-
151.
+4Tabancamız yok ki diye söylendi Deniz…yani en son yaptığımız görevden sonra aldılar biliyorsun….
Orada tamamen hatalıydınız ondan aldılar….umarım bu görevde yüzümü kara çıkartmazsınız…diyerek ikimize birden GLOCK 19 marka tabancalardan verdi…
Bunları şurdan aldığınız kılıflara koyun ve kılıfları bacağınıza yerleştirin….şimdi birazda mühimmat aldığımız zaman her şeyimiz neredeyse tam olmuş olacak…
Neredeyse derken neyi kast ettin dedi Deniz…
Susturucular dedi Can Tekin..
Nasıl yani susturucular derken dedim bende..
Evet dedi susturucular konusu çok önemli…önceden yürüyenler için önemli değildi….çünkü sesleri duymuyorlardı ama şimdi duyabiliyorlar…hem onlar hemde toplayıcılar için susturucu kullanmalıyız….yoksa oluşan sese doğru hareket ederler ve buda bizim için hiç iyi olmaz… -
152.
+1Rezerved
-
-
1.
0iyi okumalar..
-
1.
-
153.
+3Her silah için farklı farklı susturucu seçenekleri vardır bizim için gerekli olanlar şurada…diyerek oradan hem tabancalarımız ve hemde tüfeklerimiz için susturucular verdi…
Tamam şimdi tam anlamı ile hazırız….şimdi bizimle beraber gelecek olan son kişiyi alalım hemen çıkıcaz….
Ben hazırım baba diye bir söz duyduk arkamızdan….
Gelen bir bayandı ve Can Tekin’e baba diyordu….üzerindeki ekipmanları ekgibsiz bir şekilde tamamdı…. -
154.
+3Tamam beklediğimizi kişide geldi dedi…Bu kızım ipek…devriyelerde sürekli görev alır bu görevde bizimle beraber gelecek…
Araçlarımıza binip Sincan adı verilen bir zamanlar Ankaranın en büyük ilçelerinden birinin yolunu tuttuk…
Sincan tren istasyonunun olduğu yerde indik…inmeden önce Can Tekin hepimize birer tane telsiz verdi.
Sincan sokaklarında gezmeye başladık…yerlerde ölüler ve çürümüş yürüyenlerin cesetleri vardı….sokak aralarından anlamsız sesler geliyordu…. -
155.
+4Devriye görevlerinde duvarlara çok fazla yaklaşılmaz dedi Can Tekin….
Devriye görevlerinde duvarlara çok fazla yaklaşılmaz…..mümkün olduğu kadar duvarlardan ve kapılardan uzak durun…neler çıkacağı belli olmaz çünkü….silahlarınız sürekli dolu ve atışa hazır bir şekilde dursun….hem tüfeğiniz ve hem de tabancanız atışa hazır olsun…köşelere çok dikkat edin…son olarak sürekli kulaklarınız etrafı dinlesin…..SÜREKLi….
Şehir sanki savaştan çıkmış gibiydi…Etrafta kaza yapmış ve takla atmış arabalar vardı…yarısı yıkık evler vardı….geri kalan kısmı yanmış simsiyah olmuş evler vardı….enkaz haline gelmiş apartmanlar vardı…ve bunların arasında 4 kişi olacak şekilde yürüyorduk….
Buraya ne oldu dedi Deniz… -
156.
+2Hastalık başladığında buralarda diğer yerdekiler gibi insanlar normal hayatlarına devam ediyorlardı…..ben o zamanlar Erzurum’daydım…Ahmet’in grubu o zamanlar buradaymış…onların anlattığına göre insanlar bir anda neler olduğunu anlamadan kaos yaratmışlar burada…birbirlerini ezerek kurtulmaya çalışmışlar ama büyük çoğunluğu ya yürüyenler tarafından yada hastalık dolayısıyla yok olmuşlar….yaşayanlardan büyük çoğunluğu birlikte kalarak toplayıcılar adı verilen gruplar oluşturdular….her yeri yağmaladılar….kendilerine katılmayanları öldürdüler….son yirmi yıl bu şekilde geçti….meydan onlara kalında dünyadaki şehirlerin durumu aşağı yukarı bu hale geldi….
