-
1.
+5 -1Iyi geceler herkese, bastan söyliyim liseli degilim.. yasadiklarimi anlatmak icin ikinci bir hesap actim, yeni katildigimi düsünmeyin buraya. aklimdan asla silinmesini istemedigim icin buraya yaziyorum.
birazdan baslayacagim anlatmaya -
2.
0Neyse basliyorum..
Öncelikle biraz bilgi vereyim ben avrupada dogup büyüdüm hangi ülke oldugunu simdilik ifsa etmek istemiyorum. erkek degilim bu arada sonrada yanlis anlasilmasin.
bundan 7 ay önce instagramdan tanistik ve 1 ay gibi bi zaman icinde birbirimize bos olmadigimizi anladik.. onunla konusurken cok mutlu oluyordum beni güldürüyordu, mutlu ediyordu zaten ikimizde neseli insanlardik, birbirimize olan sevgimiz ve güvenimiz gün gectikce artiyordu.
birbirimizi o kadar özlüyorduk ki artik görüsmek istiyorduk ama onun gelmek gibi bir imkani yoktu, hem de okuyordu pasaportu da yoktu zaten.
subat aylarina dogru ailemi zar zor ikna ettim ankaraya gitmek icin, staj gördügüm yerden izin almama bakiyordu her sey artik -
3.
0iki haftaligina izin almistim her sey yolundaydi bilet isini de halletmistim. mutluluktan karnima agrilar giriyordu artik saatleri sayiyordum ankaraya ucmak icin..
normalde yazin gelme planim vardi ve is yerinden bu kadar kolay izin alacagimi sanmiyordum acikcasi.
sevgilimi görecek olmak benim icin cok büyük bi olaydi cünkü ilk sevgilimdi kendisi (bu arada 20 yasindayim, simdi cirkinsindir ondan hic olmamistir dersiniz ama ben simdiye kadar 20 yasindan önce olan iliskilere hic sicak bakmadim flört ettigim bir kisi oldu ama sevgilim degildi acikcasi mantiksiz geliyordu bana cünkü ciddi bir iliski istiyordum) -
4.
0günlerden 7 Mart 2015 cumartesi (tarihi de yaziyim)
sabah 9:30da ucaga bindim 12:15 civarlarinda ucak ankaraya indi (bi daha pegasusa binmem)
12:30 da mesaj attim "askim geldim" diye o da hemen beni aradi konustuk.
almaya gelmedi cünkü beni babaannem almaya gelecekti.
eve gittik sonra (batikentte) esyalarimi yerlestirdim o gün yorulmustum zaten uyumakla gecti bütün günüm. -
5.
0ertesi gün oldu (günlerden pazar)
sevgilimi aradim buluscakmiyiz bugün diye maalesef kuzenlerine söz vermis abisi mac izlemeye gelcez diye. o gün gs-fb derbisi vardi biz derbiyi birlikte izleriz diye anlasmistik ama abisi söz vermis kuzenlerine o yüzden o gün bulusamadik.
9 Mart pazartesi
sabah bana whastapptan konumu at dersim bittikten sonra geliyim dedi.
botanik'e gelecekti ankarada yasayanlar bilirler metro istasyonunun ismi. beni aksam saat 4 gibi bekle botanikte dedi o besevlerden gelcekti (2 tane metro degistiriyorsun aktarmali)
ben nasil heyecanlandim elim ayagim birbirine karismisti resmen, evimiz iki katli ciktim hemen yukariya giyinmeye basladim makyajimi, saclarimi yaptim derken saat 15:45 oldu
hemen yüksek topuklu cizmelerimi giyip yola ciktim. yaklagib 10 dakika icinde metro istasyonunun önünde beklemeye basladim, kalbim yerinden cikacak gibi. her sey güzel gecsin diye dua ediyodum sürekli icimden -
6.
+1bi 15 dakika bekledikten sonra karsi taraftan gelirken gördüm onu uzaktan birbirimize güldük.
hizli adimlarla yanima geldi.. simgibi sarildik birbirimize ben yanagindan öpmek istedim nasil oldu bilmiyorum boynundan öptüm bi anda icimden rezil oldun lacrymosaaa dedim * neyseki farkina varmadi bile o da cok heyecaliydi "naber" dedi sonra "iyilik geldim iste dedim" konusmaya basladik yürürken merdivenlerden asagiya inmek icin yürümeye basladik daha dogrusu.. nasil oldu yine bilmiyorum ama o kadar sicak davrandi ki koluna girdim aninda yürümeye baslar baslamaz o da gülücük atti sonra elimi kolundan cikarip elimi tuttu.
merdivenlerden inerken heyecandan düsüyordum neredeyse hemen tuttu beni iyi ki düsmedim asiri rezil olcaktim.. icimden kendime kizdim dikkatli olsana lacrymosaa diye yüzüm kizardi biraz da.
metroyu beklerken bayagi konustuk güldük sanki yillardir sevgiliymisiz gibi davrandik ikimizde rahatti, sakalar yapip gülerken o sirada metro geldi bos yere otur sen dedi gözleri hep bendeydi, bi kac istasyon sonra yanimdaki amca indi yanima o oturdu.
ben koluna dogru yattim saclarimi sevmeye basladi kimse umrumuzda degildi o sirada elimi isiriyordu.. yanaklarimi sevmeye basladi kolumdaki künyemle oynadi durdu.
metroda herkes bize bakiyodu ama ikimizinde umrunda degildi birbirimizle ilgilendik sürekli konustuk.. konustuk... konnustuk
kizilayda indik biseyler yemeye gidelim diye anlastik .. o acikmisti bir de okuldan cikmisti malum, ben bi seyler atistirmistim evde her ihtimale karsi.
big yellow taxi benzin de yiyelim yemegimizi dedik iceriye dogru gectik az kisi vardi icerde..
