/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +3
    güzel gidiyo devamm...
    ···
    1. 1.
      +2
      gelicek bekleyin
      ···
  2. 52.
    +16
    günlüğün 2 temmuz 2016 ve 11 temmuz 2016 tarihleri arasında kayda değecek hiç bir şey bulamadım. 9 gün boyunca doğanın elektrik devresi ile yazılar mevcut. evden dışarı çıkmamışlar sadece evde kalıp yapabilecekleri hakkında bilgi alış verişleri mevcut zaten sayfaların bir çok yerinde deformasyonlar mevcut bu yüzden bu 9 günlük arayı yazamıyorum.
    ···
  3. 53.
    +13
    11 TEMMUZ 2016..
    PAZARTESi….
    ETiMESGUT….

    Aldığımız parçaların üzerinde doğan 9 gündür çalışıyor arada bir dışarı çıkıyor yemeğini yedikten sonra yeniden odasına çekiliyor.
    Odasına çekildiği zaman sadece adım attığını duyuyorum koridor boyunca bir ileri bir geri yürüyüp duruyor. Arada bir mırıldandığını duyuyorum sanki kendi kendine söyleniyor gibi.
    “ aslında oradan kurtulabilirlerdi……..o kapı hiç açılmazmıydı acaba…….ama Furkan kurtulmuştur kesin…..akıllı çocuk ya o…….camdan dışarı çıkmamıştır………yok canım yapmamıştır………akıllıdır o işini bilir.” Gibi şeyleri tekrarlayıp duruyor. Korktuğumdan değil doğanı yıllardır tanırım olaylar başladığından sonra bir süre kaybettim sonra o beni buldu zaten. Herkes gibi pgibolojisi allak bullaktı kimin öyle değil ki zaten….
    ···
  4. 54.
    +16
    Ailesini tanırdım onun zaten ailesini kaybettiğini söylemişti ondan dolayıdır bu kötü durumu.
    Ailesini nasıl kaybettiği konusunda tam bir ketum ağızlı nasıl olduğunu söylemiyor o konuyu da mümkün mertebe hiç açmıyor zaten.
    Yemek yemeye geldiği zaman doğana mermilerimiz bitmeden yenilerini tamamlamamız lazım dedim.
    Tamam dedi oda yemekten sonra çıkalım erkenden işimizi bitirelim de gelince şu devrelere devam edicem zaten az kaldı sonra ihtiyacımız olan parça sayısıda azalıcak.
    ···
  5. 55.
    +10
    Gölge artık tamamen iyileşti diyebiliriz şimdilik evde kalıyor ama bugün gideceğimiz yere onuda zütürmeye karar vermiştim. Artık dışarıdaki dünya ile iyice tanışma vakti gelmişti.
    Doğana göre o hala küçük ve savunmasız bir köpek ama bence zamanla kendini dış dünyaya adapte ederek hayatta kalmayı başaracak.
    Mermilerimizi tamamlamak için Allahtan çok fazla alternatifimiz var Etimesgut zırhlı birlikler bunlardan birisi mesela. Olayların başlangıcında içerde ne kadar zırhlı araç ve personel varsa dışarı çıkardılar ve sonrasında içerisi bomboş olana kadar devam ettiler.
    Cephaneliklerin yerini biz biliyoruz ama toplayıcılar bilmiyorlar. Bilseler zaten daha kötü sonuçlar doğurabilir. adamlar ellerindeki 2 tane tüfekle ortalıkta terör estiriyolar.
    ···
  6. 56.
    +13
    Cephanelik sahibi olsalar sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum
    Silahlarımızı ve ekipmanımızı kuşandık.
    Gölgeye herhangi bir tasma veya ip bağlamadım zaten hayvan yanımızdan ayrılmıyor dışarı çıkmadan önce kapının önünde yanına eğildim ve birazdan dışarı çıkıcaz kesinlikle yanımdan ayrılma ve ses çıkarma dedim
    Gölge ile bu şekilde konuşmam doğana hep saçma gelse de hayvanın dediklerimi yapması sonucunda sürekli şaşırıyor.
