/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 26.
    0
    21 Mart 2015, Cumartesi.
    O gün Nevruz kutlamalari oldugu icin evdekiler evden cikmama izin vermemislerdi olaylar cikar bi sey falan olur diye sonra nasil oldu anlamadim ben cok tutturunca izin verdiler. mutlu bi sekilde hemen haber verip ona giyinmeye basladim. 12 gibi evden ciktim 1 bucuk 2 gibi besevlere gelmistim. MEtrodan inip merdivenlerden cikmaya basladigimda arkasi dönmüs bi sekilde beni bekliyordu, benim aklima hemen arkasina sessizce yanasip sacini cekmek geldi aynisini o da bana yapmisti. sinsice parmak uclarima basa basa ciktim merdivenlerden topuk sesimi duymasin diye uzandim sacini cektim refleksle elini sacina zütürdü arkasina döndü gülüstük. sarilip öptükten sonra birbirimizi bahceliye dogru yürümeye basladik yine. normalde kizilayda bulusmayi planliyorduk ama olaylar falan cikar diye gitmek istemedim. hava diger günlere göre daha güzel oldugu icin montumun önünü acmistim o da ne giyindim diye bakar bakmaz gömlegimin boyun tarafini da iliklememi istedi bayagi laf etti sonra durduk yolda o ilikledi dügmeyi. bunlari yapmasi bana dokunmasi benimle ilgilenmesi cok hosuma gidiyordu. sonra bi mekana girdik adini hatirlayamiyorum karsi karsiya oturduk, o bira ismarladi ben ise cafe latte. cikardim telefonumu candy crush oynama basladik yine sirayla.. yanina oturduk beni sardi kollariyla yanaklarimi öpüp durdu.. onun yanindayken zaman duruyordu zaten, dünyanin en huzurlu insani ben oluyordum. iceceklerimizi ictikten sonra bayagi oturduk ve kalktik ordan. birazcik yürüdükten sonra karnimiz acikti yemek yemeye bi mekana girdik adini hatirlayamiyorum yine "kahve" geciyordu icinde mekanin bunu hatirliyorum sadece. iki katliydi üst kata ciktik alt kat cok doluydu oturcak yer yoktu. masaya oturdugumuzda ellerimizi tuttuk yine masaya uzatip ben manti istedim o tavuklu karigib bi yemek istedi. yemeklerimiz gelesiye kadar sakalastik videosunu cektim sonra o benim fotograflarimi cekmis, konusurken gizli benim videomu cekmis benim telefonumla sonra farkettim izledik güldük yine. biraz ciddi konusmalara basladiktan bi süre sonra yemeklerimiz geldi cok acikmistim ilk defa zorlanmadan bitirmistim bütün tabagi. daha sonra ben lavaboya gittim rujumu tazelemek icin o da lavaboya gitti hesabi ödedik ve kalktik. bahcelide yürüdük aksam olmaya baslamisti biz yine neseli bi sekilde sokakta kahkahalar atiyorduk ben istemeden ayagim takilip düsecekmis gibi oluyordum o beni tutuyordu. besevler metro istasyonuna yürüyorduk. merdivenlerden giselere inerken icimi her defasina bi hüzün kapliyordu yine aynisi olmustu. son kez sarilacakmisim gibi sarildim ona öptü beni yanaklarimdan ben de boynundan öptüm, yine kartini basti ve ben istemeden giseden gectim. arkami dönüp gülümseyip el salladim o da ayni sekilde el salladi.
    Tümünü Göster
    ···
  2. 27.
    0
    devam ediyorum binler
    ···
  3. 28.
