-
376.
0şimdi iki bölümde sezon finali geliyor.
-
377.
0büyük gün gelip çatmıştı panpalar.Tümünü Göster
o gün ve gecesi 13 yıllık hayatımın o ana kadar ki en önemli günü ve gecesi olacaktı.
cuma günü.
mübarek gün panpalar. inancım gereği cumaya gittim. genelde hoca ile kılınan 2 rekatlık farzın ardından camiden ayrılırdım ama o zaman imam ile duaya kalamıyordum. bugünün benim açımdan önemi diğer günlere nazaran daha fazla olduğu için 2 rekat farzın ardından 4 rekat son sünnet, 4 rekat zühri ahir, 2 rekatta vakit sünneti olmak üzere 10 rekat daha namaz kıldım ve imam ile yapılan duaya el açıp amin dedim. imamın bizi serbest bıraktığı dua etme anlarında bugünün güzel olmasını diledim durdum.
programın başlama saati resmi olarak 19.30 diye duyurulmuştu. ama tabii ki biz o heyecan ile muhtemelen daha erken orada olacaktık ve program da belirtilen saatten geç başlayacaktı. zaten törenlerde genelde böyle olur bilirsiniz. erken giden en fazla yer kapar ama program belirtilen saatte tam olarak başlamaz. bu tespitin ardından devam edeyim panpalar, geceye sadece annem gelecekti. yani babam bizim velilik işlerine hiç bakmazdı, bu tarz şeylerin tek sorumlusu annemdi. yılsonu gecesiymiş falan babamın pek ilgisine girmeyen şeylerdi. ben bu duruma alışıktım. o sebeple babamın gelmeyecek olmasını yadırgamadım. gelse yadırgardım hatta o derece.
namazdan döndükten sonra annemi sıkıştırmaya başladım panpalar. hazır mısın, kaçta gideceğiz vb. annem bende ki heyecanı görüp yahu oğlum dur bu ne acele daha erken falan diyordu ama benim onun dediklerini mantıklı bulacak mantığım yoktu o an. kulağın birinden girip öbüründen çıkıyordu dedikleri.
her şeyimi neredeyse geceden hazırlamıştım ben panpalar. bayramda giydiğim elbiseyi, iyice boyayıp cilaladığım kunduramı ve yarın esraya vereceğim mektubu hazır etmiştim. renkli bir mektup kağıdına olabilecek en özenli el yazımla yazdığım satırlar hazırdı.
nihayet 18.30 gibi evden çıktık. saat 19.00 olmak üzereydi okula vardığımızda. neredeyse salonun yarısı dolmuştu. ön sıralar kapılmıştı. yapacak bir şey yoktu. olabilecek en ön kısma geçtik oturduk. annem hemen yanındaki veli ile samimiyeti kurdu, konuşmaya başladı. salonda o zamanlar çokça dinlenen, sanıyorum tarkan ın kuzu kuzu şarkısı çalıyordu bayağı kuvvetli bir biçimde. artık gecenin başlamasını beklemek ve uygun fırsatı kollamak kalmıştı.
aslında o konuda beni düşündürmüştü. yani esrayı uygun bir anda yakalamak işi kolay olmayacaktı. esra ve ekibi dans gösterisi yapacağı için büyük ihtimalle sahne arkasında olacaktı ve gösteriden sonra da gecenin sonuna bayağı yaklaşılmış olacaktı. ama o kadar odaklanmıştım ki bir şekilde bu mektubu esraya ulaştıracağıma inanıyordum.
biz başlangıcı beklerken, kapıda gözleri ile bir şeyler aradığı belli olan reyizi gördüm. gözlerimiz aynı hizaya gelince güldü ve eliyle gel işareti yaptı. -
378.
