Okuyorum

Doğan evin bu halinden memnun olmadığını söyledi….
Biz birbirimize güvenerek daha önce hakkımızda duymadıklarınızı duyun diye kendi içimizi açtık ama konu çok farklı bir yere gitti….ben çok mu istiyorum FURKAN’I hatırlamayı her defasında…..çok mu istiyorum babamın parçalanmış vücudunu hatırlamayı…çok istiyorum annemi parçalarken orda olduğumu….hatırımdan çıkarmayım diye mi anlattım bunları….Ahmet’in baba olduğunu öğrendiğinizde çok mu farklı düşündünüz adam hakkında….ben dibimizde olmasına rağmen o günden sonra gitmedim GATA daki lojmana… niye…HATIRLAMAYIM DiYE……AKLIMDAN ÇIKSIN DiYE…..

Herkes odalarına çekildi ve erkenden yattık….
Şu an gölge kendi yatağında değil benim yatağımda yatıyor…..
OĞLUMUN RESMiDE OLMASA ÇEKiLECEK HALi KALMADI ŞU DÜNYANIN…….

Bu güne ait yazılar burada bitiyor...

diğer yazıları temize geçtikten sonra babamla şu eski askeri kontrol etmek için çıkıcam...

Eline sağlık

Burak anani giberim gene sinirlendim bak

Keşfettiğim güzel başlıklardan şuraya yerleşiyim

Rezerved

Knk kalemin güzel bunu kitap yapsan efsane olur

rez ayraç başından beri okuyorum

dün eski ordu mensubu olan adamla konuşmaya çalıştım ama adam hiç bir şekilde bana cevap vermedi.
elimde bir günlük olduğunu bunu temize çektiğimi ve olayların aşağı yukarı ne olduğunu bildiğimi söyledim kalktı gitti yanımdan...

BENiM ADIM ALi CEM SE BEN BU ADAMDAN iSTEDiĞiM BiLGiLERi ALIRIM...

06 AĞUSTOS 2016
CUMARTESi….
ETiMESGUT……

Evdeki durum hiç iyi değil, herkes birbirine tavır almış durumda BURAK ve KUTAY bile sanki önceden hiç tanışmamışlar gibi davranıyorlar….
O kadar badire atlattık ama sanki bunun hiçbir önemi yokmuş gibiler…

Bu gece rüyamda Doğan’ı gördüm bütün ekipmanları üzerinde benimle konuşuyordu…..
Eve gidiyorum ben dedi bana lojmana gidicem çok sıkıldım burada….
Rüya olduğu için ona cevap vermeden gitti arkasından baktım.
Uyandığım zaman her günkü gibi değildim sanki içimde yataktan hiç kalkmama düşüncesi vardı sanki ama kalkmalıydım yeni doğan günün ne getireceğinden haberim yoktu.
Gölge ile evde takıldık biraz sonra mamasını suyunu koyduktan sonra ötekiler ne yapıyor diye çıktım.
Hulusi evde tek başına yemek yiyordu öteki tabaklara da yemek koymuştu ama gelen giden yoktu anlaşılan.
Kimse gelmedi dedi soğuyacak yemeğin hadi ye dedi. oturdum konuştuk Hulusi ile dünkü laflarım için özür dilerim dedim ağzımdan birden çıktı işte.
ÖNEMLi DEĞiL……BiRBiRiMiZiN DEĞERiNi UMARIM ZAMAN ÇOK GEÇ OLMADAN ANLARIZ…..

yemeğini yemeye devam ediyordu.
Burak’ın yanına gittim evde bulduğu kitaplardan birini okuyordu.
HER TEMAS iZ BIRAKIR…..
Okuduğu kitabın adı buydu
Yemek yemeyeceğini söyledi.
Canı istemiyormuş.
Kutay’ın yanına gittiğimde kendi başına yaralarına pansuman yapıyordu.
Zorlandığı belliydi….
Yardım ettim ve yaralarını güzelce sardık.

