Hulusi……

“ yıllarca yapılan çalışmalar sonucunda hastalığın çaresi zaten bulunmuştu…..sadece bunu insanlığa dağıtılması konusunda çevreden baskılar yapılıyordu….sizden tek isteğim bizden sonra tedaviyi insanlara ulaştırmanız….ben üzerinde çok çalıştım ve sadeleştirmeyi başardım….ama bunu hep saklamak zorunda kaldım…bu ortaya çıktığı andan itibaren sizlere yarardan çok zararı olacaktı…bu yüzden hep sakladım….artık saklamaya gerek yok….bütün formüller bu harddiskin içinde…bizler karanlık bölgeleri bertaraf ettikten sonra yürüyen nüfusu olabildiğince azalacaktır….sizde bu tedaviyi insanlara ulaştırdığınız takdirde…..iNSANLIĞIN UMUDU HALiNE GELECEKSiNiZ….iNSANLAR iÇLERiNDE UMUT TAŞIDIĞI TAKDiRDE DiRENiŞE DAHA gibI BAĞLANACAKTIR….”
Konuşmalar bittiği zaman ortalıkta ölüm sessizliği oluşmuştu…

ihtiyarlar genelde yere bakıyor ve bizlerle göz teması kurmamaya çalışıyordu….
Bir süre bu şekilde kaldıktan sonra ilk odayı terk etmek isteyen kişi Burak oldu….
Kapının yanına geldiği zaman arkasından bir kişi seslendi….
“ GiTME…….NE OLUR YAPMAYIN BUNU….BAŞKA BiR ÇARESi VARDIR MUTLAKA….LÜTFEN GiTME….SANA EN ÇOK iHTiYACIM OLDUĞU VAKiT BENi YÜZ ÜSTÜ BIRAKMA……BU KADAR ŞEYi KALDIRDIM AMA BUNU KALDIRAMAM……”
Konuşan Tanerdi….
Burak’ın arkasından konuşuyordu….

Ağlıyordu…..
Hıçkıra hıçkıra hemde
Burak olduğu yerde durdu….arkasına döndü….gözlerinden yaşlar akıyordu….
“ GiTMEM LAZIM EVLAT “ dedi…..
“ Hayır ” dedi Taner….” Gitmen gerekmiyor….bende geliyorum o zaman seninle…..özür dilerim…yaptığım herşey için özür dilerim…..lütfen gitme….beni tek başına bırakma”
“Hayır” evlat dedi Burak….” Ben gidicem….sende çocuklarına beni anlatacaksın…..anladın mı ?”
Taner ağlıyordu….
Ahmet odadan çıkmaya başladığı zaman arkasından koştum……
Gözlerim doluyor ama ağlayamıyordum…..
Bu adamı bırakamazdım….gidemezdi…..
“ BABA “ diye bağırdım arkasından….
Ahmet durdu……
Bana baktı…..” sen az önce bana ne dedin ? “ diye sordu….
“ BABA GiTME LÜTFEN “ diyebildim sadece….
Ağlamaya başlamıştım……
“ yanımda kalman gerekiyor……gitmen gerekmiyor…”

“ GiTMELiYiM PUSAT….ÇOK BiLE KALDIM BURADA…….OĞLUMU VE EŞiMi ÇOK ÖZLEDiM….ONLARA KAVUŞMAK iSTiYORUM….”
Bende senin oğlunum dedim….
“Biliyorum Oğlum” dedi Ahmet….. “ sende benim oğlumsun…..zaten bu kadar zaman bu yaşımda bunları çekmem sadece seni bir gün daha görmek içindi….ama artık ayaklarının üzerinde durma vaktin geldi Oğlum…..”
Ali Cem Kutay’ın peşinden gidiyordu…..
Peki ya Duman ve Rüzgar dedi Ali Cem….
Onlar artık senin kontrolünde….
ihtiyarlar binadan çıkarak araçlara bindiler ve uzaklaşmaya başladılar…..
Hepimiz Ali Cem’e bakıyorduk….
“ NE YAPMAM KONUSUNDA HiÇBiR ŞEY BiLMiYORUM “ dedi Ali Cem…..
Albay Salim yanımıza geldi ve ;
“ şimdi Esenboğa havalimanına gidiyorlar….plan gereğince önce dünyadaki karanlık bölgelerin üzerinde kendileri paraşütle atlayacaklar…..sonrasında ise merkezi binalara lazer işaretleyiciler ile işaretleme yapacaklar…..bu işlem önce onların atlaması ve sonrasında bombaların bırakılması şeklinde olacak…..işlemin olacağını biliyordum ama size söylememem konusunda bizleri çok sıkıştırdılar….ÇOK ÖZÜR DiLERiM ÇOCUKLAR….”