0evet panpalar.Tümünü Göster
iyi olacak hastanın ayağına doktor gelirmiş misali reyiz yine en sıkıntılı anlarda ortaya çıkmıştı. şimdi düşünüyorum da o yılı akıl sağlığımı yitirmeden tamamlamam için reyiz ilahi bir yardımdı benim hayatımda. derdimi ilk o dinledi, beni cesaretlendirecek konuşmalar yaptı, taşınma işini bir şekilde o engellemiş oldu vb. yani bunların hepsini bir arada düşündüğümde bunun ilahi bir şey olduğunu düşünüyorum. bu kadar tesadüf olamazdı çünkü.
olay şu ki panpalar, sahne arkasında birkaç öğrencinin durması gerekiyormuş. kulistekileri bilgilendirmek, sırası geleni sahneye hazırlamak, çağırmak, gerekirse onlara yardım etmek için falan.
tabii ki reyizin bu tarz konularda güvenebileceği ilk adam ben oluyorum. bana durumu anlattı, benim canıma minnet. tabii hocam, elimden geleni yaparım dedi. reyiz gülümsedi. sahne arkasına gittik. bir kişi daha vardı başka bir sınıftan. pek muhabbetim olmayan bir çocuk. soğuk bir merhabalaştık sadece.
sağa sola bakınırken onu gördüm.
gösterisi için özel olarak giydiği kıyafetiyle idi. o an her şeye değerdi panpalar. o göz göze gelişimiz. onun kafası ile beni selamlaması, benim yutkunmam falan. bir tatlı huzur dedikleri bu idi sanıyorum.
... az hızlı mod on...
esraların sahneye çıkacağı vakte kadar öyle böyle geçirdim zamanı. işte şimdi onlar da gösterisini bitirmiş ve sahne arkasına gelmişti. şimdi tek yapmam gereken özene bezene hazırladığım mektubu esraya vermekti. bu arada mektuba telefon numaramı yazdığımı söylememiştim sanırım. evet panpalar. bir türlü fırsatını bulup, belki de cesaret edemeyip esra ile buluşturamadığım o numarayı da mektuba sıkıştırdığımı söyleyeyim unutmadan.
gözlerim esrayı izliyordu sürekli. bir dakika yalnız kalsa amacıma ulaşacaktım panpalar. işte o anda kerkenez diye bir ses duydum. sağ taraftan geliyordu. döndüm ve karşımda fundayı buldum. elim ayağım boşaldı, korktum, endişelendim. hiç bir şey söyleyemedim. funda yaklaştı ve ee dedi. ne var dedim. susacak mısın hala dedi. ne susması yahu dedim. aptal numarası yapma artık dedi. üff funda git başımdan dedim. seni sevdiğimi biliyorsun, hiçbir şey demeyecek misin lan dedi sinirli bir şekilde. sıkıldım, ya funda sonra konuşuruz lütfen dedim. hayır şimdi konuş işte dedi. dellendim. peki, beni mi seviyorsun, güzel. ben seni sevmiyorum, gayet açık değil mi haydi güle güle deyip arkamı döndüm ve derler ya beyninden vurulmuşa döndüm diye, ha işte aynen öyle oldu panpalar.
onur bini esranın iki elini birden tutmuş, tam gözlerinin içine bakıyordu. -
379.
0hikayede okul yaz tatiline giriyor ya, ha işte orada 2,5 ay kadar memlekete gittim.
o kısmı kısaca, bir bölümde falan geçip, 7.sınıfın başladığı günden itibaren devam edeceğim. -
380.
0@559 sakin ol panpa az bir soluk al, alayım: )
-
381.
0@562 eyvallah panpa : )
-
382.
0@565 onları gördükten sonrası türk filmi gibi panpa. sadece funda ile göz göze geldim ve gibtirip gittim oradan. yani esra ile alakalı bir aksiyon olmadı. karne günü okula gitmedim, karnemi annem aldı. 1 hafta sonra memlekete gittim. 7.sınıfın başlangıcına kadar, yaklaşık 3 ay esrayı görmedim. ben şimdi 7.sınıftan devam edeceğim ama bir kaç yerde bu 3 ay süresince olmuş ama benim sonradan öğreneceğim şeyler var. onları belirteceğim yeri gelince.
