-
176.
+1timothy marcus clarke yazıyordu elemanın fotosu vardı bizim ehliyetlere benzer şekildeydi ve büyük puntolarla fbi yazıyordu bunun isminin önünde special agent falan yazıyor özel ajan, yuh lan dedim sen fbidan mısın what the fuck men dedim neler oluyor, sakin ol dedi relax açıklayacağım yastığının altından paket camel çıkardı birer cuğara yaktık normalde kullanmam, burada büyük bir işin peşindeyim ve güvenebileceğim insanlara ihtiyacım var dedi, dosyanı okudum buraya turist olarak gelip uyuşturucu yakalatmışsın, düşünceme göre o uyuşturucu senin değildi demi? benimdi kullanıcıyım dedim, bu güldü bak ahbap dedi korkmana gerek yok muhtemelen tehdit ediliyorsun ötmemek için, ben cevap vermedim hala bu kitaplarının arasını kurcaladı küçük bir albüm çıkardı, albümde bilekler ve bileklerde dövmeler vardı, hangisi dedi bunlardan hangisi? yapamam dedim, eğer konuşmazsan da işini bitirecekler konuşursan en azından bizim sayemizde kaçma şansın olur dedi, tamam dedim gösterdim ailedeki dövmeyi bu dövmelerden vardı bileklerinde dedim, yüzü düştü los zetas dedi en tehlikeli kartellerden, bu pisliğe nasıl bulaştın ahbap? anlattım olayı baştan sona tim'e yalansız dolansız şekilde anlattım, benim ilgilendiğim olayla bağlantılı dedi, şimdi burada güvenebileceğin isimler yani bizden olan isimler, ben sen ve matthew, nasıl yani matthew denen pislikte mi sizden? aynen öyle dedi kaba davranmasının sebebi buraya ayak uydurup dikkat çekmemek için, bugünlük bu kadar bilgi yeter dedi, ha unutmadan burada kesinlikle güvenmemen gereken grup kimler biliyor musun dedi? kim dedim zenciler mi asyalılar mı latinler mi kim? hayır dedi gardiyanlar
-
177.
+1ben biraz basket oynayacağım eşyalarıma dokunma sakın diyerek çıktı hücreden, ben yattım ranzaya düşünmeye başladım burdan nasıl kurtulabilirdim, bir yanımda los zetas diğer yanımda fbi, bunların üzerine bir de hapishanede pgibopat mahkumlar ile uğraşıyordum, kendime bir yol çizmem lazımdı, kısaca tarafımı seçip savaşa katılmalıydım, korkak olursam ve öyle davranırsam hapishanede beni parçalarlardı, fbi'ın yanında yer alırsam ve bunu mahkumlar ile kartel öğrenirse onlar parçalardı, kartelin ya da mahkumların yanında yer alırsam fbi parçalardı, kısaca kafam allak bullak olmuştu, derken ampul yandı, madem öyle ben de gardiyanların tarafını seçerim diye düşündüm, en mantıklısı o gibi duruyordu, sonuçta gardiyanlarla aram iyi olursa bana içeride mahkumlar dokunamazdı kartel dokunamazdı fbi ile içerden çıkmadan bana birşey yapamazdı, en azından ben öyle düşünüyordum, tamam dedim baş gardiyana yalakalık yapayım, çıktım hücreden baş gardiyan oturuyordu üst tarafta selam verdim, bu ağzında sakız sallamadı beni, konuşmaya başladım ben türkiyeden geliyorum diye, bu gıcık gıcık sakız çiğneyerek bana bakıyor, bir türlü ilgisini çekemedim itin, sonunda onun ilgisini neyin çekeceğini buldum, babam türkiyede çok zengin dolar milyarderi ben turistim bana yardım eder misin dedim, dolar ve milyarder lafını duyan gardiyan doğruldu ayağa kalktı kanıtla dedi, telefon etmem lazım kanıtlayacağım dedim, takip ett dedi follow me, gittim peşinden cebinden telefon çıkardı ara dedi, babamı aradım sövdü nerdesin kayıplara karıştın gezmeye gidiyom diye gittin yoksun ortada falan sövüyor sonra sakinleşti baba dedim yardım et tutuklandım, gardiyan bana baktı çabuk ol dedi, hızlıca babama özet geçtim olayı konsolosluğu heryeri devreye sokun burda beni doğrayacaklar, tamam şimdi direk bir avukata gidiyorum dedi babam kapattık telefonu, gardiyan bana baktı, babam para yollayacak sana dedim bu güldü hoşuna gitti, harbiden para yollayacak sandı ne parası yollayacak babam dönerci
-
-
1.
