1. 76.
    -1
    bugün angutyus'la oturduk alanya'da, konuştuk uzun uzun. sözlüğün liseli apaçi kaynadığına kanaat getirdik. lakin yine de inci, yardır, yeri ayrı.

    neden bu sözlükte yazdığımı soruyorlar sürekli? böyle kaba saba, küfürlü bir ortamda nasıl bulunur bir hatun diye. vay arkadaş, kendi kendime eğleniyorum, kafama göre yazıyorum, çiziyorum, iyiyim yani. size ne?
    ···
  2. 77.
    -1
    beni çileden çıkartıyor burada adam yerine koyduğum insanlar. eminim okuyacaklar -ee ne de olsa takipteyim- olum, umrumda değilsiniz.

    are u kapiş?
    ···
  3. 78.
    -1
    anafor kadın mı, erkek mi?

    hayır evladım, 40 yıl düşünsen çözemeyeceksin bu ekranın başındayken.

    ılık zütlüyüm afedersin!
    ···
  4. 79.
    +1 -2
    @35 sesi kadar yüreği de güzel. van minüt dediğine bakmayın, sait faik abasıyanık gibi sesi yanık bunun da.

    Sait Faik Abasıyanık (18 November 1906 – 11 May 1954) was one of the greatest Turkish writers of short stories and poetry. Born in Adapazarı, he was educated at the Bursa Erkek Lisesi. He enrolled in the Turcology Department of Istanbul University in 1928, but under pressure from his father went to Switzerland to study economics in 1930. He left school and lived for three years in Grenoble, France - an experience which made a deep impact on his art and character. After returning to Turkey he taught Turkish in Halıcıoğlu Armenian School for Orphans, and tried to follow his father's wishes and go into business but was unsuccessful. He devoted his life to writing after 1934. He created a brand new language and brought new life to Turkish short story writing with his harsh but humanistic portrayals of labourers, fishermen, children, the unemployed, the poor. A major theme was always the sea and he spent most of his time in Burgazada (one of the Princes' Islands in the Marmara Sea). He was an honorary member of the International Mark Twain Society of St. Louis, Missouri.
    ···
  5. 80.
    -1
    hep acıklı aşk yazıları yazıyorum. ezik bir kezban olduğumu düşünüyorsunuz, platonik bir ağlak filan... yok öyle birşey.

    burada yazılan burada kalır! (las vegas)

    gerçeklerden bahsettiğimi kim söyledi, saçmalamayın.
    ···
  6. 81.
    -1
    yavaş yavaş tezgahı kapatıyorum beyler, hanımlar. akşam oldu, böyle oldu. hadi kalın sağlıcakla.
    ···
  7. 82.
    -1
    kardanadam yapmayı özledim. eriyeceğini bile bile... kömürden gözleri...

    allah kardanadam saadeti nasip etsin bize. eriyene kadar sahte de olsa bir gülücük yerleşip yüze...
    ···
  8. 83.
    -1
    lunaparka gittiğimde bir elime pamuk şeker, diğerine toz pembeden bir balon alıyorum.. biniyorum atlı karıncaya, dönme dolaba. döndükçe başım, mutlu oluyorum, kaldırıyorum başımı masmavi gökyüzüne doğru. çıkarsız gülüşler saçıyorum etrafıma. maraş dondurmacısından uzun çabalar sonrası dondurma yemeyi de seviyorum. annemin sol elinin serçe parmağından tutarak geziyorum.

    bilir misiniz, ben küçükken çok küçüktüm.
    ···
  9. 84.
    -1
    içimde öyle güzelsin ki, kirletmeyeceğim onu seninle.

    hedef olup vursan da
    özenli sözlerin oklarıyla
    süslemedim harfleri
    adını oluşturanların dışında
    dökmedim yüreğimi
    kimsenin gözlerine
    ey aşk beni yağmala
    ateş et arka arkaya aşk
    beni tara
    bitsin hiç bir şey umrumda deil
    dağlarım yaralarımı çabuk geçsin
    öğrenirken hasretinle sevişmeyi
    göz yaşlarım akabilirler özgürce
    içimde öyle güzelsin ki
    onu kirletmeyeceğim seninle
    ···
  10. 85.
    -2
    sobanın yanında leğende yıkananlardanım. komşunun bahçesine dalan, elinde kıytırık bir sapan, boyumdan büyük bigibletimle, erkek çocuğu gibi kısacık saçlarımla büyüdüm ben. geceleri ağlayarak, babamdan kurtulma hayalleri, annemi yanımdayken bile özleyerek, kardeşim iyileşsin diye dua ederek...

    24 senedir hala hayaller...
    ···
  11. 86.
    -2
    yıldız tilbe dinlemek, acıyla tanışmak demektir. delikanlımla başlayan, sonra karanlık gecelerde uykusuz kalmak demektir. aşık olmak, karşılık bulamamak demektir. umutsuzca ağlamak demektir.

    kadın uyuşturucu müptelası olduysa, fahişelik yaptıysa kader oyunu diye düşünmek demektir.
    ···
  12. 87.
    -2
    bütün bunları yazarken yorulduğumu hissediyorum. size derlemeler yapacağım bu saatten sonra. eskilere zütüreceğim sizi. eski entrylerime. hadi bakalım.
    ···
  13. 88.
    -2
    çirkinim filan ama taş gibi hatunum. kaslı kollarım, bacaklarım, omuzlarım güneşte parlarken veya denizden çıktığımda her yerimden su damlarken görseniz ağzınızın suyu akar. bir de zekiyim arkadaş. cidden öyle. belki kıvrak değil ama çevik. bu da olmadıysa, kevaşe değilim lan, değilim dedim size:p
    ···
  14. 89.
    -2
    fazla dikkat çeken bir tip değilim ama girdiğim ortamda herkes tanır beni. hürmet eder, saygı gösterir, el öper. oysa ben kimseyi tanımam.

    bir de şu var: çok çirkinim
    ···
  15. 90.
    -2
    kuşum.

    aşk.

    aşkuşum.

    minik kuşum.

    kuş üzerine kurduğum bir dünya var. kuş içimizde, kuşumu büyük hissediyorum, hmmm peki.
    ···
  16. 91.
    -2
    eğer günümüzde müslümanım diye ortalıkta dolaşanlar müslümansa, ben müslüman değilim abi. tekrar şamanizme filan geri döneceğim neredeyse -ki zaten desitim-. ha bu olay en çok ateist sevgilimin işine geliyor, seni de gibeyim, e mi?
    ···
  17. 92.
    -2
    80'lerde bir şarkı patlamıştı. sebasçın abi beline kadar sapsarı saçlarıyla remember meeeeee diye dolanıyordu ortalıkta. (bkz: skid row)

    Remember yesterday - walking hand in hand
    Love letters in the sand - I remember you
    Through the sleepless nights and every endless day
    I'd wanna hear you say - I remember you

    ben seni unutamıyorum be adam:(
    ···