15 dakika garson gelmeyince kalktik ordan baska mekana gittik adini hatirlamiyorum simdi disarda oturmustuk ama.. -
7.
0hava tam ilkbahar havasiydi montlarimizi cikardik, siyah gömlek giymisti ben de kareli siyah, kirmizi renklerde kisa gömlek vardi.
kocaman ela gözleriyle karsimdaydi artik masaya oturur oturmaz yine ellerimizi tutmaya basladik hic birakmak istemiyorduk ellerimizi.. sürekli ellerimizle oynuyorduk o benim ellerimi inceliyodu ben onunkileri.. hatta yemekelri siparis verdikten sonra bilek güresi bile yaptik *
birbirimizle konusurken sürekli gülümsüyorduk icimden dua etmeye baslamistim ben artik allahim ayirma bizi kaderime yaz onu diye.
kisa bi süre sonra yemeklerimiz geldi masalar cok bitigibti ve insnalarin her konustugu duyuluyordu.. yan masada cok asabi bir kiz vardi yaninda da sevgilisi degil ama normal bi erkek arkadasi sanirim bira icerken kiz sinirli sinirli biseyler anlatiyodu, ben cok ssirmistim sahiden ne kadar asabiymis türk kizlari diye.
sonra birbirimize kas göz isareti yaparak o kizin anlattikalrina gülmeye basladik.
yemek yerken kedi geldi onun ayaklarinin altina patates versene ona dedim patates kizartmasindan iki üc tane atti önüne. kiz hemen laf atti kedi patates yemez yalniz diye kedi de gayet yemisti. -
8.
0cok uykum geldi dinleyen var mi bilmiyorum ama yarin devam edicem bu saatlerde yine
-
9.
+1keyifli konusmalar geciyordu aramizda ben bardagimdaki suyu ictikce o sormadan daha da dolduruyordu benim de cok hosuma gidiyordu bu durum.. cok acikmisti ki bes dakikaya kocaman tabagi silip süpürmüstü ben daha yarisini bile yiyememistim tabagimdakilerin (tavuk etli bi yemek yiyorduk patates kizartmasi makarna vardi tabaklarimizda)Tümünü Göster
yemegini bitirip beni izlemeye basladi ben de ela gözlerine bakmaktan kendimi yemege veremiyordum. evden cikmadan önce yemek yedigim icin tikanmistim zaten, tabagimdaki tavuklari parca parca ayirdi bana daha rahat yiyebileyim diye biraz daha yedikten sonra doydugumu söyldim fazla zorlamadi o da.
hava kararmaya baslamisti artik, garsondan hesabi istedik, o cebinden cüzdanini cikardi ben de cantamdan kendi cüzdanimi cikardim.. acikcasi ilk bulusmada onun ödemesiniistemedim benim yemegimi, hic aliskin olmadigim bi olay idi.. o ben ödücem diyince ben de tutturmiyim dedim. icimden "kahveleri de ben öderim" diye düsündüm.
Hesabi ödedi kalktik masamizdan saat 6 bucuk civarindaydi artik.. nereye gidelim diye sordu kahve icmeye gidelim dedim. "tamam ama önce para cekmem gerekiyor" dedi.
böylelikle Kizilay AVMnin oraya kadar yürüdük.. hangi yön oldugunu tam bilmiyorum ama kizilay avmnin yakinlarinda Akbank atmden para cektik.
sonra yeniden yemek yedigimiz tarafa dogru yürümeye basladik, karsidan karsiya gecmek icin beklerken kirmizi isigi ellerimi birakip belimden tutup kendine dogru cekti beni.. ben boynuna kadar geliyordum topuklularla.. boynuna giriyordum her defasinda lambalarda bekledigimizde, yine kimsenin ne düsündügü ne konustugu umrumuzda bile degildi.
daha sonra yürürken söyle bir konusmaya taniklik ettik kadinin yanina bi tane adam yaklasti, kadin "özledin miiiii?" dedi adam da "he volllaa yauw" bunun üzerine "yalanciii" dedi kadin ve yürümeye basladilar. biz bakakaldik basta sonra kahkaha attik bir dakika boyunca.bu repliki sürekli söyleyip durduk yürürken yemek yedigimiz tarafa dogru. bayagi bakindik nerede otursak diye "koliba kafe" de oturmaya karar verdik.
karsi karsiya oturmustuk yine menüye göz atiyorduk ellerimizi masaya koyup tutuyorduk yine simgibi.
2 tane cafe latte siparisi verdik. ortam lostu mum vardi masamizda bi tane. artik hava bayagi bir kararmisti biz gülüp eglenirken zamanin nasil gectigini bile farketmemistik. hemen kahvelerimizi icerek kalktik ordan (hesabi ben ödücem diye tutturdu, bende zorlamiyim dedim nasilsa daha cok görüsecektik elbette öderim dedim).
o sirada sürekli telefonum calmaya baslamisti evden merak etmislerdi evdekilere senelerdir görmedigim kiz arkadasimla görüscem demistim.
saat 7 olmustu artik kizilayda biraz daha yürüdük ikimizde takmadik pek telaslanmalarini nasilsa sevdigim kisi yanimdaydi bana güven veriyordu. bir günde birbirimize öyle alismitik ki metro giselerinin önüne geldigimizde burukluk vardi icimizde.
carsamba bulusuyor muyuz dedi iki gözümü de moncici gibi istemsizce acip "hi hiiii" yaptim.
sarildik simgibi sarildik, öptü beni ellerimden, yanaklarimdan saclarima dokundu ve giselerden gecirdi beni. -
10.
