/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 51.
    +6
    Adamın kafası kan içinde kalmıştı….burnu yamulmuş ve nefes almak için ağzını kullanıyordu…ağzından kan ile beraber diş parçaları çıkıyordu….kaşı ve gözlerinin etrafı yarılmıştı….kafası aşağı eğildi ve sonra biraz kalktıktan sonra konuşmaya başladı….aradan cümleler anlamsızca çıkıyordu….ağzından çıkan kanların arasında konuşmaya başladı adam..
    “ durun…..tamam konuşucam durun……roketlerin yerini bize siyahlı adam söyledi…..siyah takım elbiseli adam….adını bilmiyorum….tek bildiğim yürüyenleri kontrol edebiliyor…ve çok tehlikeli bir adam….roketleri almamız gerektiğini karşılığında yürüyenlerin bize zarar vermeyeceğini söyledi….yemek….bolca yemek vaadetti….kabul ettik….roketlerin yerini kendisinin bildiğini söyledi….ELMADAĞDAKi NATO TESiSLERiNiN yerini de ezbere biliyordu…roketlerin hepsini ben hazırladım….sonra denemek için AKDENiZ’e gönderdik….ikincisini Kıbrısa gönderecektik…ama roketin beyni karıştı ve dosdoğru yukarı çıktı….bütün bildiklerim bunlar….lütfen artık vurmayın….yemek için yaptık…günlerdir açız çünkü…”
    Burak, Taner’e bakarak adama “ geriye kalan roketleri ne yapacaktınız “ dedi…
    “ ŞEHiRLERE ATACAKTIK……ŞEHiRLERE ATARAK…HERKESiN ÖLMESiNi SAĞLAYACAKTIK….”
    Burak dışarı çıkarak Ahmet’e baktı…
    “ Adamı tedavi edin….sonrada başlıkları güvenli bir yere yerleştirelim” dedi….
    Adamın başında Taner…elinde kabzasından kan damlayan tabancası ile suratını dağıttığı adama bakıyordu….
    Ne kadar süre o şekilde kaldı bilmiyorum….
    ···
    1. 1.
      0
      ihmal etme bizi
      ···
    2. 2.
      0
      yok kardeşim ihmal edermiyim yeni partlar gelecek bakalım bugün
      ···
  2. 52.
    +6
    - Burak devrem…..gördüklerimi sana nasıl açıklayacağımı bilmiyorum…..
    - Ben bir şey göremiyorum devrem….sanırım kulede aynı zamanda bir jammer var….irtibatımız kesildi…
    - Burak devrem gelen cisim…bir COSSACK…
    - NE DEDiN ?ANASINI S.KiYiM….DEVREM AZ ÖNCE COSSACK MI DEDiN SEN ?
    - GELEN BiR COSSACK DEVREM DOĞRU DUYDUN…..BiR ANTONOV AN-255 MRiYA…O KADAR BÜYÜK YER KAPLAMASININ SEBEBi BUYMUŞ…..
    - DOĞRU GÖRDÜĞÜNE EMiNMiSiN DEVREM…..ANTONOV DiYORSUN….
    - DOĞRU DEVREM DOĞRU…..AZ ÖNCE PiST BiR ANTONOV iNiŞ YAPTI….
    Devasa uçak iniş yaptıktan sonra yanyana duran bizim biraz ilerimize doğru yavaş yavaş ilerledi….kısa bir süre sonra durdu….
    Hiçbir yerinden herhangi bir hareket yoktu…..
    5 dakika kadar uçağın açığında beklemeye devam ettik. Uçağın hoparlör sisteminden Türkçe bir şekilde “ burası güvenli mi “ denildiğini duyduk….
    ···
  3. 53.
    +6
    Burkay tüfeğinin namlusunu camdan çıkartarak dışarı doğru nişan aldı….gözü dürbündeyken Tolga herkesi al adamın peşinden gidin ben buradan indirebildiğimi indircem….eğer kaçırdığım olursa sizindir…hadi çabuk olun….dedi.
