-
62.
0bana anlatmak istediğin birşey var mı?Tümünü Göster
• hangi konuda
-genel olarak var mı?
• seni seviyorum
-dün gece hakkında anlatmak istediğin birşey var mı dedim çok ciddi bir şekilde
• sanmıyorum
-ayrılmak istiyorum ebru
• efendim dedi gözlerini büyüterek
-ayrılmak istiyorum
beynin o kadar hızlı komut verip
gözlerden yaş getirebileceğine ilk defa şahit oldum
• neden diye sordu o haliyle
-ben başka birisine aşığım
• şaka yapıyorsun herhalde
-hayır çok ciddiyim
• nasıl başka birisine aşıksın
-eski bir kız arkadaşıma aşığım
• turist birisi mi
-hayır türk
• hani ilk beni sevmiştin tek benimle çıkmıştın
-sen olduğunu söylemek isterdim
• en azından kim olduğunu öğrenebilir miyim?
-ismi ebru
• hangi ebru
bir süre ona baktım
-eski ebru dedim
• neden neler olduğunu anlatmıyorsun açık açık
-sen dün geceyi neden anlatmıyorsan aynı sebebten anlatmıyorum
• ne olmuş dün gece kelebek?
-unuttuysan misafirine sor hatırlatsın
onu orda bırakıp gittim
dükkana geldim
ama saatlerce ön sevişme yapmışta boşalamamış gibi ağrılar var bütün vücudumda
patron dükkanda
-nerdesin amk diye isyan ediyor
-bi işim çıktı kusura bakma dedim
-bırakıp gitme amk. dükkanını dedi.
o da neye sinirliyse gibecem triplerini de dükkanını da diyip gidecektim ama
-işim çıktı ben gidiyorum diye o da yardı
-işine sokayım diye bastım arkasından küfürü
ayağıma takılan yerdeki içinde malzeme bulunan sebetten çıkardım hıncımı
zaten bi onlara gücümüz yetiyor amk.
beni hiç gibine takmayan elif bile o halimi görünce
-ne oldu hayırdır dedi
-sanane kızım işine bak amk. dedim
allahtan dükkana müşteri gelmedi o sırada
yoksa turizm darbesi yapacaktım
sinirli hallerim yan esnaflarında dikkatini çekti
markete gittim bir paket sigara aldım
arka arkaya 3 tane yaktım
hiç bir gibime faydası olmayan sigara bana da fayda etmedi
ebru da dükkana gelince
komşular sinirimin sebebini anladılar
• konuşabilir miyiz dedi
-sana defalarca konuşman için fırsat verdim şimdi mi aklına geldi konuşmamız gerektiği?
• neden bahsettiğini anlamıyorum bile
-ebru gibtir git bir daha gelme buraya
• sebebini söyle gideyim hak verirsem
-o lavukla aranızda ne var dedim
• kiminle ceyhunla mı?
-aramızda o kadar insan olmaya başladı ki sen bile şaşırıyorsun artık
• kimden ne duydun gerizekalı sinirlendirme beni
-ben dün diskoda yokken sen nerdeydin
• diskodaydım
-kiminle
• arkadaşlarla
-bütün gece hep beraber miydiniz
• evet
-herhangi bir şekilde ayrılmadın yani
• hayır
-tamam bitmiştir konuşma şimdi ayrılmak isteğimi başka bir dille ifade ediyorum
gibtir git ebru
esnaf ahalisi de bize bakıyordu
içlerinde elif de vardı
bize bakıyordu ne olmuş acaba dercesine
ebru elifi de görünce delirdi
• neden ayrıldığını şimdi anladım
o kaltakla(elif) sana mutluluklar, herşeye rağmen seni çok sevdim bunu da unutma dedi
elim ayağım titriyordu o giderken
ben ne diyorum o elif diyor
elifin de amk.
yine içimde kaldı amk
olayı tam aydınlatamadan ayrıldık iyi mi?
ya bana yalan söylüyor ya da olayı ört bas etmek istediği için böyle yapmıştı
yada tutamadığım sinirimin kurbanı oldu aşk -
61.
0sağa baktım sola baktım yoklarTümünü Göster
wv ye gittim yoklar
bayanlar tuvaletine kafa uzattım yok
3 tur attım diğer dördü oturuyor ama bizimkisi yok
-nerdesin diye mesaj attım ebruya
cevap yok
tekrar attım 10 dakika sonra
• şu diskodayız sen nerdesin dedi.
-işim biraz uzadı kusura bakma dedim
söylediği diskoya gittim
içeri girdim
biraz dolandıktan sonra
pistte dans ediyor olduklarını gördüm
dakikalarca izledim
sonra dışarı yöneldiler
ben arkalarında kaldım
bizim ebrunun kafası hafiften biraz ağır derecede güzel
yürüşüyünden belli
merdivenleri
o sapla el ele indiler
disko çıkışında biraz durdular konuştular
sonra kalabalık olan disko önündende kalabalığı el ele geçerek diğerlerinin bulunduğu diskoya yöneldiler
ben dışarda bekledim
olayın iç yüzünü farklı bir şekilde öğrenmek için plan kurdum
ebruya mesaj atarak
-nerdesiniz işim bitti geliyorum
ebru önünde beklediğim diskonun adını da yazarak
• gel artık çok özledim şeklinde cevapladı beni
3 dakika sonra içeri girdim
5 i oturuyor ama bu defa sap piyasada yok
ebru beni görür görmez sarıldı
• hoşgeldin aşkım
-hoş bulduk canım
• nerde kaldın
-bir işim çıktı kusura bakma
• nerdeydin
-önemli değil sonra anlatırım ebrucum
şüpheci gözlerle bana bakarak
• yoksa elifin yanına mı gittin?
aslında başka bir planım vardı ama
ebrunun elifi plana dahil etmesine içten içe sevinerek
çok ciddi bir şekilde
-evet elifin yanına gitti, başka bir diskodaymış beni çağırdı oturduk konuştuk
dans ettik sonra el ele tutuşup taksiye bindirdim gönderdim dedim
kıpkırmızı oldu ebru
istediğim surat ifadesini gördükten sonra hemen ekledim
-şaka ebrum şaka, insan deli gibi sevdiği birine böyle birşey yapabilir mi? dedim
mal mal bana bakarken
-kardeşimi dövmüşler onun için eve gittim dedim
• kardeşin nasıl diye sordu aslında ama
hiç nasıl olduğunu merak etmeden
-gururu incinmiş o kadar dedim inceden dokunmaya devam ederek
bu benim son pasım oldu ebruya
artık ne yapacağına o karar verecekti
o onları gördüm mü yoksa
yaptığım espri olay üzerine mi geldi? diye düşünürken
diğer sap da çıktı geldi
ben eğleniyor moduna geçtim
ufaktan kıçımı başımı sallıyordum
sonra bara dans figürleri ile yaklaşıp bir long island sipariş ettim
barmen onu yaparken gözüm onlardaydı ama
oraya hiç birşeyden haberim yokmuş gibi
eğlenerek ve gülerek bakıyordum
geldim yanlarına
sapa dönerek
-nasıl beğendiniz mi diskoları eğlenebiliyor musunuz? dedim
-çok güzel dedi sap
-ben ebrudan ayrılınca gel tekrar sana turist kızı ayarlayayım dedim gülümseyerek
buna hemen tepki gösteren ebru
• ne ayrılması yaa dedi
-hani olur da birbirimizi aldatırız o zaman da beraber olacak halimiz yok ya
• sen elifini kendinden uzak tut yeter
kulağına yaklaşıp
-benim bir tek ebrum var onu da sadece sen tanıyorsun selam söyle haberi olsun dedim
ebruya başka ebrudan bahsettim
değiştiğinin farkına varsın diye
amk. böyle işin
biz kız üzülmesin diye gurbetlerde
hep iyi davranalım
kapasitemizin üzerine çıkıp romantik olalım
ne isterse elimizden geleni yapalım
erkek arkadaş ne yapması gerekiyorsa fazlasıyla yapalım
sonra zütü kalksın ilişkinin
bana seni seviyorumlarla ağlayan
sensiz yaşayamamlarla ölümden bahseden birisinin ne işi var amk başka kollarda
açıklamayı gibe gibe yapacaktı
ben gerekli mesajları ona verdim
eğlenmeye çalışıyor görünmek bile zor geldi bana
wc ye gittim onları orda bırakarak
elimi yüzümü yıkayıp sakinleşmeye çalıştım
aşşağı indim
ebru tek başına kalmış masada oturuyordu
-misafirin nerde dedim
• misafir'ler diye cevapladı
bu sırada o sap elinde iki tane içkiyle geldi
birisini ebrunun önüne bıraktı
diğerini hiçbirşey yokmuş gibi kendisi içmeye başladı
-ben içmeyeceğim sağol dedim sapa
-senin var diye almadım kusura bakma dedi
-evet haklısın, benim varken senin alman garip olur zaten dedim
ebruya baktım içiyor kafası güzelleşmeye başladı
sarhoş olup salakça birşeyler yapıp
kendini dövdürme riskini ortadan kaldırmak için
bir tadına bakayım diye onunkini alıp yarısından fazlasını içtim
hoş zaten ayıkken yapmıştı yapacağını zaten
sonrada
-ohhh içim yanmış dedim imalı imalı
eğleniyor görünmeye devam ettim
arasıra yanlarından ayrıldım türlü bahanelerle
uzaktan izledim onları
acaba birşey yapmaya devam edecekler mi diye
sap ona gülerek birşeyler anlatmaya çalışıyordu
ama ebru oralı bile olmuyordu
galiba mesajı almıştı ebru
sonra tekrar masaya dönüp
diğerleriyle muhabbet ettim
ben konuşurken
ebru gelip arkamdan bana sarıldı
sonra yanıma bir sandalye çekerek o da oturdu
ben onun farkında değilmişim gibi davranırken
o iki koluyla bir kolumu sardı
ve omzuma başını koyarak muhabbeti dinledi
arasıra yanağımdan öptü
elimin tersiyle sildim
konuşmaya devam ettim
ama o başını omzumdan ayırmadı
diskonun kapanma saati geldi biz konuşurken
o sap sıkılmış olacak ki
-gidelim mi dedi
-aç mısınız çorba ısmarlayayım mı dedim
ebru
• ben yorgunum gidelim dedi
onlarda kabul ettiler
ebrunun eli elimde diskodan çıktık
taksiye gittik
onları bindirdik bir tanesine
ebruyla biz kaldık
• ne yapalım
-el ele tutuşmak ve dans etmek beni de yormuş gidelim yatalım
• beraber yatamayız
-artık öyle bir beklentim yok zaten
• nedenmiş o dedi
ağzımı ararcasına
-boşver dedim geçiştirdim
• yürüyelim mi bizim eve kadar dedi
galiba olayın aslını anlatacak diye kabul ettim
evlerine gelinceye kadar konuştu ama
hiç benim istediğim konuya gelmedi
evlerinin önüne geldik
iyi geceler dileklerinden sonra
-bana anlatmayı unuttuğun birşey oldu mu ben yokken dedim
• hmm olmadı galiba
-iyice düşün yarın görüşürüz iyi geceler dedim
ellerini kaldırdı
yanağından bir kere öpüp döndüm gittim
ertesi gün arkadaşlarının da son günüydü
akşam üzeri gideceklerdi
ben yine işe geldim
-misafirini uğurlayınca haber ver mesajını yazdım ebruya
yine misafir dedim.
evet uğurlama nasıl bir uğurlama olacaktı bu da önemliydi
gitme saatlerine yakın
otogara bende gittim
ebru ve diğerleri ordaydı
biraz uzaktan izledim
hep beraber konuşuyorlardı
valizler yüklendi
vedalar ediliyordu
ebru ile o lavuk yine sarılacak gibiydi
veda sırası ikisine geliyordu ayar oldum
dün gece onları öyle görmesem arkadaşça sayılabilecek bir sarılmaya hazır olabilirdim
sonra dedim şimdi bunlar öpüşür müpüşür kalbim dayanmaz amk. görmeye diye
koşar adımlarla otobüsün yanına bende yaklaştım
vedalaşamadık kusura bakmayın diye direkt diğerlerinin yanına gittim
onlarla vedalaştık
diğer sapada
-sanada bol şanslar dedim.
teşekkür etti
ebruya da bir kez daha
-kendine iyi bak dedi bindi otobüse
ebruyla yalnız kaldık
• aşkımmm diyerek sarıldı bana
• nereye gidelim dedi
-ben işe gidiyorum
• bende geleyim mi?
-misafirinle gittiğini sanıyordum
• ne diyorsun kelebek? anlamadım nedir -
60.
0üniden arkadaşları gelmiş hep beraber denize gidiyorlar yemeğe çıkıyorlarTümünü Göster
buraya kadar ters olan birşey yok
işimi biraz erken bitirip
dükkanı kapattım
bulundukları restorana gittim
geleceğimi bildiren mesaj atarak
vay efendim yemekler yenmiş
muhabbet artmış
bizim üç çift slow müzik eşliğinde dans ediyorlar
çiftin birinin sapının ben olması gerekmiyor, muydu?
bu gereksinim beni hayli bozdu
ebruyu göreceğim için gülümsemeye meyilli yüzüm
asık bir hal aldı
resmen benim kız başkası ile dans ediyordu
ha öyle sarmaş dolaş mı hayır ama
yinede ediyorlardı amk
an itibari ile dans için ebrunun yanlış kolları seçtiği lavuğa uyuz oldum
ama ebru geleceğimi biliyordu
beni erkek arkadaşı olarak tanıtmıştı
ve benimle beraber olduğunu ballandıra ballandıra anlatıyordu onlara
bu durumda sebebsiz gerilimlerden kaçınıp durumu çaktırmamaya çalıştım
onların masası olduğunu ebrunun çantasından anlayarak masaya oturdum
dönerek edilen bir slow dans olduğu için farkedilmem de çok sürmedi
ilk o sapçık gördü beni
ben ona gayri ihtiyari pis pis bakarken o da kendini biraz daha çekerek
beni gösterdi ebruya
ebru hızlı adımlarla bana geldi
• hoşgeldin dediğinde
benden aynı sevecenlikle
-hoşbulduğu duyamayınca anladı durumu
• diğerleri kalkınca bana da teklif etti bende kıramadım dedi
-iyi yapmışsın dedim sakince
diğerleri de geldi masaya oturdular
ebru misafirler diye hepsine içki ısmarladı ama
zaten kendisi de iki tane bira içmiş ve ayarındaydı
kendi kendimi gereksiz kıskançlığa lüzum yok
bi tak yok amk kız seni seviyor işte diye teselli ederek
bir içki de ben aldım
ondan bundan ordaki anılarından konuşurken yemek çıkışı
diskoyu da görmek istedi üniversiteli gençlik
• gidelim dedi ebru bana bakarak
bana uyar işareti yaptım
ebru elimi tutuyor bana aşkla bakıyor
arasıra kulağıma fısıldıyordu
ve bu durumdan en başta o sap olmak üzere kimse rahatsız olmuyordu
o zaman korkulacak bir durum var mıydı??
vardı çünkü babam aradı
acilen eve gelmem gerektiğini söyledi
ne oldu dedim
kardeşin kavga yapmış dedi
var mı bişey dedim
gel kendin gör dedi
abi olmak zordu amk.
onun dayağının kahrını da biz çekecek gibi görünüyorduk
izin alıp eve gitmem gerektiğini söyledim
sebebini söylemeden ebruya
• bende geleyim mi dedi
o an ki düşüncesizlikle
-sen misafirlerini gezdir ben sana mesaj atarım dedim
masadan kalkıp eve gittim
eve geldiğimde mor pörtlek gözlü ve bir kaç yandan darbeli bilader
ağlayan annem
neden biladerini korumuyon diyen babam
nasıl koruyayım amk.
24 saat yanında mı durayım
ben dayak yerken kimse yardım etmiyor
durumu anlamaya çalışırken
alanyanın sanayi tayfasının gençleri
tüm kazandıkları haftalıklarını içlerinden birinin sahip olduğu doğan slx marka
arabaya yatırıp
benzinine siyah camlarına kegib akslarına ve içindeki müzik sistemine yatıran
o kadar masrafla yeni bir araba alabileceklerinin farkında olmayan
bir kaç zibidi tarafından
sözlük deyimiyle sebebsiz tartaklanmış
-gidip sanayi yi mi yakayım ne yapabilirim şimdi dedim
gece gece çağırmadaki mantık ne amk.
jet li miyim ben ortalarına dalıp kötü roldeki başrol oyuncusunu bulana kadar
bütün sanayi figuranlarını döveyim
biladere nasihat vereceklerine bana veriyorlar
sahip çık diye
o saatte yapılabilecek hiçbirşey olmadığının farkına varan ebeveynlerime
dışarı çıkacağımı söyledim tekrar
annemle vay gidersin vay gidemezsin vay seni de döverler
derken kaçtım evden
durulur mu amk.
kurt kuzuyu yemeden nasıl gecenin sonuna geçebilirim diye mantık hesablamalarındayım
ebruda bir kaç mesaj attı
• ne oldu bişey var mı?
• biz burdayız şuraya geçiyoruz şunu içtik bunu içtik
• seviyorum özledim
ne varsa göndermiş
en son bulundukları diskoya gittim
gözlerim kalabalıkta onları ararken 4 ünü farkettim
ikisi yok
olmayan kişiler ebru ve o sap -
59.
