-
52.
+1Up Up Up
-
51.
0Up Up Up
-
50.
+1rezzers
-
-
1.
0Saolasin panpa
-
1.
-
49.
+1Helal devam
-
48.
+1Rez bakalım
-
47.
+1rezerved
-
46.
+1Anlat len mq
-
45.
+8çıktım yukarı ama çıkarken bin hala bana bakıyor amk. şimdi bile hatırlıyorum o
suratının halini. sanki sülalesine orgy yapmışım. beni gibecek ama gibsede hırsını
alamayacak gibi.
oturduk. moralimi durumumu az çok tahmin edebiliyorsunuz.
derkan garson menüyle geldi.
ne yer ne içer faslını aynısından bende ile geçiştirdim.
açlık maçlık kalmadı bende
garson gitti.
ve kaldık mı masada yalnız. **o bini görmemiş olsaydım çok büyük bir heyecanla
hemen sorardım ne konuşacağız diye.
ama aklım bölündü.?yarısı bende yok
bende bu durumda sessiz kaldım ilk konuşsun diye
zira ikinci bir şok için hazır değildim.
-durgunsun diyerek söze girdi.
-uslu çocuk olmaya karar verdim dedim
-bak şimdi uslu çocuk dedi
çok heyecansız baktım. sanki çok hastaydım da doktor öleceğimi söylemek üzereydi.
-nasıl anlatsam bilmiyorum dedi.
ama lafları duyduktan sonra bana hiç öyle gelmedi.bas baya çalışılmıştı ne
söyleneceğine.
-öğrenince anlat o zaman dedim.
-korkuyorum dedi.
-bende dedim
ama muhtemelen farklı şeylerden korkuyorduk.
lafa başladı beyler
burdan sonrasını kesintisiz anlatıyorum yani kızın söylediklerini
• *kızın söylediklerini kesintisiz yazıyorum
-dün gece bir şeyin farkına vardım.
senin hakkında nerdeyse hiçbirşey bilmiyor olmama rağmen
hiç hazır olmadığım ve istemediğim halde
arkadaşlıktan öte gittiğimizn farkına vardım. -
44.
+7bu arada beni tükürüklü şamar manyağı yapan binten de haber yoktu. aklımın bir
kenarında o da vardı hep. daha bi de onunla uğraşacaktık amk.
geçen süre zarfında hiç görememiştim onu. geberdi miydi lan yok. keşke amk.
nerde??
yarın ola hayrola
sabah kalktığımda 1 mesaj alındı yazıyordu konuşmamız lazım. diyordu mesajda.
ebrudan gelmişti.
mesajı gönderme vakti oldukça geçti.
yine bi takluk mu çıkmıştı amk. ne güzel sevgili olma yolunda ilerliyorduk.
-ne zaman istersen. dedim
-yemek konuşmamız için bahane olsun dedi.
-konuyu sorsam diye. gönderdim tekrar.
-sabretsen. diye cevapladı ne denir amk. bekle diyor işte.
karnımda sancılarla yemeği bekledim. adamın aklına binbir türlü şey geliyor amk.
yemek vakti geldi. restoran dışında bekledim. geldi. beraber restoranın üst katına
çıkacakken tahmin edin gözüm kime takıldı
şamarcı bine
bize bakıyor ama özellikle bana hemde ne bakış amk.
kızın haberi yok tabi. bilmiyor ki amk olayları. kızın bu binten haberi bile yok. kendi
başına aşık olmuş beynine gibtiğim.
kız önde yürüyor üst kata doğru. bin bana bakıyor.off amk off. kalsam hadi ne oldu
diyecek. gitsem ayrı dert
bak şimdi ebru şu karşıdaki bin beni seninle konuşmama konusunda uyarmıştı mı
diyecekttim?? denmez tabi
zamanlamanı gibeyim baht.
amk zaten kızla konuşacaklarımız kapalı kutu.
bu yüzden zaten tedirginim bi de bu bin işi extra extra large yaptı amk.**anlayacağınız
önümde bir yannan vardı beyler.
üstüne mi bastık ,yan mı bastık, zütümüze mi kaçacak yoksa benim yaptığım yarrağa
donsuz koşmakmıydı??an itibari ile bilmiyordum -
43.
