-
26.
0üzülmedim değil, kız sevmiş beniTümünü Göster
ama zeki bir kızdı, üstesinden gelebilirdi bunun
benim başkasını seviyor olmama saygı duyacağını bildiğim için aldırış etmedim
çünkü benim amacım bir an önce ebruya mesaj gönderip ondan gelecek mesajlarlarla aşkı yeniden hissetmeye başlamaktı
-yolculuk nasıl geçti deyip gönderdim mesajı
• iyi dedi bir saat kadar sonra sadece iyi dedi
-çok özledim seni dedim
yarım saat kadar beklettikten sonra
• tamam dedi
-mesgulsün galiba müsait olunca haber verirsin dedim
cevap gelmedi
bekledikçe bekledim.
uyuya kalmıştır
çalışıyordur
bir işi vardır diye kendimi teselli ettim
gece 12 oldu
-iyi misin yazdım
cevap gelmedi
30 dakika kadar yine bekledim.
aradım ebruyu uzun uzun çaldıktan sonra
uykulu bir sesle
• ne var kelebek dedi..
daha dün iyiydik
gidince sözler verdi amk.
bana sarıldığında bu defa bırakma beni dediğim de tamam dedi
ne alaka şimdi bu giblemez tripler amk
-pardon rahatsız ettim, uykudan kaldırdım galiba tatlı rüyalar dedim
• sağol sanada deyip kapattı telefonu
artık değişmiştir dediğim ebru yine aynı ebruya dönüştü
vurdumduymaz, sevdimdurmaz,ayartutmaz
artık benim de bişeyler yapma zamanım geldi beyler
bıkmadım usammadım sabah kalktım ilk iş olarak
mesaj yazdım
-günaydım aşkım
• günaydın diye karşılık verdi
-nasılsın dedim.
• dün uyuya kalmışım kusura bakma dedi
-önemli değil çalışıyorsun yoruluyorsun normal uyuya kalman dedim
• sağol dedi
-çok özledim seni dedim
• ne çabuk dedi
-daha doğrusu doyamadım sana iki buçuk seneden sonra dedim
• bende dedi
-bilet alayım mı geleyim mi yanına dedim
• hayır dedi(!)
-sen ne zaman gelirsin dedim
• en kısa zamanda gelicem dedi
-tamam dedim
günde nasıl olduğuna dair ,havadan sudan dahil ortalama 50 mesaj attım
hiç ne yapıyorsun?
diye sormadım şüpheleniyor sanmasın diye
beni seviyor musun diye hiç sormadım kalbine baskı yapmayayım o istediği, hissettiği zaman söylesin diye
kelebek ben şuraya gidiyorum dediği zamanlar iyi eğlenceler dedim ve hiç sormadım kiminle gideceksin diye
hep onun anlattıklarıyla yetindim
yazacak mesaj kalmayınca hep kendi tarzımda sevgi mesajları yazdım
işte eve evden işe gittim
geceleri onu aradım
sigarayı bıraktım
ota taka para harcamadım
kendi aramızda anlamı hep onu düşündüğümü belirten gülümseme smiley'sini binlerce kez ona gönderdim
elif beni bulup arkadaşlık teklifi yaptı reddettim faceden
sürpriz şekilde ebru gelirde beni arkadaşlarla görür özellikle o beni seven kızla diye onlarla buluşmayı bıraktım
yanıma gelince telefonumu inceler bu kız kim diye sorar ve verdiğim doğru cevaplara şüpheyle yaklaşır diye tüm gereksiz numaraları silip
ayşe fatma diye yazan kayıtları
halam ayşe
kuzenim fatma
diye değiştirdim
o yokken onun evine gitmedim amacı benim evimde kalmak diye düşünmesin diye
babası ve annesi ile hiç konuşmadım neden konuştun diye kızmasın diye
facebookta hiç online olmadım kiminle konuşuyorsun diyemesin diye
msni konuşmak istersen msn e girebilirim diye sorduktan sonra açtım
bazen çevrimdışıyken onu online gördüğüm zamanlarda birden girip onu ürkütmemek için online olmadım bişey de yazmadım
aramadan önce her seferinde müsaitsen arayabilir miyim diye mesaj attım
kabul etmeden de hiç aramadım
mevsiminde yetişen meyvelerden sevdiklerini kargo ile ona gönderdim içine güller koyarak
hiç aşırı sarhoş olacak kadar içmedim telefon açar yanlış bişey söylerim
veya mesajı yazarken bir kaç harf hatası yaparım da nerdesin sen kelebek içtin mi diye sormasın diye
iş yerinde beni çileden çıkaran işinizin de amk dedirtme seviyesine getiren tüm olumsuzluklara eyvallah çektim
yine işsiz kaldın kelebek demesin diye
sagda solda artislik yapan binlere tek kelime diklenmedim
haklısın kusura bakma dedim hepsine
kavga ederim nezarete atarlar ebruya mesaj yazamam diye
daha sonra
• ben geliyorum kelebek dedi ebru
saçımı başımı yapıp her seferinde yeni kıyafetler aldım
resmen alışverişlerimi onun gelme arifesine göre ayarladım
o gelince ne yapmak istersin diye hep ona sordum hiç kendi fikrimi söyl -
27.
0-tüm nedenleri düşünmeye verdiğim zamanımı bir bilime verseydimTümünü Göster
kariyer sahibiydim şimdi
ayrılık bilimini bir adım ileri zütüremedim dedim
• hadi bira içelim dedi
-hayır dedim
• neden dedi
-öpüşecek bir sevgili buluncaya kadar içmeyeceğim dedim
• tamam başka birşey içeriz gel dedi
disconun birisine girdik bara yaklaştık
ne içersiniz sorusuna ebrunun yanıtı iki bira oldu
ben şaşkın şaşkın bakarken
• hadii deyip tokuşturduk biraları
ilk yudumu aldıktan sonra ben ona bakarken o da bana baktı
kırmızı ışık yanıyordu araba 1 de ayağım frendeydi
o kadar acelem vardı ki onu öpmek için
sarının yanması dudaklarına geçmeme yeterli değişim olacaktı
o da bana baktı henüz sarı bile yanmadan ben kırmızıda geçtim beyler
öpüşme sonrası onun evine gittik el ele
hemde acele olsun diye taksiyle
salonda ikimizin resmi vardı asılı
yattık öğlenden sonra kalktığımda yanı başımda kalkmış benim uyanmamı bekliyordu
-gitme ebru artık dedim
• gitmem lazım kelebek dedi
-beni de zütür o zaman dedim
• geri gelicem merak etme dedi
-söz mü dedim
parmağındaki yüzükleri öptü.
• söz dedi
sarıldık yedik içtik derken akşam oldu
evi uzun süredir kullanmadığı için pek bişey yoktu evinde
-dışarı çıkalım mı dedim yemeğe
• hayır askerdeyken sana sözüm vardı ben pişircem dedi
-bu evde beraber kalırken pişirdin ya dedim
• iyi yapmayayım o zaman dedi
-seni tekrar bulmuşken zehirlenip gitmek istemiyorum dedim
• sen böyle konuşmaya devam edersen zehirlenmene gerek kalmayacak ama dedi
-tamam sustum dedim
• susmak zor geldiği anlarda haber ver ben sustururum dedi
-nasıl susturacaksın dedim
• öperek dedi.
ellerimi havaya kaldırıp anlamsızca bir sürü kelime söyledim.
yaklaştı öptü
• hadi şunları getir dedi
dışarı çıktım
farkettim ki telefon yanımda değil
yılbaşı gecesi masada kalmış yoksa çoktan ararlardı zaten beni
vay amk hesab verilmesi gereken bir arkadaş grubu ve değerli bir kız beni bekliyor
telefon da muhtemelen kızda kaldı
çok büyük ihtimalle mesajları da okudu
kız hakkında sadece arkadaşım yazdığımı da gördü
kendi mutluluğuma mı yanayım??
kızın üzülmesine mi??
bunları gibtir edin amk. esas yanmam gereken konu
ebru ile devam edecek mi?
aldım geldim ekgib malzemeleri
ebru yaptı yemeği
o geceyi de beraber evde geçirdik
gelecek ve ciddi hiç bir konuda konuşmadık
kızı sordu sadece
arkadaşım dedim.
biraz bozuldu ama belli etmemeye çalıştı
gece 11 gibi telefon geldi ebruya
arayan benim panpaydı
-kelebek telefon sana dedi
aldım telefonu
-müsait bir yere çık küfür edecem duyulmasın dedi
mutfaga geçtim
-kusura bakmayın dedim
-kelebek beni gibtir et ben küfür eder rahatlarım ama senin bu kıza yaptığın ayıp dedi
-olm telefon orda kalmış haber veremedim kusura bakmayın dedim
-lan bin adam geri döner. pardon gitmem lazım der. hadi diyemedin. başka bir telefondan arar durumu anlatır.
bunu da geç işin bitince mekana gelir kusura bakmayın der.
hadi bunu bile geç ertesi gün bir arar sorar ben iyiyim merak etmeyin diye dedi
-haklısın arayacaktım ama telefon kızdadır diye aramadım dedim
-saat altıya kadar mekanda bekledi kız. mecburen bende yanında kaldım kız arkadaşımla
ben kaç kere dedim hadi gidelim diye ama o
mekan kapanıncaya kadar bekledi kapandıktan sonra bile bekledi kelebek
bana haber verir bilir merak edeceğimi dedi
sen gibinin keyfine geziyorsun
tam bir zütsün olm herkesin yılbaşının anasını gibtin şimdi gibtir git
ayrıca telefonda kızda kendin al hesabını kendin ver amk
gibimde bile değil
değerimizi görmüş olduk dedi telefonu suratıma kapattı
ben üzgün üzgün oturken mutfakta
3 4 dakika sonra yine telefon çaldı
-kelebek dedi
-efendim dedim
-sen bunun gibi kızı gib bulursun bir daha hala iyimiymiş diye soruyor bunu da vicdanını gibmek için söyledim züt dedi
yine suratıma kapandı telefon
içeri geçtim
• bir sorun mu var dedi ebru
-yok merak etmişler bişey yok dedim
hakaten vicdanımı gibeyim hiç birşey yokmuş gibi o geceyi de ebruyla geçirdim
sabah kahvaltı derken
-bugün ne yapacağız dedim
• ben bugün gidiyorum kelebek dedi
-bi kaç gün daha kalamaz mısın dedim
• gitmem gerek dedi
kalan vakti beraber geçirdikten sonra
veda sırasında
-ben sana mesaj atarım telefonunu alınca haber ver dedi
sakin bir veda sonrası arabaya binip havaalanına gitti
telefonu bir şekilde geri almam lazımdı
panpayı buldum
sıçtı sıvadı yine bana
olm çok seviyorum idare et falan dedimse de hiç bir küfürü ekgib koymadı
yalvardım sen alıver telefonu diye ama kabul etmedi
o kızın gönlünü almazsan benimle de görüşme çünkü sana ben kefil olmuştum ilk onu seninle tanıştırırken
kız arkadaşıma da rezil ettin beni dedi
-tamam alırım ondan ama kız arkadaşını bir arada çaktırmadan öğren nerdeymiş dedim
bi kaç telefon sonrası şu saatte şurda buluşacaklar mış ben benim kıza söyledim o gitmeyecek sen git hallet işini dedi
kızın olduğu yere gittim
oturup bekliyordu
-merhaba dedim
ayağa kalktı
-hoş geldin kelebek kusura bakma burda olacağını bilemediğim için telefonu getiremedim. dedi
-önemli değil dedim
-bu arada mutlu yıllar dedi
-sağol sanada dedim.ama ben utancımdan delik arıyorum amk balıklama atlayacam bir yerde yerin dibine gider levhası görsem
-eğlendin mi dedi
-özür dilerim senden dedim
-önemli değil kız arkadaşın sonuçta yıllarca bekledin gelince gitmemek olmazdı. dedi
-sizi beklettim dedim
-neyse oldu artık telefonu ne zaman almak istersen gidebiliriz dedi
-şimdi gidelim dedim
-arkadaşım gelcek dedi
-yok gelmeyecek o dedim
-hmm anladım galiba tamam hadi gidelim dedi
evin altına kadar gittim telefonu getirdi
-sağol dedim
-rica ederim dedi
-bi isteğin var mı dedim
-yok sağol dedi
gitmeye yeltendim
-kelebek dedi
-efendim dedim
-mutlu musun dedi
-evet sanırım dedim
-peki tekrar mutlu yıllar dedi. içeri girdi
içeri girdikten sonra bana attığı ilk mesaj
-yolunu beklerken mutluydum ama başka yollara gittiğini görmek benim de artık yavaş yavaş ayağa kalkıp başka yollara yürüme zamanımın geldiğini gösterdi.
yolun açık olsun kelebeğim. içimde kalmasın diye söylüyorum affet ne olur ''seni çok seviyorum' -
28.
0*arkadaşlar mı dediTümünü Göster
-evet sen ne yapacaksın dedim
• henüz bilmiyorum bakarım bi dedi
yine sevgili muhabbetine girmeden
ottan taktan konuşup
gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti
ben hastalanıp dışarı çıkmamayı planlıyordum yılbaşında
ama kız beni aradı
-kelebek beni evden alır mısın gitmeden önce dedi
-ben gelmesem mi acaba dedim
-neden dedi.
-bilmiyorum ki dedim. sesim de hasta değildi amk. baştan hasta ses tonuyla konuşsam kıvırabilirdim ama geç kaldım
-tamam kelebek. benim yüzümden gitmeyeceksin ben evde otururum sen git arkadaşlarınla lütfen deyince
gibe gibe yanlış anlamayı düzeltmek için geleceğimi ve onu da evden alacağımı söyledim
kızı aldım mekana gittik
reserve masaya oturduk
o gece misafirim olacağına yüzde yüz emindim.
çünkü ebrunun eline kız arkadaşım olup olmadığını görebileceği bir koz vermiştim
herşey tamamken
ben içmenin takunu ilk dakikalardan çıkarmaya başladım
kardeşimle sevgilisi de geldiler
masa büyüdü
her içeri girenin ebru olup olmadığına bakmaktan kimseyle doğru düzgün konuşmadım bile
kızda anladı
-birini mi bekliyorsun dedi
-hayır dedim
ama geldi
içeri girdi
bir masaya oturup bana baş selamı verdi
o mekanda yıl başında masa bulmuş olması çok ilginçti ki muhtemelen reserve yaptırmış olması gerekiyordu
oturup o da içmeye başladı
bende içerken yanımda oturan kızdan uzak durmaya çalışıyordum ama
herkesi çiftlesen kız bana kalıyordu amk
arasıra da bana bişey demek için müzikten dolayı kulağıma eğilmesi ebrunun gözünü benden ayırmadan içmeye devam etmesine sebeb oldu
kız daha fazla bişey demesin diye biraz tersledim. ebru da görsün de sevgilim olmadığını anlasın diye
yanımda oturan bana aşık olan kız bana mesaj attı.
beni dürterek telefonumu gösterdi. mesaj gönderdim anlamında
onun mesajını direk es geçtim. çünkü ebrudan gelen bir mesajın sesini duymamışım
aynen şöyle
• sana tüm yaptıklarımdan sonra beni beklemeni beklemek sadece bir umuttu bende.. dedi
savunma mekanizması hemen harekete geçti bende ki
-arkadaşım o benim dedim
• güzel bir arkadaşın var dedi.
ben mesajlaşmaya başlayıp yanımdaki kızda bunu farkedince ebruyu da farketti
yüzü düştü
wc ye kalktı
-sadece arkadaşım ebru dedim
• bişey demedim kelebek.iyi yıllar sana ben rahatsız etmeyeyim dedi
kalktı masadan ben mesajı okurken
fırsat bu fırsat çıktım peşinden
tuttum kolundan
-yine mi gidiyorsun dedim
• evet dedi.
-alıştım artık biliyor musun dedim
• bende gitmeye alıştım ama galiba bu son gidişim dedi
-ben gitmelerine değil. çocukluğuna alıştım ebru dedim
• ne çocukluğu dedi
-sen aklı ermeyen bir çocuk gibi oldun hep
birbirimizi çok sevdik ama zarar vereceğini düşünemeden bilemeden
sana aldığım oyuncakla hep kafama vurdun
çok canımı yaktın ama sana olan sevgi kabullenişimden
ne yaparsam yap sevdiğim olarak kalacağından
kızamadım hiç
elinden o oyuncağı alıp senin kafana vurmaya bile deneyemedim..
belki zamanında vursam sende bilirdin o acıyı ama kıyamadım sana
hep neden böyle yapıyor bu çocuk zamanla düzelir elbet dedim bekledim ama
ne senin çocukluğun geçti
ne de çocukluğuna aldırmayacak sevgim.. dedim ebruya
bunları konuşurken kız da kapı çıkışına gelmiş bize bakıyordu
• ben çok beklettim sen de bekletme hadi git dedi kızı ima ederek
-geri döneceğinin umudunu ver senden sonra buharı kaçmasın diye kapağını açmadığım kalbime girer orda sen kapıyı çalıncaya kadar yine beklerim söz dedim
• ben artık bekletmek istemiyorum dedi
-başkası mı var dedim
• senden sonra kimse olmadı kelebek dedi
-o zaman sorun ne neden gelmiyorsun bana dedim
• bak kelebek dedi...
eliyle kapıdan bize bakan kızı gösterdi
ben hemen atladım
-valla sevgilim değil bir gram hissim bile yok ona karşı yemin ederim ebru istersen çağırayım kendin sor dedim
• hayır kelebek o kız hep sen oldun senin yaşadıklarının aynısı o yaşıyor
kendi çektiğin acıları ona da çektirme dedi
-be zalim insan madem biliyorsun çektiğim acıyı neden anlatmıyorsun bana sebeblerini
iki buçuk sene geçti bir yalan düşünemedin mi beni teselli edecek. dedim
• olmadı ne yapalım kader böyleymiş dedi
-şimde kaderden bir girerim çıkışı olmayan hapise kadar giderim elimde kalırsın adamı dinden imandan çıkarma
madem oldu bişeyler anlat böyle böyle oldu.
kusura bakma de seni dövecek değilim ama susarsan yemin ediyorum elimde kalacaksın dedim
• ne diyim ki dedi.
-offff ebru bana sabır dile dedim
• sebebi olsada sana anlatsam dedi
-ne yani durup dururken yayladan döndün
ulan şu telefonumu kapatayım nasıl olsa kimsenin umrunda olmaz dedin
bir seveyim bir sevmeyeyim en iyisi böyle dedin
beni seven de ne tak yerse yesin dedin
bu mu olay şimdi dedim
• tamam hadi git arkadaşlarını bekletme dedi
-sen git ebru gibtir git harbiden gibtir git bir daha gelme dedim
gitmekle gitmemek arasında kaldı
bende birden pişman oldum
içimden tekme tokat döverek gibtir çekmek geliyordu ama
yine de geçerli bir sebebi vardır diye düşündüğüm için ayrıca hala beni sevdiğini bildiğim için
-kusura bakma özür dilerim dedim
üzgün üzgün gülümsedi
• özür dilemesi gereken benim kelebek dedi
-yok senin bir suçun dedim
• tüm suç bende kelebek dedi
-seni bu kadar sevmesem böyle olmazdı sen rahat ol suçun yok senin dedim
• bende seni çok sevdiğim için böyle oldu dedi
-galiba sussak daha iyi olacak sürekli yeni nedenler ekliyorsun bana dedim
• tamam ben gideyim dedi
-nereye gidiyorsun dedim
• bilmiyorum ki var mı tavsiyen dedi
kapıya baktım kız içeri girmiş ebru yine gidecek
bir daha ne zaman göreceğimi bile bilmiyorum
-yürüyelim mi biraz dedim
• olmaz arkadaşların bekliyor ayıp olur dedi
-onları her zaman görürüm biraz yürüyelim dedim
• peki dedi
saat 12 ye geliyordu beyler
yılbaşı yaklaşmış tüm arkadaşlar beni beklerken ben hepsini satmıştım hemde hayatımın en büyük satışını yapan kişi ile
yürüdük havai fişekler ateşlenmeye başladı
biraz onlara baktık
• mutlu yıllar kelebek dedi
-dileğin gönülden mi dedim
• evet dedi
-peki benim mutluluğum için elinden bişey gelse yapar mıydın dedim
• elimden gelirse seve seve dedi
-bana bundan sonra ne yapmam gerektiğini anlatır mısın dedim
• bu konuda en büyük yardıma ihtiyacı olan benim kelebek dedi
-bira içemiyorum biliyor musun dedim
• neden dedi
-birayı içtikten sonra mayasını dudaklarında hissedecek bir sevgilim olmadığı için dedim
• kız varya işte dedi
-gelen her mesajda çalan her telefonda zindandayken gelen birisini duyunca beni serbest bırakacaklar sevinci yaşıyorum
ama her mesaj her telefon
bir kuru ekmek oluyor senden gelmeyince dedim
• deme böyle ne olursun dedi
-ellerim hiç gökyüzünü görmedi sen gittikten sonra dedim
üzgün pişman baktı bana
-ceyhundan ayrılırken o kadar acı çektin unutamadım dedin ya bana
sonra unutturduğum için teşekkür ettin hani
bu iyiliğime karşılık olarak
aldatsaydın beni sende çağırsaydın gel kelebek bak başkasıylayım deseydin ya bana
en azından umudum olurdu tüm bunları unutturacak bir kız bulurdum
en azından kalbim unutmaya motive olmuş şekilde yaşardı ayrılık acısını dedim
• kelebek lütfen dedi -
29.
