-
82.
0tekrar duşa girmek istediğini söylediTümünü Göster
o banyoya girince ben annesigilin odaya gittim
kapıyı oda servisi diye bağırarak çaldım
önce babasına kahvaltı için teşekkür edip daha sonra ne yapmayı planladıklarını sordum
jeep safariye gidelim dediler
hasgibtir planlar tutmadı
-bir gün önceden rezervasyon yaptırmak gerek miyor mu onun için dedim
-ben sabah erkenden yaptırdım dedi babası
-biraz geç kalmadık mı saat 10 dedim
-gitmek istemiyorsun herhalde dedi
-yoo hayır isterim de ebruya söyleyeyim ben dedim
-tamam yarım saatiniz var dedi
hemen odaya döndüm
ebru durum bundan bundan ibaret dedim gitmemiz gerek dercesine baktım ona
• tamam merak etme daha iyiyim dedi
kemerin ormanları arasındaki safari turumuz başladı
ebrunun suratından bazen acı çektiği belli oluyordu ama
güleryüzlü gözükmeye çalışarak
ortamı kurtarmaya çalışıyordu
akşam üzerine kadar
dağ bayır çamurdan geçme sular içinde kalma yüzün gözün toza bulanması atraksiyonunu yaşayıp
çamurda oynaşan domuzlara döndükten sonra otele geri geldik
herkesin o kadar sarsıntıdan sonra dinlemeye ihtiyacı vardı
saat 9 da tekrar buluşmak üzere randevu aldık anne ve babasından
ebruyla beraber banyoya girdik üzerimdeki çamurla banyoyu bataklığa çevirip
yatağa uzandık
acısından bahsetmediği için geçmişe benziyordu
bende hiç bir kası çalıştıracak güç kalmadığı için
en fazla kasın bulunduğu organımda hareketsiz kaldı
bu durumda sadece uzanmakla yetindik
ebru son kol gücünü de bana sarılmak için kollarını kaldırarak bitirdi ve
uyuya kaldı
bende uyudum
kapı çalıncaya kadar da uyanmamışız
-çocuklar uyandınız mı dedi annesi kapının dışından
-uyandık dedim
-tamam biz lobiye iniyoruz dedi ve kapıyı açmama bile gerek kalmadı
ebru da kalkmıştı
ayakta biraz sarıldık
sessiz sakin durgun ama aşk dolu
bu sarılma ebrunun
• seni seviyorum mırıldanmasına kadar sürdü
gözlerinde uyku sersemliği varken
yüzünü kaldırıp gözlerine baktım
-parmağında benden bir yüzük taşıyabilecek kadar seviyor musun dedim
o şaşkınlıkla bana bakarken
cantamdan yüzüğü çıkarıp(doğum gününde veremediğim)
-seni seviyorum sözüne güvenmediğim için değil
seni çok seven kalbime bir sözlüm olduğu mükafatını vermek için kabul edermisin dedim?
gözlerindeki uyku perdesini aralamak için
eliyle gözlerini ovuşturdu
lavaboya gitmem lazım dedi
durduramadım
gitti
musluğu sonuna kadar açtığını farkettim gelen seslerden
hatta duşun suyunu bile açmışa benziyordu
bendeki hayal kırıklığını tahmin edemezsiniz
yüzük elimde
bir otel odasında çok iyi tanıdığımı sandığım ebru tarafından ortada bırakıldım
herşey mahvetmiş olma pgibojisine
yanlış zamanda mı teklif ettik düşünceleri eklendi
sanki evlenme teklif ettim amk.
oturamadım bile ama yüzüğü de valizin içine basket attım
zorla kabul ettirecek halim yoktu ya amk
isteyenin iki yüzü pişman vermeyenin yüzüğü parmaksız
su sesi hiç kesilmedi
muhtemelen olayın şokundan kurtulmak istiyordu
ama içime kurt düştü
lavaboya doğru yöneldim
kapı hafiften aralıktı
içeriye göz gezdirdiğimde
klozetin üzerinde iki elini başının üzerine koymuş oturuyor olduğunu gördüm
bende kapının dış tarafına oturdum
aklımdan geçenler
musluktan akan suyun hızı kadardı
pişmanlık, hayal kırıklığı,onu içine düşürdüğüm kötü durumun üzüntüsü
şimdi ne yapacağımın soru işareti
kapının dışında oturmaya devam ederken
ona bakmadan
-özür dilerim dedim
oturduğu yerden kalktı
yanıma oturdu
ikimizin de yüzü karşıya bakıyordu
sonra yavaşça bana yaslandı
başını omzuma koydu
elini önüme uzattı
sadece yüzük parmağı diğerlerinden biraz daha yukarıdaydı
elini tuttum
-hazır olduğuna emin olduğumda tekrar soracağım merak etme dedim
elini öptüm
sonra ellerime birleştirdim
bende ona yaslandım
• hazırım kelebek bende çok istiyorum sadece heyecanlandım yanlış anlama dedi
-hadi geç kalmayalım üstümüzü değiştirelim bizi bekliyorlar dedim
kalktım üzerimi değiştirmeye başladım
-hadi ebru dedim
• o yüzük parmağıma girmeden kalkmam kelebek,ha vereceğin başkası varsa onu bilemem dedi
-tamam başka zaman takacağım dedim
• sen bilirsin dedi
iki elini göğüs hizasında bağladı inatçı çocuklar gibi
valizden yüzüğü aldım
karşısında ayakta bekledim
bir süre bekleyince
-vazgeçtin herhalde yine dedim
ayağa kalktı elleri arkasındaydı
-uzatsana parmağını dedim
• ne için
-yüzüğü takacağım?
• tekrar söyle
-şansını zorlama istersen
• romantizm fukaralığı yapma tekrar söyle işte
-benimle sözlenir misin geçiştirme bir ses tonu ile
• bu şekilde hayır ağzına yakışsın biraz teklifin
-3 ten geriye beraber sayalım mı?
• ne üçü yaa?
-off ebru 2 nişan 1 evlilik 3 te sözlenmek işte
• hmm. kabul ediyorum o zaman dedi. sevinerek.
-ulan vaz mı geçsem yol yakınken acaba diye binliğe vurdum işi
• off yaa tamam hadi hazırım dedi parmağını uzatarak
-yok yok biraz daha düşünmem lazım
• parmağımı gözüne sokmadan tak şunu kelebek
-ne kadar romantiksiniz hanfendi dedim kinaye ile
• benim olacaksın uleyn dedi gülümseyerek
-peşinde koştuğum başka bir kız vardı
biraz beklesek o düşünüyor şu an teklifimi kabul etmezse söz tekrar sözlenecem seninle
• bekletme sebebini anladım beyefendi
-anlayışınıza hayranım bu arada
• çok gerizekalısın kelebek kız bunun farkına benden önce varmış ondan kabul etmiyordur
-yedek klübemde sen varsın o yüzden pek üzülmüyorum kabul etmemesine
• bende farkına varıyorum yalnız gerizekalı oluşunun ve düşünerek cevap veriyorum hayır kelebek dedi
gitmeye çalıştı
iki ellerimi duvara dayadım o da ortada kaldı
• bırak dedi
ebrunun telefonu çaldı bu arada
• telefon çalıyor bırak
-hayır dedim
• annem arıyordur geç kaldık dedi
-hayatımın geri kalan kısmında sana forma vermek istiyorum
sende güveniyor musun kendine?
hazır mısın as sevdiğim olmaya
• kelebek bekletmeyelim telaşlancaklar şimdi dedi
telefonda çalmayı kesti bu arada
kollarımı indirdim
bir adım geri çekildim
yüzüğü uzattım
-3 dedim
parmağını uzattı
yüzüğü taktım gözlerine bakarak
bana sarıldı
bende ona tabi
sarılma öncesi kısa bir öpüşme oldu
sonra yine telefon çaldı
açar açmaz
• tamam geldik dedi
telefonu kapattı
• sözlüne bir öpücük daha verir misin dedi
-bu söz olayı aramızda kalabilir mi?
• merak etme ben uygun zamanda söylerim
-en azından diğer sözlenme adayıma söyleme
• yaa pislik yapmasana artık deyip
eli parmağındaki yüzüge gitti
-ben seni nasıl tehdit edeceğim bende yüzük isterim dedim
• çeneni tutsan zaten alacaktım dedi
-çenemin aklı dudaklarında olunca
• hadi deli hadi geç kaldık dedi
-dur yaa öpüşecektik dedim
kısaca bir kere daha öptüm
sonra aşşağıya inip
yemek yemeye gittik
ailesi ile beraber
yüzük farkedildi
-yüzük mü aldın kızım dedi annesi
• kelebek almış dedi ebru
bu mu amk uygun zamanda söylemek
durum anlaşılır gibi olmuştu
benim parmağıma da kaymıştı gözler ama benimki boştu
ses çıkarılmadı muhtemelen benim olmadığım bir ortamda konuşulması gereken bir konuydu
biraz utandığım için lavaboya kalktım
lavabodan erken dönmeme sebebimden hala utanıyor olmamdı
ama mecburen geri gitmek zorundaydım
masaya gittim
oturdum
yerimi aldıktan sonra
tam suyu içmek için bardağı kaldırdım ki
-hayırlı olsun dedi annesi
hiç oralı olmadım
ebru dürttü beni
• sana diyor diye
-ne hayırlı olsun anlamadım pardon dedim
-sözlenmişsiniz dedi
hasgibtir ebru bunu da mı söyledin amk
-kim sözlenmiş dedim heyecanlandığım için
babası lafa girdi
-kızım ile sen sözlenmişsin kelebek dedi
adam beni dövecek sandım amk.
-sözlendik mi ebru dedim ebruya dönerek
parmağındaki yüzüğü göstererek
• sözlenmedik mi dedi
-çok kırıldım size dedi annesi
hasgibtir yaaa offf kaçacak yer lazımdı
-bende çok kırıldım dedi babası
ha sen ekgibtin zaten sıçtık iyice amk.
habersiz iş yaparsan böyle olur
ver yüzüğü işine bak amk.
her yüzük de bi tak mu olması lazım.
yıllarca sakladın zaten yüzüğü dursun işte
-pardon kusura bakmayın dedim.
-bari nişanı habersiz yapmayın dedi annesi
nişan mı??
habersiz??
bi dakika lan ne oluyor amk.
açıklamayı ebru yaptı
-çok gücenmişler onlarla beraber takmadığımız için dedi
buz gibi bir biradan çok büyük bir yudum almışcasına serinledim
-sade bir tören olsun istedi ebru dedim. -
81.
0beni takip et dedimTümünü Göster
• gelmiyorum dedi
-kes lan gel diyorsam gel dedim ciddi bir ses tonuyla
• bak sen hadi bakalım gücün yetecek mi getirmeye dedi
-sen bilirsin deyip
balıklama atladım havuza
atladığım yerden geri çıkıp
vücudumdan akmakta olan bütün suyu üzerine akıttım
elleri ile mani olmaya çalışsada ıslanmıştı
sonra elinden tutup ayağa kaldırdım
havuz kenarına yaklaştırıp havuza ittim
hemen arkasından da ben atladım
bana kızmış gibi görünerek odaya çıktı
havlusunu bile almadan
ben nevaleyi toplayıp arkasından koştum
ama o çoktan asansöre binip
yukarı çıkmıştı
merdivenlerden koşsamda kapı yüzüme kapatıldı
15 dakika bekletti kapıda beni
sonra kapıyı açtığında duşunu almış
üzerinde sadece iç çamaşırları vardı
sarılmaya çalıştım şakaydı diye
hiç yüz vermedi
• git duşunu al kelebek dedi
-tamam ama ben çıkıncaya kadar üstünü giyinme dedim
• çok beklersin canım dedi
-geceyi beklerim o zaman dedim
banyoya girdim
duşu aldıktan sonra saçları kuruttum
sonra üzerime boxer ve havluyu sarmalayıp dışarı çıktım
ben duş alırken ebru üzerine bir t shirt giymiş
koltukta otururken
ojeleriyle uğraşıyordu
yanına gidip bende oturdum koltuğa
bir süre onu izledim
sanki ghost filminin başrol oyuncularıyız ben yokmuşum gibi davrandı
baktım olacak gibi değil o otururken bacaklarına uzandım
ellerini biraz yukarı kaldırıp başımın üzerinde ojelerine devam etti
tepki vermeden durması bişeyleri ekgib yaptığımın farkına vardırdı
sahte öksürük numarasını da yemedi
gülümsüyor olsa bile yüzünü göremiyordum
-ebruu dedim
ses çıkarmadı
tekrarladım yine tepki vermedi
benimle konuşmuyordu lan resmen
-ben bu akşam yemeğe gelemiyecem midem ağrıyor dedim
ellerimle midemi tutarak
ve hastaymış gibi bir ses tonu ile
buna bile tepki vermedi
ne yaptık ki amk. bu kadar altı üstü biraz ıslatıp sonra da havuza attım
-size iyi eğlenceler ben biraz uzanayım dedim
kalktım yatak odasına gittim
uzandım yatağa
10 dakika kadar sonra yanıma geldi
ben yüz üstü yatıyordum
başım bir tarafa çevirik olarak
yanıma yaklaşıp biraz bekledi
elinin tersiyle ateşime baktı
• hiç bişeyin yok numaracı kelebek
-mimarlık okuyorsun ebru doktor değilsin ayrıca mide orda değil dedim
• ne oldu ki şimdi yaa doktora gidelim istersen dedi
-doktora gitmene gerek yok eczaneden bir hap alman yeterli daha öncede olmuştu dedim
• tamam ben giderim hangi hap dedi
-affet diye bir hap dedim
• o ne yaa dedi anlamayarak
benim pis pis gülüyor olmam jetonunun düşmesine yardımcı oldu
• bende gerçekten hastasın diye çok korkmuştum kelebek yaa
-kıyamam sana ver hadi hapımı
• affedilecek birşey yok
-o zaman ispatla
• nasıl
-karşılık ver
• neye
dudağına yaklaştım yattığım yerden
bi kere öptüm ama karşılık vermedi
yine yatağa uzandım karşılık alamayınca
-vayyy midem nasıl yanıyor bilemezsin dedim
• hadi kalk giyin geç kalıcaz
-ben gelmiyorum hapımı almam lazım dedim
kısacık ve çok hızlı bir öpücük verdi
• hadi kalk artık ya
-bu ne yaa bu dozla insan iyileşir mi?
• offf
-tamam zorla öpüşüyoruz artık dedim sahte kızgınlıkla
kalktım yataktan
üstümü giyinmeye başladım
• tamam affettim dedi
dudaklarım öpülmeye hazır bir şekilde ona döndüm
bir kaç saniye süren bir dudak temasından sonra bıraktı
ben ona sarılıp devam ettim öpmeye
karşılıksız bırakmadı
ben daha birşey demeden
• şimdi olmaz dedi
böylece o işin de naz kısmıyla tanışmış oldum
şimdilik zamanı gerekçe göstererek olmaz demişti
bakalım gelecekte ne mazaretler bulacaktı
şimdi olmaz deyip işin zevkini kaçırınca
formalite maçına döndü olay
kazanan olmayacaktı amk.
ben bu formalite maçında kendimi fazla yormadım
akşama kupa maçı olma ihtimali yüksek gibi gözüküyordu çünkü
aşşağıdan akort sesleri gelmeye başladı
müzisyenler tarafından
ebruyla ben maçı tatil edip
üstümüzü giyindikten sonra
annesi ve babasının odasına geçtik
onlarda balkonda oturuyordu ama henüz giyinmemişlerdi
bir süre oturup müziği dinlediler
beğenip akşam yemeğini otelde yemeye karar verdiler
biz ebruyla aşşağı indik 4 kişilik bir yerde havuz kenarına oturduk
onlarda bir süre sonra
üzerlerini giyindikten sonra
aşşağı geldiler
menüleri aldık
ve birazdan siparişi garson tavsiyesi ile verdiğim steak
hayatım boyunca yediğim en güzel steak olacaktı
cafe de paris soslu steak
içinde 40 farklı baharat olan bu sosu yapmasını öğrenecek kadar çok sevdim
onlar beyaz şarap söylediler
bende pek şarabı sevmem ama radikalizme gerek yok diye bende içerim dedim
ama gazoz da istedim karıştırıp tadını yumuşatmak için
kaliteli şarap olduğu şişesinden belli olan şarap gelince
gazozla mundar etmeye kıyamadım
yağ gibi kayıyordu amk. boğazdan
yemeği yedikten sonra
bryan adams dan heaven şarkısı çalınca romantikleşen ortamda
ebruyu dansa kaldırdım
ama bu cesareti diğer dans edenlerden buldum
geceye sarhoşlaşarak devam ettim
ama yalnız değildim
diğerlerinin de dilinde çözülmeler vardı
hesap istenip
babasının kredi kartının büyük limitleri sayesinde hesap da ödendikten sonra
odaya gittik
ben yüzümü yıkayıp dişlerimi fırçalamak için banyoya geçtim
dışarı çıktığımda
• hadi çok beklettin diyen çakırkeyf ebru vardı
biraz öpüştük
saha sıkı sarılarak öpüşmenin cinsel çağrışım bölümü artınca
-şimdi olmaz dedim
• sen bilirsin dedi
bırakmadım gitmesine izin vermedim.
ikimizde hafiften sarhoştuk ama o benden biraz daha sarhoştu
sadece konuşmalarda harf yutmaları vardı
yoksa ikimizde ayakta durabiliyorduk
-yatak odasına geçelim mi dedim
• uykun mu var
-evet ama uykumu kaçırma hakkı sende saklı dedim
yatak odasına geçtik
ben üzerimdekileri çıkarıp takserla kalarak
odayı serinleten klimayı kapatıp yatağa geçtim
• neden kapatıyorsun klimayı?
-üzerindekileri çıkarmanı sağlamak için dedim
çıkarmadan yaklaştı yatağa
ben çıkardım o yine utanmışken
uzun uğraşlar sonucu tekrar acıyacak korkusunu yenerek
beraber olduk
sabah ben ondan önce kalktım
o hiç kalkmak istemedi
kendini kötü hissettiğini söyledi
-neyin var diye sordum
• ağrı kesiciye ihtiyacım var sanırım tahriş oldu dedi
-tamam sen uzan biraz dedim
aşşağı inip receptiona ağrı kesici olup olmadığını sordum
hapı aldıktan sonra yine yukarı çıktım
ona hapı attırıp başında beklerken kapı çaldı
ben actım kapıyı babasıydı
-biz odada yapacağız kahvaltıyı size de söyleyeyim mi diye sordu
-iyi olur dedim ama içeri girip ebruyla konuşmasından korkuyorudum
-tamam görüşürüz deyip gitti allahtan
biraz sonra tepside iki kahvaltı tabağı iki portakal suyu ve bir gül geldi
ebru benim ısmarladığımı sanıp teşşekkür etti sürprizim için ama
babasının fikri olduğunu söyledim
-bugün ne yapmak istersin diye sorduğumda
• sadece yatmak istediğini söyledi
bi dakika lan sadece yatarsa olur mu amk.
millet ne oldu ne yaptın kıza diye paniğe kapılmaz mı?
