Bir gun telefon caldi,ve arayan kisi kassandiraydi. Bana bir is dusundugunu ve halledip halledemiyecegimi sordu. Is ise yuksek miktarda kokain kaçakcılıgıydı. Surekli musterisi olan zengin bir iş adamı, işleri ilerletip bir ag kurmuş ve colombiya dan mal almaya başlamış. Ama gonderiler cok tehlikeli, ozel ucaklarla çöle kargo şeklinde bırakılıyormuş. Farkli bir yontem geliştirip,bu işe girebilecegimizi soyledi. Bende dusunucegimi ama oncesinde bir sureligine ulkeme donmek istedigimi soyledim. Topladım eşyalarımı kimseye haber vermeden döndüm izmire.

--Izmir--
Izmire ilk indigimde hiç bir yeri tanıyamadım.Bir taksiye bindim ve havalimanına yakın bir yerde otel odası kiraladım. Şimdi yapmam gereken ise bir ev kiralamak yada almak olucaktı. Internete girdim ve kendime mahalle arası fazla goze batmıyacagım, kucuk bir ev buldum. Emlakcıyı aradım ve bulustuk,ev guzeldi istedigim gibi , bir penceresi olan içerisinde fazla eşya olmayan yıkık dokuk bir ev,kirası 450 liraydı. En sonunda koklerime geri donmustum. Evde bir kaç gun kalıp biraz araştırma yaptım. Yurdun adresini ogrendim oraya biraz hediye alıp ziyaret etmek istemiştim aslında. O cocukların halini biliyordum. Bir kaç kıyafet ve oyuncak yuklenip taksiye atlayıp gittim yurda. Yurt cok degişmiş, guzelleşmiş bahçesinde bir cocuk parkı bile vardı.
Iceri girdigimde cocuklar için hediye getirdigimi soyledim,ve onlara oyuncak kıyafetler dagıttım,o cocukların yuzlerindeki ifadeler mutluluklar butun geçmişimi silebilecek kadar guzeldi. Sanki yeniden dogmus gibiydim,ben hiç cocuk olmadım ama onlar bugun cocuk olucaklardı. Beni getirdigim hediyelerle, oynıyacak,belkide bir daha hiç bir cocuk kıyafetsiz kalmayacaktı.
Biraz vakit geçirdikten sonra, hayatım boyunca unutamıyacagım ismi sordum onlara. Ramazan Bolçay. Ramazan bizim bakıcımızdı, bana bu işkenceleri yapan adamdı.
Bana onun emekli oldugnu urla taraflarında bir evde yaşadıgını soylediler. Tesekkur ettim, adresini aldıktan sonra oradan ayrıldım.
Urlaya vardıgımda ramaza'nın evini kolay buldum. Cunku etrafında baska ev yoktu, zaten komşusu da olamazdı boyle bir adamın.
Yanımda onun için özel bir kıyafet getirmiştim. Pembe bir askılı tshirt. Evin kapısına geldigimde, içeriden açık olan bir televizyon sesi geliyordu.Bir kaç kez kapıyı çaldım ama açan olmadı. Kapıyı ittirdigimde acıldı.
Iceri girdigim de,ilk once mutfak geldi karsıma,cok incin ve pislik içindeydi. Mutfagi gectikten sonra salona geldim. Heryer gazete kagıtlari ve bir suru cop doluydu. Ramazan arkası donuk bir şekilde, koltukta oturmus televizyon izliyordu. Cok yaslanmıştı buyuk ihtimalle kulaklarıda duymuyordu zaten, televizyonun sesi o kadar acıktı ki ateş etsem kimseler duymazdı. Karşısına geçtim ve dikildim, beni gorunce şok oldu. Tanıyamadı ama birinin evine girmesi o şekilde onu şok etmişti.

-Melek : Naber ramazan, nasılsın ?
-Ramazan : Sen kimsin ? çık evimden derhal
-Melek : yoo ramazan, biraz konusalım.

