- Merkez burası gözcü 3…..şu anda bulunduğumuz yerin hemen solunda bir kadın görüyoruz…..peşinde saydığımız kadarıyla 15 yada 20 kadar yürüyen var…..müdahale etmek için izin istiyoruz……
- Size karşı herhangi bir saldırı var mı gözcü 3 ?
- Olumsuz merkez…
- Etrafta bir vurucu gücümüz var mı peki ?
- Bildiğimiz kadarıyla yok..
- Müdahale esnasında ne ile karşılacağımızı bilmiyoruz gözcü 3 sizi ve ekibinizi riske edemeyiz..bu yüzden geri dönün….
- Anlaşıldı gözcü 3 geri dönüyor…
Helikopter bu konuşmadan sonra geri dönmüş….on beş dakika sonra bu telefon görüşmesini yaparak yardım istemiş…..

Furkan peki o duvardaki yazıyı neye bağlıyorsun diye sordu..
Önemli noktalardan biriside o zaten….diyerek devam etti Can Tekin….
O bölgeden telefon konuşmasının ardından çok sayıda ateş edilme sesi gelmiş…..o bölgeye yakın olan nöbetçi kulelerinden bu bilgi teyit edilmiş…
- Merkez burası 7.Kule….tam açığımdan çok sayıda silah sesi gelmeye başladı.
- Sesler yakından mı geliyor ?
- Hayır uzaktan fakat birden fazla silahın kullanıldığı kesin
- Tamam teyakkuzda olun silah takviyesi için bir grup gönderiyoruz…
- Anlaşıldı.
Bizim oraya gittiğimiz zaman temizleyiciler daha yeni geliyordu…..geriye bir tek grup kalıyor.

KIZIL TiLKiLER dedi Tolga ve Burkay aynı anda…
Sizi bilmiyorum ama benim bu adamları bulmam gerekiyor. Bu yüzden birazdan bu haritaları alarak o binanın çevresine tekrar gideceğim.
Tek başına gitmen çok tehlikeli olabilir dedi Furkan.
Evet dedi Burkay oraya seni tek başına göndermeyeceğimizi biliyor olmalısın.
Tamam dedi o zaman hadi çıkalım o zaman.
Kapının önünde rütbeli komutan belirdi ve sizin için bir adet AH-1 SUPER COBRA HELiKOPTERi ayarlıyorum gençler dedi ve bölgeden ayrılmak istediğiniz zaman sizin için hazırda bir UH-60 BLACKHAWK helikopteri hazırda bekleyecek….

Can Tekin komutana teşekkür ederek hemen dışarı çıktı.
Dışarda bir zırhlı personel taşıyıcı hazır bir şekilde bekliyordu.
Çabuk olun dedi araç komutanı akşam olmadan dönmeniz gerekiyor.
Hemen araca binerek yola çıktık.
Yaklaşık 15 dakikalık bir yolculuktan sonra dün geldiğimiz apartmanın önündeydik.
Dün yere serdiğimiz temizleyicilerden eser yoktu.
Hatta kan izlerini bile yok etmişlerdi.
Etrafta keskin bir leş kokusu vardı ve esen rüzgarla daha belli ediyordu kendini.
Can Tekin zırhlı personel taşıyıcıyı geri gönderdi.
Sonra bize dönerek

Tamam…..şimdi bölgeden nerelere gidilebilir onu görmemiz lazım…bunun içinde etrafı biraz keşfetmemiz gerekecek…..aynı zamanda dikkatli olun temizleyiciler aracın gelişini görmüşlerse şayet buraya damlayabilirler….DEDi
Etrafı kontrol etmeye başladık…
Bakılabilecek her yere bakıyorduk fakat bu iş kolay bir iş değildi çünkü etrafta çok fazla iz vardı ve yeni izlerle eski izler birbirinin üzerindeydi…
Sonra benim aklıma bir fikir geldi..
Temizleyicilerin üzerinde genelde yanmaz kıyafetler oluyordu ve bu kıyafetler insana ait kokuların etrafa yayılmasını engelliyordu……peki ya diğerleri için ? temizleyiciler dışında etrafta eğer başkaları varsa onlar normal kıyafetler giyiyor olmalıydı…..ter ve insanlara ait diğer kokular burada geçerli olmalıydı….
Gölgeyi yanıma çağırdım ve üzerimdeki kıyafetleri koklattım….

