anarşi

antik yunanca 'an' olumsuzluk eki ve yönetici, otorite anlamındaki 'archos' kelimesinin birleşiminden ortaya çıkmış, bütün türden otoriteyi ve hiyerarşiyi kesinlikle reddeden yaşam tarzıdır.

anarşi ne değildir? anarşi, sanıldığı gibi kaosun hakim olduğu, hiçbir düzeni olmayan bir anlayış değildir. anarşi, otoriteyi ve hiyerarşiyi reddetmenin yanında, dayanışma, gönüllülük gibi kavramlarla iç içe bireysel bir yaşam şeklidir.

aynı zamanda anarşi, çok 'anarşik' olduğu iddia edilen incisözlük'te aslında 99% oranında olmayan şeydir. hatta bu 99%'luk kısmın anarşiden haberi dahi yoktur. 'anarşi' başlığında sadece 3 sayfa entry olup, diğer bütün siyasi, politik, dini başlıklarda binlerce sayfa entry olması da bunu apaçık kanıtlamaktadır.

eh ne bekleyebiliriz ki zaten, kendi kendini 'yönetecekleri' seçebilmeyi mutlulukla karşılayan, kimin daha iyi yöneteceğini bir ömür boyu konuşan, yönetilmeyi adeta normal bir insanın özelliğiymiş gibi gören aşağılık kompleksine sahip bir toplumun da 3 sayfa entry'den ileri gidebileceğini beklemek aptallık olurdu zaten.

gerçekten de binlerce yıllık insanoğlu geçmişinde, yönetilen olmamayı isteyemeyecek kadar düşük bir düşünce seviyesine mi sahip olabildik henüz? bizi yönetenler olmazsa gerçekten de kaos mu olur? kurallar, cezalar, cezalandıranlar, denetleyenler olmazsa gerçekten de biz insanoğlu sanki hiç bir ahlak değerimiz yokmuş gibi birbirimize mi gireriz? her yerde huzursuzluklar mı olur? birbirimize tahammülümüz bu kadar mı az gerçekten ? ahlak değerlerimiz dediğimiz, her fırsatta savunmaktan çekinmediğimiz ve küçüklükten beri bizi şekillendiren önyargılarımız yoksa sadece uymak zorunda hissettiğimiz ve uymazsak toplum ya da başka iradeler tarafından cezalandırılacağımız kurallar mıdır? ahlak kurallarına cezalandırılmamak için mi uyuyoruz ? hayır mı ?

hayırsa eğer neden anarşi ve kaosu özdeşleştirdik ? neden anarşistler bugünlerde terörist damgası yiyorlar ? yönetilmemeyi istememizin yönetenler için neden bu kadar kötülenmesi gereken bir durum olduğunu anlayabilirim ama ya peki biz gerçek halk ? her gün gördüğümüz insanlar ? ben yönetilmek istemiyorsam onların zararına olan durum nedir ? ne kaybedecekler ? hiçbir şey kaybetmeyeceklerse anarşi toplumumuzda neden bir tabudur, yasaktır, sansürlü kelimelerdendir ve düşüncesi bile her türlü sistemde cezalandırılır ?

anarşi bir tabu oldugu için mi sadece 3 sayfa entry'si var? ya da gerçekten bir şey bilmiyoruz da o yüzden mi yazamıyoruz ? ilgimizi de çekmiyor olabilir, tabi size ne anarşiden ? ama belki de anarşi o kadar basit ve uygulaması aslında o kadar kolaydır ki üzerinde diğer bütün kavramlar kadar konuşmaya gerek bile yoktur? belki de tek gerekli olan şey insanların kişiliklerinin güzelliğidir?

gerçekten insan olabilmek için, önce kendi yeterliliğimizin farkına varmamız gerekir. yönetilmeye ihtiyacımız yoktur. kendi kendimizi bireysel olarak idare edemeyecek kadar aciz yaratıklar değiliz. şayet öyleysek insan değiliz. anarşi ütopyadır çünkü bütün insanların birbirine tahammülü bir ütopyadır, aksi takdirde yaşam tarzımız kendiliğinden anarşi olurdu.