-
42.
0Panpalar 40. entry'i okuyabiliyor musunuz bende bos gösteriyor nedense. eger okuyabiliyorsaniz sizde silinmis gibi gözükmüyorsa devam anlaticam yarim ederseniz sevinirim. aksi takdirde yasadiklarimin sonunu anlatamicam
-
41.
+1Ankaralıyım yalanmı dogrumu okuyunca ben anlarım
-
40.
028 Mart 2015. PazartesiTümünü Göster
5 gün bulusmak icin beklemek benim icin ölüm gibiydi sanki ayni sehirdeydik ama görüsemiyorduk daha dogrusu ben görüsmek istedigimi söylemiyordum sonucta annesi gelmisti ve onunla da vakit gecirsin istiyordum ama bi yandan da ben de onun icin gelmistim sonucta, ondan da bulusalim mi diye teklif gelmeyince sessiz kalmayi tercih ettim. taa ki bulusmamizdan bi gün önce teklif edesiye kadar ayrica bulusacagimiz günün aksaminda da annesi istanbula dönecekmis saat 6 gibi aksam onu birakmaya gidecegi icin acele evden cikmami söyledi gelebilmem icin. saat 12 gibiydi hizli bi sekilde giyinip makyajimi yapip yola ciktim. botanik metro istasyonuna yürürken arkamdan yürüyen bi adam laf atmaya baslamisti "sen ne güzel bi seysin öyle" diye cok korkmustum hizli hizli metro istasyonuna yürüdüm etrafima bakmadan. saat 1 bucukta besevlere vardim merdivenlerden ciktigimda beni bekledigini gördüm kosar adimlarla yanina gidip boynuna atladim cok özlemistim onu. hava yine yagmurluydu ben kayip düsecek gibi oluyordum yine neyse ki beni tutuyordu her defasinda. bahceliye yürümeye basladik sonra yavas yavas yine cok huzurlu ve mutluyduk. oturmak icin mekanlara bakinirken adini unuttugum bi mekana girdik distan bakildiginda club gibi bi yerdi sanki cluba giriyormussun hissi veriyordu merdivenlerden ciktik 2 katli bi mekandi teras bölümüne gectik oturmak icin. karsisina oturmak icin montumu cikarirken yanima otursana dedi kirmadim yanina oturdum cok ta memnun olmustum. garson ne icecegimizi sordu o bira istedi ben de pina colada (kokteyl bilmeyenler icin) sag tarafimda oturuyordu sol elimi karnina dogru koydum omzuna basimi yasladim sol elimle de onun elleriyle oynuyodum.. onun yaninda oldugum an'lar hic bitmesin istiyordum.. bi yandan iceceklerimizi yudumlayip diger yandan da insanlara bakip konusmalarini dinleyip gülüyorduk aramizda cok egleniyorduk. 2 saate yakin orada oturduktan sonra acikmistik hesabi istedik ve kalktik. sokakta ikimizin duyabilecegi seste sarkilar söyleyip dalga geciyorduk herkesle güzel vakit geciriyorduk. yemek yemek icin efes sports pub diye bi mekana girdik terasa gectik yine oturmak icin. menüye baktiktan sonra makarnali köri soslu tavuklu bi seyler istedik hatirlayamiyorum tam olarak o sirada yemeklerimizi beklerken etrafimiza bakiniyorduk hemen yanimizdaki binada satilik daire ilani carpti.. ben, bu ev keske bizim olsa biz satin alsak diye hayaller kurmaya basladim, benim de icimden ayni sey gecti dedi. telefon numarasi olsaydi arardik kaca veriyormus daireyi bi sorardik dedi sakasina arayacaktik tabi ki ama olsun düsüncesi bile güzeldi. simdi ben uzakta olsam bile o evin bende ayri bi yeri oldu.. hayal kurdugumuz bi evdi iste.. acaba birileri satin almismidir diye düsünüyorum bazen aklima geldikce.. onunla her gördügüm her adim attigim evi sahipleniyordum iste ben de böyle bir insanim.. acaba simdi o evin ynindan gecerken hayal kurdugumuz günü hatirlayip gülümsüyor mudur veya o daire bir gün satildiginda üzülür mü acaba "biz alcaktik bu evi" diyip.. neyse yemeklerimiz geldi biraz bekledikten sonra yemegimi yerken sürekli o eve gözüm gidiyordu icimden hayaller kuruyordum mesela sabah kahvaltimizi yapmak icin buraya inerdik diye kadinsi düsünceler iste. yemeklerimizi bitirdikten bi süre sonra kalkmaya karar verdik yürümek istedik biraz sonra da eve gitmek icin beni metro istasyonuna birakacakti. ne zaman görüsecegimizi yine kararlastirmadik yine bi kac günden de fazla bulusamayacagimizi kestirebiliyordum. ne zaman bulusacagimizi sormaktan korkuyordum belki de nesem bozulmasin istiyordum. gecen vedalastigimiz gibi duygusal bi sekilde vedalasmamak icin kendimi toparlamistim istasyona gelmeden. boynuna gibica sarildim o da ayni sekilde sarildi kokusunu cektim icime ve gectim giselerden.. -
39.
