Hiç bir şey yoktu onur kafasını iki elinin arasına almış düşünüyo bilal bi köşede boş boş oturuyor yasindese eline kalem kağıt almış bişeyler saçmalıyordu. Birden ayağa kalktı onur mutlaka içeriyi temizlememiz lazım. Yasin sen şu kapıya geç ve ben aç dediğimde kapıyı aç ateşi kesince gekrar kapat. Cabbar bilal sizinde eliniz tetikte olsun. Birisi benden kurtulup içeri girmeyi başarırsa onu siz vurun dikkatli olun ve nişan almayı unutmayın.

Mehmet- kısa anlatcam Amerika ve rusya ittifak yaptı ve tüm dünyaya karşı savaş açtılar. Savaş önceleri Avrupa da oldu ancak daha sonrasında rusya türkiyeye saldırmaya başladı. Doğu bölgesini tamemen işgal ettiler. Daha sonra orta asyadan özellikle pakistandan bize destek geldi ve rusları geri püskürttük. Savaş dünyanın lehine dönmüştü Amerika ve rusya kaybediyordu. Dünya ordusu oluşturuldu ve hep birlikte hareket edilmeye başladı ancak Amerika ve rusya bi gece de avusturalya ya saldırdı ve 3-4 dünde orayı tamamen temizlediler. Amerikanın ve rusyanın zenginleri diplomatlar politikacılar. Zenginler buraya yerleştiler. Orayı geri almak üzere büyük bi ordu toplandı herkes emindi ancak tek bir kurşun bile atamadık. Görünmez bi kalkan yapmışlar adnın sınırlarından içeri hiçbirşey girmiyor giremiyor bir çok deneme yapıldı bombalar atıldı ama olmadı. Bi gün sabah dünyanın farklı yerlerine 100 kadar bomba atıldı. Bunlar biolojik silahlardı. Düştüğü bölgede çok büyük bir etki yarattılar daha sonra ise insanlar birbirlerine saldırmaya başladı. Birbirleri yiyorlar. Bilim adamları bunun çaresini bulamadılar. Hastalığa koron ismini verdiler. Onlarla savaşmayı denediler ama çok kalabalıklardı. Hatta toprağın altından ölenlerin bile geri canlandığıı söyleyenler var. Avrupada bi kaç ülkede tampon bölge oluşturuldu italya ingiltere ve iskandinavya gibi ada veya yarım adalar da tabiki tüm insanların buraya sığması mümkün değildi. Benim ve ailem gibi gariban kesim ortada bırakıldı. ilk başlarda direnmeye çalıştık evlerden marketlerden erzak topladık. Ama hergün birilerini kaybediyorduk. Erzaklar azaldıkça kendi aramızda da birbirimiz düşmeye başladık. birbirimizi öldürdük ben annem ve abimle kaçtık ve kendi başımızın çaresine bakmaya başladık ama annemide kaybettik. Onların tek bir ısırığı insanları onlara çeviriyor.

Yasin kapıyı açtı ve onur içeriye ateş etmeye başladı. Bir şarjör boşaltı yere düşen sayısı ise 3 ya da 4 dü. Yasin kapıyı hemen kapattı. Onur olmuyo ölmüyolar diye bağırdı ve benim silahımı aldı bende diğer silahın şarjörünü tekrar doldurmaya başladım. yasin tekrar kapıyı açtı bu sefer her biri kapıya yanaşmıştı yasin bana doğru koştu ve o da ateş etmeye başladı. Ama çok kalabalıklardı. Bi kaç tanesi üzerime doğru gelmeye başladı. Şarjörü silaha taktım. Silahı kurdum ve üzerime düşmek üzere olana ateş ettim ateş eder etmez gözlerimi kapamıştım o da üstüme düşmüştü hemen onu yan tarafa attım kafasından vurmuştum o da direk ölmüştü. Kafalarına nişan almaları için bağırdım. Ayağa kalktım ve o an şokunda etkisiyle bende ateş etmeye başladı. Hepimizin şarjörleri boşalmıştı ama ama 3 tanesi hala ayktaydı onur hemen yanından bi sandalye aldı ve ilkinin kafasına vurdu. Demir sandalye idi. Onur sürekli vurarak kafasını ezdi o sırada birisi bilale doğru yönelmişti. Diğerinide yasin öldürdü bilal bi kaç tekme attı. Son anda onuda onur öldürdü.

