1. 624.
    0
    bütün yazılarını okudum senin yüzünden gözlerim bozuldu. kafamı ekrandan kaldırınca incinin morumsu rengiyle kaplanmış görüyorum artık dünyayı.

    tanıdık göz doktorun varsa adresini ver bin.
    ···
  2. 623.
    0
    panpa 2haftadır evde tadilat vardı şimdi devam ediyorum takipçiliğe hızlı yaz amk biraz *
    ···
  3. 622.
    0
    çok sürükleyici bir hikaye. Helal olsun panpa. ilk entryden beri takip ediyorum.
    ···
  4. 621.
    0
    ee yannanı yedik panpa 3 günde 10 dakika ilerliyoz hikayende
    ···
  5. 620.
    0
    o.
    sadece tek bir harf ile nitelediğim insan.
    oysa o'na dair milyarlarca harf içeren kelimeler, cümleler kullansam bile az geleceğini düşündüğüm varlık.

    onun sesi.
    kulağıma çalınmış en ilahi nağmelerden daha latif, daha huzur verici bir ses.

    kızgınlık, küskünlük, boşvermişlik falan bir yere kadar sizinle beraber oluyor panpalar. eğer gönlünüze işlemiş bir kişi, bilerek yahut bilmeyerek o işlendiği yerde kımıldarsa her şey en güzel, belki en arzulanan şekline dönüyor.
    acı çekmek mi, umutsuz bir sevda peşinde koşmak mı arzulanan.
    vallahi mantık devre dışı panpalar.

    yanıma doğru yaklaştıkça karşı koyamadığım bir heyecan beni sarmaya başladı. yanıma geldi ve merhaba deyip elini uzattı. şaşırdım. çünkü bu sıradan bir merhabalaşma değil gibiydi. şaşkın görünmemeye çalışarak(cool olmak gibim bir şey deniyor sanırım şimdi buna) elimi uzattım ki bir şaşkınlık daha beni hiç beklemediğim şekilde yakaladı.

    esranın kolunda benim ona doğum gününde hediye ettiğim künye vardı panpalar.
    kıymet verip takıyordu demek. garip bir sevinç duydum. o sırada esra konuşmaya başladı. pek konuşamıyoruz seninle ne zamandır dedi. öyle dedim bende şaşkınlıktan kurtulmamış halimle. gülümsedi. cansel seni soruyordu dedi. cansel mi dedim biraz hoşnutsuz bir yüz ile. cansel yahu, tanışmıştınız hani dedi. tanımadığımı düşündü ama benim ifadem esra ile cansel vesilesi ile konuşuyor olmaktan dolayı idi. yok yok tanıyorum tabii dedim. yine gülümsedi. seninle konuşmak istiyor şu malum konuda dedi. umursamaz bir şekilde tabii dedim. o zaman ben söylerim, yanına gelir dedi. peki dedim. iyi o zaman görüşürüz dedi ve yanımdan ayrıldı.

    o an büyük bir hayal kırıklığı idi benim için panpalar.
    sedat yalçın reyizi hatırlayanınız vardır eminim.
    işte onun gibi, kerkenez bundan sonra sana kanmayacak diye geçti içimden.

    eve giderken bunalım katsayım az daha artmış halde idi.
    ···
  6. 619.
    0
    devam panpa yav tam da en heyecanlı yerde kesiyorsun
    ···
  7. 618.
    0
    Devam panpa daha hızlı ama 10 yıla bitmez yoksa 3 ayda bi esrayı halledemedin
    ···
  8. 617.
    0
    devam panpa rizörvıd
    ···
  9. 616.
    0
    pazartesi günü okula vardığımda panpamdan başlamak üzere reyizin seldıbını arkadaşlara ilettim.
    figene olanı biteni, reyizin durumunu ve önümüzdeki hafta döneceğini anlattım. anlattım ki yalan yanlış bilgiler yerine birinci ağızdan alınmış bilgiler ortaya çıksın, millet daha fazla çeşitlendirmesin diye.
    ama genel anlamda çok ilgili görünmedi kimse. yani benim o haberi verirken ki mutluluğuma karşılık bir mutluluk ifadesi göremedim hiçbir yüzde.
    bu sebeple kendimi bir kez daha oraya yabancı hissettim. öyle değil miydim amuga koyim. aynı sevinçleri yaşayamadığınız insanlar arasında ne kadar aitlik hissi duyabilirsiniz ki. öyle bir şey ki yaşaması çok taktan sadece onu söyleyeyim.

