/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 62.
    0
    bana anlatmak istediğin birşey var mı?
    • hangi konuda
    -genel olarak var mı?
    • seni seviyorum
    -dün gece hakkında anlatmak istediğin birşey var mı dedim çok ciddi bir şekilde
    • sanmıyorum
    -ayrılmak istiyorum ebru
    • efendim dedi gözlerini büyüterek
    -ayrılmak istiyorum
    beynin o kadar hızlı komut verip
    gözlerden yaş getirebileceğine ilk defa şahit oldum
    • neden diye sordu o haliyle
    -ben başka birisine aşığım
    • şaka yapıyorsun herhalde
    -hayır çok ciddiyim
    • nasıl başka birisine aşıksın
    -eski bir kız arkadaşıma aşığım
    • turist birisi mi
    -hayır türk
    • hani ilk beni sevmiştin tek benimle çıkmıştın
    -sen olduğunu söylemek isterdim
    • en azından kim olduğunu öğrenebilir miyim?
    -ismi ebru
    • hangi ebru
    bir süre ona baktım
    -eski ebru dedim
    • neden neler olduğunu anlatmıyorsun açık açık
    -sen dün geceyi neden anlatmıyorsan aynı sebebten anlatmıyorum
    • ne olmuş dün gece kelebek?
    -unuttuysan misafirine sor hatırlatsın
    onu orda bırakıp gittim
    dükkana geldim
    ama saatlerce ön sevişme yapmışta boşalamamış gibi ağrılar var bütün vücudumda
    patron dükkanda
    -nerdesin amk diye isyan ediyor
    -bi işim çıktı kusura bakma dedim
    -bırakıp gitme amk. dükkanını dedi.
    o da neye sinirliyse gibecem triplerini de dükkanını da diyip gidecektim ama
    -işim çıktı ben gidiyorum diye o da yardı
    -işine sokayım diye bastım arkasından küfürü
    ayağıma takılan yerdeki içinde malzeme bulunan sebetten çıkardım hıncımı
    zaten bi onlara gücümüz yetiyor amk.
    beni hiç gibine takmayan elif bile o halimi görünce
    -ne oldu hayırdır dedi
    -sanane kızım işine bak amk. dedim

    allahtan dükkana müşteri gelmedi o sırada
    yoksa turizm darbesi yapacaktım
    sinirli hallerim yan esnaflarında dikkatini çekti
    markete gittim bir paket sigara aldım
    arka arkaya 3 tane yaktım
    hiç bir gibime faydası olmayan sigara bana da fayda etmedi
    ebru da dükkana gelince
    komşular sinirimin sebebini anladılar
    • konuşabilir miyiz dedi
    -sana defalarca konuşman için fırsat verdim şimdi mi aklına geldi konuşmamız gerektiği?
    • neden bahsettiğini anlamıyorum bile
    -ebru gibtir git bir daha gelme buraya
    • sebebini söyle gideyim hak verirsem
    -o lavukla aranızda ne var dedim
    • kiminle ceyhunla mı?
    -aramızda o kadar insan olmaya başladı ki sen bile şaşırıyorsun artık
    • kimden ne duydun gerizekalı sinirlendirme beni
    -ben dün diskoda yokken sen nerdeydin
    • diskodaydım
    -kiminle
    • arkadaşlarla
    -bütün gece hep beraber miydiniz
    • evet
    -herhangi bir şekilde ayrılmadın yani
    • hayır
    -tamam bitmiştir konuşma şimdi ayrılmak isteğimi başka bir dille ifade ediyorum
    gibtir git ebru
    esnaf ahalisi de bize bakıyordu
    içlerinde elif de vardı
    bize bakıyordu ne olmuş acaba dercesine
    ebru elifi de görünce delirdi
    • neden ayrıldığını şimdi anladım
    o kaltakla(elif) sana mutluluklar, herşeye rağmen seni çok sevdim bunu da unutma dedi
    elim ayağım titriyordu o giderken
    ben ne diyorum o elif diyor
    elifin de amk.
    yine içimde kaldı amk
    olayı tam aydınlatamadan ayrıldık iyi mi?
    ya bana yalan söylüyor ya da olayı ört bas etmek istediği için böyle yapmıştı
    yada tutamadığım sinirimin kurbanı oldu aşk
    Tümünü Göster
    ···
  2. 61.
    0
    sağa baktım sola baktım yoklar
    wv ye gittim yoklar
    bayanlar tuvaletine kafa uzattım yok
    3 tur attım diğer dördü oturuyor ama bizimkisi yok
    -nerdesin diye mesaj attım ebruya
    cevap yok
    tekrar attım 10 dakika sonra
    • şu diskodayız sen nerdesin dedi.
    -işim biraz uzadı kusura bakma dedim
    söylediği diskoya gittim
    içeri girdim
    biraz dolandıktan sonra
    pistte dans ediyor olduklarını gördüm
    dakikalarca izledim
    sonra dışarı yöneldiler
    ben arkalarında kaldım
    bizim ebrunun kafası hafiften biraz ağır derecede güzel
    yürüşüyünden belli
    merdivenleri
    o sapla el ele indiler
    disko çıkışında biraz durdular konuştular
    sonra kalabalık olan disko önündende kalabalığı el ele geçerek diğerlerinin bulunduğu diskoya yöneldiler
    ben dışarda bekledim
    olayın iç yüzünü farklı bir şekilde öğrenmek için plan kurdum
    ebruya mesaj atarak
    -nerdesiniz işim bitti geliyorum
    ebru önünde beklediğim diskonun adını da yazarak
    • gel artık çok özledim şeklinde cevapladı beni
    3 dakika sonra içeri girdim
    5 i oturuyor ama bu defa sap piyasada yok
    ebru beni görür görmez sarıldı
    • hoşgeldin aşkım
    -hoş bulduk canım
    • nerde kaldın
    -bir işim çıktı kusura bakma
    • nerdeydin
    -önemli değil sonra anlatırım ebrucum
    şüpheci gözlerle bana bakarak
    • yoksa elifin yanına mı gittin?
    aslında başka bir planım vardı ama
    ebrunun elifi plana dahil etmesine içten içe sevinerek
    çok ciddi bir şekilde
    -evet elifin yanına gitti, başka bir diskodaymış beni çağırdı oturduk konuştuk
    dans ettik sonra el ele tutuşup taksiye bindirdim gönderdim dedim
    kıpkırmızı oldu ebru
    istediğim surat ifadesini gördükten sonra hemen ekledim
    -şaka ebrum şaka, insan deli gibi sevdiği birine böyle birşey yapabilir mi? dedim
    mal mal bana bakarken
    -kardeşimi dövmüşler onun için eve gittim dedim
    • kardeşin nasıl diye sordu aslında ama
    hiç nasıl olduğunu merak etmeden
    -gururu incinmiş o kadar dedim inceden dokunmaya devam ederek
    bu benim son pasım oldu ebruya
    artık ne yapacağına o karar verecekti
    o onları gördüm mü yoksa
    yaptığım espri olay üzerine mi geldi? diye düşünürken
    diğer sap da çıktı geldi
    ben eğleniyor moduna geçtim
    ufaktan kıçımı başımı sallıyordum
    sonra bara dans figürleri ile yaklaşıp bir long island sipariş ettim
    barmen onu yaparken gözüm onlardaydı ama
    oraya hiç birşeyden haberim yokmuş gibi
    eğlenerek ve gülerek bakıyordum
    geldim yanlarına
    sapa dönerek

    -nasıl beğendiniz mi diskoları eğlenebiliyor musunuz? dedim
    -çok güzel dedi sap
    -ben ebrudan ayrılınca gel tekrar sana turist kızı ayarlayayım dedim gülümseyerek
    buna hemen tepki gösteren ebru
    • ne ayrılması yaa dedi
    -hani olur da birbirimizi aldatırız o zaman da beraber olacak halimiz yok ya
    • sen elifini kendinden uzak tut yeter
    kulağına yaklaşıp
    -benim bir tek ebrum var onu da sadece sen tanıyorsun selam söyle haberi olsun dedim
    ebruya başka ebrudan bahsettim
    değiştiğinin farkına varsın diye
    amk. böyle işin
    biz kız üzülmesin diye gurbetlerde
    hep iyi davranalım
    kapasitemizin üzerine çıkıp romantik olalım
    ne isterse elimizden geleni yapalım
    erkek arkadaş ne yapması gerekiyorsa fazlasıyla yapalım
    sonra zütü kalksın ilişkinin
    bana seni seviyorumlarla ağlayan
    sensiz yaşayamamlarla ölümden bahseden birisinin ne işi var amk başka kollarda
    açıklamayı gibe gibe yapacaktı
    ben gerekli mesajları ona verdim
    eğlenmeye çalışıyor görünmek bile zor geldi bana
    wc ye gittim onları orda bırakarak
    elimi yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım
    aşşağı indim
    ebru tek başına kalmış masada oturuyordu
    -misafirin nerde dedim
    • misafir'ler diye cevapladı
    bu sırada o sap elinde iki tane içkiyle geldi
    birisini ebrunun önüne bıraktı
    diğerini hiçbirşey yokmuş gibi kendisi içmeye başladı
    -ben içmeyeceğim sağol dedim sapa
    -senin var diye almadım kusura bakma dedi
    -evet haklısın, benim varken senin alman garip olur zaten dedim

    ebruya baktım içiyor kafası güzelleşmeye başladı
    sarhoş olup salakça birşeyler yapıp
    kendini dövdürme riskini ortadan kaldırmak için
    bir tadına bakayım diye onunkini alıp yarısından fazlasını içtim
    hoş zaten ayıkken yapmıştı yapacağını zaten
    sonrada
    -ohhh içim yanmış dedim imalı imalı
    eğleniyor görünmeye devam ettim
    arasıra yanlarından ayrıldım türlü bahanelerle
    uzaktan izledim onları
    acaba birşey yapmaya devam edecekler mi diye
    sap ona gülerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu
    ama ebru oralı bile olmuyordu
    galiba mesajı almıştı ebru
    sonra tekrar masaya dönüp
    diğerleriyle muhabbet ettim
    ben konuşurken
    ebru gelip arkamdan bana sarıldı
    sonra yanıma bir sandalye çekerek o da oturdu
    ben onun farkında değilmişim gibi davranırken
    o iki koluyla bir kolumu sardı
    ve omzuma başını koyarak muhabbeti dinledi
    arasıra yanağımdan öptü
    elimin tersiyle sildim
    konuşmaya devam ettim
    ama o başını omzumdan ayırmadı
    diskonun kapanma saati geldi biz konuşurken
    o sap sıkılmış olacak ki
    -gidelim mi dedi
    -aç mısınız çorba ısmarlayayım mı dedim
    ebru
    • ben yorgunum gidelim dedi
    onlarda kabul ettiler
    ebrunun eli elimde diskodan çıktık
    taksiye gittik
    onları bindirdik bir tanesine
    ebruyla biz kaldık
    • ne yapalım
    -el ele tutuşmak ve dans etmek beni de yormuş gidelim yatalım
    • beraber yatamayız
    -artık öyle bir beklentim yok zaten
    • nedenmiş o dedi
    ağzımı ararcasına
    -boşver dedim geçiştirdim
    • yürüyelim mi bizim eve kadar dedi
    galiba olayın aslını anlatacak diye kabul ettim
    evlerine gelinceye kadar konuştu ama
    hiç benim istediğim konuya gelmedi
    evlerinin önüne geldik
    iyi geceler dileklerinden sonra
    -bana anlatmayı unuttuğun birşey oldu mu ben yokken dedim
    • hmm olmadı galiba
    -iyice düşün yarın görüşürüz iyi geceler dedim
    ellerini kaldırdı
    yanağından bir kere öpüp döndüm gittim
    ertesi gün arkadaşlarının da son günüydü
    akşam üzeri gideceklerdi
    ben yine işe geldim
    -misafirini uğurlayınca haber ver mesajını yazdım ebruya
    yine misafir dedim.
    evet uğurlama nasıl bir uğurlama olacaktı bu da önemliydi
    gitme saatlerine yakın
    otogara bende gittim
    ebru ve diğerleri ordaydı
    biraz uzaktan izledim
    hep beraber konuşuyorlardı
    valizler yüklendi
    vedalar ediliyordu
    ebru ile o lavuk yine sarılacak gibiydi
    veda sırası ikisine geliyordu ayar oldum
    dün gece onları öyle görmesem arkadaşça sayılabilecek bir sarılmaya hazır olabilirdim
    sonra dedim şimdi bunlar öpüşür müpüşür kalbim dayanmaz amk. görmeye diye
    koşar adımlarla otobüsün yanına bende yaklaştım
    vedalaşamadık kusura bakmayın diye direkt diğerlerinin yanına gittim
    onlarla vedalaştık
    diğer sapada
    -sanada bol şanslar dedim.
    teşekkür etti
    ebruya da bir kez daha
    -kendine iyi bak dedi bindi otobüse
    ebruyla yalnız kaldık
    • aşkımmm diyerek sarıldı bana
    • nereye gidelim dedi
    -ben işe gidiyorum
    • bende geleyim mi?
    -misafirinle gittiğini sanıyordum
    • ne diyorsun kelebek? anlamadım nedir
    Tümünü Göster
    ···
  3. 60.
    0
    üniden arkadaşları gelmiş hep beraber denize gidiyorlar yemeğe çıkıyorlar
    buraya kadar ters olan birşey yok
    işimi biraz erken bitirip
    dükkanı kapattım
    bulundukları restorana gittim
    geleceğimi bildiren mesaj atarak
    vay efendim yemekler yenmiş
    muhabbet artmış
    bizim üç çift slow müzik eşliğinde dans ediyorlar
    çiftin birinin sapının ben olması gerekmiyor, muydu?
    bu gereksinim beni hayli bozdu
    ebruyu göreceğim için gülümsemeye meyilli yüzüm
    asık bir hal aldı
    resmen benim kız başkası ile dans ediyordu
    ha öyle sarmaş dolaş mı hayır ama
    yinede ediyorlardı amk
    an itibari ile dans için ebrunun yanlış kolları seçtiği lavuğa uyuz oldum
    ama ebru geleceğimi biliyordu
    beni erkek arkadaşı olarak tanıtmıştı
    ve benimle beraber olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyordu onlara
    bu durumda sebebsiz gerilimlerden kaçınıp durumu çaktırmamaya çalıştım
    onların masası olduğunu ebrunun çantasından anlayarak masaya oturdum
    dönerek edilen bir slow dans olduğu için farkedilmem de çok sürmedi
    ilk o sapçık gördü beni
    ben ona gayri ihtiyari pis pis bakarken o da kendini biraz daha çekerek
    beni gösterdi ebruya
    ebru hızlı adımlarla bana geldi
    • hoşgeldin dediğinde
    benden aynı sevecenlikle
    -hoşbulduğu duyamayınca anladı durumu
    • diğerleri kalkınca bana da teklif etti bende kıramadım dedi
    -iyi yapmışsın dedim sakince
    diğerleri de geldi masaya oturdular
    ebru misafirler diye hepsine içki ısmarladı ama
    zaten kendisi de iki tane bira içmiş ve ayarındaydı
    kendi kendimi gereksiz kıskançlığa lüzum yok
    bi tak yok amk kız seni seviyor işte diye teselli ederek
    bir içki de ben aldım
    ondan bundan ordaki anılarından konuşurken yemek çıkışı
    diskoyu da görmek istedi üniversiteli gençlik
    • gidelim dedi ebru bana bakarak
    bana uyar işareti yaptım
    ebru elimi tutuyor bana aşkla bakıyor
    arasıra kulağıma fısıldıyordu
    ve bu durumdan en başta o sap olmak üzere kimse rahatsız olmuyordu
    o zaman korkulacak bir durum var mıydı??
    vardı çünkü babam aradı
    acilen eve gelmem gerektiğini söyledi
    ne oldu dedim
    kardeşin kavga yapmış dedi
    var mı bişey dedim
    gel kendin gör dedi
    abi olmak zordu amk.
    onun dayağının kahrını da biz çekecek gibi görünüyorduk
    izin alıp eve gitmem gerektiğini söyledim
    sebebini söylemeden ebruya
    • bende geleyim mi dedi
    o an ki düşüncesizlikle
    -sen misafirlerini gezdir ben sana mesaj atarım dedim
    masadan kalkıp eve gittim
    eve geldiğimde mor pörtlek gözlü ve bir kaç yandan darbeli bilader
    ağlayan annem
    neden biladerini korumuyon diyen babam