ihtiyarlar çıktığından beri 6 saat geçmişti….6. saatin sonunda ilk bağlantı kuran Ahmet oldu…..
- Merkez….ben Ahmet beni duyabiliyormusunuz……
Ali Cem mikrofonu bir hışımla eline aldı ve
- Devam et Ahmet….ben Ali Cem……
- şu anda buradaki siyahlı adamı görebiliyorum……Lazer işaretleyiciyi açıyorum ve binayı işaretlemeye başlıyorum..
- anlaşıldı….
1 saat içinde bütün ihtiyarlardan haber almıştık….hepsi de görev yerlerine sorunsuz inmişler ve binaları işaretlemeye başlamışlardı…..
Furkan “ Ali Cem acaba bizi telsiz yolu ile birbirimize bağlayabilir misin ? “ diye sordu
Tabi ki dedi Ali Cem…birkaç işlem yaptıktan sonra “ hazır “ dedi.

- beni duyan var mı la ?
- duyuyoruz….Burak sen misin ?
- evet la evet benim….çok soğuk la bura….
- Neresi orası ?
- Ne biliyim….bilmiyorum ki….
- Burası çok sıcak beyler….
- Hulusi….
- Efendim….
- Bir şey sorucam…
- Sor tabiki …
- O etlerin içine ne koyuyodun hacı ?... şu erzurumda yaptığın vardı ya…
- Tuz…..içinde de baharatlar…
- Nasıl yani bildiğimiz tuz mu…
- Evet bildiğin tuz….içine baharat katıyordum….
- Has. ktir lan…..tahmin etmeliydim…
- B.k tahmin ederdin……
- Doğan ?
- Efendim….
- Ben Ahmet….
- Devam et…
- O ankaradaki evde seninle araba anahtarına zombi vurma işine giriyorduk ya
- Eee
- Orada ben bilerek vurmuyordum
- Hadi canım….
- Valla…
- Neden lan…
- Olm ben araba sürerken midem bulanıyodu…bilerek vurmuyordum….
- Şimdi mi söylenir bu….
- Bence tam zamanı….
- Ali Cem..ben Can tekin….
- Devam et
- ipek uyanırsa eğer….yastığının altında ona bir not bıraktım okumasını sağlarmısın ?
- Tabiki…..
- Ben doktorla konuştum zaten…durumunun iyiye gittiğini söylemişti….o notu okumasını sağlarsan çok sevinirim…
- Nasıl emrederseniz…
- Bu arada deniz oradamı ?
- Buradayım…..
- Eğer başka bir hayatta başka kişiler olsaydık…oğlum olmanı çok isterdim…..orada söyleyemedim….buradan söylemek istedim sadece…..
- Furkan ?
- Efendim…..
- Polatlıda Atrif vardı bi tane….
- Hatırlıyorum….
- Onun hayalet timinden olduğunu ve beraber görev yaptığınızı neden sakladın
- Ben saklamadım….o saklamam gerektiğini söyledi….
- Neden ki…
- Bilmiyorum…mutlaka bildiği bir şey vardır….
- Tolga ?
- Buradayım….
- Bende bir şey diyeceğim sana ama kızmak yok….
- Söyle Burkay….
- Erzurumda playstationda Pes atarken ben hep hile yapıyordum….
- Biliyorum….
- Nasıl ?
- Bende tekken oynarken hile yapıyordum….
- BEYLER SiZiNLE GÖRE YAPMAK BENiM iÇiN BiR ONURDU…….ÖLMEKTEN DEĞiLDE SiZLERLE TEKRAR BiR ARADA OLMAMAKTAN ÇOK KORK…………..
- …………………….
- ………………………..
- ………..
- ….
- …………………………

Sesler kesilmişti….

Hepimiz Albay Salim’e bakmaya başladık……
ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOCUKLAR…….dedi Albay Salim….
GERÇEKTEN ÇOK ÜZGÜNÜM……
HIŞIRTI SESLERi ÇIKARTAN TELSiZE BAKIYORDUK….
GÖZLERiMiZDEN YAŞLAR AKIYORDU….
SONRADAN KAVUŞTUĞUMUZ BABALARIMIZA AĞLIYORDUK……

---20 YIL SONRA---
Ankara’da her zamanki gibi çok sıcak bir yaz günü yaşanıyordu…..
Kızılay, Sıhhıye,Ulus……
insan kaynıyordu…
Cafeler , sokaklar insanların ve çocukların sesleri ile yankılanıyordu…..
insanlar sıcaktan dolayı serinlemek için ellerinde soğuk içecekler ile dolaşıyorlardı…..
Kızılay alışveriş merkezinde insan kalabalığı vardı….
Hastalık dünyadan tamamen silinmişti….
Dünya hükümetleri sürekli olarak birbirlerine yardım ediyor ve dünyayı daha yaşanılacak bir yer haline getirmeye çalışıyordu….
Yürüyenler dünyadan büyük oranda temizlenmiş ve hemen şehirler eski hallerine çevrilmeye başlamıştı….
insanlar mutluydu…..
Ve yarınlara umut dolu bakıyorlardı….
ANKARA hep bildiğiniz gibiydi…..
Genel Kurmay binasının önünde askeri bir araç durdu…
içinden ihtiyar bir adam ve köpek indiler…..
Çimlik arazinin üzerine dikilmiş 10 TANE MEZAR TAŞI VARDI…..

