/i/Ben

Kendini ifade et !
  1. 1.
    +12 -5
    Amerika herkesin gönlünde yatan bir ülkedir. Gittim, gördüm ve geldim. Aslında \\\\\\\'\\\\\\\'Kendi isteğimle geldim\\\\\\\'\\\\\\\' demeyi isterdim ancak öyle olmadı, gelmek zorunda bırakıldım. Öyle ya 13 milyon kaçak insandan biri de bendim, sakıncalı bir durum. Hemen bana müdahale edilmeliydi ve uçaktan okyanusa atılmalıydım çünkü suçum büyüktü;kaçak kalıyordum! Allah var, öyle yapmadılar.Önce yargılandım sonra 4 ay bir süre verdiler ki bu da benim talebimdi ve o 4 ay süreden sonra 3 sene boyunca mücadele ettiğim ülkeden çıktım geldim.
    rez alın binler

    .
    ···
  2. 2.
    +8
    Mahkeme günü yaklaşıyordu. Halen bir avukat tutmalıyım yoksa avukatsız mı gitmeliyim diye düşünüyordum.Çünkü hakimin vereceği karar görünen köye klavuz istemiyordu. Konuştuğum avukatlar mahkemeye bir avukatla gitmenin daha iyi olacağını söylediler çünkü hakim eğer avukatımın olmadığını görmesi durumunda bu davaya ciddi yaklaşmadığımı düşüneceğinden dolayı hakkımda sınırdışı kararı vermesi ihtimalinin artacağını söylediler. Mecbur bir avukat buldum ve mahkeme gününe kadar bekledim.
    Mahkeme günü olan 23 Ağustos'ta Wyoming'den Colorado eyaletine gittim. Mahkeme binasına vardığımda beklemeye başladım. Beklerken avukatım geldi ve bana mahkemede olacakları söyledi. Daha önceden referans mektupları almıştım çalıştığım yerin sahibinden ve departman müdürlerinden. Hakimin bu mektupları okuması halinde kararını olumlu yönde vermesi ihtimalinin olduğunu söylediler.Bu mektupları da avukata verdim. Mahkeme saati geldi ve ben salona ben ve avukatımdan başka kimsenin alınmayacağını düşünüyordum. Salona girdiğimde o gün mahkemesi olan herkesin salona girdiğini gördüm.Şaşırmıştım.
    ···
  3. 3.
    +8
    Boston'a sabah saatlerinde varmış ve ilk iş olarak konsolosluğa gidip pasaport yenileme talebinde bulunmaktı.Bu işlemleri kısa sürede hallettikten sonra arkadaşım geldi beni almaya.Bir hafta boyunca orada kaldım ve Wyoming'e döndüm. Wyoming'e döndüğümde ilk olarak bir avukat bulmaya çalıştım. Amerika genelinde Türk avukatlar var ancak Amerika'da avukatlık ücretleri çok yüksektir.Bir Türk avukatla telefonla iletişime geçtim ve durumumu anlattım. Bana 3 seçeneğimin olduğunu söyledi.
    1.Gönüllü ayrılma talebinde bulunmak
    2.Evlilik
    3.iltica
    Gönüllü ayrılma talebinde bulunmak;Mahkemeye gittiğimde Siz beni sınırdışı etmeyin,ben biletimi alır giderim. diye hakime talepte bulunmaktı. Ayrılmayı istemek zorunda kalmak bile yeteri kadar üzüntü vericiydi.
    ···
  4. 4.
    +7
    Uçuş gününe kadar herhangi bir sorunla karşılaşmamış ve gerekli belgeleri de temin ederek hazır bekliyordum.Bu arada da oteldeki işime devam ediyordum.
    Bir çarşamba akşamı iş dönüşü eve geldim ve odama girdiğimde kapı altından odama atılmış bir zarf gördüm. Zarfın ön kısmında immigration yani göçmenlik yazısını gördüğüm andan itibaren ellerim titremeye başladı. Zarfı açıp okudum ve yıkıldım adeta 
    ···
  5. 5.
    +7
    Mahkeme salonundan çıktım ve bu sefer Amerika'dan ayrılma vaktinin geldiği kararına vardım çünkü sonu belli olan bir şey risk almanın bir gereği yoktu.Bir yandan hakimin sınırdışı kararı vermediğine sevinerek diğer yandan 4 ay sonra ayrılmak zorunda kalacağıma üzülerek Wyoming'e döndüm. Yapacak bir şey kalmamıştı. Mecbur 4 ay sonra üç senedir her türlü mücadeleyi vererek az da olsa rahat ettiğim Amerika'dan ayrılacaktım.