-plaja gider uzanırız sadece annenleri telaşlandırmayalım dedim
• tamam haklısın dedi
bu durumda bazı yeteneklerden yararlanmak gerekiyor
bana ihtiyacı olan birisinin içinde bulunduğu acıyı dindirebilmek için
-o zaman bugün tuzlu dudaklarından öpemeyeceğim denize girmeyeceğin için
şimdi biraz avans alabilir miyim dedim
tamamen mahsumane bir şekilde öpüştük
sonra kahvaltı için getirilmiş menaj takımından tuzluğu alıp suyun içine biraz döktüm
-yok bu olmadı bir yudum al ama yutma o tadı yakalamam lazım dedim
biraz güldü
saçmaladığımı düşünmesine rağmen güldü
belki de komikti gerçekten
kahvaltısı bitti -
80.
0ebrunun bendeki değeri sayesinde bende hayatın değerlerinden yararlanıyordumTümünü Göster
nasıl mı en kral mekanda kahvaltı yaparak
annemden babamdan bana miras hayatta
bir iki dilim peynir
ev çıtlatması bir kaç zeytindi benim gördüğüm
ama gittiğimiz restorandaki
açık büfede peynir çeşidi bile en az 20 taneydi
teşekkür etmem gereken
annesi ve babasımıydı
ebru muydu
yoksa aşk mıydı bilemiyordum
otel düzeninden bildiğim kadarı ile
tabağı tıka basa doldurmak görmemişlikti
en azından ben öyle yapanlara yuh diyordum
bana da yuhlar olmasın diye
ebru ne alırsa bende aldım
belki doymazdım ebrunun yediklerinin aynısı ile ama
göz doygunluğu yeterdi bana
zaten gönlümü aşkı ile emziren ebru idi
kendime harcamalar yapabilme lüksü veren babasıydı
tek verebildiğim karşılık ise saygılı bir aşık olmaktı
barda çalıştıktan sonra tatile gelince yaz günü biraz soğuyor gibiydi alın terim
kahvaltıyı yaptıktan sonra kahve ile mideleri kafeinledik
daha sonra denize doğru yol aldık
daha önceleri denize girdikten sonra kurumak için kendimi güneşe bırakacağımda
kumla aramda sadece havlu olurdu
ama şimdi kumla aramıza şezlongdu da almıştık
zenginlik güzel şeydi amk.
• gel sana yüzme öğreteyim dedi ebru
ben bilmiyorum sanki amk
şuna beraber yüzmek istiyorum desene direk
bana şaka yaparken dikkatli olmak gerektiğini unuttuğu için pişman ettim onu
dalgaların kumlar üzerindeki son durağına kadar gelip
-nasıl yüzeceğim anlat bakayım dedim
• kaç kere yüzdük beraber sanki bilmiyorsun dedi
-unuttum dedim
• gel göstereyim dedi
-önce sen göster bi dedim
o biraz daha denizin içine girip
deniz görmüş mutlaka herkese yapılmış şaka olan
bana su fırlattı
sonra sizinde tahmin ettiğiniz bir ıslatma kavgası
her zaman olduğu gibi erkeğin galibiyeti ile tamamlandı
biraz yüzdükten sonra
ayaklarımızı yere basıp kafamızı suyun üstünde tutabileceğimiz son derinlikte
ebru bana sarıldı
gözüm direkt unutmuş olduğum annesi ve babasına gitti
ama onlar kendi aleminde
biri kitap okuyacam diğeri de bulmaca çözecem diye uğraşıyordu
amk tatilde kitap mı okunur.
zütünü başını tavuk döner gibi döndür
önce kıpkırmızı ol sonra da zencimsi bir görünüme bürün
baktım onlar bakmıyor
ebrunun boyunun benden 10 cm kısa olmasının dengesini
boynuma sarılması ve suyun kaldırma kuvvetini kullanarak ağırlığını bana vermesi ile çözdük
hala bakan olmadığını görüp
-tuzlu bi öpücük alabilir miyim dedim
o zaten dünden razı
hal böyle olunca anne baba gözetçisi de ben oldum
onların bakmıyor olduğundan emin olduğum zamanlarda öpüştük
dudaklarımın morarmaya başladığını ellerimin deniz suyundan pörtlediğini farkedince anladım
artık dışarı çıkma zamanı gelmişti
yüzerek sahile doğru ilerledik
yürüyerek çıkmaya başlayıp
göbek altım da sudan kurtulunca
hemen suya geri dönüp
-sen devam et benim az işim var dedim pis pis gülerek
canavar uyumamış hala
annesi ve babasının yanına gittiğimde ilk dikkat çekecek şey o olmasın diye beklemem lazımdı
bir iki kulaç daha atıp kısa bir açılma ile tekrar uyuttum
ve bende gidip yerimi aldım şezlongdaki
ebrunun benimle dalga geçercesine gülüşünün sebebini bir tek ikimiz biliyorduk
bunu da anlatmazdı herhalde amk.
anlatmadı.
biz yerimiz alınca bu defa babası takıldı
-hanım gel bende sana öğreteyim yüzmeyi diye onlar bizden çocuk amk.
Onlar denize gidince biz ebruyla başbaşa kaldık
-bir şey içer misin diye sordum ebruya
• soğuk çay olabilir dedi
-annenler ne sever dedim
• barmenleri sensin sen daha iyi bilirsin dedi
Sahilin büfeye gidip 4 tane şeftali aromalı soğuk çay aldım
Bizden de para çıksın amk. herşey beleş olunca yardıma muhtaç gibi hissediyorum kendimi
Yalnız kalınca ebrudan soru almak kaçınılmaz oldu
• mutlu musun dedi
-cevabını sen bilirsin ancak dedim
• nasıl dedi
-seni ne kadar mutlu edebiliyorsam o kadar mutluyumdur
• ben yeterince mutluyum
-o zaman ilk amacım yeterin üzerine çıkmak olacak dedim
Bu sırada annesi ve babası geldi
Soğuk çayları görüp
-kime teşekkür ediyoruz dedi babası
• barmeninize dedi ebru
-birayı terci ederdim ama neyse dedi babası şakayla karışık
Hemen kalkarak büfeye doğru yürüdüm
Arkamdan dur şakaydı deselerde aldırmadım
birayı kapıp geldim
Tekrar yineledi babası şaka yaptığını söyleyip
-gerek yoktu dedi
-ben kendime aldım zaten dedim
buz oldu ortam birden
Bardağa döktüm birayı
Hiç gülme mimiği vermeden
Kayın pedere bu şaka yapılır mı amk.
-aa pardon dedi bozularak
-ama size ikram etmek istiyorum kabul ederseniz dedim
buzlar bir anda eridi tabi
annesine sordum siz değiştirmek istermisiniz siparişinizi diye
-çok iyi seçim sağol dedi
Biraz güneşlendikten sonra pizza yemek için bir restorana gittik
Pizzaları yedikten sonra ortalama hesabı
kabaca hesaplayıp hesabı istendiğinde ben ödemek için ısrar ettim
Mecburen kabul ettiler yoksa kavga çıkaracak hale gelmiştim
tak var amk artislik yapıyon bırak ödesinler işte
-maaşına zam almak istiyorsun herhalde diye takıldı babası
-zammı haketmek için şu an çalışıyor olmalıydım dedim
-ne dersin hanım yapalım mı bizim mütavazi elemana dedi
• baba zaten paranın yarısını bana mesaj atarak harcıyor dedi ebru
-bana mı atıyor kızım onu da sen düşün dedi babası ebruya takılarak
-yap biraz hak etti çocuk dedi annesi
-tamam o zaman bir dahaki ay sürpriz olsun dedi
Vay amk patronla tatile git
kızını ellerinden al yeme içme yatma hemde kızıyla beleş olsun
Üstüne bir de zam al
Otele döndük yemekten sonra
Onlar otel havuzunda kaldı bende otel odasına çıktım
hem ebrunun hemde benim havluyu değiştirmek için
Ebru
• bende geleyim mi? dedi
Ya dur amk.
Kıllandırma işte milleti gündüz gündüz ne yapacaksınız ikiniz yukarda diye
-kaslarım iki tane havluyu taşımaya yeter sağol dedim.
odaya çıktım denizde kullandığımız havluları balkona astıktan sonra
diğer havluları alıp aşşağı inerken
çok hızlı hareket ediyordum
ebru bu belli olmaz binbir mazeretle odaya gelir
nasıl olsa gece beraber yatacağız
aceleye ne gerek var
sonra havuza indim
ebrunun havlusunu serip kendimde yerimi aldım
babası elinde iki tane bira ile geldi
bana doğru
-ben içmeyecektim dedim
-ikisini de kendime aldım zaten dedi
ama o gülerek söylediği için şaka olduğu hemen belli oldu
sonra babasının dikkatini otelde asılı olan bir afiş çekti
-bu gece burda canlı müzik varmış akşam yemeğini burda yiyelim mi dedi babası
bana bakarak
bana ne bakıyon amk.
ben miyim patron siz nere giderseniz bende oraya gelicem gibe gibe
-hanımlar karar versin dedim üzerimdeki yük azalsın diye
-beraber karar verelim dedi annesi
• ya iyi çalmıyorlarsa dedi ebru
-benim bir fikrim var dedim
bütün gözler üzerime toplandı
-akşam üstü biraz balkonda otururuz onlar çalmaya başlayınca müziği biraz dinleriz
eğer hoşumuza giderse burda kalırız dedim
-daha mantıklı bir fikri olan yoksa katılıyorum dedi babası
diğerleri de katıldı başka ne yapacaklardı ki
havuzda bir iki saat durduktan sonra
biz peder beyle 3 er tane bira devirmişiz
muhabbet de yavşamaya başladı tabi haliyle
adam iyice samimi oldu benimle
ebru postasını koydu hep babasıyla konuşunca
• bir daha ki tatile ikiniz gidin isterseniz dedi
-git de sustur şunu dedi ebrunun babası şaka yollu
-seni kim susturacak beyefendi dedi ebrunun annesi
vay amk. kadınlar bize cehpe almış
ağız tadıyla bi kaç bira içirmiyorlar
-dağılalım bence dedim ebrunun babasına
-onlar dağıtmadan dağılsak iyi olcak dedi
ben ebrunun yanına geçtim -
79.
0yoksa uykum olmadığından falan değilTümünü Göster
annesi ve babasını eğer rahatsız ediyorsam biraz daha rahatsız edecektim ama
en azından onların gözünde abaza olmayacaktım
annesi ve babasının kapısını açık bırakarak
ebruya odaya kadar eşlik ettim
• nasıl uykun yok yaa dedi ebru
-uykum var ama bunun için izin isteme şeklim farklı sen kendi iznini aldın.
ben de izini alıp gelirim,iyi geceler sana dedim
odaya tekrar döndüm
annesi ve babasına
-rahatsız etmiyorum değil mi diye sordum öncelikle
-hayır hayır otur dedi annesi
aslında söylediklerine değil mimiklerinden anladım rahatsız olmadıklarını
sonra konuşmaya başladık
aslında onlarda bana artık ne sorabileceklerini düşünüyor hale gelmişlerdi
onları bu yükün altından kaldırma amaçlı
konuşmalarımın sürekli ebruya ucunun dokunur halde olmasını değiştirerek
konumuz veya bağlantımız olan ebru haricinde de konuşabildiğim yeteneğimi onlara gösterdim
fazlasıyla zevk aldıklarını
sürekli ee,sonra
iç bişey yaa ısrarları ile anladım
çok dengedar birisi olmam lazımdı
hem onları sıkmadan rahatsız etmeden
hemde düşüncelerinden
ulan bizim kızı bu lavuğa teslim ettik ama yanlış bir tak mı yediki arındırmalıydım
onların esnemeye başlaması için aradan bir saat geçti
bu yatmaya gitmiş birisi için yeterli uyuma zamanıydı ayrıca
ben yeşil ışığın yandığını görünce
-izninizle bende yatayım artık dedim
-iyi geceler dediler
ama içimde kendimi onlara bu gece birşey yapmayacağıza inandırma çabası vardı hala
çok aptalca ama yine de dedim.
-çok yorulmuşum bugün, tatil yapmak çalışmaktan daha yorucuymuş dedim.
hem esneyerek hem yavaş adımlarla yorgun gözükmeye çalışarak odadan ayrıldım
gerdeğe kızın annesi ve babası tarafından uğurlanmak kadar bi genişlik mi var amk.
hoş beni 4 senedir tanıyorlardı
onlara hiç saygısızlık etmedim
muhtemelen ebru gece gündüz benden bahsediyordu
ilk geceyi bile anlatmakta sakınca görmediğine göre
gerisini siz düşünün artık
geçen seneki tatile izin vermemişti babası ama
bu sene izin veriyorlardı
genelev kadınının işine alışması gibi genişledi bana olan güvenleri
bizim odaya girdim
ışıklar sönmüş
yatak odasına geçtim
klima çalışıyor
ortam sessiz
ebru yatıyor gözüküyor
ben nereye yatacam tabiki yanına
yatmazsam beni elde ettikten sonra benden sıkıldın mı diye düşünüp yarın kavga malzemesi olarak kullanmaz mıydı?
üzerimdeki kot u çıkardım.t shirtü de çıkarıp başka birini giydim
yatağa sessizce uzanıp çarşafın altına girdim
ebru uykuyu 5 geçe durumuna gelmiş
biraz uyanır gibi olarak bana sarıldı
yine uyumaya devam etti
bende yatmaya çalıştıktan sonra aklıma kurt düştü
şimdi ne olur ne olmaz
bir şekilde annesi veya babası odaya girer
beni boxerla görür rezi oluruz diye düşündüm
nedense ben onlar kadar rahat olamıyordum
yataktan tekrar kalkıp
bir şort geçirdim bacağıma
sonra yerimi tekrar alıp
yattım
sabah yine ebru bende önce uyanmış
bana sarılmış vaziyette öpme destekli beni uyandırmaya çalışıyordu
uyanık halde biraz daha yatakta kaldıktan sonra
ebru kalkıp üstünü giyinerek annesinin odasına gitti
hem kalkmamışlarsa kaldırmak
hemde kahvaltıya gitmek için
ebru geri geldiğinde ben hala yatıyordum
-hazırlar mı dedim
• yarım saat sonra dedi
-gel bakayım buraya yarım saatimiz varmış değerlendirelim dedim
• dün gece o hakkı kaybettin canım
-iyi o zaman boş boş otur orda yarım saat
• istediğim yerde otururum dedi yanıma gelerek
o da yatağa uzandı
dokunmak istedim
izin vermedi elleriyle
daha çok hoşuma gitti bu nazı
öpmek istedim
tavır yaptı bakire rahibeler gibi
tamam naz iyi güzel hoşta zaman geçiyor amk öptür işte
zaten yarım saate sığacak değil asli mevzumuz
ön sevişmenin zamanından çalmayalım dimi ama
gider e gider halimi ortaya koyup
bende öbür tarafa dönerek yüz çevirdim ebrudan
bacaklarımı da karın boşluğuna çekip kıvrıldım
2 dakika kadar dayandıktan sonra
arkama sarılarak bana yaklaştı
yüzümü göremediği için sincice gülüyordum
biliyorum amk. geleceğini
naz yapmanın zevkini biraz da ben yaşadım
o bana dokunmaya ve beni kendine çevirmeye çalışırken
ama sonra düşündüm ki
gün boyu öpememe ihtimalim var
zaten gece de işler kesat gitti dudaklarımda
inadı bırakıp ona döndüm
yarım saatin 10 dakikasını naz 15 dakikasını dakikasını oynaşma ve 5 dakikasını
son rütuşlarımızı yaparak geçirdik
sonra kahvaltı için ailesiyle lobide buluştuk
bana kızımıza ne yaptın dercesine bakmadıkları için
utanmama da gerek kalmadı
bir ormanda önünü hayal dünyana göre tahmin ederek
ama asla ne beklediğini bilemeyerek
yürümekti hayat
mutlu olmayı tahmin ediyordum tabiki
ya da sadece umuttu ama
şelaleleri gökkuşaklı
polenleri kelebekliydi ormanımın
o kadar sık'dı ki içim
dopdoluydum ebruyla
yaşım hep büyüyordu
durdurulamıyordu belki de zaman
aşk ressamı tablolar çiziyordu hayatımda
kimine 3 kuruş
kimine hala paha biçemediğim
hiç de aynı geçmeyen
32 yılın
kimine gerçekten hala paha'sını biçemediğim... -
78.
0ona göre herşey normal amk.Tümünü Göster
sonraki gün kandırdı beni kızgınlığım geçti
kimse o konu üzerinde durmuyordu
tatil de yaklaşıyordu
biraz aramız normale döndü
artık o konuyu biraz kapatmışa benziyorduk
normal olarak öpüşmeler başladı
ama sadece normal öpüşmeler
ve o güne geldik
ben hazırlanıp evlerinin önüne geldiğimde ilk sürprizi gördüm
biladeri gelmiyordu ebrunun
arabaya binip tatil yerine gittik
kemer
ben matematik hesaplamaları içinde iki bilinmeyenli denklemle boğuşurken
bir anahtar ebrunun eline verildi
diğer anahtarı onlar aldı
ben nereye gideceğim konusunda kararsızken
ebru
• centilmen ol biraz benim valizi de taşı dedi
tamam eyvallah taşıyalımda bana yatacak yerin yok gibi davranmayın amk
aynı kattaki odaya çıktıktan sonra
annesi ve babası kendi odasına girince
ve anahtar sayısı bire düşünce bende nerde kalacağımı öğrendim
içeri girdik
kapıyı kapatıp kilitledi ebru
-ne salakmışım farkedemedim dedim
• neyi farkedemedin aşkım
-neyin peşinde olduğunu
• neyin peşindeymişim ki
-şimdi nedir bu tatilde aynı odada kalma muhabbeti? geçen sene izin vermeyip
bu sene babanın bana tatil teklif etmesi ve üstüne aynı odada kalmamıza
izin vermesi tam da biz cinsel ilişki yaşadıktan sonra
bunların hepsinin tesadüf olduğunu sanmıyorum
doğruyu söyle babanda biliyor mu?diye sordum
• ben anlatmadım yemin ederim dedi
-annenin anlatmış olma ihtimalini kaldıracak bir yemin edebilir misin?