    nasıl koruyayım amk.
    24 saat yanında mı durayım
    ben dayak yerken kimse yardım etmiyor
    durumu anlamaya çalışırken
    alanyanın sanayi tayfasının gençleri
    tüm kazandıkları haftalıklarını içlerinden birinin sahip olduğu doğan slx marka
    arabaya yatırıp
    benzinine siyah camlarına kegib akslarına ve içindeki müzik sistemine yatıran
    o kadar masrafla yeni bir araba alabileceklerinin farkında olmayan
    bir kaç zibidi tarafından
    sözlük deyimiyle sebebsiz tartaklanmış
    -gidip sanayi yi mi yakayım ne yapabilirim şimdi dedim
    gece gece çağırmadaki mantık ne amk.
    jet li miyim ben ortalarına dalıp kötü roldeki başrol oyuncusunu bulana kadar
    bütün sanayi figuranlarını döveyim
    biladere nasihat vereceklerine bana veriyorlar
    sahip çık diye
    o saatte yapılabilecek hiçbirşey olmadığının farkına varan ebeveynlerime
    dışarı çıkacağımı söyledim tekrar
    annemle vay gidersin vay gidemezsin vay seni de döverler
    derken kaçtım evden
    durulur mu amk.
    kurt kuzuyu yemeden nasıl gecenin sonuna geçebilirim diye mantık hesablamalarındayım
    ebruda bir kaç mesaj attı
    • ne oldu bişey var mı?
    • biz burdayız şuraya geçiyoruz şunu içtik bunu içtik
    • seviyorum özledim
    ne varsa göndermiş
    en son bulundukları diskoya gittim
    gözlerim kalabalıkta onları ararken 4 ünü farkettim
    ikisi yok
    olmayan kişiler ebru ve o sap
    Tümünü Göster
    ···
  4. 59.
    0
    ebru ilk ikiyi utanmasa pas geçecekti
    bayramlaşma sarılması gibi annesi ve babasını geçerek
    bana geldi
    gözyaşlarına hakim olmaya çalışsamda
    sadece tutuksuz yargılayabildim
    aktılar
    hesabını sonraya bıraktım
    mutlaka sorulması gereken bir hesap vardı gözyaşlarımdan
    çünkü sevdiğimin daha çok üzülmesine sebep oldu
    uzatmamak en iyisiydi
    derin bir nefesle içime çektim gözyaşlarını
    • sensiz yaşayamıyorum dedi ebru
    -biraz daha dayan senin ölümüne azmettirici olmak istemem dedim
    • seni bu kadar sevmesem ölüm korkusunu hiç hissetmeyecektim galiba
    -ben seni bu kadar sevmesem sensizken ölümü yaşamayacaktım
    yine sarıldı yanağıma bir öpücükle
    zor da olsa ayrıldık
    alanyaya geldik
    yine aynı mod
    anlamsız düşünceler
    manasız insanlarla devam edecek bir hayat
    acı vereceğine emin olduğum onsuz geçecek hayli zaman
    zaman geçti gitti
    sezon açılmaya başladı
    ebru sınavdan sınava koşarken bile beni hiç aksatmadı
    sezonun açılma sinyali, dükkan başına düşen turist sayısının artması ile yandı
    nihayet cüzdanımın içindeki kimliğim
    yalnızlığını para ile paylaşmaya başladı
    rehber belki ebrudan ayrılmışımdır
    diye bir kaç defa daha geldi.
    ebruyla mesajlaşarak sessiz yanıtlar verdim
    belki dini terk ederek içmeye başlamışımdır diye
    -hayatını değiştirdin mi yoksa hala ev iş mi diye sordu
    -sadece camiyi değiştirdim gerisi hala aynı dedim
    ben sınav için antalyaya gidip gerekli şıkları işaretledim
    sonra elif geldi
    yine aynı dükkan
    ama bir senenin ona verdiği olgunluk
    sadece vücut hatlarına değil kendisine de yansımış gibiydi
    beni hiç takmadı
    ben geldim bile demedi
    artık eskisi gibi dükkanın önüne çıkıp sürekli bana bakmıyordu
    bana hiç bakmıyordu nerdeyse
    başka biriyle kafayı yemiş olsa gerek diye hiç sallamadım
    zaten ebru da sınavlarda son bildiklerini yazmış gelmek üzereydi
    annesi gil ona o annesi gile sürpriz yapma peşindeyken
    babası ona otobüste yer ayırttığını söylemiş
    babasının planı o saatte otogarda olmak arabayla onu getirmek
    ebru da onlara sürpriz yapmak isteyince bir gün önceki otobüse binmiş
    ki onlar yola çıkma hazırlığı yaparken sürpriz ben geldim diyebilsin
    bana bunları alanyaya gelip benle hasret giderip
    babası gil ankara yoluna çıktıktan sonra söyledi
    -neden boşuna gönderdin dedim
    • seninle bir gün yalnız olabilmek için dedi
    -bak işte beraberiz dedim
    -ama gün yetmiyor geceyi de katmak istiyorum dedi
    adamları boşuna ankaraya gönderecek onlar yoldayken de biz beraber olacaktık
    plan hoşuma gitmesede özlemiştim amk ebruyu
    zaten ankaradayken de yeterince hasret giderememiştik
    dükkanı erken kapattık
    onların eve gidemezdik çünkü ebrunun kardeşini zütürüp zütürmediklerini bilmiyorduk
    bizim eve gidemezdik benim ahali ordaydı
    bir apart otele de gidemezdik
    insanların ebruya huur gözüyle bakmaları hoşuma hiç gitmezdi
    bir arkadaşın turist kız arkadaşının ailesinin evi vardı alanyada
    o orkadaşı aradım
    durumu izah ettim
    olur verdi
    ebrunun valizleri dükkanda bırakıp
    anahtarı almaya gittik
    ordanda ebruyla o eve gittik
    içimizdeki ahd edilen öpücüklerin acısını iyice çıkardık
    babası ankaraya sürpriz yapmak için vardığında ebruyu aradı
    otobüse binmiyor musun diye
    ebru durumu izah etti
    gerekli konuşmalar ve kendi aralarındaki sürprizin sürprizi muhabbetinden sonra
    biz kaldığımız yerden devam ettik
    sonra yatak odasına geçtik
    beraber yattık
    bir kaç defa cinsel ilişki arefesine geldik ama
    hiç bayramı göremedik
    şeker torbası hep boş kaldı benim bayram çocuğumun
    ilk defa bir geceyi tamamen beraber geçirdik
    gol yoktu ama gönüller kazandı
    sabah olunca başka bir telaş kapladı bizi
    ebru gece evine gitmemişti
    erkek kardeşi evdeyse gece eve gelmediğini babasına söyleyecekti
    eğer babası bunu öğrenirse ebru nasıl bir mazaret uyduracaktı
    ihtimaller üzerinde konuşurken
    ebruyu eve bıraktım ben yukarı çıkmadan
    yukarı çıkınca mesaj attı
    evde kimse yokmuş
    artık erkek kardeşi nerdeyse
    ben onların buluşmasında yanlarında değildim
    onun için nasıl bir buluşma yaptılar kendi aralarında bilmiyorum
    daha önce anlattığım gibi ebruyla bir süre dolu dolu ilişkimiz devam etti
    hergün buluşmalar konuşmalar vesayire
    bir gün bana üniden arkadaşlarının geleceğini söyledi
    ben arkadaşlarım deyince bayan bir kafile bekliyordum
    ama gün gelip geldiklerinde
    erkekli bayanlı bir grup olduklarını farkettim
    ebru ben çalışırken onları karşılamaya gitti
    kalacakları otele yerleştirdikten sonra
    akşam üzeri çarşıya gelip 5 kişi olan grubu benimle tanıştırdı
    iki kız üç erkek
    böyle saçma bir tatile çıkışmı var amk
    iki kız iki erkek okey
    sadece erkekler yada kızlar da tamam
    ama bu dışarda kalan sap neyin nesi
    ama ebru beni onlarla erkek arkadaşım diye tanıştırdığına göre
    korkulacak bir durum yok gibiydi
    planlarını sordum
    yorgun olduklarını söyleyip yatacaklarını söylediler
    ebru onlarla biraz daha dolaştı sonra onları uğurlayıp
    yanımda kaldı
    dükkanı kapattık
    bir saat daha ebruyla yürüdükten sonra onu evine bıraktım
    bende gidip yattım
    ertesi gün ebrudan gelen mesaja göre denize gitmişlerdi
    soğuk şehirlerden gelip
    bedenlerine zencimsi bir görünüm elde edebilirlerdi sadece
    çünkü bana göre deniz hala soğuktu

    -keyfinize bakın dedim
    ama aklımın bir kenarında hep iki artı bir olan sap vardı
    akşam üzeri deniz dönüşü
    ebru evine gittiğini
    üzerini akşam ki beraber yiyecekleri yemek için değiştirdiğini
    benim gelip gelemeyeceğimi sordu
    bende dükkanda kimse olmadığı için yemeğe gelemeyeceğimi ama
    dükkanı erken kapatıp yemek sonrasına yetişebileceğimi söyledim
    Tümünü Göster
    ···
  5. 58.
    0
    ehberle tekrar görüşmek istemezdim ama gelecekti mecburen
    nargile parasının yüzde onunu bir zarfa koyup kasaya koydum o gelince veririm diye
    biz ebruyla çılgınça mesajlaşıp konuşmalara devam ediyorduk
    zaman içinde arkadaş çevresi edindi
    o arkadaş edindikçe ben ona daha iyi davranmaya
    şaka yaparken dozunu onu kırmayacak şekilde ayarlamaya başladım
    bu okulda sadece kızlar okumuyordu
    erkeklerde okuyordu
    ebru da güzel bir kızdı
    muhtemelen onu uzaktan uzağa kesecek ondan etkilenecek erkekler olacaktı
    ebrunun onlardan etkilenmesini engellemek için
    gittiğin yerde erkek var mı diye sürekli baskı yapmak
    sürekli kiminlesin
    kimlerle arkadaşsın demek beni itici yapacaktı
    tek taktik ebruya onun sahibi değilde
    sevgilisi olduğumu değişik yollarla hatırlatmaktı
    bu yüzden kendimden ödün verdim
    ben sormayıp sürekli baskı yapmayınca o zaten kendiliğinden herşeyi anlattı
    benim ona verdiğim güven ise
    her gece evde olduğumu bilmesi
    her dışarı çıkılası hafta sonlarında o beni aramazsa ben onu arayarak evde olduğumu bir şekilde inandırdım
    çoğu zaman sende çık eğlen desede
    ben onu merak içinde bırakmamak adına hiç çıkmadım
    aklında hiç acaba sorusu kalsın istemiyordum
    ondan daha çok ben onu kaybetmekten korkuyordum
    önce rehberden başlayayım
    parayı almak için geldiğini sandığımda parayı almadı
    bazen sana uğrarım yorgunluk kahvesi içerim sen ısmarlarsın dedi
    alması konusunda ısrar etmeme rağmen almadı
    iki defa geldi
    kahve içmek için
    ilk seferinde benim hakkımda birkaç soru sorunca
    kız arkadaşım olduğunu söyledim
    onu çok sevdiğimi okuduğunu anlattım
    ikincisinde ki önemli olan bölüm
    -hiç dışarı çıkmaz mısın dedi
    sallamak adına
    -ben müslümanım içki içmem öyle ortamları da sevmem dedim
    hem aşırı dinci hem sevgilisi olan hem aksi huylu hemde
    kendinden 3 yaş küçük olan benim gibi birinde daha ne arayabilirdi ki?
    bir müddet ortalarda gözükmedi zaten
    ama sadece bir müddet
    ebrunun annesi ve babası iki defa onu ziyarete gittiler
    ilkinde beni de davet etmiş olmalarına rağmen maddi yönden utanca düşmemek için gitmedim
    lan salak gitseydin özlemedin mi ebru'nu diyebilirsiniz ama
    gitmedim işte salak konusunda haklı olabilirsiniz
    ikincisinde sağdan soldan ufak maddi destekle bende gittim, ebruya
    bizi beklediği buluşma noktasında gelinler gibi süslenmiş
    heyecandan ne yapacağını bilemez bir haldeydi
    arabanın arka koltuğundan onu gördüğümde
    işte bu kız kalbime bunları yaşatan dedim kendi kendime
    susuyordum ama kalbim dile geliyordu resmen onu görünce
    ilk karşılaşmada utanç ve heyecandan nasıl
    ona koşacağımı bilemediğim için
    zaman kaybıyla indim arabadan
    karşımda duruyordu
    annesi babası için okuyan gurur kaynağı
    sağında solundan geçenler için sıradan bir vatandaş
    benim için kalbin ritim temposu
    ne sağından solundan gelip geçenler durdurabildi onu
    ne de annesinin şevkatle sarılma isteği
    onun için an itibarı ile bir tek adres vardı gidilecek
    kollarım
    sıkı bir sarılmanın arkasından yerimi annesine bıraktım
    gözü bendeyken onlarla da sarıldı
    bana bakarken suratındaki ne kadar özlemişim seni ifadesine
    sıcak bir gülümseme ile cevap verdim
    annesi alınmış olacak ki
    -bazı kişiler bizden daha değerli olmuş sizin için ebru hanım dedi gülerek
    • bacaklarım adresi şaşırdı anne özür dilerim dedi ebru
    bense konuşacak birşey bulamıyordum salak salak sırıtıyordum işte

    nereye gidelim çıkmazına tekrar girdik
    ortaya fikirler atıldı
    ben yorum yapmıyordum
    çünkü ebruyla öpüşemeyebilme ihtimalimiz beni düşündürüyordu
    bana uyar dedim her yoruma
    tuz gölüne gidip kafamızı tuza sokalım deseler kabul edecek derecede kulağım onlarda değildi
    gözlerim çapkın gülüşlerle ebrunun üzerindeydi
    zaten başka yerlere baktığım da yeterdi
    gözlerim onsuzluğu görmekten isyan etmeye başlamıştı
    isyan başlamadan bitince
    gözlerim ebruya yavşadı
    ben çok yavşaktım beyler
    onu görünce çok yavşıyor eriyordu bedenim
    arabayı alıp bir otoparka bıraktık
    sonra yolda yürürken hep beraber
    kalabalık olan kaldırımda
    dördümüzün arasına yurdum insaları girince ufak tefek kopmalar oldu
    bir kaç adım ebruyla geride kalıp
    sonra yetişiyorduk anne-babası ile devam eden muhabbete
    dayanamayıp yürür halde iken ebrunun kolunu tuttum
    ve yavaşlamasını sağladım
    öpmekle öpmeye çalışmak arasındayken
    babasının kafasını döndürüp bize bakıyor olduğunu farkettim
    rezil olmak dedikleri bu olsa gerek amk.
    bizi görmezden gelmiş gibi davransada rezil olunmuştu artık
    ben o rezillliği yaşarken
    ebru beni öptü kimseye aldırmadan
    bir kaç yürüyüp
    vücudun yükünü ayakların üzerinden alıp
    zütün üzerine taşıyacak bir mekan bulduk
    yine ben içgüveyi gibi onların konuşmalarına kulak verdim sadece
    ebru yanımda olmasına ve
    onu çok özlemiş olmama rağmen
    konuşacak hiç birşeyimiz yok gibiydi
    gün boyu mesajlaşırsan öyle olur tabi amk.
    yalnız da değildik ki amk
    hiç durmadan aşkımı tarif edebilirdim ona
    ellerimiz terleyinceye kadar el ele geçtik akşama
    el terinden ikimizde şikayetçi değildik zaten
    kulağına fısıldamalarla özelimizi bulabildik ancak
    sonra ayrılık vakti geldi
    kurban bayramında sınavlar nedeni ile gelemeyecekti ebru
    bunun da üzüntüsünü teselli etmek bana düştü

    ayrılık vakti gelince ebru annesine sarılarak ağlıyordu
    fakat esas ağlama sebebinin herkes farkındaydı
    babası ile de formaliteden vedalaşırken
    ben üçüncü sıradaki yerimi koruyordum
    Tümünü Göster
    ···
  6. 57.
    0
    -kendisi benden daha istekli okumaya merak etmeyin dedim

    -yok yok anlattı bana ne söylediğini(okul benden daha önemli) dedi

    -yalan da söylemez ki ebru kıvıramayacağım dedim

    -tekrar teşekkür ederim deyip vedalaşırken tavlayı da koydu koltuğumun altına

    rehber tur şirketinin türk bir yetkilisi ile geldi

    beni direk es geçip

    ebrunun babasıyla tokalaştılar

    adam otelci tanıyorlar tabi

    vay amk dedim torpil çıktı bize iyi mi

    onlar konuşurken ben başladım binliğe

    yere bakıyordu rehber

    -parayı ben aldım yerde arama dedim fırlattığı parayı kastederek



    erkek olsa kesin kafayı atardı o derece sinirlendi

    sonra tanışma faslı oldu

    merhaba merhaba

    beni tehdit etmeye geldiğini düşündüğüm adam

    -yanlış anlaşılma olmuş galiba diye söze başladı

    sahte gülümseme ile

    -aynı dili konuşmuyoruz rehberle ondandır dedim

    bi kaç türkçe daha konuştuk rehber ne diyor acaba bunlar diye bakarken

    -hadi gidelim özür diledi dedi rehbere

    -rehber ben duymadım dedi

    -çok özür dilerim lütfen beni affedin miss rehber dedim.

    hiç inandırıcı olmayan bu konuşma rehberi tatmin etmesede gittiler

    ebru ile bilindik mesajlaşmalar

    mesajın kesmediği ve sesin duyulma hissi olduğu anlarda

    telefon konuşmaları

    üzüntüsünde binbir takla atarak güldürme çabalarım

    telefon konuşmalarını bitirirken

    tekrar tekrar seni seviyorumlar

    önce sen kapat diye uzayan muhabbetler

    gecenin sonlarında mesajlaşırken

    bu son mesajım iyi geceler dedikten sonra

    defalarca daha atılan mesajlarla

    bir haftayı tamamladık

    rehber tur için yine çarşıdaydı

    aynı rehber

    bu defa nargile içmiyordum

    ciğerleri nadasa bırakmıştım

    yanımdan geçerken

    -hava çok temiz bugün dedi bana bakarak(ingilizceden çevirince böyle oluyor amk.

    hay kömür yakmaya üşenmiş ellerimi gibeyim

    nargile yanıyor olsa vermiştim eline o zillinin

    sinirden ,

    lafı yemiş olmanın verdiği altta kalma ezikliği ile

    gittim nargileyi yaktım

    bi daha gelmediler ciğerleri boşuna yorduk anlayacağınız

    ebru ile dolu olan kalbim

    sokaktan geçen liseli kevaşelere bile laf atmama engel derecedeydi

    zütlerini başlarını o yaşta öyle kıvırıyor olmaları beni gaza getiriyor olsada

    ben kontağı ebruda kapatmıştım

    o ne zaman yazsa elimden geldiği kadar

    cevapladım

    her saniyemin raporunu verdim nerdeyse

    o da çok hoşnuttu bu durumdan

    gereksiz gereksiz yok şunu yaptık

    yok bu böyle oldu

    yok şu hoca böyle şu derste şunu öğrendik

    ne varsa anlatıyordu bana

    mimar olacaktım nerdeyse amk.

    bunun da makarasını yaptım elbet

    -sahte diploma ayarla beni de mimar yapacaksın sen bu gidişle diye

    bende açık öğretim test kitablarından alıp sınavın nisanda olmasına

    rağmen çalışmaya başladım

    kıza oku derken kendiminin kalması

    kendimle çelişir di

    ebru iki defa ceyhunun mesaj

    attığını söyledi

    sinirlenmiş olmama rağmen

    hem ebruyu kırmamak hem de muhtemel bir tartışmayla daha çok sinirleneceğimi bilerek

    ne yazdı bile sormadım

    ama ebru ikisinde de söyledi ne yazdığını

    birincisinde alışabildin mi arkadaşım

    ikincisinde arkadaş olduğumuzu sanıyordum hiç cevap bile vermiyorsun



    bir süre beraber çıkmış olan iki kişiydiler benim için

    biri çok sevdiğim ebru

    diğeri de ebruya olan sevgimden dolayı nefret ettiğim ceyhun

    ikisinden de uzaktaydım

    birini sevgiyle birini nefretle anıyordum hep

    ebrunun onu unutamadağı için rötarlı başlayan aşkımız

    şimdi arkadaş oluyor olmaları sebebi ile bende korku uyandırıyordu

    ama ne yapılabilirdi ki amk.

    şimdi ben bir nedenden dolayı ebrudan ayrılsam

    o başka biriyle çıksa ebru

    bende onu unutamayacaktım

    bende tekrar onunla olabilirmiyim umudu ile

    nefret ettiğim ceyhun karekterine bürünebilirdim

    günler geçiyor

    kış mevsiminin ilerleyen ayları olması sebebi ile

    yazın biriktirdiğim paralar suyunu yavaş yavaş çekiyordu

    kolay değil di ebruya mesaj yetiştirmek

    mesaj sayısında azaltmaya gitsem

    benden soğuyor mu acaba tehlikesi ile

    ebruyu gereksiz düşüncelere daldırabilirdim

    bu yüzden hiç azaltmadım

    159 karekterin genelde hepsini kullandım mesajlarda

    parasızlık bacak kaslarına fayda sağladı yürümekten

    içtiğim biraları burnumdan getiren göbek erimeleri yaşadım

    bir kaç lüksümden vazgeçtim

    dünyadaki tek vazgeçemeyeceğim kişi için

    alanya bomboştu benim için

    yoldan geçen insanlara bakarken

    bunların da ebru ları var mı acaba diye düşünüyordum



    ben bende değildim

    içimdeki sıkıntıları geçici gülüşlerle atlatmaya çalışırken bile

    gülmeleri kesme sebebim

    ebrudan ayrı oluşumun verdiği üzüntünün aklıma gelmesiydi

    alanyada ki hiç bir şey

    telefona düşen mesaj sesi kadar heyecan verici değildi benim için

    o mesajlaşma ve telefon konuşmaları da

    beni hücremde yatarken anamın hapishane ziyareti gibiydi

    konuşuyorduk ama sarılamıyorduk öpemiyordum

    en başlarda ebruyu teselli eden ben iken

    kendimin daha çok teselliye ihtiyacı olduğunu farkettim

    zamanla gülüşlerim kesildi

    suratımdaki ifadeler ot yiyen inekler gibiydi

    yiyor içiyor ama samansı yaşıyordum hayatı

    ebru bir mesajla veya aramayla önüme ot koyuncaya kadar

    ebru her seferinde benim yanımda olmak istediğini söylediğinde

    soktuğumun okulu yüzünden onu geri çeviriyordum

    ama gözlerim her sabah dükkanı açmadan önce acaba

    bir sürpriz var mı diye iyice sağa sola bakıyordu

    ama acabalar bile nafileydi artık

    benim ankaraya gitme şansım kelebeğin 3 gün kanat çırpabilmesi olasılığı kadardı

    göz yaşları ile çalışsaydı otobüsler 3 4 depo fullerdim hayrına

    ama bazı aşklara tecavüz etmiş maddiyat benim de bacaklarımı açmam konusunda baskı kuruyordu

    dükkana uğrayan müşterilere binbir yalakalıkla bişeyler satacam diye uğraşırken

    rehber hanım yine geldi yalnız olarak

    hiçbirşey yokmuş gibi ben dışarda otururken yanımdaki tabureye oturdu
    Tümünü Göster
    ···
  7. 56.
    0
    -erkenden bin bende gideyim daha fazla üzülmeyelim dedim

    annesi ve babasıyla vedalaştı

    bana da sarıldı, gözleri dolu dolu

    • seni çok seviyorum dedi derin bir iç çekerek

    -bende seni dedim

    anne ve babasının orda bulunma sebebinden dolayı

    çok istediğim ama alamadığım bir veda öpücüğü vardı

    almam lazımdı onu ama nasıl

    -ebru sen bin lütfen dedim

    • bir an önce göndermek istiyorsun zaten dedi şakayla karışık

    ön kapıdan binip genelde bayanların oturduğu ikinci ön sıra koridora oturdu

    el salladı üzgün üzgün

    muavin diğer valizleri doldurmaya çalışırken yanına gittim

    -aga boş yer var mı otobüsde dedim

    -yok dedi

    -antalyaya kadar gidersen var ama diye ekledi

    bir an düşündüm antalyaya gitsem geri nasıl gelirim diye

    gelmessem ölmem herhalde mantığı ile

    -tamam ben de antalya otogara kadar gideyim dedim

    annesi ve babasına

    -antalyaya kadar bir işim çıktı dedim

    kolay gelsin dediler gülerek

    otobüs kalkmasına yakın orta kapıdan binip ebru beni görmeden orta sıralardaki yerimi aldım