ÜZERiNDE iSiMLER…..
AHMET BAŞBUĞ…..
DOĞAN ÇiFTÇi…..
BURAK KARAKUŞ….
KUTAY DOĞAN…..
HULUSi KARA….
CAN TEKiN…..
BURKAY ÇETiN….
TOLGA ERÇETiN….
FURKAN ÇAKAN….
VE…
GÖLGE…..
ihtiyar adam mezar taşlarına uzun süre baktı…..
Sonra konuşmaya başladı…..

“ dediğin gibi yaptım…..mücadele ettim…..asla pes etmedim…..ötekilerde pes etmediler….. tedaviyi insanlara ulaştırdık….hastalığı yenmeyi başardık….sizlerin yüzünü kara çıkarmadık…..Deniz, kara kuvvetleri özel operasyonlar dairesinde danışmanlık işinde devam ediyor….Taner Kızıl Tilkiler adındaki Grubun devamı için çalışıyor….ikiz çocukları var….birisinin adı Burak….Diğerinin adını Fırat koydu….Mert ve Oğuz Polis Özel harekata devam….Akrep halen cevapları aramaya devam ediyor….yurtdışında şimdi…en son TiBETTEYDi…..ipek evlendi….Oğlunun adını Can Tekin koydu….Hava kuvvetlerinde….Çağrı özel harekat askerlerini eğitiyor…..Ali Cem Çanakkale’ye döndü deniz kuvvetlerinde şimdi….20 yıl boyunca GÖLGE TiMi OLARAK MÜCADELE VERDiK….SiZLERDEN ÖĞRENDiKLERiMiZi ASLA UNUTMADIK….VE BEN……BEN…..BEN SENi ÇOK ÖZLEDiM BABA……”
SENi ÇOK ÖZLÜYORUM………

Telsizden birisi konuşmaya başladı…
“ PUSAT ALBAYIM….YÜRÜYEN TEMASI SAĞLANDI….GÖLGE TiMiNE iHTiYACIMIZ VAR…..”
Pusat eline telsizi aldı ve
“ ANLAŞILDI…..GÖLGE TiMi GELiYOR “ dedi……..
Aracına binerek sıcak ANKARA asfaltında yol almaya başladı…..
---SON---

https://www.youtube.com/watch?v=6Ejga4kJUts

AŞKIM……KIZIM……HAYATIMIN ANLAMI……BiRiCiK KIZIM…….SEN ÇOK GÜÇLÜSÜN……BEN OLMADANDA HAYATINA DEVAM EDEBiLiRSiN……SENi ÇOK SEViYORUM VE BU SEVGiM HER GEÖEN GÜN DAHA ÇOK ARTIYOR…..HAYAT KARŞINA ZORLUKLAR ÇIKARSA BiLE MÜCADELE ETMEKTEN SAKIN VAZGEÇME…..SAKIN PES ETME….KAFAN HEP DiK DURSUN…..EVLEN….ÇOCUKLARIN OLSUN….OLNLARIN BÜYÜDÜĞÜNÜ iZLE…..EĞER BiR OĞLUN OLURSA BENiM ADIMI VERMENi ÇOK iSTERiM…..VE UYUMAYA BAŞLAMADAN ÖNCE ONLARI BENiM YERiME ÖP….VE ONLARI ÇOK SEVEN BiR DEDELERi OLDUĞUNU SÖYLE……
SENi ÇOK SEVEN BABAN….
CAN TEKiN…..

Can Tekin’in ipek Yoğun bakımdayken yastığının altına bıraktığı not……..

Kardeşim yeni bir hikayeye baslicakmisin

Teşekkür ederim böyle güzel bir hikayeyi bizlere okuttuğun için çok güzel bir seriydi

Kalemine saglik

Hay giberim bu nasıl bi hikaye lan ?
Böyle son mu olur ? Neden öldü lan Ahmet , Burak ? Başka son mu yoktu ? illaha ağlatıcan di mi lan beni ?

iyi insanlar güzel atlara binip gittiler...

Ya bide okçuluk ta birinci olan memet vardı ya

abi eline emeğine sağlık mükemmel bir hikayeydi şunu bir film olarak yada dizi olarak görmeyi o kadar çok isterdimki off okuduğum en güzel hikayelerinden ve hikayelerden biriydi
artık bir DC hikaye ağı başlatırsın :D asdasd iyi günler abi bide bi ricam var bazen diğer yazarlar hikaye bittikten sonra hikayeyi başka bir sayfada partsız tek hale getiriyor sende yapsan çok güzel olur *

AHHHH!! BÖYLE BiTMEMELiYDi YA