0ebru ilk ikiyi utanmasa pas geçecektiTümünü Göster
bayramlaşma sarılması gibi annesi ve babasını geçerek
bana geldi
gözyaşlarına hakim olmaya çalışsamda
sadece tutuksuz yargılayabildim
aktılar
hesabını sonraya bıraktım
mutlaka sorulması gereken bir hesap vardı gözyaşlarımdan
çünkü sevdiğimin daha çok üzülmesine sebep oldu
uzatmamak en iyisiydi
derin bir nefesle içime çektim gözyaşlarını
• sensiz yaşayamıyorum dedi ebru
-biraz daha dayan senin ölümüne azmettirici olmak istemem dedim
• seni bu kadar sevmesem ölüm korkusunu hiç hissetmeyecektim galiba
-ben seni bu kadar sevmesem sensizken ölümü yaşamayacaktım
yine sarıldı yanağıma bir öpücükle
zor da olsa ayrıldık
alanyaya geldik
yine aynı mod
anlamsız düşünceler
manasız insanlarla devam edecek bir hayat
acı vereceğine emin olduğum onsuz geçecek hayli zaman
zaman geçti gitti
sezon açılmaya başladı
ebru sınavdan sınava koşarken bile beni hiç aksatmadı
sezonun açılma sinyali, dükkan başına düşen turist sayısının artması ile yandı
nihayet cüzdanımın içindeki kimliğim
yalnızlığını para ile paylaşmaya başladı
rehber belki ebrudan ayrılmışımdır
diye bir kaç defa daha geldi.
ebruyla mesajlaşarak sessiz yanıtlar verdim
belki dini terk ederek içmeye başlamışımdır diye
-hayatını değiştirdin mi yoksa hala ev iş mi diye sordu
-sadece camiyi değiştirdim gerisi hala aynı dedim
ben sınav için antalyaya gidip gerekli şıkları işaretledim
sonra elif geldi
yine aynı dükkan
ama bir senenin ona verdiği olgunluk
sadece vücut hatlarına değil kendisine de yansımış gibiydi
beni hiç takmadı
ben geldim bile demedi
artık eskisi gibi dükkanın önüne çıkıp sürekli bana bakmıyordu
bana hiç bakmıyordu nerdeyse
başka biriyle kafayı yemiş olsa gerek diye hiç sallamadım
zaten ebru da sınavlarda son bildiklerini yazmış gelmek üzereydi
annesi gil ona o annesi gile sürpriz yapma peşindeyken
babası ona otobüste yer ayırttığını söylemiş
babasının planı o saatte otogarda olmak arabayla onu getirmek
ebru da onlara sürpriz yapmak isteyince bir gün önceki otobüse binmiş
ki onlar yola çıkma hazırlığı yaparken sürpriz ben geldim diyebilsin
bana bunları alanyaya gelip benle hasret giderip
babası gil ankara yoluna çıktıktan sonra söyledi
-neden boşuna gönderdin dedim
• seninle bir gün yalnız olabilmek için dedi
-bak işte beraberiz dedim
-ama gün yetmiyor geceyi de katmak istiyorum dedi
adamları boşuna ankaraya gönderecek onlar yoldayken de biz beraber olacaktık
plan hoşuma gitmesede özlemiştim amk ebruyu
zaten ankaradayken de yeterince hasret giderememiştik
dükkanı erken kapattık
onların eve gidemezdik çünkü ebrunun kardeşini zütürüp zütürmediklerini bilmiyorduk
bizim eve gidemezdik benim ahali ordaydı
bir apart otele de gidemezdik
insanların ebruya huur gözüyle bakmaları hoşuma hiç gitmezdi
bir arkadaşın turist kız arkadaşının ailesinin evi vardı alanyada
o orkadaşı aradım
durumu izah ettim
olur verdi
ebrunun valizleri dükkanda bırakıp
anahtarı almaya gittik
ordanda ebruyla o eve gittik
içimizdeki ahd edilen öpücüklerin acısını iyice çıkardık
babası ankaraya sürpriz yapmak için vardığında ebruyu aradı
otobüse binmiyor musun diye
ebru durumu izah etti
gerekli konuşmalar ve kendi aralarındaki sürprizin sürprizi muhabbetinden sonra
biz kaldığımız yerden devam ettik
sonra yatak odasına geçtik
beraber yattık
bir kaç defa cinsel ilişki arefesine geldik ama
hiç bayramı göremedik
şeker torbası hep boş kaldı benim bayram çocuğumun
ilk defa bir geceyi tamamen beraber geçirdik
gol yoktu ama gönüller kazandı
sabah olunca başka bir telaş kapladı bizi
ebru gece evine gitmemişti
erkek kardeşi evdeyse gece eve gelmediğini babasına söyleyecekti
eğer babası bunu öğrenirse ebru nasıl bir mazaret uyduracaktı
ihtimaller üzerinde konuşurken
ebruyu eve bıraktım ben yukarı çıkmadan
yukarı çıkınca mesaj attı
evde kimse yokmuş
artık erkek kardeşi nerdeyse
ben onların buluşmasında yanlarında değildim
onun için nasıl bir buluşma yaptılar kendi aralarında bilmiyorum
daha önce anlattığım gibi ebruyla bir süre dolu dolu ilişkimiz devam etti
hergün buluşmalar konuşmalar vesayire
bir gün bana üniden arkadaşlarının geleceğini söyledi
ben arkadaşlarım deyince bayan bir kafile bekliyordum
ama gün gelip geldiklerinde
erkekli bayanlı bir grup olduklarını farkettim
ebru ben çalışırken onları karşılamaya gitti
kalacakları otele yerleştirdikten sonra
akşam üzeri çarşıya gelip 5 kişi olan grubu benimle tanıştırdı
iki kız üç erkek
böyle saçma bir tatile çıkışmı var amk
iki kız iki erkek okey
sadece erkekler yada kızlar da tamam
ama bu dışarda kalan sap neyin nesi
ama ebru beni onlarla erkek arkadaşım diye tanıştırdığına göre
korkulacak bir durum yok gibiydi
planlarını sordum
yorgun olduklarını söyleyip yatacaklarını söylediler
ebru onlarla biraz daha dolaştı sonra onları uğurlayıp
yanımda kaldı
dükkanı kapattık
bir saat daha ebruyla yürüdükten sonra onu evine bıraktım
bende gidip yattım
ertesi gün ebrudan gelen mesaja göre denize gitmişlerdi
soğuk şehirlerden gelip
bedenlerine zencimsi bir görünüm elde edebilirlerdi sadece
çünkü bana göre deniz hala soğuktu
-keyfinize bakın dedim
ama aklımın bir kenarında hep iki artı bir olan sap vardı
akşam üzeri deniz dönüşü
ebru evine gittiğini
üzerini akşam ki beraber yiyecekleri yemek için değiştirdiğini
benim gelip gelemeyeceğimi sordu
bende dükkanda kimse olmadığı için yemeğe gelemeyeceğimi ama
dükkanı erken kapatıp yemek sonrasına yetişebileceğimi söyledim -
58.
0ehberle tekrar görüşmek istemezdim ama gelecekti mecburenTümünü Göster
nargile parasının yüzde onunu bir zarfa koyup kasaya koydum o gelince veririm diye
biz ebruyla çılgınça mesajlaşıp konuşmalara devam ediyorduk
zaman içinde arkadaş çevresi edindi
o arkadaş edindikçe ben ona daha iyi davranmaya
şaka yaparken dozunu onu kırmayacak şekilde ayarlamaya başladım
bu okulda sadece kızlar okumuyordu
erkeklerde okuyordu
ebru da güzel bir kızdı
muhtemelen onu uzaktan uzağa kesecek ondan etkilenecek erkekler olacaktı
ebrunun onlardan etkilenmesini engellemek için
gittiğin yerde erkek var mı diye sürekli baskı yapmak
sürekli kiminlesin
kimlerle arkadaşsın demek beni itici yapacaktı
tek taktik ebruya onun sahibi değilde
sevgilisi olduğumu değişik yollarla hatırlatmaktı
bu yüzden kendimden ödün verdim
ben sormayıp sürekli baskı yapmayınca o zaten kendiliğinden herşeyi anlattı
benim ona verdiğim güven ise
her gece evde olduğumu bilmesi
her dışarı çıkılası hafta sonlarında o beni aramazsa ben onu arayarak evde olduğumu bir şekilde inandırdım
çoğu zaman sende çık eğlen desede
ben onu merak içinde bırakmamak adına hiç çıkmadım
aklında hiç acaba sorusu kalsın istemiyordum
ondan daha çok ben onu kaybetmekten korkuyordum
önce rehberden başlayayım
parayı almak için geldiğini sandığımda parayı almadı
bazen sana uğrarım yorgunluk kahvesi içerim sen ısmarlarsın dedi
alması konusunda ısrar etmeme rağmen almadı
iki defa geldi
kahve içmek için
ilk seferinde benim hakkımda birkaç soru sorunca
kız arkadaşım olduğunu söyledim
onu çok sevdiğimi okuduğunu anlattım
ikincisinde ki önemli olan bölüm
-hiç dışarı çıkmaz mısın dedi
sallamak adına
-ben müslümanım içki içmem öyle ortamları da sevmem dedim
hem aşırı dinci hem sevgilisi olan hem aksi huylu hemde
kendinden 3 yaş küçük olan benim gibi birinde daha ne arayabilirdi ki?
bir müddet ortalarda gözükmedi zaten
ama sadece bir müddet
ebrunun annesi ve babası iki defa onu ziyarete gittiler
ilkinde beni de davet etmiş olmalarına rağmen maddi yönden utanca düşmemek için gitmedim
lan salak gitseydin özlemedin mi ebru'nu diyebilirsiniz ama
gitmedim işte salak konusunda haklı olabilirsiniz
ikincisinde sağdan soldan ufak maddi destekle bende gittim, ebruya
bizi beklediği buluşma noktasında gelinler gibi süslenmiş
heyecandan ne yapacağını bilemez bir haldeydi
arabanın arka koltuğundan onu gördüğümde
işte bu kız kalbime bunları yaşatan dedim kendi kendime
susuyordum ama kalbim dile geliyordu resmen onu görünce
ilk karşılaşmada utanç ve heyecandan nasıl
ona koşacağımı bilemediğim için
zaman kaybıyla indim arabadan
karşımda duruyordu
annesi babası için okuyan gurur kaynağı
sağında solundan geçenler için sıradan bir vatandaş
benim için kalbin ritim temposu
ne sağından solundan gelip geçenler durdurabildi onu
ne de annesinin şevkatle sarılma isteği
onun için an itibarı ile bir tek adres vardı gidilecek
kollarım
sıkı bir sarılmanın arkasından yerimi annesine bıraktım
gözü bendeyken onlarla da sarıldı
bana bakarken suratındaki ne kadar özlemişim seni ifadesine
sıcak bir gülümseme ile cevap verdim
annesi alınmış olacak ki
-bazı kişiler bizden daha değerli olmuş sizin için ebru hanım dedi gülerek
• bacaklarım adresi şaşırdı anne özür dilerim dedi ebru
bense konuşacak birşey bulamıyordum salak salak sırıtıyordum işte
nereye gidelim çıkmazına tekrar girdik
ortaya fikirler atıldı
ben yorum yapmıyordum
çünkü ebruyla öpüşemeyebilme ihtimalimiz beni düşündürüyordu
bana uyar dedim her yoruma
tuz gölüne gidip kafamızı tuza sokalım deseler kabul edecek derecede kulağım onlarda değildi
gözlerim çapkın gülüşlerle ebrunun üzerindeydi
zaten başka yerlere baktığım da yeterdi
gözlerim onsuzluğu görmekten isyan etmeye başlamıştı
isyan başlamadan bitince
gözlerim ebruya yavşadı
ben çok yavşaktım beyler
onu görünce çok yavşıyor eriyordu bedenim
arabayı alıp bir otoparka bıraktık
sonra yolda yürürken hep beraber
kalabalık olan kaldırımda
dördümüzün arasına yurdum insaları girince ufak tefek kopmalar oldu
bir kaç adım ebruyla geride kalıp
sonra yetişiyorduk anne-babası ile devam eden muhabbete
dayanamayıp yürür halde iken ebrunun kolunu tuttum
ve yavaşlamasını sağladım
öpmekle öpmeye çalışmak arasındayken
babasının kafasını döndürüp bize bakıyor olduğunu farkettim
rezil olmak dedikleri bu olsa gerek amk.
bizi görmezden gelmiş gibi davransada rezil olunmuştu artık
ben o rezillliği yaşarken
ebru beni öptü kimseye aldırmadan
bir kaç yürüyüp
vücudun yükünü ayakların üzerinden alıp
zütün üzerine taşıyacak bir mekan bulduk
yine ben içgüveyi gibi onların konuşmalarına kulak verdim sadece
ebru yanımda olmasına ve
onu çok özlemiş olmama rağmen
konuşacak hiç birşeyimiz yok gibiydi
gün boyu mesajlaşırsan öyle olur tabi amk.
yalnız da değildik ki amk
hiç durmadan aşkımı tarif edebilirdim ona
ellerimiz terleyinceye kadar el ele geçtik akşama
el terinden ikimizde şikayetçi değildik zaten
kulağına fısıldamalarla özelimizi bulabildik ancak
sonra ayrılık vakti geldi
kurban bayramında sınavlar nedeni ile gelemeyecekti ebru
bunun da üzüntüsünü teselli etmek bana düştü
ayrılık vakti gelince ebru annesine sarılarak ağlıyordu
fakat esas ağlama sebebinin herkes farkındaydı
babası ile de formaliteden vedalaşırken
ben üçüncü sıradaki yerimi koruyordum -
57.
0-kendisi benden daha istekli okumaya merak etmeyin dedimTümünü Göster
-yok yok anlattı bana ne söylediğini(okul benden daha önemli) dedi
-yalan da söylemez ki ebru kıvıramayacağım dedim
-tekrar teşekkür ederim deyip vedalaşırken tavlayı da koydu koltuğumun altına
rehber tur şirketinin türk bir yetkilisi ile geldi
beni direk es geçip
ebrunun babasıyla tokalaştılar
adam otelci tanıyorlar tabi
vay amk dedim torpil çıktı bize iyi mi
onlar konuşurken ben başladım binliğe
yere bakıyordu rehber
-parayı ben aldım yerde arama dedim fırlattığı parayı kastederek
erkek olsa kesin kafayı atardı o derece sinirlendi
sonra tanışma faslı oldu
merhaba merhaba
beni tehdit etmeye geldiğini düşündüğüm adam
-yanlış anlaşılma olmuş galiba diye söze başladı
sahte gülümseme ile
-aynı dili konuşmuyoruz rehberle ondandır dedim
bi kaç türkçe daha konuştuk rehber ne diyor acaba bunlar diye bakarken
-hadi gidelim özür diledi dedi rehbere
-rehber ben duymadım dedi
-çok özür dilerim lütfen beni affedin miss rehber dedim.
hiç inandırıcı olmayan bu konuşma rehberi tatmin etmesede gittiler
ebru ile bilindik mesajlaşmalar
mesajın kesmediği ve sesin duyulma hissi olduğu anlarda
telefon konuşmaları
üzüntüsünde binbir takla atarak güldürme çabalarım
telefon konuşmalarını bitirirken
tekrar tekrar seni seviyorumlar
önce sen kapat diye uzayan muhabbetler
gecenin sonlarında mesajlaşırken
bu son mesajım iyi geceler dedikten sonra
defalarca daha atılan mesajlarla
bir haftayı tamamladık
rehber tur için yine çarşıdaydı
aynı rehber
bu defa nargile içmiyordum
ciğerleri nadasa bırakmıştım
yanımdan geçerken
-hava çok temiz bugün dedi bana bakarak(ingilizceden çevirince böyle oluyor amk.
hay kömür yakmaya üşenmiş ellerimi gibeyim
nargile yanıyor olsa vermiştim eline o zillinin
sinirden ,
lafı yemiş olmanın verdiği altta kalma ezikliği ile
gittim nargileyi yaktım
bi daha gelmediler ciğerleri boşuna yorduk anlayacağınız
ebru ile dolu olan kalbim
sokaktan geçen liseli kevaşelere bile laf atmama engel derecedeydi
zütlerini başlarını o yaşta öyle kıvırıyor olmaları beni gaza getiriyor olsada
ben kontağı ebruda kapatmıştım
o ne zaman yazsa elimden geldiği kadar
cevapladım
her saniyemin raporunu verdim nerdeyse
o da çok hoşnuttu bu durumdan
gereksiz gereksiz yok şunu yaptık
yok bu böyle oldu
yok şu hoca böyle şu derste şunu öğrendik
ne varsa anlatıyordu bana
mimar olacaktım nerdeyse amk.
bunun da makarasını yaptım elbet
-sahte diploma ayarla beni de mimar yapacaksın sen bu gidişle diye
bende açık öğretim test kitablarından alıp sınavın nisanda olmasına
rağmen çalışmaya başladım
kıza oku derken kendiminin kalması
kendimle çelişir di
ebru iki defa ceyhunun mesaj
attığını söyledi
sinirlenmiş olmama rağmen
hem ebruyu kırmamak hem de muhtemel bir tartışmayla daha çok sinirleneceğimi bilerek
ne yazdı bile sormadım
ama ebru ikisinde de söyledi ne yazdığını
birincisinde alışabildin mi arkadaşım
ikincisinde arkadaş olduğumuzu sanıyordum hiç cevap bile vermiyorsun
bir süre beraber çıkmış olan iki kişiydiler benim için
biri çok sevdiğim ebru
diğeri de ebruya olan sevgimden dolayı nefret ettiğim ceyhun
ikisinden de uzaktaydım
birini sevgiyle birini nefretle anıyordum hep
ebrunun onu unutamadağı için rötarlı başlayan aşkımız
şimdi arkadaş oluyor olmaları sebebi ile bende korku uyandırıyordu
ama ne yapılabilirdi ki amk.
şimdi ben bir nedenden dolayı ebrudan ayrılsam
o başka biriyle çıksa ebru
bende onu unutamayacaktım
bende tekrar onunla olabilirmiyim umudu ile
nefret ettiğim ceyhun karekterine bürünebilirdim
günler geçiyor
kış mevsiminin ilerleyen ayları olması sebebi ile
yazın biriktirdiğim paralar suyunu yavaş yavaş çekiyordu
kolay değil di ebruya mesaj yetiştirmek
mesaj sayısında azaltmaya gitsem
benden soğuyor mu acaba tehlikesi ile
ebruyu gereksiz düşüncelere daldırabilirdim
bu yüzden hiç azaltmadım
159 karekterin genelde hepsini kullandım mesajlarda
parasızlık bacak kaslarına fayda sağladı yürümekten
içtiğim biraları burnumdan getiren göbek erimeleri yaşadım
bir kaç lüksümden vazgeçtim
dünyadaki tek vazgeçemeyeceğim kişi için
alanya bomboştu benim için
yoldan geçen insanlara bakarken
bunların da ebru ları var mı acaba diye düşünüyordum
ben bende değildim
içimdeki sıkıntıları geçici gülüşlerle atlatmaya çalışırken bile
gülmeleri kesme sebebim
ebrudan ayrı oluşumun verdiği üzüntünün aklıma gelmesiydi
alanyada ki hiç bir şey
telefona düşen mesaj sesi kadar heyecan verici değildi benim için
o mesajlaşma ve telefon konuşmaları da
beni hücremde yatarken anamın hapishane ziyareti gibiydi
konuşuyorduk ama sarılamıyorduk öpemiyordum
en başlarda ebruyu teselli eden ben iken
kendimin daha çok teselliye ihtiyacı olduğunu farkettim
zamanla gülüşlerim kesildi
suratımdaki ifadeler ot yiyen inekler gibiydi
yiyor içiyor ama samansı yaşıyordum hayatı
ebru bir mesajla veya aramayla önüme ot koyuncaya kadar
ebru her seferinde benim yanımda olmak istediğini söylediğinde
soktuğumun okulu yüzünden onu geri çeviriyordum
ama gözlerim her sabah dükkanı açmadan önce acaba
bir sürpriz var mı diye iyice sağa sola bakıyordu
ama acabalar bile nafileydi artık
benim ankaraya gitme şansım kelebeğin 3 gün kanat çırpabilmesi olasılığı kadardı
göz yaşları ile çalışsaydı otobüsler 3 4 depo fullerdim hayrına
ama bazı aşklara tecavüz etmiş maddiyat benim de bacaklarımı açmam konusunda baskı kuruyordu
dükkana uğrayan müşterilere binbir yalakalıkla bişeyler satacam diye uğraşırken
rehber hanım yine geldi yalnız olarak
hiçbirşey yokmuş gibi ben dışarda otururken yanımdaki tabureye oturdu -
56.