-
383.
0@568 vallahi olabildiğine yazmaya çalışıyorum panpa. daha da hızlı yazarım umarım : )
-
384.
+1sonrası dediğim gibi türk filmleri gibi idi.
o hayalkırıklığı ile yüzümü döndüm ve funda ile gözgöze geldim. hiçbir şey demeden oradan ayrıldım. ondan sonra geçen zaman, daha doğrusu bir şekilde geçmeyi başaran zamanı hatırlamıyorum panpalar. dünyada var mıydım yok muydum bilmiyordum çünkü.
karne günü hastalığı bahane edip okula gitmedim ve annem karnemi almaya gitti.
sonra memlekete gittik. temel geçim kaynağı tarım ve hayvancılık olan bir anadolu kentine. orada adeta terapi halinde idim panpalar. aklım başımda olarak ilk defa gittiğim köyümde o büyük yıkımı çok daha kolay atlattım. sanıyorum istanbulda kalsaydım, o yaşımda tamiri mümkün olmayabilecek yıkımlar yaşayabilirdim.
istanbula döndüğümde okulların açılmasına 3-4 gün kalmıştı. o zaman devlet baba kitapları ücretsiz vermiyordu ve biz bu yüzden her sene başı kitap bulma telaşesine düşerdik. üst sınıfa geçenlerden kitaplarını isterdik. bunlar tanıdık birileri ise bizim için daha kolay olurdu kitapları edinmek. daha sonra o kitaplara bir yeni yıl ayarı çekerdik. ne bileyim yırtığını bantlar, karalanmışını temizlerdik falan. biz o zaman pek kanaatkar insanlardık panpalar. istersen kanaatkar olma amuğa koyim. bir kitap dünyanın parası iken, o kadar kitabı nasıl alacaktı sıradan bir maddiyata sahip ailen.
duygusl anlamda beklediğimden daha sakindim panpalar bu dönemde. hani daha önce bunları yaşayacaksın ve yaklaşık üç ay sonra şu bulunduğun pgibolojik halde olacaksın deseler, gibtirin gidin dalga geçmeyin lan derdim. ama umduğumdan daha rahattım bu aralar. esra, funda, onur yahut bir başkası yoktu artık düşünüş skalamda.(oha kelimeye bak)
evet,
o sabah uyandığımda yaklaşık 3 ay sonra okula gitmek için hazırlanmaya başladım. -
385.
0panpalar tüm gün askerlik tecili işleri ile uğraştım.
geceye bir veya iki bölüm yollayacağım.
teşekkürler hepinize.. -
386.
0ahan geceden önce bitti bir bölüm.
-
387.
+2okula vardığımda birden çok yabancı hissettim kendimi o mekana.Tümünü Göster
işte şurası esrayı ilk fark ettiğim yer, yahut şurası panpam ile konuştuğum yer. şurası reyizin arkamdan seslemesi ve benim ona dönüp baktığım yer. yaşadığım şeyler o kadar uzak geliyordu ki, sanki yıllar yıllar önce yaşamışımda şimdi hayal meyal aklıma geliyor gibiydi. o anda acaba benim büyük sandığım aşkım aslında o kadar da büyük değil miydi sorusu geldi aklıma. ama üzerine fazla düşünmedim. çünkü eskiden her anıma hükm eden bu aşk artık en fazla birkaç dakikamı alabiliyordu.
