-
51.
+1rez sardi
-
52.
+1yatırdılar bir odaya kapıya 2 polis diktiler bir adam geldi doktordu sanırım, beni duyabiliyor musun dedi duyuyorum dedim, bir gece gözetim altında kalacaksın şoka girmiştin şuan durumun iyi ama yine de 1 gece burada kalacaksın rutin kontroller için dedi, kafamı salladım olur diye, bu çıktıktan sonra kapıdaki polislerden biri içeri girdi, güldü bana bakıp, bileğini açtı catherinın kocasının akrabalarının bileğindeki dövmenin aynısından onda da vardı, konuşursan bitersin dedi, ben şoku atlatamadan şaşkınlık içinde adamın yüzüne bakıyordum, çıktı gitti odadan, kendi kendime düşünmeye başladım, bu adamlar polisin içinde bile varsa konuşursam bana neler yaparlardı, ertesi gün tekrar polis merkezine zütürdüler oradan Mike Durfee eyalet cezavine sevk ettiler, bir arabaya bindik 20-30 kişi ellerimiz bağlı kimimizde gri kimimizde turuncu kıyafetler, resmen tutuklanmıştım karının parasını yemek için geldiğim amerikada, ulan dedim niye geldin buraya rahatın yerindeydi türkiyede, bu düşüncelerle hapishaneye vardık bizi sıraya dizdiler, sonra kağıttan ismimizi ve şu tarihte mahkemeniz var diye okudular herkesin ismi ve mahkeme tarihi okundu, benim mahkeme 2 hafta sonraydı kendimi nasıl savunacaktım bilmiyordum, bizi 4 er kişilik gruplar halinde ayırdılar herkesi farklı bölüme koyacaklardı sanırım suçun şiddetine göre, beni ve yanımdaki 3 kişiyi önde zenci bir gardiyan arkada biz girdik içeri 2 katlı ortada yemek masaları yan yana 2 şer kişilik hücreler halindeydi herkes bize bakıyordu
-
53.
+1gardiyana şimdi kimin hücresinde kalacağım diye sordum mahkumlardan birine seslendi geldi bu, beni göstererek bununla ilgilen yeni ev arkadaşın dedi, mahkum bozuldu niyeyse, tüm yeni gelen fahişeleri benim hücreme koymak zorunda mısın diye sordu, gardiyan buna baktı uzatma dedi shut up kes sesini diyip bize yol verdi, gittik bunun hücreye ben altta yatarım sen üste geç dedi, diğerlerine göre hem cüssesi daha küçük hem daha insancıl ve normal duruyordu, yemek sireni çaldı yemeğe indik ben yemeği alıp matthew'in oturduğu kısma gittim eskisine göre daha iyi olabilirdi aramız diye düşünüyordum, hey matthew şu adam kim diye sordum, oda arkadaşımı göstererek, o tim araba hırsızlığından girdi çok zengindir dedi, iyi dedim içimden buna yamanayım çıkınca kanka olur parasını birlikte yiriz tabi çıkabilirsek, sonra yemeğimi alıp timin olduğu kısma gittim, tanışmadık ben faik sen de timmişsin dedim, bana baktı timothy dedi tim değil, her neyse dedim timothy madem paran var zenginsin niye araba çalıyordun, buraya girmek için dedi, ben şaşırmış halde buna baktım, nasıl yani bu çöplüğe bir insan neden girmek ister ki? bak ahbap dedi bilmediğin şeyler var eğer uslu bir çocuk olursan bu çöplükten seni de çıkarrım takip et beni diyip kalktı masadan hücreye doğru gitti bende kalktım yemeği bırakıp gittim peşinden açtım halbuki ama yapacak bişey yok merak duygusu daha ağır bastı girdik hücreye ayakkabısını çıkardı ayakkabısının icinden bir kimlik çıkarıp gösterdi
-
54.
+1sonunda 5 tane nigga gelip haşmetliyi dayıyolar okumayın boşuna.
-
55.
+1Çalma aptal huur evladı
-
56.