0o bana baktığı zaman benim göremediğim bir sürü anlam ve meal vardı gözlerindeTümünü Göster
kız çirkin miydi
hayır 100 erkeğe sorsan 90 ı gideri var denecek tipte bir kız
zaten güzel olmasa panpam niye bana ayarlamaya çalışsın en başta
anlamadım dimi hala dedikten sonra
neyi anlamadım desem yapıştıracak seni seviyorum diye
diyalog seyri değiştirme taktiği ile
-hadi oturalım dedim
masaya geçtik
müzisyenler ara verinceye kadar bekledi
-kim bu sevgilin.. neden ben hiç görmüyorum dedi
-başka şehirde şimdi dedim
-haftada iki 3 kez buluşuyoruz. bazen 7 8 saat beraber olduğumuz oluyor
iki buçuk senedir bir kere mesajlaştığını görmedim biriyle dedi
-konturu yok gariban biraz mektup yazıyor dedim
-dalga geçme benimle kelebek ciddiyim dedi
-mesajlaşıyoruz da sana denk gelmemiştir dedim
-neden hiç yanına gitmiyorsun neden o buraya gelmiyor. nasıl bir sevgili bu dedi
-bu konuda konuşmayacaktık. kapatalım konuyu lütfen dedim
-bana resmini göster en azından bir göreyim şunu dedi
-tamam gösteririm dedim
-cüzdanında yok mu resmi dedi
-tamam uzatma dedim. biraz kızgın bir suratla
bana kızdığı içmesinden belli oldu
kafasına dikip büyük yudumlar alması
bardağı masaya koyması değişmeye başladı
herkesin içinde sevgilimmiş gibi trip atmaya başladı
ben zaten ebruya kızgındım
-gel benimle bir saniye dışarı dedim
anladı kızdığımı
-tamam özür dilerim dedi
ayağa kalktım ben bir nefes alayım diye de müsade istedim bizimkilerden
dışarı çıkıp mesaj yazdım kıza
-dışarı gel diye
çıktı geldi
-bir daha ebru hakkında konuşma dedim
-ismi ebru mu dedi. bilerek sormadı bunu aslında benden ilk defa ismini duyduğu için çıktı ağzından
-sana sorma demedim mi dedim
-tamam özür dilerim.iyi geceler dedi küstü gidiyor yine amk
hepsi aynı amk çocuk gibi gitmek çok kolay geliyor
gittim peşinden
-kaç senedir hiç ondan konuştuk mu dedim
-hayır dedi
-hiç huzurumuz bozuldu mu dedim
-hayır dedi
-o zaman sus huzurumuz devam etsin. dön şimdi geriye millet meraklanmasın dedim
üzüldü. ağladı ağlayacak
döndük geriye
oturduk bar çıkışı arabalarla kaleye çıktık
erkeklerle kızlar biraz geyik yaptık ayrı ayrı
sonra evlere gittik hepimiz
ertesi gün panpam beni aradı
-kelebek kız sana aşık olmuş olm dedi
-nerden biliyon lan dedim
-benim kine söylemiş.ne yapayım bana akıl verin demiş dedi
şimdi diyeceksiniz ki amk ne gibim adamsın
her kız sana aşık oluyor
çok mu yakışıklısın diye
yok amk alakası yok.
bir mekana gidince kızların bakışlarını üzerime çekecek bir tip yok
-tamam bakarız dedim
-neyine bakıcan olm bi şans ver işte kıza bundan iyisini mi bulacan dedi
-olm olacak olsa kaç senedir bişey hissederdim. benim aklım başkasında biliyorsun dedim
-olm ne inatçı adamsın varlığından emin bile olmadığım birini bekliyorsun dedi
-çok sevdim bin açma amk konuyu dedim
-sen bilirsin bi düşün bence dedi
dediği gibi düşündüm
kız ortalama bir maaşla çalışan
eli yüzü düzgün
bana değer veren
başkalarının yanında saygılı
benim yanımda ben binsem benden bin
ben durgunsam benden üzgün
ben gülüyorsam benden mutlu
kalbi temiz kötülük düşünmeyen aslında çoğu erkeğin hayalindeki sevgili
ama hak ettiği kişi ben değilim
ben onu sadece üzerim
ebruyu tam silemeden onunla olsam
ebru bir gün çıkıp gelse hadi kelebek dese
eminim hala onu bırakıp ebruya gideceğime
ona mı gitsem buna mı derken
gibe gibe ebrunun tuzağına düşüp bir yerlerimi daha acıtmaya karar verdim
o resimleri gördükten 3 ay kadar sonra
ona arkadaşlık teklifi ettim face den
o gün kabul etmedi
bilgisayar başında değildir diye gittim ertesi gün geldim yine yok
çalışıyordur diye yine gittim geldim net cafeye yine yok amk
4 gün sonra gittim. arkadaşlık kabul edilmiş
ama resimlerden 3 tanesi yok
benim manzaranın ve yüzüklerin olduğu resim
sadece kendi resmi kalmış
-nasılsın diye yazdım ilk mesajı
numarasını yazdı
mesaj yazdım telefonuna
• nasılsın diye
aradı beni.
sakin normal bir şekilde konuştuk
neden kelimesini barındıran hiç bir şey sormadım
hangi şehirde olduğunu söyledi
bende bir otelde çalıştığımı söyledim
• annenler nasıl dedi
bende onun kileri sordum
sevgili muhabbetine ben girmedim.var mı diye sormaya korktum
ki geçen zamanda evlenme ihtimali bile vardı
o da sormadı
• 3 gün sonra gelecem alanyaya dedi
-tamam dedim
• var mı burdan bir isteğin dedi
-yok sağol dedim
• tamam görüşürüz dedi kapattı
ne ben görüşürüz diyebildim geri.
ne de buluşacak mıyız diye sorabildim.
onun yaptığı sadece vücuduma eroini enjekte etmekti
önce resimleri koydu tuzağına çekti beni
hala seni seviyorum imajı verdi
sonra 3 gün sonra alanyadayım dedi. görüşüp görüşmeyeceğimiz bile belli değil
alanyada 3 gün sonra koşmaya başla peşimden der gibi kapattı telefonu
aklım fikrim karıştığı için kızı da unuttum tabi bana aşık olan
bana mesaj atıyordu ama sallamıyordum fazla çünkü ben ebruya mesaj yazsam mı
yazacaksam ne yazsam
bu kadar acı çektirdi bana tekrar peşinden koşsam mı
koşmazsam onsuz başka biriyle yapabilir miyim diye sevişip duruyordum sorularla
ben bana aşık olan kızı sallamayınca ona çok kızdığımı sandı o geceden dolayı
-tamam istemiyorsan bundan sonra görüşmeyiz gibi mesajlar atmaya başladı
üzülmesin diye.
-işlerim vardı kusura bakma tarzında gönül almaya yönelik mesajlar yazdım
3 gün geçti
akşam üzeri oldu
ebru hanımdan tek kelime haber yok
dayanamadım ben yazdım
-hoşgeldin diye
hani alanyaya geldiysen haber ver.bi görüşelim anlamında
-sağol yazdı sadece
demek ki alanyada.her ne kadar tek kelime cevaptan nefret ettiğimi bilse de gecen zamanın çekingeliğine verip kızmadım
yine yazdım
-nerdesin dedim
-işim var biraz dedi
-tamam kolay gelsin. bitince haber verirsin dedim
-tamam dedi
son yazdığım mesajdan sonra mesaj yazmak olmazdı
3 gün bekledim yine bişey gelmedi.tek kelime yazmadı
-nasıl gidiyor işlerin. yapabileceğim birşeyler var mı dedim
• geri döndüm dün gece dedi
vay amk alanyaya geliyor.bir görmeden gidiyor. nasıl inanayım şimdi ben o sevgiye
evlenmiş desem o resimleri oraya hangi koca koydurtur ki amk
yine gibimsonik acılar çekmeye ve aklımdaki neden sorularına yeniler eklenmeye başladığı için
amk ebrusunun deyip giblememeye çalıştım
bana aşık olan kız
-maaşımı aldım dedi
yani yemeğe davet ediyor
-ben ısmarlarsam kabul dedim
-olmaz sen başka sefer ısmarlarsın geleneği bozma dedi
-tamam dedim.
kıza yüz vermeye karar verdim
en azından denemeye karar verdim
-yarın akşam müsait mi dedi
-tamam dedim
aynı gece ebru mesaj yazmaya başladı
• kusura bakma acil dönmem gerekti. arayacaktım bi daha geldiğimde söz görüşeceğiz dedi
-önemli değil. dedim
• 2 hafta sonra yine gelirim. dedi
-tamam dedim
iyi geceler. günaydın. nasılsın. işler yoğun mu gibi tek mesajlar yazdı biz kızla buluşmaya gidinceye kadar hepsine tek cevaplar verdim
kızla yemeğe çıktık
iki mesaj daha geldi ebrudan
ikinciden sonra sessize aldım telefonu alırken de gördü kız
-sonunda gördüm sevgilinin mesaj attığını dedi
-ondan olduğunu nerden biliyorsun dedim
-yüzünün kızarıklığından dedi
ben kızın duygularına karşılık vermeye çalışırken(hiç sevmediğim halde) bu iki mesaj işi tak etti
-ayrıldık dedim
gülümsedi
-çok mu sevindin dedim
-o senden ayrılmış ama sen ondan ayrılmamışsın dedi
-onu nerden anladın mesajı yazan o baksana dedim
-kelebek eğer sen ondan ayrılmış olsaydın beni farkederdin dedi
-seni görüyorum zaten de sen onun benden ayrıldığını nerden anladın dedim
-hiç bir kız sevgilisini bu kadar yalnız bırakamaz,
en azından gelir ne yapıyor ne ediyor diye bakar
her kızda aladatılma korkusu vardır çünkü dedi
-benim aldatmayacağımı bilir o dedim
-bilmiyorsa gelsin beni görsün anlar zaten aldatmayacağını dedi
-neyse yemeğimizi yiyelim dedim
yedik içtik
ebru arasıra mesaj gönderdi
iki hafta geçti gelemiyorum dedi
iki defa ebruya atacağım diye kıza gönderim mesajı
geldi gitti
biz kızla devam ettik sadece arkadaş olmaya
ebru bir türlü gelemedi.
yılbaşına kadar
-şurdayım gel dedi
yanına gittim
o beni ilkokul arkadaşını görmüş gibi karşıladı
ben onu deli gibi atan kalbimle
-nasılsın dedim
• iş güç işte çok yoruluyorum sen ne yapıyorsun dedi
-bende bildiğin gibi işte dedim
• bilmediğim çok şey olmuştur o kadar yıl geçti dedi
-bildiğin herşey aynı değişen bişey olmadı dedim. sevgilim yok manası ve seni hala seviyorumu kastederek ama anlayana amk
• yılbaşında ne yapacaksın dedi
ben çoktan arkadaşlarla ve kızla plan yapmıştım bile
salak gibi gideceğimiz mekanın ismini söyleyerek oraya gitcez dedim -
30.
0-neyi anlamıyorsun dediTümünü Göster
-sizi dedim
-biz kim dedi
-kadınları dedim
-oo derdin anlaşıldı senin dedi
-bu kadar anlayışlı mısınız gerçekten dedim
-acıdım şimdi sana dedi
güldüm
-bir daha dünyaya gelsem onu olmak isterim bunu olmak isterim diyenler varya dedim
-evet dedi
-ben kadın olmak isterdim dedim
-neden dedi
-bana neden deme dedim. gülerek ve devam ettim
-nasıl düşündüğünüzü anlayabilmek için dedim
o bişeyler saçmalarken bizimkiler geldi
dudaklar kıpkırmızı amk belli ki şiddetli öpüşmeler yaşanmış
eve bıraktık kızları sonra da beni bıraktı panpa
ertesi gün işteyken dükkana geldi
-olm kız senin numaranı istedi verdim dedi
-lan olm neden veriyon dedim
-teşekkür etcem dün gece için dedi ama ayak yapıyor amk hoşlanmış senden herhalde dedi
-olm başımı belaya sokacan benim dedim
-gibtir etmesini bilmiyon mu amk. işine gelmeyen yerde gibtir edersin dedi
kız bana bi kaç kere mesaj attı
o gece için muhabbet için teşekkür etti
daha sonra yine benim panpanın kız arkadaşına yine buluşacak mıyız diye sorarken benden etkilendiği gibi bişey söylemiş
kız bunu panpaya söylemiş
panpada bana söyledi
kız mesaj atmaya devam etti ben geçiştirme cevaplar verdim
sonra tuzağa düşüp sadece panpa ile olacağımızı sandığım bir yere onların da geldiğini gördüm
yine yalnız bırakıldık
konuyu kökten bitirmeye karar verdim
-erkek arkadaşın var mı dedim biraz konuştuktan sonra
-hayır senin dedi
-evet panpa var dedim
-pardon kız arkadaşın dedi gülümseyerek
-evet var dedim
-hmm sevindim ne zamandır berabersiniz dedi
-nerdeyse 6 yıl olacak dedim
-çok sevindim dedi
-sağol dedim
-nerde şimdi okuyor mu dedi
-onun hakkında soru sorma dedim
-peki nasıl istersen dedi
-sende kendine bir erkek arkadaşı bulunca konuşuruz onların hakkında dedim
-erkek arkadaş istemiyorum ki ben dedi(yalanlarını gibsinler)
kızla konuşmaya devam ettik
bana ebru hakkında tek kelime bişey söylemedi
sormadı da
ebruyu görme korkumu yenip çarşıya çıkmaya başladım
3 oldu 5 oldu dayanamayıp
yavaş yavaş onun olabileceği yerlerde gezmeye başladım
durduramadım kendimi
çalıştığı yerin önünde
evinin önünde dolanmaya başladım
ama ebru yok amk
kız gitmiş beyler
aylardır alanyada yokmuş
başka şehire gitmiş çalışmaya
telefonu da yine değiştirmiş başka numaradan aradım kapalı
başka bir dikkat çekici konu ise ebrunun ailesinin
biz ayrılalı beri bir kere beni arayıp sormaması
kime gitsem kime sorsam diye düşünüp dururken
oteli aradım elemana sordum işten çıkmış
annesi babasına sorulmaz hemen ebruya anlatırlar durumu
belki de rahatsız olurlar kızımız tam unutmuşken tekrar hayatına girmesin diye tedirgin olurlar diye onlara da sormadım
2008 facebook takuna kadar hiç haber almadım pek de araştırmamıştım
bu sırada şimdiki çalıştığım otele girdim.
kızla acayip arkadaş olduk
mutlaka bu kelebeğin madem kız arkadaşı var neden hiç gelmiyor diye sormuştur kendi kendine
ve anlamıştır beraber olmadığımızı ama yine de sormadı bana
hiç de kız olarak yavşamadı
facebook da ismini yazıp aradığımda karşıma gülümseyen yüzüyle profil resmi çıktı
4 tane profil resmi gözüküyordu sadece
birinde yakın çekim yüzü gülümsemesi ile
diğerinde bir masada otururken elinde bir bardak içki ama parmağında iki yüzük benden kalan(söz yüzükleri)
diğerinde bizim iskeledeki yerimizin hemen arkasında çekilmiş deniz manzarası
sonuncusunda da benim resmim
diğer resimlere saçma sapan bir sürü yorum..
çok güzelsin falan filan
benim resmin altında tek yorum ona ait
sadece (:(
kaç sene geçmiş
parmağında hala benim yüzük
ve benim resim
oysa ne güzel adapte oluyordum hayata
ne güzel unutuyordum onu
tekrar tekrar resimlere baktım
bu kadar anlamlı 4 resmin olması
benim kafamı karıştırdı
madem o resimler var bu beni hala sevdiğine işaret
neden bu kadar acı çektirdin ki bana
yine neden sorusu yine kahramanı ebru
mutlaka yine bir amacı vardı
biliyordu ki o resimleri başkası görsün diye değil ben göreyim diye göndermişti
nedenini bilmiyorum ama kendimde bir suçluluk duygusu hissettim
olm kelebek bu kız seni unutmamış ama sen gibine takmadın iki buçuk senedir ne aradın ne sordun diye kendi kendime söylendim
kim haklı kim bilir.
ama ebrunun bu yaptığı bir taktik de olabilir diye temkinli yaklaşmaya karar verdim
neden sadece o 4 ve direk benimle alakalı resmi koysun ki sadece
belki bana bir gün dönüp o kadar suçlu olmasına rağmen
kelebek sen beni unuttun ama ben seni unutmadım bak resimlere de diyebilirdi.
mantık devreye girdi
bu defa ebrunun tuzağına düşmemeye karar verdiğim için
sazan gibi atlamadım konuya
arkadaşlık teklifi falan yapmadım
kendi profilime ebru ile ilgili resim eklemedim
googledan bir yalnızlık resmi bulup bende ekleyebilir ve ona mesaj verebilirdim yalnızım diye
ama ben yeterince peşinden koştum
gibtir edilen de bendim
boş yere o kadar acı çeken de
doğru düzgün ayrılamadık bile
dur olm kelebek madem hala seni seviyor mutlaka seninle iletişime geçecektir
nasıl olsa telefonunu kapatan yine o oldu
habersiz başka şehre taşınan da
ister istemez kafamda kaldı o resimler
ne yalan söyliyim çoğu zaman internet kafeye gidip baktım o resimler duruyor mu diye
hep durdu orda
kızla tanıştıktan ve ona kız arkadaşım olduğunu söyledikten sonra
hep saygı duydu bana
daha önce de dediğim gibi hiç yavşamadı
ama ne mesajı ekgib etti ne de beni bir yere davet etmeyi
çalıştığı yerde maaş alınca beni mutlaka ilk hafta sonunda yemeğe zütürürdü
bana çok değer verdi
güldü güldürdü
sıfır menfaatle yaklaştı bana
bende onun hiç kalbini kırmadım
her davet ettiğinde gitmeye çalıştım
arkadaşlarla bir yere gideceğimizde
olm kelebek ben kız arkadaşımla gelecem sende kızı getir derlerdi
dışardan bakınca sevgili gibiydik ama aslında hiç alakası bile yoktu
çünkü bende kıza karşı sadece saygı vardı
bana olan aşktan konuşmama sabrı bir gece bütün arkadaşlarla bir canlı müzik barına gidince bozuldu
tüm arkadaşlar sevgilileri ile gelmişti
tek sevgilisi olmayan ben ve kızdı
ben sevgili olanlara imrenerek bakarken
ebru ile olan günlerimizi hatırlıyor
baktığım kişiler gibi aşkımlı canımlı günleri düşünüyor
onların birbirlerinin ellerini tuttuğunu görünce kendi ellerimin soğukluğunu kendi ellerimi sıkarak gidermeye çalışıyordum
çalan dans parçası ile sevgililer bir bir kalktı
masada kızla ben kaldım
kıza da üzülüyordum bir yandan
benim yüzümden midir bilmem ama kimse ile çıkmadı benimle tanıştıktan sonra
2 buçuk seneden bahsediyoruz
en yakın arkadaşın kim deseler o kızı derdim
birbirimize bu konuda hep şaka yapardık
-bi sevgili bulamadın seni dansa kaldıracak dedim
-sen buldun sanki dedi
-var benim sevgilim dedim
-yalanlarını yesinler dedi
gülümsedim
-terbiyesizlik yapma bi dansa kaldırır insan dedi
-öküzüm işte kusura bakma dedim
-güzel teklif edemezsen kalkmam dansa ona göre dedi
-hadi dans edelim dedim
-off hakaten öküzsün ama kabul ediyorum dedi
kalktık dans ediyoruz beraber
diğer çiftler bize bakıyor
benle göz göze gelen erkekler göz kırpıyor
millet beni baş göz etme derdinde ama benim başımdaki tüm organlar ebruda
gözümde acaba ebru içeri girerde beni bu halde görür
birleşme ihtimali varsa bile tüm ihtimallerin içine ederim tedirginliğinde
normal bir şekilde yandan el tutarak dans etmemiz
kızın boynuma sarılması ile seyir değiştirdi
bende mecburen beline attım elimi
ben gözlerimi kaçırmaya çalışırken o bana bakıyordu
o bişeyler demeden çıvık bir espriyle soğutayım ortamı diye
onun ayağıma basması için adım kaydırdım bilerek
tam basamadı ama offf çekerek
-ayağıma bastın dedim
-dans pratiği yaptıracak bir sevgilim olmadığı içindir dedi
-bulalım sana bir tane dedim
-anlamadın dimi hala dedi
yannanı yedik amk
aslında onun ki aşk değil de bana bağlanmak sayılırdı
alışmışlık
yakınlık
birlikte geçirilen güzel zamana saygı
ne bilim aşk dediğini ben ebruda yaşadım -
31.
