/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 34.
    +1
    rez çok iyi
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  2. 33.
    +1
    rez iyi gidiyor
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  3. 32.
    -1
    fuckbuudy oluşum ilginizi çekebilir
    http://www.incisozluk.com...-anlat%C4%B1yorum-binler/
    ···
  4. 31.
    +2
    rezervasyon
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  5. 30.
    +2
    Rez, akşama okurum
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  6. 29.
    +1
    you da real mvp sjjsxjs rez panpa
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  7. 28.
    +3
    hadi koç madem türksün göster ürksün
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  8. 27.
    +1
    Rezz panpa devam
    ···
    1. 1.
      +1
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  9. 26.
    +1
    Hikayeyi yarım bırakmazsın değil mi güzel kardeşim hayır eğer bırakırsan giberim de o yüzden
    ···
    1. 1.
      +1
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
    2. 2.
      +1
      Aldım rezi gardaş yarın bitiririm *)
      ···
  10. 25.
    0
    Rez panpa
    ···
  11. 24.
    +15
    yüzme takımı seçme günüydü. rekabetçi bir heyecanla uyandım. hemen kendime enerji depolamam gerekiyordu. alper'i kaldırdım. gittik yemekhaneye burak'ta geldi. sağlam bir kahvaltı ettim ve yemekleri biraz sindirmek için hemen kıyafetlerimi giyip koşuya çıktım. üstümde okulun takımının t-shirt ü vardı. size şöyle diyeyim. abd'de bi okulun bütün spor branşları aynı takımındır. yani örnek veriyorum ülkemizdeki spor kulüpleri gibi. futbol var basketbol var vs. her şey var ve takımın adı aynı kalıyor hep. t-shirtte takımın adı ve altında swimming yazıyordu. sağlam bir motivasyonla yarım saat koştum. odama gittim ve seçme saatlerini beklemeye başladım. biraz face'te falan takıldığımı hatırlıyorum. o sırada burak bizim odaya taşınmıştı. onu yerleştirdik ve seçme saatlerine 1 saat kalıncaya kadar muhabbet ettik. içimde o sırada nedenini anlayamadığım bir heyecan vardı. belki sally beni izleyecek diye heyecanlanmıştım belkide diğer çocuklardan biraz çekiniyordum. hiç bilmiyordum ve büyük bir heyecanla havuza doğru gittik hep beraber. bu aralar çok heyecanlanıyordum ve bu beni rahatsız ediyordu. konsantrasyonumu bozmamalıydım ve ülkemi iyi temsil etmeliydim. gittik havuza, burakla alper tribüne gitti ben de soyunma odasına girdim. içerisi kaslı erkekler tarafından işgal edilmişti. dedim bu ne ya böyle. kaç yüzücü vardı hatırlayamadım. neyse koç herkesi çağırdı ve 3er 3er yüzeceğimizi ama bunun bir yarış olmadığını, en iyi dereceyi yapan bilmem kaç kişiyi takıma alacaklarını söyledi. havuz çevresine geldiğimizde konsantrasyonumdan hiçbir şey duymuyordum. ısınmaya başladım ve tribüne doğru baktım. alper ve burak'ı gördüm ama sally yoktu. etraf sari mavi dev bayraklarla süslenmişti ve bayrakların üstünde yüzme takımının başarıları yazıyordu. bonelerimiz de sarı ya da maviydi. benimki maviydi. 1,5 saat gibi uzun bir bekleyişten sonra sıra bana geldi. sally'i görmüyordum bu beni biraz huzursuz etmişti ama gelirdi belki dedim içimden belki ben görmüyordum ki düşünmek istediğim buydu. yanımda alman kökenli bir çocuk vardı. amerikalıydı ama alman kökenliydi adı karl'dı. carl değil karl. sarışın, mavi gözlü, 188 boyunda, tıpkı adolf hitler'in istediği üstün ırktan gibi duruyordu ve maganda değildi. benim gibi kimseyle konuşmuyordu.ben onun konsantrasyonlu olduğunu çok iyi anlamıştım ama artık benim de odaklanmam gerekiyordu. 