-
426.
+3Akrep “ tam önümden geçti….Taner sana doğru geliyor….” Dedikten sonra Taner hemen cevap verdi “ olumsuz….olumsuz bir hareket yok”
Binanın ilerisine doğru ilerlemeye devam ettik…..her bir ayrıntıya dikkat ediyorduk…..sonra beynimin içlerinde o sesi tekrar duymaya başladım…..etrafıma baktığım zaman Deniz’inde tedirgin olduğunu fark ettim….
“ $iZiN Z@MAnINIZ $ONA £RDi…..BiZiM ZAM@nIMIZ B@ŞLIY0R…..ÖLM£LiSiNiZ….in$ANL@R ÖLM£Li….”
Deniz’e bakarak….” O BURADA “ dedim….Denizde bana bakarak “ Fark ettim….dikkatli olmalıyız “ dedi.
Önceki olduğumuzdan daha dikkatli olmalıydık….
Şimdilik onun burada olduğunu ispatlayamazdık ve bu şekilde ihtiyarları uyaramazdık…elimizde somut bir delil olmalıydı….
Ve aradığımız delil Oğuz’un telsizinden geldi…
“ BEYLER….YÜRÜYENLERi BiZiM iHTiYARLAR EĞiTiME DAHiL ETMEDiLER ÖYLE DEĞiL Mi ?... ŞU ANDA DÜRBÜNÜMDE BiR YÜRÜYEN VAR VE DiREK OLARAK HULUSiNiN ARKASINDAN ONA DOĞRU HIZLI BiR ŞEKiLDE YAKLAŞIYOR……”
Hayır Dedi Taner….”öyle bir şey olsaydı söylerlerdi bize…” -
427.
+4“O zaman” dedi Oğuz….” ŞU AN BASKIN YEDiK…..HER YERDE YÜRÜYENLERDEN VAR…..HER YERDELER….YiRMi TANESiNi ŞU AN KENDiM SAYIYORUM….BASKIN YEDiK…BASKIN YEDiK….YÜRÜYENLER TARAFINDAN BASKIN YEDiK….HULUSiYE YAKIN OLAN BiRiSi VARMI…TAM ARKASINDA BiR YÜRÜYEN VAR….MERT HEMEN AŞAĞI iNDE ÖTEKiLERi UYAR….AKREP NERELERDESiN? “
Akrep’in sadece “ BURADAYIM” dediğini duyduk….sonrasında oğuz tekrar “ tamam Akrep Hulusi’nin peşindeki yürüyeni ikiye ayırdı….ihtiyarları bularak silah almalarını sağlayın….mert sende benim için gerekli silahı getir…..çabuk ol….”
Mert tamam diyerek çevrim dışı oldu….Deniz ile etrafı çok dikkatli bir şekilde dinlemeye başladık….yürüyenlere ait sesler geliyordu etrafımızdan….Deniz “ araç şu tarafta.. elimizdeki şunlardan kurtularak kendimizi korumalıyız” dedi…” haklısın “dedim ve araçların olduğu yere doğru ilerlemeye başladık.
Bir binanın köşesinden döndüğüm anda bir yürüyene çarptım ve yere düştüm…yürüyen karşımda ayaktaydı…direk olarak bana bakıyordu…bir adım attığı esnada Deniz göğsüne çok sert bir tekme atarak yere düşürdü sonrasında yerden aldığı bir taş parçasıyla yürüyenin suratına ardı arkasına durmadan vurmaya başladı…kırılan kafatası seslerini duyabiliyordum…ayağa kaldırdım onu…son bir kez yürüyenin cesedine tükürdü Deniz ve hızlı bir şekilde araçlara doğru ilerlemeye devam ettik…jip ilerden görülüyordu arka kısmından Mert kendisi ve Oğuz için silahları alıyordu….” Çabuk olun….eğer imkanınız varsa ihtiyarlarınkini de alın….ben Oğuz’un ve kendi silahımı alıyorum…yukardan sizi koruyacağız….çabuk olun” diyerek hızlıca uzaklaştı… -
428.
+3Deniz ve Bende kendi silahlarımızı alarak ayrıca Furkan’ın ve Kutayın silahını da aldım….Denizde Can Tekin’in yayını ve oklarını alarak oradan ayrıldık…biz ayrılırken Taner ve ipek geliyordu….Deniz “ kendi silahlarınızı alın…ayrıca ihtiyarların silahlarını da alın” dedi.
Tamam dedi Taner…..
