-
426.
0elini tuttum
-hazır olduğuna emin olduğumda tekrar soracağım merak etme dedim
elini öptüm
sonra ellerime birleştirdim
bende ona yaslandım
-hazırım kelebek bende çok istiyorum. sadece heyecanlandım yanlış anlama dedi
-hadi geç kalmayalım üstümüzü değiştirelim bizi bekliyorlar dedim
kalktım üzerimi değiştirmeye başladım
-hadi ebru dedim
-o yüzük parmağıma girmeden kalkmam kelebek.ha vereceğin başkası varsa onu
bilemem dedi
-tamam başka zaman takacağım dedim
-sen bilirsin dedi
iki elini göhüs hizasında bağladı inatçı çocuklar gibi
valizden yüzüğü aldım
karşısında ayakta bekledim
bir süre bekleyince
-vaz geçtin herhalde yine dedim
ayağa kalktı. elleri arkasındaydı
-uzatsana parmağını dedim
-ne için dedi
-yüzüğü takacağım dedim
-tekrar söyle dedi
-şansını zorlama istersen dedim
-romantizm fukaralığı yapma. tekrar söyle dedi
-benimle sözlenir misin dedim. geçiştirme bir ses tonu ile
-bu şekilde hayır. ağzına yakışsın teklifin dedi
-3 ten geriye saymama izin verip benimle sözlenir misin.3 dedim.
-o ne yaa dedi
-off ebru.2 nişan 1 evlilik 3 te sözlenmek işte dedim
-hmm. kabul ediyorum o zaman dedi. sevinerek.
-ben vazgeçtim anlayışsız çıktın iyice sen dedim. gülerek
-off yaa tamam hadi hazırım dedi parmağını uzatarak
-yok yok biraz daha düşünmem lazım dedim
-parmağımı gözüne sokmadan tak şunu kelebek dedi
-ne kadar romantiksiniz hanfendi dedim. kinaye ile
-benim olacaksın uleyn dedi. gülerek
-peşinde koştuğum başka bir kız vardı biraz beklesek o düşünüyor şu an teklifimi kabul
etmezse söz tekrar sözlenecem seninle dedim
-bekletme sebebini anladım beyefendi dedi
-neden miş dedim
-çünkü çok gerizekalısın kız bunun farkına benden önce varmış dedi
-hadi yaa o zaman sen kabul et bari dedim
-bende farkına vardım. düşünerek cevap veriyorum hayır dedi -
427.
+1gitmeye çalıştı
iki ellerimi duvara dayadım o da ortada kaldı
-bırak dedi
ebrunun telefonu çaldı bu arada
-telefon çalıyor bırak dedi
-hayır dedim
-annem arıyordur geç kaldık dedi
-merasim yapıyoruz şu an sonra arasın dedim
-ne merasimi kelebek telaşlanacaklar dedi
-sözlenme merasimimiz dedim
telefonda çalmayı kesti bu arada
-3 dedim
kollarımı indirdim
bir adım geri çekildim
yüzüğü uzattım
parmağını uzattı
yüzüğü taktım gözlerine bakarak
bana sarıldı
bende ona tabi
sarılma öncesi kısa bir öpüşme oldu
sonra yine telefon çaldı
açar açmaz
-tamam geldik dedi
telefonu kapattı
-sözlüne bir öpücük daha verir misin dedi
-ulan öteki kızı da kaçırmış olduk iyi mi dedim
eli parmağındaki yüzüge gitti
-ben seni nasıl tehdit edeceğim bende yüzük isterim dedim
-çeneni tutsan zaten alacaktım dedi
-ben bişey mi dedim şimdi. kiminle konuşuyorsun sen deyip sağa sola baktım
-hadi deli hadi geç kaldık dedi
-dur yaa öpüşecektik dedim
kısaca bir kere daha öptüm
sonra aşşağıya inip
yemek yemeye gittik
ailesi ile beraber
yüzük farkedildi. ---yüzük mü aldın kızım dedi annesi
-kelebek almış dedi ebru
durum anlaşılır gibi olmuştu
benim parmağıma da kaymıştı gözler ama benimki boştu
ses çıkarılmadı muhtemelen benim olmadığım bir ortamda konuşulması gereken bir
konuydu
biraz utandığım için lavaboya kalktım
lavabodan erken dönmeme sebebimden hala utanıyor olmamdı -
428.
+1ama mecburen geri gitmek zorundaydım
masaya gittim
oturdum
yerimi aldıktan sonra
tam suyu içmek için bardağı kaldırdım ki
-hayırlı olsun dedi annesi
hiç oralı olmadım
ebru dürttü beni
-sana diyor diye
-ne hayırlı olsun anlamadım pardon dedim
-sözlenmişsiniz dedi
hasgibtir ebru bunu da mı söyledin amk
-kim sözlenmiş dedim. heyecanlandığım için
babası lafa girdi
-kızım ile sen sözlenmişsin kelebek dedi
adam beni dövecek sandım amk.
-sözlendik mi ebru dedim. ebruya dönerek
parmağındaki yüzüğü göstererek
-sözlenmedik mi dedi
-çok kırıldım size dedi annesi
hasgibtir yaaa offf kaçacak yer lazımdı
-bende çok kırıldım dedi babası
ha sen ekgibtin zaten sıçtık iyice amk.
habersiz iş yaparsan böyle olur
ver yüzüğü işine bak amk.her yüzük de bi tak mu olması lazım.
yıllarca sakladın zaten yüzüğü dursun işte
-pardon kusura bakmayın dedim.
