Görüntüyü alan F-16 pilotuna Erzincan’daki Topçu Tugayının birazdan görüntü üzerine top ateşi yapacağından bahsettik ve durumdan haberdar olmasını sağladık.
Görüntüleri eş zamanlı olarak izlemeye devam ediyorduk. Aradan 5 dakika geçmemişti ki beyaz topluluk üzerine toplar adeta yağmaya başladı.
Aynı esnada tepedeki pilot iLK ATIŞLAR HAREKETLiLiĞiN ÜZERiNDE GÖZLENDi diyerek rapor vermeye başladı.
Grubun dağıldığını termal kameradan görebiliyorduk….
Grubun hareketi durmuştu ve herhangi bir yöne doğru hareket etmiyordu.
Topçu Tugayından yeniden telsize girildi.

- Polatlı yaptığımız atışlarla hareketin ilerleyişini durdurabildik….
- Onaylıyoruz….bizde şu anda görebiliyoruz grubun hareketi durmuş gibi duruyor…
- Bölgeye bir araştırma ekibi gönderebilir misiniz ?
- Olumlu……hemen gönderiyoruz.
Gönderilen araştırma ekibinin vereceği cevabı çok merak ediyordum……korktuğum şey olmasını istemiyordum çünkü.

Helikopterdeki telsizin menzilinin dışında olduğumuz için , haberleşmeyi F-16 üzerinden yapacaktık.
Görüntüye UH-1 tipi bir helikopter girdi.
Topluluğun üzerinde bir tur attıktan sonra inişe geçti sonrada F-16 pilotu çevrim içi oldu.

- Polatlı kontrol, helikopter şu an inişe geçiyor……..indiler…………Yıldırım 7 lütfen en son söylediğinizi onaylarmısınız…….bu bilgiyi Polatlı ile paylaşacağım doğrudur değil mi?... anlaşıldı…….anlaşıldı……Polatlı kontrol araştırma grubunun gözlemlerini yaptılar geri dönüyorlar…..GRUBUN TAMAMI YÜRÜYENLERDEN OLUŞUYOR……TEKRAR EDiYORUM….GRUP TAMAMI iLE YÜRÜYENLERiN OLUŞTURDUĞU BiR GRUP…….HIZLI BiR ŞEKiLDE O KADAR YOLU GELMiŞLER……KOŞARAK…..

Odada bir sessizlik oluşmuştu, sadece Pilotun telsizden tekrar ederek verdiği bilginin sesi vardı…..
HIZLI BiR ŞEKiLDE YER DEĞiŞTiREN GRUP YÜRÜYENLERDEN OLUŞUYOR…..TEKRAR EDiYORUM GRUP TAMAMI iLE YÜRÜYENLERiN OLUŞTURDUĞU BiR GRUP….

Korktuğum şey başıma gelmişti….korkudan nefes alışverişim düzensizleşmeye başlamıştı….yürüyenler zaten eski halleri ile yeterince başımıza belaydı ,şimdi ise hem koşuyor hemde birbirlerine zarar vermeden kilometrelerce yol gidebiliyorlardı…
Aklımda bir sürü soru işareti….gidip geliyordu….

Amaçsız bir şekilde mi koşuyorlardı…yoksa bir amaçları var mıydı ?
Aldığın bilgileri BORA ALBAY ile görüşmek istedim fakat kendisi kapıdan belirdi.
Olayı anlattığım zaman verdiği cevap kanımı dondurdu…..
- ÖNCE BANA HABER VERMELiYDiNiZ VE SONRA HAREKETE GEÇMELiYDiNiZ….UNUTMAYIN BURANIN KOMUTASI BENDE…..
ilk defa böyle bir olayla karşılaşıldığı için kendi inisiyatifimi kullandığımı ifade ettim ama ALBAY ilk kurduğu cümlenin bir değişiğini tekrardan kurdu…ve ekledi… BUNDAN SONRAKi HAMLELERi MUTLAKA BENDEN ONAY ALDIKTAN SONRA YAPINIZ….

Anlamıyorum ilk defa bu şekilde bir olayla karşılaşıldı ve daha önce bilinmeyen bir olayla yüzyüze gelindi ama sanki bu olanlar ile hiç ilgilenmemiş gibi davranılıyor….
O sinirle doğanın yanına gittim doğan elindeki kağıtlarda kaybolmuş gibiydi elindeki kalem ile iki kağıtta da eşleştirmeler yapıyordu.
Kafayı yicem işin içinden çıkamıyorum dedi.
Yardım edeyim dedim beraber çıkalım işin içinden.

Birader işin içinden çıkabilecek gibi değil ki……elimdeki kağıtta olanların aynısı içerde var fakat uzunlukları veya toplamları tutmuyo…..burası ana depo kimse buradan bişi çıkartamaz….yani çıkarmaması lazım dedi.
Bende biraz önce Bora Albay ile olanları anlattım, doğanda anlam veremedi zaten kamyonu patlattığımız zaman ki tepkileri de bize biraz garip gelmişti. Altımızdan toprak kayacak şekilde bir patlama oldu ve adam sanki hiçbir şey olmamış gibi davrandı.
Beraberce ana depoya tekrar gidelim sakin kafayla düşünerek yapalım diyerek Doğan’ı aldım ve depoya gittik.

Burası bulunduğumuz yerin neredeyse tüm ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlayan çok bir depoydu.
Zamanında araç hangarı olarak kullanılıyormuş ama şimdiki görevi ana depo olmak.
Elimizdeki kağıtlarla teknik malzemeleri, kabloları, alet ve ekipmanları karşılaştırdık ve aldığımız sonuç göze batmayacak şekilde malzemelerin azaltılmış olmasıydı.
Malzemeler tamamen alınmamış sadece boyları ve sayıları azaltılmıştı.
Kısa vadede dikkatlerden kaçabilirdi fakat uzun vadede büyük sorunlar oluşturabilirdi.