+128 Mart 2015. Pazartesi
5 gün bulusmak icin beklemek benim icin ölüm gibiydi sanki ayni sehirdeydik ama görüsemiyorduk daha dogrusu ben görüsmek istedigimi söylemiyordum sonucta annesi gelmisti ve onunla da vakit gecirsin istiyordum ama bi yandan da ben de onun icin gelmistim sonucta, ondan da bulusalim mi diye teklif gelmeyince sessiz kalmayi tercih ettim. taa ki bulusmamizdan bi gün önce teklif edesiye kadar ayrica bulusacagimiz günün aksaminda da annesi istanbula dönecekmis saat 6 gibi aksam onu birakmaya gidecegi icin acele evden cikmami söyledi gelebilmem icin. saat 12 gibiydi hizli bi sekilde giyinip makyajimi yapip yola ciktim. botanik metro istasyonuna yürürken arkamdan yürüyen bi adam laf atmaya baslamisti "sen ne güzel bi seysin öyle" diye cok korkmustum hizli hizli metro istasyonuna yürüdüm etrafima bakmadan. saat 1 bucukta besevlere vardim merdivenlerden ciktigimda beni bekledigini gördüm kosar adimlarla yanina gidip boynuna atladim cok özlemistim onu. hava yine yagmurluydu ben kayip düsecek gibi oluyordum yine neyse ki beni tutuyordu her defasinda. bahceliye yürümeye basladik sonra yavas yavas yine cok huzurlu ve mutluyduk. oturmak icin mekanlara bakinirken adini unuttugum bi mekana girdik distan bakildiginda club gibi bi yerdi sanki cluba giriyormussun hissi veriyordu merdivenlerden ciktik 2 katli bi mekandi teras bölümüne gectik oturmak icin. karsisina oturmak icin montumu cikarirken yanima otursana dedi kirmadim yanina oturdum cok ta memnun olmustum. garson ne icecegimizi sordu o bira istedi ben de pina colada (kokteyl bilmeyenler icin) sag tarafimda oturuyordu sol elimi karnina dogru koydum omzuna basimi yasladim sol elimle de onun elleriyle oynuyodum.. onun yaninda oldugum an'lar hic bitmesin istiyordum.. bi yandan iceceklerimizi yudumlayip diger yandan da insanlara bakip konusmalarini dinleyip gülüyorduk aramizda cok egleniyorduk.. - 38.
-
37.
+1cikardim telefonumu selfie cekmeye basladik yatakta yatarken 2 tane 10 dakikalik videomuzu cektik. yavas yavas giyinmemiz gerektigini söyledi önce benim gömlegimi cikardi gardirobundan dügmelerini ilikledi giydirdi beni sonra kendisi giyindi rujumu tazelemek bile istemedim o an. odasindaki her seyi hafizama kazimaya calisiyordum kalbim aciyordu ilk defa onun yaninda. mutfaga gitti cöpü de alayim atarim dedi . mutfakta son kez fotografini gizli cekecektim bana gülümsemisti (nomalde haber vermeden foto cekmemi istemezdi). evin salonuna son kez baktim, son kez mutfaga girdim sanki kendi evimden ayriliyordum. ayakkabilarimizi giydik montlarimizi giydik evin icinde sarildik ela gözlerine baktim saclarini oksadim ve ciktik. ellerini tuttum yolda yürümeye basladik hafif yagmurluydu hava o da bi yandan otobüs kac dakikaya gelecek diye bakiyordu. otobüsle gitmeyi istemezdim hic hava ne kadar yagmurlu olursa olsun o yolu yürümek isterdim. sessizce konusmadan yürüyorduk ilk defa yüzüm düsmüstü canim aciyordu neden konusmadigimi sordu "bisey yok" dedim daha fazla konusamadim eger konussaydim gözlerimden yaslar akardi. anladi üzüldügümü beni yol boyunca otobüs duragina kadar güldürmeye calisti ilk defa ona sahte gülüyordum, gülmeye calisiyordum. ne olursa olsun ona üzüldügümü belli etmemeye calistim ama olmadi iste. hafif yagmur yagdigi icin sürekli montumun kapsonunu örtmeye calisti ben de cikardim örtmesini istemedim islanmak istiyordum cünkü. sonra yine örttü hasta olacagimi söyledi ben de kirmadim zaten konusacak halim yoktu otobüs duragina geldigimizde ikimizde konusmadik birbirimizle aglamamak icin sürekli baska yönlere bakiyordum ona bakmamaya calisiyordum sanki yanimda yabanci birisivardi o an. aklima sadece turgut uyarin - göge bakma duragi siiri gelmisti. otobüs 2 dakikaya gelmisti.. full doluydu yine oturacak yer yoktu tutunacak halim de yoktu pek. otobüs beni ondan ayiriyordu sanki ellerini tutamiyordum konusup gülemiyorduk insanlar üzerime üzerime geliyodu sanki. o evden her ayrildigimda icimden bi seyler kopuyordu, kendi evimmis gibi benimsemistim 3 kez gelmekle. otobüse bindigim de mutlulugum azaliyordu daralmistim, canim aciyordu hemde cok, aglamamak icin kendimi zor tutuyordum, göz göze bile gelmek istemiyordum onunla, kafamda hep aynii soru vardi "eger evden ayrilmak bu kadar zor geldiyse ben seni nasil birakicam adam" bunu düsünmekten etrafima odaklanamiyordum herkes kendi halindeydi sevgililer de vardi onlara bakiyordum gidici oldugumu hatirliyordum yeniden, o an aglamak istiyordum aglayamiyordum ben onsuz bir hic oldugumu o an anlamistim. bana ölüm gibi gelen otobüs yolcugumuz nihayet son bulmustu inmem icin elimden tutmustu düsmeyeyim diye bi kac adim yürüdükten sonra besevler metro istasyonuna varmistik giselere dogru iniyorduk belki son görüsmemiz bu diyip güldü belli ki saka yapiyordu ama o an ben sakayi algiyalacak halde degildim bi daha hic görüsmeyecekmis gibi sarildim "icimden canin sagolsun" dedim sonucta annesiyle zaman gecirmesi onun da hakkiydi. en fazla 1 hafta sonra ülkeme dönecektim.. giselerden gecirdikten sonra beni gözlerimden yaslar akti onlari sildim elimle arkama dönüp bakacak cesaretim yoktu.Tümünü Göster
-
36.