-bari nişanı habersiz yapmayın dedi annesi
nişan mı??
habersiz??
bi dakika lan ne oluyor amk.
açıklamayı ebru yaptı
-çok gücenmişler onlarla beraber takmadığımız için dedi
buz gibi bir biradan çok büyük bir yudum almışcasına serinledim
-sade bir tören olsun istedi ebru dedim.
böylece suçu ebrunun üstüne atarak ona olan kızgınlığımı belirtmek için
-ben mi teklif ettim beyefendi dedi
-iki yüzük olmadan sözlenilmez ebru. diğerini de alıp öyle sözlenelim.hem ailenin
haberi olsun demedim mi dedim. gülerek
-bak yaa yalan söylüyor baba dedi
-siz hiç merak etmeyin ben onu biraz kızdırır yüzüğü attırırım.
sonra tekrar teklif ederim iki yüzükle böylece siz de görmüş olursunuz dedim
ben işin gırgırındayken gerekli cevap kayın pederden geldi
-söz bir kere verilir. -
429.
+1vay amk.
adam bi cümleyle gibti bıraktı beni orda yemek masasında yenmiş yemeğin tabak
bulaşığı gibi kaldım
üstüne ebru
-duydunuz mu kelebek bey dedi
yaptığım şakanın ekgib yanını bulup beni iyi züt ettiği için peder beye laf
yetiştirmeden
-çok haklısınız dedim
anladı bozulduğumu
annesi bu arada ebrunun yüzüğüne daha yakından bakmaya çalışıyordu
-çok güzelmiş filan diyor ama
neresi güzel amk.
ebruya aldığım yüzükten 100 tane alsan parmağındakinin bir tanesini alamaz
-hadi kalkalım dedi ebrunun babası
kimse nereye diye sormadan kalktık
otele geldik
-birer içki içelim de öyle yatalım dedi yine ebrunun babası
bara geçtik
barmen bar menülerini dağıtmaya başlarken
-gerek yok menüye. soğuk şampanyanız var mı dedi
hiç de sevmem amk. o köpürenleri
-ebrunun annesi ben bir de su alayım dedi
ebru da ona katıldı
şampanya geldi
mantar itina ile patlatılıp gerekli miktarda köpük dışarı boşaltıldıktan sonra
bardaklar dolduruldu
... nın şerefine cümlesindeki boş yerleri doldurmak kime düşerdi
tabiki babaya
-verdiğiniz sözün şerefine çocuklar dedi. bize bakarak
ıkına ıkına içtim.
bi daha doldurmasınlar diye de hepsini bitirmedim **yüzümün ekşimesinden peder
sevmediğimi anladı
-başka bişey içer misin dedi
isterim tabi amk.ama direk de söylenmez ki şunu istiyom diye
zaman kazanmak için
barmene
-menüyü alabilir miyim dedim
aslında içeceğim şeyi biliyorum.
bi kaç göz gezdirip
bakarken
-aynısından bana da söyle dedi. ebrunun babası
vay amk. üstüme yine sorumluluk bindi
fikrimi değiştirip onun sevdiğini bildiğim
iki tane baco söyledim -
430.
0bakardi kola fikrim hoşuna gitmiş olacak ki
-iyi fikir dedi ebrunun babası
içkileri içtikten sonra
-bir tane daha içer misiniz dedim babasına
-hayır yarın araba süreceğim dedi
sanki benim bir tane daha içmek istediğimi anlamış gibi
-bir tane daha alabilir miyiz dedi barmene
elinde içki ile gelen barmene de benim için olduğunu söyledi
evet yarın alanyaya geri dönüyorduk
-senin ehliyet yok dimi hala dedi babası
-yok dedim
-al bi tane artık dedi
-tamam dedim.
bayanlarda bardaklarını bitirinceye kadar bekledik
sonra odalara geçtik
ben herşey iyi güzel sanırken
ebru bana suçları üzerime attığı için surat yaptı
şaka olduğunu söylesemde
inatla devam etti
-ne yapmam lazım kendimi affettirmek için dedim
-hiçbirşey yapma dedi ama nazlanmaya başlamasından kafasında birşey olduğu
belliydi
-söyle işte herşeyi yaparım senin için dedim
-herşeyi mi dedi. gülümseyerek
tırstım bir an amk.
hani ben hikaye yazarken araya girip. hikayeyi devralarak benim zütü kaybedişimi
anlatıyorlarya
bende öyle birşey olacak sandım
-evet herşeyi lan seviyorum seni ne istersen yaparım dedim
-peki dedi. dudaklarıyla
aha lan sadece öpüşmek istiyormuş sandım
dudağına yaklaştım biraz öpüştük
-tamam mı affettin mi dedim
-affetme şartım bu değildi ki dedi
-affetmediğin adamı neden öpüyorsun o zaman dedim
-affetmediğim sözlümle şampanya bile içerim.ama o şampanya kadar da soğuk alırım
intikamımı dedi
-affetmeden bi kaç kez daha öpüşelim sonra ffeder durursun dedim
-olmaz dedi
-ne istiyorsun söyle o zaman dedim
-şortunu giy dedi
bi dakika tam kavrayamadım olayı ne oluyor amk.
benimle beraber olmak istiyor olsa soyun derdi direk
şortu niye giyeyim ki?? -
431.