01 tane kız da tüm alışveriş sorumluluğunu üstlenip alışverişe aileden başka hiç bir bireyi göndermiyor gibiydiTümünü Göster
utanarak teşekkür etmeler
gözüme bakamadan iyi geceler dilemeler
ihtiyacı olmayan şeyleri almaya geliyor süsü verip beni görmeye gelmeler
başka bir müsteri varken o gidinceye kadar kasaya gelmemeler
şimdi düşünüyorum da keşke ona adını sorsaydım
şimdi belki de evimde beni bekleyen eşim olacaktı
onun bu mahsum halleri beni bile utandırıyordu
ondan etkilendiğimden değil de onun doğallığına ayak uyduramadığım için kendimden utancımdandı belki de
ebru bana hiç öyle bakmadı amk
ama o kıza da ayak diredim
sonra zütleri başları oynuyor çilenin en kralını çektiriyorlar diye sadece müşteri kaldı gözümde
1 mayıs da doğum günümde bir mesaj bekledim sadece
gelmedi
o gelmeyen mesaj inadımdan serbest bıraktı beni
insan herşey iyi olsun istiyor doğum gününde
olmayınca bir ekgiblik oluyor
içesi geliyor dağıtası geliyor
çarşıya gittim 12 den sonra 2 mayısa girince
biraları aldım doldurdum poşete
ebruyla iskeledeki yerimize gittim
hep bir umudum oldu içimde
hani belki gelir diye
gittiğimde görmediğimde anladım boşa olduğunu umutlarımın
içtikçe içtim
takunu çıkaracağımı bildiğim için diskolar tarafına ve eğlence mekanlarına gitmedim
ebruyu görsem dövecek kadar sinirliydim çünkü
ama takunu çıkaran gençler yan tarafıma geldi
oturdular sağa sola
küfürler gırla kendi aralarında
benim daha gözümdeki yaşları kurumamış ağlamaktan
çatacak birisini arıyorum zaten
resmen kaşınıyorum amk
bana bişey demelerini bekledim sadece
baktım demediler
-sessiz olun lan biraz dedim
5 kişiler
dinlenerek dövseler 5 gün ben onlara bi kere vuramadan döverler
sessiz kaldılar ne oluyor lan diye birbirlerine baktılar
hadi dövelim şu amk yavşağını dese birisi diğerleri neden olmasın diyecek kadar hazır
uymadılar bana ama konuşmaya da devam ettiler
gerginlikten dolayı kahkahaları azaldı ama benim kaşıntı azalmadı
-ha şöyle adam olun dedim
ve hayatımın panpası ile tanıştım
-lan olm gibtir edin telefonla konuşuyor herhalde dedi
-yok size söylüyorum dedim
-bi yanlışlık var sizli bizli konuşuyor bu kibar beyefendi dedi
-kaşınmayın sessizçe yeyin ne tak yiyecekseniz dedim
-tek olsam sessizce kaçardım zütüm yemez sana sataşmaya ama ben sende ki zütü merak ediyorum 5 kişiye açtın bilmiyorum farkında mısın dedi
diğerleri de muhabbeti dinliyor
-benim ki ne kadar açıksa sizin ki de açık dedim
bunları diyorum ama ne kadar dayak yerim çok acıtır mı diye de tırsmaya hafiften başladım
-gelin lan bi dövelim adet yerini bulsun kaşınıyor bu amcık dedi
başka bir arkadaşı
-hadi olm gibtir et gidelim. uyuşturucu almış herhalde bu dedi
-korkmayın amk makara yapalım biraz dedi
ayağa kalktım
-sen kimle makara yapıyon lan dedim
uzun zamandır ayağa kalkmadığım için ayakta kalmakta da zorluk çekiyordum
iki eliyle ittirdi yaklaşmayayım diye diğerleri de iyice yaklaştı
ben onu ittirmeye çalışırken o daha güçlü ittirdi
yere düşerken başımın arkası bankın köşesine çarptı ve açıldı
kanamaya başladı
onlar ayağa kalkmamı beklerken
ben olduğum yere kendi yatağımmış gibi uzandım
amk dünya bana güzel
başka yerlerim ağrıyor o yüzden az amk kalbimdeki acı
herşey de bir hayır var dedikleri bu herhalde beyler
başım dönüyor
kanın saçlarımın arasından süzüldüğünü farkediyorum
ama esas süzülme gözümden yanaklarıma doğru gözyaşlarımla
beni ittirene değil ebruya kızgınım
kendime kızgınım sinirden ağlıyorum
onlarda kendi aralarında konuşuyor hadi gidelim diye
beni ittiren
-olm sarhoş bu kanı hızlı akar hastaneye zütürelim dikiş atsınlar bişey olur başımız belaya girer amk gibi şeyler söylüyor
ben ayılmaya başladığımda iğnenin iğrenç bir ses çıkararak kafa derimden geçtiğini hissettim
3 dikiş atıldı
doktor işini bitirdiğinde yanımda beni ittiren şimdi ki panpam vardı
-nasılsın dedi
-seni gibicem olm dedim
-ayıl ondan sonra gib sabaha kadar kafana dikiş mi attırayım dedi
herif bin amk laf yetiştirilmiyor
-bi gibtir git dedim
t shirtü verdi benim kan içinde kendinin ki de kanlanmış
beni eve bıraktı taksiyle
sonra eve gelmiş çalıştığım marketi bulmuş
bana bir t shirt getirmiş hediye olarak
arasıra geceleri geldi
oturduk
ben de ona tshit aldım bi tane
-amk biz sana bu kadar adi mi aldık. giymem ben bunu diye makara yaptı.
ben ebrudan bahsetmeden konuştum onunla
o da ne kadar yaptığı binlik varsa anlattı
ne yaptı ne ettiyse beni dışarı çıkaramadı içmek için
bilmiyordu ki ebruyu görmekten korktuğumu
ağustos sonuna kadar markette çalışırken oğlu askerden geldi marketçinin
bana çalışmaya devam et dediler
bir gece panpa geldi
-hadi gidiyoruz dedi
-nereye dedim
-gel amk içecez dedi
olm etme eyleme ben sevmem bar filan desemde zorla zütürdü
iki erkek masaya oturduk
içkileri söyledik türkü barda
biz içerken iki tane kız geldi
benim panpanın arkadaşları
bi tanesi çıktığı diğeri de onun arkadaşı
ben zaten ebru bir yerden çıkar diye gergindim
kızlar da yanımıza oturunca iyice gerildim
kızların tanışmak için sordukları sorulara çekingen cevaplar vermem onlar tarafından heyecanlanmış olarak algılandı
kulağına eğilip
-hadi olm gidelim burdan dedim panpaya
kızları da aldı(k)alanyanın kalesine doğru gitmeye başladı panpa
kale yolunda bir markete uğrayıp bira da aldı
ben çaktırmadan beni eve bırak desem de dinlemedi
-olm konuş kızla amk yemez seni dedi
kızda utangaç amk. sanki izdivaç programındayız
çıktık kaleye 4 ümüz oturuyoruz
onlar bizim bişey konuşmamız lazım geliyoruz diyerek kalktılar yanımızdan
çok gibindirik bir pozisyon ne konuşcam amk ben şimdi kızla
görücü usulüyle evlenmiş karı kocanın gerdek gecesi misali kaldık ne tak yiyeceğimizi bilmez halde
zaten kafamda ebru var
aylarrrr geçmiş hala unutamamışım
bu kızla konuşsam onu aldatmış hissediyorum
kız dayanamadı
-ee nasılsın dedi
-iyilik sen nasılsın dedim
ot tak tanışma faslı nere şura bura
o gün farkettim ki bi kızı ayarlamak çok kolay
sadece dilin dönecek,ne dediğini bileceksin
zamanlama hatası yapmayacaksın
ama altın kural fidana çivi çakmaya çalışmayacaksın
sulayıp ağaç yapacaksın önce
ağaçlaşınca sokacaksın
benim hiç kız ayarlama düşüncesinde olmamam kızla ekşici binler gibi gibimsonik bir bir geyik içine girmeme neden oldu
ne hikmetse kızda ekşici çıktı hiç yadırgamadı muhabbeti konuştukça konuştu
ben kızı bırakıp alanyaya bakarak
ebru burdasın amk senin diye bağırmak isterken
bir ekşiciye tebessümlerle
evet haklısın
bencede
aa öyle mi ne kadar hoş demek zorunda kaldım
sonra sıkıldım aradım panpayı
kız da yanımdayken
-nerdesin hadi gidelim dedim
-tamam geliyorum dedi
o gelinceye kadar beklerken
-sıkıldın mı dedi
-evet dedim
-bende sıkıldım fazla ciddi konuştum kusura bakma dedi
-önemli değil en azından konuşabiliyorsun dedim
-sağol dedi
-durma konuş sen bana aldırma susarsan neden sustu şimdi bu diye dert olur bana dedim yine ebruyu ister istemez düşündüğüm için
-peki konuşayım saçma olursa idare et dedi
-saçma da olsa bişeyler söyle ama kafan hiç karışmasın dedim
-anlamadım dedi
-bende anlamıyorum zaten dedim -
32.
0nasıl bir değerdir senin sevdiklerine verdiğinTümünü Göster
hiç mi acımıyorsun bana kafayı yiyorum umrunda değil
ya susuyorsun yada bişey yok diyorsun
keyfinden mi kapattın telefonunu yayladan dönünce
neden günlerce umrunda olmadım
görmedin mi peşinden koştuğumu
neyin oyunundasın hala amacın ne
şu kuralları anlat bende bileyim ona göre oynayayım
kafana esiyor git diyorsun.
kafana esiyor bana kendin geliyorsun.
şu nedeni anlat artık dedim
• neden filan yok kelebek kafam karışıktı dedi
sinirimden dolayı işi binliğe vurdum
-ahh dur bi dakika kafamda bir ağrı var karışıyor mu ne?
neyse şimdi gideyim senden de kafama eserse geri gelirim dedim
• ya dur gitme dedi. çocuk nazı ile
-son kez soruyorum ebru dedim
• git o zaman gitmek için bahane arıyorsun zaten dedi
-ulan gibtir ettin yine kapına dilenci oldum hala bahaneden bahsediyorsun ne halin varsa gör dedim
gittim o da ses çıkaramadı arkamdan
iyi mi yaptım kötü yaptım bir türlü bilemedim amk
gole giden rakip oyuncuyu kırmızı kart göreceğini bile bile yere indirmekti benim ki
dedim ne olursa olsun amk
aşk bundan sonra 10 kişi devam etsin mücadeleye
ben yalnızlığın yedek kulubesinde otururum
eve gidemedim
denize gidemedim
bi yere gidemedim ki
kafaya iyice taktım tüm bunlar kurguydu amk ebru tarafından yapılan
paso bunu nasıl anlayabilirim diye düşündüm
ilk denemeyi anneme yaptım
soru şu
-anne ebru yaylada iken pazartesi günü sabah kaçta kalktı dedim
-erkenden kalktı oğlum dedi
burdan bir sonuca vardım otobüsçü ile ailesine haber gönderip onları çağırtmış olabilirdi
indim çarşıya köy dolmuşlarının beklediği yere gittim
bizim köyün kini bulup
-ebru sana bişey dedi mi birine iletmek üzere not verdi mi yada telefon açmanı söyledi mi dedim
-ne diyon kelebek görmedim ben onu yaylaya çıktıktan sonra dedi
birinci tez yanlış çıktı
yılmadım
oteldeki elemanı aradım
-ebru hiç otele geldi mi kışın dedim
-2 3 defa geldi dedi
burda bişeylerin dönüyor olduğunu farkettim
babası ile arası açık değilmiydi amk neden otele gitsin ki
-ne zaman geldi dedim
-nerden bileyim olm geldi işte dedi
-babası ile görüştü mü dedim
-tam bilmiyorum ama görüştü galiba dedi
-olm kesin bişey söyle dedim
-kelebek hasta mısın olm sen nerden bileyim kızla babasını mı takip ediyorum.
otele geldiğini gördüm
bara gelmedi
restoranda yemek de yemedi demek ki babasının yanına gelmiştir
hem neden gelmesin ki dedi
evet lan evet amk kafayı yiyordum.ruh hastası oldum iyice bunları düşünmekten.
keşke bana kelebek seni başkası ile aldattım
seni sevmiyorum artık
senden kurtulmayı deniyordum
ne bilim işte amk bilindik bir ayrılık sebebi söyleseydi de
bi kaç zaman sadece üzülüp hata bendeyse kendime sövüp
hata ondaysa vay amk huursu diye onu bir süre andıktan sonra
başkalarında acımı dindirmeye çalışsaydım
sevebilir miydim ki başkasını
ulan birine aşkı doğru düzgün yaşatamadım
diğer kızları da mundar eder miydim ki acaba
gerçek yalnızlığın ilk günlerinde ki beyin amcıklaması
şiddetli ağrılara sebep oldu
ayrılığı tek başıma yaşamam gerekiyordu
çünkü birisine anlatsam
olm gibtir et amk başkasını bulursun
kaderinde bu farmış takma kafana
boş ver amk seni haketmemiş gibi teselli lafları edeceklerdi
amk bunları bende biliyorum zaten ayrıca bunlar bana teselli değil daha çok acı verirdi
bir yakın arkadaşıma veya aile bireyine
böyle böyle oldu diye durumu anlatsam
ne zaman dalgın düşünüyor şekilde görsem o konuyu açacaklar ve daha çok acı çekecektim
madem bu ayrılık acısı beni gibecek
en azından perdeyi örteyim de başkası görmesin bu gibişi diye
elim kolum bağlı çekildim eve
ne yemekde gözüm oldu ne içecekte
her ne kadar saklamaya çalışsam da 24 senedir beni tanıyan anneme durumu çaktırmamam imkansızdı
kardeşim de en büyük panpam olduğu için evden çıkmayan ben kelebeğe pencereleri açmaya çalıştılar belki kendiliğimden uçarım diye
kardeşim belki de bana ömrünün en büyük kıyağını ben ne tak yiyeceğimi bilemediğim zamanda yaptı
bana ps2 getirdi içinde de bilindik futbol oyunu
evde olduğu zamanlar karşılıklı oynadık
olmadığı zamanlar 2040 yılına kadar getirdim ligi hemde en uzun maç süresini seçerek
zaten beş parasız olduğum için içkiye verecek para yoktu
bilader de arasıra sigara getirirdi kendisi içmediği halde
pakette kalan sigarayı zaman dilimine bölüp iyice azaldığı zamanlarda yarısına kadar içip tekrar yakarak içtiğim çok oldu
ebruya kızgın olduğum için ayrılık acısı farklı boyutlarda gibiyordu beni
kendimi kontrol etmekte en zorlandığım şey ebruya gitmekti
aslında gitmekle gitmemek arasındaydım
gitmekten korkmama sebeb onu başkası ile görmek ve
ulan bu muydu bende sakladığın deyip
ebruyu türkiyedeki kadın erkek eşitliğini 100 yıl geriye zütürecek şekilde dövmekten korkmamdı
gitmesem de ne tak yiyor bu ebru şimdi
acaba o da üzülüyor mu yoksa ayrılık gibinde bile değil mi?
ne kadar düşünürsem kafamdaki soru işaretleri kadar çoğaldığı için bunalıma kadar gitti iş
kendimi çok durdurdum
defalarca kendimi odaya kilitleyip anahtarı pencereden aşşağı attım gitmeyeyim ebrunun yanına diye
kapıları tekmeledim
mesaj geldi.. heyecanla baktım.. servis mesajı
telefon çaldı.. ekrana baktım.. bizimkilerden biri.. evde o var mı bu var mı
kapı çalındı gözlerimi kapatarak açtım kapıyı ama her açışımda buruk bir şekilde odama döndüm
ne yaptım ne ettim aklımdan çıkaramadım onu
iyice insanlıktan çıkmaya başladım
asosyalin en önde gideni oldum
utanmasam sıçmaya bile çıkmayacaktım
2 ay civarı geçti böyle
babam bir gün kapıyı çaldı
-naber paşam dedi
-iyi baba dedim
-traş ol üstünü değiştir bekliyorum dedi
-nereye baba dedim
-çabuk ol dedi. kızgın değildi zaten sakin bir insandı
babam yan odaya geçti annem geldi
belli ki işbirliği yapmışlar
-ne oldu anne nereye gidicez dedim
-iş bulmuş sana baban dedi
-ne işi anne dedim
-oğlum söz vermiş.git bi kaç gün çalış sonra bırakırsın üzme babanı dedi
biraz burun kıvırsamda tamam dedim
pederle bir markete gittik
babamın bir arkadaşının marketi
oğlu askere gitmeden önce beraber çalışıyorlarmış
gittikten sonra uzun süre tek kalmış adam
bi kaç eleman bulmuş ama parasını çalmışlar kasadan hep
babamında ağzından benim oğlan çalışır demiş
marketçi ile tanıştık
adam on numara adam o iyilikle holdingler hakediyor
adam bana ilk günden şunları anlattı
-sigaranı bana sormadan al.
canının istediğini al ye
eve gidince de şunu yerim diye aklında kalanları da poşete doldur zütür evde ye
para kazanmayayım sorun değil ama bu dükkan benim oğlan askerden gelinceye kadar kapanmasın
ben her zaman burda duramam
geceleri geç yatıyormuşsun zaten ben sabah açarım uyandığın zaman da sen gelirsin gece de sen kapatırsın anlaştık mı dedi
-tamam dedim
-iyi hadi sana kolay gelsin dedi.
bıraktı gitti adam
tek başıma kaldım
fiyatlarda sorun yoktu çünkü herşeyin fiyatını yazmış önüne
biraz baktım sağa sola derken müşteriler gelmeye başladı alıştım gittim işe
cep para görmeye başladı
-anneme ben yapamıyorum bırakayım işi dedim
-en yakınında ki asıl bırakması gereken kişinin mücadelesine yakışır mı senin bu kadar kolay pes etmen dedi((kendisi)
sırf onun için devam ettim çalışmaya
boş boş dururken ebruyu düşüneceğimi bildiğimden
orayı sil burayı paspasla dolap doldur
derken hep kendime bir meşgale buldum
inatla çarşıya gitmedim ebruyu görebileceğim yerlere
param olmasına rağmen telefona hiç kontur almadım dayanamam mesaj atarım diye
yaz sezonu geldi
çok daha iyi maaşla başka bir yerde iş bulabilirdim ama
huzurumdan dolayı aramadım bile başka iş
yavaş yavaş acım azalıyordu
arasıra dalıp gözümdeki yaşları silerken ayılıyordum
derin derin nefes alıp
sessiz sessiz offfffff offfff çekerek
ama o kadarına bile razıydım ilk zamanlardaki halime nazaran
markette de ufak tefek arkadaşlar edinmeye başladım
mahalle sakinleri ile yavaş yavaş makara yapmaya başlarken -
33.
0hani diyorum yanındaki erkeklerden birinin eline tutsunTümünü Göster
dans etsin de tekme tokat dalayım
vurabildiğim kadar vurayım sonra beni mekandakiler komalık etsin öleyim gideyim amk
lavaboya kalktı yanında bir kız arkadaşı ile
bende lavabo yolunda olduğum için beni de gördü tek başıma otururken
bişey demeden yanımdan geçti
ses çıkarmadım
lavabodan geldi yerine oturdu
eskisi gibi gülemedi
konuşamadı
onu canlandırmaya çalışan arkadaşları da başarılı olamadı
yanında oturanlardan bi kaç tanesi benim onun erkek arkadaşı olduğumu bildiği için durumu anladı
biraz böyle oturduktan sonra hesabın masaya gittiğini gördüm
bu benim hareketlenip masaya gitmeme sebep oldu
-bi saniye gelir misin dışarı dedim. kulağına eğilerek
masadaki lavuklar tip tip bakmaya başladı
ama ebru kalkınca önden yürüyüp mekan dışına çıktım ki mekandakiler de şüphelenmesin
ebru dışarı geldi
müziğin sesinin azaldığı birbirimizi rahatça duyabileceğimiz bir yerde durduk
-nasılsın dedim.
ses yok
-ebru bişey mi oldu. dedim
ses yok bana bile bakmıyor amk
bende ki sinir iyiden iyiye artıyor
-bişey demeyecek misin dedim
yine konuşmuyor amk.
-ebru dedim defalarca
bu sırada diğerleri de mekandan çıktı erkekler yine dövecek miş gibi bana bakıyor
sanki kızlar da onları zorla tutuyormuşa benziyor ki.
bence dövülecek birisi varsa o da ebru amk
erkeklerden bir tanesi yaklaşıp sorun mu var dedi
lavukda artislik yapacak bir tip yoktu.
zütünü başını sallayarak bir durum mu var bilader sen kimsin deseydi
gibmek ile dövmek arasında kalır belki ikisini birden yapardım ama lavuğun anarşiye
karşı olduğu her halinden belliydi
ben sesimi çıkarmadım hani ebru bişey yok der de gönderir elemanı diye ama tık yok
çocuk soruyu sordu bekliyor amk
elimi cebime attım bir sigara tırnakladım paketin içinden
sigarayı ağzıma koyup
-ateşi var mı dostum dedim
çocuk bana bakarak ateşi çıkardı
çakmağı aldım sigarayı yaktım bir nefes alıp üfledikten sonra
çakmağı geri uzatıp
-şimdi sorun kalmadı sağol yardımların için dedim.
ebruya baktı bir süre
• merak etme sorun yok erkek arkadaşım dedi ebru
erkek arkadaşım??
bunu duyduğuma pek sevindiğim söylenemez çünkü kafam daha da karıştı
-ebru dedim
yine bana bakmadan kafası başka gözü başka yerlerdeydi
-ebru dedim yine
insan bi efendim der.
gibtir git der
konuşmak istemiyorum der
seni seviyorum der ama der bişeyler amk
-arkadaşına merak etme bişey yok diyorsun ama erkek arkadaşının merakdan öldüğünün farkında değilsin dedim
ses çıkarmadı
baktım ki delirme aşamasındayım
ve uğruna delirdiğim kişi beni giblemiyor
ortam da kalabalık caddeden sürekli insanlar geçiyor
sövsem kendini kadın koruması sanan bi kaç tane dangalak çıkıp ben olayın aslını öğrenmeden adresim değişecek
sakin olup
-ebru olay nedir. neden böyle yapıyorsun. dedim
• bişey yok dedi
-öp o zaman beni dedim ellerimi havaya kaldırdım.
• şimdi olmaz dedi
-burdaki bir kişi sebebi ile mi öpmüyorsun dedim.o lavuklardan herhangi birini kastederek
• hayır dedi
bileklerinden tutarak
-gel benimle dedim ebruya
hiç itiraz etmeden geldi
iyiden iyiye sesin azaldığı pek kalabalık olmayan
bir yere zütürdüm
-öp şimdi beni dedim
öpmedi
başı aşşağıda ayağıyla yeri karıştırıyordu
sustu
-demek ki nerde olursak olalım öpülmeyecek birisi olmuşum senin için dedim
yine sustu
-gideyim mi ebru dedim
sesini çıkarmadı
-şu olayı anlat,ne dersen kabulümdür,git dersen gidecem söz dedim
• bişey yok dedi. mırıldanarak
ben olayı babasına veya ailesine bağlamak ve tepkisini görmek için
-yarın babanın otelinde işe başlıyorum dedim
• babamın otelinde mi dedi biraz şaşırarak
-evet dedim
• hayırlı olsun dedi
bundan da pek bir tak çıkmadı
-lütfen anlat ebru neden böyle oldu dedim
• bişey yok ki dedi
-tüm bunlardan sonra bişey yok diyorsan demek ki daha bişey görmedin sen dur bakalım neler yapacam sana mı demek istiyorsun dedim
• ne alakası var dedi
-kaç gündür nasıl peşinde koştuğumu anlatacak değilim ebru yorma beni anlat ne olduğunu uzatma dedim
• bişey olmadı kelebek
-öp ulan o zaman beni dedim
baktı sadece suratıma
-ellerimi tut o en azından dedim
bi kaç saniye geçti
o da yok amk
kafayı yedim yiyecem
-bir cevap için 10 a kadar sayacağım eger cevap vermezsen başka şeyler sayarak da gideceğim haberin olsun 10*dedim
ben aşşağı doğru saydıkça ne yapacağını bilemez hale geldi
7 dediğimde bana sarıldı
nefes alışlarından bir şey söylemeye yeltendiği fakat söyleyemediği anlaşılıyordu
ben aşşağı dogru saydıkça daha sıkı sarılmaya başladı
yavaş yavaş 3 e kadar saydım
ellerini yavaşça gevşetti
artık bana sarılmıyor ama dibimde duruyordu
-2 dediğimde yarım adım geri çekildi
-1 dediğimde yanağıma eğilip bir öpücük kondurdu
-ebru sıfır dedim bir adım daha geri çekildiğinde yanağından peş peşe süzülen bi kaç damla yaş vardı
gel de işin içinden çık amk
madem ağlıyor bana sarıldı
yanağımdan öptü ki kesin bi taklar dönüyordu
resmen ebru ayrılık otobüsüne binerken beni uğurluyordu
-en azından sebebini anlat da öyle gideyim, yıllarca içimde dert olmasın
bir sevgili neden kaybedilir bileyim dedim
o beni dinleyip cevap hazırlamak yerine gözleri başka alemlerde göz yaşlarını silmekle meşguldü
tuttum ellerinden
-ebrum ne olursun anlat dedim
yine sarıldı
-ölecek miyim amk bana kanserli gibi davranma anlat şunu dedim. sinirlice
• neden böyle olduğunu bilmiyorum dedi
-devam et dedim
• bilmiyorum dedi
-5 yılın hatrına anlat giderim bilmek hakkıydı diye vicdan azabı çekersin.
vicdanını rahatlatmak istediğinde bile beni bulamayacağın birisi olurum,ne olursun anlat dedim -
34.