+5turist kızlarla aynı geceye çık konuş öpüş gibişi sığdırdıktan sonra ebruyla olayların
biraz daha yavaş gelişmesi daha çekici geliyordu bile diyebilirim.
---ben gideyim artık dedi.
fazla da zorlamak olmazdı. tamam dı amk işte.
ben yaşamak istediğim duyguların aslında bunlar olduğunu hissediyordum.bi kız bana
değer veriyor. hemde benim de ona değer verdiğim birisi.
yanımdayken heyecanlandırıyordu beni
illaki tuttuğun karıyı gibmek mi amk olay?? ** o ben gideyim artık dediği zaman
durdum.180 derece geri dönerek evleri istikamine doğru yürümeye devam ettim.
hiç bişey demeden yürümeye devam ettim. orda ayrılalım istemedim aslında.en
azından evine kadar yürüyeyim
yana yana yürür duruma gelinceye kadar bir kaç büyük adımla yaklaştı bana
evleri mahaline girdiğimizde
durdum..
-ben bu yoldan gideyim. dedim
tehlikeli bölgede olabileceğimizi düşünüp kızı zor durumda bırakmamak adına sarılma
girişiminde bulunmadım.
-bir sarılma alacaklıyım dedim. etrafa bakarak burda da kucaklanılmaz ki dercesine.
o bana sarıldı.
-tamam alacağın devam etsin dedi. hafif bi gülümseme ve sevgi dolu olduğunu
sandığım bakışlarıyla.
döndü, gitti.
ve yola koyuldum
• *eve gelmeme yakın bi mesaş geldi
-sana borçlu olmak güzel sey yazıyordu.
-esas güzel olan senin hayatımda olman dedim.
dedimde sanki biraz erken demişim hissine kapılmama sebeb olan bi durum oldu.
mesaj a cevap gelmedi.
erken miydi lan binler.
ben aslında ona
tüm kalbimi çok yüksek faizle sana versem ömür boyu ödeyemesen demek istercesine
doluydum ona karşı duygusal bağlamda. -
42.
+7söz dedim.
biraz daha öyle kalsak kesin gözleri kapayıp dalacaktım dudaklarına ama
çok sevindimi derken sarıldı yine.
sonra yürümeye başladık.yan yana elimi eline atacam ama elim ayağım tutmuyor ki
amk heyecandan.
erkek kardeşinin durumunu sordum. anlattı.
anlattı da ben dinlemiyorum. kulağımı veremiyorum. inanın ne dedi hala
hatırlamıyorum. nasılmış kardeşim dese cevap yok
-yarın dedim yemek dedim.
-tamam dedi öğlen e randevuyu aldım kızdan.
şimdi çıkıyormuyduk lan biz. zaten bu çıkma olayını da çözmüş değilim. kıza direk
benimle çıkarmısın denir mi amk.
-ama ben ısmarlarım sen paranın hepsini harcamışsın anlaşılan dedi.
-olmaz ben bi koşu kahveye gider yine üterim onların parasını dedim.
ters ters baktı ve ilk aptal kelimesini orda kullandı gülerek.
bas baya samimi olmaya başlamıştık.
-ben ısmarlamazsam gelmem dedi.
-bende turist kızlarla giderim dedim.
ikinci aptal da duyuldu. -kızları da getir dörtleriz kaybeden ısmarlar o zaman dedi.
bu konuşmalar geçerken karnımın içinde gülme krizleri oluyor ama gülmüyorum zor
tutuyorum kendimi. sinirlendirmek hoşuma gidiyordu.
-teke tek oynayalım hep sen kazan dedim.
-ikimiz oynayıp ikimiz kazanacağımız başka bi önerin yok mu dedi.*aşk+
-var ama oluşum içinde henüz galiba dedim.
sessizlik oldu.ben yine kırmızı.o bakacak yer arıyor.
-ne kadar vaktin var dedim.
-max 30 dakika. dedi
-30 dakika da ne yapılabilir ki dedim
göz göze geldik bir an bunu derken.. oldukçayakındıkda nefesler tutuldu. hazırmıydık
acaba? birbirimizin gözlerine bu sorunun cevabını arayarak bakarken... **evet öpüşme
için ortam hazırdı. şartlar müsaitti.tek yapılması gereken gözleri kısarak bi kaç mm
yanaşmaktı.
