/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 126.
    +4
    Beyler istanbula döndüğüm gün ayın 10'uydu, çok net hatırlarım çünkü 11'inde buluşacağız diye Ebrar'a söz vermiştim, planladığımdan 1 gün erken gelince kadıköyde Orhan ve Deniz'le buluşayım dedim, uzandım Kadıköye hep oturduğumuz bir mekan vardı Yolgeçen Hanı diye olmuş şimdi adı, hala aynı abimiz işletiyor Halil abi, eğer uğrarsanız mutlu olur Moda taraflarında fil diye bir barın karşısında şimdi, neyse beyler o dönem orası batakhaneden bozma kahveydi, içeride gizliden gizliye oyun oynanırdı, dükkan dışarıdan kapalı gözükürdü köşede bir çay ocağı vardı, kışın kepenk inerdi bilirsiniz kebapçıların kapalı olduğunda indirdiği plastik kırmızı kepenk, onun içinde otururdunuz ufo gelirdi masanıza genelde içeride oyun oynayanlar (4-8 kişi arası) bir de biz olurduk 4 kişiydik genelde biz de onun dışında kimse olmazdı beyler, öyle bir yerdi, ama yanında çin restaurantı vardı, biz yanda 1 liraya çay içerken yanımızda millet pahalıya çin yemeği yerdi. Biz de öyle oturur mal mal bakardık, sevdiğim bir şey de değildi, Ebrar çok yedirdi ama hoşuma pek gitmedi hiç. Yine o gün kepenk kapalıydı, bu sefer klima çalışıyordu Halil abiyle Mustafa abi pişti dönüyordu, bizim masada oturuyorlardı biz de yanlarında sohbet ederek onlarla taşşak yapıyorduk, müthiş bir gün değildi ama sıradan zaman geçirmekten iyiydi yani beyler. O gün kepenkin arkasındayken Ebrar'ın sesini duyar gibi oldum, bizimkilere söylediğimde "Ayı yokluktan kafayı yedi lan aahahah" diye güldüler tabii. Ben de çenemi kapadım hiç ses etmedim ama kepengi açıp bakmak için içim içimi yiyordu beyler, Ebrar o kepengin arkasında olabilir miydi? Çok fena düşünüyordum bu olasılığı. Halil abi sigara yakarken, abicim ben müsaadenizle bir çıkayım filan dedim. Adam da müsade senin aslan tarzı bir şey söyleyip kalkmama izin verdikten sonra fırladım, amacım sanki sigara içiyormuş gibi yapıp yan tarafı kesmekti. Ben dükkandan çıkarken kulaklıklarım kulağımdaydı, biri aradı onunla kısaca konuştum, hatırladığım kadarıyla Kaan'dı valla ama yalan olmasın şimdi beyler. Çıkar çıkmaz kulağımda kulaklık olduğunu gören Ebrar'ın yanındaki Ege denen dalyannan "Oha kapalı dükkandan çıkan yarmaya bak, kesin mafya kızım bunlaaaar" diye bir şeyler sıktı. Ebrar tam bana dönerken ben de yüzümü ona döndüm, havalı havalı kasıldım beyler, hiç bu kadar güvenmemiştim kendime, Ebrar'ı herkesten çalardım, ben onun hırsızıydım. Beni görünce gözleri doldu, yavaşça gözünden iki yaş aktı bu sefer koşarak güle güle geldi bana. Zıplayıp kollarını boynuma doladı ben de belini sardım, kulağıma fısıldadı "Seni her şeyden çok seviyorum Ata", ben de çevremde öylece döndüm, Ege denen dalyannanta sadece bakakaldı.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      ya senı cok sevıyosa yanındakı lavuk ne ayak sevıyosan bellı et bacım kac kısıyle cıktın
      ···
      1. 1.
        0
        Panpa ne diyon allah rızası için açıkla
        ···
      2. 2.
        +1
        kanka sımdı bu kız senı cok sevıyorum senı hıc unutmayacam ayagı yapıyor ya e bu kız o kadar erkekle cıktı her fırsatta ve hala bunları soyluyor ben oraya kıl oldum
        ···
      3. 3.
