağı kaynar sular döküldü. Öyle bir konuşma yapıyordum ki adeta hayatımın o güne kadarki kısmını kaldırıp çöpe atıyordu Zehra.

Tam1.5 senedir kurduğum hayal de bataklığa saplanıyordu. Tüm öfkesi ve hayal kırıklığıyla konuşuyordu. O anda bile seviyordum onu bana sinirlenmesi bile mutlu ediyordu beni... öyle derin bir mevzu benimki de. Her neyse konuştuk uzun uzun. Öyle ya da böyle neticesinde benim neden ayrıldığımı anlatamadım. Aradaki zamanı açıklayamadım bir türlü. Karşımda iyisiyle kötüsüyle kendi hesaplaşmasını yapmış acısını atlatmış güçlü bir kız vardı. Karşımdaki, büyük ihtimal kazanmış olduğu üniversitesi ile görkemli fırsatlarla dolu yeni hayatı belirmeye başlamış bir kızdı.
Neticesinde şu an için gerçekten bir geleceğimiz üzere konuşmanın anlamı yok dedi Zehra. Konuyu kapattık. Ben zaten aldığım darbelerle ayakta zor duran bir taksör gibiydim. kapatmam gereken bir hesap vardı masadan kalkarken. Taner...