Kimseden ses çıkmayınca pilot inişe geçti ve bizi açıklık bir arazide indirdiler….

Bütün bunlar çok saçmaydı….
Kim ona bunu yapıp onu bırakmış olabilirdi ki?
Cesedin başına önce Furkan geldi ve boynundaki damarı kontrol etti…bu tamamen ölü dedi bize bakarak…..
Nasıl olur dedi Tolga görüntüyü hepimiz gördük….adamın vücut sıcaklığı vardı..
- Merkez ben can tekin
- Devam edin
- Bu şey tamamen ölü
- Anlaşılmadı
- Yerde yatan bu şey ölü…
- Kontrol ettinizmi ?
- Evet
- Termal kamera halen vücut sıcaklığı görünüyor
- O zaman kameranızı tamir ettirin….bu şey ölü…
- Anlaşıldı...
- Geri dönüyoruz….
- Anlaşıldı helikopteri yönlendiriyoruz

Burkay bana bakarak istersen burada kal ilk günden bu kadar hareket iyi gelmeyebilir dedi ama ben kabul etmedim ve mühimmatlarımı ve ekipmanlarımı giymeye başladım.
Tolganın çelik yeleğinin arkasında kocaman bir PUNiSHER logosu vardı….
Adamın tam bir oyun hastası olduğunu sadece buradan anlayabilirdiniz…
Burkay’da kendi ekipmanlarını giyinirken omzundaki BiNBAŞI rütbesini gördüm….
Binbaşı olduğunu bilmiyordum dedim…

TEMiZLEYiCiLER Mi ? dedim….
Evet dedi Tolga TEMiZLEYiCiLER…..
Toplayıcılar demek istediniz sanırım bölge bölge isim değiştirdiklerini bilmiyordum…
Toplayıcılar BiR LEVEL ALT SEViYEDELER dedi Tolga Gölgeyi severken…
TEMiZLEYiCiLER inan bana onlardan daha kötü bir grup…
Hastalığı yok etmenin tek yolunun her şeyi yakmak olduğuna inanan bir grup…
CANLI, CANSIZ HiÇ FARKETMEZ….
HERŞEYi YAKMAK HASTALIĞIN YOK EDiLMESi iÇiN TEK ÇARE ONLARA GÖRE…..

Grubumuz bu kadar dedi Burkay….
Aslında bir de Can Tekin var ama nerede kim bilir.
Keşif kolu ile göreve çıktı dedi Tolga….
Genemi avlanmaya gitti…acaba gelirken ne getirecek….
Tolga Gölgenin kafasını severken Geçenlerde Pasinlerin orda Geyik avlamıştı……bütün bölük Geyik etinin nasıl bişi olduğunu öğrendik tadi aynı b.k gibiydi ama genelde önüne çıkan ne olursa eğer yenecek bir şeyse avlayıp getiriyor dedi.
Avcılık yapılabiliyor mu dedim şaşırarak…

Tamda dediği gibi koşarak 15 kişilik bir temizleyici grubu düşen helikopterin yanına yaklaşmaya başladı.
Bir süre sonra içine girip kontrol etmeye başladılar.
O sırada Burak elindeki kumandaya “ YANIN OR.SPU ÇOCUKLARI” diyerek bastı.
Çok gürültülü bir şekilde helikopter infilak etti.
Yanan temizleyicileri çıktığı gibi tek kurşunda öldürdük.
Sonra araca atlayıp merkeze geri döndük…..
Merkeze doğru giderken temizleyici bir grup ile karşılaştık. Aracın kurşun geçirmez olan yan taraflarından gelen kurşunların sesleri geliyordu.

Şaşırmıştım…..
Çok şaşırmıştım hemde….
Ne bir hoş geldiniz vardı….
Nede başka bir şey….
Köpeği gördüğü gibi kucaklayıp içeri gitti.
Gölgede durumdan bir şey anlamamış olacak ki adamın kucağındayken arkasına dönüp NELER OLUYOR dermiş gibi bana baktı.
Sonra bir adam daha geldi…

Gölgeye bakarak YENi EViNE GiRMEK iÇiN HAZIRMISIN dedim.
Sessiz bir şekilde havladı….
HADi BAKALIM O ZAMAN dedim ve kapıyı çaldım….
Önce kimse açmadı…
Sonra tekrar çaldım….
Kapı açıldı….
Kapıyı açan kişi yaş olarak benden küçük saçları arkadan toplanacak kadar uzun bir kişiydi……
Kapıyı açar açmaz AAA KÖPEK LAN…..ANASINI S.KiYiM KÖPEK GELMiŞ….. diyerek gölgeyi sevmeye başladı…..sonra kucaklayıp içeri girdi.