0Ahahahahahahahaha amk sonda haykırdım yaaa uff
-
1.
-
178.
0rezervasyon
-
179.
0Devam knki eyv
-
180.
0Adam tommy vercetti gibi amk
-
181.
0Saz shdbsvhsbdbhdhheh
-
182.
+1kafamdaki plan şuydu herkesle iyi geçinip bir an evvel türkiyeye dönmek, davulun sesi uzaktan hoş gelir hesabı niye fbi ile birlik olmak varken riske girdin diyecekler olabilir, şöyle izah edeyim eğer ben fbi'ın her dediğini yapsaydım işleri bitince bildiklerimden ötürü beni harcamayacaklarının garantisi var mı? tim'in güvenilebilir biri olduğuna nasıl emin olabilirim? gardiyanlar altı üstü memur insanlar akşam evlerine giden çoluk çocuk sahibi halktan adamlar, uyuşturucu çetesine mi, aralarında katil hırsız pgibopat bulunan mahkumlara mı, iş yaptırıp işi bitince harcayan fbi denen oluşuma mı güveneyim, en mantıklısı gardiyanlar gibi geliyordu o zaman, hücreme döndüm düşünmeye başladım zamanım kısıtlıydı, babam para gönderecek bahanesi ile baş gardiyanı uzun süre oyalayamazdım, eğer yalan söylediğimi anlarsa bana neler neler yapardı zira amerikan hapishanesinin ağası gardiyandır, kafamda kurduğum plana göre fbi'a sizleyim diyecektim, gardiyanı parayla oyalayacaktım, mafyaya ise ötmeyeceğimi garanti edip karşılığında bana zarar vermemelerini isteyecektim, ben bu düşüncelerle birkaç günü sorunsuz geçirdim bir sabah uyandığımda ise kalabalığın giriş kısmında toplandığını gördüm hücremin kapısından bakınca irkildim, hiç hesaba katmadığım bir şey olmuştu çüksüz john hastaneden çıkıp tekrar hapise dönmüştü, onu hiç hesaba katmamıştım intikdıbını almak isteyecekti peki ondan nasıl kurtulabilirdim, gruplardan birine katılıp kendimi sağlama almak zorundaydım, ilk olarak timothy'i buldum ve durumu anlattım, eğer kavgaya karışırlarsa hapiste şüphe çekeceklerini ve başımın çaresine bakmam gerektiğini söyledi, çember daralıyordu hücreme döndüm yattım ranzaya kapıda iri bir siluet belirdi bu gelen johndu
-
-
1.
0kardeş şu hikayenin linkini atar mısın?
giberim sizin paste hızınızı
verde şu linki paste görsün şu sözlük -
2.
0Ananısıkm jon geldi
-
1.
-
183.
0beddua etmem çeker giderim
gel jhon -
184.
0Rezerved
-
185.
0Rezzzzzz
-
186.
0giberim sizin pastenizi
link burda beyler alın okuyun bende şuraya hemen yapıştırayım şu kalan partlarıda kafamız rahat etsin
http://www.incisozluk.com...4%B1m-capslerle/sahibi/1/ -
187.
0Lan bu aradigim hikaye sagolasin lan
-
188.
