/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 26.
    0
    üzülmedim değil, kız sevmiş beni
    ama zeki bir kızdı, üstesinden gelebilirdi bunun
    benim başkasını seviyor olmama saygı duyacağını bildiğim için aldırış etmedim
    çünkü benim amacım bir an önce ebruya mesaj gönderip ondan gelecek mesajlarlarla aşkı yeniden hissetmeye başlamaktı
    -yolculuk nasıl geçti deyip gönderdim mesajı
    • iyi dedi bir saat kadar sonra sadece iyi dedi
    -çok özledim seni dedim
    yarım saat kadar beklettikten sonra
    • tamam dedi
    -mesgulsün galiba müsait olunca haber verirsin dedim
    cevap gelmedi
    bekledikçe bekledim.
    uyuya kalmıştır
    çalışıyordur
    bir işi vardır diye kendimi teselli ettim
    gece 12 oldu
    -iyi misin yazdım
    cevap gelmedi
    30 dakika kadar yine bekledim.
    aradım ebruyu uzun uzun çaldıktan sonra
    uykulu bir sesle
    • ne var kelebek dedi..

    daha dün iyiydik
    gidince sözler verdi amk.
    bana sarıldığında bu defa bırakma beni dediğim de tamam dedi
    ne alaka şimdi bu giblemez tripler amk
    -pardon rahatsız ettim, uykudan kaldırdım galiba tatlı rüyalar dedim
    • sağol sanada deyip kapattı telefonu
    artık değişmiştir dediğim ebru yine aynı ebruya dönüştü
    vurdumduymaz, sevdimdurmaz,ayartutmaz
    artık benim de bişeyler yapma zamanım geldi beyler
    bıkmadım usammadım sabah kalktım ilk iş olarak
    mesaj yazdım

    -günaydım aşkım
    • günaydın diye karşılık verdi
    -nasılsın dedim.
    • dün uyuya kalmışım kusura bakma dedi
    -önemli değil çalışıyorsun yoruluyorsun normal uyuya kalman dedim
    • sağol dedi
    -çok özledim seni dedim
    • ne çabuk dedi
    -daha doğrusu doyamadım sana iki buçuk seneden sonra dedim
    • bende dedi
    -bilet alayım mı geleyim mi yanına dedim
    • hayır dedi(!)
    -sen ne zaman gelirsin dedim
    • en kısa zamanda gelicem dedi
    -tamam dedim
    günde nasıl olduğuna dair ,havadan sudan dahil ortalama 50 mesaj attım
    hiç ne yapıyorsun?
    diye sormadım şüpheleniyor sanmasın diye
    beni seviyor musun diye hiç sormadım kalbine baskı yapmayayım o istediği, hissettiği zaman söylesin diye
    kelebek ben şuraya gidiyorum dediği zamanlar iyi eğlenceler dedim ve hiç sormadım kiminle gideceksin diye
    hep onun anlattıklarıyla yetindim
    yazacak mesaj kalmayınca hep kendi tarzımda sevgi mesajları yazdım
    işte eve evden işe gittim
    geceleri onu aradım
    sigarayı bıraktım
    ota taka para harcamadım

    kendi aramızda anlamı hep onu düşündüğümü belirten gülümseme smiley'sini binlerce kez ona gönderdim
    elif beni bulup arkadaşlık teklifi yaptı reddettim faceden
    sürpriz şekilde ebru gelirde beni arkadaşlarla görür özellikle o beni seven kızla diye onlarla buluşmayı bıraktım
    yanıma gelince telefonumu inceler bu kız kim diye sorar ve verdiğim doğru cevaplara şüpheyle yaklaşır diye tüm gereksiz numaraları silip
    ayşe fatma diye yazan kayıtları
    halam ayşe
    kuzenim fatma
    diye değiştirdim
    o yokken onun evine gitmedim amacı benim evimde kalmak diye düşünmesin diye
    babası ve annesi ile hiç konuşmadım neden konuştun diye kızmasın diye
    facebookta hiç online olmadım kiminle konuşuyorsun diyemesin diye
    msni konuşmak istersen msn e girebilirim diye sorduktan sonra açtım
    bazen çevrimdışıyken onu online gördüğüm zamanlarda birden girip onu ürkütmemek için online olmadım bişey de yazmadım
    aramadan önce her seferinde müsaitsen arayabilir miyim diye mesaj attım
    kabul etmeden de hiç aramadım
    mevsiminde yetişen meyvelerden sevdiklerini kargo ile ona gönderdim içine güller koyarak
    hiç aşırı sarhoş olacak kadar içmedim telefon açar yanlış bişey söylerim
    veya mesajı yazarken bir kaç harf hatası yaparım da nerdesin sen kelebek içtin mi diye sormasın diye
    iş yerinde beni çileden çıkaran işinizin de amk dedirtme seviyesine getiren tüm olumsuzluklara eyvallah çektim
    yine işsiz kaldın kelebek demesin diye
    sagda solda artislik yapan binlere tek kelime diklenmedim
    haklısın kusura bakma dedim hepsine
    kavga ederim nezarete atarlar ebruya mesaj yazamam diye
    daha sonra
    • ben geliyorum kelebek dedi ebru
    saçımı başımı yapıp her seferinde yeni kıyafetler aldım
    resmen alışverişlerimi onun gelme arifesine göre ayarladım
    o gelince ne yapmak istersin diye hep ona sordum hiç kendi fikrimi söyl
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    -tüm nedenleri düşünmeye verdiğim zamanımı bir bilime verseydim
    kariyer sahibiydim şimdi
    ayrılık bilimini bir adım ileri zütüremedim dedim
    • hadi bira içelim dedi
    -hayır dedim
    • neden dedi
    -öpüşecek bir sevgili buluncaya kadar içmeyeceğim dedim
    • tamam başka birşey içeriz gel dedi
    disconun birisine girdik bara yaklaştık
    ne içersiniz sorusuna ebrunun yanıtı iki bira oldu
    ben şaşkın şaşkın bakarken
    • hadii deyip tokuşturduk biraları
    ilk yudumu aldıktan sonra ben ona bakarken o da bana baktı
    kırmızı ışık yanıyordu araba 1 de ayağım frendeydi
    o kadar acelem vardı ki onu öpmek için
    sarının yanması dudaklarına geçmeme yeterli değişim olacaktı
    o da bana baktı henüz sarı bile yanmadan ben kırmızıda geçtim beyler
    öpüşme sonrası onun evine gittik el ele
    hemde acele olsun diye taksiyle
    salonda ikimizin resmi vardı asılı
    yattık öğlenden sonra kalktığımda yanı başımda kalkmış benim uyanmamı bekliyordu
    -gitme ebru artık dedim
    • gitmem lazım kelebek dedi
    -beni de zütür o zaman dedim
    • geri gelicem merak etme dedi
    -söz mü dedim
    parmağındaki yüzükleri öptü.
    • söz dedi
    sarıldık yedik içtik derken akşam oldu
    evi uzun süredir kullanmadığı için pek bişey yoktu evinde
    -dışarı çıkalım mı dedim yemeğe
    • hayır askerdeyken sana sözüm vardı ben pişircem dedi
    -bu evde beraber kalırken pişirdin ya dedim
    • iyi yapmayayım o zaman dedi
    -seni tekrar bulmuşken zehirlenip gitmek istemiyorum dedim
    • sen böyle konuşmaya devam edersen zehirlenmene gerek kalmayacak ama dedi
    -tamam sustum dedim
    • susmak zor geldiği anlarda haber ver ben sustururum dedi
    -nasıl susturacaksın dedim
    • öperek dedi.
    ellerimi havaya kaldırıp anlamsızca bir sürü kelime söyledim.
    yaklaştı öptü
    • hadi şunları getir dedi
    dışarı çıktım
    farkettim ki telefon yanımda değil
    yılbaşı gecesi masada kalmış yoksa çoktan ararlardı zaten beni
    vay amk hesab verilmesi gereken bir arkadaş grubu ve değerli bir kız beni bekliyor
    telefon da muhtemelen kızda kaldı
    çok büyük ihtimalle mesajları da okudu
    kız hakkında sadece arkadaşım yazdığımı da gördü
    kendi mutluluğuma mı yanayım??
    kızın üzülmesine mi??
    bunları gibtir edin amk. esas yanmam gereken konu
    ebru ile devam edecek mi?
    aldım geldim ekgib malzemeleri
    ebru yaptı yemeği

    o geceyi de beraber evde geçirdik
    gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
    kızı sordu sadece
    arkadaşım dedim.
    biraz bozuldu ama belli etmemeye çalıştı
    gece 11 gibi telefon geldi ebruya
    arayan benim panpaydı
    -kelebek telefon sana dedi
    aldım telefonu
    -müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
    mutfaga geçtim
    -kusura bakmayın dedim
    -kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
    -olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
    -lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
    bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der.
    hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
    -haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
    -saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla
    ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
    mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek
    bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
    sen gibinin keyfine geziyorsun
    tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git
    ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
    gibimde bile değil
    değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
    ben üzgün üzgün oturken mutfakta
    3 4 dakika sonra yine telefon çaldı
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor bunu da vicdanını gibmek için söyledim züt dedi
    yine suratıma kapandı telefon
    içeri geçtim
    • bir sorun mu var dedi ebru
    -yok merak etmişler bişey yok dedim
    hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
    sabah kahvaltı derken
    -bugün ne yapacağız dedim
    • ben bugün gidiyorum kelebek dedi
    -bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
    • gitmem gerek dedi
    kalan vakti beraber geçirdikten sonra
    veda sırasında
    -ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
    sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
    telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
    panpayı buldum
    sıçtı sıvadı yine bana
    olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
    yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
    o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
    kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
    -tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
    bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
    kızın olduğu yere gittim
    oturup bekliyordu
    -merhaba dedim
    ayağa kalktı
    -hoş geldin kelebek kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
    -önemli değil dedim
    -bu arada mutlu yıllar dedi
    -sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
    -eğlendin mi dedi
    -özür dilerim senden dedim
    -önemli değil kız arkadaşın sonuçta yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
    -sizi beklettim dedim
    -neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
    -şimdi gidelim dedim
    -arkadaşım gelcek dedi
    -yok gelmeyecek o dedim
    -hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
    evin altına kadar gittim telefonu getirdi
    -sağol dedim
    -rica ederim dedi
    -bi isteğin var mı dedim
    -yok sağol dedi
    gitmeye yeltendim
    -kelebek dedi
    -efendim dedim
    -mutlu musun dedi
    -evet sanırım dedim
    -peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
    içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
    -yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
    yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum'
    Tümünü Göster
    ···
  3. 28.
    0
    *arkadaşlar mı dedi
    -evet sen ne yapacaksın dedim
    • henüz bilmiyorum bakarım bi dedi
    yine sevgili muhabbetine girmeden
    ottan taktan konuşup
    gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti
    ben hastalanıp dışarı çıkmamayı planlıyordum yılbaşında
    ama kız beni aradı
    -kelebek beni evden alır mısın gitmeden önce dedi
    -ben gelmesem mi acaba dedim
    -neden dedi.
    -bilmiyorum ki dedim. sesim de hasta değildi amk. baştan hasta ses tonuyla konuşsam kıvırabilirdim ama geç kaldım
    -tamam kelebek. benim yüzümden gitmeyeceksin ben evde otururum sen git arkadaşlarınla lütfen deyince
    gibe gibe yanlış anlamayı düzeltmek için geleceğimi ve onu da evden alacağımı söyledim
    kızı aldım mekana gittik
    reserve masaya oturduk
    o gece misafirim olacağına yüzde yüz emindim.
    çünkü ebrunun eline kız arkadaşım olup olmadığını görebileceği bir koz vermiştim
    herşey tamamken
    ben içmenin takunu ilk dakikalardan çıkarmaya başladım
    kardeşimle sevgilisi de geldiler
    masa büyüdü
    her içeri girenin ebru olup olmadığına bakmaktan kimseyle doğru düzgün konuşmadım bile
    kızda anladı
    -birini mi bekliyorsun dedi
    -hayır dedim
    ama geldi
    içeri girdi
    bir masaya oturup bana baş selamı verdi
    o mekanda yıl başında masa bulmuş olması çok ilginçti ki muhtemelen reserve yaptırmış olması gerekiyordu
    oturup o da içmeye başladı
    bende içerken yanımda oturan kızdan uzak durmaya çalışıyordum ama
    herkesi çiftlesen kız bana kalıyordu amk
    arasıra da bana bişey demek için müzikten dolayı kulağıma eğilmesi ebrunun gözünü benden ayırmadan içmeye devam etmesine sebeb oldu
    kız daha fazla bişey demesin diye biraz tersledim. ebru da görsün de sevgilim olmadığını anlasın diye
    yanımda oturan bana aşık olan kız bana mesaj attı.
    beni dürterek telefonumu gösterdi. mesaj gönderdim anlamında
    onun mesajını direk es geçtim. çünkü ebrudan gelen bir mesajın sesini duymamışım
    aynen şöyle
    • sana tüm yaptıklarımdan sonra beni beklemeni beklemek sadece bir umuttu bende.. dedi
    savunma mekanizması hemen harekete geçti bende ki
    -arkadaşım o benim dedim
    • güzel bir arkadaşın var dedi.
    ben mesajlaşmaya başlayıp yanımdaki kızda bunu farkedince ebruyu da farketti
    yüzü düştü
    wc ye kalktı
    -sadece arkadaşım ebru dedim
    • bişey demedim kelebek.iyi yıllar sana ben rahatsız etmeyeyim dedi
    kalktı masadan ben mesajı okurken
    fırsat bu fırsat çıktım peşinden
    tuttum kolundan
    -yine mi gidiyorsun dedim
    • evet dedi.
    -alıştım artık biliyor musun dedim
    • bende gitmeye alıştım ama galiba bu son gidişim dedi
    -ben gitmelerine değil. çocukluğuna alıştım ebru dedim
    • ne çocukluğu dedi
    -sen aklı ermeyen bir çocuk gibi oldun hep
    birbirimizi çok sevdik ama zarar vereceğini düşünemeden bilemeden
    sana aldığım oyuncakla hep kafama vurdun
    çok canımı yaktın ama sana olan sevgi kabullenişimden
    ne yaparsam yap sevdiğim olarak kalacağından
    kızamadım hiç
    elinden o oyuncağı alıp senin kafana vurmaya bile deneyemedim..
    belki zamanında vursam sende bilirdin o acıyı ama kıyamadım sana
    hep neden böyle yapıyor bu çocuk zamanla düzelir elbet dedim bekledim ama
    ne senin çocukluğun geçti
    ne de çocukluğuna aldırmayacak sevgim.. dedim ebruya
    bunları konuşurken kız da kapı çıkışına gelmiş bize bakıyordu
    • ben çok beklettim sen de bekletme hadi git dedi kızı ima ederek
    -geri döneceğinin umudunu ver senden sonra buharı kaçmasın diye kapağını açmadığım kalbime girer orda sen kapıyı çalıncaya kadar yine beklerim söz dedim
    • ben artık bekletmek istemiyorum dedi
    -başkası mı var dedim
    • senden sonra kimse olmadı kelebek dedi
    -o zaman sorun ne neden gelmiyorsun bana dedim
    • bak kelebek dedi...

    eliyle kapıdan bize bakan kızı gösterdi
    ben hemen atladım
    -valla sevgilim değil bir gram hissim bile yok ona karşı yemin ederim ebru istersen çağırayım kendin sor dedim
    • hayır kelebek o kız hep sen oldun senin yaşadıklarının aynısı o yaşıyor
    kendi çektiğin acıları ona da çektirme dedi
    -be zalim insan madem biliyorsun çektiğim acıyı neden anlatmıyorsun bana sebeblerini
    iki buçuk sene geçti bir yalan düşünemedin mi beni teselli edecek. dedim
    • olmadı ne yapalım kader böyleymiş dedi
    -şimde kaderden bir girerim çıkışı olmayan hapise kadar giderim elimde kalırsın adamı dinden imandan çıkarma
    madem oldu bişeyler anlat böyle böyle oldu.
    kusura bakma de seni dövecek değilim ama susarsan yemin ediyorum elimde kalacaksın dedim
    • ne diyim ki dedi.
    -offff ebru bana sabır dile dedim
    • sebebi olsada sana anlatsam dedi
    -ne yani durup dururken yayladan döndün
    ulan şu telefonumu kapatayım nasıl olsa kimsenin umrunda olmaz dedin
    bir seveyim bir sevmeyeyim en iyisi böyle dedin
    beni seven de ne tak yerse yesin dedin
    bu mu olay şimdi dedim
    • tamam hadi git arkadaşlarını bekletme dedi
    -sen git ebru gibtir git harbiden gibtir git bir daha gelme dedim
    gitmekle gitmemek arasında kaldı
    bende birden pişman oldum
    içimden tekme tokat döverek gibtir çekmek geliyordu ama
    yine de geçerli bir sebebi vardır diye düşündüğüm için ayrıca hala beni sevdiğini bildiğim için
    -kusura bakma özür dilerim dedim
    üzgün üzgün gülümsedi
    • özür dilemesi gereken benim kelebek dedi
    -yok senin bir suçun dedim
    • tüm suç bende kelebek dedi
    -seni bu kadar sevmesem böyle olmazdı sen rahat ol suçun yok senin dedim
    • bende seni çok sevdiğim için böyle oldu dedi
    -galiba sussak daha iyi olacak sürekli yeni nedenler ekliyorsun bana dedim
    • tamam ben gideyim dedi
    -nereye gidiyorsun dedim
    • bilmiyorum ki var mı tavsiyen dedi
    kapıya baktım kız içeri girmiş ebru yine gidecek
    bir daha ne zaman göreceğimi bile bilmiyorum
    -yürüyelim mi biraz dedim
    • olmaz arkadaşların bekliyor ayıp olur dedi
    -onları her zaman görürüm biraz yürüyelim dedim
    • peki dedi
    saat 12 ye geliyordu beyler
    yılbaşı yaklaşmış tüm arkadaşlar beni beklerken ben hepsini satmıştım hemde hayatımın en büyük satışını yapan kişi ile
    yürüdük havai fişekler ateşlenmeye başladı
    biraz onlara baktık
    • mutlu yıllar kelebek dedi
    -dileğin gönülden mi dedim
    • evet dedi
    -peki benim mutluluğum için elinden bişey gelse yapar mıydın dedim
    • elimden gelirse seve seve dedi
    -bana bundan sonra ne yapmam gerektiğini anlatır mısın dedim
    • bu konuda en büyük yardıma ihtiyacı olan benim kelebek dedi
    -bira içemiyorum biliyor musun dedim
    • neden dedi
    -birayı içtikten sonra mayasını dudaklarında hissedecek bir sevgilim olmadığı için dedim
    • kız varya işte dedi
    -gelen her mesajda çalan her telefonda zindandayken gelen birisini duyunca beni serbest bırakacaklar sevinci yaşıyorum
    ama her mesaj her telefon
    bir kuru ekmek oluyor senden gelmeyince dedim
    • deme böyle ne olursun dedi
    -ellerim hiç gökyüzünü görmedi sen gittikten sonra dedim
    üzgün pişman baktı bana
    -ceyhundan ayrılırken o kadar acı çektin unutamadım dedin ya bana
    sonra unutturduğum için teşekkür ettin hani
    bu iyiliğime karşılık olarak
    aldatsaydın beni sende çağırsaydın gel kelebek bak başkasıylayım deseydin ya bana
    en azından umudum olurdu tüm bunları unutturacak bir kız bulurdum
    en azından kalbim unutmaya motive olmuş şekilde yaşardı ayrılık acısını dedim
    • kelebek lütfen dedi
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    0
    o bana baktığı zaman benim göremediğim bir sürü anlam ve meal vardı gözlerinde
    kız çirkin miydi
    hayır 100 erkeğe sorsan 90 ı gideri var denecek tipte bir kız
    zaten güzel olmasa panpam niye bana ayarlamaya çalışsın en başta
    anlamadım dimi hala dedikten sonra
    neyi anlamadım desem yapıştıracak seni seviyorum diye
    diyalog seyri değiştirme taktiği ile
    -hadi oturalım dedim
    masaya geçtik
    müzisyenler ara verinceye kadar bekledi
    -kim bu sevgilin.. neden ben hiç görmüyorum dedi
    -başka şehirde şimdi dedim
    -haftada iki 3 kez buluşuyoruz. bazen 7 8 saat beraber olduğumuz oluyor
    iki buçuk senedir bir kere mesajlaştığını görmedim biriyle dedi
    -konturu yok gariban biraz mektup yazıyor dedim
    -dalga geçme benimle kelebek ciddiyim dedi
    -mesajlaşıyoruz da sana denk gelmemiştir dedim
    -neden hiç yanına gitmiyorsun neden o buraya gelmiyor. nasıl bir sevgili bu dedi
    -bu konuda konuşmayacaktık. kapatalım konuyu lütfen dedim
    -bana resmini göster en azından bir göreyim şunu dedi
    -tamam gösteririm dedim
    -cüzdanında yok mu resmi dedi
    -tamam uzatma dedim. biraz kızgın bir suratla
    bana kızdığı içmesinden belli oldu
    kafasına dikip büyük yudumlar alması
    bardağı masaya koyması değişmeye başladı
    herkesin içinde sevgilimmiş gibi trip atmaya başladı
    ben zaten ebruya kızgındım
    -gel benimle bir saniye dışarı dedim
    anladı kızdığımı
    -tamam özür dilerim dedi
    ayağa kalktım ben bir nefes alayım diye de müsade istedim bizimkilerden
    dışarı çıkıp mesaj yazdım kıza
    -dışarı gel diye
    çıktı geldi
    -bir daha ebru hakkında konuşma dedim
    -ismi ebru mu dedi. bilerek sormadı bunu aslında benden ilk defa ismini duyduğu için çıktı ağzından
    -sana sorma demedim mi dedim
    -tamam özür dilerim.iyi geceler dedi küstü gidiyor yine amk
    hepsi aynı amk çocuk gibi gitmek çok kolay geliyor
    gittim peşinden
    -kaç senedir hiç ondan konuştuk mu dedim
    -hayır dedi
    -hiç huzurumuz bozuldu mu dedim
    -hayır dedi
    -o zaman sus huzurumuz devam etsin. dön şimdi geriye millet meraklanmasın dedim
    üzüldü. ağladı ağlayacak
    döndük geriye
    oturduk bar çıkışı arabalarla kaleye çıktık
    erkeklerle kızlar biraz geyik yaptık ayrı ayrı
    sonra evlere gittik hepimiz
    ertesi gün panpam beni aradı
    -kelebek kız sana aşık olmuş olm dedi
    -nerden biliyon lan dedim
    -benim kine söylemiş.ne yapayım bana akıl verin demiş dedi
    şimdi diyeceksiniz ki amk ne gibim adamsın
    her kız sana aşık oluyor
    çok mu yakışıklısın diye
    yok amk alakası yok.
    bir mekana gidince kızların bakışlarını üzerime çekecek bir tip yok
    -tamam bakarız dedim
    -neyine bakıcan olm bi şans ver işte kıza bundan iyisini mi bulacan dedi
    -olm olacak olsa kaç senedir bişey hissederdim. benim aklım başkasında biliyorsun dedim
    -olm ne inatçı adamsın varlığından emin bile olmadığım birini bekliyorsun dedi
    -çok sevdim bin açma amk konuyu dedim
    -sen bilirsin bi düşün bence dedi
    dediği gibi düşündüm
    kız ortalama bir maaşla çalışan
    eli yüzü düzgün
    bana değer veren
    başkalarının yanında saygılı
    benim yanımda ben binsem benden bin
    ben durgunsam benden üzgün
    ben gülüyorsam benden mutlu
    kalbi temiz kötülük düşünmeyen aslında çoğu erkeğin hayalindeki sevgili
    ama hak ettiği kişi ben değilim
    ben onu sadece üzerim
    ebruyu tam silemeden onunla olsam
    ebru bir gün çıkıp gelse hadi kelebek dese
    eminim hala onu bırakıp ebruya gideceğime
    ona mı gitsem buna mı derken
    gibe gibe ebrunun tuzağına düşüp bir yerlerimi daha acıtmaya karar verdim
    o resimleri gördükten 3 ay kadar sonra
    ona arkadaşlık teklifi ettim face den
    o gün kabul etmedi
    bilgisayar başında değildir diye gittim ertesi gün geldim yine yok
    çalışıyordur diye yine gittim geldim net cafeye yine yok amk
    4 gün sonra gittim. arkadaşlık kabul edilmiş
    ama resimlerden 3 tanesi yok
    benim manzaranın ve yüzüklerin olduğu resim
    sadece kendi resmi kalmış
    -nasılsın diye yazdım ilk mesajı
    numarasını yazdı
    mesaj yazdım telefonuna
    • nasılsın diye
    aradı beni.
    sakin normal bir şekilde konuştuk
    neden kelimesini barındıran hiç bir şey sormadım
    hangi şehirde olduğunu söyledi
    bende bir otelde çalıştığımı söyledim
    • annenler nasıl dedi
    bende onun kileri sordum
    sevgili muhabbetine ben girmedim.var mı diye sormaya korktum
    ki geçen zamanda evlenme ihtimali bile vardı
    o da sormadı
    • 3 gün sonra gelecem alanyaya dedi
    -tamam dedim
    • var mı burdan bir isteğin dedi
    -yok sağol dedim
    • tamam görüşürüz dedi kapattı
    ne ben görüşürüz diyebildim geri.
    ne de buluşacak mıyız diye sorabildim.
    onun yaptığı sadece vücuduma eroini enjekte etmekti
    önce resimleri koydu tuzağına çekti beni
    hala seni seviyorum imajı verdi
    sonra 3 gün sonra alanyadayım dedi. görüşüp görüşmeyeceğimiz bile belli değil
    alanyada 3 gün sonra koşmaya başla peşimden der gibi kapattı telefonu
    aklım fikrim karıştığı için kızı da unuttum tabi bana aşık olan
    bana mesaj atıyordu ama sallamıyordum fazla çünkü ben ebruya mesaj yazsam mı
    yazacaksam ne yazsam