0-erkenden bin bende gideyim daha fazla üzülmeyelim dedimTümünü Göster
annesi ve babasıyla vedalaştı
bana da sarıldı, gözleri dolu dolu
• seni çok seviyorum dedi derin bir iç çekerek
-bende seni dedim
anne ve babasının orda bulunma sebebinden dolayı
çok istediğim ama alamadığım bir veda öpücüğü vardı
almam lazımdı onu ama nasıl
-ebru sen bin lütfen dedim
• bir an önce göndermek istiyorsun zaten dedi şakayla karışık
ön kapıdan binip genelde bayanların oturduğu ikinci ön sıra koridora oturdu
el salladı üzgün üzgün
muavin diğer valizleri doldurmaya çalışırken yanına gittim
-aga boş yer var mı otobüsde dedim
-yok dedi
-antalyaya kadar gidersen var ama diye ekledi
bir an düşündüm antalyaya gitsem geri nasıl gelirim diye
gelmessem ölmem herhalde mantığı ile
-tamam ben de antalya otogara kadar gideyim dedim
annesi ve babasına
-antalyaya kadar bir işim çıktı dedim
kolay gelsin dediler gülerek
otobüs kalkmasına yakın orta kapıdan binip ebru beni görmeden orta sıralardaki yerimi aldım
otobüs kalktı ebru annesi gille el sallaşırken gözü beni arar gibiydi
360 derece iki üç defa baktı etrafa ama beni göremedi
annesi gilde sürpriz bozulmasın diye
el işareti ile beni deşifre etmediler
alanya çıkışındaki tünellere yakın bir yere geldik
muavin yaklaştı bilet olayını çözmek ve parayı almak için
ona kısaca durumu özet geçtim
-şurdan bir su alda benden zütürüver dedim
-tamam aga hallederiz dedi benim yaşlarımdaki muavin
suyu ebruya zütürdü sonra beni işaret etti
ebru bakmadı bile arkaya tersler gibi yaptı istemiyorum suyu tarzında
bana baktı muavin almıyor dercesine
vay amk kıza bak arkaya bile bakmadı
sonra muavin geldi
elinde suyla dur ben vereyim dedim
-abi kız seni tanımıyorsa başımızı belaya sokma atarım otobüsden dedi
-tamam almazsa atarsın dedim
kıllandı tabi muavin
suyu aldım yanına kadar gittim
-bir su içmezmiydiniz hanfendi dedim asık suratına
ve hatlarını kaybetmiş rimeline bakarak
o asık suratta oluşan gülümseme
birisine duyulan aşkın
paha biçilmez birşey oluşunun sembolü gibiydi
bazen tek bir gülümsemeydi aşk
ne diyeceğini bilemez haldeyken
• kelebek diyebildi sadece
-yanım boş gel istersen dedim
durmadan arkaya yürüdüm yerime oturdum
arkamdan o da geldi
millet ne yapıyor lan bunlar diye baksada giblemedim
• ankaraya mı geliyorsun benimle diye sordu
-iki saat daha katlanacaksın merak etme antalya son durağım dedim
• neyle döneceksin ki geri deli aşkım
-senin aşkınla dönücem
• hmm bende ankaraya zütüreceğim aşkımı
-orda bırakmadan geri gel ama
• ben nereye gidersem o da gelecek benimle mecburen
-çok mu seviyoruz acaba birbirimizi
• ben acabaları kaldıralı çok oldu
-bu otobüsde de öpüşmek yasaktır şimdi dedim
ebru gülümserken
geçen muavine
-bakar mısınız dedim
elimi sıktı ebru yine bi tak yiyecem diye düşünerek
-buyrun dedi muavin
-antalyaya kadar atmazsın beni otobüsden artık dedim
görevi gereği değil içten bir gülümseme ile yoluna devam etti
o gider gitmez ebru omzuma yaslandı
• neden geldin
-bir kere öpebilmek için
• daha çok üzüleceğim şimdi
-daha az ayrı kalmış olacağız ama böyle düşün
• antalyada bende ineyim gece giderim
-işim gücüm var başka kızlar bekliyor beni alanyaya dönmem lazım
bacağımda morarmaya sebeb olan bir çimdik attı
• ya böyle şakalar yapmasana
-hangi şaka
bir tane daha morarmaya sebeb vermeden elini tuttum
çaktırmadan kondurdum öpücüğü
bir süre sonra antalyaya vardık omzumdayken kafası
ve ellerimdeyken elleri
otogara geldik
antalya yolcularını alırken otobüs
ebruyu elinden tutup aşşağı indirdim
o gözyaşları bende onun o haline üzüntü ile bakarak
şehvetten çok uzak
bir kaç ayrılık öpücüğünü sıkıca sarılmayla kombine ederek
otobüse tekrar bindirdim ön kapıdan
bu defa el sallayabileceği bir sevgilisi de vardı
360 değil tek bir açıyla bana bakarken
otobüs hareketlendi
keşke gözlerim uzağı çok iyi göremeseydi de ağladığını görmeseydim
havucun faydalarına isyan ettim
otobüs gitti
bu defa isyan edecek başka bir durum daha vardı
nasıl döncektim ben amk o saatte
iki saat bekledikten sonra alanyaya giden bir otobüs nihayet buldum
eve geldim
kış uykusuna yatmış boz ayılar gibi attım kendimi yorganın altına
kalktığımda kış bitmemiş olmasına rağmen ayılığım devam ediyordu
hiç kalkmak istemedim
birisinin ekgibliği olacaktı takip eden günlerde
o ekgibliği hissedince telefona da mesaj gelmediğini farkettim
ben yazdım
uyanınca haber ver diye
iş yerine gittim
dükkanı açtım
avaralıktan bir nargile yaktım gündüz vakti
bir grup turist kafilesi geçti
rehberlerle alışveriş turuna çıkmışlar
dericidir altıncıdır ufak esnaftır dolaştırıp
hanut alıyor satıştan rehberler
benim nargile içiyor olmam geçen turistlerin dikkatini çekti
onlar mal mal bakarken
aslan misali sürü arkasında kalmış
bana mal mal bakan iki tanesini yakaladım
-votırpayp tıray yapacan mı dayıoğlu dedim
hemen atladılar
birincisine nasıl çekileceğini öğretirken
rehber en dış kulvardan koptu geliyor
rehber de
22 23 yaşlarında bildiğin norveçli amk.
sarı saçlı mavi gözlü zütü başı düzgün bi kız
-ne yapıyorsun sen bu hijyenik değil şöyle zararlı
böyle zararlı bütün avrupa birliği kurallarını saydı bana
-daha önce ölen olmadı rahat ol dedim
turistler biz tartışırken nargileyi çekmeye de devam ediyorlar
vay efendim turist kafilesine müdahale edemez mişim
yaptığım terbiyesizlikmiş.
turistleri kandırıyormuşum
kazıklıyor muşum
lan daha satmadım bile amk
o saymaya başladıkça ayarım kaçtı
aldım nargileyi turistin elinden
rehber konuşmaya devam ederken derince çektim doldurdum tüm bronşları
suratını duman manyağı yaptım rehberin
-sen görürsün seni şikayet etcem kapattıracam sallıyor amk
kimi kapatıyon nereyi kapatıyon
amcık turistin biriside sanki
rehber bana ilanı aşk ediyor gibinde bile değil ne konuştuğu
-bu nargile kaç para dedi
-bu rehberi başından sav öyle gel bedava bile veririm dedim
rehber iyice tilt oldu
bu arada benim telefon çaldı
arayan ebru
rehber ters ters bana bakarken
-şükürler olsunki her kadın senin gibi değil dedim rehbere
telefonla konuşmaya başladım
muhtemelen rehber olduğu için biliyordur hitap sözümü
-merhaba aşkım dedim başladık konuşmaya
rehber de gibtirdi gitti turistlerle
ebru anlattı da anlattı
vay seni rahatsız etmek istemedim
benim için uykusuz kalmışsındır diye düşündüm
bende gider gitmez yattım ondan aramadım mesaj göndermedim diye
merak etmiştim diye muhabbeti aşka dönüştürdüm yine
bir müddet sevgi akabinde
ilk gün ayrılığının üzüntüsü konuşmalarına yansıdı
ben ebruyu teselli ederken kendim bile inanmadım söylediklerime
akşama doğru aynı rehber yine geldi
-kapalıyız dedim
-açıksınız ama dedi
-sana kapalıyız dedim
-sen niye öyle konuşuyorsun işini mi kaybetmek istiyorsun dedi
-bana sen mi verdin bu işi dedim
-başka nerde çalışacaksın seni işten attırırsam dedi
benden özür bekliyor gibtiğim
-git attır ne yaparsan yap dedim
sanki iş ve işçi bulma kurumu amk.
avrupa mı lan burası otu taku şikayet et
-oysa düzgün konuşsan sana satardım o nargileyi dedi
-haa anladım niye geldiğini dedim, hanutçuluğuna laf sokarak
cebimden bir miktar para çıkarıp verdim.
-al hanutunu şimdi gidebilirsin dedim
parayı suratıma fırlattı gitti
ebrunun babası geldi
-var mısın tavlaya dedi
kumarı nasıl bıraktı bu amk diye düşündüm kendi kendime
ama adam harbiden on numara adam
kumar bahane dün geceyi merak ediyor
başladık zarları sallamaya çayı yudumlamaya aynı zamanda
makara bir şekilde önceki geceyi de anlattım
arasıra güldü
arasıra kızına olan özlemini belli etti yüz ifadeleri ile
-sözünü tuttuğun için teşekkür ederim dediğinde anladım asıl gelme amacını -
55.
0-hala seni hakediyor muyum pekiTümünü Göster
• seni sevilmeyi hakedicek kadar seviyorum
-dur valla dayanamıyorum deyip
elimi kaldırdım
• ne yapıyorsunnn?
-garson bey bakarmısınız diye seslendim
• yapma kelebek dedi kıpkırmızı olarak
garson geldi
-bişey sorabilirmiyim acaba dedim bir gözüm ebrudayken
-buyrun dedi garson
-iki çay alabilir miyiz dedim
-tabi dedi gitti garson
• offfff çok korkuttun beni öpüşebilir miyiz diye soracaksın sandım offff çok kötüsün dedi
vay amk. şaka yaptık işte
kendisine atılan ara pası gole çeviremeyip
auta vuran forvetin
şuttan sonra yan hakemin bayrak kaldırmasını görerek
hakeme kızması kadar saçmaydı bence kızması
ulan zaten auta vurmuşsun topu hakeme ne kızıyon korner bile değil
• hadi gidelim sen gerçekten sormadan dedi
-çay söyledik acelen ne gündüz vakti ne öpüşmesi geceyi bekle dedim.
bir an gece gideceğini unutarak
demez olaydım
yine üzüntü karanlığı çöktü gözlerine
-iyi hadi gidelim burdan mekanı su basacak şimdi dedim
çaylar geldi
hesabı istedim
o içmedi bile
-bir sorun mu var dedi garson
-acil bi işimiz çıktı, çayı paket yapamazsınız değil mi dedim. biraz gülsün ebrum diye
garson komaya girdi gülmekten
-ebru hadi gidelim başımıza kalacak bu ölümlü dedim
• ne güldürdüğün belli ne ağlattığın belli beni artık dedi.
ex ağlaması mimiklerindeyken gülerek
-benden sıkılıncaya kadar idare et işte dedim
dışarı çıktık nereye gideceğimiz konusunda en micro bir fikre bile sahip değilken
o teklifle karşılaşmak
aynştaynlığımdan nefret ettirdi beni
-sen seç dedim
• bize gidelim dedi
-yok ben seçeyim en iyisi dedim
düşünürken yiyebileceğimiz takların ihtimalini
• saat kaç dedi
-ankaraya çeyrek var, değerlendirilesi dedim
• kollarında değerlendirmek istiyorum o çeyrekliği dedi
hemen gibiniz kalkmasın binler masumca bir söylemdi onun ki
ebru benim kollarım değerlendirme üçlemesi birleşince bizim ev aklıma geldi
-hadi bize gidelim o zaman
• evde annenler varsa
-evli olmadığımız için onların kızacağı birşey yapmayız herhalde dedim
utandı. gıcıksın dercesine bakarak
eve gittik
evde kimse yok
artık nerdelerse
kapıyı kapatmaya kilidi içerden üstünde bırakmaya çalışırken
arkamdan sarıldı
döner dönmez de öptü
ben onu üzmemek için binlik moduna girmiştim o gün.
fazla romantizm ve aşk dolu konuşmalar yaparak
onun akşamki otobüsü düşünmesini istemiyordum
o yüzden
-ruhuma babanın çeki ile sahip olabilirsin ama dudaklarıma asla
• uzatma öp işte dedi tekrar öperek
kim uzatır amk. sevdiğin kız seni öperken
salona geçtik öpüşerek
yerlerimizi almaya çalışırken koltuktaki
aklıma ilk gelen ilk şeyi söyledim
-ateşimi çıkarma lütfen
• tebeşir etkisi mi yapıyorum sende? neyse o bölümleri içimden okurum dedi edebiyatına kurban olduğum
bir süre öpüştükten sonra
o birşey yapmayacağımı bildiğinden midir
yoksa birşey yapmak istediğinden midir bilinmez
biraz daha samimi olmaya başladı vücut temasları konusunda
bu samimiyet hormonlara gerekli uyarıyı yapınca
ateş damarlarımda eriyen kırmızı kora dönüştü
alyuvarlarım aşırı ısınma yaptı
çikolota yemiş bin kuruları gibi
hiperaktif oldu ters ünlem işaretim(gibim)
kendimi kanepeden aşşağı attım
iyiki yüz üstü düşmedim yoksa gibim kırılcaktı
peyroni olcaktım amk
ömrümün geri kalan kısmında
ama atlamasamda şu an ilkokul ikiye giden bir velet babası da olabilirdim
vücut hatlarım normal hale gelince yanına uzandım tekrar
sarıldık biraz
dudağın iç hatlarını kullanmadan ufak öpüşmeler derken
kapı çaldı
kapının çalma sebebi de anahtarı içerde kilit üzerinde bırakmam
açtım kapıyı
annem
anne hoş geldin dedim telaşlı
-ne suç işledin yine dedi
-misafir var dedim
o zaten benden önce gördü
-merhaba kızım dedi ebruya seslenerek
-hay allah komşuda birşey unuttum gidip alıp geleyim dedi
anlayışına kurban olduğum biliyor tabi kızı sevdiğimi
yemedi numarayı ebru ama neyse
kapıya kadar takip ettim
-seninle görüşeceğiz kelebek efe bişey yapma elin kızına dedi
çıktı gitti
ebru da toparlanmış bu arada gitmek için
• çıkalım ayıp oldu dedi
hak verdim
bizde çıktık
konuşurken ebrunun zaten valizinin hazır olduğunu öğrendim
annesi aradı
çarşıda onunla buluştuk
bir kaç bişey alalım diye karar verdiler
sanki ankarada bakkal bile yokmuş gibi ne varsa aldılar
centilmen sıfatımı gibeyim herşeyi ben taşıdım
akşama doğru babasını aradı ebru
o da çarşıya geldi
bir restorana gittik
yemek yedik
onlar konuşurken bana fazla söz hakkı düşmedi
okul para dersler sınav tarihleri ne zaman geleceği gibi konuları konuştular
yemek sonrası oturduk babası kendine bir içki daha söyledi
alkolik imajı vermemek için aileye ben içmedim
ebru da zaten yola gidecekti
otobüs saatine iki saat kalaya kadar oturduk
evlerine gittik
ebru el çantasına otu taku doldururken
ben valizi aldım hep beraber otogara gittik
annesi ve babası bizden ayrı bir yerde bekledi
bizi biraz yalnız bırakmak için
biz sarılarak saati bekledik
hiç konuşmadan ebruyu da konuşturmadan
vaktin geldiğini perona yaklaşan otobüsle anladık saate hiç bakmadan
valizleri yerleştirdik ebrunun -
54.
0çevresinde bir kaç tahaf yaptıktan sonra baktım olacağı yok bütün şutlar auta gidiyorTümünü Göster
bacaklarına oturup diktim topu penaltıya
yüzünü iki elimin arasına aldım
göz göze geldik kaleciyle
dikkat dağıtıcı bir kaç hareket yapsada
ben onun hangi köşeye yatacağını biliyordum
çok plase bir vuruşla üst doksandan başlayarak bütün ağı kapladı dudaklarım
vay amk. dedim kendi kendime
bu dudakları bırakılır da bu kadar inat edilir mi??
bütün askıda bekleyen öpüşme dosyalarını o gece kapattık
o da gitmek istemedi bende
• iki bira daha alalım mı dedi
-mayayı değil dudaklarını özlemişim dedim
iyiki de demişim yine devam ettik öpüşmeye
bir nefes alma esnasında ebru yine üzüntü moduna girdi
gitme konusunu açtı tekrar
bu ayrılık konuları da hep zamansız defans arkasına atılan toplar gibi
hep beni ofsayta düşürüyordu amk.
yine girdi bile o zamansız üzüntü içine bırak sonra ağlaşalım
şimdi öpüşüyorduk ne güzel hey amk yaa
çalıların arkasındaki tavşana neden tüfek atıyorsun bırak çıksın meydana o zaman sık
-sonra konuşşak ebru
• hiç ayrılmayıp hiç konuşmayalım istiyorum bu konuları dedi bana sarılarak
-ayrılmayacaz söz
• söz verme lütfen başka gerçek bildiklerimden de korkutursun beni senin hakkındaki dedi
-tek sözüm olsun o zaman sana seni hep seveceğim dedim
bir müddet üzüntü modunda sarılarak oturduktan sonra
havanın aksiyon azaldığı için bizi daha fazla üşütmeye başlaması
ve sabahın ben geliyorum demeye başlaması sebebleri ile
gidelim artık kararı çıktı gönül meclisimizden
kah gittik kah sarılarak durduk
bazen öpüşme durdurdu
bazen sebepsizlik
gizli gizli gözyaşları döküldü ebru tarafından
her damla benim de yüreğimde üzüntü ile göl oluşturdu
içimdeki ona olan yangından sonra
gitmesinin şimdiden ki sarsıntısı ile
krater gölümde vardı artık
evlerinin önüne geldik
gözleri yine doluydu
-ben hep seni üzecek miyim böyle dedim
• beni sevdiğine inandığım sürece hiç üzülmem dedi göz yaşlarını silerek
gülümsemeye çalıştı
derin bir iç çekti ağlamasının artçısı olan
ama hafiften de laf sokuyordu
haa tabi amk içimdeki ceyhun olayını benim de bitirmem lazımdı
-iki buçuk sene boyunca bir kızla çıktım ebru
çok sevdim onu ondan ayrıldıktan sonra bile onu unutamamışken
seninle tanıştım
• hangi kız yaa bana neden anlatmadın?