• bana anlatmayacağını söylemişti ama
-bundan sonra kendi başına karar alırken beni de içine düşüreceğin ihtimalleri hesapla ebru dedim
banyoya gireceğimi de ekleyip
valizden gerekli şeyleri aldıktan sonra duşa girdim
tahmin ettiğiniz gibi çok zevkli birşey değildi ebru ile aynı odada olmak
tamam iki sevgili olarak süper gözükebilir ama
yan odada annesi ve babasının olduğunu bilmek pek eğlenceli değildi
ben banyoda iken
kapıya gelip
• ben annemlerin yanına gidiyorum akşam ne yapacağız bir sorayım dedi
-tamam dedim ben devam ettim duşa
dışarı çıktım ebru odada yoktu
ama her an içeri yabancı biri girebilir diye
banyoda giyinmiştim üstümü
yatağa uzandım ebruyu bekledim
ne yapacaksak ona göre giyineyim diye
biraz içim geçmiş uyuyakalmışım ebru geç kalınca
uyandığımda o da bana sarılmış yatıyordu
sadece gözümü açarak uyandım o farketmedi
başı göğsümde olduğu için
o halinden bile ne kadar sevildiğimi biliyordum
hiç bozmadım uyuyormuşa devam ettim
o beni yanağımdan öperek kalktı
o öpünce bende gözümü açtım
havlusunu alıp o da banyoya gitti
arkasından bende kalktım
banyonun kapısına geldim
kapı kapalıydı banyonun
o içerdeydi
üstünü çıkarma süresi verdikten sonra
-ebruuu çok sıkıştım kapıyı açsana dedim
• yaa çıplağım şimdi ama dedi içerden
-sanki görmedim ne olacak aç hadi
• olmaz bekle dedi
ısrarla kapıyı vurmaya devam ettim
• offf tamam diyerek kapıyı açtı
ama çıplak değildi üstünde havlu vardı
-hadiii dedim
• ne hadi
-dışarda bekler misin lütfen
dışarı çıktı
ben biraz oyalandıktan sonra sifonu çektim
çişim yoktu ki amk.
binlik peşindeyim
kapıyı açtım
üstüne sardığı havluyla beni bekliyordu
havlunun bir kenarına ellerimi silerken
pis pis de gülüyordum ona bakarak
o ise bir an önce banyoya girme telaşındaydı
havluya elime yeterli kavramayı yaptıktan sonra
asılarak kendime çektim havluyu
dayak yiyeceğini anlamış taksörler gibi sarıldı bana
• çok kötüsün yaa
-bi kere öpmezsen bırakmam
• öpmem
-o zaman ben öperim
• bi kerecik ama
-lan pazarlığı mı olur bu işin istediğim kadar öperim
yanağından başlayıp dudağını son durak olarak belirlediğim öpüşme serüvenine
o da dudakta kaldığım yerde devam etti
biraz öpüştükten sonra
• izninizle kelebek bey dedi
-buyrun hanfendi dedim ama havluyu da bırakmıyordum
• ver şunu yaaa dedi yalvaran gözlerle
-onsuz git ne olacak dedim
mahrem yerlerini eliyle kapatarak içeri kaçarcasına girdi
-nereye gidecek mişiz dedim kapının dışından
• restoranın birine gideriz dedişer plan yokmuş dedi
bende biraz daha uzandıktan sonra
üstümdekileri çıkarıp akşam için giyindim
o banyodan çıkınca
saç için gerekli zamanı ayırdıktan
ve dişleri macunladıktan sonra
ebrunun üstünü giyindikten sonra banyoyu ona teslim ettim
o da saç baş derken dışarı çıkmaya hazır hale geldik
onların kapısını çaldık aşşağıda bekleyin geliyoruz dediler
lobiye inip oturduktan sonra
onlarda hazırlanıp aşşagı indiler
hala bize baktıkları zaman utanıyordum
alışmam baya uzun sürecekti bu genişliğe
ama hayat süperdi lan
tam sonradan görme bir bin haline geldim
böyle düşünmemin sebebi onlar için çok normal olan
tatile gitmek
lüks restoranlarda yemek yemenin benim için daha önceki hayatımda hayallerde olmasıydı
çok güzel bi kız arkadaş
zengin bir aile
imkanlarda sınır yok
paramız kısıtlı şunu yapamayız tasası yok
ne güzel hayat amk.
ben ömrüm boyunca çalıştığım parayı yemeden içmeden biriktirsem alamam o otelin birisini.
sonrdan görmüşlük yok ama
sonradan görüyordum gerçekten herşeyi
restorana gittik
yemeği yedik
sahile nazır bir restoranda
ben hala çekingenken
onların eğleniyor gözükmesine
bende bukelemum hormanlarımı salgılayarak ayak uydurdum
yemek üstü içkiler içildikten sonra
kısa bir kemer çarşı turundan sonra
otele döndük
hızını alamamış olan aile bireyleri
odaya davet etti bizi
biraz da orda oturduktan sonra
gerilmeye başladım
birazdan kızları ile bir gece geçirecektim
vay amk. kızıma ne yapacak acaba diye düşün müyorlar mıydı acaba
tahmin edin ebru annesi ve babasına ne diyerek izin istedi
neyse amk.bir sürü küfür edersiniz şimdi burda bırakılır mı diye.
ebru
-sizin yapacak işiniz vardır bize müsade, hadi gidelim kelebek dedi.
ebru diye başlayıp ebenin diye devam eden sonuna ne koyacağımı akıl edemediğim bir sözcük kıtlığına girdim
o saçmalıkla
-biraz daha oturalım dedim
4 senedir beni tanıyan ve artık oğlu olarak kabullenmiş annesi
-uykun yoksa otur oğlum biraz daha dedi
-henüz yok deyip ebruya da dönerek
-uykun varsa seni odaya bırakayım dedim
• iyi olur dedi
benim amacım altında kaldığım yükün altından kurtulup üzerimdeki kötü bakışlardan arınmak -
77.
0her konuşmamızdaTümünü Göster
ikimiz de pişman pişman olamazdık
gün geçtikçe paylaşımlar çoğaldığı için
üzerinde konuşulası konu sayısı da artıyordu
bu olay da en azından bir konu olarak kalmalıydı
ikimizin geleceğinin akıbeti için şimdiki durumdan kurtulmak gerekiyordu
en azından ankaraya onu bu pgiboloji ile gönderemezdim
ilk adımı ben kendim gibi davranmaya başlayarak attım
-bende hap atsa mıydım acaba hamile kalmam dimi dedim
çok saçma bir espiridir beyler
ama en azından kötü de olsa tepki almak
kafasını dağıtmanın başlangıcıdır
• offf dedi üzüntülü gülümsemesi ile
-hamile kalırsam anne mi olurum baba mı dedim
• sus lütfen dedi
-haptan başka kaldı mı?
• ne yapacaksın hapı
-bir daha lazım olmaz mı?
• çok kötüsün kelebek dedi
hızlı adımlarla yürümeye devam etti
arkasından yetişip
-alınganlık yan etkisi yapıyor galiba bu hap
• dalga geçme o konuda o zaman dedi
-tamam affet sahibini
• tıp dünyasına acıyorum kötü espri yapanlar için bir ilaç bile bulamadılar daha dedi
ayarı yedik.ama en azından biraz gülmüştü
konu dağılmıştı
ben yanında yürümeye devam ederken
elimi tuttu
-affettin olarak algılıyorum bunu dedim
• şansını zorlama dedi
-benimle birşey içmek izter misiniz zor bayan
• ben ısmarlarsam olur
-paran var diye artislik yapıp durma bende çalışan birisiyim
• sana birşey ısmarlamak için işten mi kovdurayım seni kelebek? dedi
vay amk. şaka yapıyor olsa bile gurur kırıcıydı lan bu.
-tamam içmiyorum dedim.
• off tamam sen ısmarla dedi ama gülümsemeye başlamıştık artık
bir yere gittik
birer çay içtikten sonra onu eve bırakıp bende
üstümü değiştirmek için eve gittim
sonra otele geçtim
akşam gelen bir mesajla ne tak yiyeceğimi şaşırdım
• anneme herşeyi anlattım kelebek
iyi tak yedin amk. çok iyi tak yedin
ben nasıl bakacağım kadının suratına bir daha
-herşey derken onu anlatmadım umarım dedim
• onu da anlattım dedi
-alanyayı terk etmemi istiyorsun sanırım
• babama anlatmayacak söz verdi dedi
-ebru yaptığının doğru olduğunu sanmıyorum dedim
yaa amk.. anneye bu anlatılır mı??
mesaja cevap verme süresi uzadıkça daha da sinirlendim
• merak edilecek birşey yok korkma dedi
hay korkularımın amk.
en derin göz annesinin gözü olucak şimdi benim için
o baktıkça ben düşücem
nasıl korkma amk
sen adamların kızını kendine aşık et
aklını başından al
ailesi yerine sürekli seninle olmak istesin
otellerinde işe başla
sonra kızlarının namusunu da al
sonra merak edilecek birşey yok diye kendini avutmaya çalış
babası geldi bara
bana kurduğu ilk cümleye bakın gençler
-bir soğuk su verir misin kelebek
elim ayağım titredi amk.
yoksa adam kızının başına gelenleri duydu da
herşeyin üzerine bir soğuk su mu içmek istiyordu
beni öyle görünce
-bir şeyin mi var kelebek hasta gibisin dedi
bu ne demekti lan şimdi laf mı çarpıtıyordu bana
-yok iyiyim saolun dedim
-bir şey varsa söyle dedi. ağzımı ararcasına
çok heyecanlandım binler
çapraz sorguda hissettim kendimi
çok normal bir su isteme olayı bile beni paranoyak yaptı
tamam eyvallah babası bilmiyor gibi gözüküyordu ama
bi de annesi var daha
akşam yemeği için yine benim çalıştığım otele geldiler
zaten personelde bana şaka yollu takılmaya başladı
seni hiç yalnız bırakmıyorlar diye
hakaten amk
iki dakika rahat bırakın da çalışalım
onlar otele girdikten sonra
ellerimde ayaklarımda bir güç kesilmesi oldu
fıçıdan bira doldurmak için bira bardağını havada tutacak kadar bile kas yokmuş gibiydi kollarımda
göz göze gelmemek için selam bile vermedim
onlar oturdular
bizimki biraz oturduktan sonra yanıma geldi
• nasılsın diye bişeyler soruyor bana ama
benim gözüm masada acaba annesi babasına telaşlı telaşlı birşeyler anlatıyor mu diye
malım ya amk anlatıcak olsa evde de anlatırdı babasına
bu arada ebruya da cevap verdim
-büyük harflerle hiç iyi değilim ebru dedim
anladı kızgın olduğumu
• tamam sorun yok aşkım rahatla lütfen dedi
-ebru sonra konuşuruz git şimdi lütfen yanımdan dedim
• ya abartma kelebek bişey yok diyorum
-ebru ben utanayım mı korkayım mı onu bile bilmiyorum şu an git lütfen dedim
ben ebruya bunları anlatırken anne ve babası konuşuyorlardı
bir ara babası masadan kafasını çevirip bana baktık
hemen barın içine eğildim
paranoyam bu boyutlara çıkmıştı
sanki rakip taraftarın arasında kendi takımımın forması ileydim amk.
herkes bana bakıyor gibiydi
yemek sonrasına kadar kabus gibi geçti
yemek sonrası masaya davet edilince
kabus gerçek hayatla karışmaya başladı
hiçbirşey yokmuş gibi davranması gereken ben iken
bunu başarabilen annesi ve babasıydı
ben henüz gözlerimi annesinin gözleri ile şahsen tanıştırmamıştım
uzaktan bana baktıkları belliydi ama
ben tanıştırmama konusunda ısrarcı oldum
bir kaç tane soru sordular bana
-alışabildin mi.memnun musun falan filan işte
ama bu soruların hepsinin altından bir anlam çıkarmaya çalıştım
içimde hep ne zaman sadede gelecekler acaba
beni neden çağırdılar ki amk masaya diye düşündüm
-yaz sonu tekrar tatile gideceğiz, senin için patrondan izin aldım dedi. benim patron
vay amk.biz iyi yere kapak atmışız
-patron izin verdiyse benim için sorun yok dedim
-ne zaman gideceğiz dedim.
-3 gün sonra dedi
-bu yaz erken sonlanıyor o zaman dedim malca bi mimikle
ebru ayağıma vurdu tak yeme amk. tatile gidiyoruz işte dercesine
-tamam ben işimin başına döneyim dedim. masadan kalktım
klagib mesai arkadaşları merakı ne konuştunuz sorularına
-3 gün sonra işten kovuyorlar dedim.
-hadi lan dediler
-üç gün sonra işe gelmeyince görürsünüz dedim
gece bitti
ebruyla gece konuşup bir güzel azarladım. -
76.
0dışarı çıktıkTümünü Göster
annesi yada babasına telefon açtı
• yoldayız yürüyerek geliyoruz merak etmeyin dedi kapattı
ben o telefonla konuşuyor diye birkaç adım ötedeyken
o elinin ellerimi tutmaya ihtiyacı olduğunu belirtircesine
elleri benim ellerimi arıyordu
onca yıldır tuttuğum eller bile farklı gelmişti bana
sıkıca tutmaya çalışmasından dolayı.
dakikalarca sessizce yürüdükten sonra
evlerinin önüne geldik
merhamet dileyen gözlerle bana
• lütfen üzme artık beni dedi
kirpiklerim bir saniye kadar kapalı tutarak verdim tamam işaretini
sarıldık
dudakları kulağıma yakınken tekrar
• lütfen dedi
-söz dedim
sarılma bitince
zaten düzgün olan saçlarını ve üstünü başını tekrar düzelterek
• iyi geceler seni çok seviyorum dedi
-biliyorum dedim gülümseyerek
• işe geç kalma yarın hadi git dedi
-tamam patron hanım dedim
tekrar iyi gecelerle ayrıldık
taksiyle eve gittim
beraber yattığımız yere yattım
bir iki saç telinin benim için bu kadar değerli olacağını düşünemezdim
şairler, besteciler senin bir saçının teli için ölürüm derken
gerçekten ölmeyi düşünerek yazdıklarını farkettim
türküler geldi aklıma abartı yapmadan samimice yazılmış geldi hepsi
yoksa hasgibtir amk. kim kimin için ölür bu devirde diye düşünüyordum hep
itina ile topladım dökülmüş saç tellerini
ebru bekaretini ve saçınından kopmuş
bi kaç saç telini bırakıp gitmişti
koyacak yerin bile kıymeti olacaktı o telleri
hayat yaşanları bir kenara koymak gerektiğini hatırlatırcasına uykumu getirdi
ve tekrar kalktığımda gitmem gereken bir iş vardı
hayatın gibinde bile değildi yaşanmışlar
kim kimin altına yatmış
kim kimi sevmiş umrunda değildi
banane amk. ne tak yerseniz yeyin dercesine zaman akıp gidiyordu
gibiniz bir deliğe girince süperman olmuyorsunuz bin kuruları
dün neyseniz yine osunuz
işe yine otobüsle giden kuru fasulye yeyince osuran
uçamayan, zütünden ışın çıkaramayan insancıklarız hepimiz
yoksa hepimiz kendi kendimizin zütünü kaldırmaya müsait hayvanlar mıyız
hayat bilgisinin artislik diye bir dersi yok
varsa bile 10 üzerinden 10 vermedi hiç
verdiyse bile tek bir kalp teklemesi ile alıyor hepsini geri
otele gittim
kimsenin bi gibten haberi yok
bira doldur kola aç şarap buzla kovaya gönder
çalıştım it gibi
ebru gelsin istemedim
yaptığım şey bir diğer barmene
olm dün gece şu karıyı evire çevire ile başlayan bir hikaye anlatmak değildi
kendimde kalması gereken bir sırrımız vardı artık ebru ile
gömülü toprağımın altında yatan vatan dedelerime layık bir şekilde yaşamak gerekiyordu dün geceyi
içimde,ama saygıyla
kimse umrumda değilken
ebrudan mesaj geldi
• izin al babamdan görüşelim çok yalnız kaldım ama öncekiler gibi değil yazıyordu
-işim bitinceye kadar yalnız kalalım dikkat çekici olmasın sırrımız dedim
• mesajını bekliyorum o zaman dedi
işimi bitirdim
artık dur diyecek kimsede kalmadı
-hazırım nereye geleyim yazdım ebruya
• buluşmasak mı acaba kendimi çok basit hissediyorum dedi
-buluşacağın kişi benim, benim içinde basit birisi değilsin
• yanlış anlama ama çok pişmanım kelebek
-anlıyorum seni evden almaya geliyorum hazır ol aşşağıda
• yüzüne bakabileceğimi sanmıyorum
-yüzüme bakmadan konuşursun o zaman
evlerinin altına gittim
bekliyor olduğumu belirten bir mesaj attım
aşşağı indi
evet yalnızdı
yalnız hissediyordu
bir sarılma ile onun yanında olduğumu belirtmek istedim
ağlayarak
• yalnız kalsam daha iyi olacak galiba dedi
-beraber yaptık ebru, bunun bir acısı yaşanması gerekiyorsa beraber yaşayalım dedim
• teşekkür ederim ama ne diyeceğimi bile bilemiyorum bana biraz müsade et dedi
-yanımda da ne yapacağını bilmemeye devam edebilirsin, bırakmam seni böyle dedim
• kimseye söylemedin dimi?
-oteldeki herkese ballandıra ballandıra anlattım
• hala şaka yapıyorsun dedi çok sitemkar bir şekilde
-sadece ikimiz bileceğiz merak etme
• hap aldım bugün inş. bişey olmaz dedi(gün ertesi hapı hamilelik önleyici)
-olmaz üzülme
• ben çıkıyorum yatmaya kusura bakma dedi
-iyi geceler dedim
alnından öpüp uğurladım
ertesi gün yine otele çalışmaya gittim
ebru da öğlenden sonra geldi
üstümü değiştirmeye gitme saatime kadar kitap okudu
bana hiç bişey demeden
mesaj attım çıkmama yakın
-dışarda bekleyeyim mi diye
bara su almaya gelip
suyu alırken
• bekle dedi sadece
dışarı çıkıp biraz otelle aradaki mesafemi açtıktan sonra beklemeye başladım
onun da otelden çıktığını görüp kendimi farkettirdikten sonra
yavaş adımlarla yürümeye başladım
bir süre sonra bana yetişti
yine sessizce yanımda yürümeye başladı
kim söz gümüşse susmak altındır dediyse tak yemiş amk
konuşmamız lazım işte
-nasılsın dedim
• iyiyim teşekkürler sen nasılsın dedi
-sen iyiysen bende iyiyim
• dün gece uyuyabildin mi diye sordu
aslında uyudum ama
sanki uyudum desem vurdumduymaz gibi görüneceğimi düşünerek
-eh işte biraz,sen uyuyabildin mi?
