-
476.
0Yaz at Rez pampa kırma bizi bide askerliği geç istersen ama sen bilirsin
-
477.
0Rezervasyon
-
478.
+1beni düşünüyor mudur benim onu düşündüğüm kadar sorusuna düşünüyordur elbet
deyip kendini teselli etmek
batan güneşlere sevinmek
akılda bir soru ile acaba beni bekler mi diye
gün boyu akılda kalan tek görevin telefona koşup yardan haber almak
terhis olan dedeleri görünce vay amk harbiden bitirdi gidiyor lan adam demek
saçma sapan askerlik düşecekmiş geyiklerine inanmak hayal kurmak
ben ne yapıyorum dercesine dagların tepesine tırmanıp
elde kazma kürekle x v z çukurları kazmak
hiç hasta olmadığın halde revire gitmek için zütüm başım ağrıyor demek
gittiğin revirde neyin var amk denildiği zaman verdiğin cevaba göre kontrol
edilmeksizin ilaç sahibi olmak
sadece aklıma gelen ilk izlenimlerim geçen bir kaç hafta içinde
ebruyu görme ona kavuşma hayallerimi yaklaşan yemin töreni sonrası yatılı izin
alabilme ihtimalim canlandırdı
babamı arayıp yalvardım gel diye
al beni kurtar şurdan diye
ilk başlarda olmaz desede sonra ikna ettim
ebruya da fırsat bulunca telefon açtım gelebilir misin diye
gelirim dedi
gelirim cümlesi bana 3 paket sigaraya maal oldu beyler
sevinçten önüme gelene vermişim
birden saymam gereken şafak sayısı azaldı
benim için şafak ebruyu görmekten ibaretti
ben alanyada o ankarada iken de sayırdum zaten
askerliğe iyice alışmaya başladım
baktım tek başıma mal mal düşünerek zaman geçmiyor
bende işi binliğe vurdum
bi kaç am züt meme hikayesi anlatıp çevreyi genişlettim
yemin törenine kadar sayılı fırlamalardan biri haline geldim
yemin törenine kadar var amk ben bu yaşıma kadar hiç yürümemişim hissi veren
tören yürüyüsü tören rahatı tören otu taku ne varsa öğrendik
ve zaman o güne geldi
aileler içeri alındı
tribünlerdeki yerlerine geçtiler
20bin asker o gün yemin etti
namus şeref ne varsa vatana teslim ettik
yemin sonrası babam bölüğe kadar gelip beni aldı
ebruyla dışarda buluştuk -
479.
0kalabalık olduğu için sadece sarılabildik
ama bana acır gözlerle bakması hala aklımda
4 kilo vermiştim
ebrunun babası da gelmişti babamla beraber
iki gecemiz vardı
cuma ve cumartesi
iki baba bir öğrenci kız bir asker oğul
• *amasyaya ebrunun babasının getirdiği araba ile döndük
babalar önde biz arkada gizliden gizliye sarılmalar
el ele tutuşmalar
sessizce kahkaha atarcasına gülmeler
iyiydik yani ebruyla
eee anlat bakalım asker diye girdi askerliğe babası ebrunun
biraz anlattım
komutanlar çok iyi arkadaşlar çok iyi eğitim çok iyi herkes saygılı birbirine
kimse üzülmesin dimi ama
amasyaya geldik
topu top bir caddesi var zaten
eskişehirin porsuğu istanbulun bogazı misali şehri ikiye bölen
bir nehir var en büyüğünden
ortalık harbi ana baba günü
çünkü tüm anne babalar asker evlatlarını almışlar hasret gideriyorlar
arabaya uygun bir park yeri bulduktan sonra
biz de nehir boyu biraz yürüdük
topluca aç olduğumuza karar verdik
ebrunun babası degilde kendi babamdan tırsıyordum
çünkü ebruya çok yaklaşınca ne yapıyorsun dercesine bakıyordu
yemek yemek için bir lokanta tarzı yere gittik
ebru bana garip garip bakıyor sonra da gülüyordu
belli ki yalnız kalsak söyleyecek çok şeyi vardı
ben hala sivile alışamadım babama bile komutanım diyordum yanlışlıkla dil
alışkanlığı amk
makaralarını da yapıyorlardı benle
yemekte de benim askerliğe geldi yine konu
o nasıl bu nasıl sorup duruyorlar
ben hiçbirine ebruyu üzme ihtimali olan cevap vermedim
ebemin tecavüze ugradığını hep kendime sakladım
yemeği yedikten sonra hesab kavgasının galibi duygu sömürüsü ile babam oldu
bırakın da oğluma bir yemek ısmarlayayım diyerek
sonra gündüz vakti nehrin diger tarafında canlı müzik yapan bir yer vardı oraya gittik
yine her yer askerlerle dolu
bizde oturduk bir kenara
ince belli bardakta çay söyledim -
480.