+1eve geldigimde hemen whatsapptan konusmaya basladik saat aksam 8 bucuktu eve geldigimde.
yatagima yattigimda kalbimde kelebekler ucuyordu sanki.. gururluydum beyinlerimiz ayni düsündügü icin her seyi cok uyumlu olmamiza ve beni cok eglendirecek bir adamin hayatimda uzun süreler olacagiina inaniyordum.
Whatsapp konusmamiz:
o: yaa sen harikasin ya
ben: sensin harika olan ... ya ben uyuyamicam mutluluktan
o: ya yicem ya:D ask fotolardan farkli miyim
ben: daha da yakigiblisin
o: askim sacmalaama dogruyu söyle
ben: hayir ask cidden cok yakigiblisin ya
o: sen cok güzelsin valla.. böyle agzini yüzünü istirasim geliyo:D
ben: yanaklarim kizardi ama
daha sonra arkadasima anlattim günümün nasil gectigini..
gözlerimi kapatip uyumadan önce daha önce bu kadar mutlu uyudugumu hatirlamiyordum.. haykirmak istiyordum askimi pencereyi acip.
hemen carsamba gününün gelmesini bekledim. -
11.
+1Neden carsamba bulusmak icin anlastiniz diye soracak olursaniz kendisi gazi üni müh. fakültesine gidiyor ve derslerinden de geri kalmasini ikimizde istemiyorduk.
11. Mart 2015 carsamba
Dersi 12 de bittigi icin saat 1 de bulusmak icin anlastik 1 gün önceden.
o besevlerden ben ise batikentten kizilaya gelecektik.
kendime güveniyordum ve beni almamasi gerektigini söyledim zaten neredeyse metroyla 1 saatte anca variliyordu onun git gel yapmasini istemedim.
bilen bilir botanik(batikentten) kizilaya giderken 2 aktarma yapilir.
büyük bir mutlulukla evden ciktim hava yagmurluydu saat 12 gibi evden ciktim anca 1 saate varirim diye. aktarma yaparken 3-4 kisiye sordum durdum kizilaya bu yönden mi gidiliyor diye..
1 bucuk saate anca vardim kizilaya telefonuma baktim "ask ziya gökalp caddesi cikisinda bekliyorum" diye sms geldi.
bakindim nerede ziya gökalp caddesi yaziyor diye ama göremedim sonra arayip büfenin yaninda beklediigmi söyledim mesrutiyet caddesine cikmisim megersem bilmiyordum.
bi 3-4 dakika sonra yanima geldi yüz ifadesi biraz sinir olmus gibiydi veya bana öyle geldi bilmiyorum ama bekletmisim yarim saat, sanirim buna uyuz oldu biraz.
sonra sarildi öptü beni "yine cok güzelsin" diye iltifat etti bende ayni sekilde, dün ne yaptigimi sordu ben de okulda neler yaptigini sordum günlük konusmalar gecti aramizda..
daha sonra konusmadan yürüdük öyle ,bi yerde oturalim dedik hacibaba kahvecisine girdik disarda oturmak istedik. ice tea siparisi verdi o ben ise türk kahvesi icmek istedigimi söyledim garsona.. hava önceki güne göre daha soguktu ve yagmurluydu cikardi hirkasini kirmizi siyah renklerindeydi bana verdi bende giydim hemen, mutlu olmustum ve ardindan iltifatlari siralaradi hemen cok yakisti.. güzele ne yakismaz ki zaten" diye. benim yanaklarim hemen pembelesmisti yine hissediyordum, o da bunu cok seviyordu zaten. caktirmadan cantamin icinden parfümümü aldim hirkanin cebine koydum rujumu da ayni sekilde ve lavaboya gidiyorum diyerek kalktim masadan -
12.
0wcye girdigimde önce aynada kendime baktim saclarimi düzelttim sonra rujumu tazeledim hirkanin cebinden parfümü cikardim ve hirkaya sıkmaya basladim, bol bol sıktım parfümden (parfümün adi chloe love). daha sonra merdivenlerden yukariya cikarak masaya dogru gittim, masaya oturdugum hirkanin cok yakistigini söyledi yeniden o sirada iceceklerimiz geldi ikimizde bi kac yudum ictik iceceklerimizden daha sonra konusmaya basladik yeniden. ona dogru elimi uzattim yine o sekilde oturduk. sürekli birbirimizin ellerini inceledik durduk, ailemiz hakkinda konustuk konu konuyu acti.Tümünü Göster
ice tea'yi bana dogru uzatti ic istersen sende diye, ictim ben de. türk kahvesinin yaninda lokum getirmislerdi 3 adet "sen de bunlardan al" dedim uzattim ona.
