-
576.
0Yaz kardeşim
-
577.
0veya herhangi bir sevgi belirtisi
defterler geldi
ekşın reyiz e getirdim
-dıbına çakim arkadaşım ben okumam bunların hepsini dedi
-alabilir miyim o zaman komutanım dedim
-hayır kitabım bitsin bi ara göz atarım dedi
4 gün koyduğum yerden kıpırdamadı bile
hergün alabilir miyim komutanım dedim
-daha okumadım dıbına çakim arkadaşım dedi
4üncü gün bana acımış olacak ki
-al tamam gerek yok okumama dedi
tarihli ilk mesajdan başladım okumaya
hepsini tek tek okudum tekrar canlandı gözümde hepsi
45 gün civarında sürdü yazmam
cünkü 3 kere en baştan yazmak zorunda kaldım
bu sürede eğitim timi bitti
• *berelerimizi taktık
eğitim timinde ikinci oldum
avantajım cavuş oldugum için askeri temel bilgileri iyice ezberlemiş olmak
yazıcılarla yakın ilişkide oldugum için o gün göreceğimiz dersleri bilmek ve ön hazırlık
yapmak
sivilde de spor yaptıgım için sporda zorlanmamam
bunun mükafatı ise ekşının bana daha fazla sempati duyması ve beni çift çarşı ile
ödüllendirmek oldu
ebruya yazdığım bitinceye kadar ebru ile normal konuşmaya devam ettim
yazıp yazmadığımı sordugu zaman karalıyorum bişeyler deyip konuyu kapattım
hep mutlu görünmeye çalıştım
ama onu hiç aksatmadım hergün bazen iki bazen bir sefer arayıp kısa konuşmalar
yaptık
hiç aşk konusuna girmediğim onun da dikkatini çekti
-beni hala seviyor musun kelebek dedi
elime düştü mü düştü
şu soru müstahak oldu ona
-sen beni seviyor musun?
-önce ben sordum dedi
-artık aşkımı duymak değil okumak istiyorsun o yüzden bekle dedim
-tamam dedi
-sen seviyor musun dedim
-bilmiyorum dedi
bir aşık için en son duymak isteyeceği laf
amk ya seversin ya sevmezsin bilmiyorum ne demek
-öğrenince haber verirsin dedim
-tamam dedi kapattık
yazdığım kitap şu an anlattığım tarzda değildi -
578.
0en azından küfür yoktu
genelde şiirsel bir yazım dili vardı
kısaca örnek vermek gerekirse
• **saatin 5 e gelmekte olduguna aldırmayışımdın
uyandığımda yanımda olmadığına isyanım
telefonumun mesaj sesine hayranlığımdın
gülcülerle muhattap olma sebebim
yüzüme giden damarların açıcısı
bacaklarımda ki kasların gevşeticisiydin
haylazlığımın kulağından tutan
avuçlarıma sıcaklık katan
gönlümdeki tatmin
yüreğimdeki yaşam azmimdin
• *diye uzayan ilk günden nizamiyedeki o güne kadar olan bölümleri
her satıra dayanan bir anı vardı.
12 tane de ebruya yazdığım ayrıca şiir vardı bu kitapta
bitirdikten sonra tekrar tekrar okudum
10 gün civarında hep ekgib bişey yazdım mı diye düşündüm
ekşın kitabı istedi
çünkü biliyordu uğraştığımı
özel komutanım desemde
-dıbına çakim arkadaşım burdaki paşaların bilgilerini sızdırmadığını nerden bileyim
mecbur okumam lazım dedi
çaresiz getirdim
bana hiç yorum yapmadan kitabı baştan sona okudu bir günde
sonra yanına çağırdı
-vay dıbına çakim arkadaşım senin ne şimdi bu açıkla bana dedi
durumu anlattım
en baştan sona kadar
inanır mısınız elifin evine gittim diye beni bir akşam yemeği bulaşıgı ve 4 çarşı ile
cezalandırdı
-dıbına çakim arkadaşım kızı kandırabilirsin ama beni kandıramazsın gibmişsindir sen o
kızı dedi
yapmadım etmedim desemde inandıramadım
herşeye eyvallah cezalar tamam ama kitap iki gün bende kalacak arkadaşım dedi
-komutanım bu kitaba bağlı herşey göndermem lazım bir an önce dedim
o zaman git fotokopisini çek yengene de okutacam bazı yerleri hoşuma gitti dedi
emredersiniz dedim o kadar sayfayı çektirip ona verdim
tek tek kendisi zımbaladı
-adresi yaz ben göndereyim kargoyla dedi
ekşın on numara adamdı beyler
tanıdıkça çok sevilecek bir insan
mükemmel ötesi komik ve zekiydi -
579.