. Hep beraber dışarı çıktık, onur önde bizde arkasına sıralanmıştık. Binanın içinde hiç ses yoktu. Karşı komşuya gittik, 60 yaşlarında tonton bi ninemiz vardı iki çocuğu vardı bizlerle yaşıt birisi polisti. Onur kapıya vurdu daha sonra daha hızlı zile bastık sürekli am zil çalışmıyordu ses gelmiyodu onur kapıyı tekmelemeye başladı. Tam bu sırada aşağıdan bir ses geldi. Çok hızlı bir şekilde bir kapı kapanmıştı. Hepimiz korktuk bi anda ses gelince daha sonra aşağı baktık 2. Katta ışık yanıyordu. Beraber aşağı doğru inmeye başladık ortalık çok sessizdi. içeriye az da olsa duman girmişti ama tahminimizce binada bi yangın yoktu. Yavaş yavaş aşağı doğru inerken arkamızdan bi ses geldi hemen dönüp baktık bir kediydi can havliyle kaçıyordu biyerlere. Alt kata indik. Kapının birini tıklattık yeni evli bi çift vardı burda. Ama onlarda kapıyı açmadılar daha sonra karşı daireye yöneldik onur kapıya dokununca kapı birden açıldı. Kapı açık kalmış yada bırakılmıştı.

Marketten aldığımız etleri güzelce doğradım bu sırada bilal de balkonda ateş yaktı mutfakta bi tava aldım. Balkona çıktım etleri kavurmaya başladım. Nöbete onur geçmişti yasinle bialal de ne yapacağımıız onuşuyorlardı. Mehmet se köşe de oturmuş kafasını eğmiş düşünüyordu. Ateş sönmek üzereyken tüttü bende biraz daha odun attım. Gözüme duman kaçmıştı ayağa kalktım. Gözlerimi ovuşturdum o sırada sokakta apartmnaın köşesinde bi araba dikkatimi çekti stop lambaları yanıyordu. içeri seslendiğim sırada bi mermi geeldi ve balkonda duvara yapıştı arkasından onlarca ateş sesi yere atlayıp sürünerek odaya zor attım kendimi herkes yere yatmıştı. Onur kapıdan bağırıyordu yanına koştum anlattım olanları. Çocuk haklı olabilir onu iyi izle hareketerine bak dedi ve o kapıda kaldı ben içeri geri girdim. Yasin bağıra çağıra küfrediyordu. Memedin yanına gittim
Ben- kim bunlar *
Mehmet- geldiler işte hepimizi öldürecekler dedi.
Ben- ellerinde büyük silah var mı ?
Mehmet- bilmiyorum ben görmedim. Ama bizi öldürmeden bırakmazlar.
Ben- Kim dıbına koyum bunlar gibecem. O kadar kolay değil aslan bizde de bişeyler var

Bunu derken kendime inanmıyordum daha elime yeni silah almıştım bi onur vardı silah kullanmayı bilen birazda yasin ama savunma yapan herzman avantajlıdır. Tabikii ellerin de top tank filan yoksa
,

