/i/Başıma Geldi

Hayatta başınıza gelenlerden ibaret değil midir?
  1. 1.
    0
    Merhaba, sadece anlatmak için geldim inanın. ister okuyun, ister okumayın, ister gibleyin, ister giblemeyin. Anlatmam lazımdı. Anlayacak birileri lazımdı. Burası geldi aklıma. Hesabım yoktu ama giriyordum hep. Burası anlatabileceğim tek yer. Onun için...

    Merhaba, uzun zamandır hakkında hiç bir kelime etmediğim, hatta konusu açılmasına izin vermediğim bir şeyi yazacağım bu gün size. Fakat söz vermelisiniz, çünkü bu aramızda kalmalı. Duyulmamalı, bilinmemeli. Yaşanmamış sayılmalı. Evet ben anlatacağım fakat siz bu saniyelerden sonra hiç bir şey yokmuşçasına devam edeceksiniz hayatınıza. Sevdiklerinize anlatmayacaksınız, veya polise gitmeyeceksiniz. Susacaksınız. Beraber susacağız. Ve unutulup gidecek bu günler.

    Fakat şimdi yazıyorum, çünkü ruhum bundan fazlasını kaldıramıyor saklamak için. Yitip gidiyorum sessizce. Ölüyorum. Ölüyorum ya, ölüyorum. Başka bir ihtimal varmış gibi sanki. Öleceğiz, hepimiz...

    Belkide benimkinin bu şekilde olmasını istemediğim için yazıyorum şimdi.

    Şimdi başladığım yerdeyim. Hayır ciddiyim, mekan olarak. Herşeye başladığım yerdeyim. Önce bedenimi ardından ruhumu çürüten o 4 yılın başladığı yer. istanbulda bir ara sokak.

    Şimdi elimde kalemim ile geçtiğim bu sokaklar kollarımdaki, bacaklarımdaki izlerin kanıtı, sebebi, ve de sonu. Çünkü ölüyorum.

    Yazmak için hatırladığım, hafızamın en karanlık köşelerine gömdüğüm yıllar bedenimi titretiyor şimdi acı ile. Tırnaklarımın etlerim ile birleştiği noktaların ağrıdığını hissediyorum. Ayakkabımın içine kan dolduğunu hissediyorum. Hayır dayak yemedim. Ben bu sokaklarda, ölüme terk edildim. Ve beni ölüm kurtardı, yaralarımı sardı, dostu yaptı. Şimdi ise son kez ve en gerçek anlamı ile; ölüyorum.

    Size 4 yılımı anlatacak olsam da çok daha öncesi var bunun. 16-17 yaşlarımda uyuşturucu ile tanıştım. Sigara, alkol, her gece farklı bir ortam. Annemin karşıma oturup ağladığı anlar gözümün önünde... Onun küçük kızıyım ya ben, nasıl olur, nasıl yaparım...

    18 yaşımda evden gittim lise biter bitmez. Erkek arkadaşım marijuana yetiştiriyordu evinde. Onunla yaşamaya başladım. Arka sokaklardan boş boya kutuları toplar, cola şişelerinin altını kesip öyle çekerdik marijuana dumanını. Benim cennetim buydu.
    ···
  1. 2.
    0
    reserved
    ···
  2. 3.
    0
    Rezörv
    ···
  3. 4.
    0
    Baba tarafından zengindi aslında sevgilim. Ama sevmezdi babadan para almayı. Zorunda kalmadıkça işte.. O benden 6 yaş büyüktü bu arada.

    19 yaşımda hamile kaldım. Fakat isteyerek. Bir kaza bebeği değildi anlayacağınız. Kolumdaki iğne deliklerine bir bebek yakışır diye düşünmüş olsam gerek... Neyseki doğmadı bebeğim. Düşük yaptım. Depresyona girdim, saçlarımı değil kollarımı kestim.

    Bir yıl sonra ilk kez pgibolojik destek aldım. Bir kadındı doktorum. Geçmişinde her türlü illeti yaşamış birisiydi, bana böyle anlatıyordu ya da... Neyse ne, anlıyordu beni.

