/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 476.
    +5
    “Tabii ki” dedi alperen….”bugünlük misafirimiz olun….konuşacak çok şeyimiz var sanırım….”
    içeri girdiğimiz zaman buranın herkesin yaşayabileceği bir ortama sahip olduğunu gördük…
    insanlar burada yaşıyorlar ve hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlardı….
    içeri girdiğimizde alperen gülümseyerek.
    “ NUHUN UÇAĞI PROJESiNE HOŞ GELDiNiZ “ dedi….
    Biraz dinlenin sonra konuşmaya başlarız dedi alperen….
    Fakat o kadar stresin ortaya çıkışı horlayarak uyumak oldu…..
    Kafamızı koyduğumuz gibi uyumuşuz…
    Gözlerimizi açtığımız zaman gecenin yarısı olduğunu fark ettim….uçağın içindeki kısık kırmızı lambalar yanıyordu…
    Küçük bir kız üzerimi örtüyordu….sanırım en fazla 5 yada 6 yaşlarındaydı…
    Sonra gelip yanağımı öptü…..
    Sonrada gitti….
    Kendimi hiç bu kadar iyi hissetmemiştim…
    ···
  2. 477.
    +2
    Yeni lojman açmaları gerekecek nufüsları çoğalıyor..
    ···
    1. 1.
      +1
      belki başka çareler üretebilirler... lojmandan başka yani..

      iyi okumalar
      ···
  3. 478.
    +1
    Rezerved
    ···
    1. 1.
      +1
      iyi okumalar sizede kardeşim
      ···
  4. 479.
    0
    Bittimi aj
    ···
    1. 1.
      +1
      yok lan bitermi :D :D gün içinde yeni partlar gelicek
      iyi okumalar
      ···
    2. 2.
      0
      Bitince mesaj atsana abi ya
      ···
  5. 480.
    +4
    25 KASIM 2036….
    NUH’UN UÇAĞI PROJESi….
    ANTONOV AN-255 MRiYA UÇAĞI…..

    Geceden sonra sabaha kadar uyumayı sürdürdük…
    Sabah kalktığımızda etrafın bomboş olduğunu gördük….
    Ne bir yürüyen vardı..
    Nede bir toplayıcı….
    Hiç kimse yoktu etrafta…
    Uçaktaki insanlarla sabah kahvaltımızı yaptık…alperen teker teker ilgilendi bizimle sağolsun….
    Etrafın iyice güvenli olduğunu gördüğümüz zaman arka kısımdaki büyük kapıyı açarak içerinin hava almasını sağladık….buradaki insanlar sanki programlanmışlar gibi aynı işleri aynı anda yapmaya başladılar….önce etrafı topladılar…sonra yataklarını….sonra içerisini temizlediler….bizde onlara yardım ettik….
    ···
  6. 481.
    +4
    Dışardaki cehennemin aksine içerde kendilerine ait bir dünya yaratmışlar burada….
    işlerimiz bittiği zaman yuvarlak oluşturarak bir yerde oturduk….
    O sıralarda etrafta gezinen en fazla 1 yaşlarında bir zenci bebek kollarını açarak bacağıma sarıldı…
    Bende kucağıma alarak oynamaya başladım onunla….
    Alperen konuşmaya başladı….
    ···
  7. 482.
    +4
    “ bu uçak bir projenin sonucu….hastalıktan nasıl korunuruz diye düşünen kişilerin projesinin bir sonucu…fakat o kadar yeri gezmemize rağmen hiçbir olumlu sonuçla karşılaşmadık….dünyanın hiçbir yerinde hastalıktan arınmış bir bölge yok…sadece kutup bölgesinde biraz daha yoğunluklarının az olduğunu tespit ettik….20 sene önce durum iyice kontrolden çıkınca ABD ve Rus hükümetlerinin birlikte çalışmasının sonucu olarak bu uçağa her ırktan insan konmasına karar verildi….eğer bir gün hastalık kontrol altına alınabilirse…bu uçağın içindeki insanlardan yardım alınabilecekti….nüfusu sürekli olarak dengede tutmaya çalışıyoruz…uçağımızın kod adı NUH 1….eskiden bu uçağın NATO KOAD ADI COSSACKmış….soğuk savaş zamanında Ruslar tarafından yapılan dünyanın en büyük uçağı bu uçak…her ülkeye uğrayarak yakıtımızı tamamlıyoruz ve bir sonraki ülkeye doğru ilerliyoruz….”