-anlattım ebru kötü olan da bu zaten
sen bunu bile bile sen yanımdayken bi kaç metre uzağında ona sarılıp uzun uzun konuştum onunla
sonra sana dönüp seni seviyorum dedim ve senin de beni sevmeni bekledim
bana ne kadar kızıyorsan kendine de o kadar kız
arkamdan koştuğumu düşünüyorsan
çok gerimde kaldığın içindir bunu da unutma
ver şimdi elini
bana yetiştiğine inanayım dedim
lafımı da sokarım beyler af yok amk
öyle bi kaç lafla nazla ceyhun olayını unutmamı beklemesi yanlış zaten
karambolde soktuk işte lafı
tuttum elini
-aa koltuğun altı mı yırtılmış ebru senin
sağ kolunu kaldırdı
sağ yanağına yapıştırdım öpücüğü
• pislik
-diğer kolunmuş yırtık olan dedim
bi öpücükte sol yanaktan almak için
iki kolunu kaldırdı
dudaktan öp gerizekalı dercesine
etrafı süzdüm
muahhhh
-mutlu yıllar aşkım dedim sarılarak
• herşey için beni bu kadar bekletme lütfen
sabaha kadar neden bekledin niye saat 12 de mesaj attığımda cevap vermedin dercesine
-ne kadar betletirsem bekleteyim hep senin durağından geçeceğim bu gönlümün otobüsü dedim
• aynı otobüse binelim artık kelebeğim
-aynı otobüse binersek başkaları için hep durmak zorunda kalıyoruz.(ceyhun ve elif)
biz en iyisi hususi'mizle gidelim bundan sonra
seni seviyorum
iyi geceler
yarın uyanma vatkinin ayarlanması ila randevu
ve geceyi son sarılmanın arasına öpücük koyarak tamamladık
ertesi gün oldu o kadar uykusuzluğun üstüne
erkenden kalktım hani belki ebru da kalkmıştır da erken buluşuruz diye
biraz bekledim kalkınca mesaj atar diye
sonra dayanamadım
-şelale ettiğim kirpiklerinin açıldı mı? gönderdim mesajı
beklediğim mesaj gelmedi
beklemek icap etti kalkmasını
halbuki ben onunla geçecek son gün için santra vuruşuna hazırdım
derken cevap geldi
• tekrar sevildiğini bilerek uyanmak ne güzel
-sadede gelelim buluşacaktık hani
• hemen çıkıyorum evden
-çabuk ol ama ömrüm sevdiğimi beklemekle geçiyor zaten
• tamam aşkım geliyorum hemen
-tamam mesaj yazıcam diye bekletip durma
üstünü başını giy yüzünü falan da yıka yarın sabah da sevilmek istiyorsan
• off tek sen istiyorsun sanki buluşmayı
-unutturma sana kızacağım bi ara buluşunca hatırlat dedim
bir kafede ben önce gelmiş bulunarak bekledim
süslenmiş püslenmiş
içeri girince vay vay vay diyesim gelmedi desem o güzelliğe ayıp olurdu
sinsice geyik başladı(her konuşmanın sonunda gülümseme var çaktırmadan)
• niye kızıcakmışsın sen bakim bana
-dur kızmadan biraz bakayım şu güzelliğe
• güzelliğim için mi seviyorsun beni
-otursaydın önce
• cevap ver kelebek
-valla güzelliğin için değil hem sen çok güzel değilsin ki
• bak sennn, niye seviyorsun o zaman
-babanın paracıkları için tabi ki
bu espriyi çok rahat yaptım.
çünkü eğer para için seviyor olsam
babasının teklif ettiği okul parasını alırdım.
ebru ile her gittiğimiz yerde hesabı ben ödemezdim
bi de kadın erkek eşit derler
nerde görülmüş kadın erkek eşitliği hesap konusuna gelince
resmen gibiliyoruz lan?
gerçi hayvan olup karıya kıza tecavüz eden
onları döven dedesi pekekentler de var ama
onları insan statüsüne en azından ben sokmuyorum o ayrı mevzu
• fiyatını söyle babama çek kestirip hayatımdan çıkaracağım seni dedi ebru
-çeki alınca bara içmeye gidip sarhoş olup yine sana bira ısmarlayabilir miyim o zaman?
• kendini de beni de hiç yorma kelebek
iki kere risk almak yerine iki kat fiyat söyle onu yazalım çek defterine, ayrıca kendini çok da ucuza satma
ne de olsa bi değerin var bende
uvvvv
-zengin olucak kadar para kopartsam babandan seni satın alabilirmiyim peki?
• beni benden alan kelebeğe bak sen ne kadar uyanıkmış, beni eşantiyon niyetine kullanırsın sen güzelliğimi beğenmiyorsan
-ya tamam biraz güzelsin de tipim değilsin
biraz alınmaya başladı kızdığını farkedebiliyordum
• tipinden başlatma bana, kendine aşık etmeden önce neden söylemedin
-bana aşık mı oldun sen
• evet dedi utanarak
-aşk ne ki senin için dedim
beni benden alan tasfiri yaptı
• sana katlanmaktır bence aşk dedi
tabi içten içe alındım pek de haksız sayılmazdı
tam aşk eziyeti bir adam sayılırdım ona çektirdiklerimden sonra
-katlanma o zaman
derin bir off çekerek
• aşk sana katlanırken sabrın alasını çekmektir
-sabretme o zaman dedim makaraya vurarak
• iyi ben gideyim o zaman bensiz daha mutlu olacağa benziyorsun
-biraz daha katlan bana biraz daha sabrette aşka yalancı çıkma
• gitmesem mi acaba bir gün daha ankaraya
-zaten blöfü yaptın sen bana dönmezsen gitmem diye
• blöf değildi kelebek, gitsemde burda kalacaktım hep
-burası romantizm için fazla kalabalık
garsona sorsam mı acaba öpüşmenin cezası kaç para diye.
parası neyse veririm babandan alacağım çekle dedim
• bu şartlar altında seni uzunca bir süre öpmek istemiyorum kelebek
-neden?
• güzel değilmişim para içinmiş sevgin, sinirimi bozuyorsun
neden? diye sorunca utanmazı da ekledim senin karekterine dedi
-gerizekalı öküz salak ve pisliğin arkasından attığın iki tokatla kıyaslayınca
kendimle gurur bile duyasım geldi
• ama hakettin -
53.
0saat 22 gibiTümünü Göster
ebru yine mesaj attı
• hala aşşağıdayım diye
o saate kadar beklemiş yada dolanmış durmuş
-ceyhun'un nerde olduğunu bilmiyorum diye mesaj attım
ilk defa o derece sinirlendi sanırım
• allahın gerizekalısı ceyhunu sevsem onun yanında olurdum
kaç gündür dolandırıyorsun beni peşinde
öküz müsün sen? seni seviyorum odun yazmış mesaj olarak
cevap vermedim
• istersen gel istersen gelme kim daha inat görelim bakalım diye bir mesaj daha attı
yeni yılın ilk dakikalarına girmeden
• lütfen mutlu bir yıl olsun lütfen yazdı yine mesajla
yine cevap vermedim
• sen bilirsin dedi
bu mesaj bana gidiyor izlenimi verdiği için aşşağı baktım
yüzü bizim pencereye dönük gidiyordu gerçekten
çok mu uzatmıştım hayır hiç pişman bile değildim
ama nereye gidiyordu
pişmanlıktan değil meraktan arkasından bende indim aşşağıya
ve takip etmeye başladım uzaktan uzağa
evden üstüme birşey alarak bende çıktım
takip mesafesini korumamda onun sallana sallana yürümesi ve arkasına bakmadan yürüyor olması yardımcı oldu
evinin önüne kadar yürüdü evine girecek sandım ama devam etti
evine gidiyor tahmininde bulunanlar kuponlarınızı yırtın
peki eve gitmiyordu ama nereye gidiyordu
gittiği istikamet eğlence mekanlarının olduğu istikametti
ona daha çok kızarak takibe devam ettim
o yalnız yalnız yürürken yılbaşı sebebi ile çarşı çok kalabalıktı
nerdeyse her boştaki erkek laf atıyordu
eğlence mekanlarını da tek tek pas geçti
iskele yoluna girdi
bir markete uğradı elinde siyah poşetle çıktı
sonra iskeleye yürümeye devam etti
bizim kuytu yerimize geldi iskeledeki oturdu
ama parası ancak bira ve çekirdeğe yeten eğlence mekanlarına kabul görmemiş
bir sürü sap vardı etrafta
tek başına oturdu
kimseden korkmadan
çevreden geçenlerin dikkatini de çekti tabi
ben bir köşede ona bakarken işin takunu çıkarıp ona yaklaşan iki tane denyo yaklaştı
o ana kadar planım sadece takip etmekti
kıza o kadar naz yaptıktan sonra gidip konuşacak halim yoktu
kendisi halleder diye biraz bekledim
ama lavuklar sardıkça sardı
o konuşmuyordu bile onlarla
denize bakıyordu
iyice yaklaşıp tetiğe geçtim
sonra lavuğun birisi elini kızın omzuna attı
bende bunu bekliyormuşum amk daha fazla dayanamadım
yaklaştım lavuğun elini tuttum
dik dik baktım
sen kimsin lan dedi
gel şöyle öğreteyim dedim
elinden asılarak
kimsin olum gibtir git lan dedi
yanındaki diğer lavuk
boş ver gidelim hadi dedi
birbirimize ters ters bakmaya devam ederek lavuk ayrıldı
ben kaldım mı gib gibi yine ortada
ebru bana baktı
ben ayakta kaldım
otursam mı oturmasam mı??
oturdum
hiç konuşmadan
bir tane bira da ben çıkarım poşetten açtım içmeye başladım
o denizden gözlerini hiç ayırmazken bana da bakmıyordu
sessizliği ebrunun çalan telefonu bozdu
• merhaba baba dedi
ama sesinden ağlıyor olduğunu ben anlamıştım
halbuki otururken hissetmemiştim
• eski bir arkadaşın yanındayım merak etme dedi
eskidik tabi amk.
bir müddet karşıyı dinledikten sonra
• yarın geceye alabilir misin bileti? dedi
demek oluyordu ki ebru ankaraya da gidiyor
• sana da anneme de mutlu yıllar, bende sizi seviyorum deyip
kapattı telefonu
ayağa kalkmaya yeltendiği an elinden tuttum ona hiç bakmayarak
aşşağı çekerek yine oturmasını sağladım
benim biram bitti
onun birasını aldım yanına koyduğu
-sen çok fazla içme dostu düşmanı karıştırıyorsun
• sen de yaşama kelebek aşkla nefreti karıştıyorsun
-senin için yaşamaya başlamıştım ama sinsice öldürüyormuşsun beni
• benimle doğduğunda mi tanıştın
sen yaşamaya çocukluktan başlamışsın ve hala büyüyememişsin
ardarda darbeler gelmeye başladı
yakaladı bi kere amk.
onca gidip gelmenin attığı mesajların acısını çıkaracak
-ben tek oyuncakla büyüyebildim en azından
ama sana şu yaşında bile iki tane oyuncak yetmiyor dedim ceyhun ve beni kastederek
• ceyhun senin dilinin oyuncagı olur ancak kelebek,
ben o oyuncağı yıllar önce kırdım attım
-kalan parçalarını tekrar birleştirip oynamaya çalışıyorsun
yeni oyuncağın varken ama
• ne yapmamı istiyorsun kelebek çağırayım buraya gibtir mi edeyim
telefon açıp ben kelebeği seviyorum
seninle arkadaş bile olmak istemiyorum mu diyeyim
wc ye geldi, özür diledi,
orda seni o halimle gördüğüne göre
gelip bana seni seviyorum bana geri dön diyecek hali yoktu herhalde
bende ona kusura bakma aslında biz öpüşmüyorduk kelebekle
sadece arkadaşız lütfen beni affet tekrar birlikte olalım dediğimi mi sanıyorsun? bekle dedi
telefonu çıkardı
• arayıp konuşacağım kendin dinle dedi
-gerek yok şimdi telefonda sarılamazsınız üzülür çocuk dedim o sarılma neyin nesiydi dercesine
• konuştukça konuştu baktım gidecek gibi değil iyi eğlenceler sana kelebek merak eder dedim
o sarıldı bende bir an önce kapansın olay diye bişey demedim dedi
-ikinci kez niye gittin o zaman
• sen sıkışınca wc ye gitmiyor musun? nerden bileyim o gerizekalının da gelip kapıda bekleyeceğini
-sana demedim mi o kadar gidelim diye niye gitmedin bunlara sebebiyet verdin
• kimden korkuyorsun dedi?
ceyhunun beni senin elinden alabileceğini mi düşünüyorsun??
bana bir daha beni sevdiğini söyleme çünkü artık inanmıyorum sana kelebek
yok gözündeymiş sözleri de
yok kalbindeymiş aşkı
yalansın baştan sona yalansın dedi
vay amk. yine çok ağır konuştu
benim anlamadığım ben son derece haklıyken
ne ara ben suçlu duruma düşmüştüm amk
yine kalkmaya yeltendi
yine tuttum elini
oturttum
-nereye gidiyorsun
• sen neden geldin arkamdan,
ceyhuna gittiğimi mi sandın
paranoyan bu kadar büyüdü mü onun hakkında?
iki tane serseri gelmese beni eve kadar takip edip
sonra kendi hayatına dönüp tekrar sana yalvarmamı mı bekleyecektin
zevk mi alıyorsun ben peşinden koşarken
hala neden anlamıyorsun seni çok sevdiğimi gözümün başkasını görmediğini dedi
veeee alt kirpiklerinin arasına bile uğramadan
üzerinden süzülerek elmacık kemiğine döküldü bir damla
hem ağzıma sıçıyor hemde o haliyle beni bitiriyordu
o kışın ortasında denize atlamak geçti içimden
sonra bizim ki doğuş efendiden esinlenmiş olacak
• ilk defa sayende aşka inanır oldum sende gamsız çıktın dedi
keşke o huur analı şamarcı bin beni dövseydi de ebru böyle sözlerle şamarlamasaydı beni
kalbimde beş parmağının izi çıktı amk
kalktı elini tekrar tutacak yüz bile yoktu
yerimde kaldım
ayakta kaldı ben tutmayınca
-ebru dedim
ses vermedi elimi cebime attım
-al bende bozuk var dedim
baktı ne diyon amk dercesine
-markete bira almaya gitmiyor musun?
biraz daha içeyim belki nefretim tekrar aşka dönüşür dedim
• dönüşüm safhaların hep bana acı veriyor içeceksen adam gibi,tek başına iç bundan sonra dedi
bir an gideceğini düşündüm
tek başına iç dedi lan gibtir mi cekilmişti bana inceden??
-gidersen ben senin kadar koşmam ardından
• sen zahmet etme zaten beyefendi
alıştınız tabi peşinizde koşturmaya dedi
vay amk. giberim böyle işi
-tamam üste çıktınya al bütün hıncını bir ağzıma sıcmadığın kaldı otur işte dedim
• ben gidiyorum dedi
-otur dedim
• gidiyorum dedi
-ebru otur
• ne yapacaksın oturmazsam
-ben oturturum
hadi bakalım dercesine baktı
ayağa kalktım
elinden tutmak istedim kaçırdı elini
dirseğinin üst tarafafından tuttum
-gel şuraya dedim
gelmedi
eti ne budu ne amk.165 kız kaldırıp yine atarım
-ebru gel dedim kolunu biraz sıkarak
tokatı patlattı suratıma
gülümsedim
asılmaya devam ettim
bir tane daha vurdu
vay amk. böyle hayatın şamar benim kaderim mi amk.
ne yapacağımı bilemediğim içinde sesimi çıkarmadım
şamar da şamar amk
kış günü vurduğu yere ateş düşüyor sonra buz tutuyor soğukta
bıraktım elimi
• tamam git o zaman
gitmedi bekledi
ben yine yerime oturdum
geldi yanıma oturdu
-manyak mısın kızım sen
hakaten manyak mı amk. boşuna mı yedik o tokatları
elini üzüntüden ve pişmanlıktan olsa gerek yüzüme zütürmeye çalışırken
-ebru iki kere yeter.hem tokat hem de ceyhun olayı iki etti üçüncüleri kaldıramam dedim
elini ittim
tekrar uzattı
-ebru yapma dedim
yine uzattı
-sana tokat vurmamı sağlayıp ödeşmek mi istiyorsun dedim
yine uzattı
oturduğum yerde ellerimi birleştirip dirseklerimi dizimin üzerine koydum
töbe töbe dercesine kafamı salladım denize bakarak
yüzümdeki eli enseme geçti
yaklaşıp bir kere öptü yanağımdan
-beni bir öpücükle kandırabileceğini mi sanıyorsun dedim
eğildi iki defa arka arkaya yine öptü
-bak bu öpücük de iki oldu dedim
sonra o da geriye yaslanıp oturmaya devam etti
halbuki ben beni öpmeye devam eder sanıyordum
alıştık tabi amk. herşeyi kız yapsın
-tam da kanmaya başlamıştım dedim ona dönerek ve yüzüne doğru yüzümü yaklaştırarak
kafasını diğer tarafa çevirdi
ellerimi yukarı kaldırdım
baktı bana pis pis gülerek ama kafasını tekrar öbür tarafa çevirdi
kalktım yüzünü döndürdüğü tarafına oturdum
ellerim havada yine
kafasını bu defa diğer tarafa çevirdi
vay amk.naz yapıyordu lan.
sanki maraş dondurmacısı da veriyor gibi yapıp vermiyor kaymaklı dudaklarından -
52.
0negatif, herkes yerinde oturuyorTümünü Göster
biraz daha hiç konuşmadan masada oturdum
ebrunun her sarılma ve öpme harektini olumsuz yanıtlayıp kendimi ondan soyutladım
derken ebru yine wc ye gitmek istedi
bir gecede bu kadar işenir mi amk
tamam git bakalım amk. dedim içimden
o masadan kalkmadan gözlerimi ceyhuna diktim
bu nasıl bir iletişimse bir dakika sonra ceyhunda kalktı masasından ve wc ye yöneldi
duranın ikinci kez zütünü gibeyim ama bu defa amacım farklıydı
wc nin önüne ceyhunun beklediği yeri iyi görecek bir yere zula yaptım kendimi
bi kaç zaman bekledikten sonra ebru çıktı
yine konuşmaya başladılar
içimden sabır sabır çeksemde daldım muhabbetin ortasına
direk ebruyu muhattap alarak
-eğlence mekanının en çok wc kısmında eğleniyor olman çok şaşırtıcı hadi eyvallah deyip
gibtirdim gittim
ebru arkamdan geldi mi evet
beni durdurmaya çalıştı mı pek tabiki
ben gibime takıp durdum mu hayır
aşkın dıbına koyayım dedim mi evet
aşkın yalanlığına inandım mı ona da evet amk
ölmek istedim mi??takunu çıkarmayın amk
bir kaltak için hayır
kafam güzel miydi?? fevki alade
ebruyu hala seviyor muydum? maalesef evet
unutabilme ve onsuz yaşayabilme olasılığım neydi peki? hiç bir fikrim yoktu beyler
hayat bazen kelebeğin yannan gibmesi kadar garip mi??evet huur çocukları evet
içimden geri dönüp önce ceyhunu sonra ebruyu dövüp
ananızın dıbına kadar yolunuz var demek geçti??
geçmediyse ben huur çocuğuyum
şimdi size sesleniyorum ey insan evlatları
en güvendiğiniz
aşka en heyecanlandığınız yerde yannan gibi bırakılıyorsunuz
sonunda ne olacağını benimde bilmediğim bir yürüyüş içine girdim
önde ben arkamda ebru
kafamda paragraf başındaki sorular
hayat benim için o an dursaydı
beşiktaşın yenik olmasına rağmen
atak üstüne atak yaptığı bir maçın son dakikalarını
elektrikler kesildiği için izleyememek kadar
acı verici ve karmaşık olucaktı
ne olucaktı bu beşiktaşın hali?
ama hayat devam etti
bazen bir liseliydi hayat
en keyifli anınızda 2-2 zaaaa deyip sinirlendirebilen
6 tane çaktık amk dediğinde de
bizim uefa kupamız var geyiği kadar saçmalayabiliyordu hayat
sevinçler kursakta
aşk kursakta
ebru 8 ben sıfır
am züt meme den ibaret değil hayat
aşkta var
en kral erkek ferre starına bile sahip olan
ben önde yürürken ebru ısrarla beni arkamdan takip etti
ne onu görmek ne de konuşmak istiyordum
birden arkamdan bize bağıran bir sesle rezil oldum
hesabı ödememişiz
ben direk çıktım o da arkamdan geldi kim ödeyecek amk.
sanki dolandırıcıymış gibi yedik içtik hesabı ödemeden kaçmış göründük
ceyhun bir kez daha amk.