Karanlığın içinden silah sesleri gelmeye başlamıştı…Mert ve Oğuz atışlarına başlamışlardı anlaşılan…
“Akrep herhangi bir şey görüyor musun” diye sordum telsizden. “ şu an çok meşgulüm” dedi Akrep “ Hulusi ile birlikte yürüyenlerin arasında kaldık…siz ötekilere yardım edin….biz burayı halledicez….” Dedi.
Kutay ve Furkan’ı gördük ve hemen silahlarını verdik…Kutay “ Burak’ı gördünüz mü “ diye sordu.
Hayır dedim…hiç görmedik…sonra yanımıza Can Tekin geldi ve Denizden yayını alarak “ ben Burak’ı bulurum siz ötekileri bularak araçlara zütürün…hemen ayrılmalıyız buradan” dedi.
Bu sırada keskin nişan tüfeklerinin sesleri çoğalmıştı….Burkay ve Tolga silahlarını aldı sanırım diye düşündüm….Burak’tan ses çıkmamıştı…
Burak’ı bulamıyorduk…
Yeniden jiplere dönerek herkesin gelmesini beklemeye başladık….
Önce Hulusi ve Akrep geldi…sonra Taner ve ipek…. -
429.
+4Kutay ve Furkan geri geldikten sonra Furkan Oğuz ve Merti almak için geri döndü…..5 dakika sonra onları alarak geri döndü…
Can Tekin ve Burak halen yoktu…
Taner ben onları aramaya gidiyorum dedi…
Onu yalnız bırakmak istemediğimden dolayı bende seninle geliyorum diyerek silahıma yedek mermi aldım…
Karanlığın ortasında onlardan gelecek herhangi bir sesi dinliyorduk….
Silahlarımızda susturucu yoktu…ateş ettiğimiz kabak gibi kendimizi belli edebilirdik….
Karanlığın içinden bir siluet çıktı karşımıza….
Gece görüş dürbünlerinden belli olmuyordu eli yüzü ama gömleğin beyazlığı dikkati çekiyordu….
TAM KARŞIMIZDA SiYAH TAKIM ELBiSELi ADAM DURUYORDU…..
Kafamızın içinde konuşmalar duymaya başladım -
430.
+4“ korktuğunu biliyorum……kendi adına değil de başkaları adına korkuyorsun…..aileni kaybettiğin gibi etrafındakileri de kaybetmekten korkuyorsun….. korku iyi bir şeydir….insanı dinç tutar….ama senin gibi biri artık etrafındakileri kaybetmek istemez sanırsam….bende bir zamanlar çok şeyden korkuyordum…..hatta bir zamanlar bende insandım….ama artık değilim….insan olmamayı seçtim…neden biliyormusun ?... o ALLAHIN BELASI HAYALET TiMi VE BERABERiNDEKiLER…BENi ORADA ÖLÜME TERK ETTiLER….bende şimdi onlara aynısını yaparak ölmelerini izleyeceğim….aynı senin ölümünü seyredeceğim gibi…..küçük arkadaşım…..”
Son cümlesini tamamladığı gibi siyahlı adamın kafasının geriye doğru parçalandığını gördüm….kafasına bir ok saplanmıştı..….arkadan bir ateş sesi daha geldiğinde kafasının diğer tarafı paramparça olmuş ve kanlar etrafa saçılmıştı….
ATEŞ EDENLER BURAK VE CAN TEKiNDi…..
Adam kafasını tekrar indirdiği zaman ilk iş kafasına saplanan oku kendi elleriyle çıkardı….aynı esnada kafasının parçalanan tarafı kendi kendine iyileşmeye başlamıştı….kafası tamamen iyileştiği zaman adamın arkasından onlarca yürüyen gelmeye başladı….çok fazlalardı….
Vakit kaybetmeden hemen kendimize bir yer bulup ateş etmeye başladık….
Can Tekin yayı ile yürüyenlerin kafasına nişan alırken Burak elindeki tüfekle çürümüş bedenleri paramparça ediyordu….. -
431.
+4Ben ve Taner sokağın iki tarafına doğru geçmiş nişan alarak yürüyenlerin beyinlerini yere seriyorduk….
Gece görüş gözlüklerimizin önünden iki kişi geçti ve ortada durdular…..
HULUSi VE AKREPTi BUNLAR….
Hulusinin elinde baltası Akrep’inde devasa karambitleri vardı….
SiZ GiDiN dedi Hulusi….hemen arkanızdayız biz….