    +1
    23 Mart 2015. Pazartesi
    bir gün önceden yine anlasmistik ve bu kez okulu asacakti benim icin bastan pek yanasmasamda bu duruma cok istiyordum onu görmek 1 gün bile görmesem deli gibi özlüyordum. Saat 1 de yine besevler de bulusacaktik. Metroya her bindigimde bulusacagimiz icin sabirsizlaniyordum diger yandan da kendime inanamiyordum yasananlara ve her seyin mükemmeligine. hemen ellerini tutup kendimi kücük bir kiz cocugu gibi hissetmek istiyordum, güvendeydim onun yaninda cok güvendeydim. Nerdeyse bütün istasyonlari bile ezberletmisti bana normalde metroyla isim olmazdi, ben artik onun ne istese inkar etmeden yapabilecegi bi insan olmustum, kendimi öyle hissediyordum. Artik eskisi kadar korkmuyordum insanlar bana bi seyler yaparlar diye herkese kötü insanmis gözüyle bakmiyordum (türkiye icin gecerli bu, kücüklükten beri türkiyede yanimda birisi olmadan tek basima evden disari cikamazdim bi sey yapar birisi diye.) Yine gazi üniversitesi cikisindan cikmistim merdivenlerden yukari cikarken bi tane kücük dilenci cocuk gözüme takilmisti o sirada sevgilimi arayip nerede kaldigini sordum, 5 dakikaya gelecegini ögrendim yoldaymis. Beklerken dilenci suriyeli kücük cocugun merdivenlerde oturdugunu gördüm hemen cantamdan 2tl cikarip ona uzattim yüzü gülmüstü ben de mutlu olmustum. Fazla bekletmeden gelmisti beni almaya sımsıki sarildik öptük birbirimizi yanaktan, sormus olmak icin ne yapalim disarda mi gezelim bize mi gidelim diye sordu, ikimizde bu sorunun cevabini biliyorduk zaten ben de fazla düsünmeden eve gitmek istedigimi belirttim. yolun karsisina gectik otobüs duraginda beklemek icin o sirada gs formali ögrenciler bekliyordu yanimizda hemen kimin sampiyon olacagini konusmaya baslamistik o galatasarayliydi ben ise fenerbahce ikimizde tuttugumuz takimin sampiyon olacagini söylüyorduk iddaya bile girdik "eger gs sampiyon olursa formayi giydirip fotolarini instaya facebooka atarim" demisti ben de kabul ettim maksat eglenmekti zaten. sonra annesinin gelecegini söyledi istanbuldan kalmak icin. fazla beklemeden otobüs gelmisti yine cok doluydu oturacak yer yoktu biz de önümüzü cama dogru döndük disariyi zliyorduk bi yandan da tutunmaya calisiyorduk. o sirada hafif hafif icimi hüzün kapliyordu bi daha o otobüse binip o yolu gitmeyecektim, sanki son kez gidiyomusum gibi o eve.. yolculuk süresinde pek konusmadik aklimdaki sorular yüzünden sanki yollara, binalara, son kez bakiyordum otobüsün camindan. otobüsten indikten sonra bu sefer bim'e degil de sok'a girmeye karar verdik biraz da soklanalim dedik * icerden hazir profiterol, cips, patlamis misir alarak ciktik eve dogru yürüdük yavas yavas. Eve geldigimizde bi tek abisi vardi o da ise gidecekti zaten hazirlaniyordu. geldigimizi seslenip iceriye salona oturdum, elindeki posetleri odasina biraktiktan sonra o da yanima geldi oturdu telefonumu cikarmami ve candy crush oynama istedigini söyledi ben de cikardim cantamdan verdim. abisinin gitmesi icin zaman gecirmeye calistigini anlamistim sesimi cikarmadim hic sessiz konusuyorduk nedense o an evde ölüm sessizligi vardi sanki kimse bi sey konusmuyordu. o oyun oynuyordu ben de camdan disariya bakiyordum son kez geldigim o eve. uzaklara bakiyordum camdan cok uzaklara her seyi görmek istiyordum o an. kisa bi süre sonra abisi salona girmeden uzaktan "ben cikiyorum görüsürüz" diyip cikti biz de "görüsürüz"dedik. abisi evden cikar cikmaz telefonu birakti elinden kucagina oturmami istedi, oturdum ben de öpüsmeye basladik daha sonra ve odaya gectik. posetten profiterolleri cikarmaya basladik cipsi ve patlamis misiri da acti yemeye basladik. profiterollerimizi bitirdikten sonra beyaz gömlegimin dügmelerini yavas yavas acip gömlegimi gardirobuna