am diye haykırdı mehmet

bu başlık altında destan yazıyoruz beyler.

tüm gibişenlere ithafen.

BU BIR gibiŞ EFSANESiDiR

Anadolunun yağız bir delikanlısıydı Mehmet. ilkokuldan sonra para yüzünden okuyamamış, böyle hayatın anasını gibiyim diyerek babasının hayvanlarını gütmeye başlamıştı. garibanlıktan hergün aynı kıyafetleri giyer, koyunlara bakarak otuzbir çekerdi. hayvanlarla ilgilenmediği zamanlarda dedesinden kalma, pencereleri gıcırdayan, çürük kapılı ahşap evlerinin problemleri ile ilgilenirdi. taki devlet bol yağış alan köylerine baraj yapma kararı alana kadar.

hikayeyi daha heyecanlı kılmak için her mısra sonrası capss veriyorum bin kuruları.am züt meme den başka yaraktan anlamazsınız siz.

öğle saatleri gördüğü güzel hatunlar bir türlü gözlerinin önünden gitmiyordu. uyumak için yastığa başını koydu. derin bir nefes aldı. ulen köyde olsam kınalıyı kuytuya zütürür bir güzel giberdim.ama artık kınalı yok. hayvan gibmek yok. bundan sonra alemin kralı benim. kukunun kralınıda ben giberim diyerek kendi kendine meydan okudu.

hikaye ayağına giblenmeme rekoru kırıcam a.q

eşyaları kamyona yükleyip düştüler istanbul yollarına. nihayet erenköyde oturan sarıların sülo nun evine vardılar.(atıfta bulundum. tekintoure ye selamlar )önce yer sofrasında koca bir tencere kara şimşeği miğdeye indirdiler. sonrasında ise güzel bir dinlenme uykusu çektiler. evin ergen çocuğu capsssci emin (yine atıf yaptım)hadi mehmet abi sana caddenin cıbır manitalarını göstereyim diyerek mehmeti cadde ye zütürür ve aralarında koyu bir am züt meme sohbeti başlar.

emin:abi ilk defamı geliyorsun istanbula
mehmet:ne sandın yaram. köyden şehre indiğimiz mi var.
emin:mehmet abi hayat istanbulda. cıbırlara bak. gibmek istenni bunlardan birini
mehmet:verirler mi lan bana bunlar.
emin:senin yaraaan sağolsun ben yapıcam sana bir tane.

ilgisiz binler. gibtirtmeyin ruhunuzu.bu romanı bastırsam adım ferre edebiyatçısına çıkar.o kadar sağlam edebiyat yapıyorum.

rutin geçen birkaç günün sonunda köyden ayrılma zamanı gelmişti. ağzında anadolunun yanık bir türküsü ingilizce am günü yağ, elinde evinden geri kalan tek hatıra kapı tokmağı vardı. kimse bir anlam veremiyordu kapı tokmağı ile aralarındaki bağa.ama yadsınamayacak tek gerçek vardı.o da mehmetin bu tokmağı çok sevmesi.

yarın devam edicem bin kuruları. edebi eser görsün gözünüz.

sonunda evine varabilmişti. günün yorgunluğunu atabilmek için sedirine uzanıp sevdiği diziyi izleyecek uzun bir uyku çekip günün yorgunluğunu atacaktı. fakat gözü yaşlı annesini görmek bütün keyfini kaçırdı mehmedin. babası birkaç kez omzuna vurarak üzülme evlat. devlet deli para verecek. emlak sitelerini araştırdım. cadde bostan üzerinde devren mülk bir gayrimenkul var. tükkanı kiraya verip oradan gelen parayla geçinmeyi planlıyoruz. ayrıca istanbulun sosyal hayatını düşün.ben briç oynamaya gider sense aylak aylak karı kız peşinde koşarsın. artık kınalıyı gibmek yok evlat. gerçek amcıklarla tanışacaksın demişti. mehmet fantazilerinin deşifre olmasının üzüntüsünün yanında gerçek bir amcık görecek olmasının verdiği keyifle ağlayan anasını, naz yapan kınalıyı birden unutuvermişti. artık otuzbir çekmek yoktu. gölde haftada bir banyo yapan köyün mature hatunlarını dikizlemeyecekti.yan köyün düğünlerine gidip çifte telli ayağına karıları fortlamayacaktı.

sıcak haziran günlerinden biriydi. herzaman ki gibi mehmet hayvanları gütmüş eve dönüyordu. diğer günlerden daha keyifli dönüyordu eve. tabiri caizse dudakları ensesinde alkış yapıyordu. keyfini kaçıracak hiçbir nedeni yoktu. günün en güzel saatlerinde en sevdiği koyunu gibmiş kınalının yaptığı işve onu orgazmın zirvelerine çıkarmaya yetmişti.

@3 slm alev nbr?

@1 güldüm ya çok komik:))

seni karaktersiz adam'a havale ediyorum

http://tinyurl.com/3oja3e5