5 metre ilerimizde bizi dikizleyip duran garson bayan sürekli masamiza gelip iceceklerimizin bitip bitmedigini kontrol ediyordu, kötü bi bakis attik ikimizde kadina sonra kalkmak üzere anlastik ve hesabi istedik. hirkayi cikarma senin üstünde kalsin dedi ben de kendi montumu onun eline verdim tutmasi icin.
biraz yürüyelim dedik ara sokaklara falan girdik, sanki bulutlarin üstünde ucuyordum bu günlerin hic bitmesini istemiyordum.. hafif yagmur yagmaya baslamisti ilk okulun yanindan geciyorduk cocuklar tenefüsteydi hepsi bahceye cikmislar top oynuyorlardi.. okulun önünde de banklar vardi oturmak icin (okulun ismini aklima tutamadim maalesef). Ayakkabilarin camur olmus dedi ben de banklardan bi tanesini bos görünce oturup sildim hemen ayakkabilarimi islak mendille bi tane de kendisi icin istedi ayakkabilarini sildi o da .. ben cizmelerimi silerken o cocuklara takiliyordu düzgün oynayin diye. yürürken montumu tasidigi icin bi de ben deniyim bakalim bana yakiscak mi dedi * kollari dar gelmisti biraz onun disinda yakismisti bence * sokakta yürürken bile cok egleniyorduk arada birbirimizi öpüyorduk.
bi yarim saat yürüdükten sonra Bigos'da yiyelim yemegimizi dedi.
ve bigosa dogru yürümeye basladik. Saat 3 civarinda bigosa vardik. benim yedigimden söyleyelim sana da hosuna gider dedi ben de tamam dedim (Cajun ismarladik yani baharatli patates kizartmali tavuk)
neyse geldi yemeklerimiz yemeye basladik ben yine icimden düsünmeye basladim acaba yemegi bu kez bitirebilcem mi diye.. ve yine o benden önce bitirdi beni izlemeye basladi arada ona veriyordum kendi tabagimdan.. yine suyumu dolduruyordu ben ictikce, masanin altindan ayaklarimizi vurup birbirimize egleniyoduk. yemegimi bitirdim biraz konustuk cuma günü kahvaltiya cagirdi beni evine. sonra yavas yavas kalkip biraz daha yürüdükten sonra beni metro istasyonuna zütürdü yine giselerin önüne geldigimizde kendimi cok kötü hissettim bi sey olsa da yaninda ayrilmasam diye gecirdim icimden uzun uzun sarildiktan sonra boynundan öpüp giseden gectim. -
13.
+1Bir gün önceden anlasmistik yine saat kacta nerede bulusacagimizi.
günlerden 13 Mart. sabah 8 bucukta cikip 9 bucuga kizilaya geldim. Metro istasyonundaki merdivenlerden cikip etrafima bakindim yoktu daha sonra güvenparktaki banklardan birine oturup beklemeye basladim.. 15 dakika sonra arkamdan geldi göremedim seni neden parka oturdun seni ariyorum dakikalardir diye söylendi ve otobüs duragina dogru yürümeye basladik. otobüs duragini aklimda tutmami söyledi bi dahaki gelisimde ben gelecektim cünkü ama otobüsleri karistiririm diye kendime de güvenemiyordum o yüzden aklimda tutma geregi duymadim. bes dakika bekledikten sonra ici full dolu olan otobüse bindik, ortalara dogru ilerledik. bi elimde kocaman el cantam, ayakkabilarim zaten yüksek topukluydu ayakta durmaktan zorlaniyordum, o hem kendisi tutunuyordu bi yandan da beni belimden tutmaya calisiyordu. neyse ki genc bi tane cocuk indi ve hemen ben oturdum.. otobüste bile birbirimize sakalar yapiyorduk gülüyorduk. cok mutluydum ve heyecanliydim ilk defa hayatimda sevdigim adamin evine gidecektim. "bak burasi anitkabir, bak burasi da bizim okul" diye göstermeye calisiyordu her yeri. yarim saatlik yolculuktan sonra nihayet indik otobüsten (besevlerde indik, caddeyi falan ifsa etmicem ankarada yasayanlar neresi oldugunu asagi yukari cözerler zaten)
pogaca almak icin pastane gibi bi yere girdik, burda mi yapsak kahvaltiyi yoksa evde mi yapsak diye düsündükten sonra evde kahvalti yapmaya karar verdik. 3 peynirli 1 patatesli pogaca aldiktan sonra ciktik. hemen yoldan karsiya gectigimizde bim vardi. "gel seni muhtesem marketimize zütüreyim" dedi güldük ve bime dogru yürüdük. seftali'li meyve suyu ve iki üc bi sey daha aldiktan sonra eve dogru yürümeye basladik. yokus yukari dogru yürüdük ben biraz yorulup nefes nefese kaldim "ev zemin katin bi kat asagisinda korkma sakin" dedi, "seninle her yere giderim" dedim. biraz daha yürüdükten sonra nihayet eve geldik. -
14.