asti yine, bana kahverengi bir t-shirtünü verdi giymem icin gerci giymeme firsat kalmadan ikimizde yataga girdik hizli bi sekilde kiyafetlerimizi cikarip yere attik sevismeye basladik. yaklagib yarim saat sonra annem aramisti ilk aramaya aldirmadan devam ettik israrla arayinca disarda oldugumuzu sanmasi icin pencereyi actim ciplagim bu arada hemen yastik koydu önüme birisi görmesin diye beni o halde, 8 dakika falan konustuktan sonra kapattim önemli bi sey yoktu öylesine aramisti ne yaptigimi sormak icin. sonra o da annemi ariyim bi dedi ne zaman gelecegini sormak icin babasi acti telefonu o sirada giyinmeye baslamisti o da ciplakti ben hem yatakta yatiyodum hem de onun hemen saygidan giyinmeye baslamasina gülüyordum, hosuma da gitmisti bu davranisi. telefonu kapattiktan bi 15 dakika sonra annesi aramisti bu sefer gelmemesi icin diretsede sevgilim annesi kafasina koymustu gelcekti. daha sonra annesinin 1 sene önce geldigini ögrendim o eve.. neden simdi gelmek istiyordu peki diye düsünürken diger yandan da gögsüne yatmistim.. artik belliydi son kez gelmistim o eve.. ne yapsamda bu gercegi degistiremezdim.. sahiplendigim her sey bi anda yabancilasiyordu sanki cok canim yanacakti simdiden hissediyordum, bozuntuya vermeden yaninda huzurlu bi sekilde sarilip ona yattim biraz baktigimda o da gözlerini kapatmisti.. her seyin farkindaydi. o gün yataktan canim hic cikmak istemedi hatta giyinmek bile istemedim, arada yataktan kalkip bana gitar caliyordu sonra yine her zamanki gibi komik videolar izliyorduk kahkahalar atiyorduk.. birbirimizi ne kadar cok sevdigimizi dile getiriyorduk, benim kollarimi isiriyordu ben de boynunu isirmistim cani acisin diye sakasina tabi ki, baktigimda mosmor olmustu boynu.. tam da annesi gelecekti ertesi gün. istemeyerek yaptigim icin cantama baktim yanimda fondoten vardi bi tane kap gibi bi seye biraz sürdüm fondoten'den annesi gelince sürmesini istedim en azindan fazla belli olmazdi onu sürdügünde. ben de gögsüme iz yapmasini istedi büyük bi zevkle yapti. saclarimi oksuyordu gögsüne her yattigimda böyle ölsek mutlu ölürdük heralde diye düsünmeden edemiyorduk. yine yanaklarimi öpmekten bütün makyajim akmisti ama olsundu sonucta bi daha bu kadar hirpalayici bi sekilde öpemeyecekti. masaj yapcam diyip ölümüne gidikliyordu beni, her defasinda eve gittigimde kemiklerim agriyordu cok hirpalayici bi sekilde seviyodu ama cok hosuma gidiyprdu bu durum.. o beni ne kadar hirpalayipta sevsede ben onu narin bi sekilde öpüyordum saclarini oksuyordum. kucagimda oturdugunda kafasini alip gögsüne dogru koyuyordum o an sanki annesine muhtac kücük cocuklar gibi oluyordu icimden onu nasil birakacagimi düsünüp kendi kendimi yemeye basliyordum bi yandan da.. arada masada duran cipslerden patlamis misirlardan atistirip yeniden yataga oturuyoduk. onun kucagina oturdugumda el kizartmaca oynuyorduk yine ayni taktiklerle onu kandirip eline vuracakmis gibi yapip geri cekiyordum o da her defasinda kaniyordu, sonra gülmeye basliyorduk ama karnimiza agrilar giresiye kadar gülüyorduk buna. sira ona geldiginde ise ben ellerimi cekmiyorum o da vurdukca vurup ellerimin kizardigini görünce öpmeye basliyordu, o ev de son kez biz olabildigimiz icin her sey itiraz etmeden mükemmel olmaliydi cünkü. sonra ben kucagindayken gidiklayip yere düsecekmis gibi oldugumda her defasinda beni tuttuguna inandigim icin kendimi koyverdim nasilsa tutcak diye.. simarip tutmadi sonra tutmaya calisti gülerek yere düstük yataktan, bi yerime bi sey oldu mu diye bakip öpmeye basladi deli gibi kollarimi bile öpüyordu ben de bileklerini öptüm iyi olduugumu söyledim yavasca kalktik ayaga saate baktigimizda 4 bucuga geliyordu son yarim saatimizi yasiyorduk o evde..
