/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +12
    önceden başlamış olduğum ama başka sebeplerden dolayı bırakmak zorunda kaldığım hikayeme şimdi devam ediyorum.
    okurken sürüklenmeniz dileğiyle

    Saat sabaha karşı 06.00 civarıydı. Büyük bi patlamayla uyandım, dışardan çok fazla ses geliyordu. Yanımdaki arkadaşa seslendim. – bilal(25) kalk olum bişeyler oluyor. Kalktık beraber cama geldik. Ve gördüğümüz görüntü ikimizi şoka sokmuştu. Şafak yeni sökmek üzereydi ancak ortalık aydınlanmıştı Heryer yanıyordu, insanlar birbirine saldırıyor, arabalar birbiri ardına ateş alıp patlıyordu. Tam bu sırada karşımızdaki binanın 4 . katından ateşler içinde bir kadın bireden bire balkondan yere düştü ve arkasından iki kişi daha Ankara yanıyordu sanki heryer duman olmuştu bile.
    O an kendimi rüyada zannettim. Bunların hiç biri gerçek olamazdı ve beynim bana izlediğim filimden estantaneler sunuyordu. inanamıyordum olanlara ama bu rüya değildi tamamen gerçekti. Bilalle beraber odadan çıktık, evdeki diğer arkadaşları kaldırdık. Gece zaten geç yatmıştık biraz da alkol vardı. O yüzden kimse olanları duymamıştı. Kimse uyanmamıştı, uyanır uyanmaz onları da cama zütürdük, hiçbirimiz bi anlama veremiyorduk.
    ···
  2. 2.
    +3
    Tam bu sıralar burnumuza bir koku geldi. Duman kokusu acaba evden mi geliyordu bizim binada mmı yanıyordu. Hep beraber koşarak salona geçtik ancak yangın yoktu. Salondaki bolkon kapısı açık kalmış ve sokak taki bütün duman evin içine doluşmuştu. Üstümdeki atleti çıkardım, yüzüme doladım. Nefes almak çok güçtü tamamen duman olmuştu. Gözlerimde yanmaya başladı gözlerimi kapattım ve balkona doğru gittim. Kapıyı tam kapatacaktım ki gözüme bir şey çarptı hemen balkona çıktım.
    ···
  3. 3.
    +3
    Tüm ihtişamıyla ışıkları yanan Sheraton otel tamamen ateşler içerisindeydi. insanlar camlardan kendilerini atıyor. Odalardan birbiri ardına ateşler çıkıyor patlamalar oluyordu. Sonunda bina bu kadar darbeye dayanamamıştı. Olduğu yerde çöktü ve arkasından büyük bi toz bulutu her yeri kapladı. Gözlerime inanamıyordum. Alkol bu kadar büyük bir oyun mu oynuyordu yoksa. Hayır bunların hepsi gerçekti. Birden öksürmeye başladım, ciğerlerim dışarı çıkacaktı sanki, bir türlü kesilmiyordu tam bu sırada biri kolumdan tuttu, gözlerim iyice kapanmıştı kim olduğunu anlamadım. içeri çekti beni antreye kadar sürükledi şuurum yarı açık yarı kapalıydı. Yere yatırdı arkadaşlarım etrafta konuşuyorlar bir şeyler tartışıyorlardı. Hiç bişey anlamıyordum ne konuştuklarını ne dediklerini çok fazla duman solumuştum.
    ···
  4. 4.