0tamam çayı özledik eyvallah da canım acayip bira çekiyor amk
alkolsüzlükten karaciğerler çalışmaz oldu
boşuna taşıdık amk
• *böbreklerden öğütülerek geçen soğuk bir bira
aklıma soktum bi kere kışlaya dönmeden içmem lazım
ben askerlikten bıkmışım bana hala askerlikle ilgili sorular soruyorlar
baktım olacak gibi değil amk
hem babama hem ebrunun babasına siz nerde yaptınız askerliği diye yıktım
muhabbeti onlara
onlar anlattıkça anlattı
yok şöyle dayak yedim
vay şu komutana şu postayı koydum
onlar anlattı ben dinledim
ellerim masanın altında ebrunun ellerinde
kulağım emaneten onlarda
ruhum hala asker
aklımda ebruya
doya doya sarılmak
bi de bira var
babamlara siz gidin demek bile aklıma geldi
giderler mi amk
ordan kalktıktan sonra
babamların önceden tutup eşyalarını bıraktıkları motele gittik
babama içten içe kızdığım oda taksimini görünce
beni yanına almış
ebrumu da babasının yanına vermiş
eh amk tatilde öyle miydi
planlarda bozulmalar meydana gelmekte
kurduğum hayallerin üzerine en azından acil bir şekilde soğuk bira içmem lazımdı
pederin yanında da bira içmiyorum
adam oğul sevgisinden beni bırakacağa da benzemiyor
kız orda bekliyor
öpemiyorum sarılamıyorum
ama amk'un zamanı öyle hızlı geçiyor ki askeriyede geçmeyen zamanın aksine
adam düşünmez mi amk
bunlar sözlü biraz yalnız bırakalım
konuşacakları vardır diye
babam telefonu açtı
annenle bir konuş dedi
ağlaması gereken benim o ağlıyor
onu da teselli ettikten sonra
babamın telefondan ebruyu aradım
biraz babamdan uzaklaştım
• *ebruya
-nasıl yalnız kalacaz biz yaa dedim
-bilmiyorum ki yanındayken daha çok özlüyorum seni dedi
vay amk hakaten nasıl buluşacaktık
kafam durdu amk
milyon tilkilerin dolandığı kafa 1 tane tilkiye hasret kaldı beynimi gibim -
481.
0en son ihtimal babaları uyutmak ebru başka bir plan geliştirebilirsem haber veririm
sana dedim
-off bekleyemem akşama kadar dedi
-valla bende bekleyemiyorum ebru. çok özledim seni dedim
-hadi ya böyle odalarda duracak mıyız al babanı bi yere gidelim de en azından
yanında olayım dedi
dogru lan amk neden ayrı odalarda mal mal baba evlat oturuyoruz ki
-hadi babanı al da gelin aşşagıya biz bekliyoruz dedim yüksek sesle ki bizim peder de
duysun
bir süre sonra otel önünde buluştuk
ebru sanki ilk defa görmüş gibi yine sarıldı bana
sarılmakla kalmadı sarılı kaldı bir süre
yine aynı nehir
yine aynı cadde
yine aynı kalabalık yürüdük
ebrunun babası bu defa benden diyerek bizi bir restorana zütürdü
içecekler sipariş edilirken
laf açtım
isterseniz siz bira için diye
ebrunun babası anladı durumu
canın bira mı çekti yoksa diye
çekti tabi de nasıl içecen amk kim kimdir etrafta tehlikeli olabilecek rütbeli var mı
bilmiyorum ki bişey
zaten saçlardan ve faullerden kabak gibi asker olduğumuz belli
kolaya devam ettim
babamla karşılıklı birer bira içtiler
yemek sonrası tavla duellosuna davet edildim
ben unuttum babamla oynayın dedim
bana bulaşmasınlar diye de
babama
-hadi baba artislik yapıyordun yok böyle iyiyim yok şöyle iyiyim oynayın bakalım
dedim
• *tamam oynarız dedi
tavla ve nargile olan yere geçtik
onlar tavlaya daldılar biz ebruyla konuşma fırsatı bulduk
-iyi misin gerçekten dedi ebru
-evet iyiyim sen yanımdasınya dedim
-çok özledim seni derken kafasını da omzuma koydu
iyice dertlendim amk
babama bir bira içebilir miyim desem mi demesem mi derdine düştüm
zaten sigara da içemiyorum yanında iyice krizdeyim
kalkıp gidip bir yerde sigara içmek için bahane de yok
baktım olacak gibi degil
ne olursa olsun dedim -
482.
