Antibiyotik uygulanmazsa yarası büyür ve işin sonu kötüye gider dedi hulusi. Hemen ilaç bulmalıyız.
Ama sorun burada işte ilacı bulabileceğimiz hiçbir yer bilmiyorduk.
Hulusi ecza depoları olması lazım dedi ama nerede olduğunu bulmamız lazım.
Hastanedeyken Balgat’taki ecza deposundan istediğimiz şeyleri getiriyorlardı şimdi ne durumdadır bilmiyorum tabi dedi.

Garip bir şekilde önceden Kutay için göz yaşı döken Burak.
Kutay’ın bu haline fazla önem göstermemişti.
Sürekli ortamdan ayrılıyor ve gruptan ayrı hareket etmeye çalışıyordu.
Bundan ayrıca kimse Hulusi’ye yakınlık göstermiyor onu yalnız bırakıyordu..
Dünkü konuşma sanırım kimseyi iyi yönde etkilmememişti….

Doğan’a akli dengesi bozuk muamelesi yapılıyordu…
Burak’a aile kavrdıbını anlamayan bir kişi gibi bakılıyordu…
Grupta çatırdamalar vardı ve
Ayrılık demek teker teker hepimizin ölümü anldıbına geliyordu.
Toplayıcılar bu yüzden bu kadar uzun süredir ayakta idiler…
Sürekli birbirlerinin arkalarını kolluyorlardı.
Tamam belki iyi birer silah kullanıcısı değillerdi ama birbirlerine bağlılıkları tamdı…
Biz eğer bunu başaramazsak ölürdük..
BU KADAR BASiT….

Hadi reiss

Bekliyorum

Balgat’taki ecza deposuna gitmeye karar verdik ama sadece Kutay için değil. Kendi kullanımımız içinde gidecektik geriye ne kaldıysa alıp geri gelecektik.
Hazırlanmaya başladık.
Nedense herkeste bir isteksizlik var gibiydi.
Sanki kimse çıkmak istemiyorda zorla çıkarılıyormuş gibiydi.
Kutay’a ilk başta gelmemesini söylesekte o gelmeyi istedi.

Normalde ekipmanını giyinirken yardım eden Burak bu sefer yardım etmemişti giyinirken çok canı yandığı belli olan Kutay’a ben yardım ettim ve çelik yeleğini, dirsek ve dizliğini giydirdim.
Halsiz bir şekilde yürümeye başladı kutay. Burak’a yaklaşıp neden yardım etmedin çocuğa diye sordum.
Boş ver birader dedi katil adam en nihayetinde bence sende fazla yaklaşma ne s.k yiyeceği belli olmaz bunun diyerek konuyu kapattı.
Şok olmuştum….

Gölge yanımda araca kadar gittim ve kapıyı açıp gölgenin arka tarafa geçmesini sağladım.
Eskişehir yolundan ilerleyip Balgat’a kadar ilerledik…
Yol boyunca kimse birbiriyle konuşmadı….
Yollar genelde boştu…
Zaten günün bu saatlerinde çok mecbur kalmadıklarında toplayıcılar pek çıkmazdı.
Akşam ve geceleri ise ava çıkmış sırtlan sürüleri gibi her yerde olurlardı.

istediğimiz adrese geldiğimiz zaman deponun içinde çok sayıda yürüyen olduğunu gördük.
Önceden böyle bir durumda burak ve kutay çantalarından levyelerini çıkartıp düello adını verdikleri oyunu oynarlardı en fazla yürüyeni öldüren oyunu kazanır.
Ama bu sefer böyle olmadı…
Burak tek başına elindeki levye ile kafalarını patlatmaya başladı yürüyenlerin.
Kutay yardıma geldiği zaman uzak dur benden dedi benide öldürürsün atarsın s.ktimin ırmağına başımıza iş çıkarma durduk yere dedi.
Kutay kısık sesle ne diyorsun burak sen dedi.

NE Mi DiYORUM…ADAMIN ANASINI S.KMiŞiN DAVAMI HER NE B.KSA iŞTE ONUN UĞRUNA EYVALLAH….KAFASINDAKi BEYNiNi S.KTiMiN…..HADi BUNLARI SONRADAN TANIDIK…..AĞZINI S.KTiMiNiN ADAMI….ULAN BEN SENiN G.TÜNÜ KURTARDIM YA KAÇ KERE…..NEDEN BUNDAN BENiM HABERiM YOK….HA ?... G.TÜMDEKi DONUN RENGiNE KADAR BiLiYORSUNDA BU NE S.KiM iŞ LA ŞiMDi….
Diyerek bağırmaya başladı. Elinin altında bir tane yürüyen vardı elindeki levye ile sürekli kafasına vurarak bağırıyordu…
S.KTiMiN ADAMINDAN NEDEN BENiM HABERiM YOK LAN…..BEN Bi KATiL iÇiNMi KENDiMi PARALADIM…..HA?... BUNUN iÇiN Mi?...