0annem sabah erkenden beni kaldırdıTümünü Göster
maddiyat kötü
ceplerimi bile borçluyum amk
annem bişey sıkıştırdı cebime al lazım olur diye
bindim dolmuşa
telefonun çekmeye başladığı yerlerde
mesajlar dökülmeye başladı ebrudan
ama dünden sonra gönderilmiş mesaj sayısı sıfır amk
biladeri buldum
üç beş muhabbet
o da cebindeki paranın bir kısmını bana verdi
mesajlar geldiği için ebru alanyaya geldiğimi anlamıştır iletim raporlarından
bu yüzden bana mesaj atar veya arar diye bekledim
öğlene a kadar belki uyuyordur diye bekledim ama yine yok
evleri civarına gittim
ebrunun babasının arabası yok
evde kim olup olmadığı da belli değil
sonra yazdım mesajı
-ebru
tek kelime yazdım gönderdim
iletim raporu geldi telefonuma ama ses soluk çıkmadı geriye
30 dakika kadar bekledikten sonra aradım
ama aradığımız aboneye o anda ulaşılamadı
her on dakika da bir aradım
yüzlerce dakika denedim ama hiç ulaşılamadı
akşam üstü evlerinin önüne gittim ışıklar yanıyor
biraz sevindim en azından alanyada ebru diye
ama niye benim mesajı aldıktan sonra telefonu kapalıydı ki
neden bana güle güle demeden gittiler
neden ebru alanyaya döndükten sonra bana mesaj atmadı
neden aramadı
kafamda bir milyon soru olduğu için tam olarak ne yapacağıma da karar veremiyordum
bana göre en yüksek ihtimal
ebru habersiz yaylaya gelmiş
ailesi merak etmiş
haber vermeden gittiği için kızmışlar ve alıp zütürmüşler
böyleyse neden aramalarıma cevap vermedi ve telefonu kapalı
hadi desek şarjı bitti
telefonumu ezbere biliyor bi yerden arar. haber verir
bekle allah bekle
gece saat 1 e kadar yine kapısında bekledim
açlığa dayanamayıp
püskevit aldım bir de meyve suyu
bir tane ağzıma attım tam meyve suyunu çekecem
bir taksi durdu
içinden ebru indi
taksinin kapısı ile apartmanın kapısı arası mesafe ile benim ile taksi arasındaki mesafe aynıydı
ayağa kalktım
-ebru dedim. dönüp bakmadı
sesimi yükselterek tekrar
-ebru dedim. aynı anda yürümeye başladım ona doğru
yine durmadı
dış kapıyı açarken 5 metre civarındaki bir mesafeden
-ebru dedim yine duymadı
duymaması imkansızdı
içeri girdi. arkasından kapıya vurarak ses çıkarmaya çalıştım
asansöre binmeden direk merdivenlerden çıktı gitti
elimdeki püskevit ve meyve suyu olduğu gibi kaldı.
ne bir yudum daha çekebildim
ne de bir tane daha atabildim ağzıma
ben yine onun odasını görebileceğim bir yere gittim
kendi kendime sorduğum sorular şöyleydi
-olm kelebek bi tak mu yedin amk
-lan babası kıza benimle konuşmayı mı yasakladı yoksa
-amk yoksa bu içeri giren ebru değil miydi.(bunu sorarken ebrunun odasının ışığı yandığı için)cevabı almış oldum
kendimi rahatlatmak için iyi ihtimallerden de bahsettim kendime
-olm morali bozuktur duymamıştır beni. aklında başka bişey vardır.
şarjı bitmiştir şimdi odasında şarja sokar mesajımı görüp beni arar diye düşündüm ama
bi tak olmadı sadece osuruk oldu umutlarım
odanın ışığı yandıktan 5 dk sonra söndü
gözlerimi perdeye öyle bir yoğunlaştırdım ki acaba bir hareket olurda bana bakar mı diye
ama rüzgar bile kıpırdatmadı amk ben şaşı olmanın eşiğinden dönmekle kaldım
kendimi olm biraz daha bekle
kız seni seviyor
sevmese yaylalara gelmez mutlaka bir sorun vardır diye avuttum
3 dakika daha bekle 5 dakika daha derken saat 3 oldu
sabaha kadar beklerdim ama sabah dolmuşa binmek için erken kalkmış olmamdan dolayı
eve gittim uyudum
kalktığımda saat 11 i buluyordu
direk(t)(türk dil kurumundan uyardılar böyle yazılıyormuş amk)olarak evlerine gittim
biraz bekledim ekşın çıkmadı
denize gittim ebru oralarda mı diye orda da yok
amk bir erkeğin hayatla gerçek anlamda yüzleşmesi için bitirilmesi gereken askerlik bitmiş
ben yüzleşmem gereken hayatı anlamaya çalışıyorum hala
ne oluyor amk. biri bana bir açıklama yapsın amk yerinde
kim neden alıp zütürüyor sevdiğimi benden
gözüm denizlerde pencerelerde
yollarda alanyada
telefonum tek numarayı tuşluyor
karar verdim ilk bulduğum yerde tutacam konuşacam
evin önüne gidiyorum giren yok çıkan yok
denize gidiyorum kimse yok sağa sola gidiyorum ebru yok amk
telefon kapalı
3 gün kafayı yedim yiyecem nerdeyse
hep de kendimi olm sen bir yere bakarken o başka yere geçmiştir şanssızlığından diye teselli ediyorum
dedim giberim böyle işi harap oldum amk
gittim evlerinin önüne bastım zile
ses yok
aynı gece 4 e kadar bekledim
eve giren yok
acaba mezuniyet için ankaraya mı gittiler diye düşündüm
ama artık dayanılmaz hale geldi aklımdaki sorular
ertesi gün kalkıp otele gittim
vay kelebek hoş geldin hoş gittin resepsiyondakilerle konuştuktan sonra
ebrunun babasını sordum
dün burdaydı bugün gelmedi dediler
ebru yu sordum hiç görmedik dediler
denize yine gittim baktım sağa sola yok amk
öğlenden sonra yine otele gittim
ebrunun babası otele gelmiş
kapısını çaldım
-müsait misiniz dedim.
muhabbet aynen şöyle
-kelebek hoşgeldin, geçen gün için kusura bakma.
-önemli değil dedim
muhbabbet orda kaldı.
-ne yapıyorsun nerde çalışıyorsun şimdi dedi
bu sorudan benim artık otelde çalışmamı istemediğini anladım.
-çalışmıyorum henüz dedim.
aslında nabız ölçmek için sordum hani burda çalışırsın derse aramızda bir sorun olmadığını anlamak için
-gez tabi biraz daha askerden yeni geldin sayılır dedi
ben gibtir git dediğini bu lafıyla anladım.
-tamam bana müsade dedim
çok isteksiz bir şekilde
-nereye gidiyorsun dedi
-biraz daha gezmeye kolay gelsin size dedim odasından çıkıp kimseye selam vermeden otelden ayrıldım
dedim en iyisinin amk seviyor olsa arar durumu açıklardı
yaylaya döneyim desem
orda ne tak yiyecem
hem ebruyla da daha konuşmadım en azından ondan bişeyler duyayım diye inatla bekledim.
ebruyu ne gördüm ne de nerde olduğunu duydum
kapısında sabahlamaktan(sabahlama derken geceleri sık sık evin önünden geçip odasının ışığı yanıyor mu diye bakmak)
telefonda aynı numarayı çevirip sayısız kez aradığınız numaraya şu anda... duymaktan
denize gidip gelmekten ebemi ihmal ettiğim için bolca gibildi ebem
amk öyle boş beleş işler değil bunlar
evin önünde beklemek karnını acıktırıyor para
denize gitmek canın su çekiyor otobüs para
eve gidiyon bişeyler alıyon para
hayat napolyon olmuş amk alanyasında para para amk yine para
askerde aldığım cezanın kağıtları geldi
temyize vermek için yeterli sürem vardı
gidip yatıp kurtulmak ile temyize verip kışın yatmak arasında çok kaldım
bunu bekletirken
otelden bir arkadaş arayıp
ebrunun geldiğini
akşam da mekanın birisine eğlenmeye gideceğini söyledi arkadaşları ile telefonda görüşürken duymuş
şimdi duralım
telefonla görüşüyorsa telefonu açık olması lazım
aradım yine ulaşılamıyor
cevap veriyorum yeni telefon nosu almış
mekanın birisinde eğlenmeye gidecekmiş
demek ki keyifler yerinde amk
bi de ben gideyim şu mekana diye hazırlandım
gittim peder beyden tekrar para alıp
yerimi aldım mekanda erkenden
bir yandan da içmeye başladım
en önlerde bir yerde ayrılmış masa var 8 10 kişilik
22.00 civarı içeri girdiler
kızlı erkekli grup
ebru beni farketmedi önce
keyfi gayet yerinde
konuşuyor gülüyor istek gönderiyor
içiyor amk
o güldükçe ben sinirlendim. -
35.
0-nazıma katlanacaksın bir süre dedimTümünü Göster
• tamam kabul ama şimdi biraz mola istiyorum az doyayım sarılmaya sonra nazına devam edersin dedi
-bu gece komple mola mı versek acaba dedim. yine pis pis gülerek
• amacını biliyorum kelebek efendi dedi. yine tokat yedim amk
ayağa kalktım
ellerinden tutup ayağa kaldırdım
-gel benimle dedim
sokak lambasının biraz loşlaştığı bir yere kadar yürüdük
durdum onu kendime çevirdim
kırmızı kart görmüş oyuncu ile hakem arasındaki anlamsız bakışma gibi bir süre birbirimize baktık
ellerimi uzattım ikisini birden
iki elini de ellerimin üzerine koydu
bi kaç santim havaya kaldırdım derin derin gözlerine bakarak
-biraz daha kaldırmak için kaslarımı yorma dedim
elleriyle altta kalan elimi kavradı ve biraz daha havaya kaldırdı
kaldırdıkça yaklaştık birbirimize
ikimizde öpüşmeye teslimdik çünkü 180 derecedeydi ellerimizle vücudumuz
ilk hamleyi o yaptı
öpmek için dudaklarını büzdü ve bana yaklaştı
-çok aceleci davranıyoruz,ben hazır değilim henüz ama dedim. liseli kızlar gibi naz yaparak
elin yukardan inip karnıma yumruk olarak gelişini göremedim bile
-biraz daha aşşağı vursan bebeğimizin olma ihtimalini ortadan kaldıracaktın dedim
• seni büyütemedim ki daha dedi
ellerimi tekrar kaldırıp
-kaç gol gerideydim ben dedim
işaret parmağını kendi dudaklarına zütürüp sus işareti yaptı
benim dudaklarıma yaklaştı
aradaki parmağı çekince aşk annem ebru
dudaklarımda günlerdir biriken acı kalıntılarını sildi
yerine en sevdiğim tadı dudaklarıma sürdü
muallaklikten geri kalmayan ben
biraz geri çekilip
-sarımsak mı yedin sen dedim
ama kendinden emin olan sarımsaksız ebru bu defa ensemden kavrayarak iyice kendine çekti
yine o tat
on ile 15 dakika arasında süren öpüşme sonrası
sarıldık
• sana sarılıp yatabilir miyim bu gece diye sordu
hiç konuşmadan başı omzumda yavaşça eve yürüdük el ele
sonra ikimiz için de ayrı ayrı hazırlanmış yataktan
ebrununkini seçtim olası bir baskın ve yakalanma durumunda sapık olan ben olayım diye
yatakta yerimizi aldıktan sonra bana sarıldı ve göğsüme başını koydu
-sadece sarılacak mıyız diye sordum
• yetmez mi sorulu cevabı geldi
-yeter dedim
• gerçekten mi dedi
-one night stand a karşıyım ben dedim
• pis pis konuşma git yatağına dedi
uyuyor numarası yaptım sessizce
sonra yine başını koydu
ellerimi sıkı sıkı sıkıp
yüzümü okşadı
arasıra yanağımdan ve boynumdan öptü
bazen ellerimi dudaklarına zütürüp öptü
nefes alışverişi uyku ritmini yakalayınca
bir süre daha yanında kalıp sessizce yanından kalktım alnını öperek
üstünü dikkatlice örtüp yatağıma geçtim
sabah uykusuzluk halinden anlamayan uykunun iyice tadına varmış kuzenlerin kalk artık demesi ile uyandırılıp
kahvaltıyı yaptık
kızlar ebruyu esir aldılar bir süre konuştular annem komşuya gitti
bende fırsattan faydalanıp uyudum tekrar
uyandığımda neler olmuş neler amk
evin önünde bir araba
araba çok tanıdık
ebrunun babasının
aşşağıda konuşma halinde olanlar
ebru annesi ve babası
karşılaşmayı tribünden izleyenler annem ve kuzenler
beleş tribünde ise ben
konuşma tarzlarına uzaktan bakınca nasılsınız hoşgeldiniz gibi değil
basbaya tartışıyorlar gibi
olay mahaline gitmekle gitmemek arasında kaldım
baktım ipler kopacak kabağın benim başıma patlama riskini de alarak gittim yanlarına
-hoş geldiniz dedim elimi uzatarak annesine
konuşmalarının tam ortasına dalarak
-hoşbulduk dediler
pascal nouma misali oyuna girer girmez kırmızıyı gördüm beyler
• bize biraz müsade eder misin dedi ebru
kenara çekildim annemlerin yanına çıktım
• size ne!! lere kadar uzandı muhabbet kendi aralarında ki
sessizce birbirlerine bağırıyor gibiydiler
biz onları öylece izlerken
hepsi arabaya bindi
araba hareket etti
arkalarından baktık kaldık
hani giderken görüşürüz eyvallah demedikleri için az ilerde bir yerde park ederler
sonra dönüp gelirler diye bekledim ama
araba gitti de gitti amk
ebru arkasına dönüp el bile sallamadı
ben geri gelecekler umudu ile oturdum onları bekledim
-gelirler mi dedi annem
-mutlaka gelirler dedim
annem gelirler lafını duyunca horozun birini yakalattı kestiler tüylerini yolmaya bile başladılar
kuzenlere sordum nasıl geldiler
ben uyurken ne oldu diye
• arabayla gelmişler evin önüne park etmişler
ebrunun babası ve annesi arabadan inmiş
bizimkilere selam vermiş
annem yanlarına gitmiş biraz konuşmuşlar nasılsınız hoşgeldiniz diye
sonra ebru da yanlarına gitmiş
annemin yanında selam dahil hiç birşey konuşmamışlar
annem buyurun demiş eve davet etmiş
-siz buyrun biz geliyoruz demiş. ebrunun annesi
annem de geliyorlar diye çıkmış çardağa biraz da önden evi toparlayayım diye
bi bakmış ki gelen giden yok
10 dakika civarında konuşmuşlar
sonrasını biliyorsunuz zaten
benim duyduğum ebrunun size ne demesi idi.
bunu da resmen bağırarak söylediği için duydum
ama konuşmada tansiyon hayli yüksekti
akşama kadar oturdum
ne dönen oldu ne de geri gelen
akşam gelen köy dolmuşu
önce umudum oldu
sonra hayal kırıklığım
sofraya horoz kondu
millet afiyetle yedi
ben hani bir gelen olur diye umutla bekledim ama
kimse gelmedi
ertesi sabah alanyaya dönmedim hani gelir diye
akşam ki köy dolmuşuna kadar bekledim gelen olmadı
dolmuşcuya sabah beni almadan gitmemesini tembihledim -
36.
0tel kapandıTümünü Göster
hala asker oldugumuzu hemen farkettiren
kasıntı uzman çavuşlardan birisi
-kapat telefonları geç sıraya komutlarını arka arkaya verince anladım
yat kalk
ve ekşın
geriye dönüş yaptı bana karşı
-gel dıbına çakim arkadaşım dedi
sabah içtimasından önce
ben ebru ile ilgili ne yaptığımı soracağını beklerken
-dıbına çakim durum mühim arkadaşım dedi
-emredin komutanım dedim
-sana bir görev verecem hatırlat bana içtimadan sonra dedi
ben içtimaya koştum
o da geldi
içtima sonrası kapısını çalıp görevi hatırlattım merak içindeyken
-dıbına çakim arkadaşım kışlada başka taburdan birisi firar etmiş dedi
benimle alakasını düşünürken devam etti
-dıbına çakim ben sizin hem ananızım hemde babanız sizin başınıza bi tak gelirse ilk hesab bana sorulur
ben ekşın peşinde koşarken
kim ne tak yiyor onları araştırırken hangi askerin de derdi var bilemiyorum
zaten bana söylemezler korkularından hem hiç dert dinleyen birine benzemiyorum
ama sen bizim bölükteki askerlerlerle nasılsın diye başla bi dertleri varsa anlatırlar zaten
kıyıda köşede kimseyle konuşmayanlarla konuş
dıbına çakim arkadaşım kısacası dertli askerleri bul getir bana dedi
-ne yapacaksınız peki dertli olanlarla komutanım dedim
keşke demeseydim
-karşılıklı içki içecez dıbına çakim sende gelirsin tam olur o zaman alkolik arkadaşım dedi
-emredersiniz dedim ayarı yemiş bir şekilde
askerlere gidiyorum nasılsınız lan diyorum hepsi şafak derdinde amk
bitmiyor da bitmiyor diyor herkes
öyle kimseden ahım şahım dert bulamadım
ama ekşına eli boş gidilmezdi
bi tanesini not aldım
izni bitmiş ama çok özlemiş
bi tanesinin anne ve babası konuşma yeteneğinden yoksun onlarla irtibata geçemiyor
bi tanesi görevinden çok şikayetçi ve başka görev almak istiyor
diye ekşına notları verdim
-görevini beğenmeyeni getir dıbına çakim dedi
getirdim
-görevin nesinden memnun değilsin dıbına çakim dedi
-memnunum komutanım dedi bin
-tamam çıkabilirsin iyi görevler arkadaşım dedi
-gel dıbına çakim dedi bana
yanına yaklaştığımda
-yanlış istihbarat dıbına çakim cezanı seç dedi
-siz nasıl uygun görürseniz komutanım dedim gibe gibe
-tamam dıbına çakim sonra karar veririz şu izni biteni çağır dedi
onu da çağırdım ama tırsıyom bi amcıklık da o yapacak diye
-iznin kaldı mı dıbına çakim dedi
-kalmadı komutanım dedi asker
-izin istiyor musun dedi
-hayır komutanım az kaldı zaten dedi
-tamam çıkabilirsiniz dedi askere bana gibtim seni kelebek dercesine bakarken
-diğerini de çağırayım mı komutanım dedim
-elli yıllık karım gibisin dıbına çakim seni gibmeye bile üşenir oldum dedi ekşın
-komutanım derken lafı ağzıma sokup
-çağır dıbına çakim dedi
-anlat dıbına çakim dedi askere
asker durumunu anlattı
annesi ve babası ile sadece işaret dilinde konuştugunu hafta sonları çarşı izninde web cam da konuşabildiklerini
ama hafta içi veya çarşı izni kesildiğinde onları merak ettiğini diğer kişilerle telefonla görüşüp
onlara bilgi ulaştırdıgını ama bunun da her zaman olmadıgını söyledi asker
-tamam dıbına çakim zütün kaşınmasın gözüme fazla batma çarşı iznin kesilmeyecek.
haftanın salı ve perşembe günleri de bana uğra dedi
salı ve perşembe günleri neden uğra dediğini sonradan anladım.