• pek sayılmaz
-olan oldu artık ebru yanındayım merak etme
• yanlış zamanda oldu ama
-bırak tek yanlışımız bu olsun üzme kendini
• yanlış anlaşılmış olmaktan korkuyorum
-hata senin değil ben ileri gittim özür dilerim dedim
ebru elinde hiç koz kalmamış batak oyuncusu gibiydi
onu bu durumdan kurtarmak benim görevimdi
ama lafla anlatılacak veya kapatılabilecek bir konu değildi
tek yapabileceğim zamanla onun bu pişmanlığını unutturmaktı
ben alacağımı almış
onun bakire olduğunu ve onun için ilk olduğumu öğrenmiş olmanın gazıyla daha da çok bağlandım ebruya
olayları eski seyirine döndürmek gerekiyordu
tekrar okula gitmesine sayılı günler kalmıştı
ve her buluşmamızda -
75.
0güvensizlik vardı beylerTümünü Göster
görünen oydu en azından
ama belki de güvenmenin üzerine emin olmayı da eklemek istiyordu ebru
o yüzdendi bu ajanlar
kim bilir?
hala emin olmak yeterli mi diye düşünürüm bazen
bu kız beni aldatmaz
tamamdır olm bu iş
hayatta aldatılma korkusu yaşamam diyebilen var mıdır acaba
gönülden ama
bunu dedikten sonra
gömleğine sinmiş başka bir parfüm kokusuna
olsun varsın otobüs çok doluymuştur
yolculardan birisinden sinmiştir diyebilecek kadar
var mı aşk polyanası aranızda?
çok basit olmaz mıydı ilişki öyle olsa
ne tak yersen ye gibimde bile değil'in bir başka deyişi olmaz mı bu pozitifcilik?
ayrıca neden pozitif olmak zorundayız ki?
baş ağrımıza geberiyom amk kesicem kafamı ağrıdan neden diyemiyoruz?
bişeyim yok aşkım
hiç bi takum yok
bi tek aşkım var belki de
ben bile yokum
aşk varsa ben yokum
aşk olunca hangimiz kendimiz oluyoruz ki zaten?
gece uykusuzluktan ölürken
iyi geceler aşkım
iyi geceler
beni gör
sende
seni seviyom
bende
öptüm
muah
aşkım bişey diceemmm
kapat gibicem bi uyutmadın amk dedik mi hiç
dıbına koymadan bile hayır
neden biliyor musunuz?
çok seviyoruz
bitmesin bu dıbına koydumun ilişkisi
biterse ölürüm geberirim hissediyoruz
yaptığı her kıskançlığı bile
eğer beni bırakıp başkaları ile çıkarsa aynısını ona da yapar mı diye
aklımızdan geçirirken bile üzülüyoruz
manyak kıskanç bu amk diyoruz ama
kendimize çaktırmadan hoşumuza gidiriyoruz
seviyor lan bu beni diyoruz
gülüyoruz
seviliyorum amk diyoruz
bunu kabullenmeye başladıkça daha çok seviyoruz
sevdikçe aşk oluyor
çok aşık oluyoruz gençler
bazen gerçekten takunu çıkarıyoruz aşkın
bir yaz günü ebru babasından izin alarak benimle diskoya gitmek istediğini söyledi
benim için ebru ile yapılıcak her aktivite giderliydi zaten
ama gideceğimiz adres ebru tarafından disko olarak belirlenmedi
bizim evin adresini verdi
taksici de olduğu için ne yapacağız bizim evde diyemedim
taksiden indik
-diskoya gidecektik hani dedim
• boşver diskoyu konuşamıyoruz orda dedi
eve çıktık bizim aileden kimse yok annem babam yaylada bu ebru tarafından biliniyordu
kardeşim nerde allah bilir
bir şişe votka aldık
yanına da tanta ilimon
yukarı çıktık
birer bardak doldurduk
salona geçtik
içki içme bir bardakta sınırlı kalırken
öpüşmelerin hesabını tutamaz olduk
haliyle kan başka yerlerimde pompalanmaya başladı
ara vermek istedim
verdirmedi
onu caydırmak için elimi kolumu fazla uzattım street fighter da ki dhalsim gibi
korumaya geçmedi kendini
boynunun altını ilk defa utançtan kızarmış olarak gördüm
biri beni hiç durdurmadı
bu kısmı çok özet geçiyorum
beraber olduk
ilk defa
bakire miydi evet
aslında
hiç beklemediğim bir zamanda hiç beklemediğim birşey gerçekleşmişti
kış günü karpuz yeme zevkinin istediğin tadı alamakla orantısı gibiydi
sanırım ondan daha fazla bir pişmanlık vardı içimde.
ben onca sene bekledikten sonra bu kadar basit olabileceğini düşünmüyordum
aslında sexden daha zevkli olan karşı koymalarıymış
olmaz demesiymiş,
elimi çekmeleri, istediğim yerlere dokundurtmamasıymış
uzun öpüşmelerden sonra çektiğim taşşak şişmesi acıları bile daha zevkliymiş
herşey oldu bitti
arkasında koşacak birşey kalmadı
ebruyu sevme amacım onun sahibi olmak değildi zaten
o da bunun farkında olduğu için
bu güveni ona vermiştim
peki şimdi ne olacaktı
biraz acısı vardı
olan bitenden konuşmak için doğru zaman değildi
ama herşeyden sonra hadi seni eve zütüreyim demek
fahişeye bu senin paran hadi eyvallah demekten farklı olmayacaktı
ben bunları düşünürken o sadece bana sarılıyordu
kollarımdayken annesiymişim ve gidecek başka kimsesi yokmuş gibiydi bebeğim
bu sorumluluk tahmin ettiğimden daha da ağır geldi bana
artık hata yapma lüksüm azalmıştı
bir kız en değerli hediyesini bana vermişti
teşekkür bile edilemeyecek bir hediye
öyle ki teşekkür etmek çok basit kaçardı
konuşmak için kelime bulmakta en zorlandığım anlardan birisiydi
ne denilebilir di ki??
ben birşey demedim
o da diyemedi
o uzanırken artık bana ait olan bedeninin sadece yanak kısmına bir öpücük konudurarak
kalktım ve duş almaya gittim
havuzdan çıkmak bilmeyen çocuklar gibi dudaklarım morarıncaya kadar duşta kaldım
sonra üstümü giyip tekrar yanına gittim
o da kalkmış
üstünü giyinmiş oturuyordu
kaçamak gözlerle bana bakabiliyordu sadece
yanına oturdum
-sıcak su var istersen dedim
• beni eve bırakırmısın lütfen kelebek dedi
saat de diskoların kapanma saatini geçmiş
annesi ve babasının merak etmeye başlamasına çeyrek vardı
-taksi mi çağırayım yürüyelim mi dedim
• yürüyelim dedi -
74.
0yüzü öbür tarafa dönükkenTümünü Göster
-hoş geldin alanyaya, bayramın mübarek olsun, özür dilerim, geçmiş olsun. dedim
yüzü hala öbür tarafa dönüktü
ellerini tutmaya çalıştım kaçırdı
sonra yine yakaladım
başını kendime çevirdim gözlerinde yaş vardı
zorla sarıldım bir elimi başının altından geçirerek
bir kez daha öptüm
dudağından
sonra başımı döndürüp numaradan öksürdüm
-hasta oluyorum boş yatak var mı bu revirde dedim
zorla sarılma yerini özlem giderici sarılmaya bıraktı
muhtemelen hasta olacaktım ama kimin umrunda amk
-bir kez daha öpeyim yanından doktor bile kaldıramaz artık dedim
• gerçekten hastalanacaksın uzak dur dedi
-babandan bana izin alırsın bi kaç gün yatarız beraber dedim yine öptüm
• tamam bitti hasta ziyareti kısa olur git artık dedi
-tamam dedim
kapıdan dışarı çıktım
masada duran bayram şekerinden iki üç tane alıp tekrar odaya girdim
• yine ne oldu dedi
-bayram ziyaretine geldim dedim
yanına yaklaşıp şekeri uzattım
-bayramın mübarek olsun dedim
• tamam seninde görüşürüz hadi dedi
-bir kere sarılıp öpüşseydik
• hastayım görmüyor musun?
-olsun dedim yine sarılıp öptüm
• tamam git artık deli dedi
tekrar gireceğimi bildiğim için uzatmadan yine çıktım
annesi ile zaman geçsin diye bir kaç muhabbet yapıp tekrar odaya girdim
gülerek karşıladı bu defa solgun yüzü ile
• yine ne var dedi
-oooo sevgilim gelmiş ankaralardan dedim
• ben senin sevgilin değilim
-arkadaşım diye düzeltme yapsam?
• arkadaş bile değiliz
-yanlış yere mi geldim yoksa ben
• yanlış zamanda yanlış şeyler yapıyorsun
-iyi tamam gidiyorum o zaman
• hep de yanlış zamanda gidiyorsun dedi
yanına yaklaştım uzandım onu biraz kenara iterek
-gitme zamanımı hep sen belirliyorsun aslında ama farkında değilsin
bu defa farkında olarak yine sen karar ver
git deyinceye kadar yanındayım dedim
yanına hiç gitmeyecekmiş gibi iyice yerleştim
işe gitme zamanım geldi kalkmadım
ebrunun annesi kapıyı çaldı
hemen doğruldum
oturur vaziyete geçtim
içeri girdi
telefon elinde konuşmaya devam etti
-burda ebrunun yanında tamam merak etme dedi
babasıyla konuştuğu belliydi
geç kaldık amk işe
-ben gideyim artık dedim
annesi
-ben izin veriyorum sana istediğin kadar otur dedi
-yok ben gideyim ayıp olur dedim
-asıl ebruyu böyle bırakırsan ayıp olur dedi
• hastayım ona da bulaşacak anne gitsin dedi ebru
annesi siz bilirsiniz diyerek çıktı odadan
kulağına eğilip
-seni bir kere daha öpmeme izin verip iyice senhastalığını bulaştırır mısın bana dedim
• sen zaten şifamı kapmışsın dedi çok gayrimütavazi bi şekilde
yanağından öptüm
-şimdi iyice çaresiz hastalığına düştüm beni öldürme lütfen seni seviyorum dedim
eli elimdeyken yataktan kalktım
-görüşürüz dedim
gittim
• bende seni seviyorum diye mesaj attı
işe gittim
geç kaldığım için özür dileyerek bara geçtim
2 gün daha ebruyu antre saatlerinde ziyaret ettim
herşey normale döndü
iki gün de dışarı çıktık beraber yürüdük konuştuk yedik içtik
sonra yine ayrılık
şimdiye kadar ki en zor vedaydı
günler geçti
ben çalışmaya
o okumaya
beraber mesajlaşmaya devam ettik
3 defa daha geldi yaza kadar
daha ötesi olmaz sandığım aşkım gitgide büyüyordu
bu arada otelde kış boyu genelde yaşlı müşteriler olduğu için manita olayları da olmuyordu
o konuda rahattım
ama otel havuzuna girmeye başlamalar başlayınca
yazın geliyor olduğunun farkına vardık
genç nüfusun gelmeye başlamasıyla
oteldeki genç personelin de kilotları kabarmaya başladı
personel arası
şu kız benim bu kıza kimse sulanmasın muhabbetleri başladı
içkili ortamda direkt çalışan gençler olduğumuz için kızların ilgisi genelde barmenlerdeydi
bunda içiyor olmaları ve barın loş ışıkları da etkiliydi
herkes kız seçimi yaparken
ben tamamen gay kaldım konuya
bana muhabbetçe yaklaşmaya çalışan kızlara gay olduğumu söyledim
espriyi anlamayan gibsalak kızlar
dalga geçtiler
ebru olmasa ben onlara dalgayı gösterirdim hak ettikleri ama
hristiyanca da olsa dua etsinler ebruya amk.
ben sınıfta kaldım beyler
4 dersten kaldım
ebru sınıfı tekrar geçip geldi alanyaya
kış boyu farkedemediğim bir olayı
ebru gelince farkettim
kasiyer kız ajanmış
yan gözle baktıklarım bile rapor edilmiş
neyse ki bir tak yememiştim -
73.
0alanyaya tekrar döndümTümünü Göster
bir süre sonra mesaj sayısında azalma
aramalarında tamamen bitme
sevgi sözcüklerinde ise gevşemeler başladı
ana tema hep ayrılığa dayanamamaktı
babası da işten çıktığımı farketmiş beni telefonla arayıp görüşmek istediğini söylemişti
bir kaç gün köye gitmem lazım dönünce görüşelim diye kendime zaman yarattım
köye gittiğimi sandığı süre zarfında iş aramaya devam ettim ama nafile
sadece yeni yapılan binalarda amelelik işi var
babasının ısrarlı aramalarına geliyorum diye cevap verdim
konu belliydi
gel otelde çalış
çalışmama isteğimi gerekçelerle anlattım
ama işe alındın yarın başla birazcık hatırım varsa dedi.
ne iş yapacağım diye soramadım bile
-otel içinde patronunum dışarda yine aynıyız dene eğer istersen çalışırsın istemezsen çıkabilirsin,ama yarın başla dedi ve kalktı gitti
masada yalnız kaldım
diğer personelin bakışları üzerimdeydi
en baştaki çalışmama isteğim sebebide buydu
ebruya haber vermedim
ertesi gün işe gittim
-çok sevindim geldiğine dedi babası müdür beyi çağırdı
-yeni elemanımız yardımcı olursunuz dedi
-hangi bölümde çalışacak dedi
bir cevabı olmadığı belliydi
-onu siz halledersiniz dedi
odadan çıktık ne maaş belli nede ne iş yapacağım
müdür kendini tanıttı oteli gezdirdi biraz çalışma sistemlerinden bahsetti
sonra bana daha önce yaptığım işler sordu barmenlik yaptığımı duyunca gerisini konuşmaya gerek kalmadan
-bara geçelim o zaman maaşın işliyor dedi iyi bir adama benziyordu
bara yaklaştık
diğer bar personeli ile tanıştırdı
zaten beni daha önceden sima olarak tanıyorlardı ve kim olduğumu da biliyordu
sıcak bir tanışma geçmesine rağmen torpilli bir binsin dercesine baktıkları da belliydi
ilk gün bana birşey yaptırmadılar
onları izledim
barda 3 eleman daha çalışyordu
otel alakart oteli
yani ne satarsan parasını al sistemi
ebru otele girdiğimi babasından öğrenince akşam beni aradı
• hayırlı olsun yeni işin
-baban çok ısrar etti
• babam benden daha mı kıymetli bende ısrar etmiştim dedi
ben cevap ararken
• hiç hoşuma gitmedi bu yaptığın dedi telefonu kapattı
söylecek sözlerin varken surata telefon kapatılması kadar sinir bozucu birşey daha yoktur herhalde
offff ki ne of
işten çıksan bir dert devam etsen başka bir dert
bu yaptığı hareketin bedelini ona ağır ödettim
-anladığım kadarıyla senin konuşman bittikten sonra benim söyleyeceklerimin önemi yok yazıp
sonraki hiçbir mesajına cevap vermedim
aramalarında meşgul oldum hep
bu süre zarfında
otel personeline kendimi sevdirmek üzerimdeki damat kıyafetini çıkarıp sizdenim demek adına
işe hep erken gelip hep geç gittim
yıkanması gereken bardağı bardakçı elemana değil kendim yıkadım
barın çöpünün dökülmesine dolaplarının doldurulmasına işim olmamasına rağmen yardım ettim
bana göre barda yanlış yaptıkları hareketleri
bildiğim püf noktalarını artislik ve bilmişlik yapıyor diye anlaşılmasın diye dile getirmedim
zaten elim shaker sallamaya içki hazırlamaya yatkın olduğu için
çok yavaş bundan iş çıkmaz bu nasıl barmen diye laf söylettirmedim
müdür veya ebrunun babası etraftayken
onları görünce çalışıyormuş görüntüsüne girmedim
hiç birisine saygısızlık yapmadım
bana bildiğim şeyleri anlatırlarken biliyorum zaten demedim
çalışma saatlerinde ebrunun babasının yanına hiç gitmedim.
yalaka ve ispiyoncu olma ihtimalini ortadan kaldırmak için
ama yavaş yavaş bin ruhumu onlara müşterilerle konuşurken onları güldürmemden
uzun uzun muhabbet yapıp aldığım tipler ve sattığım içkilerden belli ettim
bildiğim 30 kadar bar triğini müşterilere sorarak ilgi odağı oldum
kart numaralarımla onları şaşırttım
akşamları yemek sonrası çalan müzikte dans etmeye başladım
bir süre sonra beni kabullendiler
şırıngayı verdikten sonra iyice kendime dönüştüm
bu sırada tekrar ramazan bayramı yaklaştı
ebru alanyaya döndü
otele geldi
ben çalışırken bara geldi
biraz surat yaparak oturdu
hiç oralı olmadım
• bir su alabilir miyim dedi bana bakarak
işim varmış gibi görünüp
-bir su verir misin dedim diğer barmene
kasiyer kızla konuştular hoşgeldik hoş bulduk
onlar otururken benim antre saatim geldi
bardan çıkıp giderken
• bekle konuşalım dedi
-sen konuşup ben cevap veremeden dinleyeceksem mektup yaz görüşürüz dedim gittim
gitmemim sebebi kıza artislik yapmak değildi
olası bir ayrılalım isteğine dayanamazdım
gitmek değil kaçmaktı aslında benimki
biraz dinlenip duş alıp saçımı başımı yaptıktan sonra
otele geri döndüm
ebru yoktu ama havuz kenarında bir masa hazırlanmıştı
hiç birşey yokmuş gibi işin başına geçip
gelen içecek siparişlerini çıkardım
ebrunun annesi ve babası birde kardeşi geldiler masadaki yerlerine oturdular
ama ebru gelmemişti
bu durumlarda neler hissedilebilieceğimi tahmin edebilirsiniz
kendi kendinize telaşlanır
nereye gitti lan bu şimdi??
ne yapıyor amk. diye düşünür
neden gelmedi diye kendinize sorar
sonrada galiba bana kızdı diye cevap verirsiniz
galibası yok basbaya bana kızmıştı
ama masanın 4 kişilik oluşu vazo içindeki su misali umudumu bir süre canlı tuttu
beynime baykuşlar sıçsın
amk.bu kadar seviyon kızı neden üzüyorsun
ama suratıma kapattı binler
telefonu çıkardım
yazdım mesajı
-sen acıkmadın mı??