Bu şekilde Bora Albay ile konuyu görüşmeye karar verdik.
Yanına gittik ve durumu anlattık elimizdeki kağıtları alarak birde ben kontrol edeyim diyerek aldı ve sizde normal işlerinize dönebilirsiniz diyerek bizi gönderdi.

Doğanı yerine bıraktıktan sonra haberleşme merkezine girdim.
Aradan 10 dakika geçmişti frekanslarımıza CASA CN- 235 tipi bir askeri nakliye uçağının bağlantısı girdi.

- Polatlı Yer Kontrol, burası Güvercin 33….
- Güvercin 33 devam edin burası Polatlı Kontrol
- Sevkiyatlarınızı teslim edeceğiz aynı yere bırakıyoruz…..Mutabık mısınız ?
- Güvercin 33 teslimat tarihi olarak yarın verilmiş görünüyor…..
- Doğrudur….fakat Bora Albay teslimatın gün içinde yapılmasını istemiş bu yüzden isteklerinizi bugün teslim edeceğiz
- Anlaşıldı Güvercin 33…..alan boş ve güvenli paketleri teslim edebilirsiniz
- Anlaşıldı….

Nakliye uçağı ile bu şekilde bir konuşma yaptıktan sonra teslimatların yerine doğru bir şekilde yerleştirildiğini kontrol etmek için bu amaçlar için hazırlanmış boşluk alana gittim ve uçağın paketi bırakışını izledim…..ilk paket atılmıştı…..ardından bir paket daha atıldı…
ikiside yere normal bir şekilde indiği zaman ikinci atılan paketin başına bazı askerler toplandı ve paketi alıp zütürdüler.

Yerime geçip tekrar uçakla bağlantıya geçip ikinci paketin ne olduğunu sordum Pilot bu bilgi bizdede yok…GiZLi BiLGi olarak işaretlenmiş dedi.

Akşama doğru yerimden ayrılıp Burak’ın yanına gittim ve beraberce sadece akşamları görebildiğimiz Hulusinin yanına gittik.
Adam kendisi için oluşturulmuş bölmeden dışarı neredeyse hiç çıkamıyor.
Bizi görünce çalışma yaptıkları steril odadan çıktı.
Çalışmanın ne durumda olduğunu sorduk.
Burak “ ANLAT KARDEŞiM ZATEN BiR B.K ANLAMICAZ” dedi.

Hulusi gülerek konuşmaya başladı.
Şimdi size nasıl daha kolay anlarsınız o şekilde anlatıcam diyerek sözlerine başladı.

Virüs insanlara bulaştığı zaman direk beyni kontrol etmek amacıyla ilerliyor bunun içinde kanımızdan faydalanıyor değil mi ?... fakat dünya üzerinde bütün canlılar hasta olmadı biliyorsunuz…Esenboğa havalimanındaki adam ne demişti….hayvanlara hastalığı bulaştırmayı amaçlıyorlar….ama başarısız oldular….bunun nedeni virüsün insanlardaki kan gruplarına göre programlanmış olması…yani virüs başka kan gruplarında işe yaramıyor…mesela köpeklerde 11 farklı kan grubu var ve bu yüzden virüs hayvanlarda etkisiz…..tedavinin gidişatı da bu yönde….virüse mevcut kanı sanki insan kanı değilde başka bir hayvanın kanı olarak tanıtıyor….yani virüsü kandırıyor…….şimdilik deneylerde başarılı olduk denebilir….ama daha çok test var yapacak….anladınız mı ?

Dedikten sonra ikimizde burak’a baktık ve ondan tek bir cevap aldık….
“ Bi B.K ANLAMADIM BEN…SEN ŞUNU SÖYLE ŞiMDi BANA….TEDAVi BAŞARILI OLURSA YÜRÜYENLER TEKRAR ESKi HALLERiNE DÖNEBiLECEKLERMi ?”

Hayır dedi Hulusi onlar için şu andan itibaren yapabilecek bir şey yok….tedavi sonrasında şunu başaracağız….dünyadaki yürüyen nüfusunu durducacağız….yani yaşayanlardan ,yürüyen olma olasılığını tamamen durdurabileceğiz…
içeri BORA ALBAY geldi ve sohbetimize katıldı…..dinledikten sonra….
iSTANBUL’DAN ALDIĞIM HABERLERE GÖRE BU GiBi ÇALIŞMALARIN DAHA DETAYLISI YAPILIYOR ORALARDA….YAKINDA BURASINIDA KAPATACAĞIZ ZATEN dedi
Ortamı ölüm sessizliği kapladı…

Burak söze girerek bildiğim kadarıyla bu çalışmaları yapan başka bir ekip yok komutanım….burası kapatılırsa tedavi nasıl yapılacak ?
BURASI ÇEVREDEKi HAYATTA KALAN KiŞiLERi KORUMAK iÇiN OLUŞTURULMUŞ BiR BiRLiK…..VE ÖYLEDE YAPACAĞIZ….AKSi TAKDiRDE ADI POLATLI TOPÇU VE FÜZE OKULU DEĞiL….POLATLI HASTALIK ARAŞTIRMA MERKEZi OLURDU DEĞiL Mi ?... iYi GÜNLER SiZE
Diyerek gitti.
Burakla ikimiz Hulusiye bakakalmıştık.