    onun dışında cuma gününe kadar değişik bir şey olmadı.
    sınıfta varım yahut yokum hiçbir fark yoktu. bedenen sınıfta aklen çook başka yerlerdeydim. gönlüm bir kaç ay öncesine göre tamamen değişmiş ve başkalaşmış haldeydi. esra ve ona dair her şeyin üstü betonlarla örtülmüş gibiydi. bendeki bu değişimi sanıyorum sadece ben bilebiliyordum. öyle ya ne de olsa asosyal bir bintim. başkalarının bana dair bir şey bilebilmeleri o kadar kolay değildi.

    bu süre zarfında okuldan ayrılma meselesini pek düşünmedim. daha doğrusu düşünmemin bir faydası olmayacağına inandığım için düşünmedim. annem ve babam beni reyizle konuşturmadan bu konuya dair bir şeyler yapmayacaklar gibiydi ve reyiz önümüzdeki hafta gelecekti. yani bu konuda aileme baskı yapmak akıllıca değildi.

    işte o gönlümde esraya dair her şeyin üstüne örtülen o betonlardaki ilk çatlak cuma günü okul çıkışında(istiklal marşını söyledikten sonra) onca ses arasında kerkenez diye bir ses duymam ve arkamı döndüğümde esra'nın gözlerini gözlerimde bulmam ile başladı...
    ···
  10. 615.
    0
    cumartesi günü genel anlamda yatış günüydü benim için.
    hafta boyunca okula gitmek için erken uyanmak zorunda olan bir bünye, cumartesi günü doyasıya yatmak istiyordu haliyle. hatta bazen cumartesi günü olmasına rağmen erken uyandığım zamanda bile o doymamışlıkla, o açlıkla zorla uyumaya çalışırdım. genelde başarılı olamazdım ama. neyse bu başka konu.

    işte hiç uyku kaygısı gütmeden uyandığım ender haftasonlarından birisi idi bu haftasonu. çünkü ucunda reyizi ziyaret etmek vardı. o önemli insana geçmiş olsun dileklerimi okul dışında iletmek. aslında öğretmen öğrenci ilişkisi anlamında baktığımızda benim hassasiyetim biraz abartı gibi duruyordu. ama reyizin benim için öğretmenden fazla bir şey olduğunu anlattıklarımdan çıkarmışsınızdır. o zamanlar ben de bunun farkındaydım zaten. o sebeple reyizi ziyaret etmek istemiştim. yoksa normal şartlarda bir öğretmeni ile okul dışarısında fazla konuşabilen bir tip değildim kişisel özelliklerimden dolayı. hem o zamanlar bu zamanlar gibi değildi. yani ne bileyim öğretmen daha ağır bir sıfattı gözümüzde. şimdiye nazaran duyduğumuz saygı çok daha fazlaydı öğretmenlik işine ve öğretmenlerimize.

    9,30 gibi reyizin yattığı hastaneye vardık.
    girişten reyizin oda numarasını öğrendik ve yanına çıktık. kapısı aralıktı. içeride reyizin annesi olduğunu düşündüğüm bir teyze vardı. nitekim sonradan öğrendiğimde tahminimin doğruluğunu onaylamıştım. kapıyı çaldım ve önde ben arkamda annem içeri girdik. evvela annemin düşündüğü ve önceden aldığı kolonyayı oradaki teyzeye verdim ve geçmiş olsun dedim. ondan sonra reyize döndüm. reyiz gayet iyi gözüküyordu. içten gülümsemesi beni gördüğüne sevinmiş olduğunun göstergesi idi. ben de ona gülümsedim. geçmiş olsun hocam dedim. sağolasın kerkenez efendi dedi. annem durumu izah ediyordu. işte kerkenez gidelim diye tutturdu, umarım rahatsızlık vermiyoruz vb. şeyler. ben onlara pek kulak asmıyordum. reyizin sağlıklı olduğunu görmek benim için her şeyden önemli idi o anda.