Bizi karşılayan rütbeli kişininde Can Tekin hakkında bu şekilde konuşmasından sonra bende merak etmiştim açıkçası.
Asker beni takip edin diyerek ilerlemeye başladı bende gölge ile arkasından ilerledim.
3. kata geldiğimiz zaman bir kapının önünde durdu ve artık yeni eviniz burası dedi…
Ama unutmayın Eylül ayı yaklaşıyor ve Erzurum bu tarihten sonra aniden soğumaya başlar…
Dedi ve gitti…
Uzun koridorda sadece ben ve gölge vardık artık….

Hulusi benimle tokalaştığı zaman…..sizinle beraber olmak benim için bir gururdu dedi…
Sonradan fark ettim ki ben en baştan beri ağlıyormuşum…..
Helikopterlerimize bindik ve her bir helikopter ayrı yönlere doğru ilerlemeye başladı….
Henüz fazla havalanmadan Bora’yı gördüm…
Eğitim merkezinin kapısında Gölgeden korkan askeri tartaklıyordu..
Yaklaşık 4 saatlik bir yolculuktan sonra ERZURUM’a geldik….
Pilot Telsizden..

Ruslar bile zamanında buranın değerini bilmişler ve sürekli olarak buraları kendi himayesine geçirmek için çabalamışlardı…..
Astım hastaları için buranın havasının iyi geleceği söylenirdi hep…..
Ama şimdi…..
Yürüyenlerle dolu bir şehir……

Sonra Tolga sanırım ben gördüm patron dedi ve arkamızdaki tepelik alanı işaret etti.
Tepeden gelen kalabalık bir grup yürüyen vardı.
Sanırım kan ve et kokusunu almışlardı ve doğruca üzerimize geliyorlardı.
Hepimiz onları avlayabileceğimiz yerlere geçtik ve atış menzilimize gelmelerini bekledik.
Yavaş bir şekilde yürüyorlardı 5 dakika sonra atış menzilimize girdiler ve üzerlerine ateş etmeye başladık.
Fakat bir gariplik vardı.

EVET ARKADAŞLAR FiNALiMiZiN iLK PARTININ SONUNA GELDiK
YARIN FiNAL PARTIMIZ VAR

iYi OKUMALAR...

ilerimizde durdu ve arkasındaki ve yanında kamyona tutunanlar aşağıya indiler.
Şoförün yanında elinde defter olan bir kişi yanımıza geldi…..
Sizler hastalığı yeterince kapmış görünüyorsunuz dedi.
Adamın üzerinde temizleyicilere ait kıyafetler vardı fakat elinde alev makinası yoktu bunun yerine ağzında sadece gaz maskesi vardı.
Kimseden ses çıkmadığı zaman adam arkasına dönüp başıyla onay işareti verdi.
Arkadaki tam teçhizatlı adamlar alev makinalarını üzerimize tutmaya başlamışlardı.
Tetiğe bastıkları an kömüre dönüşebilirdik.
5 kişi elindeki alev makinaları gözlerimizin içine bakıyorlardı.
O sırada tam ortadaki adamın tüpüne bir mermi isabet etti ve tüp olanca gürültüyle patladı.
Ardından etrafımızdaki binaların her bir camından temizleyicilerin üzerlerine ateş edilmeye başlandı.
Her yerden ateş ediliyordu.

Hiçbirinizin aklına gelmedi değil mi dedi Hulusi.
Benim aklıma gelmişti aslında dedi Kutay….
“ HAS. KTiR ORDAN” diyerek güldü.
içeri girdiğimizde çok sayıda çekmecenin olduğu fazla büyük olmayan bir oda ile karşılaştık. Çekmecelerin her birinin üzerinde içindeki kayıtların tarihlerinin yazılı olduğu kağıtlar vardı.
Araştırmanın çalındığı tarihin olduğu çekmeceyi açtığımız zaman gördüğümüz şey şuydu….
“HiÇ”

Derin bir nefes al……ve yavaşça bırak…..ama sonda çok az bir nefesin kalsın ve o şekilde kal…..tetiğin boşluğunu al……HAZIR OLDUĞUNDA ATEŞ ET….
Burkay ateş ettiği zaman yürüyeni tam kafasından vurmuştu….
Yürüyen önce dizlerinin üzerine düştü….sonra kendini yavaşça yere bıraktı….
Çok garip dedi Furkan….normalde kafalarına aldıkları tek mermi ile yere b.k çuvalı gibi yığılır bunlar…bu sefer sanki yere yığılmak değil de yavaşça bırakmak istedi…
Eşyalarını toplayarak Can Tekin ve Tolgaya yetiştik….