kendi telefonundan çocugun annesi ve babasına mesaj yazıp
hal hatır soruyormuş ama bunu ben göremediğim zamanlarda yapmış kimse bilmesin diye
son getirdiğim askerdeki bir sorunu çözdüğümüz için ekşın mutluydu
-başka var mı dıbına çakim dedi
-şimdilik yok komutanım dedim
-senin derdin var mı dıbına çakim dertten içme vaktin gelince benim de haberim olsun dedi
-emredersiniz komutanım dedim
-vay dıbına çakim içecek adam çıkmadı bu günü de alkolsüz geçireceksin dedi
diline düştüğüm adamın farkındasınız
-görev burda bitmedi dıbına çakima araştırmaya devam et dedi
-emredersiniz dedim de daha kim bana derdini söyler amk gördüler derdi olanı ekşına zütürdüğümü
zaman geçti
ekşınla aramız yine eskisi gibi olmaya başladı
ebruyla görüşmelerimizde
gelmiyor musun
ne zaman geleceksin
gel artık gibi ardı arkası bitmeyen
güvensizlik konuşmalarından sonra
mahkeme tarihi geçsin gelecem dedim en son
mahkemeye gittik vakti geldiği zaman
ekgib evrak yüzünden ve nöbetçi hakim yüzbaşının
bu olayın emsallerine bakmak istemesinden dolayı
yine ertelendi 45 gün sonraya
ertelendiğini ekşına bildirip izin istedim
ekşında verdi fazla zorlamadı
10 gün daha izin aldım
direk otobüse binip ebruya haber vermeden ankaraya gittim
normal bir telefonla onu aradım
-nerdesin dedim
• yurttayım dedi
-ankarada bildiğin çiçekçi var mı dedim
• hayırdır dedi
-bi sevdiğime gül almam lazımda dedim
• bi dakika ya sen nerdesin şimdi dedi
yerimi söyledim
-sakın kıpırdama geliyorum hemen dedi
bende bi tak anlamadım yaptıgımdan nasıl sürprizse amk
hem haber vermeden geliyom hemde sürpriz yapmadan onu çağırıyorum
ama sürpriz yapamamam da başka bir etken daha vardı
para yoktu amk cepte çıksa çıksa şimdilerin 100 lirası çıkardı
o da alanyaya dönüş yolunda anca yetecek bir paraydı
gelince kızdı bana
• neden haber vermiyorsun diye
-kusura bakma dedim
• kaç gün izin kullanacaksın dedi
-10 gün dedim
• tamam yeter dedi
-kaç gün burda kalayım diye sorduğumda
• 10 gün tabiki dedi
ne demek on gün lan alanyaya gitmeyecek miyim amk
-10 gün nasıl kalacam burda dedim
• pansiyonda kalırız beraber dedi
-alanya dedim
• bensiz gidemezsin kelebek dedi
-beraber gidelim o zaman ebru
• okul var dedi
sonra hiç hesablamadığım bişey oldugunu daha farkettim
neden izinli olacagı bir bayram yada seyranda kullanmadım ki izni
iznin bin olacağı şimdiden belliydi
inat edip alanyaya gidecem desem aramız bozulacaktı
kalacak olsam para yok
-alanyaya hafta sonu bari gidelim de para alayım dedim
• bende para var kelebek,bir daha alanya lafı edersen elif için gittiğini düşünmeye başlar olay çıkartırım dedi
resmen beni çevresine tanıtmak
kendini mutlu etmek için kullanacaga benziyordu
öyle ahım şahım da değilim ki amk
bakınca vay amk ebrunun sapına bak ne kadar yakışıklıymış desinler
ebru bilmiyor ki
her çiçek arının damağına göre güzel
hani olur ya amk manitanız aşkııııım bi film çıkmış mutlaka gidelim der
siz hangi filmdir diye sorarsınız en sevmediğiniz tarzda taktan bi film çıkar
ama gibe gibe de gidersiniz baygın baygın 1 buçuk saat filmi izlersiniz
nasıldı diye sorunca çok iyiymiş diye eleştirmen olursunuz iki dakikada
ebrunun beğendiği film on gün sürecekti
ben niye mi katlanacaktım bu filme??
ileriyi görme diyelim
ayrılmaktan çok korkuyordum
geceleri ne tak yiyeceğimi bilemez halde askerlik yapmak istemiyordum
• karnın aç mı dedi
-önce şu kalacagımız yere bi gidelim valizi filan bırakayım dedim
• hmm nerde vardı dur bi saniye dedi
telefon açtı bir arkadaşına
telefonla konuşmayı yarıda kesip
• kız arkadaşımın evinde boş oda var orda kalalım mı dedi
-sen bilirsin dedim
düşünmeden ama aslında otele verilecek parayı düşünerek
• tamam hadi gidiyoruz dedi telefon konuşmasından sonra
eve gittik
aynı ev daha önce gittiğim
kızlar beni daha önceden tanıdığı için
hoş denilebilecek bir karşılama ile
ben odaya geçtim
ebruda geldi
-biraz yorgunum uzanayım dedim
• tamam dedi
3 4 saat uyumuşum akşam olmuş
seslere uyandım
sanki çarşı marş bestelemiş onu deniyorlar ama henüz hep bir ağızdan söyleyemiyorlar
dışarı çıkmaya bile korktum amk kalabalıktan
çünkü muhtemelen içeri girince insanların hepsi birden bana bakacak
ve buyrun bu da kelebek diyecek birisi
elimi yüzümü yıkamam lazım odadan çıkamıyorum korkudan sanki umumi wc de açık renkli donuma sıçtımda topluma çıkmaya korkuyorum
hafifçe araladım kapıyı
baktım kimse yok piyasada
bekledim ebru gelir diye
hani telefonda yok ki ebru gel kalktım artık diyeyim
yarım saat kadar daha bekledikten sonra ebru geldi
• uyandın mı derken öpmesi de bir oldu
-bunlar kim dedim
• arkadaşlar dedi
-ilk gün sadece ikimiz oluruz sanıyordum dedim
rahatsızlığımı belirtmek için
• kusura bakma hadi gel dedi
-ebru böyle tanışma mı olur dedim
• ya gel bişey olmaz dedi
üstümü değiştirdim ondan aldığım cesaretle beraber dışarı çıkıp zaten kısa olan saçlara aklımca ayar vermeye çalıştım
içeri girmeye hazırım ama hangi kimlikle gireceğimi bilmiyorum
sessiz sakin olsam
mal amk bu derler
çok konuşsam ne diyo lan bu derler
ne tak yiyeceğimi bilmeden içeri girdim
haliyle bir sırıtma belirdi suratımda nezaketen
hepsine bi göz gezdirdim
bildiğin insan amk kahvede maç izleyen cemaatin tv sinin önüne geçmiş gibi hissettim kendimi
merhaba dedi hepsi gel otur diye de yer gösterdiler
ama benim nedense ebruyu annem ellerini de en güvenli yermiş gibi hissetmek geldi içimden
velhasıl oturduk
kısa bir sessizlikten esnasında
olay mahalini inceledim
ne oluyor amk burda dercesine
herşey home party stilinde hazırlanmış
içkiler mezeler çerez falan
kim kimin manitası bilene aşk olsun zaten
çoğu turistlerden gördüğüm tarzda entel dedikleri cinsten -
37.
0*gidinceye kadar söz ama sensizken yine akıtırım bende birikenleri dediTümünü Göster
-tamam dedim
bir süre bekledikten sonra epey ıslanmıştı yağmur gören yerlerimiz
-şimdi anı mı oluyor bu dedim
• evet şikayetçi misin dedi
-hayır da fazla monoton değil mi sence dedim
• neyi varmış dedi
-istanbulda yağmur yağarken öpüşerek hasta olmayı bekledik olarak hatırlasak bu anıyı dedim
• tamam bi kere ama
-pazarlık mı yapıcaz şimdi dedim
en son
• deli dediğini hatırlıyorum
kısıtlamasız öpüştükten sonra artık bir anımız vardı
kalktık
ebru inat etti bana kazak almak için
kendisi de almazsa giymeyeceğimi söyleyip onu da almaya zorladım
ıslak olanlar onda kaldı
yemek yiyebileceğimiz bir yere gittik
ebru yemek yerken biraz daha bahsetti diğer insanların benim hakkındaki görüşlerinden
destekleyenlerin de oldugunu fakat onlara bile inanmadıgını dile getirdi
hiç pişman olmadıgını
çok kolay olsa bu kadar sevemeyeceğini söyledi
-seviyoruz dimi birbirimizi dedim
• kendin cevap ver dedi
-ben seviyorum senin de sevdiğini biliyorum o zaman neden üzgünüz ki şimdi
bilmiyor muyduk bunların olabileceğini bak sağına soluna
birbirine kıkırdayan aşkla gülen sevgililer var
onlardan bir eksiğimiz yok üstüne bir kaç yıl fazlamız bile var. dedim
• onların sevdikleri hep yanında ama kelebek dedi
-onlar da bir gün bir süreliğine ayrılmak zorunda kalacaklar ebru bunu onlar da biliyor ama yaptıkları şeye dikkat et
beraber olmanın tadını çıkarıyorlar dedim
buruk bir gülümseme ile bana baktıktan sonra elleri ellerimdeydi
ellerime dokunma süresi çoğaldıkça aşkla bakar gözleri de aydınlandı
-hadi çocuk olalım elimizdeki dondurmayı eritmeden yiyelim
keyfine varalım dondurmanın yoksa zaman eriyip gidecek ve dondurmamızdan hiç zevk alamayacağız dedim
• benim ki çilekli olsun dedi gülümseyerek
-benimki de ballı olsun bal dudaklım dedim. ellerimi kaldırarak
• burda olmaz deli dedi
sonra dayanamayıp
hadi çabuk bitir yemeğini deyip
e-5 küçükyalı istikametine gidecek otobüslerin yakınlarında bir yerde oturduk
yağmur yağsam mı yağmasam mı kendi de bilmiyordu.
yağmurda sarılıyor olmamızdan herhalde ebru yine evliliğe getirdi olayı
• çocuklarımızla da gelelim buraya ilerde kelebek dedi
-yağmur yağmadığı zaman geliriz dedim
• söz mü dedi
-söz ebrum okulun nasıl gidiyor dedim
• iyi ama zor çok çalışmak gerekiyor dedi
-sözümü erteliyorum okulu bu sene bitirirsen seneye kışın istanbula geliriz ama çocuğumuz olmaz dedim. sırıtarak
• yaparız ne olcak ki dedi
-bişey olmaz da erken olur dedim
• ne kadar kaldı gitmene dedi
-bir saat dedim
saat 3 buçuğa geliyordu
-sen nasıl döneceksin dedim
• biletimi aldım merak etme dedi
-hadi gel benimle dedim
onu atm ye zütürdüm
atm ye gidince benim için yatırdığı paraları geri çekip ona vereceğimi anladı
• kelebek var param bak dedi. gösterdi hem parasını hemde kartını.
-olsun çok param olursa çok harcarım sende kalsın biriktirirsin ikimiz için dedim
• almam dedi inat etti
-almazsan ne öperim ne de sarılırım sen giderken ve istanbula da gelmem seneye dedim
• yaaa off dedi.
-parasız mutluluğu öğrenmiş birisine para vermen
imam'a bir koli viski almandan farksız olur ebrum
gülüşünle aşkınla zaten trilyonerim ben dedim
tam hepsini çekecekken o zaman yarısını alırım sadece dedi
-o zaman dudaktan değil yanaktan bir öpücük sarılma değil sadece tokalaşma olur. istanbul yerine de daha yakın bir yere gideriz dedim
• tamam bende 2 hafta sonra yine gelecektim 4 hafta sonra gelirim o zaman dedi
-resmen beni öpmemek için para teklif ettin şimdi bana farkında mısın? yoksa ağzım soğan mı kokuyor dedim.
• dur bakayım dedi yaklaşıp bir kere öptü dudağımın üzerinden
-dudak yoktu dedim
• daha parayı almadım ki dedi gülerek
paranın yarısını çektim
ona uzattım
almadan bir kez daha yaklaşıp öptü
sonra çantasına koydu parayı biraz yürüdük
ama kendi kendime sövüyorum ya gerçekten öptürmezse diye
sarılmadan ayrılınır mı lan kızdan
kendi başımı yakıcam amk blöflerim yüzünden
zaman daraldı
gitmem farz oldu askeri hukuka göre
sarılmadan tek elimi kaldırdım
ama ebru diğer elimi de kaldırıp beni öptü
bende karşılık verdim
sarılmak refleks halinde gelişti
-ebru dedim
• efendim dedi
-ebru dedim
• efendim dedi
-ebru dedim
• efendim kelebek dedi
-gülümse dedim
• seni mutlu edebiliyor muyum dedi
-çok fazla dedim
• kelebek dedi
-efendim dedim
• kelebek dedi
-efendim ebru dedim
sadece gülümsedi
bu defa ben gülemedim amk
hatta gözlerim doldu
• yeşil gözlerindeki ıslaklığı kurutta doya doya bakayım hadi gülümse şimdi dedi
yine gülemedim amk
• bana ders veren deliye bak kendin gül önce dedi
gözlerimin sileceğini çalıştırdım
damlalar yanaktayken gülümsedim
• *bana tek yalanın şimdiki bu gülümsemen olsun çok seviyorum seni hadi geç kalma dedi
yanağımdan bir çift dudak ısısı ile otobüse bindim
otobüs şoförünün gibinde değildi amk neden ağladığım parasını verdim yerime geçtim
bana aldıgı kazagın dirsegi ile camdaki buguyu silince gördüğüm ebru
hala gülümsüyordu
en azından gülümsemeyi deniyordu
ondan ayrılırken bir yalan daha attım gülüşümle
otobüsdeki yaşlı teyzeler yanıma yanıma yanaştı
kalksana amk yaşlıyım ben oturayım dercesine
gibe gibe kalktım
ayrılık acısını otobüsde ayakta bir yerlere tutunarak ve şoför amcanın arkaya ilerleyelim komutlarına uymaya çalışarak çektim
arkaya ilerlerken
geride bıraktığım sadece şoför maali değil aynı zamanda ebrumdu otobüs ilerlerlediğinden
ayrıca ekşına dogru da yürüyordum aynı zamanda
otobüste bir liselinin manitasına manitayı giblemezcesine mesaj yazması bile imrenilecek bir durum haline geldi benim için
muhtemelen benim yaşadıklarımı yaşamadığı için o telefonda yazdığı kelimelere benim göstereceğim kadar önem göstermiyordu
otobüs kışla muhitine yaklaşınca
dıbına çakim arkadaşım inecek var demek geldi içimden ama
şoförü nezaretlik kendimi hastanelik etmek istemediğim için sadece düğmeye bastım
yine tırmanılması gereken kışla
yine nizami olup olmadığımı kontrolünün yapıldığı nizamiye kapısı
bir an önce üstümü değiştirip içtimaya hazır olma çabası
yemek sırası yat içtiması
askerlerin bugün bi manita ayarladım
istesem kesin verir palavraları
sabah kalk boş pazar günü top tekmele
çarşı iznine çıkmamışlarla askerlik düşer mi lan geyiğinden sonra
ebruyu aradım
-nasılsın dedim
• iyiyim yalancı sen nasılsın
-yalancıkdan güldüğümü nasıl anladın
• bırakta tanıyayım seni o kadar
-seni ne kadar sevdiğimi bilecek kadar tanı yeter
• o zaman çoktan en iyi dostum olmuşsun da sen beni tanıyor musun yeterince
-tatile gelmedin herhalde bugün sevdiğinden gelmişsindir dimi
• yok yeterince tanıyamamışsın henüz hala bana sormandan belli
-benim sana soracağım tek soru olur ama cevaplamanı istemiyorum ebru
• soru ne neden cevap istemiyorsun
-hep sevebilecek misin beni? soru bu
• evet tabi ki
-cevaplama ebru sadece yaşat
• bildiklerimi söylerim tahmin ettiklerim için belki, umarım, inşallah gibi şeyler derim
sen beni sevebilecek misin hep?
-o benim sorum kendine başka soru bul
• geleceğimize belkileri umup inşallahlarla dualarda mısın yoksa evet diyecek kadar inanıyor musun kalbine dedi
vay amk üzerime gelen kişi cdıbını kırdığım bakkal amca mı lan
kaçsam kesin yine yakalar beni aynı mahalledeyiz amk gibe gibe cevap verecez ebruya
-dostunum ben unuttun mu?hani şu çok iyi tanıdığın dostun. sürekli bildiğin soruları sormak sıkıcı gelmiyor mu sayın hocam dedim
• yanlış cevap verirse sıfır verme heyecanı da zevkli oluyor ama sayın öğrencim dedi
bakkal amca kafaya koymuş ya züt ya cam diyor amk. tamam babama yaptırtıcam camları dicem ki affedecek beni amk kaçarı yok
-inanıyorum dedim
• neye inanıyorsun dedi
-kalbime dedim
• ne diyor peki dedi
-tek kelime mırıldanıyor ama hiç sıkıcı gelmiyor şarkı dedim
• alla alla neymiş o dedi
-ebrum dedim
• bende dinliyorum ona benzer bir şarkı dedi
-muhtemelen beste aynı sanatçınındır dedim
• olabilir seninkinin bestecisi kim dedi
-aşk dedim
güldü
• müzik kime ait peki dedi
-kalbim ritimleri belirliyor dedim
• deli yaa dedi
-delirten kim acaba dedim
• tamam yine suçlu benim o zaman dedi
-ben mutluyum senin işlediğin suçlardan merak etme dedim
• suçlu sensin bitir şu askerlik cezanı da gel artık dedi
-az kaldı merak etme dedim -
38.
0onun için nerdeyse en değerli asker iken yaptığım hatadan sonra onun beni eskisi gibi sevmesi ve kollamasını bekleyemezdimTümünü Göster
hatamla oturmam gerekliydi
herşeye rağmen beni hala seviyor oldugunu telefonunu masasında bırakıp eğer istersem ebruyu arayabileceğim mesajını verdiği zaman anlamıştım
geçen günlerde sessiz sakin kimseyle konuşmayan
askerlerin ve diğer komutanların naber lan alkolik söylemlerine aldırmadan geçirmiştim
çogu zaman elimde plastik barmakta çay ve iki parmağım arasında da bir sigara tutar şekilde herkesden uzak oturuyor olurdum
geçen hafta çarşı iznine çıkmadığımı ekşın biliyordu
çıkmadığıma üzülmüştü hatta ben o yüzden ekşının izin vermeme ihtimalini düşünmüyordum bile
ama yine de sordum çıkabilir miyim diye
-ihtiyaçların mı var dedi
• o gelcek komutanım dedim
-ayrılmamışmıydınız dedi
bir an sessiz kaldım ne diyeceğimi bilemediğim için
o konuşmaya devam etti
-askerliğin geri kalanını bitiremezsin olası acıyla gitme dedi
-gitmezsem hep içimde kalır komutanım belirsizlikler var onları çözmem lazım bunları düşünmek daha zor oluyor dedim
-tamam çık o zaman dedi
-saol dedim odadan çıktım
bir gün sonra ebruyu aradım gelebileceğimi söyledim
• çok sevindim dedi
-bende dedim
• çok özledim seni kelebek dedi
-bende dedim
• ee nasılsın dedi
-sana haber vermek için aradım görüşürüz gitmem lazım dedim
• tamam seni seviyorum dedi
-bende dedim yine kapattım telefonu
cumartesi günü erkenden kalktık herzamanki gibi
kadıköyde ebru ile buluştuk
sanki hiçbirşey yokmuş gibi sarıldı bana kocaman
çenemin altıyla boynum civarından bir yere nemli bir sesli öpücük kondurdu
• gel oturalım şuraya dedi cafenin birini göstererek
-hayır biraz daha sessiz bir yere gidelim dedim
• öpmeyi mi özledin dedi
-öpeceğim dudaklardan çıkanları iyi dinlemem lazım o yüzden sessiz bir yere gitmek istiyorum dedim
• tamam dedi
yürüdük yürürken o bana sordu
nasıl gidiyor zor mu yoruluyor musun gibi sorular hepsine sallama iyi kolay bişey yok gibisinden cevap verdim
yere geldik
oturalım dedim
-ee anlat dedim
• soguk ankara dedi
-soguktan konu açılmışken kendinden de bahset biraz
• ben üşümüyorum
-beni üşüttün ama
• nasıl yani?
-ebru şu olayı çözelim neden bana öyle davrandın
• nasıl davrandım
-eskisi gibi değildin dedim
• şimdi iyiyim kelebek dedi
-bana sebebini söylemiyecek misin?
• sebeb yok ki
-peki ebru dedim
biraz sessiz kaldık elini kaldırdı
-öpmek istemiyorum dedim
• neden dedi
-sebeb yok ki dedim
• o konuda konuşmak istemiyorum kelebek dedi
-tamam dedim
• izne ne zaman çıkacağımı sordu
-konuşmak istemiyorum ebru dedim
elimi tuttu bana sarıldı
• sende böyle yapma ne olursun dedi
-benim yaptığımın türevlerini sana kim yapıyor onu söyle o zaman dedim
• herkes dedi oflayarak
-ne yapıyorlar?