Gölge kokuyu alır almaz bir yöne doğru ilerlemeye başladı….Tolga sanırım gölgeyi takip etmemiz lazım diyerek peşimden geldi sonra da bütün grup gölgeyi izlemeye başladık.
Hızlı bir şekilde etrafı koklayarak uzunca bir süre takip ettik.
Tepemizdeki helikopter eğer önümüzde çok sayıda yürüyen varsa temizliyor ve yolu açıyordu.
Sonunda bir yerde durduk ama etrafımızda ne bir çıkış yolu vardı nede bir geçit.
Çıkmaz yola girmiştik.
Furkan sanırım gölge bu sefer yanlış bir koku aldı dedi.
Can Tekin imkansız köpekler yanlış koku almazlar diyerek etrafına bakıyordu ama burası gerçekten çıkmaz bir yoldu.
Etrafımızı araştırırken ilerden bir gürültülü bir motor sesi geldi.
Gelen bir çöp kamyonuydu….
TEMiZLEYiCiLER GELMiŞTi…..

ilerimizde durdu ve arkasındaki ve yanında kamyona tutunanlar aşağıya indiler.
Şoförün yanında elinde defter olan bir kişi yanımıza geldi…..
Sizler hastalığı yeterince kapmış görünüyorsunuz dedi.
Adamın üzerinde temizleyicilere ait kıyafetler vardı fakat elinde alev makinası yoktu bunun yerine ağzında sadece gaz maskesi vardı.
Kimseden ses çıkmadığı zaman adam arkasına dönüp başıyla onay işareti verdi.
Arkadaki tam teçhizatlı adamlar alev makinalarını üzerimize tutmaya başlamışlardı.
Tetiğe bastıkları an kömüre dönüşebilirdik.
5 kişi elindeki alev makinaları gözlerimizin içine bakıyorlardı.
O sırada tam ortadaki adamın tüpüne bir mermi isabet etti ve tüp olanca gürültüyle patladı.
Ardından etrafımızdaki binaların her bir camından temizleyicilerin üzerlerine ateş edilmeye başlandı.
Her yerden ateş ediliyordu.

Biz kendimizi koruyacak bir yer bulmuş, saklanıyorduk ve olabildiğince mermilerden kaçmaya çalışıyorduk
Ateş sesleri bittiği zaman çöp arabasının delik deşik olduğunu gördük ve yerde temizleyicilere ait cesetler vardı.
Şaşkınlığımız geçmemişti ki hemen sağımızdaki binanın kapısı açıldı ve ağzında gaz maskesi olan bir başka kişi bize “ çabuk olun birazdan takviye gelir….kaçmalıyız “ dedi.
Telsizlerimizden helikopter pilotu sürekli bizi çağırıyor ama bulunduğumuz yerden telsizle normal bir şekilde bağlantı kuramıyorduk.
Can tekin bir yolunu bulduğu zaman helikoptere güvende olduğumuzu, geri dönmesini ve bizden haber beklemesini söyledi.
Pilot onay verip bölgeden uzaklaştı.
Bizi kurtaran kişiler normal giyinimli kişilerdi ve üstlerindeki kıyafetlerin kollarında KIZIL TiLKi LOGO VE AMBLEMLERi VARDI.

Bizi zütürdükleri yer bir binanın içiydi. Tolga ben burayı biliyorum dedi burası TAŞ AMBARLARIN olduğu yer ve sanırım oranın altı…..Buraya kadar gizli bir yol olduğunu bilmiyordum…..
Etrafta bir sürü insan vardı ve sürekli bir şeyler ile ilgileniyorlardı.
Özellikle Can Tekin etrafa çok dikkat ediyordu.
Bizi buraya getiren kişi bize bir oda gösterdi ve burada dinlenebilirsiniz dedi.
Sizinle özel olarak ilgilenilecek…..
Bir müddet sonra bizimle görüşmek istediklerini söylediler ve odadan çıkardılar…
Uzun koridorlardan geçtik…

Sonra etrafta bir sürü haritanın ve telsizin olduğu bir odaya geldik.
Haritanın tekinin başında bir adam vardı.
Bize bakarak konuşmaya başladı….
- Merhabalar……bende sizi bekliyordum…..9. Kolordudan olmalısınız….adım FIRAT ÇORAK….KIZIL TiLKiLERiN GRUP LiDERiYiM…yada onlar beni lider olarak seçtiler…
Hepimizle tokalaştıktan sonra Can Tekin kimsiniz siz dedi…..
- Kızıl tilkiler hastalığın ortaya çıkmasından sonra halkın kendi kendine kurduğu bir direniş çetesi…kime karşı diye soracak olursanız…o kendilerine TEMiZLEYiCi diyen pislik ordusu ve yürüyenlere karşı direniyoruz…insanları koruyoruz ve onların güvenli bir şekilde yaşamaları için elimizden geleni yapıyoruz….aslında temel olarak sizlerden hiçbir farkımız yok…..
Peki, bu kadar mühimmatı nereden buluyorsunuz? Diye sordu Furkan.
- Direniş sadece ERZURUMDA değil tahmin edeceğiniz üzere….tüm ülke olarak direnişin ortak parçasıyız….mühimmatlarda diğer gruplardan geliyor…