3 kişi yüzüyorduk çünkü 3 koç vardı, 3 kronometre vardı. yarış olmayacaktı bu ama genel klasmanda üst sıralarda yer almalıydım ki takıma gireyim diye düşünüyordum. düdük sesi geldi, suya atladık. ilk başta hızımı alamamıştım ama 30 metreden sonra hızlanmaya başladım. dönüşe geldik, takla attım ve vurdum ayaklarımı havuzun kenarına. hızlı bir biçimde dönmüştüm ve son hızımla ilerliyordum. havuz zemininin hızla arkamda kaldığını görüyordum. son 20 metre sürat teknesi gibiydim ama karl ile kıyasıya rekabet içinde oluğumu düşünüyordum. diğerini harcamıştık zaten. yarışı aynı anda bitirmiştik. bu nasıl bir hız diye çok şaşırmıştım. çok utanmasa beni geçecekti ama ben başlangıçta hatalar yapmasam ki normalde hiç yapmam beni asla geçemezdi, belkide geçmemişti. koç havuzdan çıkmamızı söyledi. içimde negatif bir heyecan vardı. ya beni geçmişse diye düşünüyordum. kronometre sonuçlarına baktım ve karl bana 60 salise fark atmıştı yani 0.6 saniyelik bir fark vardı. koçun dediği gibi önemli olan genel klasman olduğu için takıma illaki giremem diye bir şey yoktu. sonuçlar ertesi gün akşamüstü açıklanacaktı ve soyunma odasına doğru yöneldim. durdum ve tribüne baktım. sally'i göremedim.
    Tümünü Göster
    ···
  12. 23.
    +1
    Rez panpa
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  13. 22.
    +1
    Rez fjfjdjjdhe
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  14. 21.
    +1
    REZZO BRAYDIR
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  15. 20.
    +1
    rez bro güzel yazıyosun
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
      1. 1.
        0
        panpa nigga bişey yaptıysa Türkiye olarak gelelim oraya
        ···
  16. 19.
    +1
    Çok güzel yazıyorsun hayran kaldım şuku.
    ···
    1. 1.
      0
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  17. 18.
    +1
    Rezerved
    ···
    1. 1.
      +1
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
      1. 1.
        0
        Eline sağlık dostum
        ···
  18. 17.
    +1
    rez sam
    ···
    1. 1.
      +1
      hikaye bitti özgürce okuyabilirsin =)
      ···
  19. 16.
    +15
    çıktık salondan hep beraber. kendimi biraz yorgun hissettiğimi, gidip biraz dinlenmem gerektiğini söyledim alper'e. o da bana "aaa olmaz öyle şimdi ferit abi aradı sahile yakın bir bar var oraya davet etti" dedi. ben de "bu seferlik affetsin de" dedim. burak'ta ısrar etmeye başladı. en sonunda tamam dedim kıyafetlerimi giydim. gitmeye başladık mekana doğru. aklımda istemsizce bugün yaşadığım ufak tatsızlık ve sally vardı. mekana taksi ile gittik.tam akşamüstü saatleri, hava turuncu oluyor etraf palmiye ağaçlarıyla dolu, şık arabalar, iyi giyinimli insanlar vardı. kısacası mükemmeldi. girdik içeri ferit abi, ahmet abi, hakan abi hepsi bizi ayakta karşıladılar masamızı gösterdiler, oturduk hep birlikte. malum orası bir bar ve herkes içki içiyordu. hakan abi, önce alper'e sonra burak'a en sonda bana ne içersiniz diye sordu. ikisi de içki istedi. ben zaten alkol kullanmıyordum. dedim abi yarın seçme var, normalde de kullanmam dedim. onlarda ne olacak oğlum çek bi bira diye ısrar ettiler ama ikna oldular bana. akşam saatlerine kadar muhabbet ettik. neler yaptığımızı falan anlattık. alper deseniz zaten tecrübeli adam. buranın kitabını yazmış. burak deseniz o da benim gibi yeni. türkiye'deki hayatlarımızı falan anlattık, futbol konuştuk, amerikalılar neden futbol sevmez tartıştık ve tabi en önemlisi ben azıcıkta olsa kızdan bahsettim. öyle özelimi çok fazla anlatan, konuşan biri değilimdir ama amerika'da yaşadığım ani değişim iliklerime kadar yansımıştı sanki. hakan abi abd'de en eskimizdi ve bana amerikalı kızları anlattı, kategoriye ayırdı ve nasıl biri olmam gerektiğini söyledi. güzel bir akşamın sonunda da ahmet abi bizi okula kadar bıraktı. o akşam üçü de bize yardım etmişti her konuda.