0niye dedim
-dediğimi yap kelebek dedi
bi fantazisi vardır diye düşünüp biraz heyecanlanarak kotu çıkardım
boxerla kaldığım zaman sordum
-bunu da çıkarayım mı diye
-hayır o kalsın şortu giy dedi
gittim şortu giydim
-çoraplarını da çıkar dedi
çıkardım
bekle dedi
içeri geçti
kapıyı kapattı yatak odasının
bende mal mal bekledim ne olacak diye
sonra dışarı çıktı
dizlerine kadar olan bir elbise ile
-hadi gidiyoruz dedi
-nereye gidiyoruz dedim
-beni takip et dedi
-yalın ayak mı geleyim dedim
-terliğini giy dedi
-emredersiniz de affedilmeyi neden bu kadar gizemli hale getirdin dedim
-hadi hadi konuşma dedi
odadan çıktık
resepsiyoncunun şaşkın bakışları arasında oteli de çıktık
denize doğru yürümeye başladık
binlik koktu burnuma
-sex on the beach yapmaya mı gidiyoruz dedim
-bunun içinde affedilmeyi dileyeceksin kelebek bey dedi
eh beee bişey de denmiyor amk.
plaja geldik
-tamam mı dönelim mi dedim
-hayır yüzeceğiz dedi
-ebru sarhoşu vardır diskodan çıkanı vardır, hırsızı vardır gel dönelim dedim
dedim de kime diyorum
o üzerindeki elbiseden bir çırpıda kurtulup denize yürümeye başladı bile
bende t shirt çıkarıp
arkasından gittim
denize girdik mi girdik
sarıldı bana öpüşmeye başladık tuzlu tuzlu yine
ben biraz kendimden geçtim
-hadi odada devam edelim durduramıyorum dedim
-ben durdururum merak etme dedi
bi tane bekçi geldi tüm ortamın dıbına koydu
sanki denizi gibiyoruz amk. -
432.
0hop bilader ne yapıyonuz burda dedi
-yüzüyoruz dedim
-laaan bırak almışsın elin cavır gızını git bi otele zütür dedi
vay amk. ebruyu turist beni de karı zütürecek yeri olmayan fakir bini sandı
-dayı ayıp oluyor ne turisti dedim
-neyse yasak çıkın dedi
nasıl bi yasaksa amk. alanyada yasak değil.hem madem göreceksin neden suya
girmeden önce görmüyon
-tamam çıkıyoruz git sen dedim
-bekliyorum dedi
ebru sen bekle burda dedim
-tamam sakin ol dedi ebru
-git başka bir yerde beklede kız çıksın dedim
-5 dakika sonra burda görmeyeyim dedi
vay amk. oğluna bak kim verdiyse o sorumluluğu deniz kendinin sanıyor
bekçi gidince
ebruda çıktı
otele döndük
ıslak ıslak
duşa beraber girdik yine
sonra da zaten hafif olan ebruyu kaldırıp yatağa zütürdüm ---akıllı evlenince böyle
zütürülür dedi.
-uzun zamandır spor yapamıyorum kas yapayım diye böyle zütürüyorum dedim
-romantizm fakirisin kelebek dedi
amk ben fakiriysem sen de çeneni tut.ne güzel taşıyoz işte
-sözlülük romatizmi öldürürmüş dedim
bu sırada yatağa geldik
onu yavaşça yatağa bıraktım
birden birşeyler yapacak olmanın heyecanı ile utandım kıpkırmızı oldum
evet kırmızı ben yine ben
utangaç halimden oldukça haz alan ebru da
ellerimden tutup beni kendine çekti
-bir öpücük verir misin sözlüne dedi
-evlenmeden olmaz ebru kusura bakma dedim
-zorla öperim o zaman dedi
-kol kaslarına güveniyorsan dene dedim
biraz daha çekti kendine, sizce karşı koyarmıyım amk.
-hiç zor olacağa benzemiyor dedi
yaklaşıp öptü. sonra bıraktı öpmeyi bana baktı
-bu kadar mıydı? dedim
-daha ne olsun sözlümü öptüm işte dedi
-iyi ben yatayım o zaman alacağını almışsın sen dedim
-senin almak istediğin bir şey mi var yoksa dedi
-bilmem dedim. nasıl bir şekilde dediğimi tahmin edersiniz -
433.
0kol kaslarına güveniyorsan dene dedi
-benim kadar güçsüzsen hiç sorun olmayacağa benziyor dedim
-dene bakalım dedi
ilk denemelerimde karşı koydu. gülerek ve naz yaparak
yataktan kalktım bir kaç esneme hareketi yaptım
-ne yapıyorsun deli diyerek öylece bana baktı
-zorlayacağa benziyorsun ısınmam lazım dedim.ona aldırmadan ciddi bir şekilde
esnemeye devam ettim o gülme krizindeyken
sonra yatağa geçtim
uzandım
-ne oldu dedi.
-çok yoruldum. maç yapacak halim kalmadı dedim.