    +2
    Bi anda yüzüme arkadaşların su dökmesiyle beraber uyandım. Noldu bana diye sordum. Onur(26) – 2-3 dakikadır baygındın, bizde ayılman için su döktük. Yüzümü sildim, ayağa kalktım olayın etkisiyle tansiyonum filan düşmüştü, birde duman soluyunca baygınlık kaçınılmazdı. Banyoya doğru yürüdüm yüzümü yıkayacaktım. Çeşmeyi aştım bi miktar kirli su geld , daha sonra horultular ve arkası kesildi. Sularda yoktu, orda bi damacana vardı içinde de bi miktar su hemen suyu aldım yüzümü filan yıkadım, ağzım kurumuştu bi miktarda içtim. Daha sonra suyla beraber tekrar arkadaşlarımın yanına geldim. sular kesilmiş diye seslendim, biliyoruz dediler hep bir ağızdan sonra damacanayı onlara uzattım herkes susamıştı. Kimse olayları anlamlandıramıyordu. Balkonda gördüklerimi anlattım. Koca binanın nasıl yıkıldığını, hepimiz iyice korkmaya başlamıştık. Yasin(24) – beyler binaya bakmamız lazım ne oldu bilmiyoruz. Belki birileri biliyordur. Onur koşara odasına gitti ve tabancasını yanına aldı geri geldi. Napcaksın onu diye sordum. Ne olacağı hiç belli olmaz dedi.
    ···
  5. 5.
    +2
    . Hep beraber dışarı çıktık, onur önde bizde arkasına sıralanmıştık. Binanın içinde hiç ses yoktu. Karşı komşuya gittik, 60 yaşlarında tonton bi ninemiz vardı iki çocuğu vardı bizlerle yaşıt birisi polisti. Onur kapıya vurdu daha sonra daha hızlı zile bastık sürekli am zil çalışmıyordu ses gelmiyodu onur kapıyı tekmelemeye başladı. Tam bu sırada aşağıdan bir ses geldi. Çok hızlı bir şekilde bir kapı kapanmıştı. Hepimiz korktuk bi anda ses gelince daha sonra aşağı baktık 2. Katta ışık yanıyordu. Beraber aşağı doğru inmeye başladık ortalık çok sessizdi. içeriye az da olsa duman girmişti ama tahminimizce binada bi yangın yoktu. Yavaş yavaş aşağı doğru inerken arkamızdan bi ses geldi hemen dönüp baktık bir kediydi can havliyle kaçıyordu biyerlere. Alt kata indik. Kapının birini tıklattık yeni evli bi çift vardı burda. Ama onlarda kapıyı açmadılar daha sonra karşı daireye yöneldik onur kapıya dokununca kapı birden açıldı. Kapı açık kalmış yada bırakılmıştı.
    ···
  6. 6.
    +3
    Kimse yok mu diye seslenmeye başladık. Ses gelmiyordu, evin içine girdik mutfak dolaplarından birisinin kapağı hafif sallanıyo ve çok rahatsız edici bir ses çıkarıyordu. Ben gittim kapağı kapattıım. Mutfak taşının üstünde birsürü malzeme vardı birde bavul. Yaklaştım bavula doğru. içinde gıda malzemleri ton balık makarna ekmek filan vardı 2 şişe de su vardı. Buzdolabına yöneldim kapağı açtım. içerisi bomboştu. Galiba hepsini taşın üzerine çıkarmışlardı. Çeşmeyi kontrol ettim burda da kegibti. Bavulun içnde 3 adet su şişesi vardı onları aldım. Daha sonra içerde bi ses geldi. Yasini bağırıyordu – cabbar koş çabuk buraya gel. Koşarak onların bulunduğu yere gittim yatak odasıydı yatak incintı ama kimse yoktu. Daha sonra duvardaki yazıyı gördüm. ‘Hemen buradan kaçın’ yazıyodu
    ···
  7. 7.
    +2
    ilk başta kanla yazıldığını düşündüm. Bacaklarım titriyodu korkudan. Bilal yazıya doğru yaklaşarak inceledi. Kanla mı yazılmış diye sordum. Yok dedi bu boya gibi bişey daha sonra halının üstünde ruju gördük. Kadıncagız rujla yazmıştı. Kafamız iyice allak bullak oldu camdan aşağı baktık yerde birsürü insan vardı. Hepsi ölmüşmüydü bunların. Ayakta kimse yoktu. Güneş tamamen doğmuştu ve şehri aydınlatıyodu binanın tepesine çıkıp olan bitene bakmaya karar verdik. En üst kata çıktık. Daha sonra çatının kapağını açıp çatıya çıktık. Ankara tamamen harabe olmuştu. Güneş gece boyu yaşanan bütün olayları ortaya çıkarmıştı çoğu bina yanmaya devam ediyor. Sağlam çok az bina kalmıştı. Birçoğuda yılımıştı. Etrafta kimseler görünmüyordu. Kalbim durma noktasına gelecekti artık. Neler oluyordu böyle kafam almıyordu hiçbişeyi tekrar kendi dairemize döndük kapıyı kapattık nasıl aklıma gelmemişti. Telefona koştum yasin seslendi – denedik çekmiyor.