        0
        Ya resimleri editleyebiliyor olsam atayım, tutarsızlığı sen de gör aga, görmen lazım kız bir gün öyle bir gün böyle, zaten bu olaylardan sonra uzun süre anti depresan filan kullandı kız, pgibolojisi pek yerinde değildi bence.
        ···
      4. 4.
        0
        guzel kardesım kızların hepsı boyle ben defalarca yasadım 2 gun yanından ayrıl hemen baskasını bulurlar (arada gercekten seven delıkanlı kızlar da cıkıyor) ne ıstedıklerı bellı degıl duyguları gıt gellı
        ···
      5. diğerleri 2
  2. 127.
    +1
    Ege mortingen şıtrayze
    ···
  3. 128.
    0
    Up up up
    ···
  4. 129.
    +4
    Ebrar suratıma baktı," yalançıı, sürpriz olsun diye yaptın dimi?" diye sordu. Açıkça söylemek gerekirse evet, onunla karşılaşmayı çok istiyordum ama bizimkilerle buluşmayı da istiyordum ama işte arada kalınca Ebrar'ı sallamıştım, nitekim o da beni sallamış olacak ki Ege denen dallamaylaydı. Eleman benim surata dik dik baktı, ben de ona dik dik baktım. Ebrar tam "Bu Ata" diyecekken, elimi uzatıp "Ben Ayı" dedim, "Ayı mı?" diye güldüğü zaman, elini öyle bir sıktım ki suratının şekli değişti, kıskançtım, onun iki katı kilosundaydım, bu standart sallantılı küpe, fular filan takan yavşakladandı beyler. Çocuk hafifçe gülümseyip elini çekti. Abi dedi, hadi bir şeyler içelim ben Eftelya diye bir mekan biliyorum, çok hoş filan. Ben bakışlarımı Ebrar'a yönelttim, o da kafasıyla onayladı gidip Eftelyada bir iki biradan sonra sohbeti kurmaya çalıştım fakat Ege de Ebrar da sessiz duruyorlardı, bir taklar döndüğünden şüphelenmeye başladım fakat ses etmek istemedim, elbette bir şeyler olacaktı. Ebrar belli bir süre sonra aşırı derecede sıkılmaya başladı, Ege'nin bir iki arkadaşı daha gelmişti bir tanesi o sırada bir hikayeye başladı, herif babasından nefret ediyordu ve ondan huur çocuğu diye bahsediyordu, heriften o kadar nefret ediyordu ki yatağında bakire bir kızı bozmuş ve kanı her tarafa akıtıp resmen satanist cinayet gibi göstermişti, babası noldu lan burada diye sorduğunda ise ıslak hamburger yedim baba diye yalan söylemişti. Bu hikayeyi dinledikten sonra bu pekekentten iyice midem bulandı, sağ elimi açıp Ebrar'ı gösterdim, "Masada kim oturuyor kardeş bir bak istersen?" diye sordum. Çocuk gülüp "Pardon yenge yaaağ" diye yavşakça bir tavırla konuştu, fakat bir şey demedim. Ebrar yanımdaydı, sözümü her an hatırlıyordum. Kavga yoktu, kavga etmeyecektik. Ege bu sırada Ebrar'a dönüp, "seni vapura bırakayım mı Ebrar?" diye sordu, o anda Ebrar ayaklanıp, çok iyi olur aslında ya dedi. Sonra yavaşça bana döndü, ağzımı hiddetle açtım "Ben yaşadığım sürece Ebrar'ı ben eve bırakırım, bir dahakine öldürürsen, zütürürsün sen Ebrar'ı yannan" dedim, sinirle masadan kalktım, Ebrar'ın elinden tuttum, hiç direnmeden benimle geldi. Mekandan çıkınca gülmeye başladı, gülmesini tutamıyor gibiydi. Ulan yeter diyemedim de çok güzel gülüyordu. "Ata, bu kadar sert olmana gerek yoktu çocuk iyilik yapmaya çalışıyor bak" dedi. Öyle olmuyor Ebrar diye karşılık verdim, gülümsedi "Kıskanır mıymış?" diye sordu. Başımı salladım, beni ilgilendirmiyordu artık ayrı iki sevgili, daha ziyade arkadaş gibiydik. "Ata sen benim en yakınımsın, sana bunu sormalıyım diye bana yanaştı, Ege sence nasıl çocuk, çıkmalı mıyım?" diye soruyu yapıştırınca boğazım düğümlendi beyler.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Kanka sen sormadın mı bu lavuklar kım dıye? ben olsam Allah ne verdıyse gırerdım huur evlatlarına en sevmedıgım cocuk tıpıymıs bıde yerınde olup hastahanelık etmeyı ıstedım bır an
      ···
    2. 2.