    Tolga yanımızda sadece MP5 tüfeklerimizin olmasını geri kalan keskin nişan tüfeklerini burada bırakmamızı söyledi.
    Dediklerini yaparak silahlarımızı bıraktık ve tolgayı takip ederek binanın dışına çıktık.
    Dışarda silah sesleri halen devam ediyordu fakat uzaklaşmaya başlamıştı.
    ···
  4. 54.
    +6
    Sessiz bir şekilde otururken Ali Cem’i birisi çağırdı ve on dakika sonra tekrar kendi gelerek dördüncü kuledeki termal kameranın devrildiğini düzeltilmesi gerektiğini söyledi…
    Ben giderim diyerek ayağa kalktım….sonra peşime Deniz takıldı bende seninle geliyim dedi….
    ihtiyarlar kendilerinin gitmesini ve bizim burada kalmamızı istedilerse de Deniz ve ben gideceğimizi söyleyerek cephanenin yolunu tuttuk…ekipmanımızı ve silahlarımızı aldıktan sonra dışarda bizi bekleyen jipe doğru yürüdük….
    Jipe binerek 4. Kulenin yolunu tuttuk…Ali Cem sürekli telsizlerimizden ne yapmamız hakkında bilgi verip duruyordu…
    Jip bir süre sonra karın oluşturduğu setlerden birine girdi ve tekerleri boşta dönmeye başladı….dışarı çıktık ve jipi itmeye çalıştık ama başaramadık. Bulunduğumuz yer 4. Kuleye yakın olduğu için yay olarak gitmeye karar verdik…
    ···
  5. 55.
    +6
    - Doğan ben ufuk…hemen buraya gelmen lazım….
    - Hemen geliyorum….
    3 dakika sonra Doğan geldi ve kartın başında bizi ve Ufuk’u gördü..
    Ufuk kartın ve devrenin çalıştığını söyledi.. hatanın nerede olduğunu bunu fark edeninde biz olduğunu ekledi…Doğan’ın yüzüde gülmeye başlamıştı.. ACAYiP GENÇLERSiNiZ SiZ….dedi….
    Bu günlük bu kadar birazdan Kutay alıcak sizi…
    ···
  6. 56.
    +6
    “ burası yeterince büyük bir yer…..zaten önümüzdeki günlerde veya yıllarda hastalık birden yok olmayacağına burada kalarak hayatınızı idame ettirebilirsiniz….etrafı iyice temizleriz….sizde buraya yerleşerek….hastalığın geçmesini beklersiniz…” dedi.
    “Bilemiyorum….burada da en az dışardakiler kadar tehlike olabilir….”
    “Tehlikesiz bir yer arıyorsanız dünyada böyle bir yer yok artık…..hastalık tedavi edilene kadarda olmayacak….” Biraz sert konuşmuştu Taner….
    Gerçekler bunlardı…
    yalan söylemiyordu kimse….
    ···
  7. 57.
    +6
    Silahında mermileri bitmiş olmasına rağmen Deniz hala tetiğe basmaya devam etti. Sinir krizi geçiriyormuş gibiydi sanki….
    Burak yavaş hareketlerle yanımıza geldi ve ikimizin elindeki tüfekleri aldı. Benim tüfeğimdeki ve Denizin tüfeğindeki şarjörleri çıkartıp bize doğru baktı ve
    HER iKiNiZDE AKŞAMA 4 SAAT NÖBET CEZASINDASINIZ….dedi…,
    ···
  8. 58.
    +6
    Bir süre sonra et parçasını attığı yere bir başka yürüyen gelmişti.
    Deniz göğsünden vurmanı istiyorum dedi Burak….Zor değil heyecan yapma saldırırsa ben korurum seni…sadece hedefine odaklan ve bas tetiğe gitsin….unutma göğsünden vuracaksın…
    Deniz anladım diyerek nişan aldı ve beş saniye geçtikten sonra ateş etti. Mermi doğrudan yürüyenin boğazına denk gelmişti. Boğazından hırıltılar çıkartarak bize doğru baktı ve yürümeye başladı.