-masaj yapayım istersen dedi
-hani istemiyordun dedim
-naz da mı yapmayalım dedi
-sözlünü usandırdın iyi geceler sana dedim
o üstüme atladı
tekrar öptü bir kere
-nerde kaldığımızı hatırlattı mı sana dedi
-biraz daha kopya verir misin dedim
ilkine göre biraz daha uzun süren bir kez daha öptü beni
sonra da olanlar oldu malumunuz.
ertesi gün kalktık
artık alanyaya gitme günüydü
sabah kalhvaltı için otel restoranında buluştuk
kahvaltıda bayanlar deniz gidip akşam üzeri dönmek istediklerini söylediler.
ama biz ebrunun babasıyla denize giderken
ebru annesi ile kısa bir çarşı turuna alışveriş için gittiler
ebrunun babası ile
maaş konusunda konuştuk
-maaşıma zam istemiyorum. diğer personelin bu duruma vereceği tepkiyi az çok
tahmin edersiniz.bu durumdan rahatsız olmak istemiyorum. zaten yeterince yüksek
maaşım dedim
-kimin haberi olacak ki dedi
-muhasebecinin olur. müdürün olur onların da ağızlarını ne derece tutabileceği soru
işareti dedim
-söz verdim ama eşime dedi
-zam yaptığınızı söylersiniz olur biter dedim.
-tamam o zaman sen bilirsin ama bir şartım var dedi
-nedir dedim
-bunu söz hediyesi olarak gör. ehliyet masrafların benden dedi.
-şartınızı kabul etmiyorum kusura bakmayın dedim
-neden dedi
-böyle yapacaksanız. bana maaş da vermeyin zaten. herşeyi siz ödüyorsunuz dedim -
434.
0iyi sen bilirsin dedi
bir süre oturduk ben denize girdim çıktım
biraz daha uzandıktan sonra ebrular geldi
nerden aklına geldiyse
-hadi jet skiye binelim dedi
iki tane kiraladık 15 dakikalığına.
birisine ebru ile ben diğerine de ebrunun babası tek başına bindi. ebrunun annesi
binmek istemedi
o heyecanı yaşayıp
biraz da yüzdükten sonra otele döndük
üzerimizi değiştirip
yolculuk için hazır hale geldik
antalya aksuya kadar yemek yemedik.
aksudaki köftecide köfte yedikten sonra alanyaya döndük
bugün izinlisin dedi babası ama ben aksam servisinde otele gittim
millet vaaaay falan diye karşıladı
kimden duydularsa duymuşlar amk.
onlardan kimse gelmedi akşam
ebruyla mesajlaştık otelde olduğumu söyledim
ve iş çıkışı buluşmak üzere sözleştik
işim bitince yanına gittim
yorgun olduğumuz için fazla durmadan gönderdim onu bende gittim yattım
ertesi gün ehliyet için başvuruya gittim.
biraz daha zaman vardı yeni derslerin başlaması için
bu durumu ebrunun babasına da söyledim otelde.
ebrunun babası şoförü çağırdı
bana direksiyon dersi vermesini söyledi
aksam üzeri antre saatimde
ilk denemelere başladık
eli el freninde
şöyle yap böyle yap derken
bir kaç başarısız araba kaldırma denemesi
daha sonra stop ettirme sayısında ki azalma ile
birinci viteste yavaş yavaş sürmeye başladım
ikinci gün ki eğitime ebru da geldi
ama onu arabaya bindirmedim.
4 gün üstüste gittik
biraz daha öğrenmiştim artık sürmeyi ama heyecan vardı
şoför tamam oldu bu iş sana sadece pratik lazım artık dedi
ona telefon geldi
arabadan indi bana da yavaşça tur at dedi
geri geri sürerken gaza yanlışlıkla fazla yüklendim
heyecanım artınca direksiyonu da ters tarafa kırdım ne oluyor amk derken
ayaklarım dolandı yine gaza bastım -
435.
0araba 1 bucuk metre yükseklikteki bahçeye düştü
ters dönmüş bir şekilde
ben emniyet kemeri asılı olduğu için yukarda kaldım
bacaklarım direksiyona sıkıştı
alnımın üzerinde saçların başladığı yerin hemen üstünde kanama başladı
tepesi aşşağı olduğum ve tüm kan oraya pompalandığı için daha fazla akıyordu
sağdan soldan yetişenler beni arabadan çıkardılar
arabanın durumu pek de iyi gözükmüyordu
ebrunun bu durumdan haberi olmaması gerekiyordu
hastaneye gitmek gerekiyordu
babasına hesap verilmesi gerekiyordu
polis e cevaplar verilmesi gerekiyordu
bi arabayı süremedin amk diye kendime küfürler edilmesi gerekiyordu
hastaneye gittik önce arabayı orda bırakarak
doktor tutturdu dikiş atacam diye
dikiş atılması demek
saçların önünün kazınması demek
bu durumda ebrunun haberi olacağı ilk aklıma gelen şey olduğu için şiddetle karşı
çıktım
zaten o kadar da büyük bir kegib değildi
doktor atmam lazım dedi
sinirlendim doktora
-sorumluluk benim atma dikişi ödemeyi atmış gibi yaparız merak etme dedim
doktor da bana kızdı ama ben kazandım.
biraz pansuman yaptılar
bacaklarımda da bişey yoktu yürüyebiliyordum zaten
polis de
kara yollarına zarar vermek. ehliyetsiz araç kullanmak ve ekleri şeklinde bir sürü ceza
yazdı
arabayı sanayine çekici vasıtası ile gönderdik
şoför mecburen olduğu için ebrunun babasına haber verdi
arabada değil bende bir şey var mı diye heyecanla geldi
o günden sonra bir daha koltuğa oturmadım beyler. hala ehliyetim yok
ebrunun haberi oldu
o da kızdı bana neden dikkat etmiyorsun diye. şoföre kızar gibi oldu bir ara neden
yalnız bıraktı diye ama
ben müsade etmedim
sonuç olarak arabada maddi zarar
bende rezil olma
şoförde pişmanlık
ebruda da korku oldu bana birşey olacak diye.
bu akşam izinlisin dedi ebrunun babası
halbuki izni gerektirecek bir durum yoktu
hemen arkasından ebru aradı -
436.