    bu kadar acı çektirdi bana tekrar peşinden koşsam mı
    koşmazsam onsuz başka biriyle yapabilir miyim diye sevişip duruyordum sorularla
    ben bana aşık olan kızı sallamayınca ona çok kızdığımı sandı o geceden dolayı
    -tamam istemiyorsan bundan sonra görüşmeyiz gibi mesajlar atmaya başladı
    üzülmesin diye.
    -işlerim vardı kusura bakma tarzında gönül almaya yönelik mesajlar yazdım
    3 gün geçti
    akşam üzeri oldu
    ebru hanımdan tek kelime haber yok
    dayanamadım ben yazdım
    -hoşgeldin diye
    hani alanyaya geldiysen haber ver.bi görüşelim anlamında
    -sağol yazdı sadece
    demek ki alanyada.her ne kadar tek kelime cevaptan nefret ettiğimi bilse de gecen zamanın çekingeliğine verip kızmadım
    yine yazdım
    -nerdesin dedim
    -işim var biraz dedi
    -tamam kolay gelsin. bitince haber verirsin dedim
    -tamam dedi
    son yazdığım mesajdan sonra mesaj yazmak olmazdı
    3 gün bekledim yine bişey gelmedi.tek kelime yazmadı
    -nasıl gidiyor işlerin. yapabileceğim birşeyler var mı dedim
    • geri döndüm dün gece dedi
    vay amk alanyaya geliyor.bir görmeden gidiyor. nasıl inanayım şimdi ben o sevgiye
    evlenmiş desem o resimleri oraya hangi koca koydurtur ki amk
    yine gibimsonik acılar çekmeye ve aklımdaki neden sorularına yeniler eklenmeye başladığı için
    amk ebrusunun deyip giblememeye çalıştım
    bana aşık olan kız
    -maaşımı aldım dedi
    yani yemeğe davet ediyor
    -ben ısmarlarsam kabul dedim
    -olmaz sen başka sefer ısmarlarsın geleneği bozma dedi
    -tamam dedim.
    kıza yüz vermeye karar verdim
    en azından denemeye karar verdim
    -yarın akşam müsait mi dedi
    -tamam dedim
    aynı gece ebru mesaj yazmaya başladı
    • kusura bakma acil dönmem gerekti. arayacaktım bi daha geldiğimde söz görüşeceğiz dedi
    -önemli değil. dedim
    • 2 hafta sonra yine gelirim. dedi
    -tamam dedim
    iyi geceler. günaydın. nasılsın. işler yoğun mu gibi tek mesajlar yazdı biz kızla buluşmaya gidinceye kadar hepsine tek cevaplar verdim
    kızla yemeğe çıktık
    iki mesaj daha geldi ebrudan
    ikinciden sonra sessize aldım telefonu alırken de gördü kız
    -sonunda gördüm sevgilinin mesaj attığını dedi
    -ondan olduğunu nerden biliyorsun dedim
    -yüzünün kızarıklığından dedi
    ben kızın duygularına karşılık vermeye çalışırken(hiç sevmediğim halde) bu iki mesaj işi tak etti
    -ayrıldık dedim
    gülümsedi
    -çok mu sevindin dedim
    -o senden ayrılmış ama sen ondan ayrılmamışsın dedi
    -onu nerden anladın mesajı yazan o baksana dedim
    -kelebek eğer sen ondan ayrılmış olsaydın beni farkederdin dedi
    -seni görüyorum zaten de sen onun benden ayrıldığını nerden anladın dedim
    -hiç bir kız sevgilisini bu kadar yalnız bırakamaz,
    en azından gelir ne yapıyor ne ediyor diye bakar
    her kızda aladatılma korkusu vardır çünkü dedi
    -benim aldatmayacağımı bilir o dedim
    -bilmiyorsa gelsin beni görsün anlar zaten aldatmayacağını dedi
    -neyse yemeğimizi yiyelim dedim
    yedik içtik
    ebru arasıra mesaj gönderdi
    iki hafta geçti gelemiyorum dedi
    iki defa ebruya atacağım diye kıza gönderim mesajı
    geldi gitti
    biz kızla devam ettik sadece arkadaş olmaya
    ebru bir türlü gelemedi.
    yılbaşına kadar
    -şurdayım gel dedi
    yanına gittim
    o beni ilkokul arkadaşını görmüş gibi karşıladı
    ben onu deli gibi atan kalbimle
    -nasılsın dedim
    • iş güç işte çok yoruluyorum sen ne yapıyorsun dedi
    -bende bildiğin gibi işte dedim
    • bilmediğim çok şey olmuştur o kadar yıl geçti dedi
    -bildiğin herşey aynı değişen bişey olmadı dedim. sevgilim yok manası ve seni hala seviyorumu kastederek ama anlayana amk
    • yılbaşında ne yapacaksın dedi
    ben çoktan arkadaşlarla ve kızla plan yapmıştım bile
    salak gibi gideceğimiz mekanın ismini söyleyerek oraya gitcez dedim
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    0
    -neyi anlamıyorsun dedi
    -sizi dedim
    -biz kim dedi
    -kadınları dedim
    -oo derdin anlaşıldı senin dedi
    -bu kadar anlayışlı mısınız gerçekten dedim
    -acıdım şimdi sana dedi
    güldüm
    -bir daha dünyaya gelsem onu olmak isterim bunu olmak isterim diyenler varya dedim
    -evet dedi
    -ben kadın olmak isterdim dedim
    -neden dedi
    -bana neden deme dedim. gülerek ve devam ettim
    -nasıl düşündüğünüzü anlayabilmek için dedim
    o bişeyler saçmalarken bizimkiler geldi
    dudaklar kıpkırmızı amk belli ki şiddetli öpüşmeler yaşanmış
    eve bıraktık kızları sonra da beni bıraktı panpa
    ertesi gün işteyken dükkana geldi
    -olm kız senin numaranı istedi verdim dedi
    -lan olm neden veriyon dedim
    -teşekkür etcem dün gece için dedi ama ayak yapıyor amk hoşlanmış senden herhalde dedi
    -olm başımı belaya sokacan benim dedim
    -gibtir etmesini bilmiyon mu amk. işine gelmeyen yerde gibtir edersin dedi
    kız bana bi kaç kere mesaj attı
    o gece için muhabbet için teşekkür etti
    daha sonra yine benim panpanın kız arkadaşına yine buluşacak mıyız diye sorarken benden etkilendiği gibi bişey söylemiş
    kız bunu panpaya söylemiş
    panpada bana söyledi
    kız mesaj atmaya devam etti ben geçiştirme cevaplar verdim
    sonra tuzağa düşüp sadece panpa ile olacağımızı sandığım bir yere onların da geldiğini gördüm
    yine yalnız bırakıldık
    konuyu kökten bitirmeye karar verdim
    -erkek arkadaşın var mı dedim biraz konuştuktan sonra
    -hayır senin dedi
    -evet panpa var dedim
    -pardon kız arkadaşın dedi gülümseyerek
    -evet var dedim
    -hmm sevindim ne zamandır berabersiniz dedi
    -nerdeyse 6 yıl olacak dedim
    -çok sevindim dedi
    -sağol dedim
    -nerde şimdi okuyor mu dedi
    -onun hakkında soru sorma dedim
    -peki nasıl istersen dedi
    -sende kendine bir erkek arkadaşı bulunca konuşuruz onların hakkında dedim
    -erkek arkadaş istemiyorum ki ben dedi(yalanlarını gibsinler)
    kızla konuşmaya devam ettik
    bana ebru hakkında tek kelime bişey söylemedi
    sormadı da
    ebruyu görme korkumu yenip çarşıya çıkmaya başladım
    3 oldu 5 oldu dayanamayıp
    yavaş yavaş onun olabileceği yerlerde gezmeye başladım
    durduramadım kendimi
    çalıştığı yerin önünde
    evinin önünde dolanmaya başladım
    ama ebru yok amk
    kız gitmiş beyler
    aylardır alanyada yokmuş
    başka şehire gitmiş çalışmaya
    telefonu da yine değiştirmiş başka numaradan aradım kapalı
    başka bir dikkat çekici konu ise ebrunun ailesinin
    biz ayrılalı beri bir kere beni arayıp sormaması
    kime gitsem kime sorsam diye düşünüp dururken
    oteli aradım elemana sordum işten çıkmış
    annesi babasına sorulmaz hemen ebruya anlatırlar durumu
    belki de rahatsız olurlar kızımız tam unutmuşken tekrar hayatına girmesin diye tedirgin olurlar diye onlara da sormadım
    2008 facebook takuna kadar hiç haber almadım pek de araştırmamıştım
    bu sırada şimdiki çalıştığım otele girdim.
    kızla acayip arkadaş olduk
    mutlaka bu kelebeğin madem kız arkadaşı var neden hiç gelmiyor diye sormuştur kendi kendine
    ve anlamıştır beraber olmadığımızı ama yine de sormadı bana
    hiç de kız olarak yavşamadı
    facebook da ismini yazıp aradığımda karşıma gülümseyen yüzüyle profil resmi çıktı
    4 tane profil resmi gözüküyordu sadece
    birinde yakın çekim yüzü gülümsemesi ile
    diğerinde bir masada otururken elinde bir bardak içki ama parmağında iki yüzük benden kalan(söz yüzükleri)
    diğerinde bizim iskeledeki yerimizin hemen arkasında çekilmiş deniz manzarası
    sonuncusunda da benim resmim
    diğer resimlere saçma sapan bir sürü yorum..
    çok güzelsin falan filan
    benim resmin altında tek yorum ona ait
    sadece (:(
    kaç sene geçmiş
    parmağında hala benim yüzük
    ve benim resim
    oysa ne güzel adapte oluyordum hayata
    ne güzel unutuyordum onu
    tekrar tekrar resimlere baktım
    bu kadar anlamlı 4 resmin olması
    benim kafamı karıştırdı
    madem o resimler var bu beni hala sevdiğine işaret
    neden bu kadar acı çektirdin ki bana
    yine neden sorusu yine kahramanı ebru
    mutlaka yine bir amacı vardı
    biliyordu ki o resimleri başkası görsün diye değil ben göreyim diye göndermişti
    nedenini bilmiyorum ama kendimde bir suçluluk duygusu hissettim
    olm kelebek bu kız seni unutmamış ama sen gibine takmadın iki buçuk senedir ne aradın ne sordun diye kendi kendime söylendim
    kim haklı kim bilir.
    ama ebrunun bu yaptığı bir taktik de olabilir diye temkinli yaklaşmaya karar verdim
    neden sadece o 4 ve direk benimle alakalı resmi koysun ki sadece
    belki bana bir gün dönüp o kadar suçlu olmasına rağmen
    kelebek sen beni unuttun ama ben seni unutmadım bak resimlere de diyebilirdi.
    mantık devreye girdi
    bu defa ebrunun tuzağına düşmemeye karar verdiğim için
    sazan gibi atlamadım konuya
    arkadaşlık teklifi falan yapmadım
    kendi profilime ebru ile ilgili resim eklemedim
    googledan bir yalnızlık resmi bulup bende ekleyebilir ve ona mesaj verebilirdim yalnızım diye
    ama ben yeterince peşinden koştum
    gibtir edilen de bendim
    boş yere o kadar acı çeken de
    doğru düzgün ayrılamadık bile
    dur olm kelebek madem hala seni seviyor mutlaka seninle iletişime geçecektir
    nasıl olsa telefonunu kapatan yine o oldu
    habersiz başka şehre taşınan da
    ister istemez kafamda kaldı o resimler
    ne yalan söyliyim çoğu zaman internet kafeye gidip baktım o resimler duruyor mu diye
    hep durdu orda
    kızla tanıştıktan ve ona kız arkadaşım olduğunu söyledikten sonra
    hep saygı duydu bana
    daha önce de dediğim gibi hiç yavşamadı
    ama ne mesajı ekgib etti ne de beni bir yere davet etmeyi
    çalıştığı yerde maaş alınca beni mutlaka ilk hafta sonunda yemeğe zütürürdü
    bana çok değer verdi
    güldü güldürdü
    sıfır menfaatle yaklaştı bana
    bende onun hiç kalbini kırmadım
    her davet ettiğinde gitmeye çalıştım
    arkadaşlarla bir yere gideceğimizde
    olm kelebek ben kız arkadaşımla gelecem sende kızı getir derlerdi
    dışardan bakınca sevgili gibiydik ama aslında hiç alakası bile yoktu
    çünkü bende kıza karşı sadece saygı vardı
    bana olan aşktan konuşmama sabrı bir gece bütün arkadaşlarla bir canlı müzik barına gidince bozuldu
    tüm arkadaşlar sevgilileri ile gelmişti
    tek sevgilisi olmayan ben ve kızdı
    ben sevgili olanlara imrenerek bakarken
    ebru ile olan günlerimizi hatırlıyor
    baktığım kişiler gibi aşkımlı canımlı günleri düşünüyor
    onların birbirlerinin ellerini tuttuğunu görünce kendi ellerimin soğukluğunu kendi ellerimi sıkarak gidermeye çalışıyordum
    çalan dans parçası ile sevgililer bir bir kalktı
    masada kızla ben kaldım
    kıza da üzülüyordum bir yandan
    benim yüzümden midir bilmem ama kimse ile çıkmadı benimle tanıştıktan sonra
    2 buçuk seneden bahsediyoruz
    en yakın arkadaşın kim deseler o kızı derdim
    birbirimize bu konuda hep şaka yapardık
    -bi sevgili bulamadın seni dansa kaldıracak dedim
    -sen buldun sanki dedi
    -var benim sevgilim dedim
    -yalanlarını yesinler dedi
    gülümsedim
    -terbiyesizlik yapma bi dansa kaldırır insan dedi
    -öküzüm işte kusura bakma dedim
    -güzel teklif edemezsen kalkmam dansa ona göre dedi
    -hadi dans edelim dedim
    -off hakaten öküzsün ama kabul ediyorum dedi
    kalktık dans ediyoruz beraber
    diğer çiftler bize bakıyor
    benle göz göze gelen erkekler göz kırpıyor
    millet beni baş göz etme derdinde ama benim başımdaki tüm organlar ebruda
    gözümde acaba ebru içeri girerde beni bu halde görür
    birleşme ihtimali varsa bile tüm ihtimallerin içine ederim tedirginliğinde
    normal bir şekilde yandan el tutarak dans etmemiz
    kızın boynuma sarılması ile seyir değiştirdi
    bende mecburen beline attım elimi
    ben gözlerimi kaçırmaya çalışırken o bana bakıyordu
    o bişeyler demeden çıvık bir espriyle soğutayım ortamı diye
    onun ayağıma basması için adım kaydırdım bilerek
    tam basamadı ama offf çekerek
    -ayağıma bastın dedim
    -dans pratiği yaptıracak bir sevgilim olmadığı içindir dedi
    -bulalım sana bir tane dedim
    -anlamadın dimi hala dedi
    yannanı yedik amk
    aslında onun ki aşk değil de bana bağlanmak sayılırdı
    alışmışlık
    yakınlık
    birlikte geçirilen güzel zamana saygı
    ne bilim aşk dediğini ben ebruda yaşadım
    Tümünü Göster
    ···
  6. 31.
    0
    1 tane kız da tüm alışveriş sorumluluğunu üstlenip alışverişe aileden başka hiç bir bireyi göndermiyor gibiydi
    utanarak teşekkür etmeler
    gözüme bakamadan iyi geceler dilemeler
    ihtiyacı olmayan şeyleri almaya geliyor süsü verip beni görmeye gelmeler
    başka bir müsteri varken o gidinceye kadar kasaya gelmemeler
    şimdi düşünüyorum da keşke ona adını sorsaydım
    şimdi belki de evimde beni bekleyen eşim olacaktı
    onun bu mahsum halleri beni bile utandırıyordu
    ondan etkilendiğimden değil de onun doğallığına ayak uyduramadığım için kendimden utancımdandı belki de
    ebru bana hiç öyle bakmadı amk
    ama o kıza da ayak diredim
    sonra zütleri başları oynuyor çilenin en kralını çektiriyorlar diye sadece müşteri kaldı gözümde
    1 mayıs da doğum günümde bir mesaj bekledim sadece
    gelmedi
    o gelmeyen mesaj inadımdan serbest bıraktı beni
    insan herşey iyi olsun istiyor doğum gününde
    olmayınca bir ekgiblik oluyor
    içesi geliyor dağıtası geliyor
    çarşıya gittim 12 den sonra 2 mayısa girince
    biraları aldım doldurdum poşete
    ebruyla iskeledeki yerimize gittim
    hep bir umudum oldu içimde
    hani belki gelir diye
    gittiğimde görmediğimde anladım boşa olduğunu umutlarımın
    içtikçe içtim
    takunu çıkaracağımı bildiğim için diskolar tarafına ve eğlence mekanlarına gitmedim
    ebruyu görsem dövecek kadar sinirliydim çünkü
    ama takunu çıkaran gençler yan tarafıma geldi
    oturdular sağa sola
    küfürler gırla kendi aralarında
    benim daha gözümdeki yaşları kurumamış ağlamaktan
    çatacak birisini arıyorum zaten
    resmen kaşınıyorum amk
    bana bişey demelerini bekledim sadece
    baktım demediler
    -sessiz olun lan biraz dedim
    5 kişiler
    dinlenerek dövseler 5 gün ben onlara bi kere vuramadan döverler
    sessiz kaldılar ne oluyor lan diye birbirlerine baktılar
    hadi dövelim şu amk yavşağını dese birisi diğerleri neden olmasın diyecek kadar hazır
    uymadılar bana ama konuşmaya da devam ettiler
    gerginlikten dolayı kahkahaları azaldı ama benim kaşıntı azalmadı
    -ha şöyle adam olun dedim
    ve hayatımın panpası ile tanıştım
    -lan olm gibtir edin telefonla konuşuyor herhalde dedi
    -yok size söylüyorum dedim
    -bi yanlışlık var sizli bizli konuşuyor bu kibar beyefendi dedi
    -kaşınmayın sessizçe yeyin ne tak yiyecekseniz dedim
    -tek olsam sessizce kaçardım zütüm yemez sana sataşmaya ama ben sende ki zütü merak ediyorum 5 kişiye açtın bilmiyorum farkında mısın dedi
    diğerleri de muhabbeti dinliyor
    -benim ki ne kadar açıksa sizin ki de açık dedim
    bunları diyorum ama ne kadar dayak yerim çok acıtır mı diye de tırsmaya hafiften başladım
    -gelin lan bi dövelim adet yerini bulsun kaşınıyor bu amcık dedi
    başka bir arkadaşı
    -hadi olm gibtir et gidelim. uyuşturucu almış herhalde bu dedi
    -korkmayın amk makara yapalım biraz dedi
    ayağa kalktım
    -sen kimle makara yapıyon lan dedim
    uzun zamandır ayağa kalkmadığım için ayakta kalmakta da zorluk çekiyordum
    iki eliyle ittirdi yaklaşmayayım diye diğerleri de iyice yaklaştı
    ben onu ittirmeye çalışırken o daha güçlü ittirdi
    yere düşerken başımın arkası bankın köşesine çarptı ve açıldı
    kanamaya başladı
    onlar ayağa kalkmamı beklerken
    ben olduğum yere kendi yatağımmış gibi uzandım
    amk dünya bana güzel
    başka yerlerim ağrıyor o yüzden az amk kalbimdeki acı
    herşey de bir hayır var dedikleri bu herhalde beyler
    başım dönüyor
    kanın saçlarımın arasından süzüldüğünü farkediyorum
    ama esas süzülme gözümden yanaklarıma doğru gözyaşlarımla
    beni ittirene değil ebruya kızgınım
    kendime kızgınım sinirden ağlıyorum
    onlarda kendi aralarında konuşuyor hadi gidelim diye
    beni ittiren
    -olm sarhoş bu kanı hızlı akar hastaneye zütürelim dikiş atsınlar bişey olur başımız belaya girer amk gibi şeyler söylüyor
    ben ayılmaya başladığımda iğnenin iğrenç bir ses çıkararak kafa derimden geçtiğini hissettim
    3 dikiş atıldı
    doktor işini bitirdiğinde yanımda beni ittiren şimdi ki panpam vardı
    -nasılsın dedi
    -seni gibicem olm dedim
    -ayıl ondan sonra gib sabaha kadar kafana dikiş mi attırayım dedi
    herif bin amk laf yetiştirilmiyor
    -bi gibtir git dedim
    t shirtü verdi benim kan içinde kendinin ki de kanlanmış
    beni eve bıraktı taksiyle
    sonra eve gelmiş çalıştığım marketi bulmuş
    bana bir t shirt getirmiş hediye olarak
    arasıra geceleri geldi
    oturduk
    ben de ona tshit aldım bi tane
    -amk biz sana bu kadar adi mi aldık. giymem ben bunu diye makara yaptı.
    ben ebrudan bahsetmeden konuştum onunla
    o da ne kadar yaptığı binlik varsa anlattı
    ne yaptı ne ettiyse beni dışarı çıkaramadı içmek için
    bilmiyordu ki ebruyu görmekten korktuğumu
    ağustos sonuna kadar markette çalışırken oğlu askerden geldi marketçinin
    bana çalışmaya devam et dediler
    bir gece panpa geldi
    -hadi gidiyoruz dedi
    -nereye dedim
    -gel amk içecez dedi
    olm etme eyleme ben sevmem bar filan desemde zorla zütürdü
    iki erkek masaya oturduk
    içkileri söyledik türkü barda
    biz içerken iki tane kız geldi
    benim panpanın arkadaşları
    bi tanesi çıktığı diğeri de onun arkadaşı
    ben zaten ebru bir yerden çıkar diye gergindim
    kızlar da yanımıza oturunca iyice gerildim
    kızların tanışmak için sordukları sorulara çekingen cevaplar vermem onlar tarafından heyecanlanmış olarak algılandı
    kulağına eğilip
    -hadi olm gidelim burdan dedim panpaya
    kızları da aldı(k)alanyanın kalesine doğru gitmeye başladı panpa
    kale yolunda bir markete uğrayıp bira da aldı
    ben çaktırmadan beni eve bırak desem de dinlemedi
    -olm konuş kızla amk yemez seni dedi
    kızda utangaç amk. sanki izdivaç programındayız
    çıktık kaleye 4 ümüz oturuyoruz
    onlar bizim bişey konuşmamız lazım geliyoruz diyerek kalktılar yanımızdan
    çok gibindirik bir pozisyon ne konuşcam amk ben şimdi kızla
    görücü usulüyle evlenmiş karı kocanın gerdek gecesi misali kaldık ne tak yiyeceğimizi bilmez halde
    zaten kafamda ebru var
    aylarrrr geçmiş hala unutamamışım
    bu kızla konuşsam onu aldatmış hissediyorum
    kız dayanamadı
    -ee nasılsın dedi
    -iyilik sen nasılsın dedim
    ot tak tanışma faslı nere şura bura
    o gün farkettim ki bi kızı ayarlamak çok kolay
    sadece dilin dönecek,ne dediğini bileceksin
    zamanlama hatası yapmayacaksın
    ama altın kural fidana çivi çakmaya çalışmayacaksın
    sulayıp ağaç yapacaksın önce
    ağaçlaşınca sokacaksın
    benim hiç kız ayarlama düşüncesinde olmamam kızla ekşici binler gibi gibimsonik bir bir geyik içine girmeme neden oldu
    ne hikmetse kızda ekşici çıktı hiç yadırgamadı muhabbeti konuştukça konuştu
    ben kızı bırakıp alanyaya bakarak
    ebru burdasın amk senin diye bağırmak isterken
    bir ekşiciye tebessümlerle
    evet haklısın
    bencede
    aa öyle mi ne kadar hoş demek zorunda kaldım
    sonra sıkıldım aradım panpayı
    kız da yanımdayken
    -nerdesin hadi gidelim dedim
    -tamam geliyorum dedi
    o gelinceye kadar beklerken
    -sıkıldın mı dedi
    -evet dedim
    -bende sıkıldım fazla ciddi konuştum kusura bakma dedi
    -önemli değil en azından konuşabiliyorsun dedim
    -sağol dedi
    -durma konuş sen bana aldırma susarsan neden sustu şimdi bu diye dert olur bana dedim yine ebruyu ister istemez düşündüğüm için
    -peki konuşayım saçma olursa idare et dedi
    -saçma da olsa bişeyler söyle ama kafan hiç karışmasın dedim
    -anlamadım dedi
    -bende anlamıyorum zaten dedim
    Tümünü Göster
    ···
  7. 32.
    0
    nasıl bir değerdir senin sevdiklerine verdiğin
    hiç mi acımıyorsun bana kafayı yiyorum umrunda değil
    ya susuyorsun yada bişey yok diyorsun
    keyfinden mi kapattın telefonunu yayladan dönünce
    neden günlerce umrunda olmadım
    görmedin mi peşinden koştuğumu
    neyin oyunundasın hala amacın ne
    şu kuralları anlat bende bileyim ona göre oynayayım
    kafana esiyor git diyorsun.
    kafana esiyor bana kendin geliyorsun.
    şu nedeni anlat artık dedim
    • neden filan yok kelebek kafam karışıktı dedi
    sinirimden dolayı işi binliğe vurdum
    -ahh dur bi dakika kafamda bir ağrı var karışıyor mu ne?
    neyse şimdi gideyim senden de kafama eserse geri gelirim dedim
    • ya dur gitme dedi. çocuk nazı ile
    -son kez soruyorum ebru dedim
    • git o zaman gitmek için bahane arıyorsun zaten dedi
    -ulan gibtir ettin yine kapına dilenci oldum hala bahaneden bahsediyorsun ne halin varsa gör dedim
    gittim o da ses çıkaramadı arkamdan
    iyi mi yaptım kötü yaptım bir türlü bilemedim amk
    gole giden rakip oyuncuyu kırmızı kart göreceğini bile bile yere indirmekti benim ki
    dedim ne olursa olsun amk
    aşk bundan sonra 10 kişi devam etsin mücadeleye
    ben yalnızlığın yedek kulubesinde otururum
    eve gidemedim
    denize gidemedim
    bi yere gidemedim ki
    kafaya iyice taktım tüm bunlar kurguydu amk ebru tarafından yapılan
    paso bunu nasıl anlayabilirim diye düşündüm
    ilk denemeyi anneme yaptım
    soru şu
    -anne ebru yaylada iken pazartesi günü sabah kaçta kalktı dedim
    -erkenden kalktı oğlum dedi
    burdan bir sonuca vardım otobüsçü ile ailesine haber gönderip onları çağırtmış olabilirdi
    indim çarşıya köy dolmuşlarının beklediği yere gittim
    bizim köyün kini bulup
    -ebru sana bişey dedi mi birine iletmek üzere not verdi mi yada telefon açmanı söyledi mi dedim
    -ne diyon kelebek görmedim ben onu yaylaya çıktıktan sonra dedi
    birinci tez yanlış çıktı
    yılmadım
    oteldeki elemanı aradım
    -ebru hiç otele geldi mi kışın dedim
    -2 3 defa geldi dedi
    burda bişeylerin dönüyor olduğunu farkettim
    babası ile arası açık değilmiydi amk neden otele gitsin ki
    -ne zaman geldi dedim
    -nerden bileyim olm geldi işte dedi
    -babası ile görüştü mü dedim
    -tam bilmiyorum ama görüştü galiba dedi
    -olm kesin bişey söyle dedim
    -kelebek hasta mısın olm sen nerden bileyim kızla babasını mı takip ediyorum.
    otele geldiğini gördüm
    bara gelmedi
    restoranda yemek de yemedi demek ki babasının yanına gelmiştir
    hem neden gelmesin ki dedi
    evet lan evet amk kafayı yiyordum.ruh hastası oldum iyice bunları düşünmekten.
    keşke bana kelebek seni başkası ile aldattım
    seni sevmiyorum artık
    senden kurtulmayı deniyordum
    ne bilim işte amk bilindik bir ayrılık sebebi söyleseydi de
    bi kaç zaman sadece üzülüp hata bendeyse kendime sövüp
    hata ondaysa vay amk huursu diye onu bir süre andıktan sonra
    başkalarında acımı dindirmeye çalışsaydım
    sevebilir miydim ki başkasını
    ulan birine aşkı doğru düzgün yaşatamadım
    diğer kızları da mundar eder miydim ki acaba