+1ayağa kalktım siniri yatışsın diye saçma sapan yalakalık cümeleleri kurmaya başladım, hey adamım anlık birşeydi seninle kişisel bir sorunum yok çok korkmuştum vs yardırıyorum, bu bana yumruğu bir koydu duvara doğru uçtum tam anlamıyla, hiç konuşmadan üzerime geliyordu, tarkan filminde elleri mızraklı devden kaçan tarkan gibi boğuşuyorduk çüksüz ile, gücüm tükenince benim bacağı tuttu elini benim aleti koparmak üzere uzatırken arkadan birisi bunun kafasına 45 numara botla bir koydu bu lavuk yapıştı kaldı yerde, baktım kimdi bu diye tanımadığım 3 tane esmer kavruk adam, gel bizimle dediler düştüm peşlerine sağolun gardaş dedim bu lavuk beni parçalardı orda borçluyum size dedim, o önemsiz biri ve onun hakkında konuçacağımız şeyler de önemsiz şeyler biz seni önemli şeyler konuşmak için zütürüyoruz dedi, alt kattaki bir hücreye zütürdüler beni içeride üstünde beyaz atlet göbekli esmer bir dayı oturuyordu elinde gazete gözünde gözlük, aynı türke benzeyen bir amcaydı sanki karşımdaki, amerikan hapishanesinde üstelik dağın başında dakota'da başka bir türk mü diye aklımdan geçirdim, meğerse mekgibalıymış bunlar, elini uzattı amca ismini söylemedi ben faik nice to meet you dedim oturdum karşısına, senden bir ricam var dedi, buyur dayı dedim, uyuşturucu işinden haberim oldu o uyuşturucuyu sana veren los zetas mı dedi, cevap vermeyince tamam anladım dedi, eğer o malı sana zetasın verdiğini mahkeme söylersen seni buradan kurtarır üzerine 10 milyon amerikan doları veririm dedi, emmi dedim taşak mı geçiyorsun? içimden böyle dedim adama da are u kidding me? şaka mı yapıyorsunuz? dedim, gayet ciddi bir yüz ifadesi vardı, ben hemen türk kafasıyla 10 milyon dolar kaç tl yapıyor kaç asgari ücret yapıyor onun hesabına giriştim, dayı dedim bülbül gibi öteceğim ki içimden diyorum bu enayi 100 bin dolar verse yine öterdim, sonuçta parayla satın alınabilen biriydim, bütün olaylar da karının birinin parasını yemek için amerikaya gelmemle başladı neticede, tamam dedi anlaştığımıza sevindim hesabını ver 5 milyon dolar nakit geçsinler kalan 5 milyon iş bitince, koşarak baş gardiyana gittimTümünü Göster
dedim gardiyan çavuş benim pederi aramam lazım acilen, biraz uf puf yaptıya da verdi telefonu geçtim köşeye, saat farkından dolayı uyku sersemiydi, baba dedim ne yaptınız avukat işlerini bulduk oğlum bir avukat gerekli merciilere başvuru yapıyor ama biraz sürermiş, ne kadar sürer baba 2 ay falan sürermiş oğlum uluslararası yazışmalar, bunu duyunca bayağı üzüldüm ama üzüntüm 10 saniye sürdü zira para geliyordu para, baba dedim acil bana hesap numaranı söyle bekle oğlum dedi cüzdanda kart arıyor, o sırada gardiyana kalem kağıt işareti yapıyorum, bu enayi de kendisine para gelecek sanıp koştu kalem kağıt getirdi yazdım hesap numarasını kağıda baba dedim akşama 10 trilyondan fazla para gelecek o hesaba babam sustu, dalga mı geçiyon lan it dedi, baba dedim şerefime yalan değil para gelicek, babam 1 dakika konuşamadı, hiç sormuyor da nerden geliyor bu para diye piyango mu tutturdun lan dedi, evet baba piyango tuttu amerikada diyip kapattım, bu hesap numarasını koşarak mekgibalı dayıya verdim, tamam dedi birazdan geçer para 10 dk sonra elemanlardan biri geldi para geçmiyor hesaba iban numarasını çevirdik hesap türkiyede diye, günlük para yatırma limiti var dediler vakıfbank pederin banka, ulan gidiyor 5 milyon dolar gidiyor gomşular, beni bi ter bastı