0bu akşam gel beni al dedi
olayda onun parmağı olup olmadığını öğrenmek için
-çalışıyorum bu gece dedim
-babam izin vermedi mi sana dedi
böylece ebrunun olayda parmağı olduğunu anladım
-başka bir kızla randevum var ebru dedim
-kızmıyorum dedi
-tamam o zaman akşam gelirim dedim
akşam gittim onu evden aldım
-nereye gidiyoruz dedim
-şu restorana dedi
-ne yapacağız orda dedim
-yemek yiyeceğiz dedi
-ben yedim yemek dedim. yemediğim halde
-acıkıncaya kadar bekleriz o zaman dedi
restorana gittik
yemekleri söyledik.
heyecanlıydı
bir şeyler sakladığı belliydi
yemek sonrası anladım nedir heyecanın sebebi diye
-çok korktum sana birşey olacak diye kaza yapınca,sen kendini öldürmeden şunu bi al
bakayım dedi
yüzük kutusunu çıkardı
açtım içinde bir alyans vardı
içinde ebru yazıyor ve benim ona teklif ettiğim gecenin tarihi yazıyordu
-çalışırken takmasam olur mu?diğer kızlar yanlış anlar şimdi dedim
-bende çıkarayım o zaman dedi
vay amk. ne kadar ağır bir şaka yaptığımı farkettirdi bana böyle çıkışması
-en azından inş. parmağıma olmaz dedim gülerek
-o parmağını kırarım zorla sokarım.bir zevkle yüzük taktırmıyorsun dedi
-kazadan sonra beyin hücrelerimde bir ayar bozukluğu oldu kusura bakma dedim
-o ayar bozukluğu sende ben seni tanıyalı beri var zaten dedi
• *ben bişey demeden
-özür dilerim dedi.
-özür dilemeni gerektirecek birşey yok haklısın,en mutlu olman gereken anında
bile işi dalgaya vurup kendimi eğlendirirken seni üzüyorum asıl ben özür dilerim
dedim
-bunun farkında olman bile seni seviyor olmama bir sebebtir dedi
-fazla abarttığım anlar oluyor.sen bana aynı şakayı yapsan senin kadar alttan
alamayabilirim. kendimi biliyorsam almam,
anlayışın ve bana katlanabildiğin için teşekkür ederim
halbuki bir gün bu şakaların bir tanesi kızıp arkana bakmadan çıkıp gitsem yaşayamam
bile
kumardan kalma bir huy bu galiba adrenalin gibi -
437.
0beni bırakıp gitme ihtimalini bilerek seni çok kızdırıyorum. böyle bir riski alıyor olmak
aslında çok korkutucu, sanma ki ebru tamamdır benimdir bensiz yaşayamaz
ben ne yaparsam yapayım bana katlanır,ben gitsem bile arkamdan gelir düşüncesi var
inan yok,
aklıma ya bir gün biterse diye geliyor ve çok daralıyorum.
çok korkuyorum seni kaybetmekten
hiç bir zaman biterse bitsin yaşarım ben onsuz da diyemiyorum
yaşayamaz mıyım? yaşarım elbet ama sende nefes alıyorsun afrikada ki fakir bir
çocukta
seni üzmeme izin verme ebru yoksa sonunda ben çok üzüleceğim.
haylaz bir çocuğunum senin ama kulaklarımdan çek arasıra
insan çocukken anasız aşıkkende yarsız yaşayamaz.
tekrar özür dilerim dedim
-benim oğlum yeterince biliyor ne yapacağını zaten.
sadece uygulama hataları yapıyor bazen onu da zamanla öğrenecektir dedi.
birbirimizsiz yaşayamayacağımız halde birbirimizi kaybetmeye meyilli hareketler
yapmayalım kelebeğim.
daha önce provalarını yaptık ayrılığın seni bilemem ama ben dayanamıyorum
sensizliğe dedi
-evet haklısın ebrum zamanı anımsatan nereye baksak ufuktaki ayrılığı görmeye
başladık yine dedim(ankaraya okul için dönecek olması)
bu sırada yemeği de yedik
üstüne kahve de içtik
-kalkalım mı dedi
hesabı ödedim
küçük bir yürüyüş yaptık
-herkes için yazılmış birisi vardır ebru dedim
onaylarcasına başını salladı
-bazen doğru kişiyi bulmak için geçmen gereken bir kaç kişinin hayatına girmesi
gerekir dedim
ben seni buldum. bana yazılmış doğru kişim için geçmek zorunda olduğum birisi
değilsindir umarım dedim
-kaderi bozmak hattimize değil sen sadece umutlu ol ben öyle yapıyorum çünkü dedi
-bugünümüze kadar olan kısma bakıyorum da şükretmek gerekiyor halimize dedim
-tüm dualarımın ilk kelimesinin kelebeğim dedi
-benim tek duam var o da tek kelimeden ibaret. ebru. dedim
iskeledeki bir banka oturduk ama bizim yerimize değil
başını omzuma yasladı
bende tek kolumla onu sardım
bir süre oturduk
sonra bir türkü kafeye gittik
bir köşeye -
438.