      +2
      Kanka sözüm olmasa herifi hastaneye koyardım, zaten ileride çapsızlığını belli edecek bu huur çocuğu o vakit karşısına ayrı çıkıcam. O zaman biraz da tatmin olmuştum hayatta.
      ···
    3. 3.
      0
      Oha amk bu ney sozu mozu gibtir et ege denen punonunk un zutunu basini dagit amk
      ···
      1. 1.
        0
        ah şimdi ki aklım olsa dıbını zütünü dağıtmıştım.
        ···
    4. diğerleri 1
  5. 130.
    +2
    Vay amk o kadarda özledim yazmıştı..
    ···
  6. 131.
    +4
    huur çocuğu Ege bize yol yapmış, bizim olaydan haberimiz yokken kıçımıza inşaa etmiş, Ulan Ebrar sen de oyuna mı gelmişsin yoksa artık beni sevmiyor musun be güzelim? Mort ettin lan bizi, ayarlarımızı bozdun dıbına koyim. Tabii bunları ben diyemeden "Neden?" diyebildim sadece Ebrar'a, Ebrar gülümseyerek baktı bana, "Seni en çok seviyorum ama biz ikimiz birbirimiz için değiliz Ata, farket şunu artık" dedi. Beyler size yemin ediyorum gibildi belam, ama işte Ebrar'ı yanımda tutayım, arkadaş olayım diye "Ben zaten seni arkadaş görüyorum Ebrar'cım, bana neden soruyorsun anlamında söyledim" diye durumu kurtarmaya çalıştım, inanmış gözüktü Ebrar hanım da bir şekilde durumu kurtardık gibi kabul ettim. Ebrar "Bana değer veriyor gibi gözüküyor" dedi "Hem böyle hipster filan hoş bir tipi var" dedi. O an sana değer vereni görmüyorsun diyemedim, ne de ulan biz de hipster oluruz aslanım diyemedim. Diyemedim beyler işte ama o akşam eve gittiğimde, Ebrar'ı vapura bıraktıktan sonra, uzun süre yürüdüm.Eve kadar yürümeyi planlıyordum beyler açık söylemek gerekirse, sadece çok uzak olması filan beni ikna etti bir yerlerden metroya bindim. O akşam eve gittiğimde öylece baktım kendime, aynada uzun saçlarıma, sakallarıma, baktım ki ne uzun saçlar benlikti, ne sakal benlikti ne de Ebrar için giydiğim, o gün de giymiş olduğum renkli gömlekler, hiç biri benlik değildi beyler. Ben de aldım elime tıraş bıçağını, önce sakal tıraşımı oldum ertesi gün de 11'iydi Ebrar'ın bana ayırdığı gündü, siyah tişörtümü ve kot pantolonumu giydim, sade oldum ben kendim gibiydim o gün. Elimden geldiğince kendim gibi olmaya çalıştım, sonra da gidip saçlarımı 3'e vurdurdum. Berberden çıktığımda yeni bir adam gibi hissettim beyler çünkü artık en sonunda Ebrar için saç uzatmıyordum, Ebrar için sakal uzatmıyordum, Ebrar için başkası gibi olmaya çalışmıyordum. Artık dayanıyordum, elimden geleni yapıyordum. Ebrar beni görünce önce çok şaşırdı, sonra yavaşça yanıma sokulup eskisi gibi sarıldı bana, "Ata çok değişik olmuş ama hoşuma gitti sıradan durmuyorsun" dedi." Ulan amacım, sana yanaşmamakken nasıl geldin de beni buldun zalim misin?" diyemedim. Fakat artık kesin bir şey vardı Ebrar'dan uzaklaşmalıydım, çünkü kız sarkaç gibiydi. Benimle olmak ama başkalarıyla sevişmek isteyen bir saatin sarkacı gibiydi.