    Deniz tekrar ateş et diye bağırdı Burak…
    Deniz nişan alarak ateş etti ama bu sefer mermi hiç isabet etmemişti.
    YAPICANIZ iŞi S.KiYiM SiZiN…ATEŞ ET LA…..AKŞAMA KADAR SiZE YÜRÜYEN BULMAK ZORUNDAMIYIN S.KTiMiN YERiNDE…diyerek bağırdı Burak.
    Bunun üzerine Deniz ardı arkasına yürüyene ateş etmeye başladı. Her atışında yürüyenden bir et parçası kopuyor ve çürümüş vücudu parçalanıyordu. Vücudu paramparça olan yürüyen bir süre ayakta durdu ve son kez anlamsız bir ses çıkartarak olduğu gibi yere yığıldı.
    ···
  9. 59.
    +6
    Burak yanımızdan ayrılarak biraz uzaklaştı. Sırt çantasından sıkıca bağlanmış bir poşet aldı ve içinden kıpkırmızı bir parça et parçası çıkardı. Bütün gücüyle et parçasını uzağa fırlattı sonra koşarak yanımıza geldi.
    Evet dedi biraz bekleyelim şimdi sizin için bir hedef çalışması ayarladım…umarım güzel bir biçimde değerlendirirsiniz..
    Biraz bekledikten sonra etin başına yavaş adımlarla bir yürüyen yaklaşmaya başladı.
    Burak biraz gülümser gibi cevap verdi evet dedi…işte size mükemmel bir hedef.. bakalım neler yapabileceksiniz…
    Önce sen atış yap Pusat dedi bana bakarak…
    Bende bütün terimleri ve kuralları uygulayarak yürüyene nişan aldım ateş ettiğim zaman mermi yürüyenin ayaklarının dibinden sekti ve küçük bir toz kalktı yerden.
    Tekrar dedi Burak.
    ···
  10. 60.
    +6
    Anladık diyen kişi bu sefer Denizdi….
    Bu türdeki yakın muhabere silahları genellikle ayakta kullanılır ve o şekilde ilerleme kaydedilir…yani silahın sürekli olarak dolu kalması gerekiyor…..yatarak nişan vaziyeti almak yerine bu vaziyetin adı YAKATA NiŞAN VAZiYETiDiR….bunun için önceden askere gidenlere öğretilen önce ayakları 45 dereceye aç işte sonra vücudu yarım sağ çevir, sağ ayağı arkaya çek gibi zaman kaybından kurtararak direk atış vaziyeti almayı göstericem ki bu size çatışma esnasında yarar sağlayacaktır….çatışmada düşman unsurun karşısında salak salak hareket etmektense direk çözüme odaklı çalışmalar yapmanız için çalışacağım…öncelikle bilmeniz gereken şey silahı taşımak.. yani silahı tutabilmek.. keskin nişan tüfeklerini kullandığınız gibi bu tüfekleride omzunuza yerleştireceksiniz sonra gene aynen elmacık kemiğinizi kabzaya yerleştirin ve namlunun üzerindeki GEZ VE ARPACIK PARÇALARINI KULLANARAK nişan alın…..ama unutmayacağınız en önemli nokta silahınızı kaldırırken kollarınızla kaldırmanız…yani göğsünüzle kaldırırsanız sırtınız hafif geriye doğru eğilir ve atış yaptığınız anda geriye doğru düşersiniz…bunun için kolllarınızla kaldırıp silahın üzerine doğru eğilmeniz sizin için uygun olacaktır böylelikle atış yaparken oluşan geri tepmeyi bertaraf edebilirsiniz…..bütün bu işlemlerden sonra atışınızı yapabilirsiniz….AMA BUNUN iÇiN SiZE BiR HEDEF BULMAMIZ LAZIM….
    ···
  11. 61.
    +6
    “ S.KiYiM YAPICANIZ iŞi “ diyerek gülmeye başladı Burak…ve ekledi “ DEVREM BUNUNDA KAŞI AÇILDI LA “ bu sefer ikisi de gülmeye başlamışlardı….
