Neyse beyler dediğim gibi kolum kırılmıştı bir 2-3 hafta geciktirdi bizi bu olay. Bu arada zehra beni ziyarete geldi evde annemle tanıştı. Annem de çok sevdi Zehra'yı. "Gözün aydın aşkım tersten gittin biraz ama isteğine ulaştın" dedi bana. 3 kez geldi bana Zehra kolum kırıldı bahanesiyle. Bu arada annem Zehra'yı hala anar. Kadıncağızı öyle birisine duçar ettim ki, Zehra annem için hazreti meryem gibi bir şey. Beyler biz 3 hafta sonra gittik memlekete. Zehra kaldı istanbulda. Altı üstü 1.5 ay kalmıştı zamanı baya yemiştim.

Biraz hızlandırıcam 2003 yazı okulların açılması lise sona başladık. Çok uyumluyduk aynı şeyleri istiyor her şeyi beraber yapmak istiyorduk. O diş hekimi olacak; ben de reklamcı. Ama bizim biribirimizi sevmekten başka bir şeye ayıracak vaktimiz yoktu. Hatırlayanlar bilir o dönem GSM'lerde böyle bedava dakikalar yoktu. Akşam boyu birbirimize çağrı atardık. 100 kontör anca 100 dakika bir de SMS'ler hariç. 2004 14 şubatında Zehra bana çok güzel bir hediye aldı. içinde sevdiğimiz şarkılar olan bir kaset doldurmuş bazılarını da kendi söylemiş. Annemlerde hala saklarım o kaseti. Bir şarkının linkini atayım buyrun https://www.youtube.com/watch?v=_2eATqA0Y8I

2004 şubat sonunda bir telefon aldım. Telefondaki biraz yaşlıca bir erkek sesiydi. Kendini tanıtınca kalbim duracak gibi oldu. Çünki isim soyisim arayan kişinin, Zehra'nın babası olduğu anldıbına geliyordu.

Peki beyler size kıramicam son bir entri daha yazayım. 6 mart günü Zehra'ya okul çıkışı, okulun ilerisindeki pastanede oturup konuşalım dedim. Tamam dedi. Hafif bir tebessümle de peki bir soğuksun zaten ne yapıcaz ara mı vercez dedi. Konuşuruz dedim. okulun ön taraftaki çıkışından 100 metre ilersindeki caddeye kadar yürüdük beraber. Mekandan girdi içeri. Sözü uzatmayacağım dedim.
Bu kalp seni severken bana sormadı,senden uzaklaşırken de bana sormadı dedim. Bunu derken içim kan ağlıyordu ve hayatta en sevdiğim kişi oydu.Bana hani hep sevecektin dedi gözleri dolarak.
Gözlerim dolarak sadece boyun bükebildim hiçbir şey çıkmadı ağzımdan. Ayrıldık ordan ağlayarak vedalaştık. Ama devamı olacaktı o konuşmanın... https://www.youtube.com/w...hrIO_bmnyNM1JrUwO4qPwaWiI

Beyler kusura bakmayın ancak gelebildim. Sonu ne olacak diye heyecanlandırmak gibi bir niyetim yok hiçbirinizi. Zaten ilk entrilerde gördünüz. Farklı biriyle evliyim. Çocuğum için de her şeye katlanmak durumundayım. Zehra'nın durumuna ayrıca geleceğim zaten

Beyler bu arada Zehra yazın onunla kalmamı istemekle beraber bu denli çabalamamı da saçma buluyor. Devamlı, ne güzel ailenle gidip tatilini yap bizim daha ilerde çoook zamanımız olur senle diyor. Oldu zamanımız ama o kadar da çok değil :( Neyse beyler şu başıma gelen kötü ama sonuçları itibariyle güzel hikayemi anlatayım.. Evimiz zemin kattı salondan apartman bahçesine çıkış vardı. Bahçenin yüksek duvarı da arka sokakla evin bahçesini ayırırdı. Bir gün ekmek alıp eve dönerken duvardan düştüm. Kolum hayırlısıyla kırılmıştı *