    Sevgilim ile ilişkimi kesmem gerektiğini söyledi 5. Seans sonunda. Bir daha da gitmedim yanına.

    Geriye dönüp baktığında en büyük hata ne derseniz, düşünmeden budur derim...

    22 yaşımda tekrar hamile kaldım. Fakat bir yandan kullanmaya devam ediyordum uyuşturucumu. Tekrar düşük yaptım. Yine aynı şeyler..

    işte bundan sonrasını anlatacağım size. Bundan sonraki 4 yılımı.
    ···
  4. 5.
    0
    marijuana yetiştiriyodu hahaha
    ···
  5. 6.
    0
    Reserved
    ···
  6. 7.
    0
    Rezerved
    ···
  7. 8.
    0
    Rez bira acip icmelik hikaye belli
    ···
  8. 9.
    0
    Evet @5 marijuana yetiştiriyordu. Çöp kutusunun içine tuhaf bir düzenek kuruyordu. Buyukçe bir çop kutusu. Tuhaf bir aydınlatma sistemi falan. içinde bir saksı marijuana. Baya uzun sure yetiştirdi boyle. Satıyordu da arada bir
    ···
    1. 1.
      0
      Onun adı mariana bi kere burda anlaşalım
      ···
  9. 10.
    0
    Arkadaşlar mesaj atmayın. Hesabı yeni açtım, cevap veremiyorum ki. 600 saniyede 3 entry kuralı varmış birde. Neyse.. Devam ediyorum. Daima sevgilimle aramız iyiydi bizim. Hatta fazla iyi. En başından en sonuna kadar. En sonu 2. Duşuğum oldu zaten.

    O benim kadar uyuşturmazdı kafasını. Bana yetiştirmek için 4-5 ayda bir gördüğü adamlar ile her ay görüşür olmuştu. Benden sonra evinde daha fazla saksı olmuştu marijuana için. Kumar da oynamaya başladım ben sonra. Biliyorum, erkek yapar böyle şeyleri diyeceksiniz ama, tamamen kaybetmiştim işte kendimi.

    Düşünüyorum da, çok bile katlandı sevdiceğim bana..

    Kumar dünyam bilgisayardan poker oynayarak başladı. Sonra sevgilimin ahbapları girdi araya. Birden kumar batağının içinde buldum kendimi. Toz için oynardık, para için oynardık. Birşeyim kalmadığında sevgilimden istemez, vücudumu koyardım ortaya. Kızmayın, kufur etmeyin. Uyuşturucu oldumu ortada hiçbir şeyi düşünmüyorsunuz. huurymuşum, ne olacak. Sen maldan bahset diyorsunuz. Kurtulmak istersiniz zihniniz açık olsa ama, değil. Her an bulanık herşey. Ya herşey çok yavaş, ya da herşey çok hızlı. Zaman kavrdıbınız yok oluyor hisleriniz ya tamamen bitiyor ya da tamamen yoğunlaşıyor hiçbir şeyin ortası yok. Ve yavaşça ölüyorsunuz. Hissizce..

    Ayrılırken sevgilim "evden gitmek zorunda değilsin, kalacak bir yer bulana kadar benimle kal" demişti. Ağlayarak çıkmıştım sokağa. Cebimde 20 tl falan. Peşime çıktı tabii bu, kucakladı eve zütürdü. Bağımlılığım için kendisini suçluyordu, bu yuzden ayrıldığını soyluyordu. Gece o uyurken çıktım zaten yanından. Cebimde 20 tl olduğunu bilmiyordum. Bilsem, bırakırdım eve. Ölmek istiyordum, dibe batmak istiyordum iyicene. iyicene...