• konuşmak istemiyorum dedi
-tamam sen konuşup bana yanlış giden şeyi söyleyinceye kadar bekliyorum
• senin üzülmeni istemiyorum ben üstesinden geldim zaten dedi
-anlatmazsan daha çok üzüleceğim vakit daralıyor yalvartma beni anlat şunu ebru dedim
sessiz kaldı
-hamile misin dedim
• hayır dedi
-sana yanlış bişey mi dedim yanlış bişey mi yaptım dedim
• hayır dedi
-ailenle ilgili bir hastalık saglık durumu mu var kavga mı ettiniz dedim
• hayır iyiler allaha şükür dedi
-sen mi hastasın bişeyin mi var. çok mu özledin dayanamıyormusun ayrılığa dedim
• hayır kelebek hayır dedi
-delirtme o zaman adamı anlat şunu dedim
• hiç bişey yok dedi
-bak ebru sinirleniyorum kalbini kırmamak adına giderim lütfen anlat dedim
ve sebebini anladığım ilk cümleyi kurdu
• herkes salak salak konuşuyor dedi
-kim dedim
• herkes dedi
-ne diyorlar dedim
olayı onun ağzından ben anlatıyorum
okuldaki arkadaşları kız olsun erkek olsun bunu biryerlere davet ediyorlar.
ebru gitmek istemiyor
bu durumu arkadaşları bana baglıyor benim çıkartmadığımı düşünüyorlar
bilmeden konuşarak beni ebrudan sogutmaya çalışıyorlar
benim hakkımda yeni tanıştığı kişiler soru soruyor
mesela nerde okuyor diye
ebru okumuyor diyor
ne iş yapıyor diyorlar asker diyor
benim okumayan asker ve basit birisi oldugumu anladıkları zaman suratlarında oluşan ifade ebrunun hiç hoşuna gitmiyor
çünkü herkes ebruya salakmış gibi bakıyor onun dediğine göre
çevresindeki kız arkadaşları sürekli onu yeni erkeklerle tanıştırma peşinde oluyor
yeni tanışacakları erkekler kendilerini ebruya beğendirmek için türlü yalamalıklar yapıyor
ebru da hem kız arkadaşlarına hem de onlara
erkek arkadaşı olan birisine başka birini bulmak için uğraşlarının iğrenç oldugunu düşünüyor
tepki vermek de istemiyor kalblerini kırmamak için
bu yüzden kimseyle konuşmuyor ve kendini yalnız hissediyor
en yalnız oldugu anlarda ben yanında olamadığım için daha çok üzülüyor
ailesi ile olan konuşmalarında bazen hiç benim hakkımda soru sormamaları ebrunun gücüne gidiyor
o istiyor ki ailesi benimle olmasını desteklesin ve kendisini teselli etsin
bunları düşünmekten okulda derslere konsantre olamıyor
tüm bu sebeblerden dolayı asosyalleştigini düşünüyor
ve en kötüsü bu hayattan nefret ediyor
ve onun deyimiyle şu lanet günler bi geçse diyor
ben seni seviyorum dediğim zaman sadece bende demesini
aslında deli gibi haykırarak bende seni çok seviyorum demek istediğini fakat ağlamaktan korktuğu için söyleyemediğini söylüyor
sürekli ne zaman ararım diye beklemede oldugunu
içki içme olayından dolayı bana komutanların muhtemel kötü davranmalarını
alacagım cezanın az olması için dualarını
geleceğimizi
müstakbel çocuklarımızı
olur mu olmaz mı düşünceleri eşliğinde oldugunu anlattı
geçen hafta gelmeme sebebini de
parasının tümüne yakınını benim hesabıma havale ettiği olarak açıklıyor ki
ben ona bir konuşmamda paran var mı diye sordugunda babam gönderecek sağol demiştim
bunların çoğunu gözyaşlarını engellemeye çalışarak anlattı
cogunda gözlerime bakamadı
çaresizliği okunuyordu yüzünden
son noktayı çok özür dilerimle koydu öyle davrandığı günler için
-olanlara üzülüyorsun dimi ebru
• evet kelebek
-üzülme
• nasıl üzülmem sen yoksun başkaları var oldugunu sanıyor ama onlar hiç yok zaten
-üzülünce geçecek mi ki ebru gülümsemeyi öğrenmen lazım herşeye rağmen
• gülemiyorum güldürmüyor hiç birşey sensiz
-bana bak dedim
gülümsüyordum
• sen delisin ama dedi ağlamaklı gülümseyerek
-annemin durumunu biliyorsun dedim
(özürlü olmasını kastederek doğuştan felçli bir kolunu kullanamıyor.bir ayagı da diğerine göre kısa ve doğuştan bir böbreği yok)
• evet biliyorum dedi
-12 yaşındaydım bana gülümsemeyi öğrettiğinde annem
nasıl dercesine gözlerini kıstı ve bana baktı
-anadolu lisesine gideceğim ilk gündü
beni karşısına alıp
seninle okula gelmek isterdim ilk gününde ama baban zütürsün
hani annenin bu halde oldugunu görüp ilerde muhtemel arkadaşların olacak kişiler görmesin
istemiyor olacagın için anlarım seni
param da yok sana verebileceğim
herkes istediğini alırken sen alamayacaksın
aslında bunları seninle konuşmamamı gerektirecek kadar küçüksün
büyüyünce anlayacaksın üzülmenin boşa oldugunu
belki de hiç anlamayacaksın ama
her zaman senin gülümsemen için yaşacak bir annen olucak bunu unutma
sakın olacaklara aldırma
kaldır kafanı bana bak dedi
kafamı kaldırıp ona baktığımda
ne yapıyordu biliyor musun?
gülümsüyordu
hadi sende gülümse şimdi
iyi dersler oğlum dedi
üstüm giyinikti
kapıya kadar uğurlamaya geldi beni
ayakkabılarımı giyip
onunkileri de önüne koydum
giyerken düşmesin diye de elinde tuttum
ellerimi kaldırdım
hadi anne okula zütür beni dercesine
gülümseyerek geldi
boyumun o zamanlar ona göre küçük olmasının avantajını
gözyaşlarımı gizlemekte kullandım
çaktırmadan sildiğimi düşündüğüm anlarda kafamı ona çevirip gülümsedim
en gidebileceği herkesin annemi görebileceği yere kadar bırakmadım ellerini
o bana gülümsedi ben ona gülümsedim
aslında komik olan hiçbirşey yoktu ama
kimseyi umursamadım
bir kere öptü beni
ben öpmeyle yetinmeyip sarıldım
sağol anne dedim
annem kendi üzüntülerini o haldeyken yenmişse
bende onun oğluyum bende yendim
sende benim kız arkadaşımsan sende yenmelisin
şimdi gülümse bakayım dedim
gülümseyemedi ağladığı için bana sarıldı
kendini toparlayabilmesi için yaklaşık yarım saat sessiz kaldım
sadece ona sarıldım
onun da yapmak istediği tek şey o gibiydi zaten
hafiften başlayan yağmura aldırmadık ikimizde
• hadi hastalanacaksın gidelim dedi
-ben hastalanınca sen paslanacak mısın sende hastalanırsın durduğumuz hata hadi gidelim dedim
ayağa kalkmaya yeltendi
ben kalkmadım
• hadi dedi
-henüz değil dedim
• neden diye sordu
-hala gülümsemedin dedim
• zamanı gelince gülerim dedi
-bir gülümsemen ile mutlu edebildiğin kişiler varken
onlara haksızlık etmemelisin dedim
numaradan sırıttı
• tamam oldu mu dedi sahte bir gülümseme ile
-ne oldu mu dedim
• güldüm ya işte dedi
-gülmüş olsan kalbimde hissederdim bunu demekki olmamış dedim
• hadi sana yemek ısmarlayayım dedi
-aç değilim henüz dedim
• oturalım o zaman ,anılarımız arasına istanbulda yağmurda oturup ıslanarak hasta olmayı da ekleriz dedi
-çok açım ebru hadi gidelim dedim
• hayır beyefendi kendin kaşındın oturcaz dedi
-tamam oturalım ama damlalar sadece gökten yağacak bundan sonra söz mü dedim -
39.
0gündüzden ayarlanmış içkileri plastik bardaklara doldurdukTümünü Göster
ben üzülüyordum öyle kös kös
ilk bardagı direk içtim
ikinciye yudum yavaşça
üçüncüyü içerken kafamdaki yıldızlar
içeri giren ilk kişinin yıldız sayısını takıldı
her taraf yıldızdı omzunda
kışla komutanı beyler
bizim gelme dediğimiz zütveren asker
kışla komutanlığını arayıp
bizim taburun kamelyasında içki içildiğini ispiyonluyor
kışla komutanı bizim tabura geliyor
tüm nöbetçi subay astsubayları toplayıp kamelyaya iniyorlar
nöbetçi astsubaya emir verdi komutan
ne içiyorlar bak dedi
alkollü komutanım dedi bizim astsubay
bir kişi 4 kişiyi nasıl pert eder o gece anladım
bizim karşılık verememizin de etkisi vardı tabiki
uzman çavuşla revire gittik alkol kontrolü için
sadece ağızdan koklayarak alkollü oldugumuz kanaatına geldi
tabura dönüp sabaha kadar tek ayakta bekledik
sabah nöbet devri esnasında ordaydık
vukuat vardı
ekşın beni gördü
bişey demedi odasına gitti direkt
herşey bir anda yayıldı tabura
sabah içtimasına çıktık
tabur komutanı
o alkolik pekekentler buraya gelsin dedi
tüm tabur önünde işfa etti bizi
saydı sövdü iki tanesi de kendi habercisiydi yakalananların
ben ekşının suratına bile bakamadım
hiç birşey demedi bana
konuşmadı bile amk
ne odasına çağırdı sayıp sövdü
ne de dövdü
hiçbirşey demedi
bizim savunmaların alınmasına bölük astsubayı yardım etti
sonradan öğrendik ki bizim çağırmadığımız asker uyuz olmuş
muhabereye gidip kışla komutanı numarasını istemiş
zaten burdan anladık gammazlandığımızı
kışla nöbetçi amirliğini arayıp
taburun kamelyasında içki içildiğini söylemiş
ordan bizim tabur aranıp gidin bakın emri verilmiş
hemen cep telefonunu çöpe atarak imha ettim
bi de ondan yakalanmayayım diye
ebruyu arayıp durumu anlattım
• aferim iyi yapmışsın diye kızıp kapattı telefonu görüşürüz dedi
ben hergün aramaya devam ettim tek konuşulan konu ne oldu idi
savunmaları vermek uzun sürdü
bölük astsubayı bize çok yardımcı oldu
örnek vakalar araştırıp alınan cezalardan bahsetti
nasıl savunma yazmamız gerektiğini söyledi
dosyalarımızı bir ayda hazırladı
yani ne kadar geç olursa o kadar iyi diye
bu sırada taburda adımız alkoliğe çıktı
haliyle başka hiç bir vukuata karışmadığımız gibi
gider yapıp dalga geçen askerlere bile fazla diklenmedik
o bine de hiç dokunmadık bizi gammizledi diye sırası vardı çünkü
kendi aramızda planı yaptık 4 ümüz
ne diyeceğimiz nasıl soktugumuz
ne kadar içtiğimiz konusunda
ebru da bu arada ankaraya okul için çoktan dönmüştü
onu davet edemiyordum çünkü çarşı sadece beşiktaş tribünlerindeydi artık bizim için
ekşın bana makara yapmıyor
dıbına çakim kelimesini bile demiyor
kulağım hep onun odasında bana seslenir mi diye beklerken
bizim dediği şarkımız çalınca onu atlatıyordu
çayını almaya kendisi gidiyor
bazen ben dururken yazıcıya birini çağırmasını istiyordu
ebru ile de aramız gittikçe soguyor
telefonlarımın bazılarına cevap vermiyordu
izin alıp yanına gitmem gerekiyordu ebrunun ama ekşından izin almaya zütüm yemiyordu
bitiyordu lan resmen ilişkimiz
gitmem lazımdı amk
suç üstüne suç işleyip bi de firar mı etseydim amk
cep telefonu kullanmadığım için geceleri de mesajlaşamıyorduk
hala sebebini bilmediğim bir sogukluk vardı
telefonda her soruşumda bişey yok diyordu
konu kapanıyordu
hiç izne gelicek misin diye sormuyordu
hiç özledim demiyordu
bende aramayı azaltmaya başladım
hani özler mi merak eder mi bir sonraki aramamda biraz daha sıcak davranır mı diye yok amk
sonra yine mecburen aramaya devam ettim
az da olsa hissettiğim sevgisini duymak için
bomtak bir hayat olmaya başladı
geçen günler iyice geçmez oldu
aklım mahkemede ne olcak ebruyla ne olcaklardaydı
ilk mahkeme 45 gün sonra oldu
ifadelerimizi aldı
bir tane asker ailevi sorunları nedeni ile pgibolojik ilaç kullandığını söyledi
bir tanesi hiç içmediğini iddaa etti
ilaç içtiğini söyleyenin doktor raporunu
içmediğini söyleyen içinde revirde kontrol eden doktoru mahkemeye davet ederek 45 gün sonraya salladı mahkemeyi
ilk mahkeme sonu ekşından izin istemek için kapısını çaldım
-bir maruzatım vardı komutanım dedim
-söyle dedi bana bakmadan
-uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
-izin yok bu hafta çarşıya çık dedi
-komutanım dedim lafımı keserek
-çıkabilirsin dedi
resmen gibtir etti beni
ebruyu tekrar aradım
istanbula gelebilir misin hafta sonu dedim
• başka arkadaşlara söz verdim haftaya geleyim dedi
hangi arkadaş amk ne sözü sinirlendim zaten doluydum amk hem izne çıkamıyorum hem askerlik tak gibi
sevgili sevgili olmaktan çıkmış amk günleri geçmiyor
-bu hafta gelirsen gel gelmeyeceksen bir daha da gel demem dedim
• tamam gelmem bende dedi
-tamam gelme kendine iyi bak dedim kapattım telefonu
gittim bir kenara oturdum iyice ağladım
içimdeki sinir biraz azaldı
hafta sonu geldi
ekşının nöbetçi oldugu gün çarşıya çıkacaktım
çarşı defterim imzalanmış herşey hazırdı
herkes çıktı ben astsubaya rahatsız oldugumu söyleyip çıkmadım
öğlen yemeği esnasında ekşın beni gördü
-neden çıkmadın dedi
-rahatsızım komutanım dedim
-odama gel yemeğini yeyince dedi
-emredersiniz dedim
yemeği yedik
odasına çıktım
-niye çıkmadın dedi
-biraz rahatsızım dedim
-izin mi istiyorsun dedi
-hayır komutanım artık istemiyorum dedim
-tamam evraklarını hazırlat pazartesi git dedi
-gidecek bir yer kalmadı komutanım dedim duygulanmış bir şekilde
-niye dedi
-biz ayrıldık komutanım dememle ağlamam aynı zamana denk geliyordu
-otur kelebek dedi
karşısına oturdum
cep telefonunu çıkardı masaya koydu bana dogru biraz uzattı
kalktı gitti odadan
kapıyı kapattı çıktı ben ayakta kaldım ona saygıdan o kalkarken kalktıgım için
git demediği için
o gelmeden gidemeyeceğim için oturdum kaldım orda bir saat
geri geldi
telefonuna hiç dokunmadığımı gördü
-çıkabilirsin izinlisin git yat dedi
koğuşa çıktım öküz gibi uyumuşum
sabah içtimasından sonra ebruyu tekrar aradım
sadece nasılsın iyi misin diye sordum
hiç bişey yokmuş gibi iyiyim sen nasılsın dedi
-bende iyiyim dedim
mahkemeden haber var mı diye sordu
yok dedim
• bu hafta geliyorum istanbula dedi
-iyi kiminle dedim
• yalnız dedi
-hayırdır ne yapacaksın dedim
• sevgiliminle görüşeceğim dedi
-iyi geçer inş dedim
• hayırlısı inş izin alabilir dedi
-çalışıyor mu dedim
• yok asker dedi
bi dakika lan benden mi bahsediyordu amk
-ismi ne dedim
• kelebek dedi
efendim demişim amk heyecandan
• iyi misin dedi
-beni bırak şimdi sen iyi misin dedim
• evet çok iyiyim seni göreceğim için mutluyum dedi
bi dakika orda bi dur şimdi amk koca koca haftalardır neydi peki bana yaptıkları
hakkıdır
konuşmak istemez
duyguları biter
beni sevmek zorunda değil ya amk
peki öyle olduysa şimdi bu geri dönüşün sebebi neydi
telefonla konuşulacak bir konu oldugunu düşünmediğim için
-hangi gün geleceksin dedim
• cumartesi dedi
-ben çıkamayabilirim ama henüz net bişey söyleyemem dedim
• farketmez cuma gece arar söylersin çıkamayacak olursan haftaya gelirim dedi
-tamam ebru kapatmam lazım kusura bakma dedim
• tamam aşkım dedi
aşkım??
-hadi görüşürüz dedim
• kelebeek dedi
-efendim
• kelebeğim
-efendim ebru
• seni çok seviyorum dedi
-bende dedim imalı bir şekilde kapattım telefonu
telefonu kapattım ama telefonda kaldım amk
ne düşüneceğimi bilemiyordum çünkü
ne olmuştu amk.
karı kız milletinde mi bi muallaklik var
ben mi dengesizim hala çözebilmiş değilim zaten
ihtimaller belirdi
1 başkasını bulmuş bir an ona dalmış ve yogunlaşmış ama sonra beni sevdiğini farkedip bana dönmüş olabilirdi
hamile olma ihtimali yoktu eğer bir kaza sonucu olmuş olsa bile okulu sebebi ile cocugu aldırır bu konuda da benden gizli iş çevirmezdi
yine birisinden benim hakkımda yalan yanlış bişey duymuş sonra gerçekleri öğrenmiş ve bana dönüş yapmış da olabilirdi
ayrılığı daha fazla kaldıramayıp unutmaya çalışmış ama başarısız oldugu için tekrar aşkımlara dönmüş olma ihtimali de vardı
yada belkide gerçekten bir şey yoktu ve ben onu çok sevdiğim için aynı duyguları onda göremediğimden dolayı paranoya yapmış da olabilirdim
ama seni seviyorum denmez miydi amk sevgiliye
ailesi ile tartışmış bunun moral bozukluğu da bana yansımış da olabilirdi
amk ihtimalden çok ne var ama hangisi o önemli
ekşına gittim hala bana soguktu
çok büyük hayal kırıklığına uğratmıştım adamı -
40.
0-neydi komutanım dedimTümünü Göster
-bu 17 askerin hepsini çağıracam hepsinin mahkeme dosyasını hazırlatacam
bir ay süre verecem başka birisini cep telefonuyla yakalayan ve yakalatanının dosyasını silecem nasıl fikir dıbına çakim dedi
-komutanım bölük içi savaş çıkar rezil oluruz diger bölüklere dedim yapmasın böyle bişey diye
nerden buldu amk bu fikri millet birbirine düşer amk
-çağır dıbına çakim şu askerleri dedi
-emredersiniz dedim
bulabildiklerimi çağırdım nöbette veya görevde olanlar kaldı
ekşın bu amk gibecek de millet nasıl domalacağını bilmiyor
askerler o halde yani
-kendinizi nasıl affettirebilirsiniz dıbına çakim dedi
hiç birisinde ses yok suratlarından tek okunan korku ve pişmanlıkları belki biraz da kendilerine kızgınlıkları
-beni tatmin etmek zordur dıbına çakim yakaladım hepinizi sonuçlarına katlanacaksınız dedi
bi kaç tanesi emredersiniz dedi
ekşın hepsinden duymadığı için
-anlaşıldı mı dıbına çakim dedi
hepsi emredersiniz dedi bu defa
-kelebek bana yazıcıyı çağır dedi
gittim çağırdım
elindeki yakalanmış asker listesini yazıcıya verdi
-bu arkadaşlarıma dönüşümlü olarak nöbetleri geçir, çarşı defterlerini getir çekmecemde dursun
koğuşları yıkasınlar bahçeyi bunlar sulasın, tüm işlerde bunları
taş ocagı mahkumları gibi kullanın ikinci bir emrime kadar dedi
yazıcı emri aldıktan sonra
askerleri de gönderdi
-dıbına çakim kandırdın beni kelebek fantazilerimi senin yüzünden uygulayamıyorum dedi
hayırlısı olsun komutanım deyip arazi oldum yanından
yapılacak geniş kapsamlı denetimler yaklaşıyordu
sorulabilecek tüm sorular ve yapılacak spor ve atışlar konusunda ekşın tarafından uyarılıp denetime hazılanıyorduk
her komutan gibi o da bölüğünün başarılı olmasını istiyordu
kendi teknikleri ile eğitimi çok zevkli bir hale getiriyordu.
adamın zaten kelime dağarcıgı çok komik
askere hitap tarzı çok iyi kendisi de son derece bilgili askeri konularda
ebruyla olan bir kaç konuşmamızda kendisine mektup da yazmamı istedi
aslında bir sevgiliye mektup yazmak çok zordur
duygularınızı direk kalbinizden alıp beyaz bir kagıda kopyala yapıştır yapmak kolay değildir,
bu kadar kolay olsa ne siyah renk kalır dünyada yazmak için kalemle ne de bir yeşillik ormanlarda
sürekli konuştugun halini hatrını sordugun herşeyini bildiğin birisine de
nasılsın iyimisin beni soracak olursan süperim amk da denmezdi.
özlemi kelime oyunlarıyla farklı dillere döküp dudağının bükülmesine sebeb olmayı istemeyecek kadar çok seviyordum onu
uzaktaki bir sevgilinin tek ihtiyacı olan mesafelere ragmen sevildigini
en az onun kadar kalbinde aklında ruhunda oldugunu ispatlamaktı
içinde hiç nasılsın iyi misin ben iyiyim içermeyen onlarca mektup yazdım ona
sadece birini örnek olarak vereyim hatırladıgım kadarıyla
-nerde yürüdüğünü bilmezken birden bir kelebek çıkar karşına
alışık değilsindir fazla görmeye
hayranlıkla onu ürkütmeden izlemeye çalışırsın
yavaşça yaklaşarak daha yakından görmek istersin
o kadar küçük ve masum bir böcekten bile
birden hareketlenmesinden dolayı korkarsın
kendini geri çekersin
ama yine de onu bırakamazsın kanat çırpasını izler nereye konacagını takip edersin
bir yere konacak gibi olursa bir iki adımla ona yaklaşırsın tekrar
eğer konarsa hiç yorulur muyum diye düşünmeden onlarca adımı tekrar atarsın
yine uçar yine hevesin kaçar ama yine de gözün kelebekte kalır
aşkta böyledir işte
normal hayatının dışına çıkarır seni
birden çıkar hep karşına
ne kadar güzel dersin
utanarak yaklaşırsın heyecanınla
seni görmesine izin verdiği kadar yaklaşırsın
hiç gitmesin istersin
gitmemesi için çekingen bakarsın hep kendinden ödün verirsin
ama gider kısa bir süreliğine de olsa bazen
her adımı izlersin eğer sevdiysen tekrar yakınlaşmak için
tekrar umut verse koşarsın sebebini bilmeden
geçen yıllarına hiç acımazsın peşinde koşmaktan
bir gün biter yada bitmez ama kalbin hep aşk kelebeğinde kalır...
bu tarzda sade mektuplar yazdım ebruya
telefonlarda hep mutlulugunu dile getirdi mektupları okuması ertelerinde
bu da bana haz verdiği için daha da önem vererek yazdım
ekşın bölüğü rockynin taksa hazırlanması gibi hazırlıyordu
dağ bayır koşup italyan çukurlarından çıkma mücadelesi verirken
gezlerde gözlerde arpacıklardaydık hep
ekşın askerlere daha özenle davranıyordu
denetim öncesi haftada
ekşın benden cezalı askerleri çağırmamı istedi
telefondan yakalananları çağırdım
-dıbına çakim başka çarşı cezalısı arkadaşım var mı yazıcıya sor dedi
gittim bi kaç tane daha değişik sebebten çarşıları kesilmiş askerleri de buldum geldim
hepsine hitaben
-dıbınıza çakim arkadaşlar hepinize çarşı izni veriyorum bu haftalık
denetimlerde göstereceğiniz performasın gözüm açık değil fermuarım açık izleyecem dedi
açık açık tehdit etti
askerleri gönderdi
-vay dıbına çakim tükürdüğümü yalatıyorlar bana dedi
sessiz kaldım
hafta sonu çarşıya bende çıktım tüm askerler gibi çarşıya çıkmadıgımız gün ekstradan eğitim yaptık zaten ekşınla olan anlaşma da böyleydi
denetim günü geldi
çok güzel performans gösterdik
atışa seçilen herkes ben dahil görev ifa şartlarını yerine getirdi
bölük 1500 metre koşu denetlemesinde herkes çizgiyi zamanında önce geçti
diğer mekik şınav barfiksde de yeterli başarıyı gösterdik
kısacası bölük açısından iyi bir denetleme geçti
bu ekşını çok mutlu etti
bölüğü toplayıp
-hepinize teşekkür ederim dıbına çakim dedi
cezalı askerleri ayağa kaldırıp hepsini affettigini söyledikten sonra
-dıbına çakim aynı suçtan double double yaparsanız bazı deliklerinizi hiç olmadığı kadar genişletirim dedi
denetleme esnasında atışı ve sporu kötü olanlar ya revire ya da nöbete gönderilmişti ki bi sakaklık çıkmasın
onların haricindeki tüm askerlere çift çarşı verdi
sabah içtimasında tabur komutanı bölük komutanlarını ve asker personeli tebrik edince zütümüz iyice kalktı
ebru da son ünideki son senesi için ankaraya gitmeye hazırlanıyordu
tekrar izine çıkmam konuşulmaya başlanmıştı ama ilerki bir zamanda kullanmaya iki oyla karar verdik
bunun yerine ebru yine bir hafta sonu istanbula gelme kararı aldı
ekşına gidip durumu anlattım
-komutanım benimde çift çarşım var mı dedim
-var dıbına çakim dedi biraz zorladıktan ve dalga geçtikten sonra
-ben uygun görürseniz öbür hafta çıkmak istiyorum çift çarşıya komutanım dedim
-tamam dıbına çakim zaten nöbet tutacak asker lazım olur diger askerler çarşıdayken dedi
-emredersiniz dedim
hafta içine girdik nöbetlerden sonra
hergün arıyordum
salı günki aramamda
-nasılsın dedim
• *iyiyim dedi ama değildi amk
-bişey mi oldu dedim
• ben hafta sonu gelemiyorum dedi
-sorun değil haftaya gelirsin dedim
• haftaya da gelemem dedi
tansiyonum düştü beyler
bir daha ki haftayı sormaya zütüm yemedi
-bir sorun mu var dedim
• sorun yok başka bir işim çıktı dedi
-ne işi dedim
• boşver dedi
beni hiç bu kadar boşvermezdi
-ebru konuşmak istediğin bişey var mı dedim
• hayır moralim bozuk biraz dedi
-gelemeyeceğin için mi dedim
• hayır dedi
vay amk gelemeyeceğine üzülmüyor bile
-anlatmak ister misin dedim
• ailevi boşver şimdi sonra konuşuruz dedi
-ben yanlış bişey mi yaptım dedim
• hayır seninle alakası yok dedi
konu kilitlendi öylece kaldı amk
babasını aradım ebrunun
normal nasılsın muhabbetinden sonra
laf aralarında tekrar tekrar sordum herşey yolunda mı diye
evet amk hiç bi tak gözükmüyordu
adamın olaylardan bile haberi yok gibiydi
aynı gün akşam ebruyu tekrar aradım
nasılsın sorularımda yine soguk cevaplar verdi olayın detayını hiç anlatmadı
• ee sen nasılsın diye bana döndürdü muhabbeti
-hiç iyi değilim dedim
• neden dedi
-nedeni anlatması gereken sensin ebru
• ben iyiyim beni merak etme
-başka kim var merak edilecek bende ki
• ne bilim anneni et babanı et
-seni merak etmemi istemiyor musun?