Beni iş yerine davet etmişti ertesi gün için. Tabi kabul ettim. Bu arada Zehra da ailesi de ileri görüşlü ve modern insanlardı. Hiç kafamda bu adam beni döver mi diye bir düşünce yok sadece meraklanıyorum acaba neden diye. Neyse ertesi gün okul çıkışında adamın iş yerinin yolunu tuttum. Beni mesafeli samimiyet denebilecek bir hava ile karşıladı. Kısa bir hal hatırdan sonra asıl konuya geçtik. Zehra'nın babası kızının benden önce derslerinin çok iyi olduğundan bahsetti. Benim onu olumsuz etkilediğimi uzun lafın kısası ÖSS'ye kadar( o zamanki üniversiteler sınavı) durumu toparlayabilmesi için kızıyla görüşmememi ve kızının da kestirip atabilmesi için ondan ayrılmamı istedi. Nasıl yapardım hayatta en sevdiğim insandan nasıl ayrılırdım böyle bir konuşmayı onunla nasıl yapardım? Hiç bir şey diyemedim ve sadece yutkundum.

Bu konuşmanın üzerine Zehra'ya biraz soğuk davranmaya başladım. Bu arada o da yaklaşan doğum günüm için arkadaşlarına benim için yaptığı planları anlatıyordu. Kahroluyordum adeta. Kafamda ne yapmam gerektiğini netleştirmiştim. Zehra'dan ayrılacaktım. Zehra derslerine odaklanacak sonra biz tekrar bir araya gelecektik ona herşeyi anlatıp. Çocuk aklı işte bir de adamız diye gezerdik o dönem. Geri dönebilecek olsam, hayatımda hep o güne dönüp herşeyi tersine çevirmek isterim. Ama hayat maalesef çoğu zaman bir kez tercih hakkı veriyor.

Bu bana dedi, madem tecrübe istiyorlar git söyle fırıncıda çalıştım sorarlarsa da biz deriz evet 10 senedir burada çalışıyor. Bu muhabbetin üstüne eleman aranıyor yazan bir ayakkabıcıya girdim. Dedim böyle böyle yazın çalışırım. Tamam kardeşim dedi adam daha önce çalıştın mı dedi. Evet dedim fırıncıda. Adam güldü ayakkabıcıda çalışmış biri lazım bana tahmin edersin ki dedi. Rezil olup çıktım. Ama başıma gelen bir kötü hadise en azından bir ayımı kurtaracaktı.

ben yazmaya başliyim gelenler de gelir sonra. Zehra'ya iyiden iyiye tekrar aşık oldum ben. haftada bir buluşuyoruz sektirmeden. Zehra ile görüşürken son 2 yıl kendime nasıl bir zindan ördüğümü anlamaya başlamıştım. Zehra tüm şefkati ve beni önceliklendiren tavrıyla belirmişti hayatımda. Özlem'le yaşadığım sürekli anlayış göstermek ve sabretmek dolu zamanı dışardan bakma imkanım olmuştu. Özlem bazen arkadaşlarını bile bana tercih ederdi beyler. Bunu da sana nazım geçiyo sen beni anlıyosun argümanıyla savunurdu. Zehra tekrardan hayatıma girince aslında biraz dolandırıldığımı hissetmeye başlamıştım. Zehra, ben konusunda her zaman çok katı olmuştu. Beni ailesine bile tercih ederken arkdaşlarıyla teraziye konmam söz konusu bile değildi zaten... Zaten biz biribirimizin anası babası kardeşi sevgilisi sırdaşı herşeyiydik...

Beyler ilgi ve saygınızdan ötürü teşekkür ederim. Benim de bir kusurum olduysa affola. Yarın devam edelim mi? Uykum geldi ve yarın misafirlerim var.

Beyler bu arada benden size tavsiye. Evlilik sürecinde olan vardır. Teklif etme sürecinde olan vardır vs.
Ciddiye meyledebilecek bir sorun görürseniz çok kararlı bir şekilde bunu partnerinizle konuşun. Sakın annem babam üzülür, yok çok alıştım demeyin. Unutmayın flört de nişan da zaten aslında hem çiftler hem aileler için bir nevi test sürüşüdür. Gerçekten geri dönülemez noktanız zaten olacak ilerleyen dönemde. Evlat...