    gerçek yalnızlığın ilk günlerinde ki beyin amcıklaması
    şiddetli ağrılara sebep oldu
    ayrılığı tek başıma yaşamam gerekiyordu
    çünkü birisine anlatsam
    olm gibtir et amk başkasını bulursun
    kaderinde bu farmış takma kafana
    boş ver amk seni haketmemiş gibi teselli lafları edeceklerdi
    amk bunları bende biliyorum zaten ayrıca bunlar bana teselli değil daha çok acı verirdi
    bir yakın arkadaşıma veya aile bireyine
    böyle böyle oldu diye durumu anlatsam
    ne zaman dalgın düşünüyor şekilde görsem o konuyu açacaklar ve daha çok acı çekecektim
    madem bu ayrılık acısı beni gibecek
    en azından perdeyi örteyim de başkası görmesin bu gibişi diye
    elim kolum bağlı çekildim eve
    ne yemekde gözüm oldu ne içecekte
    her ne kadar saklamaya çalışsam da 24 senedir beni tanıyan anneme durumu çaktırmamam imkansızdı
    kardeşim de en büyük panpam olduğu için evden çıkmayan ben kelebeğe pencereleri açmaya çalıştılar belki kendiliğimden uçarım diye
    kardeşim belki de bana ömrünün en büyük kıyağını ben ne tak yiyeceğimi bilemediğim zamanda yaptı
    bana ps2 getirdi içinde de bilindik futbol oyunu
    evde olduğu zamanlar karşılıklı oynadık
    olmadığı zamanlar 2040 yılına kadar getirdim ligi hemde en uzun maç süresini seçerek
    zaten beş parasız olduğum için içkiye verecek para yoktu
    bilader de arasıra sigara getirirdi kendisi içmediği halde
    pakette kalan sigarayı zaman dilimine bölüp iyice azaldığı zamanlarda yarısına kadar içip tekrar yakarak içtiğim çok oldu
    ebruya kızgın olduğum için ayrılık acısı farklı boyutlarda gibiyordu beni
    kendimi kontrol etmekte en zorlandığım şey ebruya gitmekti
    aslında gitmekle gitmemek arasındaydım
    gitmekten korkmama sebeb onu başkası ile görmek ve
    ulan bu muydu bende sakladığın deyip
    ebruyu türkiyedeki kadın erkek eşitliğini 100 yıl geriye zütürecek şekilde dövmekten korkmamdı
    gitmesem de ne tak yiyor bu ebru şimdi
    acaba o da üzülüyor mu yoksa ayrılık gibinde bile değil mi?
    ne kadar düşünürsem kafamdaki soru işaretleri kadar çoğaldığı için bunalıma kadar gitti iş
    kendimi çok durdurdum
    defalarca kendimi odaya kilitleyip anahtarı pencereden aşşağı attım gitmeyeyim ebrunun yanına diye
    kapıları tekmeledim
    mesaj geldi.. heyecanla baktım.. servis mesajı
    telefon çaldı.. ekrana baktım.. bizimkilerden biri.. evde o var mı bu var mı
    kapı çalındı gözlerimi kapatarak açtım kapıyı ama her açışımda buruk bir şekilde odama döndüm
    ne yaptım ne ettim aklımdan çıkaramadım onu
    iyice insanlıktan çıkmaya başladım
    asosyalin en önde gideni oldum
    utanmasam sıçmaya bile çıkmayacaktım
    2 ay civarı geçti böyle
    babam bir gün kapıyı çaldı
    -naber paşam dedi
    -iyi baba dedim
    -traş ol üstünü değiştir bekliyorum dedi
    -nereye baba dedim
    -çabuk ol dedi. kızgın değildi zaten sakin bir insandı
    babam yan odaya geçti annem geldi

    belli ki işbirliği yapmışlar
    -ne oldu anne nereye gidicez dedim
    -iş bulmuş sana baban dedi
    -ne işi anne dedim
    -oğlum söz vermiş.git bi kaç gün çalış sonra bırakırsın üzme babanı dedi
    biraz burun kıvırsamda tamam dedim
    pederle bir markete gittik
    babamın bir arkadaşının marketi
    oğlu askere gitmeden önce beraber çalışıyorlarmış
    gittikten sonra uzun süre tek kalmış adam
    bi kaç eleman bulmuş ama parasını çalmışlar kasadan hep
    babamında ağzından benim oğlan çalışır demiş
    marketçi ile tanıştık
    adam on numara adam o iyilikle holdingler hakediyor
    adam bana ilk günden şunları anlattı
    -sigaranı bana sormadan al.
    canının istediğini al ye
    eve gidince de şunu yerim diye aklında kalanları da poşete doldur zütür evde ye
    para kazanmayayım sorun değil ama bu dükkan benim oğlan askerden gelinceye kadar kapanmasın
    ben her zaman burda duramam
    geceleri geç yatıyormuşsun zaten ben sabah açarım uyandığın zaman da sen gelirsin gece de sen kapatırsın anlaştık mı dedi
    -tamam dedim
    -iyi hadi sana kolay gelsin dedi.
    bıraktı gitti adam
    tek başıma kaldım
    fiyatlarda sorun yoktu çünkü herşeyin fiyatını yazmış önüne
    biraz baktım sağa sola derken müşteriler gelmeye başladı alıştım gittim işe
    cep para görmeye başladı
    -anneme ben yapamıyorum bırakayım işi dedim
    -en yakınında ki asıl bırakması gereken kişinin mücadelesine yakışır mı senin bu kadar kolay pes etmen dedi((kendisi)
    sırf onun için devam ettim çalışmaya
    boş boş dururken ebruyu düşüneceğimi bildiğimden
    orayı sil burayı paspasla dolap doldur
    derken hep kendime bir meşgale buldum
    inatla çarşıya gitmedim ebruyu görebileceğim yerlere
    param olmasına rağmen telefona hiç kontur almadım dayanamam mesaj atarım diye
    yaz sezonu geldi
    çok daha iyi maaşla başka bir yerde iş bulabilirdim ama
    huzurumdan dolayı aramadım bile başka iş
    yavaş yavaş acım azalıyordu
    arasıra dalıp gözümdeki yaşları silerken ayılıyordum
    derin derin nefes alıp
    sessiz sessiz offfffff offfff çekerek
    ama o kadarına bile razıydım ilk zamanlardaki halime nazaran
    markette de ufak tefek arkadaşlar edinmeye başladım
    mahalle sakinleri ile yavaş yavaş makara yapmaya başlarken
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    hani diyorum yanındaki erkeklerden birinin eline tutsun
    dans etsin de tekme tokat dalayım
    vurabildiğim kadar vurayım sonra beni mekandakiler komalık etsin öleyim gideyim amk
    lavaboya kalktı yanında bir kız arkadaşı ile
    bende lavabo yolunda olduğum için beni de gördü tek başıma otururken
    bişey demeden yanımdan geçti
    ses çıkarmadım
    lavabodan geldi yerine oturdu
    eskisi gibi gülemedi
    konuşamadı
    onu canlandırmaya çalışan arkadaşları da başarılı olamadı
    yanında oturanlardan bi kaç tanesi benim onun erkek arkadaşı olduğumu bildiği için durumu anladı
    biraz böyle oturduktan sonra hesabın masaya gittiğini gördüm
    bu benim hareketlenip masaya gitmeme sebep oldu
    -bi saniye gelir misin dışarı dedim. kulağına eğilerek
    masadaki lavuklar tip tip bakmaya başladı
    ama ebru kalkınca önden yürüyüp mekan dışına çıktım ki mekandakiler de şüphelenmesin
    ebru dışarı geldi
    müziğin sesinin azaldığı birbirimizi rahatça duyabileceğimiz bir yerde durduk
    -nasılsın dedim.
    ses yok
    -ebru bişey mi oldu. dedim
    ses yok bana bile bakmıyor amk
    bende ki sinir iyiden iyiye artıyor
    -bişey demeyecek misin dedim
    yine konuşmuyor amk.
    -ebru dedim defalarca
    bu sırada diğerleri de mekandan çıktı erkekler yine dövecek miş gibi bana bakıyor
    sanki kızlar da onları zorla tutuyormuşa benziyor ki.
    bence dövülecek birisi varsa o da ebru amk
    erkeklerden bir tanesi yaklaşıp sorun mu var dedi

    lavukda artislik yapacak bir tip yoktu.
    zütünü başını sallayarak bir durum mu var bilader sen kimsin deseydi
    gibmek ile dövmek arasında kalır belki ikisini birden yapardım ama lavuğun anarşiye
    karşı olduğu her halinden belliydi
    ben sesimi çıkarmadım hani ebru bişey yok der de gönderir elemanı diye ama tık yok
    çocuk soruyu sordu bekliyor amk
    elimi cebime attım bir sigara tırnakladım paketin içinden
    sigarayı ağzıma koyup
    -ateşi var mı dostum dedim
    çocuk bana bakarak ateşi çıkardı
    çakmağı aldım sigarayı yaktım bir nefes alıp üfledikten sonra
    çakmağı geri uzatıp
    -şimdi sorun kalmadı sağol yardımların için dedim.
    ebruya baktı bir süre
    • merak etme sorun yok erkek arkadaşım dedi ebru
    erkek arkadaşım??
    bunu duyduğuma pek sevindiğim söylenemez çünkü kafam daha da karıştı
    -ebru dedim
    yine bana bakmadan kafası başka gözü başka yerlerdeydi
    -ebru dedim yine
    insan bi efendim der.
    gibtir git der
    konuşmak istemiyorum der
    seni seviyorum der ama der bişeyler amk

    -arkadaşına merak etme bişey yok diyorsun ama erkek arkadaşının merakdan öldüğünün farkında değilsin dedim
    ses çıkarmadı
    baktım ki delirme aşamasındayım
    ve uğruna delirdiğim kişi beni giblemiyor
    ortam da kalabalık caddeden sürekli insanlar geçiyor
    sövsem kendini kadın koruması sanan bi kaç tane dangalak çıkıp ben olayın aslını öğrenmeden adresim değişecek
    sakin olup
    -ebru olay nedir. neden böyle yapıyorsun. dedim
    • bişey yok dedi
    -öp o zaman beni dedim ellerimi havaya kaldırdım.
    • şimdi olmaz dedi
    -burdaki bir kişi sebebi ile mi öpmüyorsun dedim.o lavuklardan herhangi birini kastederek
    • hayır dedi
    bileklerinden tutarak
    -gel benimle dedim ebruya
    hiç itiraz etmeden geldi
    iyiden iyiye sesin azaldığı pek kalabalık olmayan
    bir yere zütürdüm
    -öp şimdi beni dedim
    öpmedi
    başı aşşağıda ayağıyla yeri karıştırıyordu
    sustu
    -demek ki nerde olursak olalım öpülmeyecek birisi olmuşum senin için dedim
    yine sustu
    -gideyim mi ebru dedim
    sesini çıkarmadı
    -şu olayı anlat,ne dersen kabulümdür,git dersen gidecem söz dedim
    • bişey yok dedi. mırıldanarak

    ben olayı babasına veya ailesine bağlamak ve tepkisini görmek için
    -yarın babanın otelinde işe başlıyorum dedim
    • babamın otelinde mi dedi biraz şaşırarak
    -evet dedim
    • hayırlı olsun dedi
    bundan da pek bir tak çıkmadı
    -lütfen anlat ebru neden böyle oldu dedim
    • bişey yok ki dedi
    -tüm bunlardan sonra bişey yok diyorsan demek ki daha bişey görmedin sen dur bakalım neler yapacam sana mı demek istiyorsun dedim
    • ne alakası var dedi
    -kaç gündür nasıl peşinde koştuğumu anlatacak değilim ebru yorma beni anlat ne olduğunu uzatma dedim
    • bişey olmadı kelebek
    -öp ulan o zaman beni dedim
    baktı sadece suratıma
    -ellerimi tut o en azından dedim
    bi kaç saniye geçti
    o da yok amk
    kafayı yedim yiyecem
    -bir cevap için 10 a kadar sayacağım eger cevap vermezsen başka şeyler sayarak da gideceğim haberin olsun 10*dedim
    ben aşşağı doğru saydıkça ne yapacağını bilemez hale geldi
    7 dediğimde bana sarıldı
    nefes alışlarından bir şey söylemeye yeltendiği fakat söyleyemediği anlaşılıyordu
    ben aşşağı dogru saydıkça daha sıkı sarılmaya başladı
    yavaş yavaş 3 e kadar saydım
    ellerini yavaşça gevşetti
    artık bana sarılmıyor ama dibimde duruyordu
    -2 dediğimde yarım adım geri çekildi
    -1 dediğimde yanağıma eğilip bir öpücük kondurdu
    -ebru sıfır dedim bir adım daha geri çekildiğinde yanağından peş peşe süzülen bi kaç damla yaş vardı
    gel de işin içinden çık amk
    madem ağlıyor bana sarıldı
    yanağımdan öptü ki kesin bi taklar dönüyordu
    resmen ebru ayrılık otobüsüne binerken beni uğurluyordu
    -en azından sebebini anlat da öyle gideyim, yıllarca içimde dert olmasın
    bir sevgili neden kaybedilir bileyim dedim
    o beni dinleyip cevap hazırlamak yerine gözleri başka alemlerde göz yaşlarını silmekle meşguldü
    tuttum ellerinden
    -ebrum ne olursun anlat dedim
    yine sarıldı
    -ölecek miyim amk bana kanserli gibi davranma anlat şunu dedim. sinirlice
    • neden böyle olduğunu bilmiyorum dedi
    -devam et dedim
    • bilmiyorum dedi
    -5 yılın hatrına anlat giderim bilmek hakkıydı diye vicdan azabı çekersin.
    vicdanını rahatlatmak istediğinde bile beni bulamayacağın birisi olurum,ne olursun anlat dedim
    Tümünü Göster
    ···
  9. 34.
    0
    annem sabah erkenden beni kaldırdı
    maddiyat kötü
    ceplerimi bile borçluyum amk
    annem bişey sıkıştırdı cebime al lazım olur diye
    bindim dolmuşa
    telefonun çekmeye başladığı yerlerde
    mesajlar dökülmeye başladı ebrudan
    ama dünden sonra gönderilmiş mesaj sayısı sıfır amk
    biladeri buldum
    üç beş muhabbet
    o da cebindeki paranın bir kısmını bana verdi
    mesajlar geldiği için ebru alanyaya geldiğimi anlamıştır iletim raporlarından
    bu yüzden bana mesaj atar veya arar diye bekledim
    öğlene a kadar belki uyuyordur diye bekledim ama yine yok
    evleri civarına gittim
    ebrunun babasının arabası yok
    evde kim olup olmadığı da belli değil
    sonra yazdım mesajı