öyle de yaptım.ama o gözleri aşşağı kaçırarak boynunu aşşağı büktü.
konuşmadan şimdi olmaz dedi bir nevi.
çok da üzüldüğüm söylenemez.ilk bi kaç saniye üzüldüm evet.ama sonra takdir bile
ettim denilebilir. -
41.
+7söyleyişleri itici gelebilir.ama ben kıza direk bak
bunu bunu yapıyorum beni affet demedim. harun abinin son saniye üçlüğü ile
tamamen doğaçlama gerçekleşti.iş tamamdı beyler.
-ben mi sürsem acaba daha hızlı döneriz dedim.
-sakın haa dedi.
-zaten gazla freni hep karıştırım dedim.(o zamanlar moda bu espri)
güldü. sarılmak ister gibiydi. görüşürüz dedi. gitti.
bizde aldık malzemeyi.45 dakika mesafede olan köye gittik. önce dedemin yanına
gidip birer çay içtik yemek yedik. dedemlere öğretmenler de geldi.
bizim bırakıp gitmemiz gerektiğini söyledik. köyden 3 4 kişi daha bulup okula
bıraktık.ve geri döndük
kumar halledildi. bırakıldı. muhtemelen ebru sayesinde 54 çocuk yarın sevindirilecekti.
günah çıkartmış gibi temizlenmiş hissediyordum kendimi.(yanlış anlamayın
elhamdülillah müslümanım)diğer esnaflar tarafından takdir topladık.en önemlisi ebru
dönüşte bana mutlaka haber ver demişti.
daha gelmeden yolda yazdım mesajı 10 dakikaya merkezdeyim diye.
-bende evden çıkıyorum falan yere gel yorgun değilsen dedi.haa fren en ortadaki bu
arada diye maytabını da geçti
dediği yere gittim. hemen hemen aynı zamanda geldik. geldi direk sarıldı bana. sıkıca
içim titredi. ayakların spagetti gibi birbirine dolanıyor hissettim. dizlerimde trabzon
sporlu giray tarafından sert bir faule maruz kalmışcasına derman kesildi.bi an acaba
futbol hayatım bitti mi acaba
dedim. demedim tabi lan şaka amk. bi andan sonrasını okumayın.
bende ona sıkıca sarıldım.
bir müddet öyle kaldık.ben gayet mutluydum. sabaha kadar sarılabilirdim. boyu da
benden 10 cm civarı kücük olduğu için saçlarının mis kokusunu rahatça içime
çekebiliyordum omzuma yasladığı başından
durup durup sıkıca sarılıyordu.,
-yarın karnın acıkır mı senin dedim
omzumdayken güldü.
-gitmiyeceksin bi daha degil mi dedi[kumar oynamaya]
hafiften araladım kendimi ondan gözlerine bakarak -
40.
+4kumar varsa bende geleyim dedim
-tamam sen gelme ben gelirim işim bitince dedi
ohh dedim. dedim de ne zaman bitecek işi.
-lütfen erken gel. bişey konuşmam lazım seninle dedim.
-tamam bakıcam duruma göre dedi
akşam üstü gözüm yollarda kaldı deyimi varya anasını gibim kalmadıysa. dükkana
müşteri giriyor. içeri girip ilgilenmiyom bile.ha geldi ha gelecek diye.
edit. bazı o.ç.turistler dışardaki çantaları görüp içine bakıyorlar. fiyatını soruyorlar.
zaten gerginim amk. gibtir edesim geliyor ama turizmden ekmek yiyoz amk. derken
göründü. hindi gibi kabardım.o gelirken. çantalar!ben! yardım!no kumar!sen ben anla
iste ebru triplerine girdim.
farketmedi amk. çantaları o da turistler gibi satıyoruz sandı herhalde. yada gözü
benden başkasını görmüyordu. özlemiş olamaz mı binolar mal demeyin kıza.
üç beş geyik. nasılsın iyiyim sen nasılsın. tarzında.
normal muhabbet devam ederken. planlasam bu kadar olmaz amk. harun abi geldi.
koçum ne zaman gidiyoruz dedi
onu görünce bu kadar sevineceğim hiç aklıma gelmezdi. misafiri göndereyim gideriz
abi. dedim.
