-
1.
+11. Muavenet Olayı:
2 Ekim 1992 tarihinde Türk Deniz Kuıvvetleri'ne ait "TCH MUAVENET" muhribi, katıldığı NATO tatbikatının ara safhası bittikten sonra, intikal seyri esnasında ABD'nin SARATOGA gemisinde atılan iki güdümlü füze ile vurulmuştu.
Gemiden atılan iki adet SEA SPARROW füzesi geminin köprü üstüne isabet ederek havaya uçurmuş, geminin beyni konumundaki köşk onarılamayacak derecede hasarra uğramış ve beş Türk denizcisi hayatını kaybetmişti.
Bu olayda dikkat çekici nokta ise içişleri Bakanı ismet Sezgin'in iran gezisinden yaklaşık 20 gün sonra oldu.
Ne kadar garip değil mi?
Bitmedi;
2. Eşref Bitlis Olayı:
iran, Irak, Suriye ve Türkiye'nin dışişleri bakanlarının 10 Şubat 1993'de Şam'da biraraya gelmelerinin ardından tam "7 gün" sonra da Orgeneral Eşref Bitlis'in uçağı düştü.
Pentagon, Türkiye'nin bölünmesini istemeyen bu savaşın ancak iran, Suriye ve Türkiye'nin ortak bir paydada biraraya gelerek biteceğini düşünen Eşref Bitlis'in ortadan kaldırılmasıyla hem Çekiç Güç'ün önündeki en büyük engeli ortadan kaldırmış, hemde Türk Devleti'ni ABD-iSRAiL ikilisinin bölgedeki en büyük düşmanı olan bu ülkelerle işbirliğine girmesi karşısında uyarmış oluyordu. (!)
iSTEK ÜZERiNE DEVAMI GELiR -
2.
03. Mavi Marmara Olayı:
Şimdi ise gene Türkiye-iran-Suriye yakınlaşmasının olduğu bir zamanda, görüşmelerin arttığı bir zamanda Mavi Marmara yardım gemisine israil Ordusu tam tesisatlı askerlerle baskın yapıp 9 Türk'ü şehit ettiler. VE nedense diğer gemileri nezaket gösterileri altında hiçbir sıkıntı yaşanmaksızın Ashdod limanına çektiler.
• **
işin garip tarafı bu tür olayların hep Türkiye-iran samimiyetinin artmaya başladığı zamanlara denk geliyor.
Türkiye eski Türkiye değil. Daha güçlü bir Türkiye ile karşı karşıyalar. Aynı zamanda iran da eski iran değil. iki ülkede bölgede saygın bir güce sahip. Bu gücün birilerine battığı kesin.
Artık bu tür oyunlarla Türkiye'nin önüne geçemeyeceğini anlayan sözde dost ülke ABD ve uşağı israil'in ne yapacağı merak uyandırıyor. Türkiye'nin kararlılığı, tecrübesi, tarihinden aldığı derslerle, oyunları farkederek attığı adımlar ABD'nin ve israil'in canını sıktığı kesin! Bu saldırıyla birlikte Muavenet olayında olduğu gibi Türkiye'ye belkide bir mesaj daha verilmek istendi. işin garip tarafı ise israil'in yeni silahlarını denemesi oldu...
Herşeye rağmen bu sefer Türkiye kararlı bir şekilde kimseye kendini ezdirmeyeceğini kaliteli politikasıyla ortaya koydu.
ABD'nin ve israil'in tahammül edemediği Türkiye-iran ilişkisine her ne kadar darbe vurmak isteseler de bu sefer başarılı olamadıkları kesin. Bunun kanıtı ise israil'in aşırı sağcı Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman, Türkiye'nin israil'e karşı politikasını değiştirmek için çaba göstermenin faydasız olacağını öne sürmesiydi.
Bu açıklamayla ABD ve israil mağlubiyetini bir nevi ilan etmiş oldu.
Tarih boyunca kurulmaya çalışılan bu ilişkinin önü birçok sebep ve suikast yapılarak engellenmeye çalışıldıysa da bu sefer bir yol kat ettiğimiz anlaşılıyor.