ilk başta kanla yazıldığını düşündüm. Bacaklarım titriyodu korkudan. Bilal yazıya doğru yaklaşarak inceledi. Kanla mı yazılmış diye sordum. Yok dedi bu boya gibi bişey daha sonra halının üstünde ruju gördük. Kadıncagız rujla yazmıştı. Kafamız iyice allak bullak oldu camdan aşağı baktık yerde birsürü insan vardı. Hepsi ölmüşmüydü bunların. Ayakta kimse yoktu. Güneş tamamen doğmuştu ve şehri aydınlatıyodu binanın tepesine çıkıp olan bitene bakmaya karar verdik. En üst kata çıktık. Daha sonra çatının kapağını açıp çatıya çıktık. Ankara tamamen harabe olmuştu. Güneş gece boyu yaşanan bütün olayları ortaya çıkarmıştı çoğu bina yanmaya devam ediyor. Sağlam çok az bina kalmıştı. Birçoğuda yılımıştı. Etrafta kimseler görünmüyordu. Kalbim durma noktasına gelecekti artık. Neler oluyordu böyle kafam almıyordu hiçbişeyi tekrar kendi dairemize döndük kapıyı kapattık nasıl aklıma gelmemişti. Telefona koştum yasin seslendi – denedik çekmiyor.

Lanet olsun televizyona koştuk hemen uydu bağlıydı televizyona ve sinyal yok diyordu. Uyduyu çıkardık ve binanın kendi yerel antenine bağladık televizyonu. Oda olmamış bu sefer karıncalanmalar vardı ve hiçbirşey belli olmuyordu. Dışarı çıkıp olan bitene bakma kararı aldık. Kömürlüğe gittik ilk önce onuru pencereden çıkardık. O etrafa baktı ve sırayla hepimiz çıktık. Dışarısı tam bi savaş yeriydi. Çok büyük bi sessizlik vardı bu ölüm sessizliğiydi. Arka bahçenin demirlerinden atladık. Sokağa çık. Onur yedek silahını yasin e verdi yedek şarjörlerini ve mermilerinide aldılar. Bizlerde sopa filan aldık elimize dikkatlice aşağı indik bütün kapılara tekrar vurarak belki birileri bizi duyar. Beli birileri vardır diye. Ama hiç ses soluk yoktu. Kapıya geldik, böyle bi kaza nasıl oldu onuda anlamadık ama araba binanın tam giriş kapısına çarpmıştı ve çıkmamız imkansızdı biraz zorladık filan ama olmadı. Yasin alt kattaki pencereyi hatırlattı.

hasgibtir

. Onur ateş etmeye başladı sağ arka tekerinden vurmuştu. Lastik patlayınca araba direğe çarptı. Ona doğru koştuk önde onur o yavaşlayınca bizde yavaşladık. Yaklaşık 20 metre kadar vardı ve onur dikkatli yavaş adımlarla arabaya yaklaştı bizde onunla beraber ilerledik. Arabadan inen olmamıştı. Onur silahlı birisi olabilir dikkat edin dedi. Birkaç kez dışarı çıkması için seslendik ama kimse inmedi. Onur tüfeği bıraktı tabancayı aldı ve bi anda kapıyı açıp silahı doğrulşttu. Elini uzattı içerden adamı çekti yere düşürdü biz hemen koşarak yanına gittik. Onur kafasına silahı dayamıştı 16-17 yaşladrında bi genç vardı. Sen kimsin diye kükredi onur o sırada ilerden 70-80 kişilik bir grubun bize doğru ilerlediğini farkettik..

Herkes derin derin nefes aldı. Anladığımız bişey vardı kafalarından vurmak gerekiyordu öldürmek için biraz oturduk orda son 30 mermimiz kalmıştı bi şarjör onura bi tanede yasine verdik. Bilalle bizde masalardan elimize göre sopa kırdık. Onurun odasına doğru yürümeye başladık kapı açıktı onur iyice kontrol ederek içeri girdi. Bu arada bende yangın için konulan baltalardan birini elime aldım. Onurun çekmecesi kilitliydi. Ama anahtarı yanında değildi baltayla kırdık ver içinden anahtarı aldık bir kutu da mermi çıktı boş şarjörleri doldurduk ve tabancaları belimize koyduk. Ben baltayı bırakmadım aşağıya indik. Onur silah deposunu açtı. 10 15 kadar mp5 fazlaca mühimmat biber gazı ve tüfeği vardı. Bir valiz bulduk ve içine silahları doldurduk mp5 in birini doldurduktan sonra onur eline aldı. Mutfak gibi biyer vardı oraya girdik. Bi kaç şişe su ve püskevitleri başka bi çantaya koyup ordan çıkacaktık ki onur tekrar odasına girdi çekmeceden bişey aldı. Daha sonradan gördük bir flash bellek ti ne yapacaksın bunu diye sordum. gibtir et dedi ve geçiştirdi.