he şimdi ben bunları söylüyorum ki törenden sonra okula gittim panpalar. o sebeple kimseyi görmemiştim henüz ve insanlar sınıflarına girdikleri için etrafta kimse gözükmüyordu. belki siz de yaşamışsınızdır ki her sene sınıfların yeri değişirdi bizde. o seneki sınıfımız ise bir önceki sınıfımızın hizasında ama en dipte olan sınıfmış. ben bunu öğrenmiş bir şekilde sınıfın kapısına geldim. kapıyı vurdum ve içeri girdim. normalde ne olur, sınıfa bir göz gezdirmek peşinde olur insan ama ben karşımda gördüğüm o izbandut kılıklı ve sevimsiz herifi görünce gözümü ondan alamadım. suratı sertti. ilk günden geç mi kalıyorsun efendi dedi. ohaa dakika bir gol bir. sizin amuguza korum efendi ne bu celal demek istesem de diyemezdim tabi. afedersiniz hocam dedim. affetmem, herkes kurallara uyacak dedi. şaşırdım. elbette hocam, ama ilk günü uyarı sayalım dedim. tip tip bana baktı. adın ne senin dedi. kerkenez hocam dedim. az yaklaştı, bak kerkenez ayağını denk al, bir daha benimle laubali konuşma dedi. özür dilerim hocam dedim. tamam şimdi geç otur bir yere dedi. panpamın yanını gördüm geçtim oturdum.
özet geçiyorum panpalar; bu hocanın adı şevket imiş ve bizim yeni matematik hocasıymış. ders boyunca onun sert! uyarılarını dinledik durduk. ona o kadar konsantre olmak zorunda kaldım ki çevrem ile neredeyse hiç etkileşime geçemedim o ders. ve o an o sene şevket ismini çok duyup çok anacağımı anlamıştım.
şevket gittikten sonra sınıfa bakabilme imkanı buldum panpalar. çok değişiklik yoktu. gözüme 1 adet panpa takıldı ki sanıyorum yeni gelmişti. yine panpamın ifadesine dayanarak 2 panpanın başka okullara gittiğini öğrendim.ama benim için en dikkat çekici şey esra ve fundanın yanyana oturması ve hemen arkalarında onur ve kerem bininin oturuyor olmasıydı. aslında oraya kadar esraya ve diğerlerine dair bir düşüncem yoktu. ne yaparlarsa yapsınlar amuğa koyim tavrında idim ki görünce öyle olmuyor panpalar. ne kadar gibtir ettim deseniz de bir yerde bir parça kalıyor..
beni bu düşüncelerden uyandıran ise tanıdık bir sesti.
reyiz, kerkenez bir dakika gelsene diye sesleniyordu. -
388.
+1o an reyizi özlediğimi bir kez daha anlamıştım.
gülümseyerek yanına vardım. buyrun hocam, ben de çıkışta yanınıza gelecektim halinizi hatrınızı sormaya dedim. gülümsedi, şakacı bir tavırla tabii tabii dedi. vallahi hocam dedim. gülümseyerek peki dedi. ve devam etti, kaç zamandır seninle konuşamadım kerkenez, halin hatrın nicedir, nasılsın dedi. sakindim, vallahi iyiyim hocam dedim. emin misin dedi. çok eminim hocam dedim kendimden emin bir ifade ile. peki peki inandım dedi. gülümsedim. reyiz bir şeyler diyecek gibiydi, sanıyorum kelimeleri toparlıyordu zihninde ki o sırada ilkokul öğretmenlerinden biri -reyizin yakın panpası- ona seslendi. reyiz bana; bir ara yanıma gel seninle konuşmam lazım, ilk fırsatta yanımda ol emi diye tembihledi. peki hocam dedim. reyiz panpasının yanına ben sınıfıma gittim.
sınıf ama zindan gibi amuğa koyim.
eskiden olsa esranın bulunduğu ortam olduğu için bile mutlu olabilirdim ama yaşananlar o kadar saçma ve benim aleyhime idi ki daha okulun ilk gününde şu dersler bitse de gibtir olup gitsem havasında idim. birde o yıl sanki sözleşmişcesine bütün hocalar neredeyse dersin tamamında sınıfta duruyordu. evvelki senelerde genelde bir serbestlik olurdu ilk gün hatta ilk hafta. ama geldimi beraber gelir misali burada da öyle olmuş idi.
güç bela o gün bitmişti.