Beyler duvara da anlatmiyim burada mısınız? Burdaysanız 1- 2 entry ile ik fasılı bağlıyorum.

Tanerle konuştuktan sonra kalktım çıktım mekandan. Boşluğa düşmüş gibiydim. Hafızamın anılarımın nerdeyse yarısını oluşturan insanlar bir anda çıkmıştı hayatımdan. Zehra da Taner de candan öteydi benim için. Bu arada mesajla da soru gelmiş niye kızı emanet ettin diye Taner'e. Ben kızı emanet etmedim beyler. ikisi zaten arkadaştı. Zehra'yı ancak Zehra'ya emanet ederdim zaten.Her neyse. sevgi arkadaşlık güven adına biriktirdiğim her şey bir yığın saman gibi bir çok kısa sürede alev alıp yanmıştı.

O günden sonra kendimi sadece işe ve okula verdim. Zaten Anadolu lisesi sebebiyle iyi olan ingilizcemi daha da geliştirdim. Katıldığım her organizasyonda farklı br insanla tanışıyorum. Bir organizasyonda kültür bakanlığına proje yapam bir yapım şirketi sahibiyle tanıştım. ismi Yusuf idi. Adam Nişantaşı Etiler bölgedeki tüm ajansların sahibiyle çok yakın ilişkide bir çok reklam işinin proje ortağı aynı zamanda kültür bakanlığına da çeşitli projeler yapıyordu. Farklı alanda bir projenin metin yazarlığı için bana iş teklifinde bulundu. Bu arada Yusuf abiyle hala görüşüyorum. Şu an çalıştığım işi bana ayarlayan kişi de odur. iş teklifini kabul etttim tabi ki. Günlük işlerden çok sıkılmıştım. Üniversite talebesiyim hem iyi para kazanıyorum hem çevrem geniş işlerim de yolunda.

Beyler bilerek bu kadar ara vermiyorum kusura bakmayın. Çocuk hastaydı uyandı onunla ilgileniyorum sürekli.

bir gün karşılıklı otururken zehra sordu bana. "nolucaz biz onur?" Çok saf ve yalın bir soru ama içinden binlerce fasıl çıkardı. Bilmiyorum dedim korkuyorum nişanlıyım düğün tarihim belli. Günün sonunda istediğim kişi sensin ama nasıl yapabileceğimi bilmiyorum. Acaba soğuk mu davransan dedi bana? Ben zaten özleme olan hal ve tavrımda soğuyunca anlaşılacak mükemmel bir romantizm ve heyecan yaşatmamıştım ki soğuk davransam farkına varmazdı bile. Özlemden 20 yaş büyük gibi bir halim vardı. Devamlı tölerans gösterme, meseleleri büyütmeme söylediğine uyum göstermek gibi... Bunda çok büyük bir aşkta hayal kırıklığı yaşamış olmamın payı büyüktü tabi. Ya konuşacaktım özlemle ya konuşacaktım başka yolu yoktu. Ama bu konunun temas ettiği tek kişi özlem değildi. Annem babam onlar da çok önemliydi.

Beyler dinleyip destek olduğunuz için hepinize teşekkürler. Taner'e baya sövmüşsünüz hakkınız var adam bildiğiniz şerefsizlik kombosu çekmişti bize. Zehra'nın bir suçu yok buraya kadar olayın hiç bir yanında. Hiçbir zaman suçlamadım da onu. Yarın akşam ayarlamaya çalışıp devam edicem yine. Şu an yazcak halim kalmadı pek.

Hepinize teşekkür ederim beyler saygıyla dinlediniz günlerce. benim bir kusurum olduysa affola.

Neyse beyler oturduk iki sandalyeye. zehra yüzüme bakıyor ben yere. Neden dedi Onur kaç gündür kafayı yiyorum hiç bir açıklama olmadan neden yani. Hiç cevap vermeden sadece hala başımın tacısın şu an böyle gerekiyor dedim. acımdan dişlerimi sıkıyorum. Ağlamamak için zor tutuyorum kendimi. En sonunda boşalt gözümden yaşlar. Hani pare pare döküldü derler ya. Çocuk gibi hüngür hüngür ağlamaya başladım.