Televizyonun fişini çektikten sonra ramazanın yanına dondum, kalkmaya calıstı ama kalkamadı zaten oturdugu koltuktan.

-Melek : Beni hatırlamazsın sen ramazan,ama ben seni cok iyi hatırlıyorum.
-Ramazan : Ben seni hatırlamıyorum cık evimden ne istiyorsun benden.
-Melek : Ben senin işkence , tecavuz ve her turlu pisligine maruz kalmıs cocuklardan biriyim ramazan. Hatirladın mı şimdi ?
-Ramazan : Pehhh... Sanki bir halt olabilicektiniz dunya da , sanki biz size dokunmasak başkaları dokunmıcaktı... Ayrıca,ben yıllardır bunun vijdan azabıyla yaşıyorum,bak ne evlendim ne cocuk yaptım, yanlız basıma kendi pisligimde olucem bir gun. Ve kimsem yok, cesedim buyuk ihtimalle bu evde curuyecek.
-Melek : Hayır ramazan,o şekilde olmayacak,ben varım ben seni hatırlıyorum ve senin için geldim. Once sunu giy bakalım.

Torbamda yanımda getirdigim, pembe askılı tshirtu zorla giydirdim ona. Karsı koymaya calıstı ama cok gucsuz ve yaslı oldugundan dolayı birşey yapamadı.

-Ramazan : Mutlumusun ? oldur beni oldureceksen, hadi bitir bu işi. Ne bekliyorsun ?
-Melek : O kadar kolay degil ramazan, senin bize yaptıgın, işkenceleri bir anda odiyebilecegini sanıyorsan eger yanılıyorsun.
-Ramazan : Ne yapıcaksan yap, senden mi korkucam ? iyi sokmusum demek ki sana ki bugune kadar birtek sen geldin. HAHAHA

Ramazanın kollarından ve ayaklarından evin dort bir koşesine bagladım onu. Altına bir utu masası koydum, salonun ortasında ustunde pempe askılı tshirtuyle altında utu masası, ramazanın hali, hoşuma gitmeye başlamıştı.

-Ramazan : Ne yapıcaksın bana ? bırak beni, seni manyak.
-Melek : Sus cok konusma.

Agzına kendi corabını tıkadım, artık sadece mırıldanıyordu. Ama şimdilik, birazdan corabı cıkartıcaktım zaten.

Utuyu aldım fişe taktım ramazanın gogusune koli bandıyla iyicene bagladım.Utu kızardıkça ramazan daha cok bagırıyor, ustundeki tshirt yanmaya başlıyordu.O gun o evde tam 18 saat geçirdim. Taaki utu ramazandan birşey geriye bırakmayana kadar. Gogusundeki utu ramazanı delip geçti. Ustundeki pembe tshirt butun iç organlarına yapıştı. Tahminimce ramazanın tamamen olmesi 8 saat surdu. Bu bugune kadar yaptıgım en buyuk işkenceydi birine karşı.

--Malikane--

Ilk yaptigim sey sakallarimi kesip, jakuzide banyo yapmak oldu. Suratima ilk defa yillar sonra aynada bakmistim. Bugune kadar tek gordugum surat, suda yansimam di. Cok farkliydim, derin yariklar vardi,ama yakigibliydim. Artik yeni bir kimligim vardi, kimligime gore mekgiba asilli amerikaliydim. Sonucta isimlerim hep melek ti . Gecmisim beni hic bir zaman birakmadi. Melek ismini seviyordum ban uyuyordu. Melek gibi adamdim sonucta. Bir kac gun sonra artik malikaneyi doldurmaya karar verdim. Tek bulabildigim telefon, internet uzerinden eskort cagirabildigim bir site oldu. Direkt aradim,10 kiz istedim. Sitenin sahibi, kendide gelmek istedigini ve benimle tanismak istedigini soyledi. Bende arkama yaslandim bir sigara yakip ferre izlemeye basladim. Evim cok guzel dizayn ettirmistim. Duvarda silahlar, yerler mermer, giriste melek logosu bile vardi. Disarida aslan heykelleri, bahce bahcede buyuk bir havuz,bir kumes ve kumeste albina bir aslanim bile vardi. Tam party eviydi, havuzun icerisinden evin icine geçiş vardi, magara seklinde.
Bir limuzin yanasti kapiya,ve 11 tane kadin indi icerisinden. Kizlar bikinili bazilari sortluydu. Yanlarinda ise 40 yaslarinda, ince ayak ve el bilekleri olan, uzun siyah saclari, ayaginda topuklu ayakkabilari olan. Uzun ve zayif bir milf geldi. Uzerinde bikini ve uzun bir tul giymişti.