    ···
  8. 8.
    +2
    Lanet olsun televizyona koştuk hemen uydu bağlıydı televizyona ve sinyal yok diyordu. Uyduyu çıkardık ve binanın kendi yerel antenine bağladık televizyonu. Oda olmamış bu sefer karıncalanmalar vardı ve hiçbirşey belli olmuyordu. Dışarı çıkıp olan bitene bakma kararı aldık. Kömürlüğe gittik ilk önce onuru pencereden çıkardık. O etrafa baktı ve sırayla hepimiz çıktık. Dışarısı tam bi savaş yeriydi. Çok büyük bi sessizlik vardı bu ölüm sessizliğiydi. Arka bahçenin demirlerinden atladık. Sokağa çık. Onur yedek silahını yasin e verdi yedek şarjörlerini ve mermilerinide aldılar. Bizlerde sopa filan aldık elimize dikkatlice aşağı indik bütün kapılara tekrar vurarak belki birileri bizi duyar. Beli birileri vardır diye. Ama hiç ses soluk yoktu. Kapıya geldik, böyle bi kaza nasıl oldu onuda anlamadık ama araba binanın tam giriş kapısına çarpmıştı ve çıkmamız imkansızdı biraz zorladık filan ama olmadı. Yasin alt kattaki pencereyi hatırlattı.
    ···
  9. 9.
    +3
    Kömürlüklerin orda bi pencere vardı. Aşağı doğru indik. Çok pis bir koku geliyordu indikçe burnumuzu kapatmak zorunda kaldık. Kokunun nerden geldiği belli olmuştu sığnakta yüzlerce ceset vardı hertaraf kan olmuştu. Arada tanıdıklarımızda vardı. Apartman sakinlerinin çoğu burdaydı. Onur hariç hepimiz kustuk. Onur güneydoğuda iki sene görev yapmıştı. Bundan daha kötü olmasada birçok ceset ve vahşi olay görmüştür. Elimizi yüzümüzü temizledikten sonra devam etmeye karar verdik daha anlam verememiştik. yavaş yavaş etrafımıza bakarak ilerlemeye başladık. Sokaktan köşeyi döndük caddeye çıktık. Heryer burda da insan cesetleriydi. Hiçbirimiz ne olduğunu anlayamıyorduk. ileri de yerde yatan Bi kaç polis gördük ve onlara doğru koştuk. Onlarda ölmüşlerdi onur vücutlarını inceledi. Paramparça olmuşlardı birinde kurşun izi de vardı vurularak ölmüştü galiba onur silahları topladı şarjörleri filan aldı hepimiz birer silah almıştık ama daha önce bi kaç kez havalı tabancayla ateş etmiştim ben kullanabilirmiydim bilmiyorum. Sessiz olmamız gerektiğini düşündük ve o an ateş etmedik. Ama onur tekrar pratiğini anlattı hepimşiz silahlarımız doldurduk ve yürümeye devam ettik. Sheraton otele doğru ilerledik belki orda yaşayan birileri vardır.
    ···
  10. 10.
    +3
    Hemen hemen arabaların hepsi patlamıştı. Caddede bi benzin istasyonu vardı ve bi anda büyük bi patlama oldu hepimiz sarsıldık. Ordaki tanker patlamıştı. ilerlemeye devam ederken bilal yerde bi gazete parçası buldu. Aldı ve bize seslendi. Beyler 7 temmuz 2025 e hoşgeldiniz anlamadık ilk başta yanına gittik. Gazteyi aldım elinden sağ üstte 7 temmuz 2025 yazıyodu.