    Amerika'da ömrümün sonuna kadar kalmak gibi bir planım yoktu ama beni üzen nokta hakim kararıyla ayrılmak zorunda kalmaktı.2016 senesi de benim için maddi ve manevi anlamda çok güzel geçiyordu.Tam işler rayına oturmuş, otelin en iyi personelinden biri olmuş ve maddi açıdan da Yükselme devrine girdiğim bir zamanda ayrılacak olmak beni çok üzüyordu. Ancak yapacak bir şey yoktu. Yapacak tek bir şey vardı o da bilet almaktı.
    ···
  6. 6.
    +7
    Metinde Amerika'ya giriş tarihim, Türkiye'ye neden dönmekten vazgeçtiğim ve neden Amerika'da kalmam gerektiğine dair inandırıcı ve gerçekçi bir yazı vardı. Herkes bilir ki mahkeme yerleri hararetli bir ortamdır çünkü bir nevi kendini haklı çıkarmak durumundasın. Bundan dolayı mahkeme gününe kadar daha önce böyle bir davası olanların tecrübelerini, Amerikan göçmenlik kanunu ve diğer birçok kaynaktan mahkemede yapacağım savunmama çalıştım.
    Bir yandan otele yoğun çalışırken diğer yandan mahkeme gününü beklemek ve mahkemenin nasıl bir karar vereceğini düşünmek beni yeteri kadar yoruyordu. Mahkemenin çok özel bir durum olmadan benim için bir inisiyatif kararı uygulanacağını beklemiyordum çünkü yaptığım araştırmalarda hakimin vize süresi biten biri için Tamam, burda kalmaya devam edebilirsin kararı verdiğini hiçbir yerde görmedim.Bu yüzden hakimin vereceği kararı yaptığım araştırmalardan ve konuştuğum birkaç avukattan biliyordum.
    ···
  7. 7.
    +6 -1
    Mahkeme gününden itibaren 4 aylık süre başlamıştı ve 21 Aralık'a kadar sürem vardı.Ben bu sürenin tamdıbını kullanmak istediğim için biletimi 20 Aralık'ta Türkiye'de olacak şekilde aldım.O dört aylık sürenin çok kısa bir sürede geçeceğini biliyordum ve öyle de oldu.
    Acı tatlı günlerimin geçtiği,her köşesinde bir anı bıraktığım Wyoming'den ayrılma günü gelmişti. Zihnimde ''Türkiye'de dönüp ne yapacağım?'' gibi sorularla boğuşuyordum. Otele gittim ve arkadaşlarımla vedalaştım. Mecburi bir vedalaşma idi. Beni yakan da buydu zaten.
    Heybemde ömrümde unutamayacağım anılarla, dostluklarla ve güzelliklerle Türkiye'ye döndüm 15 saatlik bir uçuşun ardından. Ankara'ya indiğimde geri dönmek istedim oraya.O derece alışmışım ki oraya Türkiye'de bir dakka bile durmaya tahammül edemiyorum. Ayrılmaya mecbur kaldık ve şimdi tekrar buraya adapte olmaya mecburuz.
    Türkiye'de uzun sürede kalacağımı düşünmüyorum ve ilk fırsatta Amerika'ya dönmeyi düşünüyorum. Vize alma konusunda sıkıntı yaşayacağımı biliyorum ancak bunun da bir yolunu bulacağıma inanıyorum.
    ···
  8. 8.
    +5 -1
    Güzeldi,her şey yolunda gidiyordu ve ben otelin güvenilir ve çalışkan personeli olduğumdan işlerim de yolunda gidiyordu.''Türkiye'ye dönsem ne yapacağım?'' sorusuna halen mantıklı bir cevap veremediğim için Amerika'da çalışmaya devam etmek en doğrusuydu. Türkiye'yi özlüyordum, evet,ancak insanın doğduğu yer değil doyduğu yer daha kıymetliydi. Amerika'da kalmaya devam kararı aldıktan sonra pasaportumun da yenilenmesi gerekiyordu ki resmi işleri yapmak için elimde tek bir geçerli belge vardı o da pasaporttu. Süresi 2016 yılının Şubat ayında bitiyordu. Banka,para gönderme ya da havalimanlarında en azından pasaport ibraz etmek zorundaydım çünkü kimlik yerine geçen ehliyet ya da başka bir belgem yoktu.