insanların güvenliğini burada nasıl sağlıyorsunuz diye sordum bende…çünkü ortam yeterince insan kaynıyordu…
- Sadece burası değil…..ERZURUMDA birçok yerde barınağımız var….burası karargah olarak kullandığımız bir yer…şanslısınız ki yakınlardaydınız….geldiğiniz andan beri sizi izliyoruz zaten…
Can Tekin nasıl yani diye sordu. Dünden beri bizimi izliyorsunuz ?
Evet diyerek cevap verdi Fırat….Neyi aradığınızda çok iyi biliyorum. Bunu söylerken gülümsüyordu….
Kapıdaki adamı çağırdı ve onu getirebilirsiniz dedi.
O kim dedi Tolga…

Peki diyerek gitti kapıdaki adam….
Üç dakika sonra kapıdan içerdi o girdi….
YASEMiN……
Can Tekin’in gözleri kocaman olmuştu….
Yavaşça kıza doğru yürüdü ve yüzüne dokundu…
Kız ağlamaya başlamıştı…
Ama can tekin ağlamıyordu….heykel gibi hareketsiz bir biçimde duruyordu…
Kız Can Tekin dediği zaman sarıldı kıza ve ağlamaya başladı….
ilk defa onu bu kadar savunmasız görüyordum…
Nerelerdeydin dedi kıza.
Anlatacağım dedi Yasemin….
Her şeyi anlatacağım….

Fırat bize bakarak helikopterin sizi alması için sizi arkadaşlar açık bir araziye zütürecekler…..burada fazla kalamazsınız dedi.
Acele bir şekilde oradan ayrıldık ve helikoptere haber verdik.
On dakika sonra bizi alması için UH-60 BLACKHAWK HELiKOPTERi GELMiŞTi…..
Can Tekin kızın elini bir an olsun bırakmadı..
indiğimiz zamanda hemen onu lojmandaki bir eve yerleştirdi…
Şu an kendisi burada değil kızın yanında olmalı….
En azından aramızdan birinin mutlu olması bütün grubun mutlu olmasını sağlıyor…
Bunları yazarken gecenin bir yarısı rütbeli komutan geldi ve Furkan ile benimle görüşmek istediğini söyledi.
Odasına geçtik...

Komutan yarın sabah saatlerinde sizin için gelecek olan kişiler var dedi.
Furkan kim onlar komutanım diye sordu.
Bilmiyorum dedi komutan gizli bilgi olarak işaretlenmiş kişiler.. bakın eğer görüşmek istemezseniz yada tehlikeli olduklarını düşünüyorsanız hemen söyleyin etkisiz hale getirelim….ikinizin ankara’da nelere bulaştığınızı biraz araştırdım…
Peki komutanım….sabah olduğu zaman tekrar bu konu hakkında görüşelim isterseniz diyerek odadan çıktık….
Bizi görmek isteyen gizli bilgi statüsündeki bu kişiler kim olabilir diye sordu Furkan
Bilmiyorum dedim bende…
SANIRIM BUNUN CEVABINI SABAH OLUNCA GÖRÜCEZ……

bu günlük yazılar burada son buluyor diğer sayfalar için biraz daha zamana ihtiyacım var

Rezerved

16. Sayfa 319. Entry REZZ

inş burakla kutaydır

ihtiyar askerin arabasının yanında bir kişi daha var fakat hızlı bir şekilde yanımdan geçtikleri için yanındaki kişinin nasıl bir tip olduğunu göremedim...

07 EYLÜL 2016…
ÇARŞAMBA….
ERZURUM….

Dünden komutanın söylediklerinden beri gözüme uyku girmedi…..
Gölge yanımda yatıyor ama sanırım benim hareketlerimden ötürü oda biraz tedirgin oldu.
Etraf iyice karardığı zaman Furkan’ın uyuyamadığını fark ettim.
Normalde kafasını yastığa koyduğu anda horlamaya başlayan adamdan bu sefer hiç ses gelmiyordu.
Sabahın ilk ışıklarında kimse yatağından kalkmadan üstümü giyip direk dışarı çıktım.
Gölgede benim yanımdan kalkıp Tolganın ayakları dibinde uyumaya devam etti.
Kim bu adamlar diye düşünmeden edemiyorum.
Bu gibi düşünceler ile saatler geçmiş haberim yoktu.