    ···
    1. 1.
      0
      Kızı çozemedım ben beyler beynım error verıyor
      ···
    2. 2.
      0
      Kimse çözemedi be kardeşim o kızı, o yüzden öyle kaldı ama hala haberleri geliyor, korkunç bir şey olmuş iyice, bahsedeceğim zaten.
      ···
    3. 3.
      0
      Merakla beklıyoruz kardesım
      ···
    4. diğerleri 1
  7. 132.
    +6
    Beyler keyifler nasıl? Eğleniyor muyuz? Duruma göre devam edelim yoksa biraz dinlenelim mi?
    ···
    1. 1.
      0
      Kanks yazabıleceksen yaz ama yorulduysan tutmayalım senı hersey guzel gıdıyor sınırlenerek okuyorum *
      ···
  8. 133.
    0
    Kardesim sarjim 8 kaldi okuyabildigim kadar okuyacam yatin ilk isim hikayeyi okumak olacak iyi aksamlar
    ···
  9. 134.
    0
    Sabah olmus ne iyi aksamlari amk
    ···
    1. 1.
      +1
      3 u 10 gecıyor kardesım hala karanlık hava sevdıgım saatlerdır sıgarayı cekerken kagıdın yanma sesını duyarsın hava serındır
      ···
  10. 135.
    0
    Vay amk hikâye sardı rez
    ···
  11. 136.
    0
    Son bir part daha yaz yarin aksam devam ederiz
    ···
  12. 137.
    +4
    Valla, henüz yorulma durumu yok ama işte siz yorulduysanız diye çok üstelememiştim, beyler görüyorsunuz belki bu hikaye herkesi açmaz, malum aşk meşk var ferre yok ama ben severek yazıyorum, bundan sonra paylaşabileceğim bir iki anı daha var, en kötü oradan hep beraber devam ederiz, ben de paylaşmış olurum.
    ---
    Ebrar hanımla yaşadıklarım beni her gün yalnızlığa atıyordu beyler, insanların içinde yalnız olmak nasıl bilirsiniz belki, belki de fazla abartıyorum bilemiyorum ama o eski Ebrar'ı hatırladıkça şuanda sizin, okuyanların bile içi azıcık sızlıyorsa o zaman size azıcık onu anlatabilmişim demektir, işte böyleydi be beyler benim de yaşadıklarım, Ege'yle çıkmaya başladı Ebrar kısa süre sonra, bana tavsiye filan soruyor ben de elimden geldiğince ona yardım etmeye çalışıyordum, fakat deli gibi kıskanıyordum ve her fırsatta Ege sana uygun değil bak gibip atar seni gibi sert cümleler kuruyordum, bir gün gözlerime inanamadığım o cümleyi yazdı "Beni kimse gibip atamaz, ben onu kullanıp atmış olurum" dedi, Ebrar'ın mantalitesi artık yavşak önüne geleni giben bir erkek gibi çalışmaya başlamıştı, ben bunu böyle yorumladım, ama inanın kafasından neler geçiyordu hiç bilmiyorum. Ege'yi Ebrar'a kötülemeye çalışmama rağmen, derdimi dinletemedim. Sonbahar yaklaşıyordu, okul başlayacaktı. O sonbahar özellikle soğuktu beyler, hala hatırlarım. Ve o sonbahar ben kendime paramı biriktirip yeni parfüm almıştım, sırf Ebrar'ın hediye ettiği parfüm gibi kokmamak onu tekrar kendime çekmemek için elimden geleni deniyordum, artık Ebrar'ı kendimden uzaklaştırmaya çalışıyordum fakat o bir şekilde hep benim gönlümü feth