    Meydana çıkmıştım sanırım önce, tam hatırlamıyorum. Buralar bulanık hafızamda. Nasıl olduysa o ara sokağa geldim sonra. işte herşey burada başlıyor. Dinleyen olsun olmasın, ben anlatacağım arkadaşım. ihtiyacım var artık haykırmaya
    ···
  10. 11.
    0
    Sevgilim, daha doğrusu eski sevgilim sayesinde bağlantılarım vardı. Hatta olması gerekenden fazla. Mal istediğimde bulurdum, endişe etmiyordum. Birkaç saatlik ağlama krizinden sonra uyuya kalmışım. saat sabaha karşı beş gibi omzumdan dürtüklenme suretiyle uyandım sokakta. Saçı sakalı birbirine girmiş üstü başı kir içinde bir adam dürtüyordu omzumu. Yaydığı kokuyu anlatamam bile size. Tam böyle içine balık konmuş ve orada çürümeye bırakılmış bir çorap gibi. Evsiz, belli. Gözlerine baktığımda aklımdan geçenleri çok iyi hatırlıyorum. Böyle mi olacağım ben diye sessizce attığım çığlıklarım..

    Evine gidebileceğim arkadaşlarım vardı. Yani daha doğrusu eski sevgilimin arkadaşları. Ama severlerdi beni. Yanlarına alırlardı. Sevgilime yerimi söylerler diye gitmedim hiçbirisinin yanına. O evsiz adamın gozlerine baktım uzun süre. Sandığımdan çok daha genç olduğunu o an fark ettim zaten. Taş çatlasa 40lı yaşlarda, ama bakınca en az 60 diyor insan. Göz yaşlarımı tutmak için çaba sarf etmediğimi hatırlıyorum. Öylece akıyorlardı işte gözlerimden. "ne kullanıyorsun" dedi adam. Gözlerimi kırpıştırdım. Güneş yeni yeni doğuyordu. "birşey kullanıyorsun belli, ne kullanıyorsun" dedi tekrar. Nasıl anlatayım ki beyler. Film gibi herşey. Tüm hayatım film gibi zaten. Adamdan tırstım tabii gencim daha, kalktım ayağa çıktım sokaktan. Arkamdan bağırıyor hala ne kullanıyorsun diye. Koşmayı duşundum ama yapmadım. Ölene kadar uyumak istiyordum sadece. Sevgilimle ortak olmayan tek bir arkadaşım vardı, yılllaardır goruşmediğim. eczane işletiyordu eskiden. Gittim dukkanının onune, kıvrıldım yattım kapıda. Bir yandan da dua ediyorum hala burada çalışıyor olsun diye. Şanslıymışım. Sonrası malum. Geldi bizim eleman, Ne oldu sana bu halin ne vs.. ismi melihcan. Melih diyoruz kısaca. Açmadı eczaneyi evine goturdu. Banyo yaptım. Banyoda gelen ağlama krizleri yine.. Ellerim kitlendi bir ara. içeri girdi çıplağım. Yok kaldırayım bahanesiyle hafiften el de attı. Ses çıkaracak halim yoktu. Kendime geldiğimde de ses çıkarmadım. Eczanede yanımda çalışırsın dedi bir sure. Kopeğin olurum diyecek haldeydim zaten
    ···
  11. 12.
    0
    Dediğim gibi, yazmamın sebebi bıkmışlık. Kaldıramıyor olmak artık. Artık önemsenmeye ihtiyaç duymak. Artık var olduğumu hissetmek. Günlük tutuyorum aslında bir nevi de. Neyse yahu. Okuyan varsa, olursa ses etsin. Acınası haldeyim, okuyorum yaz sen denmesine de ihtiyacım var. Ben okuyorum, kendime yazarım en olmadı lan.
    ···
  12. 13.
    0
    3-4 gun onun yanında kaldım. Belki 5. Bilemiyorum. Daha fazla değildir ama. Liseden arkadaştık biz. O zaman da huur çocuğunun tekiydi de, iyice artmış karaktersizliği. Yanında kaldığımın son günü, yani kaldıramayacağım dereceye gelen gün, eczanede beraber çalışıyorduk. Durmadan eli oramda buramda zaten ona alışmışım. Kucağına almaya çalıştı birkaç kere evde. Bakın ben uyuşturucu için vucudumu satmış kızdım evet ama, en son sevgilimin ellerinin değdiği vucuduma değdirmeyecektim başka elleri. Kendimce namusum da bu işte. Mevzu çıkardım o üsteledikçe. Ben direndikçe o üsteledi. En son gidiyorum dedim, baktı suratıma. O gülümseyişi.. Unutamam beyler. O suratı o dişleri o gülümseyişi unutamam. Nasılsa doneceksin der gibi baktı. Sen kimsin ki bu sokaklar giber atar seni der gibi baktı. Tek kelime etmedi ama ruhumu söktü aldı. Ona inat çıktım evden. Kalbimde kalmış son insani hisleri de bırakıp ona inat çıktım.