    -ebru
    tek kelime yazdım gönderdim
    iletim raporu geldi telefonuma ama ses soluk çıkmadı geriye
    30 dakika kadar bekledikten sonra aradım
    ama aradığımız aboneye o anda ulaşılamadı
    her on dakika da bir aradım
    yüzlerce dakika denedim ama hiç ulaşılamadı
    akşam üstü evlerinin önüne gittim ışıklar yanıyor
    biraz sevindim en azından alanyada ebru diye
    ama niye benim mesajı aldıktan sonra telefonu kapalıydı ki
    neden bana güle güle demeden gittiler
    neden ebru alanyaya döndükten sonra bana mesaj atmadı
    neden aramadı
    kafamda bir milyon soru olduğu için tam olarak ne yapacağıma da karar veremiyordum
    bana göre en yüksek ihtimal
    ebru habersiz yaylaya gelmiş
    ailesi merak etmiş
    haber vermeden gittiği için kızmışlar ve alıp zütürmüşler
    böyleyse neden aramalarıma cevap vermedi ve telefonu kapalı
    hadi desek şarjı bitti
    telefonumu ezbere biliyor bi yerden arar. haber verir
    bekle allah bekle
    gece saat 1 e kadar yine kapısında bekledim
    açlığa dayanamayıp
    püskevit aldım bir de meyve suyu
    bir tane ağzıma attım tam meyve suyunu çekecem
    bir taksi durdu
    içinden ebru indi

    taksinin kapısı ile apartmanın kapısı arası mesafe ile benim ile taksi arasındaki mesafe aynıydı
    ayağa kalktım
    -ebru dedim. dönüp bakmadı
    sesimi yükselterek tekrar
    -ebru dedim. aynı anda yürümeye başladım ona doğru
    yine durmadı
    dış kapıyı açarken 5 metre civarındaki bir mesafeden
    -ebru dedim yine duymadı
    duymaması imkansızdı
    içeri girdi. arkasından kapıya vurarak ses çıkarmaya çalıştım
    asansöre binmeden direk merdivenlerden çıktı gitti
    elimdeki püskevit ve meyve suyu olduğu gibi kaldı.
    ne bir yudum daha çekebildim
    ne de bir tane daha atabildim ağzıma
    ben yine onun odasını görebileceğim bir yere gittim
    kendi kendime sorduğum sorular şöyleydi
    -olm kelebek bi tak mu yedin amk
    -lan babası kıza benimle konuşmayı mı yasakladı yoksa
    -amk yoksa bu içeri giren ebru değil miydi.(bunu sorarken ebrunun odasının ışığı yandığı için)cevabı almış oldum
    kendimi rahatlatmak için iyi ihtimallerden de bahsettim kendime
    -olm morali bozuktur duymamıştır beni. aklında başka bişey vardır.
    şarjı bitmiştir şimdi odasında şarja sokar mesajımı görüp beni arar diye düşündüm ama
    bi tak olmadı sadece osuruk oldu umutlarım
    odanın ışığı yandıktan 5 dk sonra söndü
    gözlerimi perdeye öyle bir yoğunlaştırdım ki acaba bir hareket olurda bana bakar mı diye
    ama rüzgar bile kıpırdatmadı amk ben şaşı olmanın eşiğinden dönmekle kaldım
    kendimi olm biraz daha bekle
    kız seni seviyor
    sevmese yaylalara gelmez mutlaka bir sorun vardır diye avuttum

    3 dakika daha bekle 5 dakika daha derken saat 3 oldu
    sabaha kadar beklerdim ama sabah dolmuşa binmek için erken kalkmış olmamdan dolayı
    eve gittim uyudum
    kalktığımda saat 11 i buluyordu
    direk(t)(türk dil kurumundan uyardılar böyle yazılıyormuş amk)olarak evlerine gittim
    biraz bekledim ekşın çıkmadı
    denize gittim ebru oralarda mı diye orda da yok

    amk bir erkeğin hayatla gerçek anlamda yüzleşmesi için bitirilmesi gereken askerlik bitmiş
    ben yüzleşmem gereken hayatı anlamaya çalışıyorum hala
    ne oluyor amk. biri bana bir açıklama yapsın amk yerinde
    kim neden alıp zütürüyor sevdiğimi benden
    gözüm denizlerde pencerelerde
    yollarda alanyada
    telefonum tek numarayı tuşluyor
    karar verdim ilk bulduğum yerde tutacam konuşacam
    evin önüne gidiyorum giren yok çıkan yok
    denize gidiyorum kimse yok sağa sola gidiyorum ebru yok amk
    telefon kapalı
    3 gün kafayı yedim yiyecem nerdeyse
    hep de kendimi olm sen bir yere bakarken o başka yere geçmiştir şanssızlığından diye teselli ediyorum
    dedim giberim böyle işi harap oldum amk
    gittim evlerinin önüne bastım zile
    ses yok
    aynı gece 4 e kadar bekledim
    eve giren yok
    acaba mezuniyet için ankaraya mı gittiler diye düşündüm
    ama artık dayanılmaz hale geldi aklımdaki sorular
    ertesi gün kalkıp otele gittim
    vay kelebek hoş geldin hoş gittin resepsiyondakilerle konuştuktan sonra
    ebrunun babasını sordum
    dün burdaydı bugün gelmedi dediler

    ebru yu sordum hiç görmedik dediler
    denize yine gittim baktım sağa sola yok amk
    öğlenden sonra yine otele gittim
    ebrunun babası otele gelmiş
    kapısını çaldım
    -müsait misiniz dedim.
    muhabbet aynen şöyle
    -kelebek hoşgeldin, geçen gün için kusura bakma.
    -önemli değil dedim
    muhbabbet orda kaldı.
    -ne yapıyorsun nerde çalışıyorsun şimdi dedi
    bu sorudan benim artık otelde çalışmamı istemediğini anladım.
    -çalışmıyorum henüz dedim.
    aslında nabız ölçmek için sordum hani burda çalışırsın derse aramızda bir sorun olmadığını anlamak için
    -gez tabi biraz daha askerden yeni geldin sayılır dedi
    ben gibtir git dediğini bu lafıyla anladım.
    -tamam bana müsade dedim
    çok isteksiz bir şekilde
    -nereye gidiyorsun dedi
    -biraz daha gezmeye kolay gelsin size dedim odasından çıkıp kimseye selam vermeden otelden ayrıldım
    dedim en iyisinin amk seviyor olsa arar durumu açıklardı
    yaylaya döneyim desem
    orda ne tak yiyecem

    hem ebruyla da daha konuşmadım en azından ondan bişeyler duyayım diye inatla bekledim.
    ebruyu ne gördüm ne de nerde olduğunu duydum
    kapısında sabahlamaktan(sabahlama derken geceleri sık sık evin önünden geçip odasının ışığı yanıyor mu diye bakmak)
    telefonda aynı numarayı çevirip sayısız kez aradığınız numaraya şu anda... duymaktan
    denize gidip gelmekten ebemi ihmal ettiğim için bolca gibildi ebem
    amk öyle boş beleş işler değil bunlar
    evin önünde beklemek karnını acıktırıyor para
    denize gitmek canın su çekiyor otobüs para
    eve gidiyon bişeyler alıyon para
    hayat napolyon olmuş amk alanyasında para para amk yine para
    askerde aldığım cezanın kağıtları geldi
    temyize vermek için yeterli sürem vardı
    gidip yatıp kurtulmak ile temyize verip kışın yatmak arasında çok kaldım
    bunu bekletirken
    otelden bir arkadaş arayıp
    ebrunun geldiğini
    akşam da mekanın birisine eğlenmeye gideceğini söyledi arkadaşları ile telefonda görüşürken duymuş
    şimdi duralım
    telefonla görüşüyorsa telefonu açık olması lazım
    aradım yine ulaşılamıyor
    cevap veriyorum yeni telefon nosu almış
    mekanın birisinde eğlenmeye gidecekmiş
    demek ki keyifler yerinde amk
    bi de ben gideyim şu mekana diye hazırlandım
    gittim peder beyden tekrar para alıp
    yerimi aldım mekanda erkenden
    bir yandan da içmeye başladım
    en önlerde bir yerde ayrılmış masa var 8 10 kişilik
    22.00 civarı içeri girdiler

    kızlı erkekli grup
    ebru beni farketmedi önce
    keyfi gayet yerinde
    konuşuyor gülüyor istek gönderiyor
    içiyor amk
    o güldükçe ben sinirlendim.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 35.
    0
    -nazıma katlanacaksın bir süre dedim
    • tamam kabul ama şimdi biraz mola istiyorum az doyayım sarılmaya sonra nazına devam edersin dedi
    -bu gece komple mola mı versek acaba dedim. yine pis pis gülerek
    • amacını biliyorum kelebek efendi dedi. yine tokat yedim amk
    ayağa kalktım
    ellerinden tutup ayağa kaldırdım
    -gel benimle dedim
    sokak lambasının biraz loşlaştığı bir yere kadar yürüdük
    durdum onu kendime çevirdim
    kırmızı kart görmüş oyuncu ile hakem arasındaki anlamsız bakışma gibi bir süre birbirimize baktık
    ellerimi uzattım ikisini birden
    iki elini de ellerimin üzerine koydu
    bi kaç santim havaya kaldırdım derin derin gözlerine bakarak
    -biraz daha kaldırmak için kaslarımı yorma dedim
    elleriyle altta kalan elimi kavradı ve biraz daha havaya kaldırdı
    kaldırdıkça yaklaştık birbirimize
    ikimizde öpüşmeye teslimdik çünkü 180 derecedeydi ellerimizle vücudumuz
    ilk hamleyi o yaptı
    öpmek için dudaklarını büzdü ve bana yaklaştı
    -çok aceleci davranıyoruz,ben hazır değilim henüz ama dedim. liseli kızlar gibi naz yaparak
    elin yukardan inip karnıma yumruk olarak gelişini göremedim bile
    -biraz daha aşşağı vursan bebeğimizin olma ihtimalini ortadan kaldıracaktın dedim
    • seni büyütemedim ki daha dedi
    ellerimi tekrar kaldırıp
    -kaç gol gerideydim ben dedim
    işaret parmağını kendi dudaklarına zütürüp sus işareti yaptı
    benim dudaklarıma yaklaştı
    aradaki parmağı çekince aşk annem ebru
    dudaklarımda günlerdir biriken acı kalıntılarını sildi
    yerine en sevdiğim tadı dudaklarıma sürdü
    muallaklikten geri kalmayan ben
    biraz geri çekilip
    -sarımsak mı yedin sen dedim
    ama kendinden emin olan sarımsaksız ebru bu defa ensemden kavrayarak iyice kendine çekti
    yine o tat
    on ile 15 dakika arasında süren öpüşme sonrası
    sarıldık
    • sana sarılıp yatabilir miyim bu gece diye sordu
    hiç konuşmadan başı omzumda yavaşça eve yürüdük el ele
    sonra ikimiz için de ayrı ayrı hazırlanmış yataktan
    ebrununkini seçtim olası bir baskın ve yakalanma durumunda sapık olan ben olayım diye
    yatakta yerimizi aldıktan sonra bana sarıldı ve göğsüme başını koydu
    -sadece sarılacak mıyız diye sordum
    • yetmez mi sorulu cevabı geldi
    -yeter dedim
    • gerçekten mi dedi
    -one night stand a karşıyım ben dedim
    • pis pis konuşma git yatağına dedi
    uyuyor numarası yaptım sessizce
    sonra yine başını koydu
    ellerimi sıkı sıkı sıkıp
    yüzümü okşadı
    arasıra yanağımdan ve boynumdan öptü
    bazen ellerimi dudaklarına zütürüp öptü
    nefes alışverişi uyku ritmini yakalayınca
    bir süre daha yanında kalıp sessizce yanından kalktım alnını öperek
    üstünü dikkatlice örtüp yatağıma geçtim
    sabah uykusuzluk halinden anlamayan uykunun iyice tadına varmış kuzenlerin kalk artık demesi ile uyandırılıp
    kahvaltıyı yaptık
    kızlar ebruyu esir aldılar bir süre konuştular annem komşuya gitti
    bende fırsattan faydalanıp uyudum tekrar
    uyandığımda neler olmuş neler amk
    evin önünde bir araba
    araba çok tanıdık
    ebrunun babasının
    aşşağıda konuşma halinde olanlar
    ebru annesi ve babası
    karşılaşmayı tribünden izleyenler annem ve kuzenler
    beleş tribünde ise ben
    konuşma tarzlarına uzaktan bakınca nasılsınız hoşgeldiniz gibi değil
    basbaya tartışıyorlar gibi
    olay mahaline gitmekle gitmemek arasında kaldım
    baktım ipler kopacak kabağın benim başıma patlama riskini de alarak gittim yanlarına
    -hoş geldiniz dedim elimi uzatarak annesine
    konuşmalarının tam ortasına dalarak
    -hoşbulduk dediler
    pascal nouma misali oyuna girer girmez kırmızıyı gördüm beyler
    • bize biraz müsade eder misin dedi ebru
    kenara çekildim annemlerin yanına çıktım
    • size ne!! lere kadar uzandı muhabbet kendi aralarında ki
    sessizce birbirlerine bağırıyor gibiydiler
    biz onları öylece izlerken
    hepsi arabaya bindi
    araba hareket etti
    arkalarından baktık kaldık
    hani giderken görüşürüz eyvallah demedikleri için az ilerde bir yerde park ederler
    sonra dönüp gelirler diye bekledim ama
    araba gitti de gitti amk
    ebru arkasına dönüp el bile sallamadı
    ben geri gelecekler umudu ile oturdum onları bekledim
    -gelirler mi dedi annem
    -mutlaka gelirler dedim
    annem gelirler lafını duyunca horozun birini yakalattı kestiler tüylerini yolmaya bile başladılar
    kuzenlere sordum nasıl geldiler
    ben uyurken ne oldu diye
    • arabayla gelmişler evin önüne park etmişler
    ebrunun babası ve annesi arabadan inmiş
    bizimkilere selam vermiş
    annem yanlarına gitmiş biraz konuşmuşlar nasılsınız hoşgeldiniz diye
    sonra ebru da yanlarına gitmiş
    annemin yanında selam dahil hiç birşey konuşmamışlar
    annem buyurun demiş eve davet etmiş
    -siz buyrun biz geliyoruz demiş. ebrunun annesi
    annem de geliyorlar diye çıkmış çardağa biraz da önden evi toparlayayım diye
    bi bakmış ki gelen giden yok
    10 dakika civarında konuşmuşlar
    sonrasını biliyorsunuz zaten
    benim duyduğum ebrunun size ne demesi idi.
    bunu da resmen bağırarak söylediği için duydum
    ama konuşmada tansiyon hayli yüksekti
    akşama kadar oturdum
    ne dönen oldu ne de geri gelen
    akşam gelen köy dolmuşu
    önce umudum oldu
    sonra hayal kırıklığım
    sofraya horoz kondu
    millet afiyetle yedi
    ben hani bir gelen olur diye umutla bekledim ama
    kimse gelmedi
    ertesi sabah alanyaya dönmedim hani gelir diye
    akşam ki köy dolmuşuna kadar bekledim gelen olmadı
    dolmuşcuya sabah beni almadan gitmemesini tembihledim
    Tümünü Göster
    ···
  11. 36.
    0
    tel kapandı
    hala asker oldugumuzu hemen farkettiren
    kasıntı uzman çavuşlardan birisi
    -kapat telefonları geç sıraya komutlarını arka arkaya verince anladım
    yat kalk
    ve ekşın
    geriye dönüş yaptı bana karşı
    -gel dıbına çakim arkadaşım dedi
    sabah içtimasından önce
    ben ebru ile ilgili ne yaptığımı soracağını beklerken
    -dıbına çakim durum mühim arkadaşım dedi
    -emredin komutanım dedim
    -sana bir görev verecem hatırlat bana içtimadan sonra dedi
    ben içtimaya koştum
    o da geldi
    içtima sonrası kapısını çalıp görevi hatırlattım merak içindeyken
    -dıbına çakim arkadaşım kışlada başka taburdan birisi firar etmiş dedi
    benimle alakasını düşünürken devam etti
    -dıbına çakim ben sizin hem ananızım hemde babanız sizin başınıza bi tak gelirse ilk hesab bana sorulur
    ben ekşın peşinde koşarken
    kim ne tak yiyor onları araştırırken hangi askerin de derdi var bilemiyorum
    zaten bana söylemezler korkularından hem hiç dert dinleyen birine benzemiyorum
    ama sen bizim bölükteki askerlerlerle nasılsın diye başla bi dertleri varsa anlatırlar zaten
    kıyıda köşede kimseyle konuşmayanlarla konuş
    dıbına çakim arkadaşım kısacası dertli askerleri bul getir bana dedi
    -ne yapacaksınız peki dertli olanlarla komutanım dedim
    keşke demeseydim
    -karşılıklı içki içecez dıbına çakim sende gelirsin tam olur o zaman alkolik arkadaşım dedi
    -emredersiniz dedim ayarı yemiş bir şekilde
    askerlere gidiyorum nasılsınız lan diyorum hepsi şafak derdinde amk
    bitmiyor da bitmiyor diyor herkes
    öyle kimseden ahım şahım dert bulamadım
    ama ekşına eli boş gidilmezdi
    bi tanesini not aldım
    izni bitmiş ama çok özlemiş
    bi tanesinin anne ve babası konuşma yeteneğinden yoksun onlarla irtibata geçemiyor
    bi tanesi görevinden çok şikayetçi ve başka görev almak istiyor
    diye ekşına notları verdim
    -görevini beğenmeyeni getir dıbına çakim dedi
    getirdim
    -görevin nesinden memnun değilsin dıbına çakim dedi
    -memnunum komutanım dedi bin
    -tamam çıkabilirsin iyi görevler arkadaşım dedi
    -gel dıbına çakim dedi bana
    yanına yaklaştığımda
    -yanlış istihbarat dıbına çakim cezanı seç dedi
    -siz nasıl uygun görürseniz komutanım dedim gibe gibe
    -tamam dıbına çakim sonra karar veririz şu izni biteni çağır dedi
    onu da çağırdım ama tırsıyom bi amcıklık da o yapacak diye
    -iznin kaldı mı dıbına çakim dedi
    -kalmadı komutanım dedi asker
    -izin istiyor musun dedi
    -hayır komutanım az kaldı zaten dedi
    -tamam çıkabilirsiniz dedi askere bana gibtim seni kelebek dercesine bakarken
    -diğerini de çağırayım mı komutanım dedim
    -elli yıllık karım gibisin dıbına çakim seni gibmeye bile üşenir oldum dedi ekşın
    -komutanım derken lafı ağzıma sokup
    -çağır dıbına çakim dedi
    -anlat dıbına çakim dedi askere
    asker durumunu anlattı
    annesi ve babası ile sadece işaret dilinde konuştugunu hafta sonları çarşı izninde web cam da konuşabildiklerini
    ama hafta içi veya çarşı izni kesildiğinde onları merak ettiğini diğer kişilerle telefonla görüşüp
    onlara bilgi ulaştırdıgını ama bunun da her zaman olmadıgını söyledi asker
    -tamam dıbına çakim zütün kaşınmasın gözüme fazla batma çarşı iznin kesilmeyecek.
    haftanın salı ve perşembe günleri de bana uğra dedi
    salı ve perşembe günleri neden uğra dediğini sonradan anladım.
    kendi telefonundan çocugun annesi ve babasına mesaj yazıp
    hal hatır soruyormuş ama bunu ben göremediğim zamanlarda yapmış kimse bilmesin diye
    son getirdiğim askerdeki bir sorunu çözdüğümüz için ekşın mutluydu
    -başka var mı dıbına çakim dedi
    -şimdilik yok komutanım dedim
    -senin derdin var mı dıbına çakim dertten içme vaktin gelince benim de haberim olsun dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    -vay dıbına çakim içecek adam çıkmadı bu günü de alkolsüz geçireceksin dedi
    diline düştüğüm adamın farkındasınız
    -görev burda bitmedi dıbına çakima araştırmaya devam et dedi
    -emredersiniz dedim de daha kim bana derdini söyler amk gördüler derdi olanı ekşına zütürdüğümü
    zaman geçti
    ekşınla aramız yine eskisi gibi olmaya başladı
    ebruyla görüşmelerimizde
    gelmiyor musun
    ne zaman geleceksin
    gel artık gibi ardı arkası bitmeyen
    güvensizlik konuşmalarından sonra
    mahkeme tarihi geçsin gelecem dedim en son
    mahkemeye gittik vakti geldiği zaman
    ekgib evrak yüzünden ve nöbetçi hakim yüzbaşının
    bu olayın emsallerine bakmak istemesinden dolayı
    yine ertelendi 45 gün sonraya
    ertelendiğini ekşına bildirip izin istedim
    ekşında verdi fazla zorlamadı
    10 gün daha izin aldım
    direk otobüse binip ebruya haber vermeden ankaraya gittim
    normal bir telefonla onu aradım
    -nerdesin dedim
    • yurttayım dedi
    -ankarada bildiğin çiçekçi var mı dedim
    • hayırdır dedi
    -bi sevdiğime gül almam lazımda dedim
    • bi dakika ya sen nerdesin şimdi dedi
    yerimi söyledim
    -sakın kıpırdama geliyorum hemen dedi
    bende bi tak anlamadım yaptıgımdan nasıl sürprizse amk
    hem haber vermeden geliyom hemde sürpriz yapmadan onu çağırıyorum
    ama sürpriz yapamamam da başka bir etken daha vardı
    para yoktu amk cepte çıksa çıksa şimdilerin 100 lirası çıkardı
    o da alanyaya dönüş yolunda anca yetecek bir paraydı
    gelince kızdı bana
    • neden haber vermiyorsun diye
    -kusura bakma dedim
    • kaç gün izin kullanacaksın dedi
    -10 gün dedim
    • tamam yeter dedi
    -kaç gün burda kalayım diye sorduğumda
    • 10 gün tabiki dedi
    ne demek on gün lan alanyaya gitmeyecek miyim amk
    -10 gün nasıl kalacam burda dedim
    • pansiyonda kalırız beraber dedi
    -alanya dedim
    • bensiz gidemezsin kelebek dedi
    -beraber gidelim o zaman ebru
    • okul var dedi
    sonra hiç hesablamadığım bişey oldugunu daha farkettim
    neden izinli olacagı bir bayram yada seyranda kullanmadım ki izni
    iznin bin olacağı şimdiden belliydi
    inat edip alanyaya gidecem desem aramız bozulacaktı
    kalacak olsam para yok
    -alanyaya hafta sonu bari gidelim de para alayım dedim
    • bende para var kelebek,bir daha alanya lafı edersen elif için gittiğini düşünmeye başlar olay çıkartırım dedi
    resmen beni çevresine tanıtmak
    kendini mutlu etmek için kullanacaga benziyordu
    öyle ahım şahım da değilim ki amk
    bakınca vay amk ebrunun sapına bak ne kadar yakışıklıymış desinler
    ebru bilmiyor ki
    her çiçek arının damağına göre güzel

    hani olur ya amk manitanız aşkııııım bi film çıkmış mutlaka gidelim der
    siz hangi filmdir diye sorarsınız en sevmediğiniz tarzda taktan bi film çıkar
    ama gibe gibe de gidersiniz baygın baygın 1 buçuk saat filmi izlersiniz
    nasıldı diye sorunca çok iyiymiş diye eleştirmen olursunuz iki dakikada
    ebrunun beğendiği film on gün sürecekti
    ben niye mi katlanacaktım bu filme??
    ileriyi görme diyelim
    ayrılmaktan çok korkuyordum
    geceleri ne tak yiyeceğimi bilemez halde askerlik yapmak istemiyordum
    • karnın aç mı dedi
    -önce şu kalacagımız yere bi gidelim valizi filan bırakayım dedim
    • hmm nerde vardı dur bi saniye dedi
    telefon açtı bir arkadaşına
    telefonla konuşmayı yarıda kesip
    • kız arkadaşımın evinde boş oda var orda kalalım mı dedi
    -sen bilirsin dedim
    düşünmeden ama aslında otele verilecek parayı düşünerek
    • tamam hadi gidiyoruz dedi telefon konuşmasından sonra
    eve gittik
    aynı ev daha önce gittiğim
    kızlar beni daha önceden tanıdığı için
    hoş denilebilecek bir karşılama ile
    ben odaya geçtim
    ebruda geldi
    -biraz yorgunum uzanayım dedim
    • tamam dedi
    3 4 saat uyumuşum akşam olmuş
    seslere uyandım
    sanki çarşı marş bestelemiş onu deniyorlar ama henüz hep bir ağızdan söyleyemiyorlar
    dışarı çıkmaya bile korktum amk kalabalıktan