• üzülmeni istemiyorum
-üzme o zaman sende mutlu ol
• ol demeyle olsa keşke
-lafı uzatma ebru demek istediklerini söyle bekliyorum dedim
• konuşuyoruz işte daha ne diyim
-şimdi iyi değilsen sonra tekrar arayayım
• aramana gerek yok
-aramayayım mı hiç dedim
bişey demedi
peki sen bilirsin desem o telefon kapandıktan sonra gibe gibe yine arayacağım için demedim
-ben geleyim mi izne diye sordum
• kışın kullanırsın dedi
-tamam yanına gelirim ama dedim
• tamam dedi
o tamam bile mutluluk vericiydi korkularıma
-hasta mısın ebru dedim
• yok iyiyim merak etme dedi
bu tarz konuşmalar 1 hafta sürdü
ben hala neler oldugunu çözememiştim
bir hafta sonra terhise gidecek olan üst devrenin birisinden cep telefonunu aldım
artık işi mesajlaşmaya dökmem lazımdı geceleri çünkü bi sorun vardı amk
ama normal konuşuyordu sadece
seni seviyorumlara tek cevabı bende idi
o bana demiyordu seni seviyorum diye
her kurdugu cümlenin sonuna aşkım koymuyordu
gündüzden içmeye karar verdik
taburun kamelyasında gece içtimasından sonra içecektik
benim kafam içmeye gerek kalmadan sarhoştu zaten
çözememiştim ebrudaki sorunu bir türlü
bir asker daha vardı bizimle gelmek istiyordu içmeye ama
zütverenin nöbeti vardı birle üç arası
-olm sen bu gecelik gelme nöbetin var
komutanın birisi gelir nöbet yeri denetlemeye ağzın kokar başımız belaya girer dedik
inat etti bin
harbidende tam bi yavşaktı çenesini gibtiğim
içtima sonrası
kamelyaya indik -
41.
0ekşınla gerekli konuşmaları yaptıktan sonraTümünü Göster
bi kaç amca dayı ziyareti yapıp harçlık kabarttım
cep dolumunun zütümü kaldırmasını fırsat bilerek ebruyu bir restorana davet ettim akşama
cevap bilindikti
• neden olmasın
yemeği yerken ebru ile ne zaman görüşebilecegimiz planları yapıp
o andan itibaren üzülmeye başladık ayrılacaz diye
bizi yerimizde bira içip kendimizi teselli etmek pakladı
yine sarılıp yatmak istiyorduk ama şartlar zor amk her gece nasıl olsun
yatma bölümünü çıkarıp sarılmalara bolca öpücük kondurarak kafanın çakır haliyle
ebruyu eve bıraktım
ebrunun evi önünde vedalaşmak 40 dakika sürdü
ertesi gün deniz
bir sonra ki gün içi bizim eve gitme orda kimsenin olmamasından yararlanma
bir gün otelde yemek
ailesi artı ben akşam gezmeleri derken
son güne geldik
ebru bende geleyim dedi ama babası sonra beraber gideriz diye kandırdı
bilet alındı
ve istanbula giderken
birbirinden ayrılmadıgı için damla denemeyecek kadar çok göz yaşı bırakıldı
yokluğunda avutulacak kollar anı yaşama hissini kabarttı
emredersinizleri bol olacak dudaklar yarin dudaklarıyla nemlendirildi
ağlandı sızlandı
verilen sözlerin işaretleri(yüzük) karşılıklı olarak öpüldü
ve 45 dakika ucağın düşme ihtimalinden değilde günlerin geçmeyecek olmasından korkularak istanbula inildi
gel dıbına çakim diyecek komutanım nerde lan benim
odasına girdim geldim tekmili vermek için
yazıp çiziyor plan yapıyor
-ben geldim komutanım dedim
-çok zekiyim dıbına çakim yarın ekşın var dedi
-emredin komutanım dedim anlamadım çünkü
-sır dıbına çakim dahice bir plan geliştirdim dedi
-ben gideyim o zaman komutanım dedim
-dıbına çakim ikimizin sırrı olacak üstünü değiştir gel dedi
-emredersiniz dedim
gittim üstümü değiştirdim, geri gelip odasına girip tekmil verdim
eliyle bi dakika işareti yapıp bana bakmadan beni bekletti
meraktan çatlayacaktım amk ne yapacak acaba diye
kağıda bişeyler yazıp çizip duruyordu
bana baktı
-astsubaya akşam içtimasına katılmayacağını söyle gel dedi
-emredersiniz dedim.tam çıkıyordum. depocuyu da çağır bana dedi
gittim astsubaya ekşının yanında olacagımı söyledim depocuyu da çağırdım
ekşın depocuya
-dıbına çakim anahtarı ver baskın yapacam depoya dedi
asker anahtarı verdi
bana dönüp
-gel dıbına çakim dedi
depoya gittik
herşey yerli yerinde ortalıkta bir sorun gözükmüyor,ama ekşının hevesi kursagında kalmışa benzemiyordu
kendisine bir tane askerlerin giydiği eşofman altından aldı
depodan çıktık
tekrar odasına döndük sonra yazıcıyı çağırdı
bölüğün koğuşlarda yatma planını istedi.
herkesin yattıgı yatak belliydi.
hala neyin peşinde oldugunu bilmiyordum
bana gidebilirsin dedi
o da evine gitti
ben aşşagı indim akşam yemeği derken
komutanlık saati(yani askerlere bir saatlik verilen ders)
o gün çok erken bitirildi nöbetçi astsubay tarafından herkes bu durumdan çok memnundu ve
o günki rütbelilerde genelde askeri sıkmayan komutanlardı
bu rahatlıkla herkes koguslara dagıldı
derken yazıcı beni çağırdı gel yazıhaneye gidiyoruz diye
gittik bir baktım ekşın orda
tamamen asker gibi giyinmiş
eşofman bir de yeşil askeri tshirt tarzı atlet
-otur dıbına çakim dedi.
cebinden bir telefon çıkardı ama kendi telefonu degildi
belliki askerin birisinden yakalamıştı
olay açığa çıktı beyler
ekşın askerin birisinde cep telefonu yakalıyor
rehberi bir açıyor ne kadar asker ismi varsa kaydetmiş denyo
ekşın hepsine mesaj çekiyor
mesajda telefonla beraber bana gel dıbına çakim yakaladım seni ... yüzbaşı yazıyordu
iletim raporu gelen her mesajda heyecanlanıp git bana bu askeri getir dıbına çakim diyor
gidip telefonla beraber askeri getiriyorum
her yakaladığı askerin elinden telefonu alıp yeni asker numarası var mı onu araştırıyor
bu sayı git gide artıyor tabi
17 tane telefon yakaladı
yüzündeki keyfi görseniz kendisiyle resmen gurur duyuyor amk
askerlerin hepsini odaya soktu
isimlerini tek tek aldı
sonra hepsini gönderdi
ben merakıma yenilip ne yapacaksınız komutanım dedim
hiçbirisine henüz cezadan bahsetmediği için
-düşünüyorum dıbına çakim arkadaşım dedi
ekşın görevini tamamlamanın verdiği mutlulukla bölükten ayrılırken o halde tüm koğuşları gezdi
baktı başka yanlış bişey yapan var mı diye
gerekli ekşını yaşadıktan sonra evine gitti
o gider gitmez bana karşı bir cephe oluştu
vay neden haber vermemişim
yok neden söylemiyormuşum
amk sanki ben biliyordum
allahın sıgırları hem yasak olmasına rağmen telefon kullanıyorsunuz
hemde askerlerin isim soy isimlerini telefonunuza kaydediyorsunuz
onlarla konuşmak için mi kullanıyorsunuz amk telefonu almayın vermeyin numaranızı
gel gelelim kabak bana patladı
bütün yakalanan muallakler bana afra tafra yaptı
suçum olmadıgını haberim olmadıgını söylesem de inandıramadım
iyice üstüme geldiler
beni de sinirlendirdikleri için ekşının onları nasıl gibeceği konusunda bende kötü planlar yapmaya başladım
gece bu olaylar yaşanırken
ebruyu aramayı da unuttum tabi
ilk aklıma geldiği anda koştum telefona biraz sitemkardı geç aradığım için
• nerdeydin merak ettim bişey mi oldu diye.
konu sapsın diye ekşının planını anlattım
• ne yapacak şimdi onlara dedi
-boşver onu hasret bize ne yapacak onu konuşalım dedim
• aşk bize yapacağını yaptı hasret ne ki dedi
vay amk özledim diye ağlayan kızın dediğine bak
-dayanacaksın yani dedim
• başka yol göster sensiz olmayacak onu yapayım
-iyi gördüm seni kendini üzmüyorsun sevindim buna
• sende üzülme kelebeğim geçecek
-geçiyor işte biraz senle biraz sensiz,hem hep yanında olursam bıkarsın zaten benden
• hep yanımda ol da bıkıp bıkmayacağımı gör
-o risk alınacak bir risk değil ebrum olmaz sensiz
• artık önümüzde 8 9 ay kaldı benim okul senin askerlik bitiyor o zaman ayrılmayacaz hiç
-inşallah
• bizim çocugumuzun gözleri ne renk olur kelebek
oha amk çocuk??
lan yoksa ebru hamile mi kaldı
yok canım daha neler
sormaya bile korktum
ama hangi ara hamile kalacak ki amk
kurdalamak lazımdı bu konuyu
-hangi çocuk ebru dedim
• gelecekte olacak cocugumuz kelebek
derin bir nefes aldım amk
kromozonlar henüz birleşmemiş
-koyu yeşil olur herhalde
• saçları nasıl olur dedi
-ilk kel dogar sonra bi renk tutar begenmezsek boyatırız sorun etme şimdi bunları
• hayalini kuruyordum da kusura bakma dedi
biraz üzülmüştü sesi
-ismini ne koyarız dedim. hayalini canlandırmak için
• erkek olursa sen koyarsın kız olursa ben dedi
klagib ebeveyn çocuk ismi paylaşımı işte
aslında bu konuşma artık büyüdüğümüzün
ilişkimizin güçlülüğünün
üzerimizdeki aşk acemiliğinin bitmeye başladıgının habercisiydi
artık daha ciddiydik
gelecek hakkında planlar yaparken pervasız olamayacak çağa gelmiştik
cünkü zaman daralıyordu
oynanan oyun değildi.
yapacaklarımızdan nasibini alacak iki gönül vardı
tek ihtiyacımız olan zamandı
ama herşeyi zamana bırakmak da bazı şeylerin üzerinin tozlanmasına neden olabilirdi
ebru da bunu yapıyordu
sürekli geleceğimizin tozlarını alıp konuyu canlı tutup
geleceğimizin parlak olmasını istiyordu hep
bense bu konulara girmekten kaçınırken
aslında unuttuğum
yada farkına varmadığım bir his yaşatıyordum ebruya
acaba??
evet acabaları düşünmesine sebeb oluyordum
acaba kelebek bana evlenmek çocuk sahibi olmak kadar baglı degil mi diye düşünmesini sağlıyor olabilirdim
kendimi geç mi denir erken mi denir bilinmez onun yerine koyup bunları düşününce ona hak verdim
çünkü benimde ilerde tek evlenip çocuk sahibi olmak istediğim kişi oydu
o halde neden onun dileklerindeki kayan yıldızı durdurmaya çalışayım ki
tutayım ellerinden kaldırayım başımı gökyüzüne beraber bekleyelim kayacak yıldızı
en fazla boynum ağrır amk.
değmez mi kalbin ebrusuna
fazlasıyla
telefon kapandı gece noktalandı
ertesi gün ekşın bölüğe geldi
-gel dıbına çakim dedi
muhtemelen bana dün gece askerlere ne ceza vereceğini anlatıp fikrimi alacaktı
-dıbına çakim kelebek sabaha kadar uyuyamadım dedi
-hastamıydınız komutanım haber verseydiniz dedim
-dıbına çakim ne ceza vereceğimi düşündüm dedi
-buldunuz mu dedim
-bi tane var ama bilmiyorum dıbına çakim sen ne düşünüyorsun dedi
-komutanım siz bu askerlere ceza verirseniz en fazla 20 gün sonra unutulur sonra yine aynı şeyler olur en iyisi vermeyin karar vermemiş gibi gözükün
günlük ufak cezalar verin nöbet gibi temizlik gibi daha da zorlaşsın böylece bu konu sürekli sıcak kalacağı için diğer askerler daha çok korkar dedim
-dıbına çakim fena fikir değil ama benim daha müthiş bi fikrim vardı boşuna mı düşünmüşüm dedi -
42.
0annem bi gün daha kal diye bana yalvarıncaTümünü Göster
ebru da bir günde ben kalayım diye ailesine yalvardı
sonuçlar pozitif
onları gönderdik
ebru ben annem ve kız kuzenlerim çardakta kaldık
kuzenler ebruyu esir aldı sorularıyla
annem de beni
derken annem ben yatıyorum dedi
laf eden olur siz de fazla kalmayın yatın dedi
kuzenler çardağa yıldızlar altına
iki ayrı yatak hazırladılar
onlar gitti
biz yıldızları izledik
yaylada fazla ışık olmadığı ve yüksekte oldugumuz için hepsini çok net görüyorduk
matemetikle arası iyi olan mimar adayı ebru bile o kadar yıldızın varlıgından habersizdi
hafif serin esen rüzgar
300 metre aşşagıdan akan derenin derinden gelen kurbağa sesleri
eşliğinde sadece sarılarak yattık
sabah ki kahvaltıya ebru hayran kalmıştı ben ise sadece özlemiştim
tamam da biz nasıl geri dönecektik amk
köy dolmuşu desen sabah erkenden gidiyorlar ki çoktan gittiler
giden birini beklesen kim bilir ne zaman gider arabada boş yer olur mu?
gitmesek olmaz telefon yok ebrunun annesi meraktan ölür
kahvaltıyı yapıp
ebruyu 600 metre aşşağıda akan göksu nehrine zütürdüm
çocukken hep yaptıgım ama büyüyünce yazları çalışmaktan fırsat bulamadığım
balık avlamayı yaptım
bi kaç tane tuttum da
ama ebru hepsini yazık diye geri suya bıraktı
bu sırada onunla konuşurken bir tane balık yakalandıgını farkedip kargıyı ebruya verdim
-şunu bir tutda sigara yakayım diye
o eline alır almaz panik yapıp kaldırdı balık etrafımızda dolaşırken
ebrunun aslında bana sarılmak olan amacı
benim belime kadar ıslanmama sebeb olan
suya düşmeme sebebiyet verdi
balık bi yerde ben bi yerde ebru hanımda
çok pardonlu kıs kıs gülmelerde
sessizce hafiften gülümseyerek dışarı çıktım
balık avladıgımız kayanın üzerine çıktım
-bişey olmaz hadi gidelim dedim
böylece o ayaga kalkınca onu suya atmak için daha az yorulmuş oldum
zaten herhangi bir tehlikeye çarşı suya dayanıksız tüm eşyalar ebrunun çantadaydı onlara bişey olmadı
ebruyu suya attıktan
onun agzından çıkabilecek tüm küfürleri duyup
pislik gerizekalı salak aptal manyak olduktan sonra bende atladım suya
benim ıslatılacak yanım kalmamıştı balıklama atladığım için ama ebrunun yüzü sanki biraz kuruydu
görev tamamlandıktan sonra sudan kaçmaya çalışan ebruyu iyice kızdırdım tekrar tekrar yakalayarak
ben gidiyorum dedi başladı yürümeye nah gidersin amk
biraz yürüdükten sonra sinirinden oturdu kaldı
gönül alma görevi böyle başladı
numaradan düştüm ıslakken komik olayım diye
yerdeki kırmızımsı toz üzerime yapıştı
çaktırmadan yüzüme de sürdüm elimi
yanına gittim gülmemesi elde degildi ama gülmüyordu triplerde yine
-affetmedin mi dedim
• hayır dedi
-boşuna çamura yattık desene dedim
• çok gıcıksın dedi
-hadi gidelim seni bi yere zütürcem dedim
• kurumadım daha dedi
-gel sen dedim tuttum ellerinden
yürürken üstümden biraz çamur alıp yüzüne sürdüm
tokadı da haketmiş oldum böylece
sonra ben yine suya daldım
çamurun yarısı çıktı
gerisini çıkarmaya uğraşırken
o da girdi suya
tamam işte olay bu barıştık yine
nehir sefasından sonra geri yürüdük
bayır bir yerde oturduk iyice kurumak için
ona papatya tarzı çiçekler topladım ama
bir türlü taç yapamadım amk.
mundar oldu o kadar çiçek
biraz da uzandık diz baş yine
iyice kuruduktan sonra
bir kaç dudak teması akabinde armut çaldık
ama dedemin bahcesinden haram olmaz amk
eve geldik ki annem kıyamet kopardı bu ne hal diye
ebruya bir şalvar verdi kuzenin birisi
tam köylü kızı oldu
o da şikayetçi olmadı bu durumdan
akşam köy ekmeği yapmak için toplanmış bayanları izledi
arkasından çökelekli ve papatesli gözlemeden yedik
ama hala bir geri gitme planı yoktu
bu durumda sabah köy dolmuşu ile gidecektik
ebrunun yıkanmış kıyafetleri asıldı
kız kuzenlerler iyice muhabetti kurdu
ben bile ikinci sırada kalmaya başladım
oturup konuştuktan sonra yatma vakti geldi
yine ikimize farklı yatak ama birisi yine boş kaldı
sabah horozun bile nde açma germe hareketleri yaparken kalktık
dolmuşa bindik -
43.