john üzerime yürüyünce o derece stres yaşamamıştım ulan para gidiyordu para, isviçrede hesabın var mı diyor bana dayı, evet kara para aklıyorum ya 4 tane swiss bank hesabım var, yahu isviçre hesabı ne gezer ziraat bankası hesabım var sadece, hayır dedim adama, yarına kadar düşünelim bir yolunu buluruz dedi, peki ben o geceyi nasıl atlatacaktım 5 milyon dolar kaçıyordu belki adam ertesi gün cayacaktı ne yapıp edip en kısa sürede yarına kalmadan çözmeliydim bu işi, paramızla rezil oluyoruz lafı var ya cuk oturuyordu o duruma
düşün düşün en sonunda kafama dank etti, bizim tim'e gittim koşarak bana limitsiz bir amerikan hesabı ayarlayabilir misin tim dedim, kolay ne için gerekiyor dedi, gardiyanı kafaladım da ona biraz rüşvet vereceğim türkiyeden para gelecek hesap lazım dedi, benim hesabı vereyim dedi, yok bana lazım dedim 5 milyonu kendi hesabında görürse üstüne otururdu belki de, sana ban america'dan turist hesabı açalım dedi yüksek limitli, ne kadar olur yüksek limitli dedim, atıyorum 100 milyon usd dedi, tamam dedim süper aç bana ama pasaportum poliste nasıl yapacağız, unuttun mu ben ajanım dedi güldü, süper olur dedim ne zaman açılır hesap dedim 1 hafta sonra elinde dedi, benim surat düştü ne 1 haftası bana bugün lazım dedim, öyle birşey mümkün değil maalesef dedi, tamam dedim problem yok, timden de hayır gelmedi kısaca 1 haftaya kadar mekgibalılar karar değiştirebilirdi birsürü şey olabilirdi neticede bulunduğumuz ortam son derece anormalliklerle dolu bir yerdi, yattım ranzaya ışıkları söndürdüler gözüme uyku girmiyordu halledememiştim paralar gidiyordu uçuyordu, belki de mekgibalılar bir çaresini bulur diye düşünüp uykuya dalmışım sabah uyanınca direk mekgibalıların yanına koştum bir çözüm bulmuşlardır umuduyla o da ne john bunların yanındaydı beni görünce hepsi şaşırdı john sinsi bir gülüş attı bana ve oradan ayrıldı ben oturdum mekgibalı dayı sert sert bana bakmaya başladı, polis misin dedi -
189.
0Rezalalimmm
-
190.
0Rezerved 14
-
191.
0hayır dedim kesinlikle değilim, john senin fbi için çalıştığını söylüyor? hayır dedim ben türkiyeden gelen bir turistim ne fbi ne başkası ile alakam yok, timothy marcus clarke ile samimi ilişkiler içindeymişsin diye duyduk dedi, bir dakika sen nereden biliyorsun bu adamın tam 'gerçek' ismini kafamdan bu düşünce geçti, itiraf etmeliydim bunlara herşeyi zira bu adamların kolu uzundu tim'in fbi ajanı olduğunu biliyordı, siz dedim tim'in gerçek kimliğini nasıl biliyorsunuz, atletli dayı ayağa kalktı, benim kim olduğumu biliyor musun dedi, mekgibalı olduğunuzu biliyorum ve los zetastan nefret edip onların aleyhine mahkemede ifade vermemi istediğinizi biliyorum, sizin hakkınızda bildiğim tek şey bunlar dedim, güldü çıkarın şu köstebeği dedi izbandut gibi adamlar beni fırlattılar hücreden dışarı, ulan gitti para 5 milyon dolar uçtu gitti iyi mi, hücvreyegittim oturdum ağlıyorum gitti paralar diye moralim çok bozulmuştu, birkaç gün sonra da mahkemem vardı, adım köstebeğe çıkmıştı, bu düşüncelere dalmışken tim sinirli bir şekilde hücreye girdi, bana baktı demek anlaşmamızı bozuyorsun ha dedi, ne yapmışım dedim, demek hesabı mekgibalılardan alacağın rüşvet için kullanacaktın, ulan noluyordu mahalle karısından beterdi bu hapistekiler birine bişey dedin mi 10 dakika sonra tüm dakota duyuyordu, iyi tarafından bakacak olursak bunlar bana hep tecrübe oluyordu aslında, hiçbir şey diyemezdim foyam ortaya çıkmıştı get out dedi çık git hücremden, yine ortada kalmıştım üstelik herkeste düşmanımdı artıkTümünü Göster