Anlamadığım bir nokta var….dünya üzerinde herkes ya yürüyen yada toplayıcılara mı katıldı ?... yani bu ikisinden başka bir gruba ait olmayanlar yokmuydu….
Vardı tabi dedi Can Tekin….Erzurum’da KIZIL TiLKiLER vardı mesela….hiçbir gruba ait olmayan direnişçiler…çok yardımları dokunmuştu o zamanlar orduya…
Sonra dedim bende… -
157.
+3Sonra biz Eskişehir’e geldiğimiz zaman yeni bir saldırı oldu ve bütün ordu ve herşey mahvoldu….
Sonra dedi Deniz…
Sonrası sizi ilgilendirmiyor dedi Can Tekin….işinize odaklanın…
Tamam dedi Deniz tekrar…
Sincan’ın içlerine doğru ilerlerken Yıkık evlerin içlerinden gelen yürüyenlere ait sesler daha fazlalaşmaya başladı ve sesler etrafımızdan yükselmeye başladı. -
158.
+3- Merkez ben Can Tekin…
- Devam et Can Tekin
- Gölge timi ile birlikte Sincan merkezdeyiz fakat yürüyenlerin burada yoğun olmadığını söylemiştiniz…
- Doğrudur o bölgede çok yoğun bir yürüyen nüfusu yok
- Heryerden onlara ait sesler geliyor…
- Anlaşılmadı Can Tekin….
- ETRAFIMIZDAN SÜREKLi ONLARIN SESLERi GELiYOR….
- Doğru duyduğunuza emin misiniz ?
- Siz burayı doğru dürüst taradığınıza eminmis……
- Can Tekin….cevap ver….Can Tekin…..
Can Tekin telsizi bırakmış karşısındaki onlarca yürüyene bakıyordu… -
159.
+4Çocuklar arkamda kalın dedi Can Tekin….ve silahlarınızı hazır hale getirin..
Hepimiz silahlarımızı hazırlayarak karşımızdaki yürüyenlere nişan aldık. ipek ve Can Tekin yanyana durarak arkalarına bizi aldılar.
Deniz bir anda beni arkama doğru omzumdan tutarak çevirdi.
Onlarca yürüyende arkamızda bize doğru yavaşça yürüyerek geliyordu…
Sakın aptalca bir hareket yapmayın dedi Can Tekin….
Aradaki mesafe iyice kapandığı zaman Can Tekin ve kızı iki tarafındaki tabancalarını çıkartarak kendi önlerindeki gruba ateş açtı.
Onun ateş etmesinden sonra Deniz ve bende kendi karşımızdaki gruba ateş etmeye başladık.
Kısa süre içinde kendimizi yoğun bir çatışmanın ortasında bulmuştuk.
- Merkez ben Can Tekin…….burada yaklaşık 100 kişilik bir yürüyen grubu tarafından kıstırıldık….hemen hava desteğine ihtiyacımız var…
- Anlaşıldı…hava desteği yolda -
160.
+5Kafalarına değil göğüslerine nişan alın diyerek bağırıyordu Can Tekin…aynı zamanda ateş etmeye devam ediyordu.
Dediği gibi yaparak göğüs bölgelerine nişan alarak ateş etmeye devam ettik ama bir türlü sayıları azalmıyordu…
Tepemizden iki tane AH-1 ve bir tane COUGAR tipi helikopter geçti.
- CAN TEKiN….BURASI AVCI TAKIMI 1…..LALE MEYDANINA KADAR OLAN BÖLGEYi TEMiZLEYECEĞiZ…ORAYA DOĞRU iLERLEYiN…
- Anlaşıldı…….
Can Tekin hepimizi alarak yağmalanmış bir dükkanın içine soktu ardından helikopterler yürüyenlerin üzerine ateş etmeye başladılar…yürüyenlerin çürümüş uzuvları parçalanarak etrafa dağılmaya başladı… -
161.
+6- CAN TEKiN YOL TEMiZ HEMEN HAREKET ETMENiZ GERKiYOR….
Hepimiz onu takip ederek Lale meydanındaki helikoptere doğru ilerledik.
Helikopter bizi aldıktan sonra hızlı bir şekilde bölgeden ayrıldı….
Helikopterin bizi aldığı yerde SiYAH TAKIM ELBiSELi BiR ADAM HELiKOPTERi iZLiYORDU…..