    otobüs kalktı ebru annesi gille el sallaşırken gözü beni arar gibiydi

    360 derece iki üç defa baktı etrafa ama beni göremedi

    annesi gilde sürpriz bozulmasın diye

    el işareti ile beni deşifre etmediler

    alanya çıkışındaki tünellere yakın bir yere geldik

    muavin yaklaştı bilet olayını çözmek ve parayı almak için

    ona kısaca durumu özet geçtim

    -şurdan bir su alda benden zütürüver dedim

    -tamam aga hallederiz dedi benim yaşlarımdaki muavin

    suyu ebruya zütürdü sonra beni işaret etti

    ebru bakmadı bile arkaya tersler gibi yaptı istemiyorum suyu tarzında

    bana baktı muavin almıyor dercesine

    vay amk kıza bak arkaya bile bakmadı

    sonra muavin geldi

    elinde suyla dur ben vereyim dedim

    -abi kız seni tanımıyorsa başımızı belaya sokma atarım otobüsden dedi

    -tamam almazsa atarsın dedim

    kıllandı tabi muavin

    suyu aldım yanına kadar gittim

    -bir su içmezmiydiniz hanfendi dedim asık suratına

    ve hatlarını kaybetmiş rimeline bakarak

    o asık suratta oluşan gülümseme

    birisine duyulan aşkın

    paha biçilmez birşey oluşunun sembolü gibiydi

    bazen tek bir gülümsemeydi aşk

    ne diyeceğini bilemez haldeyken

    • kelebek diyebildi sadece

    -yanım boş gel istersen dedim

    durmadan arkaya yürüdüm yerime oturdum

    arkamdan o da geldi

    millet ne yapıyor lan bunlar diye baksada giblemedim

    • ankaraya mı geliyorsun benimle diye sordu

    -iki saat daha katlanacaksın merak etme antalya son durağım dedim

    • neyle döneceksin ki geri deli aşkım

    -senin aşkınla dönücem

    • hmm bende ankaraya zütüreceğim aşkımı

    -orda bırakmadan geri gel ama

    • ben nereye gidersem o da gelecek benimle mecburen

    -çok mu seviyoruz acaba birbirimizi

    • ben acabaları kaldıralı çok oldu

    -bu otobüsde de öpüşmek yasaktır şimdi dedim

    ebru gülümserken

    geçen muavine

    -bakar mısınız dedim

    elimi sıktı ebru yine bi tak yiyecem diye düşünerek

    -buyrun dedi muavin

    -antalyaya kadar atmazsın beni otobüsden artık dedim

    görevi gereği değil içten bir gülümseme ile yoluna devam etti

    o gider gitmez ebru omzuma yaslandı

    • neden geldin

    -bir kere öpebilmek için

    • daha çok üzüleceğim şimdi

    -daha az ayrı kalmış olacağız ama böyle düşün

    • antalyada bende ineyim gece giderim

    -işim gücüm var başka kızlar bekliyor beni alanyaya dönmem lazım

    bacağımda morarmaya sebeb olan bir çimdik attı

    • ya böyle şakalar yapmasana

    -hangi şaka

    bir tane daha morarmaya sebeb vermeden elini tuttum

    çaktırmadan kondurdum öpücüğü

    bir süre sonra antalyaya vardık omzumdayken kafası

    ve ellerimdeyken elleri

    otogara geldik

    antalya yolcularını alırken otobüs

    ebruyu elinden tutup aşşağı indirdim

    o gözyaşları bende onun o haline üzüntü ile bakarak

    şehvetten çok uzak

    bir kaç ayrılık öpücüğünü sıkıca sarılmayla kombine ederek

    otobüse tekrar bindirdim ön kapıdan

    bu defa el sallayabileceği bir sevgilisi de vardı

    360 değil tek bir açıyla bana bakarken

    otobüs hareketlendi

    keşke gözlerim uzağı çok iyi göremeseydi de ağladığını görmeseydim

    havucun faydalarına isyan ettim

    otobüs gitti

    bu defa isyan edecek başka bir durum daha vardı

    nasıl döncektim ben amk o saatte

    iki saat bekledikten sonra alanyaya giden bir otobüs nihayet buldum

    eve geldim

    kış uykusuna yatmış boz ayılar gibi attım kendimi yorganın altına

    kalktığımda kış bitmemiş olmasına rağmen ayılığım devam ediyordu

    hiç kalkmak istemedim

    birisinin ekgibliği olacaktı takip eden günlerde

    o ekgibliği hissedince telefona da mesaj gelmediğini farkettim

    ben yazdım

    uyanınca haber ver diye

    iş yerine gittim

    dükkanı açtım

    avaralıktan bir nargile yaktım gündüz vakti

    bir grup turist kafilesi geçti

    rehberlerle alışveriş turuna çıkmışlar

    dericidir altıncıdır ufak esnaftır dolaştırıp

    hanut alıyor satıştan rehberler

    benim nargile içiyor olmam geçen turistlerin dikkatini çekti

    onlar mal mal bakarken

    aslan misali sürü arkasında kalmış

    bana mal mal bakan iki tanesini yakaladım

    -votırpayp tıray yapacan mı dayıoğlu dedim

    hemen atladılar

    birincisine nasıl çekileceğini öğretirken

    rehber en dış kulvardan koptu geliyor

    rehber de

    22 23 yaşlarında bildiğin norveçli amk.

    sarı saçlı mavi gözlü zütü başı düzgün bi kız

    -ne yapıyorsun sen bu hijyenik değil şöyle zararlı

    böyle zararlı bütün avrupa birliği kurallarını saydı bana

    -daha önce ölen olmadı rahat ol dedim

    turistler biz tartışırken nargileyi çekmeye de devam ediyorlar

    vay efendim turist kafilesine müdahale edemez mişim

    yaptığım terbiyesizlikmiş.

    turistleri kandırıyormuşum

    kazıklıyor muşum

    lan daha satmadım bile amk

    o saymaya başladıkça ayarım kaçtı

    aldım nargileyi turistin elinden

    rehber konuşmaya devam ederken derince çektim doldurdum tüm bronşları

    suratını duman manyağı yaptım rehberin

    -sen görürsün seni şikayet etcem kapattıracam sallıyor amk

    kimi kapatıyon nereyi kapatıyon

    amcık turistin biriside sanki

    rehber bana ilanı aşk ediyor gibinde bile değil ne konuştuğu

    -bu nargile kaç para dedi

    -bu rehberi başından sav öyle gel bedava bile veririm dedim

    rehber iyice tilt oldu

    bu arada benim telefon çaldı

    arayan ebru

    rehber ters ters bana bakarken

    -şükürler olsunki her kadın senin gibi değil dedim rehbere

    telefonla konuşmaya başladım

    muhtemelen rehber olduğu için biliyordur hitap sözümü

    -merhaba aşkım dedim başladık konuşmaya

    rehber de gibtirdi gitti turistlerle

    ebru anlattı da anlattı

    vay seni rahatsız etmek istemedim

    benim için uykusuz kalmışsındır diye düşündüm

    bende gider gitmez yattım ondan aramadım mesaj göndermedim diye

    merak etmiştim diye muhabbeti aşka dönüştürdüm yine

    bir müddet sevgi akabinde

    ilk gün ayrılığının üzüntüsü konuşmalarına yansıdı

    ben ebruyu teselli ederken kendim bile inanmadım söylediklerime

    akşama doğru aynı rehber yine geldi

    -kapalıyız dedim

    -açıksınız ama dedi

    -sana kapalıyız dedim

    -sen niye öyle konuşuyorsun işini mi kaybetmek istiyorsun dedi

    -bana sen mi verdin bu işi dedim

    -başka nerde çalışacaksın seni işten attırırsam dedi

    benden özür bekliyor gibtiğim

    -git attır ne yaparsan yap dedim

    sanki iş ve işçi bulma kurumu amk.

    avrupa mı lan burası otu taku şikayet et

    -oysa düzgün konuşsan sana satardım o nargileyi dedi

    -haa anladım niye geldiğini dedim, hanutçuluğuna laf sokarak

    cebimden bir miktar para çıkarıp verdim.

    -al hanutunu şimdi gidebilirsin dedim

    parayı suratıma fırlattı gitti

    ebrunun babası geldi

    -var mısın tavlaya dedi

    kumarı nasıl bıraktı bu amk diye düşündüm kendi kendime

    ama adam harbiden on numara adam

    kumar bahane dün geceyi merak ediyor

    başladık zarları sallamaya çayı yudumlamaya aynı zamanda

    makara bir şekilde önceki geceyi de anlattım

    arasıra güldü

    arasıra kızına olan özlemini belli etti yüz ifadeleri ile

    -sözünü tuttuğun için teşekkür ederim dediğinde anladım asıl gelme amacını
    Tümünü Göster
    ···
  8. 55.
    0
    -hala seni hakediyor muyum peki

    • seni sevilmeyi hakedicek kadar seviyorum

    -dur valla dayanamıyorum deyip

    elimi kaldırdım

    • ne yapıyorsunnn?

    -garson bey bakarmısınız diye seslendim

    • yapma kelebek dedi kıpkırmızı olarak

    garson geldi

    -bişey sorabilirmiyim acaba dedim bir gözüm ebrudayken

    -buyrun dedi garson

    -iki çay alabilir miyiz dedim

    -tabi dedi gitti garson

    • offfff çok korkuttun beni öpüşebilir miyiz diye soracaksın sandım offff çok kötüsün dedi

    vay amk. şaka yaptık işte

    kendisine atılan ara pası gole çeviremeyip

    auta vuran forvetin

    şuttan sonra yan hakemin bayrak kaldırmasını görerek

    hakeme kızması kadar saçmaydı bence kızması

    ulan zaten auta vurmuşsun topu hakeme ne kızıyon korner bile değil

    • hadi gidelim sen gerçekten sormadan dedi

    -çay söyledik acelen ne gündüz vakti ne öpüşmesi geceyi bekle dedim.

    bir an gece gideceğini unutarak

    demez olaydım

    yine üzüntü karanlığı çöktü gözlerine

    -iyi hadi gidelim burdan mekanı su basacak şimdi dedim

    çaylar geldi

    hesabı istedim

    o içmedi bile

    -bir sorun mu var dedi garson

    -acil bi işimiz çıktı, çayı paket yapamazsınız değil mi dedim. biraz gülsün ebrum diye

    garson komaya girdi gülmekten

    -ebru hadi gidelim başımıza kalacak bu ölümlü dedim

    • ne güldürdüğün belli ne ağlattığın belli beni artık dedi.

    ex ağlaması mimiklerindeyken gülerek

    -benden sıkılıncaya kadar idare et işte dedim

    dışarı çıktık nereye gideceğimiz konusunda en micro bir fikre bile sahip değilken

    o teklifle karşılaşmak

    aynştaynlığımdan nefret ettirdi beni

    -sen seç dedim

    • bize gidelim dedi

    -yok ben seçeyim en iyisi dedim

    düşünürken yiyebileceğimiz takların ihtimalini

    • saat kaç dedi

    -ankaraya çeyrek var, değerlendirilesi dedim

    • kollarında değerlendirmek istiyorum o çeyrekliği dedi

    hemen gibiniz kalkmasın binler masumca bir söylemdi onun ki

    ebru benim kollarım değerlendirme üçlemesi birleşince bizim ev aklıma geldi

    -hadi bize gidelim o zaman

    • evde annenler varsa

    -evli olmadığımız için onların kızacağı birşey yapmayız herhalde dedim

    utandı. gıcıksın dercesine bakarak

    eve gittik

    evde kimse yok

    artık nerdelerse

    kapıyı kapatmaya kilidi içerden üstünde bırakmaya çalışırken

    arkamdan sarıldı

    döner dönmez de öptü

    ben onu üzmemek için binlik moduna girmiştim o gün.

    fazla romantizm ve aşk dolu konuşmalar yaparak

    onun akşamki otobüsü düşünmesini istemiyordum

    o yüzden

    -ruhuma babanın çeki ile sahip olabilirsin ama dudaklarıma asla

    • uzatma öp işte dedi tekrar öperek

    kim uzatır amk. sevdiğin kız seni öperken

    salona geçtik öpüşerek

    yerlerimizi almaya çalışırken koltuktaki

    aklıma ilk gelen ilk şeyi söyledim

    -ateşimi çıkarma lütfen

    • tebeşir etkisi mi yapıyorum sende? neyse o bölümleri içimden okurum dedi edebiyatına kurban olduğum

    bir süre öpüştükten sonra

    o birşey yapmayacağımı bildiğinden midir

    yoksa birşey yapmak istediğinden midir bilinmez

    biraz daha samimi olmaya başladı vücut temasları konusunda

    bu samimiyet hormonlara gerekli uyarıyı yapınca

    ateş damarlarımda eriyen kırmızı kora dönüştü

    alyuvarlarım aşırı ısınma yaptı

    çikolota yemiş bin kuruları gibi

    hiperaktif oldu ters ünlem işaretim(gibim)

    kendimi kanepeden aşşağı attım

    iyiki yüz üstü düşmedim yoksa gibim kırılcaktı

    peyroni olcaktım amk

    ömrümün geri kalan kısmında

    ama atlamasamda şu an ilkokul ikiye giden bir velet babası da olabilirdim

    vücut hatlarım normal hale gelince yanına uzandım tekrar

    sarıldık biraz

    dudağın iç hatlarını kullanmadan ufak öpüşmeler derken

    kapı çaldı

    kapının çalma sebebi de anahtarı içerde kilit üzerinde bırakmam

    açtım kapıyı

    annem

    anne hoş geldin dedim telaşlı

    -ne suç işledin yine dedi

    -misafir var dedim

    o zaten benden önce gördü

    -merhaba kızım dedi ebruya seslenerek

    -hay allah komşuda birşey unuttum gidip alıp geleyim dedi

    anlayışına kurban olduğum biliyor tabi kızı sevdiğimi

    yemedi numarayı ebru ama neyse

    kapıya kadar takip ettim

    -seninle görüşeceğiz kelebek efe bişey yapma elin kızına dedi

    çıktı gitti

    ebru da toparlanmış bu arada gitmek için

    • çıkalım ayıp oldu dedi

    hak verdim

    bizde çıktık

    konuşurken ebrunun zaten valizinin hazır olduğunu öğrendim

    annesi aradı

    çarşıda onunla buluştuk

    bir kaç bişey alalım diye karar verdiler

    sanki ankarada bakkal bile yokmuş gibi ne varsa aldılar

    centilmen sıfatımı gibeyim herşeyi ben taşıdım

    akşama doğru babasını aradı ebru

    o da çarşıya geldi

    bir restorana gittik

    yemek yedik

    onlar konuşurken bana fazla söz hakkı düşmedi

    okul para dersler sınav tarihleri ne zaman geleceği gibi konuları konuştular

    yemek sonrası oturduk babası kendine bir içki daha söyledi

    alkolik imajı vermemek için aileye ben içmedim

    ebru da zaten yola gidecekti

    otobüs saatine iki saat kalaya kadar oturduk

    evlerine gittik

    ebru el çantasına otu taku doldururken

    ben valizi aldım hep beraber otogara gittik

    annesi ve babası bizden ayrı bir yerde bekledi

    bizi biraz yalnız bırakmak için

    biz sarılarak saati bekledik

    hiç konuşmadan ebruyu da konuşturmadan

    vaktin geldiğini perona yaklaşan otobüsle anladık saate hiç bakmadan

    valizleri yerleştirdik ebrunun
    Tümünü Göster
    ···
  9. 54.
    0
    çevresinde bir kaç tahaf yaptıktan sonra baktım olacağı yok bütün şutlar auta gidiyor

    bacaklarına oturup diktim topu penaltıya

    yüzünü iki elimin arasına aldım

    göz göze geldik kaleciyle

    dikkat dağıtıcı bir kaç hareket yapsada

    ben onun hangi köşeye yatacağını biliyordum

    çok plase bir vuruşla üst doksandan başlayarak bütün ağı kapladı dudaklarım

    vay amk. dedim kendi kendime

    bu dudakları bırakılır da bu kadar inat edilir mi??

    bütün askıda bekleyen öpüşme dosyalarını o gece kapattık

    o da gitmek istemedi bende

    • iki bira daha alalım mı dedi

    -mayayı değil dudaklarını özlemişim dedim

    iyiki de demişim yine devam ettik öpüşmeye

    bir nefes alma esnasında ebru yine üzüntü moduna girdi

    gitme konusunu açtı tekrar

    bu ayrılık konuları da hep zamansız defans arkasına atılan toplar gibi

    hep beni ofsayta düşürüyordu amk.

    yine girdi bile o zamansız üzüntü içine bırak sonra ağlaşalım

    şimdi öpüşüyorduk ne güzel hey amk yaa

    çalıların arkasındaki tavşana neden tüfek atıyorsun bırak çıksın meydana o zaman sık

    -sonra konuşşak ebru

    • hiç ayrılmayıp hiç konuşmayalım istiyorum bu konuları dedi bana sarılarak

    -ayrılmayacaz söz

    • söz verme lütfen başka gerçek bildiklerimden de korkutursun beni senin hakkındaki dedi

    -tek sözüm olsun o zaman sana seni hep seveceğim dedim

    bir müddet üzüntü modunda sarılarak oturduktan sonra

    havanın aksiyon azaldığı için bizi daha fazla üşütmeye başlaması

    ve sabahın ben geliyorum demeye başlaması sebebleri ile

    gidelim artık kararı çıktı gönül meclisimizden

    kah gittik kah sarılarak durduk

    bazen öpüşme durdurdu

    bazen sebepsizlik

    gizli gizli gözyaşları döküldü ebru tarafından

    her damla benim de yüreğimde üzüntü ile göl oluşturdu

    içimdeki ona olan yangından sonra

    gitmesinin şimdiden ki sarsıntısı ile

    krater gölümde vardı artık

    evlerinin önüne geldik

    gözleri yine doluydu

    -ben hep seni üzecek miyim böyle dedim

    • beni sevdiğine inandığım sürece hiç üzülmem dedi göz yaşlarını silerek

    gülümsemeye çalıştı

    derin bir iç çekti ağlamasının artçısı olan

    ama hafiften de laf sokuyordu

    haa tabi amk içimdeki ceyhun olayını benim de bitirmem lazımdı

    -iki buçuk sene boyunca bir kızla çıktım ebru

    çok sevdim onu ondan ayrıldıktan sonra bile onu unutamamışken

    seninle tanıştım

    • hangi kız yaa bana neden anlatmadın?

