Rüyamda mustafa topaloğluyla evleniyorduk. Kasetlerinin satılmadığından yakınıyordu. Aşkım cdye geçmelisin desem de beni dinlemedi.

Ben neden mustafa topaloğluna aşkım diyordum yahu? O stressle uykudan uyandım. Sanırım hollandadaydım. Mustafa da yanımda yatıyordu. Ve biz evliydik. Ülkemizde erkekler kendi arasında evlenemezdi. Yurt dışında evlenme fikri mantıklı ama ben bi erkekle evlenmek istemiyordum. Kalkıp kapıyı açıp koşmaya başladım. Merdivenlerden yuvarlanırken kan ter içinde farklı bir uykudan uyandım. Zihin yapıma tüküreyim.

Odamın kapısı yarı aralıktı dışarıdan ışık geliyordu. Sabah olmuş.
Hemen balkona koşup kargalara gak sesi çıkardım. Benim daha üstün olduğumu bilmeliler.

Akşam oldu yahu. Karnım çok acıktı ya. Yengem yemek yapmaktan anlamıyor. Yine kuru bi tane ekmek ve domates yedim. Amcam arabayı tamirciye zütürmüştü. Tekerlekleri de değiştirmiş. Sorununu çözmüşler yani. Amcamın ayakkabısının tadı nasıl acaba? Ben biraz aç hissediyorum.

Moralim bozuldu şadırvana indim. Çekçekle yerdeki suları temizledim. Aynada kendime bakmayı ihmal etmedim. Halen eskisi gibiyim.
Çok terlemiştim. Elimi yüzümü yıkamak istedim. Ama yüzüm eskirdi. Doğallığı bozulmasın diye yıkamadan çıktım.

En yakın markete gittim. Kasiyer genç kıza sorular sormaya başladım.

-Kafka sizce neden öldüğünde yazdıklarının yakılmasını istemiş?

+Bilmiyorum.

-Popüler insanların aslında yalnız olmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

+Ya yalnız değillerdir ki ama olabilirler de...

-istanbul’a nasıl gidiliyor abiler?

+Siz iyi misiniz? Bir şey almayacaksanız çıkar mısınız?

Sinirlenip çikolataları tek tek poşede koydum. Ve düt düt makinasının önüne koydum. Tek tek okuttu ve 22 lira dedi. Koşa koşa dışarı çıktım. Amcam bana para vermezdi. Eve gidip odama geçtim. Çok yorulmuştum. Aynada kendime baktım. Biraz yorgun görünüyordu o. Zaman kavramı kafamda yok olmuş gibiydi yattım ve hemen uykuya daldım.

Sahil boyu yürüyen bi kadının yanına yaklaştım. Merhabalar dedim. Bu samimi tavrım hoşuna gitmiş sanırım buyrun dedi. Üzerinizdekini nerden aldınız diyerek onunla ilgiliymişim gibi bir hava oluşturdum. Kotondan dedi. Çok umrumda değil açıkçası diyerek araya mesafe koydum. Haddini bilmesi gerek. Size bir şarkı söylemek istiyorum dedim. Çok umrumda değil açıkçası diyerek uzaklaştı. Yine yalnız kaldık...

Ardından hemen koşturarak ben de gittim. Kahveye gidiyordu koca ayak. Ben de gelebilir miyim soruma olan cevabı kesin ve sert bir şekide hayır oldu. Ben peşini bırakır mıyım?

-Amca amca amca amca amca amca amca...

+Ne var ulan?

-Amca ben de gelicem. zütürmezsen bayramda babama şikayet ederim ve keşkek tabağının içine sümkürürüm.

+Tamam gel ama uslu durucaksın.

-Sen merak etme amcacişkoşum.

Peşine takıldım. Yolda gördüğüm kedilere ilk önce miyavlayıp sonra hıkhhh yaparak kovuyordum. Patronun kim olduğunu bilmeliler.

Kahveye vardık. Eski arkadaşlarıyla okey oynayacakmış. Benden sessiz ve uslu bi çocuk olmamı istedi. Aslında kalkana kadar uslu ve sessiz bir çocuk olmuştum ama amcam yine o kötü kelimeleri söylüyordu. Kokarca ayağı!