cevap gelmedi çünkü kendisi geldi bir kaç dakika sonra
mesajı da masada okudu
bana bakmadı bile mesajı okurken ve cevap yazarken
• iştahımı kapatıyorsun
yazdığı cevaptı
ben işime baktım
kafamı oraya çevirmemeye gayret göstererek
yemekler yendi
önde ebrunun annesi yanında babası arkalarında da gelsem mi gelmesim mi sorularıyla boğuşan ebru
merhaba hayırlı olsun geyiğinden sonra
-seni çok çalıştırıyorlar mı oğlum dedi annesi
bu sırada ebru da oturdu bara
-hiç sorma sabahtan akşama kadar paspas çekip bardak yıkıyorum, burda iş bitiyor mutfağa gidip bulaşıkları yıkıyorum
odalara çıkıp çarşafları değiştiriyorum çimleride cımbızla biçtiriyorlar kurtar beni lütfen dedim. annesine
-yazık kıyamam ben sana dedi gülerek
ama gülmeyen tek ebru vardı
-birşey içermisiniz dedim önce annesine bakarak
-mayhoş bişey yap da içeyim dedi
babasına baktım
aynısından dedi
ebruya döndüm
bana bakmıyordu bile
-siz birşey içermisiniz hanımefendi dedim
cevap vermedi
bende annesi ve babasına iki tane mojito yapmaya başladım
ben yaparken ebru diğer barmene içecek siparişi verdi
içekleri servis ettikten sonra bir kaç tane daha soru sordu annesi
onları cevaplarken aklım hep ebrudaydı
telefonu cebime alıp lavaboya gittim
-hala konuşmak istiyor musun yazıp gönderdim
cevap yazmadı
geri döndüm telefonda kıpraşım olmadı
sonra hastalanıyorum galiba diye izin alıp gitti eve
annesi ve babasıyla bir süre daha konuştuktan sonra onlar da gitti
ertesi gün işe gittiğimde ebru gelmedi
oysa ben gelir diye bekliyordum
o gün çalıştım ertesi gün yine gelmedi
sonra babası hasta olduğunu söyledi ben sormadan
-akşam üstü ziyarete gidebilir miyim dedim
izini aldım
bir çiçek yaptırıp kapısına dayandım
annesi ile kapıda görüştükten sonra odasına gittim
beni gülümsememle ve elimde çiçekle içeri girdiğimi görünce
gözleri parladı ama suratı da asıktı
kapıyı kapattım
bir iki adımla yanına yaklaşacaktım ki
• gelme sana da bulaşır bütün huylarım dedi
durmadım yanına yaklaştım
çiçeği yanına bıraktım
eğildim yanağını öpmeye çalışırken kafasını diğer tarafa döndürdü
yine de öptüm
eliyle sildi -
72.
0*tamam bende yanına yatarım artık babam kaldırır bizi dediTümünü Göster
yanıma yatması başka birşeyimi kaldırmak için yeterliydi ama
babası tarafından o halde yakalanma ihtimali herşeyimi söndürebilirdi
tehdite kalkarak cevap verdim
ortamın hala ikimizden ibaret olmasından faydalanarak bir öpücükle lavaboya geçtim
daha sonra beni hazır kıta aşşağıda bekleyen familyanın yanına indim
-evet ne yapıyoruz dedim
amerikan filmlerini hala yaşayan ebrunun kardeşi
-plan hazır dostum bizi takip et dedi
komikti lan bin
çarşıya yürüyerek gittikten sonra bir yerde kahvaltı yaptık
saat 10 a kadar oturduktan sonra
en yüksek tirajlı yapılması gereken tatil aktivitesi olarak boat turuna çıktık
kaş'ın koyları ve yarım adaları etrafında turlarken
mola verilen yerlerde yüzüp yemek yedik
epey hoş geçtiğini sandığım tekne turundan sonra otele tekrar gelip herkes dinlemeye çekildi odasında
ya ebru yorulmamıştı
ya da benimle olma isteği ağır basmıştı ki
bizim odadaydı
halden anlamaz bino bizi yalnız bırakmasada ebru o yokmuş gibi davranıyordu zaten
ben kendimi koltuğa ebruda bana bıraktı
bin gardiyan görevini yeterince yerine getiriyordu
akşama kadar yarı mayışmışlıkla ebrunun sorduğu bir kaç soruya cevap verdim
ne kadar mutlu olduğunu onun ağzından dinledim
akşam yemeği için bayanlar süslenirken
biz kaprimsi şortlarımız ve üzerimize bulduğumuz ve en temiz olduğunu düşündüğümüz t shirtleri giydikten sonra
otel barına inip birer içki devirdik erkekler olarak
onları bekleme merasimi kadın erkek eşitsizliğini bir kez daha göz önüne serdi
koyunlar gibi onlarca dakika barda suladık kendimizi içkilerle
tekrar bir restorana gidip
yemek yeme faslını bitirdikten sonra
meydandaki dondurmacıdan dondurma yiyerek otele döndük
ebrunun tekrar bizim odada birazcık daha kalma isteği reddedilmedi
aynı mevzuların ötesine gidemeyerek gardiyandan dolayı
ertesi güna başladık
ismini hala hatırladığım
akça germe plajına gittik
serilip güneşlenme denize girip vücudu tuzlu suya bandırma
suyun altında nefesleri tutma ,
şakrabanlıkdan ileri gelen boğulma numaralı derken
yanmış burnum birbirinden faklı tenlere sahip belim ile belaltımla beraber
öğle yemeği için akça germeye gelmeden önceki bir kamping alanına gittik
kendisine sürekli hizmet edilmesine alışkın
peder efendi
eline geçen aileye mangal yapma fırsatının
göründüğünden daha zor olduğunun belki de farkında değildi ama
çok marifetli olduğunu söyleyip etleri kendi pişirmek istediğini söyledi
salata ve yan sanayi mezelerini camping personeline yaptırdı
etleri attı sonra telefon geldi
o sıcakta bütün pişirme olayı benim başıma patladı
allahtan bir zeytin ağacı gölgesindeydik
ben kömürü yelledim
ebru beni yelledi
zütüm sıcaktan yellenirken
artık ne konuştuysa amk. etler pişinceye kadar kapatmadı telefonu
işin başa düştüğü et pişirme olayı etlerin afiyetle mideye düşmesinden sonra
yüzmeye güneşlenmeye devam edildi
yine odaya çekilme olayından sonra
ebruyla birlikte uzanıp kalktığımızda bizi bir sürpriz bekliyordu
bino anne ve baba ortada yoktu
biraz odada onları bekleyip
aşşağı indik hani ordalardır diye
baktık oturmuşlar hep beraber içiyorlar
bizde oturduk masaya
-biz yemeğimizi yedik,siz çıkın dışarda istediğiniz bir yere gidin dedi. babası
aslında pek yediklerini sanmıyordum ama bizi yalnız bırakmaya çalışma jestleri hoşuna gitmişti ebrunun
• hemen gidelim çok acıktım dedi ebru
babası ebruya bir miktar para verdi
onların yanından ayrılıp
ebrunun nereye gidelim sorusuyla karşılaşınca
-boşver yemeği odaya gidelim kapıyı kilitleyeyim yatalım dedim
• ben zaten pek aç değilim galiba dedi ciddiye alarak ama aslında espriye takviye yaparak
bir yer bulduk
romantik ortamı (kendimi çok fazlasıyla aşarak ve hiç espri yapmayıp üzerine iltifatlar yaparak) bozmadım
yemek üstü içkileri de içtikten sonra
hesabı ben ödedim
liman boyu yürüyüşümüzü yapıp zütümünüzün beğendiği bir banka oturup sevgili olmanın tadını çıkardık
başımıza birşey gelmiş süsü vermemek ve onları telaşlandırmayacak bir saatte geri döndüğümüzde
herkesin yatmış olduğunu gördük
ebru ilk önce kendi odasına gidip
daha sonra benim yanıma geldi
bir süre beraber yattık
dokunmadan öpüşmeden konuşmadan
bu aslında tatilin bitme sinyallerinin ve yakında ayrılacak oluşumuzun tiyatrosuydu
birbirimizi o kadar yakından severken hiç dokunamamak öpüşememek sarılamamak
bir süre öyle kaldıktan sonra
-sana birşey sorabilirmiyim dedim
yüzünü bana dönerek sadece gülümsedi sor aşkım dercesine
-şimdi ben sana dokunmuyorum ya hani
sen beni gay filan sanmıyorsun dimi dedim
sarıldı bana bir kaç tane öptü
vücudunun ağırlığını üzerime bırakıp birşey hissedince verdi cevabı
• öyle sanmama izin vermiyor dedi kastettiği şeyde şeyimdi amk
yine aynı utançla yüzümü boynuna sarılıp gizledim
gecenin geri kalanını ayrı tamamladıktan sonra
son gün kahvaltı
küçük çakıl plajı
derken tatil bitti
dönüş yolculuğunu da tamamlayıp tekrar alanyaya geldik
teşekkürleşme ve güzel bir tatil olduğuna kanaat getirmeden sonra
eve gittim
sabah kalktım ama gidecek yer yok amk.
artık işsiz güçsüz birisiyim
ebrudan
• çoook özledim, dükkana geliyorum mesajını alınca
gerçekleri ona açıklama zamanı da geldi
buluşma yeri belirleyip
üç beş konuştuktan sonra
durumu anlattım
• benim için işten mi çıktın
-sen benim için babanla kavga ettin
• ama şimdi ne yapacaksın?
-bir iş bulurum sen merak etme,hem sen ankaraya gidinceye kadar beraber oluruz dedim
buruk sevinçler yaşadı ebru
o sene dünya kupasında finalini haketmemize rağmen üçüncü olmaya sevinmek gibiydi
çarşıda iş peşinde koştum gündüzleri ama sezon sonu olması nedeni ile bulamadım
ebru bir iki defa babamın yanında çalış desede karşı çıkınca sormayı bıraktı
babasına işte çıktığımı iş buluncaya kadar söylememesi konusunda da söz aldım
ebru ankaraya dönünceye kadar iş bulmadım aslında bulamadım
para miktarının gün geçtikçe azalıyor olduğunu görmek
depresyona sokuyorken
bir aylık bir iş buldum
okulu için üniversiteye giden birisinin yerine all exclusive bir otelde garsonluk
garsonluk tecrübem çok fazla yoktu aslında barmendim ama iş iştir diye kabul ettim
ekstra bir şey bilip shato brian servisi yapmana gerek yok
çünkü aşçı başı ne pişirse millet onu yiyordu
tezgahtarlıktan kalma ve daha önce barmenken alakart bir otelde çalışmamdan dolayı
müşterilerle konuşma isteğime ciddi bir şekilde karşı çıkılarak uyarı yapıldı
neymiş müşteri ile konuşursam benden yüz bulup daha fazla içermiş herşey beleş olduğu için
mal gibi dolaşıp ne isterlerse onu getir boşlarını topla kenarda dur yapılacak iş buydu
amk. öyle işin bana çok tersti ama çaresiz bir ay katlandım
ama çalışma saatlerinde bırak ebruya mesaj atmayı
telefonu nereye koyduğumu bile unutuyordum
iş çıkışı birikmiş mesajları cevaplayıp tekrar mesajlaşmaya devam ediyorduk
zaten iş yerinde çalışanların hepsi mal dı bana göre
gibimtonik bir çalışma stili
birbirinden nefret edercesine çalışan mesai arkadaşları
lüksün taku çıkmış salonda duyulan ses sadece mısınız müsünüz
kibarlıktan kırılacak amk millet
biri kola istiyor sokayım kolana diyesim geliyor o derece sinir verici
bir de gündüzleri toplantı yapıyorlar ki hiç sorma
benim çalışma sürem bittikten sonra
yine boşta kaldım
ebru artık dayanamadığını söylemeye başladı bensizliğe
elimden gelebilecek en iyi şey ankaraya gitmekti
kalacak yerimde yoktu
ebru da yurtta kalıyordu
-yarın sabah ankarada olacağım mesajıma tepkisi
• gelmek zorunda değilsin kelebekti
ama ben yine de gittim
tahmin ettiğimden daha dertli bir karşılama oldu
gözyaşı vardı ebruda
gün boyu da üzgündü
sebebini sormaya korkacak kadar çok seviyordum
ayrılmak istiyor musun diye sorsam evet der
ve zaten nereye gideceği ne yapacağı belli olmayan beni hepten şaşkına çevirir diye hep alttan aldım
düzelecek az kaldı dayan sabret ne varsa teselli ndıbına yapılacak yaptım
henüz iki ay onsuzken bu derece bunalımda olması
geleceğe numaralı gözlerle bakmama sebep oldu
artık iyice uzağı göremez olmuştum
o soğuk ankara kışında kardelen sevinci bile yaşatamadım ebruya
geleceğe çok karamsar bakmaya başlayan ebru zütümden yediğim soğuğu kalbimden getiriyordu
vedamızı ısıtan tek şey bir kaç damla ılık gözyaşı oldu
otobüs yolunda kadere isyan hakkına sahip olmama rağmen
hayırlısı olsun dedim hep -
71.
0konuşmayınca anladıTümünü Göster
tatil mevzusunda takıldığımı
işten çıksam nereye gidecektim
önümüz kış kim iş verir amk. alanyada
-sen bilirsin dedi
hasgibtir bırak gol atmayı üstüne bir de kırmızı kart gördük
-yarın gel hesabı görelim,o zaman dedi
beyler anlayacağınız patron bastı züte tekmeyi
iki gün kalmıştı tatile
muhabbete gölge düşmesin diye ebruya işten çıkma olayını anlatmadım
nasıl olsa öğrenecekti ama en azından tatilden sonra
-tamam izin aldım dedim ebruya akşamki buluşmamızda
çok sevindi
-ama kurallarım var dedim
• nedir
-tatildeyken ailen bizim yanımızdayken fazla samimi olmak yok
hem ben rahatsız oluyorum hemde onların fazla samimiyetten dolayı rahatsız olacağını düşünüyorum
• bende seninle yalnız kalınca samimileşirim o zaman
-hmm bak bu olabilir,şu samimiyeti bir fiili örnekle bakayım dedim binimsi bakışımla
iki kolunu omzuma attı
dünyada hiç birşey umrunda değilmiş gibi
kendini tamamen bana bırakarak öptü
• nasılll dedi
-bir kaç numune daha alayım
• örnek alırsın ama şifreyi zamanı gelince çözebilirsin ancak
mesajımı tekrar aldım
aynı örneği kullanmaya devam ederek öpüşmeye devam ettik
ertesi gün dükkana gidip patronla hesabı kesecektim
bir gittim ki
vay amk yerime eleman bulmuş bile adam
-böyle olmasını istemezdim gibi patron-eski eleman geyikleri yaptı
hesabı kestik
aldığım paraların bir kısmını yanıma alıp bir kısmını da çok zor geçeceği
şimdiden belli olan kış için bankaya attım
zütüme başıma şort mort alıp
tatil hazırlıklarını tamamladım
gün geldi
bindik arabaya 6 saat süren yolculuk sonucu antalya kaş'a vardık
ebru dediklerimi dikkate almışcasına sadece gizli sırnaşmalar yapıyordu
daha heyecanlı olduğu bir gerçekti ama yakalanma korkusu
sizin oynadığınız risk budur maceralarından daha riskliydi
antalya kaş a gitmeyenler için söylüyorum mükkemmel bir yer
aile bireyleri tarafından da bu seçimim onay gördü,bu mükemmeliyet
gideceğimiz oteli bir kaç kişiye sorarak bulduk
otel recepsiyonuna geldiğimizde
mükemmel bir matemetik sorusuyla karşı karşıya kaldım
kaç oda tutuldu?kim kiminle nasıl kalacak?
en mantıklı cevabı babası bulmuştu zaten rezervasyon yaparken
ben ebrunun erkek kardeşi ile
kızla beni aynı odaya koyucak hali yok amk
diğerleri de başka bir odada
sevinmedim desem yalan olur beyler
gerçi ebrunun kardeşi
tam bir artist zengin biniydi o sıralar
kimseyi beğenmez
elinden telefon düşmez
adibas nayk takıntılı
tam bir zengin bini ama beni de ne sevdiğini belli eden nede nefretle bakan bir kayınçocuk işte
bu şekilde bir yerleşim planının altında yatan sebep
olsa olsa ebrunun kardeşini
ikimizin birlikte yatma ihtimaline gardiyanlık terfisi olmalıydı
otele yerleştikten sonra
hep beraber çarşıya gittik
aç karınlararımızı doyurmaya gittiğimiz bir restoranda
limana nazır balık yedikten sonra
ebrunun babası
garsonla muhabbete başladı
nereye gidilir ne yapılır
garsonda bildiklerini anlatırken
bilmek istediği başka bir şey sordu
ben sanane amk. demek isterdim ama sordu işte
-gençler nişanlı mı evli mi??
yaz yağmuru yağdırdı masaya
ben ıslanmışlıkla buhar oldum sinirden
ebru aradaki mesafeyi biraz daha açtı ikimizle olan
babası ne diyeceğini düşünürken
annesi de onun ağzına bakarken
bino kayınço cevabı verdi
-sevgililer abi bişey yok daha
-hayırlısı dedi garson yaşlı arabulucu teyzeler gibi.
babası hesabı istedi
ödedikten sonra kalktık
bir daha oraya gitmeyeğimiz kesin gibiydi
çenesini gibtiğim yüzünden
hayır sanane amk
zaten tek çarşısı olan 30 dakikada heryerini dolaşabileceğiniz bi muhit
velhasıl kelam
çarşısını da gezdikten sonra otele döndük
havuz başında bir kaç şey daha içtikten sonra
odalara çıktık
hep beraber ebruların kaldığı odaya gidip balkon muhabbetine başladık
beraber birşeyler yapıyor olmak
bizi daha da yakınlaştırıyor gibiydi ailesiyle
dikkat etmeye çalıştıkları şeylerden yavaş yavaş vazgeçmeye başlıyorlar
konuşurken daha samimi konuşuyor
ve beni de kabullenmişe benziyorlardı
ben anne ve babası ile olan ikili ilişkiler üzerinde çalışmalar yaparken
ebru da bize katılıp sıkça benden bahsediyordu onlara
ailesinin sorduğu sorulara dürüst ama düşünme payı bırakan cevaplar verince
muhabbet daha da uzuyor sordukça sorasıları geliyordu
ben onların sorgusundan kurtulmak için onlara uzun cevaplar vermesi gereken sorular sorarak
kendime de hem düşünme hemde üzerimdeki ilgiyi azaltmaya çalışıyordum
kısacası daha çok sevdiler beni
yatma vakti yaklaştı
herkesin odasına gitmesi gerekirken
ebru
• ben biraz daha kalayım burda sonra gelirim dedi
annesi geç kalma diyerek babasını da alıp gitti.
odada ben ebru ve kardeşi kaldık
özel olduğu gerekçesiyle izin istedi kardeşinden ebru
odada yalnız kaldık
ama etrafda fazlasıyla baskı hissettirecek
her an içeri girebilitesi olan diğer aile bireyleri vardı
zaten öyle bir ortamda işin takunu çıkarmak da yanlış olurdu
ebru her ne kadar çişi erken edip
direk öpmeye çalışsa da
ben bundan oldukçanın abartılısı bir şekilde haz alsamda
birinin onu durdurması gerekiyordu
sarıldıkça sarılıyor öptükçe öpüyor
sınır tanımaz haldeydi
pek de kolay olmayan bu işi ani bir el freniyle
-bu gece olmaz ebru dedim
sanki karı olan benim amk.
