-
501.
+12 gündür bekliyorum huur ya
-
502.
0yarin okurum rez
-
503.
0senin ananı gibeyim birader yazsana dıbına koduğumun kertenkelesi
-
504.
0rez rez rez rez
-
505.
+1o.ç yarıda bıraktı ya amk evladı
-
506.
0Pirimci bin anlat lan yarıda bırakma
-
507.
0senin yazacagin hikayenin dıbına koyim am kafa girsene
-
508.
0yarım bıraktı dıbına yumruğu vurduğum
-
509.
0tam bir huur çocusun
-
510.
0yazsana hadi amina kodugum seri seri bekletme.
-
511.
-1Ya yauna gibsin seni yaaa yazsana binç
-
512.
+4 -4tamam dedim söyle ne yapacaksam, gideceğin evin içi şu elimdeki gibi taşlarla dolu, gideceksin alabildiğin kadar taş alıp getireceksin, bir tane de kırmızı gelinlik olacak o kırmızı gelinliği de getireceksin, bu ikisini hemen bana getir burada bekliyorum seni dedi, tamam dedim, unutma dedi elindeki taşı sakın bırakmadan getir bunları eğer elindeki taşı bırakırsan seni farkedecekler, tamam dedim sıktım yumruğumu taş elimde yola koyuldum, giderken yol boyu yanlarda dizili eski kerbin evlere baktım bir tarafdan, hiçbirinde perde yoktu yaunanın evinde de yoktu dikkatimi çeken başka birşey de bu olmuştu, hedefimdeki eve yaklaşmıştım tam varmak üzereydim 1 ev vardı önümde bir ses işittim, döndüm yan taraftaki eve kapıda bi çocuk bana bakıyor, sus işareti yaptım elimle, üzerime doğru yürüdü, uzakta kalan halama baktım kaç kaç diye işaret ediyordu, hızlandım çocukta hızlandı, koşmaya başladım çocukta koşmaya başladı gülüyordu az ilerde hedefimdeki evin bahçesinde ağaç vardı koştum tırmandım aşağıda kaldı bu velet, köyün biraz yukarısı olduğu için sesin duyulmayacağını düşünerek ne istiyorsun lan dedim, sen beni nasıl farkediyorsun elimde taş var dedim, ben farkederim çünkü insanım dedi, köyde 20den fazla ev var onlar niye farketmiyor hepsi insan dedim, sesli şekilde güldü hala uyanamamışsın deyip geldiği yöne doğru koşmaya başladı çok hızlı koşuyordu evine girdi kapıyı kapattı indim ben de ağaçtan, bir sorun vardı bu eve nasıl girecektim arka tarafına dolandım dağa bakan tarafında kalıyordu, pencereleri falan sağlamdı ben kırık ve yıkık dökük bir yer bekliyordum, pencereye tıklattım
-
-
1.
+1heleşükür amk
-
1.
-
513.
0kardes biraz hızlı yazsan gene trende gırcen de binlik yapıyon ha
-
514.
+5 -3halam kimse yok demişti ama yine de emin olmalıydım, beni çağıranın halam olduğundan bile kesin emin olamıyordum gerçekle gerçeküstü karışmıştı, dolandım dolandım evde kapı yok, halam nasıl gireceğimi söylememişti, en az 10 kere dolanmışımdır evin etrafında pencereyi kırmaktan başka çare görünmüyordu, yerden büyükçe bir taş aldım ses çıkarma pahasına pencereye fırlattım kırılmadı, kesinlikle kırılması lazımdı kocaman taş kırmamıştı pencereyi, tekrar taşla vurdum yine kırılmadı ilginç bir şekilde pencere kırılmıyordu, evin toprakla birleştiği yerde dikkatimi bişey çekti, büyükçe demir yuvarlak tutmaç gibi birşey vardı, toprağı eşeledim tuttum o demiri çektim yere açılan küçük bir mahzen gibi birşey, herhangi bir ışık kaynağı da yoktu sadece ay ışığı ile atladım içeri önümü göremeden yürüdüm yürüdüm hafif bir ışık hüzmesi vardı az ileride o tarafa gittim büyük bir ateş vardı yerde yanıyordu kamp ateşi gibi ama çok daha büyüğü, baktım etrafta kimse yok halamın dediği taşlar burda mı diye düsündüm bir an ama görünürde taş falan yoktu, odada koca bir ateş köşede eski bakır bir tasta su, aldım suyu ateşe döktüm o kücücük bakırdaki su koca ateşin hepsini söndürdü ateşin sönmesiyle kırmızı bir gelinlik çıktı, nasıl oluyordu da ateşin içinden kırmızı gelinlik çıkmıştı, aldım onu hemen ama taşlar yoktu ortada
-
-
1.
+4Yalanına sokam gelinlik olayından sonra saçmaladın
-
1.
-
515.
+4 -2geri dönüp halama taşları bulamadığımı söyleyecektim çünkü ortada taş maş yoktu, bir taraftan kendi taşım hala avucumda duruyordu, derken aklıma bir fikir geldi, koca odada gelinlik ve bakır tas harici birşey yoktu o zaman bakır tas işime yarayacak birşey olmalıydı, bakır tası aldım elime düşünüyordum ne yapabilirdim bunlarla, oturdum yere tasla yerden toprak aldım baktım birşey yok toprağı yere dökmemle o toprak elimdeki gibi taşlara dönüştü, ben kalakaldım hepsini cebime koydum, tüm ceplerimi dolduracak kadar taş vardı ceplerimde, koşup çıktım tekrardan ordan, önce kafayı çıkardım görünürde kimse yoktu, elimde gelinlik cebimde taşlar dolu halamı bıraktığım yere doğru yardırıyorum, ulan köy mü virane mi belli değil sanki film seti gibi sahte bir köy gibi, bu düşüncelerle yürüye yürüye halamı bıraktığım yere vardım ama ortada yoktu, dolandım her yeri lakin halamı bulamıyordum, ben de elimdekileri bir yere saklayıp yauna'nın evine girmeye karar verdim, saklayacak en iyi yer bunları bulduğum evin bahçedeki ağaçtı geri döndüm ağacın oraya taşları ağacın dibine bıraktım gelinliği de ağaca çıkıp dalın üzerine bırakacaktım ancak eğilip taşları ağacın dibine bırakınca arkamda takip ediliyor gibi birşeyler hissettim, arkamı döndüm karşımda yauna 3 oğlu karısı kızı amcamlar halamlar amcaoğlum yani köye geldiğim ailem ve diğer köylüler olduğunu düsündügüm onlarca kişi ayakta bana bakıyorlar dibimdeler
-
-
1.
0Hadi gardaş devam et
-
1.
-
516.
0bin az seri ol zaten alıntı
-
517.
0yaz la yaz en şey yeri
-
518.
0la ölüm sonra noldu çabuk yaz
-
519.
-2beyler ben bu hikâyeyi topladım ilerisi şöyle olcak bakın : Bu bin şimdi çıkacak ağaca bunu alacaklar eve ayin fln yapcaklar sonra bu bayilcak uyaninca zaaa kandırdık felan bitti bu kadar mk ne beklionuz
-
520.
-1hadi be