reserved

bekliyozz hadi lan.

Come here bitch

aynen devam panpa güzel hayat amk

Mj ile birlikte göl kıyısında sessizce yatıyorduk. Şehirden uzakta olduğumuz için gökyüzündeki yıldızlar pırıl pırıldı.

Yanında Mj, üstümde gökyüzü, ciğerlerimde temiz hava... Daha ne isterdim hayattan.

Kendimi dünya ve Mj ile bağlanmış hissediyordum, sanki ruhum bedenimden çıkmış, yıldızlara doğru uçuyordu. Transa girmiş gibiydim.

Bulutsuz gökyüzünde parlayan yıldızlar, serin ve hoş kokulu yaz havası beni doğaya bağlamıştı.

Sessizliği bozan Mj oldu

"Lanet beyaz kıçım dondu, gidelim artık"

Senin amk Mj, iki dk romantizm yaşatmadın ulan. Neyse arabaya atladık ve Mj'i evine bıraktım. Tabi önce kapıda öperek bir Amerikan filmi tadı da yaşadım *

Eve vardığımda Serhat ve Kazım dışarı çıkıyorlardı.

"Nereye beyler?"

"Evde yemek yok, hamburgerciye gidiyoruz, gelecen mi?"

"Oo, kaçar mı:)?"

Serhat'ın arabaya bindik gidiyoruz

Panpa peki sadece Amerika ya mi gidebiliyorsun mesela rusyaya gidemez misin dil okuluyla

devam ediyon mu çip

Mj yüzünden cenabet oldum yeni abdest almıştım hemde mk

Biz dönme dolaba bindik beyler. Bu arada yalandan kıza diyorum
"Off çok yüksek "falan kız bana iyice sarılıyor.

Bikaç dk sonra resmen kucak kucağaydık. Direkt gözlerinin içine baktım.

O da bana bakıyordu, benim harekete geçmemi bekliyordu.

"Senden çok hoşlanıyorum Mj"

Yavaşça dudaklarına yapıştım, o da karşılık verdi tabi. Sıcak sıcak, tatlı tatlı öpüştük bayağı bir süre. Sonunda görevlinin bağırışıyla ayrıldık.

"Hoop, dostum hadi tur bitti"

Ya bi sktir git amk, ama neyse beyler inanılma mutluyum.

Mj'in elinden tuttum, panayırı geziyoruz.
Bir tane atış oyunu vardı, ona girdim, hello kitty oyuncağı kazandım onun için, sarılıp öptü beni bayağı.

Saat 9'a doğru konser vardı. Arkadan dolgun kalçalarına dayadım, boynunu galan öpüyorum, o şekilde müzik dinliyoruz...

Cidden yaşadığımı hissediyordum.

Konserden sonra panayır bitmişti, bende Mj'in elimden tuttum ve arabaya yürüdük.

"Bu akşam cidden güzel zaman geçirdim"

"Akşamımız daha bitmedi Mj" diyerek gülümsedim, bir süprizim daha vardı.

Arabayı göl kenarına sürdüm, sonra bagajdan içinde sandviçler ve şarap olan sepetimi çıkardım.

"Bir pikniğe ne dersin prenses?"

Mj'in ağzı kulaklarına varmıştı, göl kenarına oturduk ve şarabımızı doldurduk. Cidden romantik ortamların ustasıydım ehehe:)

2 kadeh şaraptan sonra öpüşmeye başladık, sonra ben yavaş yavaş boynunu emmeye başladım, ordan dimdik göğüslerine indim.

Yavaş yavaş kıyafetlerini çıkardım. Pembe sütyenini açınca bir "Oha"çektim.

Cidden dimdik ve dolgun, doğal göğsleri vardı, şimdiye kadar elledikleri arasından en iyileriydi. Poposunda tanga görseydim fena azardım ama normal külot vardı.
Bu arada bende soyunmuştum, kondomu taktım ve yavaş yavaş, tatlı tatlı, bol öpüşmeli bir cikse başladık.