+123 Mart 2015. PazartesiTümünü Göster
bir gün önceden yine anlasmistik ve bu kez okulu asacakti benim icin bastan pek yanasmasamda bu duruma cok istiyordum onu görmek 1 gün bile görmesem deli gibi özlüyordum. Saat 1 de yine besevler de bulusacaktik. Metroya her bindigimde bulusacagimiz icin sabirsizlaniyordum diger yandan da kendime inanamiyordum yasananlara ve her seyin mükemmeligine. hemen ellerini tutup kendimi kücük bir kiz cocugu gibi hissetmek istiyordum, güvendeydim onun yaninda cok güvendeydim. Nerdeyse bütün istasyonlari bile ezberletmisti bana normalde metroyla isim olmazdi, ben artik onun ne istese inkar etmeden yapabilecegi bi insan olmustum, kendimi öyle hissediyordum. Artik eskisi kadar korkmuyordum insanlar bana bi seyler yaparlar diye herkese kötü insanmis gözüyle bakmiyordum (türkiye icin gecerli bu, kücüklükten beri türkiyede yanimda birisi olmadan tek basima evden disari cikamazdim bi sey yapar birisi diye.) Yine gazi üniversitesi cikisindan cikmistim merdivenlerden yukari cikarken bi tane kücük dilenci cocuk gözüme takilmisti o sirada sevgilimi arayip nerede kaldigini sordum, 5 dakikaya gelecegini ögrendim yoldaymis. Beklerken dilenci suriyeli kücük cocugun merdivenlerde oturdugunu gördüm hemen cantamdan 2tl cikarip ona uzattim yüzü gülmüstü ben de mutlu olmustum. Fazla bekletmeden gelmisti beni almaya sımsıki sarildik öptük birbirimizi yanaktan, sormus olmak icin ne yapalim disarda mi gezelim bize mi gidelim diye sordu, ikimizde bu sorunun cevabini biliyorduk zaten ben de fazla düsünmeden eve gitmek istedigimi belirttim. yolun karsisina gectik otobüs duraginda beklemek icin o sirada gs formali ögrenciler bekliyordu yanimizda hemen kimin sampiyon olacagini konusmaya baslamistik o galatasarayliydi ben ise fenerbahce ikimizde tuttugumuz takimin sampiyon olacagini söylüyorduk iddaya bile girdik "eger gs sampiyon olursa formayi giydirip fotolarini instaya facebooka atarim" demisti ben de kabul ettim maksat eglenmekti zaten. sonra annesinin gelecegini söyledi istanbuldan kalmak icin. fazla beklemeden otobüs gelmisti yine cok doluydu oturacak yer yoktu biz de önümüzü cama dogru döndük disariyi zliyorduk bi yandan da tutunmaya calisiyorduk. o sirada hafif hafif icimi hüzün kapliyordu bi daha o otobüse binip o yolu gitmeyecektim, sanki son kez gidiyomusum gibi o eve.. yolculuk süresinde pek konusmadik aklimdaki sorular yüzünden sanki yollara, binalara, son kez bakiyordum otobüsün camindan. otobüsten indikten sonra bu sefer bim'e degil de sok'a girmeye karar verdik biraz da soklanalim dedik * icerden hazir profiterol, cips, patlamis misir alarak ciktik eve dogru yürüdük yavas yavas. Eve geldigimizde bi tek abisi vardi o da ise gidecekti zaten hazirlaniyordu. geldigimizi seslenip iceriye salona oturdum, elindeki posetleri odasina biraktiktan sonra o da yanima geldi oturdu telefonumu cikarmami ve candy crush oynama istedigini söyledi ben de cikardim cantamdan verdim. abisinin gitmesi icin zaman gecirmeye calistigini anlamistim sesimi cikarmadim hic sessiz konusuyorduk nedense o an evde ölüm sessizligi vardi sanki kimse bi sey konusmuyordu. o oyun oynuyordu ben de camdan disariya bakiyordum son kez geldigim o eve. uzaklara bakiyordum camdan cok uzaklara her seyi görmek istiyordum o an. kisa bi süre sonra abisi salona girmeden uzaktan "ben cikiyorum görüsürüz" diyip cikti biz de "görüsürüz"dedik. abisi evden cikar cikmaz telefonu birakti elinden kucagina oturmami istedi, oturdum ben de öpüsmeye basladik daha sonra ve odaya gectik. posetten profiterolleri cikarmaya basladik cipsi ve patlamis misiri da acti yemeye basladik. profiterollerimizi bitirdikten sonra beyaz gömlegimin dügmelerini yavas yavas acip gömlegimi gardirobuna asti yine, bana kahverengi bir t-shirtünü verdi giymem icin gerci giymeme firsat kalmadan ikimizde yataga girdik hizli bi sekilde kiyafetlerimizi cikarip yere attik sevismeye basladik. yaklagib yarim saat sonra annem aramisti ilk aramaya aldirmadan devam ettik israrla arayinca disarda oldugumuzu sanmasi icin pencereyi actim ciplagim bu arada hemen yastik koydu önüme birisi görmesin diye beni o halde, 8 dakika falan konustuktan sonra kapattim önemli bi sey yoktu öylesine aramisti ne yaptigimi sormak icin. sonra o da annemi ariyim bi dedi ne zaman gelecegini sormak icin babasi acti telefonu o sirada giyinmeye baslamisti o da ciplakti ben hem yatakta yatiyodum hem de onun hemen saygidan giyinmeye baslamasina gülüyordum, hosuma da gitmisti bu davranisi. telefonu kapattiktan bi 15 dakika sonra annesi aramisti bu sefer gelmemesi icin diretsede sevgilim annesi kafasina koymustu gelcekti. daha sonra annesinin 1 sene önce geldigini ögrendim o eve.. neden simdi gelmek istiyordu peki diye düsünürken diger yandan da gögsüne yatmistim.. artik belliydi son kez gelmistim o eve.. ne yapsamda bu gercegi degistiremezdim.. sahiplendigim her sey bi anda yabancilasiyordu sanki cok canim yanacakti simdiden hissediyordum, bozuntuya vermeden yaninda huzurlu bi sekilde sarilip ona yattim biraz baktigimda o da gözlerini kapatmisti.. her seyin farkindaydi. o gün yataktan canim hic cikmak istemedi hatta giyinmek bile istemedim, arada yataktan kalkip bana gitar caliyordu