1. 226.
    0
    reserved
    ···
  2. 227.
    0
    aklıma gelmişken bu feysbuk çok bozdu.
    şu yeni cet sisteminden sonra ben feysbukta olmasam dahi benim çevrimiçi olduğumu iddia edenler var. bakın henüz iddia aşamasında ama somut delillerle kanıtlanırsa yine bu platformdan kendilerine hazırladığım lafları edeceğim.
    dokunmayın sohbet kutuma amk.
    ···
  3. 228.
    0
    @172 hikaye bu panpa. yavaş yavaş oku işte..
    ···
  4. 229.
    0
    hazırsak sahurdan önceki bölümü yolluyorum.
    ···
  5. 230.
    0
    şaşırdım ve korktum panpalar.

    şu an ki pgibolojim ile baktığımda gereksiz bir heyecan ve korkuya kapıldığıma kanaat getiriyorum ama o an için normaldi bu tepkim. düşünsenize 13 yaşlarında bir çocuksunuz ve karşınızda birisi, sizin yaptığınız bir şeyler yüzünden ağlıyor. Ağlamak dediğim bildiğin hıçkıra hıçkıra, salya sümük.

    o yaşları bilirsiniz panpalar, işlenen bir suça dair en önemli kanıt gözyaşı olarak kabul edilirdi. o zamanın davalarına bakan öğretmenler gözyaşını ciddi bir kanıt olarak görür ve savunmanızı çok önemsemeden karara varırlardı. bir üst mevki vardı aslında. müdür yardımcıları ve müdür. ama ben onca yıllık öğrencilik hayatımda, bu üst mercilere giden olayları pek görmedim. oldukça büyük çaplı olaylar dışında verilen kararlar kabul görür ve cezaya çarptırılan kişi paşa paşa cezasını çekerdi. işte ortada deliller apaçık bir biçimde duruyordu ve olayın tek zanlısı ben olabilirdim.

    Telaşla fundaya seslendim. Ama o ağlayış sesinden dolayı sesimi kendim duymakta zorlandım. Durmuyordu. Yerine oturdu. Yüzünü sıraya kapadı. Bu sayede ses biraz azalmıştı. Ben ise olanları izlemek dışında bir şey yapamıyordum. Arada funda funda diye seslensem de pek dikkat çeken bir seslenme olmuyordu. Korku ve şaşkınlık elimi kolumu bağlamıştı. Aklımdan çokça şey geçiyordu. Ya öğretmene bir şeyler anlatırsa, ya esraya bir şeyler anlatırsa..
    düşünün ki ben 10 dakika evveline kadar önceki gün konuştuklarımın anlaşılıp anlaşılmadığını düşünürken, yaşanan olaylardan sonra tamamen anlaşılmışım diye düşünüp, olabilecek olayları buna göre kurguluyordum.

    Sıkıcı ve endişe vericiydi belirsizlik. Bir şekilde ve hızlıca olayların mantık çerçevesine girmesi gerekiyordu. Böyle şaşkın şaşkın beklersem bu çerçevenin içinin dolmayacağı aşikardı.
    Titredim ve kendime geldim. Sıraya kapaklanmış fundaya doğru hareket ettim. Plansızdım aslında. Ne yapacağımı, söze nereden gireceğimi falan hiç bilmiyordum. Funda ile aramdaki yaklaşık 10 adımlık mesafenin her adımında aklımdan o kadar çok şey geçti ki anlatamam. Ama fundanın önündeki sıraya yüzüm ona dönük bir şekilde oturduğum anda, onca düşüncem kanatlanıp uçmuştu sanki. En başa dönmüş, elindeki çuvalı boşalmış bir biçimde biraz daha sakinleşmiş görünen fundaya seslendim. Özür dilerim dedim. Birden ağlaması kesildi. Başını kaldırdı. Ağlamaktan şişmiş gözleri zaten çok güzel olmayan yüzünü daha bir garip hale getirmişti. Devam ettim. kusura bakma, ben seni üzmek istememiştim ama bu aralar canım çok sıkkın ve ne yaptığımı bilemiyorum. Hem ben aslında kötü bir insan değilim dedim. Sadece bakıyordu panpalar. Sessizlik sinir bozucuydu ve benim kelimelerim artık bitmişti. Bu arada funda artık ağlamıyordu. Bu içimi rahatlatmıştı. Bundan cesaret alarak ben kalkayım dedim.
    Hareketlendim.
    Ayağa kalktım .