odun gibiydim adeta panpalar. gün boyu sadece oturdum ve panpam ile konuştum. bir önceki yıl o sınıfa düşmenin düş kırıklığı ile ilk günler girdiğim pgibolojide gibiydim. üstelik ne kadar hissetmemeye çalışsam da derinlerde bir yerde bir sızı kalbimi zorluyordu bu sefer. üstelik geçen sene beni iyi eden bir esra olmayacaktı bu yıl. daha ilk günden bir tak çukurunda gibi hissediyordum kendimi. hasılı panpalar.
saçma bir halde idim.
ve o gün eve giderken birden o zaman için çılgınca gelecek bir düşünce oturdu zihnimin tam ortasına. -
389.
0bu gece zor, yarına var.
-
390.
0formasyon(öğretmenlik yapabilmek için gereken zımbırtı) ayağına türkiye turundayım panpalar.
önümüzdeki bir hafta boyunca yokum.
rezervelerinizi koyarsanız mesaj ile dönerim size.
haydi görüşürüz. -
391.
0selamlar panpalar.
vay amk 1 hafta ne çabuk geçmiş.
akşam üzeri eve geldim ve bir iki saat kestirdim. sonra kalktım ve bir bölüm yazdım. şimdi onu yollayacağım. ilerleyen saatlerde yetişirse bir bölüm daha yollarım. -
392.
0evet dıbına koyayım, madem burada mutsuzdum, neden böyle devam edecektim ki. bu okuldan ayrılmam gayet mantıklı idi.
ve bu konuyu aileme açıklamalı idim vakit geçirmeden.
eve gidene kadar düşündüm durdum. binbir türlü şey geçti aklımdan.
olur mu olmaz mı, olursa neresi olur vb bir yığın fikir. eve vardığımda kafam davul gibiydi ve hiç lafı uzatmadan anneme, anne ben başka okula gitmek istiyorum, nakil ettirin beni başka bir okula dedim. annem doğal olarak şaşırdı. o nereden çıktı oğlum dedi. açıklama yapabilecek durumda değildim. anne bu okulda okumak istemiyorum artık dedim. annem sanırım kızdı ve oğlum biz geçen sene sırf senin için kendi evimize taşınma işini erteledik, nedir bu yaptığın şimdi dedi. farkındaydım yaptığımın ailem için ilginç bir şey olacağını ama yapacak bir şey yoktu. bir nevi fikri cinnet geçiriyordum panpalar.
tamam işte, gerekirse oraya taşınalım dedim ve odama doğru geçtim.
gün boyunca yatakta döndüm durdum, akşamüstü babam gelmeden bir şeyler atıştırdım ve erkenden uyudum. babamla konuşacak, halim ve belki de yüzüm yoktu. artık annem olanı biteni babama anlatırdı ve bir şekilde olaylar yoluna koyulurdu.
sabah annem uyandırdı.
benim nakil işimi kast ederek, ne oldu dedim. olan bir şey yok, dur bakalım dedi. memnuniyetsiz bir biçimde kalktım. üstümü başımı giyindim ve bir bardak çay içtikten sonra mecburen okula gittim.
okul ki ne okul.
gözümde her geçen saniye anldıbını yiitiren bir bina yığını.
içinden reyizi, panpamı ve 1-2 kişiyi daha çıkarsan beni tamamen yalnız bırakacak bir sosyal alan.
sınıfa vardım. ve direkt yerime oturdum.
önüme kapandım ve yalandan bir şeyler okumaya başladım. o sırada sınıfın kapısının önünden gittikçe yaklaşmakta olan kahkaha sesleri yükselmeye başladı. ve sınıftan içeri giren bu kahkahaların sahipleri onur, kerem, funda ve esra'dan başkası değildi.
tip tip onlara bakma gereği duydum. benim bakışlarım kahkahalarını durdurmuştu.
sonra tekrar önüme döndüm.
o an bu okuldan bir an önce ayrılmam gerektiğine bir kere daha inanmıştım. -
393.