0bir köşeye oturduk
çalan müziğe kaptırdık kendimizi
aheste aheste içtik
gelen gülcüden bir gül aldım ebruya
hem gülcüyü kızdırmak hemde ebruyu güldürmek için
kıran kırana pazarlık ettim gülcü ile
cingene olduğu için ve bende onunla onun lisanını konuştuğum için
ama ebru sıkılmış olacak ki
bir tanesi çekti
-ver kaç para istiyorsa dedi
hevesim kursağımda kaldı
fazlası ile verdim gitti gülcü
ebru sıkılmış olacak ki
-hadi gidelim dedi
hesabı ödedim
gülü masada unuttu
bende neden almıyorsun demedim
bir kaç yüz metre yürüdükten sonra
-o yüzüğün akıbeti de sana aldığım gül gibi olmasın dedim
-offf pardon unuttum hadi dönelim lütfen dedi
-boşver hadi gidelim dedim
ısrar etti geri dönmek için bende inat ettim gitmemek için
-burda bekle o zaman dedi
-tamam boşver ebru dedim
-bekle lütfen dedi
geriye dönüp yürümeye başladı
bende mecburen arkasından gittim
gülü biraz geçte olsa türkü barın barında buldu
masayı kaldırınca bara koymuşlar
gülün fazla olan sap kısmını koparıp
tokası ile saçının arasına soktu
-ne kırıyorsun gülü o kadar para verdik dedim.
-paranı vereyim de sus dedi
ağır konuştu yine ama binliği ben başlattığım için ses çıkarmadım
sonra o da ağır konuştuğunu farkedip
koluma girdi
-kızdın mı dedi
-yok tamamen haklısın,ben kaşındım dedim
-ben sana para ile alınamayacaklar şeyler verdim. sende bana paramla alınamayacak
bir aşk yaşatıyorsun.
bırak para sadece babamın bana verdiği harçlık sana verdiği maaş olarak kalsın
hayatımızda dedi
haklı amk. allahın fakir bininin tekisin amk. paradan bahsettiğin kişiye bak.
beni euroyla kaldırıp dolarla gibti beyler -
439.
0yarın ne yapacağız dedi
-ben çalışıyorum annem yayladan gelecek akşam üstü de eve gitmem lazım dedim
-beraber gideriz dedi
-tamam bakarız dedim
onu evine bırakıp bende eve gittim.
ertesi gün işe geldim
sabah gelen barmene
-şiftleri değişelim mi ben sabah geleyim sen öğlen gel benim biraz işim var öğlen
arası dedim
anlaşmayı yaptık
akşam üstü ebru aradı
-bende geleyim mi size dedi
-iyi hadi otelde bekliyorum dedim
-sen geç eve ben gelirim dedi
ben eve gittim
annemle hoş beş konuşurken. yayladan getirdiği üzümden yedim
sonra ebru da geldi
konuşmaya başladılar
annem yayladan bahsetti ebru olan bitenden bahsetti kendi aralarında bir süre
konuştular ben
banyo yapıp üstümü değiştirken
ben yanlarına geldiğimde mutfaktalardı
aralarında ki konuşma
annemin yayladan getirdiği üzüm yapraklarını sordu ebru
annemde onlarla yaprak sarması yapacağını söyledi
ebru çok sevdiğini söyledi. annesinin de çok sevdiğini söyledi
tamam annenleri de al uygun bir zamanda gelin yapayım dedi
bi dakika anne ne yaptın resmen davet ettin ailesini
ebru zaten dünden razı
-tamam yarın geliriz dedi
-hadi gidelim geç kaldım dedim
evden çıktık
ebru annesini aradı
-kelebeğin annesi bizi yarın yemeğe davet ediyor anne dedi
bir süre konuştuktan sonra
telefonu kapattı
-bana haber verirsin kaçta gelelim diye dedi
-tamam dedim
ben otele geçtim
o eve gitti
gece iş çıkışı işim biraz uzadığı için ebruyla sadece telefonda görüştük
ona yarın öğlen onunla denize gitmek için öğlen antre kullancağımı söyledim
anlaştık
ben eve gittim -
440.
0annemle yarın akşamki yemek konusunda konuştuk
halamları gündüzden eve davet edip
evi çeki düzene sokacaklarını bana da ekgib olan bir kaç şeyi yarın almamı söyledi
ben sabah erkenden işe gidip
iş çıkışı annemin bana verdiği listedekileri aldım
sonra eve gidip denize gidebilmek için gerekli nevaleyi düzüp
ebruyla buluştuk
denize girdik
eğlendik derken
unuttuğumuz bir şey vardı
akşam çalışacaktım
ben yemeğe nasıl gelecektim
babası da birşey dememişti
sonra otelde gece biraz daha geç gelip barı kapatıncaya kadar bekleyen barmeni
arayıp
onunla şiftleri değiştirdim
yemek çıkışı otele dönüp barı ben kapatacaktım
ben eve geçtim ebru da kendi evine
evde son hazırlıklar yapılıyordu
annem ve halam
fesleğenli imam bayıldı
yaprak sarma
börülce salatası ve cacık hazırlamışlar
ben onlara
masayı kurmaya yardım ettim
duşu alıp üzerimi değiştirdikten sonra
babamda geldi
halama kalmasını söyledik ama kalmadı
ebruya telefon açtım geliyor musunuz diye
-yoldayız dedi
heyecanlanmaya başlamıştım
çıkabilecek sorunlar beni endişelendiriyordu
ellerinde tatlı ile geldiler
ebrunun kardeşi de gelmişti
benim bilader de evdeydi
kısa bir tekrar tanışma faslında sonra
salona geçtik
-sofra hazır direk oturun isterseniz dedi babam
-evet soğumasın dedi annem de
bu durumda oturmak zorunda kaldılar
yemeğin başındaki tek konuşmalar
çok güzel olmuş afiyet olsun geyiği idi
daha sonra geyik
işler nasıl yayla nasıl diye genel konuşmalardan sonra grublaşmalar oldu -
441.