Ateş ederek yavaş yavaş araçlara doğru ilerledik…
Hulusi ve Akrep geri kalan yürüyenleri parçalayarak geri geri geliyorlardı…
En sonunda herkes araçlara bindiği zaman oradan uzaklaştık….
Neler olduğunu anlayamamıştık….
Siyahlı adam ne demeye çalışmıştı….
Korktuğumu nereden biliyordu….
Ve ailemi kaybettiğimi…..
Bunları düşünürken Deniz bana baktı ve
ADAM ANNEMiN KANSER HASTASI OLDUĞUNU BiLiYOR PUSAT dedi….
BABAMIN BiZi TERK ETTiĞiNi VE ANNEMiN KANSERDEN ÖLDÜĞÜNÜ BiLiYOR…..
Biliyorum dedim Deniz’e daha çok korkmaması için….
Biliyorum…. -
432.
+1Bu günlük bukadarmı yoksa devamı gelecekmi
-
-
1.
+1Bu günlük bu kadar kardeşim hergün bir olay
-
-
1.
+1neden mesajlarıma cevap vermiyorsun???
-
1.
-
1.
-
433.
+1BiZ SiZi SiZiN BiZi GÖREMEDiĞiNiZ YERDEN GÖRÜRÜZ... BiZ HERYERDEYiZ!
-
-
1.
+1Hayalet timi
-
1.
-
434.
+1Rezerved
-
-
1.
0iyi okumalar
-
1.
-
435.
+1Ooo yeniden başlıyoruz demek
-
-
1.
+1evet kardeşim üçüncü bölüme start verdik
iyi okumalar...
-
1.
-
436.
+1Hadi yeni part
-
-
1.
0birazdan yeni partlar geliyor kardeşim
-
1.
-
437.
+10arkadaşlar işlerminin yoğunluğu nedeniyle bugün beni mazur görün.
allah razı olsun hepinizden okuyosunuz biliyorum ( şuku atmasanızda )
zaten okunuyor diyipte 1 saat içinde y.rrak gibi bişi yazmakta istemiyorum kahramanlarımızın bugün neler yaşayacağı aklımdaydı bugün onu yazacaktım ama çok yoğun bir iş günü geçiriyorum. sabah saatlerinde bir şeyler yazdım sonra bi yoğunluk sardı sormayın.
ama söz yarın sizlere bugünün acısını çıkartacak çok enteresan bi part atıcam... aklımda herşey... sadece aceleye getirip heba etmek istemiyorum...
hepinize iyi okumalar...
çok teşekkür ederim... -
438.
+1Canın sağolsun sen yaz yeter ki nasıl biliyosan... Gölge timi takipteyiz...
-
-
1.
+1çok teşekkür ederim yarına sağlam bir part bizi bekliyor olacak şimdi 15 dakkada yazıp heba olmasın güzelim olay
-
1.
-
439.
+1nay nay nay nay nay nay rez
-
-
1.
+1iyi okumalar
-
1.
-
440.
+723 KASIM 2036….
ANKARA….
ÜMiTKÖY…..
Dün yaşadıklarımız ihtiyarların bizim eğitimimiz için yüzleşmemiz gereken bir şey olduğunu gösteriyor…
Onlara göre bu yaşadıklarımız hali hazırda karşı karşıya kalmamız gereken tehlikelerden biri…
Ve ayaklarımız üzerinde durabilmemiz için bu gibi şeylerle karşılaşmamız şart…
Hatta gerekli…
Ne zaman karşımıza ne çıkacağı hakkında düşünmemiz gerekiyormuş….
Yoksa sürekli şaşırırmışız…
Tek bir konu üzerinde eğitimler değilde…birçok konuda bilgi sahibi olmamız isteniyor artık…
Yani HAYALET TiMiNDEN FARKIMIZ….ONLARIN UZMAN OLDUĞU TEK BiR KONU VARKEN…
BiZLER HER KONUDA BiLGiSi OLAN KiŞiLER OLACAKMIŞIZ…. -
441.
+5Bu demek biraz daha yorulacağız anldıbına geliyor ama bu yorgunluk hepimizin iyiliği için.
Zamanında onlarda mecburiyetten bir çok konuda bilgi sahibi olmayı göze aldılar.
Üstelik bizim şimdiki zamanımızdan daha zor şartlarda görev yaptılar zira hastalığın tam yayılma zamanıydı o zamanlar.