    çünkü muhtemelen içeri girince insanların hepsi birden bana bakacak
    ve buyrun bu da kelebek diyecek birisi
    elimi yüzümü yıkamam lazım odadan çıkamıyorum korkudan sanki umumi wc de açık renkli donuma sıçtımda topluma çıkmaya korkuyorum
    hafifçe araladım kapıyı
    baktım kimse yok piyasada
    bekledim ebru gelir diye
    hani telefonda yok ki ebru gel kalktım artık diyeyim
    yarım saat kadar daha bekledikten sonra ebru geldi
    • uyandın mı derken öpmesi de bir oldu
    -bunlar kim dedim
    • arkadaşlar dedi
    -ilk gün sadece ikimiz oluruz sanıyordum dedim
    rahatsızlığımı belirtmek için
    • kusura bakma hadi gel dedi
    -ebru böyle tanışma mı olur dedim
    • ya gel bişey olmaz dedi
    üstümü değiştirdim ondan aldığım cesaretle beraber dışarı çıkıp zaten kısa olan saçlara aklımca ayar vermeye çalıştım
    içeri girmeye hazırım ama hangi kimlikle gireceğimi bilmiyorum
    sessiz sakin olsam
    mal amk bu derler
    çok konuşsam ne diyo lan bu derler
    ne tak yiyeceğimi bilmeden içeri girdim
    haliyle bir sırıtma belirdi suratımda nezaketen
    hepsine bi göz gezdirdim
    bildiğin insan amk kahvede maç izleyen cemaatin tv sinin önüne geçmiş gibi hissettim kendimi
    merhaba dedi hepsi gel otur diye de yer gösterdiler
    ama benim nedense ebruyu annem ellerini de en güvenli yermiş gibi hissetmek geldi içimden
    velhasıl oturduk
    kısa bir sessizlikten esnasında
    olay mahalini inceledim
    ne oluyor amk burda dercesine
    herşey home party stilinde hazırlanmış
    içkiler mezeler çerez falan
    kim kimin manitası bilene aşk olsun zaten
    çoğu turistlerden gördüğüm tarzda entel dedikleri cinsten
    Tümünü Göster
    ···
  12. 37.
    0
    *gidinceye kadar söz ama sensizken yine akıtırım bende birikenleri dedi
    -tamam dedim
    bir süre bekledikten sonra epey ıslanmıştı yağmur gören yerlerimiz
    -şimdi anı mı oluyor bu dedim
    • evet şikayetçi misin dedi
    -hayır da fazla monoton değil mi sence dedim
    • neyi varmış dedi
    -istanbulda yağmur yağarken öpüşerek hasta olmayı bekledik olarak hatırlasak bu anıyı dedim
    • tamam bi kere ama
    -pazarlık mı yapıcaz şimdi dedim
    en son
    • deli dediğini hatırlıyorum
    kısıtlamasız öpüştükten sonra artık bir anımız vardı
    kalktık
    ebru inat etti bana kazak almak için
    kendisi de almazsa giymeyeceğimi söyleyip onu da almaya zorladım
    ıslak olanlar onda kaldı
    yemek yiyebileceğimiz bir yere gittik
    ebru yemek yerken biraz daha bahsetti diğer insanların benim hakkındaki görüşlerinden
    destekleyenlerin de oldugunu fakat onlara bile inanmadıgını dile getirdi
    hiç pişman olmadıgını
    çok kolay olsa bu kadar sevemeyeceğini söyledi
    -seviyoruz dimi birbirimizi dedim
    • kendin cevap ver dedi
    -ben seviyorum senin de sevdiğini biliyorum o zaman neden üzgünüz ki şimdi
    bilmiyor muyduk bunların olabileceğini bak sağına soluna
    birbirine kıkırdayan aşkla gülen sevgililer var
    onlardan bir eksiğimiz yok üstüne bir kaç yıl fazlamız bile var. dedim
    • onların sevdikleri hep yanında ama kelebek dedi
    -onlar da bir gün bir süreliğine ayrılmak zorunda kalacaklar ebru bunu onlar da biliyor ama yaptıkları şeye dikkat et
    beraber olmanın tadını çıkarıyorlar dedim
    buruk bir gülümseme ile bana baktıktan sonra elleri ellerimdeydi
    ellerime dokunma süresi çoğaldıkça aşkla bakar gözleri de aydınlandı
    -hadi çocuk olalım elimizdeki dondurmayı eritmeden yiyelim
    keyfine varalım dondurmanın yoksa zaman eriyip gidecek ve dondurmamızdan hiç zevk alamayacağız dedim
    • benim ki çilekli olsun dedi gülümseyerek
    -benimki de ballı olsun bal dudaklım dedim. ellerimi kaldırarak
    • burda olmaz deli dedi
    sonra dayanamayıp
    hadi çabuk bitir yemeğini deyip
    e-5 küçükyalı istikametine gidecek otobüslerin yakınlarında bir yerde oturduk
    yağmur yağsam mı yağmasam mı kendi de bilmiyordu.
    yağmurda sarılıyor olmamızdan herhalde ebru yine evliliğe getirdi olayı
    • çocuklarımızla da gelelim buraya ilerde kelebek dedi
    -yağmur yağmadığı zaman geliriz dedim
    • söz mü dedi
    -söz ebrum okulun nasıl gidiyor dedim
    • iyi ama zor çok çalışmak gerekiyor dedi
    -sözümü erteliyorum okulu bu sene bitirirsen seneye kışın istanbula geliriz ama çocuğumuz olmaz dedim. sırıtarak
    • yaparız ne olcak ki dedi
    -bişey olmaz da erken olur dedim
    • ne kadar kaldı gitmene dedi
    -bir saat dedim
    saat 3 buçuğa geliyordu
    -sen nasıl döneceksin dedim
    • biletimi aldım merak etme dedi
    -hadi gel benimle dedim
    onu atm ye zütürdüm
    atm ye gidince benim için yatırdığı paraları geri çekip ona vereceğimi anladı
    • kelebek var param bak dedi. gösterdi hem parasını hemde kartını.
    -olsun çok param olursa çok harcarım sende kalsın biriktirirsin ikimiz için dedim
    • almam dedi inat etti
    -almazsan ne öperim ne de sarılırım sen giderken ve istanbula da gelmem seneye dedim
    • yaaa off dedi.
    -parasız mutluluğu öğrenmiş birisine para vermen
    imam'a bir koli viski almandan farksız olur ebrum
    gülüşünle aşkınla zaten trilyonerim ben dedim
    tam hepsini çekecekken o zaman yarısını alırım sadece dedi
    -o zaman dudaktan değil yanaktan bir öpücük sarılma değil sadece tokalaşma olur. istanbul yerine de daha yakın bir yere gideriz dedim
    • tamam bende 2 hafta sonra yine gelecektim 4 hafta sonra gelirim o zaman dedi
    -resmen beni öpmemek için para teklif ettin şimdi bana farkında mısın? yoksa ağzım soğan mı kokuyor dedim.
    • dur bakayım dedi yaklaşıp bir kere öptü dudağımın üzerinden
    -dudak yoktu dedim
    • daha parayı almadım ki dedi gülerek
    paranın yarısını çektim
    ona uzattım
    almadan bir kez daha yaklaşıp öptü
    sonra çantasına koydu parayı biraz yürüdük
    ama kendi kendime sövüyorum ya gerçekten öptürmezse diye
    sarılmadan ayrılınır mı lan kızdan
    kendi başımı yakıcam amk blöflerim yüzünden
    zaman daraldı
    gitmem farz oldu askeri hukuka göre
    sarılmadan tek elimi kaldırdım
    ama ebru diğer elimi de kaldırıp beni öptü
    bende karşılık verdim
    sarılmak refleks halinde gelişti
    -ebru dedim
    • efendim dedi
    -ebru dedim
    • efendim dedi
    -ebru dedim
    • efendim kelebek dedi
    -gülümse dedim
    • seni mutlu edebiliyor muyum dedi
    -çok fazla dedim
    • kelebek dedi
    -efendim dedim
    • kelebek dedi
    -efendim ebru dedim
    sadece gülümsedi
    bu defa ben gülemedim amk
    hatta gözlerim doldu
    • yeşil gözlerindeki ıslaklığı kurutta doya doya bakayım hadi gülümse şimdi dedi
    yine gülemedim amk
    • bana ders veren deliye bak kendin gül önce dedi
    gözlerimin sileceğini çalıştırdım
    damlalar yanaktayken gülümsedim
    • *bana tek yalanın şimdiki bu gülümsemen olsun çok seviyorum seni hadi geç kalma dedi
    yanağımdan bir çift dudak ısısı ile otobüse bindim
    otobüs şoförünün gibinde değildi amk neden ağladığım parasını verdim yerime geçtim
    bana aldıgı kazagın dirsegi ile camdaki buguyu silince gördüğüm ebru
    hala gülümsüyordu
    en azından gülümsemeyi deniyordu
    ondan ayrılırken bir yalan daha attım gülüşümle
    otobüsdeki yaşlı teyzeler yanıma yanıma yanaştı
    kalksana amk yaşlıyım ben oturayım dercesine
    gibe gibe kalktım
    ayrılık acısını otobüsde ayakta bir yerlere tutunarak ve şoför amcanın arkaya ilerleyelim komutlarına uymaya çalışarak çektim
    arkaya ilerlerken
    geride bıraktığım sadece şoför maali değil aynı zamanda ebrumdu otobüs ilerlerlediğinden
    ayrıca ekşına dogru da yürüyordum aynı zamanda
    otobüste bir liselinin manitasına manitayı giblemezcesine mesaj yazması bile imrenilecek bir durum haline geldi benim için
    muhtemelen benim yaşadıklarımı yaşamadığı için o telefonda yazdığı kelimelere benim göstereceğim kadar önem göstermiyordu
    otobüs kışla muhitine yaklaşınca
    dıbına çakim arkadaşım inecek var demek geldi içimden ama
    şoförü nezaretlik kendimi hastanelik etmek istemediğim için sadece düğmeye bastım
    yine tırmanılması gereken kışla
    yine nizami olup olmadığımı kontrolünün yapıldığı nizamiye kapısı
    bir an önce üstümü değiştirip içtimaya hazır olma çabası
    yemek sırası yat içtiması
    askerlerin bugün bi manita ayarladım
    istesem kesin verir palavraları
    sabah kalk boş pazar günü top tekmele
    çarşı iznine çıkmamışlarla askerlik düşer mi lan geyiğinden sonra
    ebruyu aradım
    -nasılsın dedim
    • iyiyim yalancı sen nasılsın
    -yalancıkdan güldüğümü nasıl anladın
    • bırakta tanıyayım seni o kadar
    -seni ne kadar sevdiğimi bilecek kadar tanı yeter
    • o zaman çoktan en iyi dostum olmuşsun da sen beni tanıyor musun yeterince
    -tatile gelmedin herhalde bugün sevdiğinden gelmişsindir dimi
    • yok yeterince tanıyamamışsın henüz hala bana sormandan belli
    -benim sana soracağım tek soru olur ama cevaplamanı istemiyorum ebru
    • soru ne neden cevap istemiyorsun
    -hep sevebilecek misin beni? soru bu
    • evet tabi ki
    -cevaplama ebru sadece yaşat
    • bildiklerimi söylerim tahmin ettiklerim için belki, umarım, inşallah gibi şeyler derim
    sen beni sevebilecek misin hep?
    -o benim sorum kendine başka soru bul
    • geleceğimize belkileri umup inşallahlarla dualarda mısın yoksa evet diyecek kadar inanıyor musun kalbine dedi
    vay amk üzerime gelen kişi cdıbını kırdığım bakkal amca mı lan
    kaçsam kesin yine yakalar beni aynı mahalledeyiz amk gibe gibe cevap verecez ebruya
    -dostunum ben unuttun mu?hani şu çok iyi tanıdığın dostun. sürekli bildiğin soruları sormak sıkıcı gelmiyor mu sayın hocam dedim
    • yanlış cevap verirse sıfır verme heyecanı da zevkli oluyor ama sayın öğrencim dedi
    bakkal amca kafaya koymuş ya züt ya cam diyor amk. tamam babama yaptırtıcam camları dicem ki affedecek beni amk kaçarı yok
    -inanıyorum dedim
    • neye inanıyorsun dedi
    -kalbime dedim
    • ne diyor peki dedi
    -tek kelime mırıldanıyor ama hiç sıkıcı gelmiyor şarkı dedim
    • alla alla neymiş o dedi
    -ebrum dedim
    • bende dinliyorum ona benzer bir şarkı dedi
    -muhtemelen beste aynı sanatçınındır dedim
    • olabilir seninkinin bestecisi kim dedi
    -aşk dedim
    güldü
    • müzik kime ait peki dedi
    -kalbim ritimleri belirliyor dedim
    • deli yaa dedi
    -delirten kim acaba dedim
    • tamam yine suçlu benim o zaman dedi
    -ben mutluyum senin işlediğin suçlardan merak etme dedim
    • suçlu sensin bitir şu askerlik cezanı da gel artık dedi
    -az kaldı merak etme dedim
    Tümünü Göster
    ···
  13. 38.
    0
    onun için nerdeyse en değerli asker iken yaptığım hatadan sonra onun beni eskisi gibi sevmesi ve kollamasını bekleyemezdim
    hatamla oturmam gerekliydi
    herşeye rağmen beni hala seviyor oldugunu telefonunu masasında bırakıp eğer istersem ebruyu arayabileceğim mesajını verdiği zaman anlamıştım
    geçen günlerde sessiz sakin kimseyle konuşmayan
    askerlerin ve diğer komutanların naber lan alkolik söylemlerine aldırmadan geçirmiştim
    çogu zaman elimde plastik barmakta çay ve iki parmağım arasında da bir sigara tutar şekilde herkesden uzak oturuyor olurdum
    geçen hafta çarşı iznine çıkmadığımı ekşın biliyordu
    çıkmadığıma üzülmüştü hatta ben o yüzden ekşının izin vermeme ihtimalini düşünmüyordum bile
    ama yine de sordum çıkabilir miyim diye
    -ihtiyaçların mı var dedi
    • o gelcek komutanım dedim
    -ayrılmamışmıydınız dedi
    bir an sessiz kaldım ne diyeceğimi bilemediğim için
    o konuşmaya devam etti
    -askerliğin geri kalanını bitiremezsin olası acıyla gitme dedi
    -gitmezsem hep içimde kalır komutanım belirsizlikler var onları çözmem lazım bunları düşünmek daha zor oluyor dedim
    -tamam çık o zaman dedi
    -saol dedim odadan çıktım
    bir gün sonra ebruyu aradım gelebileceğimi söyledim
    • çok sevindim dedi
    -bende dedim
    • çok özledim seni kelebek dedi
    -bende dedim
    • ee nasılsın dedi
    -sana haber vermek için aradım görüşürüz gitmem lazım dedim
    • tamam seni seviyorum dedi
    -bende dedim yine kapattım telefonu
    cumartesi günü erkenden kalktık herzamanki gibi
    kadıköyde ebru ile buluştuk
    sanki hiçbirşey yokmuş gibi sarıldı bana kocaman
    çenemin altıyla boynum civarından bir yere nemli bir sesli öpücük kondurdu
    • gel oturalım şuraya dedi cafenin birini göstererek
    -hayır biraz daha sessiz bir yere gidelim dedim
    • öpmeyi mi özledin dedi
    -öpeceğim dudaklardan çıkanları iyi dinlemem lazım o yüzden sessiz bir yere gitmek istiyorum dedim
    • tamam dedi
    yürüdük yürürken o bana sordu
    nasıl gidiyor zor mu yoruluyor musun gibi sorular hepsine sallama iyi kolay bişey yok gibisinden cevap verdim
    yere geldik
    oturalım dedim
    -ee anlat dedim
    • soguk ankara dedi
    -soguktan konu açılmışken kendinden de bahset biraz
    • ben üşümüyorum
    -beni üşüttün ama
    • nasıl yani?
    -ebru şu olayı çözelim neden bana öyle davrandın
    • nasıl davrandım
    -eskisi gibi değildin dedim
    • şimdi iyiyim kelebek dedi
    -bana sebebini söylemiyecek misin?
    • sebeb yok ki
    -peki ebru dedim
    biraz sessiz kaldık elini kaldırdı
    -öpmek istemiyorum dedim
    • neden dedi
    -sebeb yok ki dedim
    • o konuda konuşmak istemiyorum kelebek dedi
    -tamam dedim
    • izne ne zaman çıkacağımı sordu
    -konuşmak istemiyorum ebru dedim
    elimi tuttu bana sarıldı
    • sende böyle yapma ne olursun dedi
    -benim yaptığımın türevlerini sana kim yapıyor onu söyle o zaman dedim
    • herkes dedi oflayarak
    -ne yapıyorlar?
    • konuşmak istemiyorum dedi
    -tamam sen konuşup bana yanlış giden şeyi söyleyinceye kadar bekliyorum
    • senin üzülmeni istemiyorum ben üstesinden geldim zaten dedi
    -anlatmazsan daha çok üzüleceğim vakit daralıyor yalvartma beni anlat şunu ebru dedim
    sessiz kaldı
    -hamile misin dedim
    • hayır dedi
    -sana yanlış bişey mi dedim yanlış bişey mi yaptım dedim
    • hayır dedi
    -ailenle ilgili bir hastalık saglık durumu mu var kavga mı ettiniz dedim
    • hayır iyiler allaha şükür dedi
    -sen mi hastasın bişeyin mi var. çok mu özledin dayanamıyormusun ayrılığa dedim
    • hayır kelebek hayır dedi
    -delirtme o zaman adamı anlat şunu dedim
    • hiç bişey yok dedi
    -bak ebru sinirleniyorum kalbini kırmamak adına giderim lütfen anlat dedim
    ve sebebini anladığım ilk cümleyi kurdu
    • herkes salak salak konuşuyor dedi
    -kim dedim
    • herkes dedi
    -ne diyorlar dedim
    olayı onun ağzından ben anlatıyorum
    okuldaki arkadaşları kız olsun erkek olsun bunu biryerlere davet ediyorlar.
    ebru gitmek istemiyor
    bu durumu arkadaşları bana baglıyor benim çıkartmadığımı düşünüyorlar
    bilmeden konuşarak beni ebrudan sogutmaya çalışıyorlar
    benim hakkımda yeni tanıştığı kişiler soru soruyor
    mesela nerde okuyor diye
    ebru okumuyor diyor
    ne iş yapıyor diyorlar asker diyor
    benim okumayan asker ve basit birisi oldugumu anladıkları zaman suratlarında oluşan ifade ebrunun hiç hoşuna gitmiyor
    çünkü herkes ebruya salakmış gibi bakıyor onun dediğine göre
    çevresindeki kız arkadaşları sürekli onu yeni erkeklerle tanıştırma peşinde oluyor
    yeni tanışacakları erkekler kendilerini ebruya beğendirmek için türlü yalamalıklar yapıyor
    ebru da hem kız arkadaşlarına hem de onlara
    erkek arkadaşı olan birisine başka birini bulmak için uğraşlarının iğrenç oldugunu düşünüyor
    tepki vermek de istemiyor kalblerini kırmamak için
    bu yüzden kimseyle konuşmuyor ve kendini yalnız hissediyor
    en yalnız oldugu anlarda ben yanında olamadığım için daha çok üzülüyor
    ailesi ile olan konuşmalarında bazen hiç benim hakkımda soru sormamaları ebrunun gücüne gidiyor
    o istiyor ki ailesi benimle olmasını desteklesin ve kendisini teselli etsin
    bunları düşünmekten okulda derslere konsantre olamıyor
    tüm bu sebeblerden dolayı asosyalleştigini düşünüyor
    ve en kötüsü bu hayattan nefret ediyor
    ve onun deyimiyle şu lanet günler bi geçse diyor
    ben seni seviyorum dediğim zaman sadece bende demesini
    aslında deli gibi haykırarak bende seni çok seviyorum demek istediğini fakat ağlamaktan korktuğu için söyleyemediğini söylüyor
    sürekli ne zaman ararım diye beklemede oldugunu
    içki içme olayından dolayı bana komutanların muhtemel kötü davranmalarını
    alacagım cezanın az olması için dualarını
    geleceğimizi
    müstakbel çocuklarımızı
    olur mu olmaz mı düşünceleri eşliğinde oldugunu anlattı
    geçen hafta gelmeme sebebini de
    parasının tümüne yakınını benim hesabıma havale ettiği olarak açıklıyor ki
    ben ona bir konuşmamda paran var mı diye sordugunda babam gönderecek sağol demiştim
    bunların çoğunu gözyaşlarını engellemeye çalışarak anlattı
    cogunda gözlerime bakamadı
    çaresizliği okunuyordu yüzünden
    son noktayı çok özür dilerimle koydu öyle davrandığı günler için
    -olanlara üzülüyorsun dimi ebru
    • evet kelebek
    -üzülme
    • nasıl üzülmem sen yoksun başkaları var oldugunu sanıyor ama onlar hiç yok zaten
    -üzülünce geçecek mi ki ebru gülümsemeyi öğrenmen lazım herşeye rağmen
    • gülemiyorum güldürmüyor hiç birşey sensiz
    -bana bak dedim
    gülümsüyordum
    • sen delisin ama dedi ağlamaklı gülümseyerek
    -annemin durumunu biliyorsun dedim
    (özürlü olmasını kastederek doğuştan felçli bir kolunu kullanamıyor.bir ayagı da diğerine göre kısa ve doğuştan bir böbreği yok)
    • evet biliyorum dedi
    -12 yaşındaydım bana gülümsemeyi öğrettiğinde annem
    nasıl dercesine gözlerini kıstı ve bana baktı
    -anadolu lisesine gideceğim ilk gündü
    beni karşısına alıp
    seninle okula gelmek isterdim ilk gününde ama baban zütürsün
    hani annenin bu halde oldugunu görüp ilerde muhtemel arkadaşların olacak kişiler görmesin
    istemiyor olacagın için anlarım seni
    param da yok sana verebileceğim
    herkes istediğini alırken sen alamayacaksın
    aslında bunları seninle konuşmamamı gerektirecek kadar küçüksün
    büyüyünce anlayacaksın üzülmenin boşa oldugunu
    belki de hiç anlamayacaksın ama
    her zaman senin gülümsemen için yaşacak bir annen olucak bunu unutma
    sakın olacaklara aldırma
    kaldır kafanı bana bak dedi
    kafamı kaldırıp ona baktığımda
    ne yapıyordu biliyor musun?
    gülümsüyordu
    hadi sende gülümse şimdi
    iyi dersler oğlum dedi
    üstüm giyinikti
    kapıya kadar uğurlamaya geldi beni
    ayakkabılarımı giyip
    onunkileri de önüne koydum
    giyerken düşmesin diye de elinde tuttum
    ellerimi kaldırdım
    hadi anne okula zütür beni dercesine
    gülümseyerek geldi
    boyumun o zamanlar ona göre küçük olmasının avantajını
    gözyaşlarımı gizlemekte kullandım
    çaktırmadan sildiğimi düşündüğüm anlarda kafamı ona çevirip gülümsedim
    en gidebileceği herkesin annemi görebileceği yere kadar bırakmadım ellerini
    o bana gülümsedi ben ona gülümsedim
    aslında komik olan hiçbirşey yoktu ama
    kimseyi umursamadım
    bir kere öptü beni
    ben öpmeyle yetinmeyip sarıldım
    sağol anne dedim
    annem kendi üzüntülerini o haldeyken yenmişse
    bende onun oğluyum bende yendim
    sende benim kız arkadaşımsan sende yenmelisin
    şimdi gülümse bakayım dedim
    gülümseyemedi ağladığı için bana sarıldı