    Tümünü Göster
    ···
  4. 29.
    +1
    cikardim telefonumu selfie cekmeye basladik yatakta yatarken 2 tane 10 dakikalik videomuzu cektik. yavas yavas giyinmemiz gerektigini söyledi önce benim gömlegimi cikardi gardirobundan dügmelerini ilikledi giydirdi beni sonra kendisi giyindi rujumu tazelemek bile istemedim o an. odasindaki her seyi hafizama kazimaya calisiyordum kalbim aciyordu ilk defa onun yaninda. mutfaga gitti cöpü de alayim atarim dedi . mutfakta son kez fotografini gizli cekecektim bana gülümsemisti (nomalde haber vermeden foto cekmemi istemezdi). evin salonuna son kez baktim, son kez mutfaga girdim sanki kendi evimden ayriliyordum. ayakkabilarimizi giydik montlarimizi giydik evin icinde sarildik ela gözlerine baktim saclarini oksadim ve ciktik. ellerini tuttum yolda yürümeye basladik hafif yagmurluydu hava o da bi yandan otobüs kac dakikaya gelecek diye bakiyordu. otobüsle gitmeyi istemezdim hic hava ne kadar yagmurlu olursa olsun o yolu yürümek isterdim. sessizce konusmadan yürüyorduk ilk defa yüzüm düsmüstü canim aciyordu neden konusmadigimi sordu "bisey yok" dedim daha fazla konusamadim eger konussaydim gözlerimden yaslar akardi. anladi üzüldügümü beni yol boyunca otobüs duragina kadar güldürmeye calisti ilk defa ona sahte gülüyordum, gülmeye calisiyordum. ne olursa olsun ona üzüldügümü belli etmemeye calistim ama olmadi iste. hafif yagmur yagdigi icin sürekli montumun kapsonunu örtmeye calisti ben de cikardim örtmesini istemedim islanmak istiyordum cünkü. sonra yine örttü hasta olacagimi söyledi ben de kirmadim zaten konusacak halim yoktu otobüs duragina geldigimizde ikimizde konusmadik birbirimizle aglamamak icin sürekli baska yönlere bakiyordum ona bakmamaya calisiyordum sanki yanimda yabanci birisivardi o an. aklima sadece turgut uyarin - göge bakma duragi siiri gelmisti. otobüs 2 dakikaya gelmisti.. full doluydu yine oturacak yer yoktu tutunacak halim de yoktu pek. otobüs beni ondan ayiriyordu sanki ellerini tutamiyordum konusup gülemiyorduk insanlar üzerime üzerime geliyodu sanki. o evden her ayrildigimda icimden bi seyler kopuyordu, kendi evimmis gibi benimsemistim 3 kez gelmekle. otobüse bindigim de mutlulugum azaliyordu daralmistim, canim aciyordu hemde cok, aglamamak icin kendimi zor tutuyordum, göz göze bile gelmek istemiyordum onunla, kafamda hep aynii soru vardi "eger evden ayrilmak bu kadar zor geldiyse ben seni nasil birakicam adam" bunu düsünmekten etrafima odaklanamiyordum herkes kendi halindeydi sevgililer de vardi onlara bakiyordum gidici oldugumu hatirliyordum yeniden, o an aglamak istiyordum aglayamiyordum ben onsuz bir hic oldugumu o an anlamistim. bana ölüm gibi gelen otobüs yolcugumuz nihayet son bulmustu inmem icin elimden tutmustu düsmeyeyim diye bi kac adim yürüdükten sonra besevler metro istasyonuna varmistik giselere dogru iniyorduk belki son görüsmemiz bu diyip güldü belli ki saka yapiyordu ama o an ben sakayi algiyalacak halde degildim bi daha hic görüsmeyecekmis gibi sarildim "icimden canin sagolsun" dedim sonucta annesiyle zaman gecirmesi onun da hakkiydi. en fazla 1 hafta sonra ülkeme dönecektim.. giselerden gecirdikten sonra beni gözlerimden yaslar akti onlari sildim elimle arkama dönüp bakacak cesaretim yoktu.