rezz panpaa

Onur- abin nerde ?
Mehmet- size onu anlatmaya çalıştım. Abim bi grubu elinde ve beni onlar zorladılar. Eger sizin arabanızı çalsaydım abimi bırakacaklardı.
Onur- neden seni değilde abini rehin aldılar?
Mehmet- çünki abim savaşta sağ ayağından vuruldu. Topal yani,
Onur – sana neden inanalım
Mehmet- kaldıkları yeri gösterebilrim size gerçekten size zarar vermek istemedim sadece ailemi kurtarmak istedim.

Daha sonra beraber içeri geçtik. Bu sefer ateşi içerde yaktık camları açtık balkon kapısıda açıktı. Güzelce yemeğimizi yaptık ve yedik.
Mehmet- napcaksınız beni öldürcekmisiniz?
Onur- hayır abini kurtarcaz sen ve abin bize katılcaksıznız

Yemekte bi anda bütün gözler onura çevrildi böyle bişey bekleiyorduk. Hepimiz şaşırdık ama kimse bişey demedi yemek yedikten sonra mehmedi odada bıraktık ve içeri girdik.
Yasin – onur sen ciddi misin adamlar bizim 5-6 katımız neyapcagız biz onlara karşı
Onur – kafamda bi plan var demekki siz benim ne zman ayağımı sağlam basmadığımı gördünüz?
Bilal- söyle o zman bizde bilelim planımızı

Onurla biz mobilya parçalarını kırarak. Ateş yakmak için odun elde ettik yasinde dairenin kapısına geçti ve gelen giden varmı diye nöbet tutmaya başladı.
Onur- cabbar inandın mı bu çocuğa
Ben- ne yapacağımı bilmiyorum neye inanacağımı bakaklım bize bi göstersin o zaman anlarız
Onur- bu da bi tuzak olabilir bizi onların yanına çekmeye çalışıyo olabiliri.
Ben – bunu yaparak ne kazanacaklar ki ayrıca çocuğa baksana yüzünde korku var
Onur- en çok da ondan korkuyorum ya abisi ki gerçekse onunn için herşeyi yapabilir.
Başımıza birde bu çıktı. Ne yapacaktık şimdi bizi kandırıyor olabilir miydi yoksa gerçekten de yardıma mı ihtiyacı vardı?

Onur ayağa kalktı duvarıı yumrukladı. Mehmetin başında ben kaldım yasinler içeri geçip 10 dk kadar konuştular. Daha sonra içeri geldiler.
Onur- eğer söylediklerin yalansa seni öldürürm
Mehmet – tamam izin verin size gösteriyim. Yalan söylemiyorum mecburiyetten arabanızı çalmaya çalıştım. O an bizi izliyolardı şu an burda olduğumuzuda biliyolardır. Kendilerinden başka silahlı birilerinin olmasını istemiyorlar tehtit olarak görüyolar.
Onur – nasıl yani o an bizi izliyolar mıyıdı kaç kişiler bunlar ?
Mehmet- evet izliyolardı. Şu anda burda olduğumuzuda biliyolardır. 20 25 kişiler ve hepsi silahlı aralarında eski askerlerde var. Dayı diye seslendikleri bi adam yönetiyor.
Onur- tamam etraflıca bi düşünelim bakalım. Ama önce bi yemek yememiz lazım

`

#pREZervatif

Aldık rezimizi

Rezzzzzz

Rez gardaş