    Wyoming'de Türk konsolosluğu olmadığı için mecbur konsolosluğun olduğu bir eyalete gidecektim ki en yakın Los Angeles'ti.Ancak ben oraya gitmek yerine Boston'a gitme kararı aldım çünkü orda bir arkadaşım vardı.Hem pasaportumu yenileyecek hem de onu görecektim ve bu sayede de otelde değil onun evinde kalma imkanım olacaktı. Birkaç gün uygun bilet aradıktan sonra nihayet istediğim tarih ve saatlerde bir uçuş buldum ve bileti aldım.
    ···
    1. 1.
      0
      Anneni gibmek için bilet aldım
      ···
  9. 9.
    +5
    Amerika'da kaçak kalmaya karar vermek bazı şeyleri göze almak demektir.En azından yakalanıp kötü muamele görmeyi göze alacaksınız. Peki Amerika'da 11 milyon kaçak insan arasında gelip beni bulmaları nasıl oldu?
    Üç ay boyunca her şey normal seyrinde gidiyordu.iki haftada bir aldığım maaş çeklerinden ‘'Federal Vergisi"kesiliyordu ki normal ama benim vize sürem bittiği halde vergi veriyor olmam anormal değil mi?Yani Amerika'da kalma sürem sona ermiş ve Amerika'da olmamam gerekirken vergi veriyordum yani halen Amerika'da olduğumu kendim bildiriyordum.Bu birinci neden.
    Maaşımı çek olarak alırken o çekleri bozdurmuyor,bir kenarda tutuyordum. Otelde o kaçak olarak diğer işi yaparken onun ücretini peşin alıyordum yani çek almıyordum.O parayı harcıyor, çekleri bozdurma gereği duymuyordum
    ···
  10. 10.
    +5
    Türkiye'deki ekonomik ve siyasal ortam bana Amerika'da kalmam gerektiğini düşündürüyordu ve ben de öyle yaptım ta ki o maili görene kadar...
    Güzeldi,her şey yolunda gidiyordu ve ben otelin güvenilir ve çalışkan personeli olduğumdan işlerim de yolunda gidiyordu.''Türkiye'ye dönsem ne yapacağım?'' sorusuna halen mantıklı bir cevap veremediğim için Amerika'da çalışmaya devam etmek en doğrusuydu. Türkiye'yi özlüyordum, evet,ancak insanın doğduğu yer değil doyduğu yer daha kıymetliydi. Amerika'da kalmaya devam kararı aldıktan sonra pasaportumun da yenilenmesi gerekiyordu ki resmi işleri yapmak için elimde tek bir geçerli belge vardı o da pasaporttu. Süresi 2016 yılının Şubat ayında bitiyordu. Banka,para gönderme ya da havalimanlarında en azından pasaport ibraz etmek zorundaydım çünkü kimlik yerine geçen ehliyet ya da başka bir belgem yoktu.
    ···
  11. 11.
    +5
    Mahkeme kağıdı geldiğinde yaklaşık 3 senedir ordaydım ve bu süre içinde herhangi bir evlilik yapamadım zaten ki mahkeme çağrılmama 6 ay kalmışken bu süre içinde evlilik gerçekleşme ihtimali çok düşüktü.
    iltica ise bir ülkeye sığınmak anldıbına geliyor.Ülkeme dönersem öldürülme durumum var demem durumumda bunun kanıtlanması gerekecek ama benim böyle bir durumum da yoktu. Evet,ülkedeki terör ortamı bir neden ama hakim iltica için direkt olarak hedef gösterildiğimi kanıtlamam durumumda iltica başvurusunu kabul edebilirdi.
    Bana bunları söyleyen Türk avukat New York'ta yaşıyordu ve O'na Colarado'da olacak mahkeme için avukatım olarak gelmesi durumunda ücretin ne kadar olacağını sorduğumda 5 bin dolar gibi bir rakam söyledi.Ücretin bu kadar yüksek olmasında avukatın uçak bileti, araba kiralama, yeme-içme gibi masraflar etkendi. Avukatı mecburen Colorado ya da oraya komşu eyaletlerde aramaya başladım. Birkaç avukatla görüntülü konuşma gerçekleştirdim ve hemen hepsi bana gönüllü ayrılma talebine başvurmanın en iyisi olduğunu söylediler. Aslında mahkemeye gitmek zorunda değildim ancak mahkeme gitmeyip Türkiye'ye dönmek bir daha asla Amerika'ya girmemem durumunu beraberinde getirecekti. Amerika'ya sonraki yıllarda bir şekilde girebilme şansım olsun diye mahkemeye gitmek durumundaydım.