Çayını üstüne döktüm ve kel arkadaşına kafasına ne olduğunu sordum. Kızdı hemen eve zütürdü. Bi dayak daha mı gelicek yoksa? Hayır. Hemen tuvalete kitledim kendimi.

Son günlerde bu nazik hallerim beni mutlu ediyordu. Sabaha kadar balkonda bunu düşünmeye karar verdim iki gün sonra bayram olması beni mutlu eden başka bir sebep tabii.
Güneş doğduğu anda üsküdara gidip deniz karşı oturmak istedim. Ama akbil denen zımbırtım yoktu. Birinden rica edip otobüste kimseye bulaşmadan üsküdarda indim. Pakedimden bi sakız çıkardım. Boğaza karşı çiğnedim.

Evde yengem vardı sadece. Yengemle sohbet etmek istedim. Bana kaba davranıyordu.

-yenge yenge yenge yenge

+uff ne var yine?

-bana yatak alır mısınız?

+hayır.

-yenge yenge yenge yenge

+efendim çocuğum söyle.

-sizin neden çocuğunuz yok?

Cevap vermeden odasına doğru gitti. sanırım yanlış bir şey yaptım. insanları üzmekten nefret ederim. Yanına koştum özür dilerim diyip sarılmak istedim. Dönerek bir şeyle vurdu bana. Yere yığıldım. Nemrut suratlı. Uzun bir süre sonra kendime geldim. Yemek yemeden odama geçtim. Akşama kadar yattım orda.

Ortaokulum evime çok yakındı. Ne zamandır ortaokuldaki hocalarımı ziyaret etmediğimi hatırladım. Bayramdan önce gitmeliyim dedim kendi kendime. Okula gittim. Güvenliğe hocalarımla görüşmem gereken bir konu var dedim. Dışarıda beklemem gerektiğini söyledi. Derstelermiş şuan.

Canım sıkıldı. Güvenliğe sakızının olup olmadığını sordum. Varmış Allahtan. Başım çatlıyordu. Ağrısını aldı. Ders bitince sadece kadın hocalarımın yanına gittim ve sıkı sıkı sarıldım. Ne pis bi insanım yahu. Neyseki aklımı okuyamıyolar. Hangi üniversiteye gittiğimi sordu bir çoğu. Tabiki itü de arkeoloji okuyorum dedim.

Hocalar da çok sıkıcı. Beden dersi olan çocukların topunu kaçırdım. Okulun çatısına diktim. Güvenlik beni kovaladı. Dışarı çıkmak zorunda kaldım.

Amcamların yanına gidip yatağını salladım.

-Deprem oluyooooooo

Amcam yine o kötü kelimeleri söyledi patates kafa! Ben şaka olduğunu söyleyince çıplak ayağıyla suratıma tekme attı. Yere yığıldım.
5 dakikaya kendimi toparladım. Yengem yemek hazırlıyordu.
Kahvaltımı yapıp balkondaki çiçeklerin yanına gittim. Godzilla suratlılar sulamamıştı. Onlara şefkat göstererek bardaktan su damlaları sunuyordum. Sanırım sevinmişlerdi. Canınız sıkılıyordur sizin sürekli burda duruyorsunuz dedim. Babamın yanına giderken sizi de gezmeye çıkarıcam söz dedim.

Sabah yürüyüş yapmaya parka gittim. Orada piknik yapan insanlar bulur da kahvaltımı yaparım ümidiyle etrafa bakınıyordum. Ama bi tane bile insan sabah 6 da kahvaltı yapmıyordu. Daha güzel bir şey gördüm. Çok sevimli bir hanımefendi. Saati sordum. Kulaklığını çıkarıp efendim dedi. isminiz ne dedim. Söylemedi gülümseyip kulaklığını tekrar taktı. Kulaklıklarının kablosundan tutup çektim. Şimdi beni duyabilirsin dedim. Bana bak kadın kalk çabuk seninle yürüyüş yapıcaz dedim. Bu sinirli halim hoşuma gitmiş olmalı ki deli mi ne diyip güle güle uzaklaştı. Arkasından ben bu oyunu bozarım diye bağırsam da oralı bile olmadı.