sonra yine her zamanki gibi komik videolar izliyorduk kahkahalar atiyorduk.. birbirimizi ne kadar cok sevdigimizi dile getiriyorduk, benim kollarimi isiriyordu ben de boynunu isirmistim cani acisin diye sakasina tabi ki, baktigimda mosmor olmustu boynu.. tam da annesi gelecekti ertesi gün. istemeyerek yaptigim icin cantama baktim yanimda fondoten vardi bi tane kap gibi bi seye biraz sürdüm fondoten'den annesi gelince sürmesini istedim en azindan fazla belli olmazdi onu sürdügünde. ben de gögsüme iz yapmasini istedi büyük bi zevkle yapti. saclarimi oksuyordu gögsüne her yattigimda böyle ölsek mutlu ölürdük heralde diye düsünmeden edemiyorduk. yine yanaklarimi öpmekten bütün makyajim akmisti ama olsundu sonucta bi daha bu kadar hirpalayici bi sekilde öpemeyecekti. masaj yapcam diyip ölümüne gidikliyordu beni, her defasinda eve gittigimde kemiklerim agriyordu cok hirpalayici bi sekilde seviyodu ama cok hosuma gidiyprdu bu durum.. o beni ne kadar hirpalayipta sevsede ben onu narin bi sekilde öpüyordum saclarini oksuyordum. kucagimda oturdugunda kafasini alip gögsüne dogru koyuyordum o an sanki annesine muhtac kücük cocuklar gibi oluyordu icimden onu nasil birakacagimi düsünüp kendi kendimi yemeye basliyordum bi yandan da.. arada masada duran cipslerden patlamis misirlardan atistirip yeniden yataga oturuyoduk. onun kucagina oturdugumda el kizartmaca oynuyorduk yine ayni taktiklerle onu kandirip eline vuracakmis gibi yapip geri cekiyordum o da her defasinda kaniyordu, sonra gülmeye basliyorduk ama karnimiza agrilar giresiye kadar gülüyorduk buna. sira ona geldiginde ise ben ellerimi cekmiyorum o da vurdukca vurup ellerimin kizardigini görünce öpmeye basliyordu, o ev de son kez biz olabildigimiz icin her sey itiraz etmeden mükemmel olmaliydi cünkü. sonra ben kucagindayken gidiklayip yere düsecekmis gibi oldugumda her defasinda beni tuttuguna inandigim icin kendimi koyverdim nasilsa tutcak diye.. simarip tutmadi sonra tutmaya calisti gülerek yere düstük yataktan, bi yerime bi sey oldu mu diye bakip öpmeye basladi deli gibi kollarimi bile öpüyordu ben de bileklerini öptüm iyi olduugumu söyledim yavasca kalktik ayaga saate baktigimizda 4 bucuga geliyordu son yarim saatimizi yasiyorduk o evde.. -
35.
0devam ediyorum binler
-
34.
+1bu burda dursun sonra okurum
-
33.
021 Mart 2015, Cumartesi.Tümünü Göster
O gün Nevruz kutlamalari oldugu icin evdekiler evden cikmama izin vermemislerdi olaylar cikar bi sey falan olur diye sonra nasil oldu anlamadim ben cok tutturunca izin verdiler. mutlu bi sekilde hemen haber verip ona giyinmeye basladim. 12 gibi evden ciktim 1 bucuk 2 gibi besevlere gelmistim. MEtrodan inip merdivenlerden cikmaya basladigimda arkasi dönmüs bi sekilde beni bekliyordu, benim aklima hemen arkasina sessizce yanasip sacini cekmek geldi aynisini o da bana yapmisti. sinsice parmak uclarima basa basa ciktim merdivenlerden topuk sesimi duymasin diye uzandim sacini cektim refleksle elini sacina zütürdü arkasina döndü gülüstük. sarilip öptükten sonra birbirimizi bahceliye dogru yürümeye basladik yine. normalde kizilayda bulusmayi planliyorduk ama olaylar falan cikar diye gitmek istemedim. hava diger günlere göre daha güzel oldugu icin montumun önünü acmistim o da ne giyindim diye bakar bakmaz gömlegimin boyun tarafini da iliklememi istedi bayagi laf etti sonra durduk yolda o ilikledi dügmeyi. bunlari yapmasi bana dokunmasi benimle ilgilenmesi cok hosuma gidiyordu. sonra bi mekana girdik adini hatirlayamiyorum karsi karsiya oturduk, o bira ismarladi ben ise cafe latte. cikardim telefonumu candy crush oynama basladik yine sirayla.. yanina oturduk beni sardi kollariyla yanaklarimi öpüp durdu.. onun yanindayken zaman duruyordu zaten, dünyanin en huzurlu insani ben oluyordum. iceceklerimizi ictikten sonra bayagi oturduk ve kalktik ordan. birazcik yürüdükten sonra karnimiz acikti yemek yemeye bi mekana girdik adini hatirlayamiyorum yine "kahve" geciyordu icinde mekanin bunu hatirliyorum sadece. iki katliydi üst kata ciktik alt kat cok doluydu oturcak yer yoktu. masaya oturdugumuzda ellerimizi tuttuk yine masaya uzatip ben manti istedim o tavuklu karigib bi yemek istedi. yemeklerimiz gelesiye kadar sakalastik videosunu cektim sonra o benim fotograflarimi cekmis, konusurken gizli benim videomu cekmis benim telefonumla sonra farkettim izledik güldük yine. biraz ciddi konusmalara basladiktan bi süre sonra yemeklerimiz geldi cok acikmistim ilk defa zorlanmadan bitirmistim bütün tabagi. daha sonra ben lavaboya gittim rujumu tazelemek icin o da lavaboya gitti hesabi ödedik ve kalktik. bahcelide yürüdük aksam olmaya baslamisti biz yine neseli bi sekilde sokakta kahkahalar atiyorduk ben istemeden ayagim takilip düsecekmis gibi oluyordum o beni tutuyordu. besevler metro istasyonuna yürüyorduk. merdivenlerden giselere inerken icimi her defasina bi hüzün kapliyordu yine aynisi olmustu. son kez sarilacakmisim gibi sarildim ona öptü beni yanaklarimdan ben de boynundan öptüm, yine kartini basti ve ben istemeden giseden gectim. arkami dönüp gülümseyip el salladim o da ayni sekilde el salladi. -
32.
0gri ekran cikip duruyor panpalar biraz aksiyor o yüzden kusura bakmayin
-
31.
0devam et
-
30.