0biz biraz yürüyebilir miyiz dedim babaların ortasına koydum lafı
ebrunun babası keyfinize bakın çocuklar dedi
peder ses cıkarmadı
-hadi ebru dedim hareketlendim ki babam durun gitmeyim diyemesin
dışarı çıktık
-ebru çok acil yapmam gereken şeyler var dedim gülerek
-nedir dedi
-sigara içmek bira içmek seni doyasıya öpmek
-sigara içersen beni öpemezsin dedi
-iyi hadi yürü o zaman dedim
ara sokağın birisine girip ebruya içmek isteyip istemediğini sordum
istemedi
şişe en meşhur türk birasından aldım iki tane
birisi direk kafaya diktim
tek seferde 50 cl kilo aldım
ikicisini sindire sindire içme taraftarıydım ki
ebru tokadımsı lafı yapıştırdı
-demek bira dudaklarımdan daha tatlı geliyor
ayıp etmişmiydik evet kesinlikle
derler ya alkol zararlıdır alın size bir zararı daha
5 dakika yalvartıp
6 7 kez öpme denememi reddetti
restini restle gördüm
-madem öptürmeyeceksin bir sigara yakayım dedim
-o zaman şansını tam kaybedersin dedi
-biraz şansım varsa neden bu kadar uğraştırıyorsun o zaman dedim
-kırdın ama beni dedi
-tamam kırık mırık kabülümsün öpeyim hadi dedim
-sensin kırık öptürmüyorum dedi
-ebru vakit azalıyor dedim
-haketmedin dedi
amk uzattıkça uzatıyor
bira şişesini yere bıraktım
iki elimle belini kavradım
kendime çektim
vücutlar birleşti ama o kafasını geri çekiyordu
bir elimi belimden alıp ensesine zütürdüm
boyun kasları dayanamadı askeri eğitimli kol kaslarıma
• *ilk bir iki denemede ağzı kapalı kaldı ama
sonrasında eskisi gibi
özlenen beklenen öpüşme gerçekleşti
bana çektirdi mi çektirdi
o kadar uğraştıracak ne vardı amk bir öpüşme için
küçük bir binliği hak etti mi?fazlası ile -
483.
0da tam öpüşmekten zevk almaya başladığında
kafamı geri çekip ondan ayrıldım
-ne oldu dedi
-sigara yakacağım yeter öptüğüm dedim
askerde dayak yememiştim o güne kadar ama hala askerdim ve ilk tokatlayan
komutanım ebru oldu
vay amk askere dokunmak 6 aydan başlar
sonra hemen sarıldı özür dilerim dedi ama tokadı yedik bi kere
baktım ağlamaklı oldu
gülümseyerek
-şakaydı ya gel buraya dedim
yine öptüm
ama onun öpüşme zevkinin ırzına çoktan geçmiştim
-hadi gidelim merak ederler dedi
dönüş yolunda bir sigara yaktım
3 4 fırt çektim ebru elimden alıp attı
bizimkiler tavlayı bırakmış bizi bekliyorlar
birer çay daha içip kalktık
amaç pederleri uyutup buluşmaktı
otele gittik
ebruyla sarılırken uyuya kalmama anlaşması yaptık
odaya geçtik
peder tutturdu duş alacam diye
hay amk zaman geçmiyor
vay köyde şöle oldu biliyon mu
vay şu öldü duydun mu
yok şu kocaya kaçmış
şu iş şöle
alanyaya şunu yaptılar
anlattıkça anlatıyor adam
-tamam hadi baba yatalım uykum geldi dedim ama numara degil harbiden geldi
sabahın köründe kalktık amk kolay mı?
bekle allah bekle
yattığı yerden konuşuyor adam
öbür tarafta ebruların durumu nasıl onu da bilmiyorum
ben uyumuş numarası yapıp konuşmalarına cevap vermemeye başladım
biraz sonra bir horultu kopunca anladım ki gitme vakti geldi
hafiften kalkıp telefonu aldım pederin
ebruya mesaj attım
-durum nedir diye
cevabı beklerken ağaç oldum
-yattı. diye mesaj gelince
-tamam odanın kapısının önünde bekliyorum seni dedim
onların kapı önüne geldim -
484.
0o da beni bekliyordu
bi dakika ama
nereye gidecektik ki?
hiç bir yere gitmedik beyler
koridorda
sessizce
biri kapıyı açar mı korkusu ile
dudaklardan çirpen seslerden sonra daha sessizce öpüşmeye çalışarak
duyulan en küçük seste biraz aralanıp berkemal hissettiğimizde tekrar devam
ederek
beklediğimize degen bir zaman dilimi yaşadık
• *odalara geçme zamanı geldiğinde herkes memnundu geceden
son bir buse ile ayrılıp odalara döndük
bir kaç zaman süren yaşanmışlık sevinci ile uykuya daldım
gecenin bir tanesini geride bıraktık
ben askeriyeye alışmışlıktan öyle fazla uzun uyuyamadım erkenden kalktım
amk. ortada koğuş kalk diye bağıran birisi de yoktu ama kalktım işte
kalkıp üstümü giyinirken benim çıkardığım sese peder de uyandı
duş almam gerekiyordu beyler gece ses çıkarmayayım diye almamıştım
ben hemen duşa girdim
duştan çıkıncaya kadar ahali planları yapmış
kahvaltıya gidiyoruz
askeriyede botluk nöbeti gibi bekledim ebrunun hazırlanmasını
sonra hep beraber kahvaltı yapılabilitesi olan bir yere gittik
tamamen asker style menemen söyledim ben özledim amk
ebruyla birbirimize bakarken dün geceki haylazlığımızı hatırlıyor gibiydik utangaç
gülümsemelerimizden
kahvaltı faslı bittikten sonra çaya doyuncaya kadar çay içtim
yine bilindik ne yapsak muhabbetti başladı
bu sırada kahvaltı yapılan yerden de ayrılmıştık
30 dakikada her yerini gezebileceğiniz amasyanın o işlek caddesinde ebrunun babası
gözüne bir hamam kestirdi
hamama mı gitsek konusunu açtı
ebrunun gitme şansı yoktu
ne işi var erkeklerin arasında
babam fena olmaz deyince siz gidin biz ebruyla dolaşaduralım biraz dedim
sonra yine burda buluşuruz dedim
benim pederin durumdan haberi yoktu ama
ebrunun babasının bizi yalnız bırakma anlayışı içerisinde olduğu belliydi
hadi madi diye ısrar ederek babamın da gönlünü aldı onlar hamamda kaldı
1 saat sonra görüşürüz diye ayrıldık onlardan -
485.