ediyor kendine bağlıyordu. Sonbaharın başında Ebrar Erkan'a ağlayarak gelmiş çünkü Erkan o sırada irem'le çıkıyordu ve de irem hala Ebrar'ın en yakınlarındaydı, ben de kızın her ne kadar dibinde olsam da ona bir kaç defa ilişkisindeki aşağı yukarıları duymak istemediğimi söylemiştim, aksi takdirde üzüldüğümü biliyordu. O yüzden uzaklaşmıştık son dönem Ebrar'la öylece arada buluşuyor sohbetlerimize eskilerden devam ediyorduk, arkadaşçaydı bu dönem artık aramızda aşka dahil şey bir tek bende vardı, ben de silmeye uğraşıyordum. Ebrar tahminimce hala heyecan peşindeydi. Neyse ne Erkan'a Ebrar ağlıyordu, çünkü Ege denen lavuk Ebrar'ın atkısını almıştı ve atkı ablasının nişanlısının Fransadan aldığı özel bir atkıydı, çocuk Fransız'dı, fakat ablası için Türkiye'ye taşınmıştı, çünkü ablası da Ebrar'ın gittiği değişim programıyla bir yere gidip (Hong Kong'du galiba) orada Fransız bir lavukla tanışmış, Fransız lavuk kızdaki güzelliği görünce gözler büyümüş tabii, hemen atlamış ablaya. Neyse, bu da ablasına aldığı ilk yıl dönümü hediyesiymiş. Ebrar da bunu bir gün Ege'nin çantasına koymuş elinde taşımak istemediği için, Egede kalmış, Ege pekekenti de şansa bakın ki Ebrar'ı aldatıyormuş, atkıyı başka bir kıza vermiş. Beyler Ebrar'ın Erkan'ı aradığı gün Erkan dershanede sabahçıydı, eleman atkıyı saat 10'da boğada olan Ebrar'ın arkadaşı birine vereceğim yoksa atkı bende kalacak diye artist bir ultimatom vermişti. Saat sabah 8'te Erkan'ın telefonuna uyandım, Hazırlan, dolu gelme takluk çıkmasın başımıza dedi. Olayı bilmeden bir şekilde ceket eldiven, kotu çektim botu giydim kadıköye vardım, boğaya çıktığımda saat 9.50'ydi beyler, Erkan dershanede arkadaydı hemen görebiliyordum, Deniz de yanındaydı bana el sallıyordu, ben de onlara el salladım, amacım Ege'yi dövmeden atkıyı alıp gitmek olacaktı. Bir 10 dakika önceden gelmenin avantajını kullanıp sigara yaktım, rahat rahat içmeye başladım, etrafı keserken Ege denen yavşağın yaklaştığını gördüm, yanında boynunda atkı olan bir kız ve 3-4 arkadaşı vardı, işte o an kavga edemeyeceğim, dayağı yiyip yannanlara ters oturacağım diye düşünüyordum.

    Edit: Ebrar'la çok özleştiğimiz bir Şili gecesinde ona bunu atmıştım, beyler paylaşmayı unuttuk. Bunu da ekleyelim.

    Yüzyıl oldu yüzünü görmeyeli,
    belini sarmayalı,
    gözünün içinde durmayalı,
    aklının aydınlığına sorular sormayalı,
    dokunmayalı sıcaklığına karnının.
    Yüz yıldır bekler beni
    bir şehirde bir kadın.
    Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
    Aynı daldan düşüp ayrıldık.
    Aramızda yüz yıllık zaman,
    yol yüz yıllık.
    Yüz yıldır alacakaranlıkta
    koşuyorum ardından
    Tümünü Göster
    ···
  13. 138.
    0
    devam panpa
    ···
  14. 139.