    “ Bir sonraki durak diye bir şey yok maalesef “ dedi Tolga….” Burdan sonrasıda buradan öncesi gibi aynı…hiçbir hayat belirtisi yok…sadece parça parça insan konaklamaları var….başkada bir şey yok….”
    “ nasıl olur “ dedi Alperen….”asya ülkelerinde daha çok yaşayan insan olduğuna dair bilgi almıştık….”
    “Hayır” dedi Furkan….”buradan sonrasıda buradan öncesi gibi…..eğer yaşayan bir grup olsaydı mutlaka haber alırdık….zira Türkiye direnişin merkezi halinde şimdilik….merkezimizde bir çok nokta ile irtibat halindeyiz….maalesef buradan sonrasında bulacağınız…buradakilerle aynı…”
    “Anlıyorum” dedi alperen….
    ···
  8. 483.
    +4
    “Peki”dedi Deniz…”bu kadar insan taşıyorsunuz…..dünyadaki durumlar ne halde….”
    Bunu en iyi anlatacak kişiler gene o bölgelerde yaşayanlar….mesela şu kişiyi Amerika’da aramıza katıldı….dedi ve adamdan başından geçenleri anlatmasını istedi….
    Adam konuşuyor ve Alperen Türkçeye çeviriyordu.
    ···
  9. 484.
    +4
    “ Amerika iki tarafında okyanus olan bir ülke sadece Mekgiba ve kanada ile sınırları var….hastalık denizden değil….Mekgiba sınırından geldi….ilk başlarda Mekgiba’da hastalığın olduğu bilgisine karşı sınır hattına deniz piyadeleri ve zırhılar konuldu….ama çok tan Mekgiba’da hastalığı kaparak onlardan birine dönüşmüş yüzlerce hatta binlerce insan varmış….hükümet onları şehirlerden uzaklaştırarak sınıra yakın bölgelere konteynerlerin içinde bırakmış….bunu halkından ve bizden saklamışlar….askerleri ve tankları yok ederek ABD ye girdiler…ve önlerinde ne varsa yok ettiler….sayıları geçtikleri yerlerdeki yaşayan insan yoğunluğuna göre katlanarak çoğalıyordu….Ulusal muhafızlar daha işin başında yağma işleri ile meşgul olmaya başladılar…sonrada ellerindeki silahlarla kendi gruplarını kurarak çete halini aldılar….halk hem onlarla ve hemde bu şeylerle savaşmaya başladı….ve doğal olarak başarısız oldular….direnişin başında ordu var ve asker sayısını halktan gelen gönüllülerle karşılıyor….eğer ailenizi kaybetmişseniz…almanız gereken intikdıbınız varsa ordu tam size göre…şimdilerde sadece Washington D.C. ve New York’un bazı yerleri güvenli…koca ülkenin geri kalanında sadece bazı yerlerde direniş gösteren gruplar var….ama direnişin merkezi bu iki güvenli yer…bunların dışındakilerde kendi hallerindeler…bu iki şehrin etrafına duvar çekildi….içerde şimdilik güvenli bir ortam sağlandı….ama zaman ne gösterir bilmiyoruz tabi….sonra hükümetin bu projesi ile tanıştım….sonrasını biliyorsunuz zaten…”
    ···
  10. 485.
    +5
    Bir başka adam….
    “ ben ingiliz’im….ingiltere’nin ikinci dünya savaşından sonra güvenilir tek askeri kaynağı S.A.S. timleri oldu….hastalık ülkeye sanırım ABD nin gemilerinden geldi….ilk günlerden beri televizyonlarda halk bilinçlendiriliyordu….hazırlıklıydık ama bu kadar fazla olacakları aklımıza gelmedi….Londra sokakları ilk günler cesetlerden geçilmiyordu….tek çare olarak onları yakmayı denedik….ama başarısız olduk çünkü anlaşmışlar gibi hepsi neredeyse aynı anda tekrar ayaklandılar….polis varlığı çok fazla dayanmadı burada…sonra yurtdışındaki tüm askeri birimler geri çağırıldı….şimdilerde ülke genelinde sadece askeri bir yönetim biçimi var…sokağa çıkma yasağı saat 5 ten sonra başlıyor…eğer o saatler dışında dışarda görünen olursa sorgusuz sualsiz öldürülüp hemen orada yakılıyor….bir zamanlar dünyanın en güzel olan şehri şimdilerde çürümüş et kokan bir yer haline geldi…”
    ···
  11. 486.
    +4
    Bir başkası….