0onlar hamama girer girmez ebruya bir saatimiz var dedim
-bi yere gidip oturalım mı dedi
-otel odasına gidip oturalım dedim
böyle direk söylemesen dedi
vay amk ebru auta çekecek şutumuz mu var amk. topu topu 1 saat işte
-otele gidelim mi ebru dedim
-ne yapacağız dedi çok yavşak bir ses tonu ile
-gidince kararlaştırırız dedim
tuttum elinden başladık yürümeye otele doğru
genelde önde yürüyen bendim onu asılarak çünkü acelesi olan ben gibiydim
otele geldik
anahtarı aldık
odaya çıktık
hakan şükürün dünya kupasında rekor saniyede erken attığı gol gibi gerçekleşti
herşey ama
daha maç bitmemişti 60 dakikalık müsabaka devam etti
sonra çarşıya geri döndük bende bir yüz gram civarında bir azalma ile
ben artık rahatlamış bir şekilde hamamın önüne gittim babamlar da rahatlamış bir
şekilde hamamdan çıktı
hamam çıkışı biraz gezdikten sonra öğlen yemeği yedik
amasya kalesine gezmeye çıktık
araba ile çevre köylere de gezmeye gittik
annemle yine konuştum.
patronun telefondan iş arkadaşları ile görüştüm
akşam oldu
askerlikten bir gün daha azalmıştı ama ebru ile veda ma da bir gün daha yaklaşmıştık
son gecemiz olacaktı
ertesi gün beni en geç 17 de teslim etmeleri gerekiyordu
akşam yemeği için yemekler yendikten sonra yine oturup konuşulabilecek bir yer
bulduk
o gece bira içme peşinde degildim
sigara ihtiyaçlarımı wc ye kaçarak giderdim
tek isyanım kalmıştı ebruyla başbaşa geçirilemeyen zaman
durumdan haberdar olan ebrunun babası tekrar tavla müsabakasına davet etti
babamı
o da kabul etti panpa olma yolunda iyi yollar katettiler bu ziyarette
biz bu defa gitmedik
ayrılmadık yanlarından
ebru babasını ben babamı desteklerken
atılan zara pür dikkat bakılma esnasında ben ebruya gizli yanak öpücükleri
konduruyordum
muhtemelen hissediyorlardı ama ne yapayım amk özlemişim
babam yenilince sıra bana geldi
adam benimde tozumu aldı
ebrunun dalga geçmek için eline yine bir koz geçmişti -
486.
0sonra yine yorulmuş ihtiyar heyeti ile otele geçtik
herkes kendi odasına
dünki plan geçerliydi ama
bu defaki adres koridor değil nehir kenarında bir yer oldu
havanın serinliğini birbirimize sarılarak bir bankta oturarak ısıtmaya çalıştık
konuşulası çok şey vardı ama genelde ikimizde susmayı yeğledik
çünkü konuşmalar muhtemel gözyaşlarını da beraberinde getirecekti
geç saat olunca otele döndük
dışarda bankta kaybettiğimiz zamanın acısının hepsini kapı önünde çıkardık
bir türlü veda edemedik
alı koyamadık kendimizi sarılmaktan ve öpüşmekten
nihayet ayrılmamızla benim yatmam arasında 3 dakika oynamıştır en fazla
sabah kalktığımda güneşten nefret ettim amk
son gündü
ebruyla geçirilebilecek sadece bir kaç da biraz fazla bir zaman
kahvaltı için buluştuğumuzda
bana son tembihler edilmeye başlandı askerlik tecrube sahipleri babam ve babası
tarafından
ona dikkat et buna dikkat et diye
babamın lavaboya kalktığı bir anda
ebrunun babası bir zarf çıkarıp bana verdi
içinde yine para olduğu belliydi
almam kesin kararım dedim
yarın maaşın bu hakettiğin para nasıl almazsın dedi
adam dogru söylüyordu aslında 23 günlük çalışma maaşını almamıştım ama
istemedim almayı
zorla verdi ama
ben bırakırım sen ne yaparsan yaparsın çünkü alınterinle kazandığın para dedi
mecburen aldım
sonra çarşıya gittik
beni askeri diz seviye çorapları yeşil atlet gibi malzemeleri almaya zorladılar
askeri kantinde var desem de inandıramadım illa beni rezil ettiler ebrunun yanında
nerde kaldı amk o sivil boxerlar
orayı gez onu yap bunu yap derken vakit geldi beyler
ayrılık
veda
arefesindeydik
ebru sağlam gözüküyordu
beni kışlaya bırakmaya giderken
ama kışla görününce göz yaşları da erimeye başladı
elleri şimdilik yetiştirebiliyordu kurulamayı yanağını ama
ben babamlarla vedalaştıktan sonra sırayı ona getirip -
487.