    Noluyo lan diye bağırdım. Kafayı yiyecektik yasin ağlamaya başladı koca adam ağlıyordu. Onur sa etrafı süzüyor inceliyor bişeyler düşünüyordu. ilerde bilal birisine gördü ve seslendi
    - Dostum buraya bakar mısın ?
    ···
  11. 11.
    +3
    Arkası dönüktü saçları hafif uzun bi erkek bize doğru dönmedi onur bekleyin dedi ve adama doğru yaklaşmaya başladı. Silahını doğrulttu yavaş yavaş ilerledi. Adam bizden uzaklaşıyordu. Ama onur daha hızlıydı sürekli seslen di – heyy buraya baksana – sana diyorum be adam ama adam sanki duymuyordu. Onur biraz daha yaklaştı ve adam geri döndü. Yüzü kanlar içindeydi. Bi anda garipsesler çıkararak onura doğru koşmaya başladı ama onur anlının ortasından vurdu. Adam yere yığıldı, hemen o tarafa doğru koştuk adamın yüzünü çevirdik. Vücudunda 6-7 tane kurşun izi vardı. Bu kadar kurşunla nasıl ayakta kalabilmişti. Ve nasıl koşmaya başladı. Kafam donmuştu artık harbiden gece içkiyi fazla kaçırdım benimle uğraşıyolar dedim kendi kendime. Onur üzerini ararken daha yeni adamdan çıkan uğultunun benzeri sesler geliyodu ama daha fazlaydı. ileri doğru baktık yolun kenarında bize doğru ilerleyen yaklaşık 5-6 kişi vardı. Birinin tek ayağı kırılmış sürükleye sürükleye geliyor. Heryerleri kan olmuş, birisinin kolu yok dehşet bi görüntü ve bize doğru yaklaşıyorlar.
    ···
  12. 12.
    +3
    Onur kaçın diye bağırdı biz kaçmaya başladık. Onlarda hızlandı ama koşamıyorlardı hemen ara sokaklara girdik nefes nefese kalmıştık hepimiz. Bilal kendi kendine sayıklıyordu. Ne yapıcaz biz bunlar neydi. Yasin bunlar hastalık kapmışlar galiba ne oluyo burda dedi. Onur kendimize bi araba bulmalıyız ancak o etrafa biraz daha bakalım. Ne olduğunu belki anlaya biliriz. O gazete de ki tarih neydi öyle dedim. Onur bilmiyorum cabbar ben nerden biliyim diye bağırdı.
    ···
  13. 13.
    +3
    Onunda sinirleri gerilmişti galiba haklıydı bişey demedim. Apartmana döndük onur garaja girip arabayı alcam dedi. Bilal fütursuzca haha yıl 2025 araba kesin ordadır dedi. Onur setçe baktı. Yasin tek gitme bende geliyorum dedi. ikisi beraber gittiler. Bizde bilal ile dışarda beklemeye başladık. içerden sesler gelmeye başladı. 10 15 el tabanca sesi geldi. Arkasından arabayla çıktılar. Camlardan atlayın diye bağırdılar. Yüzlerinde inanılmaz bi korku vardı ve o anda adrenalin patlamaıs yaşıyorlardı. Hemen bindik bilal- noldu öyle tabanca sesleri filan geldi. Kimvardı onur hemen gaza bastı yasin arkaya bakmamızı söylediler, arkama baktığımda garaj kapısından çıkan arbaya doğru ilerleyen 10 larca insan gördüm. Hemen önüne döndüm,
    Yasin - birilerini bulmamız lazım ne oluyor böyle şaka gibi ne olmuş bu insanlara
    Onur- birilerini bulmadan önce kendimizi koruyacak malzemeler bulmamız gerekiyor. Silah vesayire ne olacağı hiç belli değil.
    Ben – ne diyosun onur ne yapıyoruz şimdi?
    Onur – bizim oaraya gidiyoruz gidiyoruz.