+1eve girdigimizde kimse yoktu kendimi daha rahat hissettim. ayakkabilarimi cikarip kapinin kenarina koydum onun ayakkabilarini cikarmasini bekledim. evi gezmek icin sabirsizlaniyordum. ayakkabilarini cikardi ve birbirimize daha da sıkı sarilmaya basladik belki 1 dakika öyle kalmisizdir bu arada ayakkabilari cikardigimda ona sarilmak icin parmak uclarima bastim(benim boyum 1.66 onun ise 1,82). dudagima öpücük kondurdu gözlerimin icine bakti derin derin bunlari yaparken hala giris kapisinin yanindayiz. hadi sana evi gezdireyim dedi önce mutfagi gösterdi sonra salona girdik hizli hizli göz attiktan sonra onun odasina girdik. posetleri masasina koyduk. odasina girdigimizde de hemen sarildik yine, sarilirken elleri popoma gitti oksadi biraz sonra icerden tabüre almaya gitti kahvaltimizi yapcaktik, ben yatagina oturdum masasi hemen yataginin ayak ucu tarafiyla bitigibti. bi elinde tabüre diger elinde bardaklarla geldi meyve suyu doldurdu ikimize de sonra pogacalarimizi yemeye basladik. yine o kadar hizli yedi ki ne ara bitirdin diye sordum o da gülümsedi. ben daha ilk pogacami bitirmeden hatta agzimda pogaca varken arkama geldi bi anda oturdu, elbisemin femuarini acti yavasca ve ensemi öpmeye basladi. neseli bi ses tonuyla "dur agzimda pogaca var acelen ne" dedim, sonra yersin dedi. o an kendimi ona biraktim benim icin ilkler yasaniyodu cünkü omuzlarimi daha da öpüyordu, bi sey söylemeden kollarimi kaldirmam gerektigini anladim ve elbisemi cikardi yataktan ayaga kalkti gardirobunu acti askiyi aldi ve elbisemi asti "hep bu kadar düzenli misin" diye sordum "sirf senin icin" dedi ve gardirobundaki askidan bana siyah t-shirtünü cikardi bugün ev de giymem icin. hosuma giden her seyi yapiyordu daha da büyüleniyordum. yatakta beklemistim onu oturarak, yavasca omuzlarimdan itip yatirdi beni öpüsmeye basladik atesli bi sekilde.. ben ilk defa öpüstügüm icin aslinda biraz da korkuyordum becerebilecek miyim diye, o da biliyordu bunu, hic zorlanmadan öpüsüyorduk o an zaman dursun istiyordum. becerebildim mi diye sordugumda ilk kez öpüstügüm halde harika oldugumu söyledi beni daha da cesaretlendirdi. coraplarimi cikarirken bi yandna da kendi kiyafetlerini cikarmaya basladi bunlari yaptiktan sonra yanaklarimi, dudaklarimi öpüp durdu, icimden makyajim kesin calindi hep diye düsünüyodum ama pekte umrumda olmuyordu acikcasi.. nihayetinde sevdigim adamin kollarindaydim bundan güzel ne olabilirdi ki. (bunun devamini yazmicam zaten ne oldugunu tahmin ediyosunuzdur. merak edenler icin: her seyi yaptik ama onun olmadim, düsünce olarak kendimi onun hissediyordum zaten)Tümünü Göster
yaklagib 45 dakika sonra kapi caldi, biz cirilciplagiz. Abim gelmistir dedi hizla üstünü giyinip kaiyi acmaya gitti. ben de ne oldugunu anlamadan alelacele ic camasirlarimi, kltlu corabimi ve onun verdigi siyah uzun t-shirt'ü giydim. abisinin karsisina makyajim bozulmus halde cikacak olmak beni utandirmisti baya sonucta anlayacakti ne yaptigimizi ve bu durum biraz canimi sıkmisti.. yanlis anlasilacak bi sey yapmamistik cünkü. abisi odaya girmeden hemen tabüreye oturdum aldim elime pogacayi yemeye basladim sirtimi da döndüm. abisinden önce sevgilim geldi yanima sessizce ne cabuk giyindin diyip hayranligini gizleyemedi. o sirada abisi geldi odaya sevgilim bizi tanistirdi.. "taaa nerelerden geldi bak" dedi abisine. abisi de sasirdi baya, tatil icin geldigimi söyledim. mesleklerimiz nereddeyse ayniydi abisiyle islerimiz hakkinda konustuk falan bi yandan da sevgilimin gardirobundan kiyafetlerini toparliyordu istabula gidecekti o gün. "kiza ala ala pogaca mi aldin kahvaltilik" dedi sevgilime, "o da ögrenciyiz napalim" gbi bi sey söyledi tam hatirlamiyorum bunu. yataga oturdu laptop'tan film bakmaya basladi ben pogacalara gömüldüm tabi o an cok heyecanlliydim konusacak durumda bile degildim. abisi valizini de odadan aldiktan sonra cikti ve bi daha girmedi odaya. -
15.
0iki gündür devam edicem gri ekran cikip duruyor. neyse devam ediyorum binler
-
16.