0@603 @609 @604 eyvallah panpalar.
@608 tebessüm ettim bin. -
394.
0berbat bir gün daha geçirmiştim.
bir an önce eve gidip uyuyarak huzura kavuşmak istiyordum. okuldan çıktım ama bahçe kapısının oradan gelen annemi görünce olduğum yerde duraksadım. aslında annemin reyiz ile konuşmaya geldiğini tahmin etmek güç değildi benim için. ama bir şey demedim. hayrola anne dedim. annem hiç saklamadan reyizi kast ederek hocanla konuşacağım, sen git eve dedi.
diyecek bir şey yoktu.
peki dedim ve eve gittim.
o günün akşamında hiçbir şey olmamış gibiydi. annem yahut babam bana bir şey dememişti. ve ben yarın için reyizin benimle konuşacağını tahminden öte biliyordum. yapacak bir şey yoktu. hayat adına yazılan şeyleri oynamakla yükümlü idim sonuçta ve reyize içimdekileri anlatacaktım.
sabah güç bela uyandıktan sonra tekrar okula gittim.
benim adıma o gün için tek önemli şey reyizle konuşmak olacaktı. okulda olmamın o günkü amacı oydu ve onu bekleye duruyordum.
dersler bitti. ama reyizden hala haber yoktu. hani genelde benimle konuşmak istediği zaman haber verirdi ama paydos zili çaldığı anda henüz reyizin daveti bana ulaşmamıştı. aklıma başka bir şey gelmedi. muhtemelen ben çıkarken bir şekilde bana ulaşacaktı ve konuşacaktık. ben normal olarak yapmam gerekenlere devam ettim. toparlandım ve sınıftan çıktım. o sırada yan sınıftan bizim müdürün çıktığını gördüm. müdür genelde derslere girmeyen bir insandı. en fazla boş derslere uğradığını duymuştum ama bize hiç denk gelmemişti. haliyle onun oradan çıkarken görmek beni şaşırtmıştı. hemen peşlerinden öğrenciler çıkmaya başladı. benim ilkokuldan sınıf arkadaşım gözüme çarptı. çocukça bir merakla yanına vardım. panpa ne oldu, neden müdür derse geldi dedim. ders boştu, aynur hoca gelmemişti dedi. aynur hoca bizim reyizden başkası değil tabii. şaşırdım. ne olmuş panpa dedim. bilmiyorum dedi. iyi panpa haydi görüşürük deyip ayrıldım yanından.
olan bitenden haberdar olamadım anlayacağınız ve okuldan ayrıldım.
eve gelince annem direkt hocanla konuştun mu dedi.
hayır dedim. böyle böyle oldu dedim ve reyizin o gün okulda olmadığını söyledim.
annem bir şey demedi. ben de daha fazla kurcalamadım.
ertesi gün okula gittiğimde fısıltı gazetesi iş başına geçmişti panpalar. -
395.
0bizim okulun fısıltı gazetesinin sınıfımızdaki muhabiri figendi panpalar.Tümünü Göster
genellikle okulda ve üst kademelerde (üst kademelerden kastım öğretmenler ve idarecilerdir) olan biten hakkında malumatları bu kızdan alabilirdik. ne bileyim misal, şu hocanın tayini çıkmış gidecekmiş, şu hoca sınavı a'lı b'li yapacakmış, test olacakmış vb. bilgileri biz bu figen sayesinde duyardık.
her sınıfta vardır böyle tipler diye düşünüyorum.
neyse panpalar sınıfa vardığım andan itibaren herkesin ağzında aynı şey, "aynur reyiz hasta" kimse ne hastası, ne zaman hasta oldu vb. bir şey bilmiyor ve haber kaynakları da figen. sanıyorum sınıfta reyizi en fazla seven insan bendim ki dedikoduyu sürdürmek yerine bir şeyler öğrenmek için harekete geçtim.
figen'i kızlar tuvaletinin önünde buldum.
