ankara gölge bardan kaldırdığım adam

(bkz: bende patti smith olmak istiyorum)

ama nickim valeri ve özel hayatımda çok büyük sıkıntılarım var.
öneri : XANAX 0,5 MG , prozac & depreks 20 mg

okuduğum sitelerden öğrendiğim deep throat teknikleri ,
ideal penis ve işlevleriyle günlük girmiş olduğum 436 entry okültü.

sonuç : olumsuz

bundan 6 sene öncesiydi. o zamanlar üni.de okuyorum. bölümümün mühendislik olmasından mütevellit, geceleri o bar senin bu bar benim takılıyorum. tam final haftasına girmeden 2 hafta öncesiydi. zaten termoda, makelde çan altı kalmışım, hava da güzel. "ben bu gece kız kaldırırım aga." dedim. ailemle ankara'da yaşıyorum ama problem yok, sonuçta dubleks villada oturuyorum arabam altımda. neyse o gece yerimi aldığım barda, kenarda sakince takılıp tek tek mekanda verebilecek kızları kesme derdindeydim. derken bir hatunla göz göze geldik. olgunluğu her halinden belli olan bu hatunun öyle ahım şahım bir güzelliği yoktu. ancak mühendislik okuyan dostlarımın da bildiği gibi, bıyıkları öpüşürken batmayacak olan kızın gideri vardır. türk kızının artistlik yapabilme potansiyeline karşılık hemen gitmedim. kız başka elemanları kesiyor gibi yapıyor, ama diğer gözüyle de beni inceliyordu. fazla giblemeyerek takılmaya devam ettim. bir anlamda kızın önündeki içkileri bitirmesini bekliyordum. daha şimdiden sallanmaya başlamıştı ve alkole karşı her kız gibi narin bir bünyesi olduğunu hemen anlamıştım. biliyordum ki, alkol varsa ciks de vardır. derken ne zaman kızın hareketleri iyice tuhaflaştı, kaş göz yapmaya başladı, kafasının iyice gidik olduğunu anladım ve yanına gittim. son bir içkiyle işini bitirip zütürmeyi planlıyordum. içki ısmarlamayı teklif ettim. sonuçta para taktu ve her türk erkeği gibi ben de bir kızı kaldırmadan önce para akıtılması gerektiğini biliyordum...

içki teklif etmeme bozuluyor gibi davranmıştı ama bir yandan da cebimden çıkardığım para destesine gözü takılmıştı. onca içkiye rağmen, gördüğü bu para demeti onu ayıltmış gibiydi. hemen nerede çalıştığımı sordu. okuduğumu öğrendiğinde şaşırmıştı. kirli sakallı, saçları üçe vurulmuş barmen önümüze içkileri servis etmişti. hatun ise bu bedava içkiye yumulmuştu. sonra ne kadar kültürlü olduğunu gösterebilmek için sanırım, sarhoş ve yayvan ağzıyla nerede okuduğundan başlayıp, hangi kitapları okuduğuna kadar saydı. konuşurken ağzının bir tarafı aşağı doğru kayıyor, gözleri akvaryumdaki bir balık gibi bir oraya bir buraya hareket ediyordu. nedendir bilinmez bir ara kendi kendine tartışmalar içerisine girdi, sesi bir yükseliyor bir alçalıyordu. bu komedi karşısında gülmemek için kendimi zor tutuyor, ancak aklıma 15 gün sonra gireceğim mukavemet sınavını ve formüllerini getirerek biraz olsun zihnimi yatıştırıyordum. derken hatun kolumdan tutup dans pistine çekti beni. saçma sapan figürlerle, çakma mevlana gibi dönüp duruyor, insanlara çarparak nefret dolu bakışlara sebebiyet veriyordu...

@145 anlat panoa

rızırvıd

bu iyiden iyiye sinirimi bozdu, zira kirli sakallı barmen 32 dişi gözükecek şekilde sırıtarak bizi izliyordu. düzgün dans etmesi için, sıkıca belinden tutup kendime doğru çektim. bu hoşuna gitmiş olacaktı ki çok yakınlaştı. nefeslerimiz birbirine değiyordu. ancak yolunda gitmeyen bir şey vardı ki, o da nefesinin çakmak çakılsa yanacak kıvamda olmasıydı. bu yakınlaşma hoşuna gitmişti, elimi kalçasında gezdirdi ve anlaşılır anlaşılmaz bir şekilde gidelim mi tarzından bir hareket yaptı. "tamam." dedim. insanların bakışları altında bu orta yaşlı hatunla yiyişecek halim yoktu. hem dışarıya çıkmanın belki biraz kendine getirebileceğini düşündüm. zira sızmış biriyle birlikte olmak imkansızdı. dışarı çıktık, açık hava biraz yaramıştı. bir sokak lambasının altında, anlam veremediğim bir şekilde iki dakika falan bekledik. öyle mal mal suratıma bakışı hoşuma gitmemişti. hem karanlıkta çok daha gideri vardı. ama artık geri dönüşü olmayan bir yola girmiştik, oltaya düşen balık her zaman istenildiği gibi olmazdı ancak yine de kızartılıp yenmeye mahkumdu. balığı da düşününce balık etli bu hatun daha çok ilgimi çekti, elinden tutup arabaya doğru sürükledim...