0bulusmadigimiz günlerde ise ben tatilimi 2 hafta daha uzatmak icin is yerimi ariyordum sürekli bi yalanlar uydurup sonunda almistim 2 hafta daha izin. cok mutluydum. bulusacagimizi günü bekleyip ona süpriz yapmak istiyordum. bu arada okulu nedeniyle bulusamiyorduk her zaman.Tümünü Göster
19. Mart 2015 saat 12 de yine besevler metro istasyonuna gelip onu bekledim ayni cikista. hangi yönden gelecegini bilmedigim icin ona ters tarafa dikilmisim arkamdan sessizce gelip sacimi cekti, gülümsedik sonra sarildik yine o güzel kokusu burnuma geliyordu boynundan öptüm el ele tutustuk yürümeye basladik. bahceliye kadar yürüdük. cok yagmur yagiyordu bu arada hizli hizli yürüyüp mekan bakiyorduk nerede otursak diye. yollar asiri bozuk oldugu icin benim de ayagimda yüksek topuklu cizmeler oldugu icin sürekli düsecekmis gibi oluyordum neyse ki o beni smgibi tutuyordu her defasina cok hosuma gidiyordu."gitmeden yürümeyi ögreticem sana" diyordu her defasinda gülüyorduk bu söyledigine. yaninda kendimi kücük kiz cocugu gibi hissediyordum onun yaninda basima hic bi sey gelmez diye düsünüyordum, sanki etrafimizda sari bi serit var ve kimse yaklasamazdi bize öyle güveniyordum. Önce Leman Kültüre girdik oturmaya, yine karsilikli oturduk kollaarimizi masaya koyup ellerimizi tuttuk. garsona iki tane latte macchiato siparisi verdik. telefonumu karistirmak istedi ben de verdim, bakip bi sey bulamadiktan sonra özel candy crush'i acti oynama basladi ben de onu izliyordum. siparislerimiz geldikten sonra ben kalktim yerimden onun yanina oturdum bi elindeki parmaklariyla ben oynuyorduk diger eliyle de telefonu tutup candy crush oynuyordu. hatta sirayla oynuyorduk. bilen bilir oyunda 5 tane hakkin var oynamak icin sonra beklemen gerekiyo bi süre, birbirimizle sakalasiyorduk o sirada. gögsüne yatar gibi yatmistim cok huzurluyduk. daha sonra kalktik yürümeye basladik yagmur dinmemisti henüz. Mekanlara bakinirken OT Cafe de oturmaya karar verdik. duvarlarda siirler falan yaziyordu güzel bi mekandi begenmistim. disarda en arkadaki masaya oturmustuk yine garson biraz gec gelmisti masamiza profiterol siparisi verdik. güzel vakit geciriyorduk yeniden candy crush oynamaya daldik o sirada tatlilarimiz gelmisti yiyorduk bi yandan da (tadi cok güzeldi bahceliye yakin olanlar mutlaka orada profiterol yiyin) biz öve öve bitirememistik profiterolü, daha sonra aciktigimizi fark ettik ortaya mantarli pizza istedik o sirada ben onun yanina gectim yine oturmak icin ince battaniyeler vardi masanin kenarinda ondan aldim üstümüzü örtüp gögsüne dogru yaslanmistim yine. pizzamizi yedikten sonra hesabi ben ödemek istedim, günlerdir o ismarliyordu her seyi mahcup hissediyordum kendimi. hesabi ödedikten sonra kalktik ordan, yagmur dinmisti biz yürüyüs yapiyorduk ara sokaklara giriyorduk bagira cagira kahkahalar atiyorduk, yanimizdan gecen insanlarla dalga geciyordukk hayat bize güzeldi kisaca. saat 5 bucuga geliyordu yine gitme vaktim gelmisti metro istasyonuna hemen gitmemek icin yavas adimlarla yürüyorduk.. giselerin önünde son kez sarildik. kimse görmeden dudaklarina yapistim ne zaman bulusacagimiz belli degildi cünkü. gitmeden 2 hafta daha tatilimiz uzattigimi duyunca havalar uctu cok sevinmisti.. o sevinli mutlu hallerini unutamiyorum hala aklima geliyor. ve yine giselerden gecirmisti beni uzaktan el salladik birbirimize. -
29.
0Ertesi gün 14. Mart 2015Tümünü Göster
Metroyla Kizilaya kadar gidip Besevlere gecmek icin Ankaray'i kullandim. 12 bucuk gibi varmistim besevlere, hemen onu arayip geldigimi nerede bekledigini sordum, biraz gecikecegini ve gazi üniversitesi cikisindan cikip uzun yolu hic sapmadan bas asagiya yürümemi söyledi. yürümeye basladim hizli hizli, etrafima bakmadan yürürken yanima bi tane orta yasli kadin yanasti "esim hastanede koma da yatiyor, 5tl verir misin kizim" dedi biraz korktugum icin hemen cantamdan cüzdanimi cikarip 5tlyi verdim. kadin paraya bakti bi de bana bakti "25tl demistim ben" dedi ben de hic uzatmadan "pardon 5tl diye duymusum basimin gözümün sadakasi olsun" dedim verdim parayi kadina. yalan söylediyse kendine yalan söyler diye düsündüm. kadin basindaki türbani vermek istedi cok mahcup olmustu, kabul etmedim.. ayak üstü ettigi dualar rahatlatmisti beni korkuyla yürüdügüm yolu rahat yürüyordum. biraz daha yürüdükten sonra uzaktan karsi karsiya gecerken gördüm sevgilimi, hizli adimlarla yanima gelip gülümsedik birbirimize sarildik, nefes nefes kalmisti kosmustu bir an önce gelebilmek icin. elini tuttum ve eve dogru yürürken az önce olanlari anlattim. eve girdigimizde bostu ev yine bu sefer abisi de yoktu daha rahattik. ayakkabilarimizi ve montlarimizi cikardik. kalbim yerinden cikacakmis gibi mutluydum yine sanki o ev benim evimdi.. o eve girdigimde kendimi buluyordum. simsıkı sarilmistik, öpüserek