    kendini toparlayabilmesi için yaklaşık yarım saat sessiz kaldım
    sadece ona sarıldım
    onun da yapmak istediği tek şey o gibiydi zaten
    hafiften başlayan yağmura aldırmadık ikimizde
    • hadi hastalanacaksın gidelim dedi
    -ben hastalanınca sen paslanacak mısın sende hastalanırsın durduğumuz hata hadi gidelim dedim
    ayağa kalkmaya yeltendi
    ben kalkmadım
    • hadi dedi
    -henüz değil dedim
    • neden diye sordu
    -hala gülümsemedin dedim
    • zamanı gelince gülerim dedi
    -bir gülümsemen ile mutlu edebildiğin kişiler varken
    onlara haksızlık etmemelisin dedim
    numaradan sırıttı
    • tamam oldu mu dedi sahte bir gülümseme ile
    -ne oldu mu dedim
    • güldüm ya işte dedi
    -gülmüş olsan kalbimde hissederdim bunu demekki olmamış dedim
    • hadi sana yemek ısmarlayayım dedi
    -aç değilim henüz dedim
    • oturalım o zaman ,anılarımız arasına istanbulda yağmurda oturup ıslanarak hasta olmayı da ekleriz dedi
    -çok açım ebru hadi gidelim dedim
    • hayır beyefendi kendin kaşındın oturcaz dedi
    -tamam oturalım ama damlalar sadece gökten yağacak bundan sonra söz mü dedim
    Tümünü Göster
    ···
  14. 39.
    0
    gündüzden ayarlanmış içkileri plastik bardaklara doldurduk
    ben üzülüyordum öyle kös kös
    ilk bardagı direk içtim
    ikinciye yudum yavaşça
    üçüncüyü içerken kafamdaki yıldızlar
    içeri giren ilk kişinin yıldız sayısını takıldı
    her taraf yıldızdı omzunda
    kışla komutanı beyler
    bizim gelme dediğimiz zütveren asker
    kışla komutanlığını arayıp
    bizim taburun kamelyasında içki içildiğini ispiyonluyor
    kışla komutanı bizim tabura geliyor
    tüm nöbetçi subay astsubayları toplayıp kamelyaya iniyorlar
    nöbetçi astsubaya emir verdi komutan
    ne içiyorlar bak dedi
    alkollü komutanım dedi bizim astsubay

    bir kişi 4 kişiyi nasıl pert eder o gece anladım
    bizim karşılık verememizin de etkisi vardı tabiki
    uzman çavuşla revire gittik alkol kontrolü için
    sadece ağızdan koklayarak alkollü oldugumuz kanaatına geldi
    tabura dönüp sabaha kadar tek ayakta bekledik
    sabah nöbet devri esnasında ordaydık
    vukuat vardı
    ekşın beni gördü
    bişey demedi odasına gitti direkt
    herşey bir anda yayıldı tabura
    sabah içtimasına çıktık
    tabur komutanı
    o alkolik pekekentler buraya gelsin dedi
    tüm tabur önünde işfa etti bizi
    saydı sövdü iki tanesi de kendi habercisiydi yakalananların
    ben ekşının suratına bile bakamadım
    hiç birşey demedi bana
    konuşmadı bile amk
    ne odasına çağırdı sayıp sövdü
    ne de dövdü
    hiçbirşey demedi
    bizim savunmaların alınmasına bölük astsubayı yardım etti
    sonradan öğrendik ki bizim çağırmadığımız asker uyuz olmuş
    muhabereye gidip kışla komutanı numarasını istemiş
    zaten burdan anladık gammazlandığımızı
    kışla nöbetçi amirliğini arayıp
    taburun kamelyasında içki içildiğini söylemiş
    ordan bizim tabur aranıp gidin bakın emri verilmiş
    hemen cep telefonunu çöpe atarak imha ettim
    bi de ondan yakalanmayayım diye
    ebruyu arayıp durumu anlattım
    • aferim iyi yapmışsın diye kızıp kapattı telefonu görüşürüz dedi
    ben hergün aramaya devam ettim tek konuşulan konu ne oldu idi
    savunmaları vermek uzun sürdü
    bölük astsubayı bize çok yardımcı oldu
    örnek vakalar araştırıp alınan cezalardan bahsetti
    nasıl savunma yazmamız gerektiğini söyledi
    dosyalarımızı bir ayda hazırladı
    yani ne kadar geç olursa o kadar iyi diye
    bu sırada taburda adımız alkoliğe çıktı
    haliyle başka hiç bir vukuata karışmadığımız gibi
    gider yapıp dalga geçen askerlere bile fazla diklenmedik
    o bine de hiç dokunmadık bizi gammizledi diye sırası vardı çünkü
    kendi aramızda planı yaptık 4 ümüz
    ne diyeceğimiz nasıl soktugumuz
    ne kadar içtiğimiz konusunda
    ebru da bu arada ankaraya okul için çoktan dönmüştü
    onu davet edemiyordum çünkü çarşı sadece beşiktaş tribünlerindeydi artık bizim için
    ekşın bana makara yapmıyor
    dıbına çakim kelimesini bile demiyor
    kulağım hep onun odasında bana seslenir mi diye beklerken
    bizim dediği şarkımız çalınca onu atlatıyordu
    çayını almaya kendisi gidiyor
    bazen ben dururken yazıcıya birini çağırmasını istiyordu
    ebru ile de aramız gittikçe soguyor
    telefonlarımın bazılarına cevap vermiyordu
    izin alıp yanına gitmem gerekiyordu ebrunun ama ekşından izin almaya zütüm yemiyordu
    bitiyordu lan resmen ilişkimiz
    gitmem lazımdı amk
    suç üstüne suç işleyip bi de firar mı etseydim amk
    cep telefonu kullanmadığım için geceleri de mesajlaşamıyorduk
    hala sebebini bilmediğim bir sogukluk vardı
    telefonda her soruşumda bişey yok diyordu
    konu kapanıyordu
    hiç izne gelicek misin diye sormuyordu
    hiç özledim demiyordu
    bende aramayı azaltmaya başladım
    hani özler mi merak eder mi bir sonraki aramamda biraz daha sıcak davranır mı diye yok amk
    sonra yine mecburen aramaya devam ettim
    az da olsa hissettiğim sevgisini duymak için
    bomtak bir hayat olmaya başladı
    geçen günler iyice geçmez oldu
    aklım mahkemede ne olcak ebruyla ne olcaklardaydı
    ilk mahkeme 45 gün sonra oldu
    ifadelerimizi aldı
    bir tane asker ailevi sorunları nedeni ile pgibolojik ilaç kullandığını söyledi
    bir tanesi hiç içmediğini iddaa etti
    ilaç içtiğini söyleyenin doktor raporunu
    içmediğini söyleyen içinde revirde kontrol eden doktoru mahkemeye davet ederek 45 gün sonraya salladı mahkemeyi
    ilk mahkeme sonu ekşından izin istemek için kapısını çaldım
    -bir maruzatım vardı komutanım dedim
    -söyle dedi bana bakmadan
    -uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
    -izin yok bu hafta çarşıya çık dedi
    -komutanım dedim lafımı keserek
    -çıkabilirsin dedi
    resmen gibtir etti beni
    ebruyu tekrar aradım
    istanbula gelebilir misin hafta sonu dedim
    • başka arkadaşlara söz verdim haftaya geleyim dedi
    hangi arkadaş amk ne sözü sinirlendim zaten doluydum amk hem izne çıkamıyorum hem askerlik tak gibi
    sevgili sevgili olmaktan çıkmış amk günleri geçmiyor
    -bu hafta gelirsen gel gelmeyeceksen bir daha da gel demem dedim
    • tamam gelmem bende dedi
    -tamam gelme kendine iyi bak dedim kapattım telefonu
    gittim bir kenara oturdum iyice ağladım
    içimdeki sinir biraz azaldı
    hafta sonu geldi
    ekşının nöbetçi oldugu gün çarşıya çıkacaktım
    çarşı defterim imzalanmış herşey hazırdı
    herkes çıktı ben astsubaya rahatsız oldugumu söyleyip çıkmadım
    öğlen yemeği esnasında ekşın beni gördü
    -neden çıkmadın dedi
    -rahatsızım komutanım dedim
    -odama gel yemeğini yeyince dedi
    -emredersiniz dedim
    yemeği yedik
    odasına çıktım
    -niye çıkmadın dedi
    -biraz rahatsızım dedim
    -izin mi istiyorsun dedi
    -hayır komutanım artık istemiyorum dedim
    -tamam evraklarını hazırlat pazartesi git dedi
    -gidecek bir yer kalmadı komutanım dedim duygulanmış bir şekilde
    -niye dedi
    -biz ayrıldık komutanım dememle ağlamam aynı zamana denk geliyordu
    -otur kelebek dedi
    karşısına oturdum
    cep telefonunu çıkardı masaya koydu bana dogru biraz uzattı
    kalktı gitti odadan
    kapıyı kapattı çıktı ben ayakta kaldım ona saygıdan o kalkarken kalktıgım için
    git demediği için
    o gelmeden gidemeyeceğim için oturdum kaldım orda bir saat
    geri geldi
    telefonuna hiç dokunmadığımı gördü
    -çıkabilirsin izinlisin git yat dedi
    koğuşa çıktım öküz gibi uyumuşum
    sabah içtimasından sonra ebruyu tekrar aradım
    sadece nasılsın iyi misin diye sordum
    hiç bişey yokmuş gibi iyiyim sen nasılsın dedi
    -bende iyiyim dedim
    mahkemeden haber var mı diye sordu
    yok dedim
    • bu hafta geliyorum istanbula dedi
    -iyi kiminle dedim
    • yalnız dedi
    -hayırdır ne yapacaksın dedim
    • sevgiliminle görüşeceğim dedi
    -iyi geçer inş dedim
    • hayırlısı inş izin alabilir dedi
    -çalışıyor mu dedim
    • yok asker dedi
    bi dakika lan benden mi bahsediyordu amk
    -ismi ne dedim
    • kelebek dedi
    efendim demişim amk heyecandan
    • iyi misin dedi
    -beni bırak şimdi sen iyi misin dedim
    • evet çok iyiyim seni göreceğim için mutluyum dedi
    bi dakika orda bi dur şimdi amk koca koca haftalardır neydi peki bana yaptıkları
    hakkıdır
    konuşmak istemez
    duyguları biter
    beni sevmek zorunda değil ya amk
    peki öyle olduysa şimdi bu geri dönüşün sebebi neydi
    telefonla konuşulacak bir konu oldugunu düşünmediğim için
    -hangi gün geleceksin dedim
    • cumartesi dedi
    -ben çıkamayabilirim ama henüz net bişey söyleyemem dedim
    • farketmez cuma gece arar söylersin çıkamayacak olursan haftaya gelirim dedi
    -tamam ebru kapatmam lazım kusura bakma dedim
    • tamam aşkım dedi
    aşkım??
    -hadi görüşürüz dedim
    • kelebeek dedi
    -efendim
    • kelebeğim
    -efendim ebru
    • seni çok seviyorum dedi
    -bende dedim imalı bir şekilde kapattım telefonu
    telefonu kapattım ama telefonda kaldım amk
    ne düşüneceğimi bilemiyordum çünkü
    ne olmuştu amk.
    karı kız milletinde mi bi muallaklik var
    ben mi dengesizim hala çözebilmiş değilim zaten
    ihtimaller belirdi

    1 başkasını bulmuş bir an ona dalmış ve yogunlaşmış ama sonra beni sevdiğini farkedip bana dönmüş olabilirdi
    hamile olma ihtimali yoktu eğer bir kaza sonucu olmuş olsa bile okulu sebebi ile cocugu aldırır bu konuda da benden gizli iş çevirmezdi
    yine birisinden benim hakkımda yalan yanlış bişey duymuş sonra gerçekleri öğrenmiş ve bana dönüş yapmış da olabilirdi
    ayrılığı daha fazla kaldıramayıp unutmaya çalışmış ama başarısız oldugu için tekrar aşkımlara dönmüş olma ihtimali de vardı
    yada belkide gerçekten bir şey yoktu ve ben onu çok sevdiğim için aynı duyguları onda göremediğimden dolayı paranoya yapmış da olabilirdim
    ama seni seviyorum denmez miydi amk sevgiliye
    ailesi ile tartışmış bunun moral bozukluğu da bana yansımış da olabilirdi
    amk ihtimalden çok ne var ama hangisi o önemli
    ekşına gittim hala bana soguktu
    çok büyük hayal kırıklığına uğratmıştım adamı
    Tümünü Göster
    ···
  15. 40.
    0
    -neydi komutanım dedim
    -bu 17 askerin hepsini çağıracam hepsinin mahkeme dosyasını hazırlatacam
    bir ay süre verecem başka birisini cep telefonuyla yakalayan ve yakalatanının dosyasını silecem nasıl fikir dıbına çakim dedi
    -komutanım bölük içi savaş çıkar rezil oluruz diger bölüklere dedim yapmasın böyle bişey diye
    nerden buldu amk bu fikri millet birbirine düşer amk
    -çağır dıbına çakim şu askerleri dedi
    -emredersiniz dedim
    bulabildiklerimi çağırdım nöbette veya görevde olanlar kaldı
    ekşın bu amk gibecek de millet nasıl domalacağını bilmiyor
    askerler o halde yani
    -kendinizi nasıl affettirebilirsiniz dıbına çakim dedi
    hiç birisinde ses yok suratlarından tek okunan korku ve pişmanlıkları belki biraz da kendilerine kızgınlıkları
    -beni tatmin etmek zordur dıbına çakim yakaladım hepinizi sonuçlarına katlanacaksınız dedi
    bi kaç tanesi emredersiniz dedi
    ekşın hepsinden duymadığı için
    -anlaşıldı mı dıbına çakim dedi
    hepsi emredersiniz dedi bu defa
    -kelebek bana yazıcıyı çağır dedi
    gittim çağırdım
    elindeki yakalanmış asker listesini yazıcıya verdi
    -bu arkadaşlarıma dönüşümlü olarak nöbetleri geçir, çarşı defterlerini getir çekmecemde dursun
    koğuşları yıkasınlar bahçeyi bunlar sulasın, tüm işlerde bunları
    taş ocagı mahkumları gibi kullanın ikinci bir emrime kadar dedi
    yazıcı emri aldıktan sonra
    askerleri de gönderdi
    -dıbına çakim kandırdın beni kelebek fantazilerimi senin yüzünden uygulayamıyorum dedi
    hayırlısı olsun komutanım deyip arazi oldum yanından
    yapılacak geniş kapsamlı denetimler yaklaşıyordu
    sorulabilecek tüm sorular ve yapılacak spor ve atışlar konusunda ekşın tarafından uyarılıp denetime hazılanıyorduk
    her komutan gibi o da bölüğünün başarılı olmasını istiyordu
    kendi teknikleri ile eğitimi çok zevkli bir hale getiriyordu.
    adamın zaten kelime dağarcıgı çok komik
    askere hitap tarzı çok iyi kendisi de son derece bilgili askeri konularda
    ebruyla olan bir kaç konuşmamızda kendisine mektup da yazmamı istedi
    aslında bir sevgiliye mektup yazmak çok zordur
    duygularınızı direk kalbinizden alıp beyaz bir kagıda kopyala yapıştır yapmak kolay değildir,
    bu kadar kolay olsa ne siyah renk kalır dünyada yazmak için kalemle ne de bir yeşillik ormanlarda
    sürekli konuştugun halini hatrını sordugun herşeyini bildiğin birisine de
    nasılsın iyimisin beni soracak olursan süperim amk da denmezdi.
    özlemi kelime oyunlarıyla farklı dillere döküp dudağının bükülmesine sebeb olmayı istemeyecek kadar çok seviyordum onu
    uzaktaki bir sevgilinin tek ihtiyacı olan mesafelere ragmen sevildigini
    en az onun kadar kalbinde aklında ruhunda oldugunu ispatlamaktı
    içinde hiç nasılsın iyi misin ben iyiyim içermeyen onlarca mektup yazdım ona
    sadece birini örnek olarak vereyim hatırladıgım kadarıyla
    -nerde yürüdüğünü bilmezken birden bir kelebek çıkar karşına
    alışık değilsindir fazla görmeye
    hayranlıkla onu ürkütmeden izlemeye çalışırsın
    yavaşça yaklaşarak daha yakından görmek istersin
    o kadar küçük ve masum bir böcekten bile
    birden hareketlenmesinden dolayı korkarsın
    kendini geri çekersin
    ama yine de onu bırakamazsın kanat çırpasını izler nereye konacagını takip edersin
    bir yere konacak gibi olursa bir iki adımla ona yaklaşırsın tekrar
    eğer konarsa hiç yorulur muyum diye düşünmeden onlarca adımı tekrar atarsın
    yine uçar yine hevesin kaçar ama yine de gözün kelebekte kalır
    aşkta böyledir işte
    normal hayatının dışına çıkarır seni
    birden çıkar hep karşına
    ne kadar güzel dersin
    utanarak yaklaşırsın heyecanınla
    seni görmesine izin verdiği kadar yaklaşırsın
    hiç gitmesin istersin
    gitmemesi için çekingen bakarsın hep kendinden ödün verirsin
    ama gider kısa bir süreliğine de olsa bazen
    her adımı izlersin eğer sevdiysen tekrar yakınlaşmak için
    tekrar umut verse koşarsın sebebini bilmeden
    geçen yıllarına hiç acımazsın peşinde koşmaktan
    bir gün biter yada bitmez ama kalbin hep aşk kelebeğinde kalır...