pgibolojik olarak çökmüş vaziyetteydim orada arkadaşım diyeceğim kimse yoktu, aslında düşünüyorum da kimin gerçekten arkadaşı vardı o ortamda, herkes sahteydi birbirine geldim geleli duş almamıştım zira duşlar açıktı milletin aleti falan ortadaydı yani, hiç sevmem bu tarz gayce şeyleri ama artık duş almam gerekiyordu, gittim duşa kimsenin olmadığı bir anda 5 dkda sulanıp çıktım, ne yapsam diye düşünüyordum bari gideyim spor yapayım dedim, spor salonuna gittim full zenciydi içerisi halter kaldırıyorlar ip atlıyorlar falan oturduk köşeye bunları izliyorum, halter kaldıranlardan biri boynuna havluyu attı yanıma geldi, ne istiyorsun dedi, hiçbirşey sadece izliyorum dedim, terk et burayı burasının zencilere ait olduğunu bilmiyor musun dedi, özür dilerim diyip çıkıyordum ki arkamdan seslendi, gel buraya dedi döndüm dikildim karşısına, sen şu penis kesen türk müsün dedi güldü, evet dedim, buraya yeni gelenler başkalarının fahişesi olurken sen bunu reddedip cesur davrandın ve o ırkçı pisliğin aletini kestin dedi elini uzattı, big-m dedi, faik dedim akşam yemeğinde masamıza gel faik dedi, tamam big-m dedim ayrıldım oradan, kafamda yine tilkiler dolaşmaya başladı kendimi zencilere sevdirip onlarla takılacaktım, baş gardiyana gittim hücre lazım dedim, sınırını aşıyorsun türk dedi, hem bizim money'den haber yok mu dedi, babam banka işlemlerini halletmeye çalışıyor ahbap yakında gelir paran dedim, umarım dedi parayı duyunca yumuşadı tamam sana bir hücre ayarlayalım dedi, 32 yıldır orada kalan ruby dedikleri bir adamın hücresinde yer verdi bana gittim hücreye 70li yaşlarda bir dayı oturuyor içerde kitap okuyor, burda zaten ya kitap okuyorlar ya birilerine eziyet ediyorlar ya yemek yiyorlar öyle bir ortam
adamı rahatsız etmemek için seslenmeden boş ranzaya geçip oturdum, bu 20 dk hiç konuşmadı kitabını okudu sonra welcome dedi, hapse nasıl düştüğünden başladı hayat hikayesini sıraladı dayı, ulan diğerleri hiç konuşmuyor garip tipler bu dayı da hiç susmuyor, neyse bu dayım seri katilmiş idam cezası almış onu müebbete çevirmişler, 12 kişiyi öldürmüş dakota eyalet yasalarında idam olmadığı için idam cezasını ömür boyu hapis cezası olarak onamışlar, baktım şöyle bir adama yahu dayı şimdi sen 12 kişiyi mi doğradın dedim, evet dedi güldü, ulan nasıl bir ortamdaydım ben? niye yaptın dayı dedim, hatırlamıyorum dedi o kadar uzun zaman oldu ki neden yaptığımı hatırlamıyorum, tamam dedim ama içime kurt düştü şimdi ben bu herifle aynı hücrede nasıl uyuyacaktım nasıl vakit geçirecektim, iyi yanından bakacak olursak olaya bu herif hapishanede en uzun süredir kalan insan ve hapishanede yaşananlar hakkında bayağı bir bilgi sahibi, biz bunla muhabbet ederken akşam oldu yemek sireni çaldı yemeğe gittik sonradan aklıma geldi zencilerle buluşacaktım gittim yemeğimi aldım zencilerin tarafa oturdum selamlaştık hepsiyle, sabahki konuştuğum elemanın yanına oturmuştum o masanın başındaydı ne kadar süre daha buradasın türk dedi, 2 gün sonra mahkemem var dedim umarım kurtulursun burdan dedi, senin ne kadar kaldı dedim, 9 yıl dedi, vay lan dedim içimden adam 9 sene daha burada kalacak ha, sonra düşündüm mahkeme ne ceza verecekti iştahım kaçtı kalktım masadan hücreme gidip yattım 2 gün pek bir aksiyon olmadı mahkeme günü geldi