-nereye gidiyorsunuz dedi ebru
-köye gidecez. dedim.
-niçin dedi
-çantaları okula bırakacaz dedim
-çantalara baktı. bana baktı çantalara baktı.
bu arada harun abi konuşmaya devam ediyor.iyi doldurmuşlar içini baya ağır
bunlar.bu kadar çeşit defter kullanıyor mu bu çocuklar yaa dedi.
-ben gideyim. dönünce mutlaka haber ver dedi.
kız anladı olayı. korktuğum başıma gelmedi. benim korkum. bazı insanlar yapılan
yardımların açıklanmasını beğenmezler. sağda solda yok ben buna şu yardımı
yapıyorum yok şuraya bağış yaptım. -
39.
+6hazır değillermiş hala. kızın gelme
vakti yaklaşıyor amk.ama ortada çantalar yok. telefon üstüne telefon.yok böyle acil
şöyle acil derken. akşama anca dedi
eh amk. plan yatacak. hasan abiye gittim. elemanı var bi tane fırıldak bin.abi dedim.
durum böle böle gitsin bi el atsın. yardım etsin dedim
hemen gönderiyorum dedi.o gitti. patronu aradım.abi gel az işim var dedim.
nedir dedi?
dedim böle böle.
tamam geliyorum dedi.
bende gittim. hasan abinin eleman la ayarladık. çantaları. harun abiyi aradım.
-abi gel alalım şunları dükkana dedim. yoldayım geliyorum dedi. dolmuşun önündeki
tabelaları kaldırmış. hususiye dönüp geldi peougout dolmuşla. attık çantaları. getirdik
dükkana.
dükkana geldim ama olana bakın amk. kız gelmiş de gitmiş bile. patron olacak öküz bi
işi var demiş.
plan yattı amk. kız görmedi.bu arada esnaf da ne oluyor bunlar ne derken takdir
ediyor bizi ama benim gibimde degil moralim bozuk amk. amac saptı.
her plan tutacak diye bişey yok amk. tutmadı işte.
-neden beklemedin diye salladım bi mesaj.
-patronunla mı kumar oynasaydım dedi
güler misin ağlar mısın amk.
-gelemez misin tekrar dedim
-bi arkadaşla buluşacam dedi.
neee arkadaş mı hangi arkadaş kız mı erkek mi lan ne oluyor diye kıskandım.
hoşlanıyor muydum lan yoksa kızdan harbi harbi. evet kalbim messinin seri çalımları
gibi atıyor amk. aklıma o gelince. demek ki var bişeyler.ama bi dakika ben onu
kıskanıyorsam?? kıskanmadan sonuç olarak ondan hoşlandığım çıkıyorsa o da beni
kıskanmadı mı?? evet kıskandı sonuç benden hoşlanıyor. diye düz mantık yaptım
kendi kendime. sevidirik oldum lan binler garip anlatılmaz duygu yaşayanınız bilir.
uzaktan ben bunları düşünürken biri görse deli bu amk salağı mal mal gülüyor kendi
kendine der. -
38.
+554ogrenc kumarbazları arayıp durumu anlattım. öğrenci başı bi çanta içine defter kitap para
yettiğine kalem silgi falan dolduracaz. benim çalıştığım dükkanın ününe getirecez.
ordan senin dolmuşla akşam işini bitirince köye bırakacaz hocalar dağıtsın uyar mı
dedim.
-neden senin dükkanın orda akşam direk atalım dolmuşa zütürelim dedi
-olmaz dedim.
olmaz tabi amk.ona göre plan yaptık. dükkanın önüne gelmezse o çantalar plan yatar.
-neden dedi. salladım yalanı.
-abi belki çantaları gören diğer efnaf da yardım etmek ister.
-haa deyip okeyi aldık.,
ama benim amacım ebruya dükkanın önünde o çantaları göstermekti
çantaların ve içindekilerin siparişini verip pazarlığı yaptık.bir miktar arttı.ona da 54
tane 9 kat kames top aldık.amk sanki hepsi erkek öğrencilerin amk.o kadar da
aynştayn değiliz kafa basmadı amk işte.