Mj'in kokusu başımı döndürüyordu, öptükçe öpesim, onu yiyesim geliyordu. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama aynı anda boşaldık.

reyiz amerikaya dil okuluyla gittin tamam ama nazil bu kadar uzun kalip calisabiliyosun aydinlatsana bi

devam kardes birde su dil okulundan bilgi versene, bitirdikten sonra süresiz vize veriyorlarmi yada vatandaslik?

Arabayla panayıra doğru gidiyorduk, güneş batıyor ve herşeyi pastel renklere boyuyordu...

Radyoda da lynrd skynrd'dan "free bird" şarkısını bulmuştum, yanımda Mj gülümsüyor daha ne olsun lan.

Ben yine romantikleşmiştim, ayaklar kuruyorum işte Mj'le evlensek, bahçeli güzel bi eviniz olsa, 2 tane golden retviver falan...

Bu arada gözüm Mj'in dekoltesindeki dik memelere takılıyordu eheh. Cidden kavun gibiydi o çilli memeler.

Saat 7 gibi biz panayıra vardık. Kapıda biletlerimizi alıp içeri girdik.

Yemek standları, oyuncak hediyeli oyunlar r dönme dolap gün batımında bir film karesi gibi görünüyorlardı.

Mj'e pamuk şeker aldım, çocuk gibi sevindi. Ağzına gözüne bulaştırdı yerken.

Sonra dönme dolabı gördü.
"Hadi binelim ya"
"Mj, ben korkarım ya yüksekten ehe"
"Merak etme ben sana sarılırım" dedi gülerek. Yine içimin yağlarını eritmişti.
Senin için savaşa giderim lan, dönme dolap ne?

Beyler hikaye sağlam sarıyor bende unutuyorum da şukulamayı unutmayın adamı amk.
Beklemedeyiz panpa.

olum gibise gec amk berberi anlatma..2 yil once berberdeki muhabbeti unutmuyor lan nasil bi hafiza

serii panpa

Hafta sonuna kadar kayda değer bir gelişme olmadı. Kazım muallaksiyle bikaç kere tartıştık, yakında ipini çekecektim bu muallakninde...
O gün işten izin alıp 3 gibi çıktım. Berbere gitmem lazımdı, bilen biler ABD'de iyi berber bulmak bayağı zordur, çoğu yarak gibi keser.

Şehir merkezinde yaşlı bir amcanın dükkanını görmüştüm önceden oraya gittim.
"Meraba, saç traşı olmak istiyordum, ne kadar acaba?"

"15$ evlat"

içimden "iyiymiş" diyerek koltuğa geçtim.

Yaşlı adam kahvesini bırakıp, beyaz önlüğünü giydi. Geriye taranmış briyantinli saçları, uzun favorileriyle eski bir gangster filminden çıkmışa benziyordu.
"Nasıl bişey istersin evlat?"
Telefonumu çıkarıp benim standard traşı gösterdim.
"Tamam, hey evlat sen Elvis Presley'e enziyorsun"
"Haha teşekkürler, bilirsiniz onun için içinde Türk soylu derler"
"Vay türksün demek ha, güzelll"

Amerikalı da olsa berber muhabbeti aynıydı yine. Berber dayıyla keyifli bir sohbetten sonra traş bitmişti. Teşekkür edip ayrıldım.

Çiçekçiden bir demet beyaz papatya aldım, bu sırada saat 6 olmuştu.
Sırada Mj'in almak vardı.

Evinin ömür gittim ve kapıyı çaldım.
Mj çıktı. Askılı açık yeşil bir elbise giymiş, üstüne ince bir hırka almıştı.
Gözleri yemyeşil parlıyordu, yüzü yine inanılma tatlıydı.
Çiçeği ona verdim.
"Ben, ehem Mj bunlar senin için"

"Çok teşekkürler" sıcacık gülümsedi ve bana sarıldı.

Cennet böyle hissettiriyor olmalıydı...

panpa arada caps ta at ona gore hikayeye yogunlasalim

Devam ediyorum

Rezerved.

USA Today: "The most fascinating Inci ferre writer"