0haftada 3 sabah kışla etrafında 9 km olan koşu parkuruna beni de zütürürdü diğer
göze girip çift çarşı kapmak isteyen askerlerle beraber
ama yarı yolda kalanları döverdi
kışla etrafındaki kulelerde nöbet tutan askeri göremezse hepimizi yere yatırır sessiz
olma komutu verir
sessice kuleye tırmanır askerin silahını alır bi de güzelce döverdi
koşularda tayt giyerdi dizlerine kadar inen
koşu sonrası odasına gider mekik aleti ile ah uh sesler çıkarak mekik çekerdi
hep gizli baskınlar yapar askerler vukuat işliyor mu diye onları takip ederdi
• *ona ispiyon yapmaya gelmiş askerleri
-dıbına çakim arkadaşım sen söyleyince zevkli olmuyor benim kendim bulmam lazım
diye gibtir ederken aynı anda döverdi de
hiç bir askerin maaş konusunda hakkını yemez
kuruş kısımlarını fazlası ile cebinden karşılar hepsinden helallik alırdı
fakir askerlere kendi cebinden yardım ederdi
terziyi çağırıp sadece iğne iplik ister kendi dikerdi
botunu bana boyatmaz hiç bir özel işini yaptırmaz yaptıracaksada mutlaka rica ederdi
-dıbına çakim arkadaşım bi çay getirir misin gibi
subay astsubay berberine
-dıbına çakim şu saç kesmeyi öğrenmem lazım diyecek kadar garip bir adamdı
benim 5 çarşımı keser 15 çarşı verir 7 sini yine keser altı verir 3 alır derken en çıkılmaz
bir matemetik işlemine sokardı
ebruyu aradım
-nasılsın dedim
-bilmiyorum dedi
-neden ne oldu dedim
-birisi kitap göndermiş dedi
-beklediğin birisi mi göndermiş dedim
-evet dedi
-demek birisi olacak kadar uzağım sana artık dedim
-sevdiğim birisi olarak düzelteyim o zaman dedi
-arkadaş olarak sevdiğin birisi mi dedim
-evet dedi
taa amk o arkadaşlığın
-tamam ebru başka demek istediğin bişey var mı dedim
-bu pazar çarşıya çıkacak mısın dedi
-belli olmaz dedim
nasıl belli olsun amk ekşın var
-tamam çıkarsan görüşürüz dedi
-ne görüşecez dedim
-sana bişey vercem dedi
o merakla yaşayacağıma başıma gelecekler yaraktan gelsin amk
-söyleyemez misin ne vereceğini dedim
-hayır pazar çıkarsan görüşürüz -
580.
0tamam dedim
ekşına gittim
-bu pazar çarşıya çıkabilir miyim komutanım dedim
-olmaz dıbına çakim nöbet kilitlediler bana bu pazar dedi
sesim soluğum kesildi amk
06.07.2011 17:15 • yannan giben kelebek • 9611
+16
---haftaya çift çıkarsın dedi
-komutanım bu pazar çıkayım bi daha istemem çarşı dedim
-dıbına çakim eylem mi var bu pazar yürüyüş mü yapacaksın kıllandım dıbına çakim
göndermiyorum dedi
-ebru gelecek komutanım dedim
-ziyarete gelsin bi saat izin veririm dedi
ekşını tanıdığım kadarıyla ısrardan nefret eden birisi oldugunu bildiğim için
-emredersiniz komutanım başka bir emriniz var mı dedim
-yok dıbına çakim dedi
akşam defterleri imzalamaya zütürdüm
bi kere daha sordum
yine olmaz dedi
ertesi gün sabah yine sordum yine olmaz dedi bu defa tokatla
öğle yemeğinde yine sordum
yine enseme vurdu bir daha sorarsan tüm çarşılarını kapatırım dedi
akşam oldu
ben izne çıkmak istiyorum komutanım dedim
-çıkmazsın ben çıkınca gidersin izne dedi
iyice sinirlendirdi amk
-o zaman firar ederim komutanım kusura bakmayın dedim
beni bi güzel dövdü beyler
-bana mı yapıyon dıbına çakim askerliği istersen firar et nasıl olsa yakalanıp gibe gibe
yine yapacaksın dedi
-razıyım komutanım dedim
baktı dayaktan uslanacak gibi değilim
git bana astsubayı çagır dedi
o geldi
bu asker hakkında vukuat raporu hazırlayın bir hafta disiplin koğuşu cezası yazın beni
tehdit etti dedi
astsubay emredersiniz deyip odadan çıktı
herşey hazırlandı
en son yine ekşının imzasına kaldı iş
ben zütürdüm imzalatmaya
imzaladı
-başka bir emriniz var mı dedim
-git iç bahçede bekle ben çağırıncaya kadar gelme dedi
emredersiniz dedim -
581.
0gittim aşşagı
yarım saat sonra yazıcı sigara içmek için aşşağı indi
bana koştu
---olm kelebek benden duymuş olma ekşın seni disipline göndermeyecek dalga
geçiyor seninle dedi hafta sonu da gönderecek haberin olsun dedi
koşarak gidip ellerinden öpesim geldi ekşının o kadar dayağa o kadar eziyete rağmen
biraz daha durdum
yanına gittim
tekmil verdim
-dıbına çakim ben sana gelme demedim mi dedi
-bi emriniz var mı diye sormaya geldim komutanım dedim
-sen dans etmeyi biliyon mu dıbına çakim dedi
-eh işte biraz komutanım dedim
-hafta sonu askeri discoda hünerlerini görmek isterdim dıbına çakim dedi
bine bak makara yapılır da bu kadar yapılmaz amk. şaka yaptıgını öğrenmesem ana
avrat söverdim yok lan sövemezdim zütüm yemezdi amk
-isterseniz pazar günü nöbetinizde yanınızda olayım pazartesi gönderin komutanım
dedim
-gerek yok dıbına çakim dedi
-emredersiniz dedim gittim
cuma geçti ses yok
cumartesi zaten izin günü gelen yok
pazar sabah erkenden damladı nöbet teslim almak için
beni gördü
-disco da neden degilsin dıbına çakim arkadaşım sen dedi
-bekliyorum komutanım haber gelmedi henüz dedim
-vay dıbına çakim beraber bekleriz o zaman dedi
emredersiniz dedim
8 oldu ses yok 8 30 oldu ses yok herkes çarşıya çıktı amk ben hala bekliyorum
gönderecek diye
9 oldu yine yok
sürekli giriyorum odasına hani unuttumu diye
onun odasının dışında duvara yaslanıp çömeldim umutsuzca
her saniye ona küfür ettim
birden kapıyı açtı
-dıbına çakim arkadaşım gel buraya dedi
-emredin komutanım dedim
-çarşı defterini getir dedi
-emredersiniz komutanım dedim
getirdim
imzalarken
-ben bu kadarla affediyorum o eve gitmeni inşallah kız da affeder dedi -
582.