Deniz şuradaki adama bak dediğim zaman adam ortadan kaybolmuştu….
Orada olduğuna yemin edebilirdim….
Adam sanki beynimin içindeydi….
Ses çıkarmadan öylece duruyordu orada…. -
162.
+1işler kızışıyor eline sağlık merakla bekliyoruz
-
163.
+1Rezerved
-
164.
+1Hadii yeni bölümü at abi
-
-
1.
0iyi okumalar kardeşim
-
1.
-
165.
+1yaz lan 20 saat oldu muallake
-
-
1.
0iyi okumalar
-
1.
-
166.
+5olm lan :D bişi istiyonuz la bi küfür etmeyin la :D :D
hemmen geliyor... -
167.
+311 KASIM 2036
ANKARA..
ÜMiTKÖY…..
Ölümün bir kokusu olduğunu biliyor musunuz ?
Aslında ölüm demeyelimde….
Ölümün kıyısından geçtiğinizde burnunuza gelen o kesif iğrenç kokunun ne olduğunu ?
işte bu kokuya ölümün kokusu deniyormuş….
Ölmeye yakın kişiler veya ölüme ramak kalmış olan kişilerin burnuna bu kokudan gelirmiş…
O zaman anlaşılırmış her şey….
Dün etrafımızdaki yürüyenleri fark ettiğimiz zaman bu kokuyu aldım ben…..
Denizde almış…
Sonradan söyledi… -
168.
+2O anda aklınızda bunun ne olduğu ile ilgili soru işaretlerinden başka bir şey olmuyor….
Dolayısı ile diğer hiçbir şeye dikkatinizi veremiyorsunuz…
Can Tekin bu konuyu halletmiş gibi duruyor….
Yoksa o kadar karışıklığın içinde bu kadar soğuk kanlı kalabilmesinin başka bir açıklaması yok.
Kızıda aynı şekilde babası gibi…
Demek ki bu iş zamanla çözülebilen bir şey veya ancak eğitimlerle ve bu gibi olaylarla çok fazla karşılaşınca kendiliğinden alışılan bir şey.
Bunun gibi düşüncelerle pencereden bakarken kapı çalındı.
Deniz kapıyı açtığı zaman bütün ekipmanı üzerinde hazır olan Ahmet’i gördük.
Nasılsınız gençler…bugün benimlesiniz ve dış devriye değil iç devriye atacaksınız….hazırlanmaya başlasanız iyi olur….çünkü aynı zamanda telsiz kullanımı hakkında da bilgi alacaksınız….dedi. -
169.
+2Vakit kaybetmeden hazırlıklarımıza başladık fakat diğer tüm malzemelerimiz için tekrar cephanelik kısmına gitmemiz ve oradan alacaklarımızı almamız gerekiyordu.
Tüfeklerimizi ve tabancalarımızı aldık , doğruca cephaneliğin yolunu tuttuk.
Kapıdan girmeden önce Can Tekin’in kızı ipek’i gördük. Tüm ekipmanı üzerinde olacak şekilde duruyordu.
Hadi dedi çabuk hazırlanında çıkalım artık. Ben ekipmanlarınızı hazırlayıp koydum….şu ilerde…hadi hızlı olun…
içeri girdiğimizde gerçekten ipek’in bütün herşeyi hazırladığını bize sadece giymenin kaldığını gördük. -
170.
+2Hızlı bir şekilde giyinmeye başlarken bulunduğumuz yere Burak geldi ve çelik yeleğin askılarını sıkarak “ BÖYLE GiYiLMEZ LA BUNLAR DALY. RRAKLAR…gibIN BiRAZ ŞUNLARI…..KOŞMANIZ GEREKiRSE BU GEVŞEKLiKLE SiZE YARARDAN ÇOK ZARARI OLUR BUNLARIN…” diyerek çelik yeleklerimizin kemerlerini biraz daha sıktı.
işimiz tamamıyla bittiği zaman çıktık ve ipekle beraber dışarda bekleyen Ahmet’in yanına gittik.
Ahmet dışarda Hulusi ile konuşuyordu biz geldiğimiz zaman “ tamam şu iç kontrol devriyesini bitirip geliyim tekrar bakalım ona” dedi.
Sonra bize bakarak….