    Mahkeme gününe kadar araştırmalarıma devam ettim ve mahkemede kendimi  nasıl savunacağıma dair bir savunma metni hazırladım
    ···
  12. 12.
    +5
    içerde hakim, tercüman,bana dava açan göçmenlik bürosu avukatı ve hakimin verdiği kararları yazan bir sekreter, davası olan insanlar ki çoğu Mekgibalı ve onların avukatları vardı. Mahkeme salonuna hakimin gelmesiyle davalar görüşülmeye başlandı. Kimin davası varsa avukatıyla bir adım öne geliyor. Hakim isim ve soyismini sorduktan sonra ingilizce bilip bilmediğini soruyor. ingilizce bilmemesi durumunda tercüman yardımıyla davayı görüşüyor.
    Sıra bana geldi. Kendim için bir kader anı idi. Dediğim gibi beklentim mahkemenin hararetli geçmesi yani bir tartışma şeklinde geçmesiydi ancak orda şunu anladım:Davalı benim davacı ise devlet! Devletin kanunlarını ihlal eden birisi olarak bu suçu inkar etme durumum yoktu ve hangi suç ihlal edilmişse karşılığı kanunlarda var.
    ···
  13. 13.
    +5
    istanbul'dan öğlen saat 2'de uçağı bindim ve yaklaşık 10 saatlik bir uçuşla Newark'a geldim. Newark'a vardığımda akşam saat 6 idi ve sabahı bekleyecektim. Sabahı zar zor ettikten sonra Denver'a (Colarado)uçtum.7 saatlik bir uçuştan sonra Denver'a vardım. Denver havalimanı çok büyük ve eğer ki terminaliniz Y gibi havalimanının en son taraflarında ise yarım saat yürürsünüz havalimanının içinde, tabi eğer havalimanının içinde tramvayların olduğunu benim gibi bilmiyorsanız. Birkaç saat sonra Wyoming, Gillet'e gitmek için Denver'dan ayrıldım.
    Üç saat sonra Gillet'e geldim. Amerika'da yakın mesafeli uçuşlarda genelde pervaneli uçaklar kalkar ki ben o uçaklara ‘'Uçan belediye otobüsleri"diyorum. Uçmasından başka hiçbir özellikleri yok, sallana sallana uçarsınız.
    Gillet'teki havaalanına geldiğimde kimse yoktu, çok küçük bir yer zaten. Türkiye'de iken Nikol'u aradığımda bana"Gillet'e geldiğinde oteli ara,biz seni ordan aldırttırız"demişti. Ordaki bir telefondan oteli aradım ve bana otelin servisini gönderdiler.Önce otele gittim ve Nikol ile konuştuktan sonra bana Sheridan'a gideceğimi söyledi.
    ···
  14. 14.
    +5
    Otele geldim. Resepsiyondaki görevliden müdüre geldiğimi söylemesini istedim. Müdür;bayan, Amerika doğumlu bir Pakistanlı ve Müslüman. Müdür aynı zamanda otelin sahibi.(Müslüman olduğu için hiçbir zaman fazladan bir beklenti içinde olmadım.)
    Kısa bir konuşmadan sonra otel personellerinden biri beni kalacağım eve getirdi.Ev iki katlı, dubleks.Evde, burda olduğunu danışmanımdan öğrendiğim Mehmet diye Ispartalı bir arkadaş vardı. Onun burda olması benim için iyiydi. Ondan otel ve çalışma sistemi ile ilgili bilgi aldım.(Mehmet buranın çalışma saatlerinin azlığından Arkansas'a gitti bir ay sonra.)
    Ertesi gün(Perşembe günü) onunla beraber otele gittim.Çalışacağım departman mutfak olduğu için mutfak şefini beklemeye başladım. Bir süre sonra Timoth adlı mutfak şefi geldi, onunla ve diğer otelde çalışan personelle tanıştıktan sonra müdür bana Pazar günü işbaşı yapacağımı söyledi. itiraz edecek değildim.
    ···
  15. 15.