    -anlattım ebru kötü olan da bu zaten

    sen bunu bile bile sen yanımdayken bi kaç metre uzağında ona sarılıp uzun uzun konuştum onunla

    sonra sana dönüp seni seviyorum dedim ve senin de beni sevmeni bekledim

    bana ne kadar kızıyorsan kendine de o kadar kız

    arkamdan koştuğumu düşünüyorsan

    çok gerimde kaldığın içindir bunu da unutma

    ver şimdi elini

    bana yetiştiğine inanayım dedim

    lafımı da sokarım beyler af yok amk

    öyle bi kaç lafla nazla ceyhun olayını unutmamı beklemesi yanlış zaten

    karambolde soktuk işte lafı

    tuttum elini

    -aa koltuğun altı mı yırtılmış ebru senin

    sağ kolunu kaldırdı

    sağ yanağına yapıştırdım öpücüğü

    • pislik

    -diğer kolunmuş yırtık olan dedim

    bi öpücükte sol yanaktan almak için

    iki kolunu kaldırdı

    dudaktan öp gerizekalı dercesine

    etrafı süzdüm

    muahhhh

    -mutlu yıllar aşkım dedim sarılarak

    • herşey için beni bu kadar bekletme lütfen

    sabaha kadar neden bekledin niye saat 12 de mesaj attığımda cevap vermedin dercesine

    -ne kadar betletirsem bekleteyim hep senin durağından geçeceğim bu gönlümün otobüsü dedim

    • aynı otobüse binelim artık kelebeğim

    -aynı otobüse binersek başkaları için hep durmak zorunda kalıyoruz.(ceyhun ve elif)

    biz en iyisi hususi'mizle gidelim bundan sonra

    seni seviyorum

    iyi geceler

    yarın uyanma vatkinin ayarlanması ila randevu

    ve geceyi son sarılmanın arasına öpücük koyarak tamamladık

    ertesi gün oldu o kadar uykusuzluğun üstüne

    erkenden kalktım hani belki ebru da kalkmıştır da erken buluşuruz diye

    biraz bekledim kalkınca mesaj atar diye

    sonra dayanamadım

    -şelale ettiğim kirpiklerinin açıldı mı? gönderdim mesajı

    beklediğim mesaj gelmedi

    beklemek icap etti kalkmasını

    halbuki ben onunla geçecek son gün için santra vuruşuna hazırdım

    derken cevap geldi

    • tekrar sevildiğini bilerek uyanmak ne güzel

    -sadede gelelim buluşacaktık hani

    • hemen çıkıyorum evden

    -çabuk ol ama ömrüm sevdiğimi beklemekle geçiyor zaten

    • tamam aşkım geliyorum hemen

    -tamam mesaj yazıcam diye bekletip durma

    üstünü başını giy yüzünü falan da yıka yarın sabah da sevilmek istiyorsan

    • off tek sen istiyorsun sanki buluşmayı

    -unutturma sana kızacağım bi ara buluşunca hatırlat dedim

    bir kafede ben önce gelmiş bulunarak bekledim

    süslenmiş püslenmiş

    içeri girince vay vay vay diyesim gelmedi desem o güzelliğe ayıp olurdu

    sinsice geyik başladı(her konuşmanın sonunda gülümseme var çaktırmadan)

    • niye kızıcakmışsın sen bakim bana

    -dur kızmadan biraz bakayım şu güzelliğe

    • güzelliğim için mi seviyorsun beni

    -otursaydın önce

    • cevap ver kelebek

    -valla güzelliğin için değil hem sen çok güzel değilsin ki

    • bak sennn, niye seviyorsun o zaman

    -babanın paracıkları için tabi ki

    bu espriyi çok rahat yaptım.

    çünkü eğer para için seviyor olsam

    babasının teklif ettiği okul parasını alırdım.

    ebru ile her gittiğimiz yerde hesabı ben ödemezdim

    bi de kadın erkek eşit derler

    nerde görülmüş kadın erkek eşitliği hesap konusuna gelince

    resmen gibiliyoruz lan?

    gerçi hayvan olup karıya kıza tecavüz eden

    onları döven dedesi pekekentler de var ama

    onları insan statüsüne en azından ben sokmuyorum o ayrı mevzu

    • fiyatını söyle babama çek kestirip hayatımdan çıkaracağım seni dedi ebru

    -çeki alınca bara içmeye gidip sarhoş olup yine sana bira ısmarlayabilir miyim o zaman?

    • kendini de beni de hiç yorma kelebek

    iki kere risk almak yerine iki kat fiyat söyle onu yazalım çek defterine, ayrıca kendini çok da ucuza satma

    ne de olsa bi değerin var bende

    uvvvv

    -zengin olucak kadar para kopartsam babandan seni satın alabilirmiyim peki?

    • beni benden alan kelebeğe bak sen ne kadar uyanıkmış, beni eşantiyon niyetine kullanırsın sen güzelliğimi beğenmiyorsan

    -ya tamam biraz güzelsin de tipim değilsin

    biraz alınmaya başladı kızdığını farkedebiliyordum

    • tipinden başlatma bana, kendine aşık etmeden önce neden söylemedin

    -bana aşık mı oldun sen

    • evet dedi utanarak

    -aşk ne ki senin için dedim

    beni benden alan tasfiri yaptı

    • sana katlanmaktır bence aşk dedi

    tabi içten içe alındım pek de haksız sayılmazdı

    tam aşk eziyeti bir adam sayılırdım ona çektirdiklerimden sonra

    -katlanma o zaman

    derin bir off çekerek

    • aşk sana katlanırken sabrın alasını çekmektir

    -sabretme o zaman dedim makaraya vurarak

    • iyi ben gideyim o zaman bensiz daha mutlu olacağa benziyorsun

    -biraz daha katlan bana biraz daha sabrette aşka yalancı çıkma

    • gitmesem mi acaba bir gün daha ankaraya

    -zaten blöfü yaptın sen bana dönmezsen gitmem diye

    • blöf değildi kelebek, gitsemde burda kalacaktım hep

    -burası romantizm için fazla kalabalık

    garsona sorsam mı acaba öpüşmenin cezası kaç para diye.

    parası neyse veririm babandan alacağım çekle dedim

    • bu şartlar altında seni uzunca bir süre öpmek istemiyorum kelebek

    -neden?

    • güzel değilmişim para içinmiş sevgin, sinirimi bozuyorsun

    neden? diye sorunca utanmazı da ekledim senin karekterine dedi

    -gerizekalı öküz salak ve pisliğin arkasından attığın iki tokatla kıyaslayınca

    kendimle gurur bile duyasım geldi

    • ama hakettin
    Tümünü Göster
    ···
  10. 53.
    0
    saat 22 gibi

    ebru yine mesaj attı

    • hala aşşağıdayım diye

    o saate kadar beklemiş yada dolanmış durmuş

    -ceyhun'un nerde olduğunu bilmiyorum diye mesaj attım

    ilk defa o derece sinirlendi sanırım

    • allahın gerizekalısı ceyhunu sevsem onun yanında olurdum

    kaç gündür dolandırıyorsun beni peşinde

    öküz müsün sen? seni seviyorum odun yazmış mesaj olarak

    cevap vermedim

    • istersen gel istersen gelme kim daha inat görelim bakalım diye bir mesaj daha attı

    yeni yılın ilk dakikalarına girmeden

    • lütfen mutlu bir yıl olsun lütfen yazdı yine mesajla

    yine cevap vermedim

    • sen bilirsin dedi

    bu mesaj bana gidiyor izlenimi verdiği için aşşağı baktım

    yüzü bizim pencereye dönük gidiyordu gerçekten

    çok mu uzatmıştım hayır hiç pişman bile değildim

    ama nereye gidiyordu

    pişmanlıktan değil meraktan arkasından bende indim aşşağıya

    ve takip etmeye başladım uzaktan uzağa

    evden üstüme birşey alarak bende çıktım

    takip mesafesini korumamda onun sallana sallana yürümesi ve arkasına bakmadan yürüyor olması yardımcı oldu

    evinin önüne kadar yürüdü evine girecek sandım ama devam etti

    evine gidiyor tahmininde bulunanlar kuponlarınızı yırtın

    peki eve gitmiyordu ama nereye gidiyordu

    gittiği istikamet eğlence mekanlarının olduğu istikametti

    ona daha çok kızarak takibe devam ettim

    o yalnız yalnız yürürken yılbaşı sebebi ile çarşı çok kalabalıktı

    nerdeyse her boştaki erkek laf atıyordu

    eğlence mekanlarını da tek tek pas geçti

    iskele yoluna girdi

    bir markete uğradı elinde siyah poşetle çıktı

    sonra iskeleye yürümeye devam etti

    bizim kuytu yerimize geldi iskeledeki oturdu

    ama parası ancak bira ve çekirdeğe yeten eğlence mekanlarına kabul görmemiş

    bir sürü sap vardı etrafta

    tek başına oturdu

    kimseden korkmadan

    çevreden geçenlerin dikkatini de çekti tabi

    ben bir köşede ona bakarken işin takunu çıkarıp ona yaklaşan iki tane denyo yaklaştı

    o ana kadar planım sadece takip etmekti

    kıza o kadar naz yaptıktan sonra gidip konuşacak halim yoktu

    kendisi halleder diye biraz bekledim

    ama lavuklar sardıkça sardı

    o konuşmuyordu bile onlarla

    denize bakıyordu

    iyice yaklaşıp tetiğe geçtim

    sonra lavuğun birisi elini kızın omzuna attı

    bende bunu bekliyormuşum amk daha fazla dayanamadım

    yaklaştım lavuğun elini tuttum

    dik dik baktım

    sen kimsin lan dedi

    gel şöyle öğreteyim dedim

    elinden asılarak

    kimsin olum gibtir git lan dedi

    yanındaki diğer lavuk

    boş ver gidelim hadi dedi

    birbirimize ters ters bakmaya devam ederek lavuk ayrıldı

    ben kaldım mı gib gibi yine ortada

    ebru bana baktı

    ben ayakta kaldım

    otursam mı oturmasam mı??



    oturdum

    hiç konuşmadan

    bir tane bira da ben çıkarım poşetten açtım içmeye başladım

    o denizden gözlerini hiç ayırmazken bana da bakmıyordu

    sessizliği ebrunun çalan telefonu bozdu

    • merhaba baba dedi

    ama sesinden ağlıyor olduğunu ben anlamıştım

    halbuki otururken hissetmemiştim

    • eski bir arkadaşın yanındayım merak etme dedi

    eskidik tabi amk.

    bir müddet karşıyı dinledikten sonra

    • yarın geceye alabilir misin bileti? dedi

    demek oluyordu ki ebru ankaraya da gidiyor

    • sana da anneme de mutlu yıllar, bende sizi seviyorum deyip

    kapattı telefonu

    ayağa kalkmaya yeltendiği an elinden tuttum ona hiç bakmayarak

    aşşağı çekerek yine oturmasını sağladım

    benim biram bitti

    onun birasını aldım yanına koyduğu

    -sen çok fazla içme dostu düşmanı karıştırıyorsun

    • sen de yaşama kelebek aşkla nefreti karıştıyorsun

    -senin için yaşamaya başlamıştım ama sinsice öldürüyormuşsun beni

    • benimle doğduğunda mi tanıştın

    sen yaşamaya çocukluktan başlamışsın ve hala büyüyememişsin

    ardarda darbeler gelmeye başladı

    yakaladı bi kere amk.

    onca gidip gelmenin attığı mesajların acısını çıkaracak

    -ben tek oyuncakla büyüyebildim en azından

    ama sana şu yaşında bile iki tane oyuncak yetmiyor dedim ceyhun ve beni kastederek

    • ceyhun senin dilinin oyuncagı olur ancak kelebek,

    ben o oyuncağı yıllar önce kırdım attım

    -kalan parçalarını tekrar birleştirip oynamaya çalışıyorsun

    yeni oyuncağın varken ama

    • ne yapmamı istiyorsun kelebek çağırayım buraya gibtir mi edeyim

    telefon açıp ben kelebeği seviyorum

    seninle arkadaş bile olmak istemiyorum mu diyeyim

    wc ye geldi, özür diledi,

    orda seni o halimle gördüğüne göre

    gelip bana seni seviyorum bana geri dön diyecek hali yoktu herhalde

    bende ona kusura bakma aslında biz öpüşmüyorduk kelebekle

    sadece arkadaşız lütfen beni affet tekrar birlikte olalım dediğimi mi sanıyorsun? bekle dedi

    telefonu çıkardı

    • arayıp konuşacağım kendin dinle dedi

    -gerek yok şimdi telefonda sarılamazsınız üzülür çocuk dedim o sarılma neyin nesiydi dercesine

    • konuştukça konuştu baktım gidecek gibi değil iyi eğlenceler sana kelebek merak eder dedim

    o sarıldı bende bir an önce kapansın olay diye bişey demedim dedi

    -ikinci kez niye gittin o zaman

    • sen sıkışınca wc ye gitmiyor musun? nerden bileyim o gerizekalının da gelip kapıda bekleyeceğini

    -sana demedim mi o kadar gidelim diye niye gitmedin bunlara sebebiyet verdin

    • kimden korkuyorsun dedi?

    ceyhunun beni senin elinden alabileceğini mi düşünüyorsun??

    bana bir daha beni sevdiğini söyleme çünkü artık inanmıyorum sana kelebek

    yok gözündeymiş sözleri de

    yok kalbindeymiş aşkı

    yalansın baştan sona yalansın dedi

    vay amk. yine çok ağır konuştu

    benim anlamadığım ben son derece haklıyken

    ne ara ben suçlu duruma düşmüştüm amk

    yine kalkmaya yeltendi

    yine tuttum elini

    oturttum

    -nereye gidiyorsun

    • sen neden geldin arkamdan,

    ceyhuna gittiğimi mi sandın

    paranoyan bu kadar büyüdü mü onun hakkında?

    iki tane serseri gelmese beni eve kadar takip edip

    sonra kendi hayatına dönüp tekrar sana yalvarmamı mı bekleyecektin

    zevk mi alıyorsun ben peşinden koşarken

    hala neden anlamıyorsun seni çok sevdiğimi gözümün başkasını görmediğini dedi

    veeee alt kirpiklerinin arasına bile uğramadan

    üzerinden süzülerek elmacık kemiğine döküldü bir damla

    hem ağzıma sıçıyor hemde o haliyle beni bitiriyordu

    o kışın ortasında denize atlamak geçti içimden

    sonra bizim ki doğuş efendiden esinlenmiş olacak

    • ilk defa sayende aşka inanır oldum sende gamsız çıktın dedi

    keşke o huur analı şamarcı bin beni dövseydi de ebru böyle sözlerle şamarlamasaydı beni

    kalbimde beş parmağının izi çıktı amk



    kalktı elini tekrar tutacak yüz bile yoktu

    yerimde kaldım

    ayakta kaldı ben tutmayınca

    -ebru dedim

    ses vermedi elimi cebime attım

    -al bende bozuk var dedim

    baktı ne diyon amk dercesine

    -markete bira almaya gitmiyor musun?

    biraz daha içeyim belki nefretim tekrar aşka dönüşür dedim

    • dönüşüm safhaların hep bana acı veriyor içeceksen adam gibi,tek başına iç bundan sonra dedi

    bir an gideceğini düşündüm

    tek başına iç dedi lan gibtir mi cekilmişti bana inceden??

    -gidersen ben senin kadar koşmam ardından

    • sen zahmet etme zaten beyefendi

    alıştınız tabi peşinizde koşturmaya dedi

    vay amk. giberim böyle işi

    -tamam üste çıktınya al bütün hıncını bir ağzıma sıcmadığın kaldı otur işte dedim

    • ben gidiyorum dedi

    -otur dedim

    • gidiyorum dedi

    -ebru otur

    • ne yapacaksın oturmazsam

    -ben oturturum

    hadi bakalım dercesine baktı

    ayağa kalktım

    elinden tutmak istedim kaçırdı elini

    dirseğinin üst tarafafından tuttum

    -gel şuraya dedim

    gelmedi

    eti ne budu ne amk.165 kız kaldırıp yine atarım

    -ebru gel dedim kolunu biraz sıkarak

    tokatı patlattı suratıma

    gülümsedim

    asılmaya devam ettim

    bir tane daha vurdu

    vay amk. böyle hayatın şamar benim kaderim mi amk.

    ne yapacağımı bilemediğim içinde sesimi çıkarmadım

    şamar da şamar amk

    kış günü vurduğu yere ateş düşüyor sonra buz tutuyor soğukta

    bıraktım elimi

    • tamam git o zaman

    gitmedi bekledi

    ben yine yerime oturdum

    geldi yanıma oturdu

    -manyak mısın kızım sen

    hakaten manyak mı amk. boşuna mı yedik o tokatları

    elini üzüntüden ve pişmanlıktan olsa gerek yüzüme zütürmeye çalışırken

    -ebru iki kere yeter.hem tokat hem de ceyhun olayı iki etti üçüncüleri kaldıramam dedim

    elini ittim

    tekrar uzattı

    -ebru yapma dedim

    yine uzattı

    -sana tokat vurmamı sağlayıp ödeşmek mi istiyorsun dedim

    yine uzattı

    oturduğum yerde ellerimi birleştirip dirseklerimi dizimin üzerine koydum

    töbe töbe dercesine kafamı salladım denize bakarak

    yüzümdeki eli enseme geçti

    yaklaşıp bir kere öptü yanağımdan

    -beni bir öpücükle kandırabileceğini mi sanıyorsun dedim

    eğildi iki defa arka arkaya yine öptü

    -bak bu öpücük de iki oldu dedim

    sonra o da geriye yaslanıp oturmaya devam etti

    halbuki ben beni öpmeye devam eder sanıyordum

    alıştık tabi amk. herşeyi kız yapsın

    -tam da kanmaya başlamıştım dedim ona dönerek ve yüzüne doğru yüzümü yaklaştırarak

    kafasını diğer tarafa çevirdi

    ellerimi yukarı kaldırdım

    baktı bana pis pis gülerek ama kafasını tekrar öbür tarafa çevirdi

    kalktım yüzünü döndürdüğü tarafına oturdum

    ellerim havada yine

    kafasını bu defa diğer tarafa çevirdi

    vay amk.naz yapıyordu lan.

    sanki maraş dondurmacısı da veriyor gibi yapıp vermiyor kaymaklı dudaklarından
    Tümünü Göster
    ···
  11. 52.
    0
    negatif, herkes yerinde oturuyor

    biraz daha hiç konuşmadan masada oturdum

    ebrunun her sarılma ve öpme harektini olumsuz yanıtlayıp kendimi ondan soyutladım

    derken ebru yine wc ye gitmek istedi

    bir gecede bu kadar işenir mi amk

    tamam git bakalım amk. dedim içimden

    o masadan kalkmadan gözlerimi ceyhuna diktim

    bu nasıl bir iletişimse bir dakika sonra ceyhunda kalktı masasından ve wc ye yöneldi

    duranın ikinci kez zütünü gibeyim ama bu defa amacım farklıydı

    wc nin önüne ceyhunun beklediği yeri iyi görecek bir yere zula yaptım kendimi

    bi kaç zaman bekledikten sonra ebru çıktı

    yine konuşmaya başladılar

    içimden sabır sabır çeksemde daldım muhabbetin ortasına

    direk ebruyu muhattap alarak

    -eğlence mekanının en çok wc kısmında eğleniyor olman çok şaşırtıcı hadi eyvallah deyip

    gibtirdim gittim



    ebru arkamdan geldi mi evet

    beni durdurmaya çalıştı mı pek tabiki

    ben gibime takıp durdum mu hayır

    aşkın dıbına koyayım dedim mi evet

    aşkın yalanlığına inandım mı ona da evet amk

    ölmek istedim mi??takunu çıkarmayın amk

    bir kaltak için hayır

    kafam güzel miydi?? fevki alade

    ebruyu hala seviyor muydum? maalesef evet

    unutabilme ve onsuz yaşayabilme olasılığım neydi peki? hiç bir fikrim yoktu beyler

    hayat bazen kelebeğin yannan gibmesi kadar garip mi??evet huur çocukları evet

    içimden geri dönüp önce ceyhunu sonra ebruyu dövüp

    ananızın dıbına kadar yolunuz var demek geçti??

    geçmediyse ben huur çocuğuyum

    şimdi size sesleniyorum ey insan evlatları

    en güvendiğiniz

    aşka en heyecanlandığınız yerde yannan gibi bırakılıyorsunuz

    sonunda ne olacağını benimde bilmediğim bir yürüyüş içine girdim

    önde ben arkamda ebru

    kafamda paragraf başındaki sorular

    hayat benim için o an dursaydı

    beşiktaşın yenik olmasına rağmen

    atak üstüne atak yaptığı bir maçın son dakikalarını

    elektrikler kesildiği için izleyememek kadar

    acı verici ve karmaşık olucaktı

    ne olucaktı bu beşiktaşın hali?

    ama hayat devam etti

    bazen bir liseliydi hayat

    en keyifli anınızda 2-2 zaaaa deyip sinirlendirebilen

    6 tane çaktık amk dediğinde de

    bizim uefa kupamız var geyiği kadar saçmalayabiliyordu hayat

    sevinçler kursakta

    aşk kursakta

    ebru 8 ben sıfır

    am züt meme den ibaret değil hayat

    aşkta var

    en kral erkek ferre starına bile sahip olan



    ben önde yürürken ebru ısrarla beni arkamdan takip etti

    ne onu görmek ne de konuşmak istiyordum

    birden arkamdan bize bağıran bir sesle rezil oldum

    hesabı ödememişiz

    ben direk çıktım o da arkamdan geldi kim ödeyecek amk.

    sanki dolandırıcıymış gibi yedik içtik hesabı ödemeden kaçmış göründük

    ceyhun bir kez daha amk.