çantalar tamamdı. gelecekti. şimdi iş ebruyu getirtmekti dükkana ama nasıl.
gibe gibe bi yolunu bulmak gerekiyordu.
sarıldım telefona mesaj bölümünü açtım.
-olmuyor deyip gönderdim
belirsiz konuştum ki en azından ne olmuyor diye geri mesaj göndersin de nabzı nı
ölçeyim diye
1. 35722668 * :o :( /msj ?
cevap gelmedi.kim bilir ne tak yiyor ne düşünüyor
orda mısın diye bi mesaj daha attım.
yine gelmedi mesaj.lan yoksa plan yatacak mıydı.yok amk bu riski alamazdım. sokarım
lafı dallandırıp budaklandırmasına deyip. direk girdim konuya.
-tamam seni çok üzdüm biliyorum ama en azından görüşmeye devam etsek.bak
babana bile şans veriyorsun hala dedim.
bir müddet cevap gelmedi. sonra
-seçim yaptın mı dedi.
-evet dedim
-dinliyorum dedi.
-kumarı beraber oynayacaz bundan sonra dedim
ortam espriyle canlanır diye düşündüm ama ters tepti amk.
cevap gelmedi.
-seçimimi yaptım dükkana gelirmisin lütfen dedim.
-gelemem dedi.
-yüz yüze vermek daha doğru olur cevabı dedim.
-tamam bakarız dedi.
-ne zaman gelirsin dedim.
-öğleden sonra gelirim dedi.
-ok dedim.
kırtasiyeyi aradım. çantaların akıbetini sordum. -
37.
+4ertesi gün oldu bu arada gözüm kulağım hep telefonda aklımdan çıksa gönlümü teselli
edemediğim ebrum bi mesaj atsa diye
ama yok.ben de ona atamıyorum.
neyse ertesi gün kumar tayfasın yanına gittim. harun abi de orda.ona bakarak kısaca
durumu anlattım.
-abi geçen gün kazandığım paraları size geri vermek istedim.ama almadınız. bende bu
paraları harcayamam. hatırlarsan bana işin düşerse gel demiştin düştü abi dedim
-devam et hele dedi
-abi ben kumarı bırakmaya karar verdim.bu parayı da harcamayacağıma göre bunları
bir hayır işine kullanmak istiyorum dedim.
-peki bizle alakası ne dedi.
-şimdi ben gidip tek başıma bir yere yardım yaparsam haram kumar parasıyla etmiş
olacam.ama hep beraber gidersek kim ne kadar kaybettiyse o kadar yardım yapmış
olacak. hakkınızı içten helal edeceksiniz. böylece haram olmayacak dedim.
hepsinin aklına yattı.
-okey mi abi hepinize uyar mı dedim.
-ne yapacaz peki dediler.
-bir yerden haber bekliyorum ben size yarın haber veririm dedim.
telefonu olmayanların telefonunu aldım. ayrıldık
o gün yine mesaj yoktu beyler. soğuyor mu acaba benden lan topyeekün mü bıraktı
beni korkusuyla gece zar zor uyuyabilsemde sabah kalkar kalkmaz dedemi aradım
köydeki
hoş beş ellerinden öperim. muhabbetinden sonra. okulun numarasını istedim.
-dur defterde yazıyordu dedi.5 dakika sonra ancak bulduktan sonra aldım telefonu
-direk çevirdim. bakan yok.
köyde iki öğretmen var beyler. biri ilkokul üçe kadar diğeri 4 5 sınıfları okutuyor.
tekrar tekrar aradım sonunda tenefüs olsa gerek öğretmen cevap verdi. durumu
anlattım
elimizde bir miktar para olduğunu bunu da okula yardım olarak değerlendirmek
istediğimizi söyledim. ihtiyaçlarını sordum
-gelip kendiniz görseniz daha iyi olur dedi.ama hangi esnafı iş güç arası komple
toplayıp köye zütürecen amk.
-hocam boyası iyi mi okulun dedim.
defter kitap daha fazla ihtiyaç dedi.
öğrenci sayısını aldım. tamam hocam ben sana haber veririm deyip kapattım telefonu. -
36.