    bu tarzda sade mektuplar yazdım ebruya
    telefonlarda hep mutlulugunu dile getirdi mektupları okuması ertelerinde
    bu da bana haz verdiği için daha da önem vererek yazdım
    ekşın bölüğü rockynin taksa hazırlanması gibi hazırlıyordu
    dağ bayır koşup italyan çukurlarından çıkma mücadelesi verirken
    gezlerde gözlerde arpacıklardaydık hep
    ekşın askerlere daha özenle davranıyordu
    denetim öncesi haftada
    ekşın benden cezalı askerleri çağırmamı istedi
    telefondan yakalananları çağırdım
    -dıbına çakim başka çarşı cezalısı arkadaşım var mı yazıcıya sor dedi
    gittim bi kaç tane daha değişik sebebten çarşıları kesilmiş askerleri de buldum geldim
    hepsine hitaben
    -dıbınıza çakim arkadaşlar hepinize çarşı izni veriyorum bu haftalık
    denetimlerde göstereceğiniz performasın gözüm açık değil fermuarım açık izleyecem dedi
    açık açık tehdit etti
    askerleri gönderdi
    -vay dıbına çakim tükürdüğümü yalatıyorlar bana dedi
    sessiz kaldım
    hafta sonu çarşıya bende çıktım tüm askerler gibi çarşıya çıkmadıgımız gün ekstradan eğitim yaptık zaten ekşınla olan anlaşma da böyleydi
    denetim günü geldi
    çok güzel performans gösterdik
    atışa seçilen herkes ben dahil görev ifa şartlarını yerine getirdi
    bölük 1500 metre koşu denetlemesinde herkes çizgiyi zamanında önce geçti
    diğer mekik şınav barfiksde de yeterli başarıyı gösterdik
    kısacası bölük açısından iyi bir denetleme geçti
    bu ekşını çok mutlu etti
    bölüğü toplayıp
    -hepinize teşekkür ederim dıbına çakim dedi
    cezalı askerleri ayağa kaldırıp hepsini affettigini söyledikten sonra
    -dıbına çakim aynı suçtan double double yaparsanız bazı deliklerinizi hiç olmadığı kadar genişletirim dedi
    denetleme esnasında atışı ve sporu kötü olanlar ya revire ya da nöbete gönderilmişti ki bi sakaklık çıkmasın
    onların haricindeki tüm askerlere çift çarşı verdi
    sabah içtimasında tabur komutanı bölük komutanlarını ve asker personeli tebrik edince zütümüz iyice kalktı
    ebru da son ünideki son senesi için ankaraya gitmeye hazırlanıyordu
    tekrar izine çıkmam konuşulmaya başlanmıştı ama ilerki bir zamanda kullanmaya iki oyla karar verdik
    bunun yerine ebru yine bir hafta sonu istanbula gelme kararı aldı
    ekşına gidip durumu anlattım
    -komutanım benimde çift çarşım var mı dedim
    -var dıbına çakim dedi biraz zorladıktan ve dalga geçtikten sonra
    -ben uygun görürseniz öbür hafta çıkmak istiyorum çift çarşıya komutanım dedim
    -tamam dıbına çakim zaten nöbet tutacak asker lazım olur diger askerler çarşıdayken dedi
    -emredersiniz dedim

    hafta içine girdik nöbetlerden sonra
    hergün arıyordum
    salı günki aramamda
    -nasılsın dedim
    • *iyiyim dedi ama değildi amk
    -bişey mi oldu dedim
    • ben hafta sonu gelemiyorum dedi
    -sorun değil haftaya gelirsin dedim
    • haftaya da gelemem dedi
    tansiyonum düştü beyler
    bir daha ki haftayı sormaya zütüm yemedi
    -bir sorun mu var dedim
    • sorun yok başka bir işim çıktı dedi
    -ne işi dedim
    • boşver dedi
    beni hiç bu kadar boşvermezdi
    -ebru konuşmak istediğin bişey var mı dedim
    • hayır moralim bozuk biraz dedi
    -gelemeyeceğin için mi dedim
    • hayır dedi
    vay amk gelemeyeceğine üzülmüyor bile
    -anlatmak ister misin dedim
    • ailevi boşver şimdi sonra konuşuruz dedi
    -ben yanlış bişey mi yaptım dedim
    • hayır seninle alakası yok dedi
    konu kilitlendi öylece kaldı amk
    babasını aradım ebrunun
    normal nasılsın muhabbetinden sonra
    laf aralarında tekrar tekrar sordum herşey yolunda mı diye
    evet amk hiç bi tak gözükmüyordu
    adamın olaylardan bile haberi yok gibiydi
    aynı gün akşam ebruyu tekrar aradım
    nasılsın sorularımda yine soguk cevaplar verdi olayın detayını hiç anlatmadı
    • ee sen nasılsın diye bana döndürdü muhabbeti
    -hiç iyi değilim dedim
    • neden dedi
    -nedeni anlatması gereken sensin ebru
    • ben iyiyim beni merak etme
    -başka kim var merak edilecek bende ki
    • ne bilim anneni et babanı et
    -seni merak etmemi istemiyor musun?
    • üzülmeni istemiyorum
    -üzme o zaman sende mutlu ol
    • ol demeyle olsa keşke
    -lafı uzatma ebru demek istediklerini söyle bekliyorum dedim
    • konuşuyoruz işte daha ne diyim
    -şimdi iyi değilsen sonra tekrar arayayım
    • aramana gerek yok
    -aramayayım mı hiç dedim
    bişey demedi
    peki sen bilirsin desem o telefon kapandıktan sonra gibe gibe yine arayacağım için demedim
    -ben geleyim mi izne diye sordum
    • kışın kullanırsın dedi
    -tamam yanına gelirim ama dedim
    • tamam dedi
    o tamam bile mutluluk vericiydi korkularıma
    -hasta mısın ebru dedim
    • yok iyiyim merak etme dedi
    bu tarz konuşmalar 1 hafta sürdü
    ben hala neler oldugunu çözememiştim
    bir hafta sonra terhise gidecek olan üst devrenin birisinden cep telefonunu aldım
    artık işi mesajlaşmaya dökmem lazımdı geceleri çünkü bi sorun vardı amk
    ama normal konuşuyordu sadece
    seni seviyorumlara tek cevabı bende idi
    o bana demiyordu seni seviyorum diye
    her kurdugu cümlenin sonuna aşkım koymuyordu
    gündüzden içmeye karar verdik
    taburun kamelyasında gece içtimasından sonra içecektik
    benim kafam içmeye gerek kalmadan sarhoştu zaten
    çözememiştim ebrudaki sorunu bir türlü
    bir asker daha vardı bizimle gelmek istiyordu içmeye ama
    zütverenin nöbeti vardı birle üç arası
    -olm sen bu gecelik gelme nöbetin var
    komutanın birisi gelir nöbet yeri denetlemeye ağzın kokar başımız belaya girer dedik
    inat etti bin
    harbidende tam bi yavşaktı çenesini gibtiğim
    içtima sonrası
    kamelyaya indik
    Tümünü Göster
    ···
  16. 41.
    0
    ekşınla gerekli konuşmaları yaptıktan sonra
    bi kaç amca dayı ziyareti yapıp harçlık kabarttım
    cep dolumunun zütümü kaldırmasını fırsat bilerek ebruyu bir restorana davet ettim akşama
    cevap bilindikti
    • neden olmasın
    yemeği yerken ebru ile ne zaman görüşebilecegimiz planları yapıp
    o andan itibaren üzülmeye başladık ayrılacaz diye
    bizi yerimizde bira içip kendimizi teselli etmek pakladı
    yine sarılıp yatmak istiyorduk ama şartlar zor amk her gece nasıl olsun
    yatma bölümünü çıkarıp sarılmalara bolca öpücük kondurarak kafanın çakır haliyle
    ebruyu eve bıraktım
    ebrunun evi önünde vedalaşmak 40 dakika sürdü
    ertesi gün deniz
    bir sonra ki gün içi bizim eve gitme orda kimsenin olmamasından yararlanma
    bir gün otelde yemek
    ailesi artı ben akşam gezmeleri derken
    son güne geldik
    ebru bende geleyim dedi ama babası sonra beraber gideriz diye kandırdı
    bilet alındı
    ve istanbula giderken
    birbirinden ayrılmadıgı için damla denemeyecek kadar çok göz yaşı bırakıldı
    yokluğunda avutulacak kollar anı yaşama hissini kabarttı
    emredersinizleri bol olacak dudaklar yarin dudaklarıyla nemlendirildi
    ağlandı sızlandı
    verilen sözlerin işaretleri(yüzük) karşılıklı olarak öpüldü
    ve 45 dakika ucağın düşme ihtimalinden değilde günlerin geçmeyecek olmasından korkularak istanbula inildi
    gel dıbına çakim diyecek komutanım nerde lan benim
    odasına girdim geldim tekmili vermek için
    yazıp çiziyor plan yapıyor
    -ben geldim komutanım dedim
    -çok zekiyim dıbına çakim yarın ekşın var dedi
    -emredin komutanım dedim anlamadım çünkü
    -sır dıbına çakim dahice bir plan geliştirdim dedi
    -ben gideyim o zaman komutanım dedim
    -dıbına çakim ikimizin sırrı olacak üstünü değiştir gel dedi
    -emredersiniz dedim
    gittim üstümü değiştirdim, geri gelip odasına girip tekmil verdim
    eliyle bi dakika işareti yapıp bana bakmadan beni bekletti
    meraktan çatlayacaktım amk ne yapacak acaba diye
    kağıda bişeyler yazıp çizip duruyordu
    bana baktı
    -astsubaya akşam içtimasına katılmayacağını söyle gel dedi
    -emredersiniz dedim.tam çıkıyordum. depocuyu da çağır bana dedi
    gittim astsubaya ekşının yanında olacagımı söyledim depocuyu da çağırdım
    ekşın depocuya
    -dıbına çakim anahtarı ver baskın yapacam depoya dedi
    asker anahtarı verdi
    bana dönüp
    -gel dıbına çakim dedi
    depoya gittik
    herşey yerli yerinde ortalıkta bir sorun gözükmüyor,ama ekşının hevesi kursagında kalmışa benzemiyordu
    kendisine bir tane askerlerin giydiği eşofman altından aldı
    depodan çıktık
    tekrar odasına döndük sonra yazıcıyı çağırdı
    bölüğün koğuşlarda yatma planını istedi.
    herkesin yattıgı yatak belliydi.
    hala neyin peşinde oldugunu bilmiyordum
    bana gidebilirsin dedi
    o da evine gitti
    ben aşşagı indim akşam yemeği derken
    komutanlık saati(yani askerlere bir saatlik verilen ders)
    o gün çok erken bitirildi nöbetçi astsubay tarafından herkes bu durumdan çok memnundu ve
    o günki rütbelilerde genelde askeri sıkmayan komutanlardı
    bu rahatlıkla herkes koguslara dagıldı
    derken yazıcı beni çağırdı gel yazıhaneye gidiyoruz diye
    gittik bir baktım ekşın orda
    tamamen asker gibi giyinmiş
    eşofman bir de yeşil askeri tshirt tarzı atlet
    -otur dıbına çakim dedi.
    cebinden bir telefon çıkardı ama kendi telefonu degildi
    belliki askerin birisinden yakalamıştı
    olay açığa çıktı beyler
    ekşın askerin birisinde cep telefonu yakalıyor
    rehberi bir açıyor ne kadar asker ismi varsa kaydetmiş denyo
    ekşın hepsine mesaj çekiyor
    mesajda telefonla beraber bana gel dıbına çakim yakaladım seni ... yüzbaşı yazıyordu
    iletim raporu gelen her mesajda heyecanlanıp git bana bu askeri getir dıbına çakim diyor
    gidip telefonla beraber askeri getiriyorum
    her yakaladığı askerin elinden telefonu alıp yeni asker numarası var mı onu araştırıyor
    bu sayı git gide artıyor tabi
    17 tane telefon yakaladı
    yüzündeki keyfi görseniz kendisiyle resmen gurur duyuyor amk
    askerlerin hepsini odaya soktu
    isimlerini tek tek aldı
    sonra hepsini gönderdi
    ben merakıma yenilip ne yapacaksınız komutanım dedim
    hiçbirisine henüz cezadan bahsetmediği için
    -düşünüyorum dıbına çakim arkadaşım dedi
    ekşın görevini tamamlamanın verdiği mutlulukla bölükten ayrılırken o halde tüm koğuşları gezdi
    baktı başka yanlış bişey yapan var mı diye
    gerekli ekşını yaşadıktan sonra evine gitti
    o gider gitmez bana karşı bir cephe oluştu
    vay neden haber vermemişim
    yok neden söylemiyormuşum
    amk sanki ben biliyordum
    allahın sıgırları hem yasak olmasına rağmen telefon kullanıyorsunuz
    hemde askerlerin isim soy isimlerini telefonunuza kaydediyorsunuz
    onlarla konuşmak için mi kullanıyorsunuz amk telefonu almayın vermeyin numaranızı
    gel gelelim kabak bana patladı
    bütün yakalanan muallakler bana afra tafra yaptı
    suçum olmadıgını haberim olmadıgını söylesem de inandıramadım
    iyice üstüme geldiler
    beni de sinirlendirdikleri için ekşının onları nasıl gibeceği konusunda bende kötü planlar yapmaya başladım
    gece bu olaylar yaşanırken
    ebruyu aramayı da unuttum tabi
    ilk aklıma geldiği anda koştum telefona biraz sitemkardı geç aradığım için
    • nerdeydin merak ettim bişey mi oldu diye.
    konu sapsın diye ekşının planını anlattım
    • ne yapacak şimdi onlara dedi
    -boşver onu hasret bize ne yapacak onu konuşalım dedim
    • aşk bize yapacağını yaptı hasret ne ki dedi
    vay amk özledim diye ağlayan kızın dediğine bak
    -dayanacaksın yani dedim
    • başka yol göster sensiz olmayacak onu yapayım
    -iyi gördüm seni kendini üzmüyorsun sevindim buna
    • sende üzülme kelebeğim geçecek
    -geçiyor işte biraz senle biraz sensiz,hem hep yanında olursam bıkarsın zaten benden
    • hep yanımda ol da bıkıp bıkmayacağımı gör
    -o risk alınacak bir risk değil ebrum olmaz sensiz
    • artık önümüzde 8 9 ay kaldı benim okul senin askerlik bitiyor o zaman ayrılmayacaz hiç
    -inşallah
    • bizim çocugumuzun gözleri ne renk olur kelebek
    oha amk çocuk??
    lan yoksa ebru hamile mi kaldı
    yok canım daha neler
    sormaya bile korktum
    ama hangi ara hamile kalacak ki amk
    kurdalamak lazımdı bu konuyu
    -hangi çocuk ebru dedim
    • gelecekte olacak cocugumuz kelebek
    derin bir nefes aldım amk
    kromozonlar henüz birleşmemiş
    -koyu yeşil olur herhalde
    • saçları nasıl olur dedi
    -ilk kel dogar sonra bi renk tutar begenmezsek boyatırız sorun etme şimdi bunları
    • hayalini kuruyordum da kusura bakma dedi
    biraz üzülmüştü sesi
    -ismini ne koyarız dedim. hayalini canlandırmak için
    • erkek olursa sen koyarsın kız olursa ben dedi
    klagib ebeveyn çocuk ismi paylaşımı işte
    aslında bu konuşma artık büyüdüğümüzün
    ilişkimizin güçlülüğünün
    üzerimizdeki aşk acemiliğinin bitmeye başladıgının habercisiydi
    artık daha ciddiydik
    gelecek hakkında planlar yaparken pervasız olamayacak çağa gelmiştik
    cünkü zaman daralıyordu
    oynanan oyun değildi.
    yapacaklarımızdan nasibini alacak iki gönül vardı
    tek ihtiyacımız olan zamandı
    ama herşeyi zamana bırakmak da bazı şeylerin üzerinin tozlanmasına neden olabilirdi
    ebru da bunu yapıyordu
    sürekli geleceğimizin tozlarını alıp konuyu canlı tutup
    geleceğimizin parlak olmasını istiyordu hep
    bense bu konulara girmekten kaçınırken
    aslında unuttuğum
    yada farkına varmadığım bir his yaşatıyordum ebruya
    acaba??
    evet acabaları düşünmesine sebeb oluyordum
    acaba kelebek bana evlenmek çocuk sahibi olmak kadar baglı degil mi diye düşünmesini sağlıyor olabilirdim
    kendimi geç mi denir erken mi denir bilinmez onun yerine koyup bunları düşününce ona hak verdim
    çünkü benimde ilerde tek evlenip çocuk sahibi olmak istediğim kişi oydu
    o halde neden onun dileklerindeki kayan yıldızı durdurmaya çalışayım ki
    tutayım ellerinden kaldırayım başımı gökyüzüne beraber bekleyelim kayacak yıldızı
    en fazla boynum ağrır amk.
    değmez mi kalbin ebrusuna
    fazlasıyla
    telefon kapandı gece noktalandı
    ertesi gün ekşın bölüğe geldi
    -gel dıbına çakim dedi
    muhtemelen bana dün gece askerlere ne ceza vereceğini anlatıp fikrimi alacaktı
    -dıbına çakim kelebek sabaha kadar uyuyamadım dedi
    -hastamıydınız komutanım haber verseydiniz dedim
    -dıbına çakim ne ceza vereceğimi düşündüm dedi
    -buldunuz mu dedim
    -bi tane var ama bilmiyorum dıbına çakim sen ne düşünüyorsun dedi
    -komutanım siz bu askerlere ceza verirseniz en fazla 20 gün sonra unutulur sonra yine aynı şeyler olur en iyisi vermeyin karar vermemiş gibi gözükün
    günlük ufak cezalar verin nöbet gibi temizlik gibi daha da zorlaşsın böylece bu konu sürekli sıcak kalacağı için diğer askerler daha çok korkar dedim
    -dıbına çakim fena fikir değil ama benim daha müthiş bi fikrim vardı boşuna mı düşünmüşüm dedi
    Tümünü Göster
    ···
  17. 42.
    0
    annem bi gün daha kal diye bana yalvarınca
    ebru da bir günde ben kalayım diye ailesine yalvardı
    sonuçlar pozitif
    onları gönderdik
    ebru ben annem ve kız kuzenlerim çardakta kaldık
    kuzenler ebruyu esir aldı sorularıyla
    annem de beni
    derken annem ben yatıyorum dedi
    laf eden olur siz de fazla kalmayın yatın dedi
    kuzenler çardağa yıldızlar altına
    iki ayrı yatak hazırladılar
    onlar gitti
    biz yıldızları izledik
    yaylada fazla ışık olmadığı ve yüksekte oldugumuz için hepsini çok net görüyorduk
    matemetikle arası iyi olan mimar adayı ebru bile o kadar yıldızın varlıgından habersizdi
    hafif serin esen rüzgar
    300 metre aşşagıdan akan derenin derinden gelen kurbağa sesleri
    eşliğinde sadece sarılarak yattık
    sabah ki kahvaltıya ebru hayran kalmıştı ben ise sadece özlemiştim
    tamam da biz nasıl geri dönecektik amk
    köy dolmuşu desen sabah erkenden gidiyorlar ki çoktan gittiler
    giden birini beklesen kim bilir ne zaman gider arabada boş yer olur mu?
    gitmesek olmaz telefon yok ebrunun annesi meraktan ölür
    kahvaltıyı yapıp
    ebruyu 600 metre aşşağıda akan göksu nehrine zütürdüm
    çocukken hep yaptıgım ama büyüyünce yazları çalışmaktan fırsat bulamadığım
    balık avlamayı yaptım
    bi kaç tane tuttum da
    ama ebru hepsini yazık diye geri suya bıraktı

    bu sırada onunla konuşurken bir tane balık yakalandıgını farkedip kargıyı ebruya verdim
    -şunu bir tutda sigara yakayım diye
    o eline alır almaz panik yapıp kaldırdı balık etrafımızda dolaşırken
    ebrunun aslında bana sarılmak olan amacı
    benim belime kadar ıslanmama sebeb olan
    suya düşmeme sebebiyet verdi
    balık bi yerde ben bi yerde ebru hanımda
    çok pardonlu kıs kıs gülmelerde
    sessizce hafiften gülümseyerek dışarı çıktım
    balık avladıgımız kayanın üzerine çıktım
    -bişey olmaz hadi gidelim dedim
    böylece o ayaga kalkınca onu suya atmak için daha az yorulmuş oldum
    zaten herhangi bir tehlikeye çarşı suya dayanıksız tüm eşyalar ebrunun çantadaydı onlara bişey olmadı
    ebruyu suya attıktan
    onun agzından çıkabilecek tüm küfürleri duyup
    pislik gerizekalı salak aptal manyak olduktan sonra bende atladım suya
    benim ıslatılacak yanım kalmamıştı balıklama atladığım için ama ebrunun yüzü sanki biraz kuruydu
    görev tamamlandıktan sonra sudan kaçmaya çalışan ebruyu iyice kızdırdım tekrar tekrar yakalayarak
    ben gidiyorum dedi başladı yürümeye nah gidersin amk
    biraz yürüdükten sonra sinirinden oturdu kaldı
    gönül alma görevi böyle başladı
    numaradan düştüm ıslakken komik olayım diye
    yerdeki kırmızımsı toz üzerime yapıştı
    çaktırmadan yüzüme de sürdüm elimi
    yanına gittim gülmemesi elde degildi ama gülmüyordu triplerde yine
    -affetmedin mi dedim

    • hayır dedi
    -boşuna çamura yattık desene dedim
    • çok gıcıksın dedi
    -hadi gidelim seni bi yere zütürcem dedim
    • kurumadım daha dedi
    -gel sen dedim tuttum ellerinden
    yürürken üstümden biraz çamur alıp yüzüne sürdüm
    tokadı da haketmiş oldum böylece
    sonra ben yine suya daldım
    çamurun yarısı çıktı
    gerisini çıkarmaya uğraşırken
    o da girdi suya
    tamam işte olay bu barıştık yine
    nehir sefasından sonra geri yürüdük
    bayır bir yerde oturduk iyice kurumak için
    ona papatya tarzı çiçekler topladım ama
    bir türlü taç yapamadım amk.
    mundar oldu o kadar çiçek
    biraz da uzandık diz baş yine
    iyice kuruduktan sonra
    bir kaç dudak teması akabinde armut çaldık
    ama dedemin bahcesinden haram olmaz amk
    eve geldik ki annem kıyamet kopardı bu ne hal diye
    ebruya bir şalvar verdi kuzenin birisi
    tam köylü kızı oldu
    o da şikayetçi olmadı bu durumdan
    akşam köy ekmeği yapmak için toplanmış bayanları izledi
    arkasından çökelekli ve papatesli gözlemeden yedik
    ama hala bir geri gitme planı yoktu
    bu durumda sabah köy dolmuşu ile gidecektik

    ebrunun yıkanmış kıyafetleri asıldı
    kız kuzenlerler iyice muhabetti kurdu
    ben bile ikinci sırada kalmaya başladım
    oturup konuştuktan sonra yatma vakti geldi
    yine ikimize farklı yatak ama birisi yine boş kaldı
    sabah horozun bile nde açma germe hareketleri yaparken kalktık
    dolmuşa bindik
    Tümünü Göster
    ···
  18. 43.
    0
    bu defa şiddetli yumruk değil öpüşme yaşandı
    asansörde baskın yeme ihtimaline karşı
    apartmanı terk edip ikimizin yeri olan iskeledeki yere gittik
    sağda solda gördüğüm dostlarla kısa merhabalaşmalarla
    sırtımı bankın oturulacak kısmına
    başımı ebrunun omzuyla kalbi arasına yasladım
    kalp atışlarını hissedecek şekilde
    o elleriyle beni nasıl sarsa derdindeyken
    arasıra eğilip alnımı öptü
    ellerimi elleriyle yavaşça çitiledi
    kelebeğim ler ebrularımla karşılıklı düet yaptı
    kısık sesle söylenen seni seviyorumlar dalga seslerini ancak bastırdı
    gelen geçene aldırmadan iki aşık rolü ustaca oynandıktan sonra
    kaç gün kalacağım
    ne yapacağımız konuları ele alındı
    ebru benimle uyumak istediğini söylemesi ile bunun yolları arandı

    bizim eve gitmek için izin almak gerekliydi.
    ilk geceden bizim eve gitmek bir şekilde ailesine yapacagımız şeyler için izin almak olacagından bu fikir hoş olmazdı
    uyumaktan bahsediyoruz yani tüm geceyi sabah dahil beraber geçirmek
    ailesi de biliyor benim geldiğimi
    ebru ben kuzenlerimde kalacam dese kimse inanmaz
    kalktık yerimizden du bakalım ne olcak diye
    evlerinin önüne geldik
    ışıklar hala yanıyordu
    -hadi eve çıkalım bir bakalım durum ne diye dedim
    eve çıktık karnım acıktı amk. askeriyede alışmışım akşam yemeğinden sonra gece de tost yemeye
    ebrunun annesi ile babası filme bakıyor kardeşi de odasında kim bilir ne tak yiyor
    -ne yaptınız çocuklar dedi annesi
    ebru gezdik biraz siz ne yaptınız dedi
    -filme bakıyoruz dedi annesi
    eveeet filme bakmak
    ebruya dönüp kaş göz işareti yaptım anladı durumu
    -nasıl film güzel mi dedim
    -iyi şimdilik az kaldı bitmesine dediler
    • tamam bitsin bizde bakarız o zaman dedi ebru
    karnım hala aç ebruya durumu anlattım
    gel dedi mutfaga zütürdü
    ekmek arasına koyabileceğim malzemeleri çıkardı bende begendiğimden seçip arasına koydum
    ebru annesi ile babasına da bişey içermisiniz diye sordu
    onlara meyve suyunu doldurdu

    karnımı doyurduktan sonra biraz oturduk bu sırada onların filmde bitti
    biraz yüzsüzlük yapmam gerekecekti çünkü ayaga kalktılar film bitti diye
    bu durumda misafirin gibtirip gitmesi gerekir ev sahipleri uyuyacagı için
    ebru araya girdi bizde izleyelim diye
    onlar tamam biz yatıyoruz deyip odalarına geçince
    biz ebrunun odasına geçtik dvd yi de alarak ebrunun tv ye bagladık
    onun yatagına yattık
    filmin sadece başını hatırlıyorum
    sonrası ikimizinde pek umrunda olmadı kendi kendine oynadı film
    saat 5e kadar sürdü
    sonra o uyuya kaldı ellerini üzerimden yavaşça kaldırıp gidecegimde yine uyandı
    • gitme bu saatten sonra dedi
    -bu saate kadar burda oldugumu bilmesinler ayıp olur dedim
    bırakmadı biraz daha beklemem gerekti onu tekrar uyutabilmek için
    bu defa o beni sarmadan elleriyle ben sardım ki kaçabileyim uyandırmadan
    uyku benim de gözlerimden akıyordu o kadar yol yorgunlugu vardı çünkü
    ha uyudu ha uyuyacak derken
    sabah bizi kaldıran ebrunun annesi oldu
    salondan seslenmesi ile
    saate baktım 11 e geliyordu
    bu demek oluyor ki babası işe gitmiş
    ama muhtemelen bizim beraber yattıgımızı görmüş
    annesi de aynı sebebten dolayı bizi odadan kaldırmak yerine salondan kaldırmış
    rezillik çok büyük çünkü
    filme bakarken uyuya kalmış olma imajında çok uzak bir haldeyim
    kot pantolan kendini içeri girenlere işfa edecek bir yerde
    nasıl kalkacam da kadının suratına bakıcam amk
    ebru kalktı
    onun hiç umrunda değil amk.