0gel yanima otur film secelim dedi, bakinmaya basladik ne izlesek diye. Hint filmi bulduk bi tane sözde dram'di bi yarim saat falan izledik filmin dram degil eglenceli bi film oldugunu anlayinca sıkılmaya basladik ve birbirimize yakinlastik yeniden, öpüsmeye baslamistik deli gibi laptop'u hizli bi sekilde yere dogru koydu ve soyunmaya basladik. o kadar mutlu ve huzurluyduk ki saate bile bakmiyorduk birbirimize sarilip gözlerimizi kapatip kalp atislarimizi dinliyorduk kapali gözlerinden öpüyordum hafif kipirdiyordu gözleri ben öptükce, yine de acmamisti gözlerini cok huzurluydu belliydi, bunu görünce daha da mutlu oluyordum. birbirimize sarili ölmeyi istemistik o an. aramizda mesafelerin bizi ayirmamasini diledik durduk. sonra kalkti yataktan gitarini aldi eline ve benim icin gitar calacagini söyledi.. merakli bi sekilde dinliyordum (pinhani - beni al.. baris manco - yine bi gülnihal aldi aklimi'yi calmisti) bi kac tane daha caldi ama onlari hatirlayamiyorum maalesef. sonra ayaga kalkti bende kalktim sarildik birbirimize simsıkı arada kollarimi isiriyordu bende ensesini öpyordum.. kollarimi isirirken canim aciyodu biraz ama onun verdigi aci her türlü kabulümdü iste, o isirdikca daha da istiyordum. boynuna öpmek icin her yaklastigimda muazzam bi koku geliyordu burnuma ama parfüm kokusu degildi, o kokuyu pgibolojik olarak hala duymaya calisiyorum öyle hissetmeye calisiyorum, unutulmaz bir kokusu vardi. ayaga kalktigimizda dans etmeye basladik (müziksiz) kahkahalar atarak ikimizde bilmiyorduk ilk defa dans ediyorduk ama beceriyorduk.. parmak uclarima basiyordum dans ederken biraz zor oluyordu ama ikimizde keyif aliyorduk. aklima her defasinda bulusmaya geldigimdebi türlü veremedigim hediye gelmisti sürekli cantamda geziyordu.. mekanda kabul etmek istemiyordu hediyeyi diye ben de evinde veririm diye düsünüp yanima almistim hediyeyi. türkiyeye gelmeden önce hediyenin paketini özenle hazirlamistim karton posete isimlerimizi yazip kalplerle boyamistim bayagi emek vermistim, sonucta ilk sevdiigim adamdi ve degeri hak ediyordu. cantamdan cikarip ona verdigimde biraz mahcup olmustu merakla acti paketi (cikolata almistim birlikte yeriz diye) kullanisli ve beni hatirlayacagi bi hediye almak isterdim ama ilk kez görüsecegimiz icin bosa da gitmesini istememistim olur da anlasamayiz diye. daha sonra küpemin bi tanesinin düstügünü fark ettik yatagin altlarina dogru bakindik bulamadik, icimden bulmamasini istedim küpeyi hatira olurdu saklardi bir daha gelecegim zamana hem benim cok küpem vardi esi de onda kalsaydi bi sey olmazdi. illa bulcam küpeyi diye tutturdu bayagi aradi bulamadi. ona bi esyami birakmayi kafaya koymustum ilerki zamanlar icin. sonra montumu giyip odadan cikip abisine gösterdi "tarz miyim" diye takildi ona (baya meshurdu ya bi aralar su tarz yarismalari) hic istemesekte saate baktik 5 bucuktu neredeyse, benim eve varmama 6 bucugu bulurdu diye düsündük. aklimiza fotograf cekilmek geldi, kucagina oturdum bol bol eglenceli fotograflar cekilirken bi yandan da laptoptan sarki acmistik (müslüm gürses - hangimiz sevmedik, Queen - bohemian rhapsody, bi kac queen sarkisi daha dinledik, lana del rey -summertime sadness.. digerlerini hatirlayamiyorum) dinlerken diger yandan da giyinmeye baslamistik gardirobunda askidan aldigi elbisemi giydirdi bana sonra kendisi giyindi yavas yavas hazirlaniyorduk evden cikmak icin. ayakkabilarimizi giymeden önce birbirimzi ne kadar cok sevdigimizi söyleyip sarildik sonra ciktik evden. hem mutluydum hem de üzüntülüydüm biraz, o evden cikmak hic icimden gelmiyordu.. sevincle geldigim yollari üzülerek dönmek cok zor geliyordu. otobüs duragina dogru yürürken gecen bana giymem icin verdigi hirkanin abisine ait oldugunu ögrendim, abisi nisanliydi yazin evlenecekti bu sebepten dolayi ayrilmalarini istemezdim hemen yikamalarini söyledim hirkayi.. parfüm kaliciydi cünkü (chloe love). meraklanmamami söyledi abisi hirkayi gitmeden ona birakacagini söylemis. sonra 5 dakikaya otobüs gelmisti, yine cok kalabalikti ayakta dikilcek yer bile yoktu neredeyse.. yine o beni belimden tutmaya calisiyordu ,göz göze geldigimizde gülümsüyorduk birbirimize insanlarin telefon konumalarini dinleyip egleniyorduk. besevler metro istasyonunun önünde indik. giselere dogru merdivenlerden asagiya indik. yine gise de kartini basti gecirmeden önce sarildik, öptük biribirimizi boynundan öptüm iki defa ve giseden gecmeden önce yarin yeniden evde takiliriz diye anlastik.Tümünü Göster
-
17.
0
-
18.