+6eyvallah abi dedim. hepsine beraber buyrun içerin hareketi yaptım elimle. harun abi
geldi. hasan abi de yanımızda duruyor
- kusura bakma. borç durumları vardı. çocuk da hastaydı. moralim bozuktu.
gerginleştim. çok üzüldüm olaydan sonra dedi
şeytan be huur çocuğu madem çocuğun hasta o saatte ne işin var kumar
masasında. demek geldi içimden ama demedim tabi
-önemli değil dedim. isteksizce.
hasan abi -hadi sarılın barışın geyiği yaptı.amk iyi valla at yumruğu morart gözü
üstüne bi de sarıl kucaklaş amk.ama yapacak bişey
sarıldık.
-sana borçluyum dedim. harun abi.
-ne borcu abi ne demek. dedim. paranı vereyim istersen dedim.
-yok sende kalsın. benlik bişey olursa hemen haber ver dedi. uğurladık gittiler.
sonra dükkanda yine yalnız kaldım bi kaç müşteri. onlarla ilgilenirken.bir yandan da
plan yapıyorum. ebruya gidip tamam kumarı bıraktım seni seçtim demek olmaz. yani
lafla bitecek bir olay değil bu
başka bir binlik bulmalıyım. paralar da cebimde. hatırı sayılır bir para.
ne yapsam ne etsem diye düşünürken. akşama doğru ilham geldi binolar.
akşam üstü paraları masanın üstüne bırakıp düşünürken planı yapmıştım.bu paralar
bir şekilde harcanmalı ebruya paranın harcandığı hiç kumar parası kalmadığı belli
edilmeli. para mümkünse hayırlı bir işe yatırılarak ekstra sepmpati kazanılmalıydı ama
nasıl??
o gece kumar oynadığım kişilerle görüşmek üzere bilardo salonuna gittim. sadece bir
tanesi ordaydı.ama bana hepsi lazımdı.onu yarın diğerleriyle beraber buluşup
buluşamayacağımız sordum. gündüzden ayarlarız yarın dedi -
35.
+7buraya kadar iyi görünüyor şanslısın bir çocukmuşsun diye düşünebilirsin ama babam
her akşam eve iki ekmek getirdiği zaman ekmeğin bir tanesi hep haram gözüktü
gözüme. başka bir çocuğun yemesi gereken ekmek haksızca her gün bizim soframızda
oldu.
ben ona şaşkın şaşkın vay be kıza bak gibi bakarken.
-hatırlarsana bana bir yemek borcun vardı.ama artık yok benim yediğim haram bana
yeter. dedi.
kumardan kazandığım parayı kastediyordu.
bunları anlatırken gözleri de doldu. duygusala bağladı. ıslak kirpiklerine kurban
olduğum
o an boynuna sarılıp doyuncaya kadar kucaklayasım geldi.ama nere sarılıyon dıbına
kodumun kumarbazı.. ayağa kalktı.
- bu seninle son konuşmamız olabilir.iki şıklı tek cümle söylecem sana dedi
nedir dercesine baktım ona.
-kumar varsa ben yokum. dedi.
arkasını döndü gidiyor amk. basbaya gitti vedalaşmadan. eskimiş boxer dan fırlamış
yannan gibi kaldım ortada.
öğlen civarı 6 7 kişilik kumar tayfası dükkana geldi. dün geceki olayda başrolde
oynayanların hepsi kapıdaydı. bana yumruk atan dahil hepsi gelmişti. bana yumruk
atan kişi benden 8 10 yaş civarı büyük.o zamanlar peugout dolmuş kullanan harun
abiydi. edit. adamın adı harun binler inci deki harun abi değil.
içimde korku bile yoktu. kız zaten sıçtı ağzıma bir iki yumruk daha yesem ne olur di ki
amk.
yine yaşça benden büyük esnaf olan hasan abi girdi ben kapıya doğru yönelirken.
hasan abiyi çok sever sayarım.
-harun abin seninle konuşmaya gelmiş. dün geceki olay için.ben kefilim. pişman adam
dedi -
34.
+6sen dün eve gitmemişmiydin dedi
-evet de işte şey kem küm ederken.
göz göze geldik. gözlerinde ki mesaj açık ve netti. yalan söyleme
-eve gitmek için bir arkadaşı aradım. beraber döneriz müsaitse diye.
her kelimemin sonunda eeeee dercesine bakıyordu merakla.