    ···
  7. 57.
    +14
    Aracımıza bindik ve doğruca zırhlı birliklerin yolunu tuttuk.
    Normalde giriş ŞAŞMAZ KAVŞAĞINDAN olurdu ama biz o girişi hiç kullanmadık hem çok göz önünde olduğu için hem de girişte mutlaka giriş çıkış kontrolü yapan bir cihaz olması riskine karşı.
    Bu yüzden biz sürekli hava lojmanları girişinden girer ve tankların atış sahasındaki ana cephaneliğe arkadan yaklaşırdık.
    Tekrar aynı planı uyguladık ve kimselere görünmeden cephaneliğe girdik.
    Ankaranın mermi ve mühimmat ihtiyacı ilk başta buradan sonra genel kurmayın altındaki büyük cephanelikten sağlanırdı.
    ···
  8. 58.
    +13
    Top mermileri ve her türden ve çaptan mermiler burada mevcut ve burasını sadece doğan ve benim kurutmamız imkânsız gibi bir şey. Sürekli gelip burada mermi takviyemizi yapıp geri dönüyoruz. Sadece mermi değil silah deposu olarak ta kullanılan bir yer burası. Silah eklentilerimiz için jandarmanın cephaneliğini kullanıyoruz. Eskişehir yolunda jandarma genel komutanlığının içinde silah deposunda her türden silah için eklentiler mevcut. Susturucular , dürbünler, lazer pointerler ve daha fazlası burada mevcut.
    ···
  9. 59.
    +14
    Mermilerimizi tamamladıktan sonra dışarı çıktık ve aracımıza binip çıkış kapısına doğru yola çıktık.
    Lojmanın çıkış kapısına doğru ilerlemeye başladık arkada gölge biraz rahatsız hareketler yapmaya başlamıştı. hırlıyor ve kulaklarını dikerek etrafını incelemeye başlamıştı.
    Sakin ol oğlum dedim sakinleş panik yapacak bir şey yok ama gözlerini kapıya dikmiş başka bir yere bakmıyordu.
    Doğanda hayvanın bu hareketlerinden tedirgin oldu ve aracı yavaşlatıp dikkatle etrafa bakmaya başladığı sırada kapının önünde 10 kişilik bir toplayıcı grubu ile karşılaştık.
    Tam bir çapulcu grubu….
    ···
  10. 60.
    +12
    Bazılarının elinde tüfekler ,bazılarının elinde tabancalar ve bazılarında çift veya tek kırmalı tüfeklerden vardı.
    Aşağı inmemizi ve araçla beraber bütün silahlarımızı vermemizi istediler.
    Aşağı indik ve tüm mühimmatımızı aracın kasasına yükledik. Gölge adamlara bakıp hırlıyordu.
    Ona susmasını söyledim.
    Toplayıcılardan biri silahlarını aldıktan sonra bunları da öldürelim gitsin p.ç kurularını dedi.
    Gölge daha da fazla hırlıyordu sanki anlamış gibiydi. Köpeğide kendimize alırız dişimi değil mi test ederiz diyerek gülmeye başladılar.
    Gölge bir kere havladı ama gözü sürekli kendisine laf atan adamdaydı sanki boynundan elimi çeksem gidip adamı parçalayacak gibiydi.
    ···
  11. 61.
    +11
    Yanımıza gelmelerine 5 adım kala en uzun boylularının kafası patlayarak yere düştü.
    Anasını s.kiyim dedi aralarından birisi etrafına bakarken ama onunda kafası alnından olmak üzere patlayarak yere düştü.
    Adamları biri teker teker kafalarından tek kurşunla avlıyordu adeta ama etrafta hiçbir ses yoktu adamların kafaları karpuz gibi ayrılarak yere düşüyorlardı.
    Son adam kalana kadar hepsi aynı şekilde yere düşerek ölmeye devam ettiler sadece son adam bacağının üst tarafından yaralanarak yere düştü.