salona girdik koltuga oturdu ben de kucagina oturdum. öylece 5-10 dakika oturduk konustuk. sonra odasina gittik küpemi buldugunu söyledi, icimden keske bulmasaydin dedim. aldim küpeyi cantama attim. yanaklarimi öpmeye baslamisti sonra boynumu öptü, kiyafetlerimi cikardik omuzlarimi öptü ,sirtimi öptü. hizli bi sekilde onun da kiyafetlerini cikardik (devamini tahmin edebilirsiniz anlatmama gerek yok detayina kadar) daha sonra yatakta birbirimize sıkıca sarilip yatiyoduk hayaller kuruyorduk. kaafasini saclarindan tutup boynuma getiriyordum her defasinda sicacik boynun var ne güzel diyordu. sürekli cok güzel oldugumu söylüyordu, utaniyordum ben de. kucagina oturmustum ciplaktik ikimizde birbirimizin gözlerine bakarken aklimiza el kizartmaca oynamak geldi. ben yendigimde "nasil da seviniyor ya" diyordu cok mutlu oluyordum cokta zevkli oluyordu eline vurcakmis gibi yapip geri cekiyordum kahkaha atiyorduk. gözlerinin ici gülüyordu kalbim yerinde cikacakti sanki o an ki gülüsünü hala aklima getirmeye calisip mutlu oluyorum. gitmemem gerektigini tekrarliyordu. dönüs biletimi henüz almadigim icin biraz daha uzatmami istiyordu tatili. saatlerce yataginda yattiktan sonra arada kalkip gitar caliyordu hatta beraber bile calmistik (pinhani-beni al calmistik beraber) bana nasil calacagimi gösteriyordu. telefonlarimiz caliyordu mesajlar geliyordu biz hic aldirmiyorduk bile. biz birbirimize yetiyorduk. kücücük odanin icinde cok egleniyorduk. o kollarimi öpüyordu isiriyordu morariyordu biraz ama olsun ondan izler kalsin istiyordum o da ayni sekilde. tekrar yataga yattik gögsüne yattim kalp atislarini dinliyordum gözlerimizi kapattik "keske böyle ölsek en mutlu oldugumuz an da" dedik ikimizde ayni seyleri düsünüyorduk aslinda biraz da hüzün vardi icimizde. benim gün gelip gidecek olmam ikimizi de mahvediyordu hissediyordum. laptopuna uzandi komik videolar izlemeye basladik (internetten aldigi tablet yerine hiyar cikan cocuk- boh da cikabilir) bunun gibi videolar izliyorduk gülmekten ölüyorduk arada saclarima dokunuyordu kokluyordu cok huzur buluyordum. acikmistik yemek siparisi vermek icin "dois"i aradi dürüm gibi bi sey istedik icinde patates kizartmasi da vardi. biz komik videolar acip izlerken yaklagib 45 dakika sonra yiyeceklerimiz gelmisti. ben yavas yavas yerken yine bi baktim o bitirmisti, arkama gecti yatagina oturdu benim sirtim dönük yiyorum masa o taraftaydi eline gitarini aldi ben yemegimi yerken bana calmaya basladi. bu kez ona bakmiyordum gitar calarken yemegimi yiyip anin tadini cikariyordum ve tekrar evime geri dönecek olmak biraz da canimi skiyordu. yemegimi bitirdikten sonra gittim yanina oturdum telefonumu aldim elime saate baktim yavas yavas cikmamiz gerektigini söyledi evden, cantamdan aynami cikardim önce makyajima baktim yine göz makyajim akmisti.. eline adigi islak bezle temizledi akan makyajimi sonra cantamdan rujumu cikardim (pembe renkte chanel) sürmeye basladim bana bakiyordu bi yandan da üstünü giyiyordu "sana da süreyim mi"dedim merak etti uzatti dudaklarini hemen yine kahkaha atarak sürdüm ruju aynayi da eline verdim baktik baktik güldük, yavas yavas sildik sonra ruju. cantama makyaj esyalarimi koyarken parfümümü cikardim ona vermek istedigimi söyledim cok memnun oldu "her sabaha koklarim okula gitmeden" dedi o da bana kendi siyah t-shirtünü vermisti her geldigimde giydigim, t-shirtün bana cok yakistigini söylüyordu her defasinda uzun ve büyük geldigi icin. hemen üstümden cikarip cantama attim onun muazzam kokusu vardi t-shirtte cok mutluydum. artik evden cikma vaktimiz gelmisti acele etmeliydik. ayakkabilarimizi giymeden önce sarildik, birbirimizi ne kadar cok sevdigimizi söyledik. o evden ciktigim icin yine yüzüm düsüyordu zor geliyordu ordan ayrilmak. ayakkabilarimi ve montumu ondan önce giyip onu bekledim kapinin biraz disinda, egildi ayakkabilarini bagliyordu elindeki islak mendille önce kendi ayakkabilarini sildi sonra benim ayakkabilarimi yürürken biraz camurlanmislardi cok sasirdim beklemiyordum icimden iste istedigim erkek dedim.. her yaptigi incelikte ona daha da cok baglaniyordum ve artik emindim biz ruh esiydik birbirimizin. mutlu bi sekilde evden ayrildik disarda yürürken saclarimdan öpüyordu tenha yerlerde dudaklarindan öpyürdum onun. yürüyerek metro istasyonuna kadar yürüdük daha dogrusu ben yürümek istedim, ellerini tutmak hosuma gidiyordu yanimda yürümesi güven veriyordu. otobüste ayri ayri dikilmektense yürümeyi tercih etmistim iste. yaklagib 20 dakikaya metro istasyonuna geldigimizde birbirimizi öptük, sarildik, bileklerimden öptü "dikkat et " dedi ve giseden gectim. Metroya her bindigimde derin düsüncelere daliyordum ilerisi icin bi yandan mutlu oluyordum diger yandan da gidecegim icin onu birakacagim icin cok üzülüyordum. -
28.
0
-
27.