0**elif tekrar ediyorum dıbına çakim senin.
koştum üstümü değiştirdim
nizamiyeden dışarı çıkıp
ilk telefondan ebruyu aradım
kadıköydeyim dedi
bindim otobüse gittim yanına
elinde hiç bişey yoktu
bana verecek
-ne vereceksin dedim
-acelesi yok dedi
yanında çantası vardı
ne verecekse o çantadan çıkaracaktı ama çantada pek büyük değildi
-iyi tamam bekliyorum o zaman dedim
-teşekkür ederim yazdığın için dedi
-okudun mu dedim
-evet dedi
-istediğin gibi olmuş mu dedim
-hayır dedi
bu cevaptan sonra çantadan söz yüzüğünü çıkarıp bana teslim etmesi ihtimali çoğaldı
onu biraz daha göreyim
biraz daha sesini duyayım diye
hiç konuşmak istemedim
biraz daha bana baksın
her gece düşündüğüm her an aklımda olan birisini en azından birazcık daha yakından
hissedeyim diye sessizce ama herşeye hazırlıklı gözlerine baktım
bir kaç desimetre uzaklıkta olan ellerine bir daha dokunamayacağım korkusunu kendi
ellerimi tutarak
bir daha dudaklarından öpememe ihtimalimi sıcaktan kurumuş dudaklarımı ıslatarak
bastırmaya çalıştım
-hazır mısın dedi
neye bile diyemedim
elini çantasına attı iki yüzüğü çıkarıp masanın ortasına koydu
ilk defa ağlamaya dudaklarımdan başladım büzüştüler gittiler
nefes alma fonksiyonlarımı off çekerek normale döndürmeye çalışsamda fayda
etmedi
yüzümü kaldıramadığım için damlalar yüzüme degmeden yerlere döküldü
-kelebek dedi
-efendim dedi o halde ona bakamadan
-bana bak dedi
sonra damlalar yüzümde yol bulmaya başladı
parmağını uzattı
-tak bir kez daha çıkarttırma dedi
filmlerde sacma sapan aşıklar yolda gördüğü herkesi öper herkese sarılır ya
mutluluktan -
583.
0onlara saçma sapan diyeni ekşın reyiz gibsin
haklılarmış beyler herkese sarılıp herkesi öpmek istermiş insan
bu arada saol dıbına çakim ekşın duaların kabul oldu affetti beni.
• *babanız alkolikse onun alkolü bırakabileceğini sadece umut edersiniz
alkolü bıraktım bir daha içmeyeceğim derse de
her gece eve gelişinde ilk dikkat edeceğiniz şey
içmiş olup olmadığı olur
alkolle babanız sizin için aynı anılmaya başlar
en yakın arkadaşınıza en büyük sıkıntınızı sırlarınızı vererek anlatırsınız
ondan beklediğiniz tepkiyi alamayınca hem pişmanlık duyar
hemde ona bir daha birşey anlatmazsınız
güvenini kaybederek yaşanmaya devam edilecek şey değildir aşk
kazıklandığınızı hissettiğiniz bir markete bir daha gitmezsiniz
aşıkken durup düşünebilme olayları gözden geçirebilme yeteneğiniz varsa
çekeceğiniz acılar daha da azalır
sevdiğiniz kişi huur olmayabilir ama huur çoçukluğu yapmayacağı anldıbına
gelmez
siz birine deli gibi bağlanmışken
geceniz gündüzünüz onu nasıl mutlu ederimi düşünmekle geçerken
aynı tepkiyi size vermemesini bile huurluk olarak algılarsınız
yıllarca beraber olduğunuz birisinin üzerinde hak sahibi oldugunuzu düşünürsünüz
zütünü sallayarak yürümesinden
zütüne geçirdiklerine
kiminle konuştuğundan
kimin yanında olduğuna
sürekli boğarsınız nerdesin ne yapıyon kim var yanında diye
hepsini bende düşündüm
ebru nerde ne yapıyor kiminle
o ceyhun biniyle görüşüyor mu
erkek arkadaşlarının evine gidiyor mu
onlarda kaldıgı oluyor mu?
evet hepsini düşündüm ama sadece düşünmekle kaldım
hiçbirisini ona yansıtmadım
sadece gözümle gördüklerimin hesabını sordum
ceyhunla sarılırken görmem
o arkadaşı ile el ele diskoda dolaşması
sizce hayat bu adar tesadüfi mi?
06.07.2011 17:18 • yannan giben kelebek • 9613
+13
• *ebru'nun yaptıkları sadece benim gördüklerimden ibaret miydi
hiç mi sarılmadı başka bir erkeğe
hiç mi gidip dans etmedi?