    Ölmemişti….
    Bağırarak küfür ediyordu….
    ···
  12. 62.
    +10
    O sırada onları gördüm. Karşı taraftaki lojmanın duvarından atlayan bir kişi ve lojmanın nizamiyesinden çıkan ikinci bir kişi.
    Simsiyah üniformaları vardı.
    Duvardan atlayan adamın bol bir pantolonu vardı bol bir tişört, üzerinde çelik yeleği, sırtında çok büyük olmayan bir çanta, bacaklarında tabancalar için bacak kılıfları, içlerinde tabancalar ve kafasında ters takılmış siyah bir spor şapka ve gözlerinde güneş gözlüğü vardı.
    Nizamiyeden çıkan adamın üzerinde ötekine nazaran daha üzerine oturan bir pantolon ve tişört kafasında aynı spor şapkası ama bu adam normal takarak gözlerinin önünü karartmıştı.
    Sırtında aynı çanta ve her iki adamın sağ kolunda türk bayrağı sol kolunda ise hangi birliğe ait olduğunu bilmediğim bir logo vardı. Kurukafa ve silahlı falan bir logoydu bu.
    10 adamıda en ufak ses çıkarmadan kafalarından tek mermi ile öldürmüşlerdi.
    ···
  13. 63.
    +13
    Nizamiyeden çıkan adam koşarak bacağından yaraladığı adama doğru koşmaya başladı.
    Yerdeki adam kendisine doğru gelen adamdan korkarak ayağa kalktı ve kaçmaya yeltendi.
    Adımlarını hızlandırarak adamı yakasından tuttu ve “ nereye kaçıyon .mına kodumun çocuğu, nereye kaçıyon” diyerek adamı aldı ve aracımızın tamponuna suratını geçirdi.
    “ anasını s.ktiğim heryerde sizden olmak zorundamı lan... haaaaaa zorundamı lan s.ktimin yerinde..”
    Diyerek bağırdı.
    Doğanla birbirimize baktık.
    Kim bunlar diye düşünürken adamın gözleri gölgeye kaydı.
    Zaten gölgeye küfür edende bu adamdı.
    Ver lan köpeği bana dedi bana doğru. Önce gölgeyi vermek istemedim
    “ versene lan köpeği “ diyerek bağırdı bana doğru.
    ···
  14. 64.
    +10
    Öteki adam “ Burak yapma Allah’ını seversen” dedi.
    “ Kutay sus bi karışma işime sende” dedi.
    Anladım bunların adı BURAK ve KUTAYDI.
    Gölge zaten kendisine küfür eden adamı parça parça etme derdindeydi.
    “ s.ktiriyim mi lan seni köpeğe anası s.kik” diyerek gölgeyi adamın üzerine saldı.
    Gölge adama havlıyor ama ısırmıyordu.
    ···
  15. 65.
    +9
    Bak ulan bak köpek bile sizden daha adam lan diyerek adamın suratına dipçiği ile vurmaya başladı.
    Yok bu iş böyle olmayacak dedi en son adamın suratını kaldırıma dayayıp “ ağzını aç lan “ diye bağırdı.
    “ aç lan ağzını….aç kaldırıma daya ağzını…yoksa ağzını s.kicem…..YAP LAN!!!” diye bağırınca adam ağzını açarak kaldırıma dayadı.
    Burak ayağındaki botla adamın ensesine olanca gücüyle vurdu……
    Adamın ağzı kulaklarına kadar yarılmıştı….
    Ölmüştü…..
    Öldüğünü gördüğü zaman ölüsüne tükürdü ve “Ölüsünü s.ktiğim “ dedi.
    Bize doğru döndü.
    Korkmuştuk…
    ilk defa böyle bir şey görüyorduk.
    Birader kusura bakmayın tutamadım kendimi dedi
    Benim adım BURAK bu devrem KUTAY dedi.
    Ankarada hastalık yok denilince bizde çıktık geldik görünen o ki buranında anasını s.kmişler.