0askerini unutma aşkım deyince benim ellerime de ihtiyacı oldu akan yaşlar için
ben görevimi yapıp sildim ama
içli içli ağlamasına tek çözüm kalan şafak sayısının bir kaç saniyeye düşmesi
gerekliydi
etraf zaten oğullarından abilerinden kardeşlerinden ayrılabilmeye çalışan ailelerle
doluydu
biz de onlardan sadece birisiydik
herkes gibi bizde ayrıldık
içeri girip üst aramam tamamlayıncaya kadar beklediler
içeri geçince
ebrunun gözyaşlarını göremeyecek mesafedeydim belki ama hıçkırarak ağladığı
nefes alışından belliydi
onlara son bir el salayıp asker seldıbını çaktım
kendi gözlerimde dolmasına sebeb oldu bu selamım ama olsun
onlara verdiğim selam öylesineydi ama sağda solda komutanları görmeye başlayınca
mecburiyet haline geldi yine
yine askerdik amk
açtık zütü koştuk yine komutan amcaların kıllı kucaklarına
yat dese yatıyon sürün dese sürünüyon öl dese ölüyon
bölüğe geldim herkes isyan
daha doyamamışlar ailelerine
ama birde ailesi gelmeyenler var yada gelemeyenler
millet bunun polemiğini yaparken akşam iştiması
herkes dönmüşmü sayımı
bir kaç geç gelen bini ayakta bekleme ızdırabı
onlar gelince mazaretlerini dinleme faslı
ordan dışarda yediğimiz yemeklere hiç benzemeyen yemek
yemek sonrası askerler toplantısı
toplantı konusu olarak benim şu gelmiş
şu böyleymiş muhabbetlerinde askerlerin yeni duydukları haberleri diğerleriyle
paylaşma gereksinimi
bir köşede sessizce kalmış sigaralarında çekecek fırt kalmadığını farkedemeyecek
kadar dertli askercikler
bu gün de geçsin diye erkenden yatağa koşmuş şafak mağdurları
ve tüm bu olup bitenleri izleyen izlerken ebrusu gözlerinin önünde olan ben
bir gün daha geçti
ertesi gün aynı yol
aynı adımlar
artık bildiğimiz eğitimlerin tekrarı
bunların üzerine biraz daha yenileri
eskiye göre tek değişik olan şey firarın artık hapis cezası olarak sana geri dönmesi -
488.
0verilen yeminden sonra öyle oluyormuş
geçen günlerde fırsat buldukça telefon konuşmaları
hangi askerin nasıl bir şahsiyet olduğunu yavaş yavaş anlamaya başlama
verilmiş bir kaç kilo daha
ve atışlar
genel söylenti
atışı iyi olanların doğuya düşeceği konusuydu ama
atışı kötü olanlarında çavuş olamama ihtimali vardı
ben ne olursa olsun dedim
salladım 3 mermiyi de
3 ü de aynı delikten geçmedi ama görev tamam dediler. üçgen yeterli
küçüklükteymiş
sonra seçmeler için bir sürü komutan geldi
topladılar bütün kışlayı
yok berberim diyen bir adım öne yok terzi aşcı metal işler falan
barmenleri de çağırdılar
ben barmen grubunun yanına gittim
gelen komutan 15 kişi civarındaki askerlere genel sorular yöneltti
şu likör neyden yapılır falan filan
herkes parmak kaldırıp cevapladı
sonra garsonlarla ilgilenen komutan yanımıza geldi zaten yan yanaydık
bizle ilgilenen komutana müsade ederseniz bir soru sorabilir miyim barmenlere dedi
soru şu kadın ve erkeğin oturduğu masaya şarap nasıl servis edilir.
• *herkes birbirine bakarken
bana bakarak sen yeşil gözlü anlat bakayım
henüz askere gitmeyenler bilmez
ama birisi size seslendiği zaman tekmil vermeniz gerekir
y.s.kelebek antalya emredin komutanım dedim
sen yeşil gözlü diye beni işaret ettikten sonra
anlat bakayım dedi
-komutanım şarap dikkatle açıldıktan sonra mantarı erkeğe gösterilir ki
şarabın yatık saklandığına inandırılsın
sonra şarap şişesinin etiketi erkeğin okuyabileceği şekilde sağında tadımlık olarak
erkeğin bardağına doldurulur.
erkeğin onay vermesinin ardından
bayanın sağına geçilip bardağı içilmeye hazır şekilde doldurulduktan sonra
tekrar erkeğin sağına geçilip bardak doldurulur
bundan kasıt centilmenlikte
bayanın üzerine dikkati çekmekten uzak durarak rahatsız olmasını engellemektir
dedim -
489.