Asya Güvenlik Zirvesi için Türkiye’ye gelen iran Devlet Başkanı Mahmud Ahmedinecad çarpıcı açıklamalarda bulunarak iran Devlet Başkanı, "Türkiye ile el ele verip Süpergüç olacağız " Dedi. -
3.
01-iNGiLTERE
ingiltere geçmişte kabul ettiremediği Sevr’i günümüzde dosdoğru olmasa da dolaylı olarak kabul ettirme çabaları içindedir. ingilizlerin amacı Doğu Anadolu’da Ermenilere ait bir ulus devlet kurdurup devleti kendi nüfuslarına geçirmek böylece Rusların güneye yayılma politikalarına karşı bir tampon oluşturmaktır. Ayrıca ingiltere zamanında Kıbrıs Katili olarak anılan Makarios’a yardım etmiştir. ingiltere halen Kıbrıs’ta iki tarafı da kışkırtmaktadır. ingiltere’nin Türkiye üzerinde çok güçlü politikaları bulunmaktadır. Örneğin, Fethiye ingilizlerin işgali altındadır. Burada villa yapıp ingilizlere satmak en karlı iş sayılmaktadır. Günümüzde ingilizlere satılan ev ve arsa sayısı üç bini bulmuştur. Şehirde yaşayan yabancı sayısı özellikle ingiliz sayısı her geçen gün artmakta öyle ki Türkler neredeyse azınlıkta kalmaktadır. ilginç olan ise Fethiye’ye gelen ailelerin çoğu 40-50 yaşları arasında insanlardır. Bunlar ev ve arsaları en az yüz bin ve yüz elli bin dolar almaktadırlar. Ancak bu insanların hayatları boyunca kazanabilecekleri para bunun belki yarısı etmektedir. Öyleyse bu insanların arkasında kim var.
ingilizlerin en etkin politikası ise toplumumuzda kendi ana dilimiz olan Türkçe’nin yerine ingilizce’nin geçirilmesidir. Bu gidişle birkaç nesil sonra konuşma dilimizin tamamen ingilizce olması hedeflenmektedir. Artık her yerde hatta çarşıda gezdiğimizde bile dükkan isimleri özenti olarak ingilizce’dir. Ülkemizde eğitim veren evrenkent ve okullarda bu misyonu desteklemektedir. Ülkemizi yok etmek için dilimizi yok etmek en iyi yoldur. Bu sayede Türk kimliği, benliği topa tüfeğe gerek kalmadan tarihten silinecektir. Çünkü Türkçe giderse Türkiye’de gider.
işte ingiltere’nin bize biçtiği kaftan daha doğrusu kefen budur
-
türkiye için savaşmak
-
560bini odasında basıp
-
mentalcel haklı aslında bir insandan
-
bu adamın 2 seneye bi milyonu olur
-
domuzu haram diye yemezsiniz
-
adam hiç para harcamıyor aq
-
kayra olsa iyiydi zorbalıyor falandık da
-
trdeki kadınların yatakta baskın olması
-
zenginin parası züğürdün çenesini yorarmış derler
-
keşke talat paşa ölmeyip
-
bunun neden parası birikmiyor söyliyim mi
-
bobilerg org kapatıldı
-
lan bu ne saçma lig
-
her sabah sözlükte açılan karılı başlıklar
-
bunlar kim amk beni 5 sene öncesine geri gönderin
-
gran torino senin ilacın ibni sinada
-
kraloyun com kapatıldı
-
olm bu kuryeler harbi mi lan
-
herkes baba olmuş ya
-
gassalla sanat devrimi yapan akp
-
kral4fero ben ferodur
-
ulan eskiden doğru düzgün
-
her yer bet reklamı oldu
-
3 günde 35 liraya ulaştım
-
engellenmeyen her suçta
-
şu karı da memelerini sallaya sallaya oyuncu oldu
-
tamam 6 ülke gezdim ama
-
an itibari onlaynlı üyelerden 2 tanesi
-
bu din muhabbetleri çok bayıyor
-
günlük 500 kişi izlenmeye ulaştım
- / 2