0gel yanima otur film secelim dedi, bakinmaya basladik ne izlesek diye. Hint filmi bulduk bi tane sözde dram'di bi yarim saat falan izledik filmin dram degil eglenceli bi film oldugunu anlayinca sıkılmaya basladik ve birbirimize yakinlastik yeniden, öpüsmeye baslamistik deli gibi laptop'u hizli bi sekilde yere dogru koydu ve soyunmaya basladik. o kadar mutlu ve huzurluyduk ki saate bile bakmiyorduk birbirimize sarilip gözlerimizi kapatip kalp atislarimizi dinliyorduk kapali gözlerinden öpüyordum hafif kipirdiyordu gözleri ben öptükce, yine de acmamisti gözlerini cok huzurluydu belliydi, bunu görünce daha da mutlu oluyordum. birbirimize sarili ölmeyi istemistik o an. aramizda mesafelerin bizi ayirmamasini diledik durduk. sonra kalkti yataktan gitarini aldi eline ve benim icin gitar calacagini söyledi.. merakli bi sekilde dinliyordum (pinhani - beni al.. baris manco - yine bi gülnihal aldi aklimi'yi calmisti) bi kac tane daha caldi ama onlari hatirlayamiyorum maalesef. sonra ayaga kalkti bende kalktim sarildik birbirimize simsıkı arada kollarimi isiriyordu bende ensesini öpyordum.. kollarimi isirirken canim aciyodu biraz ama onun verdigi aci her türlü kabulümdü iste, o isirdikca daha da istiyordum. boynuna öpmek icin her yaklastigimda muazzam bi koku geliyordu burnuma ama parfüm kokusu degildi, o kokuyu pgibolojik olarak hala duymaya calisiyorum öyle hissetmeye calisiyorum, unutulmaz bir kokusu vardi. ayaga kalktigimizda dans etmeye basladik (müziksiz) kahkahalar atarak ikimizde bilmiyorduk ilk defa dans ediyorduk ama beceriyorduk.. parmak uclarima basiyordum dans ederken biraz zor oluyordu ama ikimizde keyif aliyorduk. aklima her defasinda bulusmaya geldigimdebi türlü veremedigim hediye gelmisti sürekli cantamda geziyordu.. mekanda kabul etmek istemiyordu hediyeyi diye ben de evinde veririm diye düsünüp yanima almistim hediyeyi. türkiyeye gelmeden önce hediyenin paketini özenle hazirlamistim karton posete isimlerimizi yazip kalplerle boyamistim bayagi emek vermistim, sonucta ilk sevdiigim adamdi ve degeri hak ediyordu. cantamdan cikarip ona verdigimde biraz mahcup olmustu merakla acti paketi (cikolata almistim birlikte yeriz diye) kullanisli ve beni hatirlayacagi bi hediye almak isterdim ama ilk kez görüsecegimiz icin bosa da gitmesini istememistim olur da anlasamayiz diye. daha sonra küpemin bi tanesinin düstügünü fark ettik yatagin altlarina dogru bakindik bulamadik, icimden bulmamasini istedim küpeyi hatira olurdu saklardi bir daha gelecegim zamana hem benim cok küpem vardi esi de onda kalsaydi bi sey olmazdi. illa bulcam küpeyi diye tutturdu bayagi aradi bulamadi. ona bi esyami birakmayi kafaya koymustum ilerki zamanlar icin. sonra montumu giyip odadan cikip abisine gösterdi "tarz miyim" diye takildi ona (baya meshurdu ya bi aralar su tarz yarismalari) hic istemesekte saate baktik 5 bucuktu neredeyse, benim eve varmama 6 bucugu bulurdu diye düsündük. aklimiza fotograf cekilmek geldi, kucagina oturdum bol bol eglenceli fotograflar cekilirken bi yandan da laptoptan sarki acmistik (müslüm gürses - hangimiz sevmedik, Queen - bohemian rhapsody, bi kac queen sarkisi daha dinledik, lana del rey -summertime sadness.. digerlerini hatirlayamiyorum) dinlerken diger yandan da giyinmeye baslamistik gardirobunda askidan aldigi elbisemi giydirdi bana sonra kendisi giyindi yavas yavas hazirlaniyorduk evden cikmak icin. ayakkabilarimizi giymeden önce birbirimzi ne kadar cok sevdigimizi söyleyip sarildik sonra ciktik evden. hem mutluydum hem de üzüntülüydüm biraz, o evden cikmak hic icimden gelmiyordu.. sevincle geldigim yollari üzülerek dönmek cok zor geliyordu. otobüs duragina dogru yürürken gecen bana giymem icin verdigi hirkanin abisine ait oldugunu ögrendim, abisi nisanliydi yazin evlenecekti bu sebepten dolayi ayrilmalarini istemezdim hemen yikamalarini söyledim hirkayi.. parfüm kaliciydi cünkü (chloe love). meraklanmamami söyledi abisi hirkayi gitmeden ona birakacagini söylemis. sonra 5 dakikaya otobüs gelmisti, yine cok kalabalikti ayakta dikilcek yer bile yoktu neredeyse.. yine o beni belimden tutmaya calisiyordu ,göz göze geldigimizde gülümsüyorduk birbirimize insanlarin telefon konumalarini dinleyip egleniyorduk. besevler metro istasyonunun önünde indik. giselere dogru merdivenlerden asagiya indik. yine gise de kartini basti gecirmeden önce sarildik, öptük biribirimizi boynundan öptüm iki defa ve giseden gecmeden önce yarin yeniden evde takiliriz diye anlastik.Tümünü Göster
-
26.
0iki gündür devam edicem gri ekran cikip duruyor. neyse devam ediyorum binler
-
25.