    sanki her gece beraber yatıyormuşuz gibi kalktı
    ne yapacagını bilmez beni öptü
    salona geçti sesli sesli annesini öptü
    ben odadan kafamı çıkaramıyorum
    kahvaltı hazırmış diye odaya tekrar girince çıkmak zorunda kaldım
    uzun zaman sonra boynum bükük kahvaltı yaptım utancımdan dolayı
    hay amk nasıl uyuya kaldım
    kahvaltıyı yaparken ne yapacaksınız sorusu geldi
    denize gideriz herhalde dedi ebru
    sonra kapandı konu
    kahvaltı sonrası ben kaçmak için izin aldım ebrudan
    ama tek şartla
    üstünü değiştir denize gitcez
    annesi mutfaktayken ona teşekkür ettiğimi belirten seslenme ile evlerinden ayrıldım
    eve gidip dolapları karıştırdıktan sonra
    şort havlu ne lazımsa aldım
    gittik denize
    deniz muhabbeti aynı
    uzan bişeyler iç
    arasıra denize atla
    denizde sarıl
    tuzlu tuzlu öpüş
    biraz da alnımla burnum kızardı
    o kadar kreme ragmen
    ilk defa görüyor güneşi çıplak beden o da nasibini aldı birazcık
    akşam üzeri ebruyu evine bıraktım bende eve geçtim onlara çıkmadan
    biraz uzandıktan sonra otele davet ettiler
    orda yemek yedikten sonra
    onları bizim yaylaya zütürmeye davet ettim

    bi taşla iki kuş vuracaktım
    ne ikisi amk. kuş sayısına bakın şimdi
    ebru yanımda olacak 1
    ben araba sürmeyi bilmediğim için babasını şoför olarak kullanacam 2
    envayi çeşit yol masraflarından kurtulacam 3
    annemi görecem 4
    onlarında görmek istediği bir yere doganın bana göre en güzeline zütürecektim 5
    bu kadar kuş milli parklarda kalmadı amk
    tamam dediler
    -ne zaman gidelim dediler
    aklımdaki plan dün gece ailesine uygunsuz bir şekilde yakalandığımız için
    hem olayın üzerinden zaman geçsin hemde ebru bu gece de benimle uyumak istemesin diye
    -sabah erkenden çıkalım yola dedim
    • iyi sende bizde kal o zaman dedi ebru
    deme ebru öle amk
    deme yine kızarttın beni
    tek ben degil kimse ne diyeceğini bilemedi
    • salonda yatsın baba bi de onu uyandıralım diye vakit kaybetmeyiz beraber kahvaltı yaparız gideriz dedi
    bu fikir onları yumuşattı biraz
    tamam bakarız dediler ekşın reyiz gibi
    -gerek yok ben sabah taksiyle gelirim diye kolpa yaptım ne gerek var diyeceklerini bildiğim için
    gece iskeleye yürüyüşe gittik
    süt mısır yedik beraberce
    sonra eve döndük
    herkes temkinliydi
    erkenden yatalım dediler
    bana yatacagım yer gösterilirken
    akıllı olun mesajı gönderildi sanki inceden

    ben akıllıca yattımda
    ebrunun yanıma gelirken aklı nerdeydi bilmiyorum
    yattı yanıma
    mecburen uyumadım onu yatagına göndermek de 3 saatimi aldı
    sabah kalktıgımızda ikimizde ayrı yataklardaydık
    uyuya kalmadığıma sevindiğim anlardan birisi oldu
    hazırlıklar yapıldı
    caps makineleri alındı
    bindik arabaya
    yaylaya dönüş yolunda yaz meyvelerinden oluşan bir kaç poşet
    marketten alınmış yolda görülen çocuklara verilecek zamanın lüks çikolotaları
    benim tarafımdan listeye eklenmiş
    yağ şeker salça vesayire
    derken 1 bucuk saat süren yolculuktan sonra bizim yaylaya geldik
    tel çekmediği için annemin de haberi yoktu
    beni görmesi ile bana koşup sarılması ahaliyi biraz duygulandırdı
    ama dayımın esas duruş komutunu çok güçlü sesiyle söylemesi duyguyu gülümsemeye çevirdi
    ebrular karşılandı tanışmamış olanlar tanıştı
    sabahtan kalan ocagın altına kuzenler tarafından odun eklenip
    onlara gözleme yapıldı
    çardakta oturuldu
    benim hakkımda bolca konuşuldu
    ebrulara köy gezdirilirken
    ikram edilen elma armut yeni yeni çıkan yayla üzümü kiraz ikram edildi
    tarladan toplanan mısır közde pişirip ikram edildi
    sonra onlara hediye edilmek üzere
    domates patlıcan biber sogan gibi sebzelerle beraber meyvelerinde oldugu bir kasanın agzı iple iyice sarıldı
    akşam üstü olan iki adet horoza oldu

    çaylar da içildikten sonra gidelim dendi
    Tümünü Göster
    ···
  19. 44.
    0
    annem yaylada oldugu için onun elini öpemedim
    kardeşimle ve babamla görüşüp
    babamdan bir miktar para aldıktan sonra
    dışarı çıktım
    telefon açılıp kullanılabilir hale geldi
    ilk aradığım kişiyi zaten biliyorsunuz
    ama cevap vermedi
    tekrar aradım yine vermedi
    -ben kelebek acil aç dedim
    5 dakika sonra sessiz bir yere gidip yine aradım
    bu defa açtı
    • kelebek dedi benmiyim acaba şüpheleriyle
    çok kısık bir sesle
    -ebru dedim
    • nerdesin bu kimin telefonu dedi
    -nerde olcam askerdeyim,bir arkadaştan aldım seni aramak için sonra silecem numaranı dedim
    • tamam da konturluden neden aramıyorsun dedi
    aranır mı amk direk göreceksin 0 242 yi sürpriz kalmayacak
    -çok sıra vardı ama ben sesini özledim dedim
    • bende çok özledim kelebeğim dedi
    -nerdesin dedim
    • evdeyim dedi
    -shh kapatmam lazım komutan geliyor galiba görüşürüz ararım birazdan dedim
    telefonu kapattım
    evdeymiş öğrendik
    evin önüne gidip arasam yoldan geçen araba seslerini duyup kıllanacak
    o yüzden aramadım
    otele gittim ebrunun babasının yanına
    bi iş gerekçesi ile bir yere gitmiş
    telefon açtım geldiğimi ve ebrunun haberi olmadığını
    ona sürpriz yapmak istediğim söyledim
    -yarım saat bekle ben eve gidicem bu akşam ebru yemek yapacaktı sen de gelirsin dedi
    yarım saat kadar personelle takıldım
    sonra geldi arabadan inmeden beni çağırttı
    arabayla eve doğru giderken kırmızı bir gül aldım
    ebrunun annesini aradı ve durumdan bahsetti
    ebrunun annesi ebruyu markete göndereceğini bu sırada bizim eve görünmeden girebileceğimizi söyledi
    arabayı kenar bir yere park ettik
    annesi balkondan bize gerekli izni verdikten sonra eve girdik
    ebruyu ilk görüşüm sırtı dönük olarak oldu
    biz eve girdik
    bu sırada annesi bir servis daha açtı masaya
    bana onun odasına girip beklememi söylediler kapı çalınca
    içeri girdim ki her taraf ben amk
    duvarda resimlerim
    masada ona yazdıklarım
    bilgisayarının ekranında ikimizin resmi
    ona hediye ettiklerim yastıgının başucunda
    ebrunun içeri girdiğini duydum
    pis pis sırıtıyordum birazdan yapacağım sürpriz için
    ebru babasına hoşgeldin nasıl geçti günün diye konuşurken
    sana yemek yaptım diye kendiyle böbürlendi
    biraz bekledim
    telefonun tüm seslerini kapattım
    ebruya mesaj yazdım
    -şu an ikimizin yıldızına bakıyorum sende balkona çıkıp bakar mısın beraber izlemiş olalım yine dedim
    içerden mesaj sesi duyuldu
    • geliyorum bi saniye diye içerdekilere seslendiğini duyunca
    yemek yenen salona sessizce girip yerimi aldığımda
    gerçekten de dışarda balkondaydı
    -balkondayım şimdi yıldızımızı arıyorum dedi
    • içeri bak görürsün belki diye gönderdim mesajı
    baktım aklına gelmiyor evin içine bakmak benim orda olma ihtimalim
    gülü aldım balkon kapısına yaklaştım
    kapıya elimi dokundurup kapı gıcırtısına bana bakmasıyla
    gözlerini bir süre açık tutup şaşkın bakışlarını gülümseyen bakışa çevirmesini
    sadece gülümseyerek izledim
    hiç birşey diyemedi
    -hoşgeldin de mi demiyeceksin dedim gülü uzatarak
    • gıcıksın işte demiycem dedi
    -tamam gideyim o zaman dedim onun dediği gibi gülümseyerek
    birden boynuma depara kalktı
    öyle bi sıktı ki gül heç oldu
    tam ayrılacakken sarılmaktan henüz aç mideme bir tane yumruk salladı
    -bu ne şimdi dedim acılı gülümseme ile
    amk dayak yemek kaderim midir nedir herkes dövüyor
    • sebebini sonra anlatırım yalnız kalınca dedi
    -tamam dedim
    masaya oturmaya davet edildik
    ebrunun yaptıgı tek yemek ve annesinin yaptıgı yardımcı yemeklerle dolu olan masaya oturduk
    herkes tabağını doldurmaya başlarken
    • yemeyecek misin dedi ebru
    -bana pizza mı söylesek korkuyorum yemekten dedim
    annesi ve babası gülerken
    ebru pis pis bakarak
    • bunu da hatırlat bana sonra dedi
    sonra ebrunun yaptıgı yemeği tabaga koyarken henüz tadına bile bakmamışken
    -ebrucum süper olmuş valla eline sağlık çok begendim tarifini verir misin bunun dedim
    • kelebeek tamam yeme istemiyorum dedi
    -çok açım mecburen yiyecem dedim
    bir çatal aldım
    değişik bir tat kitap tarifi bir yemek oldugu belli
    ama malzemeden çalmadıkları için çok güzel olmuş
    ebruya yemeği konusunda yaptığım şakalardan dolayı
    2 buçuk tabak yedim ki alınmasın gerçekten begendiğimi görsün diye
    yemek sonrası ebrunun babası bir de kahve içelim elinden dedi
    o kahve yaparken ben de masayı kaldırdım annesinden rica ederek
    her mutfaga gidişimde ebrunun boynundan bir kere öptüğüm için
    o kahve yapmayı uzattı
    bende yük taşıyabilme hamallığımı azaltıp azar azar zütürdüm tüm kaldırılması gerekenleri
    kahvelere geçtik onları içerken
    ebrunun kardeşi de geldi
    beni görünce sarıldı o bile özlemiş amk
    dışarda bir yerde burger yemiş bino karnı da aç değil
    o yüzden biz konuşmaya devam edip
    sürprizin kritiğini yaparken
    gülüşmeler yaşandı herkes o an ki durumdan memnun gözüküyordu
    ebru odasına izin isteyerek gitti
    geri geldiğinde daha çarşıya çıkılır bir kıyafet giymişti
    • biz biraz yürüyebilir miyiz baba dedi
    gerekli izni alıp görüşürüzlerle onlardan ayrılıp
    asansöre bindik
    stop düğmesine basınca ebru beni öpmesini hızlandırmak için elimi kaldırdım
    fakat boşta olan karnıma bir tane daha vurdu ekşının şiddetinden uzak
    -vurup duracak mısın böyle dedim beklemediğim yumruğu yeyince
    • evet hakediyorsun dedi
    -ne oldu dedim
    • deli neden ilk bana haber vermedin seni doya doya öpseydim sarılsaydım ya ilk gördüğümde dedi
    -bu yumrukların sebebi bu mu şimdi dedim
    • ikincisi yemeğimle dalga geçtiğin içindi dedi
    -yedim eline sağlıkta biraz daha hızlı vursan hepsini çıkaracaktım dedim
    • pislik dedi
    ellerimi tekrar kaldırdım hafif karnımı büküp olası bir yumuruğa karşı önlem almak için
    Tümünü Göster
    ···
  20. 45.
    0
    -bu konuyu tekrar konuşalım daha gencim dedim
    • yaaa ben senin için yemek öğreniyorum senin dediğin lafa bak dedi
    -tamam romantikleşiyorum hemen ölümüm senin elinden olsun aşkım benim dedim
    • amma da romantiksin dedi
    -ne pişireceksin omlet mi makarna mı dedim
    • geç bakalım dalganı gelince görürsün dedi
    -iyi inşallah dedim
    • kelebek dedi
    -efendim dedim
    • kaç gün kaldı aşkım?
    -ben sayıyorsundur sandım
    • askerliğin bitmesine 270 gün var ama ben alanyaya gelmene ne kadar var onu soruyorum dedi
    -bilmiyorum ne zaman istersin dedim
    • şimdi dedi
    -şimdiler biraz daha sensiz geçecek en kısa zamanda geleceğim ama merak etme dedim
    biraz ofladı bi kaç karşılıklı seni seviyorumlardan ibaret olmayan aşk betimlemelerinden sonra öğlen içtiması sebebi ile kapattım telefonu
    o saatten sonra ekşının en mutlu oldugu anı gözetlemeye başladım
    adam iki dakika rahat durmuyorki amk sürekli ekşın peşinde
    kimi nasıl yakalayabilirim onun peşinde amk
    akşam üstü odasına geldi
    beni çağırdı
    -dıbına çakim kelebek taktik değiştirmem lazım dedi
    -emredin hangi konuda komutanım dedim
    -askerler muhtemel baskın planlarımı saatlerimi ve tekniklerimi çözmüş. kimseyi yakalayamıyorum dıbına çakim dedi
    -belki yakalanacak bir durum kalmamıştır komutanım dedim
    -dıbına çakim asker vukuatı sever bu lafımı unutma dedi
    -emredersiniz komunanım dedim
    -gel dıbına çakim seni hiç aramıyorum üstünde bişey çıkarda sebebsiz dövmemiş olurum en azından dedi
    -dövecek ne yaptım ki şimdi komutanım dedim
    yanına yatakta bekleyen soyunmuş karılar gibi çağırdı parmağıyla
    gittiğimde beni bekleyen am değil bir tokattı
    -emredin komunım dedim neden vurduğunu söylesin diye
    -dıbına çakim dayağı peşin atayım üstünde bişey çıkmama durumunda hevesim kursağımda kalmamış olur dedi
    bu arada bana vurmaları şiddetli cinsten değil beyler
    cepleri aradı bişey yok
    her bulamadığında vay dıbına çakim diyor
    botlarını çıkar dedi
    çıkardım bişey yok
    çorapları da çıkarttı ondan da bişey çıkmadı
    -vay dıbına çakim boşuna ayak kokuna katlandık. dedi
    kokmuyor lan amk inanmayın makara yapıyor
    -sana bi hediyem var dıbına çakim dedi
    çekmeceden telefonu pis pis sırıtarak çıkardı ve bana uzattı
    yine aynı taktikle dövecek
    -komutanım bu taktiği denemiştiniz dedim
    -vay dıbına çakim yeni taktikler bulmam lazım. tamam beni yalnız bırak dedi
    -bi emriniz var mı komutanım dedim
    -yok dıbına çakim dedi
    -benim bir maruzatım var komutanım dedim
    -söyle dedi
    -uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
    -bakarız sonra dedi
    vay amk net bişey demedi bende tırstım tekrar sormaya
    bölük astsubayına gittim durumu anlattım komutanım net bişey demedi dedim
    izin almadan izin kagıdı hazırlayıp imzasına sunarsak hiç vermez uygun zamanlarda tekrar sor dedi
    ekşın nereye ben oraya peşinde koşarken
    sabah koşularında benimle dalga geçmelerinin hemen ardına komutanım izin dedim
    bakarız dedi
    gündüzleri odasına istemeden içecek zütürdüm komutanım izin dedim
    bakarız dedi
    bi türlü bakmadı ebruyu oyalayamaz hale geldim
    bi gün yine benim izin peşindeyken
    çağırmamı istediği askeri bulamadığım için bana kızdı
    biraz da bağırdı çağırdı
    eh amk bu hayatın ne olcaksa olsun diye
    -ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
    -yok sana izin dedi
    vericekte ne zaman vericek
    naz yapıyor amk
    bilmiyor ki ebru kafamı gibiyor hadi gel hadi gel diye
    bi akşam üzeri akşam evine dönmek üzere servisi beklerken
    tabur komutanı da çıkış yapıyor aracı ile
    tam ekşın servisi beklerken
    ekşını yanına çağırıp
    -x yüzbaşım size kamelyanın otlarını yoldurup temizletmenizi söylememiş miydim?
    yarın misafir komutanlar gelicek hala temizlenmemiş diye fırça kaydı
    ekşın da bu duruma çok sinirlendi çünkü
    tabur komutanına
    -öyle bir emriniz olmadı komutanım
    söylemiş olsanız hemen yaptırırdım dedi
    komutan başka bir komutana söylemiş olsa gerek
    veya söylediğini sanıyor olsa gerek ki böyle bir durum vardı ortada
    ekşın da askerin mesai saati dışında görevleri dışında çalışmalarını istemediği için
    tabur komutanın arkasından söylene söylene servise binerken
    bana dönüp
    -kelebek yarın sabah askerlerin hepsi içtimada olsun dedi
    -emredersiniz deyip gönderdim
    görünen o ki ekşın sabah içtimasından sonra spor yerine tüm askerleri
    kamelyaya zütürüp oranın otlarını yoldurup temizleticekti
    baktım diğer askerler sorup duruyor
    olm kelebek tabur komutanı ne diye bağırıp çağırdı ekşına diye
    dedim böyle böyle olm
    sabah kamelyayı temizleyecez
    çok sinirli olur ekşın
    toplayın adamları daha güneş bile batmadı(akşam 5 içtiması sonrası)
    gidelim temizleyelim gerilmesin ekşın günümüz zehir olur dedim
    sağolsunlar severlerdi beni
    nöbete kalan komutanların yanına da giderek durumu onlara da izah edince
    tamam kelebek topla asklerleri temizletebildiğiniz kadar temizletin çavuşlarla beraber başında durursunuz askerlerin iznini aldım
    diğer bölük çavuşları ile de konuşup
    nerdeyse tüm taburla beraber akşam yemek saatine kadar mis gibi yaptık kamelyayı
    sabah ekşın geldi
    bi baktı spor kıyafetim var üzerimde
    -dıbına çakim kelebek duymadın mı tabur komutanını dün akşam deyip kamuflaj giymemiş olmama kızdı
    tam açıklayacam bir de tokat patlattı amk
    hiç sesimi çıkarmadım
    zaten gergin
    gittim kamuflajı giydim geldim
    içtimaya indi bi baktı herkes spor kıyafetli
    -seni çavuş yapanın diye bana sövüyor ama ben hiç sesimi çıkarmıyorum
    içtima alınırken
    bizim bölükten bir rütbeliye kamelyaya ineceğimizi söyledi temizlik için
    tabi rütbelinin de haberi yok durumdan
    sadece nöbetçi komutanlarla askerler biliyor
    kamelyaya bi gittik
    baktı ortalık tertemiz
    bizim komutanlarla konuştu
    durumu anladı
    beni yanına çağırdı
    -dıbına çakim kelebek otların arasında gibicektim seni
    yine elim gibimde kaldı dedi
    -eliniz suratımdaydı komutanım dedim vurduğu tokatı hatırlatmak için
    -söyle astsubaya izin kağıtlarını hazırlasın dedi
    -emredersiniz komutanım dedim
    -ne zaman gitmek istiyorsun dedi
    -en kısa zamanda dedim
    -tamam hazırlat evraklarını dedi
    -emredersiniz dedim
    ebruya haber vermedim
    yazıcılar evrakları hazırladı
    imza işleri halledildi
    ekşın tabur komutanına da imzalattıktan sonra
    param var mı diye iyice sorup paramı gösterip tatmin olduktan sonra
    bana bilet almam için hafta içi çarşı izni verdi
    10 günlüğüne alanyaya gidecektim
    bileti aldım
    ebruya yine bişey demedim
    ve izin günü geldi
    bindim alanyaya akşam üzeri indim
    valizi bırakmak için eve gitmeden önce bir tane simkart aldım
    sim kart açılıncaya kadar eve gittim
    Tümünü Göster
    ···