    ···
  14. 14.
    +3
    Bizim orada kastı atıf bey deki karakoldu. Yol boyunca etrafı süzdük ama heryer harabeydi sadece bizim oralar değil tüm ankara ateş altındaydı galiba
    Ah kesşke birini bulabilsek ne olduğunu bi anlatsalar.
    Bilal- beyler o gazeteye kafam takıldı benim neden öyle bi tarih atmışlar. Her yer eskisi gibi duruyor değişen hiçbişey yok. Ankara işte beton şehir hala aynı arabalar herşey aynı..
    Kimse cevbını bilmiyordu. Gece öylesine bişeyler içtik bi sbaah kalktığımızda olmuştu bunların hepsi
    ···
  15. 15.
    +3
    Atıf beye çıkmadn. bentderesinde yokuşun balında 10 kadar araç durmuştu bi kaç tanesinden dumanlar yükseliyordu. Aşağı indik ilerlemeye başladık. Kırmızı bir polo ya yanaştım cam tamamen kan olmuştu. Ve imdat yazıyordu.
    Etrafta yine kimseler yoktu heryer kan kokuyordu. Arabanın arka kapısını açtığımda şok oldum 3 ceset vardı. Arkada oturan 13 14 yaşlarında bi kız çocuğuydu ve kafası yoktu. O görüntü karşısında hemen kustum bilal yanıma geldi. Hemen kapıyı kapattı su uzattı biraz su içtim.
    Onur- arabayı buradan çıkarmamızın imkanı yok. Yürüyerek devam etcez. Herkes silahlarını alsın diğer araçlarda da işimize yarar ne varsa alın gelin.
    Arabaları kontrol ederek yürümeye devam ediyordum. Birden yasin çığlık attı daha sonra da iki el tabanca sesi. Arabanın altından bir el bacağını kavramıştı. Ve yasin oraya ateş etmişti. Onur hemen alta eğilip iki el daha ateş etti.
    ···
  16. 16.
    +3
    Karakola vardık. Bahçe kapısını asma kilitle ve zincirle bağlamışlardı. Üstünden atladık. Kapıda kiltlıydı etrafından dolaştık arka tarafta aşaği doğru inen merdivenler vardı merdivenlerden indik ve bir kapı daha onur anahtarını çıkardı. Ve kapıyı açacağını tahmin etmiyordum.
    Bilal- bilal bu ne be yıllardır bi kilidi değiştirmemişlermi.
    Onur- bilal bi sus ya
    içeri girdik karanlık bi odaydı onur ışığı açamaya çalıştı ama olmadı. O sırada o danın karanlık tarafında bir şey yere düştü ve ses çıkardı. Korkudan altıma sıçmak üzereydim yasin hemen o tarafa doğru ateş açtı. Yavaş yavaş o tarafa ilerledi.. hiç bir şey yoktu geri yanıma geldi. Onu şimdi herkes sessiz olsun ve benim arkamdan ayrılmasın dedi yavaş yavaş yukarı çıkmaya başladık. arkadan bi kapı gıcırtısı geldi ve kapı birden kapandı. En ufak şeyden korkar hale gelmiştik. Kapının kapanmasıyla etraf iyice karardı ve ben ne olur ne olmaz dşiye yasinin kemerinden tuttum en önde onur arkasında yasin ben ve bilal şeklinde sıralanmıştık. Merdivenin bitiminde bir kapı vardı onur orayı açtı ve içerisi aydınlandı daha sonra hepimiz yukarı çıktık. Burası memurların odası dedi. Benim odama gitmememiz lazım. Kapıya doğru yöneldi kapıyı açtı.
    ···
  17. 17.
    +2
    içerde nerden baksan 30 40 adet hastalıklı insan vardı. Bi anda arkalarını dödüler ve kapıya doğru hızla geldiler onur kapıyı kapattı hemen kilitledi.
    Onur- lanet olsun sizde nerden çıktınız.
    Yasin şimdi ne yapacağız boşuna mı geldik bu kadar yolu ?