    adam bayram geçirmesini de ekleyerek yüklüce yüklenmiş hesaba

    cebimde o kadar olmadığını biliyorum

    ebruyu muhattab bile almıyorum

    o da para çıkarıyor

    -gel abi dedim

    mekana tekrar girdim

    ebru da arkamdan gelmek isteyince elimle engelledim

    o dışarda bir yerde kaldı

    ben içeri girip cebimde ne varsa döktüm masaya

    kimliği bırakıp üstüne telefonu da bıraktım

    -abi yarın getiririm kusura bakmayın dedim

    vay olur mu?paran yoksa neden içiyorsun artisliğini yaptı

    ben adama durumu anlatmaya çalışırken ceyhun bini dışarı çıktı

    kızda dışarda

    zaten hesap olayından dolayı iyice gerginim bi de o binin dışarı çıkması beni tam delirtti

    -ne istiyon aga yok amk. işte kimliği bıraktım telefonu bıraktım

    al ceketi de dedim

    hiç utanmadan aldı amk. oğlu bi de esnaf olacaklar

    çıkardım

    ceketi de verdim.

    nerde çalıştığı mı söyledim

    yarın getirmessem ne yaparsan yap zaten telefon bile ihtiyacının iki katı zaten deyip

    çıktım dışarı

    hava aralık ayı olması sebebi ile soguk

    ama içimdeki öfke beni fazlasıyla ısıtıyor

    ebru dışarda beni bekliyor

    ceyhun da telefonla konuşuyor ama gözü ebruda

    • ceketin nerde dedi ebru

    ebru gündeşin nakaratını söyleyerek devam ettim

    yalaaaaan yalaaaan yalan

    arkamdan yürüdü yürürken de anlatmaya çalıştı olayı

    ben sürekli aynı nakaratı tekrar ettim

    neymiş arkadaş olalım demiş

    ceyhun yaptıklarından pişmanmış

    falan mış filanmış

    cadde üzeri bir yer olduğu için evlerinin önüne geldik

    tuttu omzumdan

    • hiç dinlemiyorsun dedi

    son derece sakin

    -buyur dedim

    • biliyor seni sevdiğimi arkadaşız sadece

    -tamam işte ne güzel arkadaşlığınız zamanla tekrar aşka dönüşsün

    sarılmalarınız da öpüşmeye adına çok sevindim

    • hani inanıyordun seni sevdiğime kelebek

    -hala onu sevdiğine de inanıyorum bence çok yakışıyorsunuz dedim

    • çok kırıyorsun beni diyerek ağlamaya başladı

    o ağlayınca sinirim dışa vurmaya başladı

    tuttum kolundan

    -geri dön ceyhununa artık seni o teselli etsin dedim

    • ceyhundan da nefret ediyorum senden de

    ağlayarak gitti evine

    bende eve gittim yürüyerek

    zütüm dondu amk. para yok ki taksiye binelim

    gece neler hissettiğimi az çok tahmin edebilirsiniz

    sabah kalktım dükkanı açmak için dükkana gittim

    açmamam gerektiği halde açtım çünkü hem hesap için para lazımdı

    hem de sığır gibi evde beklemek yerine yapacak meşgaleydi benim için iş yeri

    dükkanı açtım

    millet dolaşıyor çarşıda ama

    bu bin kurusu ne satıyor acaba diye dönüp bakan bile yok dükkana

    öyle bir ruh haline girdim ki

    tuttuğum takım kupa finalinde yenilmiş

    maç çoktan bitmiş.

    herkes stadı boşlatmış

    ve ben tek başıma hala tribünde oturuyorum

    sen o kadar uğraş

    finale kadar gel maçı kaybet

    kupayı gibtir et

    telefonla ceket de güme gidecek

    kapattım dükkanı

    bir kaç arkadaştan ödünç para buldum

    akşama kadar dükkanı açık tutup

    akşam üzeri mekana gittim

    kimlik ceket ve telefonu aldım

    telefonda 3 tane mesaj

    hepsi ebrudan

    • beni kaybettiğinin farkında mısın?

    • cevap ver

    • lütfen cevap ver

    hiç birisine cevap vermedim

    dükkanı kapatıp eve gittim

    ertesi gün yine işe geldim

    dükkanın kapısına kadar geldi

    o gelince dışarı çıkıp başka yere yürüdüm

    arkamdan gelmedi

    • konuşuncaya kadar geleceğim ve ankaraya dönmeyeceğim diye mesaj attı

    aralık son günleriydi o seneki bayram yılbaşına 10 gün civarı bir mesafedeydi

    zaten yılbaşında sonra gider diye gibime bile takmadım tehdini

    hergün mesaj attı

    hiçbirine cevap vermedim

    bir kaç kere aradı no tuşuyla iptal ettim

    hergün dükkana gelme sayısını arttırarak gelmeye devam etti

    her gelişinde suratına bile bakmadım

    her seferinde sen bilirsin diyerek geri gitti

    yılbaşı gecesi geldi

    bir çok arkadaş tarafından eğlenmek için davet aldım ama hiçbirini kabul etmedim

    yılbaşı arefesinde dükkanı açtım

    ebru akşam saatlerine kadar sık sık dolandı

    akşamüstü ben dükkanı erkenden kapattım

    arkamdan geldi

    eve kadar takip etti beni
    Tümünü Göster
    ···
  12. 51.
    0
    gittim ceyhunun arkasından

    ceyhunun bunları yapma amacı apaçık ortadaydı

    beni sinirlendirip durumu kendi menfaatine çevirmek

    ben sinirlenmediğim sürece

    biraz da geniş kalarak

    ebru ile ceyhunun ufak tefek konuşmalarına müsade edip

    kıskançlığımı içimde yaşasam belki de hiç sorun çıkmayabilirdi

    ama bu ufak tefek müsadeler

    zamanla önüne geçemeyeceğim buluşmalar yönüne kayarsa

    alanya alemi de benim arkamdan gavat diye bana kayabilirdi

    dur dedim olm kelebek az sakin

    bunlar zengin bebesi

    bugüne kadar dövdün de ne tak değişti amk

    az bekle bakalım ne olucak

    göz göre göre boynuzlanacak halin yok amk dedim

    geçtim bir açıdan olanları seyreylemeye koyuldum

    ceyhun kapının önünde ebruyu beklerken

    bizim ebru da çıktı

    kafası zaten güzel

    sarhoş adama laf anlatılmayacağını barmenlikten dolayı çok iyi bir şekilde biliyorum

    ceyhun başladı konuşmaya bizimki bir süre dinledi dinledi

    ceyhunda konuştukça konuştu

    oraya gidip ceyhuna uçan tekme ile girerek?

    devamında agzını burnunu kırmanın doğurabileceği sonuçları

    herkesle tartışırım

    belki hıncımı almış ceyhunun anasını gibmiş olurum

    ama ebru ne yapıyorsun sen diye bana tepki gösterip gibtiri çekebilir

    ihtimalin riskini almaya bile değmez beyler çünkü ebruyu kaybetmeye dayanamayacak kadar seviyordum

    gönül istiyordu ki

    ebru kıl ceyhuna bassın gibtiri

    aradan çıksın gitsin amın evladı

    terayağımız da naturel olsun amk

    ama onlar konuştu ben mal mal baktım

    onlar konuşmaya devam ettikçe

    içimdeki sevgi azalarak

    kendimi yer yer zor tutarak ve

    ebruya muhteşem bir şekilde kızarak bekledim

    kız zaten onu seviyorsa benim yapabileceğim hiç birşey yoktu

    beni üzen

    dakikalar önce beni sevgiyle dolu öptüğünü iddia eden kızın

    hiç hoşlanmadığım ve hoşlanmadığımı bildiği bir erkekle

    bende aynı mekanda iken öncesinde bir hayli konuşup akabinde ona sarılıyor olması idi

    evet sarılmışlardı

    peki onları öylece bırakıp gitmek çözüm müydü

    hayır en azından bence hayır

    sesimi bile çıkarmadan bekledim

    el sıkışarak vedalaştılar

    ve ayrıldılar

    bende bayan sanatçıya gidip o zamanın en büyük banknotunu vererek bir istekde bulundum

    ebru gündeş yalan

    bunu dedim çal dile benden ne dilersen

    yalvaran gözlerle bakınca tamam dedi

    masaya geçtim

    ebru geldi oturdu hiç birşey söylemeden

    bende hoşgeldin bile demedim

    şarkı biter bitmez istek parçam başladı

    • Yalnızlık kolay değil anladım

    Yüreğim yangınlarda geri dön

    Tükendi bitti artık bedenim

    Ayrılık ölümden daha zor

    Tükendi bitti artık bedenim

    Ayrılık ölümden daha zor

    Kırık dökük bir sal gibi battım ha batacağım

    Mahşer günü günahına inan kefil olacağım

    Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım

    Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan

    Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım

    Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan

    yalan yalan yalan yalan yalan yalan

    sevdan aşkın yalan yalan

    yalan yalan yalan yalan yalan yalan

    sevdan aşkın yalan yalan

    her mısra satır ve kelimesini sanatçı ile beraber bağıra bağıra söyledim

    her yalan kelimesi geçtiğinde ebrunun gözünün içine baktım

    çok mu duygusalım bilmiyorum bin kuruları ama

    göz yaşlarımı yine tutamadım



    tamam kız sarhoştu ama sonuçta seçimlerini kendi başına yapmak zorundaydı

    içimdeki ebruya olan ateş onlar konuşurken sönmeye meyilli olurken

    onların sarılmasını görünce bir an buz kesti kalbim

    tanrı bana ölmek istediğin zamanı istediğin zaman seçebilirsin hakkını verseydi o zamanı seçerdim herhalde

    ebru gözyaşlarımı silmek isterken

    elini tuttum

    -başkalarına dokunduktan sonra ellerini yıkamadan bana dokunma ebru dedim

    evde ailecek tv izlersin

    bi dondurma reklamı çıkar

    çocuksun amk

    ben bunu istiyorum diye basarsın ağlamayı

    anan da babanda seferber olur

    olm bu saatte dondurma yenilmez

    dişlerin çürür şu olur bu olur diye

    sana bir milyon yalan atarlar

    çocuksun ya salak görürler seni

    kanarsın belki de

    ertesi gün olur yine dondurma alınmaz

    çünkü hiç büyümemişsindir onların gözünde

    çocuksundur ve kandırılabilitesi çok yükciksindir

    ebru da beni çocuk sanıyordu galiba

    boynuzlanma hissi ile gibimde bile değildi artık dünya

    dünyayı gibime takmamamda ebru gündeşin söylediği yalan parçası da etkili olmuştu elbet

    ben de deli gibi içmeye başladım

    o suçunu biliyor olsa gerek veya tartışmayı büyütmemek için olsa gerek bana cevap vermedi

    cevap vermemesi beni olayın doğruluğuna daha çok inadırdığı için

    ebruya yüklendikçe yüklendim

    -ceyhunu kıskandırmak için beni kullanıyor olduğunu düşündüğümü

    -eğer hala unutamadıysa ceyhuna geri dönmek isterse kendini durdurmayacağımı

    söyledim ama hiç birine cevap vermedi

    kendi kafamda olayı bitirip

    ebrunun ceyhunu ben ne tak yersem yiyeyim unutamayacağı kanaatini getirdim

    ama işin en acı tarafı sevdiğim kıza sahip olduğunu düşünürken aslında sadece gönül geçiştirmesi olduğunu düşünmek

    var mı amk. ötesi

    ben sevmişim kalbimi aşkımı zamanımı vermişim

    uğruna ölmeye hazır hale gelmişim

    amk. kevaşesi eski sapıyla konuştukça konuşup üstüne sarılıyor

    kafam iyice güzelleşti

    önüme çıkana saldırmak ister hale geldim

    tek ekgib olan ceyhunun gözüme gözükmüyor olmasıydı

    bir kere baksa bile aramızdaki masaları giblemeden

    ne bakıyorsun diklenmesinin arkasından

    bildiğim en taşşaklı küfürleri edip üstüne atlayacaktım ama bakmadı

    ben wc ye gittim

    kendime gelip

    ne oluyor lan demek için

    elimi yüzümü yıkayıp hızlıca dışarı çıktım

    ceyhun bizim ebrunun masasına gelmiş mi diye
    Tümünü Göster
    ···
  13. 50.
    0
    ve masaya oturduk

    ebru ile yan yana oturduk o binde nedense karşıma denk geldi

    amk. otobüsde soğan yemiş biri ile aynı demire tutunmaya çalışmak gibi hissettim kendimi

    konuştukça konuştular ebru hakkında

    okul ankara yolculuk sürpriz

    ebru konuşmaların çoğunu elindeki çatalı bırakıp elimi tutarak devam ettirdi

    ben yabancı gibi sus pus oturdum arasıra gülümyerek

    o binde pek ortam adamı değildi bu durumlarda

    o da benim gibi susuyordu

    sonra ebru

    gözleri üzerime toplayan

    • kelebek benim için çalışmadı bugün dedi

    sanki dünyayı kurtardım amk

    digerleri aaa öyle mi falan geyikleri yaparken

    -yevmiye mi verdi de öyle çalışmadım dedim

    gül gül öldüler amk.

    öyle salak salak oturan birinden öyle bir söz beklemiyor olsalar gerek

    -kaç para verdin ebru dedi o bin

    he amk ekgib kaldın sende gibmeye çalış

    -kalbini aldım bak burda atıyor dedi kalbini göstererek ve o bine kıl olmuş bir şekilde ebru

    diğer ev ahalisinden

    ooooooo gibi tezahuratlar yükseldi

    -umarım değerini bilirsin kızımızın dedi. binin annesi bana bakarak

    ben zaten utanıyordum böyle aşk konularını başkalarının yanında konuşmaktan

    ama artık top falsolu bir şekilde üstüme üstüme geliyordu

    golü atmamak ortaya ayıp olurdu

    -bilemedim dedim topu göğsüme alırcasına

    -neden diye sordu kadın

    ve çaktım golü

    -çünkü, kadın erkek eşitliğine aykırı bu yaptığım dedim

    ne diyor lan bu diye bana bakarlarken

    -kendi kalbimin hamal'ı yaptım aslında onu

    sadece mutluluk yevmiyesi ile

    anlamadılar anladılar gibi göründüler.

    yada gerçekten anladılar tam bilmiyorum

    ama ebru elimi tutarken anlamış görünüyordu

    hoş beni onun anlaması da yeterliydi benim için

    yemek faslı bitti.

    ilk önce tatlı mı çay mı meyve mi seçim tartışması yapıldı

    oylar kullanıldıktan sonra demokratik bir şekilde karar verildi

    -tatlı almayı unuttuk kusura bakmayın dedim ebrunun annesine

    harbiden ayıp ettik amk.

    misafirliğe eli boş gidilir mi??

    -kızımı getirdin yeter dedi gülümseyerek

    salonda otururken hep beraber

    muhabbet eee daha daha gibi sıkıcı bir hal almaya başladı

    işin doğrusunu söylemek gerekirse o binin anne ve babası da iyi insanlara benziyordu

    daha önce biliyor olsalar gerek

    beni aşşagılayabilme ihtimali olan hiç bir soru sormadılar

    salonda ebru yanımda oturuyordu

    ama zaten yeni geldiği ve bütün gözler onda olduğu için

    bende ön planda kalıyordum

    ebru da sağolsun utandığımı anlamış olsa gerek bana fazla sürtünmedi

    sadece sevgi dolu bakış ve elimi arasıra tutma girişimler hariç

    baktım olacak gibi değil

    çay geliyor meyve gidiyor

    tatlı geliyor patlamış mısırlar gidiyor

    amk. bu kadar yiyorlar hala hepsi çubuk kraker gibi

    kendi kendime düşündüm bunlar benden farklı mı sıçıyor diye

    kimsenin gideceği yok

    oturdukça oturuyorlar

    konuştukça konuşuyorlar

    ebrum yeni gelmiş

    daha öpememişim bile



    ebruya ben gideyim mi işareti yaptım

    sakın ha dercesine bana baktı

    kadınlar kendi arasında geyik yapmaya

    erkekler de futbolu konuşmaya başladılar

    neee futbol mu deyip daldım geyiğe

    o binle aynı takımı tutuyor olmamız herhalde tek ortak noktamızdı

    sizinde hikayeden bildiğiniz üzere derin futbol bilgimle

    objektif olduğuma inandıkları yorumlarımı beğendiler

    biraz konuştuktan sonra o binle de aramız yumuşamış gibiydi

    bana sataşmaya çalışmıyor fikirlerime katılıyordı

    konuştukça muhabbbet açıldı ama ben sıkılmaya başladım

    çünkü aklım ebrudaydı

    vay amk. nasıl görüşecektik adamlar hiç gideceğe benzemiyordu

    en iyisi yarın görüşürüz artık mantığı ile

    -bana müsade artık dedim

    -camide müezzinlik mi yapacaksın bayram namazında acelen ne dedi binin babası

    diğerleri de güldüler takılırcasına bana

    -evet cübbemi ütülemem lazım daha dedim

    baktım yine gevşediler bırakacak gibi değiller

    ebru da zaten gitme dercesine bana bakıyor

    ama sıkıldım amk.ne yapayım

    kızla yalnız kalamadık ki

    hepsinin elini tek tek sıkıp ufak kızdan da küçük bir yanak aldım

    hepsine teşekkür edip kapıya yöneldim

    ebru kapı dışına kadar

    annesi kapıya kadar babası salon çıkışına kadar

    diğerleri de ayakta uğurladılar beni

    ebru ile lisede tuvalette arka arkaya çekilen sigara nefesleri gibi

    hevesim kursağımda kalarak bir kaç kez kısa kısa öpüştük

    sonra gittim

    zemin kata inmeden mesaj geldi ebrudan



    • gönül hamalın seni çok seviyor diye

    -bende seni çok seviyorum bayram şekerim dedim

    • sadece bayramlığın mıyım

    -delin olduğumu hatırlatarak evet cevabını veriyorum

    • deli diye son mesajını gönderdi o gecelik

    ertesi gün kalktım ama bayram namazına gidemedim.

    bir kaç çocuk kapıyı çalınca uyandım

    ebruyu aradım

    kısa bir bayramlaşmadan sonra

    ailesi ile aile büyüklerinin yanına gitmek zorunda olduğunu söyledi

    bende köye gittim

    mezar ziyareti

    sülale bayramlaşması derken bir kaç tanıdıkla bayramlaşma

    ve alanyaya dönen bir akraba arabası ile şehre döndüm

    -bana da bırak öpücüklerden alanyadayım yazdım ebruya

    • ceyhun bayram mesajı attı haberin olsun

    -büyütmeme gerek var mı olayı

    • yok o da kabullenmiş artı birlikteliğimizi

    -hmm bunu sen bildiğine göre,o zaman sadece bayram mesajı atmamış

    • kelebek sevdiklerinle mutlu bir bayram geçirmeni dilerim yazmış

    -kapatıyorum olayı o zaman

    • lütfen dedi

    bayram bayram moralim bozuldu ama

    ebrunun açık sözlülüğü karşısında saygılı bir şekilde kabullenmek lazımdı durumu

    bizim yaşlardaki tüm gençlikte bayram dolayısı ile alanyaya gelmiş gibi gözüküyordu

    • akşam bir yere gidelim mi diye sordu

    kabul ettim

    vakit gelince evden aldım onu

    mekana gittik el ele içerde kimler yoktu ki amk.



    mekana girdik hınca hınc dolu.

    o kalablıkda benim gözüme ilk çarpan kişi ceyhun oldu

    içerde oturacak yer kalmamış bayram dolayısı ile

    garsona sorduk yer var mı diye biraz bekletirim dedi

    ebruya başka yer gitmeyi teklif ettim

    • biraz ayakta barda duralım giderler şimdi dedi

    ama ben ceyhunu görmüştüm bile

    zaten bayramlık keyfim eksilerin altında seyrediyordu

    erkeklik hali

    ceyhunda burda gidelim dedim

    • hani nerde dedi ebru

    bak dedim yerini göstererek

    • benim kimseden korkum yok diyerek öptü beni

    tam bu sırada garson yaklaştı ve yer boşaldığını söyleyerek bizi boş masaya zütürdü

    ısrarla içkileri söylemeden ebruya gitme konusunda yalvarsam da gitmedi

    yerimize oturduk

    her yerde gözüme tanıdık simalar takıldı

    mezun olduğum okuldan tanıdık arkadaşlar ebrunun arkadaşı olduğunu bildiğim kişiler

    ama beni tek alakadar eder ceyhundu o yüzden de gergindim

    ebrunun tüm ısrarlarıma rağmen başka yere gitmemek istemesi

    beni daha da kızdırmış olsa da belli etmemeye çalıştım

    zira her an beni öpüp sevdiğini söylüyordu

    ebru votka bull üstüne votka bull içiyordu hızlıca

    bende aynı içkiden yavaş yavaş içiyordum

    bir gözüm ceyhunda bir gözüm de ebrunun nereye baktığındaydı

    ilk başlarda ceyhuna bakmıyor olsada

    daha sonra önce ona bakarak onun dikkatini çeker çekmez beni öptüğünü fark ettim

    ebruya her bitirdiği votka buldan sonra gitmeyi teklif etsemde

    o içtikçe içiyordu

    gecenin ilerleyen saatlerine geldiğinde

    çalan müzik çalsın sazlar oynasın kızlar ve alem tamamen sarhoş moduna geçmişti

    çok sıkışmış ve acil tuvalete gitme ihtiyacı duyduğum halde gitmedim ne olur ne olmaz diye

    derken ebru wc ye gitmek istediğini söyledi

    bende geleyim mi dedim

    yok gerek yok dedi

    o tuvalete hareketlenince benim odak noktam ceyhun oldu

    ben de çaktırmadan da olsa ona bakarken ceyhunun da hareketlenip

    wc ye yöneldiğini gördüm

    şimdi durumu kavramanız için hissettiklerimi ama ebruya anlatmadıklarımı size söylüyorum beyler

    1.amk huursu sana gidelim diye yalvardığıma göre belli ki ortamdan memnun değilim çünkü eski sapın orda

    kalk gidelim işte amk.yok gelmiyor

    2.neden burdayız ceyhunun olduğunu bile bile diye sorsam bana kimseden korkum yok diyor ama

    benim hissettiğim kadarıyla yaptığı her hareket

    ceyhunu kıskandırmak için

    3.ebruya desem ki gelmiyorsan ananın dıbına kadar yolun var.

    ben gitmiş olacağım ve ebru muhtemelen benim kıskançlık krizime kızmış olacak ve ceyhunla onu aynı mekanda bırakmış olacağım

    ulan o bin ceyhunda

    onu teselli etme züt ayağına kıza sokulcak

    zütüm yer mi yemez.