    biz yine gittik açık alana oturduk armutlarımıza. o kadar rahatız ki anlatamam. bardan kokteyl falan aldık. içtik güzel güzel sonra yurtlara dağıldık. bu arada burak bizim odaya taşınmayı istediğini söyledi biz de tamam dedik. yurt müdürlüğüyle görüşecekti bunun için. neyse alperle geçtik biz odamıza açtım skype'ı konuştum ailemle. her şeyi oturttum hiçbir sıkıntı yok, birkaç güne derslerde başlıyor dedim. yarım saat konuştuk ve seçim gününe hazır bir şekilde uykuya daldım.
    ···
  20. 15.
    +16
    ertesi gün oldu.

    seçmelere sadece 1 günün kalmış olmasıyla tam anlamıyla gaza gelmiş ve yüzüş tekniğinden başka hiçbir şey düşünmüyordum. 6 yaşımdan beri yüzüyordum ve ilkokulda birkaç kez türkiye şampiyonu olmuştum. iller bazında yarışlara falan girmiştim ve madalyasız dönüşlerim az olmuştu. türkiye'deki üniversitemde en iyi yüzücü belkide bendim ve mental olarak hazırdım. sağlam bir kahvaltıyla güne başlamak için alper ve burak'la yemekhaneye gittik. "bugün havuzda antrenman yapacağım. amerikalıları nasıl geçtiğimi izlemeye gelebilirsiniz" dedim. alper bizim okulun takımları iyidir, küçümseme dedi. ben de: küçümsemiyorum gerçekleri söylüyorum deyip takıldım ona. kalktık masadan ben ad'ye gittim mayomu, çantamı, t-shirt ümü almıştım. takımın eşyalarıydı bunlar ve severdim böyle şeyleri. antrenman için yüzüp yüzemeyeceğimi sordum görevliye. o da yüzebilirsin dedi. taktım o okulun şık bonesini ve gözlüğünü, geldim havuzun çevresine. havuzda benim gibi seçmelere hazırlananlar ve muhabbet edenler vardı. insanları inceledim ve tekniklerini beğendim. hızlılardı. kolay olmayacağını anladım ama ben bendim. seviyemi biliyordum. ısındıktan sonra atladım havuza 1-2 saat havuzda kaldım. o sırada alper ve burak'ta beni izliyorlardı. havuzdan çıktım ve soyunma odasına doğru giderken benden 9-10 cm uzun sarı kafa(henüz boneli) iri yarı biriyle karşılaştım ve bana "tekniğini beğendim iyi yüzüyorsun" dedi. ben de"sağol" dedim. "ben yıllardır takımdayım. seçmelere gireceksin değil mi senin gibilere ihtiyacımız olabilir" dedi.ben de evet dedim. kendini tanıttı. adı jeff'ti. bana "acemilerin burada çok şansı olmaz ama sen tecrübeli birine benziyorsun" dedi. kendimden başarılarımdan bahsettim ve üstüne basa basa türküm dedim. soyunma odasına girdim, duş aldım, eşyalarımı topladım ve tam çıkacakken bir tane zenci geldi ve bana "burası geldiğin yerlere benzemez burada bir takım var ve saygı duymayı öğrensen iyi olur" dedi. tam ne diyo bu zenci diyecekken biraz düşündüm ve havuzda sergilediğim performans onları biraz sinir etmiş olabilir diye düşündüm ve şaşırabilirsiniz ama ona hak verdim. çünkü istanbul'da biri benim üniversitemde meydan okuyucu bir performans sergilese ben de kıl olurdum. ama altta kalmamam gerekiyordu ve söylememem gereken bir şeyi söyledim: "saygıyı yarın göreceğiz" dedim. bu ağırdı. onun evinde ona hakaret etmiştim. adamın yüz ifadesi değişti ve ben bile kendime kıl oldum.

    abd'ye gelmeden önceki son hafta ve yolculuk ile birlikte antrenman eksiğim vardı ama en azından seçmelerde yeterli performansı gösterebileceğimi düşünüyordum. üstelik beni sally de izleyecekti. iyi olmam hatta en iyi olmam gerekiyordu.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +10
      sen yetkili bi abiye benziyon demiş adam sana
      ···