0bu defa şiddetli yumruk değil öpüşme yaşandıTümünü Göster
asansörde baskın yeme ihtimaline karşı
apartmanı terk edip ikimizin yeri olan iskeledeki yere gittik
sağda solda gördüğüm dostlarla kısa merhabalaşmalarla
sırtımı bankın oturulacak kısmına
başımı ebrunun omzuyla kalbi arasına yasladım
kalp atışlarını hissedecek şekilde
o elleriyle beni nasıl sarsa derdindeyken
arasıra eğilip alnımı öptü
ellerimi elleriyle yavaşça çitiledi
kelebeğim ler ebrularımla karşılıklı düet yaptı
kısık sesle söylenen seni seviyorumlar dalga seslerini ancak bastırdı
gelen geçene aldırmadan iki aşık rolü ustaca oynandıktan sonra
kaç gün kalacağım
ne yapacağımız konuları ele alındı
ebru benimle uyumak istediğini söylemesi ile bunun yolları arandı
bizim eve gitmek için izin almak gerekliydi.
ilk geceden bizim eve gitmek bir şekilde ailesine yapacagımız şeyler için izin almak olacagından bu fikir hoş olmazdı
uyumaktan bahsediyoruz yani tüm geceyi sabah dahil beraber geçirmek
ailesi de biliyor benim geldiğimi
ebru ben kuzenlerimde kalacam dese kimse inanmaz
kalktık yerimizden du bakalım ne olcak diye
evlerinin önüne geldik
ışıklar hala yanıyordu
-hadi eve çıkalım bir bakalım durum ne diye dedim
eve çıktık karnım acıktı amk. askeriyede alışmışım akşam yemeğinden sonra gece de tost yemeye
ebrunun annesi ile babası filme bakıyor kardeşi de odasında kim bilir ne tak yiyor
-ne yaptınız çocuklar dedi annesi
ebru gezdik biraz siz ne yaptınız dedi
-filme bakıyoruz dedi annesi
eveeet filme bakmak
ebruya dönüp kaş göz işareti yaptım anladı durumu
-nasıl film güzel mi dedim
-iyi şimdilik az kaldı bitmesine dediler
• tamam bitsin bizde bakarız o zaman dedi ebru
karnım hala aç ebruya durumu anlattım
gel dedi mutfaga zütürdü
ekmek arasına koyabileceğim malzemeleri çıkardı bende begendiğimden seçip arasına koydum
ebru annesi ile babasına da bişey içermisiniz diye sordu
onlara meyve suyunu doldurdu
karnımı doyurduktan sonra biraz oturduk bu sırada onların filmde bitti
biraz yüzsüzlük yapmam gerekecekti çünkü ayaga kalktılar film bitti diye
bu durumda misafirin gibtirip gitmesi gerekir ev sahipleri uyuyacagı için
ebru araya girdi bizde izleyelim diye
onlar tamam biz yatıyoruz deyip odalarına geçince
biz ebrunun odasına geçtik dvd yi de alarak ebrunun tv ye bagladık
onun yatagına yattık
filmin sadece başını hatırlıyorum
sonrası ikimizinde pek umrunda olmadı kendi kendine oynadı film
saat 5e kadar sürdü
sonra o uyuya kaldı ellerini üzerimden yavaşça kaldırıp gidecegimde yine uyandı
• gitme bu saatten sonra dedi
-bu saate kadar burda oldugumu bilmesinler ayıp olur dedim
bırakmadı biraz daha beklemem gerekti onu tekrar uyutabilmek için
bu defa o beni sarmadan elleriyle ben sardım ki kaçabileyim uyandırmadan
uyku benim de gözlerimden akıyordu o kadar yol yorgunlugu vardı çünkü
ha uyudu ha uyuyacak derken
sabah bizi kaldıran ebrunun annesi oldu
salondan seslenmesi ile
saate baktım 11 e geliyordu
bu demek oluyor ki babası işe gitmiş
ama muhtemelen bizim beraber yattıgımızı görmüş
annesi de aynı sebebten dolayı bizi odadan kaldırmak yerine salondan kaldırmış
rezillik çok büyük çünkü
filme bakarken uyuya kalmış olma imajında çok uzak bir haldeyim
kot pantolan kendini içeri girenlere işfa edecek bir yerde
nasıl kalkacam da kadının suratına bakıcam amk
ebru kalktı
onun hiç umrunda değil amk.
sanki her gece beraber yatıyormuşuz gibi kalktı
ne yapacagını bilmez beni öptü
salona geçti sesli sesli annesini öptü
ben odadan kafamı çıkaramıyorum
kahvaltı hazırmış diye odaya tekrar girince çıkmak zorunda kaldım
uzun zaman sonra boynum bükük kahvaltı yaptım utancımdan dolayı
hay amk nasıl uyuya kaldım
kahvaltıyı yaparken ne yapacaksınız sorusu geldi
denize gideriz herhalde dedi ebru
sonra kapandı konu
kahvaltı sonrası ben kaçmak için izin aldım ebrudan
ama tek şartla
üstünü değiştir denize gitcez
annesi mutfaktayken ona teşekkür ettiğimi belirten seslenme ile evlerinden ayrıldım
eve gidip dolapları karıştırdıktan sonra
şort havlu ne lazımsa aldım
gittik denize
deniz muhabbeti aynı
uzan bişeyler iç
arasıra denize atla
denizde sarıl
tuzlu tuzlu öpüş
biraz da alnımla burnum kızardı
o kadar kreme ragmen
ilk defa görüyor güneşi çıplak beden o da nasibini aldı birazcık
akşam üzeri ebruyu evine bıraktım bende eve geçtim onlara çıkmadan
biraz uzandıktan sonra otele davet ettiler
orda yemek yedikten sonra
onları bizim yaylaya zütürmeye davet ettim
bi taşla iki kuş vuracaktım
ne ikisi amk. kuş sayısına bakın şimdi
ebru yanımda olacak 1
ben araba sürmeyi bilmediğim için babasını şoför olarak kullanacam 2
envayi çeşit yol masraflarından kurtulacam 3
annemi görecem 4
onlarında görmek istediği bir yere doganın bana göre en güzeline zütürecektim 5
bu kadar kuş milli parklarda kalmadı amk
tamam dediler
-ne zaman gidelim dediler
aklımdaki plan dün gece ailesine uygunsuz bir şekilde yakalandığımız için
hem olayın üzerinden zaman geçsin hemde ebru bu gece de benimle uyumak istemesin diye
-sabah erkenden çıkalım yola dedim
• iyi sende bizde kal o zaman dedi ebru
deme ebru öle amk
deme yine kızarttın beni
tek ben degil kimse ne diyeceğini bilemedi
• salonda yatsın baba bi de onu uyandıralım diye vakit kaybetmeyiz beraber kahvaltı yaparız gideriz dedi
bu fikir onları yumuşattı biraz
tamam bakarız dediler ekşın reyiz gibi
-gerek yok ben sabah taksiyle gelirim diye kolpa yaptım ne gerek var diyeceklerini bildiğim için
gece iskeleye yürüyüşe gittik
süt mısır yedik beraberce
sonra eve döndük
herkes temkinliydi
erkenden yatalım dediler
bana yatacagım yer gösterilirken
akıllı olun mesajı gönderildi sanki inceden
ben akıllıca yattımda
ebrunun yanıma gelirken aklı nerdeydi bilmiyorum
yattı yanıma
mecburen uyumadım onu yatagına göndermek de 3 saatimi aldı
sabah kalktıgımızda ikimizde ayrı yataklardaydık
uyuya kalmadığıma sevindiğim anlardan birisi oldu
hazırlıklar yapıldı
caps makineleri alındı
bindik arabaya
yaylaya dönüş yolunda yaz meyvelerinden oluşan bir kaç poşet
marketten alınmış yolda görülen çocuklara verilecek zamanın lüks çikolotaları
benim tarafımdan listeye eklenmiş
yağ şeker salça vesayire
derken 1 bucuk saat süren yolculuktan sonra bizim yaylaya geldik
tel çekmediği için annemin de haberi yoktu
beni görmesi ile bana koşup sarılması ahaliyi biraz duygulandırdı
ama dayımın esas duruş komutunu çok güçlü sesiyle söylemesi duyguyu gülümsemeye çevirdi
ebrular karşılandı tanışmamış olanlar tanıştı
sabahtan kalan ocagın altına kuzenler tarafından odun eklenip
onlara gözleme yapıldı
çardakta oturuldu
benim hakkımda bolca konuşuldu
ebrulara köy gezdirilirken
ikram edilen elma armut yeni yeni çıkan yayla üzümü kiraz ikram edildi
tarladan toplanan mısır közde pişirip ikram edildi
sonra onlara hediye edilmek üzere
domates patlıcan biber sogan gibi sebzelerle beraber meyvelerinde oldugu bir kasanın agzı iple iyice sarıldı
akşam üstü olan iki adet horoza oldu
çaylar da içildikten sonra gidelim dendi -
44.
0annem yaylada oldugu için onun elini öpemedimTümünü Göster
kardeşimle ve babamla görüşüp
babamdan bir miktar para aldıktan sonra
dışarı çıktım
telefon açılıp kullanılabilir hale geldi
ilk aradığım kişiyi zaten biliyorsunuz
ama cevap vermedi
tekrar aradım yine vermedi
-ben kelebek acil aç dedim
5 dakika sonra sessiz bir yere gidip yine aradım
bu defa açtı
• kelebek dedi benmiyim acaba şüpheleriyle
çok kısık bir sesle
-ebru dedim
• nerdesin bu kimin telefonu dedi
-nerde olcam askerdeyim,bir arkadaştan aldım seni aramak için sonra silecem numaranı dedim
• tamam da konturluden neden aramıyorsun dedi
aranır mı amk direk göreceksin 0 242 yi sürpriz kalmayacak
-çok sıra vardı ama ben sesini özledim dedim
• bende çok özledim kelebeğim dedi
-nerdesin dedim
• evdeyim dedi
-shh kapatmam lazım komutan geliyor galiba görüşürüz ararım birazdan dedim
telefonu kapattım
evdeymiş öğrendik
evin önüne gidip arasam yoldan geçen araba seslerini duyup kıllanacak
o yüzden aramadım
otele gittim ebrunun babasının yanına
bi iş gerekçesi ile bir yere gitmiş
telefon açtım geldiğimi ve ebrunun haberi olmadığını
ona sürpriz yapmak istediğim söyledim
-yarım saat bekle ben eve gidicem bu akşam ebru yemek yapacaktı sen de gelirsin dedi
yarım saat kadar personelle takıldım
sonra geldi arabadan inmeden beni çağırttı
arabayla eve doğru giderken kırmızı bir gül aldım
ebrunun annesini aradı ve durumdan bahsetti
ebrunun annesi ebruyu markete göndereceğini bu sırada bizim eve görünmeden girebileceğimizi söyledi
arabayı kenar bir yere park ettik
annesi balkondan bize gerekli izni verdikten sonra eve girdik
ebruyu ilk görüşüm sırtı dönük olarak oldu
biz eve girdik
bu sırada annesi bir servis daha açtı masaya
bana onun odasına girip beklememi söylediler kapı çalınca
içeri girdim ki her taraf ben amk
duvarda resimlerim
masada ona yazdıklarım
bilgisayarının ekranında ikimizin resmi
ona hediye ettiklerim yastıgının başucunda
ebrunun içeri girdiğini duydum
pis pis sırıtıyordum birazdan yapacağım sürpriz için
ebru babasına hoşgeldin nasıl geçti günün diye konuşurken
sana yemek yaptım diye kendiyle böbürlendi
biraz bekledim
telefonun tüm seslerini kapattım
ebruya mesaj yazdım
-şu an ikimizin yıldızına bakıyorum sende balkona çıkıp bakar mısın beraber izlemiş olalım yine dedim
içerden mesaj sesi duyuldu
• geliyorum bi saniye diye içerdekilere seslendiğini duyunca
yemek yenen salona sessizce girip yerimi aldığımda
gerçekten de dışarda balkondaydı
-balkondayım şimdi yıldızımızı arıyorum dedi
• içeri bak görürsün belki diye gönderdim mesajı
baktım aklına gelmiyor evin içine bakmak benim orda olma ihtimalim
gülü aldım balkon kapısına yaklaştım
kapıya elimi dokundurup kapı gıcırtısına bana bakmasıyla
gözlerini bir süre açık tutup şaşkın bakışlarını gülümseyen bakışa çevirmesini
sadece gülümseyerek izledim
hiç birşey diyemedi
-hoşgeldin de mi demiyeceksin dedim gülü uzatarak
• gıcıksın işte demiycem dedi
-tamam gideyim o zaman dedim onun dediği gibi gülümseyerek
birden boynuma depara kalktı
öyle bi sıktı ki gül heç oldu
tam ayrılacakken sarılmaktan henüz aç mideme bir tane yumruk salladı
-bu ne şimdi dedim acılı gülümseme ile
amk dayak yemek kaderim midir nedir herkes dövüyor
• sebebini sonra anlatırım yalnız kalınca dedi
-tamam dedim
masaya oturmaya davet edildik
ebrunun yaptıgı tek yemek ve annesinin yaptıgı yardımcı yemeklerle dolu olan masaya oturduk
herkes tabağını doldurmaya başlarken
• yemeyecek misin dedi ebru
-bana pizza mı söylesek korkuyorum yemekten dedim
annesi ve babası gülerken
ebru pis pis bakarak
• bunu da hatırlat bana sonra dedi
sonra ebrunun yaptıgı yemeği tabaga koyarken henüz tadına bile bakmamışken
-ebrucum süper olmuş valla eline sağlık çok begendim tarifini verir misin bunun dedim
• kelebeek tamam yeme istemiyorum dedi
-çok açım mecburen yiyecem dedim
bir çatal aldım
değişik bir tat kitap tarifi bir yemek oldugu belli
ama malzemeden çalmadıkları için çok güzel olmuş
ebruya yemeği konusunda yaptığım şakalardan dolayı
2 buçuk tabak yedim ki alınmasın gerçekten begendiğimi görsün diye
yemek sonrası ebrunun babası bir de kahve içelim elinden dedi
o kahve yaparken ben de masayı kaldırdım annesinden rica ederek
her mutfaga gidişimde ebrunun boynundan bir kere öptüğüm için
o kahve yapmayı uzattı
bende yük taşıyabilme hamallığımı azaltıp azar azar zütürdüm tüm kaldırılması gerekenleri
kahvelere geçtik onları içerken
ebrunun kardeşi de geldi
beni görünce sarıldı o bile özlemiş amk
dışarda bir yerde burger yemiş bino karnı da aç değil
o yüzden biz konuşmaya devam edip
sürprizin kritiğini yaparken
gülüşmeler yaşandı herkes o an ki durumdan memnun gözüküyordu
ebru odasına izin isteyerek gitti
geri geldiğinde daha çarşıya çıkılır bir kıyafet giymişti
• biz biraz yürüyebilir miyiz baba dedi
gerekli izni alıp görüşürüzlerle onlardan ayrılıp
asansöre bindik
stop düğmesine basınca ebru beni öpmesini hızlandırmak için elimi kaldırdım
fakat boşta olan karnıma bir tane daha vurdu ekşının şiddetinden uzak
-vurup duracak mısın böyle dedim beklemediğim yumruğu yeyince
• evet hakediyorsun dedi
-ne oldu dedim
• deli neden ilk bana haber vermedin seni doya doya öpseydim sarılsaydım ya ilk gördüğümde dedi
-bu yumrukların sebebi bu mu şimdi dedim
• ikincisi yemeğimle dalga geçtiğin içindi dedi
-yedim eline sağlıkta biraz daha hızlı vursan hepsini çıkaracaktım dedim
• pislik dedi
ellerimi tekrar kaldırdım hafif karnımı büküp olası bir yumuruğa karşı önlem almak için -
45.
0-bu konuyu tekrar konuşalım daha gencim dedimTümünü Göster
• yaaa ben senin için yemek öğreniyorum senin dediğin lafa bak dedi
-tamam romantikleşiyorum hemen ölümüm senin elinden olsun aşkım benim dedim
• amma da romantiksin dedi
-ne pişireceksin omlet mi makarna mı dedim
• geç bakalım dalganı gelince görürsün dedi
-iyi inşallah dedim
• kelebek dedi
-efendim dedim
• kaç gün kaldı aşkım?
-ben sayıyorsundur sandım
• askerliğin bitmesine 270 gün var ama ben alanyaya gelmene ne kadar var onu soruyorum dedi
-bilmiyorum ne zaman istersin dedim
• şimdi dedi
-şimdiler biraz daha sensiz geçecek en kısa zamanda geleceğim ama merak etme dedim
biraz ofladı bi kaç karşılıklı seni seviyorumlardan ibaret olmayan aşk betimlemelerinden sonra öğlen içtiması sebebi ile kapattım telefonu
o saatten sonra ekşının en mutlu oldugu anı gözetlemeye başladım
adam iki dakika rahat durmuyorki amk sürekli ekşın peşinde
kimi nasıl yakalayabilirim onun peşinde amk
akşam üstü odasına geldi
beni çağırdı
-dıbına çakim kelebek taktik değiştirmem lazım dedi
-emredin hangi konuda komutanım dedim
-askerler muhtemel baskın planlarımı saatlerimi ve tekniklerimi çözmüş. kimseyi yakalayamıyorum dıbına çakim dedi
-belki yakalanacak bir durum kalmamıştır komutanım dedim
-dıbına çakim asker vukuatı sever bu lafımı unutma dedi
-emredersiniz komunanım dedim
-gel dıbına çakim seni hiç aramıyorum üstünde bişey çıkarda sebebsiz dövmemiş olurum en azından dedi
-dövecek ne yaptım ki şimdi komutanım dedim
yanına yatakta bekleyen soyunmuş karılar gibi çağırdı parmağıyla
gittiğimde beni bekleyen am değil bir tokattı
-emredin komunım dedim neden vurduğunu söylesin diye
-dıbına çakim dayağı peşin atayım üstünde bişey çıkmama durumunda hevesim kursağımda kalmamış olur dedi
bu arada bana vurmaları şiddetli cinsten değil beyler
cepleri aradı bişey yok
her bulamadığında vay dıbına çakim diyor
botlarını çıkar dedi
çıkardım bişey yok
çorapları da çıkarttı ondan da bişey çıkmadı
-vay dıbına çakim boşuna ayak kokuna katlandık. dedi
kokmuyor lan amk inanmayın makara yapıyor
-sana bi hediyem var dıbına çakim dedi
çekmeceden telefonu pis pis sırıtarak çıkardı ve bana uzattı
yine aynı taktikle dövecek
-komutanım bu taktiği denemiştiniz dedim
-vay dıbına çakim yeni taktikler bulmam lazım. tamam beni yalnız bırak dedi
-bi emriniz var mı komutanım dedim
-yok dıbına çakim dedi
-benim bir maruzatım var komutanım dedim
-söyle dedi
-uygun görürseniz izne çıkmak istiyorum dedim
-bakarız sonra dedi
vay amk net bişey demedi bende tırstım tekrar sormaya
bölük astsubayına gittim durumu anlattım komutanım net bişey demedi dedim
izin almadan izin kagıdı hazırlayıp imzasına sunarsak hiç vermez uygun zamanlarda tekrar sor dedi
ekşın nereye ben oraya peşinde koşarken
sabah koşularında benimle dalga geçmelerinin hemen ardına komutanım izin dedim
bakarız dedi
gündüzleri odasına istemeden içecek zütürdüm komutanım izin dedim
bakarız dedi
bi türlü bakmadı ebruyu oyalayamaz hale geldim
bi gün yine benim izin peşindeyken
çağırmamı istediği askeri bulamadığım için bana kızdı
biraz da bağırdı çağırdı
eh amk bu hayatın ne olcaksa olsun diye
-ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
-yok sana izin dedi
vericekte ne zaman vericek
naz yapıyor amk
bilmiyor ki ebru kafamı gibiyor hadi gel hadi gel diye
bi akşam üzeri akşam evine dönmek üzere servisi beklerken
tabur komutanı da çıkış yapıyor aracı ile
tam ekşın servisi beklerken
ekşını yanına çağırıp
-x yüzbaşım size kamelyanın otlarını yoldurup temizletmenizi söylememiş miydim?
yarın misafir komutanlar gelicek hala temizlenmemiş diye fırça kaydı
ekşın da bu duruma çok sinirlendi çünkü
tabur komutanına
-öyle bir emriniz olmadı komutanım
söylemiş olsanız hemen yaptırırdım dedi
komutan başka bir komutana söylemiş olsa gerek
veya söylediğini sanıyor olsa gerek ki böyle bir durum vardı ortada
ekşın da askerin mesai saati dışında görevleri dışında çalışmalarını istemediği için
tabur komutanın arkasından söylene söylene servise binerken
bana dönüp
-kelebek yarın sabah askerlerin hepsi içtimada olsun dedi
-emredersiniz deyip gönderdim
görünen o ki ekşın sabah içtimasından sonra spor yerine tüm askerleri
kamelyaya zütürüp oranın otlarını yoldurup temizleticekti
baktım diğer askerler sorup duruyor
olm kelebek tabur komutanı ne diye bağırıp çağırdı ekşına diye
dedim böyle böyle olm
sabah kamelyayı temizleyecez
çok sinirli olur ekşın
toplayın adamları daha güneş bile batmadı(akşam 5 içtiması sonrası)
gidelim temizleyelim gerilmesin ekşın günümüz zehir olur dedim
sağolsunlar severlerdi beni
nöbete kalan komutanların yanına da giderek durumu onlara da izah edince
tamam kelebek topla asklerleri temizletebildiğiniz kadar temizletin çavuşlarla beraber başında durursunuz askerlerin iznini aldım
diğer bölük çavuşları ile de konuşup
nerdeyse tüm taburla beraber akşam yemek saatine kadar mis gibi yaptık kamelyayı
sabah ekşın geldi
bi baktı spor kıyafetim var üzerimde
-dıbına çakim kelebek duymadın mı tabur komutanını dün akşam deyip kamuflaj giymemiş olmama kızdı
tam açıklayacam bir de tokat patlattı amk
hiç sesimi çıkarmadım
zaten gergin
gittim kamuflajı giydim geldim
içtimaya indi bi baktı herkes spor kıyafetli
-seni çavuş yapanın diye bana sövüyor ama ben hiç sesimi çıkarmıyorum
içtima alınırken
bizim bölükten bir rütbeliye kamelyaya ineceğimizi söyledi temizlik için
tabi rütbelinin de haberi yok durumdan
sadece nöbetçi komutanlarla askerler biliyor
kamelyaya bi gittik
baktı ortalık tertemiz
bizim komutanlarla konuştu
durumu anladı
beni yanına çağırdı
-dıbına çakim kelebek otların arasında gibicektim seni
yine elim gibimde kaldı dedi
-eliniz suratımdaydı komutanım dedim vurduğu tokatı hatırlatmak için
-söyle astsubaya izin kağıtlarını hazırlasın dedi
-emredersiniz komutanım dedim
-ne zaman gitmek istiyorsun dedi
-en kısa zamanda dedim
-tamam hazırlat evraklarını dedi
-emredersiniz dedim
ebruya haber vermedim
yazıcılar evrakları hazırladı
imza işleri halledildi
ekşın tabur komutanına da imzalattıktan sonra
param var mı diye iyice sorup paramı gösterip tatmin olduktan sonra
bana bilet almam için hafta içi çarşı izni verdi
10 günlüğüne alanyaya gidecektim
bileti aldım
ebruya yine bişey demedim
ve izin günü geldi
bindim alanyaya akşam üzeri indim
valizi bırakmak için eve gitmeden önce bir tane simkart aldım
sim kart açılıncaya kadar eve gittim
başlık yok! burası bom boş!