adam bayram geçirmesini de ekleyerek yüklüce yüklenmiş hesaba
cebimde o kadar olmadığını biliyorum
ebruyu muhattab bile almıyorum
o da para çıkarıyor
-gel abi dedim
mekana tekrar girdim
ebru da arkamdan gelmek isteyince elimle engelledim
o dışarda bir yerde kaldı
ben içeri girip cebimde ne varsa döktüm masaya
kimliği bırakıp üstüne telefonu da bıraktım
-abi yarın getiririm kusura bakmayın dedim
vay olur mu?paran yoksa neden içiyorsun artisliğini yaptı
ben adama durumu anlatmaya çalışırken ceyhun bini dışarı çıktı
kızda dışarda
zaten hesap olayından dolayı iyice gerginim bi de o binin dışarı çıkması beni tam delirtti
-ne istiyon aga yok amk. işte kimliği bıraktım telefonu bıraktım
al ceketi de dedim
hiç utanmadan aldı amk. oğlu bi de esnaf olacaklar
çıkardım
ceketi de verdim.
nerde çalıştığı mı söyledim
yarın getirmessem ne yaparsan yap zaten telefon bile ihtiyacının iki katı zaten deyip
çıktım dışarı
hava aralık ayı olması sebebi ile soguk
ama içimdeki öfke beni fazlasıyla ısıtıyor
ebru dışarda beni bekliyor
ceyhun da telefonla konuşuyor ama gözü ebruda
• ceketin nerde dedi ebru
ebru gündeşin nakaratını söyleyerek devam ettim
yalaaaaan yalaaaan yalan
arkamdan yürüdü yürürken de anlatmaya çalıştı olayı
ben sürekli aynı nakaratı tekrar ettim
neymiş arkadaş olalım demiş
ceyhun yaptıklarından pişmanmış
falan mış filanmış
cadde üzeri bir yer olduğu için evlerinin önüne geldik
tuttu omzumdan
• hiç dinlemiyorsun dedi
son derece sakin
-buyur dedim
• biliyor seni sevdiğimi arkadaşız sadece
-tamam işte ne güzel arkadaşlığınız zamanla tekrar aşka dönüşsün
sarılmalarınız da öpüşmeye adına çok sevindim
• hani inanıyordun seni sevdiğime kelebek
-hala onu sevdiğine de inanıyorum bence çok yakışıyorsunuz dedim
• çok kırıyorsun beni diyerek ağlamaya başladı
o ağlayınca sinirim dışa vurmaya başladı
tuttum kolundan
-geri dön ceyhununa artık seni o teselli etsin dedim
• ceyhundan da nefret ediyorum senden de
ağlayarak gitti evine
bende eve gittim yürüyerek
zütüm dondu amk. para yok ki taksiye binelim
gece neler hissettiğimi az çok tahmin edebilirsiniz
sabah kalktım dükkanı açmak için dükkana gittim
açmamam gerektiği halde açtım çünkü hem hesap için para lazımdı
hem de sığır gibi evde beklemek yerine yapacak meşgaleydi benim için iş yeri
dükkanı açtım
millet dolaşıyor çarşıda ama
bu bin kurusu ne satıyor acaba diye dönüp bakan bile yok dükkana
öyle bir ruh haline girdim ki
tuttuğum takım kupa finalinde yenilmiş
maç çoktan bitmiş.
herkes stadı boşlatmış
ve ben tek başıma hala tribünde oturuyorum
sen o kadar uğraş
finale kadar gel maçı kaybet
kupayı gibtir et
telefonla ceket de güme gidecek
kapattım dükkanı
bir kaç arkadaştan ödünç para buldum
akşama kadar dükkanı açık tutup
akşam üzeri mekana gittim
kimlik ceket ve telefonu aldım
telefonda 3 tane mesaj
hepsi ebrudan
• beni kaybettiğinin farkında mısın?
• cevap ver
• lütfen cevap ver
hiç birisine cevap vermedim
dükkanı kapatıp eve gittim
ertesi gün yine işe geldim
dükkanın kapısına kadar geldi
o gelince dışarı çıkıp başka yere yürüdüm
arkamdan gelmedi
• konuşuncaya kadar geleceğim ve ankaraya dönmeyeceğim diye mesaj attı
aralık son günleriydi o seneki bayram yılbaşına 10 gün civarı bir mesafedeydi
zaten yılbaşında sonra gider diye gibime bile takmadım tehdini
hergün mesaj attı
hiçbirine cevap vermedim
bir kaç kere aradı no tuşuyla iptal ettim
hergün dükkana gelme sayısını arttırarak gelmeye devam etti
her gelişinde suratına bile bakmadım
her seferinde sen bilirsin diyerek geri gitti
yılbaşı gecesi geldi
bir çok arkadaş tarafından eğlenmek için davet aldım ama hiçbirini kabul etmedim
yılbaşı arefesinde dükkanı açtım
ebru akşam saatlerine kadar sık sık dolandı
akşamüstü ben dükkanı erkenden kapattım
arkamdan geldi
eve kadar takip etti beni -
51.
0gittim ceyhunun arkasındanTümünü Göster
ceyhunun bunları yapma amacı apaçık ortadaydı
beni sinirlendirip durumu kendi menfaatine çevirmek
ben sinirlenmediğim sürece
biraz da geniş kalarak
ebru ile ceyhunun ufak tefek konuşmalarına müsade edip
kıskançlığımı içimde yaşasam belki de hiç sorun çıkmayabilirdi
ama bu ufak tefek müsadeler
zamanla önüne geçemeyeceğim buluşmalar yönüne kayarsa
alanya alemi de benim arkamdan gavat diye bana kayabilirdi
dur dedim olm kelebek az sakin
bunlar zengin bebesi
bugüne kadar dövdün de ne tak değişti amk
az bekle bakalım ne olucak
göz göre göre boynuzlanacak halin yok amk dedim
geçtim bir açıdan olanları seyreylemeye koyuldum
ceyhun kapının önünde ebruyu beklerken
bizim ebru da çıktı
kafası zaten güzel
sarhoş adama laf anlatılmayacağını barmenlikten dolayı çok iyi bir şekilde biliyorum
ceyhun başladı konuşmaya bizimki bir süre dinledi dinledi
ceyhunda konuştukça konuştu
oraya gidip ceyhuna uçan tekme ile girerek?
devamında agzını burnunu kırmanın doğurabileceği sonuçları
herkesle tartışırım
belki hıncımı almış ceyhunun anasını gibmiş olurum
ama ebru ne yapıyorsun sen diye bana tepki gösterip gibtiri çekebilir
ihtimalin riskini almaya bile değmez beyler çünkü ebruyu kaybetmeye dayanamayacak kadar seviyordum
gönül istiyordu ki
ebru kıl ceyhuna bassın gibtiri
aradan çıksın gitsin amın evladı
terayağımız da naturel olsun amk
ama onlar konuştu ben mal mal baktım
onlar konuşmaya devam ettikçe
içimdeki sevgi azalarak
kendimi yer yer zor tutarak ve
ebruya muhteşem bir şekilde kızarak bekledim
kız zaten onu seviyorsa benim yapabileceğim hiç birşey yoktu
beni üzen
dakikalar önce beni sevgiyle dolu öptüğünü iddia eden kızın
hiç hoşlanmadığım ve hoşlanmadığımı bildiği bir erkekle
bende aynı mekanda iken öncesinde bir hayli konuşup akabinde ona sarılıyor olması idi
evet sarılmışlardı
peki onları öylece bırakıp gitmek çözüm müydü
hayır en azından bence hayır
sesimi bile çıkarmadan bekledim
el sıkışarak vedalaştılar
ve ayrıldılar
bende bayan sanatçıya gidip o zamanın en büyük banknotunu vererek bir istekde bulundum
ebru gündeş yalan
bunu dedim çal dile benden ne dilersen
yalvaran gözlerle bakınca tamam dedi
masaya geçtim
ebru geldi oturdu hiç birşey söylemeden
bende hoşgeldin bile demedim
şarkı biter bitmez istek parçam başladı
• Yalnızlık kolay değil anladım
Yüreğim yangınlarda geri dön
Tükendi bitti artık bedenim
Ayrılık ölümden daha zor
Tükendi bitti artık bedenim
Ayrılık ölümden daha zor
Kırık dökük bir sal gibi battım ha batacağım
Mahşer günü günahına inan kefil olacağım
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
Dönmeyeceksen söyle ateşinle yanacağım
Yandığım ateşlerde sevdan gibi yalan yalan
yalan yalan yalan yalan yalan yalan
sevdan aşkın yalan yalan
yalan yalan yalan yalan yalan yalan
sevdan aşkın yalan yalan
her mısra satır ve kelimesini sanatçı ile beraber bağıra bağıra söyledim
her yalan kelimesi geçtiğinde ebrunun gözünün içine baktım
çok mu duygusalım bilmiyorum bin kuruları ama
göz yaşlarımı yine tutamadım
tamam kız sarhoştu ama sonuçta seçimlerini kendi başına yapmak zorundaydı
içimdeki ebruya olan ateş onlar konuşurken sönmeye meyilli olurken
onların sarılmasını görünce bir an buz kesti kalbim
tanrı bana ölmek istediğin zamanı istediğin zaman seçebilirsin hakkını verseydi o zamanı seçerdim herhalde
ebru gözyaşlarımı silmek isterken
elini tuttum
-başkalarına dokunduktan sonra ellerini yıkamadan bana dokunma ebru dedim
evde ailecek tv izlersin
bi dondurma reklamı çıkar
çocuksun amk
ben bunu istiyorum diye basarsın ağlamayı
anan da babanda seferber olur
olm bu saatte dondurma yenilmez
dişlerin çürür şu olur bu olur diye
sana bir milyon yalan atarlar
çocuksun ya salak görürler seni
kanarsın belki de
ertesi gün olur yine dondurma alınmaz
çünkü hiç büyümemişsindir onların gözünde
çocuksundur ve kandırılabilitesi çok yükciksindir
ebru da beni çocuk sanıyordu galiba
boynuzlanma hissi ile gibimde bile değildi artık dünya
dünyayı gibime takmamamda ebru gündeşin söylediği yalan parçası da etkili olmuştu elbet
ben de deli gibi içmeye başladım
o suçunu biliyor olsa gerek veya tartışmayı büyütmemek için olsa gerek bana cevap vermedi
cevap vermemesi beni olayın doğruluğuna daha çok inadırdığı için
ebruya yüklendikçe yüklendim
-ceyhunu kıskandırmak için beni kullanıyor olduğunu düşündüğümü
-eğer hala unutamadıysa ceyhuna geri dönmek isterse kendini durdurmayacağımı
söyledim ama hiç birine cevap vermedi
kendi kafamda olayı bitirip
ebrunun ceyhunu ben ne tak yersem yiyeyim unutamayacağı kanaatini getirdim
ama işin en acı tarafı sevdiğim kıza sahip olduğunu düşünürken aslında sadece gönül geçiştirmesi olduğunu düşünmek
var mı amk. ötesi
ben sevmişim kalbimi aşkımı zamanımı vermişim
uğruna ölmeye hazır hale gelmişim
amk. kevaşesi eski sapıyla konuştukça konuşup üstüne sarılıyor
kafam iyice güzelleşti
önüme çıkana saldırmak ister hale geldim
tek ekgib olan ceyhunun gözüme gözükmüyor olmasıydı
bir kere baksa bile aramızdaki masaları giblemeden
ne bakıyorsun diklenmesinin arkasından
bildiğim en taşşaklı küfürleri edip üstüne atlayacaktım ama bakmadı
ben wc ye gittim
kendime gelip
ne oluyor lan demek için
elimi yüzümü yıkayıp hızlıca dışarı çıktım
ceyhun bizim ebrunun masasına gelmiş mi diye -
50.
0ve masaya oturdukTümünü Göster
ebru ile yan yana oturduk o binde nedense karşıma denk geldi
amk. otobüsde soğan yemiş biri ile aynı demire tutunmaya çalışmak gibi hissettim kendimi
konuştukça konuştular ebru hakkında
okul ankara yolculuk sürpriz
ebru konuşmaların çoğunu elindeki çatalı bırakıp elimi tutarak devam ettirdi
ben yabancı gibi sus pus oturdum arasıra gülümyerek
o binde pek ortam adamı değildi bu durumlarda
o da benim gibi susuyordu
sonra ebru
gözleri üzerime toplayan
• kelebek benim için çalışmadı bugün dedi
sanki dünyayı kurtardım amk
digerleri aaa öyle mi falan geyikleri yaparken
-yevmiye mi verdi de öyle çalışmadım dedim
gül gül öldüler amk.
öyle salak salak oturan birinden öyle bir söz beklemiyor olsalar gerek
-kaç para verdin ebru dedi o bin
he amk ekgib kaldın sende gibmeye çalış
-kalbini aldım bak burda atıyor dedi kalbini göstererek ve o bine kıl olmuş bir şekilde ebru
diğer ev ahalisinden
ooooooo gibi tezahuratlar yükseldi
-umarım değerini bilirsin kızımızın dedi. binin annesi bana bakarak
ben zaten utanıyordum böyle aşk konularını başkalarının yanında konuşmaktan
ama artık top falsolu bir şekilde üstüme üstüme geliyordu
golü atmamak ortaya ayıp olurdu
-bilemedim dedim topu göğsüme alırcasına
-neden diye sordu kadın
ve çaktım golü
-çünkü, kadın erkek eşitliğine aykırı bu yaptığım dedim
ne diyor lan bu diye bana bakarlarken
-kendi kalbimin hamal'ı yaptım aslında onu
sadece mutluluk yevmiyesi ile
anlamadılar anladılar gibi göründüler.
yada gerçekten anladılar tam bilmiyorum
ama ebru elimi tutarken anlamış görünüyordu
hoş beni onun anlaması da yeterliydi benim için
yemek faslı bitti.
ilk önce tatlı mı çay mı meyve mi seçim tartışması yapıldı
oylar kullanıldıktan sonra demokratik bir şekilde karar verildi
-tatlı almayı unuttuk kusura bakmayın dedim ebrunun annesine
harbiden ayıp ettik amk.
misafirliğe eli boş gidilir mi??
-kızımı getirdin yeter dedi gülümseyerek
salonda otururken hep beraber
muhabbet eee daha daha gibi sıkıcı bir hal almaya başladı
işin doğrusunu söylemek gerekirse o binin anne ve babası da iyi insanlara benziyordu
daha önce biliyor olsalar gerek
beni aşşagılayabilme ihtimali olan hiç bir soru sormadılar
salonda ebru yanımda oturuyordu
ama zaten yeni geldiği ve bütün gözler onda olduğu için
bende ön planda kalıyordum
ebru da sağolsun utandığımı anlamış olsa gerek bana fazla sürtünmedi
sadece sevgi dolu bakış ve elimi arasıra tutma girişimler hariç
baktım olacak gibi değil
çay geliyor meyve gidiyor
tatlı geliyor patlamış mısırlar gidiyor
amk. bu kadar yiyorlar hala hepsi çubuk kraker gibi
kendi kendime düşündüm bunlar benden farklı mı sıçıyor diye
kimsenin gideceği yok
oturdukça oturuyorlar
konuştukça konuşuyorlar
ebrum yeni gelmiş
daha öpememişim bile
ebruya ben gideyim mi işareti yaptım
sakın ha dercesine bana baktı
kadınlar kendi arasında geyik yapmaya
erkekler de futbolu konuşmaya başladılar
neee futbol mu deyip daldım geyiğe
o binle aynı takımı tutuyor olmamız herhalde tek ortak noktamızdı
sizinde hikayeden bildiğiniz üzere derin futbol bilgimle
objektif olduğuma inandıkları yorumlarımı beğendiler
biraz konuştuktan sonra o binle de aramız yumuşamış gibiydi
bana sataşmaya çalışmıyor fikirlerime katılıyordı
konuştukça muhabbbet açıldı ama ben sıkılmaya başladım
çünkü aklım ebrudaydı
vay amk. nasıl görüşecektik adamlar hiç gideceğe benzemiyordu
en iyisi yarın görüşürüz artık mantığı ile
-bana müsade artık dedim
-camide müezzinlik mi yapacaksın bayram namazında acelen ne dedi binin babası
diğerleri de güldüler takılırcasına bana
-evet cübbemi ütülemem lazım daha dedim
baktım yine gevşediler bırakacak gibi değiller
ebru da zaten gitme dercesine bana bakıyor
ama sıkıldım amk.ne yapayım
kızla yalnız kalamadık ki
hepsinin elini tek tek sıkıp ufak kızdan da küçük bir yanak aldım
hepsine teşekkür edip kapıya yöneldim
ebru kapı dışına kadar
annesi kapıya kadar babası salon çıkışına kadar
diğerleri de ayakta uğurladılar beni
ebru ile lisede tuvalette arka arkaya çekilen sigara nefesleri gibi
hevesim kursağımda kalarak bir kaç kez kısa kısa öpüştük
sonra gittim
zemin kata inmeden mesaj geldi ebrudan
• gönül hamalın seni çok seviyor diye
-bende seni çok seviyorum bayram şekerim dedim
• sadece bayramlığın mıyım
-delin olduğumu hatırlatarak evet cevabını veriyorum
• deli diye son mesajını gönderdi o gecelik
ertesi gün kalktım ama bayram namazına gidemedim.
bir kaç çocuk kapıyı çalınca uyandım
ebruyu aradım
kısa bir bayramlaşmadan sonra
ailesi ile aile büyüklerinin yanına gitmek zorunda olduğunu söyledi
bende köye gittim
mezar ziyareti
sülale bayramlaşması derken bir kaç tanıdıkla bayramlaşma
ve alanyaya dönen bir akraba arabası ile şehre döndüm
-bana da bırak öpücüklerden alanyadayım yazdım ebruya
• ceyhun bayram mesajı attı haberin olsun
-büyütmeme gerek var mı olayı
• yok o da kabullenmiş artı birlikteliğimizi
-hmm bunu sen bildiğine göre,o zaman sadece bayram mesajı atmamış
• kelebek sevdiklerinle mutlu bir bayram geçirmeni dilerim yazmış
-kapatıyorum olayı o zaman
• lütfen dedi
bayram bayram moralim bozuldu ama
ebrunun açık sözlülüğü karşısında saygılı bir şekilde kabullenmek lazımdı durumu
bizim yaşlardaki tüm gençlikte bayram dolayısı ile alanyaya gelmiş gibi gözüküyordu
• akşam bir yere gidelim mi diye sordu
kabul ettim
vakit gelince evden aldım onu
mekana gittik el ele içerde kimler yoktu ki amk.
mekana girdik hınca hınc dolu.
o kalablıkda benim gözüme ilk çarpan kişi ceyhun oldu
içerde oturacak yer kalmamış bayram dolayısı ile
garsona sorduk yer var mı diye biraz bekletirim dedi
ebruya başka yer gitmeyi teklif ettim
• biraz ayakta barda duralım giderler şimdi dedi
ama ben ceyhunu görmüştüm bile
zaten bayramlık keyfim eksilerin altında seyrediyordu
erkeklik hali
ceyhunda burda gidelim dedim
• hani nerde dedi ebru
bak dedim yerini göstererek
• benim kimseden korkum yok diyerek öptü beni
tam bu sırada garson yaklaştı ve yer boşaldığını söyleyerek bizi boş masaya zütürdü
ısrarla içkileri söylemeden ebruya gitme konusunda yalvarsam da gitmedi
yerimize oturduk
her yerde gözüme tanıdık simalar takıldı
mezun olduğum okuldan tanıdık arkadaşlar ebrunun arkadaşı olduğunu bildiğim kişiler
ama beni tek alakadar eder ceyhundu o yüzden de gergindim
ebrunun tüm ısrarlarıma rağmen başka yere gitmemek istemesi
beni daha da kızdırmış olsa da belli etmemeye çalıştım
zira her an beni öpüp sevdiğini söylüyordu
ebru votka bull üstüne votka bull içiyordu hızlıca
bende aynı içkiden yavaş yavaş içiyordum
bir gözüm ceyhunda bir gözüm de ebrunun nereye baktığındaydı
ilk başlarda ceyhuna bakmıyor olsada
daha sonra önce ona bakarak onun dikkatini çeker çekmez beni öptüğünü fark ettim
ebruya her bitirdiği votka buldan sonra gitmeyi teklif etsemde
o içtikçe içiyordu
gecenin ilerleyen saatlerine geldiğinde
çalan müzik çalsın sazlar oynasın kızlar ve alem tamamen sarhoş moduna geçmişti
çok sıkışmış ve acil tuvalete gitme ihtiyacı duyduğum halde gitmedim ne olur ne olmaz diye
derken ebru wc ye gitmek istediğini söyledi
bende geleyim mi dedim
yok gerek yok dedi
o tuvalete hareketlenince benim odak noktam ceyhun oldu
ben de çaktırmadan da olsa ona bakarken ceyhunun da hareketlenip
wc ye yöneldiğini gördüm
şimdi durumu kavramanız için hissettiklerimi ama ebruya anlatmadıklarımı size söylüyorum beyler
1.amk huursu sana gidelim diye yalvardığıma göre belli ki ortamdan memnun değilim çünkü eski sapın orda
kalk gidelim işte amk.yok gelmiyor
2.neden burdayız ceyhunun olduğunu bile bile diye sorsam bana kimseden korkum yok diyor ama
benim hissettiğim kadarıyla yaptığı her hareket
ceyhunu kıskandırmak için
3.ebruya desem ki gelmiyorsan ananın dıbına kadar yolun var.
ben gitmiş olacağım ve ebru muhtemelen benim kıskançlık krizime kızmış olacak ve ceyhunla onu aynı mekanda bırakmış olacağım
ulan o bin ceyhunda
onu teselli etme züt ayağına kıza sokulcak
zütüm yer mi yemez.