    işte fundanın elime tutunup dur bir dakika demesi ile sınıf kapısının açılması o an gerçekleşti...
    Tümünü Göster
    ···
  6. 231.
    0
    sahurdan sonra devam...
    ···
  7. 232.
    0
    yeniden reserved
    ···
  8. 233.
    0
    bu arada @160 iyi koymuşsun panpa o zamandan belliymiş incici ruhun
    ···
  9. 234.
    0
    birazdan yeni bölümü gireceğim.

    ayrıca
    @189 eyvallah panpa. inci we trust.
    ···
  10. 235.
    0
    birde hikayeyi okuyan panpalarımdan yorumlar bekliyorum.
    olumlu yahut olumsuz eleştiriler acayip teşvik ediyor.
    ···
  11. 236.
    0
    reserved
    ···
  12. 237.
    0
    reserved
    ···
  13. 238.
    0
    http://inci.sozlukspot.com/w/anlatsam-mı-ki/ oww adam yardırıyr
    ···
  14. 239.
    0
    18 de kaldım
    ···
  15. 240.
    0
    hayat bazen böyledir panpalar.
    geldimi hep beraber gelir derler ya benimki de o hesap. bir yandan fundanın beni şaşkınlığa sürükleyen davranışı bir yandan da bu davranışa gerekli şaşkınlığı duyamadan sınıf kapısının açılması. baktığınızda normal bir olay gibi durabilir aslında bu. ama o anın koşullarını düşünerek bakarsanız benim içinde bulunduğum durumun vehametini, ayrıca o anki sağlıktan yoksun pgibolojimi anlayabilirsiniz.
    ben başlarda da belirttiğim gibi kızlarla pek samimi olabilen bir insan değilim. halbu iken bir kız elinizden tutmuş ve her nereden çıktıysa o halde iken biri geliyor ve sizi görüyor. gelen esra olsa zaten her şey bitecek, esra değilde başkası olsa yine çok şey çıkmaza girecek. panpalar ben yanımda benim yaşımdaki kız kuzenimle dahi görünmekten çekinen bir insandım o zamanlar. varın benimle empati kurun işte.

    şimdi o anı slow motion diye yazılıp, slov moşın diye okunan şekilde gözünüzde canlandırın. yavaşca ayağa kalkıyorum, yüzüm tam gideceğim yöne doğru dönmekte iken elime yapışan bir el ve ardından duuuur birrr daaakiiikkaaa diye bir ses, benim yavaşca o sese doğru bakmam ve yine akabinde kapının açılması.
    evet şimdi slov moşından çıkıyoruz.

    gelen onurdu. yani keremin yakın panpası bin onur. başımı o yöne çevirip onu gördüğümde birden şu ayaklara inen serin su ile tanıştım. (çok garip bir hissiyat veriyor bu arada)
    o telaş ve korku ile hızlıca elimi fundanın elinden kurtardım. aslında şimdi düşününce yanlış yapmışım diye hüküm veriyorum. o aceleyle elimi çekmem eşşeğin aklına karpuz kapuğu getirmek deyiminin ortaya çıkmasına sebep olan eylemdi. yani aklında öyle bir şey olmasa da bu davranış karşısında neler düşünüleceği bellidir. orada bu kozu istemeden de olsa bin onura vermiş oldum. toparlandım. bine de, fundaya da bir şey demeden yerime oturdum. çok kötü olmuştum. moralim sıfır sıfır sıfır idi.
    o günün sonu nasıl geldi bilmiyorum panpalar.
    o andan sonra o güne dair tek hatırladığım bin onurla gözgöze gelmem ve yüzündeki amuğa kodum senin temalı sinsi sırıtış...
    ···
  16. 241.
    0
    reserved
    ···
  17. 242.
    0
    bu arada bu başlığın 196. entrysini girmişim.
    o sayı önemli benim için, sevindim vallahi.
    ···
  18. 243.
    0
    biraz sonra yollayacağım bölüm benim çok sevdiğim, hatırladıkça mutlu olduğum bir zaman dilimi ve olayları anlatacak.
    siz de seveceksinizdir.
    ···
  19. 244.
    0
    sanırım tek entrye sığmayacak, bir kaç entry sürebilir.
    ayık olunuz...
    ···
  20. 245.
    +3
    şimdi bir günlüğüne de olsa bambaşka bir boyuta geçiyoruz.