-bana bilardo salonunda olduğunu ve işinin bitmek üzere olduğunu söyledi.gel
beraber döneriz dedi. dedim
-gittim oyun oynuyordu parasına dedi
-kumar yani dedi.
-evet dedim.
-seninle ne alakası var dedi.
yine laflar ağzıma dolanınca.
-sende oynadın degil mi? dedi
annem sigara mı içiyon diye sorduğu zamanki suçluluğu hissettim birden. yakalandık
amk.
beyler evet dedim ama. inanın neden dedim. niye bütün gerçekleri anlattım ona
bilmiyorum. mallık olarak da yorumlayabilirsiniz ama bakın bu sayede ne öğrendim.
gerçeği söylemesem ebru hakkında bunu öğrenemeyecektim.ve ebruyu böylesine
tanıyamaya bilirdim
-bak şimdi sadece aile bireylerinin bildiği bir konuyu ilk defa benim gözümden sana
anlatacam dedi.
ömrüm boyunca tavsiye almaktan nefret etmişimdir.yok sigara içme yok şöyle kanser
yapar yok böyle ölürsün. dersine çalış oku adam ol.falan hep bi kulaktan girer bi
kulaktan çıkardı bende beyler.amk. bende biliyom sigara zararlı yarram bana ne
anlatıyonuz.ama ebru farklı bişey anlatacaktı biz de durum itibariyle yüzümüz kızara
kızara gibe gibe dinleyecektik.
-hatırlarsan sana babamın iki tane oteli olduğunu söylemiştim. dedi
onaylarcasına kafa salladım.
-o otelin birincisi varken babam kumar oynamış ikincisi de kumardan kazanmış dedi.
yuh oldum. devam etti.
-yani elindeki oteli kaybetme ihtimali varken ikinci oteli kazanmış. yıllardır nasıl böyle
düşüncesizce o oteli yani bizim rıskımızı nasıl riske ettiğinin pişmanlığını yansıttı bize -
33.
+6sesini duymak güzeldi yorgunluğumu aldı diye. hasgibtir ordan kimi yiyon amk. zütün
tutuşmuş işte discodamıyım diye.
-çok şanslıyım dedim
-sebeb? dedi
-sen aradığında discoda elektrikler kegibti sessizce konuşabildik dedim.
utandı mı nedir. bilemem ama konunun üzerine gitmedi. belki de ben sadece kuruntu
yapıyordum ama neden kulağımdan telefonu uzaklaştırmamı istesin ki??
-yarın kaçta dükkanda olacaksın dedi.
sıçtık beyler. yediğim yumruğu unutup geleceği göremeden
-saat 9 gibi dedim.
-belki uğrarım iyi geceler dedi.
bi kaç iyi geceler mesajlaşmasından sonra yattım.
sabah kalktım lavaboya gittim. göze bi baktım. kaş la üst kirpik arası kara lahana
renginde amk. yine mallık edip 9 a tam gelmeden dükkana gittim. sığır geç git amk.
gelsin bulamasın görmesin işte morluk ininceye kadar.
ben dükkanı açtıktan sonra çay poğaça keyfi yaparken geldi. tabureye oturdu karşıma.
merhaba falan fistan geyiğinde fark etti tabi gözü.
-aaa ne oldu gözüne dedi. anne şevkati edasıyla
ben sana çay söyleyeyim dedim. kalktım diyafona yöneldim çay söylemek için
çay söylerken kendi kendime muhakeme yapıyordum. beyler ihtimaller açıktı. kafamı
kapıya dolaba falan
vurdum desem konu kapanabilirdi belki ama inandırıcı gelmeyip kızın güvenini
kaybetme onun gözünde yeni tanıdığı birisi olarak yalancı olma ihtimalim de vardı.
kumar oynayıp dayak yedim de denilmezdi amk. denilirmiydi lan yoksa. aklımda net bi
fikir yokken bende oturdum karşısındaki tabureye.
gözlerimi her kaçırmaya çalıştığımda aşşağı baktığım için daha net görüyordu
morluğu.
-seni dinliyorum dedi.
hiç yalan söylemek gelmedi içimden.
-dün gece bir arkadaş yanlış anlaşılmadan dolayı yumruk attı dedim
başlık yok! burası bom boş!