şimdi size bunları sordum -
584.
0bende sizin bildiğiniz kadar biliyorum
sonuç ne peki?
sadece şüphelendiğimizle kaldık
gözüyle görmediği bir şey için en kötü anımda askerdeyken hayatımı zehretti bana
onun için birşey yapmamı istedi
sabahlara kadar uğraştım yazdım
onun için ekşından bir trilyon dayak yedim
bu muydu yani
hadi affetim tekrar tak barışalım
aynı mı olacaktı herşey
sevinmedim mi barışacak olmamıza tabi ki sevindim çünkü seviyorum
ama parmağı düzelt yüzüğü tekrar tak sonra hadi öpüşelim
el ele gezelim sevgili olalım yine
o kadar basit değil beyler
benim hayatımda bu olayın yüzüğü tekrar taktım
sonra sarıldık barıştıktan ibaret olmasını istemedim
böyle bir anı istemiyordum
-niye geri geldin dedim
-sevinmedin mi dedi
göz yaşlarımı da yavaşca kuruladım
-sevindim geldiğine dedim
parmağı hala havadaydı
sadece yüzüklere baktım
-takmayacak mısın dedi
-önce biraz konuşalım dedim
bana trip attı vay efendim istemiyormuş beyefendi boşuna gelmişim o kadar yolu
falan diye
önceden ağlamış olmam
yaşadığım onsuz günlerin sıkıntısına birde onun bu tribi eklenince sinirlendim
---sen benim sözüme güvenmeden o yüzükleri çıkarabiliyorsan tekrar güvenmeye
başlayınca kendin neden takmadın dedim
bana geldin sebebini bile açıklamıyorsun gelmenin
istediğini yaptım ama amacım beni affetmen değil suçsuzluğumu kanıtlamamdı
ben bir kere söz verdim sana ve hala da sözümde duruyorum.
hala güveniyorsan kendin tak. söz yüzüğü bir kere geçirilir parmağa babanın dediği
gibi dedim
konuyu yine eliften açtı vay niye gidiyonda ben gitsem şöyle olurda falan filan
-anladım ebru sen hazır değilsin bu yüzükleri takmaya içinde hala şüpheler var onları
gider öyle gel bana dedim
-hazır olmasam buraya gelmezdim dedi
-hazır olsan hiç çıkarmazdın,bi kere şüphe duydun mu çıkarır atarsın bir daha da
takmazsın -
585.
+1senin amacın belli üzüntülerine dayanamadın tekrar takıp mutluluk oynayacaksın
benimle
ben oyun filan istemiyorum en baştan beri seni adam gibi sevdim hala da adam gibi
seviyorum
buna inanıyorsan kendin tak. hala benim takmamı istiyorsan demekki hala şüphelerin
var
benim onunla hala bişeyler yaptığımı düşünüyorsun ve sana tekrar söz vermemi
istiyorsun
hayır ebru bir kere söz verdim.o yüzükleri taktım sözümün arkasındayım karar senin
yüzüklerde burda buyur dedim
• *bunları söylerken haksız olduğum yerlerde yok değil binler kızın evinde ne işin var
beynini gibtiğimin kelebeği
haksız mıydı peki ebru
haklı oldugu yerler vardı
kim olsa aynısını yapardı
sevgilini başka bir kızın evine gittiğini duyacaksın da hadi olmuş madem affedeyim
diyeceksin
daha önce söyledim ben affetmezdim
o yine de şans verdi geldi
gelme sebebini sevgisinden başka açıklayabilecek olan var mı??
benim aklıma başka birşey gelmiyor
ama seviyorsa da güvensin
güveniyorsada o yüzüğü zırt pırt çıkarmasın
yüzükler bir süre bekledi masada
bi bana baktı bi sağa sola baktı bi yüzüklere baktı
-takmayacaksan arkadaş olmak istemediğimi zaten biliyorsun ben gideyim dedim
-git kelebek, çok meraklısın gitmeye dedi
-hayır kararını bekliyorum bak masada küllük var ya parmağına tak yada küllüğe at
bende hayatımın adresini öğreneyim dedim
-biraz yürüyebilir miyiz dedi
06.07.2011 17:19 • yannan giben kelebek • 9614
+19
• *evet benim de ihtiyacım vardı yürümeye
hadi takmazsa giderse ne tak yicen amk kelebeği
gibe gibe peşinde koşacan yine amk artisi
yüzükleri ben aldım elime
kadıköyde yürümeye başladık kalabalık insanlar ayırdı yürümemizi ama tekrar tekrar
yine kavuştuk
çok istedim elinden tutmayı
yarimi öyle bir yere ittim ki tutmasam ellerinde düşecekti
o kadar yürüdük ki sonunda insan sayısında azalmanın oldugu bir yere geldik
ben durdum o biraz yürümeye devam etti
sonra benim gelmediğimi fark edip o da durdu
geri dönmedi -
586.
