geceler boyunca birbirimize yazıp duruyorduk okul falan silip attım kafadan ya ben amerikaya gidecektim ya da o gelecekti. benim maddi durum ortada gibsen gidemezdim ama bi yandanda chloe yu kaybetmek istemiyordum.her geçen gün kıza gitgide aşık olmaya başladım.ve ısrar ediyordum ben gelicem diye oda sanki gelemiceğimi biliyormuşcasına yok diyordu.

yazsana bin

19 ekim hiç unutmam o sabah chloe bana yazmış. saat 07 : 19. orda gece 1 e fln denk geliyor. türkiyeye gelebilirim diye tabi umutlanmadım çok fazla çünkü mutlu olmak için böyle yazdığını düşünüyordum. sadece geçiştirmelik bir cvp verdim. artık beynime oksijen gitmediğini farkettiğimden ev arkadaşıma dışarı çkalım iddaa oynarız baahanesiyle dışarı çıktık. yoksa 6 gündür bilgisayardan başından kalkmadığımdan mala bağlıcaktım...

öğlene doğru dışarı çıktık vakit yemek için mal mal dışarda geziyoruz mete ile ama aklım chloe yda ya bişi yazdıysa düşüncesiyle tam mala bağlamıştım.ama kararlıydım dışarda oyalanabileceğimiz kadar oyalanacaktık. akşama doğru 8 gibi eve döndük direk tabi laptop u elime alıp konuşmalarıma girdim chloedan mesaj vardı

uçak bileti aldığını söylüyordu tarih ve saatiye beraber 26 ekim günü istanbulda olucaktı

meteye baktım mesajı gösterdim hiçbişi sölemedi chloe üstüne düşeni yapmıştı odama geçtim elbiselerimi toplamaya başladım mete sadece bana bakıyordu elinde tabletiyle herhalde gideceğimi düşünmüyordu. elbiselerimi toplarken bi sigara yaktım stresten

istanbul otobüsüne binmş aileminse haberi yoktu. oraya gittiğimde okula ara verildi sınavlardan sonra diyecektim. aklımdaki plan buydu

bütün yol boyunca 1 paket prestige sigarayı bitirdim ben bu kadar sigara içmezdim dıbınakoyim ama neyse chloe geldiğinde parliament alır şeklimizi bozmayız diye salak salak düşünüp sırıtıoyrdum

http://www.youtube.com/watch?v=xaYQjSmabqY

http://www.tekrardinle.net/watch?v=BTGPu5eNhi4

beyler istanbula vardım havada sanki beni tribe sokmak istercesine böyle sisli mi sisli. elim ayağım titriyor ama. direk arkadaşlarımın yanına gittim sonuçta fakir adamlarız beyler. belliki insanın arkadaşlarına ihtiyacı oluyor böyle zamanlarda

bizim bi polis arkadaş vardı aydın diye binin maddi durumu iyyiydi bide en son facede görmüştüm araba almıştı. gözlerimden uyku akıyor ama ben arkadaşları arayıp hepsini eyüb abide topladım. geldiler her zamanki 101 oynaycaz zannettiler hepsi pozisyonunu aldı bile beyler oyun oynamıcaz işimiz var dedim. aydın bkaıyor ordan yakışıklı vardı bizm 2 side gözleri bana diktiler . olayı yüzeysel olarak anllattım yardımınıza ihtiyacım var dedim.

aydın arabasıyla bana yardım edicekti yakışıklıda ondaki yeni aldığı güzel elbiselerden bi kaç parça verecekti. önce beni kuaföre zütürdüler güzelce traşımı oldum mağaradan çıkmıştım sanki. saçıma şekil fln verdiler sonra aydın ve yakışıklıyla evden getirdiği şekil elbiseleriyle eyüb abiye geçtik. tuvallette elbiseleri denedim en güzel kombini ayarladık. arakadaşlar

tamamdır hatunu böyle karşılayacaksın dediler.
o günü devirdik. chloe un geleceği gün çattı geldi. aydın arabasını aldı zengin dedik ya bi tane mercedes almış gri renk gayet yeterliydi o gün için. spor giyinmiştim. arkadaşlar beni askere uğurlar gibi vedalaştık. aydın arabayı sürecekti kızı almaya o arabayla gidiyorduk bi nevi şoförümdü yani.bi an ortam duygusallaştı

kanka hakkını ödeyemem saolasın herşey için dedim hafif ksık bi sesle.
önemli değildedi gülerek. beni cesaretlendirmeye çalışıyordu belli ki.ellerim titriyordu camı açıp derince nefes almaya başladım.bi an sigara yakmak istedim ama ağzım kokarda kızı öyle karşılamiyim diye o stresimi dizlerimi birbirine vurarak geçirmeye çalıştım.

yol boyunca kafamda o kadar senaryo kuruyordum ki aydınla doğru düzgün iki kelam edemedim. sanki onla konuşurken youtubedan açtığım şarkılar kafamda çalıyordu.tam hayallere dalarken aydın:

kanka geldik hazır mısın kaçta inicek kız ?

sağ kolumu çevirip daha yarım saat var bi sigara içelim mi dedim.o anda çıkarıp her zaman içtiği murattısından bi tane uzattı. paraya kıydım da parlament aldımya o kadar emeklerine sigarayı benim uzatmam gerekiyordu

yok kanka burdan içicez bi dal uzattıktan sonra bi dalda kendime çektim. hiçbişeyi düşünmeksizin çaktım çakmağı.

havaya bakıyordum sanki chloe gökyüzünden düşecekti. inen hher uçak ayaklarımdaki titremeyi daha da arttırıyordu. sigarayı körüklercesine çekiyordum. telaşla aydına döndüm

kanka sen bizi taksime bırak ordan sonra mahalleye geç istersen
sadece kafasını salladı aynı zamanda sigarasını tüttürürken bi yandanda ayakları souktan bi ileri bi geri gidiyordu. komikti ama ben gülemiyordum çünkü aşırı stresliydim.

rezerved bitirdikten sonra okuyucam binin yarıda kesme ihtimaline karsı

uçakğın iniş vakti gelmiş ben yavaş yavaş içeri hareketlenmeye başladım. dış hatların karşısında durup ayak pamak uçlarımın üstüne çıkıp çıkıp düşüyodum.bir bilgisayar gibi çıkan her yüzü tarıyordum. birazdan çıkacaktı chloe...

kısacık boyundan haddini bilip ufacık bavuluyla 1,60 boylarında bir kız tanımadığı ülkeye yabancı bakışlarını kıymetsizce savuruyordu. içimden evet bu o dedikçe ayaklarımda ona gidecek gücü bulamadım olduğum yerde durdum o geldikçe zaten beni görecek düşüncesiyle. gözlerim dolacak gibi olduğunda erkenden müdahale edip derin bir nefes çektim...

içimden

tamam anlıyorum ufak kız burası türkiye ama ne olur yinede o bakışlarını kıymetsizce savurma,ama şuna emin ol eşsiz bakışlarını hakedecek tek ülkedesin

arkamı döndüm aydın gri mercedesine yaslanmış bana bkıyor olaylardan habersiz kafasını sağa sola sallıyordu...

reserved alayim gelcem okuyacam az sonra