    o günün ertesi başımın ağrısını bahane ederek okula gitmedim. evet başım ağırıyordu ama ona sebep olan şey yaşadığım bu olaylar, maruz kaldığım aşırı duygusal aksiyonlar hep okulda, o sınıfta gerçekleşiyordu. kafamı toplamalıydım ve bunun için okuldan uzaklaşmam mantıklı idi. sakin bir günün ardından üniformamın bana biraz bol olan ceketini de sırtıma geçirdikten sonra okula doğru yola koyuldum. gerekli mesafeyi kat ettiğimde okul menzilime girmişti ve ilk anda okul bahçesindeki otobüsler dikkatimi çekmişti. markasını, modelini tam hatırlamıyorum ama genellikle okulda düzenlenen geziler bu arabalarla gerçekleştirilirdi. bugün okulda olduklarına göre bir gezi olmalıydı diye düşündüm. 8 sınıflarındır herhalde dedim kendi kendime. bizim okul kalabalık bir okuldu panpalar. o sebeple geziler grup grup yapılırdı. misal müzeler gezisi cuma günü 6. ve 7. sınıflar, pazar günü ise 8. sınıflar gibi.
    normal şartlarda gezilerden yaklaşık 1 hafta önce duyurular yapılır, velilerden izin belgesi ve ücretler toplanır vs. bizim sınıfta böyle şeyler olmadığından o anki düşüncelerim gayet mantıklı idi.

    okulun kapısından içeri girdim. millet sıra olmuş. müdür konuşacak ve andımız okunacak, sonra doğru sınıflara. bizim sınıfın olduğu tarafa yöneldiğimde ilk şoku yaşadım panpalar. ortalık sivil kıyafetli insanlarla doluydu. daha dikkatli bakınca esrayı da seçebildim. üstelik sadece bizim sınıf değil, bütün 6. sınıflar ve 7. sınıflar sivil bir şekilde duruyordu. şaştım kaldım. anlaşılan bir gezi vardı ama ben olaylara tamamen yabancı idim. şaşkınlığı üzerimden attım. benim panpa o sırada menzilime girdi. yanına gittim. panpa ne iş amk dedim. tatilyaya gidiyoruz ya panpa dedi. tatilya ya gidiyorsunuz ya panpa dedim. evet panpa dedi. amuğa koduğum ne ara duyuru yaptılar, ne ara para topladılar, benim niye haberim yok dedim. hee panpa sen dün gelmedin dimi dedi. gelmedim amk dedim. panpa bu hafta normalde 8.sınıflar gidecekmiş. ama onların gireceği bir ortak sınav olduğundan 6. ve 7.leri bu hafta zütürelim demişler. dün bize söylediler. bugünde paraları getirdik. birazdan yola çıkacağız dedi.

    hay ben böyle işin taa amk. kendimi kandırılmış hissettim panpalar. yıkıldım, örselendim, unutuldum.

    herkes şen şakrak bir biçimde eğlenceyi bekliyor ben ise hayatın ızdırabına saydırıyordum.
    o an panpalar, hani bahsetmiştim ya gamzelerden.
    hani şu yürek kanatan bakışlardan.
    bir sağnak halinde yağdı.
    bir peri misali,
    karşıdan gelen yardı... (uuu beybi, şiirsel bağladım burayı)
    Tümünü Göster
    ···