    Apartman dairesi tabi, indim yola yuruyorum. Baktım balkondan bağırıyor paranı unuttun diye. Ne iyi niyetli çocuk ama(!) neyse cebimde 20 tl olduğunu da o an anladım. Belkide o verdi o 20 tl yi. Hiç bilmiyorum inanın.
    ···
  13. 14.
    0
    Okuyorumda bu nasıl bi hayat lan , ne için yaşıyosunuz , bundan yirmi yıl sonra ne tak yerken kendini düşünebiliyomusun abi , tabi o kadar yaşarsan , Allah yardımcın olsun
    ···
  14. 15.
    0
    Tebrik ederim yemediğin tak kalmamış. Devdıbını anlatsana iyice meraklandım
    ···
  15. 16.
    0
    Mandala sardı bu 20tlyi. Fırlattı aşağı. Çiçeklerin arasına düştü mandal aradık birde. Onur gurur yapacak halim de yoktu açıkçası. Hani hala da inanırım o paranın benim olduğuna.

    Aldım parayı ayırdım mandaldan koydum cebime, mandalı da tişörtüme taktım. Yürüyorum oyle nereye gideceğim ne halt edeceğim bilmeden yürüyorum. Telefon vs. De yok cebimde. Hiç telefonum olmamıştı zaten benim o zamanlar. Eve gideyim desem yıllardır aramadım sormadım evdekiler ölseler haberim olmaz. Girdim bi markete bira aldım bir tane. Oturdum kaldırıma boş mideyle içiyorum öyle. O günü geçirdim sokakta. Şansıma sıcaktı havalar. Soğuğa hiç dayanamam ben zaten

    Ertesi günü yine gezdim sokaklarda boş boş. insanları izledim. Daha önce bin kere geçmiştim belki bu sokaklardan ama, hiç gormediğim şeyleri goruyordum şimdi. Açlıktan midem çıkacak bir yandan da. Çok net hatırlıyorum ulan dedim kendi kendime demek hayat böyle birşeymiş... Hayır pişman da olamıyorum o zamanlar, hayatın başka bir turlusunu gormemişim ki hiç. Boyle zannediyorum herkesi, herşeyi.

    Yuruyorum hala sokakta saat kaç bilmem ama hava kararmak uzere. Bi sokak çocuğu gordum duvar dibine oturmuş elleri bacaklarının arasında, ki normalde hiç giblemem. Ben de sokakta kalmışım ya vicdan yaptım herhalde. Gel dedim çikolata ısmarlıyım sana. Şoyle anlatıyım size o çocuğu, oyle gozleri var ki tanrı insan olursa boyle olurdu dersiniz. Masmavi, koskocaman. Kısacık saçları, ensesinde. Kendisi kesmiş ya da birisine kestirmiş belli yamuk yumuk saçları. Yaşı deseniz 9 suları belki. Ama melek gibiydi ya. Bakmaya kıyamaz insan. Ben de iki kere duşuk yapmışım ya artıdan bi zaafım da var çocuklara. Son kuruşuma kadar harcadım o kıza. Kuçucuk elleri kuçucuk kolları. Bir ısırışı var o çikolatayı, canınız çıkar onun o haline. Kim bilir en son ne zaman çikolata yemiştir. Gerçi muallak oluyor bu yeni yetmeler çalmıştır yemiştir illaki. Neyse.