    +4
    Bu muallakler üstüme yürümeye başlıyorlardı, ben de mecbur kapandım beyler dayağı yiyip beni Ebrar'a yollayacaklardı diye düşünmeye başlamıştım. Gelene yumruk sallıyor fakat kavgadan uzak durmaya çalıştığım için maksat yanıma yaklaşmasınlar diye itiyordum, çevredeki millet kıllanmaya başlamıştı, yakında polisi ararlardı eğer bu hızla bu yavşaklar beni indirmeye çalışmaya devam ederse polis anca benim peltemi bulurdu bir de nezarete atarlardı, tam yannanlara otururduk. Baktım durum ciddi ben de elemanlardan bir tanesine bir tane geçirdim sağ elimle çocuk tabii nolduğunu anlamadı, yere yapışıverdi zaten bakmayın beyler bu yavşaklar çok artistik yapar ama koftur çoğu zaten tek kişiye 3-4 kişi gelmelerinden tahmin etmişsinizdir, hoş elemanın gözünü biraz da ben korkutmuştum. Elemanlardan ikisi beni kollardan yakaladı zar zor zapt ederek kafama tokatla, işte yumrukla vurmaya başladılar, Ege de karnıma vuruyordu, bu sırada biri "AYIIII" diye bağırarak Ege'ye öyle bir omuz attı ki çocuk 5 gün yerinden kalkamamıştır, ondan sonra tek bir tekmesiyle benim sol kolumu açtı sol kolumla da ben sağ kolumdaki dallamayı silkeledim. Boynunda atkı olan kız bu sırada donup kalmıştı, kendince kazanacaklarını bekliyordu herhalde. Beni kurtarmaya gelen Deniz'di, "Birader geç kaldın gibiyolardı belamı valla" dedim, Güldü "Ulan senin için dershanedeki muallak hocayla kavga ediyordum ayı oğlu ayı, kıymet bilmiyorsun. Sigara ver hadi bana." Deniz böyleydi işte, ona teşekkür edemezdin istesen de, etsen de önemli değil derdi veya itce bir cevap verirdi, siz de niye ediyorum lan diye düşünürdünüz öyle öyle bize de nankör cevaplar vermeyi öğretmişti, bakmayın nankörceydi cevaplar ama gerçek minettarlık duyuyorduk içten söylüyorduk. Deniz yukarı şuanda Yolgeçen Han'ı olarak bilinen mekana doğru yürürken kızın boynundan atkıyı çekip aldı, bana uzattı. Üşüme kardeşim, bak yeni atkı aldım sana, ben de abartılı bir hareketle "ALLAAAH SAĞOL KARDEŞiM" "YENi ATKIMA BAKIN" diye bağırarak boğadan yukarı çıktım, işte Ebrar'a sataşan herkese bunu gösterecektim, atkıyı boynuma sardım, öylece kaldı. Ebrar benim atkıyı aldığımı bilmemeliydi çünkü: bunu benden gizli tutmuştu. Çünkü: "Söylemiştim Ebrar" diyeceğimi biliyordu öylece mal gibi kalmamak için bana söylememiş olmalıydı. Boynuma sardığım atkıyla uzun süre takıldım, irem atkıyı aldığında bir iki gün sonra Ebrar'a vermiş, daha sonra irem'den öğrendiğime göre Ebrar da" Bu parfümü kim kullanıyorsa beni bulsun bu kadar güzel kokan çocuk mu olur?" demişti.
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      0
      Devam et kardeş merak ettiriyosun
      ···
    2. 2.
      0
      o parfum senın parfum mu???
      ···
    3. 3.
      0
      Başka ne olacak olum
      ···
      1. 1.
        0
        kız sevgılı bulmada master yapmıs ya lan
        ···
      2. 2.
        +1
        Çok hoş bir kızdı üstelik de çok şirindi aga, o yüzden çok normaldir yani. Bir de kibardı çok hep yüz verirdi çevresindekilere, o yüzden çevre geniş tabii.
        ···
      3. diğerleri 0
    4. diğerleri 1
  15. 140.