• nedennn dedi hadi madem desem vermeyeceği belliyken
-adet dönemindeyim dedim
onun gülme krizinden faydalanarak
kendimi ondan araladım ki ani açılacak bir kapıya karşı tedbirli olayım
romantizmin anasını gibmiş olan ben
ondan sonraki öpüşme çalışmalarında aynı şehvetin bir daha tekrarlanmamasına sebep oldum o gece
sonra ailenin güvenini kazanmak adına
-bu gece erken gidersen yarın ki meraklarının bugüne oranla daha az olacağına ikna ederek uğurladım
ebrunun kardeşi ile gereksiz bir geyiğe girdik
esir aldı lavuk beni
sordukça sordu
anlattıkça anlattım
konu aşk meselesiydi
ona fikirlerimi sundum
konuşmanın sonlarına doğru
bana göre içinde çok derin manalar taşıyan
-abla mı nasıl kendine aşık ettiğini anladım dedi
-hadi yaa kaç para verdiğini de söyledi mi dedim gülerek
sanki beni parayla satın almış gibi
-evet evet daha iyi anlıyorum dedi
-iyi geceler sana dedim
yattık
ertesi gün sanki işe gidiyormuşum gibi erkenden kaldırıldım
amk. öyle tatilin
benim bildiğim tatil sünger gibi içersin
deli gibi alışveriş yaparsın sığır gibi de yatarsın
en azından ben öyle gördüm çoğu turistten
vay efendim neymiş
hep beraber kahvaltı yapılacakmış
ebru tarafından kaldırılmak işin iyi tarafı olunca
baktım etrafta kimse yok
ortam naz yapmaya müsait
okula gitmesi gereken ama gece süper mario oynamaktan uyuyamamış ilkokullu gibi
kaldırdıkça tamam deyip tekrar yattım
ebru fırlamalık peşinde olduğumu farkedince -
70.
0ebrununTümünü Göster
• akşam seni yemeğe çağırıyorlar demesiyle öğrendim
çok soğuk geçeceğini tahmin ettiğim akşam yemeği
annesinin çok sıcak karşılaması ile içimi ılıtsada
babasının hiç yerinden kalkmadan tv izlemeye devam etmesi
eksilere indirdi yine beni
hoşgeldin bile demedi
ebrunun yüzünden bana kızmıştı çok büyük olasılıkla
zamanım da kısıtlı olduğu ve dükkana dönmek zorunda olduğum için
biraz geç gitmiştim bilerek
yemek hazır bekliyoruz mesajına kadar gitmemiştim
bu durumda içeri girdiğim için yemek de hazırdı
hemen masaya davet etti annesi
oturdum
tabaklar doldurulmuş olmasına rağmen babası yine de gelmemişti
annesinin tekrar daveti ile masaya geldi
daha önce hiç görmediğim soğuk suratıyla
-hoşgeldin dedi ebrunun babası
hoşbulamadık ama
-hoşbulduk dedim
aç olmadığı konuşmasından belli oldu
-tatilinize bizde katılacağız müsade edersen dedi.ima çok fazlaydı
kızarmam kaçınılmaz oldu, suçsuz yere idamdı bu amk.
birisinin çıkıp hayır o suçlu değil demesini bekliyordum
çünkü ben ne desem boş olucaktı babasına
-evet çok güzel olacak diye yumuşattı ortamı birazcık annesi
-tatil için nereye gitmeyi düşünüyorsun dedi babası
düşünüyorsunuz demediği için tek kaldım yine sorudaki suçlu
-bilmiyorum diyebildim sadece
-tatile karar verdiğine göre nereye gideceğine de karar vermişsindir diye düşünmüştüm dedi
giberim seni de tatilini de kızınıda deme aşamasına gelmiştim ki
telefonum çaldı
baktım patron arıyor
telefonu açtım o birşey demeden geliyorum hemen dedim
-müsadenizle gitmem lazım, size iyi tatiller dedim, masadan kalkarken
ebrunun beni korumuyor olması
bunun üstüne babasının bana yüklendiğinin farkına varamaması beni yeterince sinirlendirmişti
her zaman ki kapıya kadar beni takip etti
suratımdan anladı yanlış birşeyler olduğunu
• konuşsaydık öyle gitseydin aşkım dedi
-baban yeterince konuştu, bende yeterince susmak zorunda kaldım,iyi tatiller size dedim
• ne demek iyi tatiller size yaa sen gelmiyor musun?
-sen babanı dinlemiyordun galiba
benim fikrimmiş gibi bi bana sövmediği kaldı
istemiyor işte adam gelmemi
• ne demek istemiyor yaa dedi gitti içeri
baktım ebru ortalığı dağıtacak
çıkacak olası bir aile kavgasından kaçmak için durmadan dükkana gittim
radyo haberlerinden maçın skorunu öğrenmeyi beklemek gibi ebrudan mesaj bekledim ne oldu diye
ben skoru beklerken telefondan canlı yayın dibime kadar geldi
ebru dükkanı kapatma saatlerinde geldi
merhaba nasılsın iyimisin sorularına temkinli cevaplar vererek
moralimin babasının bana olan tavrından dolayı bozuk olduğunu ima etmeye çalıştım
• bende gitmiyorum dedi
-bence de gitmeyelim aşkım, kimsenin kalbini kırmaya gerek yok
burda istediğimiz kadar buluşuyoruz zaten
• evet haklısın dedi
ebrunun bu tavrı babasına olan sinirimi biraz yatıştırmıştı
bir kaç muhabbetten sonra ebru yine lafı tatil olayına getirerek
• gelecek sene gideriz bizde dedi
-tamam söz gideriz
• nereye gitmek isterdin ciddi cevap ver ama
-hiç düşünmedim aslında
• bi kaç seçenek sunayım mı?
-sun bakalım
• bodrum, marmaris,kuşadası,
o sayarken,ben en çok antalya kaş'ı görmek istiyorum dedim
• duymuştum ama hiç gitmedim dedi
sonra birden konuyu değiştirdi,
başka başka konuşmaya başladık
işler nasıl
annen ne yapıyor
kardeşine bişey yaptılar mı yine?
hiç alakasız konu değiştirmesinin sebebini iki gün sonra anladım
ebru cevabını almıştı
babasına olayın iç yüzünü iyice anlatıp
benim nereye gitmek istediğimi öğrenip
işin gerisini babasına bırakmıştı
ebruya o gün ısrarla dükkana gelmesini istememe rağmen gelmeyişi beni üzerken
babası çıktı geldi
adam bana sayıp sövecek neden kızımı ayartıyorsun tatil için diye düşünürken
-ebru herşeyi anlattı yanlış anlaşılma olmuş kusura bakma dedi
evet amk.yaa yanlış anladın, şöyle kendine gel
nerde bizim eski müstakbel kayın peder
-izin sorunu varmış bir de alabilecek misin? dedi babası
-ne için izin?
-tatil için
-ne tatili?
-bizimle gelmiyor musun?
-nereye dedim mal mal olayı kavramaya çalışır
-kaş a dedi
o an çaktım ebrunun durumunu ve dükkana gelmeme sebebini
-yerleri ayırttım dedi babası
ama ayrıntıya girmedi.
kim kiminle kalacak ne zaman gideceğiz muammaydı
yazlardır çalışıyordum
bi tatil bile yapmamıştım
bu tatil abazalığına bir şans doğmuştu
-benim fikrim değildi gerçekten ebru çok ısrar etti dedim
-bilmiyordum sonra öğrendim dedi
vay amk. herife sarılıp öpesim geldi
-bi konuşayım patronla dedim
-ebrudan öğrenirsin ayrıntıları tekrar ona haber verirsin dedi
-tamam teşekkürler dedim
-buraya kadar gelmişken bir tavla atalım iki çay söyle dedi
çayları söyleyip 5 0 da tavlayı kaybederek uğurladım bey amcayı.
hemen patronun yakasına yapıştım
bana izin ver durum böyle böyle böyle dedim
-kim duracak dükkanda amk dedi
iki üç gün dur amk.
-idare edersin abi dedim
-olm ben ingilizce bilmiyorum ki çok fazla nasıl idare edeyim, sonra gidersin dedi
sonra dediği kış amk
-ben ona da çözüm buldum sen kafanı yorma dedim
-ne çözümü dedi
-bütün malların üzerine fiyat etiketi yapıştıracağım o fiyatı göster daha da konuşma alan alır zaten dedim
yine yokuşa sürdü işi olmaz diye
hücumdaki ısrar taktiğimi değiştirip
kontrollü futbola dönerek
-iyi sen nasıl istersen öyle olsun, gitmeyivereyim dedim kendimi onun vicdanına bırakarak
zaten daha 3 hafta vardı tatil gününe
sonra ebru ile mesajlaşma trafiğini
buluşmalarımızla park edip
aşki muhabbetemizin reytinglerini oldukça artırırken
tatil zamanı da yaklaşıyordu
patron kontrollu futbolu benimsemiş olacak ki
hiç bir şekilde acıyıp
tamam ulan git ne olacak amk.ben idare ederim demedi
gidişat maçın sıfır sıfır biteceğini gösteriyordu
ama beraberlik benim için tatil kupasına yetmiyordu
mutlaka gol bulmam lazımdı
son günlerde presi arttırdıkça arttırdım
baktım patron savunmada hata yapmıyor
çirkefe vurdum işi
attım kendimi ceza sahası içinde
-ben işi bırakmaya karar verdim abi dedim
-niye lan dedi patron -
69.
0ertesi gün olduTümünü Göster
ilk mesaj
• seviyorum ki ben seni..
bende tekrar salıvermeye karar verdim kendimi aşkın kollarına
iki günlük dünya amk.
seviyorum işte
kız da beni seviyor
en azından seviyormuş gibi görünüyor
içimde kalan şüpheleri bir kenara koymaya karar verip
yalnızlık odamdan çıkarak aşkın havasına bıraktım kendi bedenimi
çok ıslatırsa bir dahaki aşklara önyargı verirdi en azından
kim aşk donunun altında kaç cm beklediğini bilebilir ki
kaderde varsa zaten girecek olan cm'ler girer her türlü
-günaydın ebrum diyerek cevapladım
• kahvaltı yapalım mı beraber
-sen mi hazırlayacaksın
• annemler evde ama gel istersen
-boşver sizin evi dükkana gel ben hazırlayım sana
• sen mi hazırlayacaksın gerçekten?
dükkanda ne hazırlanır amk. menemen mi yapacam sanki
-evet ben hazırlayacağım nolmuş? diye atarlandım
o geliyorum deyince ne hazırlayacam lan şimdi derdine düştüm
hergün simit poğaça bir yere kadar amk.
hem yemeyi özlediğimden
hemde ebrunun tepkisini merak ettiğimden
gittim karpuz ve beyaz peynir aldım
az miktar zeytinle menüyü genişletim
ebru gelinceye kadar herşeyi hazırlamıştım bile
hiç yadırgamadı
bu ne diye sormadı
zaten öyle zengin triplerinde olan bir kız da değildi ebru
olsa benim gibi birisiyle ne işi olurdu ki??
çayları da söyledim
kahvaltı yaparken dahiyane bir fikri olduğunu söyledi
-nedir diye sordum
• tatile gidelim dedi
-millet alanyaya geliyor tatil için biz başka yere mi gidelim? dedim
hayatında hiç tatile gitmemiş ben
• fena mı? biraz uzaklaşmış oluruz aşkım
-annen baban?
• henüz konuşmadım onlarla
-izin vereceklerini sanmıyorum ebru
• en azından bir deneyeyim
-aşkım çalışıyorum nasıl gideyim tatile?
• sezon sonuna doğru gideriz o zaman,bir kaç gün izin alırsın ne olacak ki?
aslında gitmek istiyordum hemde çok
bir kaç gün sadece ebruyla olmak
o ankaraya gitmeden önce çok iyi gelebilirdi
ama babasının izin vereceğini sanmıyordum
tatile gitmek de öyle kolay değildi ki amk para lazım
ebruya herşeyi ödetmek olmazdı
ben ödesem kış uykusunda yağı tükenmiş ayılar gibi aç aç gezecektim kışın
-tamam bakarız dedim sallama bir lugatla
günler geçerken ebru her konuşmasında
nereye gideriz ne yaparız gibi sürekli tatil
fantazisinden bahsediyordu
gerçekten çok gitmeyi istediği her halinden belliydi
ben bir süre onun hayellerine ortak olsamda
bir süre sonra boş hayal olduğunu düşünmem kaynaklı sıkıcı olmaya başlamıştı
bu durumdan kurtulmak için makaraya sardım onun muhabbetini
ama benim vurdumduymaz ve hayallerini tamamlamayıcı tavırlarım
tatile gitmek istememem olarak algılandı ebru tarafından
buna da bir çözüm olarak biraz da mecburi olarak tekrar hayallerine ortak oldum
bu sırada ceyhunda alanya magazininde yerini almıştı
artık cesurca yeni sevgilisi ile dolaşıyordu piyasada
ben bu durumdan hiç bahsetmedim ebruya
onun bu konuda ne düşündüğü ve
olayı bana nasıl anlatacağı çok merak ettiğim bir şeydi
onun gözüyle ceyhunun başka bir kızla çıkması??
bir buluşmamızda ebru
• sana bir iyi bir kötü haberim var dedi
-birini seçerek başla bakalım
• ceyhunun yeni bir kız arkadaşı varmış
-iyi haber nedir? diye sordum laf karmaşasına sokarak ebruyu
• iyi haber buydu canım dedi
samimi bir mutluluk vardı yüzünde
unutmuşmuydu bunca zaman sonra ceyhunu
daha doğrusu ben unutturabilmiş miydim?
-diğer habere geçelim
• babamla kavga ettik
-sebebini biliyorum galiba
• evet izin vermedi
-ben olsam bende vermezdim kızma adama
• zaten sende istemiyorsun gitmeyi diye tavır yapıp gitti
bu kadar çabuk nasıl suçlu duruma düştüğümü
hiç anlayamamakla beraber
aşkın tabiatına saygı duyma zorunluluğu ile
bir kaç mesajla ikna ettim
ama kafasına koymuştu bir kere tatili
öyle ki
• o zaman habersiz gideriz dedi
habersiz nereye gidiyorsun amk.
ya başımıza birşey gelirse nasıl açıklayacağız
kendi riskimi alırım ama ebrununkini alamazdım beyler
-sezon sonu gelsin bir çaresine bakarız ebrucum diye ateşin üstüne kül bastım biraz
ebru babasına rest çekmiş gözüküyordu
ama buluşmalarımızda eve daha erken gitme telaşı içinde olması
gücün hala babada olduğunun da göstergesiydi
işin daha kötü yanı
eskiden arasıra dükkana uğrayıp çay içen babası
dükkana da gelmez oldu
çok büyük bir ihtimalle
benim ebruyu tatile zorladığımı düşünüyordu
sonuçta o da bir erkekti
ve bir kadınla erkeğin tatile baş başa gidince aynı odada kalacaklarını
bunun da babası tarafından bilmek istemediği sonuçlar doğuracağını babası da biliyordu
geçen süre zarfı içinde elif beni hiç giblemiyordu
harbiden hiç giblemiyordu
bunun altında yatan nedeni öğrenmek geç oldu ama sonunda buldum
artık yörüngesinde başka bir erkek vardı
elif gibi bir kızın öyle bir erkeği tavlaması hiç de zor birşey değildi
zira lavuk bana göre elif klasmanında top koşturacak birisi değildi
ancak dostluk maçı yapabilirdi ikisi
kıskandığımdan mı söylüyorum hayır
benden sonra alt lige düşmesi üzücü
bende bu arada iki dersten kalarak ikici sınıfa geçtim
ebru bunu bir başarı olarak bile gördü
çünkü ebru beni hiç ders çalışırken görmüyordu
ebru bu arada uzattıkça uzatmış tatil olayını
her konuşmasında bu durumdan bahsetmiş ailesine
vay beni göndermiyorsunuz
vay ben şu yaşıma geldim
siz kızınızı sevmiyor musunuz?
bakmış babası olacak gibi değil
hep beraber gitmek kaydıyla kabul etmiş
ebru muhtemelen ayakkabılarını hiç yıpratmadan geldi dükkana uçarak
direkt boynuma sarıldı
• gidiyoruz bir yer seç dedi
tabi ben annesi babası ve kardeşinin de geleceğini bilmiyordum
-ıssız bir ada sen ve ben aşkımızın 3 seçeneği olsun dedim
• mifafirlerimiz de olacak dedi
-kimler?
• ailemde bizimle geliyor ancak böyle izin alabildim
bu durumda gitmek mantıksızdı
alanyada kalsak daha çok başbaşa olabilirdik
ama ebru bu duruma sevindiği için onun da şevkini kırmamak adına birşey söylemedim
ama nasıl olacaktı
nereye gidecektik
kim kiminle hangi odada kalacaktı
tüm bu sorulara cevabların akşam yemeğinde konuşulacağını -
68.