    Bir yandan konuşmaya çalışıyorum kızla, bakmıyor yuzume. Baksada birkaç saniyelik. Utanmak değildi ama o başka birşey. Çok farklı baktı gozlerime. Birisine benzetti herhalde. Hiç de oğrenemedim o yavru neden oyle bakar benim gozlerime. Neyse çok uzun sure arkadaşlığımız devam etti onunla. Anlatacağım merak etmeyin.
    ···
  16. 17.
    0
    Ya peki sen şuan napıyon nerelerdesin. Hikayenin sonunu iyice merak etmeye basladım. Şuan daha anlatmıyorum desen seni pıçaklayabilirim o derece.
    ···
  17. 18.
    0
    Anlat sen
    ···
  18. 19.
    0
    Çikolatayı yedi bu fındık(buradan sonra kıza fındık diye hitap edeceğim, gerçekte te oyle yapardım) sonra sıçar vaziyette tünedik kaldırım taşına. Benim açlıktan midem dışarı çıkacak zaten. Ama alışkındım açlığa öncesinden de, sevdiğim yemek olmazsa yemek yemezdim öylede cins bir insandım.

    ikimizde kaldırımdayız eller önümüzde yeri izliyoruz. Ben bir yandan düşünüyorum acaba neler yaşadı acaba ben neler yaşayacağım falan fistan. Dünyam başıma yıkılmış yani anlayın a dostlar. Yapabilecek hiçbirşey gelmiyor aklıma, ve vucudum uyuşturucu istemeye başlıyor...

    Orada en az bi yarım saat oturduk fındıkla. Arada ben sorular soruyorum ama cevap vermiyor. Bakıyor o tapılası gözler ile gözlerime. Her bakışında umut doluyor ulan insanın içi. Ben şuan yaşıyorsam sadece fındığım sayesinde. Benim küçük, dilsiz fındığım...

    Dilsiz midir, konuşmamayı mı tercih eder bilmiyorum aslında. Beraber yaşadığımız süre zarfında hiç konuştuğunu duymadım. Fakat bir gülüşü vardı, dünyanın en güzel kahkahası. Ruhum feda olsun sana ulan dedirtecek cinsten. Ben de dedim zaten.. Tamam tamam oralara da geleceğim durun anlatıyorum.

    Betimlemeleri kısa tutup olaya yoğunlaşmak istiyorum ama neyi neden yaptığımı anlamanız lazım. O yuzden..

    Evin var mı diye sordum fındığa. Ne cevap verdi ne gozlerime baktı. Ayağa kalktı, elimden tuttu. Çekmeye başladı, evine zütürecek belli. O önde ben arkada, gidiyorduk. Artık gerisi belli değil bobreklerimi mi çalarlaar ağzıma mı sıçarlar bilemem. Neyse takıldım kızın peşine. Birkaç sokak geçtik aşağı doğru.

    Sonunda bir sokağın başında durduğumuzda ciddi misin der gibi baktım yuzune. Bir çocuk ifadeleri ne kadar iyi anlayabilir ki? Çok da iyi anlıyordu fındık. Kocaman kocaman guldu o halime kendisine has aşık olacağım guluşu ile.

    Geldiğimiz sokak, her şeye başladığımız sokak. Geldiğimiz sokak, hayatımın cehennemi olan 4 yılın başladığı, sevgilimden ayrılınca gittiğim sokak. Geldiğimiz sokak, şimdi elimde kalemim ile taşlarına oturup geçmişimi yazdığım sokak...

    Bu sokakta evsizler vardı evet ama hiç dikkat etmemiştim kim var kim yok diye. Meğer bu yavru da bu sokaktaymış annesiyle beraber uzun yıllardır. Dileniyorlar, milletimiz de pek hazır zaten yardım etmeye. Yıllardır sağsağlim geçiniyorlar.

    Annesi pek ürkek bir kadındı. ilk bakışta anlamış olacak ki uyuşturucu geçmişimi, tuttu kızını çekti aldı kollarımdan. Kızını bir sarışı var ki kollarıyla, sanırsınız tecavuz edeceğim.

    O an silindi yuzumdeki şapşal sırıtış. O an dunya bana küstü tamamen. Herşeyi ile. Asıl o an başladı cehennemim. O an umudumu aldılar benden. O an pes ettim. O an dibe battım. Tam anlamı ile.

    Arkamı dondum hemen, gozlerimden akan yaşın haddi hesabı yok. Ve o an yemin ettim bir daha ağlamayacağıma. Ne olursa olsun. Evet ne olursa olsun.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 20.
    0
    Sonra???
    ···