    Tümünü Göster
    ···
  5. 30.
    +1
    https://www.youtube.com/watch?v=75rSdpt8OtM
    ···
  6. 31.
    +1
    28 Mart 2015. Pazartesi
    5 gün bulusmak icin beklemek benim icin ölüm gibiydi sanki ayni sehirdeydik ama görüsemiyorduk daha dogrusu ben görüsmek istedigimi söylemiyordum sonucta annesi gelmisti ve onunla da vakit gecirsin istiyordum ama bi yandan da ben de onun icin gelmistim sonucta, ondan da bulusalim mi diye teklif gelmeyince sessiz kalmayi tercih ettim. taa ki bulusmamizdan bi gün önce teklif edesiye kadar ayrica bulusacagimiz günün aksaminda da annesi istanbula dönecekmis saat 6 gibi aksam onu birakmaya gidecegi icin acele evden cikmami söyledi gelebilmem icin. saat 12 gibiydi hizli bi sekilde giyinip makyajimi yapip yola ciktim. botanik metro istasyonuna yürürken arkamdan yürüyen bi adam laf atmaya baslamisti "sen ne güzel bi seysin öyle" diye cok korkmustum hizli hizli metro istasyonuna yürüdüm etrafima bakmadan. saat 1 bucukta besevlere vardim merdivenlerden ciktigimda beni bekledigini gördüm kosar adimlarla yanina gidip boynuna atladim cok özlemistim onu. hava yine yagmurluydu ben kayip düsecek gibi oluyordum yine neyse ki beni tutuyordu her defasinda. bahceliye yürümeye basladik sonra yavas yavas yine cok huzurlu ve mutluyduk. oturmak icin mekanlara bakinirken adini unuttugum bi mekana girdik distan bakildiginda club gibi bi yerdi sanki cluba giriyormussun hissi veriyordu merdivenlerden ciktik 2 katli bi mekandi teras bölümüne gectik oturmak icin. karsisina oturmak icin montumu cikarirken yanima otursana dedi kirmadim yanina oturdum cok ta memnun olmustum. garson ne icecegimizi sordu o bira istedi ben de pina colada (kokteyl bilmeyenler icin) sag tarafimda oturuyordu sol elimi karnina dogru koydum omzuna basimi yasladim sol elimle de onun elleriyle oynuyodum.. onun yaninda oldugum an'lar hic bitmesin istiyordum.. bi yandan iceceklerimizi yudumlayip diger yandan da insanlara bakip konusmalarini dinleyip gülüyorduk aramizda cok egleniyorduk..
    ···
  7. 32.