0Ertesi gün 14. Mart 2015Tümünü Göster
Metroyla Kizilaya kadar gidip Besevlere gecmek icin Ankaray'i kullandim. 12 bucuk gibi varmistim besevlere, hemen onu arayip geldigimi nerede bekledigini sordum, biraz gecikecegini ve gazi üniversitesi cikisindan cikip uzun yolu hic sapmadan bas asagiya yürümemi söyledi. yürümeye basladim hizli hizli, etrafima bakmadan yürürken yanima bi tane orta yasli kadin yanasti "esim hastanede koma da yatiyor, 5tl verir misin kizim" dedi biraz korktugum icin hemen cantamdan cüzdanimi cikarip 5tlyi verdim. kadin paraya bakti bi de bana bakti "25tl demistim ben" dedi ben de hic uzatmadan "pardon 5tl diye duymusum basimin gözümün sadakasi olsun" dedim verdim parayi kadina. yalan söylediyse kendine yalan söyler diye düsündüm. kadin basindaki türbani vermek istedi cok mahcup olmustu, kabul etmedim.. ayak üstü ettigi dualar rahatlatmisti beni korkuyla yürüdügüm yolu rahat yürüyordum. biraz daha yürüdükten sonra uzaktan karsi karsiya gecerken gördüm sevgilimi, hizli adimlarla yanima gelip gülümsedik birbirimize sarildik, nefes nefes kalmisti kosmustu bir an önce gelebilmek icin. elini tuttum ve eve dogru yürürken az önce olanlari anlattim. eve girdigimizde bostu ev yine bu sefer abisi de yoktu daha rahattik. ayakkabilarimizi ve montlarimizi cikardik. kalbim yerinden cikacakmis gibi mutluydum yine sanki o ev benim evimdi.. o eve girdigimde kendimi buluyordum. simsıkı sarilmistik, öpüserek salona girdik koltuga oturdu ben de kucagina oturdum. öylece 5-10 dakika oturduk konustuk. sonra odasina gittik küpemi buldugunu söyledi, icimden keske bulmasaydin dedim. aldim küpeyi cantama attim. yanaklarimi öpmeye baslamisti sonra boynumu öptü, kiyafetlerimi cikardik omuzlarimi öptü ,sirtimi öptü. hizli bi sekilde onun da kiyafetlerini cikardik (devamini tahmin edebilirsiniz anlatmama gerek yok detayina kadar) daha sonra yatakta birbirimize sıkıca sarilip yatiyoduk hayaller kuruyorduk. kaafasini saclarindan tutup boynuma getiriyordum her defasinda sicacik boynun var ne güzel diyordu. sürekli cok güzel oldugumu söylüyordu, utaniyordum ben de. kucagina oturmustum ciplaktik ikimizde birbirimizin gözlerine bakarken aklimiza el kizartmaca oynamak geldi. ben yendigimde "nasil da seviniyor ya" diyordu cok mutlu oluyordum cokta zevkli oluyordu eline vurcakmis gibi yapip geri cekiyordum kahkaha atiyorduk. gözlerinin ici gülüyordu kalbim yerinde cikacakti sanki o an ki gülüsünü hala aklima getirmeye calisip mutlu oluyorum. gitmemem gerektigini tekrarliyordu. dönüs biletimi henüz almadigim icin biraz daha uzatmami istiyordu tatili. saatlerce yataginda yattiktan sonra arada kalkip gitar caliyordu hatta beraber bile calmistik (pinhani-beni al calmistik beraber) bana nasil calacagimi gösteriyordu. telefonlarimiz caliyordu mesajlar geliyordu biz hic aldirmiyorduk bile. biz birbirimize yetiyorduk. kücücük odanin icinde cok egleniyorduk. o kollarimi öpüyordu isiriyordu morariyordu biraz ama olsun ondan izler kalsin istiyordum o da ayni sekilde. tekrar yataga yattik gögsüne yattim kalp atislarini dinliyordum gözlerimizi kapattik "keske böyle ölsek en mutlu oldugumuz an da" dedik ikimizde ayni seyleri düsünüyorduk aslinda biraz da hüzün vardi icimizde. benim gün gelip gidecek olmam ikimizi de mahvediyordu hissediyordum. laptopuna uzandi komik videolar izlemeye basladik (internetten aldigi tablet yerine hiyar cikan cocuk- boh da cikabilir) bunun gibi videolar izliyorduk gülmekten ölüyorduk arada saclarima dokunuyordu kokluyordu cok huzur buluyordum. acikmistik yemek siparisi vermek icin "dois"i aradi dürüm gibi bi sey istedik icinde patates kizartmasi da vardi. biz komik videolar acip izlerken yaklagib 45 dakika sonra yiyeceklerimiz gelmisti. ben yavas yavas yerken yine bi baktim o bitirmisti, arkama gecti yatagina oturdu benim sirtim dönük yiyorum masa o taraftaydi eline gitarini aldi ben yemegimi yerken bana calmaya basladi. bu kez ona bakmiyordum gitar calarken yemegimi yiyip anin tadini cikariyordum ve tekrar evime geri dönecek olmak biraz da canimi skiyordu. yemegimi bitirdikten sonra gittim yanina oturdum telefonumu aldim elime saate baktim yavas yavas cikmamiz gerektigini söyledi evden, cantamdan aynami cikardim önce makyajima baktim yine göz makyajim akmisti.. eline adigi islak bezle temizledi akan makyajimi sonra cantamdan rujumu cikardim (pembe renkte chanel) sürmeye basladim bana bakiyordu bi yandan da üstünü giyiyordu "sana da süreyim mi"dedim merak etti uzatti dudaklarini hemen yine kahkaha atarak sürdüm ruju aynayi da eline verdim baktik baktik güldük, yavas yavas sildik sonra ruju. cantama makyaj esyalarimi koyarken parfümümü cikardim ona vermek istedigimi söyledim cok memnun oldu "her sabaha koklarim okula gitmeden" dedi o da bana kendi siyah t-shirtünü vermisti her geldigimde giydigim, t-shirtün bana cok yakistigini söylüyordu her defasinda uzun ve büyük geldigi icin. hemen üstümden cikarip cantama attim onun muazzam kokusu vardi t-shirtte cok mutluydum. artik evden cikma vaktimiz gelmisti acele etmeliydik. ayakkabilarimizi giymeden önce sarildik, birbirimizi ne kadar cok sevdigimizi söyledik. o evden ciktigim icin yine yüzüm düsüyordu zor geliyordu ordan ayrilmak. ayakkabilarimi ve montumu ondan önce giyip onu bekledim kapinin biraz disinda, egildi ayakkabilarini bagliyordu elindeki islak mendille önce kendi ayakkabilarini sildi sonra benim ayakkabilarimi yürürken biraz camurlanmislardi cok sasirdim beklemiyordum icimden iste istedigim erkek dedim.. her yaptigi incelikte ona daha da cok baglaniyordum ve artik emindim biz ruh esiydik birbirimizin. mutlu bi sekilde evden ayrildik disarda yürürken saclarimdan öpüyordu tenha yerlerde dudaklarindan öpyürdum onun. yürüyerek metro istasyonuna kadar yürüdük daha dogrusu ben yürümek istedim, ellerini tutmak hosuma gidiyordu yanimda yürümesi güven veriyordu. otobüste ayri ayri dikilmektense yürümeyi tercih etmistim iste. yaklagib 20 dakikaya metro istasyonuna geldigimizde birbirimizi öptük, sarildik, bileklerimden öptü "dikkat et " dedi ve giseden gectim. Metroya her bindigimde derin düsüncelere daliyordum ilerisi icin bi yandan mutlu oluyordum diger yandan da gidecegim icin onu birakacagim icin cok üzülüyordum. -
19.