0ben yaklaştım
bir elini tutup yüzükleri içine bıraktım
sonra deniz tarafına dönüp o tarafa yürüdüm
ben denize bakarken ensemde saclarını hissettim
kafasını biraz eğerek koyduğu için boyu ancak o kadar yetiyordu
sonra korkakça ellerini yavaşça böbrek hizamdan göbeğime ordan da kalbime doğru
yaklaştırdı
aşşağı hiç bakmak istemiyordum
ama güneş yüzüğün tektaşına vururken
kalbimde gözlerime mutluluk gözyaşları komutunu verdi
hiç sabırsızlanmadım dönüp ona doya doya sarılmak için
o gözyaşları içimdeki sıkıntıyı giderdi ohh bee dedirtti
beni yavaşça kendine döndürdü
bakamadım ona
alnı yanağıma değinceye kadar kendime çektim onu
-çok sevdim seni ne yapayım kelebeğim dedi
başparmaklarımı kulak altında diğer parmaklarımı da boynundan ensesine uzanır
halde gözlerime bakmasını sağladım
nemliydi gözleri ama gülüyordu
-hiç bir zaman di'li geçmiş zamanda kalmasın sevgin dedim
sonra ellerini havaya kaldırdı
utangaç gülümsemesi ile
-koltuk altın yırtılmış dedim
dalga geçtiğimi anlayınca
-peki sen bilirsin dedi başını yana çevirerek
ellerimle kendime çevirip
bir kez öpmek inanın hiç zor olmadı
• *unutmaya başladığım dudakları hatırlayıp biraz doyum elde edince
-zaten bugünde öpüşemesem gay olmaya karar vermiştim. dedim
-zor olmazdı senin için o kadar askerin arasında dedi
al dıbına çakim kelebek aldın mı cevabı
öp işte çemçük zütün kaşınıyor illaki
öpüşmeyi ön planda tutmadık
bi kaç hasret ve özlem öpüşmesinden ziyade daha çok sıkıca sarılmalar oldu
ikimizde yine ayrılığın olacagını biliyorduk
ama bu defa en azından kalblerimiz bir olacaktı
yemek yemeye gittik bir yere
sık sık yüzüğü öptü parmağındaki
onunla sadece karşıya kadar gidebildim vapurla çünkü havalimanına gitmesi
gerekiyordu
ve benimde geri dönmem gerekiyordu kışlaya
vapurda yan yana sarılarak geçirdiğimiz yolculuk diğer dönüş vapuru hareket edinceye
kadar yüz yüze oldu küçük öpücüklerle -
587.
0kalkan vapurum denizden karadan ayrılırken
bize gelen geçenler ne oldu lan bunlara neden ağlıyorlar diyecek kadar dikkat
çekiciydi
aşk bitti sıra ekşın reyize geldi
bir an önce gitmem lazımdı geç kalmam halinde kim bilir kaç çarşımı daha kapatacaktı
vapurla kadıköy ordan küçükyalı derken
düştük ekşın reyizin kucagına
üstümü değiştiremedim biraz geç kaldığım için
benden başka geç gelenlerde vardı
ekşın akşam iştimasına geldi
yoklamaları kontrol etti
üstünü değiştirmeyenler burda kalsın digerleri yemekhane geçsin dedi
ben ve yaklaşık 20 kadar kişiye
sadece 10 dakika verdi kamuflaş ve botları giymek için
koştuk geri gelebilen geldi
gelemeyenleri tespit etti
biraz bekledikten sonra gelenler ve gelemeyenler diye ikiye ayırdı
herkesi yere yatırdı
-dıbına çakim arkadaşlarım sizin galiba gözleriniz bozulmuş çünkü kolunuzdaki saati
görüp zamanında gelemiyorsunuz
mıntıka yapılacak ama gözünüz bozuk oldugu için ayakta yapamazsınız sürünerek
yerdeki pislikleri yakından görerek iyice temizleyin dedi
herkes ruh haline göre tepki verdi içinden ama ben gülümseyerek yaptım
-dıbına çakim arkadaşın sen iyice sürün kirli kirli asker gibme fantazimi senin üzerinde
deneyeceğim dedi. bana
06.07.2011 17:22 • yannan giben kelebek • 9615
+10
-1
• *gerekli cezalar çekildikten sonra ekşın tarafından yemekhaneye zütürüldük
yemekhaneci asker yemeği bol bol dagıttığı için bize kalmamış
bunu farkeden eşkın panik atakla yemekçi askerlere verdi veriştirdi
ama sonra hatanın kendisinde olduğunun farkına varıp onların üzerinde ki ellerini
çekti
süründürdüğü herkesi yine komutası altına alıp askeri fastfood a zütürdü
ve herkese tost ısmarladı
hamburger yemek isteyenlere sağlığa zararlı dıbına çakim tost yeyin dedi
yemek istemeyenlere tehdit yoluyla yedirdi aç kalmanıza izin veremem diye
o gün onun nöbeti olduğu için bende o nereye ben oraya arkasında dolandım durdum
yat iştimasını aldıktan sonra subay ast subay gazinosunda tv izleyerek dinlenmeye aldı -
588.
0bende mecburen tahaf ettim sürekli bir ihtiyacı var mı diye
derken beklediğim soruyu sordu
-anlat dıbına çakim arkadaşım ne yaptın dedi
-süründüm komutanım dedim imalı bir şekilde
gel dıbına çakim arkadaşım beyninde temassızlık var senin anlaşılan dedi
yanına yaklaştım alnıma patlattı iç tokatı
-komutanım sabahın ilk ışıklarında umutsuz bir güne uyandım beni bekleyenime
kavuşamayacağım için. lakin ilerleyen zaman içerisinde gerekli
merciilerden gerekli izinleri aldıktan sonra kendimi nizamiye dışında otobüse
koşarken buldum. aslında sadece otobüse koşmuyor sevdiğime de koşuyordum
hoş ne olacağını beni neyin beklediğini bilmiyorum.bir türlü gelmeyen doğru otobüse
tekerinden başlayıp şoförüne kadar uygunsuz saygılarımı belirttim.