+1eve girdigimizde kimse yoktu kendimi daha rahat hissettim. ayakkabilarimi cikarip kapinin kenarina koydum onun ayakkabilarini cikarmasini bekledim. evi gezmek icin sabirsizlaniyordum. ayakkabilarini cikardi ve birbirimize daha da sıkı sarilmaya basladik belki 1 dakika öyle kalmisizdir bu arada ayakkabilari cikardigimda ona sarilmak icin parmak uclarima bastim(benim boyum 1.66 onun ise 1,82). dudagima öpücük kondurdu gözlerimin icine bakti derin derin bunlari yaparken hala giris kapisinin yanindayiz. hadi sana evi gezdireyim dedi önce mutfagi gösterdi sonra salona girdik hizli hizli göz attiktan sonra onun odasina girdik. posetleri masasina koyduk. odasina girdigimizde de hemen sarildik yine, sarilirken elleri popoma gitti oksadi biraz sonra icerden tabüre almaya gitti kahvaltimizi yapcaktik, ben yatagina oturdum masasi hemen yataginin ayak ucu tarafiyla bitigibti. bi elinde tabüre diger elinde bardaklarla geldi meyve suyu doldurdu ikimize de sonra pogacalarimizi yemeye basladik. yine o kadar hizli yedi ki ne ara bitirdin diye sordum o da gülümsedi. ben daha ilk pogacami bitirmeden hatta agzimda pogaca varken arkama geldi bi anda oturdu, elbisemin femuarini acti yavasca ve ensemi öpmeye basladi. neseli bi ses tonuyla "dur agzimda pogaca var acelen ne" dedim, sonra yersin dedi. o an kendimi ona biraktim benim icin ilkler yasaniyodu cünkü omuzlarimi daha da öpüyordu, bi sey söylemeden kollarimi kaldirmam gerektigini anladim ve elbisemi cikardi yataktan ayaga kalkti gardirobunu acti askiyi aldi ve elbisemi asti "hep bu kadar düzenli misin" diye sordum "sirf senin icin" dedi ve gardirobundaki askidan bana siyah t-shirtünü cikardi bugün ev de giymem icin. hosuma giden her seyi yapiyordu daha da büyüleniyordum. yatakta beklemistim onu oturarak, yavasca omuzlarimdan itip yatirdi beni öpüsmeye basladik atesli bi sekilde.. ben ilk defa öpüstügüm icin aslinda biraz da korkuyordum becerebilecek miyim diye, o da biliyordu bunu, hic zorlanmadan öpüsüyorduk o an zaman dursun istiyordum. becerebildim mi diye sordugumda ilk kez öpüstügüm halde harika oldugumu söyledi beni daha da cesaretlendirdi. coraplarimi cikarirken bi yandna da kendi kiyafetlerini cikarmaya basladi bunlari yaptiktan sonra yanaklarimi, dudaklarimi öpüp durdu, icimden makyajim kesin calindi hep diye düsünüyodum ama pekte umrumda olmuyordu acikcasi.. nihayetinde sevdigim adamin kollarindaydim bundan güzel ne olabilirdi ki. (bunun devamini yazmicam zaten ne oldugunu tahmin ediyosunuzdur. merak edenler icin: her seyi yaptik ama onun olmadim, düsünce olarak kendimi onun hissediyordum zaten)Tümünü Göster
yaklagib 45 dakika sonra kapi caldi, biz cirilciplagiz. Abim gelmistir dedi hizla üstünü giyinip kaiyi acmaya gitti. ben de ne oldugunu anlamadan alelacele ic camasirlarimi, kltlu corabimi ve onun verdigi siyah uzun t-shirt'ü giydim. abisinin karsisina makyajim bozulmus halde cikacak olmak beni utandirmisti baya sonucta anlayacakti ne yaptigimizi ve bu durum biraz canimi sıkmisti.. yanlis anlasilacak bi sey yapmamistik cünkü. abisi odaya girmeden hemen tabüreye oturdum aldim elime pogacayi yemeye basladim sirtimi da döndüm. abisinden önce sevgilim geldi yanima sessizce ne cabuk giyindin diyip hayranligini gizleyemedi. o sirada abisi geldi odaya sevgilim bizi tanistirdi.. "taaa nerelerden geldi bak" dedi abisine. abisi de sasirdi baya, tatil icin geldigimi söyledim. mesleklerimiz nereddeyse ayniydi abisiyle islerimiz hakkinda konustuk falan bi yandan da sevgilimin gardirobundan kiyafetlerini toparliyordu istabula gidecekti o gün. "kiza ala ala pogaca mi aldin kahvaltilik" dedi sevgilime, "o da ögrenciyiz napalim" gbi bi sey söyledi tam hatirlamiyorum bunu. yataga oturdu laptop'tan film bakmaya basladi ben pogacalara gömüldüm tabi o an cok heyecanlliydim konusacak durumda bile degildim. abisi valizini de odadan aldiktan sonra cikti ve bi daha girmedi odaya. -
24.
+1Bir gün önceden anlasmistik yine saat kacta nerede bulusacagimizi.
günlerden 13 Mart. sabah 8 bucukta cikip 9 bucuga kizilaya geldim. Metro istasyonundaki merdivenlerden cikip etrafima bakindim yoktu daha sonra güvenparktaki banklardan birine oturup beklemeye basladim.. 15 dakika sonra arkamdan geldi göremedim seni neden parka oturdun seni ariyorum dakikalardir diye söylendi ve otobüs duragina dogru yürümeye basladik. otobüs duragini aklimda tutmami söyledi bi dahaki gelisimde ben gelecektim cünkü ama otobüsleri karistiririm diye kendime de güvenemiyordum o yüzden aklimda tutma geregi duymadim. bes dakika bekledikten sonra ici full dolu olan otobüse bindik, ortalara dogru ilerledik. bi elimde kocaman el cantam, ayakkabilarim zaten yüksek topukluydu ayakta durmaktan zorlaniyordum, o hem kendisi tutunuyordu bi yandan da beni belimden tutmaya calisiyordu. neyse ki genc bi tane cocuk indi ve hemen ben oturdum.. otobüste bile birbirimize sakalar yapiyorduk gülüyorduk. cok mutluydum ve heyecanliydim ilk defa hayatimda sevdigim adamin evine gidecektim. "bak burasi anitkabir, bak burasi da bizim okul" diye göstermeye calisiyordu her yeri. yarim saatlik yolculuktan sonra nihayet indik otobüsten (besevlerde indik, caddeyi falan ifsa etmicem ankarada yasayanlar neresi oldugunu asagi yukari cözerler zaten)
pogaca almak icin pastane gibi bi yere girdik, burda mi yapsak kahvaltiyi yoksa evde mi yapsak diye düsündükten sonra evde kahvalti yapmaya karar verdik. 3 peynirli 1 patatesli pogaca aldiktan sonra ciktik. hemen yoldan karsiya gectigimizde bim vardi. "gel seni muhtesem marketimize zütüreyim" dedi güldük ve bime dogru yürüdük. seftali'li meyve suyu ve iki üc bi sey daha aldiktan sonra eve dogru yürümeye basladik. yokus yukari dogru yürüdük ben biraz yorulup nefes nefese kaldim "ev zemin katin bi kat asagisinda korkma sakin" dedi, "seninle her yere giderim" dedim. biraz daha yürüdükten sonra nihayet eve geldik. -
23.
0rizörve