0bulusmadigimiz günlerde ise ben tatilimi 2 hafta daha uzatmak icin is yerimi ariyordum sürekli bi yalanlar uydurup sonunda almistim 2 hafta daha izin. cok mutluydum. bulusacagimizi günü bekleyip ona süpriz yapmak istiyordum. bu arada okulu nedeniyle bulusamiyorduk her zaman.Tümünü Göster
19. Mart 2015 saat 12 de yine besevler metro istasyonuna gelip onu bekledim ayni cikista. hangi yönden gelecegini bilmedigim icin ona ters tarafa dikilmisim arkamdan sessizce gelip sacimi cekti, gülümsedik sonra sarildik yine o güzel kokusu burnuma geliyordu boynundan öptüm el ele tutustuk yürümeye basladik. bahceliye kadar yürüdük. cok yagmur yagiyordu bu arada hizli hizli yürüyüp mekan bakiyorduk nerede otursak diye. yollar asiri bozuk oldugu icin benim de ayagimda yüksek topuklu cizmeler oldugu icin sürekli düsecekmis gibi oluyordum neyse ki o beni smgibi tutuyordu her defasina cok hosuma gidiyordu."gitmeden yürümeyi ögreticem sana" diyordu her defasinda gülüyorduk bu söyledigine. yaninda kendimi kücük kiz cocugu gibi hissediyordum onun yaninda basima hic bi sey gelmez diye düsünüyordum, sanki etrafimizda sari bi serit var ve kimse yaklasamazdi bize öyle güveniyordum. Önce Leman Kültüre girdik oturmaya, yine karsilikli oturduk kollaarimizi masaya koyup ellerimizi tuttuk. garsona iki tane latte macchiato siparisi verdik. telefonumu karistirmak istedi ben de verdim, bakip bi sey bulamadiktan sonra özel candy crush'i acti oynama basladi ben de onu izliyordum. siparislerimiz geldikten sonra ben kalktim yerimden onun yanina oturdum bi elindeki parmaklariyla ben oynuyorduk diger eliyle de telefonu tutup candy crush oynuyordu. hatta sirayla oynuyorduk. bilen bilir oyunda 5 tane hakkin var oynamak icin sonra beklemen gerekiyo bi süre, birbirimizle sakalasiyorduk o sirada. gögsüne yatar gibi yatmistim cok huzurluyduk. daha sonra kalktik yürümeye basladik yagmur dinmemisti henüz. Mekanlara bakinirken OT Cafe de oturmaya karar verdik. duvarlarda siirler falan yaziyordu güzel bi mekandi begenmistim. disarda en arkadaki masaya oturmustuk yine garson biraz gec gelmisti masamiza profiterol siparisi verdik. güzel vakit geciriyorduk yeniden candy crush oynamaya daldik o sirada tatlilarimiz gelmisti yiyorduk bi yandan da (tadi cok güzeldi bahceliye yakin olanlar mutlaka orada profiterol yiyin) biz öve öve bitirememistik profiterolü, daha sonra aciktigimizi fark ettik ortaya mantarli pizza istedik o sirada ben onun yanina gectim yine oturmak icin ince battaniyeler vardi masanin kenarinda ondan aldim üstümüzü örtüp gögsüne dogru yaslanmistim yine. pizzamizi yedikten sonra hesabi ben ödemek istedim, günlerdir o ismarliyordu her seyi mahcup hissediyordum kendimi. hesabi ödedikten sonra kalktik ordan, yagmur dinmisti biz yürüyüs yapiyorduk ara sokaklara giriyorduk bagira cagira kahkahalar atiyorduk, yanimizdan gecen insanlarla dalga geciyordukk hayat bize güzeldi kisaca. saat 5 bucuga geliyordu yine gitme vaktim gelmisti metro istasyonuna hemen gitmemek icin yavas adimlarla yürüyorduk.. giselerin önünde son kez sarildik. kimse görmeden dudaklarina yapistim ne zaman bulusacagimiz belli degildi cünkü. gitmeden 2 hafta daha tatilimiz uzattigimi duyunca havalar uctu cok sevinmisti.. o sevinli mutlu hallerini unutamiyorum hala aklima geliyor. ve yine giselerden gecirmisti beni uzaktan el salladik birbirimize. -
20.
0gri ekran cikip duruyor panpalar biraz aksiyor o yüzden kusura bakmayin