    Kalacak bi yer biliyorsanız söyleyin zaten bir yerede gidemeyiz bundan sonra.
    Doğan nerden geliyorsunuz diye sordu.
    KARANLIK BÖLGE dedi kutay.
    KARANLIK BÖLGEDEN GELiYORUZ…..
    BURAK ve KUTAY’ı alarak eve döndük anlaşılan onlardan öğrenecek çok şeyimiz var.
    ···
  16. 66.
    +14
    bu güne ait yazılar burada bitiyor temize geçtiğim yazıları tekrar burada yazmaya devam edeceğim
    ···
  17. 67.
    +4
    züpper..
    ···
    1. 1.
      +2
      birazdan devam partları geliyor
      ···
  18. 68.
    +14
    günlüğün içinden yeni bir takım yazılar çıkmaya devam ediyor.
    sayfalar genelde çok deforme olduğu için yazıları çok ince eleyip sık dokumam gerekiyor
    ···
  19. 69.
    +15 -1
    12 TEMMUZ 2016…
    SALI…..
    ETiMESGUT…..

    Aşağı yukarı üçyüz gün önce dünyada bir hastalık baş gösterdi…..
    Önceleri nörmal bir grip olarak algılandı olay çünkü belirtiler normal bir grip hastalığını gösteriyordu.
    Yüksek ateş…
    Öksürük…
    Kusma….
    Antibiyotikler hiçbir işe yaramamıştı çünkü insanlar her grip vakasında antibiyotik kullandıkları için bu virüs bilinen tüm antibiyotiklere karşı dayanıklıydı..
    Araştırmalar sonuç vermedi….
    Virüs önüne geçen herkesi hastalandırmaya başladı.
    Ve ondan sonra olanlar oldu….
    Virüsün gerçek amacı….
    Beyin hücrelerine ulaşmak, onları yok etmek ama hayati fonksiyonları devam ettirecek şekilde hayatta kalmasını sağlamak.
    Bir hastalık virüsü için bulunmaz nimet….
    Üzerinden yaşayabileceği ve onu istediği gibi kullanabileceği bir beden…..
    Tamda istediği gibi oldu…
    Virüsün ilk anda bulaştığı milyonlarca kişi öldükten kısa bir süre sonra yürüyenlere dönüştüler….
    ···
  20. 70.
    +8
    Sonrasında virüs kendini kapattı ve tensel temas ile bulaşan yapıya dönüştü….
    Türkiyedeki en ağır kayıp G.Doğu ve Doğu Anadoluda verildi….
    Zaten hizmetin bölgedeki çatışmalar nedeniyle kısıtlı verilmesinin üzerine bir de bu durum eklenince durum daha içinden çıkılmaz bir hal aldı.
    Hastalığın ortaya çıkıpta devletin G.Doğudaki kontrolü kaybetmesini engellemek için ordu bölgeye HAYALET TiMi adı verilen ve önceden BORDO BERELi diye tanımlanan birimlerden göndermeye karar verdi.
    On kişilik gruplar halinde tam 3500 Özel eğitimli asker….
    350 ayrı ekip……
    Önceleri görevimizin bölge ile merkezin arasındaki bağlantıyı sağlamak olduğunu sanıyorduk ve ona göre hamleler geliştiriyorduk.
    Ama hesaba katmadığımız bir durum vardı….
    Çalışmayan bir beyin için devlet sınırları yada kurallar hiçbir şey ifade etmez….
    Doğu Anadolu ve G.Doğu Anadoluya çevre ülkelerdeki hastalık kapmış binlerce insan gelmeye başladı.
    Amaçsızca yürüyorlar ve devletlerin sınırlarını hiçe sayıyorlardı.
    Binlerce olan yürüyenler onbinleri ve hatta yüzbinleri buldu.
    işin kötüsü işimiz sadece bunlarda değildi.
    Toplayıcılar türemişti.
    Heryerden,her milletten toplayıcı vardı…
    ···