+1ben biraz basket oynayacağım eşyalarıma dokunma sakın diyerek çıktı hücreden, ben yattım ranzaya düşünmeye başladım burdan nasıl kurtulabilirdim, bir yanımda los zetas diğer yanımda fbi, bunların üzerine bir de hapishanede pgibopat mahkumlar ile uğraşıyordum, kendime bir yol çizmem lazımdı, kısaca tarafımı seçip savaşa katılmalıydım, korkak olursam ve öyle davranırsam hapishanede beni parçalarlardı, fbi'ın yanında yer alırsam ve bunu mahkumlar ile kartel öğrenirse onlar parçalardı, kartelin ya da mahkumların yanında yer alırsam fbi parçalardı, kısaca kafam allak bullak olmuştu, derken ampul yandı, madem öyle ben de gardiyanların tarafını seçerim diye düşündüm, en mantıklısı o gibi duruyordu, sonuçta gardiyanlarla aram iyi olursa bana içeride mahkumlar dokunamazdı kartel dokunamazdı fbi ile içerden çıkmadan bana birşey yapamazdı, en azından ben öyle düşünüyordum, tamam dedim baş gardiyana yalakalık yapayım, çıktım hücreden baş gardiyan oturuyordu üst tarafta selam verdim, bu ağzında sakız sallamadı beni, konuşmaya başladım ben türkiyeden geliyorum diye, bu gıcık gıcık sakız çiğneyerek bana bakıyor, bir türlü ilgisini çekemedim itin, sonunda onun ilgisini neyin çekeceğini buldum, babam türkiyede çok zengin dolar milyarderi ben turistim bana yardım eder misin dedim, dolar ve milyarder lafını duyan gardiyan doğruldu ayağa kalktı kanıtla dedi, telefon etmem lazım kanıtlayacağım dedim, takip ett dedi follow me, gittim peşinden cebinden telefon çıkardı ara dedi, babamı aradım sövdü nerdesin kayıplara karıştın gezmeye gidiyom diye gittin yoksun ortada falan sövüyor sonra sakinleşti baba dedim yardım et tutuklandım, gardiyan bana baktı çabuk ol dedi, hızlıca babama özet geçtim olayı konsolosluğu heryeri devreye sokun burda beni doğrayacaklar, tamam şimdi direk bir avukata gidiyorum dedi babam kapattık telefonu, gardiyan bana baktı, babam para yollayacak sana dedim bu güldü hoşuna gitti, harbiden para yollayacak sandı ne parası yollayacak babam dönerci
-
-
1.
0Ahahahahahahahaha amk sonda haykırdım yaaa uff
-
1.
-
57.
+1Okunur #Rez
-
58.
+1Çalıntı hikaye mi oç
-
59.
+1Çok önceden okumuştum ama unuttum la tekrar okucam rez
-
60.
+1Tutar rez
-
61.
+1ayağa kalktım siniri yatışsın diye saçma sapan yalakalık cümeleleri kurmaya başladım, hey adamım anlık birşeydi seninle kişisel bir sorunum yok çok korkmuştum vs yardırıyorum, bu bana yumruğu bir koydu duvara doğru uçtum tam anlamıyla, hiç konuşmadan üzerime geliyordu, tarkan filminde elleri mızraklı devden kaçan tarkan gibi boğuşuyorduk çüksüz ile, gücüm tükenince benim bacağı tuttu elini benim aleti koparmak üzere uzatırken arkadan birisi bunun kafasına 45 numara botla bir koydu bu lavuk yapıştı kaldı yerde, baktım kimdi bu diye tanımadığım 3 tane esmer kavruk adam, gel bizimle dediler düştüm peşlerine sağolun gardaş dedim bu lavuk beni parçalardı orda borçluyum size dedim, o önemsiz biri ve onun hakkında konuçacağımız şeyler de önemsiz şeyler biz seni önemli şeyler konuşmak için zütürüyoruz dedi, alt kattaki bir hücreye zütürdüler beni içeride üstünde beyaz atlet göbekli esmer bir dayı oturuyordu elinde gazete gözünde gözlük, aynı türke benzeyen bir amcaydı sanki karşımdaki, amerikan hapishanesinde üstelik