    4.susmak herşeyi zamana bırakmak ağzına sıçmak için çözüm mü??

    gece herşeye gebe kararsızım

    bizim kız wc de arkasından ceyhun kalkmış wc ye gitmiş

    ben durur muyum??

    duranın zütüne koyim
    Tümünü Göster
    ···
  14. 49.
    0
    -dur orucumu bozacaksın dedim

    • iftarı bekleyeyim o zaman dedi

    -sensizlik orucumu erken açtın hayırdır

    • hoca aşık olunca şaşırıyor vakitleri işte bazen erken okuyor böyle dedi

    -o hoca en büyük din adamıdır gönlümün

    • bizim eve ezan sesi duyulmadı henüz

    -haberleri yok mu geldiğinden

    • yok söylemedim senin gibi yarın geleceğimi sanıyorlardı

    -ne zaman eve gideceksin

    • akşam iftara beraber gideriz ama ben niyetli değilim haberin olsun

    -aç mısın dedim

    • birazcık

    -hemen dükkanı donatmam lazım

    • menüde ne var

    -simitçiden simit. tostçudan tost. pastaneden de ne istersen

    • çeyrek tost yeter

    diafondan

    -kahvehane sektörünün gelmiş geçmiş en lezzetli yarım tostunu yap getir masrafı neyse vereyim dedim kahveci dayıya

    • çeyrek yeter bana dedi ebru

    -küfür eder şimdi adam çeyrek tost mu olur ilkokullu gibi,ne içersin

    • kahve söyle de uykum açılsın

    -bir dakika sen ne zaman geldin?

    • saat 8 de alanyaya indim

    -peki ben gelinceye kadar ne yaptın dedim

    • seni bekledim

    -annenlere gidip sonra gelseydin bari yada haber verseydin erken kalksaydım

    • en çok kimi özlediysem ilk onu görmek istedim

    -otobüsTe uyuyabildin mi peki?

    • sence

    -ben seni görmeye geliyor olsam bırak uyumayı her otobüs durduğunda küfür ederdim şoföre

    • bende etmedim sayılmaz

    vay amk. uyumadıysa uyuması lazımdı bu kızın zira akşam onlara yemeğe gidecektik

    ama bu uykusuzlukla ebru iftara bile çıkmadan uyurdu

    önemli olan iftar yemeği değilde onu öpebilecek olmamdı

    onu uyutmam lazımdı ama nasıl

    dükkanda yatacak yer yok

    kız yanıma gelmiş sana bir apart tutayım yat biraz desem muhtemelen benden ayrılmak istemeyeceği için

    kabul etmeyecek

    tabure de uyunmaz

    eve git desem o zaten planı kurmuş akşam ailesine ben geldim diye sürpriz yapmayı düşünüyor

    vay amk. saksı durdu

    nasıl yapsam ne etsem diye düşünürken

    tost u geldi

    biraz daha düşünme fırsatı buldum

    tostunu yedi

    bir yandan da bana bakıp bakıp sevgi ile gülüyordu

    dışarı çıktım dışardaki malları içeri almaya başladım

    o bana ne yapıyor acaba diye bakarken

    dükkanın kepengini de yarıya kadar indirip

    -hadi gidiyoruz dedim

    • nereye dedi



    elimi onun gelip elimi tutmasını beklercesine kaldırıp hadi dedim

    dışarı çıktı

    kepengi kapattım

    ilk taksi durağından bir taksiye bindik

    bizim eve gittik

    • yarın gelsek de annenlerin elini de öpseydim dedi

    -onlar evde değil bayram için köye gittiler dedim

    • buraya niye geldik peki

    -seninle olan ilk günümde çalışmak istemedim

    içeri girdik amacım onu uyutmaktı ama nasıl amk.

    onu çiftli koltuğa oturtup arkasını da yastıkla iyice destekledim.

    • bu kadar iyi davranma gitmem bir yere yoksa dedi

    bende karşısındaki koltuğa oturdum

    • çok özledim seni

    sus işareti yapıp

    -bırak gözlerim biraz sensizlik hasretini gidersin dedim

    • ben de gözlerimin hasretini sana bakarak giderirken,

    dudaklarımın sana söylemeyi çok özlediği seni seviyorum'u diyebilir miyim arasıra

    -benim için ömür boyu geçerli olan bir tane söyledin zaten

    • ne zaman?

    -kollarımdayken ilk gözyaşınla

    • o muydu ilk

    -kalbime ilk düşen mutluluk gözyaşı oydu

    • şimdi tekrar ağlayarak söylemeyeyim o zaman orucun bozulur

    konuştukça konuşuyor amk.

    bende kendimi kaptırdım

    o bana laf oyunu ben ona laf oyunu derken

    baktım olacak gibi değil

    annemleri aramam lazım dedim

    telefonu çıkardım aradım babamı

    nasılsınız falan filan

    ne kadar sıkıcı geyik varsa yaptım

    sonra mutfağa yönelip telefonu kapattım ama bir süre konuşuyor olmaya devam ettim belki uyuyakalır diye

    arasıra odadan içeri baktım dalmış mı diye yok amk. benden uyanık

    kemal sunalın müjdeye kaymak için çocukları uyutmaya çalışırken kendi uyuması durumu var ortada

    sonuçsuz telefonu kapatıyormuş numarası yaptım

    -biraz uzan istersen dedim

    • uykum yok diyor bi de bana kızıyor

    nasıl yok amk.yaa

    ben yanına uzandım

    sadece yarı sarılır halde

    karın kaslarım gelişti amk. kanepeden düşmemeye çalışmaktan

    bir saat kadar uzandıktan sonra nihayet uyudu

    bir müddet onu izledim

    bende mal mal bekledim evin içinde

    zaten oruçtum son gün diye

    ne bişey yedim ne içtim

    ne de o uyurken bir öpücük kondurdum

    akşam ezanına 1 saat kala uyandırdım tv nin sesini kasıtlı olarak çok açarak

    • ne kadar var

    -neye dedim

    • seni öpmeme

    -az kaldı

    • markete gidip gelir misin lütfen diye sordu

    -ne alayım

    • en ucuz ne varsa onu al dedi

    pek anlayamasam da ne yapmak istediğini dışarı çıktım kapının önünde bekledim

    kim gider markete amk.

    zaten açlık başıma vurmuş

    5 dakika kadar oyalanıp kapıyı çaldım

    • bir tane daha al o yetmez dedi

    vay amk.ne aldık ki ne yetecek

    biraz daha bekledim

    yine çaldım kapıyı

    açtı üstünü değiştirmiş

    biraz makyaj tazelemiş

    -bunun için mi gönderdin beni dedim

    • orucun bozulabilirdi ama

    kız haklı beyler bozulabilirdi amk.

    hadi sende hazırlan dedi

    -bende bozuk para kalmadı şu ucuz şeyden bi tane de sen alıp gelsene dedim

    • gözlerimi kapatsam ,alıyormuş gibi yapsam?

    -parmaklarına güvensem gözlerine güvenmem

    odaya geçtik.

    o oturdu

    ben kalkıp diğer odaya geçtim

    yardıma ihtiyacın olursa haber ver diye takıldı

    giyindim

    evden çıkıp onların evine gittik

    kapının önüne geldik

    -ezan okunsada öyle girseydik dedim

    • amacını anladım kelebek dedi gözlerimdeki öpüpte girseydim amk binliğini gördüğü için

    evet lan öperek açmak istiyordum

    kapıyı çaldım

    annesi açtı

    -oo kelebek hoş geldin dedi.

    -hoşbulduk demeye kalmadan kenara itildim amk

    ana kızın arasında kaldım

    vay amk.ben bile sarılamamıştım ebruya öyle

    sesi duyan geldi ondan sonra içerden

    beni gibleyip hoş geldin bile diyen yok

    içeri aldılar kızı apar topar

    onlar kızla ilgilenirken bende dışarda kalmış sokak kedisi gibi son saniye driplingiyle içeri girdim

    eveeeet

    masa kurulmuş

    karnım zil çalıyor

    ama birden doydum

    ceyhun bininin kankası yani ebrunun kuzeni de orda

    o binin annesi ve babası tarafından bu bahsettiğiniz kelebek mi muhabbeti döndü

    • evet dedi ebru bana sarılarak

    yine kıpkırmızı oldum uzun zaman sonra

    rakip takımın taraftarları bile beni beğendiler amk.

    o bin hariç tabi

    muhtemelen kibarlık olsun diye bana birkaç iyi kelam da bulundular

    bende teşekkür edip

    o binin kız kardeşi olduğuna inanamadığım dünyalar tatlısı 5 yaşındaki kızları ile ilgilendim

    derken alanya kalesinden top atışı duyuldu
    Tümünü Göster
    ···
  15. 48.
    0
    -önemli değil alışmaya başlamak lazım şimdiden

    • neye alışmaya

    -aramızdaki mesafe mutlaka gerginleştirecek bizi

    sinirimizi birbirimizden alacağız mutlaka

    seni sevdiğim kadar kimseyi sevmedim

    aslında ben kimseyi sevmemişim sana kadar

    haliyle sensizliğide ilk defa yaşayacağım seni çok sevmeme rağmen

    en az senin kadar tecrübesizim senleyken yalnızlığa

    ama böyle devam etmesi halinde sadece birbirimizi üzeceğimizi sende biliyorsun

    bunlar sadece başlangıç

    daha ben senden sen benden şüpheleneceksin başkası var mı diye

    hep merak edeceksin, beni aldatıyor mu diye

    hep kendimize soracağız acaba sevgisi azalıyor mu diye

    şimdiki duygularla açık konuşmak gerekirse ne başkası olur ne de sana sevgim azalır

    gelecek ne gösterir bilinmez ama

    geleceğe ikimizin birbirimize takınacağı tavırlar yön vereceği de bir gerçek

    iki haftamı hiç işim olmayan biri yüzünden mahvettin

    kendine göre gerekçelerinde vardı

    haklı da olabilirsin kendince

    ama seni bu kadar seviyor olmam

    en azından sen bana tekme atarken popomda hissettme hakkı veriyor sanırım

    daha da açık konuşmak gerekirse

    tarkanı tekrar dinle

    benim için gerçekten bir hayalsin bir macera

    seni seviyorum demek bile kalbimde parçalanmalar yapıyor

    sana bakmaya ve koklamaya doyamayacağım uzun bir süre

    ilk gün seninle tanıştığımızda ki sarhoşluk var hala üzerimde

    lütfen ayıltmaya çalışma beni

    sarhoşun da olsam izin ver hep seveyim dedim



    • tam olarak nedir amacın

    -ben sana atla gelmedim

    prensin olmayı haketmiyor da olabilirim

    hayalini kurduğun birisi de değildim belki de

    bana hep hayal geliyorsun ebru

    belki de gerçeksin ama

    şu yaşattığın duygular gerçek olacağına hiç inanmadığım duygulardı

    hala da öyleler

    sanırım çok korkuyorum

    uyanmaktan, uyanmandan

    şu an benim için delice attığına inandığım kalbinin

    benim için atmaktan vazgeçmesinden korkuyorum

    ama vereceğin her karara da saygı duyuyorum

    beni sevmek zorunda değilsin

    ama dürüst olmak zorundasın

    beni peşinde koşacağımı bile bile bir halata bağlayıp süründürme lütfen

    inanmıyorsan biraz dur ben kendim çözeyim halatı dedim

    • sen beni sevmiyor musun kelebek

    -çok seviyorum dedim. düşünmeden

    • benim seni sevdiğime inanıyor musun?

    -inanıyorum

    • o zaman şimdilik bunları unut,şu üzüntü halimize bir çözüm düşün

    -koşarak gelsem kaç dakika ankara acaba

    • belli oldu hızlı düşününce iyi kararlar veremiyorsun dedi gülümseyerek

    -bence çok mantıklı bir karar

    • koşarak gelmek mi çok mantıklı?

    -hayır, seni güldürmek

    • tamam ama sapık fıkralarla güldürmek yok hatta babama bile anlatma dedi yine gülerek

    -tamam

    • ayrıykenki zamanlarımızı kalbimizi kandırarak geçirelim yani diyorsun

    -çok mu acele etmişim düşünürken

    • zaman gösterecek

    -öpüyorum

    • kimi dedi

    -seni dedim

    • kapatıcak mısın hemen

    -sıkıldım ama

    • bu kadar kötü espriler yapacaksan başka çözümler bul lütfen dedi

    -bir de düşünerek arayayım çözümü o zaman

    • bi öpücük alayım yaa sonra düşünürsün

    -öptüm

    • hadi iyi geceler dedi

    -aaa kapatıyor musun

    • evet sıkıldım dedi

    telefonu kapattı

    arkasından bir mesaj attı

    • gördün mü ne kadar kötü espriymiş yazdı gülümsemeli

    -iyi geceler

    sanada dedi

    sonra içimdeki üzüntü hafifledi

    gülüyordum bile onu düşünerek uyumaya çalışırken

    bir iki mesaj daha attı ve onsuz geçen gece sayısını ikiye çıkaran uykuya daldım



    günler günleri takip etti.

    ilk başlarda çok zorlansakta haftalar geçmeye başlayınca alışmaya başladık

    ben onu eğlendirmek için uzaktan uzağa ne kadar takla atılabilirse attım

    ona mektuplar içinde şiirler yazıp gönderdim

    her seferinde hiç beğenmediğini söyleyip

    karşımda olsan sesini duysam daha anlamlı şiir olur benim için dedi

    bazen o beni teselli etti bazen ben onu

    tam çıkmaza girip ikimiz birden özlem moduna geçince

    bazen ağlaştık

    isyan ettik

    ama sevgimizi hiç kaybetmedik

    hiç bir zaman laf olsun diye seni seviyorum demedim

    hiç bir zaman içimden gelmeden seni özlüyorum da demedim

    çoğu zaman dayanamıyorum binip geliyorum desede

    hep ikna ettim gelmemesi konusunda

    okulunun her zaman benden daha önemli olduğunu söyledim

    ilk başlarda çok sıkıldı bu okul konusunda söylediklerimden

    bizi ayıran şey okul değil mi zaten dedi her seferinde

    bu arada alanyadaki turist sayısında kış mevsimi nedeni ile azalma olduğu için

    işler de doğru orantılı bir şekilde azaldı

    babası ebrunun yokluğunda iki kere geldi dükkana

    bir tanesinde yine tavla oynadık

    diğerinde de çay içip konuştuk sadece

    ebrunun her konusu açıldığında

    üzerine toprak attım muhabbetin

    her iki gelişinde de eve davet etti beni

    ama evlerine gitsem herşey ebruyu hatırlatacağı için kendimi daha fazla üzmek istemedim

    bunu da açık bir dille babasına anlattım

    hak verdi

    zaten dükkanda her tarafa bakışımda onu görüyor

    sebebsiz yere durup dururken darlanıp üzülüyordum

    zordu onsuzluk



    bende kendimi sağdaki soldaki esnaflarla geyiğe vurarak zaman geçirmeye çalışıyordum

    gelen turistlerle makara yapıyordum

    ebru geleceği tarihi söyledi

    ramazan bayramı

    günler yaklaştıkça heyecanım daha da arttı

    beraberce kalan günler saat dakika ve saniye olarak hesaplanıp matemetiğimiz güçlendirildi

    az kaldı diyerek birbirimizi tesselli ettik.

    bir gün sabah hiç atmadığı bir saatte mesaj attı

    bende yenip kalkmış dükkana gidiyordum

    • günaydın aşkım yazıyordu

    -günaydın uyuyamadın mı yoksa

    • ben senin gibi bu saatlere kadar uyuyorum mu sandın dedi

    saat 10 civarıydı

    -gece rahat bırakmıyorsun ki mesaj da mesaj arama da arama, nasıl uyuyayım da erken kalkayım

    • bak senn göndermeyeyim istersen bir daha??ne yapıyorsun bu arada dedi

    -sana mesaj parası yetiştirmek için çalışmaya gidiyorum

    • hayırlı işler

    ben dükkana geldim

    kepenkleri açtım

    dışarı çıkarılması gereken malları çıkardım

    sonra dükkanın önü toz yapmasın diye dışarıya su fışkırtırken yoldan geçen tek tük turiste de

    onlara su fışkırtıyormuş gibi yapıp makara yaptım

    sabah sabah kendi kendimi eğlendirmekti benim ki

    dükkandan içeri girdim

    sonra dükkana vuran güneşi engelleyen bir gölge gördüm

    dönüp baktım kim diye

    karşımda gördüğüm kişinin bende uyandırdığı duygu

    şaşkınlık değildi

    ne gülebildim ne ağlayabildim

    suratımdaki mallık ifadesini kim olduğunu söyleyeyim siz tahmin edin

    ebru

    o an ayaklarım ilk adımı atabilse o güne kadar kırılmış kısa kulvar sprintçilerden bile

    daha hızlı koşarak o rekorun dıbına kordum ama

    atamadım

    dondum kaldım

    bir gün sonra gelecekti amk.

    sonra beynim ellerime hükmedebildi sadece

    aslında kendimi tokat manyağı yapıp rüya mı gerçek mi onu test etmek istiyordum ama

    saçlarımı düzeltebildim sadece

    evet amk. ebruydu işte. sonra konuştu bile

    • hasta edeceksin turistleri niye su fışkırtıyorsun onlara dedi

    gülümsedim şuursuzca

    bana yaklaştı kıpırdayamadım bile

    sarıldı

    vay amk. öyle duygunun

    belimi saran ellerine kurban olduğum yanımdaydı

    sonra yanağımda bir öpücük almaya çalışırken
    Tümünü Göster
    ···
  16. 47.
    0
    *galiba aynı şeyi bende biliyorum

    -gece görüşürüz



    dükkanda gece olmasını beklerken

    her yerde tarkanın yeni çıkardığı album çalıyordu

    bir tanesini kulağıma çok yakın

    kalbime acı vererek dinledim

    ama yetmedi

    gittim cd sini aldım

    aynı şarkıyı tekrar tekrar dinledim

    bir saatten sonra sözlerini daha iyi dinleyince şarkımı bulduğumu düşündüm

    gece iş bitti

    ebruya mesaj attım

    -aşşağıdayım tosbiş

    hemen arkasından bir mesaj daha çekip

    -makyaja gerek yok nasıl olsa akıcak yine

    hemen indi

    gülerek karşıladım

    çünkü o da gülmeye çalışıyordu

    -ne zaman gideceksiniz

    • yarın erken gidecekmişiz

    annemle babam da orda bir otelde bir gece kalacaklar

    ertesi gün dönecekler

    -saat kaçta

    -5 6 gibi

    • o zaman fazla tutmayayım uykusuz kalma

    -sorun değil araba uyurum

    • sana bende birşey aldım dedim tarkanın cdsini uzattım

    -dinledin mi daha önce

    • ezbere biliyorum hepsini dedi

    -ben sadece birini ezberledim

    • hangisi o

    sözlerini şiir şeklinde okudum

    -Özledim seni, düştüm yollara

    Açtım gönlümü rüzgarına

    Bir hayaldi sanki, bir macera

    Yıkıldım Kelimeler paramparça

    Yandım... yandım...

