Amerikalılar çok kolay güdülen, çok kolay gaza gelen bir millet.

1898 yılında bir Amerikan savaş gemisi kaza eseri battı. Amerikan hükümeti, gemimizi ispanya donanması batırdı diye açıklama yaptı. Basbayağı yalan söylediler yani. Çünkü, bir ispanya sömürgesi olan Filipinler'de gözleri vardı. Batan gemiyi bahane edip oraya çıkartma yaptılar ve bir sürü müslüman Filipinliyi de katlettiler.

1907'de gazeteler, 'Japonya Amerika'yı istila etmek üzere' diye bir haber çıkardı. Güya Mekgiba'da, Mekgibalı kılığına girmiş yüz binlerce Japon askerleri vardı ve bunlar Amerika'ya saldırmaya hazırlanıyordu. Amerikan halkı bu akıl almaz habere sorgusuz sualsiz inandı. Diplomatlar, bir savaşın çıkmasını kılpayı önledi.

1963'te Amerikalılara, komünist Vietnam'ın onlar için çok büyük tehdit olduğu söylendi. Güya, Vietnam Asya'nın kilit noktası idi ve orası komünist olursa tüm Asya'da komünist devrim çıkacaktı. Amerikalı, Domino Teorisi denen bu saçmalığı yedi, gidip dört milyon Vietnamlı'yı katletti.

2003'te Amerikalı, Irak'ın ABD için büyük tehlike olduğuna inandırıldı. Güya Saddam'ın elinde atom bombaları ve çok gelişmiş füzeler vardı. istese o füzelerle 15 dakikada Amerika'yı yok edebilirdi. Bu saçma dedikoduyu çoğu Amerikalı bal gibi yuttu.

Dün televizyonda Kızıl Şafak diye bir film vardı. Kuzey Koreli Amerika'yı istila ediyordu filmde. Demek ki Amerikalılar bu defa, kendi kendilerini zavallı K. Kore ile korkutmaya çalışıyorlar.

1898 yılında ispanya, 1907 yılında Japonya, 1963 yılında Vietnam, 2003 yılında Irak açlıktan nefesi kokan ülkelerdi. Amerikalıya dünyanın en gariban ülkesini gösterip 'Bak bu seni yok etmek üzere. Aslında çok güçlü' diyorlar ve gerizekalı Amerikalı bu numarayı her seferinde yiyor. Dünyanın en güçlü milleti, ne yazık ki dünyanın en enayi milleti aynı zamanda.