bilmiyorum hala öyle mi ama o zamanlar bizim okuldaki kızlar tuvalet çevresinde dururlardı nedense. sanıyorum oralarda değişik muhabbetler dönüyordu. o yaşta olanı biteni çok iyi anlamlandıramazdım. ama şimdi daha akla yatkın şeyler düşünüyorum o konu hakkında. neyse amuğa koyim konuyu dağıtmayayım. figene direkt olarak(bu direkt olarak lafını da çok kullanmaya başladım haa) figen aynur hocaya ne olmuş dedim. hastalanmış kerkenez dedi. ne hastalığıymış bu dedim. bilmiyorum ama ciddiymiş sanırım, hastanede yatıyormuş dedi. afalladım, çünkü figen'in verdiği haberlerin yüzde 99 u doğru olurdu. net konuşurdu. ve muhtemelen bu da doğru idi. kimden duydum dedim. üst sınıflardan bir çocuğun adını verdi. o müdür yardımcısına sormuş o öyle demiş falan dedi.
o anki duygularımı kelimelerle ifade etmem çok güç panpalar.
o yaşımda, o derece sevdiğim bir insanın, 1 gün öncesinde sapasağlam olan bir insanın hasta olduğunu, hastanede yatacak derecede hasta olduğunu öğrenmek benim için büyük bir yıkımdı. o gün nasıl geçti hatırlamıyorum. eve varır varmaz anneme olanları anlattım bir an önce olayın aslını öğrenmek için okula gitmesini istedim. annem de merak etmişti. benim nezdimde o da severdi reyizi çünkü.
hemen okula gitti.
annem eve geldiğinde hemen durumu sordum.
müdür ile görüşmüş. reyizin apar topar ameliyat olması gerekmiş ve olmuş. ama durumu iyiymiş. 1 hafta kadar daha hastanede kalacakmış.
panpalar o sevinçle hastalığı neymiş, ne değilmiş gibi hiçbir fazla soru aklıma gelmedi. çok ama çok sevinmiştim. bir tek hangi hastanede imiş anne dedim. annem ilçedeki özel bir hastanenin ismini söyledi. gülümsedim. anneme baktım ve cumartesi günü görmeye gideriz demi dedim. annem gülümseyerek tabii ki dedi.
uzunca zamandır bu kadar huzur dolduğumu hissetmemiştim panpalar.
-
bu adam karşıma çıksa korkarım amk
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 28 12 2024
-
yılbaşına kadar kız ayarlamam lazım
-
inşaata gelen kadın mühendisler
-
parasi hic eksilmiyor korkudan harciyamiyor
-
orta üstü bir kızın dminde eşek kadar erkek var
-
bu mal kızlarınızı gibmeye geldim deyip
-
cok konusma onuachu davari
-
560binlik ile benim sexs sayım aynı
-
170 boyunda pasif kazaklar
-
aileniz sizin için çalışmak zorunda bunu unutmayin
-
sözlüğün dürüst onurlu erkekleri tam liste
-
karadenizliler ile yunanistanlıların
-
allah k4dinlarin belasini versin
-
the economist kapagi gibi olmus
-
ukraynayi nedne yahudi yonetiyoe
-
sözlük bitmemiş ulan bitmiyor işte oley be
-
bir karı ayy gtumu elledi diye bağırsa
-
memati ve kayra üzerindeki tecrit
-
saat 5 ten beri elektrik yok
-
20 li yaşlarımın hepsi
-
babacim 16 sene sonunda elde ettigin bilgi
-
gwynplaine adlı yazarınn kadın olmasıı
-
guatemala mı burası
-
yalnızlığa alışmak hoş bir şey değil
-
ulan salolar çayin çinden gelmesinin ne
-
gene verdigim maclara oynamadiniz degil mi
-
bir tane eskort kazakla tanıştı diye
-
ne gariplik var ben cozemedim
-
odlwk topal eksiye musallat olmus
- / 2