arabaya bindik. eve doğru gidiyorduk. aslında evde annemlerin olduğunu çok iyi biliyordum, ancak direkt olarak arabada sevişmeyi önermek bu sarhoş hatun için bile hayvanlık sayılırdı. bir nevi ölümü gösterip sıtmaya razı edecektim. arabada sızar gibi olduğundan şüphelenip arada elimle yokluyordum. epilasyonunu epey önce yaptırmış olacak ki eteğinin üzerinde gezdirdiğim elimde yeni traş olmuş erkek cildi hissi oluşuyordu. ancak bugüne kadar 2 atölye stajı yapmış, onca metal talaşın içinde yuvalanmış bu bünyeye koymazdı. evin olduğu yere geldik. içimden "hasgibtir." çektim ki ışıklar kapalıydı. annemler erken yatmış olacaklardı. neyse ki yüzümdeki bu ifadeyi kız, evde biri var şeklinde yorumlamıştı. hemen bir yandaki hilmi abilerin camı gösterdim ve "erken dönmüşler heralde." dedim. biraz bozulmuştu, ancak dırdır etmesine fırsat tanımadan "arabada bekle" diyerek binaya girdim. annemleri uyandırmamak için sessizce kapıyı açtım. parmak uçlarında yürüyordum. neyse ki ev oldukça büyük olduğundan ses fazla yayılmıyordu. kendi odama geçtim. alalacele üstümü çıkartıp parfümüme yöneldim. belki sevişirim donumu kontrol ettim. sapasağlamdı. bu sırada aynada kollarımı yana doğru çekip kaslarımı çıkarıyor gibi yapıyor ve oldukça eğleniyordum. derken saat aklıma geldi, bu sarhoş sızmış olmasındı?..

anlat panoa

hızlıca tekrar giyinip tekrar parmak uçlarında kapıyı çektim. aşağı indiğimde neyse ki sızmamıştı. meraklı gözlerle bana bakıyordu. annemlerin eve erken döndüğünü söyledim. kızın "madem annenler erken dönmüş, demedi mi sana nabıyon aga bi gelip bi gidip" diye sormayışı işimi kolaylaştırdı. belli ki ilk tanışma aşamasında okuduğu kitaplardan ya da eğitim geçmişinden bahsederek zekiymiş gibi gözüken ancak gerçekte dümdüz hatunun tekiydi. her neyse sonuçta bir gecelik olacağını düşündüm. kararı bana bırakacağını çok iyi bildiğimden, usülen "nereye gidelim?" diye sordum. hem tüm bunlar yaşanırken bu soru bana düşünmek için vakit kazandıracaktı. derken aklıma paragöz eczacı selim abi geldi. o bu işleri iyi bilirdi. hem paragöz olduğundan her gün nöbetçiydi. kız bilmiyorum derken, bombayı patlattım: "yalnız prezervatif yok bende." kız gayet yutmuş gözüküyordu. hani her mühendislik öğrencisinin, her türk gencinin hele hele haftasonları bir bara ava çıkan gençlerin cüzdanının bir köşesinde prezarvatif olacağını da mı tahmin edemiyordu? hadi onu geçtim, eve çıkıp gelmiştim. nasıl bir salak olmalıydı ki insan, sevişeceği kesinken prezervatifi unutacaktı. elbette bunların hepsi, eczaneye gidebilmek için uydurduğum hikayenin bir kısmıydı. "hem geçen şöyle hatun zütürdüm, böyle kaldırdım diyen muallak selime de hava olur amk." dedim. arabayı çalıştırdım. bir sonraki durağımız, kazandığı paraları huurlara yediren eczacı selim abiydi...

ancak kıza aptal derken, kendim o duruma düşmek istemezdim. her şey planlı programlı ilerliyordu. onu direkt olarak selim abinin eczanesine zütürsem şüphelenirdi. o yüzden yol üzerinde durup yalandan nöbetçi eczanelere göz attım ve tekrar arabaya bindim. hızlıca selim abinin dükkana doğru geldim. sen arabada bekle deyip içeri daldım. selim abi yaygarayı koparacaktı ki, "abi... abi.. dur. yarın yaparsın yaygarayı kız burayı izliyor." dedim. selim abi içeriye bi göz attı, olayı anladı. "kim lan bu?" dedi. valla abi "bardan kaldırdığım bi hatun işte de, evde bizimkiler var napıcam ben amk" dedim. "sen şurdan prezervatifi arar gibi falan yap da çakmasın." selim abi, "vay muallake" dedi bir yandan prezervatifi almaya ilerlerken. "olm sanayi mahallesi var ya şu arka tarafta ben hatun ayarladı mı, oraya zütürüyorum arabanın içinde tertemiz." dedi. prezervatifi poşede koydu. "yalnız kız uyuyo galiba lan" dedi. baktım gerçekten de ısırılan tostun üstünde sünmüş kaşar peyniri gibi arabanın içinde yan koltuğa kadar esnemişti. hızlıca poşedi aldım "eyvallah abi yarın detayları konuşuruz." deyip göz kırptım. koşarak arabaya geldim.

anlat panoa

anlat panoa

panpa hafif erekte oldum geri denizinkine döndü.. böyle bi etkin mi var acaba insan üstünde .. şaka şaka okuyoruz reyiz

adam diyo amk gaymısınız ?

boşalma ümidiyle girdim , boşalamadım.

rezervıd

çıplaktım ve denizin sertleşmemiş penisini, saçma bir prezervatifin üzerinden yalıyordum. çıplaktım derken durumumu açmalıyım. üstümde topuklu ayakkabılarım ve takılarım vardı. onun dışında her şeyimi çıkarmıştım. bu arada denizin gömleği ve pantolonunun önü açıktı. o şoför koltuğundaydı, ben de yan koltuktaydım ve ona doğru popomu koltuğun cdıbına verecek şekilde domalarak, dizlerimin üstünde onu yalıyordum.

anlat panpa çok merak ettim ya da bana özelden at

yoldan geçiyordum birde baktım arabanın cdıbına dayanmış koca bir popo.. noluyo lan dedim

reserved