    hasta ziyaretinin kısası makbul deyip yarım saat sonra (aslında pek kısa sayılmazdı ama neyse) kalktık. reyiz ciddi bir şeyi olmadığını ve önümüzdeki haftadan sonra derslere devam edeceğini söyledi. ayrıca tüm sınıf arkadaşlarına selamlarımı ilet diye tembihledi. ve yine ayrıca hee seninle de ayrıyeten konuşacağız diye iğnelemeyi de unutmadı. eyvallah dedim çıktık.

    hastaneden çıkarken yavaş yavaş havalanan güneş yüzüme vuruyor ve ben huzur merdiveninde bir iki basamak daha yukarı çıkıyordum.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 614.
    0
    eline sağlık panpa unutma bizleri aklına geldikce yaz mınakke
    ···
  12. 613.
    0
    sabah okuyacağım son partları.

    reserved.
    ···
  13. 612.
    0
    reserved
    ···
  14. 611.
    0
    rezwecws 111.entry 3. sayfa
    ···
  15. 610.
    0
    bizim okulun fısıltı gazetesinin sınıfımızdaki muhabiri figendi panpalar.

    genellikle okulda ve üst kademelerde (üst kademelerden kastım öğretmenler ve idarecilerdir) olan biten hakkında malumatları bu kızdan alabilirdik. ne bileyim misal, şu hocanın tayini çıkmış gidecekmiş, şu hoca sınavı a'lı b'li yapacakmış, test olacakmış vb. bilgileri biz bu figen sayesinde duyardık.
    her sınıfta vardır böyle tipler diye düşünüyorum.

    neyse panpalar sınıfa vardığım andan itibaren herkesin ağzında aynı şey, "aynur reyiz hasta" kimse ne hastası, ne zaman hasta oldu vb. bir şey bilmiyor ve haber kaynakları da figen. sanıyorum sınıfta reyizi en fazla seven insan bendim ki dedikoduyu sürdürmek yerine bir şeyler öğrenmek için harekete geçtim.

    figen'i kızlar tuvaletinin önünde buldum.
    bilmiyorum hala öyle mi ama o zamanlar bizim okuldaki kızlar tuvalet çevresinde dururlardı nedense. sanıyorum oralarda değişik muhabbetler dönüyordu. o yaşta olanı biteni çok iyi anlamlandıramazdım. ama şimdi daha akla yatkın şeyler düşünüyorum o konu hakkında. neyse amuğa koyim konuyu dağıtmayayım. figene direkt olarak(bu direkt olarak lafını da çok kullanmaya başladım haa) figen aynur hocaya ne olmuş dedim. hastalanmış kerkenez dedi. ne hastalığıymış bu dedim. bilmiyorum ama ciddiymiş sanırım, hastanede yatıyormuş dedi. afalladım, çünkü figen'in verdiği haberlerin yüzde 99 u doğru olurdu. net konuşurdu. ve muhtemelen bu da doğru idi. kimden duydum dedim. üst sınıflardan bir çocuğun adını verdi. o müdür yardımcısına sormuş o öyle demiş falan dedi.

    o anki duygularımı kelimelerle ifade etmem çok güç panpalar.
    o yaşımda, o derece sevdiğim bir insanın, 1 gün öncesinde sapasağlam olan bir insanın hasta olduğunu, hastanede yatacak derecede hasta olduğunu öğrenmek benim için büyük bir yıkımdı. o gün nasıl geçti hatırlamıyorum. eve varır varmaz anneme olanları anlattım bir an önce olayın aslını öğrenmek için okula gitmesini istedim. annem de merak etmişti. benim nezdimde o da severdi reyizi çünkü.
    hemen okula gitti.