    Hadi dedi Burak aşağı inelim bakalım yakın muharebede nasılsınız….
    Binadan aşağı indiğimizde etrafta hiç yürüyen yoktu ve Burak etrafa bakarak etrafta bunlardan olmaması iyi oldu dedi….istediğimiz kadar eğitim yapabiliriz….
    Şimdi diyerek başladı Burak….BU SEFER S.KiNiZLE DEĞiL, KULAĞINIZLA DiNLEYiN…HEDEF 300 METREDEYKEN Bi TEHDiT UNSURU DEĞiLDiR AMA AYNI HEDEF 10 METRE iLERSiNDE iSE ALNINIZLA DEĞiL G.TÜNÜZLE TERLERSiNiZ…BU YÜZDEN DEDiKLERiMi iYi DiNLEYiN….
    ···
  12. 62.
    +6
    Burak tarama sonuçların geldi…koordinatlarını verdiğin bölgeye doğru ilerleyen büyük bir toplayıcı grubu var….aynı zamanda Esenboğa havalimanına doğru ilerleyende bir yürüyen grubu tespit edildi….her iki grubunda hedefine varması hesaplamalar doğruysa…..yarın öğleden sonrayı buluyor….
    ULAN ÇOCUĞU ORADA BIRAKTIK KUTAY……ÇOCUĞU ORADA BIRAKTIK…..ÖLDÜRECEKLER HEPSiNi….NE YAPICAZ….KUTAY…..NE YAPICAZ….
    Oraya gidip çocuğu ve babasını alıp buraya getircez dedi Kutay….çocuğu…babasını….DUMAN VE RÜZGARI alıp buraya getircez….aklıma başka bir şey gelmiyor….
    Duman kim ?... rüzgar kim….diye sordu Akrep…
    Gölgenin çocukları dedi Burak….
    Gölgeyi emanet ettiğimiz çocukla babasını orada kurtarmamız lazım….gölge timi yarın sabah olmadan oraya giderek onları alıp gelicez….
    Ben bir yere gelmiyorum dedi Taner….bensiz gidin nereye gidekceseniz…..
    Tamam dedi Can Tekin….bizde havalimanına gidelim….Tanerde bizimle gelir….
    Hazırlanmaya başlayalım….
    Yarın çok uzun olacak…..
    ···
  13. 63.
    +6
    Rüzgarın yönüne göre silahımın ayarını yapıyorum…..bu gibi durumlarda hedefin yanındaki nesnelerin hangi yöne doğru eğildiğine bakarak o bölgedeki rüzgarın ne taraftan estiğini kontrol edebilirsiniz…hemen solunda bir bez parçası var gördünüz mü….hafif sola doğru salınıyor…demekki o tarafta rüzgar çok şiddetli olmayacak şekilde soldan esiyor….bunların hepsi için sonra tekrar dersler vericez…şimdilik atış yapmayı öğrenin yeter….Atış yaparkende silahınızın tetiğine direk asılarak yapmayın….tüfeklerde boşluk mesafesi bırakılır….atış yapmadan önce yavaşça ordudaki tabiriyle ezerek tetiğin boşluğunu alın…zaten yavaşça boşluğu aldığınız zaman parmağınız artık ileri gitmeyecektir…..bundan sonrası için tüfek artık atış yapma evresine geçiş yapacaktır…biraz daha zorladığınızda tüfek atış yapar…Burak hazırım ben….
    Tamam Furkan…bende hazırım….senin için uygun olduğu vakit atış yapabilirsin….ATIŞ…..ATIŞ….ATIŞ
    Üçüncü kez atış dediği zaman Furkan atışını yaptı dürbünden hedefi izlerken yürüyenin göğsünün mermi ile patladığını gördük.
    Burak gözünü dürbünden ayırmayarak….ATIŞ BAŞARILI…HEDEF iMHA EDiLDi….ÇOK GÜZEL BiR ATIŞTI DEVREM….dedi
    ···
  14. 64.
    +6
    Bildiğim kadar Hayalet Timi silahlı kuvvetler gibi çalışan bir oluşum değildi... burada hayatta kalan askeri personelden bahsediliyor... bencede gidilmesi lazım...