-Baron : Merhaba,ben 10 kiz istemistim.
-Milf : Merhaba Anhel bey,ben bu sirketin sahibi kassandra

O an icimden isme bak amk dedim. Ne giberdim ben bu kassandirayi, kastira kastira giberdim hemde. Ismi bile ciksi kadinin.

-Baron : Merhaba, buyrun gelin iceri havuz basinda oturalim.
-Kassandira : Tabiki.

Kassandira birden el çırptı ve butun kızlar soyunmaya basladilar. Soyunup kosturmaya oynamaya, kimisi esneme hareketleri yapiyor, kimisi gunesleniyor, kimisi havuza giriyor. Bagzi kizlar deve guresi yapiyorlar. Gordugum manzara muhtesemdi. Olmak istedigim yerde ve zamandaydim.
Evde 7/24 calisan garson, ahci ve kat gorevlilerim vardi. Tam donanimli bir malikaneydi burasi.
Kassandirayla uzun uzun sohpet ettik, sonra daha rahat konusabilmek icin onu içeriye cagırdım. Cunku havuz basında party vardi. Iceriye girdik ve iş konusmaya başladık.

-Kassandira : Anhel bey, anladigim kadariyla siz surekli evinizde party olsun kizlar olsun isteyen birisisiniz. Bunu işe donusturebiliriz isterseniz. Bir instagram hesabi acariz, surekli kizlarla sizin fotograflarinizi paylasiriz. Goren takipciler sizinle tanismak icin yada evinizde party yapmak icin sizinle arkadas olmaya calisicaklardir. Bu sayede sizde surekli kizlarla beraber olursunuz ve bir para odemenize gerek te kalmaz.
-Anhel : Bu dahiyane bir fikir kassandira, hemen koyulalim bu işe.

Derhal bir instagram hesabi actik Anhel party house diye. Surekli ben ve kizlar yatakta silahlarla paralarla,bir suru profesyonel fotograf cekildik. Kassandira bu işte cok basariliydi. Takipçi sayımız iki gunde 1m ulaşmıştı bile. Bu bugune kadar gerçekliştirilmiş en iyi iş planıydı dahiceydi.

Artik tam anlamiyla hazirdim. Beni kuzey iraga gondericeklerini ve sakal birakmami istediklerini soylediler. Zaten turk oldugum icin sakal birakinci onlara benziyecektim. Almis oldugum dil egitiminde anadilim gibi ingilizce,ve turkce konusuyordum. Sakallarimin uzamasi 6 ay surdu bu sure zarfinda arapçamida ana dilim gibi yaptim. Işid saflarina gidicektim ve onlar icin cok onemli bir komutana suikast duzenleyecektim. Bu planlar ustunde her gun calistim. Artik isidin calisma stilini, cesitli parolalarini ve en onemlisi kuzey iragi ve turkiye'yi taniyordum.