    annem eve geldiğinde hemen durumu sordum.
    müdür ile görüşmüş. reyizin apar topar ameliyat olması gerekmiş ve olmuş. ama durumu iyiymiş. 1 hafta kadar daha hastanede kalacakmış.
    panpalar o sevinçle hastalığı neymiş, ne değilmiş gibi hiçbir fazla soru aklıma gelmedi. çok ama çok sevinmiştim. bir tek hangi hastanede imiş anne dedim. annem ilçedeki özel bir hastanenin ismini söyledi. gülümsedim. anneme baktım ve cumartesi günü görmeye gideriz demi dedim. annem gülümseyerek tabii ki dedi.

    uzunca zamandır bu kadar huzur dolduğumu hissetmemiştim panpalar.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 609.
    0
    berbat bir gün daha geçirmiştim.

    bir an önce eve gidip uyuyarak huzura kavuşmak istiyordum. okuldan çıktım ama bahçe kapısının oradan gelen annemi görünce olduğum yerde duraksadım. aslında annemin reyiz ile konuşmaya geldiğini tahmin etmek güç değildi benim için. ama bir şey demedim. hayrola anne dedim. annem hiç saklamadan reyizi kast ederek hocanla konuşacağım, sen git eve dedi.
    diyecek bir şey yoktu.
    peki dedim ve eve gittim.

    o günün akşamında hiçbir şey olmamış gibiydi. annem yahut babam bana bir şey dememişti. ve ben yarın için reyizin benimle konuşacağını tahminden öte biliyordum. yapacak bir şey yoktu. hayat adına yazılan şeyleri oynamakla yükümlü idim sonuçta ve reyize içimdekileri anlatacaktım.

    sabah güç bela uyandıktan sonra tekrar okula gittim.
    benim adıma o gün için tek önemli şey reyizle konuşmak olacaktı. okulda olmamın o günkü amacı oydu ve onu bekleye duruyordum.
    dersler bitti. ama reyizden hala haber yoktu. hani genelde benimle konuşmak istediği zaman haber verirdi ama paydos zili çaldığı anda henüz reyizin daveti bana ulaşmamıştı. aklıma başka bir şey gelmedi. muhtemelen ben çıkarken bir şekilde bana ulaşacaktı ve konuşacaktık. ben normal olarak yapmam gerekenlere devam ettim. toparlandım ve sınıftan çıktım. o sırada yan sınıftan bizim müdürün çıktığını gördüm. müdür genelde derslere girmeyen bir insandı. en fazla boş derslere uğradığını duymuştum ama bize hiç denk gelmemişti. haliyle onun oradan çıkarken görmek beni şaşırtmıştı. hemen peşlerinden öğrenciler çıkmaya başladı. benim ilkokuldan sınıf arkadaşım gözüme çarptı. çocukça bir merakla yanına vardım. panpa ne oldu, neden müdür derse geldi dedim. ders boştu, aynur hoca gelmemişti dedi. aynur hoca bizim reyizden başkası değil tabii. şaşırdım. ne olmuş panpa dedim. bilmiyorum dedi. iyi panpa haydi görüşürük deyip ayrıldım yanından.

    olan bitenden haberdar olamadım anlayacağınız ve okuldan ayrıldım.
    eve gelince annem direkt hocanla konuştun mu dedi.
    hayır dedim. böyle böyle oldu dedim ve reyizin o gün okulda olmadığını söyledim.
    annem bir şey demedi. ben de daha fazla kurcalamadım.

    ertesi gün okula gittiğimde fısıltı gazetesi iş başına geçmişti panpalar.
    ···
  17. 608.
    0
    @603 @609 @604 eyvallah panpalar.

    @608 tebessüm ettim bin.
    ···
  18. 607.
    0
    hikayenin ilk 2 entrysini okudum ve hikayende bi tak olmıyacağına karar verdim ve bu başlığı terkediyorum amk
    ···
  19. 606.
    0
    "genel anlamda içine kapanık, asosyal, edebiyat ve sanata düşkün bir insanım. " buraya kadar okuyabildim
    sonra gözüm devdıbınada kaydı
    "şiiri, özellikle eski şiiri çok seviyorum"

    şu anda ekranı kapattım öyle yazıyorum, birazdan pılımı pırtımı toplayıp 15 gün tatile çıkıcam
    ···
  20. 605.
    0
    rezerved okucam bir ara
    ···