dağın başında dakota'da başka bir türk mü diye aklımdan geçirdim, meğerse mekgibalıymış bunlar, elini uzattı amca ismini söylemedi ben faik nice to meet you dedim oturdum karşısına, senden bir ricam var dedi, buyur dayı dedim, uyuşturucu işinden haberim oldu o uyuşturucuyu sana veren los zetas mı dedi, cevap vermeyince tamam anladım dedi, eğer o malı sana zetasın verdiğini mahkeme söylersen seni buradan kurtarır üzerine 10 milyon amerikan doları veririm dedi, emmi dedim taşak mı geçiyorsun? içimden böyle dedim adama da are u kidding me? şaka mı yapıyorsunuz? dedim, gayet ciddi bir yüz ifadesi vardı, ben hemen türk kafasıyla 10 milyon dolar kaç tl yapıyor kaç asgari ücret yapıyor onun hesabına giriştim, dayı dedim bülbül gibi öteceğim ki içimden diyorum bu enayi 100 bin dolar verse yine öterdim, sonuçta parayla satın alınabilen biriydim, bütün olaylar da karının birinin parasını yemek için amerikaya gelmemle başladı neticede, tamam dedi anlaştığımıza sevindim hesabını ver 5 milyon dolar nakit geçsinler kalan 5 milyon iş bitince, koşarak baş gardiyana gittimTümünü Göster
dedim gardiyan çavuş benim pederi aramam lazım acilen, biraz uf puf yaptıya da verdi telefonu geçtim köşeye, saat farkından dolayı uyku sersemiydi, baba dedim ne yaptınız avukat işlerini bulduk oğlum bir avukat gerekli merciilere başvuru yapıyor ama biraz sürermiş, ne kadar sürer baba 2 ay falan sürermiş oğlum uluslararası yazışmalar, bunu duyunca bayağı üzüldüm ama üzüntüm 10 saniye sürdü zira para geliyordu para, baba dedim acil bana hesap numaranı söyle bekle oğlum dedi cüzdanda kart arıyor, o sırada gardiyana kalem kağıt işareti yapıyorum, bu enayi de kendisine para gelecek sanıp koştu kalem kağıt getirdi yazdım hesap numarasını kağıda baba dedim akşama 10 trilyondan fazla para gelecek o hesaba babam sustu, dalga mı geçiyon lan it dedi, baba dedim şerefime yalan değil para gelicek, babam 1 dakika konuşamadı, hiç sormuyor da nerden geliyor bu para diye piyango mu tutturdun lan dedi, evet baba piyango tuttu amerikada diyip kapattım, bu hesap numarasını koşarak mekgibalı dayıya verdim, tamam dedi birazdan geçer para 10 dk sonra elemanlardan biri geldi para geçmiyor hesaba iban numarasını çevirdik hesap türkiyede diye, günlük para yatırma limiti var dediler vakıfbank pederin banka, ulan gidiyor 5 milyon dolar gidiyor gomşular, beni bi ter bastı john üzerime yürüyünce o derece stres yaşamamıştım ulan para gidiyordu para, isviçrede hesabın var mı diyor bana dayı, evet kara para aklıyorum ya 4 tane swiss bank hesabım var, yahu isviçre hesabı ne gezer ziraat bankası hesabım var sadece, hayır dedim adama, yarına kadar düşünelim bir yolunu buluruz dedi, peki ben o geceyi nasıl atlatacaktım 5 milyon dolar kaçıyordu belki adam ertesi gün cayacaktı ne yapıp edip en kısa sürede yarına kalmadan çözmeliydim bu işi, paramızla rezil oluyoruz lafı var ya cuk oturuyordu o duruma