4.susmak herşeyi zamana bırakmak ağzına sıçmak için çözüm mü??
gece herşeye gebe kararsızım
bizim kız wc de arkasından ceyhun kalkmış wc ye gitmiş
ben durur muyum??
duranın zütüne koyim -
49.
0-dur orucumu bozacaksın dedimTümünü Göster
• iftarı bekleyeyim o zaman dedi
-sensizlik orucumu erken açtın hayırdır
• hoca aşık olunca şaşırıyor vakitleri işte bazen erken okuyor böyle dedi
-o hoca en büyük din adamıdır gönlümün
• bizim eve ezan sesi duyulmadı henüz
-haberleri yok mu geldiğinden
• yok söylemedim senin gibi yarın geleceğimi sanıyorlardı
-ne zaman eve gideceksin
• akşam iftara beraber gideriz ama ben niyetli değilim haberin olsun
-aç mısın dedim
• birazcık
-hemen dükkanı donatmam lazım
• menüde ne var
-simitçiden simit. tostçudan tost. pastaneden de ne istersen
• çeyrek tost yeter
diafondan
-kahvehane sektörünün gelmiş geçmiş en lezzetli yarım tostunu yap getir masrafı neyse vereyim dedim kahveci dayıya
• çeyrek yeter bana dedi ebru
-küfür eder şimdi adam çeyrek tost mu olur ilkokullu gibi,ne içersin
• kahve söyle de uykum açılsın
-bir dakika sen ne zaman geldin?
• saat 8 de alanyaya indim
-peki ben gelinceye kadar ne yaptın dedim
• seni bekledim
-annenlere gidip sonra gelseydin bari yada haber verseydin erken kalksaydım
• en çok kimi özlediysem ilk onu görmek istedim
-otobüsTe uyuyabildin mi peki?
• sence
-ben seni görmeye geliyor olsam bırak uyumayı her otobüs durduğunda küfür ederdim şoföre
• bende etmedim sayılmaz
vay amk. uyumadıysa uyuması lazımdı bu kızın zira akşam onlara yemeğe gidecektik
ama bu uykusuzlukla ebru iftara bile çıkmadan uyurdu
önemli olan iftar yemeği değilde onu öpebilecek olmamdı
onu uyutmam lazımdı ama nasıl
dükkanda yatacak yer yok
kız yanıma gelmiş sana bir apart tutayım yat biraz desem muhtemelen benden ayrılmak istemeyeceği için
kabul etmeyecek
tabure de uyunmaz
eve git desem o zaten planı kurmuş akşam ailesine ben geldim diye sürpriz yapmayı düşünüyor
vay amk. saksı durdu
nasıl yapsam ne etsem diye düşünürken
tost u geldi
biraz daha düşünme fırsatı buldum
tostunu yedi
bir yandan da bana bakıp bakıp sevgi ile gülüyordu
dışarı çıktım dışardaki malları içeri almaya başladım
o bana ne yapıyor acaba diye bakarken
dükkanın kepengini de yarıya kadar indirip
-hadi gidiyoruz dedim
• nereye dedi
elimi onun gelip elimi tutmasını beklercesine kaldırıp hadi dedim
dışarı çıktı
kepengi kapattım
ilk taksi durağından bir taksiye bindik
bizim eve gittik
• yarın gelsek de annenlerin elini de öpseydim dedi
-onlar evde değil bayram için köye gittiler dedim
• buraya niye geldik peki
-seninle olan ilk günümde çalışmak istemedim
içeri girdik amacım onu uyutmaktı ama nasıl amk.
onu çiftli koltuğa oturtup arkasını da yastıkla iyice destekledim.
• bu kadar iyi davranma gitmem bir yere yoksa dedi
bende karşısındaki koltuğa oturdum
• çok özledim seni
sus işareti yapıp
-bırak gözlerim biraz sensizlik hasretini gidersin dedim
• ben de gözlerimin hasretini sana bakarak giderirken,
dudaklarımın sana söylemeyi çok özlediği seni seviyorum'u diyebilir miyim arasıra
-benim için ömür boyu geçerli olan bir tane söyledin zaten
• ne zaman?
-kollarımdayken ilk gözyaşınla
• o muydu ilk
-kalbime ilk düşen mutluluk gözyaşı oydu
• şimdi tekrar ağlayarak söylemeyeyim o zaman orucun bozulur
konuştukça konuşuyor amk.
bende kendimi kaptırdım
o bana laf oyunu ben ona laf oyunu derken
baktım olacak gibi değil
annemleri aramam lazım dedim
telefonu çıkardım aradım babamı
nasılsınız falan filan
ne kadar sıkıcı geyik varsa yaptım
sonra mutfağa yönelip telefonu kapattım ama bir süre konuşuyor olmaya devam ettim belki uyuyakalır diye
arasıra odadan içeri baktım dalmış mı diye yok amk. benden uyanık
kemal sunalın müjdeye kaymak için çocukları uyutmaya çalışırken kendi uyuması durumu var ortada
sonuçsuz telefonu kapatıyormuş numarası yaptım
-biraz uzan istersen dedim
• uykum yok diyor bi de bana kızıyor
nasıl yok amk.yaa
ben yanına uzandım
sadece yarı sarılır halde
karın kaslarım gelişti amk. kanepeden düşmemeye çalışmaktan
bir saat kadar uzandıktan sonra nihayet uyudu
bir müddet onu izledim
bende mal mal bekledim evin içinde
zaten oruçtum son gün diye
ne bişey yedim ne içtim
ne de o uyurken bir öpücük kondurdum
akşam ezanına 1 saat kala uyandırdım tv nin sesini kasıtlı olarak çok açarak
• ne kadar var
-neye dedim
• seni öpmeme
-az kaldı
• markete gidip gelir misin lütfen diye sordu
-ne alayım
• en ucuz ne varsa onu al dedi
pek anlayamasam da ne yapmak istediğini dışarı çıktım kapının önünde bekledim
kim gider markete amk.
zaten açlık başıma vurmuş
5 dakika kadar oyalanıp kapıyı çaldım
• bir tane daha al o yetmez dedi
vay amk.ne aldık ki ne yetecek
biraz daha bekledim
yine çaldım kapıyı
açtı üstünü değiştirmiş
biraz makyaj tazelemiş
-bunun için mi gönderdin beni dedim
• orucun bozulabilirdi ama
kız haklı beyler bozulabilirdi amk.
hadi sende hazırlan dedi
-bende bozuk para kalmadı şu ucuz şeyden bi tane de sen alıp gelsene dedim
• gözlerimi kapatsam ,alıyormuş gibi yapsam?
-parmaklarına güvensem gözlerine güvenmem
odaya geçtik.
o oturdu
ben kalkıp diğer odaya geçtim
yardıma ihtiyacın olursa haber ver diye takıldı
giyindim
evden çıkıp onların evine gittik
kapının önüne geldik
-ezan okunsada öyle girseydik dedim
• amacını anladım kelebek dedi gözlerimdeki öpüpte girseydim amk binliğini gördüğü için
evet lan öperek açmak istiyordum
kapıyı çaldım
annesi açtı
-oo kelebek hoş geldin dedi.
-hoşbulduk demeye kalmadan kenara itildim amk
ana kızın arasında kaldım
vay amk.ben bile sarılamamıştım ebruya öyle
sesi duyan geldi ondan sonra içerden
beni gibleyip hoş geldin bile diyen yok
içeri aldılar kızı apar topar
onlar kızla ilgilenirken bende dışarda kalmış sokak kedisi gibi son saniye driplingiyle içeri girdim
eveeeet
masa kurulmuş
karnım zil çalıyor
ama birden doydum
ceyhun bininin kankası yani ebrunun kuzeni de orda
o binin annesi ve babası tarafından bu bahsettiğiniz kelebek mi muhabbeti döndü
• evet dedi ebru bana sarılarak
yine kıpkırmızı oldum uzun zaman sonra
rakip takımın taraftarları bile beni beğendiler amk.
o bin hariç tabi
muhtemelen kibarlık olsun diye bana birkaç iyi kelam da bulundular
bende teşekkür edip
o binin kız kardeşi olduğuna inanamadığım dünyalar tatlısı 5 yaşındaki kızları ile ilgilendim
derken alanya kalesinden top atışı duyuldu -
48.
0-önemli değil alışmaya başlamak lazım şimdidenTümünü Göster
• neye alışmaya
-aramızdaki mesafe mutlaka gerginleştirecek bizi
sinirimizi birbirimizden alacağız mutlaka
seni sevdiğim kadar kimseyi sevmedim
aslında ben kimseyi sevmemişim sana kadar
haliyle sensizliğide ilk defa yaşayacağım seni çok sevmeme rağmen
en az senin kadar tecrübesizim senleyken yalnızlığa
ama böyle devam etmesi halinde sadece birbirimizi üzeceğimizi sende biliyorsun
bunlar sadece başlangıç
daha ben senden sen benden şüpheleneceksin başkası var mı diye
hep merak edeceksin, beni aldatıyor mu diye
hep kendimize soracağız acaba sevgisi azalıyor mu diye
şimdiki duygularla açık konuşmak gerekirse ne başkası olur ne de sana sevgim azalır
gelecek ne gösterir bilinmez ama
geleceğe ikimizin birbirimize takınacağı tavırlar yön vereceği de bir gerçek
iki haftamı hiç işim olmayan biri yüzünden mahvettin
kendine göre gerekçelerinde vardı
haklı da olabilirsin kendince
ama seni bu kadar seviyor olmam
en azından sen bana tekme atarken popomda hissettme hakkı veriyor sanırım
daha da açık konuşmak gerekirse
tarkanı tekrar dinle
benim için gerçekten bir hayalsin bir macera
seni seviyorum demek bile kalbimde parçalanmalar yapıyor
sana bakmaya ve koklamaya doyamayacağım uzun bir süre
ilk gün seninle tanıştığımızda ki sarhoşluk var hala üzerimde
lütfen ayıltmaya çalışma beni
sarhoşun da olsam izin ver hep seveyim dedim
• tam olarak nedir amacın
-ben sana atla gelmedim
prensin olmayı haketmiyor da olabilirim
hayalini kurduğun birisi de değildim belki de
bana hep hayal geliyorsun ebru
belki de gerçeksin ama
şu yaşattığın duygular gerçek olacağına hiç inanmadığım duygulardı
hala da öyleler
sanırım çok korkuyorum
uyanmaktan, uyanmandan
şu an benim için delice attığına inandığım kalbinin
benim için atmaktan vazgeçmesinden korkuyorum
ama vereceğin her karara da saygı duyuyorum
beni sevmek zorunda değilsin
ama dürüst olmak zorundasın
beni peşinde koşacağımı bile bile bir halata bağlayıp süründürme lütfen
inanmıyorsan biraz dur ben kendim çözeyim halatı dedim
• sen beni sevmiyor musun kelebek
-çok seviyorum dedim. düşünmeden
• benim seni sevdiğime inanıyor musun?
-inanıyorum
• o zaman şimdilik bunları unut,şu üzüntü halimize bir çözüm düşün
-koşarak gelsem kaç dakika ankara acaba
• belli oldu hızlı düşününce iyi kararlar veremiyorsun dedi gülümseyerek
-bence çok mantıklı bir karar
• koşarak gelmek mi çok mantıklı?
-hayır, seni güldürmek
• tamam ama sapık fıkralarla güldürmek yok hatta babama bile anlatma dedi yine gülerek
-tamam
• ayrıykenki zamanlarımızı kalbimizi kandırarak geçirelim yani diyorsun
-çok mu acele etmişim düşünürken
• zaman gösterecek
-öpüyorum
• kimi dedi
-seni dedim
• kapatıcak mısın hemen
-sıkıldım ama
• bu kadar kötü espriler yapacaksan başka çözümler bul lütfen dedi
-bir de düşünerek arayayım çözümü o zaman
• bi öpücük alayım yaa sonra düşünürsün
-öptüm
• hadi iyi geceler dedi
-aaa kapatıyor musun
• evet sıkıldım dedi
telefonu kapattı
arkasından bir mesaj attı
• gördün mü ne kadar kötü espriymiş yazdı gülümsemeli
-iyi geceler
sanada dedi
sonra içimdeki üzüntü hafifledi
gülüyordum bile onu düşünerek uyumaya çalışırken
bir iki mesaj daha attı ve onsuz geçen gece sayısını ikiye çıkaran uykuya daldım
günler günleri takip etti.
ilk başlarda çok zorlansakta haftalar geçmeye başlayınca alışmaya başladık
ben onu eğlendirmek için uzaktan uzağa ne kadar takla atılabilirse attım
ona mektuplar içinde şiirler yazıp gönderdim
her seferinde hiç beğenmediğini söyleyip
karşımda olsan sesini duysam daha anlamlı şiir olur benim için dedi
bazen o beni teselli etti bazen ben onu
tam çıkmaza girip ikimiz birden özlem moduna geçince
bazen ağlaştık
isyan ettik
ama sevgimizi hiç kaybetmedik
hiç bir zaman laf olsun diye seni seviyorum demedim
hiç bir zaman içimden gelmeden seni özlüyorum da demedim
çoğu zaman dayanamıyorum binip geliyorum desede
hep ikna ettim gelmemesi konusunda
okulunun her zaman benden daha önemli olduğunu söyledim
ilk başlarda çok sıkıldı bu okul konusunda söylediklerimden
bizi ayıran şey okul değil mi zaten dedi her seferinde
bu arada alanyadaki turist sayısında kış mevsimi nedeni ile azalma olduğu için
işler de doğru orantılı bir şekilde azaldı
babası ebrunun yokluğunda iki kere geldi dükkana
bir tanesinde yine tavla oynadık
diğerinde de çay içip konuştuk sadece
ebrunun her konusu açıldığında
üzerine toprak attım muhabbetin
her iki gelişinde de eve davet etti beni
ama evlerine gitsem herşey ebruyu hatırlatacağı için kendimi daha fazla üzmek istemedim
bunu da açık bir dille babasına anlattım
hak verdi
zaten dükkanda her tarafa bakışımda onu görüyor
sebebsiz yere durup dururken darlanıp üzülüyordum
zordu onsuzluk
bende kendimi sağdaki soldaki esnaflarla geyiğe vurarak zaman geçirmeye çalışıyordum
gelen turistlerle makara yapıyordum
ebru geleceği tarihi söyledi
ramazan bayramı
günler yaklaştıkça heyecanım daha da arttı
beraberce kalan günler saat dakika ve saniye olarak hesaplanıp matemetiğimiz güçlendirildi
az kaldı diyerek birbirimizi tesselli ettik.
bir gün sabah hiç atmadığı bir saatte mesaj attı
bende yenip kalkmış dükkana gidiyordum
• günaydın aşkım yazıyordu
-günaydın uyuyamadın mı yoksa
• ben senin gibi bu saatlere kadar uyuyorum mu sandın dedi
saat 10 civarıydı
-gece rahat bırakmıyorsun ki mesaj da mesaj arama da arama, nasıl uyuyayım da erken kalkayım
• bak senn göndermeyeyim istersen bir daha??ne yapıyorsun bu arada dedi
-sana mesaj parası yetiştirmek için çalışmaya gidiyorum
• hayırlı işler
ben dükkana geldim
kepenkleri açtım
dışarı çıkarılması gereken malları çıkardım
sonra dükkanın önü toz yapmasın diye dışarıya su fışkırtırken yoldan geçen tek tük turiste de
onlara su fışkırtıyormuş gibi yapıp makara yaptım
sabah sabah kendi kendimi eğlendirmekti benim ki
dükkandan içeri girdim
sonra dükkana vuran güneşi engelleyen bir gölge gördüm
dönüp baktım kim diye
karşımda gördüğüm kişinin bende uyandırdığı duygu
şaşkınlık değildi
ne gülebildim ne ağlayabildim
suratımdaki mallık ifadesini kim olduğunu söyleyeyim siz tahmin edin
ebru
o an ayaklarım ilk adımı atabilse o güne kadar kırılmış kısa kulvar sprintçilerden bile
daha hızlı koşarak o rekorun dıbına kordum ama
atamadım
dondum kaldım
bir gün sonra gelecekti amk.
sonra beynim ellerime hükmedebildi sadece
aslında kendimi tokat manyağı yapıp rüya mı gerçek mi onu test etmek istiyordum ama
saçlarımı düzeltebildim sadece
evet amk. ebruydu işte. sonra konuştu bile
• hasta edeceksin turistleri niye su fışkırtıyorsun onlara dedi
gülümsedim şuursuzca
bana yaklaştı kıpırdayamadım bile
sarıldı
vay amk. öyle duygunun
belimi saran ellerine kurban olduğum yanımdaydı
sonra yanağımda bir öpücük almaya çalışırken -
47.