    +3
    Okullar tabii ki açılmıştı beyler, bahsetmedik ama lise 3 bizim için zorlu bir dönem olmaya başlamıştı, zütümüzden kan alıyorlardı ve biz it gibi çalışıyorduk, dershaneler, haftasonları dolulukları içinde bir tek ortak paylaşımım olan bizim ekiple buluşabiliyordum. Ebrar ile buluşmam zaten mümkün olmuyordu. Haftasonları o da benimle buluşuyordu, döndüğünden beri ilk defa hayatında biri yoktu ve inanır mısınız bu beni inanılmaz mutlu ediyordu, bir yanım hala onunla olmak, geri dönmek istiyordu onunla kalmak istiyordu. Napalım ben böyleydim işte beyler, haftasonları güzel yemeklere zütürüyordum onu, sonrasında o ödüyordu tabii. Aramızdaki 3 yıllık ilişkiden sonra benim paramın kısıtlı olduğunu anlamıştı, ben çaktırmamaya çalışsam da mümkün mertebe o ödüyordu her defasında ödememesini söylüyordum genelde pislik olsun diye teşekkür ederim diyip öpermiş gibi yaparken yanağını ısırıyordum. O günleri de hala özlüyorum, Ebrar insanın çevresinde olunca insanı mutlu eden bir varlıktı fakat ona aşık olduğunuzda sizi inanılmaz üzerdi, bu hikayeyi dinleyen bir kaç kişinin bile Ebrar'a aşık olmasından onun cazibesini az çok çıkartabiliriz sanırım beyler, neyse devam edelim hikayemize biz böyle devam ederken Ayhan diye bir arkadaşım vardı, iyi anlaşırdık ama çok da takıldığımız bir tip değildi, annesi kimya hocasıydı bir gün Ayhan'ın annesi Nurgül hoca beni çağırdı dedi Atakan, Ayhan sana bir şey iletecekmiş ama bulamıyormuş, sana bu kağıdı vermemi istedi dedi. Tabii benim kanım dondu kimse bana tutup da hocayla kağıt gönderecek kadar önemli bir şey yazamazdı, yazsa bile ne anlamı olabilirdi ki? Bildiğim kadarıyla Ayhan son dönem çok hastaydı bir karaciğer sıkıntısı vardı fakat okulda herkesin sevdiği tanıdığı bir tip olduğundan direk dedikoduyu da alan bir elemandı. Fakat şaşırtıcı bir biçimde dedikoduyu dağıtmazdı, sadece içinde olan insanlara söylerdi, bu yüzden onu herkes o kadar severdi, olayın aslını astarını bulmadan kimseyi uyarmayan erkek bir adamdı. Kağıdı alıp cebime attım, korkmuştum. Olabileceklerden hoşlanmıyordum, Ebrar son dönem bana çok mesafeli davranıyor, bir şey istediği zaman sadece yanıma yanaşıyordu. Bu da artık iyice beni kıllanıdırıyordu, hayatında bizim okuldan biri varsa benimle rekabet etmek istemeyeceğini biliyordum, bu yüzden belki de geçmişimizi gizliyor olabilirdi. Ne halt edecektim, kağıdı açmalıydım. Kağıdı açtığımda yüzüm düştü ama o sırada iki sıcacık el beni belimden tutup kafasını sırtıma gömdü, sonra beni güzelce kokladı, gülüp "Atkı için teşekkür ederim Şövalyem" dedi. Kağıdı saklamaya uğraşmak zorundaydım..
    Tümünü Göster
    ···
  16. 141.