düşün düşün en sonunda kafama dank etti, bizim tim'e gittim koşarak bana limitsiz bir amerikan hesabı ayarlayabilir misin tim dedim, kolay ne için gerekiyor dedi, gardiyanı kafaladım da ona biraz rüşvet vereceğim türkiyeden para gelecek hesap lazım dedi, benim hesabı vereyim dedi, yok bana lazım dedim 5 milyonu kendi hesabında görürse üstüne otururdu belki de, sana ban america'dan turist hesabı açalım dedi yüksek limitli, ne kadar olur yüksek limitli dedim, atıyorum 100 milyon usd dedi, tamam dedim süper aç bana ama pasaportum poliste nasıl yapacağız, unuttun mu ben ajanım dedi güldü, süper olur dedim ne zaman açılır hesap dedim 1 hafta sonra elinde dedi, benim surat düştü ne 1 haftası bana bugün lazım dedim, öyle birşey mümkün değil maalesef dedi, tamam dedim problem yok, timden de hayır gelmedi kısaca 1 haftaya kadar mekgibalılar karar değiştirebilirdi birsürü şey olabilirdi neticede bulunduğumuz ortam son derece anormalliklerle dolu bir yerdi, yattım ranzaya ışıkları söndürdüler gözüme uyku girmiyordu halledememiştim paralar gidiyordu uçuyordu, belki de mekgibalılar bir çaresini bulur diye düşünüp uykuya dalmışım sabah uyanınca direk mekgibalıların yanına koştum bir çözüm bulmuşlardır umuduyla o da ne john bunların yanındaydı beni görünce hepsi şaşırdı john sinsi bir gülüş attı bana ve oradan ayrıldı ben oturdum mekgibalı dayı sert sert bana bakmaya başladı, polis misin dedi -
62.
+1hapishane gün geçtikçe beni acımasız ve insani duyguları geriye itilmiş robotlaşmış biri yapıyordu, her gün düşünüyordum ya bir gün ben de zetasın robotlaşmış katilleri gibi olursam diye, bu benim kabusum olmuştu kendimi duygulandıracak şeyler düşünüyordum insani duygularıma ket vurmamam lazımdı, birkaç hafta sorunsuz geçti ama her günüm korkuyla geçiyordu zetas orada oldukça da böyle sürüp gidecekti, derken bir sabah gardiyan çağırdı ziyaretçin var diye aha dedim bizim beyaz tenli güzel kız gelmiştir yine içimi bir heyecan bastı koştum hemen ama gelen o değildi çok daha büyük bir sürpriz bekliyordu beni gelen catherineydi, rahat birkaç dakika ayakta dondum kaldım evet gerçekten bu başkası değil catherine idi, hapise atmadılar mı seni nasıl kurtuldun dedim, paketi taşıyan ve ehliyetsiz araba kullanan sen olduğun için delil yetersizliğinden bıraktılar ben de gelecek cesareti ancak kendimde buldum faik dedi, ne istiyorsun benden dedim niye geldin buraya, neler yaşadığımı kimlerle iç içe olduğumu biliyor musun burada dedim, tahmin edebiliyorum dedi duyduğuma göre chapo ile aran iyiymiş, sen nereden biliyorsun bunu dedim, haberler hızlı yayılıyor buralarda umarım sen de zetasın adamlarının senin koğuşta olduğunu biliyorsundur dedi, maalesef biliyorum buna bir çözüm arıyorum dedim, çözümü biliyorum faik dedi, söyle dedim nasıl kurtulurum bunlardan, biliyorsun ki kocam da zetastandı duyumlarıma göre zetas senin burada olduğunu biliyor hatta buraya girme sebepleri de sensin dedi, ben şok olmuş vaziyette catherineye bakıyordum, haftalardır niye birşey yapmadılar bana dedim madem benden haberleri vardı hatta benim için girdiler de buraya, zetas işini aceleye getirmez muhtelemen başkaları senin gibi onları gammazlamasın ötmesin diye sana öyle şeyler yapacaklar ki diğerleri ötmeye gammazlamaya korkacak, yani seni başkaları için eğer öterseniz faik gibi olursunuz diye dilden dile dolaşan biri olacaksın, neler söylüyorsun dedim, bunlara karşı tedbir almak için nasıl düşmanlarla savaşacağını bil sen onlardan önce hareket et chapo seni kurtaracak sadece bir süre daha hayatta kal deyip gitti
-
63.