Yani işleri daha zordu…
Bilinmeyen bir çok şey ile savaşıyorlardı anladığım kadarıyla…
Dünkü olay her ne kadar kısa bir süreliğine paniğe kapılmamıza yol açtıysa da sonrasında yaptıklarımızın çok soğukkanlı şeyler olduğunu söyledi ihtiyarlar…
Yani başarılı bir operasyonmuş…
Bunu onlardan duymakta ayrı bir gurur kaynağı oldu bizim için…
Bu gururla akşam birazda korkarak uyuduk…özellikle yürüyenle çarpıştığım andaki korku asla ve asla anlatılacak türden bir şey değildi…
Deniz’inde elinde taş ile yürüyenin kafasını patlatması alışılan bir manzara değildi…
Sabah kalktığımızda hiç birimiz dünden bahsetmedik…, -
442.
+3Yapılacak bir şeymiş gibi düşündük bir anlamda.
ama konuşmadık….
Rutin işlerimizi hallettikten sonra ihtiyarlardan sadece Furkan geldi yanımıza ve benimle Deniz’i alarak geri kalanlara bugün boş olduklarını normalde hangi işlerle uğraşıyorlarsa devam etmelerini söyledi.
Furkan genelde çok konuşmayan bir adam…
Neden sadece bizi aldığını sorduğumuz zaman….bunun sebebini yalnızca kendisinin bildiğini ama çokta önemli olmadığını söyledi…
Bizi zütürdüğü yer daha önce hiç görmediğim bir yerdi.
Devasa ekranlar….
Arka planda sürekli telsiz sesleri ve müthiş bir heyecan ve koşuşturma vardı….
Furkan büyükçe bir ekranın başında durdu ve yanında durmamızı istedi..
Ekranda bir yuvarlak ve o yuvarlağı merkezden çıkan bir çubuk sürekli olarak soldan sağa olacak şekilde tarıyordu…her taramasında kırmızı büyük bir nokta belirerek aynı zamanda sinyal benzeri bir ses çıkartıyordu.
Halen aynı sinyal mi dedi ekranın başındaki adama Furkan. -
443.
+4“Evet halen aynı sinyal…..işin ilginci bu kadar büyük bir şeyin havada olması imkansıza yakın….bu şey her neyse çok büyük….uçak olamayacak kadar büyük…kaldı ki bölgedeki tüm uçaklar şu an kayıt altında….bakalım iyice yaklaştığı zaman ne olduğunu görürüz….umarım yeni bir çeşit yürüyen değildir…yani uçabilen cinsten bir yürüyen işleri iyice kötüye zütürebilir…”
Anladım takipte kalın bakalım ne çıkacak altından dedi Furkan adama sonra bize dönerek. -
444.
+4 -1“Dünkü yediğimiz baskın sırasında Avrupa’dan bu tarafa doğru ilerleyen çok büyük bir cisim radar tarafından fark edilmiş ve izlenmeye başlanmış….biz geldiğimiz zaman bu aracı henüz takip etmeye başlamışlardı…araç o kadar büyük ki bir hava taşıtı olamayacak kadar büyük bir yer teşkil ediyor radarda…dünyanın bu halinde zaten uçak görülmesi bile zor bir ihtimalken bu kadar büyük bir cismin radara takılması gerçekten çok ilginç bir durum…işin farklı bir ilginç tarafı da radarda bu cismin sürekli bir yerlerde duruyor olması….en son Almanya üzerinde durduğunu rapor etmişler….Avrupa’nın durumu hakkında en ufak bir bilgimiz olmadığı için durumu yerinde inceleme şansımız yok….ama bildiğimiz tek bir şey varsa oda bildiğimiz kadarıyla radarda bu kadar büyük bir yer kaplayacak bir hava taşıtı olmadığı yönünde…..kuş sürüsüdür diye düşündük….zira birbirlerine yakın uçan kuş sürüleri radarda bu şekilde iz bırakabilirler….fakat bu seferde kuşların bu denli düz bir uçuş rotası izleyemediklerini biliyoruz….işin kısası….bilinmeyen bir taşıt radarımız tarafından tespit edildi….sizi almamın sebebi de herhangi bir aksi durum olduğunda GÖLGE TiMi’ni haberdar etmeniz ve organize olmalarını sağlamanız….ANLADINIZ MI?”
Anladık dedim ve ekrana bakmaya devam ettik…. -
445.
+3Yeşil ve tonlarındaki radar görüntüsünde gerçekten sadece bir tane kırmızı nokta sürekli olarak kendini belli ediyordu….
Deniz ekrana yaklaraşarak…
“ hedefteki taşıt bu değil mi? “ diye sordu…
“Evet” dedi cihazın başındaki adam….
başlık yok! burası bom boş!