0ebrunun annesi annemden yemek tarifi alırken
babamla ebrunun babası politikaya atıldılar
kardeşlerimiz de
ben şu okulda okudum sen bunu tanıyor musun
o benim de arkadaşım derken onlar da geyik kurdular kendi aralarında
ben ortada ters giden bir durum var mı diye
onları kontrol etmekten kimse ile konuşmadım
baktık herkes yemeğini bitirmiş
ben masayı yavaş yavaş toplamaya başladım
bana yardım etmeye yeltenenlere siz devam edin ben hallederim dedim
ebru yeltenmekle kalmadı o da yardım etti bana
masayı kaldırdıktan sonra
yavaş yavaş lavaboya el yıkamaya geçtiler ve sonra
oturma grubuna yayıldı hepsi
biladerle ebrunun kardeşi
birbirlerine pes iki de rakip olabilmek için yan odaya geçtiler
şöyle bir baktım hepsine
vay amk korkacak hiç birşey yokmuş gibi geldi
hepsi konuşuyor kendi aralarında
kültür farkını gibine takan bile yok
ebru sanki ev hanımıymış gibi
-çay mı içersiniz kahve mi dedi
çayda karar kıldılar
ama ne hikmetse çayı da ben demledim
sonra biz de içeri geçip
oturunca muhabbete biz de dahil olup
sorulan sorulara cevap olduk
ben sıkıldığım zamanlarda
çayın durumunu kontrol etmek için mutfaga kaçtım
çaydan sonra
annem tatlıları da ikram etti
benim iyi geçtiğini düşündüğüm
buluşma tekrar görüşmek üzere sözler alındıktan sonra
vedaya geçti
onları biraz bekletip bende üstümü değiştirdim iş için
gitmeseydin demelerine diğer barmene söz verdiğimi söyleyip
onlarla gittim
beni işe bıraktılar
geç saate kadar çalıştığım için o gece de görüşmedik ebru ile
daha sonraki günlerde annem ebrunun annesini kısır yemeye
davet etti
karşılıklı görüşmeleri oldu
ebrunun babası
sürekli babama selam gönderdi -
442.
0biz ebru ile işten arta kalan zamanlarımda görüştük
otele geldi
geceleri buluştuk
denize gittik
ebruyu okulu için ankaraya gönderme vaktine kadar olağan dışı birşey olmadı
son gecesinde işe gitmedim
bu durumdan kimse rahatsız olmadı
anlayışla karşıladı iş arkadaşlarım
klagibleşmiş veda hazırlıklarında olduğu gibi söylenecek fazla sözün olmadığı
bir kaç saat yaşadık
sonra bir arkadaşımın evine gittik
orda geceyi beraber geçirdik
sadece birbirimizi üzen
muhtemel yaşayacağımız ayrılık acılarından konuşup sarılarak yatarak
gece sonu sabaha doğru onu eve bırakmak için onların evine gittik
-burda bekler misin dedi
yukarı çıktı
5 dakika sonra
elinde bir poşetle geldi
-gönderdiğin 30.000 mesaj için teşekkür ederim dedi.
ve poşeti bana verdi
tekrar öptü
-yarın gelir misin beni uğurlamaya dedi
başımla geleceğimi ima ettim
tekrar öptü
o yukarı çıktı ben eve geçtim
• *eve gelince poşet elimdeki ağırlığını kaybedip
beynimde ağırlık yapmaya başladı
zaten 30bin mesajın için teşekkür ederim dediği zaman
aşkımız için bir uğraş vermiş
olduğu belliydi
peki ben ne yapmıştım hiç birşey
açtım poşeti
gözüme ilk çarpan bir kaç defter oldu
ama onlardan önce bir kutu çıkardım
ebrunun bana hediye ettiği cep telefonu kutusuydu
kutuyu açtım model olarak cep telefonunda son nokta dedikleri cinsten
hani ben paraya kıyıp da o telefonu almazdım
bi tek mesaj bölümü çalışsın birde yes tuşu o kadar küçük olmasın yeter amk
telefonda ne gerek var o kadar atraksiyona
telefonu aldık kabul ettik
poşette kalanları çıkardım
4 tane defter
her birinde ebrunun el yazısı -
443.