+1benim jeton düştü, bu herifin los zetasa olan düşmanlığı uyuşturucu ticaretini onlarla paylaşmak istemeyişinden yani dedim, bingo dedi zetas ve bunun çetesi düşmandır hem de öyle böyle bir düşmanlık değil birbirlerine yapmadıkları kalmadı, peki bu herifin mal varlığı ne kadar dedim, benim kafa adamın parasında adamla iyi geçinip para koparmak, zaten bana 10 milyon borcu var, tam rakamı bilen yok ama milyar dolardan fazla nakiti olduğu söyleniyor dedi, ne diyon oğlum sen ben 1000 tlye çalışan insanım milyar dolar ne demek lan, benim para hesabı bin tlye kadar, şaşırdım big dedim böylesine zengin bir adam nasıl olurda burada kalır, en rahat o dedi istediğini yer içer tv izler istediği gazeteyi getirtir, doğru dedim yemekte görmüyorum pek demek hücresinde yiyor, yaklaş dedi birşeyler fısıldıyordu, şu sıra chaponun bir tünel kazdırdığı söyleniyor hatta bundan gardiyanların da haberi olduğu ama her bir gardiyana 100er bin dolar verip susturduğu söyleniyor haberin olsun dedi, tamam sağol muhabbetin için diyip ayrıldım ordan, kafama takılmıştı bu adamın servetiyle tünel kazdırması, beni de zütürür müydü acaba yanında, ama o adam uyuşturucu baronu ve buradan çıkamaz tek yolu kaçmak benim ise daha mahkemem var, kafam karışmıştı hem kaçmak istesem bile chaponun zütürüp zütürmeyeceğini bilmiyordum bu düşüncelerle hücreme geçip yemek falan yemeden uyudum sabaha kadar uyumuşum sabah uyandım kahvaltı falan yaptım saat 11 civarı baş gardiyan çağırdı ziyaretçin var diyerek, şoka uğradım kim gelebilirdi tanıdığım kim vardı dışarıda merakla gittim ziyaretçi bölümüneTümünü Göster
beyaz tenli at gibi uzunca boylu bir karıydı bu, böyle birisi beni niye arıyordu, gittim oturdum karşısına, sanki sevgilinmişim gibi gülerek konuş tanımıyor gibi davranma dedi, yalandan gülmeye başladım o da gülüyordu karı manyak numara yapıyordu bir an gerçekten sevgilim sandım, beni chapo gönderdi ve şu anda sınırı geçmek üzeredir yani chapo dışarıda dedi, NASIL dedim daha dün buradaydı, şş sakin ol ve sessiz konuş henüz burada kimse bilmiyor BiLENLER DE BiLMiYOR senin için gönderdi beni buraya, bugun chaponun kaçtığını akşam öğrenecekler yani akşama kadar bilmeyecekler dedi, seni niye gönderdi dedim, sana söylemem gereken önemli bilgiler olduğunu söyledi, ben de onun söylediği önemli şeyleri sana aktarmak için buradayım, tamam dedim dinliyorum buyur söyle hanfendi, biliyorsun mahkemen ertelendi 2 ay sonraki mahkemeden çıkacak sonuç tekrar erteleme olacak ancak bu erteleme en fazla 1-2 ay sürecek ve maksimum 5-6 ay içinde serbest kalacaksın herşey hazır ve el chapo bunu garanti ediyor, kadın pazarlamacı gibi konuşuyordu çok ikna ediciydi arada susup gülümsüyordu bakışıyordu benle gerçekten sevgiliymişiz gibi, karıya aşık oldum catherine falan umrumda değildi bu karı çok ilgimi çekmişti, birden ayağa kalktı sarıldı kulağıma fısıldadı son olarak dedi yapman gereken tek birşey var, nedir yapayım söyle, buradan çıkana kadar hayatta kal, karı gider ayak son şakasını yaptı moralimi bozup gitti