Burak bağırarak altına aldığı yürüyenin kafasını levye ile paramparça etmişti.
Sakinleştiği zaman kutay’a döndü ve yanıma 5 metreden fazla yaklaşma birader dedi.
BEN BiR KATiLiN HAYATINI KURTARMIŞIM…..BUNU BANA HATIRLATTIN…..
O sırada bulunduğumuz yere ateş edilmeye başlandı..

Burak’ın sesini duyan toplayıcılar gelmişlerdi….
Doğan kapının oradan ateş etmeye başladı Burak’ta hemen yanına gelip ateş desteği verdi.
Ben yan taraftaki bir pencereden görüş almaya çalışıyordum ve gördüklerim olursa ateş ediyordum.
Bir ara Kutay’ı gördüm acısına yenik düşerek yere oturdu ve sırtını duvara verdi…
Belindeki yaradan kan sızıyor olmalıydı çünkü yürüyenler ona doğru ilerlemeye başlamıştı.
Hulusi baltasını sırtından indirerek kutay’ın önünde durdu ve onu korumaya başladı.

huur cocu Burak gölge adamdir

Kutay taku yedi benden demesi

Kutaya doğru gelen yürüyenlerin kafalarını gövdelerinden ayırıyordu.
Biz dışarıdan gelen toplayıcılar ile mücadele ediyorduk.
Biz tek tek adamları alırken sokağın köşesinden kasasına makinalı tüfek bağlanmış bir kamyonet çıktı ve Burak’ın olduğu tarafı olduğu gibi delik deşik etti.
Burak tam zamanında kaçmıştı yoksa oda önündeki demirler gibi delik deşik olabilirdi.
Koşarak bir üst kata çıktı ve ateş etmeye başladı.
Kamyoneti kullanan adamı vurdu doğanda o esnada makinalı tüfeği kullanan kişiyi alt etmişti.
Silah sesleri azalarak bitti.

Hulusi Kutay’ın başında duruyordu elinde baltası, etrafında kafası olmayan onlarca yürüyen vardı.
Doğan hadi ne alacaksak alalım ve gidelim birazdan daha fazlası gelecek dedi.
Doğan ve ben geriye ne kaldıysa artık, ilaçları çantalarımıza doldurmaya başladık.
Burak Kutay’a bakmıyordu…
Hulusi Burak’a bakmıyordu…
Kimse doğanla bana bakmıyordu….
Resmen çözülmüş gibiydik….
Kutay’ın omzundan tutarak araca kadar doğan zütürdü bende onları korudum ve araca bindik.

Burak Kutay’la aynı araca binmedi ve diğer araca gitti.
Benim yanımda Hulusi ve Kutay ,diğer araçta doğanla Burak vardı.
Keşke hiç konuşmasaydık dedi hulusi o zaman böyle olmazdı.
ne yapacaktık dedim bende bi şekilde ortaya çıktığı zaman daha kötü olucaktı.
Çıkmazdı belkide dedi hulusi.
Adamın biri çıkıpta hulusi formülü ver diye karşımıza dikildiği zaman ne cevap verecektin o zaman dedim bende.
Sustu hulusi…

Sanırım benimde içimde yaşanmış ve anlatılmamış bazı olaylara karşı bir karşı görüş belirmeye başlamıştı.
Eve geldiğimizde Doğan ve Hulusi ilaçları ve malzemeleri karıştırarak işe yarayan bir şeyler aradılar ve Kutay’ın belindeki kesiği diktiler.
Burak gölge ile ilgilenirken doğan burak’ın yanına geldi ve Kutay’a kötü davranıyorsun…sinirini kontrol et dedi.

Doğan adam katil çıktı….katil….benim anam, babam öldüde başkasına yan gözle bakmadım….adamı kaç kere kurtardım ben….başkasının hayatını karartmış lan herif….sakin olmamı beklemeyin birader sakin falan olamam ben….hulusi…..adam gitmiş tedaviyi vermiş….s.ktimin hastalığını durduracağı yerde gitmiş tedaviyi elleriyle vermiş….bunlara mı güvenicem ben şimdi…..sen kendi akıl sağlığından emin misin ?... daha fazla konuşmayalım yoksa kırıcı olucam…

Kutay uyuduğu yerde sayıklamaya başladı….
Annesini ve babasını görüyordu rüyasında büyük ihtimal……
Gölge burağın sesinden korkmuş bacaklarımın arkasına saklanmıştı.
Hulusi burak’ın konuşmalarını duymuş ve ne yapmamı beklerdiniz dedi ortama karşı tedavi aklımda bende ölseydim ne olacaktı ? gökten mi gelecekti uygulama. sadece konuşuyorsunuz…mantıklı bir hareketiniz yok…koskoca apartmana sığamaz olduk sizin yüzünüzden….