vesselam otobüs geldiği zaman içine binmeye bile cesaretim yoktu korkuyordum
komutanım
-dıbına çakim senin beynine reset atmak lazım nasıl konuşuyon öyle doğru düzgün
gittik oldu olmadı desene dedi
-kitap okumayı sevdiğiniz için böyle konuşuyorum komutanım dedim
-bu bir emirdir anlat dıbına çakim dedi
-beklenen yere vardığımda vücudumda ana üssü kalbim olan değişik belirtiler
meydana gelmeye başladı
ama benim en çok ihtiyacım olan organım ayaklarımdı.hem onun yanına kadar
yürüyebilmek hemde karşılaşacağım olumsuz bir durum karşısında
ayakta durabilmek için.bir adım attım onu gördükten sonra
günlerce beklediğim bu görüşmede haketmiş olayım yahut olmayayım tek ihtiyacım
bir sıcak gülümseme idi
lakin gülmedi komutanım
birbirlerine mecburen selam veren asker komutan selamlaşması oldu sadece
bu bir kötüye işaretti
oturup konuşulma esnasında masanın üzerine çıkarılıp konulan iki adet yüzük
işaretleri iyice belirgenleştirince
askeriyedeki mantık dışı cezaların aslında yaşanılan hayat için bir ipucu olduğunun
farkına vardım
ağaç a neden selam verilir? mantık 0
bir ömür rayında ilerlerken neden birine aşk selamı verilir yıllarca hemde esas
duruşun en alasında -
589.
0içtim mi dıbına çakim sen dogru dürüst anlat şunu dedi ekşın
-o yüzüklerin masada olmasının sebebi benim tekrar takmamı istemesiymiş
komutanım dedim
-taktın mı dedi
-kendisi taktı komutanım dedim
-tamam gerisini anlatma belliki bundan sonra askere illegal işler yapmışsınız dıbına
çakim dedi-gitti mi dedi
-gitti komutanım dedim
-tamam dıbına çakim o bir daha gelinceye kadar çarşı iznini kapatıyorum senin dedi
-ama diyebildim sadece
-dıbına çakim sen gider başka bir kızın daha evine girersin. yeter dedi
-emredersiniz komutanım dedim
-sen bu askerlere de böyle mi anlatıyorsun abazan hikayelerini dedi
kem küm ettim
-dıbına çakim askerlerin suçu yok ki dedi
-başka bir emriniz var mı dedim.hem kaçmak hemde muhtemelen sinirlenme ve beni
cezalandırmasından kaçmak için
-nasıl olsa bu gece yatamazsın sen gece devriyesine benimle gelirsin dedi
-emredersiniz dedim
aşşağı indim ebruyu aradım
onun da alanyaya dönmüş olması lazımdı
insan hayatın eksilerini bir kere düşünmeye başlayınca önce bir dal sigara sonra
düşünme devam ederse çakmağa gerek kalmadan
yakılan diğer sigara hayatında eksi sayısı çoksa markete gitme
koy gitsin bu hayatın zütüne diyebilecek kadar vahimse durum taşıyabildiğin ve cebin
el verdiği kadar aldığın alkol
ve sonrasıdır yalnızlık
askeriye gibi bir yerde içme imkanların kısıtlıysa bir dost selamı en alkollü içkidir
benim tek dostum ebruydu
bir gülümsemesi aşkım demesi özledim demesi yılların beni süründürmüşlüğünü
dizlerimi çürütmüşlüğünü unutturmak için yeterliydi
öyle de oldu
mutluydum çünkü artık duyduğum kelimeler arasında aşkım ı da seçebiliyordum
işin doğrusunu söylemek gerekirse özlemle birlikte sadece onlara konsantre
oluyordum
bana aşkım diyordu aşkım -
590.
0**konuşmalarımız yavaş yavaş benim ne zaman izin kullanacağım konusuna kaydı
ben de net bir şey söylemedim.
telefon konuşması devam ederken muhabbet iyice seni seviyorumlara doğru
yavşamaya başlamışken
ekşının sesi ile kapatmak zorunda kaldım ebrudan özür dileyerek
aşk düzlüğünde yardırırken ekşına çevirdim yüzümü
-gel dıbına çakim nerdesin dedi
-emredin komutanım dedim
-bana şu iki askeri çabuk bul gel dedi
gittim ikisinide buldum geldim
bu bölümü askere gideceklere ders olsun diye yazıyorum iyi okuyun
askerler içeri girer girmez ekşını o kadar sinirli hiç görmemiştim
hangisine ilk önce ve hangi vurma ritmi ile vuracağını bilemeyecek kadar çileden
çıkmıştı
olay şu
bu iki salak aynı tertip. hemde benim tertip
birbirlerini tanıyorlar ve arkadaş oluyorlar. sürekli beraber takılıyorlar.
birbirlerini sivilde ziyaret etmeye karar veriyorlar ve birbirlerinin ev numaralarını
alıyorlar
bir tanesinin annesi dul
huur çocugu annesi dul olan arkadaşının evini arıyor ve annesine yazılıyor.
resmen düpedüz yatma teklif ediyor.sen dulsun kaşınıyordur falan diye.
annesi sapıktır diye kaile almıyor
ama aramaları sıklaştırıyor cinsel fantazilerini anlatmaya başlıyor
dul kadın gelen telefon ile oğlunun aradığı telefonun aynı oldugunu bir süre sonra
farkediyor
ve bu durumu oğluna anlatıyor. çocuk deliriyor
ama huur çocugu nöbette oldugu için
o da onun ailesini arayıp telefona çıkan kim varsa ana avrat soy sülale ne varsa kayıp
hızını alamıyor koşuyor nöbet kulesine yolda deli gibi koşarken başka bir rütbeli araba
ile koşarken bunu görüyor -
591.