    Yandım yandım ahhhh ki ne yandım

    Bana yeniden şarkılar söyleten kadın

    Baka baka doyamadım, hem kokladım da

    Sarhoşluğu geçmedi hala

    içimde sevdan...

    Hala hoş bir havan var

    Ne güzel adın

    Bir çizik attın gönlüme, kanattın

    Yandım... yandım...

    Yandım yandım ahhhh ki ne yandım

    Bana yeniden şarkılar söyleten kadın

    Baka baka doyamadım, hem kokladım da

    Sarhoşluğu geçmedi hala

    içimde sevdan...

    buraya kadar ezberledim gerisini bilerek unuttum

    lütfen bana hatırlatma dedim

    gerisini de sizin için yazayım o zaten biliyordu

    Seni görebildiğim yer rüyalar artık

    Deli diyorlar bana

    Ah bu ayrılık...

    gözleri doldu.

    -ben gideyim artık dedim

    ellerini kaldırdı gözlerinden yaş süzüle süzüle

    mesajı alıp tek bir öpücük kondurdum

    -lütfen bildiğim yere kadar sevdir bana o şarkıyı dedim

    gittim

    evet geldim

    saat 4 e kadar uyumadım

    saat 4 te evden çıkıp ebrunun evlerinin önündeki yerimi aldım...

    ölümü beklemek kadar zordu

    birazdan dışarı çıkıp

    binip gidecekti arabaya

    bir saat kadar bekledim.,

    sonra evin ışıklarının yandığını gördüm

    o ışıkların yanması için gerekli 220 voltu bende hissettim kalbimde

    gidiyordu lan işte

    gergin bekleyişim

    babasının kapıdan elinde iki valizle çıktığını görünce yerini

    elimi iki başımın arasına koyarak oturduğum kaldırımda yere bakmaya dönüştü

    yine dolu dolu oldu gözlerim

    arındı tüm amk alanyasının tozlarından

    babası valizleri bagaja yerleştirirken beni farketti

    hiç birşey demeden yine yukarı çıktı

    sonra ebru elinde çantası ile kapıya çıktı

    beni gördü

    ne yapacağını bilemez bir hali vardı

    yanıma oturdu

    bana bakmadan

    • günaydın dedi

    -günaydın

    ellerim titriyordu

    ta ki elimin birini sıkıca tutuncaya kadar da titredi

    konuşmadan oturduk biraz

    belliki babası annesini de durdurup vedalaşmamız için bize avans zaman veriyordu

    günaydın annesi ile babası kapıdan çıkıncaya kadar ki son lafım oldu

    onlar çıkınca beraber ayağa kalktık

    aklımda bir biri ardına daha önceden sıralanmış milyonlarca sözün hiçbirini edemiyordum

    karabasan gibi çökmüştü dilime ayrılığın acısı

    tek kelime daha etsem ikinci harfini söylemeden ağlayacağımı ve ağlatacğımı da biliyordum

    onlar arabaya bindi

    birazdan ellerimi bırakıp ebruda gidecekti

    son bir kez bana bakmasaydı öyle keşke de

    hem kendimi hem onu ağlatmasaydım sarılma öncesi

    ağlama nefesi ile kese kese

    -aşka inancımsın dedim

    son kez bana baktı sarılmayı bırakıp

    kendininkileri hiç düşünmeden

    benim yanağıma süzülen bir iki damlaya dokunarak

    akma yönlerini değiştirdi sadece titreyen elleriyle

    gülümseyerek son kez arabaya doğru gitti

    kapıdan içeri girmeden önce

    küfreden futbolcuların dudağını merakla okur gibi

    seni seviyorum u hissettim dudaklarında

    lan bir kez daha öpseydim ya o dudakları

    kapıyı açan ellerini bir kez daha tutsaydım

    babası arabanın vites depriyaj ayarlarını yaparken

    yolun karşınına geçtim

    onu görebileceğim bir yere

    babası yola çıktı park yerinden

    sanki gaza değilde göğsüme basıyordu ayaklarıyla

    nefes alamaz hale geldim

    en azından aldığım nefesler yeterli gelmiyordu

    boynum tenis maçında topu takip eden gözler gibi yavaşça döndü

    kayboldular

    gözüm onları görmez oldu

    saat sabahın körü denilecek bir zamandı hala

    ne uykusuzluk aklımdaydı ne de nefes alışımı düzenleyecek bir bardak su

    nereye giderdim

    ne yapardım

    kendim cevap bulamadım

    tansiyon gibti beni oturdum kaldım

    kime tosbiş diyecektim şimdi ben

    kimin yolunu gözleyecektim hergün dükkanda

    zamanın hızlı geçmesi için eksta bir iki dua daha öğrenmem gerekiyordu

    çünkü artık akşam olup onunla buluşmayı beklemeyecektim sadece

    ayrılık ne zordu lan

    sevdiğini gönülde tutup gurbete yollamaktı benimki

    kalk gidelim diye kendimi kaldırdım

    ayağa kalktığımda hala aklıma gidecek yer gelmedi

    yok aga yok dayanılmıyordu amk

    ayağa kalktım

    bir tekele girip 5 tane bira aldım

    ilki beni saçma sapan yürüyen ne düşündüğünü bilemeyen birine çevirmeye yetti

    evet gittim

    yatağa yattım

    dünya hem sağdan sola hem yukarıdan aşşağıya dönüyordu

    yatakta uykunun kıblesini aradım durdum saatlerce

    akşam üzeri kaltığımda saat 4 olmuştu

    yataktan çıkıp hayata dönmek benim için çok zordu

    o koma halimle günlerce yatmak istedim

    ama işe de gitmek gerekiyordu

    duş aldım kendime gelmek için

    sonra kendimi toplamaya çalışarak hayata adapte olmaya çalıştım

    ama telefona bakmaktan da korkuyordum

    adaptasyon sürecimi mahvedecek

    bana yüzde 5 alkollü göz yaşlarını tekrar akıtacak bir mesaj almak başlıca korkumdu

    ama ne yaparsanız yapın yarağa hep merakla koşarsınız

    baktım telefona

    bir tane mesaj

    ebrudan

    • şimdiden bu kadar özlenir mi bir insan yazıyordu

    -meğer sensiz sadece çırpınıyormuşum yazdım

    özlenmez mi amk. bende özledim işte.

    gib gib yazmaya devam et böyle mesajlar

    baktım olacak gibi değil beyler

    zaten yediğim yannan zütümden taşmış aşık olmakla

    böyle devam ederse gönüldeki şampiyonluk hep averajla ikici sırada kalacaktı

    taktik bulmak lazımdı da

    var mı amk ayrılığa bir çare

    kim bulmuş ki biz bulalım

    tek yapılacak şey ben seni özledim

    sen beni özledin

    birbirimizi özlüyoruz

    peki 4 sene boyunca beraber değilken

    o ankarada ben alanyadayken

    birbirimize yazdığımız her mesajın sonuna seni çok özledim eklemek kime fayda getirirdi??

    sadece biraz daha üzülmek

    parmakların bir kaç tane fazla tuşa basması

    bir saatten sonra seni çok özledim cümlesi rutinleşecek

    kimi zaman yazmak zorunda hissedeceğimizden

    kimi zamanda en içten şekilde yazacaktık ama

    hangisi olduğu da bir zaman sonra tartışmalı ofsayt pozisyonu misali aşk maçınında mazi kalıp gidecekti

    bir de telefon şirketinin veliahtlarına süper bir gelecek hazırlamaktan başka bir şey olmayacaktı

    bu olayı ebru ile de konuşmak gerekiyordu

    her baktığımda beni titreten birisi ile günler geçtikçe monotonlaşacak bir ilişki istemiyordum çünkü

    aşk bana ne kadar şimdilik acı veriyor olsada

    bir ayrılığın ikimizin arasına böyle girmesine engel olmam lazımdı

    -annenler ayrılıp yalnız kaldığında ve kendini biraz toparladığında bana mesaj at arayacağım seni konuşmamız lazım dedim

    • yani hiç sesini duyamayacak mıyım dedi kendisini hiç toparlamayacağını düşündüğü için

    -gerçekten duymak istiyorsan erken toparlarsın kendini

    konuşma randevusunu almıştım

    mutlaka ne konuşacağımı merak edeceği için

    anneleri gider gitmez yalandan toparladım diye bana mesaj atacaktı

    kadın milleti alayı aynı amk.

    benim de önümde nerden baksan bir gün vardı çünkü anneleri orda kalacaktı bir gece

    elime defter kitap alıp konuşma taslağı çıkarmaya çalıştım boş zamanlarımda

    o kadar dertli birşey yazıp bunalım üstüne bunalım eklememeliydim

    aslında o telefon konuşmasına kadar geçen süre bana birşey öğretmişti

    yazarken özlem acısı azalıyordu içimdeki başka şeyleri düşündüğüm için

    ebruya yazacaklarımı hazırladım

    ebru yine bir kaç tane özlem içerikli ve aşkını belirten mesaj attı

    sonra bir mesaj daha

    • kalbim sendeyken kendimi toparlamış saymasam da yine de ağlamıyorum en azından dedi

    -hep ağladın mı annenler ordayken de

    • annem benden çok ağladı, bana hak verdiğini söyledi. dedi

    -tamam hazır olunca haber ver o zaman

    • galiba hazırım dedi

    aradım

    -senden bir söz daha istiyorum

    • bende seni özledim kelebek bey. dedi imalı imalı

    uzun bir süre sonra gülmek geldi içimden

    • hiç de komik değil,ben burda ölüyorum sen gülerek söz istiyorsun benden dedi

    -toparlanınca tekrar arayayım ben seni istersen

    kızmış olsa gerek telefonu kapattı

    hemen arkasından o aradı bu defa

    -alo dedim

    • özür dilerim
    Tümünü Göster
    ···
  17. 46.
    0
    daha çok ağlamaya başladı

    bir süre sadece ağlaştık

    • nerdesin lütfen söyle kelebeğim dedi

    -hep sendeyim ebrum dedim

    • gel lütfen dedi

    -eğer seni tekrar kaybedeceksem bırak alışmışlığım üstüne devam edeyim sensizliğin dedim

    • lütfen gel dedi

    telefonu da ağlayarak kapattı

    gel dedi de nereye amk.

    herhalde evdedir diye evin altına gittim.

    çok seviyordum abi kızı gibe gibe gidiyorum

    bu aşkın bana ızdırap vereceğini bile bile gittim

    evin altına geldim

    -ebrum diye mesaj gönderdim

    • sen kimsin diye cevapladı binlik yapıyor amk.

    -aşşağıda bekleyen delin dedim

    • tamam hemen geliyorum dedi

    bekle bekle yok.

    20 dakika bekletti beni.

    -nerde kaldın tosbağa diye mesaj attım

    bi kaç dakika sonra indi.

    kapıdan çıktı

    geç kalma sebebi de belli oldu

    giyinmiş süslenmiş.

    10 metre civarı bir mesafeden bana öylece baktı

    bende ona öyle baktım

    o bana baktı

    ben ona baktım

    biraz daha beklesem

    sarılamayı hayatıma geç soktuğum için kalbim sarıkart verecekti

    ellerimi kaldırdım

    ağlamaklı güldü

    bir adım attım ellerim havada

    o bir adım geri gitti gülümseyerek

    ben iki adım daha yaklaşıp durdum

    o bana yürümeye başladı sallana sallana

    dibime kadar geldi

    • merhaba dedi gözleri yerde parar gibiyken



    çenesinden tutup gözlerini yakaladım gözlerimle

    -merhaba tosbiş dedim

    ellerimi indirirken yanağıma bir öpücük kondurdu

    akabinde de sarıldı

    pehlivanlar gibi çekti beni kendine

    • gitmem gerektiğini sende biliyorsun dedi

    -alanya'yı kastetmiyorum gönlümden gitme dedim

    • sende elif ...

    sözünü kestim

    -vallahi bişey yok neden inanmıyorsun hem gitmiş o hollandaya dedim

    • inanıyorum dedi.

    -e o zaman neden hala onu konuşuyorsun diye sordum

    • ilk günden biliyorum birşey olmadığını dedi

    -nasıl yani

    • ilk gün inanmıştım zaten

    -inandında neden böyle yaptın peki

    • bilmiyorum kelebek

    -hem bilerek hem bilmeyerek hep beni üzecekmisin böyle dedim

    • unutmaya çalıştım seni

    sensizliğe dayanamayacağımı çok önceden anladım.

    o kızı sadece bahane ettim kendime

    ama yapamadım

    evimize gelmemiş olsaydın, evdeyken

    otele gelmemiş olsaydın, oteldeyken

    bu sokakta beni beklemiş olmayasaydın bu kapıdan çıkınca

    kalbime hiç girmemiş olsaydın her kalp atışımda olmazdın

    seni daha kolay unuturdum

    ama unutamadım

    her yere baktığımda seni gördüm

    gözlerimi yummaya çalıştım seni unutmak için

    kalbimle gördüm seni

    unutamadım işte

    hiç haketmedin benim tarafımdan üzülmeyi

    ama ben korkularımın geçmediğini farkettim

    seni unutmaya çalışmak

    bana sadece ceyhunu unutturup seni daha çok hatırlattı

    inan gidemezdim

    gitsem de kalamazdım ankarada sensiz

    en azında böyle gidişi haketmedin

    ben en iyisi sen beni gerçekten aldatıncaya kadar bekleyeyim

    yoksa hiç unutamayacağım seni

    seni ilk sevdiğimi söylediğim anda

    bundan daha fazla kimse sevilemez diye düşünüyordum

    ama her geçen gün seni daha çok sevdiğimin farkına varıp

    kendi kendime yanıldığımı farkediyorum

    offf çekerek devam etti

    • ne yapacağım bilemiyorum

    ama seni çok seviyorum dedi



    taa amk ben böyle konuşmanın.

    yannanı yemişiz haberimiz yok.

    bende döktüm biraz içimi ona

    -off ebru offf

    seviyorsun, sevdirmiyorsun

    korkuyorsun, beni de korkutuyorsun

    halimi görüyorsun, sevdiğine hiç acımıyorsun

    kendi kendine planlar yapıyorsun beni unutmak için,

    kanayan yarama tuz döküyorsun

    ankaralara gidiyorsun benden habersiz,

    ama beni de kendinle zütürüyorsun

    kendi kendine acı çektirirken beni öldürüyorsun farkında olmadan

    yapma lütfen dedim

    • seni üzmek istemiyorum dedi

    -ayrılalım mı istiyorsun dedim

    • denedim ama yapamadım ki

    -tam olarak nedir seni bunu denemeye iten şey

    • sana olan aşkımın büyüklüğünden korkuyorum

    -lütfen biraz da kendini büyüt

    boşuna acı çektirme ikimizede

    bırak gittiği yere kadar gitsin

    yine sarıldı.

    iki defa yanağımdan öptü

    sonra dudağıma geçti

    öpüşürken dudaklarıma damlayan gözyaşlarını hissettim tuzlu tuzlu

    o tuz içimdeki acıya karıştı

    alt çenemde ki ağlama gamzeleri belirdi

    öpemedim daha fazla

    sıkıca sarıldım

    -lütfen bırakma beni dedim.

    ağlamaklı bir sesle

    • bırak desende bırakamam serserin oldum serseri dedi.

    sonra burnu çekerek bıraktı sarılmayı

    telefonunu çıkardı

    babasını aradı

    ağlama ses tonu geçmemişti henüz

    • baba senden birşey rica ediyorum diyerek başladı konuşmaya...

    • yarın gitmeyelim lütfen dedi. karşıyı dinleyip

    • ertesi gün gidelim ne olur dedi

    sonra da sağol babacığım ben kelebeğin yanındayım haberin olsun diyerek

    telefonu kapattı

    o kadar üzüntünün ,göz yaşının, yalnızlığın üstüne onun telefon görüşmesini bitirdikten sonraki

    yüzündeki gülümseme ile sarılışı bana göre aşkın tarifi idi

    sonunda ayrılığı bile bile anlık sevmek değil mi ki aşk??

    • bir gün bir gündür dedi

    bende de babasını ararken ki şaşkınlık sevince dönüştü

    alt dudağını dişlerinin altına alarak yaklaşıp tekrar öptü

    sonra içindeki çocuk sevinciyle elimden tutup yürümeye başladık

    bir tekel marketin önünde durduk

    • bekle dedi

    içeri girip erkek gibi 4 tane bira aldı

    dışarı çıkıp tekrar iskeledeki kuytu yerimize gittik

    2 saat kadar oturduk

    nadiren konuştuk

    tahmin ettiğiniz gibi sürekli de öpüşmedik

    dalgın dalgın dalgalara baktık

    kıyıya vurdukça dalgalar yüreğimde hissettim geçen saniyeleri

    ayrılık için zaman yaklaşıyordu

    doya doya sarılıp öpmek istedim

    ama ağlayıp onu da ağlatmaktan çekindim

    sessizce içten içe ağladım

    arasıra elimi tuttu sıkı sıkı

    birayı her içmek için başımı yukarı kaldırdığımda

    gözümde biriken damlaların akmasını engellemeye çalıştım

    o da bana sarılıp dalıyordu dalgalara

    kim bilir neler hissetti o gün ama

    elimi tutarken avucumun içindeki ısı kalbimdeki ısıyla aynı sıcaklıktaydı

    bana sarılırken ki içtenliği

    gelecekti hasrete tekrar tekrar isyan ettirdi beni



    aslında uzun uzun dertleştik bana göre o gece

    ellerimi sıkıca tutması

    seni seviyorum olarak algılandı gönlüm tarafından

    bende seni seviyorum demek için illa konuşmak gerekmediğini

    ona daha sıkıca sarılarak anladım

    biralar bitti

    gidelim bile diyemeden ayağa kalktı

    yüzünü gideceğimiz istikamete döndürdü

    elini arkasında bekletip

    elini tutmamı bekledi

    bende kalktım

    elini tutarak

    yanında yürür buldum kendimi

    bir ara gözlerimi ona çevireyim dedim

    ama cesareti bulamadım ağlamaya hazır gözlerimde

    yürüdük sessiz bir şekilde evinin önüne kadar

    ikimiz birden durduk

    90 derece ona döndüm

    ağlamaklı gözlerini yine benden kaçırdı

    sahte bir gülüşle

    bana uzun uzun baktı

    • iyi geceler dedi

    -iyi geceler dedim

    bir süre yine gidemeden orda kaldık

    birbirimize bakarak

    o ağlamaya yakın

    gözlerini elimle kapattım

    dudaklarına iyice yaklaşıp

    şşşşhh dedim.

    bir öpücük kondurdum dudaklarına

    geç kaldı dudaklarımı yakalamak için

    dönüp gittim eve

    yatağa yattım

    gözüm tavanda aklım ebruda

    uyku reyizi bekledim

    habersiz geldiğini sabah kalkınca öğrendim

    ertesi gün ebru alışverişe gideceklerini

    bir kaç eksiğini tamamlayacaklarını söyledi

    -gönlümün dilinin ucundaki ekgib duyguymuşsun, teşekkür ederim dedim

    • dur romantik çocuk ne alacağımı unutturuyorsun bana

    -bir liste yapsaydın kalbinde ilk ben olan dedim

    • o listeyi yaptım ben zaten,sen yap o listeyi

    -hiç unutmadığım şeyi niye listeleyeyim ki dedim

    • anneme alışverişe gidelim diye bu kadar baskı kurmamış olsaydım

    utanmadan sana koşa koşa gelirdim şimdi

    -bence koşma mesafesindeyken koşmalısın

    üzgün surat la cevap verdi

    yanlış birşey söylediğimi farkedip

    özür diledim

    • bende seni seviyorum yazdı gülücüklü

    • akşam misafirler gelecek bana bir nevi veda yemeği için haberin olsun

    -tamam mesajla alt yazı geçersin geceyi dedim

    bende işe devam ettim

    akşam ondan gelen mesajları okudum

    ayrılık iyice yaklaşıyordu

    gece misafirler gittikten sonra mesaj attı

    • ne zaman bitiyor işin diye

    tekrar buluşmak istediği belliydi ama ben o üzüntüye tekrar dayanamayacağımı düşündüğüm için