bana bi takım elbise getirdiler nerden getirdilerse, giydim onu dedim ki jüri falan olacak mı yok dediler daha ilk mahkemede jüri olmazmış, çıktık mahkemeye yaşlı bi karıydı hakime hanım, dedi ki tercüman ister misin hayır dedim sizi anlayabiliyorum, kiralık olarak ve ehliyetsiz sürdüğün arabanda yakalanan maddenin amerikan yasalarına göre suç teşkil eden kokain maddesi olduğu ortaya çıktı üstelik çıkan miktar senin bu ürünü sattığını gösterecek şekilde fazlaydı, söyleyecek bir şeyin var mı? karı resmen ben daha konuşmadan beni suçlu olduğuma ikna etmişti, evet o ürün satılıktı ama satan ben değildim dedim, kim sana satman için verdi dedi? şimdi bir karar vermem gerekiyordu, eğer kendim satıyordum dersem ömür boyu içeri tıkarlardı ve hapisteki mekgibalılar zetasın adını vermedim diye bana hapishaneyi dar ederlerdi, eğer los zetas verdi dersem zetas bana düşman olurdu, kafamda tarttım bunları, ne dersem diyeyim iki çeteden biri bana her halükarda düşman olacaktı, ama bir yanda düşmanlığın yanısıra bu çöplükte uzun yıllar kalmakta vardı, ben turist olarak geldim kız arkadaşım beni bir yere zütürdü bana bir çanta verdiler ve dakotaya kadar zütürmem gerektiğini zütürmezsem cezasını çekeceğimi söylediler eğer türk yetkililer ile temasa geçerseniz bu zamana kadar bırakın uyuşturucuyu en ufak bir suça karışmışlığım dahi yok bana bu uyuşturucuyu veren LOS ZETAS adlı gruptur dedim, hakim bunları dinledikten sonra delillerin incelenmesi için mahkemeyi 3 ay sonraya ertelediğini söyledi, artık resmen los zetas bana düşmandı ama diğer yandan hapisten kurtulabilirdim ve hapisteyken mekgibalılar arkamı kollayabilirdi, tekrardan hapishaneye getirildim güvenlikleri geçip tekrar içeri girdim ben gelmeden haberim gelmiş mekgibalılar beni karşıladılar sarıldılar, hem şaşırmış hem mutlu olmuştum beni koğuşlarına zütürdüler atletli dayı yine orada gazete okuyordu, beni görünce welcome faik dedi bu da ayağa kalkıp bana sarıldı, sana haksızlık ettik dedi
bayağı havaya girmiştim kendimi mekgibalı bir türk gibi hissediyordum, hepsinde dövme vardı bende istiyorum bundan sizin gruba girmek istiyorum dedim, zamanla olacak ilk adımı başarıyla geçtin dedi, git ve dinlen faik seninle daha çok işimiz var dedi, tamam boss patron diyip ayrıldım, hücreme geldim bizim yaşlı katil yine kitap okuyordu, dedim ki şu mekgibalıların lideri olan sürekli beyaz atlet giyen esmer kısa boylu adamı tanıyor musun, bu bana baktı güldü onu herkes tanır dedi, ben tanımıyorum demek ki herkes tanımıyor deyip bozdum adamı, bu kitabını okumaya devam etti sorumun cevabını alamamıştım çıktım tekrar hücreden baş gardiyana gittim, ona sordum mekgibalıların lideri olan dayı kim diye, el chapo dedi, neci bu burada dedim, çok uzun yıllardır aranıyordu sürekli hapisten kaçar şimdi burada kalıyor dünyanın sayılı zenginlerinden dedi, nasıl zengin olmuş dedim, uyuşturucu ile dedi sonra bu kadar sohbet yeter diğer mahkumlara iyi örnek olmuyorsun şu anda deyip yol verdi bana, bu mekgibalı lider benim ilgimi çekmişti spor salonuna gittim zenciler her zamanki gibi oradaydı, oturdum big'in yanına hey adamım şu mekgibalı el chapo hakkında ne biliyorsun dedim, bulaşma buradaki herkesten daha tehlikelidir dedi, iyi birine benziyor tavırları diğerlerine bakarak insancıl dedim, öyle gözükebilir ama binlerce kişinin ölümünden sorumlu bir çetenin lideri dedi -
192.
0devam pnp
-
193.
0Rezz 14
-
194.
0
-
195.