    “italya’da durum değişik değil….burada zaten olmayan askeri güç halk tarafından desteklenmeye çalışılıyor…halk eline aldığı silahlarla sokaklarda bu şeyleri avlamaya çıkıyor her gün….etkisiz hale getirdiklerini paramparça ederek denize atıyorlar…Roma’da durum biraz değişik sadece onlarda etkisiz hale getirdiklerini KOLEZYUMA DOLDURARAK BELLi BiR SAYI SONRASINDA YAKIYORLAR….bu hastalık resmen insanların içindeki vahşi duyguları ortaya çıkartan bir duruma dönüşmesine sebep oldu…italyada polis bir zamanlar mafya olan topluluklarla çalışıyor ve silahları bu kişilerden temin ediyor…”
    ···
  12. 487.
    +5
    Ben Afrikalıyım dedi birisi….ve devam etti…
    “ Ben Afrikalıyım….ülkemin adı Somali….bir zamanlar iç savaş vardı burada…gerçi hastalık buraya bulaşmadan öncede vardı ama…..Afrika’da hatalık zaten insanların aç ve muhtaç olmasından kaynaklı olarak önünde hiçbir engel olmadan ilerledi…neredeyse koca kıtada hiç insan kalmadı….güney Afrika cumhuriyetinde askeri güç halen var…ve insanlar yaşıyorlar ama bu seferde yaşamak ve güvende olmak için oraya gelen hasta olmayan insanları öldürüyorlar….zaten havada mevcut olan virüs bu ölülerin vücutlarına girerek onları hasta ediyor ve yeniden ayağa kalkmalarını sağlıyor…orta Afrika düzlüklerinde halen hasta olmayan kabileler olduğu söyleniyor ama bunu kontrol etmek tabi ki imkansız….bu uçak olmasaydı bende belki onlardan birine dönüşebilirdim….”
    ···
  13. 488.
    +4
    “israil’de ilk başlarda hastalık yoktu” dedi birisi….
    Sonra ilk başta hayvanlarda görüldü…..kuşlar…kuşlar getirdi hastalığı….Kudüs’te isanın çarmığa gerildiği yere belki de binlerce kuş geldi….sonra aynı anda havalandılar….onlar havalandıktan sonra sokaklarda bu şeylerden görülmeye başlandı…her yerdeydiler….askerler onları vurmaya başladı….ama sayıları çok fazla olduğu için başaramadılar….şimdilerde Kudüs hayalet şehir…yaşamak isteyenlerde Filistin’e geçerek orada hayatta kalmayı başarmaya çalışıyorlar…”
    ···
  14. 489.
    +5
    Japonya’ya hastalık Çin’den geçti….
    Genç bir çocuk konuşuyordu….
    “Japonya’ya hastalık Çin’den geçti…aldığımız bilgilere göre oraya da Rusya’dan geçmiş….zaten küçük bir ada olan ülkemde hastalık çok hızlı yayıldı…sonrasında Japon hükümeti yıllardır askeri tesislerde saklı tutarak geliştirdiği robotları sokaklara yaydı….amaçları sokaklarda kim var kim yoksa öldürmekti…resmen o robotlar vahşet yarattılar….hastalığı kapan yada kapmayan herkesi öldürdüler…sonrasında bu robotların kontrol merkezindeki insanlarda hastalanınca robotlar kontrolsüz bir şekilde ülkemde gezinerek önlerine kim çıkarsa yok etmeye başladılar….şimdilerde ne giriş yapılabiliyor…nede çıkılabiliyor japonyaya….”
    Arkadaşımın dediği doğru dedi bir başka çekik gözlü kişi….
    ···
  15. 490.
    +4
    Hastalık benim ülkeme Rusya’dan geçti…ben bir Çinliyim ve dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkeyiz…ülkemin bir başka özelliği de bu kadar nüfusun başı boş bırakılması…hastalığa sahip bu şeylerin dünyada en çok olduğu yer Çin….sadece Pekin ve Şangay güvenli olarak ayrılmış durumda geri kalan topraklarda neler olduğuna dair hiçbir bilgi yok….koloniler halinde bu lanet şeylerden var…sayılarını kaç olduğunu bilmek imkansız zaten…”
    Almanya ikinci dünya savaşından sonra askeri açıdan çok güçsüz bir ülke haline geldi….
    Alman olduğunu sandığımız bir kişi konuşuyordu….
    ···
  16. 491.