0asker selam vermeden koştuğu için rütbeli arkasından gidip yakalıyor
bir türlü durduramıyor rütbeli de küfür yiyor rütbelinin rütbesi de taşşaklı cinsten
telefon açıyor bölüğe ama ekşın wc de oldugu için haberi olmuyor
astsubay gidiyor derhal gelin diye emir verdiği için
rütbeli teslim ediyor ve raporlarını ertesi gün istiyor
astsubay askerleri bölüğe getiriyor ve durumu anlatıyor
ekşın bunları bir güzel dövdükten sonra ikisinin de başına nöbetçi asker koydu
birbirlerini gece öldürmesinler diye
ertesi gün bölükten ikiside ayrı yerlere sürüldü
arkalarından da evrakları gönderildi
artık ne tak yediler bilmiyorum
06.07.2011 17:24 • yannan giben kelebek • 9616
+13
• *herkesin yazılmış bir hikayesi vardır
herkesin kitabının adı da aynıdır kader
ismi aynı olmasına rağmen herkes için farklı bir senaryo yazılıp çizilmiştir
siz nasıl benim bir satır sonra ne yazacağımı sadece tahmin etmekle kalıp gerçekte ne
olacağını bilemiyorsanız
bende bana yazılmışları bilmediğim bir dönemdeydim
bir sonraki gülme sebebimden bir sonraki üzüntüme
hayallerimin yüzde kaçının gerçekleşme ihtimali olduguna dair en ufak bir fikrim bile
yoktu
tek bir kişi üzerine kurulan hayaller
ananıza babanıza kardeşinize ve diğer sevdiklerinize yaptıgınız en büyük haksızlıktır
yaptıgınız haksızlığı onları kaybedince anlarsınız ki
gidenin arkasından ağlamak zaten insanlık tarihi modasıdır
büyük annemi kaybettiğim o günlerde
ne kadar vefasız bir torun oldugumu farkettim
kim bilir köydeki evinde çalan her telefona acaba asker kelebek torunum mu diye kaç
kere koştu ve
hepsinde de yanıldı
oysa beni ne çok severdi ki aynı şekilde bende onu çok severdim
ama kimlerin peşinde koşarken kimleri unutmuşuz bu dersi -
592.
0acı bir tecrübe ile verdi hayat
ben üzülmeyeyim diye bana verilen geç haberden dolayı cenazesine gitme şansım
olmadı
bir yaşa kadar hiç tanımadığın bir kişi sen doğalı beri yanında olan oğlundan kızından
ayırt etmeyen
bir kişiye değişilmişti
kim bilir belkide onun safi duaları ile bugünlere gelebildim
yaşlanmış bedenine mi üzülsün
geri gelmeyecek yıllarına mı
vefasızlaşmış ardında bıraktıklarına mı?
nur içinde yat..
yazıcı tayfadan basit bir işlemle ne zaman terhis olabileceğimi sordum
verilen cevap çok manidar beyler
1 mayıs 2005
yani doğum günüm
aynı zamanda ebrunun okulu bitirme yılı
bu durumda ebruya ilelebet kavuşmamda hiç bir sıkıntı kalmayacak
ama hiç izin kullanmazsam
kullanırsam bu süre kullandığım gün kadar uzayacak
kullanmazsam ebrusuz ne yapacam
kullan gitsin amk dedim gittim ekşının yanına
ama konuyu açmadım bile çünkü adam hala sinirli geçen olaya
ekşın zamanla beni sevdiğini bana belli ederken
diğer askerlere de beni kayırdığını belli etmemek için ilk başta beni gibiyordu
bazen canı sıkılıyor beni çağırıyor bazen konuşuyor
bazen bana soruyor
bana garip cezalar verip eğleniyordu
yakaladığı cep telefonundan birisini bana verdi
-al dıbına çakim bunu kullan ama bir rütbeliye yakalanırsan gibme işlemini
gerçekleştiririm haberin olsun dedi
-emredersiniz dedim elime aldım telefonu
-vay dıbına çakim yakaladım telefon kullanıyorsun diye makara yaptı telefonu da geri
aldı
günler geçerken iki hafta boyunca çarşıya çıkarmadı
3 üncü hafta yalvarmak ve ihtiyaclarım oldugunu söylediğimde
-karaköyde nöbet tutacam oraya gidersen dıbına çakim senin deyip makarasını yine
yaparak izin verdi
• *izni aldıktan sonra ebruyu aradığımda bir sonraki haftasonu iki günlüğüne istanbula
gelmeyi planladığını söyledi.
kiminle geleceğini sordum
annem babam ve kardeşim dedi
o zaman ne yapmam gerekiyordu mutlaka haftaya çift çarşı almam gerekiyordu ama
nasıl amk -
593.