    +3
    Kağıtta "Efe'ye dikkat et Ayı, bu seferlik Ebrar için ikinizi kolluyorum" yazmıştı, Efe denen bir çocuk vardı beyler, adını duyar duymaz yıkıldım, çünkü eleman çirkin olmasına çirkindi fakat Ebrar'ın aradığı ilgiyi Ebrar'a gösterebilecek bir çocuktu, bunun dışında inanılmaz derecede zengindi, bazı günler okula spor arabayla filan gelen bir tipti, normal günlerde de şöförle geliyordu zaten, benim bu çocukla yarışmam için şansı bırakın, ihtimal yoktu. Eleman tedirgin olmadan ehliyetsiz Maserati süren bir tipti. Bunun dışında okulda force'u olan Ayhan kardeşimiz de belli ki Ebrar'dan hoşlanıyordu çünkü, bunu benim için değil Ebrar için söylemişti. işte şimdi iki kişiyi halletmemiz gerekiyordu, bunun tek bir yolu vardı o akşam ne yapacağıma karar verecektim, Ebrar'a ne olduğunu söylemeliydim. Ona her şeyi anlatacaktım. Onu nasıl sevdiğimi, aşkımın ne kadar büyük olduğunu ve onsuz bu işe gerçekten dayanamadığımı yanımda olmazsa gerçekten taku yiyeceğimi söyleyecektim. Okul çıkışı biraz konuşabilir miyiz? diye sordum. Kış geliyordu hava soğuktu, "Beni vapura üşütmeden bırakırsan olur Ata" dedi. Anlaştık dedim ben de çıktığımızda vapura doğru yürüdük aşağı doğru inerken ona konuyu açtım, seni seviyorum diyerek başladığım gibi anlattım anlattım ve anlattım iki kelimelik "Peki o zaman" cevabıyla yüreğimi yaktı, ne diyeceğini bilmiyordu çünkü: o böyle bir şeyleri hala hissedebiliyor olduğum ihtmalini çoktan bitirmişti ona göre ben yakın bir arkadaş belki uzaktan arkadaş olmak istediği eski sevgiliydim, durum hiç iyi değildi hayatta tek tutunduğum dal, belki de uzun süredir bir tanem dediğim Ebrar'ı kaçırıyordum elimden, bitiyordu beyler en sonunda. Vapurun önüne geldiğimizde, onu çok kıskandığımı söyledim. Omuz silkti Ebrar hanım, ona göre bu doğal bir olaydı anlaşılan Ebrar'ım lütfen diye yalvarana kadar uzun süre sessiz sessiz oturdu. En sonunda kafayı yiyip sokakta yürüyen dallamaları yanından geçince kıskanıyorum, onlar da senin kokunu alıyorlar, almamalılar diye sinirlendim. Elimi tuttu, gözüme bakıp Ata, sen benim en yakınımsın, gitmeni istemiyorum ama gitmek istiyormuş gibi konuşuyorsun dedi. Haklıydı, daha fazla Ebrar'ın yanında kalmam mümkün değildi, bu kıskançlıkla yakın zamanda birilerini öldürecektim ya da kız iyiden iyiye önüne gelenle çıkmaya başladığı şu dönemde beni de yine elden geçirip belamı tekrar gibecekti. Bu işin böyle kapanmasını istemiyordum fakat başımı olumlu yönde salladım, Ebrar'ım gideceğim ben dedim, mecburum dedim. Aaah, baloyu unutma ama diye yanağıma ufak bir öpücük kondurdu. Ne balosu, heee o balo mu? LAN?!
    Tümünü Göster
    ···
  17. 142.
    +1
    Bugünlük bu son olsun beyler, zaten herkes uyumuş sanırım, hadi allaha emanet olun. Bir 10-15 dakika daha buradayım sonra yatarım, isteğe göre bir part daha atarım.
    ···
    1. 1.
      0
      At at biz buradayız reyiz bu arada nick güzelmiş
      ···
    2. 2.
      0
      At ulan ayı
      ···
    3. 3.
      0
      Ağlıyorum amk
      ···
    4. diğerleri 1
  18. 143.
    0
    Şuraya rez'i alalım aga başlayacağında bi pm çak Hemen döneyim
    ···
  19. 144.
    0
    ata bu hikaye çok tutar ha bunu google playda yayınlatsana kısa hikaye olarak deli gibi para var geme de sem bilirsin
    ···
    1. 1.
      0
      kardeş nasıl yapılacağı bilsem ayarlarız da bir araştıralm bakalım
      ···
      1. 1.
        0
        sen tüm hikaye yi birlestir ben sana yardimci olurum istersen sevdim hikayeni
        ···
  20. 145.
    0
    Rez almak için üyelik aldım devam panpa
    ···