0*yanımda yürüyerek takip et kelebekTümünü Göster
bi devlete hükümdar yapsalar vay o milletin haline
ama madem onu zamanında üzdük.
sonra gönlümüze yenildik ve tekrar beraber olmak istedik
gönlümden ruhumdan iki oy çıktı ona
bırakayım da biraz hükümdarlığını sürsün
sonra hem dudaklarında hem vicdanında bir isyan çıkarır tekrar hükümdar olurum mantığıyla
biraz da binliğine yanına koşup hemen yanında yürümeye devam ettim
iskeleye doğru yaklaştığımızda bizim yerimize gideceğini sandım ama yürümeye devam etti
bende yanında yürüdüm aptal aptal
geriye döndü ve bizim yerimize bakarak
sonra da bana kısaca bakarak
• yok henüz buraya oturmayı hak etmiyorsun dedi
-sen otur ben ayakta bekleyeyim dedim
• boynum ağrır sana bakacam diye
-zaten bana hiç bakmıyorsun ki
• evet haklısın gidelim dedi
hakaten de hiç bakmıyor
geriye yürüdük
yerimize geldik o sorgusuz sualsiz kendi eviymiş gibi oturdu
ben otursam mı oturmasam mı diye düşünürken otur bile demedi
• evet buluşma isteğinin sebebi neydi dedi ben ayaktayken
-ayrılığı hakedip haketmediğimizi tartışacaktık sanırım
• ayakta bekleyenler hep suçlulardır dedi
o el ele tutuşma olayını tekrar konuşmaya dayanamayacak kadar bozulmaya meyilliydi sinirlerim.
o yüzden hiç tartışma konusu yapmadım kimin suçlu olduğunu
-buyrun kesin cezamı hakim hanım
• zamana danışmam lazım, erteliyorum celseyi oturabilirsin
gerçekten suçluymuşum gibi oturdum
bana göre bir naz oyunuydu yapılanlar ama
ebrunun bütün suçları benim üzerime atmaya çalışması
kendi suçlarını tamamen sıfıra indirgeme uğraşı içinde olması
içimdeki çocuğun oyun zevkinin amk.du
bak kelebek diye cümle kurup arkasında
geçmişi tekrarlaması en son istediğim şeydi
bir an pişman olur gibi oldum
tekrar buluştuğumuza
bir süre sessiz kaldık
-konuşacaklarımız bittiyse ben gideyim dedim
• bir daha yapmayacağım desem inanır mısın bana kelebek
-zamana danışırım
• ikimizin de zamana mı ihtiyacı var yani
-galiba dedim
ne hayallerle gelmiştim ama muhabbet iki sevgilinin birbirinden
zaman isteme gibi gibtirtaktan bir muhabbete dönmüştü
• bu zamanı benimle mi bensiz mi geçirmek istersin
-sensizlik bölümünü biliyorum, seninle olursayı örneklendir
• en azından böyle görüşürüz
-ikramiyesi de olur mu böyle görüşmelerin dedim(öpüşme sarılma vs)
• kalbime kalbime gelirse ziyaretlerin ikramda kusur etmem, mifafir perverdir aşkım
-bırak şimdi sadede gelelim, arkadaşmıyız sevgili mi?
• sen hangisini istersin?
-eski ebruyu dedim. içimde kalmışlıkla
• ben hiç değişmedim kelebek hep aynıydım
-o zaman arkadaş bile olmayalım ebru
• neden
-üstü üste söylüyorum iyi dinle
ben hayatındayken kim olursa olsun
başka erkekle benim olmadığım bir yere ne amaçla olursa olsun gidersen
hangi duyguyla dans edip elini tutmanın
bir daha bana açıklamasını yapma şansı bile vermem haberin olsun
• çok büyütüyorsun bunu arkadaşım o benim
-seni kalbimde büyüttüğüm kadar
bu olayı da büyütürsem cinayet sebebim olur
ya sana kalbimin çapını küçülteyim yada
sen başka erkeklere adımlarını küçült
• hiç mi erkek arkadaşım olmasın
-benim de kız arkadaşlarım olsun
bende onlarla senin yaptığını yapayım sonra tekrar sor soruyu
• ama niyet önemli sonuçta
-namaz kılanların cehennem korkusuyla mı
cennet umuduyla mı kıldığını allah bilir ebru
benim tek kıblem sen iken sen başka yerlere dönersen
abdestimiz kaçar
bozmayalım huzuru
• tamam haklısın dedi
-bir daha bu konuda haklı olmak istemiyorum
• tamam denerim
-seni zorla çağırmadım
zorla kendime aşık etmedim
ki bu son yaptığın zaten aşık olmana çelişen bir durum bana göre
gitmek istiyorsan değişemeyeceğine de inanıyorsan durma
ama ben bir daha aynı sebebden dolayı gidersem beni de durdurmaya çalışma dedim
beyler içimi döktüm mü döktüm
rahatladım mı evet
gerisini ona bıraktım
kendiyle yüzleşsin amk.
yine tamam söz gibi şeyler mırıldandı ve yanıma biraz daha yaklaştı
tamam artislik yaptık kıza ama seviyorum da amk
-ebru bana bu konuda söz verme
yapmak istersen yine yap ama bana önceden haber ver
sevgilim değilken yapmış olursun
• ohoo tamam hakim bey siz bütün dosyaları kapatmışsınız
-evet kapattım, kararımı da verdim
şartlı tahliyesin gönlümde dedim
tahliye sevincini bir sarılmayla kutlamak istedi
birikmiş sinirim geçmediği için
gönülsüz izin verdim sarılmasına
-sen beni kendi yerine koy, beni öyle gördüğünü düşün ondan sonra ver temyize ver
• kendimi tek koymak istediğim yer yanın, çok seviyorum seni dedi
-benim de sevmeye devam etmeme yardımcı ol dedim
sinsice sırıtarak dudaklarıma yaklaştı
sonra küçük bir öpücük kondurdu
• böyle mi
-bu taktik hiç aklıma gelmemişti dedim
yine öptü
özlediğim öpmeler olduğu için
bende yenilgiyi kabul ederek kendi sahasında top çevirmesine izin verdim
bir süre öptükten sonra
• evde yaptıklarımdan çok utandım kusura bakma dedi(soyunması)
-istediğimi sandığın şeyi almaya çalışsaydım bana mani olacakmıydın?
• sana daha çok kızardım galiba ama sözümde durabilme şansımın devam ettiğine seviniyorum dedi
ben bir şey demeden
• gördüklerini unutabilir misin lütfen
-hiç sanmıyorum dedim pis pis sırıtarak
• terbiyesizlik yapma dedi
-soyunan sensin terbiyesiz olan neden benim?
• pişmanım ama
-ben göreceğimi gördüm, sözünü 5 gözle beklemeye başladım
• 4 gözle denir ona ama dedi.
biraz düşündü ben pis pis sırıtırken
• çok pissin yaaa diye ekledi
yine bir hafif şamar
yüzündeki utancını göğsümde saklamaya çalıştı
-utanma be aşkının sanatı değil miyim? sanat için soyundun varsay dedim. yine gülerek
• kapat konuyu lütfen dedi gözlerini büyüterek
-inşallah bir daha ayrılmak gerekmez gördüklerimi tekrar görmek için
ağzımı kapattı.
sonra ağzımı kapatmak için ellerinden dudaklarına geçiş yaptı.
gecenin geri kalan kısmında daha fazla da konuşturmadı zaten
sonra eve bıraktım.
yolda türlü muziplikler yaparak
uzunca bir sarılma ile veda edip
yarının ne getireceğini beklemeye başladık tekrar başlayan aşkımızla -
67.
0yürümeye devam ettiTümünü Göster
gözden kaybolduğu köşeden dönünce arkasından koştum
köşede bekliyormuş beni
belki de geri gelicekmiş
• hayret koşabiliyormuşsun
-evet para bozdurmam lazım gidiyordum
• beni ikiye bölüp geçicektin ama
-dur geç kaldım görüşürüz sonra dedim gülerek
• çok gıcıksın kelebek deyip suratını düşürdü yine
-aşkımın maddiyatı tamam bozulma
ama dükkana dönmem lazım görüşürüz deyip döndüm
geri giderken
• bi kere sarılsaydık bariii
-onu ben gidiyorum diye artislik yaparken düşünecektin
içimdeki barışma sevincinden olsa gerek
ilkokullu çocuklar gibi
havaya havaya koşarak dükkana gittim
ebrunun şaşkın bakışları arasında
ben yokken bir müşteri gelmiş
ona satışı yapıp gönderdikten sonra mesaj attım
bir an önce gitsin diye de ne fiyat teklif ettiyse verdim amk turiste
ben aşkımın ihalesini tekrar kazanmışım
pazarlıkla mı uğraşayım amk.
-gelme sırası bende mi şimdi
• neden gelecekmişsin ki?
-koşarken ellerim havadaydı görmedin mi?
• onu koşmaya başlamadan düşünecektin
-akşam buluşunca da fikirlerin aynı mı olacak
• akşam buluşacağımızı kim söyledi
-gece buluşuruz herhalde yazdım ama
cevap yazmadı
-yarın buluşsak
• sanmıyorum
bende yazmadım
bir saat kadar sonra dükkandayken
-evin önündeyim yazıp gönderdim
10 dakika sonra
• hani nerdesin
-aşşağı ineceğimi sanmıyordum dükkana geçtim
• yaa beni neden boşuna aşşağı indirdin
-10 dakika bekledim bişey de demedin hadi dükkana gel
• hayır beyefendi sen geleceksin yeter benim geldiğim
-o zaman dükkanı kapatıncaya kadar bekler misin lütfen
• bu kibarlığın sebebi beni çook özlemiş olman mı
-hayır seni boşuna aşşağı indirmiş olmanın özrü,bi de beklemem demenin korkusu
• özrün kabul edilmedi
-ben nasıl affettireceğimi biliyorum merak etme
• hadi bakalım
dükkanı kapatma saati geldi.
dükkandayken mesaj attım
-aşşağıda bekliyorum
• filme bakıyorum gelemem dedi
-topu topu bir buçuk saat sürer beklerim
• sonra bir filme daha bakacağız
-kendi hayat filmin bitinceye kadar beklerim
ben bu sırada evlerine doğru yola çıktım
gerçektende 40 dakika daha bekletti
hemde bile bile
sonra aşşağıya inip
• merhaba dedi
-merhaba
• hadi iyi geceler bu buluşma sana yeter
şaka yaptığını umdum ama gitti
-bu gece bir daha buluşacak mıyız diye mesaj attım
• sanada iyi uykular dedi
çaresiz eve gittim
mesaj da atmadı
belli ki benim burnumu sürtmek istiyordu
bozuntuya vermeden izin verdim
ertesi gün dükkana gittim
biraz daha haz alsın yaptığından diye peşinden koşuyormuş numarasına başladım
-lütfen bugün seni bir kere göreyim
tahmin ettiğim gibi yine sallamadı
saat başı mesaj attım
seni çok özledim
yeter çektirdiğin acılar
lütfen affet artık affet
spor mağazasına gidiyorum dizlik alıp önünde diz çökmeye geleceğim
bu tarz mesajlar atınca anladı tabi binlik yaptığımı
• çok eğleniyorsun değil mi kelebek
-tamam pişmanım ama
• kalbimi kırıyorsun hep
-mesajlaşmayla olmaz inadı bırak günler geçiyor buluşup konuşalım
• yeni çıkmaya başlamış sevgili kuralları geçerlidir öpmek sarılmak yok
-kurallar yürürlüğe girmeden bir buluşalım sonra yine konuşuruz bunları
• o zaman buluşmada yok
-kurallar buluşması bitmiştir tamam kabul
• işin bitince haber ver o zaman
o saatten sonra geceki buluşmaya kadar kendimi hazırladım.
işim hiç kolay değildi
beni çok zorlayacağı belliydi
dükkanı kapattım ve mesajı yazdım
-ben hazırım, dükkandan sizi eve yürüme mesafesi kadar uzağım
• gelince tekrar hatırlat bana dedi
naz yapacağı belliydi
evlerinin altına geldim
-bu mesaj aşşağıda olduğumu hatırlatma mesajıdır yazıp gönderdim
bana gönderdiği cevapta sadece
• bekle yazıyordu
kadının eline ipleri verirsen böyle olur tabi amk.
10 dakika geçti yok 20 dakika geçti yok
deli gibi aşşağıda bekliyorum
bir mesaj daha yazdım
-başka bir zaman buluşma arzusundasınız galiba müsadenizle gidiyorum yazdım
• ben seni unutmuşum birazdan geliyorum
yine on dakika beklettikten sonra aşşağı geldi
bir surat bir tavır sanki film artisti.
makara yapacak benimle belli amk.
onun o halini görünce en büyük uğraşım ciddi kalıp gülmemi önlemekti ama ne mümkün
-hoş geldiniz hanfendi dedim elini kibar valeler gibi öpmeye yeltendim
• hoş bulduk gerek yok dedi elini uzatmadan
kendi kaleme gol atmış kadar züt oldum aşkın önünde
-nereye gitmek istersiniz
• beni takip et dedi
yürüdü gidiyor
üç beş adım gerisinden bende yürümeye başladım.
o adımlarını yavaşlattıkça bende yavaşlattım -
66.
0evet yalnızlığın gidilebilitesi olan bir adresi yoktuTümünü Göster
bir sınav için kendini hazır hissedip
sınav sorularını görünce aslında hiç bir tak
bilmediğini farketmek gibiydi.
ayrılık hocasına mazeret olarak
beynimde elektrikler kegibti
mum ışığında göremedim onu kadar sevdiğimi diyemezdim
defalarca sınıfta kalmam garanti gibiydi bende bu aşk varken
uyku bile yalnız bıraktı beni hiç gelmedi
ertesi gün hayatın realine dönmek zorunda kaldım
yine işe gittim
hep gittim
hep geldim
hiç birşeyi yine değiştiremedim
yalnızdım
onca insana rağmen hemde
kalbim ebrudan ötesini görmezken
gözümde diğer kadınları bacıdan öte göremedi
5 gün sonra dayanılmaz hal alınca yaşadıklarım
onun gidebileceği her yeri sıkça ziyaret etmeye başladım
en azından görebilme umuduyla
dükkanda değil dükkanın önünde durdum hep
belki yoldan geçer diye
dükkanı kapatınca evlerinin önünden geçtim ama nafile
binlerce kez bişeyler yazmayı denedim telefonla ama hiç birini gönderemedim
bir kaç günde unutabiliyorsa insan sevilmeyi bile haketmeyen birisidir
ben unutamadım
ama sevilmeyi başka sebeblerden dolayı haketmiyordum
çünkü delikanlılığı yine o yaptı
ilk mesajı yine o gönderdi
• günaydın
bir günaydın bu kadar anlamlı olmazdı.
kalbimdeki ölü hücreleri yeniledi resmen
-günaydın
diye cevap verdim
keşke daha başka birşey de yazsaydım
çünkü dondu kaldı muhabbet
akşama kadar elim telefonda bekledim
o yazmayınca çok saçma da olsa
-iyi akşamlar nasılsın? yazabildim
• nasıl bıraktıysan öyleyim işte.sen nasılsın? dedi
nasıldım ki ben? seni terkettiğim gibiyim mi deseydim
-sen nasıl olmamı isterdin
• benim fikirlerime ihtiyacın yok sanıyordum
hiçbirşey diyemedim
• mutluluk tercihlerini hep kendin için yapıyorsun
ellerim titredi yazamadım
konuşsama amk. yazsana bişeyler dedim rezilliğimden sustum sadece
• nasıl olduğumu sorman bile mutlu etti beni çok sağol hiç görüşemeyiz sanmıştım halbuki
-görüşelim ebru dedim bütün utancımla
• nasılsınlarda mı kalacak hep görüşmemiz
-mutlu olmuyor musun böyle
• beni mutlu etmek için mi görüşüyorsun sadece
-bilmiyorum dedim
çok dik kafalıydım çoook
gece olmadan
• iyi geceler sana kelebek
-çok mu kararttım yine akşamı yoksa
• bir güneş kendi ışıklarını güpegündüz bu kadar nasıl söndürebilir inan anlamıyorum güneşimsin kelebek
-kendimi bende anlayamamaya başladım zaten iyi geceler sana yarın görüşürüz
• görüşürüz
dükkan kapanıncaya kadar bekledim
gidip gecenin muhakemesini uyku öncesi yaptım
salaklıklarımın iyice farkına vardım
o yazmadan ben yazdım
-günaydın diye
• bi kaç dakika bekle
dakikalarca benim yazmamı beklediğiniz gibi bekledim
yarım saat sonra dükkana geldi
vay amk. bırakıp gittiğim kıza bak bırakılır mı lan bu diye kendi kendime sövdüm
• şimdi konuş bakalım
söyle günaydınını
benimle dalga mı geçiyorsun
daha mı çok acı çektirmek istiyorsun görelim dedi
hem korkarak hem utanarak ama dik durmaya çalışarak
-günaydın dedim
• günaydın kelebek nasılsın dedi çok alaycı bir şekilde
-teşekkür ederim sen nasılsın
• hamdolsun gideyim mi şimdi? geçtin mi dalganı?
-bişey içer misin?
• içmem dedi çok sinirliydi.
babam bana o derece kızsa evlatlıktan redderdi
-özür dilerim
• bende seni seviyorum gerizekalı dedi.(önceki bölümlerden hatırlarsınız. özür dilemenin seni seviyoruma eşit olduğu)
-ben onu demek istemedim dedim
• sen ne dersen de olm ben seni seviyorum, gidiyorum ama yine de seveceğim,ne halin varsa gör deyip gitmeye yöneldi
ama keyiflenmişti sanki benim yumuşamam karşısında
-bi çay içseydik dedim arkasından.
• önce sevdiğini söyle dedi biraz cilveli harflerle
-özür dilerim dedim. biraz utanma sırıtma harmanıyla
• adam gibi söyle
-seviyorum
• kimi?
-ebeeee... ebruyu
• cümleyi baştan alıyoruz
-seviyorum
• beni cümle içinde kullanarak söyler misin lütfen dedi gülümesesini saklayarak
o kadar hiç utanmamıştım herhalde.
binlerce söylediğim seni seviyorum
o kadar utanarak söyledim ki.
• deli dedi bana
gerçekten delilikti yaptığım
ya geri gelmeseydi?
artık tekrar barışmış sayılırdık
ama sadece sayılırdık
çünkü toprağın altındaki aşkımızın hazinesinin
kapağını açabilmek için kenarlarında kalan toprağı da almak herekiyordu
haklı olarak naz yaptı
• ben gidiyorum dedi
-nereye dedim
• ben görevimi yapıp beni sevdiğini hatırlattım biraz da sen koş peşimden dedi
-bi saniye dedim derken hemen elini tutup
-yakaladım işte dedim
-sen öyle san kelebek bey deyip elimden kurtulup gitti
vay amk. nazın çekiciliğine bak.
nasıl gibersen öyle gibilirsin
puştluğumun bana verdiği gazla ardından gitmedim amk
arkasına baktı benim gelmediğimi gördü adımlarını iyice yavaşlattı
sonra durdu
ey allahım dediğini sandığım bir hareket ve yüz ifadesi ile -
65.