0cuma günü çarşı defterlerinin imzalanması sırasında
ekşın herkesin defterini imzaladıktan sonra benim defterimin olmadığını gördü
her seferinde benim çarşı defterimi imzalarken naz yapar dalga geçerdi ki
benim defterimin orda olmadığını farketti çünkü o hafta çarşıya gideceğimi biliyordu
-dıbına çakim senin defterin nerde dedi
-uygun görürseniz bu hafta çıkmak istemiyorum komutanım dedim
gözlerini kısarak ne oldu acaba dercesine bana baktı ve
-dıbına çakim arkadaşım paran yoksa ben borç verebilirim dedi
-hayır komutanım var sağolun dedim
işi gücü bıraktı
-ne oldu dıbına çakim neden gitmiyorsun o zaman dedi
-haftaya çıkmak istiyorum izninizle komutanım dedim
-olmaz dıbına çakim sen istediğinde değil ben istediğimde çıkarsın dedi
-ebru gelecek ailesi ile komutanım dedim
-herhangi bir vukuatta yardımcı oyuncu rolü bile oynarsan sonucunu biliyorsun dıbına
çakim dikkat et dedi
-emredersiniz komutanım dedim
-tamam bu hafta da çık çarşıya dedi
-ben aslında hafta çift çıkabilir miyim diye lafı ağzımda dolaştırdım
-vay dıbına çakim kucağımda bir ağırlık hissetim(kucağıma düştün kelebek)
-siz nasıl emrederseniz komutanım dedim
-sen çavuşsun dıbına çakim bölükte hiç vukuat olmazsa çıkartırım çift çarşıya dedi
-emredersiniz dedim
• *hafta sonu kendime nöbetçi çavuş kolluğu paraflattım
nöbetçi çavuşluk zor iştir
çoğu çavuş sıkar askerleri
kendine laf gelmesin diye
içtimalarda gereksiz yere sağa dön sola dön dirsek temas aralığı
bilmem kaç adım açıl
şınav vaziyeti al
gibi bir sürü emir verirler ki askerin zütü başı oynamasın
benim kolluğumda millet alışık olmadığı için
zaten emir vermeme gerek kalmadan düzgünce geçtiler sıraya
bilmiyorlardı çünkü nasıl davranacağımı
bir de korktukları şey vardı
sinirlerimin bozulması durumunda ekşına yapacağım şikayet
hafta sonu olduğu için onlar adına nöbetçi komutandan izin alıp futbol oynattım
normalde karşı çıkar komutanlar askerin bacagına bişey olurda uğraşırım diye
ama beni seven bir komutana denk geldi vr -
594.
0aldım izni
hafta sonları en düşük tertiplere koğuş yemekhane ve er gazinosu yıkatma günüydü
onlarla beraber bende yıkadım benim yardım ettiğimi gören bir kaç tertip de
makarasına yardım etti
bazıları ise hiç yaklaşmadı bile
kısacası çavuş olarak onlara hiç bir zorluk çıkartmadım
onları yormayacak basit yollarla günlerini tamamlamasını sağladım
bu bir asker için çok önemliydi
çünkü bir günü geride kaldığında en azından küfür edecek bir nöbetçi çavuşları
olmamıştı o kadar küfür edecek sebebleri varken
gece yat iştimasından sonra komutana yoklamayı verdikten sonra
-beyler ekşının ailevi sorunları varmış.bu hafta sıkıntılı bir hafta geçirecek bence
vukuattan uzak durun yoksa hıncını sizden alır haberiniz olsun dedim
böylece ekşının kudretinden yararlanmış olacaktım
ben hergün ortalarda ve vukuat işlemeye müsait yerlerde geziyor bizim bölükteki
askerlerin vukuat işleme ihtimali olan yerlere gidiyordum
beni görünce yapamazlardı çünkü
ekşına şikayet edeceğimden korkarlardı ve haftalardır çarşıya çıkmadığımı da
biliyorlardı -
595.
0hergün ebru ile konuşmaya devam ettim
ekşın zütünden baskınlar düzenledi aklı sıra vukuat bulmak için
iç bahçeye indi çogu zaman başka bölükten askerlerin bazı yavşak hareketlerini gördü
ama
aklı bizim bölükteki vukuatta olduğu için karışmadı diğerlerine
herşey normal giderken
• *bizim bölükteki bir asker hastalandı öyle ahım şahım bi hastalık değil zütü başı
ağrıyormuş
o gece de 1 3 nöbeti varmış
yerine asker lazım
nöbetçi çavuş kendi tertiplerinden kimseye diyemiyor
zaten süt devrelerine hiç diyemiyor
alt devreler yeni geldiği için kule nöbeti tutamıyorlar
diğer askerlerde niye ben amk niye ben diye isyan ediyor
muhtemel bir kriz kapıda
kim başkasının 1 3 nöbetini tutmak ister amk onlar da haklı
gittim nöbetçi astsubaya komutanım ben tutabilir miyim dedim
olmaz sen çavuşsun dedi
biraz zorladım başka asker mi yok dedi
komutanım ben gönüllüyüm dedim
gönüllü nöbet mi olur şimdi hiç tutturmam sana gider kendini vurursan başım büyük
belaya girer dedi
adam kıllandı tabi
sonra gittim bizim nöbet manyağı bir asker vardı onu kaldırdım
bu nöbete gidersen sana 5 gün çarşı yazdırmayacağım dedim
söz mü lan dedi
söz amk dedim
tamam dedi gitti nöbete
ertesi gün nöbete gitmek istemeyen herkesi yazıcıya söyledim en taktan nöbetleri
ona yazdırdım ve söz verdiğim gibi o askere de hiç nöbet yazdırmadım 5 gün