+1ilk mesajımdan son mesajıma kadar yazmış
her sayfanın altına
sayfada kaç mesaj yazılmış onu yazmış
diger sayfalarda toplayarak gitmiş
her mesajın başına - işareti koymuş
çok begendiklerine yıldız işareti yapmış
benim onu üzdüğüm mesajlarda ünlem işareti koymuş
bütün defterleri numaralandırmış
bazı yerlerde kısa notlar almış
bazı bölümlerde kendi yazdıklarını da yazmış.
bazı bölümlerde hikayelendirmiş
ama cogunlukla sadece benim yazdıklarımı yazmış
hepsinin basına gün tarihi atmış
son defterde bitmemiş bir defter
son sayfasına bir not yazmış
*benim için milyonlarca kez bastığın telefon tuşları için ellerine
beni bu denli mutlu ettiğin için yüreğine sağlık aşkım
seni seviyorum
• * verilen emeğe saygı duydum
kendime baktım olm sen ne tak yedin bu kız için diye
bi tak yemedim lan cevabını verdim
ama bişeyler yapmak lazımdı
bir gecede ona birşey yapıp 4 senedir yapıyor imajı veremezdim
utandım binolar
onun yaşadığı aşkın saflığına inandım
ha ben sevmiyor muydum seviyordum
ama odun sevgili derler ya
memnun oldum benim amk.
muhtemelen o da benim hakkımda birşey yaptı mı acaba diye düşünüyordur
ama sadece düşünmekte kalacak çünkü yarın elim boş gideceğim ona
bi de telefon almış
benim ona aynı ayarda bir hediye alabilmem için
mahelledeki binleri toplayıp telefoncu soymam lazım
yada maaşın dolmasını beklemem lazım
bestesi kadere sözleri alın yazısına ait olan bir türkü
kulaklarımda çınladı yine
garibanlığın gözü kör olsun amk.
ertesi gün oldu
her zamanki gibi gece cıkacaktı yola
ankaranın yolları
8 saat 550 km
denizsiz tatsız tuzsuz
bir insanı alacak benden yine
diğer kalabalığın içine sokacak -
444.
0kimse kalbindeki acıları
cektiği acıyı bilmeyecek
yalnızlıklarında yaşayacak sadece huznu
kim kimdir nereye gider ne iş yapar
sürekli koşuşturan insanlar arasında kaybolacak
güne bir teşekkür mesajı ile başladım
uyanınca o da rica ederim dedi
-30001 inci mesajımı nereye yazacaksın dedim
-kırtasiye de sadece o defterleri satmıyorlardı dedi
-ne yapacaksın bugün dedim
-kahvaltı yapacam birazdan sende gel lütfen dedi
-sonra ne yapacaksın dedim
-bilmek istiyorsan gel dedi
-baban gitti mi işe dedim
-kalkmadı o daha dedi
-kalkınca haber ver gelirim o zaman dedim
5 dakika sonra mesaj geldi
-kaldırdım hadi gel dedi
vay amk inş benim için kaldırdığını söylememiştir
umudu ile gittim evlerine
son gün kahvaltısı hazırlanmış
evin içinde matem sessizliği var
beni öyle bir karşıladı ki annesi
sanki yakınımı kaybetmişim
surat bükük
geç oğlum geç dedi
peder bey kalkmış
kahvaltıya oturmuş bile
ebru sarıldı bana
-hoş geldin aşkım dedi
mutlu görünmeye çalışarak
masaya bende oturdum
çay dolduruldu
kahvaltı yapıldı
benim de işe gitme vaktim geliyordu
izin alacagım adam yanımda duruyordu ama
zütüm de yemiyordu amk. sormaya
o kahvaltısını yaptıktan sonra
planlar konuşulmaya başladı
ufak bir kaç alışveriş
valizin son şeklini aldırmak
öğle yemeği için otel
planlardan bazıları idi
ben hala izin alamadım -
445.
0ve bu planlar işlerken ben nerde olacağımı bilmiyordum
izin alamadan da babası gitti
otelde görüşürüz diye
ben biraz daha oturdum iş vaktimin gelmesine kadar
annem aradı
onunla konuştuk
kapattıktan sonra
-telefonu begenmedin mi yoksa dedi ebru
cünkü hala eski telefonu mu kullanıyordum
-cok begendim de alışamadım henuz hem bu daha çalışıyor dedim.
-yok yok begenmemişsin sen dedi
-tamam söz onu kullanacağım cok begendim dedim
iş saatim geldi
müsade istedim otele gitmek için
ne işi diye ikiside çıkıştı bana
-siz ufak tefek hazırlıklarınızı yapadurun otelde görüşürüz öğlen yemeğinde dedim
ebru biraz üzüldü ama kabul ettiler işe gittim
hiç birşey yok gibi çalıştım
öğlen yemeği için geldiler
ebru bana bakarak ben ona bakarak arasıra çalışıyor olduğumu hatırlayıp çalışarak
yemeğini yemesini izledim
yemeklerini yedikten sonra
biraz oturdular
ebru bara gelip
bi kaç işlerinin daha oldugunu söyledi
-akşam antrende görüşürüz dedi
gittiler
ben işten çıkmama yakın ebrunun babasının yanına gidip
-ebrunun gitme saatinde ben çalışıyor olacağım biraz erken çıkabilir miyim dedim
-diğer barmenlerle konuşun kendi aranızda halledin bana sormana gerek yok dedi
-sağolun dedim.
diğer barmenlere gittim
olayı anlattım
lan olm bi gibtir git gelme amk. akşam dediler
valla mı lan dedim
vallaymış beyler ciddiymiş adamlar
ne olur ne olmaz müdüre de ilettim olayı
o da onay verdi
ebruyla buluştuk aksam 5 den sonra
bizim yerimize gittik
oturduk bir saat kadar
bilindik ayrılık konuşmaları
gizlenmeye çalışılan bir kaç damla yaş ama
işin kötüsü
başlık yok! burası bom boş!