0hiç ona bakmadım utanmasın diye anahtarı aldım kapıya doğru yöneldimTümünü Göster
açmaya çalışırken
arkamdan gelip sarıldı
onun hayatından gidip gitmemekte beni tereddütte bırakan cümlesini kurdu ağlayarak
• sana verdiğim sözü başkasına vermek istemiyorum lütfen dedi
verdiği sözü hatılamayanlar için tekrar edeyim.
ilk seninle olacak kelebeğim(ciks)
-ebru üstünü giyin konuşalım
kafamı hiç geri çevirmedim
kapıya baktım hep
o bir müddet sonra giyindi
omzuma elini koydu
yanaklarında duraksamış bir kaç damla göz yaşı vardı hala
bende zevk almıyordum onu öyle görmekten
beter olsun bana yaptıklarından sonra diye hiç düşünmedim
tamam yaptıkları beni sevdiğine işaretti ama benim kabullenebileceğim şeyler değildi yaptıkları
-bak ebru şimdi seninle sevgili olmaya devam etsek
sen ankaraya gideceksin
o çocukda orda olacak
ben yanında olmayacağıma göre sürekli şüphe ile yaşayacağım
hergün her saniye kendime soracağım
acaba ne yapıyorlar acaba bugün beraberler mi?
bir müddet bunlara içten içe dayanabilsemde sonra
seni de rahatsız edip sürekli onun hakkında sorular sormaya başlayacağım
gerçekten hiçbirşey yoksa bile sürekli paranoya ile yaşayacağım
hadi onu geçtik
zaten sürekli ceyhunla hala mesajlaşıyor mu
ceyhun hiç ankaraya geliyor mu
hiç görüşüyorlar mı
hala onu seviyor mu
onu tamamen unutabildi mi diye kendi kendimi yiyorum
seni çok üzerim bu saatten sonra
kendini sürekli bana ispatlamaya çalışmak zorunda kalırsın
sakın seni sevmediğimi düşünme
sevmiyor olsam şu an burda olmazdım
seni başkalarıyla arkadaş olmanı
kıskanacak kadar seviyorum
aşkın saçmalıkları bu yaptığım
seni adam gibi sevdiğimi sanarken
bak seni ne hale soktum
kendine ait hiçbirşey kalmayıncaya kadar
bana herşeyini vermeye hazır hale gelmişsin
ama benim istediğim bu değil
eğer onun peşinde olsaydım şu an seninle değil
diskoda onun peşinde koşuyor olurdum
birbirimizden farklı olduğumuzu anladım
sana da ispatlayabilirim istersen bu farklılığı
• nasıl
telefonumu çıkardım
isim listesini kabaca gösterdikten sonra mesajları açtım
gelen mesajlar sadece ebrudandı
-sana kendininkini getirmeni bile istemiyorum
muhtemelen arkadaş olarak gördüğün insanlardan sana mesajlar gelmiştir
sen onları arkadaş olarak görüyorsun ama sadece zayıf düşmeni bekleyen virüsler bence
bak kendini ceyhuna ne kadar sevdirmişsin
seni bırakmasına rağmen
benimle olunca yine peşine düştü
benimde peşime düştü
benimle kavga edecek kadar hemde
ebru onunla kavga ettiğimizi o ana kadar bilmiyordu
• kavga mı ettiniz diye sordu
-kavga ettik,o kavgaya rağmen sen benimle beraberken bile seni benden almaya çalıştı
sonra da hiçbirşey yokmuş gibi seninle arkadaş olmak istediğini söyledi
sende buna inandın
hiç düşünmedin
seni bırakıp giderken aklı nerdeydi
hiç düşünmedin
neden benimle tekrar arkadaş olmak istiyor diye
çünkü erkekleri anlayamazsın
benim senden istediğim sadece sevgilim olmandı
ilk defa seninle ağladım sevgimden dolayı
ilk defa gerçekten güldüğümü hissettim
dizlerimi ilk titreten sendin basit bir el tutmayla bile
iddaa konusu olmasın ama ben seni senin beni sevdiğinden daha çok sevdim
geceler boyu aklımda olan
gecelerimden taşıp günlerimi dolduran sendin
kısacası çok sevdim seni
ama sana göre yanlış olan
benim doğrularım
sonunda hatırlattın bana şarkıyı
seni görebileceğim yer rüyalar artık
deli diyorlar bana
ah bu ayrılık...
gözyaşı sayısına bir kaç ilave oldu
• ne yaparsam yapayım boş mu yani diye sordu
-ikimiz için en iyisi bu galiba, senin doğruların bana çok geniş kusura bakma
• galibayı biraz daha düşün lütfen
-ben düşüncelerimi söyledim, ikimiz için en iyisi bu
• arkadaş da mı kalamayacağız?
-iki sebeble hayır 1 daha kolay unutursun 2 gelecekti aşkına zarar verme korkum
• şimdi beni böyle bırakıp geleceğimden de konuşabiliyorsun
ah amk. gitmek isteyeni gibeyim.
sarılıp deli gibi boynuna atlayasım var ama
amaları kalbime sokan beynime sokayım
-umarım mutlu olursun dedim
gözlerim dolarak
• dilim başka aşkımlara nasıl alışacak şimdi dedi
dolan gözlerimin setleri patladı
-alışırsın zamanla
• alışamam aşkımmm
eh be ayrılık bu kadar mı zalimsin
bu kadar mı zorsun amk.
neden bırakmıyorsun kapıyı açıp gideyim
neden hem beni hem onu daha çok üzüyorsun
neden birden aklıma onsuz geçecek günlerin özetini sunuyorsun
gitmek o kadar kolayken o kadar da zordu
altı üstü kapının kolunu aşağıya basıp kendime çektikten sonra bir adım dışarı çıkacaktım
zaten ayrılık rüzgarı kapıyı kendisi kapatırdı
benim unutacak kimsem olmamıştı o güne kadar
kapıdan çıkarsam o mecburiyetle yaşamaya başlayacaktım
hep şarkılarda unutmaktan bahsetmiyormuydu
zor olmasa unutmak beste yaptırır mıydı insanlara
efesleri offff ulan offf diye çeken insanların da ebruları değilmiydi unutulmak istenen
gitsem önden
kalsam arkadan yiyecektim aşkın kazığını
ama mutlaka bir yerimden girecekti
sırtımı dönüp kapıyı açtım
o yaz gününde yüzüme vuran soğuk yalnızlığımda üşüyeceğimin sinyaliydi
bir kez daha gitme dese dönüp sarılacaktım
demedi
dışarda kaldım
o ise içerde
aramızda hala bir kapıyı çalma mesafesi vardı
ayaklarım üzerinde daha fazla duramadım
önüme gelen ilk basamağa oturdum
hani arkamdan kapıyı açar mı diye
açmadı
5 dakika kadar oturdum
sonra ya kapı deliğinden baktı
yada pencereden benim çıktığımı göremeyince
kapıyı açtı
içime bir umut doldu
gibimin beğenmediği iki züt yüzünden ilişkimiz ne hale gelmişti amk.
hiç arkama bakmadım
geldi yanıma oturdu
• yalnızlığın gidecek adresi yok değil mi diye sordu
• yaşadığın yalnızlığa bağlı sen benim yalnızlığımda başka ellere gittin
dedim demesine ama
sonra pişman oldum dediğimden
-gördün mü sürekli aynı şeyler olacak hiç kendimi tutamayacağım dedim
bir kibrit çöpü ile kibrit kağıdına döndük
bir kere sürtmeyle bile deliler gibi sarılıp öpüşebilirdik
ama hep oksijenini bitiriyordum aşkın
tekrar yanmaya inatla karşı geldim
yanımda otururken ağlaması kesilmiş
derin düşüncelere dalmıştı o da
lafları ağzına ağzına sokunca konuşacak takat bile bırakmamıştım kızda
hala gitmeyip yanımda olması bile aşkının ispatıydı benim için
kendime kızarak kalktım ayağa
-görüşürüz dedim
hiç bana bakmadan
• görüşür müyüz ?? dedi umutsuzca
ağzımdan kaçmış bir kelime değildi
gerçekten görüşmek istiyordum
bir kaç saniye daha kalmayı o kadar isteyen kalbim
mağlup düştü bacaklarıma
gittim
dükkana geldim
bir kaç saat durup dükkanı kapattım
eve gittim
ama duramadım evde
bir planım olmamasına rağmen
kapıdan dışarı çıktım -
64.
0açan kişi ebruTümünü Göster
intihar etmişe benzemiyordu
bileklerinde kegib yoktu en azından
sarhoşa da benzemiyordu
onu hala canlı görmenin verdiği rahatlamaya yorulmuş süsü vererek
ohh çektim
• neden geldin dedi
bu nasıl laf şimdi amk.
o çağırmadı mı beni
-pardon yanlış oldu galiba dedim
dönüp gitmeye hazırlanırken
• kelebek içeri gel deyip kapıyı iyice açtı
ne oluyor sorusuna cevap bulabilmek adına
biraz tereddütlü bir şekilde içeri girdim
evde kimse yoktu
ebru yalnızdı
tavana asılmış olan ve bir boyun bekleyen bir ipte yoktu
herşey bu kadar normalken beni çağırmış olması garipti bana göre
ebruyu tekrar görmek herşeye rağmen güzeldi
ama içimdeki ona olan sinir bitmiş değildi
hiç konuşmadan içeri birkaç adım girdikten sonra bekledim ona bakarak
o kapıya yöneldi
kapıyı kilitledi
anahtarı eşofmanının cebine koydu
biraz daha tereddütlendim
ne yapacağını çok iyi bilen bir pgibopat katil tarafından
öldürülmeyi beklemek gibi birşeydi
• seviyor musun beni diye sordu
cevap vermedim
tekrar sordu
-seviyordum dedim
• artık sevmemene sebep nedir?
-onun bunun kollarında bir aşk tercihim değil demek ki
• sence seni bu kadar severken başkalarının kollarına gider miyim?
-gözlerime inanmam gerekirse evet
• seni aldatacak olsam sen alanyadayken yapar mıyım sence?
-ankara'da yapıyorsundur o zaman
• yaptığıma inanıyorsun yani
-tek beni değil 3ümüzü de aldatıyorsun bence
• aldatmadığıma inandırmak için ne yapabilirim peki?
-artık o şansın yok ebru git beraber olmak istediğine kendini inandır
ama sana bir tavsiye ikisinden birini seç ki tekrar inandırma ihtiyacı duyma dedim
• senin hiç liseden veya başka kız arkadaşın yok mu kelebek?
-var?
• onları görsen sarılıp dans etmez misin?
-ellerini tutup disko disko gezgirmem
• ellerim sadece senin ellerinde nemlenir
-ebru bana hikaye anlatma, bana göre bu yaptığın çok yanlış,bir değil iki oldu
ben birinciden sonra seni uyardım mı? uyardım
demek ki anlatamamışım ya da sen kendi bildiğini yapmaya devam ediyorsun
• hiçbir kötü niyetle elini tutmadım arkadaşça tuttu hatta ben onun elini tuttum
diğerleri eğlenirken o başka bir yere gitmeyi teklif etti
diğerleri gitmek istemedi,gel ben seni gezdireyim dedim ona
-tamam işte elini tutacak gezdirecek birini bulmuşsun benden ne istiyorsun hala?
• o seni sevdiğimi biliyor
hem zaten onun da kız arkadaşı var ama ailesi izin vermediği için gelemedi
-tamam yalanların bittiyse gideyim artık
delirmek için fırsat kolluyormuş
o nasıl bir bağırma amk. apartmanı ayağa kaldırdı
ağzını kapatmaya çalışsam da durduramadım
üstüne ağlaması da eklendi
• sana hiç yalan söylemedim gerizekalı
-olayları ekgib anlatmak veya anlatmamakta yalandır bana göre
• herşeyi sana göre yaşıyoruz zaten
-tamam sende benden şikayetçiymişsin ayrılalım işte ne güzel
• senin başka bahanelerin var kelebek
-başka hiçbir bahanem yok ben sana gerekçerimi anlattım ebru
• esas yalancı sensin, istediklerini ekgib anlatan da sensin
-başka ne istedim lan senden
kaç kere söylemem gerekiyor
ben varsam sadece ben, yoksa git kime sarılırsan ne yaparsan yap ama bensiz yap
yine yüksek sesle bağırmaya başladı
• sensiz birşey yapmıyorum, yapamıyorum,sensiz yaşamam diyorum.
seni seviyorum diyorum
neden anlamıyorsun
herşeyimi sana verdim
sana vermediğim tek bir şeyim kaldı onu da mı istiyorsun? dedi
cevap vermeye başlamadan kafayı yemiş bir şekilde
üstündeki tşörtü çıkardı
-dur ne yapıyorsun dedim ama pek dinlediğini sanmıyorum
eşofmanı da çıkardı
sonra sütyeni ağlayarak çıkarmaya çalışırken utanarak elleriyle vücudunu kapamaya çalıştı
yine ağlayarak
• al ne istiyorsan al
seni sevdiğime hiç bir şüphen kalmasın.
istediğini de aldıktan sonra gibtir git hayatımdan beni rahat bırak dedi
ben bile utandım o halinden
yada kendi halimden diyeyim artık
olayları bu boyuta getirmişmiydim gerçekten
eğer isteseydim hiç itiraz edecek halde değildi ağlamaktan
ve de yaşadıklarının yorgunluğundan
-anahtarı ver bırak gideyim sahip oldukların sende kalsın dedim
• hala gitme peşindesin, seni artık tutacak gücüm kalmadı dedi
yerdeki eşofmanından anahtarı almak için eğildim -
63.
0içimin dışa vurumu olan bir mesaj gönderdimTümünü Göster
-sana da o sapla mutluluklar dedim. lavuğun ismini vererek
• şu olayı bana anlat yoksa kafayı yiyeceğim
-anlatması gereken sensin ebru dün geceyi hatırla
• sana anlatmam gereken herşeyi anlattım kelebek
-benim olanları zaten bildiğim için mi anlatmıyorsun yoksa
• ne bildiğini söyler misin?
-dün gece seni onunla beraber başka bir yerde samimi bir şekilde dans ederken sonra da el ele gördüm dedim bir süre mesaj gelmedi
• bana inanmıyorsun değil mi?hep şüphe duyuyorsun sana olan aşkımdan tamam kelebek sen bilirsin dedi
-sana ne ceyhun konusunda,ne de başkası hakkında inanmıyorum yazdım
• ufukta üzüntü var ama geçecek, dayan ebru
hata kimsede değil kendini sevdirmeyi bilmiyorsun sabır diye bir mesaj gönderdi
vay amk. hani gibtiri biz etmiştik.
ebru kendi kendini gibtir ederken
gibtirin en kralını yedik
yanlış birşeyler yaptığımın farkına varır gibi oldum ama
uçaktan atlamıştım artık
paraşüt açılırsa bacak üstü
açılmazsa kafa üstü düşüp
züt gibi kalacaktım
sen olayı anlamadan dinlemeden gibtir çekersen öyle olur yarak kafalı kelebek
içmeye gitmeye karar verdim
telefonu dükkanda bıraktım
sarhoş olup ebruya mesaj atmayayım diye
dükkanı saat 10 civarı kapattım
kasada ne birikmişse yanıma alıp
saat onda diskolar hareketsiz olduğu için
disko öncesi gidilen pub tarzı bir yere gittim
sakin bir yere gitmek istemedim
çünkü beynimde müziğin gibişmesinden rahatça düşünmek
hatta hiç düşünmek istemiyordum
iki tane sambuca shotla başladım arka arkaya
tatlı anason beyin hücrelerimi ele geçirmekte zorlanmadı
üzerine redbullu long da söyleyince
sarhoşluğum tam kanatlandı
sonra birisi bana yaklaşıp
-heeeeey dedi
hey diyen diline sokayım
başladı konuşmaya ama zar zor anlıyorum
cümle içinde kullandığı kelimeleri zar zor seçiyorum
cami içmek sen müslümanlık.
rehber amk
onun kafası benimkinden güzel
-ne içiyorsun dedim
-bira jager dedi
birayı jagermeister shot ile karıştırmış içiyor
jager mundar edilir mi öyle amk.
barmen iki tane jager bull ver dedim
-dur ben ısmarlayayım benim indirimim var dedi
evet hakaten var amk.
amk. alanyasında rehberlere yapılan indirimi biz gençlere yapmıyorlar
içtik içkileri
anlattıkça anlatıyor amk.
özet geç amlı demek yerine
-dur dedim biraz da ben anlatayım
dertli olan benim amk. yerinde
ama o anlatıyor
-o zaman dur iki tane daha söyleyeyim dedi
ben başladım anlatmaya ebruyu
-şu mesajlaştığın kız mı dedi
-evet sevdiğim kız dedim
-çok şanslı kız dedi
şansına sokayım başına belaymışım gibi hissediyorum kendimi o şansdan bahsediyor
ben anlatıp ayrıldığımızı söyleyince daha bi yavşamaya başladı kız
sanki tek yannan bende var amk.
o wc ye kalktı
kendi kendime düşündüm
ulan olm hala seviyorsun ebruyu
şimdi çıkar gelir seni bu kızla görür bi tak uğruna bitmişse bile ilişkimiz
tamamen biter açıklaması da olmaz bi barda başka bir kızla içki içmenin
fırsat bu fırsat deyip kalktım gittim eve
telefon dükkanda kaldı
dükkana gidecek takatim yok
mesaj atmış mı diye meraktan bağırsaklarım düğümleniyor
ertesi gün dükkana gittim
telefona baktım yine hiç birşey yok
3 gün de olmadı zaten
sonra gündüz vakti telefon geldi yine işteyken ve yalnızken
ebru arıyordu
hiç düşünmeden açtım
• kelebek hemen bizim eve gel dedi
telefonu kapattı
dükkanda kimse yok amk. nereye gidiyon
gitmedim
bir gitme zamanı geçtikten sonra mesaj geldi ebrudan
• beni görmek için son şansın olabilir bekliyorum yazmış
aklıma ilk gelen intihar mı edecek acaba oldu
yoksa hapları çoktan içmişmiydi
dükkanın amk. sevdiğim ölüyor lan diyerek koştum
koşarken gördüğüm birkaç esnafa bakar olun geliyorum dedim
benim aklıma tek gelen ihtimal sevgilisinden ayrılmış bir kızın
intihar etme teşebüssüydü
kan ter içinde evlerinin kapısının önüne geldim
biraz nefes almak için durdum
sonra kapıyı çaldım
acaba ne görecektim
kapı açıldı
başlık yok! burası bom boş!