    -biraz sürer dedim

    • bekleyeyim mi dedi

    -yorgunsan yat istersen

    • sana ayıp olur mu

    -sevdiğine inandığım sürece yaptığın hiçbirşey ayıp değil bana

    • tamam ama seni öpme mesafesindeyken öpmem lazım

    -tamam iş bitince gelirim evin altına dedim

    • gülücükle bekliyorum dedi

    -üzüntüyle gönderme ama beni bu gece bari

    • you never know dedi

    -ı just know that ı love you soo much
    Tümünü Göster
    ···
  18. 45.
    0
    hiç bişey yok.vay amk.

    biraz sonra gelir herhalde diye saat 3 e kadar bekledim bi gibim yok

    ihtimaller yine belirdi.

    ya ne diyeceğini bilemedi

    ya da giberim kelebeğini karı gibi naz yapıyor diye düşünerek gibtir etti beni hayatından

    3 hafta boyunca hiç bir gibim olmadı hayatımda

    tamamen rutin

    işe gel

    telefona bak

    yola bak ebru yok

    tekrar telefona bak yola bak ebru yok

    eve git telefona bak

    işe gel bak yine bak mesaj yok

    elif amk. kaltağı da okulu için hollandaya döndü diğer birkaç arkadaşıyla

    vedalaşırken ben dükkandan kaçtım beni görmesin gelmesin veda etmeye diye

    hayatımı gibtiği yeter amk

    zaten telefonumda yoktu onda bulamazdı beni birdaha.

    elifden kurtuldum ama içimdeki ebrusuzluktan kurtulamadım

    sevgilinize sırf laf olsun diye dersiniz ya arasıra

    her an seni düşünüyorum diye.

    ben laf olsun diye değil harbi harbi her an onu düşündüm.

    oturup ağladığımda oldu tek başıma

    yalnızlığımı paylaştığımda oldu içkilerle

    bir gibime faydası yoktu

    ne zaman bana çare oldu

    ne de içkiler

    hiçbiri gönlümün ona olan ekgibliğini gideremedi

    onun alternatifi yoktu ne aklımda ne kalbimde

    o abartmıştı olayları

    hiç yoktan yere abartması beni önce kızdırdıysada sonra bana olan biraz yumuşaması

    benim çektiğimi biraz da o çeksin mantığını uygulatıp hayatımın 3 güzel haftasını gibti.

    hemde her gün, saat dakika ve saniyeleri üst üste koyarak



    3 hafta gibi bir süre sonra babası dükkana geldi

    iki üç muhabbetten sonra

    kelebek tekrar ankaraya gidiyoruz yine sürpriz yapalım mı dedi

    -ebru bu defa istemez.biz ayrıldık galiba onunla dedim

    -şu galibayı bi anlat bakayım dedi

    elifle olan o geceden telefonu kapattığım o geceye kadar

    herşeyi ekgibsiz anlattım babasına

    -ben bile inandım elif olayına, yeşil gözlerine kanmıştır kız ne yapsın dedi

    beni teselli etmek istercesine

    -size herşey için teşekkür ederim dedim

    -sevmiyor musun artık dedi

    -tek benim sevmemle olmuyormuş bu iş dedim

    -haklısın dedi

    telefonu eline aldı

    ebruyu aradı

    -kızım ankaraya kelebeğide zütürelim mi tekrar dedi

    olumsuz bir cevap almış olacakki

    bana müsade dedi birşey olursa ararsın dedi

    gitti

    evet ebru gidiyordu ankaraya

    artık gözleyecek yol da kalmıyordu bana

    boş boş geçen insanlara bakacaktım

    gelen bir iki turiste içimde aşk acısıyla birşeyler satmaya çalışacaktım

    iyice soğudum herşeyden

    içimde iki gram kalan umut da gibtirip buharlaştı

    aramadım amk. arasam gibilen yine ben olacaktım.

    koş koş nereye kadar koşuyon peşinden

    ama o aradı geç oldu ama aradı

    ilk sözü bu olsun istemezdim bana yazdığının

    ama yine de şükür dedirtti



    • babamı mı sokuyorsun artık araya diye attı mesajı

    -özür dilerim dedim sadece

    bir süre birşey yazmadı

    daha sonra

    • babam gelmiş zaten, anlattı bana senin suçun yok biliyorum dedi

    -özür dilerim dedim

    • tamam özür dileyecek birşey yok.ben ankaraya gidiyorum bir elveda mesajı atmak için rahatsız ettim dedi

    -özür dilerim dedim

    • ne için özür diliyorsun dedi

    -özür dilerim dedim

    ??? yazıp gönderdi

    -özür dilerim dedim

    • asıl ben özür dilerim kelebek

    -tamam şimdi elveda o zaman

    • böyle veda etmek istemezdim

    -başkalarında yapmazsın artık

    • başkası olmayacak uzun bir süre

    -ne zaman gidiyorsun

    • yarın gece çıkıyoruz

    -dikkat et kendine

    • sende dedi

    herşey bitecek gibiydi beyler

    bitmese bile gidicekti ebru

    -seni çok sevdiğimi yeterince söyleyemedim özrün bir tanesi onaydı haberin olsun yazdım gönderdim

    bir kaç saniye sonra telefon çaldı

    ebru arıyordu

    açmasam daha iyi olacağını biliyordum çünkü ağlıyordum

    ama açtım işte

    sadece nefesine karışan ağlama sesini duydum

    titreyen sesiyle

    • bende seni çok seviyorum dedi

    o da benim ağlamamı duydu.

    -özür dilerim dedim

    -bende seni seviyorum dedi

    -çook özür dilerim dedim

    -bende seni çok seviyorum dedi

    -gitme dedim
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    0
    avm sayılır mı sayılmaz mı bilmiyorum bir yer bulduk

    onları bekleyeceğimiz kafeyi gösterdik

    onlar gitti

    biz babası ile oturduk çay içiyoruz

    adam kumarbaz biliyorsunuz

    -hadi tavla oynayalım dedi

    diğer oynayanları görünce

    çok fena muallaka düştüm

    oynasam ebru gelecek kumarı bırakmadın mı sen diye hem bana hem babasına kızacak

    bilmem desem

    nasıl esnafsın sen diyecek

    zaten ebruya da kızgındım koy gitsin zütüne diyerek oynayalım dedim

    başladık

    herifin çok yavaş oynuyor sayıyor eliyle ayar etti beni.

    eh amk.bu kadar biliyon neden oynuyon.

    yarram kumardan nasıl ütmüş o oteli diye düşünüyorum

    ama numara yaptığı 3 elden sonra belli oldu beni kızdırıp moralimi bozmak için yapıyormuş

    itiraf etti

    yalan yok beyler kaydı herif bana

    -bunlar gelmeyecek bir daha oynayalım dedi

    -şansım yok dedim

    -aşkta kazanırsın dedi sanki birşeylerin farkına varmış gibi

    -kazara kazanırım sonra aşkı da tam kaybederim dedim

    gülümsedi

    -tamam sen bilirsin dedi bıraktık.

    bir müddet daha bekledikten sonra

    geldiler

    ebrunun elinde 3 poşet.

    annesininkini saymadım bile

    ebru poşetlerin hepsini yere bıraktı

    annesi masanın üzerine iki poşey koydu

    birini kocasına verdi bu senin diye

    diğerini de bana uzattı

    -bunu sana ebru aldı diye.

    yine beyin felci geçirdim

    amk. kız bana o kadar trip atıp üstüne hediye mi alıyordu

    bi kere bile gülmeyen kız?

    sokarım o kadar aşk eziyetine

    anası babası orda olmasa suratına fırlatırdım bakmadan hediyeye

    babası hediyesini açtı tüm gözler ona yöneldi tabi

    adamın tuttuğu takımın forması ve arkasında karısının ismi

    -ilk defa işime yarayacak bir hediye aldın diye takıldı karısına

    sonra herkes bana baktı

    saçma sapan birşey çıkmasın diye dua ederek açtım

    arkasında ebru yazılı beşiktaş forması

    hediye üzerindeki bakışlar benim vereceğim tepkiye çevrildi

    ulan sanki bir yumuşama oldu kızda bana karşı hissine kapıldım

    biraz sevindim ama tepki de koymam lazımdı

    -hmm ebru dedim formanın arkasına bakarak

    demez olaydım amk.

    bizimki ankaranın sert rüzgarını suratımda hissettirdi yazın sıcağında

    • elif mi yazsaydım, ebru işte dedi

    ebrunun bana hediye alması

    pascalın oyuna girmesi kadar heyecan verici olmasına rağmen

    hemen arkasından bu lafı sokması

    1 dakika içinde çift sarı kartla oyun dışı kalması kadar

    oha amk dedirtecek cinstendi

    annesi ve babasının elif olayından haberi olmadığı için onlar espri olarak karşıladılar bunu ve güldüler

    hiç istemeyerek teşekkür ettim kibarlık görünsün masada birazcık diye

    onlarda birşey içti sonra kalktık

    arabaya giderken ebru ile ben yan yana olmasada yine arkadan yürüdük

    sonra bana biraz yaklaşıp

    • annemin fikriydi beyefendi dedi hediyeyi kastederek

    -çok normal sen fikrini elife sabitlemişsin



    arabaya geldik

    herkes bindi

    alanyaya doğru tekrar yola çıktık

    yine aynı senaryo devam etti belirli bir süre.

    sonra bir molada ebruyu tuttum yalnız kaldığımız bir zaman

    -eğer böyle devam edersen bir daha adını bile anmam yeter ama dedim

    • konuşmuyorum ben seninle git elife anlat derdini dedi

    -öyle mi dedim

    • öyle dedi sinir bozucu bir şekilde

    -sen bilirsin boşuna koşmuşum peşinden buralara kadar

    • hem suçlu hem güçlüsün

    -suçumu söyle lan dedim

    • sen daha iyi bilirsin beyefendi

    annesi ile babası da bize doğru gelmeye başladır

    ebruya yaklaştım

    -sen şimdiden olmayan birşey için bana böyle yapıyorsan uzatmaya gerek yok ebru

    alanyaya kadar daha dayan bana sonra bir daha göremeyeceksin zaten dedim

    geçtim arabaya oturdum

    annesi ile babası da gelince ebru da bindi yanıma

    yine aynı tavırlar

    ruhunu gibeyim emi

    ya böyle bir naz olamaz aşık usandıranı gibtir edin aşk katili yapar adamı

    bir süre yol aldıktan sonra telefonu aldı eline

    bir süre sonra benim telefondan mesaj bildirim tonu geldi

    bana mesaj attığı belliydi okumadım bile amk.

    babasından bir kalem istedi

    bi de petrollerde dağıtılan peçetelerden birine uzandı

    kağıda birşeyler karalayıp

    bana uzattı

    • mesaj geldi okusana yazmış

    elimi uzattım kalemi almak için

    -elifciğim göndermiştir yazdım aynı peçeteye

    • artık hiç inanmıyorum yazıp bana geri verdi

    -birazcık inanırken benimle konuşsaydın tam inandırırdım dedim

    sonra birşey daha yazdı almadım yazdığını kalemi uzattı yine almadım

    onun yaptığının aynısı ben ona yapıp cama suratımı çevirdim yol boyu

    arasıra babasının sorduğu sorulara cevap verdim

    babası seni eve mi bırakayım dedi evet dedim

    cebimi yokladım anahtar yok

    kaybetmişim amk bi yerde

    şimdi adamlara anahtarı kaybetmişim desem evlerinde yatmak istediğimi sanacaklar diye birşey söylemedim

    gece 3 gibi alanyaya indik

    babası beni eve bıraktı

    annesi ve babasına teşekkür edip herkese iyi geceler diyerek ebrunun suratına bile bakmadan indim arabadan

    biladeri aramak için telefonu çıkardım

    ebrunun gönderdiği mesaj

    • seni seviyorum...

    biladeri aradım evdeymiş kapıyı açtı girdim direk yattım

    ertesi gün yine mesaj attı ebru

    • elifden gelen mesajı okudun mu diye

    -evet beni çok seviyormuş dedim

    • sen de onu seviyor musun? diye sordu(kendini kastederek)

    -benim sevgime inanmayan birisini sevemeyeceğimi yazıyorum şimdi göndereceğim elife mesajı dedim

    benim sevgime inanmayan birisini sevemem yazdım mesaj bölümüne ve ebruya gönderdim

    hemen arkasından bir mesaj daha yazdım

    -yine yanlış bir mesaj mı aldın yoksa?? dedim.o gece beni yanlış anlamasını kastederek

    telefonu kapattım.

    yeter amk. ayda yılda onun vesilesi ile bile olsa ankraya gittik onu zehir etti.

    bi gece arkadaşlarla eğlenmeye gidelim dedik onu burnumuzdan getirdi

    cıncık gibi kızı ona olan sevgimizden dolayı gibmedik.

    ebruyu sevelim dedik aşka küstürdüm kalbimi.

    inat ettim açmadım amk.

    telefonum kapalı kaldı iş bitinceye kadar

    iş bitti eve gittim sanki yıllardır o anı bekliyormuşum gibi telefonu açtım
    Tümünü Göster
    ···
  20. 43.
    0
    tıbba saygı duyarak adamı salıvermişler

    aradan bi kaç ay geçmiş

    aynı doktor aynı köyden yine geçiyormuş

    bi bakmış köyde herkes yine ağlıyor

    şaşırmış durmuş yine

    gitmiş köylünün birinin yanına

    yine ne oldu neden ağlıyorsunuz diye sormuş

    köylü de

    -bizim bi imam vardı bir hafta önce öldü

    bir haftadır gibiyoruz hala canlanmadı

    ebrunun babası böyle anlattı

    ben gibmeli sokmalı bölümler şey etmeli olarak anlatmıştım halbuki

    ebrunun fıkraya verdiği tepki gelecekteki bana tavrının sinyali gibiydi...

    babası fıkrayı anlatıp gülerken anneside gülmeye başladı.

    ben ise rezil rezil otururken.

    ebru bana dönüp sadece

    • terbiyesiz dedi

    vay amk. daha da bir utandım.

    hata bende amk.o fıkra anlatılır mı??

    yada nerden bileyim herifin fıkrayı anlatacağını ben erkek erkek konuşuyoruz sanmıştım

    içten içe tilt oldum kayın pedere

    ama onun gibinde değil di amk hala gülüyordu

    ebrunun surat yine aynı yolculuk devam ederken

    sabaha doğru bir dinlenme tesisinde durduk

    birer çorba içtik

    ebru yolda yürürken yemek yerken ve bana bakarken

    birbirinden nefret eden iki kardeşten birinin diğerine davrandığı gibi davranıyordu

    gelmekle hata yaptım

    boşuna koştum peşinden hissine kapıldım

    bende salıverdim kendimi hiç bir yaklaşımda bulunmadım

    çorbaları içtikten sonra çay söylediler

    -ben bir lavaboya gideyim diyerek kalktım. hesabı ödedim

    ebrunun babası koşarak geldi.

    tepkili bir şekilde.

    -ben öderdim sen misafirsin dedi

    -bi dahakini siz ödersiniz dedim

    paranın amk ebruyu görüyordum lan

    her ne kadar bana tepkili olsa bile

    onu görüyor olabilmek servet sahibi olmakla eşdeğerdi benim için

    lavaboya gittim

    geri geldim masaya annesi

    teşekkür etti yemek için babası teşekkür etti tekrar

    ebru başka alemlerde bakmıyor bile bana

    neyse kalktık yine arabaya önden gitti ben sallana sallana arkadan geldim babasıyla

    ebru arabaya bindi babası ön tarafa dolaşırken

    ebru kapıyı ben girmeye yakın pat diye kapattı

    küfür etsen daha iyi amk.

    durdum biraz yine gözlerim doldu

    sesimi çıkarmadım amk ama annesi ile babası orda olmasa

    bir otobüse atlar alanyaya kesin geri dönerdim

    ama anasına babasına ayıp olmasın diye yapmadım



    ebrunun bu yaptıkları hiç çekici gelmiyordu

    gönlümdeki prensese yakışır hareketler değildi bunlar

    açtım arka kapıyı annesi gilde olaydan şüphelenmesin diye

    babasına dönerek

    -abi ankara gidiyorum beni de atarmısınız dedim

    -bin deli çocuk dedi annesi

    onlara göre keyifli bana göre

    surat mimiklerim ile iç duygularımın zıt karekterleri canlandırdığı bir ortamda bindim arabaya

    suratına bile bakmadan bende kafamı kendi tarafıma çevirip devam ettim

    bir önceki gün, gün boyu çalışmanın ve o ana kadar uykusuz olmanın ve yolculuğun verdiği yorgunlukla uyuya kalmışım

    kalktığım da saat 11 olmuş arabada yalnızım

    ayıptır söylemesi kalkınca biraz da salyam akmış

    ne ayıbı amk. sizin akmıyor sanki

    basbaya salyam akmış

    onu silerken bir baktım kimse yok.

    bir yere park etmişler beni orda bırakmışlar

    boynumun anası gibilmiş

    adam kaldırır en azından nereye gittiğinizi söyler amk.

    bekle baba bekle gelen giden yok

    ebruya mesaj atsam olmaz

    biliyorsunuz durumları

    yarım saat kadar sonra geldiler

    babası

    -seni kaldıracaktık ama ebru kıyamadı uykuna o yüzden bıraktık seni dedi

    ben ebrunun suratına bile bakmıyordum

    onlar yolculuğa çıkıncaya kadar uyumuş

    beni arabada bırakıp üniversiteye gitmişler işlemleri halletmişler

    öğlenden sonra yine gideceklermiş

    yanlış hatırlamıyorsam ata kule diye bir yer vardı

    cumhurbaşkanlığı civarı bir yerde oraya gittik

    sonra öğlen yemeği için bir restorana gittik

    ben annesi ve babasıyla hiç bir şey yokmuş gibi konuşurken ebrunun suratına dahi bakmadığımı yenileyeyim

    yemeği yedikten sonra

    hesabı istedi babası

    hesab gelince bende elimi cebime attım babası elini olmaz işareti yaparak durdurdu beni

    tam cebinden parayı çıkarırken

    ebru hesapı eline aldı

    -ben ödeyeceğim baba dedi

    çantasından parayı çıkardı

    parayı ödedi

    annesi babası sağol derken ben birşey demedim

    sonra ebrunun bana bakıyor olduğunu hissettim

    ama ben yine oralı olmadım sonra kulağıma yaklaşıp



    • sana hiçbir şekilde borçlu olmak istemem dedi

    ben ona çorba ısmarlamıştım ya dinlenme tesisinde onu kastediyor

    ben giblemez bir şekilde ona bile bakmadan devam ettim

    yine gezmeye kızılay sonra Ata'ya fatiha okuma şansı bulduğum anıtkabir e gittik.

    bi de yapay şelale vardı galiba orları gezdik

    baya bir dolaştık yani

    bunlar bu arada birkaç işlem daha hallettiler okul hakkında

    biraz daha gezip fotoğraf çektirdikten sonra

    ne yapalım konuşmaları başladı

    ebru gidelim baba diyordu

    annesi biraz daha gezelim isterseniz,bir kaç bişey de alırız dedi.

    babası bana döndü

    -sen ne dersin kelebek diye sordu babası

    -benim dediklerimle kafa bulandırmaya gerek yok, nasıl olsa hanımlar ne istese onu yapıcaz dedim

    ebru pis pis bana bakıyor gidiydi

    ama gibimde değildi oh olsun amk.

    -bırakalım gidelim bunları burda istersen dedi babası gülerek

    -bir yere bırakalım alış veriş yapsınlar biraz mutlu olsunlar dedim yine imalı bir şekilde

    -iyi fikir dedi annesi
    Tümünü Göster
    ···