ulan sevinsem mi üzülsem mi bilemedim sevinç ağır basıyordu çünkü dolar milyarderi chapo bana özel karı yollamıştı beni buradan kurtarcaktı en önemlisi chapo bir dolar milyarderi idi ve onunla iyi geçinirsem hem benim 10 milyonu verir üzerine fazla para bile verirdi beni asıl ilgilendiren heyacanlandıran buydu, üzülecek taraf ise daha 4-5 ay burada kalacak olmamdı, bu düşüncelerle girdim tekrardan içeri direk hücreme geçtim, bizim seri katil dayı elinde kalem kağıt birşeyler çiziyordu, hayırdır dayı nöğrüyon ne yazıyon dedim, sallamadı beni, ben de bozulup yattım düşüncelere daldım sonra öğlen yemeğinin alarm sesi ile kendime geldim kalktım dayı dedim ben yemeğe gidiyorum gel kafayı sıyıracan burda dura dura, yine sallamadı iyi dedim ne halin varsa gör, gittim tek başıma oturdum yemek yiyordum omzuma bir el dokundu yanıma biri oturdu baktım bu johndu, artık seni koruyacak kimse kalmadı biliyorsun değil mi dedi, ulan herkes biliyordu chaponun tüydüğünü ama kimse birbirine söylemiyordu bu nasıl bir düzendi böyle resmen çürümüştü amerikan adalet sistemi, chapo para ile resmen koca hapishaneyi satın almıştı, korunmaya ihtiyacım yok çüksüz diyip elimdeki tabldotu bu itin yüzüne vurdum bu kendine gelemeden kalktım baş gardiyanın yanına koştum saldırdı bana john diye gösterdim diğer gardiyanlar koşup döve döve bunu ıslah koğuşuna zütürdüler 3 gün rahattım yani, bizim baş gardiyan güldü bana bir sorunun olursa bana gel chapo ödemesini yaptı dedi, ulan chapo ne baba adamsın dedim kendi kendime duygulandım, herif benim için gardiyanlara bile binlerce dolar ödemişti, hiçbirşey demeden gardiyanın yanından ayrıldım duşa girdim
ben duşa girdikten 1 dakika sonra zenciler spordan çıkıp duşa girdiler tüm keyfim kaçtı onları çıplak görünce, 1 dakikalık sulanmanın ardından duştan çıktım daha fazla kalamazdım o ortamda, odamdaki adam tuhaf hareketler yapıyordu, mekgibalılar tüymüştü, zenciler full spor yapıyordu, gardiyanın aklı fikri paradaydı, asyalılarla hiç münasabetim yoktu kendi halinde takılan insanlardı, dedim bir de onlarla muhabbet kurayım yoksa geçmez 4-5 ay burada, pc yok telefon yok o yok bu yok, ulan muhabbet edecek adam bile yok, en fazla muhabbet ettiğim kesim zenciler onlarla da 5 dk muhabbet ediyorsun come on men spor yapmam gerek diyip gidiyorlar, akşam yemeği sireniyle birlikte bu asyalıların yanına vardım siz niye gonuşmuyonuz sesinizi hiç duymuyorum dedim, bunlar anlamadığım dilde birşeyler söylemeye başladılar, sonra bir asyalı elinde tabldot geldi oturdu yanıma, onlar ingilizce bilmez dedi, tek bilen asyalı sen misin dedim evet onların buradaki işlerini de halleden benim aynı zamanda dedi, bilader insanlar konuşmuyor sıkılıyorum daha 4-5 ay burada kalacak gibiyim sizle takılayım dedim sizin grupta ingilizce bilmiyor napıcam ben bu kadar ay burda dedim, kamu hizmeti yap dedi o noluyor gardaş dedim, mesela kütüphanede çalışabilirsin çim biçebilirsin yemek yapabilirsin, iyiymiş lan dedim nereye başvuruyoruz müdüre başvurucan dedi tamam dedim yarın başvurayım, o gece yatıp uyudum bizim katil hücre arkadaşı hala birşeyler yazıp çiziyordu ertesi gün baş gardiyana gittim müdürle görüştür beni dedim