    +6
    “Almanya ikinci dünya savaşından sonra askeri olarak çok güçsüz bir ülke haline geldi….sonrasında hükümet politikaları askeri güç yerine polis kuvvetlerine ağırlık verdi ve polis devleti haline geldik…bu olay 1945 ten beri var olan bir durum….durum böyle olunca hastalıkla savaşan tek bir kısım varlığını gösterdi…polis kuvvetleri….onlarda çok etkili olamadılar aslında….çünkü Avrupa tek bir kıta ve bu kıtanın üzerinde çok fazla insan yaşıyor…hastalık bir ülkeden diğerine çok kolay geçti…Berlin ve Köln’de savunma hatları oluşturuldu….insanlar bu sınırlar içinde yaşayabiliyorlar…ama bu alanın dışındakiler AVRUPA BiRLiĞi ne ait askeri kuvvetler tarafından anında bertaraf ediliyorlar…ya bizimlesin yada değilsin gibi düşünün….”
    ···
  17. 492.
    +6
    iri kalıplı sarışın birisi…..
    “Rusya’nın kuzey taraflarında güvenle yaşayan insanlar var…çünkü o taraflar çok soğuk ve kutba yakın yerler….bu şeyler oralara gelemeden yolda donarak ölüyorlar…ama bu seferde bu yerlerde yaşayan insanlar yeme içme ihtiyaçlarını karşılayamıyorlar….yazın yaptıkları stokları kışın kullanıyorlar…eğer stoklar vaktinden erken tükenirse bir grup insan daha alt taraflara giderek erzak ve malzeme toplayarak geri dönüyor….durum Rusya’da bu şekilde en son gördüğüm haliyle….duyduğum kadarıyla insanlar Moskova metrosuna inerek hayatlarını orada sürdürüyorlarmış…..ve çeşitli görüşlerdeki insanlar aynı metro ağını kullanıyorlamış….”
    Alperen tekrar konuşmaya başladı…..
    ···
  18. 493.
    +4
    “ bu üzerinde durduğumuz uçak Amerika ve Rusya’nın arasında geçen soğuk savaş yıllarında Rusya tarafından inşa edilmiş dünyanın en büyük uçağı….ANTONOV AN-255 MRiYA uçağı şimdiye kadar insanlar tarafından yapılmış en büyük uçak….pilotlarımız o zamanlar henüz yirmili yaşlarında olan kişilerdi şimdilerde ise 40 ve 45 yaşlarındalar….ve bu kadar büyük bir uçağı uçurmak onlar içinde biraz zorlayıcı olmaya başladı…..hastalık ortaya çıkıpta insanların yok olmaya başladığı günlerde dünya ülkeleri tarafından ortak bir anlaşmayla her ırktan ve özellikten insanları bir araya toplayarak ve dünya üzerindeki her canlının dnasından örnekler alarak , her bitkinin tohumlarından alarak hastalığın bitmesini beklemek amacıyla havalandı….işlemin en fazla 2 yada 3 yıl süreceği öngörülüyordu…..bu süre zarfında herkesin bizimle aynı fikri paylaşmayacağı düşünülerek kimseye uçuş hakkında en ufak bilgi verilmedi….fakat yaklaşık olarak 20 yıldır dünyanın her yerine giderek oralardan bilgi topluyoruz….burası ve doğu taraflarına gitmemiştik henüz…onların bilgisinide sizler verdiniz….demek ki dünyada henüz güvenli olarak kalmış bir yer yok….gelirken Parise tekrar inmek istediysekte pistin bu şeyler tarafından işgal edildiğini görerek pas geçtik…”
    Evet dedi Furkan…
    ···
  19. 494.
    +6
    “ yaklaşık 20 senedir bu topraklarda hastalığın gerilediğini görmedim ben…..moralinizi bozmak istemezdim ama durum bu şekilde..”
    Ne yapabiliriz diye sordu Alperen…
    “Buraya yerleşin…..” Taner kucağındaki bir çocukla oynar haldeyken konuştu….
    ···
  20. 495.
    +6
    “ burası yeterince büyük bir yer…..zaten önümüzdeki günlerde veya yıllarda hastalık birden yok olmayacağına burada kalarak hayatınızı idame ettirebilirsiniz….etrafı iyice temizleriz….sizde buraya yerleşerek….hastalığın geçmesini beklersiniz…” dedi.
    “Bilemiyorum….burada da en az dışardakiler kadar tehlike olabilir….”
    “Tehlikesiz bir yer arıyorsanız dünyada böyle bir yer yok artık…..hastalık tedavi edilene kadarda olmayacak….” Biraz sert konuşmuştu Taner….
    Gerçekler bunlardı…
    yalan söylemiyordu kimse….
    ···