0nereliydin sen dedi
tekrar tekmil verdim
-bonservisin var mı dedi
-hayır yok komutanım dedim
-tamam dedi gitti
sonra aynı yerdeyken
bir komutan daha geldi
-sende işine yaramayan renkli gözlü asker var mı komutanım dedi
-ben ve bi kaç renkli gözlünün daha ismini alıp gitti
acemi birliğinin sonrların dogru yaklasırken
herkesde nereye düşeceğinin telaşı başladı
amasya genelde kıbrıs a gönderiyormuş
acemiliğin son günlerinde ki başka bir telaş da askerlerin tekrar vedikleri ile
kavuşabileceği 1 haftalık dağıtım izniydi
kantinden hatıra defterleri alınıp
sivilde görüşmek istenen askerlere verilerek
birer safya ayrıldı
klagib cümle ile başlar hepsi
herşeyden önce bana kalbin kadar temiz bu sayfayı ayırdığın için teşekkür ederim
ama ben pazarlığı peşin ettim
eğer o cümleyle başlayacaksan hiç yazma
sayfa ayırdıklarım
hep başka cümle ile başladılar
çavuşluk sınavına girdik
herkes kopyasını çekti
askerler için aç aç grubu geldi
gelen sanatçı bayandan tek görebildiğimiz birazcık bacak dekoltesi idi
halbuki zütümüzü parçalamıştık amk aç aç derken
bende sandım karı bize striptiz yapacak amk
yanımıza tek kar kalan bi kaç ankara havasında kurt dökme eylemini gerçekleştirmek
olmuştu
ve listeler asıldı beyler
başında öyle bir kuyruk vardı ki
üzülenler sevinenler bakıp telefona koşanlar
ben korkuyordum bakmaya
ya doğuya düştüysem diye
tamam doğu da bizim vatan orası da bizim toprak ama öyle düşünmüyorsun işte
asker alunca
ben milletin dağılmasını beklerken arkadaşın birisi koşarak geldi
-vay senin balını gibeyim kelebek dedi
bu iyiye işaretti beyler
-noldu lan dedim
-istanbul küçükyalıya düşmüşsün olm dedi
küçükyalı nedir ne değildir hiçbir fikrim yoktu beyler
istanbulu bilenlere sorduğum kadarı ile asya yakasında bir yerdeydi
oraya giden askerler ne tak yer görevleri nedir onu da bilmiyordum
ama istanbuldu amk.ne kadar kötü olabilirdi ki -
490.
0etrafta hakkari şırnak tunceli mardin sınır kapılarına düşmüşleri görünce
çok şanslı binsin kelebek dedim kendi kendime
bu durumu ebruya haber vermem gerekiyordu
ama tel sırasına geçsem dagıtım izni bitince anca sıra bana gelir
komutanlarla bile vedalaştık
sağolsun manga komutanımız uzman çavuşun verdiği tavsiyeler ilerde çok işime
yaradı
• *öğlenden sonra son eğitime gidecektik.
herkesde bir rahatlama yavşaklık binlik vardı
kimse uygun adımı takmıyor asker arkadaşı ile sivilde yürüyor gibiydi
eğitim alanına giderken omzunda yıldız sayısı çok fazla bir komutanına yakalandık
tüm bölük
bizim komutanı bir güzel fırçaladığı belliydi
adamın iyi niyetini resmen suistimal etmiştik
komtuan fırçayı attıktan sonra gitti
herkes bir ceza beklerken
başımızda üsteğmen olan komutan sadece biraz daha düzgün yürüyün dedi
o da kim bilir kimi düşünüyordu
nişanlısını anasını arkadaşlarını
ceza almamanın verdiği ciddiyet bir kaç yüz adım sürdü sadece
sonra herkes aynı cıvımaya devam etti
bölüüüüüük diye öyle bir kükredi ki üsteğmen herkes put kesildi
istikamet sağınız dağılın marş marş dedi
herkes sağına doğru koşmaya başladı
ondan sonra tam iki buçuk saat boyunca sadece iki emir duyduk
yat
marş marş
o sıkılmadı bir koşturup bir yatırmaktan
sonra insafa geldi
geç gelen insafın amk
ne yürüyecek hal kaldı
ne de küfür etmedik delik
botunun bağ deliklerine kadar sövdüm buna sebebiyet verenlerin
tekrar asker gibi yürümek için şartmış ama bu eğitim
bagırırken marşları öyle bir söyledik ki
beşiktaşın kırdıgı decibel rekorunu lafda bırakmak için sadece bir gözlemci kulağı
lazımdı ginesten
eğitimi tamamlayıp bölüğe geldiğimizde çogunluk gülüyordu ama
bir şekilde anlatacak bir anımız olmuştu işte
• *arkadaşlarla son fotograflar bölüğe gelen fotoğrafçı sayesinde çekildi
adresler telefonlar alındı
çantalar hazırlandı
geliyorum diye ailelere haber verildi -
491.