--26.06.2002--
- Istanbul da bir ev -

Istanbulda ilk vardigim da,beni işid saflarinda casus olan bir mit ajani muhafazid karsiladi. Havalimanin da merhaba disinda hic birsey konusmadik. muhafazid son derece, sert yuz ifadesi olan, kiyafet yerine entari giyen, surekli dişlerini sıkan mırıldanan sert bakışlı bir adamdı. Pek konusmazdi, hatta hic konusmazdi. Arabaya binip istanbul sokaklarinda giderken bile tek soyledigi arabaya binerken ki bismillah oldu. Araba bizi hic daha once gormedigim degigib mahallelerden gecirdi ve bir binaya geldik. Bina mimari yapisi olarak cok degigibti. Hic pencere yoktu, sadece duvar. Demir bir kapısı ve etrafinda irili ufakli baska binalar. Arabadan indik ve binanin kapisini caldik. Kapiyi actiklarinda karsimizda,12-13 yaslarinda ufak bir cocuk vardi. muhafazidi ilk defa o zaman konusurken duydum. Cocuga rasit binada mi diye sordu, cocuk basini sallayarak evet dedi ve binaya girdik.

--Raşit--

Raşit beni işid saflarina katicak,ve kuzey irakta egitim kamplarina goturecekti. muhafazidin yakin arkadasi oldugundan muhafazidin getirdigi eleman her zaman guvenilirdi.
muhafazid ben gelene kadar isid saflarinda gorev almis,ic ve dis işleyişini iyicene bilen bir ajandi. Bu yuzden de guvenilirdi. Rasit cok soguk ama temiz yuzlu bir gencti. Isidin reklam yuzu gibi birsey, aslinda isidin duzgun oldugunu bir amac ugruna savastigini anlatan orgutun reklamini yapan bir gencti. Bana uzunca bir bilgi verdikten sonra,bu gece burada kalicagimizi ve sabah ilk arabayla kuzey iraga yol alicagimizi soyledi. Gece kolay gecti,hic ses yoktu, derhal yattim uyudum.
Sabah oldugunda arabaya bindik ve istanbuldan kuzey iraga dogru yola ciktik.
Irak sinir kapisina gelene kadar 5 arac degistirmistik. En son arabamiz GMC bir jeep ti. Siyah koyu camlari olan, plakasiz ve çakarlari olan bir araçtı. Onunde de amerikan bayragi vardi. Bu yontemi işid askerleri, aranmamak için ve guvenli geçiş dedikleri yontemi kullanmak için kullanıyorlarmış. Bu yuzden sınırdan pasaport kontrolu olmadan rahatça geçtik.

--Kuzey Irak--

Kampa ilk geldigimizde, bizi bir odaya goturduler muhafazidle beraber.Bu oda da daha sonra yetkili birisi geldi. Benim elimine etmem gereken hedefin kardesiydi bu resimlerden tanimistim. Bizimle selamlasti hosgeldiniz diyip elimizi sıktı. Uzunca sohpet ettik, sohpetin sonunda abisini sordum ona. Bir anda durdu ve sessizleşti,

-Kardeşi : Ne yapicaksin sen abimi ?
-Baron : Tanismak istiyorum onunla, gorusmek istiyorum. Sonucta bu yoldaki en onemli bir lider kendisi,o yuzden gorusmemiz lazim.
-Kardeşi : Bazi işler için yurt dısına cıktı, gelince gorusursunuz.

Bu arada Amerikalı komutanım bana bir şifre ve ip adresi vermişti. Istedigim bilgisayardan dunya uzerinden o adres ve şifreyle baglanabiliyor, komutanımla konusabiliyordum. Konusmayı kapatınca ip numarası ve yazışmalar yok oluyordu. Bana hedefin Pensilvanya da oldugunu ve acil buraya donmem gerektigini soylediler. Artık orgutun içerisindeydim, istedigim zaman da kaçamazdım bir kaçış planına ihtiyacımız vardı. Bu bilgileri muhafazidle konustum,oda bir cıkıs yolu oldugunu,ama kendisinin de benimle gelmek zorunda oldugunu soyledi. Cunku bir kere işidten kaçarsa eger, tekrar geri dönemiyecekti.