    0
    28 Mart 2015. Pazartesi
    5 gün bulusmak icin beklemek benim icin ölüm gibiydi sanki ayni sehirdeydik ama görüsemiyorduk daha dogrusu ben görüsmek istedigimi söylemiyordum sonucta annesi gelmisti ve onunla da vakit gecirsin istiyordum ama bi yandan da ben de onun icin gelmistim sonucta, ondan da bulusalim mi diye teklif gelmeyince sessiz kalmayi tercih ettim. taa ki bulusmamizdan bi gün önce teklif edesiye kadar ayrica bulusacagimiz günün aksaminda da annesi istanbula dönecekmis saat 6 gibi aksam onu birakmaya gidecegi icin acele evden cikmami söyledi gelebilmem icin. saat 12 gibiydi hizli bi sekilde giyinip makyajimi yapip yola ciktim. botanik metro istasyonuna yürürken arkamdan yürüyen bi adam laf atmaya baslamisti "sen ne güzel bi seysin öyle" diye cok korkmustum hizli hizli metro istasyonuna yürüdüm etrafima bakmadan. saat 1 bucukta besevlere vardim merdivenlerden ciktigimda beni bekledigini gördüm kosar adimlarla yanina gidip boynuna atladim cok özlemistim onu. hava yine yagmurluydu ben kayip düsecek gibi oluyordum yine neyse ki beni tutuyordu her defasinda. bahceliye yürümeye basladik sonra yavas yavas yine cok huzurlu ve mutluyduk. oturmak icin mekanlara bakinirken adini unuttugum bi mekana girdik distan bakildiginda club gibi bi yerdi sanki cluba giriyormussun hissi veriyordu merdivenlerden ciktik 2 katli bi mekandi teras bölümüne gectik oturmak icin. karsisina oturmak icin montumu cikarirken yanima otursana dedi kirmadim yanina oturdum cok ta memnun olmustum. garson ne icecegimizi sordu o bira istedi ben de pina colada (kokteyl bilmeyenler icin) sag tarafimda oturuyordu sol elimi karnina dogru koydum omzuna basimi yasladim sol elimle de onun elleriyle oynuyodum.. onun yaninda oldugum an'lar hic bitmesin istiyordum.. bi yandan iceceklerimizi yudumlayip diger yandan da insanlara bakip konusmalarini dinleyip gülüyorduk aramizda cok egleniyorduk. 2 saate yakin orada oturduktan sonra acikmistik hesabi istedik ve kalktik. sokakta ikimizin duyabilecegi seste sarkilar söyleyip dalga geciyorduk herkesle güzel vakit geciriyorduk. yemek yemek icin efes sports pub diye bi mekana girdik terasa gectik yine oturmak icin. menüye baktiktan sonra makarnali köri soslu tavuklu bi seyler istedik hatirlayamiyorum tam olarak o sirada yemeklerimizi beklerken etrafimiza bakiniyorduk hemen yanimizdaki binada satilik daire ilani carpti.. ben, bu ev keske bizim olsa biz satin alsak diye hayaller kurmaya basladim, benim de icimden ayni sey gecti dedi. telefon numarasi olsaydi arardik kaca veriyormus daireyi bi sorardik dedi sakasina arayacaktik tabi ki ama olsun düsüncesi bile güzeldi. simdi ben uzakta olsam bile o evin bende ayri bi yeri oldu.. hayal kurdugumuz bi evdi iste.. acaba birileri satin almismidir diye düsünüyorum bazen aklima geldikce.. onunla her gördügüm her adim attigim evi sahipleniyordum iste ben de böyle bir insanim.. acaba simdi o evin ynindan gecerken hayal kurdugumuz günü hatirlayip gülümsüyor mudur veya o daire bir gün satildiginda üzülür mü acaba "biz alcaktik bu evi" diyip.. neyse yemeklerimiz geldi biraz bekledikten sonra yemegimi yerken sürekli o eve gözüm gidiyordu icimden hayaller kuruyordum mesela sabah kahvaltimizi yapmak icin buraya inerdik diye kadinsi düsünceler iste. yemeklerimizi bitirdikten bi süre sonra kalkmaya karar verdik yürümek istedik biraz sonra da eve gitmek icin beni metro istasyonuna birakacakti. ne zaman görüsecegimizi yine kararlastirmadik yine bi kac günden de fazla bulusamayacagimizi kestirebiliyordum. ne zaman bulusacagimizi sormaktan korkuyordum belki de nesem bozulmasin istiyordum. gecen vedalastigimiz gibi duygusal bi sekilde vedalasmamak icin kendimi toparlamistim istasyona gelmeden. boynuna gibica sarildim o da ayni sekilde sarildi kokusunu cektim icime ve gectim giselerden..
    Tümünü Göster
    ···
  8. 33.
    0
    Panpalar 40. entry'i okuyabiliyor musunuz bende bos gösteriyor nedense. eger okuyabiliyorsaniz sizde silinmis gibi gözükmüyorsa devam anlaticam yarim ederseniz sevinirim. aksi takdirde yasadiklarimin sonunu anlatamicam
    ···