0ama benim dagıtım iznim ebrunun sınavları olduğu döneme denk geldi
bu yüzden ebru alanyaya gelemeyecekti
bende onun yanına ugrayıp konsantrasyonunu bozmak istemiyordum
cünkü benim geleceğim gün
onun saat 10 ve öğlen 2 de sınavı vardı
gel gelme derken
sen bilirsin diye seçimi bana bıraktı
sabah erkenden kışladan kalkan otobüse bindim
saat 11 gibi ankaraya vardım
yer yurt bilmediğim ankarada onu bekledim
sınav bitme saatinde
onu aradım kulubenin birisinden
buluştuk
o gün sınavların kötü geçmiş olması benim şansımın istisnalarından bir tanesiydi
suçu kabullenip
-benim yüzümden kötü geçti kusura bakma dedim
anlayışımı ve teselli etme methodumum ebrunun daha çok üzülmesini elime verdi
elde ne tak yiyeceğini bilemeyen bir kelebek kaldı
ankarada havanın henüz soguk olduğu bir havada
askerlikte defalarca topu komutan amcaların taşşaklarının keyfine kaçmış
bir askercik kötü geçmiş sınav tesellisi yapıyor sevgilisine
yok hoca gıcık yerlerden sormuş
inanılmaz mantık hatası var zaten amk şu öğretmenlik konusunda
hayattan öğrenecek o kadar şeyleri varken öğretmenlerin
körpelere bişeyler öğretmeye çalışıyorlar
öğrencilerin en güzel yılları bu gibtimin hocası nerden sorar acaba diye düşünmekle
geçiyor
sonra da bilmişlik yapıp bu nedir şu nedir yazın kağıda diyorlar
öğrencilere gerizekalı muamelesinden başka bişey değil amk
sen öğretebildiğine inanıyorsan neden hala soruyorsun
neyse fazla da haksızlık etmeyelim en azından okuma yazma öğrendik onların
sayesinde
ellerinizden öperim hocalarım
-keşke gitseydin direk alanyaya seni de üzdüm dedi -
492.
0yok ben üzülmedim dedim
-haa iyi o zaman demek sınıfta kalsam bi de göbek atacaksın dedi
kadınların lafı zütünden anlama yeteneğini bu örnekleme ile gördünüz
kıvır olm şimdi kelebek kıvırabilirsen
---seni görmenin sevinci daha baskın çıktı kusura bakma dedim
-tabi tabi dedi
-uzatma oturup ağlayayım mı yeterince yaptım zaten sensizliklerde dedim
ellerimi kaldırdım havaya
-sana teslimim bir kaç saatimiz var. komutanlar yeterince ceza verdiler dedim
-burda mı dedi
-benim için bir sakıncası yok dedim
-bi saniye dedi
telefon açtı bir tane arkadasına
benim geldiğimi söyleyip evin müsait olup olmadığını sordu
sonra tamam deyip kapattı
ben hemen gideriz diye düşünüyordum ama
-birer çay daha içelim mi diye sordu
içtik
otogardan son alanyaya hareket saatini sorduk 11
akşam a dogru kalktık arkadaşının evine gittik
klagib öğrenci evi
her yer heryerde amk
adam biraz toplar
arkadaşları ile tanıştırma faslı derken
konu yine döndü dolaştı amk askerliğine geldi
o nasıl bu nasıl derken
eve iki tane de erkek geldi
kızların arkadaşıymış
bu nasıl bir müsaitliktir onu da anlamadım -
493.
0iki saat konuştuk evde hala ebruyu öpemedim ki dışarda olsak çoktan bitmişti iş
akşam saat 8 civarı
yemek yapmaya başladılar
bana yine bi sıkıntı geldi
o kızların erkek olan arkadaşlarıda
zütleri korka korka sordular askerlik nasıl diye
iyice gözlerini korkuttum muallaklerin
sonra bir tanesi ebruyu merak etme biz göz kulak oluyoruz ona dedi
-sana değil ebruya güvenirim ben dedim
-valla peşinde koşan çok erkek var dedi
-benim gönlüm sadece koştuklarıyla kalmasını ve boşa yorulmaları ister ama ebru ne
yapar bilemem dedim
-yok abi seni çok seviyor kız merak etme dedi
-sende mi koştun nefes nefese gördüm seni dedim biraz gülümseyerek
-yok beni koşturan başka da artık yan yana yürüyoruz merak etme dedi
-adına sevindim dedim olayın üstüne külü serptim
ne yapıyor şu kızlar bir bakalım dediler
mutfaga gittik
müsait bir anda yine ellerimi kaldırdım ebruya bakarak
diğerleri merakla sordu ne yapıyorsun diye
-askeri sır askere gitmeden öğrenemezsiniz dedim
-hadi ebru çabuk ol dedim. öpmeyi kastederek ama başkalarının yemeği çabuk
yapmasını anlayacağı bir şekilde
---off tamam siz oturun içerde dedi
yemek geldi
yedik
baktım bunlardan bize hayır yok amk
kimse halden anlamıyor
siz şu odaya falan geçin diyen yok
derken telefon çaldı ebrunun
mesgule aldı
tekrar çaldı
yine mesgule aldı
3üncüye cevap verdi -
494.