https://www.youtube.com/watch?v=Q8lBGT4mp9A

Burak Kutay'la göz göze geldi, Kutay başıyla onay işareti verince konuşmaya başladı...
POLATLIDA BORA ALBAYIN ÖLÜMÜNÜ GÖRDÜKTEN SONRA ORDUNUN iÇiNDE TÜRKiYEYi KARANLIK BÖLGEYE SOKMAK iSTEYEN DiĞER BAŞKA ÜST RÜTBELi KiŞiLERiN OLDUĞUNU ÖĞRENDiK... BUNU ACELE BiR ŞEKiLDE ESKiŞEHiRDEKi ORDUNUN TOPLANMA MERKEZiNE ULAŞTIRMAMIZ GEREKiYORDU... BORA ALBAYIN ARABA KOLEKSiYONU YAPTIĞINI ÖĞRENDiK VE ORADAN ALDIĞIMIZ ARAÇLARLA ESKiŞEHiRE DOĞRU iLERLEMEYE BAŞLADIK... ESKiŞEHiRE VARDIĞIMIZ ZAMAN ORANIN KOMUTASINI ALAN KiŞiYE DURUMU ANLATTIK... HEMEN DiĞER BiRLiKLERE BU DURUM ANLATILDI VE TEYAKKUZDA OLMALARI iSTENDi... ŞÜPHELERiMiZ DOĞRU ÇIKMIŞTI... BAZI BiRLiKLERiN KOMUTANLARININ BU OLAYLA DiREK BAĞLANTILARI VARDI... BAĞLI BULUNDUKLARI ASKERLER TARAFINDAN ETKiSiZ HALE GETiRiLDiLER... AMA BU YAPTIĞIMIZ SANIRIM BiRiLERiNiN RAHATSIZ OLMALARINA NEDEN OLDU... BiR DÜĞMEYE BASILMIŞ GiBi ÖNCE DOĞU ANADOLUDAKi SONRA SANKi BiR SET ŞEKLiNDE ASKERi TÜM BiRLiKLERE SALDIRILAR OLMAYA BAŞLADI... ÖNCE ERZURUM DÜŞTÜ... SONRA SiVAS... AĞRI... VAN... SONRA TÜM DOĞU ANADOLU... TEMiZLEYiCiLER VE TOPLAYICILAR YANLARINA GELiŞMiŞ HALE GELEN YÜRÜYENLERi ALARAK TÜM ASKERi BiRLiKLERE SALDIRDILAR... VARDIĞIMIZIN AKŞAMI ÇOK BÜYÜK BiR GRUP TOPLAYICI TARAFINDAN SALDIRIYA UĞRADIK... HER YERDEN SALDIRIYORLARDI... ÜSTELiK SADECE YAYA OLARAK DEĞiL ZIRHLILAR... TANKLAR... HER YERDEN DARBE ALMAYA BAŞLADIK... ÖNCE DIŞ GÖZCÜLER DÜŞTÜ... SONRA TÜM BiRLiK iÇiNDE ÖLÜM KALIM SAVAŞI VERiLMEYE BAŞLANDI... YANIMDA SADECE KUTAY VARDI... DiĞERLERiNi BULMAYA ÇALIŞTIM AMA BULAMADIM...
Gözleri dolmaya başlamıştı...

Komutanı takip ederek dışarı çıktık ve ana kapının yolunu tuttuk…..
Gerçekten de bütün direniş grubu buradaydı…
En önlerinde de Fırat Çorak vardı…direnişin lideri…
Kapıları açın dedi askerlere Komutan.
Büyük zırhlı kapı yavaş bir şekilde açılmaya başladı…..
Komutan ve Fırat tokalaştıktan sonra neden buradasınız diye sordu…
Yapacak başka önemli işleriniz olmalı şu anda….

Hayır dedi Hulusi onlar için şu andan itibaren yapabilecek bir şey yok….tedavi sonrasında şunu başaracağız….dünyadaki yürüyen nüfusunu durducacağız….yani yaşayanlardan ,yürüyen olma olasılığını tamamen durdurabileceğiz…
içeri BORA ALBAY geldi ve sohbetimize katıldı…..dinledikten sonra….
iSTANBUL’DAN ALDIĞIM HABERLERE GÖRE BU GiBi ÇALIŞMALARIN DAHA DETAYLISI YAPILIYOR ORALARDA….YAKINDA BURASINIDA KAPATACAĞIZ ZATEN dedi
Ortamı ölüm sessizliği kapladı…

Hayır Komutanım dedi Fırat…şu anda yapılacak en önemli şey buranın korunması…..ileri gözcülerimizden buraya doğru ilerleyen kalabalık bir temizleyici ve yürüyen grubu olduğu bilgisini aldık….bizde size yardıma geldik…
Ne kadar kalabalık diye sordu Furkan….
Yüz kişi civarı….bir o kadar da yürüyen var…ve koşarak bu tarafa doğru geliyorlar…bu konuda yardımımız dokunur diye buraya geldik…
Tabi ki dedi komutan ve herkesi içeri aldık…..