    +5
    çünkü zarfta Ağustos ayında mahkemeye çağrıldığım yazıyordu...
    Kağıdı Boston'a gitmeden bir gece öncesinden almam bütün moralimin bozulması ve büyük bir karamsarlığa kapılmama neden oldu çünkü mahkeme sonucunda olacakları az çok tahmin edebiliyordum.Bunda da bir hayır vardır deyip sabahı zar zor ettim. Sabah olduğunda arkadaşım beni Montana'ya zütürdü Boston'a gitmek için.
    Heyecanla beklediğim Boston seyehati yerini karamsarlığa ve umutsuzluğa bırakmıştı. Boston'a gidene kadar neler yapabileceğim konusunda düşündüm çünkü isteğim mahkeme sonucuna bağlı olarak sınırdışı edilmemekti.Bu,orda geçen 3 seneye ihanet olurdu.
    ···
  16. 16.
    +5
    Günlerden pazartesi,
    izinliyim, evde oturuyorum. Sabah saat 10 gibi Lorie bir telaşla eve geldi ve bana birilerinin otelde seni sorduğunu hemen evden çıkıp başka bir yere gitmemi söyledi.
    içimi bir korku kapladı. Düşünüyorum,son zamanlarda dikkat çekici bir şey yaptım mı diye
    ···
  17. 17.
    +5
    Tüm umutlarımı kaybetme noktasına geldiğimde otelin Housekkeping(Oda düzenleme)departmanının müdürü olan Lorie bir gün bana:"Sen çok çalışkansın bu yüzden sana ekstra bir iş vereceğim"dedi. Sevindim tabi.iki ay boyunca dışardan iş aradım ama nasibim yine kendi otelimde imiş.
    Yukarda da söylediğim gibi J-1 vizesine sahip kişiler ikinci iş yapamaz, programın kuralı bu.Ama ben kaçak olarak bu işi yapacaktım yani bu işten dolayı herhangi bir vergi ödemeyecektim ki çok iyiydi bunun böyle olması çünkü vergi vermeyeceğim gibi ev parası da kesilmeyecekti bu paradan. Lorie,bana yapacağım işi anlattı. Akşam 5'te başlayacak ve müşterilen yatak, yastık gibi ekstra talepleri olduğunda onları zütürüp verecektim. Bunun dışında çıkış yapan oda olursa da o odayı düzenleyecektim. Kabul ettim. Normal saatlik ücretim 9 Dolar. Lorie bana ‘'Biz"sana 8 Dolar vereceğiz dedi."Biz"deyince ben herhalde otel müdürünün talimatı böyle diye düşündüm. Tamam dedim.O zaman gidip müdüre işi kabul ettiğini söyleyelim dedi. Müdürün yanına gittik ve Lorie müdüre durumu anlattıktan sonra ‘'Dell4747'e saatlik 8 Dolar vereceğiz"dedi
    ···
  18. 18.
    +5
    Takip eden varsa devam edecem polis olayı vs
    ···
  19. 19.
    +5
    Kaçak kalmak birçok şeyden feragat etmek zorunda kalmanız demektir. Öyle istediğiniz yerde çalışmak gibi bir şansınız olmaz, ehliyet alamazsınız, araba alamazsınız ve en önemlisi de hakkınızı arayamazsınız! Kaçak çalışan biri zaten bütün haklarından feragat etmek zorunda çünkü herhangi bir haksızlık durumunda resmi kurumlara başvuru durumunda ''Hello,I'm a illegal worker, wanna get deportdemekten başka bir şey değildir. Yani ülkede kaçak çalışmak bile kaçak çalışan için bir şans iken kalkıpBana haksızlık yapılıyor'' deme gibi bir lükse sahip değilsiniz. Sineye çekeceksiniz.
    ···
    1. 1.
      0
      Anneni kaçırıp gibtim
      ···
  20. 20.
    +5
    Düşün dediler. Karararımı ertesi gün vermeliydim çünkü bir sonraki gün uçacağım.O akşam bu işin artılarını eksilerini iyi analiz ettikten sonra ‘'Hayatta bazen risk almak gerekir"düşüncesinden hareket ederek kararımı verdim:Kalıyorum!
    Ailem o gün burdan ayrılacağımı sanıyordu ama telefonla arayarak gelmekten vazgeçtiğimi söyledim."Sen bilirsin, karar senin"dediler.

    Kacak yaşam böyle başladı.
    ···