Area 51 zamanlarinda dis dunya ile iliskimiz tamamen kesilmisti. Aslinda bakarsaniz amerikan vatandasiydim ama amerikayi ucakla kus bakisi disinda hic gormemistim de. Tek ogrenilen nasil asker olunacagiydi. Cok cesitli pgibolojik fiziksel egitimlerden gectik. Egitim sureci 1 sene kadar surdu. Egitimlerin icinde, spor,silah, matamatik,fizik, kimya,bomba yapimi, cesitli ev yapimi patlayicilar, hayatta kalma becerileri, doga da yasam... Bir insanin zor kosullarda yasamini surdurebilmesi icin gerekli olan herseyi ogrettiler bize.
Egitimler bittigi zaman, hepimizi cesitli birimlere dagittilar. Kimi masa basi isler alirken kimileri dis gorevlere secildi. Bense en ozel tim olan,adi dahi area 51 icinde konusulmayan yurt disinda zorlu gorevlerde kurtarma operasyonlarinda yer alacak bir takima secilmistim. Kartallar. yani The Eagles.
Kartallar takimi 5 kisilik bir takimdi, hepimiz farkli milletlerden genclerdik. Mekgibali , japon, Turk,Fransiz,Ve birde Ispanyol vardi. Bizim birimin yeri farklı bir binadaydi, orada beraber kaliyor beraber yasiyor, beraber video izliyorduk. Cesitli kurtarma operasyonlarinin videolarini izliyor, surekli silah takip cikartiyor, celik yelek bot bunlarin icini kesip inceliyorduk. Biz area 51 bolgesindeki en gizli ve iq seviyesi en yuksek takimdik. Hepimizin ortak ozelligi de,ailemizin olmamasiydi. Bilerek bu sekilde secmislerdi bence. Bize kimse zarar veremesin diye, yani bana zarar vermeleri icin anca bana birsey yapmalari lazim di. Ailem olmadigi icin, kimse dolaylı yoldan beni tehdit edemezdi.
Bir sene kadar egitim aldik,bu konularla ilgili. Artik cok iyi bir sekilde, silahlari taniyor, hucum yeleklerinin maddesel olarak işleyisini biliyordum. Cesitli teknolojik aletlerimiz de vardi tabi.Tek yaptigimiz, video izlemek yemek ve hazirlanmak. O kadar uzun surdu ki bu hazirlik sureci, artik sabirsizlaniyorduk. Biraksalar bizi ulke alirdik o derece hazirdik artik.
Bir gun bizi ziyarete iki takim elbiseli adam geldi. Arabada gordugum adamin ta kendisiydi. Onu sadece arabada gormustum birdaha gormemistim bile. Kim oldugunu bilmiyordum adini, nereli oldugunu hic bir bilgi yoktu onunla ilgili. Bize yaklasti ve merhaba takim dedi. Hep bir agizdan Ho ! dedik.

-Takim elbiseli adam : Siz bir takimsiniz bunu boyle bilin. Ama kimse degilsiniz. Sizin kimliginiz adiniz hic birseyiniz yok. Isimleriniz dahi bizim size verdigimiz isimler. Angel !
-Angel : Emredin efendim !
-Takim elbiseli adam : Sen artik angel degilsin. Sen kimsin ?
-Angel : Kimse degilim efendim !
-Takim elbiseli adam : Kimse bile birisidir,sen yoksun Angel hic yasamadin, varligin yok , bilgin yok ismin yok,sen yoksun, hiç var olmadin.
-Angel : Emredersiniz efendim.
-Takim elbiseli adam : Anlasildi mi Angel, dediklerimi anladin mi ?
-Angel : *Sessizlik*
-Takim elbiseli adam : Anlasildimi diyorum sana Angel cevap ver bana !
-Angel : *Sessizlik*
-Takim elbiseli adam : Anlasildimi takim ?
-Takim : Ho !

Takim elbiseli adam bize orada bizim bir yilda anlamadigimiz dersi vermisti. Biz kimse degildik ve yoktuk biz, bizi goren duyan dahi yoktu hiç yaşamadık ve vaar olmadık biz. Biz kartallar takımıydık, kimsesizlerin olusturdugu olumcul bir takim.