olur kaçta müsaitsin diyip güldü bana, niye gülüyorsun dedim, koskoca hapishanenin müdürü işi gücü yok senle mi görüşecek altı üstü bir mahkumsun dedi, içimden dedim ki türkiyede de senin gibi kraldan çok kralcılar var demek ki müdürün olduğu yerde onu övme görevini icraa eden lavuklar her ülkede mevcut, görev yapmak istiyorum hapishanede dedim, hangi bölümde istiyorsun çoğunda açık var dedi, mutfak olabilir dedim orada bir görev ayarla mutfakta çalışayım bundan sonra, tamam dedi git başla, nasıl yani bir işlem falan yapmayacak mısın dedim, gerek yok git kafana göre mutfakta takıl dedi, hay hay dedim, vardım mutfak kısmına 10-15 kişi ot içiyor arkada, içimden geçirdim ulan haftalardır bu lavukların yaptığı yemekleri mi yiyorduk biz diye, ben de artık mutfakta çalışacağım haberiniz olsun dedim kimse anlamadı bile ottan mayışmış lavuklar, baktım birsürü malzeme vardı ben sabah akşam yerim burda diye düşündüm, böyle böyle mutfakta çalışarak 1 ay geçti yemek yapma mevzusuna iyice hakim olmuştum, hapishanede herhangi bir sorun yaşamıyordum chapo dışarıdan arkamı kolluyordu, derken bir sabah hapishaneye yeni elemanlar geldiğini öğrendim, bekliyorum giriş tarafının kenarında gelen lavuklara bakıcam, onların içeri girmesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü, elemanların bileğinde los zetas dövmesi vardı 3 kişilerdi, benim onlar aleyhine ifade verdiğimi biliyorlar mıydı önce bunu öğrenmem gerekiyordu eğer biliyorlarsa benim onları ele verdiğimi muhtemelen onlar beni bulacaklardı -
64.
+1timothy marcus clarke yazıyordu elemanın fotosu vardı bizim ehliyetlere benzer şekildeydi ve büyük puntolarla fbi yazıyordu bunun isminin önünde special agent falan yazıyor özel ajan, yuh lan dedim sen fbidan mısın what the fuck men dedim neler oluyor, sakin ol dedi relax açıklayacağım yastığının altından paket camel çıkardı birer cuğara yaktık normalde kullanmam, burada büyük bir işin peşindeyim ve güvenebileceğim insanlara ihtiyacım var dedi, dosyanı okudum buraya turist olarak gelip uyuşturucu yakalatmışsın, düşünceme göre o uyuşturucu senin değildi demi? benimdi kullanıcıyım dedim, bu güldü bak ahbap dedi korkmana gerek yok muhtemelen tehdit ediliyorsun ötmemek için, ben cevap vermedim hala bu kitaplarının arasını kurcaladı küçük bir albüm çıkardı, albümde bilekler ve bileklerde dövmeler vardı, hangisi dedi bunlardan hangisi? yapamam dedim, eğer konuşmazsan da işini bitirecekler konuşursan en azından bizim sayemizde kaçma şansın olur dedi, tamam dedim gösterdim ailedeki dövmeyi bu dövmelerden vardı bileklerinde dedim, yüzü düştü los zetas dedi en tehlikeli kartellerden, bu pisliğe nasıl bulaştın ahbap? anlattım olayı baştan sona tim'e yalansız dolansız şekilde anlattım, benim ilgilendiğim olayla bağlantılı dedi, şimdi burada güvenebileceğin isimler yani bizden olan isimler, ben sen ve matthew, nasıl yani matthew denen pislikte mi sizden? aynen öyle dedi kaba davranmasının sebebi buraya ayak uydurup dikkat çekmemek için, bugünlük bu kadar bilgi yeter dedi, ha unutmadan burada kesinlikle güvenmemen gereken grup kimler biliyor musun dedi? kim dedim zenciler mi asyalılar mı latinler mi kim? hayır dedi gardiyanlar
-
65.
+1Lan çalıntı hikayeyi bile bekleye bekleye atıyon kendin yazsan nolur kimbilir
-
66.
0çalma oç
-
67.
0Rez aliyim
-
68.
0Rezerved
-
69.
0Her şey iyi güzel de "Faik" ne amina koyayım başka isim mi yoktu birader
-
70.
0Reseeve