0*galiba aynı şeyi bende biliyorumTümünü Göster
-gece görüşürüz
dükkanda gece olmasını beklerken
her yerde tarkanın yeni çıkardığı album çalıyordu
bir tanesini kulağıma çok yakın
kalbime acı vererek dinledim
ama yetmedi
gittim cd sini aldım
aynı şarkıyı tekrar tekrar dinledim
bir saatten sonra sözlerini daha iyi dinleyince şarkımı bulduğumu düşündüm
gece iş bitti
ebruya mesaj attım
-aşşağıdayım tosbiş
hemen arkasından bir mesaj daha çekip
-makyaja gerek yok nasıl olsa akıcak yine
hemen indi
gülerek karşıladım
çünkü o da gülmeye çalışıyordu
-ne zaman gideceksiniz
• yarın erken gidecekmişiz
annemle babam da orda bir otelde bir gece kalacaklar
ertesi gün dönecekler
-saat kaçta
-5 6 gibi
• o zaman fazla tutmayayım uykusuz kalma
-sorun değil araba uyurum
• sana bende birşey aldım dedim tarkanın cdsini uzattım
-dinledin mi daha önce
• ezbere biliyorum hepsini dedi
-ben sadece birini ezberledim
• hangisi o
sözlerini şiir şeklinde okudum
-Özledim seni, düştüm yollara
Açtım gönlümü rüzgarına
Bir hayaldi sanki, bir macera
Yıkıldım Kelimeler paramparça
Yandım... yandım...
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
içimde sevdan...
Hala hoş bir havan var
Ne güzel adın
Bir çizik attın gönlüme, kanattın
Yandım... yandım...
Yandım yandım ahhhh ki ne yandım
Bana yeniden şarkılar söyleten kadın
Baka baka doyamadım, hem kokladım da
Sarhoşluğu geçmedi hala
içimde sevdan...
buraya kadar ezberledim gerisini bilerek unuttum
lütfen bana hatırlatma dedim
gerisini de sizin için yazayım o zaten biliyordu
Seni görebildiğim yer rüyalar artık
Deli diyorlar bana
Ah bu ayrılık...
gözleri doldu.
-ben gideyim artık dedim
ellerini kaldırdı gözlerinden yaş süzüle süzüle
mesajı alıp tek bir öpücük kondurdum
-lütfen bildiğim yere kadar sevdir bana o şarkıyı dedim
gittim
evet geldim
saat 4 e kadar uyumadım
saat 4 te evden çıkıp ebrunun evlerinin önündeki yerimi aldım...
ölümü beklemek kadar zordu
birazdan dışarı çıkıp
binip gidecekti arabaya
bir saat kadar bekledim.,
sonra evin ışıklarının yandığını gördüm
o ışıkların yanması için gerekli 220 voltu bende hissettim kalbimde
gidiyordu lan işte
gergin bekleyişim
babasının kapıdan elinde iki valizle çıktığını görünce yerini
elimi iki başımın arasına koyarak oturduğum kaldırımda yere bakmaya dönüştü
yine dolu dolu oldu gözlerim
arındı tüm amk alanyasının tozlarından
babası valizleri bagaja yerleştirirken beni farketti
hiç birşey demeden yine yukarı çıktı
sonra ebru elinde çantası ile kapıya çıktı
beni gördü
ne yapacağını bilemez bir hali vardı
yanıma oturdu
bana bakmadan
• günaydın dedi
-günaydın
ellerim titriyordu
ta ki elimin birini sıkıca tutuncaya kadar da titredi
konuşmadan oturduk biraz
belliki babası annesini de durdurup vedalaşmamız için bize avans zaman veriyordu
günaydın annesi ile babası kapıdan çıkıncaya kadar ki son lafım oldu
onlar çıkınca beraber ayağa kalktık
aklımda bir biri ardına daha önceden sıralanmış milyonlarca sözün hiçbirini edemiyordum
karabasan gibi çökmüştü dilime ayrılığın acısı
tek kelime daha etsem ikinci harfini söylemeden ağlayacağımı ve ağlatacğımı da biliyordum
onlar arabaya bindi
birazdan ellerimi bırakıp ebruda gidecekti
son bir kez bana bakmasaydı öyle keşke de
hem kendimi hem onu ağlatmasaydım sarılma öncesi
ağlama nefesi ile kese kese
-aşka inancımsın dedim
son kez bana baktı sarılmayı bırakıp
kendininkileri hiç düşünmeden
benim yanağıma süzülen bir iki damlaya dokunarak
akma yönlerini değiştirdi sadece titreyen elleriyle
gülümseyerek son kez arabaya doğru gitti
kapıdan içeri girmeden önce
küfreden futbolcuların dudağını merakla okur gibi
seni seviyorum u hissettim dudaklarında
lan bir kez daha öpseydim ya o dudakları
kapıyı açan ellerini bir kez daha tutsaydım
babası arabanın vites depriyaj ayarlarını yaparken
yolun karşınına geçtim
onu görebileceğim bir yere
babası yola çıktı park yerinden
sanki gaza değilde göğsüme basıyordu ayaklarıyla
nefes alamaz hale geldim
en azından aldığım nefesler yeterli gelmiyordu
boynum tenis maçında topu takip eden gözler gibi yavaşça döndü
kayboldular
gözüm onları görmez oldu
saat sabahın körü denilecek bir zamandı hala
ne uykusuzluk aklımdaydı ne de nefes alışımı düzenleyecek bir bardak su
nereye giderdim
ne yapardım
kendim cevap bulamadım
tansiyon gibti beni oturdum kaldım
kime tosbiş diyecektim şimdi ben
kimin yolunu gözleyecektim hergün dükkanda
zamanın hızlı geçmesi için eksta bir iki dua daha öğrenmem gerekiyordu
çünkü artık akşam olup onunla buluşmayı beklemeyecektim sadece
ayrılık ne zordu lan
sevdiğini gönülde tutup gurbete yollamaktı benimki
kalk gidelim diye kendimi kaldırdım
ayağa kalktığımda hala aklıma gidecek yer gelmedi
yok aga yok dayanılmıyordu amk
ayağa kalktım
bir tekele girip 5 tane bira aldım
ilki beni saçma sapan yürüyen ne düşündüğünü bilemeyen birine çevirmeye yetti
evet gittim
yatağa yattım
dünya hem sağdan sola hem yukarıdan aşşağıya dönüyordu
yatakta uykunun kıblesini aradım durdum saatlerce
akşam üzeri kaltığımda saat 4 olmuştu
yataktan çıkıp hayata dönmek benim için çok zordu
o koma halimle günlerce yatmak istedim
ama işe de gitmek gerekiyordu
duş aldım kendime gelmek için
sonra kendimi toplamaya çalışarak hayata adapte olmaya çalıştım
ama telefona bakmaktan da korkuyordum
adaptasyon sürecimi mahvedecek
bana yüzde 5 alkollü göz yaşlarını tekrar akıtacak bir mesaj almak başlıca korkumdu
ama ne yaparsanız yapın yarağa hep merakla koşarsınız
baktım telefona
bir tane mesaj
ebrudan
• şimdiden bu kadar özlenir mi bir insan yazıyordu
-meğer sensiz sadece çırpınıyormuşum yazdım
özlenmez mi amk. bende özledim işte.
gib gib yazmaya devam et böyle mesajlar
baktım olacak gibi değil beyler
zaten yediğim yannan zütümden taşmış aşık olmakla
böyle devam ederse gönüldeki şampiyonluk hep averajla ikici sırada kalacaktı
taktik bulmak lazımdı da
var mı amk ayrılığa bir çare
kim bulmuş ki biz bulalım
tek yapılacak şey ben seni özledim
sen beni özledin
birbirimizi özlüyoruz
peki 4 sene boyunca beraber değilken
o ankarada ben alanyadayken
birbirimize yazdığımız her mesajın sonuna seni çok özledim eklemek kime fayda getirirdi??
sadece biraz daha üzülmek
parmakların bir kaç tane fazla tuşa basması
bir saatten sonra seni çok özledim cümlesi rutinleşecek
kimi zaman yazmak zorunda hissedeceğimizden
kimi zamanda en içten şekilde yazacaktık ama
hangisi olduğu da bir zaman sonra tartışmalı ofsayt pozisyonu misali aşk maçınında mazi kalıp gidecekti
bir de telefon şirketinin veliahtlarına süper bir gelecek hazırlamaktan başka bir şey olmayacaktı
bu olayı ebru ile de konuşmak gerekiyordu
her baktığımda beni titreten birisi ile günler geçtikçe monotonlaşacak bir ilişki istemiyordum çünkü
aşk bana ne kadar şimdilik acı veriyor olsada
bir ayrılığın ikimizin arasına böyle girmesine engel olmam lazımdı
-annenler ayrılıp yalnız kaldığında ve kendini biraz toparladığında bana mesaj at arayacağım seni konuşmamız lazım dedim
• yani hiç sesini duyamayacak mıyım dedi kendisini hiç toparlamayacağını düşündüğü için
-gerçekten duymak istiyorsan erken toparlarsın kendini
konuşma randevusunu almıştım
mutlaka ne konuşacağımı merak edeceği için
anneleri gider gitmez yalandan toparladım diye bana mesaj atacaktı
kadın milleti alayı aynı amk.
benim de önümde nerden baksan bir gün vardı çünkü anneleri orda kalacaktı bir gece
elime defter kitap alıp konuşma taslağı çıkarmaya çalıştım boş zamanlarımda
o kadar dertli birşey yazıp bunalım üstüne bunalım eklememeliydim
aslında o telefon konuşmasına kadar geçen süre bana birşey öğretmişti
yazarken özlem acısı azalıyordu içimdeki başka şeyleri düşündüğüm için
ebruya yazacaklarımı hazırladım
ebru yine bir kaç tane özlem içerikli ve aşkını belirten mesaj attı
sonra bir mesaj daha
• kalbim sendeyken kendimi toparlamış saymasam da yine de ağlamıyorum en azından dedi
-hep ağladın mı annenler ordayken de
• annem benden çok ağladı, bana hak verdiğini söyledi. dedi
-tamam hazır olunca haber ver o zaman
• galiba hazırım dedi
aradım
-senden bir söz daha istiyorum
• bende seni özledim kelebek bey. dedi imalı imalı
uzun bir süre sonra gülmek geldi içimden
• hiç de komik değil,ben burda ölüyorum sen gülerek söz istiyorsun benden dedi
-toparlanınca tekrar arayayım ben seni istersen
kızmış olsa gerek telefonu kapattı
hemen arkasından o aradı bu defa
-alo dedim
• özür dilerim -
46.
0daha çok ağlamaya başladıTümünü Göster
bir süre sadece ağlaştık
• nerdesin lütfen söyle kelebeğim dedi
-hep sendeyim ebrum dedim
• gel lütfen dedi
-eğer seni tekrar kaybedeceksem bırak alışmışlığım üstüne devam edeyim sensizliğin dedim
• lütfen gel dedi
telefonu da ağlayarak kapattı
gel dedi de nereye amk.
herhalde evdedir diye evin altına gittim.
çok seviyordum abi kızı gibe gibe gidiyorum
bu aşkın bana ızdırap vereceğini bile bile gittim
evin altına geldim
-ebrum diye mesaj gönderdim
• sen kimsin diye cevapladı binlik yapıyor amk.
-aşşağıda bekleyen delin dedim
• tamam hemen geliyorum dedi
bekle bekle yok.
20 dakika bekletti beni.
-nerde kaldın tosbağa diye mesaj attım
bi kaç dakika sonra indi.
kapıdan çıktı
geç kalma sebebi de belli oldu
giyinmiş süslenmiş.
10 metre civarı bir mesafeden bana öylece baktı
bende ona öyle baktım
o bana baktı
ben ona baktım
biraz daha beklesem
sarılamayı hayatıma geç soktuğum için kalbim sarıkart verecekti
ellerimi kaldırdım
ağlamaklı güldü
bir adım attım ellerim havada
o bir adım geri gitti gülümseyerek
ben iki adım daha yaklaşıp durdum
o bana yürümeye başladı sallana sallana
dibime kadar geldi
• merhaba dedi gözleri yerde parar gibiyken
çenesinden tutup gözlerini yakaladım gözlerimle
-merhaba tosbiş dedim
ellerimi indirirken yanağıma bir öpücük kondurdu
akabinde de sarıldı
pehlivanlar gibi çekti beni kendine
• gitmem gerektiğini sende biliyorsun dedi
-alanya'yı kastetmiyorum gönlümden gitme dedim
• sende elif ...
sözünü kestim
-vallahi bişey yok neden inanmıyorsun hem gitmiş o hollandaya dedim
• inanıyorum dedi.
-e o zaman neden hala onu konuşuyorsun diye sordum
• ilk günden biliyorum birşey olmadığını dedi
-nasıl yani
• ilk gün inanmıştım zaten
-inandında neden böyle yaptın peki
• bilmiyorum kelebek
-hem bilerek hem bilmeyerek hep beni üzecekmisin böyle dedim
• unutmaya çalıştım seni
sensizliğe dayanamayacağımı çok önceden anladım.
o kızı sadece bahane ettim kendime
ama yapamadım
evimize gelmemiş olsaydın, evdeyken
otele gelmemiş olsaydın, oteldeyken
bu sokakta beni beklemiş olmayasaydın bu kapıdan çıkınca
kalbime hiç girmemiş olsaydın her kalp atışımda olmazdın
seni daha kolay unuturdum
ama unutamadım
her yere baktığımda seni gördüm
gözlerimi yummaya çalıştım seni unutmak için
kalbimle gördüm seni
unutamadım işte
hiç haketmedin benim tarafımdan üzülmeyi
ama ben korkularımın geçmediğini farkettim
seni unutmaya çalışmak
bana sadece ceyhunu unutturup seni daha çok hatırlattı
inan gidemezdim
gitsem de kalamazdım ankarada sensiz
en azında böyle gidişi haketmedin
ben en iyisi sen beni gerçekten aldatıncaya kadar bekleyeyim
yoksa hiç unutamayacağım seni
seni ilk sevdiğimi söylediğim anda
bundan daha fazla kimse sevilemez diye düşünüyordum
ama her geçen gün seni daha çok sevdiğimin farkına varıp
kendi kendime yanıldığımı farkediyorum
offf çekerek devam etti
• ne yapacağım bilemiyorum
ama seni çok seviyorum dedi
taa amk ben böyle konuşmanın.
yannanı yemişiz haberimiz yok.
bende döktüm biraz içimi ona
-off ebru offf
seviyorsun, sevdirmiyorsun
korkuyorsun, beni de korkutuyorsun
halimi görüyorsun, sevdiğine hiç acımıyorsun
kendi kendine planlar yapıyorsun beni unutmak için,
kanayan yarama tuz döküyorsun
ankaralara gidiyorsun benden habersiz,
ama beni de kendinle zütürüyorsun
kendi kendine acı çektirirken beni öldürüyorsun farkında olmadan
yapma lütfen dedim
• seni üzmek istemiyorum dedi
-ayrılalım mı istiyorsun dedim
• denedim ama yapamadım ki
-tam olarak nedir seni bunu denemeye iten şey
• sana olan aşkımın büyüklüğünden korkuyorum
-lütfen biraz da kendini büyüt
boşuna acı çektirme ikimizede
bırak gittiği yere kadar gitsin
yine sarıldı.
iki defa yanağımdan öptü
sonra dudağıma geçti
öpüşürken dudaklarıma damlayan gözyaşlarını hissettim tuzlu tuzlu
o tuz içimdeki acıya karıştı
alt çenemde ki ağlama gamzeleri belirdi
öpemedim daha fazla
sıkıca sarıldım
-lütfen bırakma beni dedim.
ağlamaklı bir sesle
• bırak desende bırakamam serserin oldum serseri dedi.
sonra burnu çekerek bıraktı sarılmayı
telefonunu çıkardı
babasını aradı
ağlama ses tonu geçmemişti henüz
• baba senden birşey rica ediyorum diyerek başladı konuşmaya...
• yarın gitmeyelim lütfen dedi. karşıyı dinleyip
• ertesi gün gidelim ne olur dedi
sonra da sağol babacığım ben kelebeğin yanındayım haberin olsun diyerek
telefonu kapattı
o kadar üzüntünün ,göz yaşının, yalnızlığın üstüne onun telefon görüşmesini bitirdikten sonraki
yüzündeki gülümseme ile sarılışı bana göre aşkın tarifi idi
sonunda ayrılığı bile bile anlık sevmek değil mi ki aşk??
• bir gün bir gündür dedi
bende de babasını ararken ki şaşkınlık sevince dönüştü
alt dudağını dişlerinin altına alarak yaklaşıp tekrar öptü
sonra içindeki çocuk sevinciyle elimden tutup yürümeye başladık
bir tekel marketin önünde durduk
• bekle dedi
içeri girip erkek gibi 4 tane bira aldı
dışarı çıkıp tekrar iskeledeki kuytu yerimize gittik
2 saat kadar oturduk
nadiren konuştuk
tahmin ettiğiniz gibi sürekli de öpüşmedik
dalgın dalgın dalgalara baktık
kıyıya vurdukça dalgalar yüreğimde hissettim geçen saniyeleri
ayrılık için zaman yaklaşıyordu
doya doya sarılıp öpmek istedim
ama ağlayıp onu da ağlatmaktan çekindim
sessizce içten içe ağladım
arasıra elimi tuttu sıkı sıkı
birayı her içmek için başımı yukarı kaldırdığımda
gözümde biriken damlaların akmasını engellemeye çalıştım
o da bana sarılıp dalıyordu dalgalara
kim bilir neler hissetti o gün ama
elimi tutarken avucumun içindeki ısı kalbimdeki ısıyla aynı sıcaklıktaydı
bana sarılırken ki içtenliği
gelecekti hasrete tekrar tekrar isyan ettirdi beni
aslında uzun uzun dertleştik bana göre o gece
ellerimi sıkıca tutması
seni seviyorum olarak algılandı gönlüm tarafından
bende seni seviyorum demek için illa konuşmak gerekmediğini
ona daha sıkıca sarılarak anladım
biralar bitti
gidelim bile diyemeden ayağa kalktı
yüzünü gideceğimiz istikamete döndürdü
elini arkasında bekletip
elini tutmamı bekledi
bende kalktım
elini tutarak
yanında yürür buldum kendimi
bir ara gözlerimi ona çevireyim dedim
ama cesareti bulamadım ağlamaya hazır gözlerimde
yürüdük sessiz bir şekilde evinin önüne kadar
ikimiz birden durduk
90 derece ona döndüm
ağlamaklı gözlerini yine benden kaçırdı
sahte bir gülüşle
bana uzun uzun baktı
• iyi geceler dedi
-iyi geceler dedim
bir süre yine gidemeden orda kaldık
birbirimize bakarak
o ağlamaya yakın
gözlerini elimle kapattım
dudaklarına iyice yaklaşıp
şşşşhh dedim.
bir öpücük kondurdum dudaklarına
geç kaldı dudaklarımı yakalamak için
dönüp gittim eve
yatağa yattım
gözüm tavanda aklım ebruda
uyku reyizi bekledim
habersiz geldiğini sabah kalkınca öğrendim
ertesi gün ebru alışverişe gideceklerini
bir kaç eksiğini tamamlayacaklarını söyledi
-gönlümün dilinin ucundaki ekgib duyguymuşsun, teşekkür ederim dedim
• dur romantik çocuk ne alacağımı unutturuyorsun bana
-bir liste yapsaydın kalbinde ilk ben olan dedim
• o listeyi yaptım ben zaten,sen yap o listeyi
-hiç unutmadığım şeyi niye listeleyeyim ki dedim
• anneme alışverişe gidelim diye bu kadar baskı kurmamış olsaydım
utanmadan sana koşa koşa gelirdim şimdi
-bence koşma mesafesindeyken koşmalısın
üzgün surat la cevap verdi
yanlış birşey söylediğimi farkedip
özür diledim
• bende seni seviyorum yazdı gülücüklü
• akşam misafirler gelecek bana bir nevi veda yemeği için haberin olsun
-tamam mesajla alt yazı geçersin geceyi dedim
bende işe devam ettim
akşam ondan gelen mesajları okudum
ayrılık iyice yaklaşıyordu
gece misafirler gittikten sonra mesaj attı
• ne zaman bitiyor işin diye
tekrar buluşmak istediği belliydi ama ben o üzüntüye tekrar dayanamayacağımı düşündüğüm için
-biraz sürer dedim
• bekleyeyim mi dedi
-yorgunsan yat istersen
• sana ayıp olur mu
-sevdiğine inandığım sürece yaptığın hiçbirşey ayıp değil bana
• tamam ama seni öpme mesafesindeyken öpmem lazım
-tamam iş bitince gelirim evin altına dedim
• gülücükle bekliyorum dedi
-üzüntüyle gönderme ama beni bu gece bari
• you never know dedi
-ı just know that ı love you soo much -
45.