0ben seni sonra ararım diye
herkesin ortasında kim o diye sormak olmaz diye üstelemedim
yemekler yendikten sonra
kızlar sofrayı kaldırırken ebrunun telefon yine çaldı
bu defa telefonu kapattı
-bi sorun mu var dedim
-yok bişey sonra konuşuruz dedi
-salona gel sonra olunca dedim. salona geçtim
onu beklemeye başladım
geldi
-dinliyorum dedim
-ya yok bişey dedi
-telefonunu aç dedim
-boşver şimdi dedi
-ısrar ediyorum dedim
-ya önemli bişey değil dedi
-kalp kırma boyutuna getirme beni aç telefonu dedim
açtı
-sonra ararım diye söz vermiştin yerine getir şimdi dedim
-sonra ararım dedi
-ebru ara dedim
-bana asılan birisi işte sürekli arıyor böyle dedi
-telefonunu verecek kadar yüz verirsen adama arar tabi dedim
-ben vermedim başkasından almış. numarayı değiştirecektim ama sen yanlış anlarsın
diye değiştirmedim dedi
-ara bakayım şunu dedim
-sen karışma boşver dedi
derken telefon yine çaldı
ebrunun elinden telefonu almama fırsat kalmadan mesgule aldı
telefonu elime aldım
bir dakika civarı sonra yine aradı
---efendim dedim
-sen kimsin dedi
-siz kimi aramıştınız beyefendi dedim
-ebruyu dedi
-yanlış numara değil ama o biraz meşgul şu anda ben yardımcı olabilir miyim dedim
-neyle meşgul dedi
-beni dinlemekle meşgul şu an başka sorunuz var mı dedim
-sen kimsin yaa dedi
-telefonuna cevap vermekle görevlendirdiği kişiyim dedim
-gibtir lan dalga mı geçiyorsun benimle dedi
-evet dalga geçiyorum kiminle dalga geçtiğimi öğrenebilir miyim dedim
-ben ebrunun arkadaşıyım dedi
-nasıl bir arkadaşlık bu dedim -
495.
0amacın nedir? neyin peşindesin? seviyor musun bu kızı? sana ayarlayayım mı dedim
-ben kendim ayarlarım dedi
-böyle sürekli telefonla rahatsız ederek ayarlayamazsın. önce bir barda sen çok
sarhoşken tanışacaksın
aptallıklar yaparak onu güldüreceksin ertesi gün mesaja doğru harfleri dizme sanatını
uygulayacaksın sonra bir şansın olabilir.
ben yıllar önce öyle yaptım. hala da beraberiz dedim
direk suratıma kapattı telefonu
ebruya verdim. aramazsa delikanlı çocuktur olurda benden ayrılırsan delikanlılığının
hatrına bi şans verirsin.ama tekrar ararsa telefonunu değiştir dedim
-tamam dedi bana sarıldı
-çok var mı bunlardan dedim
-arasıra oluyor ama ben ne yapayım laftan anlamıyor bazıları dedi
gel benimle dedim
müsade istedik
hepsine teşekkür ettim memnuniyetlerini belirttiler benimle tanışmaktan
o saatte bir kuyumcuya zütürdüm
ebrunun bana verdiği zarfı giderken ona teslim etmeyi düşünüyordum ama
lazım oldu işte amk
gittik buyrun yardımcı olayım dedi
tek taş yüzük var mı şef sende dedim
• **var burda çeşitlerimiz dedi
zarftaki maaşım kadar olan para miktarını söyledim bu civarda bişey olsun dedim
bi tane çıkardı
bu nasıl dedi
ebruya sordum
-bi saniye dışarı gelir misin dedi
dışarı çıktık
-neden alıyorsun şimdi bunu hem nasıl vereceksin parasını çok pahalıdır o dedi
-sana aldığım yüzük pek söz yüzügüne benzemiyordu. sevdiğim var dediğin zaman
kulaklarında sorunlu olanlar olursa gözlerine sokarsın dedim
geçtim içeri
-tamam aga bunu begendik alıyoruz dedim
aynı duran zarfı katlanmış halinden çözüp kurtararak ebrunun gözü önünde kendi
elleri ile içine dizdiği paraları adama verip
yüzüğü aldım
-bu nolcak şimdi iki kere sözlenilir mi dedi
-verdiğin sözü tuttuğunu ummaktan başka elimden birşey gelmez ebru.ama bu umut
bile sana tekrar teşekkür sebebimdir. seni seviyorum dedim
geçirdim parmağına
biraz zorladı ama o saatte kim bulacak amk tamirciyi