    Onur- buranın güvenli olduğunu düşünmüştüm ve silah bulabileceğimizi?
    Yasin- eee silahlar nerde ?
    Onur – benim odamın altkatında ama anahtarı çekmecemde olması lazım
    Hay anasını içerdekiler ne olcak bi konuşmayı denesek?
    Yasin- sen bi dene cabbar bakalı laftan anlıyolarmı ?
    Herkes masalar baksın işimize yarar bişeyler var mı silah, mermi herangi bişey mutlaka temizlemeliyiz içeriyi
    ···
  18. 18.
    +2
    Hiç bir şey yoktu onur kafasını iki elinin arasına almış düşünüyo bilal bi köşede boş boş oturuyor yasindese eline kalem kağıt almış bişeyler saçmalıyordu. Birden ayağa kalktı onur mutlaka içeriyi temizlememiz lazım. Yasin sen şu kapıya geç ve ben aç dediğimde kapıyı aç ateşi kesince gekrar kapat. Cabbar bilal sizinde eliniz tetikte olsun. Birisi benden kurtulup içeri girmeyi başarırsa onu siz vurun dikkatli olun ve nişan almayı unutmayın.
    ···
  19. 19.
    +2
    Yasin kapıyı açtı ve onur içeriye ateş etmeye başladı. Bir şarjör boşaltı yere düşen sayısı ise 3 ya da 4 dü. Yasin kapıyı hemen kapattı. Onur olmuyo ölmüyolar diye bağırdı ve benim silahımı aldı bende diğer silahın şarjörünü tekrar doldurmaya başladım. yasin tekrar kapıyı açtı bu sefer her biri kapıya yanaşmıştı yasin bana doğru koştu ve o da ateş etmeye başladı. Ama çok kalabalıklardı. Bi kaç tanesi üzerime doğru gelmeye başladı. Şarjörü silaha taktım. Silahı kurdum ve üzerime düşmek üzere olana ateş ettim ateş eder etmez gözlerimi kapamıştım o da üstüme düşmüştü hemen onu yan tarafa attım kafasından vurmuştum o da direk ölmüştü. Kafalarına nişan almaları için bağırdım. Ayağa kalktım ve o an şokunda etkisiyle bende ateş etmeye başladı. Hepimizin şarjörleri boşalmıştı ama ama 3 tanesi hala ayktaydı onur hemen yanından bi sandalye aldı ve ilkinin kafasına vurdu. Demir sandalye idi. Onur sürekli vurarak kafasını ezdi o sırada birisi bilale doğru yönelmişti. Diğerinide yasin öldürdü bilal bi kaç tekme attı. Son anda onuda onur öldürdü.
    ···
  20. 20.
    +1
    Herkes derin derin nefes aldı. Anladığımız bişey vardı kafalarından vurmak gerekiyordu öldürmek için biraz oturduk orda son 30 mermimiz kalmıştı bi şarjör onura bi tanede yasine verdik. Bilalle bizde masalardan elimize göre sopa kırdık. Onurun odasına doğru yürümeye başladık kapı açıktı onur iyice kontrol ederek içeri girdi. Bu arada bende yangın için konulan baltalardan birini elime aldım. Onurun çekmecesi kilitliydi. Ama anahtarı yanında değildi baltayla kırdık ver içinden anahtarı aldık bir kutu da mermi çıktı boş şarjörleri doldurduk ve tabancaları belimize koyduk. Ben baltayı bırakmadım aşağıya indik. Onur silah deposunu açtı. 10 15 kadar mp5 fazlaca mühimmat biber gazı ve tüfeği vardı. Bir valiz bulduk ve içine silahları doldurduk mp5 in birini doldurduktan sonra onur eline aldı. Mutfak gibi biyer vardı oraya girdik. Bi kaç şişe su ve püskevitleri başka bi çantaya koyup ordan çıkacaktık ki onur tekrar odasına girdi çekmeceden bişey aldı. Daha sonradan gördük bir flash bellek ti ne yapacaksın bunu diye sordum. gibtir et dedi ve geçiştirdi.
    ···