+1benim jeton düştü, bu herifin los zetasa olan düşmanlığı uyuşturucu ticaretini onlarla paylaşmak istemeyişinden yani dedim, bingo dedi zetas ve bunun çetesi düşmandır hem de öyle böyle bir düşmanlık değil birbirlerine yapmadıkları kalmadı, peki bu herifin mal varlığı ne kadar dedim, benim kafa adamın parasında adamla iyi geçinip para koparmak, zaten bana 10 milyon borcu var, tam rakamı bilen yok ama milyar dolardan fazla nakiti olduğu söyleniyor dedi, ne diyon oğlum sen ben 1000 tlye çalışan insanım milyar dolar ne demek lan, benim para hesabı bin tlye kadar, şaşırdım big dedim böylesine zengin bir adam nasıl olurda burada kalır, en rahat o dedi istediğini yer içer tv izler istediği gazeteyi getirtir, doğru dedim yemekte görmüyorum pek demek hücresinde yiyor, yaklaş dedi birşeyler fısıldıyordu, şu sıra chaponun bir tünel kazdırdığı söyleniyor hatta bundan gardiyanların da haberi olduğu ama her bir gardiyana 100er bin dolar verip susturduğu söyleniyor haberin olsun dedi, tamam sağol muhabbetin için diyip ayrıldım ordan, kafama takılmıştı bu adamın servetiyle tünel kazdırması, beni de zütürür müydü acaba yanında, ama o adam uyuşturucu baronu ve buradan çıkamaz tek yolu kaçmak benim ise daha mahkemem var, kafam karışmıştı hem kaçmak istesem bile chaponun zütürüp zütürmeyeceğini bilmiyordum bu düşüncelerle hücreme geçip yemek falan yemeden uyudum sabaha kadar uyumuşum sabah uyandım kahvaltı falan yaptım saat 11 civarı baş gardiyan çağırdı ziyaretçin var diyerek, şoka uğradım kim gelebilirdi tanıdığım kim vardı dışarıda merakla gittim ziyaretçi bölümüneTümünü Göster
beyaz tenli at gibi uzunca boylu bir karıydı bu, böyle birisi beni niye arıyordu, gittim oturdum karşısına, sanki sevgilinmişim gibi gülerek konuş tanımıyor gibi davranma dedi, yalandan gülmeye başladım o da gülüyordu karı manyak numara yapıyordu bir an gerçekten sevgilim sandım, beni chapo gönderdi ve şu anda sınırı geçmek üzeredir yani chapo dışarıda dedi, NASIL dedim daha dün buradaydı, şş sakin ol ve sessiz konuş henüz burada kimse bilmiyor BiLENLER DE BiLMiYOR senin için gönderdi beni buraya, bugun chaponun kaçtığını akşam öğrenecekler yani akşama kadar bilmeyecekler dedi, seni niye gönderdi dedim, sana söylemem gereken önemli bilgiler olduğunu söyledi, ben de onun söylediği önemli şeyleri sana aktarmak için buradayım, tamam dedim dinliyorum buyur söyle hanfendi, biliyorsun mahkemen ertelendi 2 ay sonraki mahkemeden çıkacak sonuç tekrar erteleme olacak ancak bu erteleme en fazla 1-2 ay sürecek ve maksimum 5-6 ay içinde serbest kalacaksın herşey hazır ve el chapo bunu garanti ediyor, kadın pazarlamacı gibi konuşuyordu çok ikna ediciydi arada susup gülümsüyordu bakışıyordu benle gerçekten sevgiliymişiz gibi, karıya aşık oldum catherine falan umrumda değildi bu karı çok ilgimi çekmişti, birden ayağa kalktı sarıldı kulağıma fısıldadı son olarak dedi yapman gereken tek birşey var, nedir yapayım söyle, buradan çıkana kadar hayatta kal, karı gider ayak son şakasını yaptı moralimi bozup gitti
ulan sevinsem mi üzülsem mi bilemedim sevinç ağır basıyordu çünkü dolar milyarderi chapo bana özel karı yollamıştı beni buradan kurtarcaktı en önemlisi chapo bir dolar milyarderi idi ve onunla iyi geçinirsem hem benim 10 milyonu verir üzerine fazla para bile verirdi beni asıl ilgilendiren heyacanlandıran buydu, üzülecek taraf ise daha 4-5 ay burada kalacak olmamdı, bu düşüncelerle girdim tekrardan içeri direk hücreme geçtim, bizim seri katil dayı elinde kalem kağıt birşeyler çiziyordu, hayırdır dayı nöğrüyon ne yazıyon dedim, sallamadı beni, ben de bozulup yattım düşüncelere daldım sonra öğlen yemeğinin alarm sesi ile kendime geldim kalktım dayı dedim ben yemeğe gidiyorum gel kafayı sıyıracan burda dura dura, yine sallamadı iyi dedim ne halin varsa gör, gittim tek başıma oturdum yemek yiyordum omzuma bir el dokundu