Doğan sabahtan beri görünmüyordu ortalıkta. Hulusi’nin yanına gelip doğanı sordum. Sabahtan beri gelmediğini söyledi üstelik bu yemeği çok sever herkesten önce gelir sıcak sıcak yerdi dedi.
Bu sabah gelmedi. Gölge geldi yanıma git doğanı uyandır oğlum dedim koşarak gitti.
Önce Burak geldi elindeki kitapla sonrada Kutay...
iki yabancı gibi ayrı yerlere oturdular….
Sonra gölge geldi….
Yanında doğan yoktu….
Ama ağzında doğanın yatarken giydiği kırmızı tişörtü vardı.
Gölgenin ağzından tişörtü alıp aklım soğumuş gibi dairesine koştum….
Boştu….

Kimseler yoktu evinde…..
Burak nereye gitti bu şimdi dedi…..
Yatağına bakarak LOJMANA dedim…..
EViNE GiTTi…..
Demek ki gördüğüm şey rüya değildi…
Doğan gerçekten başıma gelip eve gideceğini söylemişti ama ben bunu rüya olarak hatırlıyordum….
Hemen mühimmat ve ekipman odasına gidip hazırlanmaya başladım.
Hızlı hızlı giyiniyordum….
Doğana yetişmem lazımdı…

Arkamda başka seslerde duydum sonra…
Kutayda hazırlanıyordu. Hayır kutay sen gelemezsin kanaman var hemde halsizsin dedim.
işte tamda bu yüzden geliyorum dedi beni düşünen bir tek sen kaldın evde eğer öleceksek beraber ölücez.
Burak geldi arkamızdan oda kendi ekipmanlarını aldı ve giyinmeye başladı.
ikimizle de konuşmuyordu.
Aşağı inerken aracımızın seslerini duyduk.
Hulusi çoktan inmiş ve aracı hazırlamıştı..
Bizi bekliyordu.

GATA lojmanları demiştin değil mi dedi Hulusi…
Yolu biliyorum atlayın da gidelim hadi.
Doğan öteki araçla gitmişti anlaşılan.
GÜLHANE ASKERi TIP AKADEMiSi…..
Bir zamanlar hastalığın tedavisi için Türkiye’nin kalesi durumundaydı…
Sonradan içindeki herkes bir şekilde ya öldürüldü ya da hastalanıp yürüyenlere katıldılar…
Etimesgut’tan çıkıp yolu takip ederek ANKARA BULVARINA çıktık sonra GAZi BULVARINA SAPTIK ve ETLiK CADDESiNE döndük sonrasında da GÜLHANE ASKERi TIP AKADEMiSiNE VARDIK.

Türkiye’nin en büyük asker hastanelerinden birisi….
Ordunun sağlık alanında eğitim gören Subayları ve Astsubaylarını eğiten tek yer…
Kocaman bir kampüsü vardı…
içinde vadisi bile vardı düşünün…
Lojmanlarında bir sürü personeli olurdu…
Doğanın ailesi de burada yaşıyordu zamanında….
Doğan ailesinin yürüyenler tarafından öldürülmesinden sonra buraya hiç uğramadı.
Sadece furkanın yaşadığını varsayıyordu o kadar.
Ama içten içe bir güç onu buraya gelmemesi konusunda sürekli uyarıyor gibiydi.
GATA’YA geldiğimiz zaman bizi çok derin bir sessizlik karşıladı.
Sadece ara sıra yürüyenlerin çıkardığı anlamsız sesler vardı…..
Birde tepemizde arada öten kuzgunların sesleri….
Başka bir şey yok….

Toplayıcılar buraya hiç uğramamıştı anlaşılan, uğramış olsalar farkederdik zaten ortam hastalığın burasını ele geçirdiği günkü gibi kalmıştı.
Aracımızdan inip ana kapıya doğru yöneldik.
Ağzı kan olmuş fareler dolaşıyordu etrafta… silahlarımızı hazırlayıp ana kapıdan içeri girdik.
Ölüm sessizliği derler ya o sessizlik burada kol geziyordu adeta.
Kutay’ın yaralarını iyice sarmamızdan dolayı yürüyenlerin dikkatini henüz çekmedik.
Koridorun ucundan birisi yaklaşmaya başladı…