Banklardan birine oturup sakızımı çiğnemeye koyuldum. Parkta çok fazla köpek vardı. Uysal bi tanesi karşımda yatıyordu. Yanına gidip ensesini okşadım. Çok hoşuna gitti köftehorun.

Biraz onunla sohbet ettim. Mozart’ın bestelerinin hoşuma gitmediğinden bahsettim. Söz yok bir şey yok. Beni anlamamış olacak ki bağıra bağıra tekrarladım. Köpek ürküp kaçtı. Öf yine yalnızım.

Öğlene doğru eve kadar yürüme kararı aldım. Sokakta kimseye bulaşmadan eve gidiyordum. Sokakta top oynayan çocuklar dikkatimi çekti. O muhteşem cümle çıktı ağızımdan: At bakim topu.
Yok atmıyorum filan dese de en son elinden aldım topu. Sonra dikebildiğim en uzak yere diktim. Sonra arkamdan kaba söylemler duydum. Pislik çocuklar. Temiz filan değilsiniz.
Akşamı etmiştim. Bu gece uyuyabildim.

Yengem evi temizliyordu. Yardım etmek istiyorum dedim. Tamam al şu bezi dedi. Anneme de yardım ederdim hep temizlik konusunda. Aldım ve televizyon masasını temizledim. Aksesurarları da temizledim. O ara bi şarkı söyleyecektim yengem yine susmamı söyledi. Her yer tertemiz oldu.

Bi hafta kalmıştı bayrama ve çok heyecanlıydım. Amcamla alışverişe çıktık. Sanırım yine bana bayramlık almayacaktı. Babamın aldıklarını giyerim dedim kendi kendime.

Marketten şeker alıyorduk. Oradaki kızlara karizmatik bakışımı atmıştım. Hiç oralı bile olmadılar. Çok da umrumda!

Fakir amcam yine kurban kesmedi. Araba almıştı. Neyseki komşular kurban eti getiriyordu. Ama yengem yapmasını beceremiyordu. iğrenç olduğundan bi çatal alıp sonra bırakıyordum.

Sanırım sabah uyandığımda çok heyecanlıydım. Yarın bayram... Babamla buluşucaz. Sonunda geliyor yanıma ya da ben gidicem yanına. Hemen yarın olsun diye dualar ediyordum. Ama günü uyuyarak geçiremezdim. Berbere gidip saçımdaki kırıkları aldırdım ve dışarı çıktım. Adam arkamdan parasını istediğine dair bi kaç kaba kelime söyledi. Umursamadan eve gittim. Odamı topladım. Ve halıları silkeledim. Yengemin yanına gittim. Bi şarkı mırıldandım ama sevmedi taş kafa.

Amcam da sanırım uyuyordu. Bugün işe gitmemiş galiba. Yanına gidip yere oturup uyanmasını bekledim. Yarım saat kadar oturdum uyanmayınca canım sıkıldı. Komidinin üstündeki saatini yere fırlattım. Sıçrayarak uyandı kaba kelimeler söyleyip üzerime koştu.
Ona Duuur! Diye bağırdım. Acayiptir ki durdu. Ona bu sefer sarılmak istedim.
Sıkı sıkı sarıldım. Eli ilk defa kafamdaydı. Saçlarımı okşadı. Tamam uzatma dedim. Bi tane tekme attı pislik adam.
Aşağıya indim ezan okunduğunu duydum. Dedim bi namaz kılayım. Abdest alıp namaz kıldım.
Birazcık mutlu hissediyordum. Sebebi sanırım yarın babamın yanına gidecek olmam.

Akşamı zar zor ettim gece yine uyuyamadım. Sabaha kadar sokaktaki kedilere hırrladım.

Ne diisin la mq sen

Ulan gece gece bu yapılır mı ya off

enlargeyourpenis özentisi beyler, belki güzel bişey çıkar ortaya yaz bin.

enlargeyourpenis güzel ama bu değil

Babam anneme nasl verdi 2

Üzdün be zumqi :( Bu arada sesin güzelmiş *