yanıma biri oturdu baktım bu johndu, artık seni koruyacak kimse kalmadı biliyorsun değil mi dedi, ulan herkes biliyordu chaponun tüydüğünü ama kimse birbirine söylemiyordu bu nasıl bir düzendi böyle resmen çürümüştü amerikan adalet sistemi, chapo para ile resmen koca hapishaneyi satın almıştı, korunmaya ihtiyacım yok çüksüz diyip elimdeki tabldotu bu itin yüzüne vurdum bu kendine gelemeden kalktım baş gardiyanın yanına koştum saldırdı bana john diye gösterdim diğer gardiyanlar koşup döve döve bunu ıslah koğuşuna zütürdüler 3 gün rahattım yani, bizim baş gardiyan güldü bana bir sorunun olursa bana gel chapo ödemesini yaptı dedi, ulan chapo ne baba adamsın dedim kendi kendime duygulandım, herif benim için gardiyanlara bile binlerce dolar ödemişti, hiçbirşey demeden gardiyanın yanından ayrıldım duşa girdim
ben duşa girdikten 1 dakika sonra zenciler spordan çıkıp duşa girdiler tüm keyfim kaçtı onları çıplak görünce, 1 dakikalık sulanmanın ardından duştan çıktım daha fazla kalamazdım o ortamda, odamdaki adam tuhaf hareketler yapıyordu, mekgibalılar tüymüştü, zenciler full spor yapıyordu, gardiyanın aklı fikri paradaydı, asyalılarla hiç münasabetim yoktu kendi halinde takılan insanlardı, dedim bir de onlarla muhabbet kurayım yoksa geçmez 4-5 ay burada, pc yok telefon yok o yok bu yok, ulan muhabbet edecek adam bile yok, en fazla muhabbet ettiğim kesim zenciler onlarla da 5 dk muhabbet ediyorsun come on men spor yapmam gerek diyip gidiyorlar, akşam yemeği sireniyle birlikte bu asyalıların yanına vardım siz niye gonuşmuyonuz sesinizi hiç duymuyorum dedim, bunlar anlamadığım dilde birşeyler söylemeye başladılar, sonra bir asyalı elinde tabldot geldi oturdu yanıma, onlar ingilizce bilmez dedi, tek bilen asyalı sen misin dedim evet onların buradaki işlerini de halleden benim aynı zamanda dedi, bilader insanlar konuşmuyor sıkılıyorum daha 4-5 ay burada kalacak gibiyim sizle takılayım dedim sizin grupta ingilizce bilmiyor napıcam ben bu kadar ay burda dedim, kamu hizmeti yap dedi o noluyor gardaş dedim, mesela kütüphanede çalışabilirsin çim biçebilirsin yemek yapabilirsin, iyiymiş lan dedim nereye başvuruyoruz müdüre başvurucan dedi tamam dedim yarın başvurayım, o gece yatıp uyudum bizim katil hücre arkadaşı hala birşeyler yazıp çiziyordu ertesi gün baş gardiyana gittim müdürle görüştür beni dedim
olur kaçta müsaitsin diyip güldü bana, niye gülüyorsun dedim, koskoca hapishanenin müdürü işi gücü yok senle mi görüşecek altı üstü bir mahkumsun dedi, içimden dedim ki türkiyede de senin gibi kraldan çok kralcılar var demek ki müdürün olduğu yerde onu övme görevini icraa eden lavuklar her ülkede mevcut, görev yapmak istiyorum hapishanede dedim, hangi bölümde istiyorsun çoğunda açık var dedi, mutfak olabilir dedim orada bir görev ayarla mutfakta çalışayım bundan sonra, tamam dedi git başla, nasıl yani bir işlem falan yapmayacak mısın dedim, gerek yok git kafana göre mutfakta takıl dedi, hay hay dedim, vardım mutfak kısmına 10-15 kişi ot içiyor arkada, içimden geçirdim ulan haftalardır bu lavukların yaptığı yemekleri mi yiyorduk biz diye, ben de artık mutfakta çalışacağım haberiniz olsun dedim kimse anlamadı bile ottan mayışmış lavuklar, baktım birsürü malzeme vardı ben sabah akşam yerim burda diye düşündüm, böyle böyle mutfakta çalışarak 1 ay geçti yemek yapma mevzusuna iyice hakim olmuştum, hapishanede herhangi bir sorun yaşamıyordum chapo dışarıdan arkamı kolluyordu, derken bir sabah hapishaneye yeni elemanlar geldiğini öğrendim, bekliyorum giriş tarafının kenarında gelen lavuklara bakıcam, onların içeri girmesiyle başımdan aşağı kaynar sular döküldü, elemanların bileğinde los zetas dövmesi vardı 3 kişilerdi, benim onlar aleyhine ifade verdiğimi biliyorlar mıydı önce bunu öğrenmem gerekiyordu eğer biliyorlarsa benim onları ele verdiğimi muhtemelen onlar beni bulacaklardı