    Deniz elinde Kutayın altına mesajın çevirisini yaptığı kağıdı tutuyordu...
    Bende gitmemiz taraftarıyım... eğer tamamen harabeye çevrilmişse olduğu gibi geri döneriz... eğer mesajın bahsettiği gibi farklı bir cephane varsa... alıp geri geliriz... konuşan ipekti...
    Tamam dedi Burak... gidelim... ama orada sadece bir boşluk bulacağız... kendinizi çok kaptırmayın...
    Doğan, Ahmet, Hulusi, Kutay ve Burak yanlarına bizi alarak araçlara doğru ilerledik...
    Araçlara bindiğimiz zaman Burak " ilk defa oraya gittiğimiz zaman aramızda sadece Hulusi yoktu... şimdi oda var... " Dedi
    Ahmet dışarı bakarken " Gölgede yanımızdaydı" dedi... " O zamanlar küçücüktü daha "
    ···
  15. 65.
    +6
    KONVOY YÜRÜYENLERDEN KAÇIYORDU...
    - Merkez burası gözcü 7... konvoyun peşinde çok sayıda yürüyen tespit ettik sizde görebiliyorumusunuz ?
    - Olumlu gözcü 7... GÖLGE TiMiNi YARDIMA GÖNDERiYORUZ...
    Ahmet ve Doğan bana baktılar... ” HEMEN GRUBUNU HAZIRLA... KONVOYU KURTARMAK iÇiN GiDECEKSiNiZ” dediler...
    Koşarak ne kadar kısa sürede onları uyandırdığımı hatırlamıyorum... ama kendime geldiğimde bütün grup hazır bir şekilde bekliyorduk...
    Can Tekin yanımıza geldi...
    ···
  16. 66.
    +6
    Hepimiz Albay Salim’e bakmaya başladık……
    ÇOK ÜZGÜNÜM ÇOCUKLAR…….dedi Albay Salim….
    GERÇEKTEN ÇOK ÜZGÜNÜM……
    HIŞIRTI SESLERi ÇIKARTAN TELSiZE BAKIYORDUK….
    GÖZLERiMiZDEN YAŞLAR AKIYORDU….
    SONRADAN KAVUŞTUĞUMUZ BABALARIMIZA AĞLIYORDUK……
    ···
  17. 67.
    +6
    Helikopterler bölgeden ayrıldıkları zaman konvoy ile aramızda 400 metre mesafe vardı...
    Taner “ çantamda patlayıcılar var... konyoyun geceçeği yere kuracağım... konvoydan sonra yürüyenler geçerken patlatıcaz... sonrasındada dağılan gruba ateş edeceğiz... ”
    “Tamam” dedim... ”bendede sanırım bir miktar olacak... ne kadar tahrip edersek o kadar iyi... “
    Deniz ile telsizden bağlantıya geçtim.
    - Deniz ben pusat...
    - Devam et pusat...
    - Aramızda ne kadar var...
    - Sanırım 150 metre...
    - Tamam... konvoyun geçeceği yere patlayıcı kuracağız... ve yürüyenler geçerken patlatacağız.. sonrası sizde... yardıma gelmelisiniz...
    - Anlaşıldı... hemen yola çıkıyoruz... ama roket işini ne yapıcaz ?
    - Aralarında yürüyenlerden olmayanlar var muhtemelen... size ateş edilirse... o bölgeye doğru karşılık verin...
    - Anlaşıldı...
    ···
  18. 68.
    +6
    ikimizde gözlerimizi bu şeyin üzerine dikmiş ses çıkarmadan geri geri uzaklaşmak derdindeydik.
    Geriye adımlarımızı atarken Deniz’in bir camı ezme sesi bütün marketi çınlattı resmen….
    Birbirimize baktık önce sonrada arkası bize dönük olan yürüyene…
    Hareketleri değişen yürüyenin önce kafası duyduğu sesten dolayı yukarı kalktı…
    Çıkan sesi duymuştu…..