0hiç bişey yok.vay amk.Tümünü Göster
biraz sonra gelir herhalde diye saat 3 e kadar bekledim bi gibim yok
ihtimaller yine belirdi.
ya ne diyeceğini bilemedi
ya da giberim kelebeğini karı gibi naz yapıyor diye düşünerek gibtir etti beni hayatından
3 hafta boyunca hiç bir gibim olmadı hayatımda
tamamen rutin
işe gel
telefona bak
yola bak ebru yok
tekrar telefona bak yola bak ebru yok
eve git telefona bak
işe gel bak yine bak mesaj yok
elif amk. kaltağı da okulu için hollandaya döndü diğer birkaç arkadaşıyla
vedalaşırken ben dükkandan kaçtım beni görmesin gelmesin veda etmeye diye
hayatımı gibtiği yeter amk
zaten telefonumda yoktu onda bulamazdı beni birdaha.
elifden kurtuldum ama içimdeki ebrusuzluktan kurtulamadım
sevgilinize sırf laf olsun diye dersiniz ya arasıra
her an seni düşünüyorum diye.
ben laf olsun diye değil harbi harbi her an onu düşündüm.
oturup ağladığımda oldu tek başıma
yalnızlığımı paylaştığımda oldu içkilerle
bir gibime faydası yoktu
ne zaman bana çare oldu
ne de içkiler
hiçbiri gönlümün ona olan ekgibliğini gideremedi
onun alternatifi yoktu ne aklımda ne kalbimde
o abartmıştı olayları
hiç yoktan yere abartması beni önce kızdırdıysada sonra bana olan biraz yumuşaması
benim çektiğimi biraz da o çeksin mantığını uygulatıp hayatımın 3 güzel haftasını gibti.
hemde her gün, saat dakika ve saniyeleri üst üste koyarak
3 hafta gibi bir süre sonra babası dükkana geldi
iki üç muhabbetten sonra
kelebek tekrar ankaraya gidiyoruz yine sürpriz yapalım mı dedi
-ebru bu defa istemez.biz ayrıldık galiba onunla dedim
-şu galibayı bi anlat bakayım dedi
elifle olan o geceden telefonu kapattığım o geceye kadar
herşeyi ekgibsiz anlattım babasına
-ben bile inandım elif olayına, yeşil gözlerine kanmıştır kız ne yapsın dedi
beni teselli etmek istercesine
-size herşey için teşekkür ederim dedim
-sevmiyor musun artık dedi
-tek benim sevmemle olmuyormuş bu iş dedim
-haklısın dedi
telefonu eline aldı
ebruyu aradı
-kızım ankaraya kelebeğide zütürelim mi tekrar dedi
olumsuz bir cevap almış olacakki
bana müsade dedi birşey olursa ararsın dedi
gitti
evet ebru gidiyordu ankaraya
artık gözleyecek yol da kalmıyordu bana
boş boş geçen insanlara bakacaktım
gelen bir iki turiste içimde aşk acısıyla birşeyler satmaya çalışacaktım
iyice soğudum herşeyden
içimde iki gram kalan umut da gibtirip buharlaştı
aramadım amk. arasam gibilen yine ben olacaktım.
koş koş nereye kadar koşuyon peşinden
ama o aradı geç oldu ama aradı
ilk sözü bu olsun istemezdim bana yazdığının
ama yine de şükür dedirtti
• babamı mı sokuyorsun artık araya diye attı mesajı
-özür dilerim dedim sadece
bir süre birşey yazmadı
daha sonra
• babam gelmiş zaten, anlattı bana senin suçun yok biliyorum dedi
-özür dilerim dedim
• tamam özür dileyecek birşey yok.ben ankaraya gidiyorum bir elveda mesajı atmak için rahatsız ettim dedi
-özür dilerim dedim
• ne için özür diliyorsun dedi
-özür dilerim dedim
??? yazıp gönderdi
-özür dilerim dedim
• asıl ben özür dilerim kelebek
-tamam şimdi elveda o zaman
• böyle veda etmek istemezdim
-başkalarında yapmazsın artık
• başkası olmayacak uzun bir süre
-ne zaman gidiyorsun
• yarın gece çıkıyoruz
-dikkat et kendine
• sende dedi
herşey bitecek gibiydi beyler
bitmese bile gidicekti ebru
-seni çok sevdiğimi yeterince söyleyemedim özrün bir tanesi onaydı haberin olsun yazdım gönderdim
bir kaç saniye sonra telefon çaldı
ebru arıyordu
açmasam daha iyi olacağını biliyordum çünkü ağlıyordum
ama açtım işte
sadece nefesine karışan ağlama sesini duydum
titreyen sesiyle
• bende seni çok seviyorum dedi
o da benim ağlamamı duydu.
-özür dilerim dedim
-bende seni seviyorum dedi
-çook özür dilerim dedim
-bende seni çok seviyorum dedi
-gitme dedim -
44.
0avm sayılır mı sayılmaz mı bilmiyorum bir yer buldukTümünü Göster
onları bekleyeceğimiz kafeyi gösterdik
onlar gitti
biz babası ile oturduk çay içiyoruz
adam kumarbaz biliyorsunuz
-hadi tavla oynayalım dedi
diğer oynayanları görünce
çok fena muallaka düştüm
oynasam ebru gelecek kumarı bırakmadın mı sen diye hem bana hem babasına kızacak
bilmem desem
nasıl esnafsın sen diyecek
zaten ebruya da kızgındım koy gitsin zütüne diyerek oynayalım dedim
başladık
herifin çok yavaş oynuyor sayıyor eliyle ayar etti beni.
eh amk.bu kadar biliyon neden oynuyon.
yarram kumardan nasıl ütmüş o oteli diye düşünüyorum
ama numara yaptığı 3 elden sonra belli oldu beni kızdırıp moralimi bozmak için yapıyormuş
itiraf etti
yalan yok beyler kaydı herif bana
-bunlar gelmeyecek bir daha oynayalım dedi
-şansım yok dedim
-aşkta kazanırsın dedi sanki birşeylerin farkına varmış gibi
-kazara kazanırım sonra aşkı da tam kaybederim dedim
gülümsedi
-tamam sen bilirsin dedi bıraktık.
bir müddet daha bekledikten sonra
geldiler
ebrunun elinde 3 poşet.
annesininkini saymadım bile
ebru poşetlerin hepsini yere bıraktı
annesi masanın üzerine iki poşey koydu
birini kocasına verdi bu senin diye
diğerini de bana uzattı
-bunu sana ebru aldı diye.
yine beyin felci geçirdim
amk. kız bana o kadar trip atıp üstüne hediye mi alıyordu
bi kere bile gülmeyen kız?
sokarım o kadar aşk eziyetine
anası babası orda olmasa suratına fırlatırdım bakmadan hediyeye
babası hediyesini açtı tüm gözler ona yöneldi tabi
adamın tuttuğu takımın forması ve arkasında karısının ismi
-ilk defa işime yarayacak bir hediye aldın diye takıldı karısına
sonra herkes bana baktı
saçma sapan birşey çıkmasın diye dua ederek açtım
arkasında ebru yazılı beşiktaş forması
hediye üzerindeki bakışlar benim vereceğim tepkiye çevrildi
ulan sanki bir yumuşama oldu kızda bana karşı hissine kapıldım
biraz sevindim ama tepki de koymam lazımdı
-hmm ebru dedim formanın arkasına bakarak
demez olaydım amk.
bizimki ankaranın sert rüzgarını suratımda hissettirdi yazın sıcağında
• elif mi yazsaydım, ebru işte dedi
ebrunun bana hediye alması
pascalın oyuna girmesi kadar heyecan verici olmasına rağmen
hemen arkasından bu lafı sokması
1 dakika içinde çift sarı kartla oyun dışı kalması kadar
oha amk dedirtecek cinstendi
annesi ve babasının elif olayından haberi olmadığı için onlar espri olarak karşıladılar bunu ve güldüler
hiç istemeyerek teşekkür ettim kibarlık görünsün masada birazcık diye
onlarda birşey içti sonra kalktık
arabaya giderken ebru ile ben yan yana olmasada yine arkadan yürüdük
sonra bana biraz yaklaşıp
• annemin fikriydi beyefendi dedi hediyeyi kastederek
-çok normal sen fikrini elife sabitlemişsin
arabaya geldik
herkes bindi
alanyaya doğru tekrar yola çıktık
yine aynı senaryo devam etti belirli bir süre.
sonra bir molada ebruyu tuttum yalnız kaldığımız bir zaman
-eğer böyle devam edersen bir daha adını bile anmam yeter ama dedim
• konuşmuyorum ben seninle git elife anlat derdini dedi
-öyle mi dedim
• öyle dedi sinir bozucu bir şekilde
-sen bilirsin boşuna koşmuşum peşinden buralara kadar
• hem suçlu hem güçlüsün
-suçumu söyle lan dedim
• sen daha iyi bilirsin beyefendi
annesi ile babası da bize doğru gelmeye başladır
ebruya yaklaştım
-sen şimdiden olmayan birşey için bana böyle yapıyorsan uzatmaya gerek yok ebru
alanyaya kadar daha dayan bana sonra bir daha göremeyeceksin zaten dedim
geçtim arabaya oturdum
annesi ile babası da gelince ebru da bindi yanıma
yine aynı tavırlar
ruhunu gibeyim emi
ya böyle bir naz olamaz aşık usandıranı gibtir edin aşk katili yapar adamı
bir süre yol aldıktan sonra telefonu aldı eline
bir süre sonra benim telefondan mesaj bildirim tonu geldi
bana mesaj attığı belliydi okumadım bile amk.
babasından bir kalem istedi
bi de petrollerde dağıtılan peçetelerden birine uzandı
kağıda birşeyler karalayıp
bana uzattı
• mesaj geldi okusana yazmış
elimi uzattım kalemi almak için
-elifciğim göndermiştir yazdım aynı peçeteye
• artık hiç inanmıyorum yazıp bana geri verdi
-birazcık inanırken benimle konuşsaydın tam inandırırdım dedim
sonra birşey daha yazdı almadım yazdığını kalemi uzattı yine almadım
onun yaptığının aynısı ben ona yapıp cama suratımı çevirdim yol boyu
arasıra babasının sorduğu sorulara cevap verdim
babası seni eve mi bırakayım dedi evet dedim
cebimi yokladım anahtar yok
kaybetmişim amk bi yerde
şimdi adamlara anahtarı kaybetmişim desem evlerinde yatmak istediğimi sanacaklar diye birşey söylemedim
gece 3 gibi alanyaya indik
babası beni eve bıraktı
annesi ve babasına teşekkür edip herkese iyi geceler diyerek ebrunun suratına bile bakmadan indim arabadan
biladeri aramak için telefonu çıkardım
ebrunun gönderdiği mesaj
• seni seviyorum...
biladeri aradım evdeymiş kapıyı açtı girdim direk yattım
ertesi gün yine mesaj attı ebru
• elifden gelen mesajı okudun mu diye
-evet beni çok seviyormuş dedim
• sen de onu seviyor musun? diye sordu(kendini kastederek)
-benim sevgime inanmayan birisini sevemeyeceğimi yazıyorum şimdi göndereceğim elife mesajı dedim
benim sevgime inanmayan birisini sevemem yazdım mesaj bölümüne ve ebruya gönderdim
hemen arkasından bir mesaj daha yazdım
-yine yanlış bir mesaj mı aldın yoksa?? dedim.o gece beni yanlış anlamasını kastederek
telefonu kapattım.
yeter amk. ayda yılda onun vesilesi ile bile olsa ankraya gittik onu zehir etti.
bi gece arkadaşlarla eğlenmeye gidelim dedik onu burnumuzdan getirdi
cıncık gibi kızı ona olan sevgimizden dolayı gibmedik.
ebruyu sevelim dedik aşka küstürdüm kalbimi.
inat ettim açmadım amk.
telefonum kapalı kaldı iş bitinceye kadar
iş bitti eve gittim sanki yıllardır o anı bekliyormuşum gibi telefonu açtım -
43.
0tıbba saygı duyarak adamı salıvermişlerTümünü Göster
aradan bi kaç ay geçmiş
aynı doktor aynı köyden yine geçiyormuş
bi bakmış köyde herkes yine ağlıyor
şaşırmış durmuş yine
gitmiş köylünün birinin yanına
yine ne oldu neden ağlıyorsunuz diye sormuş
köylü de
-bizim bi imam vardı bir hafta önce öldü
bir haftadır gibiyoruz hala canlanmadı
ebrunun babası böyle anlattı
ben gibmeli sokmalı bölümler şey etmeli olarak anlatmıştım halbuki
ebrunun fıkraya verdiği tepki gelecekteki bana tavrının sinyali gibiydi...
babası fıkrayı anlatıp gülerken anneside gülmeye başladı.
ben ise rezil rezil otururken.
ebru bana dönüp sadece
• terbiyesiz dedi
vay amk. daha da bir utandım.
hata bende amk.o fıkra anlatılır mı??
yada nerden bileyim herifin fıkrayı anlatacağını ben erkek erkek konuşuyoruz sanmıştım
içten içe tilt oldum kayın pedere
ama onun gibinde değil di amk hala gülüyordu
ebrunun surat yine aynı yolculuk devam ederken
sabaha doğru bir dinlenme tesisinde durduk
birer çorba içtik
ebru yolda yürürken yemek yerken ve bana bakarken
birbirinden nefret eden iki kardeşten birinin diğerine davrandığı gibi davranıyordu
gelmekle hata yaptım
boşuna koştum peşinden hissine kapıldım
bende salıverdim kendimi hiç bir yaklaşımda bulunmadım
çorbaları içtikten sonra çay söylediler
-ben bir lavaboya gideyim diyerek kalktım. hesabı ödedim
ebrunun babası koşarak geldi.
tepkili bir şekilde.
-ben öderdim sen misafirsin dedi
-bi dahakini siz ödersiniz dedim
paranın amk ebruyu görüyordum lan
her ne kadar bana tepkili olsa bile
onu görüyor olabilmek servet sahibi olmakla eşdeğerdi benim için
lavaboya gittim
geri geldim masaya annesi
teşekkür etti yemek için babası teşekkür etti tekrar
ebru başka alemlerde bakmıyor bile bana
neyse kalktık yine arabaya önden gitti ben sallana sallana arkadan geldim babasıyla
ebru arabaya bindi babası ön tarafa dolaşırken
ebru kapıyı ben girmeye yakın pat diye kapattı
küfür etsen daha iyi amk.
durdum biraz yine gözlerim doldu
sesimi çıkarmadım amk ama annesi ile babası orda olmasa
bir otobüse atlar alanyaya kesin geri dönerdim
ama anasına babasına ayıp olmasın diye yapmadım
ebrunun bu yaptıkları hiç çekici gelmiyordu
gönlümdeki prensese yakışır hareketler değildi bunlar
açtım arka kapıyı annesi gilde olaydan şüphelenmesin diye
babasına dönerek
-abi ankara gidiyorum beni de atarmısınız dedim
-bin deli çocuk dedi annesi
onlara göre keyifli bana göre
surat mimiklerim ile iç duygularımın zıt karekterleri canlandırdığı bir ortamda bindim arabaya
suratına bile bakmadan bende kafamı kendi tarafıma çevirip devam ettim
bir önceki gün, gün boyu çalışmanın ve o ana kadar uykusuz olmanın ve yolculuğun verdiği yorgunlukla uyuya kalmışım
kalktığım da saat 11 olmuş arabada yalnızım
ayıptır söylemesi kalkınca biraz da salyam akmış
ne ayıbı amk. sizin akmıyor sanki
basbaya salyam akmış
onu silerken bir baktım kimse yok.
bir yere park etmişler beni orda bırakmışlar
boynumun anası gibilmiş
adam kaldırır en azından nereye gittiğinizi söyler amk.
bekle baba bekle gelen giden yok
ebruya mesaj atsam olmaz
biliyorsunuz durumları
yarım saat kadar sonra geldiler
babası
-seni kaldıracaktık ama ebru kıyamadı uykuna o yüzden bıraktık seni dedi
ben ebrunun suratına bile bakmıyordum
onlar yolculuğa çıkıncaya kadar uyumuş
beni arabada bırakıp üniversiteye gitmişler işlemleri halletmişler
öğlenden sonra yine gideceklermiş
yanlış hatırlamıyorsam ata kule diye bir yer vardı
cumhurbaşkanlığı civarı bir yerde oraya gittik
sonra öğlen yemeği için bir restorana gittik
ben annesi ve babasıyla hiç bir şey yokmuş gibi konuşurken ebrunun suratına dahi bakmadığımı yenileyeyim
yemeği yedikten sonra
hesabı istedi babası
hesab gelince bende elimi cebime attım babası elini olmaz işareti yaparak durdurdu beni
tam cebinden parayı çıkarırken
ebru hesapı eline aldı
-ben ödeyeceğim baba dedi
çantasından parayı çıkardı
parayı ödedi
annesi babası sağol derken ben birşey demedim
sonra ebrunun bana bakıyor olduğunu hissettim
ama ben yine oralı olmadım sonra kulağıma yaklaşıp
• sana hiçbir şekilde borçlu olmak istemem dedi
ben ona çorba ısmarlamıştım ya dinlenme tesisinde onu kastediyor
ben giblemez bir şekilde ona bile bakmadan devam ettim
yine gezmeye kızılay sonra Ata'ya fatiha okuma şansı bulduğum anıtkabir e gittik.
bi de yapay şelale vardı galiba orları gezdik
baya bir dolaştık yani
bunlar bu arada birkaç işlem daha hallettiler okul hakkında
biraz daha gezip fotoğraf çektirdikten sonra
ne yapalım konuşmaları başladı
ebru gidelim baba diyordu
annesi biraz daha gezelim isterseniz,bir kaç bişey de alırız dedi.
babası bana döndü
-sen ne dersin kelebek diye sordu babası
-benim dediklerimle kafa bulandırmaya gerek yok, nasıl olsa hanımlar ne istese onu yapıcaz dedim
ebru pis pis bana bakıyor gidiydi
ama gibimde değildi oh olsun amk.
-bırakalım gidelim bunları burda istersen dedi babası gülerek
-bir yere bırakalım alış veriş yapsınlar biraz mutlu olsunlar dedim yine imalı bir şekilde
-iyi fikir dedi annesi