    Sonra bir hamlede arkasını dönerek bizi gördü…..
    Bizi görebiliyordu…
    Ayağa kalktı ve elindekini yere bıraktı….
    ···
  19. 69.
    +6
    Pilot bunun imkansız olduğunu ölebileceğimizi söyledi...
    “ EĞER GERi DÖNERSEK... BU iNSANLARDA BURADA ÖLECEK... BiZi BIRAKIN”
    - Merkez... şahin 8
    - Devam edin...
    - Gölge timi burada kalarak konvoyu yerden korumak istiyor... emirleriniz...
    - Olumsuz... geri dönün...
    - Merkez ben Taner... konvoyu buradan korumak istiyoruz... yoksa peşlerindekiler onlara ulaşabilir... onları bu halde bırakamayız...
    - ANLAŞILDI... GÖLGE TiMiNi..BÖGEDE BIRAKIN...
    - Anlaşıldı... GÖLGE TiMi BIRAKILIYOR...
    Helikopter biraz daha alçalarak yerden 2 metre havada sabit durmaya başladı... ve Tanerle atladık...
    ···
  20. 70.
    +6
    - beni duyan var mı la ?
    - duyuyoruz….Burak sen misin ?
    - evet la evet benim….çok soğuk la bura….
    - Neresi orası ?
    - Ne biliyim….bilmiyorum ki….
    - Burası çok sıcak beyler….
    - Hulusi….
    - Efendim….
    - Bir şey sorucam…
    - Sor tabiki …
    - O etlerin içine ne koyuyodun hacı ?... şu erzurumda yaptığın vardı ya…
    - Tuz…..içinde de baharatlar…
    - Nasıl yani bildiğimiz tuz mu…
    - Evet bildiğin tuz….içine baharat katıyordum….
    - Has. ktir lan…..tahmin etmeliydim…
    - B.k tahmin ederdin……
    - Doğan ?
    - Efendim….
    - Ben Ahmet….
    - Devam et…
    - O ankaradaki evde seninle araba anahtarına zombi vurma işine giriyorduk ya
    - Eee
    - Orada ben bilerek vurmuyordum
    - Hadi canım….
    - Valla…
    - Neden lan…
    - Olm ben araba sürerken midem bulanıyodu…bilerek vurmuyordum….
    - Şimdi mi söylenir bu….
    - Bence tam zamanı….
    - Ali Cem..ben Can tekin….
    - Devam et
    - ipek uyanırsa eğer….yastığının altında ona bir not bıraktım okumasını sağlarmısın ?
    - Tabiki…..
    - Ben doktorla konuştum zaten…durumunun iyiye gittiğini söylemişti….o notu okumasını sağlarsan çok sevinirim…
    - Nasıl emrederseniz…
    - Bu arada deniz oradamı ?
    - Buradayım…..
    - Eğer başka bir hayatta başka kişiler olsaydık…oğlum olmanı çok isterdim…..orada söyleyemedim….buradan söylemek istedim sadece…..
    - Furkan ?
    - Efendim…..
    - Polatlıda Atrif vardı bi tane….
    - Hatırlıyorum….
    - Onun hayalet timinden olduğunu ve beraber görev yaptığınızı neden sakladın
    - Ben saklamadım….o saklamam gerektiğini söyledi….
    - Neden ki…
    - Bilmiyorum…mutlaka bildiği bir şey vardır….
    - Tolga ?
    - Buradayım….
    - Bende bir şey diyeceğim sana ama kızmak yok….
    - Söyle Burkay….
    - Erzurumda playstationda Pes atarken ben hep hile yapıyordum….
    - Biliyorum….
    - Nasıl ?
    - Bende tekken oynarken hile yapıyordum….
    - BEYLER SiZiNLE GÖRE YAPMAK BENiM iÇiN BiR ONURDU…….ÖLMEKTEN DEĞiLDE SiZLERLE TEKRAR BiR ARADA OLMAMAKTAN ÇOK KORK…………..
    - …………………….
    - ………………………..
    - ………..
    - ….
    - …………………………

    Sesler kesilmişti….
    ···